16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET 16 NISAN 1 9 7 7 ABDÜLCANBAZ TURHAM SELÇUK YAYLA FakirBAYKURT CHP ve Sosyalist Enternasyonal Eski Alman Başbakanı ve Alman Sosval Demokrat Partisı lideri Willy Brandt, belkl de 1975 yılı Aralık ayında CHP'nln ilk kez SE'e girmesınin söz konusu olması üzerine, cephe çığırtkanlarının iftira kampanyası na başlamasmdan ötürU, bizim sagcılan yanıtlama nmacıyla SE'in yeni Başkanı olarak, 26 11. 1976 Cenevre'deki son SE Kongresıni açarken, bu noktayı bir kez daha aydınlatmış, SE'in ne olduğu ve ne olmadıgını, en aptal ve en kötü niyetli kişllerin anlayabılecegl bir açıklıkla ortaya koymuştur. Brandt bu konuda şoyle diyor «SE'ın Başkanı olarak benım sorumluluğum, beraberce konuşarak kararlaştırdıklarımızdan, bizim ortak kanaatlenmizden çıkar. SE'in Başkanı, üye partılerın VASİSÎ DEGlLDtR Ve b?n, partilerın, ıçinde bulunduklan koşullarda davranmayı ve kendi ozel sorumluluklurına dayanarak temsil ptmeyi dogıu bulduklan gortışlerden ötürü de muhatap tutula mam ( ) Çogunluğumuz, genel V0numü7ü Bosteren 1951 Frankfurt Bıldirısındekı görüşlerin yinelenmpsi konusıında beraber olnbilır Bızler, bundan başka son 2r> yılın deneylerınin hem tle nasıl deneyler1 ışlenmesı (dpgerlendııılmesı) gerektigı konusun da oybirliğıne varabilirız 1980 ve 1990 ların ödevlerine yönelirken, bunu bir yana bırakatağu Programsal temellere llışkın görüşme ve tartışmaları ıh mâl etmek istemem. Fakat bu, ortak girişimlere. llt^ktn uyumlaş tırmalara (koordinasyona), gbrüşlerin ve deneylerln aliş verlşino yönelik pratik çalışmaların azalması sonurunu doğunırsa yanhş olur Bu, SE'in ne olduğu vo ne olmadıftı, ne olabllecegl vo ne olamıyacagı sorusunu ortaya getırmektedır SE, hlç bir zaman, Uye partilerln kendi İUkelerinde hangi yoldan gitmelerı gerektığını ongoren bır kumanda mcrkezı olmamıştır ve asla olmayacaktır SE' ın ortak bır oğretı (doktrın) sahıbl enternasyonal (uluslararası) bır partı olduğu yolundakı ısnatlar, geıuı çevreleıce beslenmektedir, ve egemenlik alanlarınm Kemşlemesı içın merkezcı bır yapıdan yararlanagelen guçlerle bizı bir araya koyma amacını gutmektedir. BUtün bunların bizim ortaklığımızın gerçek mteliği ılo hiçbır ılgısi yoktur. SE, üyesl olan partılerın çok kademelı ve çok renkli oluşundan vaygeçemez ve vazgeçmek ıstememekte dır Bu çok kademeli ve çok renkli oluş ise, uzun tarihsel gelişmelenn sonucu v e farklı nesnel verilerın ıfadesıdır. Sübjektıf farklılıkları ve bazı bölgelerdeki birbirmden ayrılan gorüşleıı dahı Ridermek ıstenuyoıuz Sosyal Demokrat bır duny.ısal yürlltme (dünya vürütme orga nı) var olmamıştır ve olmayacaktır SE, bir sıra oıtak ana inançlardan hareket eden vo çogukcz birçok onvıldan be rı aıaUrındi yakmlık duyan EGEMFN PAHTir.ERtN İŞ ORTAKL1ĞIDIR. I^bırlığme yon verecek (damgasını vuracak) olan, dırektıtler veyu yaşamd. yabancı olan çoğunluk kaıarları değıl, düşünceler, moral (manevı) i(,tcpiler ve ortdk ^ozumler aramu doğrultusundaki çabalardu Ve ortak çozUmler doğrultusundakı bu arayışlar, bln yanda yı kıcı tehdıtlerın,riteyanda ozgtlrlü gün ve haysıyetin korunmasının sozkonusu olduğu ve sorular içın sınırlar btesine asan yeni yanıtlara gerekMnnT" clnvıı n hıı ıı ı yada olaoak1 Programdan ve bizi baglayan prensıplerden soz ettim. Bu konuda barış ve özgürltlk, adalct ve davanışma içın on yıllardan bpri yaptığımız mücadelenın temelınde yatan surcklılıfti duşünmemıi' gereku ( ) Uluslararası (Enternasyonal) işbırlığımızın düşünselve sı yasal temellerıni daıtna yenidon Prof. Dr. Muammer AKSOY • ı MORSAY •(üykular da bizi boşladı, nere gideyim?)» dedl Çakir, döndü yatakta. bağının üstünde yatıyordu. «(Blraz da soluma yatayım bakalım!)» Bilinçle yumdu gdzüntl. Daha horozlar otmedi Köyde olsa kolay anlaşılırdı, yaylada zor seçilıyor. «Blraz dalabüır mlyim acaba'> dlye daldan dala sektınyordu düşüncesinl Ama zordu bır kez uyanınca Iki yolu vardı, ya dönüp duraeaktı ortahk seçılene kadar, ya da fırlayıp kalkacaktı. Bir yararı yoktıı ddnmenln . YUzyukarı geldl. «(Soluma da yatamadım bak!)» dpdf «(Ulan dell olmak işten değil! Çıvıp gidecek aklım tepemden' Heeey, kendıne sahip ol Çakır Hasanl. Çakır dayı, Çakır dayı deyıp duruyorlar şurada; bir Çakır dayı'dan olmasın komşular, aman kendine sahip ol .)• Ellpnni ba?ının altında kenetledi Sonra bellni büküp ya n m kalktı. Alapilli'yi aldı, bastı düğmesıne, sarı bır aydınlık oldu. Baktı çadırm içine. Kamerana, torunu Şevket'in yanında yatıyordu. Daha uçta torunu Gülcan uyuyordu Ağzı aralıktı örgülu saçlan boynuna serpilmişti. Ellnın bırl göğsüntln ustünde, birı yorganm altmdaydı. .(Yaz olduğu halde safnklar ayaz oluyor. Örtünme<?i iyi. Kamerana da örtünmüş, aferım' Sanki kapacak var, aferim!..)» Pilli feneri yeniden torununun gogsüne kaydırdı. «(Aferim Gülcan'a! Yavaş yavaş kız olup gelır Dayansm yaylanın, hem de koyün oğlanlan' )» Söndürdü Alapilli'yi Koydu yambaşma. Bplki Kamerana farkına vardı yaptığımn Cin gibıydi Uyanır da uyur gıbı yapardı Kaç zamanın kurduydu. Alapilli'yi nlıp bastı düğmeslne, yeniden tuttu o yana, baktı, agzım hafıf aralamış uyuyordu Yuzüno gozüne lyıce tuttu feneri Hilesız, yalansız bır yüz. Rahattı hem rte Uyuyordu Hoşuna gitti karısının yüzü «(Eskiden olsa yumulurdum' Simdi seyrpidi onun da, bemm de lsteklerimlz. Ne olsa çağlandık Yaş dedi kırk dokuz, elli... Elli bir, elli iki, böyle gider. tsteklerımiz de sürer daha. Seyreldiğıne bakma, ne olsa koy insanıyız1 Hem koy, hem yayla insanı' Yaşın elli dediitıne falan bakma Çakır' )» Genişti çadırm lçı. Alapilli'yi biraz daha öteye tuttu. Orada sele sepet, ıki de mukavva kutu vardı Onun berisınde gelinı Zeke uyuyordu. Koynunda küçük çocuğu, Ağlar Kâmil GozU yasak bir yöreye kaymış gıbi sondilrdü Alapilli'yi, koydu yanıbaşına Bıraz daha baktı karanlığa. GUn batıdan yanda lıra kadar bir delık vardı, kımi zaman yıldız gorılrdü. Araştırdı, voktu bugUn. Belki bulutluydu. Belkı yıldız oraya gelmpmışti daha «Amaan'» dedı. «Tasa edecek şey kalmadı mı dünyada? Bırak yıldızı mıldızı!..» Bir kez daha bıraktı, gene kaküğı yere geldt, tutmuyordu uyku. «Tutacağı da yok kara dinlinln, ıyisl mi kalk çatar 1 Fırla! Bir an önce çık, dünyayı teslım al. Ddnysyı dedik, sozün gelışi. Yaylayı alsan yeter. Sabahı al. Imamlar el koymadan, el koy sabaha » Hışırtı, çıtırtı çıkarmadan öteborlslnl topladı. Şapkası, kuşağı, çoraplan, pantolu, ceketı kolunda, çıktı dışarı. Ağzına kadar ak dumandı Ballıdere. Nerde ne kadar bulut, pamuk, kopük varsa gclıp yığılmıştı. Bulutun, dumanın ortasmda Fırengız Sivrisi, mızrak gıbi çıkıyordu yukan. Gün değmiyordu daha ucuna, oma ı>ımı>tı hafıften. Çorabını, pantolunu glydi. Kuşağını bağladı belıne. Cpketını gıydi Kara Ustıklerini geçirdi ayaklanna. «(Haydi Çakır!..)» dedı kendıne Koyden doğru bır harıltı geliyordu. Kıran deresindekl suların sesiydi. Hem de aradakı ormarun «Hava guzel olacak Çakır. Ondan boylo duman dolu köy ..» Yeniden Ballıdere'ye baktı. Fırengız'ın ardnıd.i, otede, daha yüksek dağlar Perde perde genlmışlerdı goğe. En uzaktakiler silıkti, beridekıler canlı En canlısı da Firengiz. «Uzaklardan asıl Kara Sivrl nasıl gbrUnür kimbılır?» Ardıcın dibınden Yeşılce'yi, su kabını aldı Baktı, doluydu. Kazayak deresme inip geldı. Her aracm, eşyanın bır kişllığı vardı çartırda, evde Ypşilce'yı yaylaya gelen pazarcıdan almıştı geçen yıl. Bır de eşı vardı, Allıca dıyorlardı Gitti suyun başına. Kül avuçladı, yıkadı elıni oğa oğa, sonra çarptı yüzüne. «Yaylamız gıbisi yok! Suyu var, odunu bol' Bu yanlarda bırıncı Neyleyim Namrın'ı, Barcın'ı, Zorkun'u, hatta Feslıkan yaylasinı, Gombe'yı? Bızımki bana güzel » öğundü biraz, yurüdli Epey aşağıdaydı davar ağılı. «Çadırm yanında sinek kahrı çekecek değılım1» Ağılın kapısına uzanmıştı kopek. Adı Badış bunun da Başını yavaşça kaldırıp baktı, koydu gene bn ayaklarının üstüne. Bozmadı yatışını. «Nasılsın bakalım Badış Ağa' Gunaydın1 » Yaklaştı agılm kapısına. Kurt ağacından bükülmüş halkayı çıkardı, açtı kapıyı. «lyısin demek haa?» Karşılık beklemeden konuşuyordu. «Eh; sen iyi olunca biz de ivıyız! İyi sayılırız .. Bı7im Morsay'daki konuklar nasıl? Onlar da iyi demek, âla' . Ben şımdi davarı çıkarıyorum Dolaştırayım biraz Sen yat ıstersen. Paşa gonlun bılır.. » Usulca doğrulup kalktı Badış. «Demek yatmayacaksın? Ben kalkıp davarı çıkarınca senın yatman ayıp olur haa? Gene azcık uonın var, aferim! » Davarı savuıdu Uzunkaş'a dogru. Kendi de yüıüdU ardından. Badış yanı sıra geliyordu Durup geıınıyordu arada bir Çakır, birden donüp baktı Morsay'a Kendi çadırıyla epey vardı arası. Ağılına da uzakçaydı «Pıslığımızle lahatsız etmeyelim konuklarıl» Beş çadır yan yana dıziliydl Kazıyorlnrdı Morsay'ı «Yedi sokız yıl sıirer.» diyordu Do$ent Ali sııın «(Alı Şırın, ama hiç de şirın dogıl. Öyle puskun Mazlum bır adam. O kadar okumuş, o kadar gezmış, o kadar da yer kazmış, puskun! Ciddı adam Ama yer karmalannı sevmıyorum Yüzlerıne «Seviyorum» desem de sevmiyorum Onca genç öğrencı, ıkısı de kız olmak üzere. kırkar lırd gıınlük, sckı/ mı dokuz nıu ışçı, bızım koyden, kazıyorlar bakalım, ne anlavacaklarsa' )• Bir kabaardıcm dahna tutundu. «Beş çadırm birinde kızlar. Birırü de bugün kurdular. Profesor Asıl Al gelecekmış, Hocabey. Bınnde Ali Sırın yatıyor Asıstan Cemal'le İkisınde oğrencıler kalıyor. Ne olsa bilim, bilgi, fen; şeneldi yaylamız! Yenni bılmeyenler yerini, yolunu bılmeyenler yolunu öÇrendiler, oğrenecekler » Davar lylce dagıldı Uzunkaş'm bayırma Çamlann, çalıların, kabaardıçların, kızılardıçların arasından kuru otları kırpa kırpa gidıyor. cOh. oiço, ciço, hool... dlye bağırmak geldi içinden Firengiz"ın ardından bellı belirsiz görllnen kasabaya baktı. Şimdı toz scrpılmış gıbıydı. Ne kadar uzakta, ne kadar çukurdaydı. DordüncU yıl1 bitmiş, beşinci yıla bastı Rörmeyelı. Donüp varmadj. «(Küstüm )» diye bağırdı ıçınden. «(Kadıya kaymaka "»a, politikacıya kalmıdı güvenım! Nıçın varayım' Çıkarsam )lr şu yaylaya çıkacağım, bır de köylüm Ballıdere'de koşenın >aşına. Sllinip gıdeceğım buralardan )» (DEVAIMI VAR) «Soay&l Demokrsilar Avrupa'nın (rrlışmesl sorunlarında nrtak bir K&ruşU t«msll etmiyorlar» ltatümıatır. Görülüyor kl SE. uluslararası llişkılerde, bir Uyenin mensup olduğu devletin bulaştıgı olaylara illşkin kararlarda bıle, sadece bir tartı^ma zemini yaratmakta ve yalnızca dtüıya kamuoyu onünde düşiincelerin açıklanmasına hızmet etmektedır Bunun otesinde, Uye partilerin devletleri (hükümetleri) için bir ayak bagı olmamaktadır! Liberal bir gazete olan Die Tatın (30 61972 gunlü) başlığı bile, SE'de zorlamanın nasıl bulunmadığını, onun her Uyesınin kendi görüşlennı serbestçe savunduğu ve bunda dlrenebıldiği bir tartışma meydanı olduğunu çok iyi kanıtlayacak nıtelıktedır «Viyana'da Sosyalıstler Festıvalı» baş lığını taşıyan bu yazının büyiik puntolar taşıyan manşetinde şoyle deniliyor «Üye 30 partınin ve SE'in jöresel orgütlerının yuvarlak hesap 200 delegesı, 4 gün stireyle Vıvana konserevmde tartıştı Ancak, lâkırdı tufanı bır kez daha kanıtladı kı, Sosyal Demok ratHr Avrupa'nın gelişmesi sorunlarında ortak bır goılişü tem «.ıl etmemektedırler » 8 Başbakan, JO Bakan ve birçok eskı yüksek ıııakam sahıbi bir araya geldi ICreısky, Brandt, Golda Meir, Palme, Don Mintoff, Wilson, Pittermann Dostça ve resmillkten uzak biçımde, birbırıyie dunnadan tartı şarak fakat bırbırlyle konuşmayı vıno de eurdürerek, hoşgoru lla ve monolog (tek taraflı konuş mnı olmaksızın » Adında EntemasyonaJ dejfmlnln bulundugu her kurulu^ Enternas yonalcl değildir: Yalniü AP'nin VB ortaklan oljın partilerin yöneticileri değıl, bazı satılık; ve fınldak yazarlar dahı, «Sosyalist Enternasyonal, enternasyonalelllğin ta kendısldir, işte adı bile ortada» anlamına gelen «büyük kerametler» (') yumurtladıklarından, bu noktaya biraz daha dcğinmek lsteriz. «Sos yalist Enternasyonal hal» başlıklı Cumhurıyet'te yayınlanan yazımızda da (12 1976) belirttiğimLz gibi, sadece «Enternasyonal» deyıminin kullanüması, o kuruluşun uyelerinin, «mllli zeminııden kayarak, dışardan yonetılir hâle geleceği anlamını taşımaz Inter national deyımi, o kuruluşun uyelerının, çeşitli devletler ya da çeşitli devletlerin kuruluşlan olduğunu gostermektedır. Eğer admda «Enternasyonal» adı kullanüdı diye, bir kuruluşun «Enternasj'onal olduğu», «mıllt eçeTnenllği vo bağımsızlıgı yokettigln lddiası benımsenecek olursa, Turle devletının üye olduğu çeşıtli lntematıonal kuruluşundan ötttrü. devletimiain ve tum devletlerin niteliklerinin gölgeleneceğl kabul edilecektlr. Ayrıca bellrtolira ki, AP BÖzcülerınin mantığı benimsenırse, AP'nm savunuculuğunu yaptıgı liberallerin de entemasyonalcl olduğunu kabul etmek gerekir. ÇUnkü Batıdakl, hatta dünyadaki LtBERAL partiler de, yıllardan beri bir ENTERNASYONALDE. «LÎBERAL ENTERNASYONALude birleşmlşlerdir. «The Liberal lnternationalL'Intemational Liberale» adını taşıyan bu enternasyonale, Belçika, Kanada, Danimarka, Finlandıya, Fransa, Almanya, Ingiltere, Hollanda. tsrall, îtalya, LUksemburg, Norveç, îsveç, îsviçre gıbi Avrupa ülkelerl liberal partilerinln Uye olması yanında. Batı'ya sığınmış olan Arnavutluk, Bulgarlstan, Çekoslovakya, Estonya, Macaris tan, Litvanya, Polonya, Romanya, tspanya ve Yugoslavya gibi sürgündeki liberal partilerin tem sılclleri da katılmaktadır. Ayrıca Avusturya, Seylan, Hindlstan, Amenka Birleşlk Devletleri vo Bar bados gibi Ulkelerden de partl olarak değıl klşisel katılmatar var dır (Bu Liberal Enternasyonalin yıllık kongrelerinden 13'ÜncüsU Eerlin'de 31 8.19603 9 1960'da, 10. Kongresi 20 81961 1 9.1961'de Brüksel'de, Konseyin 15. yıllık toplantısı 11 9.1962 15.9.1962'de LAhey'de, Konseyin 17. yıllık toplantısı 2 10 1964 5 10 1964'de At (Devamı 11. sayfada) WİLLY BRANDT: "SOSYAL DEMOKRAT BİR DÜNYA YÜRÜTME ORGANI VAROLMAMIŞTIR VE OLMAYACAKTIR,, gerçeklerin olçüsünde olçmemiz gerekir Pek çok şey bizim geleneksel koşullarımızdan başka koşullarm egemen olduğu bölgelerdeki (Amprika'nın her iki kısmındaki, Afrıka'daki, Asya'dakı) bıze hısım partilerle aramızdaki ılışkiyı nasıl düzenliyeceğimize bağlıdır Ortak amaçlara daha vakın duruma gelebılmek ıçin, ortak noktaları verimli hile ge tırmek gerekıyor Blrlikte çalış manın (ısbirlığınln) gerekli kıldığı bükulcbılırlık (esneklik)ten yoksun olmamalıyız SosyalHt t nternasyonali sadece bir dernek değıl de, siyasal bir varlık (organıyma) olarak anladıgımızda, boyle davranmamız doğaldır ( ) Herşeydcn once, ozgurlugu sart koşan ve özgürlUğü yaratan bır sosyalizm içın yaptığımız mll cııdelenın sürekliliftı sözkonusudur Içindo kişinin kişi tarafından somürülmeslnin ortadan kaldırıldıgı bır topltımda, birey ken dısinl serbestçe geliştirebillr ( ) Bu, bizl komünistlere kavgava ve onlarla ılişkılerımlzi koparmava ulaştırdı tbre barış ve 07gorluçe, adalet ve dayanışmaya yonelık olacaktır. Bun'ara ulaştıran yol, aşağılayıcı (kdtU anlamda farklı ışlemlere tAbi tutucu) bir ayınmdan her türlü diktatörlllkten uzak, her türlU em peryalizmden kurtulmuş, uluslarm kendılerlnl VP egemenliklerı nl ılgılendiren ÎÇÎŞLERtNE müdahaleden korunmuş bir yol olmak zorunluğundadır Gılvenlık altma almanın da ötesinde, yapımım tamamlamak ve denkleştıımek ıstedığımız bu yol, kuşku suz, siyasal demokrasinin bir yoludur Fakat, Devlet ve toplu mun brgıitlpnme sorunlarının, bütün dünyada geçerlt söz gelişı sadece Avrupa'nın deneyleıı ne gore ybn alan bır tek yolu olduğu da iddia edilemez Ulus lararaM bağlılıgımız kendi bzel yollarına dayanarak ozgllrluğe ve sosval adalete yönelen her ülke ve Devleti de kapsamına almakta dır » SE'in kurulduğu gtindtn DU yana, SE'in herhangı bir orgammn bır tek kararının (iahl uvelerdcn birısina kabul ettirllme,.,! yada bu karara saygı gösterilırıesi içın en ktiçtlk bir baskı yndft bir lsrar vukubulmamıştır «Statli boyle ama tattikıt baş ka Şu yada bu Devlet SE'den yararlanarak kuçilk tlyelen boılı kararları kabul etmeye yada uj gulamaga zorlamaktadır» demek isteyen bir tek hajslyet sahjbl kişl varsa, onun hiç degilse bır I DÜNYADAKi LiBERAL PÂRTiLER DE «LiBERAL ENTERNASYONAL»DE BiRLEŞTiLER. BU ÖRGUTÜN SON KONGRESi 1974 YILI EYLÜL AYINDA EDiNBURGH'DA YAPILDI. I WiLLY BRANDT, «DEVLET VE TOPLUMUN, ÖRGÜTLENMESiNiN BÜTÜN DÜNYADA GEÇERLi BiR TEK YOLU OLDUGU İDDİA EDİLEMEZ.» DiYORDU. tane olayı anması gnretilT. Boyle bir gorüşü ortaya atma ctlr'etinl gostererek, «iftira edlnlz, »ftlra edıniz, ne de olsa bir lz bırakır» manügı ıle davranan ktşilere de şoyle fcpslenmek zornlugunu duyu yoruz Ya «SE'e Uye olmanın ulusal egemenhğl ve bngımsızlıgı en küçuk rilçüde gdlgeleyen bir yaru olmadığım itiraf «iersinız, yada «Bu kuruluşun, vrdtâı bır tek kararı ile dahı olsun, bu kararı t,o!iulden istemlyen bir parti ü/ennde baskı yapıp onu gerçek ıradesine aykırı oiçlmda davrannıava zorladığını ranıtlaı sınız » Aksı halde, ulusun ve tarıhın hakkımzda verecegı vargı, <.Yalanrılık», «tftıracılık» v« «Oy av cılığı ugruna ulusal btrl,ği bo?ımıvı dahi göze alacak kadar gözü donmüşlük» olacaktır I Şimdi gerçek yaşama yonelirsek saptarız ki, SE'in alciıg) kararlar daima yalnız bır tavsiye olarak kalmış, alınan oirçok kırarı, olekı üyeleıden bıri vfya bır ka<;ı kabul etmemıs, natra bu ıta ları protesto etmış, ona karşı (.ıkmıştır Bunun eıı lıptK ornek lerınden biri, 1956'da Sılveyj Ka nalının Fransız ve Ingillzlfjr tarafından işgal edllmesı oUyında gdrüyoruz SE, Bağımsız b<r Devletın topraklarının bu şgalıne kar şı bir protesto karan kabul etıniş, kamuoyu'na duyurmuş ve çeşıtU önlemler önermişti. îşt» SE Konseyinin 2 araiık 1956'da Kopenhang'da yaptıgı tcp^antıda, Fransız sosyalistlen, St'in İlk Başkan Vekili Guy Mollet'nln soz cüsU Pierre Commi.i agıuıdan, bu kararları önlemeK için uzun açıklamalar yapmı>, «;örtl>lerl ko bul edümeyınce de, bUtün Fransız delegeleri salonu lerketmlşler ve toplantılara katılmam^lardır. Yapılan hiçbır o ıeri, Fransız Sosyalistlerinı vt Pa^osJcan Guy Mollet'yi de bağlamaımştır. Buna karşılık Mısır'a «aldıran devletlerden birl olan Ingiltere'nin sosyalistleri, muhalefet lideri Gaıtskell'in agzından, hem Fransız ve hem de îngilız hukUmetlnın tutuınunu kınamış, «uluslararası ılışkilerde ahlfik ve adaletın öncüsü olan Demokratik Sosyalistlerın, Birleşmış MiUetlerin büyük çoğunlukla kabul ettiği kararlara uyma kunusunda örnek olmaları gerektıgınne ışuret edeıek, «SE'ın Mısırdaki FransızIngıli7 harekâtını kcsin bir dille mahkum etmiş, Asya ve Afrika ulusları karşısmda SE'ın şereflnl ancak böyle koruyabileceğini» belirtmiş ve gerek kmama karanna, gerek bnerilen onlemlere TiFFANY UDED f VAMf BEİJIM ^N^ (sENIMVE KlZKABDEŞl ) î ^ \ NE, GÖRE COIC Ntpî/ ^ ^ UKSİZMİOUOU«UX GARTH DOVLTŞ& CEKSİN, EÖEB ONU TÜEEBİL1CSJN ENGUCU1 4TMENA BEUCİ NE. D l £ £ M I 2E.TIS 0 OLDU<SuNU IAIC \NANMA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle