Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"CÜMHÜRITET 26 MART 1977 SANAT EDEBIYAT. Yoksulluktan gelen karaderili bir yazarla Amerikan toplumu üstüne bir söyleşî Çeviren: Bertan ONARAN Eskimeyen yeniliğin büyük ustası: Beethoven Ahmet CEMAL A A Mart 1827 gıınü Vıyana kar fırtması altmA İ J daydı Yakın arkadaşı Huttenbrenner, gunlerdır olam doşeğınde jatmakta olan Be etno\en'ın o gun<u durumunu şoyle anlatıyor. «Ansızm gozlermı açtı yumruğunu s^sarak bırkaç samye ynzunde korkutucu bır ıfade^le yukan baktı • Çevresmı saran dostlarma ıse Beethoven'ın son sozlerı surüar oldu «Plaudıte, amıcı, comedja fıruta est » 'Alkışlayın dostlar, komedı bıttr > Bun f lar. bır zamanlar Roma İmpara oru Augustus'un son nefesını verrken soylerr.ış olduğu sozlerdı Bundan üç gun sonra yapüan cenaze torenıne katılanlann sayısı yırmıbınden fazlavdı Oldugu evden kılıseye kadar olan kı&a yol, ancak bırbuçuk saa'te aşılab Idı M V KADfRI miM ADAM Sağırlığı artmaga başladıktan sonra jazdığı bır mektupta şoyie bır cumle vardır. «Kadenn gırtlağma sarılmatv ıstıyorum > Henüz otuzıkı yaşındayken, yıne kulaklarının duymamasının yol açtığı karaıasarlıkla kaîeme aldıgı Heılıgenstadt vasıyetnamesınde :se, karanısarlıfa karşın >ıne kadere meydan okuyuş vardır. Bır yandan olUmü «acılarla dolu yaşamdan kurtuluş» olarax alır, a ma ote yandan «>eteneklennx sanat alanında sonuna değ.n degerlendırmeden» geıecek oır olümu de, çektığı \e çekmekte olduğu tum acüara karşın, erken bulur Beethoven ıçın sovlenegelen «Kaden yenen adam> sozu rastgele rutellkte degıldır, ya da salt guzel soylemek ıçın ağza alınrruş değıldır. Çuniru Beethoven'ın vaşam yolu, o duruma gıren her o lumlunun sonuna değın gıdebılme yüreklüığıru gosterebıleceğı bır yol değıldı Yapıtlanyla müzık tarıhıne anıtlar katan bu dahı bestecı, yaşamırnn en venmlı yıllarnda ınsana ılk bakışta gerçestmı ınanılmaz gıbı goronen bır sılle \edı Işıtme dujusunu yıtırdı. ne denh vurgulansa azd.r Ağır ışıtmekle kalmaaı. hıç duymaz oldu Dofanın e2gılen artık ona ulaşamaz oldugunda unıu aokuzııncu senfonısıra uer.uz oestelemem ^tı Çagımızm muzık tanhçılennden bırı •Beethoven, tumuyle bır başkaldırmadır> dıj"or Goet he. ınsana hayranliğını şoyle dıle genrmıştı: «Insan, yaşadığı surece gucü sınır tarumayacağı ıçın dogarun gorkemlı varlığıdjr » îşte Ludwıg van Bee'hoven, bu gorkemin canlı sımgesıdır. Şaheserl»rıru sara nobetlerının sarsıntılan ıçersınde, ıkı nobet arasmda kendısıne tamnan surede yaratan Dostoyevskı'nın yolu neyse, doğanın sureklı sessızlık cezasına çarptırdığı Beethoven'ın yolu da odur Zaten bu ıkı aev arasında ılgınç bır kader bır lıgı vardır. «Ustunluğum, başkalannm janva ka dar yapabıldıklermı sonuna degın yasayaoılmek Mjreklılıgıiı gostermerndeydı>, der guncesınd*» Dostoyevskı. Muzık tanhınde de Beetho\en o k<v şullar ıçersmde pek çok kışınm terkedecegı gemı >.. yelken'eraıı sanatının ruzgarıjla şışınp engınlıklere yollamış olan ınsandır. AMES BALDWİ.\\ YAZINI YAKINDAN ÎZLEYENLERÎN ÎYÎ TANIDIKLARI, BÎR ARA ÎSTANBLLTJA YAŞA MIŞ, ÜNLÜ BİR KARADERILÎ AMERİK \y YAZABIDIR AND RE BERCOFFTV SAN VTÇIY LA YAPTIĞI KOKüŞMANIN BİR BÖLÜMÜNTT STJNUYORUZ I B. Oknma düşkünlüğü size nerden BL. Bılmıyorum. Sekız yaşında. başadım kltap okumava Elıme ne geçerse îkuyordum. Hemen hemen aym yaşta jaz naya da basladım Bem bu ugraşa papaz ık yapan babam ıtmedı. Evde kıtap olarak •alnız Tevrat vardı Onuysa çok sonralan >lruduın. B. Slzi llk etküeyen kitaplar hangleriydı? BL. Benı etkıleyen ılk kıtap «Tom ^mcanın Kulubesı» oldu Yırmı oruz kere >kudum onu Hariem'de ıkı kıtaplık vardı ^ dan Z'ye dek taradım onlan. On uçunden >pce. 5 Caddedekı bır kıtaplıktan da kenııme okur kartı çıkarttım. Anam babam >una karsı değıldıler, ma mathış korku orlardı, hele babam. Butun bun'.arm r.eye arayacaçını mera* edıyorlardı. Babama ya ar.ık eğılımını ancak Kıl.seŞı bıraktıgım aman, on yedı yaşında açtım B. Neler yanyordunuz başlangıçta? BL. Şıırler, öykuıer. Hatta ambalaj âğıtlanna bır de roman yazdım Yazdıkanm halk şarkılanydı, onemsız bırtakım açmalıklardı. B. llk kitabınu ne zaman jayınlaniı? BL. 193o'te, «Go tell ıt on the mounaın»ı (Gıt Dağın Başında Soyle Turkunü) ıkardım, B. Daha ilk Idtabımzda Zencl sorulunu ve kuşaklar arasındaki çatışkıyı ele ılmjssnuz, bunlar, «Beale Street Koouşanlseydi» adını taşıvan son yapıtınızda da )aş k3$eyi tutttyor. Tlrmı yıida dtırum "aenşti rai acaba? BL. Bırleşık Devletler'deld kuşaklarırası çatışma son derece aynntılı bır sorun lur Sorun yalnız toplumsal ve ıktısadî duuma degıl, ayru zamanda bıreylere bağlılır Yaşama bıçımlerıne en kuçuk bır saygı iuymadıklan ıçm oabalanndan nefret eden 'uyuk ışadamı çocukları tanıyonım Vıetıam Savaşı sırasmda çatısma acıklı bır btım aldı: Peî çok genç Amenkalı analanun babalannın haksız bır savaşın yazgılama az çok boyun eğmış suç ortakları ollukları kanısındaydı. Kara ve beyaz denli şçı çocukları arasmdaKı ayrım şuradadır ıjıncüer analarını babalannı son derece aık gerekçelerle elestmp yadsırken bırmcı er topluma yabancılaşmış bırer Karadenlı riduklarını gozonunde bulundurmak zorunladır. Burada tuzaklar kör kor parmağım 'öztıne ortadadır, bevazlar ıçınse oyle de,ı!dır. B. Kimin içın yaauj orsonuzî BL Benı okuyan herkes jçın Belırlı jlr okurum yok, ama Valı Wallace'ın su•eklı okurlarım arasında olduğunu sanmıyo•um Yeğenlerı belkı . B. Zengi kentsovlu sınıf. Tillarca B*v azlara «ovkunmc»ve çalışan Karaderililer ıasıl bir tepkı gosterivorlar yapıtlarımza? BL. Inanır mısmız Zencı itenfsoylu ınıi da kendmı koseve kıstmlmıs hıssedıor. Devletm ust katlannda gorevlı zencıerın de çocukları var «Ebonv. gıbı eoeyce "rleştmcı cır dergı bıle Vie*nam Savaı'ndan soz açmak zorunda kaldı, ı^sızhğe teğındı Karalar, bırtakım ıç geçımsızlıklere uğraşabılecek kadar kalabalık değıller lele yaşama, gıyınme, sacmı kesme \a da ıdılecek okulu seçme konulannda «Ebony» \ngela Davıs ve ben avnı gemıdeyız Ben anaa bır Zencı kentsoylu s'nıf, variıkh \aralar var eloet. Ama Harrv Belafor/e gııı unlu bır şarkıcıyı alır Oglıı, bır sokak ostensı sırasında bır avnasızla karşılaştıgı arian, aynasz CODU kafasına ınaırmezden m:e kımlm beîgesı sormayaca'^fır elbet Üs ehk bu dedıgım benım çocukluğuma oranî ÇOK daha açık seçirf or adaaır Babamın îıssıssipı'yı bırpkıp Nev; 'iork'a geıen IIK •usaktan olaugunu unutrrav^n Bız, Kuzev ent!°rırde c'olan ılk çocuklprz Analarımız «oalanmız baslar.gıçta Har'em d^Vı jaşan:n daha nası;a olacafRi duçıi".:", or!ard:. B. \\rupa'vla 4menka Bırleiik Devetleri arasmda benzerlikler bulmor muBL. A\rupa, gocmen ışçılere Karşı ynı ırkçılık ve koleciugı uygulnyor Goçıen ıcler, somurgecıugı surdarmek uzee, somjrsecı ulkeîerm topraklarma eelmek eler Ancak. Airups'dakı somurgecılık teaehen de te.i Kededır, ^akmda bır sura onın ortaya çıkacaktır Bevaz ırkın ustünjğu duşurıcesırun Kuzsy Amenka'dan dogladığını aııımsamak ge'ear Iık Roma feıhlenyle bırlıkte, Avrupa'da doğmuştur. 3eyaz ırk buyııruculuğunun (ımpenalısme1nıri) ıkı bn Ml'ık tanl"i var Dolavısıyla >ır kaleırde çızıhp atılarnaz Benı asıl şaırtan Fransızlann va da Amerıkalüann vlarsılva'da, Tou'on'da, Afrıka da Forte.12 de olup bı'enler arasında en küçuk b:r >ağ k'jrmaıralar Ojsa, her verde aynı kav a suru\or Irlanda da v^ananlar, rrantıkh )ir tarıhse] soıuçtur1 însanların tarıhle Dağ rarmayı oğrenrneler serek B Okuılannız kırrUer? BL. Hernalde aydmlar degıl Sokakan geld.m aen e ı bunun da bellı bır o lemı var sanırım Kerdı kendımı eğı^tım, v.ç bır okula a.a^ össmadıtr Elestırmen fnn kafasırcıa oır dızı kategorja ve nıtele•ne sıfatı var, oen bunlara hıç bır zaman ;ırmek ıstam^'iım Eieş'umenler bana dus nan dıye aeğıl, ajn dunj'a'arın insanları;i2. Doğauğum kentn Haı'en'in, VVatts'ın manlanvsa benı onyargısız okuyorlar. Zanan zamin soıışlenmız çakışmıyor, ama jovlesı cok daha ıvı. Özgürlük ve erdemin sanatçısı olarak nitelenen büyük müzik adamı Beethoven ölümünün 150. yılında tüm dünyada anılıyor yen. lcfaye duşkün, pedagoji bılgısınden famu>le yoksun bır babanın baskısı altında geçen jıllar, kuçük Beethoven Jçın yaşammın pemb*> \alları olmadı. 1781 yılında Beethoven'ın müzık egıtımını organıst ve oestecı Chnstıan Got^lob Neffe üzerıne aldı. fceffe'den kompozısyon ve pıyano derslerı alan Beethoven, gerçek raüzik temelıru de bu hocadan edırıd: Bu donemi, 1787 jılında Mozar* ın ogretıcl 1 ğıyle çahşmalarını surdürmek :çın Vıyana\a gıdı $ı ııledı. Ancak annesının nastalanması yuzunden çok kalamadı 1972'de ıkmci kez \s oır daha aynlmamak uzere \f1yana'ya geldiğınde ıse Mo zart artık hayatta değıldı. Mozart'ın yenn: alan Hajdn'm ders verme vontemı, bu yontemı «yuze> sel» bulan Beethoven'ı doyuramadı. Beethoven, 57 yıllık yaşamının 34 vııın1 \ ı . a na'da geçırdı Ün kazanması, parasal sıkıntılardan uzak bır yaşam surdurme olanağım elde ermesı, bu kentte oldu Vıvana'da Haydn dan başka. Schenk, Albrechtsberger ve Salıen gıbı unluier den ders aldı Ve mhavet ünlü yapıtlarmın hemen tumünu bu kentte yarattı, konserleıını bu kennn salon.arında yonettı 1814'1815 yıl'arında \aDO,= on'un Avrupasma jenı bır gorunum \ermek ıçm toplanan \ ıvana Kongresı gunlerınde ıse Beethoven, ununun doruğuna erıçtı, Avrupa çapında bır ad oldu tur Ele alınan soruna ve Beethoven'ın sanatçı kışılığme daha vaKiraan aaha dıkkatle bakıMı gında ou soruva verilecek karşılıgın sanıldığı ka 1 dar onem taşımadıgı ortaja çıka Klasızmın ogr e r r ı coşku dolu ozlemlsrle ve alabıldığıne zens'n D r duygu evrenıvle kayna^nrTiasını ÇOK ıyı b ' şarmıs olan Beehoven, b»r devnn bıtımıyle b " be^kasımn başlangıcını aynı guçle temsü edebı!»" bır sımgeydı. Buyuk bestecı, opera alanında *e b r urunıe yetmmtsıre Karşılık, m'iztğım kendıst *ıe degın eşıne rastlanmadık bır drama ık guçle donatmısnr GEIIŞİM YE DORUK Il.t gençLk vılarınaakî bestplermde Beetln \en, serenat mozıgının ortammdadır Bu donern dekı oda muzıgı bestelennı de dana ços fipar.j ıızer'ne vapTiısnı Yıne bu vıllarda Neefe. Jcnann Steıkel, Ca'l Pbılıppe Ernanael Bacn. Manrme :mlı bestecüer orne< pldıgı bestecılerdır Anı. oır.ek dendığmde Beethoven ıçm başta gelen 1..I ad, hıç kuskusaz Havdn ve Mozart'tır Bestecımn ılk gerçlık yllannın sonunda sağılıgının başlaması, ayr.ı zamanda mozıgınde jeı bır donemm başlangıcını da beurler 3 ve 5. sen fonJene. 3 namaralı p \ano konçertosu, bu «pa tetiic» donerruıın urunlendır llk ıkı senîonısı, Hajdna olaukça yakındır " senfonı. \anı «Eroıca» Ae Bee"hoven m senfontk ? urun'erınde bır devnm kendını gos erır Muz î tarıhının en unm senfonı.srınden bır. olan 5 sc . fonı, dığer adıvla «Kaaer Senfo.ıısı», 6 7 ve 8 sen fonı.er a r ı k tumuyle Beethoven e ozgu bır m'ji kal anlatımm dev urunlendır 8 senfonıden o ı J yıla yakın bır zaman sonra bestelenen Korolu senfonı ı«e, Beenoven'ın kendı yapıtları arasında bıle kendıra ozgü verı olan, sınıllandınlması guç belkı de olanaksız bır şaheserdır Beethoven çeşıtlı uverturler de besteledı Bun lann ozelııg «senforuK şur» turünun oncusu o malandır. B ı ozellık gerek her uç Leonore uve' tarunde. gerekse Conolsn ve Egmont. uverturlennde kerdım açıkça bellı eder Çalışma vontemı açısmdan Beethoven ile, o; remenlen olan Mazart ve Hajdn arasında oujtiv îar< vardır Mczart'm ve Havdn'ın esmlerını bu yuk bır hızıa ezgılenn kalıbına doıtmelerme kaT şılık, Beethoven uzun bır duşunme ve «oluştuı ma> donemıne gereksnırdı Otekı ıkı bestecıye o anla japıtlarının sayısınm az olmasının nedenı de buatır OZGÜRIÜK VE ERDEM SAVAKIS1 Beethoven'm sovlular tarafından da çok aes teklenmesının ve sevılmesınuı nedenı ancak olağanüstu sanat jeteneğıne bağlanabılır Çunku bu vuk bestecı, goruşlen açısmdan zamanının soylularıyla teıs duşecek denh ozgurluk yanlısıydı. însan onuruna ve ozgurluğe Jışkın goruşlerını konuşmalarında JIÇ bır zaman saslarnadıgı gıbı, bunları ; apıtlarnda bujuk aoratlaı ıçersnde yan sıtmaktan çekınmeaı «Fıdelıo» operası ,bu aurumun en buyuk kanıtıdır öte yandan Konsul Xa poleon'un taç gıjoığı haberım alınca ıthaf kısmını vırtması da ozgurluk konusundakı duşuncelerını dıle getırmesı açısndan son derece ılgınçtır Be ethoven, bu t'jtumunıı ' aşamının sonuna değıa surdurdu, ozgurluju ha<ctanırlıgı ve erdemlı ol mayı her zaman \aoluşun bınncı ve en onemlı koşulu sajdı Bırçok eleşt rmen ve muzık tarıhçısı «Beetho ven'ı klasık akımm =on temsılcıle^maen mı >ok «a romantızmın ıl< besfecılerınden mı savmak gesorusu uzerınde aynntılı olarak durmuş EN YUCE MİSİS 1970 Ejlulundp Vıjana'daydım Ve o gürJerd» Beethoven ın J03 urou dogum yüdonumu kutlanı ' ordu Vnana Beleaıje Sareyı mn uç buyuk salonu b r Beethoven ^eıgısıne avnlmıştı ve serg «alev sonmeaı» sloganıy^a açılmıştı Salonlaraa sergılenen eşyalar orta kısımlara yerleştırılmıştı Djvar dıplerındekı KOltuKİara oturulaugu zaman ıse %ulak hıza^ına gelen gızlı hoparlorlerden Beet novenın muzıgı sure«Jı olarak dınlenebılıyordu Sergıye uç kez g ttım. Her aefasmda 67 kışıden oluşan bır Japon gurubuyla karşılaştım î juncı kez gıttığımde tanıştık «Hep aynı saatlerde gelıvoruz buraya», dedım Gunıptan bırı «Bız hep i'ituı gun buradav z», dedı «salon kapanana dp Cın Beethovrn orlvoruz Avusturya'dakı son beş gunumuzu boyle geçırmeğe karar Alevın sonmesı olanaksızdı. GERÇEK VIYANAÜ 1770 yılında Bonn'da doğan Beethoven'ın ılk oğretmenı, babası oldu Oglunu pıvano \s keman derslerının yardımıyla hanka çocuıc yapmak ısfe Nazım Hikmet Paris Üniversitesi ders programında Kosta DAPONTE l f l C O ' d e n * e r l P a r i s ^nıversıte«ı Doğu Dıl l î f O u l e n ^ u y 8 a r l l k l a n Enstıtusunde (Pv rıs III Ünıversıte^me baglıi TurK edebıyatı derslen veren Guzın Dmo Fransız VP v abancı ogrencüer ıçm Yunus Emre den baslavarak Nazım Hıkmet'ı de ders prograrmarına almış bulunuyor. Parıs Ünıversıtesındeki bu derslerde okutulan Nâzım Hikmet hakkmda. buyuk ozanm ""â'ırcı doğum yıldonumıi kutlamrken Guzın Dıno ıle yap tığımız konusmada yabancı oğrencılerın ılgısıru oğrenmeye çalıştık Guzin Dino, Türk edebıyatmdakı bjyuk \azar lar dızısmm en ılgınç doruklanndan bırı olarax rutelendırdıği Nazım Hikmet ttstune >apılan çalışmalar ıçm şunlan eklıyor: •Çahşmalar dıyorum. çunku kursu degıl yonettığım dersler, tartışmalı bır araştırmadır » Parıs Onıversıteslndekl dğrencılenn Turk E debıyatına dujduklan ılgı hakkırda da Gazın Dıno şojle dıjor «Bu yıl dğrencılerımın savısı TJ ı bjldu De nebılır ta, edeoıyata duyduklan ılgılerınm nedenı su Seçtıklerı bılım kolu ne olurs? olsun ornegın Orta Dogu tanhı gelışme yolundakı ulkeler sosvoloj'sı, Orta Doğj cografyası. Turt edebıyatını kavramadan, Tjrk kulturu uzermde etraflı bır fıkır edınmeden bılgılerının bır boyutunun eksık ka.aıgını anlıyorlar Eve* Turki>e'yı anlamas çm ede bıyatınaan çeç.yorlar. Şurden çıkan duvgu ve anlam zerigınlıfı, he.e bu şıır Xazım Kıkmet mkı olunca Turkıye'vı anlamanm anahtarı oljyor. Nâzım Hıkmefın «trsan Manzaralan«nı okuvan arastıncı, cııtler dolusu kıtabm veremeyeceğı tıngı len, duvgulan edınıvor Bunj valnız unıvers.te sevıvesmae oğrencıler degıl ajnı zamanda unıver sıtevı bıtırmıs araşt'rıcılar da vaD"or ^nra Tu r k dılıne sevg' duyan, dılı ogrenmek ıçm KI aoçru yoıun o aılın edebıyatını bı mek olduğuna ınanan oğrencıler ae eksık olmuyor » Guzın Dıno'ya oğrencılennin j a l n j Fransız olup olmadığını soruvoruz «Çoğu Pransız olmakla beraber ıçlerınde îngıhz, Amenkalı, dort beş Yunanlı oğrencı de eksı* oîmuyor Yur.anlı gençler Turk edebıyatına buyuk hgı duyuyorlar Aralarından bırının bana dedığı eıbr «Istesak de ısfemesek de, vuzyıllar boyunca bırlıkte yaşadık kendı tarıhımızı anlamas ıçın Avrupa tarıhını değıl once^kle Osmanh Turk tanh'nı ve edeb<yatmı ooımanız laz.m hen N?zım yalnız sızın değıl, dunyanındır yam bız^m ae şaırimız • Guzın Dmo Nâzım Hikmet ıçm duyulan ozel ılgıyı şoyle ozetlıyor«Kesınlıkle ozel bır ılgı var Yunus Emre ı> Vâzım Hikmet semınerlerı en çok ılgıyı, coşjiuy^a tcplavan ıkı doruk oluyor. Cosku kelımesını kullandım, bıle b.le, çunku gerçekten coşka uvandırıvor butunu ıle Turk edebıyatı, ozel bır coşku sankı oğrencıler, araştırıcılar kendılerınden gız lenmış bır kıtayı keşfetmış oluyor > «Nazım Hikmet konusunda ıınız var mı''» kisisel çahsmala PARiS ÜNiVERSiTESi DOGU DiLLERi VE UYGARUKLARI ENSTiTUSUNDE TURK EDEBiYATl DERSLERi VEREN GUZiN DiNO, UNLÜ OZANI PROGRAM1 KAPSAMINA ÂLDI. Ç E Ş i T L i ÜLKELERiN GENÇLERiNDEN OLUŞAN OGRENCiLER, NAZIM'IN YAPITLARINI, TURKiYE'Yi ANLAMANIN BiR ANAHTAR! OLARAK DEGERLENDiRiYORLAR. konusudur neredevse sıcak bıçak pıbıdır ve bulutlar dolu ve a£ır. Kayalardan ote'ere uzanan bır bakış vardır, Mustaîa nın bakışıdır bu, yuzvıllar boyunca onu ezen ve horlayanlara karşı yonelmıs bır bakii oır KOıenın uvanışı Ak gomleklı savaşçıların telâşsızhklan da bundandır, yiızyıUar bovunca beklemışlerdır «Bedreddın'ın. j<.nl Nazım'm erlerı ıle Yahva Kemsl ın «\kıncılan» arasında hıç bır ılışkı yok tur. Bedreddın ın ^ovluler. zaferlerın ıçınde *ço cuklar gıbı şen», dort nala gıden atl lar değıl ( ) Bedreddın'ın taraftarları ıçın oıduğu gıbı, Mustafa Kemal'ın de yandaşlan ıçm, topraslarmı aşan bır savaş, çağlarmı aşan bır savaş soz konusuaur Karşı koyup a>aıüanmaları. bır sımge degennaeaır IstıkUl Savaşı sadece ulusal degıldır, ezen ve ezılen.n kavgasmda, tar hsel d^valektığın ozudur «Ozel ve sınırh b*r savaşuı otesınde, dar sloganla'ın çerçevesuıden arınmış evrensel ılkeler sayesınae ulusal bır savaşı dıle getırse bıle \azim Hı:*net'ın şıın, destam bıze her zaman geçerlı kılacak bır gerçeğı yansıtır. Aragon blle, ozel bır o a\ a bağ amadan bun'a somut bır ımge, bır dırenç ımgesı jaratamamıştır ( ) Nazım us ture du^undukçe şıınnı ve anla'tığı gerçeklerı duşundukçe, bır çelışkı çıkıyor Karşımıza Çağdaş ları oldjların oluşumunu ozgurlukle ızleyebıldıkle rı ve oğrenebıldıklerı halde onlan, her se>a°n u z?jUaş*ıri'rmş, tutuklu, surgun Nazım gunu gunu ne ^ankı savaş cephesırun ıU hattında ım.ş gıbı n p ı r n : a ı ı . dun\adalı 'deoloıık çatışmalan ese r a e va.'Sıtmıştır ( ) İste boyle, ozanlar tarihinın en talnız kalmış ozanı, anlaşılmaz ozanların çemoerını carçalamıştır (zaten oaevı anlamaktır artıasılmak dgıl) ıî°nd s.m dost TOIÛ kovıusunÜT ver.ıe r.ovmştu, topr^k v e guneşın ,anma, boj IPCS k"ndı d" aıe^ngı ıı canlandınr varatır • «Sıze vazılı ödevlerden parçalar alrtarabılınm Eloette kı bu parçalar, her çalışmanm tumu ustune aoğra bır yargıya goturmez, çunku 2030 sahıfe tutan bu çalışmalar, yontemlerı, kurguları, butunlen ıle ılgınçtır » Guzın Dıno'dan, bu çalışmalar arasından b.rkaç ılgınç parçayı seçmesını ıstıyoruz, oğrencıîpr n son yıllardakı yazılı denetleme çalışmalarından seçümış bu parçalan aşağıda sunuyoruz. NAZİM HIKMETMN ŞI1RLERI ORKESTRALAfi İÇIN YAZILMİŞTIR«Çapı bakımından bir Pablo Neruda, bır Mayakovskı, bır Garcıa Lorca, bır Eluard bovunda olan NdZm Hikmet, heybetı ile, Turk edebıyatına egsmendır. Ona oz ve bıçım bakımından yenı bır dokum vermıştır Ustun rutellkte bır savaş oza ıııdır anun gucünlı ne hapıs, ne surgun >ok edebılmıstır. ( . ) «Yaşamak! Bir açaç glbi tek \e hur \e bir orman çıbi kardeşçe'îinp, bu hasret bızim!» Nâzım Hikmet kış: ıle toplumun, teklısle çok luğun, vatanseverlıkle uluslararasıcıhğ.n (e^ren «eMığın), ben»le «bız»ın. ağaç ıle ormanın yun ıplığı ıle küımm sımgesel dıyalektıgmı vermış ve bununla tu.n eserını donatmıştır başîan başa ( ' Boylece ^azım, durust bır toplum kavramını ger çer;leştırmîK ıstıjen devrımcı eylerru COŞKUSU ıle destekler/.en ozandan tarıhe katkısını ısterken somurulerlenn tarafını tutarken metafızk geveze lıklerı, entellektualızmı ve «praxıs^ten avrı duşen «ıdealızm»ı kınamışlır ( ) Nazım Hikmet, kımı zaman «resım d.lı» ıle şıır dılı arasmda bır buluşma noktası aramıştır Omeğm, «Hapıshane Kapısı» şıırınde olduğu gıbı. ja da Balaoan'm bır tablosunu sozcuklerle anlatırken Çok mce bır «uzaklık katma» vontemı ıle, «Yenı Ri'nan> akımının nesnelleştırme yonteınını gerçeğı çozme deneylennı romancılaraan once şaır çozmuş bulundu boylece Bu şurlennde ozan son dızeye Kadar ölçülu, pes perdeden bır eda ıle ko nuşur, kışılen dokumden çıkmış gıbı verleştııumıştır. Ikı vurgulama bu surın anlamım avdınlatıverır: Eırı, aaha gulmesıru oğrenememış çocuklar ımgesı, dığeri, kenaının tutuklu olması Boy lece ıç ve dış boyut ortadan kalkar, (yanı, derur kapının ıçı ıle dışı), yokolur. Nazım halkı ıle bırleşır, onun gıbı kurbandır çunkü, kurban edılmıştır ( ) Nazım Hıkmet'ın şıırleri sar.kı orkestralar ıçın yazılmıştır Bu soz akla hemen «Yenı Sa nat», «Bahr ı Hazer», «Salkım Söğut» şıırlerını getınr. Herhalde bu çıirleri, »835 Satır» kıtabını n luşturan şurleri okuduktan sonradır kı Ahmet Haşım, alabıldığıne ovsnlerls dolu su vazısını vazmi1; tır Nâzım Hıkmet'm sanatı üstune « saır müheykel bır şekıl halırde semanm mavılığıne karşı durmus, cıdden tuhaf, fakat ahengı cıdden emsaı<nz bır garıp âletın tellennı sovletıyor Bı "ezm bıl dığımiz vezınlerden oeğıl bu lısan sıırn bugune kadar kullandığı l'sana benzemıvor Eskıaen şı ır bır tek dudukle sovler'raı Nazım H kmet bır tek âlet yerıne koca bır crkestrs 'aknıı vucjdi getırrruş • Ahmet H^sım \o?ımm sanat orunu toptan sezıvermış O gunlerde aruzla oes »nm ş OKuyuculann şaşkmlıgını goz onune getıruı bıraz olsun «835 Satır» oralığı çınıatmca » «NÂZIM, HALK GELENEGINI IANK 01DU6U BAJYERE OIURITU» Bır başka çalışmadan . «Nazım Hikmet m ılk deirımcı şur'.eri yayınlandıklan sırada, aruz vezn.mn son hu/utı tsnısılcılerı Yahya Kemal ve Mımet Hasım. ozanlitdannın doruğuna enşmışıerdı îvazımın japı'laıı, bırdenbıre patlas verme.erı ıle, bır kopmajı oıuştur dular, ve bunu Nazım Hinmet, kor.usma dılını okuyuculann hızmefıne s ırsel bıç.rade sjnaıaK v* sozltf halk edebi'atiT halk geisneğıru, lajı* olduğu baş yere oturtaraK başanr. ( ) «Sesın1 Kaybeden Sehır» futunsr akımm b'r şıırı savılabüır, ounoa ozan, \epyenı D I dunya çoruşu ıle çağdaş v atandaşlanna futurıstlerr. gozde tema'lannaan olan endustrı ve buvuk ken" ımgelerım yansıtır. Dram ogeler. belırlı bır sosval açıya, nsanoğlunun jenı boyutuna konuşma dılı iıe pklenm'ştır artık Nazım m sıırme ( ) Nazun'ın buyu; ozgunlufu, belkı de sanatının gi7'ı dıyalektığı ustun bır basarı le kulianmasırdadır dılı ve ımgelerı îdsılssı ustalıkla kuIlanaraK olavları yansıtır. \a!anı orta yere serer, doğruyu meydana çıkarır, doşuncesının ç'kış nokta», oldu gunu bıldığımız teorı1: yontern sankı somut or neklerle yenı baştan vara'ılır, canlamr Bjnun orneklermı «Kuvayı ^Iı'lıje Dcstarında gomruz, Lenın'm «vansıma "îuramundan. Manc'ın ManJes tosona kadar çeşıtlı temel Vj'amîsr, hatta cum'e ler, zorlama olmaksızm şıınn ıç'nde yer alır » «AKADOLU KOYIÜSU, NAZIM'IA NIHAYET DA KONUjACAK BIRINI BULHUJTUR> Bır jsştii ogrerc nın ozetle goruşıerı Nazım Hikmet gerçekten çagının çocuğu dur yenı Turkıje'nın, vuruven Tursıye nın, değışen Turkıyenn Bu degışmeler Yahya Kemal ve \hme Haşım ı saşırtmıştır ve onları va geçmlşe, 'a da haval âlemıre voneltm ştır Nazım Hikmet ıse çagıiı dolu aızgın vas>aniısfır \e hatta çağını acmıst r bıle ( ı N?zım Hıkmet'ın otekı tutuklularla ıl şkısı ne olmuştar'1 ( ) Anado.u koylusu mhavet, karçısmda korusacak bırını bulmuştur •^ırıntılan, casUı an h£,^ır kl' oıuugj gıbı, se'înçlerını, oaşaıı.annı dınlejen bırn ı bıUmuştur Ve ıiıhayet konuşrrustur Turk kovlusu ve ferah lamışt'r, .ç aunyasj eeuşlemıştır, *utu^ıuld<c surer nın ustesmden geleoıİTi stır ve do anlamıstır k (belkı ae sadece bılınc aKında) Nazım a anlattıklan buyuk ; arucısıru bulacaktır » «NÂZIM'I KEHD! DIİIKIN AHENGI IÇINDE KAVRAHAK» Ve v ne bır oğrencı çalışmasından bolumler: ( ı S.ınerm n bıçımı temaları \e ınançlarını rçıklama ba'.amından jenılık kapılarırj açan Nazım, her şe\ı a *ust e'm s*ır Bı taraftan nıç bır vonu u ^açımamak ıçm butun kajraklarından faydalanmak ıçm, esonne da nak ıstegını ujandı iıT, dıgfr taraf:an, oKuyucusunj kendı ıçıne donuşturur onu bır çeşıt oılınç smavına ıter Nâzım'ın ınançlanna karşt gosterdıgı gucu, okuyucu kenaınde bı'abılecek mı'' Yapıtlarının \e etkısinın en zor jonu cla ışte budur. •Ona vaklaşanı sarsar ama çeker de, bundan kurtuımak da ısemez okjyucu Onaaa buyux bır engel kalıyor o da \azım'ı kenaı aı''nn ahengı ıçnde kavramak' Bu da Nazım m ulkesme getırdığı son bavuk armağanıdır. Dılınm oğrenılmes. «Ikı yonden bn çalışmalanm var, çoktan berı tezgahta gerçı \âzım Hıkmet'm Parıs'e uğradığı vıllarda tuttuğum no^ları toparlayıp gelıştırmem Uzım Bır ae aynca, Nazım'm sıın uzenne bır dıl \e yazış araştırmasıru yurutmem lazım Kendı ça iışmalanm dışmda, yakın bır ılgı ıle ızledıgım Nazım Hıkmefe aıt doktora çalışmaları da var. E l.mden geldığı kadar ounlara jardımcı oluyoı, selışmelennı ızlıyorum » «Oğrencılerınızm çalışmaları hakkında somut ornekler vereblır mıssnız''" «ARAGON BILE BUNCA SOMUÎ BIR DIRENÇ IMGE5I YARATAMAMIJT1R» Bır başka çalışmadan bolumlsr (. .) Genhm arttıkça dızeler uzar, sankı Bed reddın'm jığıtlerı, çarpışmaaan once, suka.ıetle ıçlerme kapanmışlardır. Aynntılara gırşmeden ıkı ögerun bıleşımını ızleyelım Topıak a. Bet reddmin kojlulerını Ilk ıkı dızede . Kams^Ta o kerteve vanr kı «sılâh kesılmıs bır tnnrak> to7