Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURim 12 MART 1977 ff M S ANAT EDEBIYAT. 'GUNUMUZ ROMANCISI YENİ VE ÇAĞDAŞ OLANI ARAYIP BULMAK ZORUNDA,, «Türk romanının var dığı nokta ve geleceği» konulu sorusturmamızı bu hafta Burhan Günel yanıtladı. tekl yazın rUrlerl gibl roman da toplumsal ve sanatsal gereksınme sonacu ortaya çıkmıştır Bugune degm varlı ını sürdürebılmış olmasmm nedem gerek aratış voıunden, gerekse lnsan tophiıuk ı n uzenrde etken olabılmesı açısından alâ geçerhhğım ışlevını vıtırmemış o'uondandır Bu çızgıden vaklaştığımızda, geel olarak sanatın ve onun ıçınde romanm splumla surpk'ı ılışkılerı oldugunu ve karılık.lı etkılenımde bulunduklannı sojleme< anlış olmaz Ve bu sureklı ılışkı sırasında nrun gecırdığı evnm ya da devnme obuunun avax uvduramayışı, gerıde kalanı yeru»yi aramaya joneltır. FELLİNİ: "SANATÇI HER ZAMAN BİR TUFANIN HABERCİSİDÎR,, Çeviren: Bertan ONARAN S tNEMA SE\TEXLERIN YA KINDAN TANIDIKLARI UN LÜ İTALYAN YÖNETMEN LE PÎERRE BENtCHOU'N"rx YAPTIĞI İLGÎN'Ç KONUŞMAYI SUNUYORUZ. T O Tanhsel deg'şım surecı içensınde sanan toplum gerısmde ka!dı»< gonılebıldığı ıbı, toplumun da sanain gensınde kaldıı olmuştar kuskusuz. Romanımızın bugunu ve geleceği Konuundakı, ıçınue bulunduğumuz bu arayış, u sancılanma da toplum lle gunümüz rolanı »rasında bellren, var olan dengesızlıın. uyumsuzlugun dogal blr sonucu olsa erektır. Geçmif» gö* ucuyla şöyle blr baktığıuıda, bellı donerrüerın bellı sanat anlayışınnı getırdığını kolayhkla gorebılirız Sözelışı «Ikıncı Yenı» aravışı bır gereksınmeen, toplumsal bır zorunluluktan kaynak Lnmıştır ve kendınl oluşturan, var olinaya onejien toplumsal nedenler ortadan kalınca işlerlığını, etlusım yıtırmıştır, tarıhBl bır olgu olarak yennl almıştır. C7 Mayıs devnmı dolaylanndaki roman areketmde de hazımsızlılt çeken, Ivecen ır coşkunluk, sabırsızlık gorulur. Çunku 3plumsal durum, o gunler ıçın bu sonucu oğurmuştur. Bu hazımsızhk sanatta oldu undan çok, toplumda gorulmustur. Ve oylece, aç bır okur kıtlesıyle, okumaya oz•mlı bır toplumla yanı. karşı karşıya olugunu goren vazar kaçınılmaz kolaycılığa, üzeysellıge suruklenebılmıştir. Bır başka rnek de 12 Mart olayı ıle bu olaydan kaj aJdanan romanlardır Yeni gerçekler, yenı lgular, yenı roman çahşmalannı gerektıruştır sonuç olarak. Gerçek sanatçı, çağının onunde, topluıun ılerlsınde gıtmesı kıtlelen etkileyebtfıe veteneğıne, bılıncınde olması gereken ışidır Toplumun çok onunde olmasa bıle n azmdan onunla aym duzejde kalması erekır sanatçının. Yoksa, çağınm, kendi ısanının gensınde kalnııs demektır ki baansızlığı kaçmılmazdır. Bu gerçeklen gozonunde tutaraK romaımızı anlatılan toplum kesımı açısmdan î bolumde duşunebılırız. a) Kent ınsanını anlatan romanlar. b) Koylü ve kenthden olu^an ışçı sınıfını, asıl kokenı ve kışılıği ıçınde, anlatan romanlar. c) Köy ınsanlarını anlatan roma.uar. Kent ınsanım anlatan romanlardajîi îğdaşhk çızgıane bakarsdk, toplumdak* en zlı değışımm bu t u r romana yansıdığını, n azmdan guncellık çızgısıne ulaştığını go»bılınz. Attıla Uhan'ın, Yusuf Atüganm, rdal Oz'un, Melıh Cevdet Anday'ın, Mehıet Seyda'nın romanları bu türe drnek olaık ıJc anunsadıldarım. Işçl kesıminl, o keslmden çıkacak saatçılar daha ıyı anlatabüeceklerdır kuşusuz, ama gunumuzde bu kesımın romanJina da rastlanmaktadır. \ e efılım gos•nlen konu ıle kesım açısından en yeni andır, onu açıktır. Çunku, ışçı smıîının •gütlenmesı, sınıi bılmcone ermesı aşamada Turkıye ıçin yenı. tamamlanmamıs x olgudur. Köy romanlanna gelmce Guncel el»şrl bu tur romana yonelme egılımındedır. üt bu gerçek bıle bır aksakhğın beUrt.sı .yılabılır. Bu bır sorun ıse, vazının banda değındıgım gıbı topîumroman ıLş^irindekı ujuma ya da ujumsuzluga baküıalıdır. Toplumumuz mu bu tur romanın ensınde kalmıştır, bu tur roman mı toprmun gerısındedır? Koy romaniarında, onular bır jana, anlatilan ınsan tıplerı yaırüklanm, gerçeklıklerını korumakta mıır, korumamakta rrudır9 Oyle sanıjonım i, sorun'un çozümü bu sorulardadır. Gunumüz romancısı venı ve çağdas omı arayıp bulmak zorundadır Hangı topım kesımım anlatırsa anlatsm, bunu beîrmek yukumluluğünden kurtulamavacacr. Tersı durumda, «Benım Ojcurlarım dunadan habers'zdr, ne \azarsam '\ıtan> duincesiyle yola çıkılırsa, gunübırhk • e bır . azanmızın dejimıvle tadsna doyum olnaz» başanlar, zamanı gelınce, \aru okurınn ekln duzeyı yuKselınce, gerçekler daha uzlı değıçınce kut dıye son bulacaktır. Yaslj ve orta kuşağın, toplumdakı de1şime, yenıleşmeye ve >ent gereksınmele'e yak uydurabılmış kıdemli •s'azarlanyle enç kuşağm kendınl arayan, çıkış nokta.ını yeni ve çağdaş olan uzerıne \erlestiebılen sanatçılanna bakıp da vann ıçın ımutlanmak verındedır Gunumuz okaru ?erli yazara yonelmışse, bunun başlıca neleni yerll yazann >em ve bılmçlt okur kıtesüıi dovurması, onunia uyum içerısındo 3uluranasıdır. Yeni ve çağdas çlzgıvı tut f u'abılen TO•nancılann çzğdaş beğençle gobekbagı baga..üsı vwtır. Çağdas romanımız vetenekh allerdedır ve kolaycılıktan, iıstunkorjluken. bilgısızllkteu, çaUk, lem yazıimıslıktaa < ırtnlma sıvnlma ••«amasırdadır. B. Casano\avı se\ nuyorsunuz Hatta ondan nefret ettiğıniz bıle soylenebilır. Çok fanp dogrusu . F. Ganp mı' Neden garıp' B. Çunku nefret ettiğıniz arîamı alıp fllm kahramanı japtınız Başka bır dejışle, omrunu zun uç vUını ona verdıniz. F Ee, n olmus verdıysem' B. Olmu?u çu: Nefret edllen blrl lçin bu kadan fazla' F. Pon' Omruman ellı yedı yılını da Fede rico Felhtu adınaa, hiç de sevmedığım bırıne har? cadım. Ee Buna ne dersina bakalım'' B. Buyük adam sozlerine bavüiTOrsunuı derim . F. Pekl, pekı, şımdi artık cıddıleçeum E1 vet, n« dıyorduk. Tann olelı berı aayır, Tanrı nın olümunden berl Iyı mı boyle bır gırış? Yoo, havır, bakın ne iyecegım: Yapımcılarla banş imzalamam gerekır Onlar benım «La Strada» ya da •Dolçe Vıta>yı çevırmeme izın \enrler, ben de ılerde onlara tecımsel başanlar saglayacaK fılmler çekmeje soz verınm «Satırıcon» ıçm duıum bovle oldu: Kltabın asluıı okumadan ımzaladım soz leşmeyı, kırpılrmş orneklennı okumuştum jalnız, lısedeyken, buyurgan yonetım altmaa bu da bende şoyle bellı beıırsız bırtakım ızlerumler bıra^ mıştı Yalnız, «Satırıcon» tam bır başvapıttır ^kıtap demes ıstnorum', fılmın çekımı sırasında gerçek, derm ariŞtırma gucu benı kend.ne bag lamıştı Casarovarın bmlerce savfal k1 amlannı okur^ense valrız boşlakla karşılaştım B Fılmden %azsecmekse clinızde dcçıldi? F. Her «e^den once ben o rşejler vapmaya zorlajan koşullarda bulunrraktan hoşlanınm Eksıks.z ozgur'a^ d je bır şe\ ' oktur, boşuna beklememek gere^ır. \aratıcı kışı ıçm koşulsuz ozgurlukten dana zararlı şev yoktur Esınle, ofkeyle, se\nyle, ozgeçmışın oıaylarla çakışmasmın buluşmasını beklemek hıç bır şey yaratmamaya jolaçar. En elvenşü koşullan hıç bır zaman bulamaz lnsan! Sonra Italya'da, bız sanatçılar hep azçok, papa ya da grand duk zorladığı ıçın kılıse^enn tavanlannı ooyayan Yenıden Doguş Çigı sanatçılanna benzenz. Boyamazsa elı kesüırdı Ya da kafası' ttalyan sanatçının başında bır baba, ana, prens dın adamı bulunmalıdır kı yapıt \erebılsm B. Gerçekten boşluğa stılıyormuş jibi ml hissettinbc kendinizi? F. Evet, camna kıymak gıbı, kendıne ezjvet ettirmenın verdığı b&sdonmesı gıbı b:r şeydı bu. Casanova'ya mütbış sınırlenıyordum, bununla bıriıkte . B. Bununla blrükte? F. Bıraz da buyuluyordu benl Kendl kışiMğının olumsuz bır benzerı gıbıydı Casanova Kuş kunun, hayal oyunlarınm, suçluluk duygusunun jer almadıgı bır yaşam Sınır hastalığı nedır bılmıyor adam. At gıbı sağlıklı Ve her smavaan alnınm akıyla çıkacak bır savgı duygusu. Tann saygısı Sıyasal guç sa>gısı. Ustehıc kendını bütunuyle bağlamadan. Bu da tam halyanlara ozgtl ı?te; Hep ıyı bır oğul baba Katolık gıbı gozukmek, "Ve ınanılmaz bır kendıne jetme duygusu Casanova çok ıyi bır yazar, sanatçı, ozan olduğuna ınanmaktadır . Sağlığuıı azıcık da kıskanarax, kışüığını tehllkeye sokan bır benzerım gıbı goraum onu. Tam bır asker' Bedenıyle, juzejde yaşayan bıri 1 «Anıları» gıbi! En kuçuk bır yorumlama, sanatsal beümleme çabası, ufacık bır gızem joktur ıçlermde Her şey apaydınlıktır onun ıçın. Tel«fon küavuzu sankı B. FılmJerininn başarı >a da bajarısızlıeın» karşı lljisiz kalamaısınız. bemek ki serırcile» nn goruşü gerek halkın gerek uğraş arkadaşl»nnızınJti lizın için onem taçır. F. Evet, ama gıttıkçe daha az, ustelık de butunuyle kendı dısında bır şey gıbı Ajnca, sınema dunyasındakı ınsanların tepkılerı oylesıne akılalmazdır kl! cLa Strada.nın pıyasaja surulmesınden sonra, Eosselhnı'yle bırlıkte Parıstevdım O fılmı çok se'.mıştı Bu aa hoşoma gıdıjordu, çunAu Rossellım benım ıçın onemhjdı «Paısasda yonetmen yardımcüıgı yapmış, «Roma Açık Kent»ln de oyküsunu yazmıştım Onunia çahşmazdan once, sınema yonetmenınl başında bır gun«ş sıperlığı taşıyan, sağa sola uluyan, buvurgan bır ustabası gıbı canlandınrdım kafamda Insanın bır takım ıçersmde erımesını, bır fılmın çekım sırasındakı ha.aya baglı buıunduğunu bana Rossellınl oğretmışar îveyse, uzatmayalım fılmı befenmış clmasına gerçekten sevınıyordum Bırlıkte Pans ı dolaşmaja başladık Bır akşam, bır gece kulubünde, masalardan bırım gosterdı «Bak kım var!» dedi. Baktım, Charııe Chaplrn Rosselllni Chaplın'le bır yıl önce tanışmıstı. «Gel gidip merhaba diyelun!» dedl. Chaplın'ın «La Strada»yı gordügunti ve haklunda ıyi şeyler söyledığını bıliyordum, ama yıne de sıtalıyordum . B. Chaplln le tanışmaktan kaçınılmaı, defü mi? Ünlü İtalyan film yönetmeni: "Yeryüzündeki rolümün siyasal bağlanma olduğuna hiçbir zaman inanmadım,, rELLlNl SUTHERLAND ILE BÎRLÎKTEF Kaçınılmu elbet, ama eleştirmenler filmimı o lesıne «Chapbn'\ari» bulmuşlardı kı doğ% rusu ne soyleyecegmı merak etuyordum Neyse, kalktık yanına gıttık, Rossellım oızı tamştırdı, daha ı.k anda ellerı çektı dıtkatımı Ufacık ellerı vardı 1 Benımkılenn jansı Ustlerı san benekU kar be\az eller •Haa, Fellınl sizsiniz demck' Ivı ama insan nasıl bu denlı genç olabılır"» dedl bana Ve bırkaç kez v.neled' «Ne de eençsıniz! » Cnaplm le kar^ılaşmam bo\'e oldu ışte B. Ovsa slz «L» Strada>dan sözetmesıni bekliyordunuz F. Ondan da sozettı' Bir ara kolumu tut tu dostça ^e «\çıkça sÖTİevin bana, kaç kı«ı gclir acaba füminlzi formeye?» dedı Ondan geien bu sozun çelebıce olduğuna emınım bojlece benı, bır bakıma. ugraşdaşı sayıyordu Eh bojle ışte B Her seye karşın, en gönençll ve en venmli \ onetmrnsınız. F tlençlı ozan rolune çık*nam bılırsınız Ama para^a gelınce zınk dıje duıuıum Hıç şışınmeden so\luyorum bunu bır eksıkllk çunku • !> he^ao çiı<a'ma\a gelınce <orkunç bır U\KU bastın r Kafka nın kısılermden bırı gıbı hjç a^lım ermez bu konu>a \\nca vapımcıların hıç sonına etmedıklen bır nok'a daha var. tam oır zanaa'çı gıbı çalışırım B \»Mİ vanl? F Örneğın, bır fılm çevıreceğım zaman küçuK bır \azıhane kıralar, gazotelere b r duvuru verınm «Fellinl blr flbn çekecek. insan a m o r » Ve butun Roma onumde jteçıt torenı japmay» başlar Oyuncular. oruncular, çılgınlar SUrüyle çılgın Hele ıik gunler basdondurücüdür ınsan sağını solunu şasırır, herses aynı anda konuşur, bırşejler onenr, bın bır kılığa girer, dort bır yandan konuşma parçaları çalınır kulafımza Fıl mın O\KUSU eıimdedır elbet, ama bu zıyaretler fılmın genel havasını değıştırebılır Aicak ıkl uç halu ge^tiKten, dort oeş bın kısı gordukt«n sonra fılmm neve berzeveceğrıı sezme\e baslanm B \almz kımi »apıtncüarla deRİl ttalyan kadınlanyla da ıİKkılrrınıı pek Iç açıcı sayılmaz F. Italjan kad r hakları savanucuiarııla. daha doğrusu. bazı kaam hakları savunuculamla demek ıstıyorsunuz sanınm' Gerçekten, b.r ku me kadın «Casanova»*a ateş puskurdu Burada ltalya'da, «Repuolıca» (Cumhunyetı gazetesınde bır vazı vayırladılar benı harem ağalığıyla, cıns avıncıhgıyla katırhkla suçladılar, aklınıza ne gelırse savdılar Gazetenm vonetıcısı bana yazıyı haber vermış b«ı de ^azarlarla, hanım \azarlarla bır %uvarlak masanın hasında buluşmavı kabul e nıi.'t.m Ama \a7imn duzevnı. one sürulen ka nıtlamalan gorunce ^ılkıp ora\a g'tme>e degmez dedım Bana voneıt*.tw eri suçiamalar kadmlarnan ıcfret etmek onları kuçux gormek nesne yerıne K.ovmak aslında Casanova'ya ^onelıktı, bana değıl Ben Ca^ano\ a vla kanştınyorlardı O\sa b*n Casano\a so\ıencesıne, masa ına karşı bır fılm çevırdım B 4z once de "kprdıme xarsı» demiştıniz F. Kadınlan ıs*ediklerı gıbı gormeyen, her zaman en ince ya da en hoşa gldecek gıbl da%ranamayan bız erke^erın bellı bır yanına karsıdır fılm E fch, şunu itiraf edın kı, bu dediğiniz Tanı bas koşeye oturtuvorsunuzI Hem de jalnız Casanova'da değıl. «Sekiz Buçuk»takı Saraghina, «Amarcord»daki bakkal kadın pek de övle ıç açıc» kadın goruntulerı değıl doğrusu Hele CasanoM'daki d n Bu "seferkı, gerçek bir de\. F E\et, e\et, kı meTe kırk santım boyun da On sek'z vaşında bır Amenkalı Adı Sandj Ajrıca sev ml' bır kız *am bır teenager. B. Sejımlı, ama cana\anmsı. Iseden hep boyle tank gıbi kadınlar" " F. Çonkü îtalva demek, joksul mu yoksul bır halk demektır Dovasıja jemek \ı>emeyen n sanlar duş kurduklan zaman, Pantagruel e ozgj n<"\ bov^adu taba^lar korkunç yemeder düşlerler Kadın konusunda da o\le însan kadmdan yoksun bırakıldığı Kılıse goren»k ve yasakıar ehyle \oksun bırakıîoıgı zaman ışte bovle kadınlar duşİT ft'ı butlu dondolu kacunlar* Süreklı cm^el oaskı alnı da tutuUn tı<ılerm ku r augu bır duş tur bu Ben bu c ı ü v n »ostern orum B "sdnatçınm \alnızlısı olumlaması, bağlanmakUn kaçm&nm bır joludur. Bu suçlama>ı>sa epev ışıttınız F E^et, \e dogrusunu ıstersenız, umurum da b»le degıl \er>uzaıdekı rolumun sıyasal bag lanma olduğuna hıç bır zaman inanmadım Bugun her zamankmden dana az inanıyorum Tufandan once azıcijî durust davranmanın en iyı volu, tufa nm geldıgını haoer vermeK, ajnı zamanda kendı tufanını aktarmaktır Hah ışte, bunun gbrevımız olduğuna ınanıjorum B. Hangı tufdn? Sivasal yonetün biçlmlnln dFğişmesinden mı soz edıvorsunuz? F. Yok camm Genel, genelleştırılmış kan şıklıktan Artık soylence, masal jok Eskıden Tann \ardı oldu Bır ara bılımcı so>lence \a>ıı dı, o da oldu, olduruldu, çevre kırlenmesı tarafın dan Sonuncu nıasal, buyuk toplumcu duşun tepe sınde Gulag tehhüesı dolaşıyor Sız de kaİKmış han?ı tufan d>e sorujorsunuz' B Sozunu ettığimz toplumsal orifütlentnelerden daha insancıl olaniarı da \ar. örneğın Italva'ds, epev jureklendirid ozyonetım dene>lerı cerçekleştirildi falıba . F. Emılıe'den sozedıyorsunuz, ama Emılıe varlıkh bır bolge' Varlıklı ve dın adamlanna kar şı Neden karşı'' Çunku varlıklı. Kılıse'nın «Tann kızsa kopurse de, karnımız doyuyor'» dıyen adamlara soz geçırmes. olası'ıgı var m ı ' Evet, E mılıe kural dışt oır ornek Ya Güney' Guney ajrı bır alem! Baska ulkelen çok ıyı bılmem. Pek gez mem gezgın meraıiim yoktur, yabancı ülkelerde gorduklenm bende ızıenım bırakmaz B Bu yuzden, Roma'dan kıpırdamayan adam di\ e nn salmışsınız F. Yoo, bırkaç kez dolaştım Italyayı' Ha* ta Pans'te, Kış Sırkı nde ıkı gun fılm çektım televızyon ıçın hazırlanan «Soytanların bır bolu munu Belkl New York'a gıdeceğım Tanır mısımz New York'u' Herkes her şeyı tanıyor, o>le değıl mı' B Dünvanın azıcık kapılannı açmasından vatonır giblsinız F. Havır, vakınmıj orum. ama ınsan şu pi zetelere, şu raavoya, şu telefona, gunlok haoer bombardımanlarma baKinca bayram etmıvor doğ rusu, basdondurucu değıl mı butun bunlar 0 Genel tufanı şojle sâkm sakın de beklevemıyorsunuz kendı başınıza, yalnızhk, özel yalnızlık yok artık Televızjon var ve hepsının kotüsıi o. B. Neden? F. Çunku televızyon, ozel yasama burnunu sokmasınm dışında Italyanlann sıyasette duydukla n azıcık ügıyı de yokettı Zaten eskıden de heşeyı gosten saymaya eğüımlerı vardı, şımdı football canzonetta (muzıklı eğlence), sıyasal soylei tanıtma programları aynı düzlem ıçersında ven lınce, ısın maskelı balo yanı ağır basıjor . Ital janlar, Katolık Kılısesı tarafından çocuksu kılın mış, zorlama bırejcılerdır. Çocu^suluklannı değ.l de, bıreycılıklennı yokedjyoruz B. Italvan sanatçıların ozellikle sinemacıların çoğu karamsarlığinızı pavlaşmıvor F. Bıraz abartıjorum belkı Peki onlar da ıvımserlıklerını, sıyasaı bağlanmalarını abartmı vorlar mı acaba' Ben oteden 1 ben bağıanmaya vanaşmadım, pekı ne demek bu" Sanatçı ne yaparsa yapsın bağhdır, ben ışte ounu anlatmak ıstecum Gencı şev ler soylerken bıle, soyleme bıçı mı sovlevı 'lerıcıdır, devnmcıdır. Tehlike ça runı çalar, bırtakım sorunlar yaratır. Butun bu formuPeri buvuk bır vetke g bı çe kıp çevınyorum, oysa bunlar bellı beıırsz şeyler aır benım ıçın. Bu\uk S ıle jazılan sanatçı benı hep guldunır Benım gıbı, KaranliK yanlarma bakmaya, unutjlmus sevlere donmeve ve jakaıa dıklannı başkalarına aktarmaya çalışan msanlar aa var Bır yerlerden akım alır, sonra bunu bas kalarına geçınrler Kılık değıştıreres Bunun sonucunda azıcık degışık bır ışık ortaya çıkarsa, ne mutlu B. Görevinizin, islevinizin birtakım sorun lar yaratmak olduğuna sovledınız. \alnız, insar lar dcdilderinızi ciddı\e alınca gen basıyorsunuz F. Neden gen basıyorum' B. Çunku hiç kimsenın beceremediği kadar ustalıkla her turlu sayjcrsızhgı, cınsel ozgurlu ğü. bellı bir ahlâkdısılığı işledınız. şımdiısp du şüncelerinız toreleştıği «iirada, kalkıp lufan diyoı sunuz F. tyı ama, tufan sizin dedığıruz şey değıl Az once soyledım Tufan her şeyı yutan şu gurul tulu kanşıkhk Nedır cınsel jaşam 1 Gız en bu yuk gızımız Yasaklayarak yadsıma^ ıs'edıler bu gızı Şımdıvse her şeyı onunia açıkjamak ıstıyor lar Bu da bır çozum degıl Yenı sorun bu Sa natçı adı verılen kışılerse sorunlan çozmez, ortaya atarlar B. Sanatçının \alnu •sanatçı olmadıgı, siva«ial jaş.am uzerınde dolaysız etkısı olabılecegı »oylenebilır F Evet ama buiu derken tam bır Fransiî pıbı konuşu\ osunuz Sı?de sıjaset ulusal bır ge lenek Devnm'ı sz \atıtıni7 Oremıl bır şevdır 8^ Devnmı' Bızde ne nlabılır Devnm dedığınız ş e y Italyayı venıden ufacıx parçnlara bolecek bıkarsıtGanbald' Cıddı konu'şmu'or muyum 1 dersınız Yoo, havr' O zaman herkes kenaı gerçek doğasına, gerçek bovutuna kavuşurdu Ondan sonra artık ciddi şevlerle ugrasabılırdık B Nedir bu clddı şrıler? F N> nla aV Varfınhrl KÜLTÜR POLÎTİKASI ÜZERÎNE evletın kültur polıtıkası ne olmalıdır' Sanın m bu sonı, butun Cumhurıyet donemı boyunca, Turk aydmlarım en çok uğraştıran sorulardan bırı oknuştur. Bılımı, sanatı, toplumdakı değer vargılarını ıçeren kulturun bır ust vapı olayı oldugunu, toplumsalekonomık yapı ıle belırlendıgını bılıyoruz. Ama obur jandan bu belırlenme ılıskısının karmaşık japısını, gemsle^en aunyamızda kulturel etk.lerm dpnejlerın omek olma dsSennın onemını de bılıyoruz Bu nedenle, ulkemızde sıjasal ıktıdara ;enı kadrolarm geldıgı, va da gelmek uzere oldukları duşunulen donemlerde venıden «ateşlı» bır soru olarak ortaya çiKan bu konuyu bır yaca atamayız Onat KLTLAR D Geçmışte, ozellıkle Cumhunvet donemınde Devletın kiıltür polıtıkası ıle ılşılı gırışımJerının az olmadığını, bu gırışımlerın bırçok kulUr et kınlıklerını belırledığını gorduk 1950 sonrasında, çok partüi donemde de değışık tutumlan, hıç ek sılmejen baskılan ıle merkezı jonetımlenn s.a rata, bılıme von vermek ıçm janıp ejledıklennı ızledık Obur yandan hızla değışen toplumumuzaa sımfsal analızlen bıle henüz geregnce vapıîmami's bır kultur değı= mı surecı bulunauğu ortada Bu tün bunlar gözonüne alınınca «Deils^ır Kultur polıtıkası ne olmahdır'» sorusuna ^anı'• \e çozum bulmak ısteyenlenn once temızlevıp geçmelerı gereken makı"nın hıç dp kolay bır alsn olmadığını hemen sojiemelıyız öbvir yandan son ellı vılda >er\uzunde, Devlet'ın kendı ulkesındekı kultur olgusunu düzenlemeye yonelık nıce deneyle karşılaşük Sovyetler Bırlığı'nde Proletana Kültüru hareketınden Nazıienn şoven kulturune Çm'dekı Kultur Devnmmden Portekız'dekı Kulturel Dınarnızasyon programına kadar b^rçok uygulama Bu deneylerden devnmci mteükte olanlannın bile sonurlan hâlâ tartışılıyor. Bu genış araştırma alanımn varlığını ımutma dıgım içm, burada, kısa bır yazmın smırlan ıçınde kuramsal olmaktan çok guncel ve pratık konu uzerınde durmak jstedım Ozellıkle CHP'nın gelecek seçımıerde ıktıdara geımesi halinde nasıl bır kultur polıtıkası ızleyecegi konusu CHP ye yalcın sanat bılım çevreleri lle genel olarak aydmlanmın ılgılendırıyor olmaiı Zaman zaman jayın organla nndfc, açık o*ıırum ve tartışmalarda bu konuva deggın gorüşlere rastlıyoruz 1leri surulen butun goruşlerın ortak bır temelı var. Devlet, ulkemızdekı kultur gehşmesıne aktıf, ve merkezı bır duzen leme ıle katkıda bulunmalıdır Bu merkezı vapı ustersemz buna «Kultur Kurumu» dıjelımi ozer< olmaiı, aım el a"*ıgı tum alanlada radAal ™ırı 5i.nle'de bulunmalıdır Bu ozerk kurum uzmanlarca vonetılmell, genış olanaklarla donatılmalı ku turel etkınlıklen halk kıtlelerıne goturmelı nalkı i kulturel bırıkımını aeğerlendırmel" gelıştırmelıd k r Gene ba kurum ulkermzde de\let destegındeı ^oksJn sanat, b^ım aaamlarının. Kurumlarınır desteklenmesuıı, avakta tutulmasmı planlayan, ted bırler örıeren bır merkez olmalıdır. Işte bu kısa yazıda, bu çonişun sakat, ^kmcih hatta tehlıkelı vanlannı kısaca gostermeye daha aıçakgonullü ama doğru çozumlenn neler olabıleceğını araştırmaya çalışacağız. PolıtîK eKonomiK yapıdan soyut bır kultur ala nı yaktur kl, bunun «uzrranian» olsun KulHır «tekn'k» bır konu değı'dır Uzman olduğu duşu nulerek geçen donemde 'Kultur Musteşarlığı»na getırıien bır sayın profesorun Amerıkan antropo lojı bılgîlennderı \e daha ços gelışmış kapıtalı^t ulkelerın Üçuncu Dünya ulkelerıne egemen olmaK içm gehştırdıklerı j ontemlerden sıynlamayan «te< nık» tutum, sonunda onu ne yazık ki, etkısız bır burokrat olmaya goturdu. Boyle bır goruş sakıncalıdır, çunku bır tutum dan, bır çızgıden daha çok «Kadro»Iara dayanmak zorundadır. Kendılennı «Ttırkıye kulturu»ne von verme kapasıte ve yetkmlığmde goren bır çok «ekıp»ın ıştahını kamçılar, aralannda beikı değerlı sar.at, bılım \s kültür adamları da bulunan kışı ler arasmda yersız ve ürunsuz sürtuşmelere >ol açar dkemızm yetiştırdığı, vuz akımız olan bırçok bılim ve sanat adamımız hıç kuşkusuz var dır Ama bunlann buyuk çoğunluğunun yonetıcı olmpva hevesli olduklannı sanmıyorum O>sa hem daha demokratık, hem daha alçak gonallu hem de CHP'nın polıtıkasına daha u; gun bır çozüm elımızın altnıdadır Yerel 3'önetımlerden soredıvorum Beledıyelerden Bırçok beledıye mecut iktıcann her türlü baskısına ttım destetını esır gemesınp ragmen oiumlu kulturel çabalar gosterme<tedır Başta, buvuk kentlenmızın, (Izmır ha rıç) \an' Istanbul \e Ankara beletuvelennın olmak uere Antalya, Yarımca gıbı kuçuklu buyuklu beledıyelerın sanat xultur çevreleri ıle kurduklan olumlu ılıskıler ornei o.acak mtehk'edır Bır CHP ktıdarmm kultur ve sanat ortamımıza getırebılec^ğı o'unılu katkıların bj an amda ılk adımları belırhdır Bırıncısı ve hıç kuşıuısuz en onemhsı Sajın Bulent Ecevıt ın bırçok yazı, demeç \e konjşmasında belırttıgı goruşlenn gerçekleşmesi vanı kulturumuz uzerındekı «egemen Mmflar ıpoteğı>nın, jasal baskılann kaldırılmasıoır Sansurun bır daha gelmemecesıne yokedılmesmden ceza yasasındakı antıdemokratık maddelerın kaldırılmasına kaaar bu alanda yapılacak çok ış vardır. îkıncı adım, kulturel gelışmede jerel yonetımlere genış olanaklar sağlanmasıdır Çevre halkı ıle ıçıçe bulunan onlara çeşıtlı alanlarda hızmet goturen çalışmayı gehşmeyı gerçekleştirebılırler Gereğınce deste'ilenırlerse. Tepeden ınme baskılarla karsılaşmazlarsa. Bu yonetımlerm, sadece baglı bulundjdan sıvasal partıye değıl, belrielermdekı tum demokra'ık kuruluşlara yakm ılgı gostermek zorunda olduklannı, onların desteğıne ıhtıyaç duyduklannı onlarla her an karşı karşıya bulunduklarını bılıyoruz Bu demokratlarm başında ıse, kultur, bılım sanat adamları, orguierı gelmektedır. Beledıyeler, kıtaplıklar, küJtür sıtelen, şenlıkler, araştırma merkezlen, tıyatrolar, muzık bırımlerı, sanat sınemalan duzenleyebılırler, kurabılırler. Kendı merkezlerındekı kulturel kuruluşları destekleyebılırler Bılım adamlarının unıversıte çalışmalannın elde ettığı sonuçlardan yararlanabılırler. Butun bunlann bırer deneme de olsa omeklen vardır. Devletın mevcut merkezı sanat ve kultur kurumlarının elden geçmlmesı, çağdışı ogelerden ant lması, ışler duruma getırılmesı ayn bır Konu dur. MC ıktıdan donemınde gencı ve joz bır kulturun kaynağı durumuna getınlmek ıs'enen bu kurumlar elbett» çağdas bır yapı ve yonetıme ka^ uşturulmahdı,. Ama bunlan da kapsayan «guç lü» ve «merkezı» y?m kurumlar jaıatılm jının herhangı bır yaran olaca&ına inanmi', orum