16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Ifl MARI \m PartilerUsrü, partiler dısı ka'mak kavramına (telınce Isçı sendıkalarının b:r partıyle mu'naK kak organik bır baj kurmasmı zorlayıcı neder. yoktur Ancak partılerustü ka'.mak, po.ıtıita yap mamak b:çım:nde aniaşıldıgına gore, :şçi örgut lerıım kendıler ne en yakm sıyasal partıyı desteklemekten alıkonulması b.çırnmde anlaşıld;ğına goıe, ışçi sınıfına ters du«en bır davranış olur Çunkü. naıt.lerustu send'kacılık. dıye adlandirılan davranış da aslında bır po!ıt:k davranstır. Gıderek ısçı sınıfının çısarlanna ters dusen t'ini' u parf.ler.n ıktıdara gelme'ermı. urun sıre i'<T:darda kalnıalarını sağ'.amaktsdır Bu da *'i"n :şçıler:n çı<aılanna ters duen b r davranıs'ir Türk • îş'in Güncelleştirdiği B ir işçi kentl o!an Zonguldak'ta toplanan TürkIş yonetım kurulunun «Bir sıyasal partinırı desteklemp desteklenmeraesi» konusunu ele alması, partıler üstü sendikacılık sorununu yenıden gtincelleştırdi. Bilındigı gıbı, Türklş «Partilerüstü Sendikacılık» adı venlen bir polıtikaya sahiptir. Türk işçi hareketi son yıllarda önemlı asamalar geçırryor. DISK'in kumluşu, Turkîş jçındekı Sosyal Demokrat Sendıkaların hareketi gıbı EJ eylemler.n kökenınde, «parhlerusni sendıkacıiık» ya da «partilerusru polır.ka» adı venlen uygj'.amalara karşı tepkı vardır. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Üİ3LL Üzgürlüğe Doğrn.. ir masal tekerlemesi vardır: 1 \z gittifc, uz eittik, deıe tep* duz pitrik. bir de »rk»mıza doıııip baktık ki, bir arpa bo*u yol almışız. Llkemizde demokrası ugraşı bu tekerlemeye benziyor. tkincı Dunja Saıa«ıııdan sonra bcnırıediçinıiz çols partıJİ ıı*jımi BatUı deıtıokra«ılere donu'sturme çabalan, çeyrek juz^ıl sonra gunccl onem tasımaktödır. Cıcı ciemokrasi donemı bir tiırlu asılamadı; Turkı> e fikir hzsriirlüsüne kapaıı bir ulke olrnaktan kurtulamadı. Bu utancın ayıhını alnımızda taşıyoruz Partiler Üstü Sendikacılık Dr. Alev COŞKUN CHP İZMÎR MİLLET\ EXILt rurmaea Wr kavTamdır. Çogulcu demoltrasılenn hıç bınnde boyle bır polıtıka yoktur. (1) çalışanların haklannm gürence altına «lınma?ı uğTaîinı vermek zorundadırlar Durrnadan, bık madan her giın bu savaşı v nelemek zonındadırlar. Çunku toplumda i?çilerin tek başına kendilerlni kiırtarabümeleri olanaksızdır. Aslında ıstenen onlann haklannın gerı alınmasıdır. Aslınüa ıstenen onlann guçsüzleşmeleridır. Bu dunımlara karşı mucadele vermek zorundadır sendıxa lıderlen Böyle b;r gorev de pohtikadan soyat lanarak yapılamaz. r B Bu yazıda, partüerustu sendıkacıliıc kısaca tartışılaeaktır. sorunu Dönüm Noktası Turkıye'de s.yasal yaşamın kesmkes beürejileştıfı gormez'.'kîen gelınernez Işveren orgütlerınin lıderlı^ınde tu*ucu sıyasal partıyı seçımlerde desteklemek ve ıktıdara getırmek ıçm Hur Teşebbüs Korsevımn kurulması kuçumsenemez. Eır yandan ana para çevrelcrı 1965 yıîından berı Turk.ye ae Ba«bai:an tav.n ed'p kendı dog rultulannda adeîa Başbakarüar ımal ede:r:en bte i'ardan Tutk N'm sesSi7, Ka'ıp •<aamlerustu polıtıka» yapıyomm demesı tutarsız olmaktadır. Bır yandan Hur Teşpbbus Konsevı kurulur ve burada anapara çevreler.nn orgütlen en dinamık bıçimde yerler.nı alı.larken, Tur< Iş'.n au konuda susması. ışç: l.derler.nı tanh onunde sorumluluktan kurtaramayacaktır. Bır yandan. anapara çevreleri her *urlu poiitıkanın ıçıne gırecekler her tiırlu pohtiıcayı saptavıp uvgulataca'Âİar, bte yandan da ışçı orgutleme «sız bu ış.ere karışmavm. çurku poh: ka çamurdur, kotu b'.r şeydır» onsrısmde bj'anacaslar. Hanı, kuçük çocıığun pasta ve çıkolatalan \emesmı cn'.emek içn «Sa.;ırı oınlara do<unma. acıdır» dıyen uvev »nnpn'n sonradan oruıup o pasta ve çıkolataları kendısının yemesı gıbı Işçı orgutîerıne «poîıf.ka çamjrdur. karışma.vin» dvorlar, sonra da kendılen polıtıkanm ıçıne gırıp tutucu partılerı ıktıdara getırmek ıstıyorlar. Konu yen den guncell.ğıni kazanmıştır Tıirktş duygusallığa kapılmadin kerdıne auvenlı bır büyıik ijçı orgufanün kararlılığı ıle hareket etmelıdır (1) Bu konuda karjnlaştirmah bir incelrme içln Ö7.GVR tVSAN m»vı« 1973. »an 12de vayıınlanan «Türk «endlkacilı^inın açmazi. partiler ü%tü polltika» adlı rarunııa hakınıı. Baskı Grubudurlar Demokrat:k düzenı, b«llı aralıklarla yspılan seçmlerden ıbaret saymak buyıik vanılgıdır. Çunku demokrası, kurumlar va çeşitli baskı grup lar; arasındakı dengeh ışleyışın sonunda yasayabılır. Çoğn'.cu demokrasilerde en onemli ve etkıli baskı gmbu orgutlenmış ışçı smıfıdır. Çünkü, sendikalar emır kumanda zmcınnin halkalanna, ve tabandan tavana, yukarıdan aşagıya ışleyen iletısım olan?klarına sahiptır. Aynca, ışçı sendiKaları ışçı sınıiinırj bir orgütü olarak olaylara bellı bır açıdan bakar, yorum getmrler. Çoğnlcu demokrasılerde. sendıkalar en önemli baskı grubu olarak her an polıtıkada ağıruklannı gostenrler. Kendılerıne yakm olan sıyasal partımn ıkîıdara gelmesı ıç:n çalışırtar. InzJrere de, Fransa'da, Almanya'da. Italya'da, Kanada a& ve hat*a Amenka'da olduğu gıbı Turkıyerıın de dahıl olduğu kımı ülkelerdey?p ışçı orgutlerine onemli bas^ı grubu olduklan unuttımılmak ıstenır. Işçı orgutlerı en etjtılı baskı grubu olduklan halde, sıyasal ve ekonomık pohtıkanın oluşmasında anapara (serrnaye) çevrelen gıbı etkiii olamamaktadırlar. Işçı örgutlennın ellenndeki giıç, yozlaştırıimakta »adece, toplu pazarhğa yönelik faaliyetler ıçıne sokın maktadır. Turkıye'cte «parülemstu sendıkacıiık» dıye büınen davramş aslında sendıka'.an ve ışçılen, kendı ç ı o ı l a n doğrulmsunda suasete ağırliKİaruu kojmakan menetmek içın yaratılrms yut Ne \ar kı, 1977 yılının bir dunemeel \urgulamasi olasıdır. Ciri demokrasi fikir nzgürluğüne kapalı çok nartUi re> Jime denir. Bu de?ım 19B0'larda çok tulmuştu. Cicl demuKrası ^erıne «Sozdc demokrası, gustermeiik demokrasi, Filipinci demokrası» >e bcnzerı dejımler de kullanılıvordu. 1971 ."Mkıjonetınunde. cıci demokrasıvi eleştiren ve gerçek demokrası >olunda savasınıı jüruten a>dınlara ağır baakı jontenıleri mjıılandı. Fasizm ö>lesine >oğunluk kazandı ki, 19K0°ların orıamı aranır oldu. \ururluUleki reijmi «Clci demokrası» di\e ala\a alan a\dınlara bo>lcce bır ders verilmek isienmısti. Fikir 07gürluğune kapalı çok partılı düzenin politikacıları. 12 'Mart rejimıne dört elie sanldılar. Ne var ki, toplumiarın değişme^i \e gelişmesi durdurulamijor. Demokratik \e devrimcı suçler, 11 Hlarfı aşarjK toparlanmasını hildıleı. Hem bu kez veni bir aşıınau ulaşılılı. 12 Mart tan once cicı üemokrasınin cici muhalefeti ıııteligindeki CHP. artık fikir Ö7;ürliığiıne açık Batıh Armokıasileıin koşullarını ülkede gerçekleştırme amacına bağlaııdı. Bir noktava önemle parmak basmakta yarar vardır: Aı gelişmiş ülkılerde cıci denıokrasilcr ancak cici muhalefetlerle olasıdır. Eskiden Turkiye'nin iki buyük partisı AP (\e\i DP| ile CHP. cici demokrasinin kosullarında anlaşmıslardı. 1 5 P »e 1960'larm C HP'sı bu anlaşmanın sınırlan ıçin9< de shasa \apı>ordu. 1970'lerin CHP si değişmış: sola kapalı çok partilı rejimın muhalefeti olmaktan kurtulmuştur. Bu doniışun. partiniıı guçlenmesi, emekçi yığınlarından desteklenır bir kimliğe kavusması, Aarlıjınj geliştinnesi aniamını da ıçerır. Buçun Türkhe"de cıci dcmokrasi geçerlidir ama, iılkenın en huMik partisi. AnaMuhalefet çorevinı >üruturken cıci drmokrası\i asmak gereğını ileri sürmektedir. Boylece cici muhalefet. çeçmiş yıllarda kalmıştır. 1970'lerin Türkiyp'sinde ilerici ffuçlenn bu ola\ı önemle değerlendirmesı gerekir Eğer 1977 >üı. fikir ozgurluğune açık repm a^aınasına geçmek ıçin kulldnılabüırse, çok sey degısebllecektir. Bazı de\im]or ve kavramlar zaman içinde rutartnzlasir. Burun Türkive'de saldırı, kan, ciııavot. zorbalık kol gczmektedır. t.ıci demokrasi denemez yasadığımız çok partill n» Jime: kaniı demokrasi denebilir. Bu ortamdan kurtulup. fikir nzjrurlUEÜne açık çok partill rcjime ulaşmak, kuskusnz bir donuşum sa\ılabilir. Ama çagdas dunyavı ve koşullarını tanıian aydınlar bilirler kı. fikir ozfiırluçüne açık Batılı demokrasi. soyut blr rejim degildir: ekonomik koşııllard» somutlaşır Bu rejimı vasatacak sonıut koşullar \aratılmazsa, eelecek nelere gebedir? Çoğıı denevlerde gnrüldüğü cibi, fikir bzgtirluğtine açık çok partili rejimi sürdurecek somut koşullar >aratılamadıin zaman fasizmin karsı darbesi beslenmiş olur. Bugun Avrupa'da fikir özgürlüğu nasıl >a«a\ahiliyor? Batılı demokraüller fasızmı az ıtelışmis ulkelere ihrac ederek özenli bahçeierinde sivssal özfürliiklfrini surdürmek olanaklannı saflıyorlar. Az celi«mis ülkelerin giıdiık faşİ7mJeri ise, halk vıİınlannın tepesinde boza pişirerek empervalizmin uyduluğunda kendilerine duşen işlevleri ^erine petirlvorlar. Tiırk aydmlan bu gerçeklere vabancı değildirler. Rugimicü demokrasi savasımının çizgilerinde felecete donuk gerçekçi bir hakışın \arlığını korumak bu bakıından kaçuulmaz sayümalıdır. Yutturmaca Kavram Partilerüstü sendıkacılık. yutturmaeadan ibarettır. Anapara çevrelerinın bir oyunudur Bunun nedenlerı üzerınde durmakta yarar vardır. Işçı hareketi. ozgurluk ve demokrasırun sınırlanmn geruşletılmesı, demokrasının gerçeklık ve sureklılık kazanması ıçm çaba gostermek zorundadır. Çünkü. demokrasi. ısçi sınıfmın bır guvencesidir. Sendıka. işçınin işverene karşı, sosyal hak ve güvenceler elde etmek içın yaşama kosuUannı gelıstirmek amacıyla kurduğu ozorgüt olarak tarıf edıürse sendıkanın ışlev ve görevleri de ortaya çıkar. Sendıka. uyelenne ekonomik hak ve guvenceler sağlamak ıçm ugraş verır. Sendıka. ışçı sınıîına karşı ortaya çıkan davranışları goğusler, etkm bır çaba gostererek mevcut du7en ıçınde hak alır. Sendikalar tutucu guçlere karşı etkın mucadele verebılmek içın, tek tek ısç:!er:n kaynaşmasınaan dogan bırl.k olma tşlevlennı surdururlerkerı aslında, sıyası mucadeleye de katkıda bulunur'.ar. Bu nedeale sendıkalar aslında işçılenn ilerıve dörıuk çıkarlan dogruHusunda siyasi ve ehonomık uğraş vermektedırler. Toplum yaşamı, bırbırinden ayrt kesitlerdcn oluşmaz Bır bütundur Sendıkal hareket toplumsal yaşamın, toplumsal gelîsmenm toplumsal oufunun ıçınden kendını sovutîayarak. kendını o burunden ayırarak hak mücadelesı ozgürlük savaşı veremez. Toplumda ne o.ursa olsun «bız rahatımıza bakarız» Qiyemez ışçı orgutlerı. Sendıka hareketmın lıderlen, aslında tüm Sendikalar ve Politika Sendıkacıiık, salt toplu pazarlık ve ucret artıslanyla sınırlandırılamaz. Çağdaş sendıkacıiık anlajrışında tüm ülkenm, tüm çalışanların. işçı sınıfının çıkarlarmı savunma.< vardır T^ım çalı sanlann çıkarlan ıse bır butunüur UcreMer. arttırmak bu bütun ıçınde bır brtlümdur Bu ne denle sendıkacı toplumun tum «orunlarıyla ılgı lenecektır. tavır koyacaktır. Aslında, ister ışçınm ucretl»rmı arttırsmlar '«**r ısçmın obür çıkarlarmı saamsunlar bu ug raşları venrken sendikalar sıvaset yapmaktadır lar. Bu oluşurnu anlayabılmek ıçm ikı kavramı bırbırinden avırmak gerekir Polltikaüstü kaJmak, partilerüıtiı kalmak. Bunlardan bmncısl olanaksudır. B:r ısçı rtr snifunun pol'.tıka usdi. polıtıka dışı kalmavı amaçiaması ıstısnasız hepsı politıkava baglanan ya da polıtık eylemden dofan sosyal ve ekonomık olaylara sır* çevırmek olur Dolavısıyla ışçı orgutlerımn varl'.k n?denlennı vıtırmeye çalışmaktan başka b'.r şey deg.ldır. "YABAN. OKTAY AKBAL Evet Hayır TARTIŞMA SAĞIN BİR HEDEFİ DE MSP'DİR MC devmcp akla saj partıler topluluğu gelır Bunlann ıçm de MSP d'ger partılerle uzlaşmaz bır t ıtum ıçındedır Bu uzlaşmazhğı bazı kesımler MSP nın teokratiıc devlet an.ayışı olarak yorumlamaktadırlar Oysa Cephe ıçınde en soldadır Sermayenm basını durumundakı bazı organlar bu partıce Anadolu'ya atılan remellen alay konusu yapadursun, bu a paçık ve ılü defa bır ıkı buyuk kentte kumelenmış sermayeye ındınien buyuk bır darbeydı. AET ilişkılerınde takmdığı ka tı tutumla Avrupa kapitallzmının bır takım sormrru oyunlannı da rafa kaldınyordu.. Eazılarınca «fetıh» Oıarak jost* rılmek ıstenen Kıbns'tak: bır odune pabuç bırakmaması Amerıka emperyaiızmının ofkesını de MSP uzenne çekmekted:r. Amerı«a. once Kıbns, son ra ambargo, dıye kendj onurunu kurtarma ve Ortadogu'da dolayh us dunimundakı Kıbns ı gelecekte dana r:s/cs:z KUIlanma polıtıkası peşındeyken MSP a$a su katarcasına oyun bozmaktadır Bakanlar Kurulurıun bır ÇOK topiantısında dığer partılerm temc.t pılâvı g:bı one surduklerı «sıkıyonetım» ısteklerını kendı çıkan ıçm elmın tersıv le yuz gerı eden MSP, faşızm ozlemcısı sermavenın de hevesını kursağmda ko\muştur. Zaman zaman kırdıgı potlarla ıç sermayenın dıştakilerle d.yaloğunu koparmaktadın. Şımdı artık bu partı sermayenın kara listesme geçmıştir. D:ş sermayenın de kışkırtıcılıgmda dolaylı yollardan (ıre MSP ve yuklenmektedır. Sayın Dem.rel'ırj matamatıksel nesaplarını ve seçım oncesı gozden da surülecek MSP tabanının kend'S'ne kayma özlemını de ou kifkırtıcıhga ekiersenız oyun daha açıklıga kavuşmuş oıaca>: Butun bunlardan dolavı ser maye ve polıtık uzanfıları MSP \5 «hmç» du> maktadırlar. Ancak ofkelerını açığa rururken başka bır maske takınmakta, şerıat ozlemı ve Ataturk düsmanlığı >aftası ıle MSP'yi yıpratmas. bazı sol çevrelerı de buna mandırıp bırlikte MSP' jı saf dışı etmek duşüncesındedırler. Ataturk duşmanlığı ve şerıat MSP'nm eser degıldır. Bu partı yokken de tohumlannı atanlar ve yeşertenler bugıın hâîâ pohtikada etkınlikierını MSP'r.ın dışında surdtirmektad'.rler. Şu gerçeğı de hepımız kabul etmek zorundayız <ı ısaıdrop Ataturkçulen de dah.l ı bugun artık faşızm tehlıkes. şerıatçıhk ve Ataturk dusmanlığından daha tehhkeli ve guncel dummdadır... Seçımlenn arefesınde bu p*r tıye bır darbe ind.rilir ve psrçalanırsa MC'nın yıkıldıgına ve fasızmın gerıied.gıne sevınmek degı,. daha kenetlı ve Kendine avakbağı olan MSP' den annmış olarak seçımden çîkacağına uıanmak gerekir. Sol elbette bu o'asılıgı dçferlendirır. Ancsk ası! değerlendirmesi gereken MSP'nm kendısıdir. Ortaklannm hedefı sol olmakla bırlıkte en buyuk sorunlan MSP'dır. Bugun MSP ufak çıkarlan için ve ıçındekı muhalefetın baskısıyle MC ortaklıgında kal mayı yeglnerek bır ıç operasvoau goze alamaınaktadır. Yarm, İster eruen ıster vaktınde bir seçıme bugunku ortakiarıy. la gıderse butçenın tum olanaklanna ragmen yıkımdan kurrulamıyacaktır. Gorecegız.. Adnan KALEMCt SARIGOL «•YRban» flk k»z FaHh M 1 1 Kttaplıgında okumnştum. 11 Bu loş, serin kitaplık ortaokul çağlarımın kııtsal üieınaklarından biri olmuştur. Bir kenara çekilir okıır, okurdum. Turkçe. IranMzcd. bana ilginç gelen neler \arsa Yakup Kaürı'nın «\ahan»uiı da orda nkudum. lki nğle sonramı almıştı bitirmem. Sonra bir daha okumadım. Oylr çok >apıt \ar ki okunnıası gcrekcn: «Vaban» gihi nerçrktcn oncrrül bır roınanı ikinci kez okumava (ırsat bulunamıyor. Beni sarsan bir kiUptı. O güne dek karşılaştığım Tiırk romanlarından a\rı bir çizgideydi. Kisiyi hem Içten, hem dıştan ele alnordu. ayrıca bir Anadolu köyiınu bir aydının gozüyle görujor. sösterijordu. Sonra tartışmalar oldu basinda «Taban» AlmancaTa, ttahancaja çe\rilmişti. Bazı kimseler «Yaban»ın gtrçekçilı>ini 7ararlı buluvorlardı. Köyii, ko>lü'U kötu gosterijornıus! \akup Kadri'nin yapıtının deferini yadsıvamıyoriardı >ine de. ama Banarlı gibi şöyle yorumlar yapryorlardı: «Vaban esas itıbariyle ciddi bir ^aramıza dokunan ve dokundufu için ha>ırlı bir is gören romanlarımızdandır. Fakat bu ^tr3>a dokunuş o kadar aert, oyleslnı» hoyratra olmuştur Ki. oku\an ister istrmrz muharririn Turk kövlüüune k»ryı bir ha^li zalim da\randığını düşünmek zorunda kalır». Lise bitirme sınavında da «Yaban» karşıma çıktı. Orhan Spvfı, Hakkı Suha ve Tahir Nejat \ardı sınav kurulunda . Orhan Sejfi, «Yaban» ve Yakup Kadri İçin oldukça agır ya7ilar \azrrustı. vanlış bir gerçekçilik \apmakla suçlamıştı . Sınav soru«unda bu konn karşıma çıkınca kcndimi tutamariım. Orhan Seyfi'nın yazısına tflmüyle karşıt bir açıklama laptım. cDoçru blr gerçekçilik mi bu?» diye sonnuştu hececi ozan. Lise bitirme sınavına {riren bir öğrencl olan ben, «Oerçekciliğin doçrusu >anlısı. olniaz kanısındavım» yanıtını vermiştim. Tahir Nejat hocanın, tesekkürle beni uğurladığını ve on numara aldığunı hatırlnorıım. simdi «Yaban»ı veniden okuvorum. Biriklm Yayınlannda ^akup Kadri Karaosnıanoğlu'nun tüm yapıtları veniden basılacak. Ilk japıt, «Yaban» Arna bu kitapta yalnız romanı hıılma\acaksınız. >apıt uzerine basında çıkmıs yazılardan parçalar var, bir bakıma incelemrli bir baskı bu Basta vazarın 1942de yazdıgı bir önsöz. Bunda Yakup Kadri şöyle der: « bu eser, benliğimin çok derinüklerinden, âdeta kendi kendine sökülüp koparak gelmtş bir şeydir. Bir seydir diyorum. Zira bu, ne bütun manasiyle bir roman, ne bütün manasble bir sanat ve edebiyat işidir. Hele politika deniîen jrundelik davalarla hiçbir ilgisi yoktur.» On birinci baskısı bu «Yaban.ın . Edebiyatımızın bu belki de en ünlü romanı ancak on bir kez basılabilmiş kırk brş yıl içinde!.. Her baskı kaç bindir? On bir baskı olsa olsa k'rk elli bin savı eder, ki hic de çok değil! Nabizade Nazım'ın «Kara Bibik»i 1890'da. Ebubekir Hazım'ın «Küçük Paşa»sı 1910'da >ajınlanmıştı. Kby gerçeklerine ilk değinen romanlardı bunlar. Banarlı'nın deyimiyle «zalımcesine» değil, insancasma, gerçek sevgisi, sayçısiyle Anadolu köylerinin, insanlarımn, acı koşullarıııın ilk serırilenmesl bu yapıtlarla başlamıştır. \akup Kadri'nin «Yaban»ı 1932de çıktı. Onu da Makal'lar, î a ş a r KemalMer, Fakir Baykurt'lar, Apay. dın'lar, çağdaş yazarlanmız izlediler. Görülen şudur, ta 1890' dan, 1110'dan. 1932"ye, ordan da 1977ye dek aynı acı yazgının, sert kosullarının içindedir Anadolu insanı .. Gelişme, iyilesme. daha üstun bir yaşam kosuluna kavuşma öyle ya\aş. o\\e ağır oluior kı'.. On birinci baskıya onsöz yaban Atillâ Özkınmlı dlyoc kl aYakup Kadri «\aban»la gerçekdışı. bir düş ülkesi görünümündeki koy edebhatını yıkmıştır. Çirldn, kısır bir doğa, pis bir çe\re, illetli, sakat insanlar, cehalet, kör inançlar, içgüdülerin >ön \erdiği bir yaşama biçiml . Çizilen tablonun renkleri bunlardır. Savaş sanki bu Insanlann dışında olup bitmektedir. Askere çağnlma korkusu dışında ilgilenmezler savaşla. Bozgundan sonra geri çekilen düşman askerlerinin japtıkiarı zulum büe tepkiye yol açmaz. Tevekkülle kabuîlenilir. Bir kolunu onlar için \eren Ahmet Celâl ise delije ddnecektir. Ama onu acıya sal an bu durum «kendi eseri»dir. Anadolu halkını. «hayvanî duyguların, cehaletin \e yoksulluğun \e kıtlı|rm elinde» bırakmıştır. «Ne ektin ki ne biçeceksin?» dije sorar Ahmet Celâl, Tiirk aydınına» . Edebivatımızm ünlü >apjtlarını tanıtıcı önsözlerle, geniş açıklamalarla, notlarla, daha önce vanlmış yazılarla birlikte yayınlarnah .. Böyle incelemell baskılan artık yapmak eerek. Değerli araştırmacüar, inceleyiciler böyle olanaklara kavuşturulursa yetişebilirler. Yayınevleri edebiyatımızın «klasik»lesınis yapıtlarını diziler halinde basmaü, yetişen kuşaklara sunmalıdırlar. Bu hem bir görev, hem de kazançlı bir iştir. Benim gibi. bu romanı daha 1938lerde okumuş bir kişi bile böjle eleştirili baskılardan yararlanırsa, bugünün gençleri çok daha fazla yararlanacaklardır. Edebiyatımızda, edebiyat taribimîzde her şeyi yerli yerine koymak, gerçek yargılara \armak için bu tür yapıtlara gereksinme var. «Yaban çölde bir ferjattı» der Yakup Kadri.. O feryat, o cığlık bugiın ka> kat öncmli. kat kat de*erlidir. Nedeni de niifusu kırk iki mil>ona ulaşmış bir ülkede o acı çığlıklann ke^ilnıedieı. tersiııe fiahi çok daha keskin. daha daha acı bir nitelik. bir genislik. bir derinlik kazandırıdır. Bugün de kendi ülkemizin «\aban>»lanyıı. Birtataın güçlerce hep «yaban» kalmaya zorlanıyonra. •iîiııımıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiHiııııııırıııııııtıııııiııııın; I | 1 O D TÜ 1 | = \ MC Valileri, Kamu Görevlisi Değil mi? Tüm vajiler, devlet memuru kapsamınâ gıren kamu gorevlısıdirler. Cumhunyet yasalarını ve bu yasaların tanıdıgı vatandas haklannı yan tutmadan eşıtlık ılkesme uyumlu olarak uygular ve yasal hakların dağıtımım yaparlar. Türk devletının valısı, her kamu görevlısı gıbı devlet memuru olduğu içın polıtıkanm dışında kalmak zorundadır. Sıyasal ıkUdarlann yapısma ve duygusal tavırlanrıa gore kalıplaşıp biçimlenemez hıçbır valı ve ruçbu btirokrat. Iktıdarlar gelip geçıci, sijasl o, murlerı sayılıdır. Fakat devlet memurluğu, devletin yaşarrfa sü recıne paralel olarak devam eder. Cumhuriyet yasalannın \*urgulanmasınd«n çıkan »onuçlardır bunlar. Gunumüzde MC dönemfiun oluşturduğu bazı valılere «Cumhunyet Valisi veya Türk devletınin valisi» diyebılme rahathgı ıçınde olmadığımız için yannııa «MC VALİLERI» başhğı altuıda geliştirme zorunlugunu duyduk. Bu başlık, uygulamala n ıle, ınanışları ile, yasalan bı çımlendırmeleriyle ve hatta sıyasi eğilimleriyle bilınen ve ta nınan valilenmıze aıt olacaktır elbet. Kendılerini Türkıye Cumhuriyetinın bır valisi olarak tutabilen ve vatandaşlan yasalar onunde tarafsızhkla degerlendırebılen valıleı.ır.ız içın soyleyeceğımız hıç bır soz >ok tur. Istanbul'da yayınlanan bır gazete mubabırıne beyanat vererek tBen sağcıyım, bıınu sokaktakı vatandaş da bılmektedır» doebılen ve bu beyanmm gazetede yaymlanmasuıda yasal bır sakınca gormeyen valı, yazımızın başlıfına uygun modelde bır valıdır elbet. Bu yapıdakı b;r vah, sıyasetın kendısıne yasak oldugunu bıierek yasaların yasaklarmdan sakınmarian sıva setm ıçınde oldugunu açıkça ortaya ko>muştur. Bu beyanları ıle de, yasa'.arı uygulamada veya vatandaş haklannm dagıtımındo. sagcı mıhraklara daha lıoşgorulu olacaklannı zımnen tdolayh olarak) ıtıraf etmış oluvorlar. MC donemmde kadrolaşan, sıyasal ve bolucu mtelıklere burunen bu ornektekı valılenn jonettıklen çevrelerde can, mal ve yasal guvenlık gıbi kavramlann anlam yıtınşlerine ugrayacağı ve uğramakta oldufu gunceı olaylar zıncı rınde dogrulanrr.aktadır. Demeklerı ve demokrartk ku ruluşları sıyaset yaptıkları ve amaçları dışına çıktıklan gerekçes:\le kapatan ve Cumhunyet yasalarını çeşıtl: ışguzarnklarla yozlaştıran MC tıpı valılerden bın de makamında hazır oulunan bır grup vatandaşın yanında «Ben Ecent hukumetmın valısı değüim ve olamam» dıyerek kendisıne yasak olan polıtık oyununu açık oynamıştır. Kendılerıne Türkıye Cumhurıyetının valısı olduklan veya boyle olmaisn geiflrtigı sovlendığınde bu onurlu yakıştırmayı kabul etmıyecek kadar talîhsız \aiıler omefıne gonlümüa razı gelmemektedır halk olarak ve ulus olarak. Bır duşüncenin, bır inancm, oır tutuman yannlan va varın lan yaıatan erdemlıklerı olmalıdır. Bu vargılardan nasıpsız bir vetkıunın kendine rte yaran yoktur Be«ıim NEStOĞLU Emeklı Ogretmen İ ÖĞRENCÎLERİ Finaller için 14 Martta okula ÖĞRENCi TEMSiLCiLiĞi (Cumhuriyet: 2405) nıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııirE 976 1461 Kadıköy Acıbadem Saray ardı sokak Koprülu apartmanı No: 1, Daıre 5, ıkamet eden Ismaıl Hılmi Benere. A>TII adreste ıkamet eden anası Melıha Bener Kadıkoy 2. Sulh Hukuk Mahkemesının 15'2'977 tarih ve 9761461 Esas 977/151 Karar sayılı hukmü ıle vası tayın edildıg: ılân olunur. İ l A N MDIKOY İKİNCİ SUIH HUKUK MAHKtmSiNDfN enç grafık sanatçılarının ilgisine Bir düşünceyi, bir kavramı bir başhğı ya da bir sloganı grafık dile aktaracak yetenekte, genç bir ekip içinde ve burokrasiden uzak bir işyerinde çalışmayı ozleyen, ancak ınce eleyip, sık dokuyan guç beğenen kışilerle çalışmayı göze alan genç bir grafik sanatçısı için A;ansımızın Sanat Bolumunde bir yer var. llginizi çekiyorsa, özgeçmişinizi aşağıdaki adresimize gonderiniz. (Başvurıınuz Ajans Ydneticisi tarafından değerîendirilccek ve kesınlıkle gızli tuıulacaktır.j zekerlya Sertelln Türkiye'deki ilk yazıları B UG Ü N (Cumhuriyet: 2394> KO H 6 R E BUYÜKDERE SPOR ve KÜLTÜR DERNEĞINDEN : Derneğımizin normal yıllık genel kurul toplantısı 27 3'1977 Pazar günü saat 11 00'de Dernek lokalınde, (ÇAYIRBAŞI Caddesı, ıskele pas&jı No: 266 BUYÜiCDEREı yapılacaktır. Uyelere duyurulur. YÖNETLM KUKtLL Ankara îktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Kooperatifçilik Enstitüsü Müdürlüğünden Enstıtümüz Lısans Üstıi Bılım UzmanlıŞı fMaster) programı 7. devresıne yuksek oğrprım mezunlarmdan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığından Pakultemız Noroloji Kürsusünde 1 Asıstanhk ve 1 Uımanlık Ogrencılıgı Kadrosu açıktır. Yabancı dıl sınavı 24 i 1977 perşembe günü saat 10.00'da, Bılım dalı sınavı 31 1 1977 perşembe günü aynı saatt« Fakultemız Kurul Salonunda vapılacaktır. Adaylartn 23 'J 1> 7 carsamba gunıi mesal saatı sonuna *7 kadar bır dılekçe, 4 resım ve mezun olduklan Fakülteden alacaklan ders notlan ıle De'janlıgımıza muracaatlan. Oğrenci Alınacaktır. Gerekll bılgıler çalışma ssatlert :çerisinde Enstıtü Sekreterhğ.nden oğrenılebuu. Kesın kayıtlar 20 mart 1977 :1e 11 n;san 1977 tarüUen arasında vapılacaktır. ADRES: Ansara Iktısadî ve Tıcari tlımler A.cadem.sı Kooneratıîçıl.k EnstîtusJ Kat: I. (Eskı Bına) Tel: 13 20 55/203 BEŞEVLER'ANKARA G ÜN DE M: 1. Açılıj, 2. Baskanlık Dıvanı seçımı. 3. Faaliyet raporunun okunusu, 4. Hesapların ıncelenmesı, 5 Ibra. b. Yonetım Kurulu seçımı, 7. Dılekler ve te Reklamcılık/Danışmanhk Istıklâl Caddesi, 475/479, Kat: 3 BeyoğluISTANBUL Dflffl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle