23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
A nayasa Mahkemesi 12 10 1976 tarihinde önem1: bir karar verdi (Resmî Gazete: 20, 1/1977 >. Kamuiaştırma halinde mülk sahibine ödenecek karşılığm yükümlünün emlâk vergisi için bildirmiş olduğu vergi değerini aşamayacağını belinen Anayasa hükmünü ımadde 33, fıkra 2. 3 ı iptal etti. Böylece, 1971'de demokrasinin askıya alındığı 12 Mart sonrasmda yapılmış olan hemen hemen tek olumlu Anayasa değışikiiği iptal edilmiş olmaktadır. Oysa Anayasa Mahkemesi dahü birkaç ay önce ' 23 3 1976 tarihinde"> bu degışikliğin Anayasa'ya aykın olmadığına karar vermisti. Aradan geçen zaman zarfında mahkemenin bir üyesinin degişmesi yediye karşı sekiz nyla alınmış olan çoğunluk görüşünü yediye sekiz azınhk görüşü haline getirdi. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Kamulaştırmada Vergi Değeri Prof. Dr. Kenan BULUTOĞLU olrr.uş, büdirirr.lerin yapıimış oldugıı yıî (1972) serıde kaldıkça, şıkâyetlerin nenı miktan hem de haklıiık derecesı artraaya başiamıştır. Bır kı sım yükümlüler, Vergi Usul Kanununun bildirimlerde pışmanlık htikrnüıiden yararianarak yenıden beyannanıe venneye kalkışmışlar. ancak kanr.ılaştırma haîinde bu işlememiştır. Son çare o larak yükümlüler Anayasaya aykırıhk iddıasında bulunmuşlardır. Anayasa'da yapılan bir değişikliğin Anayasa Mahkemesınce rsas bakımından ıncelenmesine olanak yoktur. Gerçekten 12 Mart sonrası reumi, gerçekleştırdigı Anayasa degişikliklerinin Anayasanin bütünü ile pek bağdasmadığı kuşkusunda olduğundan. bu degi=ıkliklerin Anayasaya uygıınlu gunun deıerlenemiyeceği hükmünü genrmış ve anoyr.sal denetime sadece şekil açısından olanak tanımıştır ımadde 147ı. Anayasa Mahkemesi ıse. Anayasarnn «Deviet şeklinin cumhuriyet oîduğu hakkmdakı Anayasa hükmü değiştırilemez ve değistirılmesi teklif edüemez» diyen dokuzuncu maddesine dayanarak konuyu şekil bakımından incelemeyi kabul etmiştir. Gerçekten Anayasa Mahkemesıne göre. Cumhuriyetin şekli hakkmdaki değiştirilemfzlik ve tekiif edilemezlik ılkesı, bır şckil hükmüdür. Degiştınlemez Cumhuriyet şekli kuru bir deyim olarak degil, Cumhuriyetin r.itelikîerini belirleyen ikinci madde ve Başlangıç hükümleri gözonünde tutularak yorumlanmalıdır. Böylece, «Türkiye Cumhuriyetı insan hakl&nn.i ve Başlangıcta nelirtilen tcmel ılkelere dayanan. milli, demokratik, layik ve sosya! bir hukuk rievletidinı diyen ikinci maddeye aykın sayıla'oı'ecek tüm değişikjikler değıştirilemezlik ve tekhf edilemezlik açısından denetlenebilir. Bu kabullp Anayasa Mahkemesi Anarasada yapılacafc değişiklıkier üzerindekı denetim yetkısını bır hay'.ı genişletmiş olmaktadır. Bu gerekçe ile konuya bakan Anayasa Mahkeınesi. kamulaştırma sının kor.usundaki hükmu şu mamık zmcirine dayanarak iptal etmişnr. A nayasa Mahkemesıne göre mülkiyet hakkı vergi teme'une oturtuiamaz: bunun yapılmas: eşıtl:k ilkesıne aykırıdır. Büdırilmiş vergi değerieri gerçek değerden saptığı ölçüde kamulaştırmada kı ?inın mülkünün karşılıgır.ı ısteme hakkı orselen mTk'Edir. Fu ise mülkiye" nakkının özünü zede Umektedır. «Eşıtlik» kuranm bozan ve mülkiyet hakkını tanımayan bır deviet «istemini'.ı. kamu yararı düşüncesine dayansa bile demokratik bır hulmk devieti olduğıı savıınuiamaz. Demokratik hukuk devieti : = Cumhuriyetin yapıcı bir ögesi <e sayıldıjma göre, kamulaştırma bedeline konan bu sınıriama Cumhuriyetin değiştıriln'.esi demektir. Cumhuriyet desiştirüemiyeceğine, bu konudıı teklif de verilemıyeceğine göre yapıimış degışiklik şekil yönünden Ar.ayasaya aykırıdır. Anayasa M?.hkeme?inin bu kararı birçok yörılerden tutarsızdır. Once mülkiyet hakkının vergi terr.ehne. otıırtulamıyacağı. bunun kaçınılmaz şeki'de eşitsiziik yaratacağı iddiası vergıde eşitsizliği normal karşılamakta. hatta meşrulaştırmaktadır. Vergi değerieri yurttaşlar tarafından taşınmazın normal alım satım degerini yansıtacasnna göre. bildirinıler arasındakı eşit^izlik sadece oksik büdinmlerden ileri gelebilir. Bunları emsal düzeye getirmek de zaten vergı dairelerinin görevidir. Mülkıyet hakkının karşıhğı olarak verRi ıcin büdırilmiş değerin es .s alır.masının eşitsizlik yara'acağmı iddia etmek, vergıde eşitsizli Anayasa'cla Kamulaştırma Bedeli Anayasa'y* kamulaştırrna bedellen hakkında b\ı tür bir tavan konması tuhaf karşılanabilir. Kanıu yaranmn yasa'arla sağlanır.asırıdan umut kesıldiği için < parlarnento'nun normal çogunluğuna güvenilemedigi için) kamulaştırma bedellerinin saptanmasına yasa ile değiştirilemıyecek bir kural konmak ıstenmiştir. Fu değişıklik yapılmadan önce kamulaştırma olaylanr.da mülk sahıplerı, yaygın soylenalere göre, takdır komısyonlannı ödünleyerek nv.üklerinin degerinin yük sek biçilmesını sağlayabt'.mekte ıdiler. Keban Ba rajı ıstimTâlvlennde bu mekanızrr.a âdeta bir sanayi şeklinde ışletilmışür. Böylece. bayındırlık gırişimleri içm yapılan kamulaştnmalarır! takdir komisyonlanndHn yargı organlarına kadar uzayan bir avanta fırsatı yarattığı. vergi yükümlüieıinin parasının bu gîrdabci akıtıldığı, bunun yasalarla önlenemediği yaygın bir şikjyet halmi almıştı. Bu durumda. Maliye Baksnlığından gelen bir girişimle kamulaştırmada tazminatın vatandaşın bi'dirmiş olduğu emlâk vergisi değerim aşamayacağı hükmü bir Anayasa hükmü haline getirilmiştır. Böylece, bir yandan yolsuzlnklar önlenecek bir yandan da vatandaşlanr. bildirlmlerini kamulaştırma olasılığmı dikkate alarak yüksek ti'.tmaları sağlanacaktı. Anayasaya giren bu hükümle Istımlâk Ka nunurdaki istimlak bedelinin taşınmaz malın gerçek karsılıgı olmasını öngören İstimlâk Ka nunu hükmü de Anayasa Mahkemesınce ipts) edilmistir < 10 4 1973 tarihli kararl. Böylece kamuiaştırmalarda Anayasa"nın kamulastırma bedelinin vergi değerir.i aşamayacagı hükmü doğruclan rîoğmya uygulanmaya baglanmıştır. Bu uygiilama gittikçe artan şikâyetlere sebep îpta! Ve Gerekçesi Kararın Eleştirisi raşmmazlar için farklı vergiler ödenebıiecegini kabul etmek de Anayasa'nın eşıtlik îlkesine aykırıdır. Kamulaştırmaya esas ahnan vergı değerieri üerçegi yansıtıyorsa (yani piyasa alır.ı satım rayicine göre bıldirilmışse) eşıtlik ilkesı bozulmadığı gibı müikiyet hakkının özü de zedelenmiş oimaz. Kamulaştırmalarda haklı olan şıkâyet konusu vergi değerinin bildirimin yapıldığı tarıhten sonra taşmmazın değerinde meydana gelıniş degısmelen ıçerıneyişidir. Gerçekten. bildirilen vergi deferleri, taşınmazdaki bazı özel defışiklik durumları hariç. beş yıl geçmeden tekrar bildirilenıemektedir. Ancak bu sakmcayı gıdermenin yolu Anayasa'nın ilgıli maddesı değil, Emlâk Vergisi Kanununun ilgili maddesinı iptal etmek ve yurttaşlara taşır.mazlarının değerinde yıldan yıla meydana gelen değişıklikleri bıldirme hakkmı tanımaktır. Çünkü Anayasa Mahkemesinin gorevi Anaycsa'nın kanunlara uygunluğunu değil, yaşaların Anayasa'ya uygunluğıınu denetlemektir. Kaldı ki, eldeki yaşada bile. faşınmazların değerinde ' • 25"i aşan oranda bir değisiklik olduğu ' t.ikdırde. Maliye Bskanlı*ına yurttaşlan yeniden bildirime daver etme olanağı tanmmıştır Anayasa Mahkemesinin bu kararı 1977 martında emlâk vergisi beyanname'erinin verilmesmden önce ahndığı içm ayrıca önem taşımaktadır. Mülk sahipleri değer bildırımlerınde Anayasa Mahkemesinin olagan karşıladığı düşük bildir:m uygulanıasını daha 'ereddütsiizce kuüanacakîardır. Ayrıca. zaten bü\Tük bir gelirsiziik içinde kıvranan beîediyeler ve yerel idareler yen) bildirimlerden umdukları gelir artışını şağlayamayacak'ardır Toprak reîormu. büyük kentîer yöresinde speküîasyoncudan geçmeden kentleşme alanı açma olanakları. her çeşit kamulaştırma serektiren baymdırlık i=.leri büsbütün zorlaşacak, vergi yükümlüsü aleyhine olarak pahalılaşacaktır. Vapılacak is Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği kamulaşnrmada vergı degerini tavan sayan ilkeyı İsîimlâk Kanununa koymaktır. Bu takdirde konan bu yasanm tekrar Anayasaya aykırılı*ı iddia edilebilecektır. Ancak bu iddianın tekrar Anayasa Mahkemesıne götürülüp karara bağlanması gerekir. Aradan geçen zaman zarfında Anayasa Mahkemesinin görüşü tekrar değişebilır. Ayri'a Emlâk Vergisi Yasasında da bir değışıkjik yapılarak, taşmmazınin değerinde değişme oian mülk sahiplerine her yıl mart ayında bu kliSi pildinne hakkı tanınmalıdır. gl normal KarşıiErnas aemenuı. njııı ucgcıucM Kompradorların Padişahı Kasım 19Ol'de Fransızlar. Osmarıh yönetimi altında yaşayan Miflilli ada.sına çıktılar. Neden? tstanbul'da bankerlik yapan iki lövantenin alacaklarmı Babıâli zamanında ffdeyememişti. Mldilli elden gitti. Devletin haşında İkinci Abdülhaınit vardı. l lu llakan başıııı ve hovunıı eğip oturdu olurduğu yerde... İşte bu padişalı, lise 3'üncü sınıfta çocuklarımıza «müstesna dış politika dehası» diye okutıılııyor. • Abdülhaınit egemenliğinde ııası! bîr süreci yaşadı Türkiye? Bir ülke düşünün ki nüfusnnun çoğunluğiı köylü, ranköledir. Mültezimlerle tefeciler koyün başında vampir gibiılirler. Aşar vüzde 12.5'a değin çıkmıştır: ama köylüyü ezen aracıların katkısıyla gerçek oran yüzde 3040a yükselmtktedir. Istanbıılda, İztnir'de, benzeri kentlerde vabancı ülkelerden satııı ahnan unla ekmek vapılır. Yabancı sermaye larımda bile ekonomiyi avuçlarına almıstır. Abriülhamit lXX3tp Türk tiitünü iiretim \e ihracatını üıılü Keji'ye verıniştir. Köylü mahnı Reji'ye satmak zonındadır. Ama yabancı kumpanyanm fiyatları düşüktür. Köylü, üretimini deîerlendirmek için ınalını şirketten kaçırmak zorunda kalır. () zaman Reji knlcuları peşine düşerler On hinlerce Türk köylüsü kendi vurdunria kendi malının hırsızı olarak yabancı kumpanyanm kolcaları tarafından öldürüiür. Ülke. Ahdülhamit yönetiminrte sömürgeleşme sürecinin tüm acılarını yaşar. 18S0'lerde 250 açık maden yatasından yalnız 30"u çah.ştırıimaktadır. Çünkü kompradorların Sultaııı ülkenin veraltı servelini yabancılara peşkeş çekmiştir. Kreğli komürlerlni 18%'da Fransız kumpanyasına; bor cevheriııi 1887de İn.eilizlere: manganez. bakır, ve öteki madenleri Kassandra Sirketine satmıstır. Madenler vok pahasına yurt dışına çıkarılır; tşlendikten sonra ateş pahasına Türkive'ye satılır. Düyunu Lmumiye 10 AraJık 1880'de kurulmuştur. 11u Hakan Abdülhamit'in fermamyla... Nedir Düyunu UmumJve? Babıâli. yahancılara ovlesine borçlanmıştır ki. bağinısırlığını ^itirmiştir. Devletin içinde vahancıların devieti bövlece kurulur. Osmanlı lmparatorluğunun borçlannı ödemek aınacıvla Düyunu ümumiye Kurumu, Devletin gelirlerine el kovmıış, verçüeri denetimine almıstır. Düvunu limıımiye Yönetim Kurulu: Alman. Fransız. Inçiliz, Italyan, A\TISturvaMacaristan temsilcilerinden oluşmaktadır. İmparatorluk mali>psinin kayıtsız şartsız egemeni, bu yabancılar kuruludur. 18Wda Düyunu l/mumiye'nin valdaşık 45UO, 1908"de 10 bin memuru vardır. Bu memurların aylıkları hazine'den ödenir. yabancı Deviet temsilrileri, yalnız vergileri denetleyip dağitmakla kalmazlar. devletin her tür işine, sorununa, iç ve dıs politikasma müdahale ederler. Bu dönemde hankacılık da sömürgplesme surecinin koşutundadır. Osmanlı Bankası tnçiliz ve. Fransızlarca kurulmuştur. 188S de FransaAvusturyaMacaristan, Selânik Bankasını oluştururlar. 1906'da Alman Bankası açılır. Dü>nınu lTmumiye'nin yanısıra 10'u askın y»bancı banka. Türkiye'yi avuçlan na alırlar. Bunlar, dışardaki ortaklanna sürekli biçimde kâr dağıtımı yapmaktadıriar. Dış ticaret sürekli açık vermektedir. Ünlfi yazar Abmet IVIithat Efentti dıırumıı şöylece özetler: « Bizim ticaretimiz yok. Talnız vabancılar (icaretle uğrasarak kazanç sağlıyorlar. İç licaretimiı de. dıs ticaretimiz de yabancılann eUerindedir.» Ahdülhamit Efendi'nin ılönpminde. Anadolıı. yahancı demiryolları kumpanyalarının çiftliğine döndürülmüştür. Ulu Hakan. demir>'olıı imtiyazlannı «kilometre ;arantisi»yle dağıtmaktadır. Yani her kilometre dcmiryolu için yabancı kumpanyalara parasal şruvence sağlanmakladır. 188^1908 yıllan arasında Osmanlı tmparatorluğu kilometre garanttsine :il»fl milvon frank «idemiştlr. Yabancı kumpanyalann sömürüsü böylece iki kat oimuştır • Bir ülke düşünün ki bütçesi, ekonomisi, maüyesl, verfUcri, limanlan, demiryolları, bankalan, tarımı, işletmeciliü dış ticareti. herşevi yahancı eRemenliğinde: hunu yapan adam. kompradorların hiricik SuHanı Abdülhamit denen nııistebit. zalim. nzgürlük tlüsmanı .. Yansömürge Osman lı İmparatoriuğıı. Sıiltan devriidiçi 7aman laten batmıştıt. Peki 1977'nin !\1C Hükümeti dönemlnde htı kıranlık Padisah. 'lilli Ksitimiıı kitap'arınria neden övüliiyor? BilmeyeceU ne var bnnıı canrniT o sııltanı devirenlerin arasında Mu&taCa kcnjal Ata(jjrk olduçujçin. 4 Ne Yapmalı? Bövle Bir Zamancla... OKTAY AKBAL Evet Hâyır TARTIS M A «Böyle znnıanda izin yapılmaz» diven tel^raflar. mektııplar. . «Böyle zaman» m zaman biter? Ne zaman topiutnra bir diizlüğe çıkılır? Ne zaman tam bir huzııra, mııtIr.luğa ulasırı/'.' Herspy «hiter» ıııi.' .Neıtlr iivle hir düs? Kiııı s;crcekleştirrbi!miş ki! Tiım tlevrinılcrin. atılımlann «apıldıği toplumlarda bile ycni clevrimler. atılıınlar isleniınr. Rir devriın durrtıı ıııu. >erine fföıııültlü mü. tııtucıı (ilıır. tutııcııluUsa lıcr giiıı hiraz biraz ucrive gitmektir. Kısacası. hiç bir znınan hiç bir «<cv» bitmez. noklalaıımaz insanlığın d.ilıa iyiye, daha çiizele ıloenı cvlrmleri Hıp \irgüller konıır, bazan noktalı virgüllcr. iki nokta üst üstplcr... On beş srün geçti işt»". Toplu sözlcşmenin verine getirilınesi zorunlıı olan durıınıları hıınlar. llle de izin yapacaksın ıliynr vasalar. Havır. ben hep çalıs.ıcajım dcıntk de yanlış rlbet. Yabancı iilkelrrrie sîitçii lıevçirlerini bile v:llık Ulile cıkarırlarmıs! Bizirr de bir dişiinln çarklan sibi ıl'iıırr doıırriz. sauınz ki bir vararı vardır bunun. Oysa hiraz ara vcrme, olaylann rtışına çıkmava çalışma daha sağduvuEu vapar in^aııı Her siin acıların. haherlerin. birhirini izleven çirUinliklrrin arasr.ia şömülen kişi birazcık susmalı. daktilosunun haşımlan kaİkrrialı. vazar çaîeteci nlarak dejil, bir «sade» yurttaş jibi bakmatı sağına <şoluna (ierçck sudur: Tam bir çıkmazdayız. Aılım atacak ver yok, ne ileri ne geri. Sıkışıp kalmısız. umutsuz, yardımsız bir batakhğın orta vcrinde. Nasıl geldik. getirildik bura>a. anlayamıyoruz. Birbirimize kızmaktan, bağırıp çağırmaktan, suçu karşıhklı birbirimize atmaktan başka elimizden gelen bir şey yok. Solcu snlcuya. sağcı sağcıya. solcularııı tümii sağcıların tümüne. sağcıların tümü solculann tümüne düşman. Bölmüşler. bölmüşler, bölmüşler. Kimler? Kimlerin işine yarar bu denli naram parça olmak! Kimscnin umurunda değil bıı. Ben senden üstünüm. bcn scııdeıı güçlüyüm, ben senden, ben srııden . Her partidc bir sürü particik, her particik ajrı ayrı erupçukiara bnlüumüş. ne kadar politikacı varsa ı kadar parti var nerde>se! > feıen sün Ankara'daydım. tam da Tandoğan alanııul.ı soleularm birbirine eirdiği giin. Gerçeğini işin bilmiyoruz, .solcu!.ır mı birbirine girdi, yoksa solcu yaftası altında ortaya siiriilen bir takım kışkırtıcılar mı başardı bu işi? Bal; ınaytn Ankara Valisi Bay Ilıınnuş'un siiylediklerine. Gerçek başka yerdedir. Bir zamanlar uçak kaçırdı diye türlü acılardan geçirilen arkadaşlarımızın uçak nıuçak kaçırmadıkları anlaşılmamış mıydı bir siire sonra! Operayı yakanların. gemileri batıranlann da kiınler olduğıı ortava çık;ı rılmadı. Yakalanıp. işkencelerden geçirilen bir takım suçsuz kişiler adalet önünde bir bir aklandılar. Ppki ama kim yapıyor biitün bu işleri? Kim vakı>or vapıları. hatınvor Cemüeri. birbirine düsürüyor pnnçleri, vurııyor öldürüvor sucsuz insanlan? lîiri var elbet bunları yapaıı, yaptıran, kim? Gözümüzün öniine kadar çetiriyorlar. çösterîyorlar, işte görün, öğrenin dhorlar. îine rie «bunlar fümdir, öyküdiir. masaldır» diyoruz. gözümüzii başka yana çeviriyoruz. Büyük bir devletin parasıyle he«lppen büyül; bir örgütün küçük ülkelerin iç işlrrine nasıl karıstığı. o ülkelcrde nasıl kanşıklıklar çıkartiığı. İHtediği adnmı isbaşına gctirdiğl, istemediicini al aşajrı ettiği. «Görevimiz Tehlike» dizisinde bir bir siizler önüne seriliyor. Bu örçüt. buna benzer örgütler cinayeller işler iz bımkrnazlar. ihtilâller >ıkartır ortadan kaybolurlar. »akın dostları birbirine düşürür, en umıılmadık insanları ya satın alarak. ya çaflet tuzaklarına düşürüp kendüerine bağlayar?k istedikJeıini >sptırırlar... Sık sık TV ckranlannda görüyoruz buntarı... Sonra da kendi ülkemizde karmakanşık işlete taııık oiuyoruz, solcu olsun sağcı o!<un çencler iildürülüyor. bir tek suçlu yok yakaianan. açiklanan. En keskin nişancılar. en usta katillrr, en becerikli örgütlcr karşısındayız. Sağcısı solcusu ortacısı sorumlusu sorumsuru ile hepimiz hepimiz . Düşman içimizdedir. herkes birbirine düşman edilmiv tir. Görev. basanlnuştır. Artık tasl.tnnı taraklannı toplayıp ortadan çekilebilirîer. Tohumlar fkildi, büyüdü. ürün verdi. Kışkırtıcı kişiler öilüllerini »Idılar bağlı oldukları rerlerden. Durum ortada. solda hir sürii n.ırti. lıizip. grnp, lider, birbirinin gırtlaeını sıkacak. birbirine kurşıın atacak kadar düşmanca duygular, sağda ırkçısı. turancisı. şariatcısı, nurcusıı. bilnıenı nec'si ile kaynaşan. birbirine karşı çıkanlar... Türk toplunıu, Atatürk ilkelerinden. amacmdan kopnıuş, nereve gittiğini bilmedcn ortalarda kendine bir ver aramaktsdır. Bir çıkış yeri. hir kırrtulıi' noktası... Neresi? Seçimler yapılsın. CHP. Ecevit iktidara tek haşına gelsin. tek çözüm yolu ba diyoruz. drtrt ysllık hir sosyal demokrat iklidar bizi hu çıkmazdaıı. bu bataktan çıkarır diyoruz. olaııta gücüıTiüzie bu di!<\şin, bu önprinin. bu unıudun ardından xürüyoruz uluşca... On beş RÜnde hiç bir olumlu değisiklik yok. Hr.rşcy yerII yerinde. Gereğindpn dc çok yerli vprinde. Ben de Tprlındeyhn işte. Gazeteniz iki lirava rıktı bu arada. Aşın sağcı ya da tutulmuş kişiler nerde «Cumhuriyet» göriirlerse saldınp parçalıyorlar. Bazı kraldan çok Irralcı oktıl müdürleri «CumhuriycUi olcullanna solnnuyor. Bir kcz daha <^Cııınhuriyet» olarak uyçarhk savasi vertyoruz. Uvgarlık savaşı bu, ülkenıizi çağdas uvgarlık riiizeyînin iistüne çıkarmak. hiç değilse altta bırakmamak savaşı... Tüm umutsıızluklara karşın bu savaşı kazanacak Türk Halkı. Kendi güciiy le... Filozof mu, anka kuşu mu ? CUMHURİYET'in çoğu okuru. onun baslıca yazarlarmdan biriy'.e bir bilgitay felsefe tarihi oğretmeni arasındakı «tartışmayı» ilgiyle izliyor olmalı. Günluk yazı, bir «tekzips; bir yazı. ntekzip» .. Öğretmenin orta uğre tım için yazdığı Felsefeye Başlan g:ç adlı yapıtta bir mezhebin kis:leri küçük mü düşürülüyor? Siyasal amaçla tarihsel bilgiler ögrancilere bilerek y<ınlış mı veriliyor? Bölücülük? «Evet. Ha yır. yanlışhkla. Evet. Ha:.nr, durum şudur...» Konu kamuoyuhda da büyük i;giÇördü. Onunla ilgili bı^% kim işlemlere de başlandı; j'4 pıtın belli sayfaları yırtıldı, ym tılıyor. Yapıt toplatılıyor; ama söz konusu sayfalar yırtılıp alın mışsa, hayır. Konunun giıncel yanı gerçekte bir toplumsul guldürü niteli ğindedir. Geçicidir de. Şimdi önemli ama yann öbür giin unutulup şidecektir. Görünüşe göre üzerinde çok az durulan bir öteki yönü ise yalnız günümüz için değil, çok daha geniş bir zaman di'.imı için geçerliligini koruyacak gıbidir: onun eğitimle, diişünce yasamımızla ilgili yönü. Ancak dinlerın tarihini ügi'.endireosk «mezheplerü sorununun felsefeyle ya da onun tarihiyle ilgisi ne? Hiç de uzak olmayan bir geçmişe dek din felsefeyi etkilemiştir. felsefe de dini. Bugı.in bile birtakım kişiler bu etkileşiımn dışına çıkamamışlardır. Ama çok açık olarak bu iKi alah, özdeş değiilerdir artlamında. ayrı ayrı. apayrı konulardır; doğal olarak geçmişlerinin incelenmesi de. Felsefe tsrıhı öğreten bir bilgitay görevlisinin alarunın sınırlannı çizmekteki basansızlıtı. felsefsye bir din konusunu karıştırması, bence işin siyasal yo nünden daha korkunçtur; bunun bılinmeden yapılması ise çok daha korkunç Felsefe üzenne kitap yazan kişinin ilk işi ne olabilir? Felsefenin ne olduğunu bilmek ve bunu başkalarına aktarmak degil mi? Felsefe tarihi öğretenin bas kalaruıa aktaracağı temel bilgilerde çok açık olarak bellidir: Bir yandan onun evrimini. geçir d:ği evreleri, buna katkısı olan etkenleri anlatırken bir yandan da (tfelsefeonin degişik çağlarda ne anlama geldiğini, bu sözcükten neJ anlasıldığıni : açıklamak. F#W^re % B Î f k î ' ' b W : ' ' ' ugTaşıdır. İster filozof olsun ister felsefe öğretmeni, bu alanla ugrasan herkesln ilk işi genel kavramlara açıklık getirmek degıl ne nedır? En başta da kendi alanımn kapsamını bp ten başka ne oiabilırV Siz «fılozot» ıçın, Karl Marks'm görmek istedıği gıbi. acunu anlamafıın yanmda onu değiştirmeyi düşünecek bır kişidir; «ielsefe» için, Bertrand Russell m dediği gibi, bildikierimiz demek olan bılime karşılık bilmediklerimizdir. çağcıl felsete için. Nusret Hızır'm üzeriide durdugu gibi. ötekı alanlarda elde ettiğınıiz bil?ilerin süzüldüğü bir üstdıldır diyebilirsiniz. îlgili başka düşünceleriniz de ohv bi'ıir. konu bir felsefe konw»u ^ ^ Mi'rf** da birer ANKA kuşudurlar; Sok rates'ten ben gelmiş geçmiş tüm öteki filozoflann olması gerektiği gibi. Yaman ÖRS Kapitalist düzende demokratik kooperatiiler Kırsal kesimdeki kooperatiflerin amacı. az topraklı ile orta topraklı köylülerı tefecinın. aracım:ı ağından kurtarmaktır. Tanmsal amaçlı kooperatıflerın de halstan yana olabılmesi ıçın. top rak reformu ıie bırükte kurularak yürütüîmesi gerekir. Ucuz gübre, tanm araç ve gereçlevi 'kooperatif adına» verilerek; az topraklılann kaldırmış oldukları urünleri daha ucuza mal ederek, büyük toprak sahipleriyle piyasada rekabet olanağmı sağlamahdır. Mevcut bankalardan kredi sağlama olanağını bulamayan küçuk üreticiler. kurmus oldukları üretim kooperatiflerinini girişimiyle. kurulmas' zor.mlu koopeıatifler bankası> kanalıyla. y?terlı krediy; sagiayarak hem tefecinin ağından kurtulmah. hem cie kaldırdıjı ürünjerin pazarlnmasmı yaparak aracıdan kurtulmasım sağiamalı. Bu olanakları k:m sağlayacak1? Yarolduğıı siirece. deviet. Ziya Gökalp Müliyim'in 'Genel ve Tanmsai Kooperatifcılik. kitabmın'82. sayfasmdakı «Devlett:n yan'. başında fikrı hür, vicdan! hür bir varlık olmuş şımdtye kadar devletten hiçbır yardım isîcmemış» dediği kooperatifîer, kanitnüzmin h:!k«t auiibeleridırler. Kooperatifçıliğin cazıp duruma gelmesinın tek koşulu. devletin desteği ile sağlamr. Han gi devletin dtjteği".. İşte bu tartışılır. Yine. sayın Mülâyim'm 27 ocak 1977 tanhli Cumhuriyegazetesınde çıkan .KÖYKOOPbaşlıklı yazısında. ülkemızde kooperatiflerı. •...Devlerin vesayeti altında olan kooperatifler ve demokratik kooperatifler olmak üzere ik: ana gruba» ayırması, "oilimsel bır ayırma sayılamaz. Kapitalist düzende devletin deneriminde olan kooperatiflerı <ve sayet> sözcüğü :1e yererken; devletin destegir.den yoksuiî kooperatifleri de 'd.pmokratik sczcüğü ile övmek'edir. Demokıasi. sı r.ıfsal .ktidann biçimlenişidir. Ve bir devlet biçımlcür. Devle: de. ş:n:flı topîumlarda, egemrn sınıfiarın aracıdır. KapitaHst devlette. burjuva demokrasisi egemendir. Bugün Türkiye'de uygulanan tarıınsai amaçlı kalkınma kooperariflerinin. dünyada bir benzerine rastlannıamKktadır. Türkiye'deki kooporatiller toprak ağalar:m, tetecileri. tüccarlnrı içinde banndır3n. b:r başka tip soygun yaîaklanciır. Baska ülkelerde rlevlot torafmdan kooperatillere yapı'.an yardımlar, «Kooperatif tüzel kişiliği» adına yapılır. Yardımlar, müsterek mülkıyet adına verilir. Türkiye'de ise, fert olarak bankalardan çektiği kredılerle tatmin olmayanlar, koo peratif aracılığıyle, yeniden, kredi çekme yollarıru bulmuşlardır. KÖYKOOP'un ıftiharla takdim ertiği, Romanya • Üniversal traktörlerini kimler aldı? ADAKOBtRLlK'e bağlı, köy kalkınriırma kooperatiflerinin tüzel kişiligi mi ? Hayır. Kooperatiflere sızmış ve de egemen olmuş toprak ağaları almıstır. Resmi değeri 130 bin lira olan traktörleri kooperatifler değil de. kooperatife üye olmuş 1000 1500 dönümîük toprak ağalarına 90 bin liradan veriierek, bu toprak ağalarına. resmi deferine göre, 40 bin lira da kâr sağlanmışnr. KÖY KOOP'un bu polirikası, kooperatif yolu ile kişi zengin etme politikası değil de nedir? Yirmi. otuz dönüm toprağı olan kooperatif üyes; az topraklı köylünün ne bir traktör alacak ekonomik güi.'ü vardır, ne de gereksinimi Öldükleri zaman dikır.e gömülecek ropraksız köylü gnrdaşianma gel:nce: Onîara lft.:harla takdimedılen. Romanya Üniversal trak töıleri, «Allahm kulaksıza küpe vermesine» benzer. Kulaksız küpeyi ne yapacak Küpe, «Kulak» lara lâjik görülecektir. Ülkemizde oldugu gibi, kapitalizmin uzantısı kooperatiflerm ba şına toprak ağaları, tüccarlar, politikacılar yerleşir. Toprak agası ucuza traktör sağlarken, politikacı da kooperatifi «politik yemlik kutusu» olarak kullanır. Tüccarlar ıse, kooperatü* üyelerir.e tahsis ettirdiği gübreyi. piyasada kendi hesabına satar. Resmi ve piyasa değeri arasındaki farkı koyar cebine. Köklü bir toprak reformu ile. kırsal kesimdeki adaletsiz toprak dağıhmını gidermeden, kooperatıfleri ellennde tutan toprak ağalarınm ve tüccarlarınan bulunduğıı kooperatiflere yapılan yardım, gelir dağılımındaki dengesizliği daha da artıracaktır. Gerçek kooperatifler emeğin. toprağın, araç ve gereçlerin toplumsallaştığı kooperatiflerdir. Veya, bunlardan birinin toplumsallaştığı kooperatifler, kooperatif görünümü kazamrlar. Bu tür koo peratiflerde şelirler. yapılan iş ve birleştirilen toprağa söre daSıtıl:r. Turan ALTUNTAS Cemil Nardalı İlkokulu Müdürü ADANA ACI BİR KAYIP Sevgili eşirriz, babamız, dedemiz, saygıdeğer Hacı Ibrahim OKYAY 18/2/1977 günü Allahın rahmetme kavuşmuştur. Cenazesl 19/2/1977 cumartesi günü öğle namazmı müteakip Kadıköy Osmanaşa Camiinden Karacaahmet mezarlıgına defnedilecektir. Ailesi: Zehra OKVAY Oğnlları. Kızlan ve Dostlan Not: Çelenk gönderilmemesi rica olunur. (Cumhuriyet: 1695) TÖBDER, TÜMDER ve TÜTED'in kapatılması ve İGD'nin polisce basılmasıyla iîgiü TÜM YÜRTSEVERLERE DUYURU Batı Avrupa'dakl 50'yl aşkın işçi ve rr.eslek örgiittimüzden oîusan Türkije Banş ve Özgürlük Komıtesı, Faşıst gerici güçlerin, demokratik yurtsever kuruluslara yaptıkları yasa ve insanlık dışı baskıları protesto eder. can giivenliğinin sağlandığı, temel hak ve özgürlüklerm güvence altına ahndığı bır ortamda, serbest seçimleri sağlajacak MC'siz bir seçim hükümeti için, barıştan ve özgürlüktan yana, tüm siyasal parti, sendika ve kuruluşlann eylembirliği girişimlerini olanca gücüyle desteklediğini bildirir. Gerici faşist güçlere karşı, ilerici yurtseverlerin tek cephede birleşmesi yolunda. saflanmızı sıklaştıralım! TÜRKİYE BARIJ VE ÖZGÜRLÜK KOMiTESi AUOOSTASTR. 14 46S0 GflSEHKiRCHEN BATI AIMANYA (Cumhuriyet 1675 ISTANBUL T!P FAKÜLTESi DEKANLIĞİNDAN FOTOĞRAF YARIŞMASI tstanbul Tıp Fakültes;. yurdtım'azda :ıp egif.minin 13C7 vılında okuHaşması refomunun 150'mcı v.ldöı ünıü dolav:sıyla 2530 eylül 1977 tarihler; arasında Istanbul'da bir Tıp Kurultayı ve bu vesıleyle bır İstanbul Tıp Kurultayı tstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakliltesl, yurdumuzda Tıp eğitiminin 1S2? vılında oKullaşması reformun'an lJO'nc: yıldönümü vesilesiyle 2530 eylül 1977 tarihlerı arasınaa Is:anb.ı!'d3 b.r ı'\y Kuruüayı duzeniemektedır. Kuruîtay şu biiimsej toplantılardan oluşmaktadır: Tıp Eğıtimi Sımpozyumlan Kemşıre Eğıtimi Simpozyumian İkmcı Balkan Elektronmikroskopi Kongresi Tiroıd Hastahklan Simpozyumian Behçet Hastalığı Simpozyumu " '• Bırıncı Türk Deontolojı Kongresl Bütun Tıp Dallarında Serbest Bildirüer. Sımpozyum ve Kongreier IJluslararası niteliktedir. Kurulrayda çeşıtiı sanat ve kültür faalıyetlerı de ver alacaktır. Tıp ve Tıpia ılgilî bilım dallannda çalışanlar Kuruitaya bilimsel hildir: ile va da dmleyici olarak katılabtlırler. Birçok vabancı Tıt> uzmanlnrının da kaıılacağı bu topiar.Mlar ülkeır.;z bilim adamlannın katkılarıyla'daha verımli ve zengin olacaktır. Bılaırıleı ıçir ,cr. naşvuru tarıhi 31 iiayıs 1S77 clır. Başvunı: Prof. Dr Olcay Neyzi Istanbui Fıp Kurultayı Genel Sekreterl • İstanoul Tıp Fakültesi Çocuk Sağhğı ve Hastalıklan KürsüsU Çapa. istanbul. •••••••••»•••••••••••••••••••••••••••••• • • • • • • FOTOĞRAF YARIŞMASI ve SERGİSİ düzenienmiştir. Vaıışma tıp ve tıpla iîgilt bilim dallan mensupTsnna ve Tıp Öğrencilerine açıStır. Yanşma 2 dalda claeas:ır: 1 S.yahbeyaz tctoğraî (X)y.i'.< cm. borıtlannda) 2 Renkh Giapozitif. (24x3t mm. soy'utlanr.dai Her iki daldü birincı geiîi'ekiere :î!KK), ıkincilere 2 C O0 ve üçüncüiere K I TL ödül verüecekîT. KO Sergilenmeye Sâyık bulıu:an eserler Kurultaj çırasmcia sergıleneceiıtır. Yarışmaya kc'ılmak isteyenlenn cr. ceç 3tı te:r>.mu2 1977 tarinme kadar en fazla 5 adet loıojrfıt ve'veva diapozıtıll İstanbul Tıp Fakült»=ı OeS«r.:ıgîndD ı R ' v v r ı F..sül*e Se.:rsîerlığine. Klınd! karşıiıgmda tcslinı etîr,c!cn ya da tiahnütlü olarak göndermelerı gere.îmektedır. Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneâi Genel Merkezinden 4 4 4 4 4 4 4 •4 A '4 • • • • • D?rneğimizin Olagan Genel Kurulu çogr.nluk temin edilemediğinden 15/Şubat'1977 Salı gün\i toplanamamıştır. İ.'dnci topiantı 2S/Şubat/1977 Pazartesi günü saat lfiOO da Galatasaray Mısır Apt. Kat: 1, İstanbul YUksek İktisat ve Ticaret Mektebi Mezunlan Derneği I.okalindc yapılacaktır. Bu topiantı ile ilgili gündem aşağıda arzedilmiştir Sayın üyelerimizin teşrifleri ehemmiyetle rica olunur G ÜNUE M: 1 Başkanlık divanı seçiml. 2 Yönetim Kurulu ve Denetçi raporlannın okunması ve görüsülmesi. 3 Ibralar. 4 Butçe tekiifinin gör^sülmesi ve oylanması. 5 Yönetim, Denetieme ve Disiplin Kurullannın asü ve yedek üyelerinin seçimi. S Dilskler ve kaoanış. '4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 , 4 4 4 4 4 HEDEF OEV BiK DENiZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKP'LNA YAPACAGimZ YAJRDIMLARLA BU HEDEFE ÜLAŞABiLiRiZ •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle