Katalog

I ua sag Koaıısyon, yolsuzluk iddiaları arasında erken seçime gidiyor Osman TJLAGAT vusturalya, son beş yıl icinde döıdüncü kez, gene! secim hoyecanını yaşıyor. Yüzde yrrrnisini göcmenlerin oluşturduğu sekiz milyonu aşkın secmen cumartesi günü sandık başına Olderek Temsilciler Meclisi'nin 124 yeni üyesini soptomak icin oy kullanacak. Halen ezici bır çoğunlukla iktidarda bulunan Liberal PartiÜIke Partisl sağ koolisyonunun lideri başbakan Fraser' fn, Moyıs 1978 de yapıltnası gereken Senato yüzde elli yenileme seçimlerini bile beklemeden erken secime gitmeyi yeğlemesi, ülke capındaki desteğinin hızla erimekto olmasına bağlonıyor. Yapılan tüm kamuoyu yoklamalorı da, 1975'dekl vaadlerinin hemen hiç birini gercekleştiremeyen ve bu arada ceşitli yolsuzluk söylentilerine konu olan koalisyon hükümetinin destek yitirmekte olduğunu doğruluyor. Fraser'in, ülkenin başlıca sorunu holine gelen işsizlik daha da artmadan seclmlere giderek, sondolya yitirmek pahasına öa clso, iktidorını sürdurmeyi amacladığı anlaşılıyor. • AVUSTRALYA SON BEŞ YIL fÇİND£ DORDfcMÜ KEZ SEÇİM HEYE CANIN! YA5IYOR. YÜZDE 2O'SİNİ GÖCMENLERİN OtUŞTUROtJĞU 8 MİLYONU ASJON SEÇMEN CllMARTBİ GUUİ) SANDIK BAS.INA GİDİYOR. • SEÇİMLERİN ÇEKİ5MELİ GEÇME5İ BEKIENİYOR. İKTİDARDAKİ l l BERAL PARÎİ • ÜLKE PARTİSİ KOAÜ5YONUYLA \%\ PARTİSİ'NİN OYLARIN BÜYLK BÖLÜMÜNİ) E5İTE YAKIN ORANDA PAYLASJACAK1ARI SANILIYOH Politika ve ötesi  Belediye'er ve Sömürü Mehmed KEMAL Seçlm tartışmalarınm bört ana konu cevreslnde yoğunlaştığı ve ekonomik durumun birincl sırayı oldığı görülüyor. Avusturolya ekonomisi, dünyo kapitalist sisteminin 1970'lerin llk yansında yaşadığı bunalımın etkilerinden halen sıyrılamamış durumda. işci Partisi'nin 197275 yılları arasındaki iktidar döneminde %17'ye fırlamış olan enflâsyonun holen %12 dolayma düşmesine karşjn 1975'de %4 dolayında olan işsizlik oranı % 6 ya yükselmış durumda. Bu oranın önümüzdekl yıl daha da artacağı ve ülkedeki işsiz sovısımn 500.000'e ulaşacağı sanılıyor. Buna koşut olarok endüstri üretimi de sürokli düşmekte. Öte yandon iki yıldan beri yılda 2 milyar dolaro yokın bir acık veren corl dış ödemeler dengesl, hükümeti bazı oloğanüstü önlemler almoya ve örneğin otomobil itrıofâtım sınrrlamaya zorlamış bulunuyor. Bu oroda gecen yıl yopılon % 17 oranındoki devalüasyona karşın Âvusturalya dolorı üzerindeki spekülasyonun sürdüğü ve ülkeden ri/şan hızlı bir sermaye kacışı olduğu gözleniyor. Soz konusu koşullarda soğcı koolisyonun bü/ük capta dış borclanmalara yönelmesi ve belki de IMF'ye avuc acması kaçınılmaz görünürken hukümetin. tıpkı bizim MC'yl andırır bicimde, kelime ve rakam oyuniorıyla ekonomik gercekleri gizlemeye çalıştığı görülüyor. GOUGH WHİTLAM Muholefat lideri MALCOLM FRASER Avustralya Başbokonı SENMKAURIN TUTUMU Ekonomik durumla yakınöan bağlantılı IklrtcF ana konu işci ücretlerı ve sendıkaların tutumu. Fraser hükümeti, sendikaların kendi başlarına ülkeyi yönetmeye kalkıştıklarını ve ekonomık gücJükJerm îemeiinde sendikal hareketin uzlaşmaz tutumunun yattiğını ileri sürerken, sendikaloria geniş organık bağlorı bulunan İşci Partisi. giderek artmakta olan işsizlik ve üretim düşüşlerinl soğ koolisyonun yonlış ekonomi politikasına bağlıyor. iktldora gelır gelmez ekonomiye yeniden canlılık ve işlerlik kazandıracağını ilerı süren işci Partisi, salt büyök şirket kârlannı arttırıcı önlernlerle yatırımları arttırmanm ve ekonomiyi darboğazdan kurtarmanın olonaksız olduğunu vurguluyor. Nitekim, İşci Partisi döneminde başlatıian uygulama uyarınca, işci ücretlerinı fiyot artışlarına göre indeksleme (ayarlama') görevini yürüten komite, 1976 yılında şirket kârlarımn % 23 artmasına ve işcilerin gercek ücretlerinin % 2.6 düşmesine karşm işsizliğin artmaya devam i belgeleriyle ortayo koymuş bulunuyor. JRAHYUMUN SORUNU Seçmenleri yakından ilgılendfren ücıjncü ana konu, ülkedeki uranyum rezervlerinin işietilmesi ve geniş capta uranyum ihracatma baslanması yolunda hukümet ve büyük iş cevrelerince yapılan girişimler. Dünya uranyum rezervlerinin % 20'sine sahip bulunan Avustralya'nın giderek yılda 1 milyar dolariık uranyum ihrac edebileceğini ileri süren hükümet cevreleri, ayrıca uranyumu AET ülkelerine karşı bir koz olarak kullanmayı deniyorlar. Özellikle Fransa va Almanya'nın nükleer enerji koynağı olorok gereksindikleri uranyumu sağlayablleceklerini belirten hükümet yetkilileri buna karşılık AET'nin Avustralya'dan srğır ithalâtına koyduğu sınırlamalorı kaldırmasını ve kendi ciftcilerine tanıdığı ücüncü ülkelere tahıl ihracatı primlerini azaltmasını istiyorlar. Ancak bugüne dek yapılon görüşmelerde büyük bir ilerleme kaydedilmediğl ve AET'nin Ortok Tarım Poütikası 'CAP>nı kolay kolay değiştirmeyeceği anlaşılıyor. Öte yandan ülke icinde uranyum işlenmesi ve ihracatma karşı tepkiler giderek yoğunlaşıyor. işci Partisi. ik tidara gelince bu konuda yapılan tüm anlaşmaları gecersiz sayacağını belırterek yatırımcılorı caydırmaya cclışırken Liberal Parti icinde de uzantılan bulunan, doğaı cevrenin ve barrşın korunmasını amoç edinmiş elli kadar derneK ve kuruluş güclü bir ontiurarıyum baskı grubu oluşturmuş durumda. İDDİAURI Secım sonuciarını etkıleyecek ddrdüncu ona konu iktidardaki koalisyon ortaklan hakkında ileri surülen yolsuzluk iddiaları. Hükümetin iktisat politikasını cizen adam olarok tanınan Maliye Bakanı Philip Lynch'in arsa spekülâtörlerine hatın sayılır rüşvetler karşılıği cıkar sağladığı yolundaki iddialar sonucunda istifa edip yatağa düşmesinin tepkiieri henüz sürerken Başbakan Malcolm Fraser ve yardımcısı Doug Anthony'nin vergi kacırmck icin aile tröstleri kurdukları yolunda ortaya atılan iddialar sağ koalisyonun secim şonsını önemli ölcude zedelemiş bulunuyor. Özellikle bugunkü iktidann 1975 yılında İşci Partisinin dış kredi sağlamak icin giriştiği bazı işlemleri kınayarak tdürüstlük» ve fdoğaılukı vaat leriyle iktidara gelmiş olduğunu hatırlayanların duyacakları tepkiyi karşı oya dönüştüreceklerl sanılıyor Bu koşullar oltında yapılacak olan 10 aralık secimlerinin cekişmeli gececeği ve iktidardaki koolisyonlo işci Partisi'nin oylann büyük bölümünü eşite yakın oronda paylaşacakları sanılıyor. İşci Parttsi'nin kendi lc sorunlarını yeterlnce cözümleyememiş olması ve eski Başbakan Gough VVhitlam'ın son kurultayda boşkanlığı kıl payryla koruyabilmesi. iktidann yorattığı düş kırıklığıni veterlnce değerlendirmesini engelliyor. Bu arada Liberal Parti'yi fazla tutucu bularak Demokrat Partiyi kuran eski Bakanlardan Don Chip'ln de % 10 dolayında oy toplayabileceği ve Demokrat secmenlerin ikinci tercihlerinin iktidarı belirleyeceği öne sürülüyor. Avustralya İsci Partisi Hükümeti, 1975'te Kraliçenin Vâlisi tarafından görevden alınmıstı D ısa ve özellikle ABD'ye bağımlı, sağ iktidarlarca 1948'den beri yönetüen Avustralya da, reformist aydm lıadroUznyîa guçlü sendikalann bir çatı altında toplanmasıyla gucunü arttıran İşçi Partisi, 1972 teçimlerinde bu geleneği yıkarak iktidara gelmtsti. Sağcı partüerin 'Sinırsız hapitalizm* ve *Batı blokuna kayıtsız şartsız bağlıhk' ükelerine karşı çıkan İşçi Partisi, ülke kaynaklarım ülke yararına değerlendireceğinl, ekonomik gelişrr.eye koşut olarak sosyal refahı da geliştirerek özgür ve adil bir topluma geçisi sağlayacağını ve uluslararası alanda Isveç benzeri bağımsız bir tutum izleyeceğini vadederek seçimi Jıazannuşn. Seçimlerden hemen sonra söz honusu programm uygulamasına geçilmiş. kamu harcamalan ve eğitime aynlan fonlar büyük ölçüde artarhen geniş kapsamlı bir sağhk sigortası örgüty, (Medibank) kurulmuş, işçi ücretlerinin fiyatlarm yükselişine koşut olarak ayarlanması ilkesi benimsenmiş ve ulkenin «yer/t (aboriginel nüfusuna yeni hahlar tanmmışU. Aynca Uçüncü Dunya'ya sempatizan bir dış politikamn temelleri atılmif ve °S 60 çok uluslu tekellerin denetiminde bulunan zengin maden kaynaklarının millileşürilmesi için bir kampanya başlatılmıştı. Bu milUleştirrneler için petrodolar kaynaklanndan yararlanabileceğini sanması ise Whitlam hükümetinin sonunun başlangıcı olmuştu. Dunya tefeci piyasasımn oyunlanna alet olan bazı İşçi Partili bahanlann yolsuzluklan ve sosyal demokrat iktidann ekonomik sorunları çözümlemekte yetersiz kalması İşçi Partisi'ne oy veren seçmenleri tedirgin etmeye başlamıştı. Ancak seçimler daha 1974 de yenilenmiş olduğundan erken seçime gidilmesi söz konusu değildi. Britanya KraUçesi'nin Valisi Sir John Kerr i»İ€ bu sırada sahneye çıktı ve sömürgecilik döneminden kalma yetkisini ilk kez kullanarak ll kasım 1975 günü \Vhitlam'm İşçi Partisi hükümetini görevden azletti. Sömürgecı Vali'nin orduyu da gerekirse harekete geçirebileceği yolundaki tehditlerinin yoğunlaştığı bir ortamda yapılan seçimlerde sağ koalisyon büyük bir başarı sağladı va Batı dünyasma rahat bir nefes aldırdı. Âmerika'da çöplerden îyi kali' ? petrol üretilmesine ilişkin uygulama başlıyor \EWYORK Çöplerden petrol uretmek. artık bir hayal değil. Birleşik Amerika'da, kentlerin başına dert olan çöplerden iyi kalıtede sentetik petrol uretimi için hazırlanan bir proje uygulanmağa başlandı. Birleşik Amerika'da «Çöp Gucü» adıyla geliştirilen «Kalmtılardan enerji saglama» tek niğinin öncülügu Amerilcan uzmanlarda değil. Avrupalı mühendisler, uzun bir sureden beri, kentlerin çöplerini yakıp buhar ve gaz sağ lamak yöntemini kullanmaktadırlar. Ancak, çoplefin petrole dönüştürulmesi önemli bir yenilik getirmektedir. Bir yandan kentleri, çöp derdinden kurtanyor, bir yandan da yeni bir enerji kaynajrı yaratıyor. Yeni enerji kaynakları üzerinde araştırnua lar yapan «Occidental Petroleum şirketi, ısıy la aynştırmaya (Piroliz) dayanan bir yöntem «eliştirmiş ve böylelikle çöplerdeki organik maddeler yüksek ısıda aynştınlarak sentetik petrol sa^lanabilmektedir. «Occidental Petroleum» şirketi ve Birleşik Amerika'run «Enerji Araştırma ve Geliştirme E>airesi»nin (EFIDA) SanDiego adiı kasabasında 15 milyon dolara bir fabrika kurmuş tur. Bu fabrika, Belediyenin her gün bedava vereceği 200 ton çöpten yine her gün 200 varil •entetik petrol üretecektir. Bu sentetik petrol, daha çok mazotu andırmaktadır. Ufalanmış çöplerin icindeki madenler aynldıktan sonra, ısıyla ayrıştırma işlemine ge çilebilmektedir. Bu aşamada, organik maddeler bir reaktöre boşaltılarak burada 500 santigrat dereceye kadar ısıtılmak'tadır. Reaktörden çıkışta sıvı türünden gazlar ve buharlar aynhnakta, geriye sentetik petrol kalmaktadır Bu yöntemle elde edilen urün, yanma yatenegi çok iyi olan, ağır kıvamda bir mazot ABD'DE SİNEK ÜRETME FABRİKASI KURULDU merika'da, sineklerle mücadeie etmek uzere bir sinek üretme fobrikası kurulduğu f\aber veriimektedir. L'Express dergısinde y« alan habere göre kısır emek üretilen fabnkann korunması icm büyük güvenlifc önlemlerl alınmıştır, Bundan 25 yıl önce sineklerin toşıdığı trahoma hastalığı önce Teksas'm daha sonra da Arizona ve Kaliforniya'nın verimli topraklarında yeti şen hayvanlan büyük ölcüde etkilemiştir. Hayvan yetiştiricileri hastalığın yoygınloşmasi üzerine otlakları DDT ile ilâclomıştır. Ancak her gecen yıl bir önceye oranla daha büyük dozlarda ilâc kullanıldığı icin DTT bitki örtusu ve hayvanlar acısından zararlı olrnaya başlamıştır. Bunun üzerine cevre kirliliğine yol acan bu ilöclama yönteminden vazgecilmiş ve iki biyolojl uzmanınm önerdiği yöntem benimsenmiştir. Bu yöntem dişl sineklerin yoşamlan boyunca eşleri ile bir kez ciftleşmesi olgusundan hareket etmek tedir. Ciftleştikten sonra dişi sinek yumurtlamakta ve hemen ölmektedir. Şu haide erkek sinekler kısırlcşfırılırsa onlarla ciftleşen dişl sinekler yumurta bırakmadan ölecektir. Böylece sinekler ureyemeyecektir. Amerikan Hükümeti fabrikanın kurulmasına yordım etmiş ve sineklerin taşınmasında kullanılmak uzere ıkinci dünya savoşındon kolmo 100 adet iki motorlu bombardıman ucaklarını da bilim adamlarmın emrine vermiştir. Ancak fabrikanın sinek üretilen bölumterf cok pis olduğu icin hicbir Amerikalı bu işte colışmaya yanaşmamış ve bilim adamları işçileri Meksika'dan getirmiştir. Fabrikadokl bütün işler otomatik olarak yapılmakta ve sinek yumurtalan şerirlerle taşınmokla beraber el emeğine de gereksinme duyulmaktadır. Ancak maske taktığı halde hicbir işci fabrikadakl pis kokuya dayanomadığından yarım saat sonra yerini başka bir işciye b/rakmaktadır. Sinek yumurtalan plâstik koplar icine konmakta ve kobalit ışınlarından gecirilerek kısırlaştırılmaktadır. Sonra bu yumurtalar soğuk hava depolarına yerleştirilmektedir. Daha sonra plastik torbalor icindeki yumurtalar korton kululara konulup, sineklerin cok olduğu bölgelere taşınmaktadır. Ucaktan düşen kartonlor acılmakta ve sıcağtn etkisi ile plâstik torbalar erimekte ve yumurtolar acığa cıkmaktadır. Plâstik torbaların icinde bir rrtiktar yosun bulunmaktadır ve yosun conlonmaya başlayan erkek sineklerin ilk yiyecek gereksinmesini karşılamaktodır. Yosunları yiyen sinekler ciftieşmek üzere dişi sinekleri aramaya koyulmaktadır Alınan Eonuc'ar cok olumlu olmuş ve üc yıl icinde Teksas da sineklerin büyük bir kısrnı vokedılmiştir. Ancak her yıl Meksika'dan kuzeye milyonlarco sinek gelmektedir. Bilim adomlon her hafta 4 milyar sinek ür?fmekte ve Meksika'dan gelen sineklerin göc yollonnı bulmayo calışmoktadır.  eledlyelerln bozı arocılar ellyla yıllordan bari somüruldugü iyics anlaşılmıştır. Kendilerlni aracılaro sömurtmek isîemeyen belediyeler ortaya çıkınca, gördünüz, bu yerel seCimlerde kıyomet kopmuştur. Sömürücülere karşı cıkan belirgen belediye başkanlarından çogu ticaret burjuvazisinin kentlerde parti farkı gözetmeden oluşturduklan koalisyonlor sonucu iş başından uzaklaştırılmıştır. Yıllardır bolediyeleri sömüren aracılar vardı. Bunlar belediyeler İcin gerekli her türlü molı ya üretir, ya soğlar büyük kârlarla satarlardı. Ancak 197X yerel secimlerinden sonradır ki, bazı belediyecüer bunun karşısına cıktılor. Ekmeklerinl kendîleri yapmaya, yollarını kendîleri doşemeye, asfalt şantiyelerini kendileri kurmaya, yakıtlarını oflslerden kendileri almoya, arsalarını kendileri depolamaya, bazı yatınmlarını aracı kullanmadan kendileri yapmaya başladılar. Tüketicl olmaya alışan belediyeler bir anlamda üretici oldular. O zaman görüldü kl kentlerdekl belediye ağaları parti farkı gözetmeden birleştiler. Partilerde delege mekanizmasını aracılar ortaklaşa ele geçirerek başarılı belediyecilere kıydılor. Öğrenci, öğretmen, memur kıyımı gibl bir de belediyecl kıyımına tanık olduk. Oyle ki demokrat, liberal, hatta solcu tanınan bozı ünlü politikacılorın bu kıyımda belediye ağalarının yanında y«r aldıklarını gorduk. Ama her şeye karşın yerel yönetimlerde yeni bir be.'ediyecllik örneğl verilmiştir. Bu örnekler ortada durdukca halkımız hangi tür belediyecilik anlayışına oy vereceğinin bir oranda billncine erişmistlr. Tuketlci olmakton kurtulup, halk icin üretici nitellğe burünmüş belediyeler bırakın CHP'Iİ olmayı MHP'II dahl olsa halktan oy toplayabilmektedir. Gercl MHP'liler bağım sız adı altında halkın karşısına cıkıyorlar ama, oy alıyorlar. Bu seçimlerden öncekl Van belediyesi buna ornektlr. Belediyeler halka dönük ve holktan yana yönetlciler eline gectikce belediye ağaları dlye adlandırdığımız aracıların ömrü sona erecektlr. Bunu onlar da anlamışlardır, Bunu onlodıklorı Için de (İzmit'te olduğu gibi) bazı belediyelerde kendllerine gore düzenlemeye girişmişlerdir. Ancak sonuna dek gldemlyeceklerdir. Başarılı olmok Isteyen belediye yöneticileri hangl partW«n ekırlarsa olauntar orocrtorı t9mlzlemek zorundadırlar. Çoğımızın trajiğini onlatmak icin, «Bir Yeni Dev» adiı bir araştırma yapan mimar (hem de romancı) Demirtaş Ceyhun konuya bir ölcüde parmak bas mıştır. Daha cok belediyelerdeki kentlü düşünür H. Lefebvre in deyimi ile gü lü düşünür H. Lefebvre deyimi ile gunümüzde bunu «Kentleşme Çağıs olarak tonımlıyor. Belediyelerde aracılar ellyle oluşmuş kentleşme gereksiniminden gelen büyük bir sömürü vardır. Belediyelerin halk yararına bu somürüyü de önlemesi gerekiyor. İşçi, memur ve emekçilerin aylık gelirlerlnin büyük bir payı aracıların klra somürusune kaymaktadır. Belediyeler sosyal konutlar yapımına doğru eğildikce bu sömürü de kolkocaktır. Yani memur, işci ve emek cileri mulk sahipleri dilediklerl gibi somüremiyeceklerdir. İzmit belediyesinin sosyal konut projesi eğer bundan sonra umulduğu gibi gerçekleştirilebilinirse sömürünün belli bir oranda giderildiğl gorülecektfr. Kentlerde, halkın gördükleri karşısmda bilincli olarak böyle belediyeler için oyunu kullanması bir tür demokratlaşmadır. Halkın bilerek demokrasiye kotılmosıd/r. Bu demokratlaşma kentlerden başlayarak merkeze doğru yöneldikce demokrasl daha sağlıklı Işleyecektlr. Demokrasl adt altında dumen cevlrenler bunun da farkına varmışlardır. Eğer belediyelerde başlayan demokrailaşmayı kaynağmda kuruturlarso, merkeze doğru geHşmesfni d9 önlemiş olacaklardır. Holka dönük ve halktan yana belediyelerin böyle bir savaşım verdikleri onlaşılmıştır. Haberlniz var mı, merkezl iktidor yerel iktidardan korkmaya başlamıştır. Debelenme bu korkunun sergilenmesidir. B Hindistan'da hükümetin ekonomik poütikası. yerel tüketime yönelik sanayilerin kurulmasını sağlayacak biçimde degiştiriliyor YENİ DELHİ Hindistan'da iktidardaki jano1 ta Partisinin yeni ekonomik planının devrimci n teiık taşıdığı ve ülkenin karşılaştığı sorunlora yepyeni bir yaklaşım getirdiği belirtilmektedir. Parti tarafından saptanan ve hükümet programı olarak kabul edilmesi beklenen yeni ekonomik program sanayinin köyiere ve kırsal alonlara kaydınlmasına öncelik tonımaktadır. Uzmanlarca hazırlanan geniş bir araştırmaya dayanan ve cok ayrıntılı somut öneri/erden oiuşan programa göre, gelecek 10 yıl icinde, Hindiston köylerinde. yere) tüketime yönelik yerel sanayi kurulmuş oiacaktır. Nüfus bakımından dünya ülkeleri arasındo Cin'den sonra ikinci sırada bulunan Hindistan'da bugüno dek uygu/anan iktisadi poiitikayı değiştirmek üzere, hükümetinin yatırım yosolonnı ve sonayi politikasını yeniden gözden gecireceğı bildirilmektedir. 600 milyonluk nüfusun oluşturduğu önerrtli piyasanın. yeni ekonomik planı başarıya ulaştıracağı belirtümektedir. Yeni progromdo, köy ya da kırsal alanlorda kurulabilecek sanayi dallannın saptanacağı ve bu dallardo yoğun yatırımlora izin verilmeyeceği acıkca ifade edilmektedfr. Yerel tüketime yönelik yerel sanayinin flelişti rilmesln« yardım etmek üzere, Hindistan hükümetinin köylülere kredı ocması, kalite denetimini yopon araç)an köyiere dağıtması. eğitim programları düzenlenmesi, yeni bir piyasa mekanizmosını geliştirmesi ve köyiere ham madde sağlaması tasarlanmaktadır. Yeni programa göre televizyon, hova soğutuculan, buzdolabı ve otomobil üretlmı sınırlandırılacak, bisiklet ve vantilâtör gibi tüketim araclarının üretimi arttırılacoktır. Programda, varlıklı smıfların sorumlu bir tutum almalan ve tüketimlerinj azaltmaları önerilmekte ve bu programm kapitalizm ve komünizmin karşısmda yeni bir secenek olduğu görüşü savunuimaktadır. Janata Partisi'nin Mohatma Gondi' nin sosyolist ükelerlna dayanarak, siyasi ve ekonomfk ademimerkeziyetciliği gercekleştirmek amacında olduğu acıklanmaktadır, Bununla birlikte, böyle bir programm Hindisîan'da etkin sınrfların muhalefeti ile karşılaşacağı v» yoğun tortışmalara yol ococağı bildirilmektedir. Öts yandan, büyük çaptaki tarım projeleri icin sermaye temini de büyük sorunlar yaratacağı gibi, sosyol sorunlora getirilecek cözümlerde ceşitli Oücfüklerl* karştlaşılocağı ilerl surülmektedir. DÜNYADA 10 MİLYON MUSEVİ YAŞIYOR KUDUS Kudüs'teki İbrani Üniversitesi Çağdaş Musevilik Kürsusü görevlisi Doktor Sergio Delle Pergola'ya göre. dünyada 10 milyon kadar, İsrail'de ise 3 mifyon Yahudi yaşamaktadır. Doktor Della Pergola, İsrail Parlamentosunda dünyadaki Yahudi göçleri konusunda bilgi verirken. şimdiye kadar ileri sürulmüş olan dücyadaki Yahudilerin sayısma ilişkin sayüann abartmah olduğunu belirtmiştir. Doktor DelJe Pergola. raporunda dünya Yahudilerinin dörtte üçünün özgür ulkelerde yaşadığını. bunların îi 60'ınm Yahudi toplumu içinden evlendiğini. % 40'ının karma evlenmeler yaptığını, Yahudi toplumu içtnde do ğurtılann jse düzenJi olarak azaldığını açıklanuştır.