Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
er yiğidin yureğinde bir arslan yotar, derler. Bir politikacının, hele bugün. mimorsa mimarlığını, doktorsa doktorluğunu, muhendisse mühendisliğini, hocaysa hocalığını, yargıcsa yargıclığını bir yano otıp, oy peşinde, oy avında. koltıık ardında koşanların yüreğinde, ciğerinin o r ta yerinde yatan crsianın, bizde ve dünyado. dunyanın bir cok böıgesinde bir tek cdı var bence: Özeı cıkar1 Önce can, sonra canon, demişler yo. Ns doğru bir soz, ne geçerli (özellikle günümuzde) bir yargı! Parmakla gösıerilecek kadar az kişiler dtşında. politikacı diye ortaya atılan, aşağı yukan hiç bir kimseye raslayomazsınız ki. her şsyden önce kendı aziz canını, sonra canına bağlı yakır.lannı, hısım okrabalarını, coluğunu çocuğunu, kız'nı kızanını düşünme8in ilk ve son ağızda. Kendi aziz canının azizliğinde ccziz mıllstim> yollu goz boyayan, yürek celen söylevlerle> ortoyo aHan poütikacının nedir derdi başı? nttidara gelmek, yani, devlet gücünü, o güçlerin en etkinini (coluk cocuğuyla birlikte kencijni bir anda jst düzeyde bir yaşamo cıkaracak olan gücü) eline geçirmek demeklır diyebilinz, eğri oturup doğru konuşmak gerekirse. Devlet gücünü eline geciren kimse, Platon'un anladığı anlamda bir filozof. bir bilge kişi, mala mülke hic mi hiç önem vermeyen, en yoksu! halk düzeyinde yaşamayı yeğleyen. mutluiuğunu halkın mutluluğunda bulan bir kimse değilse eğer ki, coğunluklo değildir, tarih boyunca taruğıyız bunun ne düşünür önce ve once? Eli altındoki devlet gücünü kendi yararına kullanıp önce palazlanmayı, yakınlarını. sonra sonra o da ayıp olmasın diye o ufcrak teferek, adına halk denilen. sınırı belirsiz, eziüD horlonabilen, tepkisi önernsenmeyecek kadar gücsüz, bir örgüte bağlanmamışsa ki, bağlanmamasına özen gösterilır sesi duyulrnoz olan halkın zaranna, zenginleşip, rahota kovuşmayı. H OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Politika! Nevin Politikası? Vedat GÜNYOL ccar. eylemden kaçar, aslında yüreksiz. kişiükte sıfıra sıfır elde vcr sıfır, etkid6, goz boyamaaa eşsiz, ciğeri beş para etmez insanlcr, insancıklar söz schibi olmaktadırlar. Radyolar. televlzyonlar sergileseier de bu insancıklcrın hicliğini, yetersizüğini, yine de, zeytin yaöı gibi üste. en uste cıkabiliyorlar, cklı mantığı şaşırtarok, okuması yazması olmayan. dünyadan habersiz yığınların karşısındo. Seçim arifelepnde, oy pazariarınm olabildiğine civcivlendiği günlerde, her fırsotto karşılaşabilirsiniz boylesi politikacılarla. yurdıın esenliğini düşünür görünen. aslında kendi esen lıklerinı ön plana alan. İktidar hırsı bürümüştür iclerini. yüreklerini ve kafalarını. Politika bir hırs konusudur gozlsrinde. politik hırsı olmayan insan. eksık insandır onlarco. Varlıkca ya da tinsel (rr.onevi) geri kalmş üklelerde devlet gücünü eiierine gecirenlerin bırinci dayar.ağı ordudur. Okumasız yozmasız. dünyadan habersiz, kcndırtiması kolay halk yığınlarınt kuzu kuzu yonetmenm tek yolu orduyu kendi amaolarına kullanmaktır, Faşist İspanya, kırk yılı aşkm bir sure. neyle durabildi ayakta 9 Ordunun ve pcpaz sınıfınırı, bedenler ve ruhlcr üstündeki, bın vurup kırıcı. biri. alttan alta uyuşturup sindirici güçieri vs etkileriyle Bugun Sili'dekı yonetim ordunun desteği üe ayakta durmaktodır. Orada, ordu. adeta'bir istilâ ordusu durumuna sokulmuştur. Amerika'nın desteğinde. satılmış generaüerin ihonetinde sürup gıdiyor Sili'dekı faşist yonetim. Uygar ulkelerde Baîı ülkelerinde İkinci Dünya Savaşından bu yona, hatto daha da önceleri, rejimm korunmasmda, orduyo başvurulduğu görülmüş değildir. Turk politikacılarının, aklından ye gücleri yetmemıştir, yetmıyecektir de. 27 Moyıs orneği tazeliğini korumaktadır. Bugun. uygar dünyada. politikacıyı ordunun desteğınden kjrtarmak icin, sivil hayatı orduloştırmak şöyle dursun, orduvu sivilleştirme, yani uygarlaştırma yolunda hatırı sayılı girisimler almış yürümuş durumdodır. Askersel toplum sosyoloji uzmanı Morris Jabowıtz, bu konuda şöyle diyor: «Askerlik kurumunun sivilleşmesi. sıvil haya"in askerleşmesınden cok daha önem!idir..> Biz yine dönelim politikacının hırsına. Torihe bakarsak, başo gecme hırsının kanlı örnekleriyle karşıiaşınz. Tohta gecmek icin, kardeşlerinı öldürme gelereği Bizans'tan gecmiştiı bize Mehrriet III (15671603). tahto cıkmak icn tam on dokuz kardeşini öldürtmüş, 19 cenaze Venı Saray'ın Harem dairesinden Ayasofya'vo taşınmıştı. Kardeşlerini öldürmeyip, onları Harem Dairesinde cturmaya zorlayan ilk podişah Alımet I (15901617) o'muştur. Yavuz Sultan Selim'in (146815201 îahta geçmek icin babasını zehirlediği, sonra da yirmiyi aşkın kardeşini öldurttuğj söyienır. Cem Sultan. Genc Osman olayları. halk vicdanında büyük yaralar acmıştır, iktidar hırsının tiksinç ornekleri olarak. Dünya tarihinde. daha gerilere gidınce. bu hırsın ne denii korkunç durumlar yarattığını görürüz. Delhi Tuğluk sülâielesınin ikinci hükümdarı Muhammet Tugluk örneğini alo'ım. Sefere cıkan babasının dönüşünde onu. aceleyle yaptırdığı bir köşkte karşılar törenle. Köşk öyle yaptınlnrıştır ki, bir direğm yerinden oynatlmasıyla, butun yapı birden cokebılmektedır. Muhammet' Tuğluk. ışte böylesi ıbtisce bir kurnazlıkla babosını oldürüp tahta gecse bile, orduyu kendi amaclanno alet etme ÇIKar IJ<:o IS, aıcaK'iyın uuıuyjııu vuıuıun. r u n )or kıralı Mithridates Hl.de IM.Ö. 5754) tahta çıkmanın yolunu babası Fraates'i zehirlemekte Dulur. Sonra o da, suç ortoğı kardesi Orodesin adomlarınca öldurülür. Tarihte adı geçen dört beş Mihridates'ten biriyle ilgili bir soylenti vardır. bilmem doğru biimem yanlış: Bu Mithridates. oğlunun, kendini öidurtup tahta gecmeyi plânlcdığım öğrenince. onu yanına cağırıp ve tacını kendi kafasına vura vura canına kıyarken, son nefesinde şöyle der ona: <tBu muydu elde etmek istediğin? Al, öylese senin olsun!» Ornekleri coğaltabiliriz. gecmiş tarihimize bakarak. Ama neye yarar 9 Değil mi ki, adına iktidar hırsı dediğimiz politikacılık onulmaz bir soyrıiıktır. anababa, kardes oğul evlât. arkadaş, eşdost dinlemez. hatır gönül nedir bilmez, kimsenin gözyaşına bakmaz bir sayrılıktır, ornekleri butün dünya tarihıni doldurmaktadır. Bırakalım gecmişi, dönelim yeni zomanlora, özellikle demokrcsimize. Bugün: bizde ve bircok ülkede, iktidar hırsı diye andığımız politikacılığın yolu adam cidürmekten. doğrudan doğm/a kesip bicmekten gecmiyor artık. Ya nerden gecıyor? Halkoyundan. Hangi halk oyundan? Aydınlanmamış, aldotılmaya elverisli halkoyundan. Halkoyunu kazanmanın tek yolu da, bizde oiduğu gibi kurnazlıktır. Örneklerini gordük bugüns kadar. görüyoruz da bol bol. «Kurnazfık aşağıhk ya da corpık turden bir bilgelirctır» dıyor F. Bacon, ıkurnaz kişi ile biige kişı arasında yolmz dürüstluk bakımından değil, yetenek bokımıidcn da bu/uk bir ayrım bulundugu apacıktır. Kimisi iskambi! oyununda kâğıt kurmakta ustadır, ama oyun bilmez. Tıpkı bunun gıbı, kimı ınsaniar düzen dolap cevirmekte, ikilık çıkarmakta usta olmakla birlikte kafasızdırlar». (1) E'/et. ka*as'': ' butun cihtırash» politıkocılar ve politikacıla, .<. öylesine kafasız ki, bindiklen dalı kesebı'ir, ikilik yaratabilır, yol arkadaşlonno celme taKabılir, kısacası. her turlü erderni bir yana atabılırler. Nicedır sol kanatta tonığı olduğumuz bolünmelerı neyle acıklıyabiliriz bu tur politikacılarm kafasızlığından başka? Politika, politika diyoruz ya! Neyin politikası bu? Özel çıkar ve onun kaynağı kofasızlıktan başka? 1) Bk Francis Bacon: Bülün D«nemeler, ceviren Akşit Göktürk, Cem Yayınlorı. 1974. s. 114. Gayrımillî Faşizm.. ir süreden beri ülkemizde faşizmin ayak sesleri duyuluyor. Demokrasi düşmanları demir ökceleriyle ozgurlükleri c'ğniyorlar. Aklı erenler, 1970'ler Türkiye'sinın durumunu iki dünya savaşı arasındakı Almanya ile kıyaslamaya colışıyorlar. Artık »Fcşzm teMikesi kapımızı calıyor» demek bile yanlış; kopıyı atıp iceri çoktan girmiş faşizm; dunyanın her yerinde gecerli ortak yöntemlerini Türkiye'de uyguluyor. 1920 1er Almonya'sında Hitler ortaya ciktıaı zaman clddıye aıınmayan bir maskaro sayılmıştı. Ama kısa sürede şaşılası bicimde palazlandı. Yanmiliter SA'ıar, bizim komandolar gibi sokcklan haraca kestiler. İş csvreleri Hitler'e parasal destek sağladı. Atman Sosyal demokratlorının ikircikli politikası, foşistlerin ekmeğine yağ surdu. Önce Ordu'ya sızdılar Nozi'ler; sonra komutayı ele geçirdiler Sobotaj, suikast. saldırı önce el altından düzenlendi, tezgahlandı, gercekleştirüdi; sonra da suc solcuların üsriine atıldı. İlk dönemlerde halk desteğini bulamıyan Nasyonal Sosyalist Porti, 1929 ekonomik bunahmının dolgalarında cırpman geniş kitlelerin oy desteklerini sağladı. Üstünkörü bir bakışla bütün bunlar, içinde yoşadığımız olayları andırıyor. • Ne var ki Alman foşizmiyle «azgelışTiş fasızm:! arasındaki ayrılıklorı görmezsek. olayı kavramak olası değitdir. Faşizm, sermaye iktidarının diktatorlüğüdür. Bu gercek... Ama emperyalizmin güdümü altındaki bir ulkeyle, kapitalizmin zenginler kulübundeki bir ulke arasın&j faşizmin nitelikleri bakımındon ayrılıklar vardır. Söyle ki: 1) Hitler Almanyn'sında nasyonalsosyalist olarak ortaya cıkan portinin milliyetcitoplumcu etiketine yakışacak yanları vardır. Bir kez Nazi partisi Alman sermayesine dayanıyordu. Celik trostü, kimya korteli, dev bankalar, sigorta sirketleri ve ulusal endüstrinin önde gelen porababaları Hitleri destekliyorlardı. Bunlar Birinci Dünya Savası yenilgisiyle sömurgelerini yitirmis Alman enıperyalizminin öfkeli ve caresiz örgütlerıydi. Bugün Türkiye'de ic pazarı kullonan dışa bagımiı ve cıiız bir sanayi vardır. Milliyetçi toplumcu diye ortaya cıkan MHP, Anadofu pazarını sömürmekle yetinen ve yabancı tekelleıin lcerdeki uzantısı sayılan parababalarına dayanmak zorundadır. Bu desteğin gayrimilli nüeliği acıktır. 2) Alman foşizmi, emperyalizmi vurgulamaktadır. Bu öylesine bir emperyalizmdir ki, 1920'lerin sömürge dünyasını kapsomakla kalmaz; Avrupa'yı da Cermenlerin boyundurıığu altına almak ister. Üstün ırk felsetesi, bu ekonomik nedenden kaynaklanır. Oysa Türkiye'de MHP'nin cüce boyutları, ancak Anadolu'nun yoksul ınsanına sömürünün prangosını vurmayı boşorabilır. Alman Nasyonal Sosyalist Partisi, emperyaiizmi temsil eder; Tü'k millıyetcı toplumcu partisi. yabancı emperyalistlerin yurdumuza donük sultasını yürütmeye hazırlanır. 3) Nasyonal Sosyalistler, Birinci Dünya Savaşından yenik cıkmış Almanya'ya dış politikada basarılar sağladılar. Yenilgi belgesi Versailles Anlaşmasını parçaladılar. Ulusal nitelikle baslayan eylem, dışa donuk istilo politikasıyla tamamlandı. Avusturya içgol edildiğinde. Alman halkı büyülendi. Bizim millıyeici sosyolist pcrti, afyon sorununda bile ulusal davranısa gecemedi; ambargo, Kıbrıs, Ege konularındaki Amerikcncı, onursuz ve gayrımilll tutumu ortadadır. B Okuma yazmo oranı yuzde eiltnin altında olon geiişmerniş, ya da (ayıp kacmasın diye söyleyelim) az gelişmış ulkelerde acıkgöz. c karcı politikacılarm akıl almaz, akla sığmoz bir etkiniiği vardır. Hırsızlığı, yalancılığı (halka yansımayanl belgelerle, saptanmış, iler tutar yen kalmamış nice politikacının (kaşarlanmış politikacının), holkın yaşamında söz sahibı olmalan. olabilmeleri üstünde duşününce cıldırabı!ir insan. Geri kaimış ülkelerin yazgısı bakımından bugün gecerli olan şudur bence: Lâfta sözde "Dilin Yaprakları Sözcüklerdir,, OKTAY AKBAL Eve* Hayır, TEŞEKKÜR Oğlumuz ismall Aysan ÜNLÜER'in dünyaya gelmesinde insancıl davranışlorı ve gcsterdiği yakın ilglden oturu sevgili ağobeytm ve klinik direktörüm Cerrahpaşa Tıp Fak. Doğum ve Kadın Hst. kursü direktörü sayın, PROF. RÜKNEDDİN TÖZUM e Prof. Turgoy ATASÜ ve Doc. Selçuk EREZ'e Eşimin hamilelik suresince hekimliğinı yopan, hekimlerın hekimi sevgili arkodaşım . GÜZİN SERİM'e yakın alâkasıyla gurur duyduğum emektar başhemşiremız soyın, T Ü R K A N ŞENKON'a • • • •» • • •» » • • • • • • • • » • » • • • • »• • • »•• • • • • • • • •• •• • DOÇ. DR. ORAL SANDER DOÇ. DR. KURTHAN FİJEK • • ABD Dışişleri Belgeleriyle • U nutup gidiyoruz. Güldaste yaproklarında kalıyorlor. Bir, uc, beş, hadi hadi on şiirleriyle. Bunlar yazınımızın unlü ozanları, dlyoruz. Gençlere, hatta zaman zaman kendlmize. Gündellk yaşamın koşmacası içinde dünun, hem de yakın güntarin sürferine, ozanlarıno dönüp bakmaya vaklt yok. En ünlülerl, en büyüklerinl blle okul kitaplannda yarım yamalak öğrenip bir daha yüzüne bokmıyoruz, bir kitabını bile alıp kitaplıgımıza koymuyoruz. Koysak da açıp okumuyoruz... TÜRKABDSİLÂH TİCARETİNİN İLK YÜZYILI • CUMHURİYET'TE KI5A BİR BÖLÜMÜNL' YAYINlADlGlMIZ BU İLGİHÇ • • • Azgelişmis bir toplumda nasyonalsosyalist (millivetCİtoplumcu) bir porti; ABD desteklemeden faşizmi yurütemez Bunun ic'mdir ki mazlum bir uikede taşizme karşı savaş, emperyalizme karşı savaşımla ozdeslesmiştlr Nasyonal cmilli» demektir; «sosyalist» de toplumcu anlamına gelir. Ne var ki kavramlar, ülkeye ve cağa göre nitelik değistiriyorlar. 1920'ler Almanya'sında bir bakıma gecerli sayılobilen bu sozler, 1970'ler Türkiye'sinde bir sahteeiliği vurguluyorlor. « . = ™~* •• Bu pazar günü Ahmet Haflm'i* ilgili kitapları okudum ben. Nereden çıktı Hafim, dem'eyln'. Ozanlor ofdukları yarde dururlar hep. Elimizl* dokunacağımız bir yakınlıkta. Işıkiarı durmaksızın bizlere uzanan birer yıldız gibidlrler. Kimi zaman solgun, klml zaman parlak. Bizim ilgimiz, bokışımız, sesimiz canlıhk verir onlara. Aradtm kitaplığımı, Ahmet Haşim'ln bir tek yapıtını bulamodım. Oysa Haşim'in iki kltabı, 1930'lardo basılmış «Fronkfurt Seyahatnamesi» ile «Göl Soatlsri» vardı. Nice zamandır oramamifim, onlar da kusmüş, yitip gitmişler ortodan. Nerde kaidı, hangl eskl odada, hangi eski dolapta, hangl tanışın olinde?... Asım Bezircl'nin «Ahmtt Haşlmıi ile, Memet Fuat'ırj yeni çıkan (Ahmet Haşim, yaşamı, sanatçı klşlligl, yapıtları» adlı iki krtap var. Memet Fuat yeni bir diziye başlodı, «Plr Sultanıın, (Şinasiınln «Karacaoğlannn yaşamları, «anatçı klşillkleri ve yapıtlarından ornekleri küçük kltaplarda sunuyor okurlara. Daha cok gençler icin yardımcı kltoplor bunlar. Ama «debiyatseverlerin de yarorianacakları el kitapları. Bir buyük ozanın tüm yapıtlarını saklamak cağımızın koşullarında olası değildir. Guldesteler, seçmeler, bu işi goruyor. Hele konuyu bil«n, anlatmasmı, okutmasını başaran yazarların öncülüğüyle, bir ozanın, bir yazann sanot dünyasına, kişisel evrenine girmek cok daha güzel ve etkill oluyor... Ahmet Haşlm'i bugün cevlri yoluyla anlıyabiliyoruz ne var kı!... Sanki bir yaboncı ulusun ozanıl Okuyalım birkac dizesini, o ünlü «O Belde: «Onların ruhu şamı mugberden Mütekâsıf menekşelerdir kı Mutemâdi sukun u samtı arar Şu'lei biziyâyı hüznı kamer Multeci sanki sâde ellerine». Memet Fuat bu dizelerl bugünkü türkceye şöyle çevirmiş: «Onların ruhu gücenık akşamdan yoğunlaşmış menekşelerdir ki durmadan durgunluk ve susmayı aror, ayın hüznünün ışıksız alevi sığınmış sanki yalnız çllerine». Acık bir gercek, Hoşlm bundon sonra ancak çevirileriyle okunacak, sevilccek. Yabancı bir ozan gibi! Nastl Eluard'ı, Aragon'u, Neruda'yı, Puşkin'i ceviri yoluyla tonıyorsak, Haşim'l de, bize o kadar yakın bir yılların ozanı olan Haşim'i bile, bir çeviricinin dilinden okuyabileceğiz! Bu acı bir gerçektir, ama başka bir gerçeği de vurgulamaktadır. O da Oımanlı İle Türkiye toplumlannın, daha doğrusu Atatürk Cumhurlyeti ile Osmanlı imparatorluğunun apayrı blrer devlet, apayrı bir toplum olduğudur. Kırk beş yıl önce yazan bir ozanın dili ile bugünkü bir ozanın dili arasında en kuçük bir yakınlık blle kalmamışso bu Ataturk'ün devrimlerlnln blzi yepyeni bir toplum, yepyenl bir ulke yapmak yolurtdoki atılımının sonucudur. İyi bir şey bu. Hoşlm'In coğının gerisinde kaldığım gösteren bir gtrcek aynı zamanda da... Ömer Seyfettin bugün yaşıyorsa, okunuyorsa Türkce yazdığı icin, Haşim ancak cevlri yoluyla okunacaksa Osmanlıca denen o karmakarışık dili kullondığı icin... Oysa bugünkü dille yazılmış şiirleri de yok değil, işte tOrman»: tSu değil mevsimin havası okan Duyduğun yaprağın dalın sesidir, Suda yıldızların parıltısıdır Bu karanlıkta ba'zı ba'zı çakan»... Ayrıca düz yazılarında do, halk anlasın diye, Osmanlıca kullanmamış «Bize Göre», «Fronkiurt Seyahatnamesisni ufak tefek Tirkceleştirmelerle bugün de okumak olasıdır. Benim şaştığım, Haşim gibi güçlü bir sanatcmın dildeki büyük değişmeyi görememesi, kendini buna uyduramaması. Oysa, «Kelimelerln Hayotı» adlı bir yazısında bakın ne diyor: <Hic bir şey dli kadar bir ağaca benzer değildir. Diller tıpkı ağaçlar gibi mevsim mevsim rengini kaybeden ölü yapraklarmı dökerler ve tazelerini açarlar. Dilin yaprakları kelimelerdir. Bir edebiyat yazısmı okuyorken. daha dün o kadur canlı bir onlamı olan «melek» kelimesinin, bugün bütünuyle canlılığını tükenmiş, renksiz ve bicimsiz bir ses haline geldiğini hissettim. Bu kelime şimdi Türkcede soğuk bir ölüdan başka bir şey değildir.» Böyle vazmtş, ama dlzelerlni de Osmanlıca İle kurmaktan vazgecememiş. Bugün şllrlerlnl cevirlyoruz. Sanatçılar geleceğl görür, görebllmelldir, diyoruz, ama kendi lc evrenine kapanan kiml ozanlor. yozarlor onbeşyirml yıl sonrasını, dilin sanatın doğal akışının hızım bilemlyor, ontayamıyorlar. Dün de boyle, bugün de... Dlvan ozanlorını, Fikret'leri, Cenap'ları, Haşim'leri cevlricllere bırakmak zorunda kalıyorsak, Ifte bundanl. ve de güçlü bir ameliyatı yetenekleriyle sonuclondıran usta hekimler, Gyn. Op. SALAHADDİN YAVUZ ve MEHPARE GÖKDOGAN As. Dr. Murüvet Sanyar, Umur Çolpor, Tarık Aitınok Sadık Kaşo, Mahmed Idll, Hemşlre Müzeyyen ^özge^ıjl, Güngör Aygün, Melek' Toksoy, Pervin Kore ile bana ışık' veren kliniğiminJ..canc)on ügileri. iyiüklen ve emekleriyie tüm asiston. hemşire ve personel kardeşlerime teşekkürler sunar. sağolun derim. Dr. İhsan ÜNLÜER Narkozitor Dr. $ ARAJTIRMA YAKINDA ÇAĞOAŞ YAYINIARI ARASINDA ÇIKACAK. J • • • • • • » • • • • • ••• • » • • » • • • • • • • •• • • • • • » » • •• • •• • • • TOPRAK MAHSULLERi OFîSi GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN 1975/76 ürünü^ 1500 ton cizilmemiş haşhaş kopsülü satışı 7/9/1976 tarininde yapılan ilk ihale sırasında ilgililere gonderılen ozel satış şartnamesindeki şartlarla 7/12/ 1977 tarihinde saat 14 OO'de tekrarlanacaktır. İlgililere duyurulur. TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜK Cumhuriyet 12122 ALMANCAFRANSIZCA INGILIZCE KLi VE E,;VÜK KURULUS KÖYKOOP'UN GIDA ENDÜSTRiSi VE TARIM SANAYi KOMPLEKSLERi YAZI YAR5ŞMASI KÖYKOOP Türkiye'de gıda endüstri sinin demokrotlk halk kooperatifleri, işci örgütleri. belediyeler taraiından kurulması gerektiğine inanmaktadır. Böyle bir girişim tarınıa dayalı endüstrinin bic imlenmesine ve halkımızın kallteli ve ucuz yiyeceklerle beslenmesine yardımcı olacak. Tarım sanayi kompleksleri arocıyı ve tefeciyi devre dışma cıkoraca ğından tiyatlar ucuzlayacaktır. Aynı temel görüşu benimseyen kurum ve kuruluşlarla, bilim ve fikir adamlarırnız ve vatandaşiarımızın görüşierini alr.ak ve bu konuda kamuoyu oluşturmak amacıyla bir yazı yarışmosı düzen lenmiştir. Yarışmanın koşulları şunlordır: '1> Yazılar en az 10, en çok 20 sahife olacak, daktilo edilmiş olorak beş kopya holinde sunulacaktır. <2~> Yazı gönderme süresi 1 Nison 19 78 tarihinde son bulacak. sonuclar 1 eylül 1978 tarihinde ilân edılecektir. '3) Yazıları incelemek üzere KÖYKOOP Genel Başkan Yardımcısı M. Hadi İlbaş başkanlığında, Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi. Ziraot Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası temsilcileri ve KÖYKOOP Genel Başkanlık Danışmanı Doc. Dr. Osman Nuri Koctürk'ten oluşan beş kişilik bir jüri görevlendirilmiştir. (4) Birincilik kazanan yazıya 5000 T l . , ikinciye 3000 TL., ücüncüye 2000 Tl ödül verüecek, ayrıca iki yazıya 1000 TL.'hk ödül sunulacaktır. '5^ KÖYKOOP bu yazıları kendi yay ın organlarında, dergi ve gazetelerde, gerekirse bir kltapta toplayarak yayınlamakta serbesttir ve bunun lcın ayrıca telif hakkı ödenmeyecek tir. f 6i Derece alamayan yazılar geri gon derilmez. Yazılar KÖYKOOP Gıda Endüstrisi Yorışması. Gazi Mustafa Kemal Bulvan No. 97 adresine taahhütlü olarak posta lanacaktır. Kamuoyuna duyurulur. Barış Derneği'nin Açık Oturumu Çok Uluslu Şirketler Dünya Barışını Nasıl Tehdıt Edıyor,, Yöneten : Prof. Dr. Metin Özek Konuşmacılar : Avukat Orhan Apaydın Prof. Nuri Karacan Ali Sirmen Zofer Toprak 1 aralık 1977 saat 17, Türk Tabıpler Birliği Konferans Salonu. II DİLFEn (Cumhuriyet: 12153) elektronilı labaratuarlarda AUOIO UISUAL öğretim YENİ D Ö N E M I E R 1 7 İ Î 2 0 ARALIKlS77ve 14 OCAK1978 DUYURU Istlklâl Madalyası sahibi Muharip Gazi Oyelerimizl* bunların vefotlannda geride bırakdıkları vefakâr dul eşlerine, bu yıl da, bir ton kok kömüru verilmesi sağlanmıştır Arzu odenlerin mutad belgeleriyle Başkcnlığımızo mürocaatları rlca oîunur. Türklye Muharip Gaziler Derneğl İstanbul Şubesi Başkanı Muh. Gazi Kd. Alb. (Emk) Seyfettin Acor • İLFEIM Ortabohçe c.ad.No.H Beşiktaş.lstanbul tel 61 31 58 (Arabul: 825) 12129 III lillh, = NUR BAŞAR ile ALİ OAL Evlendller Ankara 17 kasım 1977 I" SATILIK OTO 67 MOOEl V(HKSWAGIN 1600 ÇOK TEMiZ, PEŞİN. TH: 45 60 OO'DAN ATİILA KAYIP Istanbul Trafik Müdüriüğunden aldığım ehüyetimi zayi ettim. Hükümsüzdür. Ali HACIOĞLU Gökhan: 12143 KAYIP 34 ZH 022 Nolu otomun ruhsatını zayi ettim. Hükümsüzdür. Hüseyin HACIOĞLU Gökhan: 12142 (Cumhuriyet: 12137) SATILIK ARSALAR Tasfiye halindeki bir şirketin Etiler'dekl krymetli orsaları peşin para ile satılıktır. Tel.: «3 42 76 (Cenk Ajans: 954) 12130 D.B. Deniz Naklıyatı T. A, Ş. Genel Müdürlüğünden Teşekkülümüz gemilerinin progromlı ABD Kuzey Atlontik timanlarından Türkiye'nın RCD limanları iskenderun. Mersin, İzmir, İştonbul'a müteveccih hamuleyo uygulanarî RCD 11 ve yine aynı limanlardan Akdenız ve RCD dışı Türk limanlarına müteveccih yük!er icin uygulonmakto olan FMC 19 torifelerimizde artan ışletme ve lıman masrafları nedeniyle bu sanado calışan diğer konferanslara paralel RCD 11 tarifemizde 7 şubat 1978'den itibaren, FMC 19 tarlfemizde RCD dışı Türk limanları icin gecerli birinci grup navlunlora 7 şubot 1978'den ve Türk limanları horicinde kalan Akdeniz limanları icin gecerii ikinci grup navlunlara 1 şubot 1978'den itibaren % 15 genel arttırım yopılmtştır. Teşekkülümüzle RCD tuccar ve D.B. Deniz Nokliyot T.A.Ş. tüccar form anlaşması ımzaiamış butunan Sayın Müşterilerimize duyurulur. III = Cumhuriyet 12150 Cumhuriyet: 12141 İLÂN Mahmudiye Çifteler Hârâsı Müdürlüğünden GÜNLÜK DİŞİ CİVCİV SATILACAKTIR.. Kurumumuza Ameriko'dan yeni ithal edilen, Yunnurta yönlü Beyaz Babcock300 F, Domızlık tavuklardan elde edilen; Yüksek Yumurta verimli, Yem tüketimi az. Yaşam gücü yüksek, Sex tayinl yapılmış dişi Cıvcivlerın sipariş kobulüne devam ©dilmektedtr. Civcivlerin beherl 14.00 TU'dır. Müracaatın kesin kabulü icin Civciv başına 3.50 TL. Kapora yotırılması gerekmektedir, Kaporayı Ziraat Bankosı Mahmudiye Şubesi 640/5 No'lu hesaba yatırıp Müracaatın yapılması lâzımdır. DUYURULUR. (Basın: 29708) 12126 DUYURU Istanbul Barosu 1977 Yıh 2. Dönem STAJ KONFERANSLARI 2.12.19T7 Cuma günü saat 16.00'da Jean Lemaire fParis Barosu eski Başkanı) Baro Konferans Salonunda CIstanbul. Beyoğlu Tünel İstiklâl Cad. 1 Baro Han Zemin Kat) < Giriş serbes^Jir. îstanbul Barosu Başkânlığı (Basın: 29730) J2125