Katalog

ANDREAS PAPANDREU NATO buırune dek bize ne \erdl ki B.ı ne blçim blr İUIfak ve Yunanistan bu HtUakın lçinde ne anyor?.. ANDREAS PAPANDREU:. FEDERAL ALMANYA ABD'NİN BATI AVRUPA VE AET'DE MUAVİNLİĞİNİ YAPIYOR l f W YTTNANÎSTAN PANHKLENİK SOSYALtST HABEKET PARTİSt LtDEBl ANDREAS PAPANDREU «TÜRKLER KIBRIS ÇIKARTMASINI EN ÎNCE AYRINT1LARINA KADAR ABD İLE BİRLİKTE PLANLADI» «BUGÖNE DEK AVRUPA'DA BATı ALMAN SOSYAl DEMOKRASiSi KONUSUNDA BAZI OIUMLU HAYALIER YARATILMIJSA BILE BUNIAR, SCHMiDT'iN ITAIYA'YA MJKIN ACIKLAMAIARIYIA YIKIIMPR. unanistan'da Panhelenık Sosyalıst Hareket Partısl PASOK'un liderl Andreas Papandreu Başbakan KaramanliR'ın yanı sıra ulkenln en etkin siyasal lıderıdır. 1974 yılında ülkede yapılan seçımlerde ovlann ancak "»13,b'sını almış olmasına ve 300 kışılık l'arlamento'da 12 sandalye elde edebılmesıne rağmen PASOK, Karamanlıs'e karşı Ulkede en etkın muhalefeti ylMUmektedir > yaşındaki muhalefet lıdeti 7 Papandreu. Alman DER SPİEGEL. dergısi muhabinyle yaptığı goruşmede, Yunanıstan ~ Federal Almanya ilişkilerı, Almanya'nın güney Avrupa ülkelerine karşı tutumu ve YunanlMan ıle Turklye arasındaki uzlaçmaylık konularına ılışkin gbrüşlerinı açıklamıştır (törüşmenın llginç bdlumlerıni sunuyoruz: SORU Sayın Papandreu, Y'unanistan'da >akalanan Batı Alman gerllla Pohle'ye ılişkln olarak Alman hukümetlnin Eİrlşlnılcri, ulkenızdeki sol çe\relerde antlAlman polemlklere ^ol attı. Almanlara niçln kmvorsıınu/ CEVAP Pohle olayına yalmzca sol çevreler değıl, Ulkemizdeki tüm demokratık güçler tepkl gostermiştir. ÇünkU bız ulkemizdeki yargı makamlarına, her türlü müdahaleye karşıyu Bu nedenle Federal Almanya'mn Pohle olayına müdahale hakkını kendinde bulmasına çok şaşıyoruz. Hem Pederal Almanya'nın ba^ka ülkelerın ışıne karışması bu Pohle olayıyla da sınırlı kalmıyor Başbakanınız Schmıdt'ın kı;>a bır sure once Italya'nın ve dolayısıyla tüm güney Avrupa nın iç ışlerıne akıl almaz bir biçımde karışması, karumca tarıhi bır anlam taşıyor Buglıne dek Avrupa'da Federal Almanya'daki sosyal demokrası konusunda bazı olumlu hayaller yaratılmışsa bıle bunlar, Helmut Schmıdt'ın Italya'ya ilişkın açıklamalanyla yıkılmıstır. SORU Ancak Yunanlı demokratlar ve hatta ozelllkle stz, Kosval denıokrasiyle yonetılen Federal Almanva'nın cuntacılara karşı Yıınanlstan'ın İç işlerlne kanşmasını memnunlukla karşılamıştuıız. CEVAP O dönemde de Alman sosyal demokratlar Yunanlı polıtıkacıların ancak bir bolümünü yani Yunanistan'da ış başına geldiklerinde Federal Almanya ıçin uygun olacak olanlarını desteklemişlerdı Alman yetkıUlerinin tıpkı bugun Portekiz'de ve Ispanva'da yaptıklan gibi. Batı Almanya Yunanistan'da Karamanlis ve kendilerinl • Yeni güçler» dıye tanımlayan polıtıkacıları desteklemiştı Portekiz'de sosyahstlere malı ve teknik alanda yardım yaptı, Ispanya'da ise Sosyalıst Parti'yl desteklıyor, Ulkesindeki Ispanyol ıijçılenni, tspanya'daki yasa dışı sendıkdların etkınlığını azaltmak ve partinin Alman sosyal demokrasisine yakm kanadını etkılemek ıçın vetıştıriyor hORL O halde size göre «çirkln Alman» surekll Akdenlz çevreslnde dolaşıyor ve günev Avrupa halklannın Iç işlerine karışıyor . CEVAP «Çırkın Alman» SÖTÜ hoşuma gitmiyor, çünkü ben Alman halkı konusunda değıl de, Federal Almanya'daki ıktidar mekanızması ve hlikümeünlzın i7İedıgi polıtika Uzerinde konuşuyorum Bu konuda çok hassasız, hükümetinızın Ameıikan hukumetıyle olan sıkı llişkısı, Y bu konuda daha da hassas davranmami7a neden oluynr. Irederal Almanya blze gore Amcrıka'nın Batı Avrupa'da ve Ortakpazar'da muavinliğıni yapıyor. SORU BIzc gore İse Federal Almanya'nın dıinev Avrupa politlkası örneğin bııgun Ispanva ve Fortekiz'e' karşı İ7lrdlği politlkm her zaraan Anıerika'nın amn^larıyla paralellik sîiRİamıvor. Örnejrin Amorika'nın Portekız konusunda uınıılsuz OUIUKU gunlerde Federal Almanva bu ulkede hâla dımokraslııin korıınabilrceğme Inanmış ve oradaki demokratlk KÜçlere vardım etmlştir. CEVAP Bu olav konusunda slzin gıbı duşunmüyorum. Amerıka'nın uzun donemlı politikası, sosyal demokrasınin kurulması ve güçlendirilmesı ilkesıne dayanıyor. Ben bugun bıle Amprıka'nın Batı Avrupalı sosyal demokratlarla. Hırıstıyan Demokratlardan daha yoğun ılışkı içinde olduğu kanısındayım SORU Ttırkije ile lli^kller kcınıısuna goçellnı. Bu konııdaki gdrüşlrrlnizl açıklar mısınız? CEVAP Kanımea Karamanln'in izledığı polıtika Türkıye ıle savaşı onlempye yetme7 Karamanlis çekımser bır polıtika İ7hyor ancak onun da savaşı onleyemeyeceğt gün gelecek. fakat o zaman durum bızım ıçın daha güç olarak. NATO'ya gelınce NATO bugüne dek bi7e ne verdı ki: Yedi yıllık cunta yönetımını hediye ettı, TUrklenn Kıbn» çıkartmasını ort bas etti. Türklerin Ege konusundakl iddıalarını, Yunanıstan'm çıkarlanna karşı olduğu halde destekledı. NATO'nun Yunanistan'da bulunan atom silahlarıyla donatılmış üslen ıse bi/se bir savaş halınde yokolma tehlıkesi sunuyor. Bu ne biçım bır itlıfak ve Yunanıstan bu ittıiakın içinde ne arıyor? Eğer insanlann bö>le «do&tları varsa, düşmanlara ne 'dıye ihtlyacı olsun kı . SORU Konuyu çok baslte indlrgemlyor musunuı? Türklerio Kıbrıs çıkarlması Yunanlı cuntacılann giriştigi saçma blr darbeyle gdsterllen tepkiydl CEVAP Asıl sız konuyu çok basita lndirgiyorsunuz. Türklerin Kıbrıs'ın %40'ını lşgalleri, en ince ayrmtılarına kadar Amerıka ile bırlıkte koordine edilmıştır. O donemde Amerikan Dışişlerı Bakanlıgının en yetkililerlnden Sisco, Yunan ordusunun tepkıslnl gormek amacıyla Atına ile sürekli gidıp geldl. Ege sorununa gelince, Türkiye Başbakanı Dpmırel bu konudaki açıklamasında, ulkesi için Ege'deki havati alanlarm batıya doğru grnışletılmesi gerektığıni söylüyor. Hajatı alan lafı bize Hitler'i hatırlatıvor TUrkler uzun vadell amaçları Kerrpkleştırmpva çahşıyorlar. önce Ege'deki kıta sahanlığının bolünmesl ve bi7im adalarıınızın askerden arındırılması, daha sonra da Batı Trakya ve ba/ı adaların ilhakı SORt' Sayın Papandreu, sorunlarımzın v'<izunıUnd(> ne NATO'nun, ne AET'nln ne Amcrlk»"nın, ne de Batı Avrupa'nın vardınılanna inanıvorsunuz. Ancak Yunani»tan'ın ulusal çıkarları Içln ha/ı dostlara llıtlvacı var. Bu dostlan ncrede arıyor" CEVAP Yugoslavya, îsveç, Cezayır, Lıbya ve diger bloksuz ulkeler kendileri içın Rprokli dostlan nerede buluyorlarsa (Dış Haberler Srrvlsl) Kalkınmada, kadının eşit katkısı şarttır uı«jı»titı Jalırlurıııa g u « I'»b^ya(J. turbonhıdrdt. pı r 'kftkenlt kalorllefm. »öketllen*rtm^lrB(orr' lclndekl oran» TL olarak klsf ba$ına yıllık ; AyrıUbılen ^ / Ayr ,|am,yan sındırllebHecekh8Vvans«l yağla (OCUKIAR, EN DEGERLİ PROTEiN KAYNAGI OIAN ANA SÜTUNDEN YOKSUN BIRAKILIYOR Çe»ltli karbonlııdratlar(msasta) Belırtllen nufusa orantılı keslmltu %S0 '.50 %60 %40 »70 »30 80 '»20 o90 »10 »100 Kaynalt FAO mjn Tarımsal Gelısme \\n Gostergelı Dunya Planı (1962) Not: 84 Ulkenln verilerlne göıe düıenlenmijtlr. Kadın; çocuk, besin ve emek ııretıcısı olarak bir bütündür BtR tNSANIN KAFASI VE BEDENÎ ILC S A G L I K I I VE VERtMLİ BICIMDE ÇALIŞABILMESİ ÎÇİN GÜNDE 70 GRAM HAYVANSAL I'ROrEtNE GE RFKSINtMt VARKEN, ULKEM1ZDE BU MtKTAR 18 GRAMDIR. Reha ÎSVAN ünUmüze dek ulkemirdekl kadın örgütlerinin çabaları bıllmsel temele oturtula madıgı, tutarlı, ge^erlı, düzene Ilışkin bir cözüm bllincine ındırgenemedığı ıçın, iyı nıyet go* tprılen dtizpyını aşanıamıç. m ne toplamak, sadaka dagıtmak Ribı. ınsan onuru Ile bagdasma M trüç ugraşılar olarak kalmıştır G 134 000 kalori sağlayablllr. Çocuk sağlığı uzmanı sayın Dr. N. Somersan'ın Istanbul Belediyesıne bagh Darülaceze Kurumun da, bilimsel olarak en iyi bıçlmde beslenmış sütnıneler ü7erınde yaptığı araştırmalara dayanılarak ise bu e>ayıların ana saghğın^ gosterilecek ozen sonucu, yılda yaklaşık olarak 36D0 gr proteın ve 214 000 kalorıye yukseltllebıleceği soylenebılır. Demek oluyor ki, emzirme «• > dası ya da kreş açmak zorunlugunu yerme getlrmeyen her ışveren, yalnız kadının doftal ve yasal haklarını çiğnemekle kalmıvor, aym zamanda kadını be sın üretıcısi durumundan çıkartıp, topluma kazandırdığı her çocukla, Ulkenln zaten kıt olan besın kaynaklannı daha da zorlayan, bir tüketıci haline dönüştürüyor. Kadını lş hayatı dışında bıra karak bu sorunu çozümlemek onerisinde bulunabıleceklere 1 s.e, doğanın çocuk, besln ve emek Uretlclsl olarak yarattığı kadının, lıretlcUiğınl bir bütün olarak görmek zorunluğunu bir kez daha haıırlatmak gerekir. Dünya nllfusunun yarıdan az fazlası kadın olduğuna göre, kadının eşıt katkısı olmadan kalkınmak olanaksızdır. llerici Kadınlar Derneğı'nin kreş kampanyasında ıse sorunun daha temelden alınması ör gütlerin yakın ilgi göstermelerıne \ol açmıştır. Herkesin bildıği gibl. dünva nüfusu hızla artarken, Uretici guçler endüstriye yöneldigi ıçın kırsal yörelerde ış gücü azalnıaUta, tarımsal topraklar konut ve sanayı bolgelenne donüş mekte ve tanmsal üretım, artan tüketimi karşılayacak düzeye çıkamamaktadır. üstellk, üretilen yivecek maddelerınin da ftıtımı sosyal adalete uygun bıçimde gerçekleşemedigi ıçin, ln sanoğlunun verimlıliğini, gelişi mirü dogrudan dogruya etkıleyen PROTEtN'den ancak mutlu azınlıklar yetennce yararlanabil mektedırler Yukarıdakı şemada bu durum belırgin olarak görülmektedlr Bir insanın kafası ve bodent 11° sağlıklı ve veı<mll şekıldo çalışabilmesl içırı günde 70 %x. havvansal protetne gerekslnımi varKeı», ülkerulzde ki$ı oasna cıinas 18 gr hayvansa» pcteın ciustUftUnü gÖnJveruz. Duıum bov!e ıken, çagdav ;rhşm? t:o şullarınm. T C yasalannda belırtıldıği biçimde lşveren tarafından saglanmayışı rıedenı ıle, insanlarımızın büyülc çogunluğu gelişmelerlnin en önem li bır döneminde değerli prote in kaynağı olan ana sütünden de yoksun bırakılmaktadırlar. BELGE KREŞLERİ Kentlerin gelışlmlnln, gpekülâtoılerın, yap satçıların iermayelerına sermaye katmak hır sı doğrultusunda değil de, topIum yaşantısının en olumlu blçımde bürdüıulebılır.jsı danacına dönük olarak ybnlendirilebıldıği düzenlerde, aıtık fabrika larda kreşler ve emzirme odaları açmak yerıne, az sayıda ka dın çalıştıran iş yerlerlndekl ka dırıların da yararlanabileceklerl nıerkezi bolge kreşlerl açmalc yoluna gldilmektedır. Boylelikle çok küçük bebekle ri ceşıtll uzaklıktakı iş yerlerine la^ımak gUçlüğü ortadan kalktıgı glbı, daha az harcaına ıle cıuli.ı çok çocuğa bakılabılmektedlr Emzirme odalarını lse aıı.mın çalıştıgı yerden uzağa taşımak lanaksı olduğu içın, iş yasalarında kadının top luma çocuk doğurmakla sağladıgı katkıyı odullenf"imek amacı ıle değişıklik yapılıyor: Ücretll doğum sonrası lzinleri, emzirme sürecini kapsayacak ^ekılde uzatılıyor. SUt bebeği donemlni, yaşamı güven altına alınmış anasının yanında geçlren bebek, sütten keslldıkten sonra. annesinin çalışma saatle rınde kreşe bırakılmakta, varlığı ile anasının çalışmalarını zor laştıran, vu da tumüyle engelle yen bır ayak bagı olmak yerine, uzmanlar denetlmınde en iyı koşullarda yetişmek olanagı na kavusmaktadır. Topluma kattada bulunabılmenın doyum luluğunu tatmış, veteneklerinı gelıştırebilme olanağı bulmuş bır annenın, çalıştıgı sürece ozledifti yavrusunu kucaklıyarak eve dondUğunde, yuvasında geçlreceğl saatlerin sıcak llişkiler içın ne olumlu bır ortam yaratacagı açıktır. Bir de, doğurduğu çocuklar nedeni ile yeteneklerinı deneme şansını yitirmiş, va da mesleğınden aynlrnak zo runda kalmış bir kadının, kısıtlanışının bılıncıne varmış olsun olmasın, butün gun çocuğu ile kapandığı dar çevıede aile ihşkılerinın ulaşabüecegi gergınlık de ortadadır. TOPLUM YAŞANTrSININ, EN OLUMLU BltflMDE SÜRDÜRÜLME8Î AMACINA DÖNÜK OLARAK YÖNLENDlRÎLKBtLDtGÎ DÜZENLERDE, FABRtKALARDA KREŞLER VE EMZÎRME ODALARI AÇMAK YERÎNE, AZ SAYIDA KADIN ÇALIŞTIRAN IŞYERLERÎNDEKt KADIN ÎŞCIIERÎN DE YARARLANABILECEKLKRI, MERKEZt BOLGE KREŞLERÎ AÇMAK YOLUNA GIDİLİYOR. BESIH JORÜHÜ 100 gr «n« sUtUnd* 1,23 gr. protem (NX6,38) ve 73 kalori vardır Çocuguna ortalama bır yıl sılt veren bır kadın, topluma, dogurdufeu i,v ülkemiz koşullarında, vaklasüc olarak yılda 2250 gr. protem ve VORSTER, 'ZALIM VE PRAGMATIK, OLARAK TANINIYOR Uney Afrıka'daki ırkçı rejlmin Basbakanı John Vorster bugünkU mevkıme gelebılmek için uzun bır yol katetrruştır. Yoksul bır çıftçmin 13'üncU çocuğu olarak dünyaya gelen Vorster'in tüm yaşamı inlşlı çıkışlı olmuştur. Gençliğmde siyasal suçlu olarak cezaevmde yatan Vorster daha sonra Içişlerı Bakanlıgına kadar yükselmış ve 1180 yılında 70 zencinin öldurtUdUğü «Sharpevılle katlıamından» sonra sıyah halka karşı yürüttüğü sındırme kampanyasından ötürıl kendıne «Dcmır yumruk» adı takılmıçtır. Yakmları Vorster'in karakter özellıklenni ıkı kelıme ıle tanımlamaktadırlar: Zalım ve pragmatık. Gerçekten içte ırk ayırımı (Aparthold) polıtlkasının savunuculuğunu yapan Vorster, bu politıkayı sürdürebılmek içın dışU diğer sıyah Afrıka ülkelenyle barış içinde yasamanın g«reğini anlamış ve «detant> politikası izlemeye çabalamıştır. Vorster 1168 yılında Başbakan seçildiginde parlamento onunde yaptığı ılk konuşmada şoyle demıştı: «Konuşma, toplanma ve protesto etme ozgürlukleri kontroldan çıkıyor» G Ancak tüm hayatında Yahudl düşmanı olan Vorsteı, Israıl'e yanaşmanın kendısi ıçın yararlı olacağını düşünerek Nısan ayında bu ulkrvı 7iVıirct rtmn.tır Bu yıyaret fconunda lki Ulke arasında iktısadi, kultürel ve bılımsel anlaşma imzalanmıştır. Ne var ki bazı GUney Afrika'lılar aksi kanıda olup, Vorster'in zalım yanının agır basacağını ve ırkçı Başbakanın tutumunu yumuşatmayaoaftını ılerı sürmektedirler Boyle düşünenler Vorster'in tüm nayatının Muhafazaknr Afrıkaan'lar (Hollanda asıllı Cünev Afrıka'lılar) arasında geçtiğine İ!?aret etmektedırler. Gerçekten Vorster çocukiuğunda sert bır Afrıkaan terbıyesi alnıış, Afrıkaan unıversıiesıno gıtmış, Afrikaan kılısesıne gırmış ve sonunda da Afrikaan Partısi olan Ulusal Partinin başkanı olmuştur Içerdp muh<ıfa7akar Hollanda asıllıların biıyuk baskısı altında olan ırkçı başbakanın tutumunu yumuşatıp yumuşatmayacağını zaman gosterecektır. (Uıs Haberler Servtal) GÜNEY AFRİKA BAJBAKANINA DEMıR YUMRUK» ADI TAKILDI Ankara A.nkara Hapse düşenleri kim ziyaret etti? M illiyetçi Cephe HükUmetl kurulmadan önce dort parti lideri sık sık buluşurken, DP'den kopmalar olacuğı haberlerı dolaşıyordu, Giresun milletvekıli Etem Kılıçoğlu bır gazetecinın bu konudaki sorusuna gtilmüş, söyle demışti: Suleyman beyı desteklemek veya AP'ye gırmek bu partıde ıki kişı için mumkUn değil.. Biri Etem Kılıçoğlu, otekı Saadettin Bilgıç.. Bır süre sonra Bilgıç ve arkadaşlan DP'den kopmuşlardı, parlamento tatile gırmeden once İse Etem Kılıçoğlu partısinden aynlmıştı. Ştmdi, Bilglç ve arkadaşlarının AP bUyük kongresinden once AP'ye gıreceklerı belırtıliyor. Necati Kalaycıoğlu AP'ye girdiğinde Mustafa Ustündağ bir dostuna şöyle demlştl: Son seçimde Konya'da öyle şeyler konuşuyordu kl, benım yüzUm ki7arıyordu Hatta, CHP'U olarak kendlsinl uyarıyorduk: •Aman, politlkayı bu şekle sokma, iyi değil bdylesl.» dıyorduk Sonra duyduk ki, AP'll olmuş.. Pışkmiığın bu kadarı görtilmüş şey değil.. Şımdı, büyük kongre ıçın Demırel'in en büyük kozu bır zamanlar kanlı bıçaklı olduğu kışller olacak, Kamran Inan ne etsın. Üçyuzün üzermde oy alabileceği söylenirken, şımdi yeni tezgâhlanan oyunun etkisıyle gtllUmsUyor. Kamran lnan' ın SUleyman Beye «Alternatıf» olduğunu söyleyen blr AP mületvekili ise billnmeyen şeylerden söz etti Mobtlya yolsuzluğu, kredi hıkâyelerl, Göltas çimento oyunları, suntalar muntalar derken, Kastamonu'daki cezaevi 7iyareti tuz biber oldu.. lnebolu'da 10 milyon lira değerindeki kaçakçılık olayı içın hapse düşenleri kim zıyaret etti bıliyor musunuz? Bilsenlz neye yarar gerçi ama, önce şey bilinıyor da, SUleyman Beye şu partıde tepkı gö<rteren oluyor mu' Ama yine de araçt.ırın bakalım.. Kastamonu'da kaçakçılık olayından yatanlan kim zıvaret etmiş, kımler ziyarete gıtmış? Bundan ötesl sızin mesleğinize girer. Kastamonu'da bu ışi bilenduyan varsa bıldırl versln ovleyse. Milletvekili bu kadannı soyledi, gerisi çorap sokügU gibi gelır sanınz. IRK AYRIMI Vorster'ın tüm siyasal yaşantısı. beyazların Güney Afrıka'da yonetici durumunda bulunması gerektigi inancı üzerine kurulmustur. Guney Afrika'da bu inancın pratikteki uygulaması, ülke topraklannın %87'smin 4 milyon beyaza, %13'UnUn ise 18 mılyon zenciye ayrılması şeklinde gerçekleşmektedlr. Aparthoid polıtıkasına göre ülkenin %13'Une sıkıştınlan 18 mılyonluk zenci toplumu beyaz toplumdan ayrı olarak ge.lişecektir. Zencilerin yaşadıkları topraklarda gelecekte, çeşıtlı kabılelere gore aynlan 9 tane bağımsız bölge kurulacaktır. Ülkenin gerl kalan %87'sl ise beyazlann elinde bulunacak ve bu topraklara yencüerin girip yerleşmeslne izın verilmeyecektir. 4 mılyon beyaza aynlan Ulkenln %87'sinde tUm madenler ve verimll topraklar bulunmaktadır. 68 mılyon zenciye terkpdllen Ülkenin %13'U ise yeralh zenglnlikierıne sahip olmayan çorak topraklardan olıışmaktadır. EV KADINLARI Hıç kuşkusuz, ülkemtzdeki ftbl kreş ve benzerl sosyal hizmetlerden yoksun bir düzende kadınlanmız çoğu kez zorunlu olarak en çok ozveri gerektlren işlerden bıri olan ev kadınlığım beçivorlar. Ev kadınlığı, eğer topluma bu yoldan katkıda bulunabilmek amacı İle benimsenmifc bır uğrası olarak aürdU rülürse yıpratıcı, güç ve saygıdeğer İşlerden bindir. Ev ıslerınin üreücl niteliğine ağırlık verıldlğl sürece ailenln, dolayısı ile, toplumun ekonomik yasantısınu katkısı küçUmsenemez. Kadın ev çevresinde üretlcillğlnı. yaratıcılığını, sınırlı koşullarla da olsa kanıtlayabllir. Ama acaba çalışma hayatı dısmda tutulan kadınlarm tümü bu gorevlerini sorumlu blçımde ye rine getıriyorlar mı? Oysa, yasalara, toplu sozlesmelere kadınlar yararına konulan her koşulun, lşverenı daha az sayıda kadın çalıştırmağa yo nelttıği gerek ulkemizdeki gerekse dıger ülkelerdekl uygulamalardan görülmektedır. Bu yan lış ve sakıncalı tutumu lsverenler ve destekleyicüeri genelllkle kadınların analık gorevlerini aksattıklarını one surerek açıkJama«B çalışırlar Bu nedenle par lamenterlere, spndıkalara, toplu sozleşme uzmanı lıukuiçulaıa konuylu Ugili gorevler dü». mektedlr. lş yasaları, ana olan \a da ana olacak olan kadını güvence altına almalı, aılesine ve topluma vük olacak yerde, emcfti smıılanmadan, çocuk ve besın Uıetebilme yeteneğı kısıtlanmadan, insanca çalışma koşulları saftlanmalıdır. Her 1? yerınde belırlı oranda kadın çalıştırılması zorunlu kjJuunalıdır. Erbakan'dan bir gol daha GÜNEY AFRıKA BAJBAKANI JOHN VORSTER, HENRY KıSSıNGER ıLE DETANT «Apartheld» adı verılen bu polltlkanın onderi Vorster, beyaz azınlığın içte sömUrU ve baskıyı sürdürebılmesi için dısta dığer sıyah Afrika ulkelprıyle bans içinde yaaarnası gerektığıni iyl bildlğlnden son yıllarda komşulanyla ilışkilerini geUştlrmek ıçın yoğun çaba harcamıştır. Vorster, «detant» poUtikası gereğince 1970'te Malawı'yi, 1974'te Fildişi Sahıhnı, geçen yıl İse Liberia İle Zambıa'yı zıyaret etmistir. MERAK EDiLEN SORUN •Internatlonal Herald Trlbune» gazetesinin Johannesburg muhabirinın bildirdiğme gore, Güney Afrikaiı beyazlaruı bugünlerde çolt merak ettikleri sorun şudurVorster'in kişıliğınin hangi yam gallp gelecekT Zalım yanının etklsiyle ırkçı polltlkayı hlç ödün vermeden sürdürmeye mi çalışacakî Yoksa pragmatik yanı ağır basıp, gerçekleri görecek ve siyah halka bazı ödünler verecek ml 7 Vorster'in pragmatık yanının ağır basacağı gorUşünde olanlar, kendislnln Nisan ayında îssall'e gıttlğıne işaret etmektedirler. Vorster lklncl Dünya Savaşı sırasında, , aşın antlsemitik olan sağcı «Osfiewa Bradwag» örgütüntln llderliğini yaptığı için 17 a y cezaevinde kalmıstı. Dağa çıkan Korsika Milliyetçi Hareketi liderinin • • ızı kayıp ir stıre once blr şarap mahzeninl havaya uçurduktan sonra 22 a£us tosta dapa çıkan Korsika adası «millivetçı» hareketının onderlerinden Max Simeonı'nın blıtün aram'ilara raftmen bulunamadığı bıldirılmektedır. Sıemonı'nın yanında 200 .İ00 mılıtanın bulundugu tahmin edılmekte, ancak her hangı bır eyleme gırişıp gırlşmeyereklerı konusunda bır bılgı bulunmamaktariır Çeşıtlı kavnaklar, Korsika adasmda ki ayrılıkçı mılıtanlar içın Amerikan vapımı sılahlar geldiğini one sürmektedlrler. fddialara gore bu sılahlar arasında M. 79 roket atarlar da bulunmaktadır. B nin dağa çıkması çelişik yorumlara yol açmıştır. Daha genç kadrolarda oluşan «Korsika Ulusal Kurtuluş Cephesi» (FLN) adanın tamamen bağımsız olmasını istemekte ve silahlı eylemler onermektedır. tıeçen yıldan itibaren adada gbrülen bombalı şiddet olavlannın tümünü bu vasa dışı örgüt Ustlenmiştir. PARTilER KARŞI Max Sımeoni'nın daga çıkarak daha radikal blr tutum almasındakı amaeın milliyetçi Korsıkalılann radikal unsurlarını da kendi çevresınde toplamak olduğu one sürülmektedır. Korsıka'da mıllıyetçıler tarafmdan girişılen son eylemler karşısında Fransız huktimetını oluşturan merkez sağ partılerle birlıkte Komünıst ve Sosyalıst Partiler de olumsuz tavır almışlardır. Komünist Partl, Korsika'dakı olayların bu vönda geltşmeslne Giscard d'Estaing yonetiminln katı ve anlayışsız tutumunun yol açtığını savunmaktacür. (Eıg Haberlsr Servisl) JİDDET YANIISI OEGiL Fransa'ya bağlı Korsika adasındakl «milliyetçi» harjket ıkı orgut tarafından sürdUrülmektedir. «Korsıkalı Yurtseverler Bırlıgı» (APC) Fransızlara ve da ha sonra adaya yerleştırılmış bulunan Kuzey Afrika göçmenlerine karşı şıddet kullanma yanİL ı degıldır ve yalruzca «ıç ozerkllk» ıstcmektedir. Bu hareketin ku ramcısı durumunda olan Maz Simeonı' Koalısyonun AP ve MSP kanatları arasındaki çekişme MSP'nın yatırım hamlelerı ve temel atma tbrenlerıne AP'nın içerlemesi ile başladı AP ise Hora İle Erbakan'ın temel atma torenlerıni bastırınca hoca kıvametı kopardı. Sonuçta iki parti birbirlermın arkasından atıp tutmaya başladılar. Özellıkle yayın organları ate? püsküruyordu işte tam bu sırada MSP'li Korkut Özal'ın ban CHP'lilerle gizli gjzli pazarlıklar yürürttüğü sıyaset kulıslerine yayılmaya başladı. 183. madde yüzunden de Bakanlar Kurulu'nda kıyamet koptınca, herkes «Bu isln sonu mu geldP» dıye birbirıne aormaya başladı. Bu yaygı Demırel'in yüreğtne de çttreklenmiş olacak kl hafta sonunda bırden bıre K? yayın organlarında Erbakan'uı daha önce alay edilen demeçlerl manşetlere geçmeye başladı. Daha sonra AP'ye yakınlığı ile bilinen blr gazete Erbakan'ın hayat hikâyesini roportaj olarak yayınlayacağını ilân etmeve başladı. Hem de «merhum Menderes'ın Krbakan'ı tebrık ettığl hikâyeleri»ne vanncaya dek. En son olarak da Erbakan'ın Ege bölgeslnde yapacagı geriye AP'li Bakanların da katılacakları duyuldu. Başkent kulislerinde şımdi bu gellşmenın tek cumle ıle anlamı şoyle açıklanıyor: «Krbakan hoca bır gol daha attı.' HAZIRLAYANLAR : Füsun ÖZBİLGEN • îsnıet SOLAK