29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I Ekonomi Ekonomi . . . Ekonomi Ekonomi ... Ekonomi Ekonomi . . . Ekonomi Ekonomi ... Ekonomi Ekonomi ••• ^Akaryakıt,, için zararlı bir yöntem getirildi ¥Vİ örgütlerl, özpUtkle az gell«ıni< ülkelerde hlr gprçegl ortaya koymnktadır. Artık senrilkal dlrenişler sall ücret lstemlerinden doğınamakta, işçiler tnplumu kcndilerlnln de ağırlıkta olıiıı gu bir slvasal olusum dogrultusunda or ganizc etmryi amaçlamaktadır. Ancak bu aşanıaya varılinraya degln, toplunıun drmokratlk hak ve özgürlüklerini yerleş tirnıe, ve savunmada ylne «baskı gruhıı» olarak görpv yiiklenmektpdlr. Bu görevi yerlnc getlrmede vas.ıl rn etkili sllalıı kııllanmakta, toplumun Içlnde bulundııiıt koşulların grevle nvıınlmasını, cidprek değlştlrilmeslnl ongörmektedlr. Dt.SKin girlşmiş oldugu eylemler 11kin hu çprçpve Içlnde dpgerlendirilmPHdlr. Iklncl ve daha önptnllsi, glrişilen rylemln sonuçları üzerinde vofcunlaşmakudır. Bn sonııçlari genel olarak Iki noktnda tnplamak olasıdır. Kısa VP uzıın diinem olarak iizetlenebllen sonuclar açısından, ortaya yenl Mr ekonomi çıkmak ta ve kısa dönemli sonuç «grev ekonomisi» yaratmaktadır. Grev ekonomlslnden geçiş. toplumun değlşme Nancılannı (aşımakta ve toplum uzun dönemli erekIprindp îşte bu sancıların çöriimünü bu)maktadır. Ne var ki, hugün ortaya çıkan durum uzun dönemdeki tahllll çiindeme getirici nittllkte degildir. Konn grevin yarattığı ekonomlnin Incelenmrsldir. Aslında bu, siyanal iktidarların grev pknnomllerlnde takındıklan tavn da belirlemek açısından nnem kazanmakta. uzun dönemle llisk! tmrmayı kolaylaştırmaktadır. Her şeyden önce sıınu belirtmekte yarar vardır. Bugüıı DtSK'in glrlştiğl eylem bir «gcnel grev» nltellğinde değildir. Değildir, çünkü Ttirklye'dc yaklaşık ikl milyon sendlkalı Işçlnln ancak 350 hinl DİSK üyesidlr. Greve katılanlar Ise, &i(l binin dp yaklasık Uçte blrinl oluşturmaktadır. Buna ragmen, konu nedense •hclkl de heyecanla «genel grev» olarak değerlp.ndirilme eğlliml kazanmjştır. özelllkle demlr ve akaryakıt üretimlnin durdurulması, bu nlteliğln dısmda, slyasal Iktidan bir anda geriletmiştlr. Bunun soınut örneğt de, Demirel'in basın toplantısındakl tavndır. Her zaman «Herşeyin sorumlusıı benlm. gelln benden hessp sorun» diyen bir Başbakan, ögrencl ctnayetlerlnde sorumluluğu blran Içln hile elden bırakmadığım açıklayan bir Başbakan, bazı Işkollannda creve gldUmeKİ Î karşıaında «Sorumiuluk ortaktır. Hfiktttulamamaku, dünyadaki fiyat dUfüşleri met bir koallsyon hükümetidir» deırekeldekl stokların arımasıııı hızlrndırmak ten kendinl alamanus ve iktldara gelditadır. Bundan dolayıdır ki, grevden en ğl günden bu yana ilk kez gerileınistir. az etkllenen sanavl dalı tekstll olmuftur. Bazı gazetecilerin! «Urdıı otobüslere el Anılan üretim dallarımn genlf halk topkoysun» önerilerl karşısında boş bulunup ııhıklar.ylu herhangi bir bağlantısı ol Irkilen hlr Başbakanın, demrçlerinin termadıgı gerçeğl, grevin slyanal yrinü dı sine DİSK'l ne ölçüde «clddiye aldıgını» sınria. ekonomik yönü lle de halk taraortaya koyan son grev, ekonomlsini ası) Fından dMtek KÖrmefiini kolaylaştırmışbundan sonra yaratacaktır. tır. Bilinen bir kural vardır. Genel ni tgte. »ernıaye rıvrelerinin ve siyasal leliğl taşınıasa da, biiyük Krevlerin ba iktidann greve karçı çıkmalan sadece on* şurı şansları pkonomik yapıyla sıkı sıların varlık mantığı nedenlyle açıklanmakıya bağlantılıdır. Tüketim ekoııomİMİ makta, varlikları gereğl kartjı çıkmalarıyyaygıniaştıkça biiyük grevler etkin olmak la sonuçlanmamakta. bir siire «oııra betan çıkarlar. Çünkü yürütülcn grevden lirecek fiyat arlışları, knraborsa ve Ithaiizelllkle yaygın bir tüketlci kesiml, ge iât gereklerini göğüslemek zorunlıigunnel deylmiyle halkın bütünü, zarar gör dan kaynaklanmakladır. 1V63 lle 1968 vilıııeyp haşlar ve işçiler. ittifakını aradıgı larında gerçeklpıjtirllen 85 kamu grevlnin sınıfların desteğlnl yitlrir. Grev, »tııı ortak görünttisü grevlerle slyasal Iktldar tahlilde o aru tüketici üinıflann le arasındakl llişklvl daha da net bir biçlm* hlnde olsa blle! UU, bu noktada DİSK de sergilemektedlr. «Devlet, grevlerin tUiıı eylemini başarıyu götürecek ekonomik münde açık yasalara ragmen ürctlm yabir tahltlle karşıla^ılmaktadır. Türkiyc pnrak, mahkemeye verme. Iştrn çıkarma, henüz biiyük grevlerle törpülenecek bir ciindellk kesme glbi gözdağlan vererek tüketim toplıımu asamasına varınamı> frev kırırılığı vapmııjtır. Devlet hükümet tır. Değil tüketim toplumu, açlıgı glder eliyle ulunal stüvenllk gerekçeslne dayv me toplum aşamasıııı yaşamaktadır Tür narak grev ertelemlçtlr. Devlet. toplu snr.kiye. Grevden zarar goren ya da göre Ipfme gürüşmelerlni uzatarak l?ci hakcek olan ancak ve ancak grevln yürütül larının vcrilmeslni oyalamıstır. tşveren (IÜRİİ l$kollanndaki ürelimle doğrudan ılevlet, tam anlamıyla kapitalİNt bir Ulllşkisi olanlardır. Onlar da. lşçl sınıfı veren glbi davranmış, Ijçlnln kar^ısında nın ne bugün ne de yarın desteği olacak halkı grevcüere kar^ı kışkırtmıştır. Drvsınıflar deglldir. tşkollanna bakıldığın Ipt Işçiye karşı horlayıcı hlr tutum içinda, üretimin durdıırulmasının siyaaal ik dpdir ve Uteklerine kanjı Inyıtsız kalmaktidan yıpratıcı nlteliği ağır basmakla tadır» (Kurlhan Fl?ek, Devlete Karfl dır. l'retlıni clurdıırulan ürünlerdpn lâs Grevlerin Kritik Tahllli. s. 175 176) tlkte, kömürdp. buzdolabı çamaşır ma Son olarak bir gerceğl daha hatırlakinesi • elektrik süpürgeni gitıi pleklrik mak gerekmektedir. 1983 yılından bu yaII ev araclarında. radyo ve televlzyonda, na, yıllara göre grevlerle kaybolan Ifgtıotomotlv sanayiinde, iflitma araclarında, nfi «ayiüinı I? kazalan lle kaybolan latakun tezsâhlarıııda, tüm metal ttrüngiinleri saymı ile karşılaçtırmak llginç bir lerinde Türklye'nln stokları hiılunma «onuca ıjötünnektedlr. Grevlerle kaybomaktadır. Tine bu üriinlerde özelllkle lan fftgünlerl, kazalarla kayholanlara göOrtadoğu Ulkelerlyle yapılan ihracat hagre dafma daha azdır. Son onüç yıl tçlnlantıları önemll ölçüde aksayacaktır. lh de çrevle kaybolan lsgünü toplamı lw? racatın ekonomlnin en dar boğazı olııç milyon Iken, Ifkazam ile kaybolan işıniturduğu bufrünlprde. ypnl tıkanıklıklarla nü savısının 25 mllyona ulaştığı görülkar$ılaşılmaNi, Cephe hükümetinin Mr mektedlr. (Tiirk1? Onuncn Genfl Kumpler dengpslne ilişkln hesapsız hesap ruls Sunulan Calışma Raponı, s. 281). larını daha da tutarsırlaıjtıracaktır. Bir Yapılan cözümlemelerin ötesinde, en yandan bu Urünlerde yenl karaborss ve azından bu gerçek slyasal Iktidarların fiyat artışlan beklempk, bir yandan da grevlere salt Ideolojik arıdan hakmakta vrnl Ithalât srlrlşmplprivle karşılasmak olduklannı kanıtlamaktadır. O zaman yamltıci olmayacaktır. C.rPvin başansızda, grev ekonomlslni yaratanlar, bunun lıfcı ancak nıal stoklan varlıfı halinde sonuçlarına katlanmalıdırlar. Ya da «gitsSz konusudur. Bugün ntokların bulun mem de, gitmem» demek artık anlamını duğu tpk grev alanı tekstlldtr. Tekntll yltlrmlşttr. sanayil uzun bir süredlr bunahmdan kur YORUM YALÇIN DOĞAN ON AYLARDA SIK SIK KARŞ1LAŞTIGIMIZ AKARYAKIT SIKINTILARlNIN NEDENLEHt İLE GENEL MASRAFLARI, NAVLUNLAR VE BAYİt KÂRI.ARINI ARTIRAN HÜKÜMET KARARLARI, ÇEŞÎTLt TARTIŞMALAr.A KONU OLMAKTADIR. PKTROr, OFİSt ESKİ GENEL MD. YRD. MUSTAFA ÖZYÜBEK KONUYLA İLGtLt DÜŞÜNCELERİNt ŞÖYLE DtLE GETİRMİŞrİR: S akaryakıt tüketlmi ortalama 1 müyon ton olan (II SIKINTI NEREDEK DOGUYOR Türk kamu oyu, 1'160'larda hajflayan «Ulusal Petrol» tartışmalan nedeniyle, petrol sorarjarı ile yakından ilgilidir. 1973 pptrol bunalımmdaki olagan üstü fiyat artışlan ve Ege Denizindeki Türk ~ Yunan gerginligi, Petrol sorunlarına duyulan ilfriyi caıılı tutmaJîtadır. Kamu oyunun bu Jlgislne ragmen petrolle ilgili ban sorunlar, belkt de «çoW tek nik» bulunduğu için basında yaterince işlenmemelc tedir. Bu yüzden, petrol sektörü ile iigili bazı bılgi ve rakamları tekrarda yarar görmekteyiz. Resmi verilere göre. Türkiye'nin 1975 sivil petrol Urünleri tüketimi 13 milyon tondur. 'lüketimin 3 milyon tonu yerli Uretimle geri kalanı. itlıalfttla karşılanmaktadır. 1975 yılında petrol ithalnlı için 737 milyar dolar odenmiştir. 1976 yılınm ilk yarısında 1975 yılının avnı donemine ^öre "o:!O daha fazla olıırak 449 milyar rlolar transfer edilmiştir. 1975 yılında tüketilen ham petrolün 1 milyonu Batman, 5 milyonu îpraş, 3,5 milyonu Ataş, 3 milyonu lzmir rarincrilerinde işlenmiS'tlr. Ataş rafinerisi yabaneı Jirketlere, digerleri bir kamu kuruluşu olan TPAO'ya aittlr. Akaryakıt pazarlamasmda dagıtım şirketlerinin 1975 yılı piyara pnylan P!<agıda gösterilmıştir. Beyaz Mal (Benzin, gaz, ınot.) KıiPİOll Petrol Oflsi »»47 % 30 % 14 Shell "• 18 • 10 « Mobl) "o 1! % B.P. • 10 ' » % 2 Türk Petrol •• 7 •o 4 Ata» "» 1 32 TPAO "o 2 Başlıca btiyliklüklerini sıraladığımız petrol (*k törü, uznn vadeü planlarln bütiin surunlRrının ele alınması gereken, küçük aksama ve ıhtimallerin büyük kanşıkhklar doğuracağı «kritik» bir sektördür. Tüketlmin en yoğun olduğu Temmuz ve Ağustos aylannda akaryakıt sıkıntt va yoklukları ılft karşılaşılması şehir içi ve şehlrler arası ulaş'mda nksamalara yol açmıştır. Bu sıkuıtının tomel nedenlfiri, ileri sürüldüğu gibi, raflnerilerdekl bir kaç günlük anzalaıa bağlanamıyacak kadar önemUdir. kemizde, ancak bu miktarın yarısi dolayıada sivil stok bulundurulmaktadır. Mevcut tesisler zorlaıısa bile stok dltzeyi bu miktarın çok üstune çıkarılamaz. Oysa Enerji Ajansına dahil ulkelerde öıi(,orülen stok düzeyi en az 60 gündur. Şu anda elinde 7075 günlük slok bulunduran ülkeler vardır. Her yıl tuketlmin nızla arttığı göz önüne nlınırsa rrevcut stoklama kapasitemizin kritik bir düzeyle kaldığı anlaşıhr. fiıı düzeyde bir kapasite ile ihtiyaçlar ucu ucuna karşılanmaya çalışıhrken, doğal olan arızalar, taşıına gecikmeleri büyük sorunlar yaratır. Bu bakımdan hızla, akaryakıt kapasitesinin önce 30. sonra aşamalı olarak 45 ve 60 güne ^ıkaracak bir yatırım programı hazırlanmalıdır. Kurulacak yeni depoların seçiminde, politik tercihler degil, o yerin rafiı>srilere uzaklığı ve tüketim potansiyeli göz önünde bulundurulmalırtır. Olağanüstü durum ihtiyaçlarımn nasıl karşılanncagı «ihtiyat» stoklarm hangi kumluşlarca nnsıl depolanıp, hangi yolla <ınanse edılccegine ilişkin ayrıntılı raporlar daha önce hazırlannııştı. Depolama ve taşıma düzenindekl yapısal yetersizliklere rağmen, geçmişto, şartları ve gelişmeleri iyi degerlendiren bir üretim • depolama dağıtım politikası ile akaryakıt sıkıntılan örüenebilmistir. Ne Kıbrıs; Barış Harekatı sırasındaki sivaş ortamındt, nc dc BP ve Motail'in Ilükürnetlo olan anlaşmazlıgı nedeniyle ATAK'ın 'M40 kapasite ile çalıştığı dönemde. akaryakıt sıkıntısı ve jokluğu çekilmemiştir. Hsm konuııun ozRlligi. hem de yapısnl eksiklikler nedeniylo petrol sektörü son derece iyi saptanmış bir politika ve basirctli bir yönetimi zorunlıı kılnıaktadır. Bu noktalardaki yanlışlık VP eksiklikler tüm ekonomiyi sarsan Mkıntı ve bunalımlara yol açar. Yaklıışan kı.ş aylannda, büyük bunalımlara t!önüşecek cter boğazlara ıririlmesi önlenmrk isteniyorsK, çimdidcr. ürotimi ithalat depolama dagıtım dengeıerini çözelpn bir progrıım ;apılmalı ve uygulaması, konuyu bilen tecrübeli rafinerici ve akaryakıtçılara verilnıcliciir. ! NAVIUNLARDA VE BAYİ KÂRIARINDA ARTIJ Grev ekonomisini yaratanlar sonucuna katlanmalı YAPISAl KEDENIER Akaryakıt depolama vp taşıma kapasitemiz, depolama tesislerinin yetersizliği ve kuruluş yerlerinin ekonomik kriterlere göre seçllmeylşi nedeniyle güvenli bir dagıtıma olanak vermenıektedir. Aylık tthalât, Merkez Bankasınca yabaneı muhabirlere borçlanılarak finanse ediliyor erkez Bankası'nın 10 eyltll Cuma gtlnlü son haftalık durumuna göre, özel KP5.im kredileri 513 milyon lira azalırken, katmi ve tarım kesünine yönelik kredilerde 6S5 milyon liralık bir artış görUlmU$tilr. Emisyon hacminde ise yüzde 1 oranında bir daralma olmuştur. Fiyatlar genel düzeyindeki hızlı artışlar sürüyor Uluç GÜRKAN ^ | | | y p e k i m i n d e k i kısml Seİ M I | j n a t o seçimlerine dek * * * * w b a s k ı altında tutulan fiyatlar genel düzeyinde bu yıl yüksek oranlı artışlar izlenmektedir. Ağustos ayındaki yüzde 1,8'lik artışla birlikte. 1976 yılı nın ilk sekiz aylık dönemindeki toptan eşya fiyatları Tartısı yurde ll.O'ı bulmuştur Geçen yılın aynı dönemindeki fiyat artısı ise vüzde 3,7 idl Kısa bir stlre önce fiyat artıslarının yılın ikinci ynnsında kontrol altına alınacagını öne aüren Başbakan SUleyman Demirel'in, geçtiğlmiz cumartesl günil düzenledigi basın toplantısında, «Bu yıl enflasyonla mücadelede geçen yılki kadar basarılı degiliz» sözleriyle itiraf ettigi gibi, fiyatlarda önemll bir hızlanma gözlenmektedir. Bu, daha önce yapılmi5 olan tahminlere, bekleyislere aykın düşmemektedir. Ayrıca, mevcut ekonomik veriler fiyat artışlannın süreceğini ortaya koymaktadır. Yılbaşından günUmUze degin tedavüldeki banknot mlktarı yuz de 20 dolayında arttmlmıştır. Banknot matbaalannın. cari kamu harcamalarını karşılamak va destekleme alımlarını finanse için tam kapasiteyle çalıştırılması enflasyonu körüklemektedir. ö t e yandan, imalatçı firmalaruı ürün lerinin perakende fıyatlanm saptamak için Fiyat Kontrol Komitesi'ne başviırma zorunluluğu da kaldınlmıştır. Bundan böyle ima latcı firmalar ürünlerinin perakende fiyatlarını, Sanayi ve Teknolo.ii Bakanhğı tarafından belir lenen t.optan fiyatlara dağnıcı ve perakendecl payını kendileri ekleyerek uygulayacaklardır. Böylece, günlük alış verişlerimizde büyük fiyat patlamalarıyla karsı karşıya kalmmıs olacaktır. Sanayi ve Teknoloji Bakanlıgı tarafından toptan fiyatları yeı\i den ayarlanarnk yükseltilmıs bulunan 700 kadar Urünün Fiyat Kontrol Komitesinde bekledigi bi linmektedir. Şimdi bu üriinlerin perakende fiyatları imalatçıları tarafından saptanacaktır. özellik le gıda sanayi urünleri ile demirden mamül bütiin tirünler bu Rünlerde yüksek fiyatlarla piya sada boy gösterecekür. Başbakan Süleyman Demirel, basın toplantıstnda fiyat artışları konusunda. Tiirkiye'de «piyasa mekBnizması«nın gfiçerli olduğunu söylemiş ve devletin fiyat artışlarını önleyerek silâl rı olmadığından yakınır görünmüştür. Oysa, Demirel'in bu talihsiz basın toplantısı, Fiyat Kontrol Ko mitesinin rafa kaldırılmasının er tesi gününe rastlamıştır. Cephe iktidan elindeki Fiyat Kontrol Komitesl silâhını, bu kuruluşa uzun süreden beri saldıran iş çev relerlne teslim ederken. Cr.phe başı «Biz ne yapabiliriz» edebiya tına sarılmıştır. Süleyman Demirel'in. iktidarn geldiklerinden bu yana devletin tirettiği temel mallara, saç ve çimento dışmda zam yapmadıkları yolundaki sözleri de gerçek dıjı olmuştur. Yapılan hesaplamalar, Cephe Iktidannda fiyatlann ytizde 20 dolayında art.tıgını göstermektedir. Böyleee. işsizlik, pahs hlık ve yoklukla mücadele sloganlarıyla iktldara gelen Cephe Hükümeti. 15 aylık iktidan döna minde hiç bir mala zam yapma dan ytlzde 20lik fiyat artışma ne den olma mtldzesinin yaratıcısı olmuştur. %Airrı$ FIYA7 fOCAKAuUSTOS^ ARTJŞLARl 15 10.. M Emisyon hacmindeki daralma, Merker. Bankası'mn ytlkilmliilügü altındakl döviz borçları lle öncekı hafta çekilen Merkssı Bankası mevduatının bu hafta artmasından etkilenmiştir. Merkez Bankası'nın yukUmlülUgü altındaki dövİB borçlan. yandakl özet tabloda «Diğer Pasifleru içlnde yer almaktadır. Bu döviz borçları, tablodaki ithalat taloplerlni kapsayan «Dfiviz Borçları (Knv.)» dışmda. açılmış alcreditlflerinin karşılıklan ve Dövize Çevrlleblllr Mevduat hesaplanndan oluşmaktadır. 1975 yılından bu yana sürekli biiyüyen döviz borçları ı!o Merkez Bankası mevdtıatındakl artışlar, emisyon hacminl genişletmeden kamu ve tarım kesimine açılan kredileri bUyütmeye olanak vermlstir. Öte yandan, Merkez Bankası kaynaklanndan •ağlanan bügller, 1976 yılının ikinoi yansından sonra ithalatın çok hızlı bir artış gösterdigini ortaya koymaktadır. Yılbaşından 18 eylüle kariar yapılan transferler 3,8 milyar dolara ulaşmıştır. Bu miktar transfer geçen yıhn eş dönemindeki 3.0 milyar dolarlık transferden yilzde 2B oranında daha fazla olurken, transferlerin 2.1 milyar doları Haziran ayından sonra gerçekleşmiştlr. Ithalattakl artışa karşılık, ihracat azalma eğilimlne girmiştlr. Önoekl yıllardan devreden tanm ürünlerinin dı? satışlarınm yılın ilk aylannda yapılmasının ardtndan. ağustos ayında gerçekleşen mal ihracatı 90,7 milyon dolarda kalmıştır. Bu, geçen yılın eş ayına güre yilzde 25 orarunda bir azalmayı ortayıı koymaktadır. Bu arada, lşçl dövizl glrişlerindeki yavaşlama da «ürmektedir. Yılbaşırdan eylül aymın ilk gtmlarine kadar yurt dışmda çahçan işçilerlmizin pönderdiklarl dövijsler 619 milyor dolar olmuştur. Bu miktar işçl dövizi, geçen yıiın eş dönemınden yüzde 30 oranında daha azdır îhraoatta önceki ay başlayan, işçt dövirf gelirlerinde i?e sUreklilik kazandıgı gozlenen garileme, ithalatm finansmanı için dış borçlanma gereksinimlr.t Bİderek arttırmaktadır. Ancak. para piyasaları v* uluslararası finansman kuruluşlarından borçlanma olanakları daralmış görünmektedir. Buna harşılık, Merkez Bankası'nın yabaneı muhabirlerinln kaynakları zorıanmaktadır. Merkez Bankası'nın yabaneı Ulkelerde muhabiri olan bankalarda, dış ödemelerin karşılanacağı dövizler tııtulmaktadır. Genellikle ithalatm finnnsmamnda kullanılan bu dövizler, Merfeez Bankası'nın muhaseba kayıtlarında 250 milyon dolar dolayında görünmektedir. Gerçekte ise, başta Birle?ik Amerika'dakiler olmak üzere, yabaneı muhabirlerdeki mevcutlann tamamına ykkm kısmı muhabir bankalarca açılan bir aylık kredilerden oluşmaktadir Merkez Bankası'nın döviz hesaplarmdakl gellşmelerin izlendiğl günlük «Risk Durumunndan edinilon bilgiye göre, halen ithalat, yabaneı muhablrler4 borçlanılarak sürdUrülürken, bu borçlar Merkez Bankası'nın döviz mevcudu olarak hesaplara katılmaktadır CZD TOPTAN E*YA p i i I SflNAtl HAMM. iSTANBÜL a£CİNM6 &ECİMME la iç lçe yaşayan özel sanayi birikimi olanaklarını giderek genişletmektedir. Bu yıl fiyat gelişmeleri çerçeve slndc dikkati çeken bir başka nokta da. geçinme endekslerindeki artış hızının toptan eşya liyatlarıyla aynı scviyede olmasıdır. Geçen yılki fiyat hareketleıi Koç Holdıng MSP'nin büyük pro Jelerine sernı?ye iştirakınde bulunsun. Yabaneı sormaye kııruiıışu Fiat için Türkiye'dekı kararnamp savaşının önemi şurdan kaynaklanmaktadır: Fiat 124 üretimi Ispanya hariç bli tün dünvada duraurulmuştur. BUtun çok uiu.'.'lu şirketler gibi Fiat da her Ulke için oazar payını hesaplamaktadır. Türklye de bir pazar için de önemli bir pay tutin;ıktadır. Murat 131'ın ve 1977'de 75 bin ndet üretilmesi öngörülmüştiir. Ylne Fiat şirketinin bilgisi ve iznl için de Murat 131 Ortadofu pazarlanna her yıl üraıiminin °'«5'inin ihracını planlamaktadır. Bu nedenlp olaym ıılusnl sınırıarı aşan bir yanı vardır. Fiat şirketini büyük öır olasılıkla ttalyan hUkumctlnin araeılığıyla «Oyun bozan oyuncuyu» şikâyet edecektir Erbakan'ın MC koalisyonundan berl büyük sermaye için şu ödünleri verdiği bilinmektedir: Bütiin yabaneı sermayeli dayanıklt tüketim mallannm zam karamamesi imk,<uanmıştır. BUyttk sanayiinin maliyetlnin ücretlerdeki artışlardan doğdugunu açıklanarak «dondurucu» girişimlerden söz •dilmiştir Sadi Irmak hükUmett zamanında Koç'un MSP'yi devreden çıkararak AP CHP*nin ulusal sorunlar etrafmda bir «mlllt koalisyon» oluşturulmasını lsteme* d Erbakan'ın bilincindedir. Bu blllnç ÛIDA MAD. lınde gösterilmıştir. Burada, fiyat hareketleri konusunda dikkati çeken bir nokta, 1976 yılında sanayi hammaddelerinin Rida maddelerinden çok daha hızlı art makta olmasıdır. Oysa, 1975 ve daha önceki yıllarda gıda madds lerindeki artış daha yüksek bir tempodaydı. Gıda maddeleri fiyatlarında geçen yılki yüzde 5,2'ük artış düze yinden bu yıl yilzde 7,5'e tırma nılırken. sanayii ham maddelerlnde yüzde 0,9'dan yüzde 17.8'e sıçrama olanağı verilmiştir. Ham maddelerindeki fiyat artışlan sa nayi ürünlerine fazlasıyla yans.rken, spekülatif tıearet piyasasıy is« bunun aksine bir gelişrne gös termişti. Geçinme endeksleri çok fazla artmış, buna karşılık toptan fiyatlann artış hızı daha ılımlı kalmıştı. Gerçekte, geçinme endekslerin deki artış hızının toptan fiyatlar dan daha yüksek olması gerekmektedir. Bunun aksine bir durum, ancak talebin büyük ölçüde kısılması halinde soz konusu olabilir. Talebin öylesine kısılma sı gerekir ki. perakendecl o malın toptan fiyatındaki urtışı p"rakende fiyatına ekleme cesaretlni bulamamalı ve satısını bir süre kârından fedakârlık ederek sürdürmelidir. Oysa günümüzde durum hiç de böyle degildir. Büyük ölçüde bir talep baskısı mevcuttur ve çok sayıda malın perakende fiyatı keyfl olarak saptanabilmektedir. Bu koşullarda. geçinme endenkslerinin toptan eşya fiyatları düzeyinde artış göstermesinin nedenleri, bu endekslerin yapısında aranmalıdır. Gerçekten de, Türkiye'de fiyat endeksleri gerçek dışı ve çok eskı bilgileri yansıtan, agırlıklan bakımından da günümüze ters düşen bir yapıya sahiptirler. ÖrneJSin toptan eşya fiyatları genel endeksine Sanayi ve Teknolo.ıi Bakanlıgı tarafından saptanan resmî fiyatlar girmektedir. Oysa piyasada bu fiyatlar, ithal maliyetlerine ve Türk Lirasının değer kaybma bağlı olarak otomatikman yükselmektedir. Ayrıca, maliyetlerin arttığı gerekçesiyle fiyatlann veniden tesbiti istenildiginde. resmi fiyat saptanana değin fiyatlar yüzde 5 oranında yukseltilebilmektedir. Geçinme endekslerfne de aynı şekilde resml fiyatlar girmektedir. Ote vandan. bu endeknlerde kiralar da sabit kabul edilmektedir. Kiralann iki kata vakın arttıftı ve ortalama bir allenin gelirinin en az Uçte birtni kira olarak öded.gi gUnümür. ortamında, geçinme ondeksierinl safclıklı kabul etmek olası görünmemektedir. Son akaryakıt sıkıntıUuının nodenleıi arasında satıcı kârlan ile navlunları düştik kalan bayllerin ana depolardan mal çekmoyişleri de sayılmıştır. Yukarıda yppısal olduğuna degindigimiz temel nedenlerin yanında, öayilerin direnişleri az da olsa etkilı olmuştur akaryakıt sıkıntısına. Bayilarin, dagıtım şirketlerinin nylardır süre^elen isteklerinl karş'lamak Uz>re 7 eylül 1976 Rünlü Resmi Gazetede dc yayımlanan ltararlar ve bu kararlann verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılaıı tebliglerde Akaryakıt Fiyat îstikrar Fonundan karşılannıak .izere, umumi masraf payları navlunîar ve bayi kârlan «rurümıştır. Kişisel değerlendirmelerimizc göre Hazineye en az 2,5 milyar TL. yük getiren bu yenilikler ana çlzgileri ile şöyledir : B.P.. Shell. Mobil ve Türk Petrol ile Petrol Ofisintn gelirlerinl artırrnak üzere; Benzin Gazyağı ve Motorinde 60 lira olan «Umumi masraf payı» 75 liray», tueloil de 45 liradan 55 liraya çıkanlmış, rafinerllerle kıyı depoları arapındaki daniz navlunlanna önemli ölçüde zam getirilmiştir. Ürnegin, îstanbul, tzmir, Iskendorun ;ına depolhn igın 12,50 TL/Ton olan navlun 35 TL/Tona, Mersin Antaly* navlunu 30 TL/Tondan 60 TL/Tona çıkanlmıştır Benzin. gazyağı. motorin ve fueloil için satıoı kârlan litrede 3 kuruş artınlmıştır. Depolarda tüketim yerleri arasındakl t; şım» Ucretlerlne '.po70'c katiar zam yapma yetkisi ];ner|i ve Tabit Kaynaklar Bakanlıgına verilnıiştir. Bakaniık bu yetkiye dayanarak yenl zamlar yapmıştm Örneğin, 17 krş./kg. olan Izmit Ankara navlunu 27 krş./kg.'a çıkarılmıştır. Dagıtım şirketleri ve bayilsrin kurlarını artırmayı amaçlayan bu zamlar tüketici fiyatlanna yansıtılmıyarak Akaryakıt Istikrar Fonundun karşılanacaktır. Alınan bu kararlann yükü 2,5 milyar lira dolayında olacaktır. Yıl sonuna kadar dış fiyatlan n iç f<yatlardan yüksek oluşıı nedeniyle Fon açıgından 2& miiyarı bulucatı göz önüne iilınırsa, akaryakıt fiyatlarını sabit tutabilmek için a milyar dolayında bir subvansiyonun gözs alındığı enlasılmaktad'r. FONDAN NASIL KARŞILANACAK 'Murat I3l,,in tartışması 1973'ten beri sürüyor Kenan MORTAN oç Holding'in Murat 131 tipi otomobilin tararnamesini MSP kanadının engellemesine karşılık şırketın fabrikayı <kapatma> kararı alınası konuyu yeni btr aşamaya vardırmıştır. Murat 131 kararnamesinin gelişmesi şöyle olmuştur: K SANAYİ HAMMADDEIERI Ocak ağustos döneminl kapsayan fiyat hareketleri, geçen yı hn eş dönemtyle karşılaştırmalı olarak ekll çubuk grafikler sek 1973 yılı sonunda Sanayi Bakanlı^ı Murafda yerlı imal oranını °/«B7'den 0 o85'e çıkanlmasını ıster. Aksi durumda gümrük muafiyetinin Murat İçin kaldırılacagını bildlrir. 18 mart 1975 günU Murat 131 İçin «224 sayılı yasaya göre gerekli yabaneı sermaye lzni çıkar. Daha sonra Koç Holdlng yenl makina alımı gerektiğini tleri sürerek 88 milyon lira aynî ve 18 milyon liralık nakdl dış kredi İçin yeni bir ek kararname çıkanlmasını ister. DPT ve Tlcaret Bakanlıgı'nın ontyı Uzenne bir karamame hazırlanır ve bakanların ımzasına sunulur. Fehim Adak ve Necmettin Erbakan lmza atmayarak projeyl engellerler. MSP kanadının karamameyi imz«lamak için Uç şartı vardır: Fiat'ın °'o41 olan yabaneı semnıye payının düsürülecegi yolund» teminat verilsin. Murat 131 motorları MSP'nin motor sanayi projcsı Tümosan'dan karsılansın. seçim kampanyası sırasında her türlü destegin kesilmesıni de kavratmaktadır. Ancak buna karşılık MSP kanadının bu türden bazı tiplk kararnamelen engellemesi seçım sloganı olarak bu partinin tstanbul büyük sermayesıne karşı mücudele veren havasım yaratabilecektir. Koç ta «koz açmayı» andıran bir havada 10 etaplı bir kapanma programını 15 eylül tarihinde Demirel • Ergenekon • Başol Uçlüsüne duyurmuştur. Ancak bütun bu çekişmede kitle ulaşımı konusunda tek bir söz edilmemlştir. Koç HoldinR Yönetim Kurulu Uyesi Prof. Emre Gönensay Kıbrıs Halkçı Partisi Raşkanı Prof. Alper Orhon ve Dünya Bankası uzmanı Tan.iu Yörükoglu Koç Hnlding İçin yaptıkları otomotiv araştırmasmda 19B7 yılında 80 bin oto olan talebin 1980'de 160 bin olacağını hesaplanmıştır. Kısaca her yolla otomobil Uretiml körüklenecektir. tstanbul'dft günde 275 yenl yerll otoya plaka verildiğt bildirilmektedlr Bu derece yoğunlaşan trafik keşmekeşln! ve ona bağlı ulusun sorununu «Herkese bir otomobil» çözümü içinde aramak ancak •yangına köriikle gitmek» olacaktır. Ulaşım sorununun çözUmünU kitle ulaşım araçlarının üretimi içinde arayan bir çözUme gidilmedikçe TUrkiye'nln daha çok otomobil projesinden karamame. fiyat ve pazar paylasımı kavgası yasıyacagı açık Akaryakıt Istikrar Fonu, Türk parasına uygulanan devalüacyonlar nedeniyle Temmuz/1975'den beri açık vermektedir Bu açıklar %jn OPEC zammı ile ve yenl dev&lüasyonlar yüzünden giderek artmaktadır. Bu bakımdan yeni zamlar Hazine olanaklan lle karşılanmak durumundadır. Akaryakıt dagıtım şirketleri ile bayilere v«rilecek umumt masraf, navlun ve kâr tarkları, bir anlamda «Fon iadesi» yoluyla ödenecektir. Yurttaşlardan alınan vergilp.rden yapılacak iadelerde. en az vergi toplarken uygulanan usuller kadar sağlam usuller konulmalidır. Dagıtım şirk.stlerine ödiinecek umumi ma» raf ve navlun ferklar: ile bayi kâr farkları, lstenirse, denatim al'ında tutulabilir. Ancak, kara tanker lerl ile yapılan taşımalarda, akaryakıt bayilerı lle taşıyıcılara ödenecek navlun farkları büyük ölcüde suıistimallere ve haksız kazançlara yol açacaktır. Bazı açıkgözlere havadan milyonlar saglıyacak rafinerilsre uznk bölgelerde nkaryakıt sıkıntısına yol sçacak bu uygulama aynı zamanda dürüst çalışan bayilorin rekabet olanağını ortadan kaldırauaktır. Uygulamanın hangi yolla suiistimal edileceğini bir ömekle açıklıyalım: Son zam yapılmadan önca 170 TL./Ton olan Izmit Ankara navlununa 100 TL./Ton zam yapılmıştır. Bu 100 TL. zam, dağıtım, şirketi tarafından bayiye Hazine tarafından da dagıtım şırketine ödenecektir. Bir bayi dağıtım şirketi deposundan Ankara'da satacağını bıldirerek: 10 tonluk, bir tanker, fueloil alsa ve bu malı îzmit'te satsa hiç bir taşıma yapmadan, havadan 1000 lira kazanacaktır. FuelOil darlığı götülen, kış aylannda bu işlemi bir çok kez tekrarlama olanağı vardır. Aynı İşlemi benzinde, gazyağmda va motorinde tekrarlamamak için bir engel yoktur. «Ordino» ya da «mektup» ticarcti olarak adlandırılan bu yolla, özcllikle dağıtım şirketleri lle iyi ilişkiler içinde bulunan nüfuzlu bayiler açıktan bUyuk paralar kazanacaklardır. Batman rafinerisinde anza olduğu dönem'.^rde, doÇu illerinin akaryakıtsız kalmaması için, yukarıdaki nygulam.'.ya benzer usuller uygulanmış ve büyük suiistimaller olmuştur. Bunlarla ilgili soraut oiayları belgeleyen pek çok dosya vardır. Son kararlar alınırksn ya bu dosyalar göz önune alınmamış va da gerektigi şekilde değerlendirilaıemlştir. Bu uygubmalardaki suiistimalleri ön'.emelc İçin geçmişte denenmış, ama geçersizliği nnlaşılmış iki öniem hcrhalde yine denenecektir: Muhtar lık, Belediye yu dn kaymııkamlıktan belge lstemelc ve bayilere kontenjan uygulamak. Yukandaki örneğimizle olayı açıklarsak, Izmit Deposundan Ankara'ya götüreceğlni bildirerek akaryakıt alan bayiden, iTiBlı Ankara'ya götUrdUğünü belgalcyen bir belgeyi Ankara belediyesinden ya da bir köy muht&nndan getirmesi istenecektlr. Gece yarısı bir is(Devamı 5. Sayfada) Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği'nin XII. Genel Kurulu yapıldı ürkiye Muhasebe Uzmanlan Derneğinln XII. Genel Kurulunda 1976 Tüıkiye'sinde muhasebenin sosyal sorutnlulukları üzerinde çeşitll görüşlerin sunulduğu açık oturumlar yapılmıştır. Genel Kurul kouunun araştınlması içuı de üç yönlü yaklaşımda bulunmuştur. Birınci noktada, sosyoekonomik ihtıyaçların muhasebe bilgileri Ue ilintisi araştınlmıştır. Daha sonra büyüyen ekonomi lerde uygulanan muhasebenın ilke ve uygulamaları görUşUlmüştür. ÜçüncU noktada, Türkiye'do muhasebecinin sosyal sorumlulukları eıe almmısür. Derneğin XII. Genel Kurulu amaçlan açıklanırken çağdaş muhasebeoinin milll gelir hesapları, enflasyon. vergi denetimi ve tüketlcinin korunması konularında sosyal surumluluğunun büyült olduğunu ve bunu Türkiye'de yaygınlaştırma g e r * ği Üzerinde durulmuştur. T tır. .1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle