Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİm t l EYIÜI 1976 Türk Şiirinde Uç Dönem Tekelci sermaye, en eli kanlı, en gerici faşizm yelini, ekonomik alanda olduğu gibi, kültür ve sanat alanında da estirdi Mehmet GÜLER l»«, parlemantarist görüntUsUne kar*ın Cumhuri yet ddneminin en eli kanlı diktasıdır. öbürlerine jcöre daha aerl, yayılmacı. o oranda da eslrçli olmustur. En demokratlk, en llberal kljl v« kuruluslarla birllkte sanatçılar, kitapçılar da acı çekilerden geçlrilml$tir. Tekelci sermayenin en eli kanlı, en gerici, en şöven (asizmt yelini ılconomlk. ldeolojlk sahalarda oldugu gibi, KÜltUr v» «anat dUnyatında da estirmlstlr. Kltapların «llahlarla, bomoalarla blrltkte aayılmacı. dllsllnen beylnlere, yazan kalemlere yüzlerce yıllık ceıalann uygulanmaaı elbette etkUir kalmamıştır. tltrici ya da devrlmci bazı sanatçılar susmuı, ya da edllgen, btreycl, kaçak, tesllmlyetçl.. UrUnlerlyle burjuvazinln kucajına dUsmüstUr Ttlm bunlar olmustur da, 1940ların. 195ın«rin fMlcml glbl sanat cephesinde III. yenlyi ort*ya çıkaramamıjtır. Y»ni yeni bir »anatı (1) ku rumlastmp ekollestlrerek devrimcl sanatın karaııına dlkememistlr. Bu gün 12 Martın havası ve lıteri öılemlerl bltmemlatlr. Degislk gttrüntUlerle tırmanıp yükaelmektedlr. En yogun baskısını yine ktlltUr ve sanat cepheslne yönelttiftl blllnen blr gerçek. Ttlm bu baskılar ylne devrimcl sanat cephesln den te« aüşürememekte, akslne daha da güç lendlrmektedir. O halde dünlere göre TUrklye'de deglserı birşeyler vardır. KöprUnün altından çok sular ak ıtııjtır. OUntlmtlzUn faşıiîml 1940'ların. i!)50'lertn fasizmi olmadıgı gibi, yöneldtğl halk ve ona b«S lı olarak sanat enphesl de o günlerde (arkhdır. Fasizm ne denll görkemli görünUrse görUn^Un. dayandıgı sınıflar ktlllür ve sanatıyla büyllk blr çiirtlme iclndedir. Bunun karsısında kUUUr ve sanatıyla birlikte yüksolen halk cephcsi vardır. Fgemen sınıflann fa$lzan baskılarla sanatlanna kan almaga çalısmaları iste böyle bir korkuya dayanmaktadır. Egemen sınıflann tUm öKlemlerine karsın te melini bulup yükselemeyen III. yeninin kOküüzlüğU böyle bir köksuzlükttlr. Kitlfi bilinoiyle blrlikte ytlkMlen sanat anlayısı, gelecefin fafizmine yeni ııygulam» olanakları vermeyecektlr s«njrı«. BİR ÖLÜP BİN DOĞARCASINA YOKOLMAK AybtrVa 10 erlfllier I Vitik kavgalardarı ysrım serdalar Acı blr zogan ?ıbı (töryaşartırı Ere«Ç yolaynmUrı gelir çat*r Yabanlaıır kırkyılhk dosMuklar Yıllann bOlu«(ildiliıi yutıklar tanıma» yüzlerin'Jii Tttik ktvgaJardan yanm sevdalar kalır Otllar kınktır ağaçlarda ve de aynalarda Artı Ronsuzda kaybolur yarım gagalı martılar Bötü$»ükç« yUcel«6n d* y u a l açı'.arda kUçUHIrsün Blrgiln geUr kav$aklar çelişkilerde dtiJümlenır S«n yllrpgtndnn çnxUltlraUn ben vajamdan Dallar kınktır «gaçlarda v« de arnalarda Işçi Kültürü Uzerine Fikret BAŞKAYA urJUT» toplumund» küitttr, olumlu ya da olumtuı olmak Uzere ikı farklı blçimde anlajıhyor (1) Blrlnclsı kl$il«ri. toplumu oluş turan blreyleri, bellrli normlarn, davranı* biçım lerine ve «değeriere» uyumlu olmaya ve önceden belirlenml» davranıs kalıplanna uygun davranmaya zorlayan losyallectiricl anlamdaki kültUr. Aslında bu anlamda ktlltür sosyallestirld. uyumlu hale geUrlcl nltellginden OturU antikUItürdür. Boyle bir kultUr toplumun blreylerini »ü rekll baakı altında tuttuğu lUrece kl öyledlr; insanın bzyürlUgUnU daha önemliai yaratıcılığını hemen bUtuntlyle ortadan kaldırmaktadır. örgür olmayan lnsanlar da sonuçta ozgür olmayan blr toplum yaratırlar. Sosyaliestlrtci anlamdaki ktllftlr (antıkulttlr) lnaan dogasınn ters dtiser, çtlnkU temelde »ntl özgUrlUkçUdür. Bu anlamdaki kültür, son anahzde kurulu durcnln dev»nıını safi lanıada Onemli ijlen Ustlenmış durumdadır. örneğin buglln burjuva ailesinin yozlasrnanın usr duzeylne gelmtsken, egemen burjuva »ınıfı tarafından «kutAal» ve «vazgeçilmez» blr kurum g<bı gösterllmeye çalısılması bundandır. Aile çocu Jun normlara, «degerlere. kunılu dütene uyumlu yetlamesini (sosvalleşmeslnl) »aftlıyan temel kurumdur. Bu nedenle de kurulu dtlzenin devamını saglamada son derece önemlldir. Egemen «ınıf Ideolojislnin «ahlAk kurslları» diye kltlelere empoze ettigi bir silrU «defrr» de aynı seklldedlr. Sttzünü ettiglmiz sosyttlieştlrlel nltellkteki antikUltUrün birevler lUerlnde yaptığı baskı o kadâr yıkıoıdır ki klşldeki Insanl olan her şeyi nldürmekte, söndUrmekte ya da gömmektedJr. AntikUUUrun baskısı altında ezllen Intan. bir bakıma kısırlasmaktadir. Kısirlasmıs Innanda da yaratıcılık aramanın anlamı yoktur. Niteklm kalıplar», normlara. «degerlera» uygun davranmak durumtındakl innanın yaratıcı olmak blr yana: haytl füclınü, dtl?Unme yeteneglnl, duyarlılıfını vıtirmesl iör konusudur. B O halde kUltUr, sıruflı toplumdaki «osyallesMricı i$levlnin terstnl, ınsanlastıncı ljlevlni sürdürdUgtl zaman gerçek anlamda kültur sayılafaktır. Bu sonuncu anlamdakt kUltür tnsanın dogasını gerçeklestirmede olumlu yönde etki yftptv gı için antlkültUr dfiğll gerçek anlamda külturdUr KUUUr bellrli btr sınılın yahut bir Minlıgın ellnde. var olan sosy»! sist«mi korumak amacıyla kullanıldıgı aUrece gerçeğe, güzelllge, adalete karsı da kullanılıyor demektır. tlertcl burjuva dUsUncesi, genlş anlamda llerlci fcurjutn kUItürtlyle marksigm arumdakl diyalektlk RUrckltllgl kavrayamayan bazı markntstler burjuva kUHUrünUn karsısına proleterya kUltUrUnU dtkerek, markalst düsUnceyle çellsen blr tııtum içfne girlyorlar. Böyle blr ymklasım Uç yönden yanlı$tır. 1) Bir kere markslst dUşünce bazı markıtat» lerin ya da onlnrın bir bnska görtlnUmU olan popUllstlerln sandıkları gibi gökten lntnedi. tnsanlığın o zamana kndar Ilrpttıfti uerlci kUlrUrün, «zellikle btırjuvazinin 18. yüzyıla kadar gellatirdıgi kUltürun özUmlenip elestlrilmesi, btr anlamdH da onun yadsınmasıyla ortaya çıktı. «Marx'ın dehası,» diyor Lenin. •Insanhgın 1leri kesimlnin ortaya attıgı söruları rpvnplamasındadır. Onun doktrlni felsefe, ekonomt politik ve sosyallzmln en bUyUk temstlctlertnın dogrudan devamı olarak do(hnu»tur. O 19. YY. da insanlıgın yarattıgı olumlu olan herseyln en haklı aUrdUrUcUsUdür.» <2) Fakat markslzm aynı zamanda ekonoml politlgln, folsefenln. vülger sosyallzmln amansız btr elesttrlsidlr. Bu nedenle Marx öncesl herseyi yok saymak, blr çırpıda kestirip atmak, olss olsa gerici ve markıizmle çellsen btr tavırdır. Burada btr noktayı daha hatırlamamız yararlı olur, tsçl aınıfı tarafında yer almak mutlaka yapılan anaUzln dog ru olacagı anlamma gelmez. Aynı sey sanatçı ıçın de geçerlldlr. Btr sanatçının isçi sınıfının yanında yer alması, onun gerçeğe ulasmasınm garantisl deglldir. Aynı sekilde bir karikatllr İsçi taraftndan çiziltnce «çok güzel» olmayabllir. Metodun UstunlUftü, tarihsel olnrak ilericl olan sınıfın yamnda yer almanın sagladıgı avanuj, »Uphesiz bUyük önem taşır. Ama klslnln yetlsklnllgi, yetenegl, yaratıcılıgıdır son sOztl söyleyecek olan. Blr ovayı lyi Rörebllmek İçin dagın tepeslne cıkmak herhalde kUçUk bir tepenln UstUne çıkmaktan fazla görlis olanagı saglar. Ama körU nereye çıkarıraanız çıkann hlç blr sey garmeden geı 1 döner. Bu durum sanatta çok daha bellrgln olarak karsımıza çıkar. Estetik bUtUnlük olıtıadan sanat eserltiden söz edllemee. Bu nedenle soı sinema. sol roman, sul ştlr v.b. gibi zorlamayla «yaratılan» her şey, estetik bütünlUktwı yöksuri oldukçü hlç bır sanatsal ve kalıcı degere sahlp olamaz. ÇUnkU estettk öftelerln dlyelektlk blltUnHlftU saglanmamı$tır. Blr gangesteri «kahrdlsun fa$izm» yazılı bir duvarın önUnden geçirlp, sonra sol sinema yaptıklarım sananlar, sonuçta «anılarından haşka bir sey bırakamazlar. 2) Dtğer yandan genls halk kttlesinln sÖmUrU ve baxkının altında ezildigl. kUltUrun ınsaıV lastırıeı değll, sosyalleştlricl, son analizde baskıcı bir nitelik taşıdığı burjuva toplumunda, g«n;ş emckçi kitlesi kültürel az gellsmi?lik içinde bulunmaktadır. Bu nedenle proleteryanın kUltürUnü yücelpştirmenın kazandıracagı fatla bir sey olmasa Rnrektir. Nitekım devrtm öncesl dönemde ieçı sınıfının ıleri keslmi dısında kalan 6li onemli bttlUmü bUtunUyle kUltUr olanaklarının dısında yaşamaktadır. Proleteryanın iktldara yöneldlfti geçiş dönemind»» bıı alanda yapılması n^reken lkl ?ey var: a) Toplumun genis keslmine bir öncekı döm'mde yasaklanmış olan kültUrel olanaklnnn yolunu açıp, dar bogazları ortadan kaldırmak. bı O zamana kadar ınsanhgın ürettıgt kUltUrun olumlu yanlarına sahip çıkmak ve onu sınıfsal nitellklerden temizleyerek toplumun bütün kesımlerine yaymak. Böylece burjuva toplumundaki r;ibi sanat ve ktiltUr alanındaki yarancılıgı kuçük blr ar.ınlıgın ya da blr kaç, kijinln tekelindpn kıırtarmak. Yarntırı f»ftliyetl kapltalist lsböltlmUntln zorladıgı kurallardan bagimsu olarak. tonlumun Mitun blreylcrine yaymak. 3) Dahn ttnemllsl proletaryanin siyasal iktldarı kontrol eden blr sınıf olarak kendl kUHUrtlnU yaratmnk gibi bır sorunu da yoktur. Mark stst dtisunceye göre proleterya sımfları ortadan kaldırırken kendlsi d« sınıf olarak ortadan k*lkHraktır. (yadKinmanın da yadsınması). Bu nedenle de yaratıla:au kultUr sınıfsız bir toplumun, bütün btr halkın tiün tnsanlıgm kUltürü olacaktır. Sonuç olarak; devrımctlerln kültUr konuiunda markflizm Adına onunla taban tabana zıt bir tavır İçinde bulundukları dönemler yasanmıstır. Hil* da bazı çevrelerde yasanmaktadır. Yapılacak is tarkiı bir egemen ldeolojl yarttmak degıl öncelikla var olan egemen ideoloji k»r»ısında amansız bir savaş vermcktir. 1) Burada kUltür en genls anlamında anla(üa> caktır. 2) Lenln. t e s trols sources et le* trol* partlea constltutlve du marılnme. secllmts rserler cllt 1. S. M Altı tenln tarafuıdan çizllmistir. debiyttımızın (sllrimlzln) I. yeni olayı ikincı dunya aavasımn. II. yeni. Demokrat P*rtl'ntrı faslst dönemine raslar.. Bu dönemlerde TUrkiye tek partlll ve çok partili < parlamentarlst) göruntulerine karsın açık faşlzmtn lçlndedlr. BilindiJSI iizere fasızm, kapıtaltsmin empt'rya list döneminde Ortaya çıkan bir olgudur. İlk kez Italya'da (1622), ardından Almanya'da (l»33) kurulmu$tur. Fasizm, enternasyonal sermayenin gerici ve kanlı diktası oldugu 1çin, salt emperyalîst devletlerdo RttrUlmez. Emperyalist ahlv potunun kolunu urattıgı, güdümlü g e n bıraı;tırılmıs ülkelerde de ortaya çıkar. Ftnans kapitalin en sdmUrUcü. en soven, en eli kanlı, t«röröü yonetlmi olarak, tüm devrımci ve ilprıcı gtiçleri boy hedefi seçer. Kltlelcrin özlemleri buyUyiip kabardığmda. bu özlemleri demokraiik yollarla karsılayamayan egemen sınıflar bu yola bâsvurur. önce lçsel, sonra da dıssal maddl temellerlnl bulm&dan ortaya çıkmaz. Fasizml devl»tin baskıcı yöntemlerinden ve fasızm önlemlerinden ayırmak. aoık ve örtUlil blçimleriyle karıstırmamak gereklr. E FAJIZM NE DINU GÖRKEMLİ GORÜNÜBSE GÖRÜHrdN, DAYANDI6I SIHIFLAR KÜITOR VE SAMTIVl 8ÜYİİK BİR CÜRÜMF KINDEDIR. OUn olur bir aelvi golgeıi öslersin Aren&larda kurtlar ulur duymazsın üzmyıp giden blr denklem olur a»kl»nn Blnlerce ayak bamp geçer AEİlirsin Belki yuksek geriljmli blr t«l oluraun köylere BAlki ışık belkl ses göturürsun Rllerde kelepon olur geberirsin belkl Belkl de dUgtlm olursun daragaçlarınd* kahrolurrun Arenalards kurtlar ulur duymazsın En (rilzell en yUcesi haplshanelnrde anahtar Suçsuz mapuslann ekmejlnde ank gönlünde »Hr Ve da st)rüng«nler« tnat ayakta kalmak Ya da mertçe erkekçesine Blr öllip bin doğarcasına yokolmak Ayhan HÜNALP Fastzm. küoUk burjuvtalnln demokratlk, 11beral, llericl kanadına da karsıdır. KUçUk bıirJuvast ara sınıf olmasından ve mülklyet illsîfileri açısvndan sallantılı ve korkaktır. I .ve II yeni olayi temelde küçük burjuvaziden kaynakianan Uat yapısal bir yansımadır. Kısa sınıf tahlili budur. Hitler'in sünnetll mUslüman, fasizmlntn yiftitlik olarak gösterildigl 1940 ve 1950'ler sonrasi, aynı zamanda dUnya kapltallzmlnin Iklncl ve Uçtlneü bunalım dönemlerldir. I. ve II yeni f > layını. devrlmci ve ilerlcl unsurlar Uzerinde d«nenen faflzmin, küçük burjuva llerlclligindrn koparıp kendi hanesine vazdığı kazanrı savm?k gerekir. Bu iki akım devletln resmi sanat anlayı$ı olmamıs. onunla bUtünleserek Uerllere u/nn mamıstır. Ama sonuç olarak ona hizmet ettniv tir. Bir baska sByleylşle, egemen »mıflann lçmden kaynaklanmamıştır. Onların açık faslzmiyle ilerlcl tavn olan küçUk burjuva sanatının vatajfı daha da degistirllmis, devietin gericl, fasist sana tma payanda edllmlstir. Blreycl, soyut, bulamk, kaçftk tavnyla genelde onun hizmetint gBrmUştllr. 187l'l»rde devreye sokulan 12 Mart Fasitmi SANAT EDEBİYAT YABANCI SANAT DÜNYASI Derleyen: Bertan ONARAN • Çinll T» Korrtkalı anababarun çoougu olan, Çin'de öğretmenhk yaparken «KUltUr Devrtmi» sırasında karsıdevrlmcılikle suçlanarsk hapse atılan ve uzun bır «yeniden egitinı cezası»na çarptınlan Jean PaMjualini'nln anıları lkl cllt haUnde Kolio dlzisinde gıkmıştır: Prlsonnier de Mao (Mao'ntın Mahpusu). Yapıt, UnlU fel«efecı ve cezalarcezaevlerı uımanı Mlchel Foucault taraJtından çok ılglnç dıye nltelendlrilmls, önetnle salık verümlstlr. • .Uç Stlâhsörler., <DUn Gece Sokakta Gtderken . ^ Ç o t GUlünç Blr Şey Oldu. Ribi fllmleri ulkemizde de gosterilmis bulunan büyUk taşlamacı Rlchard Lester"ın D'Anagnan dlzisınden iklnci filml On l'appelait Mllady (Adı Milady'jdi) Parıs'te gösterilmeye başlanmıstır. Tanınmıs oyunculardan Faye Ounaway, Oaquel Welch, Michuı York, Oliver Reed, JeanPıerre C M aeı, Charlton Heston ve Chrlstopher Lee'nin rol aldıgı film llki kadar olmasa blle llgiyle karsüanmıstır. 0 Balzac'ın tUm yapıtlan La Comcdle Hunulne (Insanlık GuldUrUsU) adı altında UnlU Plelade dızisind* yayınlanmaya baslamıttır. «Etudes de moeurs» (Törelenn lncelenmeıi) ve «Scenes de la vle prlve1» löıel Yasam Sahneleri) bölUmlertnl lçeren ilk clldl çıkan yapıtı PierreGeorges Cutex yayına hazırlamaktıtaır. SANAT EDEBİYAT ÇEVRESI ysel OzaJcın Isumbul Atatürk etitlm tnstitüsü'nde ögretm^di. Cephenin hışmıne u | radı sanatçı. Bir kasabs> okuluna aundı. Ogretmenllkten ayrılmaya /Orlandı bir bakıma. Bu arada, geçen yıl ilgiyle kar$ılanan «Ourbet, Yavrumndan sonra iklnci romanını bitlrdl. öıakm. Kltap olarak yayunlanmadan önce bir gazetede tefrtka ettlrmek lstediği romamnda gUncel olayları konu aldıgın^ bğrenri oUylrn çevreglnde gtlnUmuz tnsanının durumunu i?ledl£inl ögrendik A KARDAŞ Astıftın .ytice daglaı Da» deftil karda» Dertlerimlrflr Taktıgtn isll lAmbalar Lâmba dejHl karda» CHftlerimlzrfir Çftbtfgtn kOTtyla snlar 8u degil kardas Alınttrlmizdir Surditgün kıraç topraklu Tnprak drfcil karda* Türftfınizdlı Dtktlgln rc*erec«k fldanlar Fldan dcftil kardaı Aydınhgunudır ge Ünlversltesl'ne geçen özdemlr Nutku, ti yatro egltlml konusundnkl tasanlarım büylik bir coskuyla anlatıyor dostlarına. Ünlversitenın stlonu, yapılan rlcgljıkllklerle bir 8haketpeare «ahneelne dönU»tUr(llmü$ dramatlk çalışmaiar içln. Ayrıca Nutku blr çocuk tlyatrosuyla bır kukla tiyatro«u olusturmayı da amaçlıyor. Ünlverslte"nln b»5M dallp.nnda ırörevli Ogrerim Uyeleriyle işbirliğı yapnrnk tıystro efitimlne veni boyutlar da getirmek Istiyor. $imdiden «Tıyatro Pazarlaması» derslerl içln gerekli illskiyi kurdugunu d» bellrtlyor. E Mahmut TtlRGUT 9 On yedl yasında canına kıyan Oantelle Sarrfıra'nın »llrleri Oeuvre (Yapıt) aaı «ltında yayımlmmıstır. Elestirmen Mlchel Cournot'ya göre 30 saylalık kltaptakl flirler, son yılların en gUeel Urünlerldlr. Yapıtı Le Nouvtau Commerce yayınevl basmış. Bu yılkı Bayreuth Şenligl'nde. Pierre Bouiez taralından yönetllen, Patrıce Chereau tarafından sahneye konan, dekorlarını Rlchard Peduzzi'nln yaptıgı «Tanrıların ÇdkU$U> operası, şımdlye kadarkı oynanısları slllp aUpürmUs, yepyenl blr Wagner ortaya çıkarmıs. Eleştirmen Andr£ Glucksmann'ın dedlgine bakılırsa, bu yorum btr zamanlsrın ate^ll toplumcusu, Bakunın'ın kavga arkadası VVagner'ı Hıtler'cılılt daıngasından kurtarmakta, bestecinln Hegel ve Manc'tan aldıklarını gözler önUne sermekteymış. • Amerlkalı yönetmen Alan Paritar'ın «Bugay MaJone» adiı fllmı serseriUge özenen, özene özene de serserilesen gençleri islemekteyml«. Yeni yıldızlardan Jodle Foster'in basrolUnü oynadıgı yapıt yeraltı dUnyasınt egemen olan onulmaı çocuksuluga parmak oastvormus. • Fransız Devrlml'nin UnlU kişllerlnden Robespıerre'l konu alan bır yapıt yakında Robert Laftont yayınevınoe basılacak. tnceiemeyi yapan Claude Manceron, yapıtın adıysa <le L'on Plalslr» (Tatlı Zevk). Yazar, kitabında sıradan blr aavunma avukatlıgından Devrlm'ln önderllglne ytlkseien bu temlzpak Parlılinin bilinmeyen yanlarını anlatmakta. Aynı yapıtta, buyuk Ansilclopedicl Diderot'un son gUnlerlnln betlmlemesl de yer alma:<in. • Hıtler kasırgasından kaçıp önce KudUs'e. sonra toplumculugun kurulusuna yardım etmek uzere 1948'de Budapeste'ye yerlesen bır allenin çocugu olan Mlklos Haraaztl (dog. 1M5) slirlerinde «dilssel ve diizmece devrimcl* bir hava ouiundugu îgın ünlverslte'den atılan, bir fabrikada maden ışçıligi yapan, deneylertnl kaleme almaaı için blr yayınevinden çagrı gelen, ama bu sefer bajı daha bUyUk derde glren bir aydmemekçt. Yargılanması sıraınnda Macacıstan'ın en tanmmıs toplum billmci, yazar, «ıncrnacı ve iktısatçıları kendlslnden yana tanıklık ettiklerı halde, aekız ay bapı» cezasına çarptırünus. Yapıtı bugtlnlerde Fransızca'ya çevrildi: Salatre an» plecea. Ouvrler daoa un pays de l'Est (Parça Basına Ücret, Bir Dogu UlkMlnde İsçi). Kitabı, Fransa'nın önoU yayınevlerlnda Le Seull bastı. Eleştirmen Claude Roy'a göre, yapıt son yıllarda yazUmıs en önemll »iyasalbillmsel kltaplardan birı. • UnlU Japon romancı Yukio Mlşlma'nın Madame de Sade adlı oyunu, en az onun ıcadar Unltl bir Fransu tarafmdan Fransızca'ya a>ctarıldı: Andre Pteyre de Mandıaıgues. Mlsima. bu yapıtında Sade Maricizi'nln neden cocası hapıateyken ona baglı kaldıgını ve özgUrlUge kavustugu an bırakıp gitttgin) anlatıyormus. Yapıtı, Gaıllmard bastı. • Paris'tekl GrandPalaıs n'.lerlsınde 18 eylUl 3 ocak araüinda, Avrupa'dan UOrUnttBÜyle Amerika adlı bUyük blr sergı açıiacak. Serglde Rubens'tn, Delacroüt*nln, Degas'nin yapıtları bulunacakmıs • BUyük ressamlardan Magrute'ın fotogrsnarı da S kasım 3i ocak arasınd* AKC, Paris Kentl Çagdaa Sanat MUzesi'nde sergtlenec«k. • KUba Devrlml'yie Sovyetler Birltgl arasırdaki llinttierı irdeıeyen önemu Dlr deneme Presses de la Fondatlon natıonale des Scionees politique târafından yayımlanmıstır: LTJ.R.S.S. et L* lUvolutlnn Cubatne. tncelemeyı Jacques Levesgue vapmı»tu. • Ukran Kurdâkul «Ataç Kitab«vi»ni tasfiye etti aonunda. Satablldigi kitapları sattı, dev. retti ya da dogüanna haber jöndererak dagıttı. özellikle «Ataç» ve «Eyiem» dergileri ılgı gördü bu dagıtimda Simdi blr Ege gezisi tasarlıyör »anatçı. Bos t\jrmayacsk bu ge» sırasmda, bir dlzi röportaj hazırlayacak. «1976 Ege Râporu» dâ denileblltr bu röportajlara. S A Ungör Dılmen Kalyoncu blr tiyatro derRirtnin hâzırlıkları içinde. A»,lır.d« yeni blr der(ti deftil bu. latanbul Sehir Tiyatrolarının d«rgı*lne veni bir «oluk get.lrmek istlyor «(inatçı. Tııtkuyla sarıldı bu t*e, gerekli (U$kileri kurdu, «ezonun açılmasını bekliyor sımdl. C BASKIN Uygunsuz bir yerlnde jicenln Artolar dolusu gelirler •etülzce Aptıuıt ba*ılıv«rir dujl«ria yasalara aykın D*$lv*rlr!er daftarcıftım Saçılır kalır ortaya n» var n« vokaa SarkıKr tUrküler ulusa) ra*t u»$ak htcaz 111* de luzlnak besbelll nihavenUtz olma» Dultmayınca bir sey kovu$tunıltcak Ahr giderler öfkelı birkac felsefe kmntın B&Mraın «5vi(UyU arkalanndan nfnz dolusu Sonra da oturur yeniden onarmâya k6yulursun dagarcıSmı üyjunsm! Mr yerind» jecenln gtcenin A aha ttnoe duyurdugumuz btr haber gerçeklesti: K«ma1 Ozer ve Mustal» Balel çağrıh olarak Bulgansttn'a gıttller. Stnatçılar 6 eyllllde Bulgarlstan Halk Cumhurlyetfnin kurulu» yıldönumu nedenıyle yapılan senliklere katıldılar. D Çürümeden Ölmeli İnsan Yalnız evlerde kölgy ölünUr; Kimseler bihnez, yürUr saatler. Dönmez glden gerl, kokunca anlaeılır; Kokunca anlasılır çUrUmesl lnsanın. Oysa gezcrken, yUrUrken, gUlerker., Htç duvmadınız mı kokusunu çUrüyenln? ÇUrUmeden ölmeli insan bir İs basında. Katılmadan, blr köşeye atılmadan, Kavganın içinde, kavganın ortaaında; ÇUrUmeden ölmeli İnsan btr 1» basında. dnan Özyalçıner, TUrk mastllAnndan seçlp derledlgı on masah yayınevlne verdi. Blllnen TUrk masallarından olusan bu derlemeyi yeniden yorumlayıp yazdıgını »öylUyor Özyslçmer. MAsailard* çokça geçen olajtanUstUMUkierle kolayhkla kazanılan basanlara raslanmıyormus. «BuKünUn çonuklanna masallar» adını veriyor özyalçıner yazdıklarım. A B eklr Yıldız, hafta tatılln* glder gibi Uç (tünlügune Denizli'ye gittl. BİUndlgl gibi DenızII'de blr sUre önce deprem olmustu. Yıldız deprem sonuçlarını bir röportaj olarak sunacakmış okurlanna yakındı. DenİEİlye gidisi bundan tnış. Muzaffer HACIHASANOĞLU Selçuk GÖNEN KtTAP... KtTAP... KÎTAP... • JltCE. JOSEPH HELLER. YAYGIN KULTÜR ORTAKLIGI, 584 s , 40 liRA. Hemen bütlln dUnya dlllerine çevrllen, Amarik* ve tngılt«re'de satısı milyonlara ulasan, yazarını blr nııda une ve paraya kavusturan blr roman «$tke». Orijintl adı «Catch 22». Yazarl Jowıph Heller ögr«nlmini yarıda bırakıp II. DUnya Savasına katılmtk zorımda kalmış. «Şike» ölUmle burun buruna vasa dığı o günlerin UrUnU l»te. Ba$ kitlsi Yossarian Ak deniz'deki Pianosa adasmda bulunan Vtrmıyedıncı Hava Kuvvetleri Karargahına bağh bir havacı. Atnı alışılmıs bir savas romanı degll «Şike». 8ava»ı de gil, savasın saçmalıgını. anlamsızhgmı anlatıvor Heller. Savasa karsı yönelttlml* btr elestın yapıt. Belkl de «kara m<zah»m en baıarılı örneklertnden blrl. Heller. savasın blr âray* getirdigi degislk ke simlerden ve mesieklerden blr vıgın lnsanı sergller ken, aslında cağdas lnsanın trajik durumunu yan> sıtmayı amaçlıyor. Savaata ardırta ııfınılan yltitlık. yurtseverltk glbi kavramlann. Amıpa'da etfer p«îindc ko?an AmerlkAn mllltırizmlnin gerçek yUzUnU acımasızca göstertyor. Atillft ÖZKIRIMLI * AMERIKAN ROMANINDA GER{EKÇiliK. 1870 • 1900, NECtA AYTÜR. ANK, l'Ni. DTCF YAYINLARl • BÜYUK BOY 156 ;. 16 LiRA. • KLSEFE DEFfERlERi, LENiN. SOSVAL VAVINLAR, BÜYÜK SOY 552 s . 100 URA. Kitap Lenln'ln «1933 1947 yılları anuında Felsefe Defterterl bnslıgını taşıyan ayn blr cilt halinde btr çok kez basılmıs olan felsefl çalışmalan»ni kapsıvor. vayımlanmak Ueere yazılmış btr yapıt degtl ıiıı. Lenın'ln telsefe ve doga bilimlerıni konu alan kitaplar Uzerine notlur, değerlendlrmeler, çözUmleınpler v» ol«$ttrllerlnden olusuyor. Bir kitap olarak duzenlenmis olmasa dn. bütün parç»1arda diyalektık ve tarihsel maddeciligin geli?tinldigi. Mark '«t dti^ilncenın temel ilkelerinin tncelendlgı görUlUyor. Unln'in ««ellikle kl&sik Alman felsefesi Uze nnde durdugunu. önce Kegel lle hesaplaşHgıru. onun ıdealİKininı sert, kiml zaman da alaycı bır dtlle elestlrdiginı görUyoruz. Salt H«gel tle de de4il. Aristo'dan kpndlsine kadar gelen bUtUn bir rel«efl mlrasla henpla$ıyor Lenln ve «dljnlektlgl nesnel dunyanın gelislmlnln ve bilglsinin en genel vDsalarınm blllmt olarak» tanımlıyor Kltap madd^rl dıytlektlğln kullamlması v» g«1lştirilm«st konusunda Lenin'ln teorik çalısmalannın lrledigi yolu !7o.«t»rdiiîi cibl. Markslst Leninlst felsefenln özüm lennrsi a^ııından da deger Usıyor. Deneylere Uzanış Bir kaçıs ba$lar usunuzdm çevrenuı daralmagından sıkıntılı, yıltmat gelir duvarları lçinicden (Unaaıta Künier* perdeier lndirirken G«l Mnimla dersln kendtne alıp gSttlrmek btr baska cevreye, kapatıp kapüan nllclUkle açtıftın yeni bir baslatiKiçtır ciren devr«y«. Doğumdan bajlar ou Kaçı$, göeleıin kapandıRı gune dek. lnstna netestir deneylere usarui, kapüarı kapatıp lcapılan »çıs Mutıp 0FIU061U Necll Aytür'Un yapıtı altı bölUmden olu$uyor. Yazar «Glrlş»te gerçeklik ve gerçekçilik kavramlan Uzerinde durartk bu konudn öne sUrUlen deglslk dUsUnceleri kısaca özetliyor. iklnci dölUmde «Kcrçekçlligin Ameriksn romamnda belirll bir akım haıınn gelmerlne yol açan» karmaşık etkanleri »ı raladıktan sonra gerçekçl Amerikan romancılartııın «olay rirRdMl, bakı; açısı, kisileıin yaratılmıvsında kullanılan yönteın, dil ve Uslupla ilintilt» komılardaki futumlarını örnekierle açıklıyor. Dördüncü bölUm gerçekçl romanlarda lslenen konulara ayrılmış. Neclft AytUr «en yaygın konular va tutumlar» Uzennde durdugu bu bölUmde ylne ömekler vererek gerçekçl romanlann konulannı söyle kUmelenriiriyor: Romantik edeblyat, slyasal ve ekonomik durum, savas, ırkiar arasındakl ıllskiler. kadın, ahIftk sorunu Be$lnd böiumde lse 19. yüzyıl gerçekçllertnln elestirl anlayısı ve uygulaması degerlendirilmls. 1870 1900 yıllarıyla sımrh bu incelemefıin sonuç bMUmUnde d* Twain, Howels ve James gibi aözU edilen llk gerçekçilere tepkl olarak naturallzmtn (dogalcılıgın) dogusuna deginlllyor. OzlU, yararlı blr yapıt