03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
PC2) CtJMHU&lYEI 4 A&U5TCS 1975 uUüffFİ», HÜtf YİN PAİK BEy ÎÎZLFfc Bu ULKfNÎM DEtöfetı' ı . • N£ KADAfc YAMfclANMA OLANMI ÛL TURHAIU SELÇUK MUDA KulAMA Kara Yazgı Çeviren : NİHAL YEĞiNOBAÜ Yazan EVELYN WAUGH 17«Tml btr jifre knnanıyorlar slmdl. îgt» bugtUAfl taHerta toopyalan. Ben içinden çıkamadımj «KTyl Q2 3 CH"ye sür. Evet, bu bfflaan iifr«lerd«n degfl. Bütün geoe bunu çozmeğe çalısmsJum. Plerr» yardım etsin sana.» «Sir Samson'un îtalyanlardan par» aldıgmı büe duysam saşmayacagım artık.» «Olur mu olur. Nöbetçi yerM y«rmd« mlT» «Evet; vur emrl de var.» «Alarm slstemleri kontroldan ftçtl ml?> «Hepsi tıkır tıkır laliyor.» «Güzeel. öyleyse size iyi geoalar düerlm.» Bay Ballon ust kattakl yatak odasma çjkö. Burada önca pencerenın çelik panjurlarını, sonra kapıdakl kilidl yokladı. Sonra kansının çoktan uyumakta oldugu karyolaya yürUyerek ciblnllklerl yoKadı. Pencere ve kapı aralıklanna blru fllt »ıkb, antlseptlk guyla gargarasını yaptı ve yalnızca belindekl yün kuşajh bırakarak soyundu. Pijamasmı giydl, revolverinl gö»den geçlrip baş ucundakl sandalyeye bırakü. Tabaocanın ranına elektrik feneriyle maden suyu şi&eelni de koydu. Yastıgmın altına da bir tabanca sokuşturdu. Ayaklannın ucuna basa baaa peocerey» gldarak usulot «sagıya seslendi: «Teğmen.» Karanlıkta blr topuk tıkırtısı duyuldu: 'trvrtUTH t «Herşey yolunda mı?» «Yolunda, Ekselans.» Bay Ballon sessizce duvardakl •lektrik dügmelerina dogru sUzuldü. Işıklan sondurmezden önce ufak gece lambasuu yaktı. Bu, odaya haîil, mavı bır aydınhk »erplyordu. Bsy Ballon kendl karyolasının cibınlığını «HnTmr*)r kaldırdı. Yatakta hlg bır börtüböcek olmadığma îram getirmek içüı elektrlk fenertni şoyle bir dolaştırdı, sonra rahat blr lç çeklçiyle yatagına uzandı. Uykuya dalmazdan once «11 yajtıfırun altma kaydı, ufurdur diye sakladığı ktiçük, oyma blr cerlzi bularak vuçladı. Ertesl sabah saat onblrde Plskopo* ycdcu •dflnn>, Klçilifjl gene gündehk yaşammm dönmüş bulunuyordu. Leydl Courtney bahçede, Sir Samson banyodaydı. Legge, WHllam T» Arthruther, Adliye odasında pokar zan aOyorlardı. Prudcoo*, Taşam Panoraman'nın UçüncU bölüraU UstU&da çaiışroaktaydı. Yuvarlak, kargacık burgaak yazısıyla, ıSeka,» dlye yazdı, «Doyumlıüuk ruhumm blr baykuıadırjı Blraz sonra «ruh» sözcUğUuUn Ustttnü çiaerek «öı» dry» yazdı, tümoentn ortasına, «ınsaıım,» dtye blr ak çıktı. .tn«tnTn doyumluluk öztixnU de beğenmeyerek ftnımnlıgin.ır drfe de^lftirdl. Daha sonra, «însanoğlu» demeyi daha uygun buldu. «Canım William. Kahvaltıda öyle güzeldin kl dem«k Ut«KÜğtm öyle yarıuykulu içimden senl çündlklemek geld iama kendiral tırttum. Neden hemen gittta? Şifre çözmekten söz edlp duruyordun ama hiç de acelesl yoktu biliyorsun. Plskopostaa kaçtın sanıyorum. Sevgilim, Plskopos gitti döner gellrsen sana ne güzel şeyler göstenrun. Yaşam Paooraznan bu aabah çetr*fil gidiyor. Çok derın, çok edeb! gelgelelim çatlasam da patlasam da uzamıyor. Pek zor. Prudencej (•). Genç ku mektubu özenle, üç kÖ>ell blr şspka biçtrotad» katladı, üstüne Fransızca Hononrable (•*) Wüllam Bland, Attacbe Honoralre, Pria l * Lefatlon de Grande Bretagne, dly« yazarak aşağıya yolladı. üşak çocuju bekleyip mektubun yanıtını Retırmesıni söyledi. Will]am bemen bir yanıt çjdştirdi«Sevgilim, bağıçİA işim başımdan askm bugUn ög!e yemeğlnda görü?tirüz. Panonuna'yı okumaga can atıyorum. W.» Sonra Tmunmm Ustüne iki kart attı. Pnıdenoe UzgUn UzgUn ellnden kaleminl bırakü; bahçeye, Msyıs papatyalanm aralamakta olan annesini aeyre glttl. Prudence lle Wllliam banyoda deniz yılanı blçlmlnde, $ifkta bir balon bırakmışlardı. Slr Samson ılık suyun içinde oturınuş bununla oynamaktaydı. Balonu fışırdatarak suya batanjor, sonra ayak pannaklarryla sımsıkı yakalıyordu. Deniz yılanı yüzsün dlye bcuıyo suyunda dalgacıklar yapıyordu. Sonra balonu üfleyerek suyun ttstünde kaydınyordu. Balonu nüstüne oturuyor, sonra blrden bırakarak apış arasından ok glbl yukan fırlatıyordu,,. Çok geçmedem tarih öncesl çağlarda yaşarmış glbl bir duyguya kendinl kaptırdı. Slslerlo örtUlU uçsus bucaksız ksyalıklann arasında deni» eanavarlan suda debelenerek oynaşıyorlardı... Ah, yeryüzünün o en muüu ilk günleri, dıye özlemle düşündü Olağanüstü Elçı; Karar. lığm memesinden henüz kesilmlş o yesyeni, ışıl ışıl, taptaze güneş, ah o suyıınu daha çekmemla topraklann Uzennden buram buram tüten kopkoyu buhar, o şen şatır balinalar, az önce mayalanmış bataklıklarda fink atan canavarlar... Kapıya vunıluyordu. Dışardan William'ın sesi geldi: «Şimdi at Ustünde Walker geldl, efendlm. Kendlsryle gorüsebilecek mlsiniz?» Kaba bır şamarla dağılan düşler .. Slr Samson kendinl blrden yinnlnci yüzyılda buldu gene; bayat, kalabalık bir düny&da, guyu sogumuş bir banyoda, lâstlk blr balonla kucak kucağa... «Walker? Adını bile duymadınu» «Duydunuı, efendim. Amerikalılann yeni sekreterl.» «Haa, sahl, öyle ya; Gelecek zaman mı bulamamış? Ne istlyormuş bu saatte? Gene tenis aını isüyorlarsa direği kınldı, dersin.» vSavaştan haber geürmiş, efendim. Duyduğuna göre en sonunda dunıma açıklık kazandıran bir çarpışma olmuşj «Çok güzel. îşte buna sevindim. Hangl taraf ka?anıni;, billyor musun?» " «Waîker söyledl ama unuttum.» «Neyse, hiç bir şeyi değiştirmez. Ben şimdi nerşeyi ondan öğremrım. Git soyle, hemen geliyorum. Eline bir sopa ver, biraz golf oynayadursun ben gelinceye değin. Haa, Walker'in öğle yemeğine kalacağını evdekilere söylesen iyi edersin.» (*) (••) öpücük anlamma gellr. Honourable Ingülz Soylu sistemlnde, önce gelen İlk ünvan. «BaroneUden (DEVAMI VAK) Ege'de Türk Hakları hksıj giAon TUrklye'nin konterans sonu birçok yeni sorunlarla karşılasması, Deniz Hukuku Konferanaı aorunlannı Kıbns, Yunanlstan glbl dıg ve lç hukuk boslugunu doldtırmak glbl diğer sorunlarla daha geni? bir çerçeve içinde gttrmek lorunlulugunu ortaya çıkarmıçtır. Gerçekten yeni blr hükümetln kurulmu? olmagı ve üış politikaya şimdiye kadar aliîilmı? kalrplann dışında bakılmaya ba?lanması, ABD, Yunan, Ingfllz ve Fransıı poUtlkalannın TUrkiye aleyhinde geli^mesl konu yu çok yön}U kılnuftır. Aslında çok yönltl olan sorun Yunanl»tan'ın Bata planlannı gerçekleetirmek Uzere Kıbruta kendi kuv vetlerlyle yerll baa asın sağcı Rum kuruluşlan lle hukumet dar besl yaparak Yunan aakert ve totallter rejiminl adaya ithal etmeye kaUaşması sonucu dogu Akdenlz ve Ege*dekl «Uger sorunlarla birllkte deniz sorunlannıs çok yönlülügünU gOremejvtüere da göstermiştir. Knraka» Konferansı sırasmda başlayan olaylar hızla gellşmiş ve TUrkiye Ege konusunda karşı girişimlere (13 yu bekledlkten sonra) başlamıştır. Bu sırada doğal uzantıyı esas alan Türk notası, Çandarlının Ege'de araştırmaya başlayarak TUrklye'nin haklarını fülen göstermeal, Yunanistan'm ikill görüşmelere çagnlması ve Norveçie deniz aragtırmalannda işblrliğine gidilmesl TUrklye'nin Ege konusunda baklanm göstermesl ve kullanması, bundan böyla kullanacağını kanıtlaması konunun ilk defa dddlye almması yonUnden büyük önem tasır. Karakastan aonra ügflller geroek dofeü uzanü, Ege'deU dogal yapı ve bölgeoel anlasmalann önemi konusunda yeterl kadar uyanlmıs ve basmda büttnsel yönUyle konu ele almmısür. Artık eskl derme çatma kıta sahanhgı bllgllerl, bagdasmas kavramlann alasun çabası sarsılmıstır. Egs konusunda dlğer gellsmeler TUrkiye açıamdan UzUcU olmustur. Yunanlstanın kıta sahan lığı konusunu Adalet Dlvanma götürme lsteğlftnla.yi1ma.inolanaksız sebeplerle hemen kabul edilmistlr. Bakanlar Kuruluııda Adalet Divanma gidilme ve TUrkiye'nin durumu hakkinrta verilen yanlıs bilgiler ve açıklamalar sonucu HUkümet Bagkanımn ağzından olumlu beyanatta bulunulmuştur. Bundan sonra hatalar devam etmlş ve Çandarlı lle baş layan filli ve aktif durum sürdünılememış, Langva'nın araştırması engelenerek 1975 Cenevre Konferansına ^elinmıştir. Bu konferansa da hazırlıksıa gidildigini belirtmek gereklr. Delegasyoh üyeleri konferansa iki hafta kala ancak biraraya gelebilmişlerdır. Yapılan toplantılar da kıta sahanlıgının bilimsel »e hukuki anlammı. Ege'deki doğal yapıyı sorumlulara anlatmak ve kabul ettirmekle geçmiştir. Bu toplantüann olumlu sonucu olarak kişisel girişünlerle Dışişleri Bakanlıgında Kıta Sahanhgı ve Egenin jeolojik durumunu inceleyecek bir komisyonun kurulma sının kabul edilmiş olmasıdır. Ünlversite ve çeşitli Bakanhldann bilim ve teknik adamlanndan oluşan bu komisyon Prof. Dr. Erol îzdar başkanlıgnıda çalışarak sorumlu klşilere ilk defa kıta sahanlıklamnızın bilimsel derlenmesi sağlanarak sorunumuz açıkhğa kavuşmuştur. Konferans başlangıcında, delegasyonumuz bir arena gdrünumünde olan ve delegasyonların kamu oyunun etkısi altında konusmalar yaptığı resmi toplantılardan başka toplantılara onem vermedıği gorulmüştur. Asıl sorunlann özel toplantılarda ve dar komısyonlarda çözülmeye çahşıldığının ve en önemlisı ABD SSCB görüşleri ile Üçuncü Dunyanın görüşlerini bagdaştırmaya çalışan Norveç Deniz Hukuku Bakanı J. Evensen' Doçent Dr. Tuncer GÜVENÇ • Adalara ve adacıklara kıta sahanhgı tanınan 1958 Cenevre Konferansından 17 yıl sonra ylne Cenevre'de Yunanistan, îspanya ve ingiltere'nin şiddetli tepkisine rağmen kayahklardan oluşan adacıklara kıta sahanhgı ve eko nomlk bölgetanmmaması sağlanmış ve bu konu konferans metnine sokulmuştur. Bu durum Türkiye açısından büyük bir aşama sayılmasa da 1958'de saptanan adalar rejiminln de, ğişmiş olması açısından önemlidir.. Çandarb 1974 yılında EcCnln «n«tintnı ndannda» Turk bayrafuu Uşıyarak Türkiye'nin muoTun» sçılrİMnış oMu kararUlıguu dfinys I975'te Cenevre'de Türkiye lehine uf ak bazı gelişmeler sağlanabildi in grup çalısmasmtn geç anlasıldığı veya kabul edildigi görülmektedir. Geç de olsa delegasyonumuz bu grup toplantılanna resmen katılmaya karar verdlgi ve J. Evensen'in TUrlriye ve Yunanistan'ı beraberce davet ettlği gorülmektedır. Gerçekten faydalı olan bu girişunden önce Evensen grubunda oluşturulan kıta saharüığı tanımınm bilimsel tanım oldugu ve EnerJİ ve Tabıı Kaynaklar Bakanlıgında oluş turulan tanıma yakın oldugunun görtdmesi ve aynca bu tanımda lehımıze bazı değişikliklerin yapılabileceğinin özel ihşkiler sonunda görülmesi Türkiye'nin bu çalışmalara katümasındaki gereklılıği kanıtlanuştır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıgında oluşturulan tanım bu komisyonda teklif edilerek kabul edılmesi ve bu özel grup çalısmasının sonuçlarının konferans sonunda resmi metne de geçmiş olması Türkiye'nin bütün deniz hukuku konferanslannda elde ettiği en önemli olumlu sonuç olmuştur. Konferans sırasmda Türkiye iki önemli konuda çalışmalar yapmıştır. Bunlar Adalar ve Yan kapalı denizler konularıdır. Bu konularda özel komisyonlar kurmuştur. Adalar korrusyonuna trlanda gi bi bir ada ülkesinin kabul edümesi diğer ada ülkeleri uzerinde olumsuz bir etki yapmıştır. Yapılan komisyon çauşmalan sadece bır teklıf oluşturma yönünde olmuş ve adalara uygulanması ıstenılen rejimın doguracağı somut haksızhklar delegasyonlara tanıtılamamıştır. Zaten bu konu uzerinde bır çalışma olmadıgı da gö. rulmüstür. Komisyon çauşmalan ortaya çıkan teklif yeni bagımsızlığını ira7^rm" küçük Karaib ve Pasıfık ada ülkelen, Îspanya, îngıltere ve Yunanistan'm şıddetU tenkitlerine uğramıştır. Olumlu yonde konuşan ülkelerlnde azlığından teklif sadece kayahklardan oluşan adacıklara kıta sahanlığı ve ekonomık bölge tanınmama konferans metnine ginniştır. Adalar konusunun önemi göz önüne alınmca oldukça önemsiz gorulen bu hususun 1958 Sozleşmesine gore büyük bir ilerleme oldugu ve Adalar rejiminin uütünlüğunün bozulduğu açıktır. Yan kapalı denizler konusunda hiçbir hazırlık yapümamış olmasına rağmen geç de olsa boyle Mr komlayonun kurulmasma gldilmiştir. Türkiye'nin komisyon kurma tekllfl birçok Akdeniz, Kı /üdenız, Basra Korfezi, Andeman denizl ve Baltık ülkelennce ilgiy le karşüanmıs, fakat katüacak ul keler smırh tutulmuştur. Komisyonun çalısmalan genel hükümler çerçevesinde karasulan, kıta sahanlığı, ekonomık bölge, sınırlandırma, koruma ve kirlenme gı bi sorunlara karşılıklı anlaşma yo luyla ve hakkanıyet ilkelerlne dayanan çözümler oluşturmuştur. En önemlisi yan kapalı deniz kav ramının hukuki tanımı yapümıstu*. Delegasyondan sadece blr kişinin bu komisyonu kurmak ve çalıstırmak için görevlendirmiş olmasından Ortadoğu ve Akdeniz ülkelerinin dısındaki ülke temsildlerlyle yeterl kadar flgi kurutamamıştır. Komisyon herşeyden önce okyanuslarla okyanus olmayan denlzlerin tanımını yaparak deniz hukukuna bır katkıda bulundugu gıbi, Uk defa Türkiye'yi isttsna hukUmler teklif eden ülke durumundan kurtarmıstır. Komisyon tasansınm konuya yabancı bir temsilclmiz tarafmdan takdimi sonucu komisyon üyesl dığer ülkenin takdımde yapılan bir hatayı düzeltmek lstemesl, yarı kapalı deniz kavramına kar şıt olan ABD, Yunanistan ve Ingiltere ve taraftarlannın tekrar gdrüşme teklifi ve bu arada SSCB nin görüşune yalan bir teklifinde ortaya çıkması komisyon çalıs mg.gının sonuçlarını bUyük çapta zayıHatmıştiT, Komisyon çalısmalan okyanuslara uygulanan kuralann yan kapalı denizlere uygulanamıyacagını göstermesl ve bunun kısa bir surede ha"rlı1Tffii! ve tek klşi tarafmdan yapılmasına rağmen yirmlnin Uzerinde ülkenin tasvibinl görmesi glrişimln hanriivsız, geç ve tek elemanla yapümıs oünasına rağmen bukukta ve ortaya çıkan sorunlann çözUmünde bir boslugu doldurdugunu gösterir. Aynca Karakasta yan kapalı deniz kavramına en sert sekllde karşı çıkan Fransu delegesinin Cenevre'de TUrk teklifini desteklemesl konuyu benimsiyen ve <T>nnnn klsüerin, kl" şisel temaslannm resmi nutuklardan çok daha verünll olduğunu da göstermlstlr. Kısaca 1975 Cenevre Konferansında Türkiye kıta sahanhgı ve yankapalı deniz konusunda hazır kksız gitmeslne rağmen olumlu sonuçlar almıştır Konferans so nunda Türkiye jankapalı deniz ler komısyonunun çalışmalarını Kasım Aralık 1975'te yürütme sıni, onc«den gerekll çalışmalan yapmayı ve üye ülkeleri An.<a ra'ya davet etmeyi yukümlenm'.ş tir. Bu da nıhayet bır konuda olsun ciddi hazırlık yapüacağı ümidini vermiştlr. 1976 NEW YORK KONFERANSI Bu Konferansa da Türkiye'nin hazırlıksız gittiği görütaıektedir. Son hafta içinde yapılan toplantüann bir faydasının olmadığı daha öncekl konferanslarda görülmüştü. Bu toplantıdan önce TUrkıye soz verdıği yankapah denizıer komisyonu üyelerini toplamai için bir hazırlık ve girişimde bulunmadan konferansa gitmesi Türkiyenin sorunlanna tek genel çözüm getirebüecek olan bu konuya bile gereken öneraı vermediğini göstermektedlr. Bu durumda olumlu sonuç beM*mek fazla iyimserlik olurdu. Konferans sırasmda basmda çıkan haberlerin gerçekle bir ıl gisi olmadıgı konferans metnm den anlaşümaktadır. New Yorıt Konferansına basının kabul edilmemesi hazırlıksız giden delegasyonumuzun konferansa haktm gruplarm lstedlkleri gıbi yürüttüklerinl görmeal v» bn du rumda çaresizlikten dolayı Türk basınına iyimser beyanatlar 7erilmesine sebep olmustur. Gerçekte konferans metni konferansa yeni birşey katmadan döndüğümüzü göstermektedir. Bu ağus tosta da durumun farklı olmayacağı açıktır. TLAN Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünden Elâzığ Palu'da mülhak (Mehmet bey ibni SUleyman bey Yeniköy) vakfma ait asagıda serisi, Nosu, Adedi, Kupürü ve Tutarı belırtaen (43 jOO,) lira degerindeki (B) grubu hisse senetlen kaybolup yenisi ahnacagmdan esldsinln geçerhlik hukmü kalmamıstır. SERİ NOSU ADEDİ KUPÜRÜ TOTARI 400,20952098 4 100, A 1000,1 12880 C ıooo, 16J00,27622922 161 A 100, 4.000,1149211499 8 B 500,2.000^1364913650 2 C 15.000,ıooo, 3 D 1504615048 10.000,1 E 15570 5000, 48.500,10.000, Genel Tophun : (Basm: 21633) 7700 Y A R IN: NEDEM Bönn TiFFANY GARTH £ "3OH>J CAttEyfN Kf/V1Ü | CTNE Gİ&MfŞ OLAN 6ABTU,8IB PRANClSVE PU*woursrrTA BuuıyuC GU S E N f N GE/VtfN TOHN 6OTDN\ / Ş4wr>l' fSTE TZi/Vfl LL*: TAA^SI'E SABOVi. ^AADfuPAMİI OUN OESlLMİ pSAUÛg UARIMI SUL^^^ . VEKAOIN ONIARJ MAZIİZLADtM B f L E T Ü M Û O E • « t fyr tAPINDA KAOIN V
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle