Katalog

ammim 1964lerde denflmlştir M: AET'ye ortak otonm. Niçln? Çünkü daha kolay kalkınır ve sanayileşebiliriz. Emekçilerimlıe Avrupa'da iş lmkftnı bulabiliriz. Çalışanlara Avnrpa ülkelerlnde serbestçe dolaşma hakkı sağlayabiliriz. Sermaye gelir, teknoloji gelir, işlmiz kolaylaşrr. Ve hemen kollar sıvanmıştır. Ortaklık yönteminl esas alan bir Ankara Anlaşması hazırlanmıştır. Türk halkına hiç danışılmadan lmzalanmıştır. Hemen peşinden de geçiş dönemi şarüarır.ı tesbit eden Katma Protokol gelmiştir. Ne olmuştur? 1976'larda olan şu: Bir ker» AET'ye olan ihracatımızda artış görülmuştür! Meselâ, Türkiye AET'ye tekstil malı ihraç eden 34 ülke içinde sattığı miktar bakımından dördüncü gelmektedir. Başaniıdır. Ancak buna kar«ı aldığı bedele göre otuz ifcinci gelmektedir. Başarmın bedeli çok yüksektir. 1964 yılında Türkiye AET dış tlcaret dengest 17 milyon dolarlık açık veriyordu. Yani Türkiya sattığmdan fazlasını alıyordu. 1975 yılında açık 1,5 milyar dolara çıkmıştır. Açık yüz misli büyümüştür. Böyle ortaklığa devam mı, yoksa tamam mı? AET ülkelerinden Almanya büyük istihdam imkânlan yarattı. Yurda bol dövlz geldi. Pekl, bunun için ortak üyelik yönteml gerekiyor muydu? Hayır. Zaten Türk işçilerinin Avrupa'da çalışma durumunu düzenleyen anlaşmalann ortaklık anlaşmasıyla ilgisi yok kl. Diyelim ki yanılıyoruz. Öyleyse önümüzdeki yıllar için ne bekle» riyor? Yurt dışına çalışmak için gidenlerin sayısı 1969 1970'lerde yüzbinlerle ifade ediliyordu. Bugünlerde ancak binlerle belirtiliyor, onlar da AET'ye değil Libya'ya gidiyorlar. Almanlara göre bugün 2,5 milyon olan yabancı işçi sayısı 1985' lerde 1,5 milyona inecek. Demek ki, istihdam sağlama yönünden, AET'den beklenecek pek fazla bir şey yok. Oradan döneceklere de iş bulmak. görevi yine Türkiye'ye düşüyor. Bunlarm heps! yan hedeflenJIr. TUrk haîkmın gerçek çıkan bagımsız ulusal aanayinin kurulmasındadır. Her şey buna tabi olmalıdrr. AET ile Illşicinin devamı *on derece yararhdır. Gereklldlr. Ama bağımsız ulusal sanaytmizin kunılmasına, gelismesine hizmet edecek olan, baJımsızlık, egemenlik, eşitlik ve denge temeli Uzerine inşa edilecek bir ilişki. Bu hedefe ortaklık yöntemi hlzmet ediyorsa, o, etmiyorsa ortaklık dı jındaki yöntemler. Hedefimiz AET lle ortaklık iurmak değildir, lakat bagımsız ulusal sanayinin Irurulmasıdrr. 4 A&USTOS i97« OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Damdaki Adam » amdakl Kemancı» oynnnnn gSrdOnfiz müî Gormemlş\ \ I I seniz üzülmeyin; blrşey yttirmedinlz. Yesilçam"m seks ürünlerinden «Dam Budalasıanı seyrettiniz mi? Seyretmeseniz de olur. Benim anlatacağım adam, ne Damdaki Kemancı, ne Dam Budalası. Bunlardan ayn bir adam. Ama dama çıkmıs. Nasıl çıkmış? Mçin çıkmış? Şaka değil, yüksek yerde adam. Şimdi herkes damdaki adama bakıyor. Damdaki adam bilivor bunu. O da kalabalığa bakıyor. Sık, Mk, başnu «afa sola çeviriyor; yakanasafı «leviriyor, Kalabalık merakta! Acaba damdaki adam ne yapacak? Damdaki adam konuşuyor: Herseyto farkmdayrm, otnmnbn ptrlandayım. Damdaki adam birkaç adım atıvnr; ktremitler çatnr çutur; damdaki adam düştü düşecek: Ey ahall, diye söre başlıyor. on yıl Bnce damın üstündeydim, on yıl sonra yine damın üstündeyim. Bunda bir kikmet var. Ben ba dama kolay çıkmadun. Beni bn Aama kim çıkardı? Nasıl çıkardı?, Merdivenle mi? Hayır. Ben buırjbı daradavsam; dama çıktım demektir. Dama çıkmak "»olay değil, bunu bUlnî.. Aşagıdan biri: ta asağı Idremltleri kınyorsnıı. Damdaki adam: Kiremitler kinlraıssa, kmbnış demektir. Beal buradan kimse indiremez. Ahaliden yaslıra biri: , ttfaiyeyi çağıraum; blr kaza çıkacak. Damdaki adam: Ey ahalü, nerede kalnuçtık? Ev ev fistftnöe *vtmla, tfsm dam ftıtünde danumıı; polittkaya atıldık, dormadan kaynıror kanımız; 12 Mart'tan bn yan». cehir zakknm ammız; kimse damdan tndlremez, inancımız, kanımız, Ahaliden bazı sesler: Beyefendi düşeceksinizf.. Damdaki adam: Ona öyle denefler. peynir elrmek yemecler, Bizi haddini hilmerier, eksidl eckl pekraeıler. Aklı basında hlri: Dengesini yitiriyor; lndlrln şnnn vahu!» Damdaki adam* Köprü altı mavuna, bayılınm kavuna... Bir yarpç Baskasının damma çıkıp kiremiUeri brmak soçtur; yaeaian hiçe sKyırorsTmnz. Damdaki adam: Mrktubnm geldi Mısır'dan, vel>ce«ler! hattrdan, bana ne ktzar darursun, sen misin koltuğa «turtanf Ahalü Neler söylüyor bu* Damdaki adam: Hedefim bir trilyon. ylğenlm ylrmi milyon, blr dSrtlO koalisyon, yatırımlnr atmasyaa... Mahallenin muhtarı: Bey kardesim, daha makul oisann, hem dlkkat etfio, bu kez düşerscniz basmıza felâket geiebfflr; Rİıe >ardnn edeUm, yavaş yava» inin. Damdaki adam: Başmdaki krrmra fes; ktnnünlstsin, seslni kes! Bekçi: Adamla konujolmoyor ki? Sesier duyalur: Pekl, ne yapmalı? • Nasrettin Hoca'nın bir fıkrası var. Adamm blri dama çıkmış, fnemiyor. Hoca gelmiş bir ip atmış yukanya: Bagla şunu bellnc, deml^. Damdaki adam bellne Ipl baflaymca Hoca çektnlş: adam damdan düşmüş; kafası patlamış. Çevreden cleştirmişler, Hoca ne yapUn? demlsler. Cevap vermif Nasrrttta: Vallahl bnmem. Celti Bey kuyuya d«STnü»tu, tsmet Pasa kuyuya ip atıp adarru kurtarmıştı; ben de aynı Işl yaptun Politika bn, kuyudan adam çıkannak zor; damdan ftdam indirmek çok daha zor Ulusal Sanayi ve AET Mehmet BETiL TUrkiye Smal Kalkınma Bankası tktisat Uzmanı oebine para koy, sonra mal sat. Başka türlü açık nasıl verilebilir ki? Aynı zihniyetin sahipleri 1946'larda Marshall yardımlarını yapan Amerika' ya teslim olmuşlardu Bugün ise Rusya'dan m»det umuyorlar. Bu yollar, yol değil. Ya. sanayileşme? Hammaddeyi ithal etmişiz, makineyi ithal etmişiz. Dökme suyla degirmen döner ml? Döner, ama çok pahalı döner. tşt« biade de öyle olmuş. AETIilerin 100 dolara aldığı buzdolabını biz 4500 liraya alıyonız. Televizyon öyle. Otomobil öyle. Biitün sanayi rnallan böyle. Niye? Çünkü kendl ulusal kaynaklanmıra dayanmıyoruz. Bagımsız ulusal sanayiirnizi kuramıyoruı. însanırmza güvenmiyoruz. Mesela elektrik enerjisinin T 57'sini fueloil ile işleyen o santrallerden elde ediyoruz. Sulanmu aktyor, biz de bakıyoruz. Ama, bir milyar dolar yalnız petrol ithaline ödüyoruz. Sonra dış ticaret açıfcını kapatmak için sanayi malları lhracatını arttumamız gerekir diyoruz. TUrkiye akarsu potansiyeli yönünden Avrupa'da Norveç'ten «onra ikinci, dünyada altıncı geliyor. Ulusal kaynagımız akarsulan kullanmakla petrol ithalini *o 60 oranında azaltmak mümkün. Bir çırpıda 600 müyon dolan böyle bir ithal ikamesi slyasetl ile, kendl gücumüze dayanarak sağlamak mümkün. Haika 90 kuruşa sattığımıa elektriği, tıpkı Norveç gibi 3 kuruşa satmak mümkün. Vann slz hesaplayın millî gelir artışmı, halkm refahının artışını vb. Bütün bu imkfinlar var. Ama yanfeodal rihniyet, çözümü halâ büyük derletlere teslimij'ette, AET ile hiç de rasyonel olmayan üişkiler kurmakta arıyor. Türkiye'nia gelecegini ipotek altına elmaktan çektnmiyor. önümüzdeki temel görev, ana hedef «çık se çik görünüyor. Yan hedefler de görünüyor. Yeter ki ana hedefin yerine yan hedefleri koymayalım ve yöntemleri amaçlarla kanştırmayaluıı. Ana hedef sudur: Bağımsız ulusal saBayinln kurulması, yetıi tireümin hızla artması İçin ulusal kaynaklara ber noktada sahlp çıkılması. Ucuv dur, karlıdır, dışandan alalım diyao görüfün bile bağımsı* ulusal sanayileşme hedefine tabi kılmması. Türkiye daha fazla tanm Urünü satmak için AET ile ortaklık kuramaz. Daha çok iş bulma imkânı var diye AET ortakhğına süvenemez. Daha kolay para alınm diye AET'ye gümrüklerini ardına kadar açmak taahhüdünde buluna Yanlış Anlayışlar 1 Mali Yardım ve Sanayileşme Gerçekten AET'den epey borç alınmıştır. Zaten bu borçlar sayesinde Türkiye'nin AET ile olan dış ticareti 1,5 milyar dolar açık vermiştlr. Borçların falz yükü de cabası. TUrkiye'nin önce Bu hedefe ulaşmak için TUrk hallonm bUyük çogunluguna nasıl bir anlayısa sahip önderler yol fösterecektir? Sotı 150 yü boyunca görünen anlayışlar içinde hakim olan teslimiyetçi, kaderci, başkasmdan bekleyen, her ne pahasına olurca olsun dostluk, büyük devletler önunde köled, yuai rarıfeodal anlayışla hareket eden bnderler mi, yoksa, milll kurtuluş savaşımn kendi gücüne, kendi halkına güvenen, köleciliği reddeden, mücadeleci, uluslararası ilişkilerl bağımsızlık, egemenlik, esiütk ilketeri üzerine kurulu, isteklerini açıkça dile getiren, özellikle artrper devletiere karşı her alanda olduğu gibi, siyasî ve Ikösadî alanlarda da ülkenin bagımsızlığına ve demokratik haklarına sahip çıkan anlayışla hareket eden önderler mi? Birinci anlayış «Bakalım, AET'nin Türkiye'y» getirecegi paketin içinden ne çıkacak?» diyen Çagl«yanginerin, «AET ile rekabet temeli üzerine ilişki kurmak Türkiye'nin sağlıksız sanayüeşmesini düzeltir. Bizi Mercedes fiyatına Renault almaktan kurtanr» diyen ve çözümü yine bir dıs unsurda arayan înan'ların anlayışıdır. Yurtsever sanayici, tüccar, memur, işçi, ögretmen, köylü, Wr avuc iki süper devlet işbirlikçisi dısmda herkes bu anlayışı bugün reddetmektedir. Üund anlayış yıllardır bağımsız ve demokratik bir devlet kurmak için mücadele edenlerin, Mustafa Kemalierin, kazandıkları temel haklan 1961 Anayasasma yazan halkm anlayışıdır. Bu anlayıs, halkıa çok büyük çoğunlugunun arauladığı, İçinde insanca, hakça, kardeşçe yaşanılacak bir düzenin anahtarıdır, özüdur. Ye Mehmet Ye! OKTAY AKBAL Evet Havır DIŞ AÇIK VE 1976'NIN UMUDU 19T01İ yıllann en belirgin ve sancıları çok yönlü duyulan gelisimlerinden dış ticaret hadleri ve dış ödemeler dengesi 1975 yılında geçmiş yıllardakinden niteHksel açıdan büyük ayrım göstermedcn, ama niceliksel «çıdin rekor düzeye ulaşan açıkla noktalanmıştır. Salt ithalâtihracat dengesini yansıtan dıs ticaret hadlerinin olumsue ayrıroı (farkı) bu yıl da 3,5 milyar dolara yaklaşmış, genel düzeyde dışa açılmayı yansıtan dış ödemeler dengesi açığı ise, 1^ miljar dolara hemen hemen ulaşmış bulunmaktadır. Kapanan bu yüa ait bilançodan sonra kuşkusuz geçmişin eleştirisi yerine içinde yasadığımız yüın ve geleceğin gellşimleri üzerinde bazı yorum ve tahminlerde bulunmak çok daha önemli bir konu. Ama 1974'e göre son derece iyimser bakılmış bulunan 1975 yılı tahminleri, bu kez, 1975'e göre 1976 yılı için iyim ser düşüncelere yol açacak umut ışıgını henüz yakmamaktadır. Ya kacağı ve sonuçta da olumlu bir gelişme sonucu 1976 yılmı ekonomik basansı büyük bir yıl olarak simgeleyecefci de kuskuludur. Türkiye'nin bugün dışa bağlı bir sanayileşme süreci içinde bu lunduğu, asgari gereksinme duydugu ithalatm, (ki bunlardan vaz geçmesi sanayinin durması anlamına gelmektedir.) toplam ithalatın yüzde 90'ına yaklaştığı herkesçe bilinen bir gerçek. Yani 1975 yılında 5 milyar dolara yaklaşmış bulunan ithal hacmınde kısıntı, olanaksız. Hatta, planlarm gelişme hızı içinde belirli bir düzeyde artış kaçınılmaz. Kaldı ki, konunun bu yönünü Başbakan da 5. basın toplantısında dile getirmiş, 1976 yılı içinde 5 milyar dolar olarak planlanmış bulunan ithalatın ihtiyaçlan karşılamaktan uzak kalacağını ve bunun 6 milyar dolara yaklaşabilecefini açıkça belirtmiştir. Dış açığın ana kalemi yönünden görüntü bu şekilde belgelenirken, öteki asal kalem olan ihracat işlemleri yönünden, bu kez birinciyle ilgili gelişimleri biijük ölçüde kapatacak somut sonuçlu bazı gelişimler beklemek olanaksızdır. Planlandıgı ve her fırsatta belirtildigi gibi gerçekten de 1976 yılında ihracat hacminde yüzde 50 dolaylannda bir artış olsa bile, bu olgu 1975 yılmda 1.5 milyan bulamamış bulunan ihracatın 1976 yılında 3 milyara yaklaşması anlamına gelir ki, sonuçta yine dış ticaret açığının geçmiş yıldan pek de farklı bir düzeye ulaşmayacağını hatta artacağmı söylemek hiç de yanlış olmasa gerek. 1976'NIN DAHi EPEYCE YtKSEK OÜZEYE ULAŞAN RYÂT HAREKETLERi, ASIL ETKiSiNi, İSÎENEN ZAMLARIN GERÇEKIEJTiRiLM£SiNDEN SONRA YILIN iKiNCi YARISJNDA GÖ5TERECÜCTİR. evse bir «Mehmeb Montreal Ollmpiyadı'nda altın madal5a aldı. Yağmnr gibi altın madalyalann dagıtıldıjı blr ulnslararası yarısmada koskoca Türkiye'nin tek bir altın madalya alamaması, hatta giirnüş, ya da bronz madalyanın bile janma yaklasamaması üziintii vericl bir durumdnr. Htm üzüntti vericl, hem de anlamlı .. «Milliyetçilik» derken, yalnızca gerçek yurlseverlerl dBvmejl, sövmeyi, yaralamayı, tutuklatmayı anlayan bir lktidar anlayışı ne diyor bu acı %trçeğe? YA1' KUR da Azarbeycan müriğiyle tarih, coğrafya, sanat tarihi, edebiyat. nerdevse tüm derslerde durmaksızın Altay, Göktiirk, KüHijjln, Bilge Kaan «bilgi»!ert veren bir MC kafunnm Ur tek sporcıımuzun nluslararssı yansmalarda en küçük bir basarı bile kazanamaması karşısmd» ancık sıtantı duyması gerekmeı mi? Türk sporunu acmacak bir durtuna dfişüren kimdtr, kimlerdlr, hangi partldir, hangi politikacıdır, hanjfi liderdlr, hanji siyaaal diizen aniayı»ı*ır? Bütün bnnlan bir bir dfişünmenlıı yeridir, zamanıdır. Bay Demlreli* partUl tek basına Iktidar oldu 1965'te... Yani on bir yü 6nce... Altı yıl tara bir çoğunlukla Iktidan elinde tutta AP. Daha doğrusu Bay Demirel... Bir buçuk yıldan beri de MC'cl ortaklanyle blrîikte yenidcn iktidar koltuğıında... Türk sponmun kalkınmasında, öıellikle Türkler'ia geleneksel sporu olan, önceid yıllarda büyük başanlar kazandığımız çfireşte ne yaptı, hangi katkılan oldu AP lktldarının? Birşeyler japılsaydı sonuçiarını aürdık. Her OUmpiyat Türk sporunun durmaknızm fcriye gittiğinl, nerdeyse iflâs ettiğint gosteriyor, kanıthyor... «Cıunhuriyet.te madalya dafüım llstesinl «kudum. Soryetler Birliği 47, Doğn Almaaya 40, Birleşik Amerika 34, Batı Almanya 10, altın madalya kazanmıs durumıU. Bırakın buyükleri, korasu ülkelere bir göz atalım: Kulearl.itan 7 altın, K gümüş. 9 bronz madalya kazanraış daba fimdiden. Romanya 4 altın, 9 gümüş, 14 brooz, Yugoslavya S altın, 3 (rümiiş, 3 bronz. İrania Pakistan bile gihnüslü, bronzlu madalyalar kazannuslar. Türkiye'nin bu llstede adı yok, olacağı da yok. Şu mlnicik Kiiba ise 6 altın, 4 gümüs, 3 bronı madalya elde etmi.f. Ama gerçek basarı toplumculukla yönetllen ülkelerde; Sovyetler Birllğl, Bulgaristan, Polonya, Romanya. MacarUtan, Küba, Yugoslavya listenin ön yerlerinde... Bütün bunların blr anlamı yok mu dostlar? MC iküdarının, o «t)rla Asya»cı, «Şeriatçı» talumuun bütün çiirültüleri, çıfutdan, övünçlü sözleri nerde, dünyanın göz öniindeki gerçekleri nerde?.. Bu ülkeyi tek basına altı yıl ySnetmls blr Demirel bu an sonuçtan ürtintü bile duymuyor. Her alanda Türkiye'yi başarısıziıktan basarısızhfa, yenilgiden yenilgiye koşturmuş, sonunda dört ünzaü blr mektupla, iktidar koltuğundan haçmıs, seçimlerde de en acı yeniljinln acısını tatmı«, sonra Iç ve dıs etkenlerin destefiyle. dört partili blr ortakhğm başı olarak iktidar koltuğuna oturmuş... Bu ülkeyi yent bozgunlara, yenilgilere, acılara doğnı, kostura koştura götürüyor... Üstelik katilleri bilinmeyen cinayetlerin, toplu baskınlann, yol kesnıeierin gündelik olaylar baline geldlği, en gerekli ihtiyaç nuıddelerini satan yerlcrde insanlanmızm uzun kuyruklar halinde toplandığı, yasamın günden güne dayanümaz pahalıUklara ulastığı bir toplum yaratarak, nerdeyse Döyle bir toplumu özleyerek. Bütün bunlara kar?ın «Böyyük Türkiye» diye alay edercesine konnşmalar yaparak... MC iktidarında Türk sporunun haU Işte ortada... Bulgaristan gibi küçük bir devletin, dünkü eyaletimizin, altın, çümüş, bronz madalya üstüne madalya topiadığı, bize elektrik sattığı, turizm gelirinin bizi aştığı, yaşama düzeninin bizden çok daha yüksek olduğu gercetl gözler önünde... Kırktan elli milyona doğnı giden nüfusuyla knskoca Türkiye'nin ise günden güne başta spor obnak üzere tüm alanlarda yenilgiden yenilgiye kostuğu ortada... Neyse bir «Mehmet» altın madalya kazanmıs dlye başlamıştan. Bu da sevinilecek bir şeydlr. Azıcık avuntu duydum, dikkatle okudum haberi. blr atnuş «Mehmet!» Batı Alman büıicillk takımından Kllmke'ntn bindiği atın adı... YAY KUR'da Orta Asva özlemini besleyen dersler verile dursun, «ara insan» yetiştirmek, emekçiyi daha çok ezmeU, snsturmak hesaplan yapıla dursun, MC iktidarı bir daha kaptımıamak İçin hesaplar kura dursun: .. tşte. acı çerçek, Montreal Olimpiyatlannın sonuçları bıınn yüzümnze çarpıyor. Şakırtısını hepimiz duyuyoruz, bir MC'ciler duymaziıktan geUyor! N Mehmet POSTACI EKONDMt ve MALÎYE UZMAN1 kilde belirtilmiş bulunan ulus dünç şeklindeki fonlann translararası alana açılmakla ilgili bu feri ve dengeli şekilde analizi ko görüntüler sırasında, son günle nusu da aynı önem ve ciddiyetrin trilyon sözcüğü ifade edilen le incelenmesi gereken nazik bir beş jallık plana ilişkin yatırım konu görünümündedir. hacminin, gerçekleşme bulduğu 6ENE BIÜT DÖVİZ AMA... taktirde yıllık ödemeler dengesi açığını daha da zorlayabilece ' öyle anlaşılıyor kl, 1978 yıh gini önemle belirtelim. ÇünkU da döviz darbogazlan yönünden yapısal degişiklik ve hızlı bir 1975 yılından pek büyük farkü sanayileşme süreci içinde bulu lıklar föstermiyecektir. Hatta nan Türkiyenin, had safhada sorun bir bakıma daha da bühissedilen döviı darboğazlannı yük boyutlu şekilde kendini dukısa süre içinde çözümlemesi yuracaktır. Bir kez dış ticaret son derece önemli ama o denll hadlerinde gözlemlenen olumde güç bir sorun. Niteklm aon suz olgunun giderilmesinde yine yıllann gelişimlerine bakıldıgın işçi dövizlerine umutla belbagda bu sorunun giderilmesi İçin lanacağı açık. Ne var ki, bu kay denenmedik yöntem ve çalınma nak bir ttirlü düşünüldügü gibi dık kapı bırakılmamıştır. Dış yararlamlacak bir düzeye ulaşödemeler dengesinin öbür ka tınlamamıştır bu gün. Helemleri yanında, (özellikle işçi saplar da bir yerda bunu dikdövizleri) dıs ödünçlerin en ak kate alıyor zaten. 1976 yılı için tüel kalemi olan ve brüt döviz beklenen dış ticaret açıgına kar olanaklannı arttıncı bir nitelik şm geleceği tahmln edilen işçi gösteren DÇM ve örel dış kredi döviz tutarı 1.5 milyar dolar. öler gibi kalemler, ısrarla yeni te yandan işçevrelerinden belirboyutlara sokularak, yeni yenl tildiğine ve kıpırdanmalan yaözendiri önlemleriyle yurt içine vaş yavaş sezildigine göre, İşçi yönlendirümeye çahşılmıştır. O dövizlerine dolaysız yaklaşımlar nun İçin, trilyonluk yatırrm pro la daha Almanyadayken el koy jelerinden bahsedilirken paralel ma yönünden örgütlenmeler ol şekilde, ülke ekonomisine ait ta dukça yogunluk kazanmıştır. sarrutlann veya uluslararası ö Bu olusumun ise, Türk Dış Öde meler Dengesini gelec«k ftinlerd« daha da olumsuz etkileyebiîe cefi kuşkusu£. Böyle bir olgu karşısinda açık ça anlaşılıyor ki, yıl, yine DÇM ve benzeri fonların Türkiyeye ka naliae edilmesi için cabalann yogunlaştınlacagı bir yıl olacaktır. Ancak brüt döviz olanak larmı artırıcı bu •istemin deterlendirmesini iyi yaptnak gereklidir. Alınan fonlar ödünç ol dugu ve ek bazı yükleri olabilecegi gibi, faydalanma yönünden TUrkiyenin. içinde bulunduğu ekonomik koşullar nedeniyle sınırsız da değildir. Söylendigine göre, son derece büyük boyutlu gelişmelere yol açacağı ifade edilen kredi mektuplu dövia tev diat hesaplan yolu ile gelmiş bulunan fonların tutarı ancak 15 milyon DM dolaylannda olmuş tur. 1976'NIN ÖZEUfft Ote yandan eksik ve arnaçlı bazı iyimser tahminlere rafrnen 1976 yılında gözden uzak tutulmaması gereken açık gerçekler vardır. Bazen iyi yönlü ama çok daha fazla şekilde endlşe ve rici: Bir keı yukanda verilmiş bulunan ithalat ihracat gelişmeleri bugüne dayalı tahminler sonucu planlanan rakamlan yansıtmaktadır. Oysa bilinen bir gerçek vardır ki, 1976'nın ilk yarısmda dahi küçümsenme yecek düzeye ulaşan fiyat hareketleri asıl etkisini,' halen beklemekte olan zam taleplerinin sonuçlandınlmasmdan sonra yıhn ikinci yansmda gösterecektir. Aşın fiyat hareketlerinin ise İthalat ihracat dengesi üzerinde bugünkünden çok daha olum suz etkileri olacağı tereddütsüz dür. Bu nedenle fiyat hareketleri üzerinde etkinligin görden ka çırılmaması gerek. İkinci olarak, yine 1976 yılı parasal hareketler yönünden efconommin kendisine özgü gelişimlerinin de çok farkhlıkla sahnelendigi bir yıl olmuştur. Denebilir ki, T.C. Merkeı Bankası piyasadan çekebüeceği paralan büyük ölçilde çekmistir. Hatta o noktaya gelinmiştir ki, şimdi çekmekten öteye enjekte etmek durumunda kalmıştır. Ziraat sek törüne yeni alımlar sonucu büyük paralar kanalize edüecektir. Belirtildigine göre, köylü ürününü ofis kapısma getirmiş satışını beklemektedir. Memur kesiıni yasal kesinligini kazanmıs emekli ikramiyesi ödemelerinin hesap lanyle meşguldür. Bu arada, bugün değişik çevrelerce değişik yorumlanan. ancak kesinlik kazanmıs bir dogrultusu bulunmayan, devalüasyon söylentileri ise. çok yönlü önemi olan düşündürücü bir sorun olarak varhğmı sürdürmektedir. Hem de fiili devalüasyonun bütün açıklığıyle işlerliğini korumakta olduğu bir ortam İçinde. Bu düşündürücü olgulara karşm yüuı tek ve en önemli sayılabüecek gelişimi ise öyle anlaşılıyor ki, havalann alabildigine elverişli gitmesi nedeniyle tanmsal kesimden yükselen bolluk sesi. Tabii, Avrupanın sıcaktan ve tanm ürünleri açısmdan kıvrandığı bir dönemde şimdi dikkatler > bu yöcde toplanıyor. Ve büyük/ şans. doğasal lütuf denilebilecek bu olusumun nasıl değerlendirilebilecegi merakla beHeniyor. ANKARA TIP FAKÜLTESÎ DEKANLIĞINDAN Ciml Mlktan İSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜNDEN: TEKNİSYEN ALINACAKT1R • Istanbul'un Fatih, Gayrettepe, Eminönü, Kadıköy, Erenköy, Pakırköy, Bebek gibi 30 kadar muhtelil semtindeki telefon santralları telefon tesis ve bakım amirlikleri, Telefon, Şebeke, Proje ve Plânlama Bürolarında çalıştınlmak üzere 12.8.1976 günü saat 14.00'de yapılacak sınavla yeter miktarda teknisyen ahnacaktır. Aşağıdaki şartları taşıyanlann 11.8.1976 tarihine kadar Başmüdürlügümüz Personel Servisine şahsen müraf° of ları ilân olunur. Fazla bilgi, 66 10 40 no.lu telelondan alınabilir. Ş A R T L A R : 1 Erkek olmak, 2 Teknisyen okulu veya Endüstri Meslek Liselerinin Elektrik veya Elektronik bölümü mezunu olmak, 3 Askerliğini yapmış olmak veya en az bir yıl süre Ue askerlikle ilişiği olmamak, a) Askerliğini yapmış olanlar 1.1.1947 b) Askerliğini yapmamış olanlarm ise 1.1.1953'den sonra doğmuş olmalan, 4 Verilecek Ucret (net olarak) yan ödeme dahil en az, Teknisyen Okulu mezunlan için : 2.119. TL. Endüstri Meslek Lisesi mezunlan için : 2.034. TL. olacaktır. Cumartesi, Pazar veya diğer tatil günleri çahşüdığı takdirde aynca fazla çalışma ücreti ödenecektir. Başvurmada istenen belgeler: Nüfus Cüzdam, Diploma (Asılları), 1 adet fotoğraf. (Basın: 21487/7691) Bu arada, oldukça yalın Türk K. Uygun Gariıbeı 150.000 metra 26x22 ilmik 90x100 Cm. eb. TJC. U}"Eun Pamuk net 1 kgJık ambalâjlı 6.000 kg. 1 Fakültemlı ve Kastanelen 1976 mall yılı öltlyacı yu« karıda yazıU 2 kalem sıhhi malzeme 1750 sayılı Üniversiteler Kanununun 73. maddesine göre satın almacaktır. 2 îhale 19^J976 Perşembe günü saat 11.00'de A.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesl (Cebeci) Başhekimlflt btoasında toplanacaktır 3 thaleye iştirak edecekler yukanda yazılı iki kalsmin ikisine birden iştirak edebileceklerl gîbl ayn ayn da lştirak edebileceklerdir. 4 îştirakçiler tekllflerini hem rakam nem de yan İle yazacaklardır. Teklif tutarmm % 6'sı nisbetlndeki geçld teminatmı teklif mektubu ile birlikte kapalı «arta koyarak ihale saatinden en geç 1 saat evveline kadar Satınalma Komisyonu Başkanlığına makbuz mukabili teslim etmeleri şarttır. 5 îlgili dosya Tıp Fakültesi Dekanlığı Satınalma Şubesinde görülebilir. Banka mektupları A.Ü. Tıp Fakültesi Dekanlığı adına olacaktır. Nakit yatıracaklann Alım Satun Müdürlüğünden alacaklan tahsilât makbuzunu A.Ü. Muhasebe Müdürlüğüne (Tandoğan) yatıracaklardır. 6 Malremeler ihale tarihinden itibaren 1 ay »artında teslim edilecektir. Aksi halde geçen her gün için 1.000 TU ceza almacaktır. Tahlil ve sair masraflar satıcıya alttir. 7 Komisyomımuz ihaleyi yaprp yapmamakta v«ya dilediğine yapmakta serbesttir. Telgrafla yapılan müracaatlar ile postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. (Basın: 20668/7688) TLÂN PTT Elektronik Haberleşme Cihazları Lâboratuar ve Fabrika Müdürlüğünden Vicdan (EROL; YEŞtLARAS Ue îbrahim YEŞİLARAS \ikâhlandılar 3.J.I976 îstanbul ADALET BAKANLIĞINDÂN Büro Malzemesi Satın Ahnacaktır. 1 Müdürlüğümüzce gereksinim duyulan, çeşitli boyut ve ozelliklerde 12 adet masa, 10 adet koltuk, 8 adet dosya dolabı, 6 adet sandalya, 2 adet sehpa, 2 adet etajer, 2 adet kütüphane, 1 adet blok kütüphane yan dolabı kapalı yazılı teklii alm&k suretiyle satm almacaktır. 2 Bu işe ait îdar! Şartname ve ^ki Özel ve Teknik Şartlan İçeren Gereksinim Listesi ile Özel Şartlar Listesi î.Iüdürlügümüz Malzeme Âmirliğüıden 45. TL. bedelle sağlanabilir. 3 Ttkllflerin geçerli olabilmesi için, satınalmaya katılmak isteyen tirmaların bu işs ait şartnameyi satın aimaları şarttır. 4 Satmalma 19 '8/1976 perşembe günü saat 15.00'As 2. maddede belirtiien adreste yapılacağmdan. istekKler teklif mektuplarının aynı gün, saat 14.00'e kadar Müdiirlüğümüz Malzeme Âmirliğinde bulvmmasını saslamalıciırKr. 5 Teşekkülümüz 249Û sayılı Kanuna tabi olmadıfından Müdürlüeiımüz satmslmayı vapıp yapmamakta veya diledigine yapmakta serbesttir. 6 Tamamlayıcı biigi 37 61 üü/24 25 numaralı tele£onlardan alınabilir. Münhal Noterlik 1975 yılı gayrisafi geUri 585.826 lira 80 kuruş olan Birind Sınıf Samsun Üçüncü Noterliği münhaldir. 1512 Sayıü Noterlik Kanunu'nun 22 ve müteakip maddeleri gereguıce Birinci veya İkinci Sınıf Noterlerden, bu noterlige atanmaya istekli olanlarm ilân tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza başvurmalan lâzımdır. Posta ile dogrudan doğnıya Bakanhğa gönderilmiş olan dilekçeler, başvurma süresi içinde Bakanhğa gelmediğl takdirde atama işleminde nazara alınmaz. îlSn olunur. (Basm: 21675) 7693 lürkıye Cumhurıyet Merl^ez Bankası'na Ekonomik Araştırmacı ve Daınışman Âlınacaktır 1 Bankamız Ekonomik Araştırma ve Damşma tşlerinde Başkanlık veya Araştırma Teşkilâtımız nezdinde görevlendirilmek üzere sözleşmeli uzman alınacaktır. 2 Adaylann yurt lçmde ve dışında ekonoml alanında ve dallannda asgarı master, doktora veya bunlara denk üniversıteüstü ihtisas yapmış olmalan ve üstün derecede yabancı dil bilmelerı gereklîdir. Para, Kredi ve KonjonKtür konularmda ihtisasları bulunduğu mülâkat sırasında tesbit edilenlerde yukanda belirtilen şartlar aranmayabilir Uzmanların süzleşmelerı fulltime veya parttime esasına göre yapılabilecektir. ''erilecek ücret yeterlidir. 3 Adaylar arasındakı seçim mülâkat yolu İle yapılacağından bu görevlere istekli olanlann, adaylarda aranack diğer şartlan ve sözleşmenin ara hükümlerin! öğrenmek üzere Başkanlığunıza yazı ile veya bizzat başvurmalan gereklıdir. 4 tsteklilerin yazılı veya sözlü müracaatlannrta aşağıda gösterilen belgeleri Bankamıza tevdi etmelerl lâzımdır. Müracaat ve belgeler gizli tutulacaktır. a) Yeterince aynntılı hal tercümesi (Ekonomik Arastırma Işlemlerindekl tecrübelerinin açıklaması), b) Universiteüstü öğrenim seviyesi ve derecesinl gösteren belgelerin örnekleri, c) Basıh ya da teksir edilmlş kltap ve lisans üstü tez, tebliğ, inceleme ve makalelerin bibliyografyası ve mümkünse birkaçmın birer nüshası. d) Görev Isteme Formu (Bankadan verilecek, adaylann kertdt el yazısı ile doidurulacaktır.) 5 Isteklilerin yapacaklan müracaatlar lncelendikten sonra kendilerine mülâkat İçin aday olup olmayacaklan ve aday olacaklara kendıîer) ile yapılacak mülâkatın tarihi ve saatı yazı üe büdirilecektir. 6 Bu ilânımız 1976 yılı Ektm ayı son gtinüne kadar geçerlidir. Postada vaki olacak gecikmeler nazara alınmaz. £asın: 21217/7685) TOPRAK MAHSULLERi OFiSi GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN: Ihraç m3ksadile ilânen satışa arz edilen 50.000 ton beyaz arpa ile 201)00 ton çavdann ihalesi, evvlce dujoırulan ilân ve satış hususi şartlarımız hükümleri aynen bftki kalmak üzere 17 Ağustos 1976 Salı günü saat 14.00'de Ankara'da Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüeü'nde veniden %a pılacaktıı. İlgililere cuyurulur. (Basın: 21483/7686)1 «*«ın: 21324/7692)