Katalog

OJMHURİYET 2 5 AGüSTOS J97« Lİli Takımımız özel maçta Finlandiya'ya yenildi: 2 1 Amatör Finlilere karşı başarısız bir futboî sergilediğimiz karşılaşmanın gollerini 37. dakikada Heiskanen. 61. dakikada Reşit ve 79. dakikada Paateiainen attı S1AD. Hflainki Ofanptyat («), HAKEMLER: S*en Joaeaan (İsveç) (6), Sten Carhmd (İsreç) Bohmdholm (Isveç) (6) » SSVVT M TELESATRANÇ • OMflttiYET İSTAMKJl V f ANKARA TAK1MURI ARA5INDA (AKEMiZDE itK KEZ TE10G ARAOU6I U M YARfŞMA DÜZENlEDi. BU ORĞANiZASYONA TÜRKiY£ SATRANÇ FEOeRASYONÜ; flSTAMBUL VE ANKARA SATRANÇ DERNEKlERi DE KATTfOA BÜIUNVYOR TURKİYE: Rasim (4) Tnrgay (5). tsmjui (5), Fstih (5). Alpaslan (5) HtMeyin (5) (Kemal 5), Ali (4), (Engin 4) A. Kemal (4. Gokmen (4) (Reat 6), Cemil (4) FtNXANDtTA: Alsja (5) • Heilrintn (5). MaJrinen (S). Rant» (6), Vihtüi (5) Jantnnen (6). Soumalainen <6), Toivola (6) Hew"(6), Rimanea (6), Paateiainen (6) "Finlandiya'ya 21 j'enilen Milli Takımımjzın Ali Kemalİn geçen yıl Komaaya üe yaptığı bir atağı» karşüaşmad» HELSÎNK1 Asnatör ftıtbolculardan oluşan Ftalandıya, MflH Takımımın 21 jendi. Dünys Kupası eleme maçlanı» hazırlık amacı ile Finlandiya lle karşılasan A Milli Fu'bol Takımımız amatör rakjpieri iarîisında başsnh olamadılar. Oyuna tutuk başlsyan takımımız defansa dartük bir anJa.ış la oynamasıns karşılık Fınlandiyalüar da fazla bir varuk gösteremedilor. Çogtınlukla orta sahada g»çen Karşılaşmanın ilk yarısında zaman zaman kar?! atak yapma ya çahşan miÜilerimiz bunda da başanlı olamadılar ve 37. da kikada gelişen bir Fin akım sonunda yenik duruma düştüler... 4 ZKK SPORU SATRANC1JT ÜİKEMÎZDE SEVİLMESİ. SAYGIN BÎR DURUMA GELMESt İÇtK CABA HARCAYAN «Cl'MHl'RİYET» tLK KEZ SATRANÇ YARIŞMASINA YENI BÎR YÖNTEM DE GEPÎRMEKTEDİR. ISTANBULLU SATPANÇÇIL.\RIN ANKARALI SATRANÇÇILAR İLE YARIŞABILMESI İÇİN «TELBSATRANÇ» ADI ALTINDA YENİ BİR DÜZENLEME DÜŞÜNEN «(.LMHVRİYET» BU DT\$t'NCESİNİ TÜRKİYE SATRANÇ FEDERASYONU İLE ISTANBUL SATRANÇ DERNEGİ VE ANKARA SATRANÇ DERNEĞİ'NİN DE YARDIMLAFI İLE GERÇEKLEŞTIRMEKTEDÎR... Bü DÜZSNLEMEDE YÖNTEM HER İKI TAKIMIN DA T^LEKS ARACILlGl İLE YARIŞABİLMELERİDİR. ISTANBUL TAKIMI CUMHURİYET'İN ISTANBUL'DAKİ MERKEZİNDE, ANKARALI SATRANÇÇILAR DA CUMHURİYETİV KIZILAYTJAKİ ANK.\RA BÜROSUNDA TOPLANACAKLAR VE TÜRKİYE SATRANÇ FEDERASYONU YÖNETİCİLERİ tLE MİLLÎ SATRANÇÇI NEVZAT SÜER DE MERKEZ BİNAMIZDA YARIŞMAYI GÖZLKMCİ OLARAK İZLEYFCEKLER VE DENETLİYECEKLERDİR.. Niş: «Altay bu dönemde de iddiait» tMZtR, (Camlrartyet Ege Bürosu) Altay futbol tatamı tek nik direktörü Necdet Nis, önceki yüların başanlı tafcunı Altay'ın, yeni sezonda bu baçannın sürdürülmesi, lig sıralamasında üst sıralarda yer alma ve Türkiye Kupasında baçanlı olma amacında olduğunu açıklamıstır. Tatamını elestiren Necdet Niş, askerde bolunan yedi as futbolcu nedeniyle llk ll'i kurmada zorluk çektiklerinl, bu du rumda hazırlık karsılasmalannda başanlı olamadıklanıu öne sürmüştür. Büyük değişiklilderle yenl kurulan bir takımdan hemen başarılı sonuçlar beklemenin yersız olacağına da değinen Necdet Niş şöyle konuşmuştur: «İki futboleumuzun satılmaaı, yedi futbolcumuzun da askerde oluşu nedeniyle takımda büyük çapta bir değişiklik yapmak zorunda kaldık. Bu bizim için hiç de kolay olmadı. Kurduğumuz takım ligde başanlı olacaktır. Bundan eminim. Hazırlık karşılaşmalannda iyi değildik. Ancak elimizdeki kadro her geçen gün daha da iyiye gitmektedir. Liglerin baslaması1 na az bir süre kalması endişe yaratabilir. Ancak unutulmama lıdır ki ligin havası çok değişiktir. Asker futbolculanmızdan da yararlanma olanağını bulabilirsek hiçbir sonınumuz kalmayacaktır. Sonuç olarak şunu söyleyebillrim. Her türlü dezavantaja karşır. Altay ligde başanlı olacaktır.» Leyla Arık 3 bin liraya bir Türkiye rekoru kırdı Yüzme Federasyonunun Amerika Birleşik Dev' clerinden çağırdığı Leylâ Arık' dan Balkan Yüzme Şampiyonasında madalya beklerken, kendisi için yaptığı üç bin lira harcama karşılığı yalmz bir Tür • kiye Rekoru ile yetinmek zorunda kalmıştır. Bu arada gene aynı ülkeden çağır dığı tramplen aüayıcısı Peri Suzan Özkum'a ise, tüm masraflannı kendisi karşıladığı için. federasyon olarak bir harcar^a yapmamıştır. Leylâ Ank ve Suzan özkum, yol ücretlerini kendilerl ödemişlerdir. Özkum, îstanbul'daki bir akrabası yanında kaldığı için Yüzme Pederasyonu bir harcama yapmazken, Leylâ Ank'ın yalnızca otel ucretini ödemiştir. Bu da üç bin lira tutmak tadır. Böylece Balkan Şampiyonasına madalya umuduyla gbnderilen Leylâ Ank, üç bin lira karşıügı bir Türkiye Rekoru lle dönmüçtür. AHMET KIZIL tÇİN 10 BİN IİRA HARCANDI öte yandan, çalışması İçin ABiyye gönderilen ve Türkiye'ye dönmeyen tramplen atlayıcısı Ahmet Kızıl için de 10 bin ,lira harcanmıştır. Türk Spor Vakfı'nca ABD'ye gönderilen Ahmet Kızıl, Olimr plyattan sonra Türkiye'ye dönmemiştir. Geoçlerde. H. Alemdar; Büyükler Takım'da Ankara^ Türkiye skeet birİDcisi oldular Türkıye Skeet Birinciliği öncekl gün t*tlnye Poligonu'nda baîlamıştır. Gençlerda Hakan Alemdar 33 puanla birinci olurken, büyükler takım birincüiğini 157 puaıol» Ankara kazanmıştır. Teknik sonuçlar şöyledir: GENÇLER: 1 Hakan Alemdar flst.) 33 piıan 33 puan 2 Okan Soykal (İzmir) 3 M. Palabıyık (Manisa) 25 puan BtTÜKLER TAKIM: 157 puan 1 Ankara 154 puan 2 Istanbul 147 puan 3 îzmir BÜYtKLER FERDt: Büyükler ferdl yanşmasınm ilk 50 atış lık bölümü tamamlanmış. en yüksek dereceyi Türkiye rekortmeni Güneş Yunus yapmıştır. İlk yirmiye giren atıcılar ve puanlan şöyledir: Güneş Yunus 45. Hayrettin Onur 41, Hasan Cansever 40, Fehmi Şafak 40. Tugrul Etik 40. Ali Sarpkan 40, Cafer Bektaş 39. Abdullah Kalfaoglu 39, Yavuz Gül 39, Doğan Yaman 38, Atav Karaca 3R. Ntelin Sertoğlu 37, Altan Akgiın 36. Ercaıı Ertuğ 36, Osman Önür 35. Fuat Silen T"s. Güngör Taşçıoğlu 35, Rıza Aüıman 34, Fehmi Başkurt 34, Fikret Tüzün 32. Amatör spor ve sporcuların sorunları tartışılacak , (Cumhuriyet Ege Btirosu) İzmır'deki amatör spor ve sporcuların sorunlarını tartışmak amacıyla Bölge müdürü Erdenay Oflas'ın bölgedeki çeşit li spor dalları ajanlan ile bir toplantı yapacagı büdirilmiştir. Geçtigimiz günlerde yapüması beklenen toplantının, Bölge müdürü Erdenay Oflas'ın izine synlması nedeniyle önümüzdeki hafta içinde yapılacağı öğrenilmiştir. Beden Terbiyesi Bölge Müdürlügü yetkilüeri toplantıda geri kalmış spor dallannın faal duruma getirilmesi, amatör spor ve sporculann sorunlan, bölgelerarası yanşmalarda bölge spor f culannın daha başanlı sonuçlar alabilmeleri nedeniyle almması j gerekli önlemlerin görüşülecegi! ni söylemişlerdir. i Bu fıçı ile Manş'ı geçtiler ülkelerine dönmüşlerdir. Pas de Calais kenti yakınındaki St. Margaret Ray'dan yola çıkan dört kafadar, beş saatlik bir yolculuktan sonra Fransa'nm Pas de Caalis kenti yakınındaki Viscant'a varmışlar, yine tngiltere'ye dönmüşierdlr. Bira fıçısına bir motoru mont» ederek bu serüvene girişen İngilizlerin, kendilerine ödenecek yaklaşık 60 bin Türk lirasm:, bir hayır kurumuna bağışlayacakları belirtümiştir. LOVDRA tngiltere'de bir birahanede çalışan dört kafadar, içine girdikleri büyük bir bira fıçısıyla ilk kez Manş denizini aşıp Fransa'ya gitmişler ve gerisin geri Olimpiyat Stedını doldurar 10 bine yafctn seyirci zevksız bir karsılaşma izierken, 10 dakikada Cemil'in çaprazdan şutunda Fin kalecisi topu elmden kaçırdı. Faicat defan? bu tehlıkeyi uzaklastırmasını bildi. 22. dakikada Fatih'in oeza atısında Cemil topu Hüseyin'e ak tarrîı. Fakat bu futbolcu topa yeti^emedi. tlerleyen dakikalarda Milli Takımımız daha da bılinçsiz bir futbol ortaya kcyarken. 37. dakikada Finlsndiya galibiyete ulastı. Soldan gelişen bir atakta Rasim'in biran için duraklamasından yarala 28 mayıs 1971 gecesi, Houston nan Ifpiskanen îcafa ile zoHi spor salonuııu .olduran binlerattı. Golden hemen sonra En ce ?eyırci ABD profpsyonel basırin. sort giren rakibine spor k° f bo: lig karmalarınm maçınd'«] kar?ıl:k verince san k3rt dan çok 2.20'Iık dev sporcu AlEördü .. ve ilk yan Milli Ta cindor'u izlenıeğe gelmişti. Ne kımtmızm 1 0 yenilgisi üe lc». var ki maçm başlamasma bir pandı. saat kala takım arkadaşlarını arayan bu ünlü basketbolcu telefonda şöyle diyordu: IKINCİ TARI «Ben, Kareem Abdül JabTakımımız ikinci yvnya. Hü bar... Evlendim. İnançlarım ev»evin"in yerine, Kemal'i alarak lendikten bu kadar kısa bir sübasladı. Uk yandaki zevksiz ve re sonra spor yapmama engel» kalitesız oyun bu şanda da Arkadaşîan bu habere fazla sürdü MUlilerimiz, takım oyu jaşırmamışlardl. Çünkü Alcindor nımdan Çok şahsi ojTiamayı 1968 yılından beri siyah müsiüyeg tutfular. 54. dakikada Gok ma.nlif.la ilgileniyor ve inançlarımen'in ceza alanı içinden sert nı kamuoyuna duyurmak için en şutunu defans çeldi. Bir dakika uygun fırsatı bekliyordu. Seyirsonra Gokmen, yerini Reşit'e ciler bu degişîme büyük bir tep bıraktı. Şahsi ataklarla rakip ki göstermediler ancak maça kalede gol arayan takımımız 61. çıkmadijına sinirlendiler.. dakikadı beraberljğı sağîadı. Muhammed Ali'nin deyimine P,u dakikada Reşit, tek başına daldı. Kaleciyi de üzerine oe göre kölelik adıyla Lewis Alcinkerek aşırtma bir vuruşla topu dnr 1947 yılında dünyaya geldi. üstten fılelere gönderdi. Iyi bir 100 metreyi 10.6'da koşan, 2.10 grününde olmayan Cemil, 72. da metre yüksek atlayan bu üstün yalnız kikada oeza alanına girmekte yetenekü siyah sporcu geç kalmca, Alpaslan'ın topunu basketbolun değil dünya sporunun da en çok para kazanan dege rlendiretnedi. birkaç isminden biri. Bueks Ku aitı Karşılıklı akınlarla eaman »• lübü ile olan sözleşmesi man hızaanan maçm 72. dakika ayda bir yenilenirken. her imza smrla Paateiainen mutlak bir karşılıgmda tam 1 milyon dogol kaçırdı. Rasimle karşı kar lar lyaklaşık 16 milyon lira) aşı va kalan bu futbolcu topu ra lıyor. kibine çarptırdı. Önceki gün Basketbol Federas 79. dakıkada gwıe Paatelai yonunun konuğu olarak îstanbtıl'a gelen Abdül Jabbar, hanen. bir karşı akında, geçen vaalanında. Konya'da cuma naseferki hatasını tekrarlamadı mazı kılacagından söz etti. «Seve yerden bir vuruşla takımını fer»de olduğu icin ramazanda onıç tutamayacaSını belirtti. An galıbiyete ulaştırdı: 31 cak Abdül • Jabbar sporu bir Golden sonra maçın havası ırk ya da din savaşına alet eden elektiriklendi. Finlandiyalı fut soorcu değil. Dünya Sporonda bolcular anlaşılmaz hareketler Siyah tktidar încelemesinde Doç. <iv buiundular. Fin kalesi önün Dr. Kurthan Fişek 9 kasım 1975 Cumhuriyet'te konuya de n,eydana gelen bir karam tarihli bolde. Lsmail'e yapılan spor dı şöyle bir yaklaşım sağlıyordu: «üzmanın mesleğine baktıgı gi şı hareketler iki takım oyuncularmın itişmelerine neden ol bi. Jabbar da basketbola, en gereken du. Hakemler araya girerek o iyi biçimde yapüması bir iş. içeriginden öteye bir ölayı 5*atıştırdılar... dev yüklendiğinde aksayabilerek Maçm son dafcikaJannda Fin bir sanat olarak bakmaktadır. Sanatın.n gelmiş geçmiş en bülandıya oyunun hızlanan ten> yük ustası oldugıı. ABD profesposunu yavaşlatarak zaman ça yonel liglerinin sürgit alt sıralalışı hareketlere başvurdu. Ta rmda dolaşan bir takımı yıla çıkarmakımımızın çabası, sonucu de kalmadan birinriliğe giîtinnedi ve Finlandiya saha sırdan «Russell'in sa^nınma ve Chamberlain'in hücumdaki eridan 21 galip ayrıldı. şilmez ustalıklannı Jabbar ken Basketbolde kural değiştirten üstün sporcu: ABDÜLJABBAR • FEDERASYONUN KONUGU OLARAK TÜRKİYE'YE GELEN KAREEM ABDÜL JABBAR; 100 METREYi 10.6'DA KOJAN; 2.10 METRE YÜKSEK ATLAYAN OLAGANÜSTÜ BiR SPORCU. ONU DURDURMAK İÇİN ÖYUN KURALLARI BiLE DEGi$TiRiLDî. Basketbol Federasyonunuu çagnlısı olarak ülkemize gelen Abdül Jabbar... di potasında eritti.» (Bob Cousy) sözlerinden kolayca anlaşıhyor. Öte yandan, Kareem Abdül Jabbar'ı derisınin rengini kabul ettirmek için verilen bir kavganın ortasmda bulamaz, buna karşıhk, Siyah Müslümanlık 1 nancınm ayrılıkçı özünü yad sır biçimde siyah beyaz devrimci dayanışmasına yatkm olduğunu biraz da şaşırarak görürsünüz. Oysa, bunu doğal kar şılamak gerekir. Bir kere, Jabbar, adlı adsız, binlerce karaderilinin savaşarak kopardıkları haklann yasal ve tarihsel miras çısı olarak karşımıza çıkmaktadır. îkinci olarak, bu genç spor cu, çölün ortasındaki vaha gibi çevresine ters düsen siyah beyaz bütünleşmesini önemli ölçü de gerçekleştiren «Üniversit« 1970» ortamında meslek ve kişiliğini pekiştirmiştir. Kısacası, Jabbar, bir başka Siyah Müslüman kardeşi gibi inançlannın ya nında eylemlerinde de militaa olmuyorsa, bu, toplumun tıkalı gözeneklerini açmak için gerekli savaşlarm en sertleri kendisinden öncekilerce verilen yeni bir kuşağm üyesi olmasından ge, liyor. Kareem Abdül • Jabbar, yukarıda kısaca özetlemeğe çahştığımız yönleriyle, belli bir dönemde yaşayan ve onu yansıtan bir bireyden çok, geleceğin simge ve habercisi olarak karşımıza çıkmaktadır. O, inançlarında militan, siyasal eylemierinde ölçülü ve sanatında usta bir kuşağm habercisi; derisinin rengiyle övünen inanç ve eylem leriyle çağmm sorumluluklanna sahip çıkan, yıllaruı getirdıği ke mikleşmiş ırkçı ön yargıları kıra rak her alanda her işin en iyisi ni yapabileceğini gösteren ve artık günü gelen bir siyah teknisyenler ktışağının temsilcisi, sim gesidir..» Havaalamndaki sözleri ile Tür kiye'ye bir turist olarak geldiğini açıklamaya çahşan Abdül Jabbar'ın spordaki gücü ise ger çekten olağanüstü. O'nun yetenekleri yüzünden basketbol oyun kuralları bile değiştirilmışti; tek Abdül Jabbar'ı durdurabümek için. Hem oyunları hem ds boyları Jabbar'ın yanında küçiü kalan beyazlar biraz daha iyi görünsünler diye, kural koyucular, karşı takım üstündeki psikolojik etkisi yüksek olan basketbolde «içine çekme» olaraic anılan tıkmayı yasakladılar. Bunun üzerine Jabbar, çemberaltın dan biraz uzaklaşarak etkinliği daha yüksek ve önlenmesi daha güç «çengel abşı»nı yarattı. Kar şı yöneticiler Jabbar'ın bir maçta en az 40 sayı yaptığını va bunu engelleyemeyeceklerini bildikleri için oyun duzenlerini, öteki dört rakip oyuncu üzerine kuruyorlar ve bu büyük pivota ne kadar az top gelirse kendilerini o kadar şanslı sayıyorlar. Yine de Jabbar yanmdaki sıradan oyuncularla birlikte geçen sezon takımına tam 248 maç kazandırdı. Jabbar, bugün Eczacıbaşt Spor Salonunda saat 18.30'da bir seminer verecek ve daha son ra Ankara'ya geçecek. Oradan da Konya'ya... ANKARA'DANNOTLÂR Adamlar söylemekten bıkmıyorlar.. Gazeteler yazmaktan bıkmıyor. Ama herhalde okuyııcu okumaktan bıkmış olmah. GARP CEPHESİNDE YENİ BÎR ŞEY YOK nı mn kırdın... Ülkenin bütün olanakları, ayaklanna serümeli.. Pistine halüar döşenmeli. Tayfun Aygün, sırık diye ağlaşıyor... Bu ülkenin yasaları var. Bu yasalar için bazı şeyler yapılır, bazı şeyler geç yapılır. Acele için yasa dışına (ünnak gereldr. Bu Tayfun Aygün efendi için, zamanın Atletizm Femerasyonu Başkanı Ne.jat Kök yasa dışma çıktı. Bir dış seyahatte, kafüenin masrafları için ayrılan paradan 300 markı ayırdı. Tayfun'a vcrdi ve «îstediğin gibi bir sınk al» dedi. Yıl 1975.. Akdeniz Oyunları öncesi... Aygün seyahatten sırıksız dön dü. Sporculara «Kaybettim parayı» dedi. Tayfun haşka hiçbirşey kaybetmemişti de, sırık için verilen parayı kaybetmişti. Seyahat avansının kapatılmasına sır» geldiğinde, ortada ne " Tayfun vardı, ne de sırık. Nejat Kök 300 markı cebinden öderken, Tayfun Aygün, Cezayir' Huıcal ULUÇ gün ile Ugili bir röportaj bulacak ve bu satırları okuyacaksınız... Neden sadece bu üç adam?.. Türkiye de başka atlet yok muî. Hanl, önüne teyp koysanız, Onların her şeyi tamam da, bünnktası \1rgülune kadar aynı... tün kahrı bu üçü mü çekiyor?. Hayır.. Araştınrsanız. tam « Bir insana, üç ayda üç maraton koşturulursa, sonuç tersini görecek,. bu üçünün «mutlu azınlık» içinde olduğunu böyle olur?.» farkedeceksiniz. Tarih, 1972 Münih, ya da 1976 Sorun, bir sportmenlik soruSlontreal drinüşü olabillr. Konuşan Hüseyüı Alrtaş. 1980'de nu... tyi koşmak, iyi atlamakla Moskova'ya giderse, gene aynı sportmen olunmaz. Gerçeklerin yarısını gizleyip, öteki vansını şeyi söyleyecek. açıklayarak, başarısızlıklara ö«Çivül ayakkabım yok. Yırtık zür yaratmak, ya da halkııı vivpırtık pabuçla idare ediyorum.» danı ile oynayıp, duygu dilenciEkrem Özdamar'ın Türkiye liği yapmannı adı, spor olamaz. reknru kırdıçı her iıangi bir taHüseyin Aktaş, Ekrem Ozdarihin ardından gelen bir haftalık gazeteleri karıştırın. Mut mar ve Tayfun Aygün efendiler, bueün özel yaşamlarını kon lak bu sözleri bulacaksınız. di şartlannın çok üstünde sür«Sırığım kınldı. Bana sırık dürüyorlarsa, bunu spora borçalmıyorlar. Sağlam sırığım ol lu olduklarını gayet iyi bilivorlar. Ama yetmiyor onlara bu. sa, rekorlar kıracağım.» Balkan Oyunlannda bayrak Her yaz ortası gazete kolpksiyonlarına bakm. . Tayfua Ay nu çektirdln, blr Türkiye reko *•• de 4.80in üç kez altından geçtikten sonra, basın toplantısı yapıyordu: «Sınğun larıldı... Bana »ınk almadüar. Atlayamadım işte...» ••• Ekrem Özdamar'uı derdl, çlvili ayakkabılar... Bize çivililerin öyküsünü de Ersin İstanbulluoğlu anlattı. Istanbulluoğlu eski yüksek atlama rekortmenlerinden.. Şimdi federasyon üyesi. Yasalar, federasyonun sporcuya doğrudan malzeme vermesine olanak vermediği için yıllardır, hilei şeriye yapılıyor, sporcuya gereken malzeme zamanında, anlaşmalı spor mağazalarından birinden alınır ve verilir. Bir ulusal yarışma olduğu zaman, bunun onayının malzeme böiümüne konan para alınır ve biriken hesaba fföre anlaşmalı spor mağazalanna ödenir. Böylece sporcunun m*lzemeyi, ulusal varismayı beklemeden alması sağUnır. Yıllar önce, biz de Atletixm Federas yonunda iken bu uygulamayı yapıyorduk. Bizden çok öncekiler de öyleydi, sonrakiler de öyle olacak.. Ta ki, bugünün şartlanna uymayan yasa dejfişene dek. Ekrem Özdamar'a, Muharrem Dalkılıç'm mağazasından ayakkabı alması için talimat verilmiş. Özdamar ayakkabıyı almış da... Ve işte Istanbulluoğlu'nun ifadesi: «Sonra cötüriip satmı? » Buna rağmen, bu yıl kendisine yeni bir ayakkabı alacaklartnış.. Ama hazret. «Ben uçak la giderim. Otobüsle gitmem» deyin Balkan Şampiyonasına katılmayınca buna da olanak bulunamamış. Ersin Istanbulluoğlu, «Ekrem, gazetelere durumu, sınavlarım var da ondan gitmedim, dive açıkladı, oysa onun okulumla hocalık yap'yonun. Balkan Şam pivonasından 10 gün önce »ınavlann bittiğini biliyonım» dedi. Ötesinl de >Iuharrem Dalkılıç'tan dinledim. Ekrem ()zdamar. Sluharrem'e gelmiş, «Benim Kıbnslı bir arkadaşım var. Mustafa Siyami. Kıbns'a gidiyor. Bana ayakkabı getirecek» d«miş. 500 lira almış gitmis.. Gidiş o çidiş. Aylar sonra gene aynı öykü, bu kez bir ekle gelmiş. «Geçen defa Türk kesiminde bulunamamış. Bu defa Rum kesimine geçecek.» Bir 500 daha.. Gene ayakkabı yok. Geçenlerde üçüncü kez gelmiş.. «Falanca spor ınağazasında tam bana göre bir avakkabt var. Onu bana al..» Almış Muharrem.. Gelmiş Ekrem... Beğenmemiş... «Burnu sıktı» demiş. bırakmış, çitmi?Nereye.. Televizyona «Ayakkabım yok» dive ağlamaya.. dediklerimin hepsi, kavdı /aptı ile ispatlıdır. Federasyondan bugüne kadar kendisine verilen tüm malzemenin de Hstesi. kendi imzası ile var. Merak edene derhal gönderirim» diyor. Doğrudur.. Türkiye, sporcuya pek olanak veren bir ülke değildir.. Ama Türkiye yeğenler dışında kime, ekmek elden su golden olanak veriyor ki zaten?. Ekrem Koçak'lar, Cahit önel'ler, Rııhi Sanalp'ler, Muhar rem Dalkılıçnar, Olimplyatlarda, Akdeniz Oyunlannda, Balkan Şampiyonalannda bayrağınıızı direğe, ülkenin verdiği Muharrem. «Bir gün ona bir olanaklarla değil, kendi sporcu kros ayakkabısı %'erdim. Erte ruhlannm ysratıcıüğı ile çeksi gün baktım, Spor Akademisi tirdiler.. öğrencilerinden blrinin ayağınOnlar gerçek sporculardı..da. Kendi verdiğim pabucu taTa bugünkület... nımam mı?. Çocuğıı biraz sıkış tırdım, EkTem (İzdamar'dan Bunlara, tesisien, malzeme100 lirava sahn aldığını öğren den önce, ağlama duvan gedim» diyor. Sonra ekliyor: «Bu rek