Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHUftlYET e Ivl oldu «u «eleştirf» sözünü buîmak' Ondan once kulla"dıgımız «tertkıd» sozca tunu genell \1» an'amazlardı çünku b r de sonu eskı «tı» unsuzu ıle bıten bır «teiıtıtı vardı, noktalama anlamma gelırdı, onurıla sanştırırıardı Bu yuzden de yazıncılar «ıntıkad» demevı veğlerlerdı «IntıkadJin çeşıUerı de vardı elbet, bunlardan bın «mtıbaı ıntınad» idi, şımdıkı dille tam karş:lığı «ızlen*msel e eştırı >, ama o>le demıyorlar da «oznel eieştırı» dıyorıar yanılmno'sam Eleştırmen okuduğu, gördügu bır sanat vapıtmın kendı üzennde bıraktıgı ızlermnı yazacak, o kadar 30 TîMMUZ 1976 K OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ÖRÜ ELEŞTİRÎ Melih Cevdet ANDAY birîlği Tardı An!a$mava davanan blr bırlik değüdl bu, eleştırmem de ozanı da, dışardan olsun, ıçerden olsun özdeş sanatçıları okuyorlardı Gıderek eleştırmen ve sanatçı bırbırlerıni Ivarşılıklı olarak etk'lıjorlardı da ozan, elestırmene ne denlı kulak verıyorsa, eleştırmen de oamdan bır şevler oğrenmeje babıyordu Olağan gormelı bunu beğenı gucunu Tanrıdan alan bır eleştırmen duşunulemez elbet Eleşıirmenler de, sanatçılar gıbı, beğenilerıru, duşünulennı çağlarının getırdığı yenı akımlardan alırlar Bu vuzden onlarm çok bılgüı, çok duygun, çok keskın goruslu olmaları gerekır. Bununla da bıtmez, onlardan beklej eceğımız, onlarda arayacağımız bır ozellık daha vardır, belli bır sanat yazın akımının temsılcısı olmak. Klasık anlayısın eleştırmenı ıle, romantık anlayısm e' leştırmenı elbette bırbırıne benzemeyecektir. Bunlar, ovduklerı sanatçılan kendı anlavışlarına uygun vazan, varatan sanatçılar arasından seçerler, bovlece sanatçı da açıklıga kavuşur, olur olmaz elestırmeden gocunmaz, sozgehşı der kı, «Ben klâsık bır yazanm, oysa benı befenmeyen su eleştırmen romantızmı tutan bır eleştırmen oldugu Içm haklı olarak benı beğenmıyor» Sonunda ne olur. her sanatçı lâyık oldugu eleştır mene düşer Ben, eleştırmen olarak ortaya çıkan herkes Içın, şoyle düşünmüşumdur ıçımden, «Acaba kendi bJefenısıne nıçın bunca guvenıyor' Nerden bülyor ölçulennın yanılmaz olduğunu'» Bır eleştirmen, bır sanatçı içın ozdeş duşunüyu besleyemez oy«». »O da bentm gfbıdir» dıyemez. Gerçl bır sanaı yapıtı, sozgehşı bır şıır, şunn nasıl olmas! gerfktıgı savını ıçınde taşır, bır bakıma eleştırel bır etkmlıktır demek Ama ne olursa olsun sanat çalı?masının ıçıne bıras Tanrısallik bıraz buyu ,varışır Ovsa bız bir eleşünden bılpye ve usa dayalı, belli bır yontemle gelistınlnuş bır düşünü beklenı. Dıvecegım, bir okur, gıderek iyı bir okur durumundayken kişınin Bleştırmenlığe kalkması şaşılacak şeydlr «Beğendım» ya «beğenmedım» sozlerı, ancak sanatta belli bir düşün akımının ustun bir beğeni ıl« birleştıgı kişılerde bır anlam kazamr. Herkesın bıldıği ba ilkel şeyleri yınelemem, bızde eleştirinıo çok kolay sanılmasını gordügumdendır. Bır eleştırmen, bir tıyatro oyununu, bir şilrı, bir romanı, bır muzıgı eleştırirken nangl anlayışm temsılcıs) olduğunu düşunmelidır ve bunun kadar önemlı olan da sanat japıtında o düşuncelerı aramaya kalkmamalı, sanatın kendısını gormeye kalkmalıdır. îkısı arasında çok bliyuk bir ayırım vardır Bunu oır omeKİe belırtmoye çalışajım Bizdekı eleştırıde yaygın olan anlayış, sosyalist sanat anlayışıdır Bu temelo dayanmak ısteyen aleştırmenlerımız, bır romanı, bır o>küyü ele alınca onda sosyalıstçe dusunler aramaktadırlar. Bu düsünlerı ya romancı soylejecek, ja da onun kahramanlarından bırı. Imdl eleştırmen bu duşünceleri alıp bunların dogrulugu, yanliflığı uzennde durursa sosyalist bir eieştırı yaprruş olmaz, sosyalist bllgı tartışmasına gırmış olur Bılgi ise, bir sanat yapıtının nıçın Boyle olurca çoğu kışnm eleştırmenlığe kalkmasını olağan karşılamak gerekecektır çunku her okjr bır kıtaptan fdrvelım bu bır oman ya da bır sıır kı*abı olsun) bır resımden bır yonuttan m ko^u bır ızlenra edınır, demele bunları dıle getınrse ona «eleş\rmen» d,vacegız O zaman (hıç çekmmeden soylıyebılırız) herıtes bırer el"ştırmendır Sanıjorum, en çok eleştırtnenler karşı duracaklardır bovle bır tanıma «Onca kolav mıdır eleştırmenlık'» dıjeceKlerdır, «Onca kolay otsa, sanatçılar bıze tumden boş venrlerdı hiç bın k.orkmazdı re yazacagımızdan » Sanatçıların eleşnrmenlerden korkup korkmadıklarını bır yana bırakalım, benım şımdıye oek edındıg m ızlenım şudur kı, sanatçı, vapıtını betenen ele»tırmem yuceltır, begenmeyenı kotuler. Bucca basıttır sanatçı eleştırmen ilıskısı Gıderek ben, alay ettığı eleştırmenı salt kendl yapıtım beğendı dıye oven sanatçılar da tanımışımdır, kaşlannı çatarak >Iş var bu adamda'» derler. Ataç, oznel eieştırı japardı, kızan olursa, «Bayım ben kendı begenımı dıle getırdım, ald.rmayın bana, belkı sızın japıtınız bır başvapıttır. dıye karşıhk verır ama onun begenmedigı ozanlar, vazarlar bu sozler uyarınca ona aıdırmazlık edemezlerdı, ılle onun begenmesını lsterlerdı ortaya attıklan \apıtı Demek Ataç beğenısme herkeste saygı uvandırmış bır eleşt rmendı, janılmaz bır begenı savılırdı onunVısı Iyı ja, nasıl edlnmış, kazanmıştı bu beğenıvı? Kuşkusuz şıır okuyarak B.r kaç unlu Fransız ozanraı ıyi bılırdı, Avrupa'dan Turkıye'ye donuşunde, Yahva Kemal m begenısıne uyarak bır takıro seçme dıvan beyıtlen ezberlemıştı Işte bu Ama o günler TUrklye'de onun anlayışma uygun bır ş.ır ve yazın gelişıyordu, başka bır deyışle. sanatçı ıle eleştırmen arasmda bır beğeru sanat yapıtı olduğunu gftstermeî Aynca o sanat yapıtını yaratan kışmın manışlannı bıle yansı^ maz çogu kez Düşünler bır bılım yapıtındakı yerlerınde degıldır sanat japıtında sıstemle, jontem le konmamıştır ortaya Daha da ılerı gıdebılırız, sozgelısi bır rornan da dusunler sıstemle yontemle ortava atıhvorsa o vapıtın bır sanat vapıtı oldugundan kuşku ya bıle duşebUırız Kolay mıdır bır romancının dıyelım kendı toplumsal ınanışlannı romanının ıçıne serpıştırmesı1' Vereve koyacak nasıl ıto\acak' Kış'lennden bırını kendı temsılcısi olarak IRI ışlejeces' Bojle bır romanda, romancıyı temsıl eden kışı karşısında butün otekı kışılerm \enılmesı gerekmez mı' Bojlece de o roman, romancının sevmedıfı begenmedigı kışılerle kavgası, ama haksız, katakullıye getlrilmlş kavgası durumuna duşmez mı' tnandıncahgı kalır mı •boyle bır romarun' Ben eleştırmen olsam, romancının duşuncelerine rastladıgım b:r romanı •evemem. Bızi elestırenler nasıl oluyor aa asıl boylesını yeglıyorlar, anlıyamıyorum' Danası var; yukarda anlattığım bu rutumdan otıirü, bızım eleştırmenlerımız artık şiır eleştırısıne boş vermışlerdır, çılnlcu şıırlerde toplumsal konularda duşunceler vakalajamıyorlar, bu yüzden de yazılacak bır şey bulamıyorlar Anmet Mamdı Tanpınar'ın romanlarmda sosyalist dunya görüjünü bulduğunu ortaya döken bır eleştırmenımız, ancak onun şılrlenn; bu yar gının dısında tuttugunu önemle eklıyordu yazısı na Neden? Şıir sosyalist dlinya gorüşunu kap sayacak nitclıkte bır sanat degıl mldır'' Yoksa bır sanatçı, romanlarmda sosyalist olabilır de siırınde olamaz mı? Sanıyorura kı, buradaki ya nügı, roman kışılerlnln düşüncelerinı romancının düşıinceleri saymaktan doğuyor. Demek romancı bır takım kukla kışıler yaratmıs, onlara lkıde bır kendi düsüncelenru soyletiyor . Nerde romanın elestırisı0 O ortada yok. Bir romancı gorduklerınden, duyduklarından, okuduklarından jararlandıgı gıbi, kendi yaşantı sından da vararlanır elbet. gıderek jalnizca on dan yararlansa da romanı kendı demek degıldır Şunu da soyhyebiliriz, hıç kendlsinden sös etmedığı, kendısıne vanasmadığı zaman bıle bır roman, romancının kendisidlr Ama bu bırlıgı, bu ozdeşligi basıte ındlrgememelidir, yoksa roman bir anı defteri durumuna düşer Bizde eleştlrı. dUsünlere degıl de sanata yönelse, belkı şıır eleştırisını de bulacagız Stavros'Ja Bizimkilet E cevit'm yacdığı «Turk Yunan Şıirinin Uk dort dortlusu. Sıla derdme duşunce anlarsın Yunanlıjla kardes olduğunu Bır Rum şarkısı dujunca gor Gurbet elde Istanbul çocugunu Türkçenin ferah gonlunce küfrfttmıs Olmusuz kanlı bıçaklı Gene de bu sevdadır içımızd* Boyie barıs gunlennde saklı Bır soyun kanı olmasın varsın Camarlarımızda akan . Içımızde şu delı ruzgâr Bır havadan, Yunan'lının Kardeşliğı OKTAY AKBAL «Tunanlıyls kardes olduğunu Sılaya düşunce anla'sın» Evet Havır ENDİŞEYE YER VAR! ayın AP Genel Başkanı ortak grup toplantısında yaptı gı konuşmada, «Devlet Gınen lık Mahkemelen kanununa duju lan endışe nedır? Endışeye yer var mı'» sorusunu yöneltnuş ve bu mahkemeler3 karşı çıklıKUrı içın CHP ve DÎSK'İ suçlamıstı Sayın Demirel'ın demokrasıye ve hukuka karşı inançsız tutumu boyle konuşraasıru gerektınnıştir Ama bız, Anayasasında, htı kuk devleti ve yargı bagunsızl^ı ılkesinı benımsemış bır toplumun bıreylen olarak TKJMIen yasasından kuskuluyuz Damştay kararlannı uytrulamamakta sürek U dırenen, Anayasa Mahkemesı kararlanndan huzursuzluk duyan yiineticilerin tutumları karşısında, DGMIeri yasasından kav gılıyız Demirel'ın deyimı ıle «en dıselıyiz » S BASBAKANIN, DEVIET GÜVENLK MAHKEMELERi KONUSUNDA <ENDı$EYE YER VAR M I ' . SORUSUNA EVET, VAR!> DıYORUZ... Bfilent Ecerit «Tonanhyla kardes olmadığmı» New Tork Waldorf Astoria otelinde anladı ını? Yirmi sekır \asuıdald Kıbnslı Rum Sta\ros'ım tabancasuıın ııamlusunu karşısında bulduğn an TV'de görduk o irkihsıni. Kim olursa olsun 31üm karşısında o irkümeji dnvar Başka seyler de \ardı Ecevit'ln o anki daTramsında, bunca nmuda, bunca duşe, bunca i\ı nlyete, bansçı soıe, eyleme, ınsanlıga karşı bırtalom tutkulu, kafası dumanlı, gerceklerden kopmus bagnaz künşelerin şiddete başvurmalannın aası . TV'de gdrdfik. blr papaz almıs Yunan bavrağını, dort beş polısın kan^masına rnçmen elfnden bırakmıyor. Dev gibl polisler, zayıf mı zayıf bir papaz! Ne inattır o. ne tutkudur. ne bağnazca kafacUr' Ecerlt ne laptı Rumlara, \unanUlara? Kıbns'ta EOKA çetcsi iktıdarı ele geçlrince Zunh \e r.ondra antlasmalannın % rdıçi bakkı knllandı. tnıriltereVe kadar giderek f bövle bır «bans» harekatının ortakla?a vapılmasını önerdi. Ingüizler yan çirince, Ecevit Turk Ordusunun tek basına adava çıkmasını istedi Tarlh! onnrlu başanlarla dolu Turk SıUhlı KuvvetlerJ ^da'ja çıkıp, EVOSÎV'çı Kum tfrdssunu ezdi, Ada'nın %arıya yakııı bolumunu özgurlnge kavusturdu, Ada Türlderuıı de olümden kurtardı. Bu Rİrısımln sonucunda Yunanistan daki cunta devriJdl, l'onan halkı deraokrasıye kavastu. Evet, finemli islerdl bunlar Ece%it işbaşında olmasaydı belM dt bunlar }<tpüaraazdı. Daha önce kaç kez saiaşın eşlgine gelmîsUk, sunun bunuo kansması sonunda o gunlerdekı iktldarlar isl sonuna getirememlslerdi. 4ma Ece\ıt gıbi Rerçekten bansçı, ama çereklnce savaştan kaçmavan: ulusnmnzan onurtmu, jararını berşevin ustunde tutan bır de\let adamı Kıbrıs Turkunun yok olma tehlıkest karşısında bir anda kesın kararını %erdi. Askerimiz adaja çıktı, bır kaç fün içlndc herşeji dfizettti. EOKA'cıların bagişlamadıjh budur. Bağnaz, gpıfl dönmus Rumlann unutamadijı budur. Savaş alanında, ' lolıtıka alanmda, in«anlık alanında venik duşenlerın vapacakları tek şey savunmasız bır insanı pusn\a düşürüp vurmaktır. New Yorkta Ecerit'i öldfirme^e Lalkışan tek koUu EORAcr stavros'un ginşimi budur ışte Olaydan sonra Ecevlt «Turk Yunan doslluRundan» sSs >tnıiî. ve «Kın \e öç alrna durgulannm insan vicdanında taşınnıaz biı vnk olduğunu» soylemistır. •Benim vıcdanunda bövle bır yük olsun ıstemem» denılştır. tnsancıi, sanatçı, duygulu bir insan olarak blr insanın canına kıymavı planlayarak nygulamava kalkısanlann anlatması guçtur Ecevit'i.. Turk ve Yunan nlusları Içuı «İkı guzel mıUetiz» diyebilen şair politikacının. Mehmetieri, Sta^roslan. Ahmet'leri, Yaniieri birblrleriyıe dost, kardes gormejı ozlejen bir yazann; insanlarm banş % kardeşlık içlnde yasamalannı arzulayan bir devlet adae mrnın «oç \e kin» gibi ılkel duygulan elinln tersiyle bir vana itmesi doğaldır. CBP Genei Başkanma geçmış olsun der, yurdumuza saçlık ıçinde donnıesinl dılerun. Bu iğrenç olavın da cırkın Rumlara, Yunanlüara ve gerçekleri gormeven bır takım politikacılara ders olmasını... Ozellikle de türlu duşmanüklaria çevrili ulkemiz politikacılanna, kısır çekışmeleri, dfismanca davramsları bir an once bir yana ıtmelerı gerçegınl hatırlat H. Basri AKGiRAY Istan&ul Mlllstvekılı czabıtai mania», yürütmenın gerevıdır Yargı, koruyucu değil, cs zalandıncı, ibret veria ve ıslah edicidir Başka bir deyimle, yargı, eylem olgulandıktan ya da suc işlendikten sonra göreve başlar. Eylemıt. işlenmesine engel olmak güvenlıgi korumak göreri, yurüt menindir Bu nedenle, DGM. yasacı onca adı Ue Anayasa'run öngordtgU kuvveUer aynlıgı ilkesın* aykırıdır Kaygıhyjz, çünkü, nc DGM yasasında, ne <le, öbür cesa '.asalarımızda, tyeni suçlar» onid rülmemif ve bu amacla bir yaaa da oluşturulmamıştır. O aalde. DGM. yasası ve gerekçesınde sonl edllen «yeni suçluluk kavramları» nedlr' DOM'leri, y« m suçlar oluşturup onlara göre ceza mı verecektlr' Boyle bır tutum. yasa koyucıuıun görev ve yetkileruıe karışmak olmıyacak mıdır' «Endişelıylz», sundan kl, ceza hukuku alanında, devlet gü venhglnl dogrudan llgılendiren suçlara özgü bir uzmanlık i*h yoktur. Sanırım, dtlnya'nın h'ç bir ülkesınde de boyle bir bukuk dalı bulunmamaktadır. O balde bu mankemelere atanaeak savcı ve yargıçlar nasıl ve h*r> gı olçülere gore saptanacaktır? Yok eger zamanla blr uzmarvlaşma soz konusj ıse, bunu d o ğal mahkemelerde de saglamalc olanagı vardır. Kuşkumuz artıyor, çttait'l, DGM'lerinde görev alacak Savcı ve Yargıçlan, önce hükümet s» çecekUr Yuksek Hakimler Ku rulu, hukümetin seçtlgi ık1 Yargıçtan her halde ve anc<ık birım seçmekle yükumludür. Başka bir deyimle, yürtltnae, yar gıya (Bu iki Yargıçtan blrıni DGM. sıne atamanı isüyorurr) biçiminde, «tavsiye ve talkinde» bulunacak ya da «ernir va talımat» verecektir. Oysa, Anayasa'mn 132. maddesl. «Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkısinin kuüanılmasında, mahkemelere ve hakimlere emır ve talırnat veremez, tavsiye ve telkınde bulunamaz» kuralını koymustur. Anayasaların bu denli açık, bu kerte sorumsuzca çignendıgi, daha alısümıs deyimi üe, ihlal edıl Gerçekten. DGMnerirun Kuruluş ve Yargılama Usulıt nakkjıdakl yasanın gerekçesınde, « Yem suçluluk kavramları ortaya çıktı gı dogrudan Devtet |4venngını ilgılendıren suçlann koğuşturul ması ve yargılanmasında, ceza etküilıgim arttırmak ve süratlı yaıgılamayı ^»giaırnıiy ve özellık gosteren bu suçlann ıhtisaslaşmış mahkemelerde görulmesını mumklln kılmak ıçın bu mahke melerin kurulması gerektıgı» üerı sürülmüştur Bu gerekçeyı ve ona dayalı ya sa dnensinı ınceleyip de endışelenmemek olanaksızdır Gerçekten kuşku duyuyoruz, sundan ki, «Devlet güvenligını korumak» ile «yargunın bagdasmasma hukıiksal olanak yoktur. Guvenligı korumak, eskı deyimle, dıgi monarsilt vöne«mlerde bıle gorülmemıstir Işte bu yüzden «endiselıyız» Kaygımız daha da yogunlaşmak tadır. ÇunKii. DGM'ne atanacak savcı ve yargıçlar ilke oîarak bu gorevde 3 yıl kalabıleceklerdır. Eğer, isteklere uygun görev yaptıklan kanısını verirlerse. hç yıl daha. altı vıl daha bu görevde kalabileceklerdir. Aksı halde hükümet kendllerini defiştiremlecekür. Oysa, Anayasa'mn 7. «Yargı yetkısı Türk mılletı adına bagımsız mahkemelerce kullanılır» hükmünü koymustur. îşte bu nedenle kuskuluyuz Kuskiımuz, kaygımız gıderek ürküntüye de dönusmekteüir. Çünkü, varolan ve Uç yıldır gorev yapan DGMIerınde, yasa one rUinln gerekçesınde belirtildigl glbi, istenılen çabukluk sağlanamamış oldugundan başka. emir ve kumandanın simgesi olan askert Unıformamn vara»tığı ortamda yaryçlar, pdersk masleK lerıne yabancılasmış ve bu yabancılaşrna sonucu, ceza adalett ile baSda^maa bir tutum içine gırmıslerdır Iş'e bu nedenlerle ve dzel'ıkle 3 yıllık uvgulaması 'le toplumun buyuk kesımındâ savgınlıfc: göremeven ve zaman zaman, *en dmı oluşturan yargıçlara bile, huzursuzluk veren DGMlerinuı yenıden kurulmasma karşıyır. Ve ışte bu nedenlerle, Saym Basbakan'm, «DGMIeri kanunundsn endışeye yer var mı'n sorusuna, yuregımlzin tüm gücu ile yanıt verıjoruz: Hem de çok var!. 3 u yagmurla cömert Bu guneşle sıcak, Gonlümuzden bahar dohısu kopsun Iyılıkler kucak kucak • tlkel sağcı yazarlar ba ^uri Ecevıt'e sövmek fçin kullandıiar, buram buram bamanizma Kokan, insanların kardeşligını sa\unan dızelerden aşagılık poütıka çıkarları sa#lanuva çabaladılar. O>sa bln yıldan ben yanjana yaşamıs Türklerle Yunanlılann ınsancıl jaklaşımJar içinde bulunmasından dogal ne vardır? Rakıyt, lâternayı, fasulya plikisını. oyun havalarını, kara zeytlnl, beyaz peyniri aynı mevhanede vuzlerce yıl pa\laşmı<isın Vunanı>la Rumuyla. Hıç mi hatırı yok Osmanlı Impaıatorlugunda 600 yıl bırlikte >aşamanm? Tüm insanların kardeşligini istemek, cagdaş bir özlemdir. Amenkalı, Rus, Bulgar, Arap, lanudi, Turk, tulyan, sivah, bevaz; sarı; kızü; ne «ayıda sov varsa, bepsivle kardeşcesıne vaşamak lnsanbk ulkfisu degıl mi? Yervıuu }uvarlagında karıncalar gıbi çalışmak \arktn. akrep eibl blrbırimizi sokmaya mı çabah>acagız? Ama akrep gibi birbinnı sokmak içın çırpınan Insanlar ds \ok mu? Elbet var. New York'un «aldorf Astoria otelidde Ecerit'i oldflrmeye çslısan Stavros, tabancasının namJu•una kursonu buoun içüı surmuştu. Ecevit, kendisinl oldttr* meve kallosan Stavros içln ne dedi: Benı oldurmek istejen insan içın bıle ivılıfe dilerım. Ben, benı oldurmek ıstiyen kişınin ulusunun kendı ulusumla dost olmasını ıstıyorum ve bunu saglarnak ıçın elımden gelen herşeyı yapacağım > Oıanca sozler mi bunlar7 Bir bakıma Ccevit'ın dfin s6vledıklerl, virml beş yıl onte yazdığı çiirle eşdejferli \e koşut. Her ozanca deviş, bır gerçegi vurguUr. Virminci Vn/yıl dünvasında, devletlenn neden savastıklan bilıniyor artık.. Ke var ki devletlerin diişmanlığı, insanların ve halklann ddsmanlıtı dtmek defildlr. Tıirklve'nin Liusai Kurtulus Sarasında önder Mustafa Kemal Paşa'nın a&zından Yunan hslkına dfismanbfi körukleven devişleri kimse işitmemiştir. Atatiırk, 9 Eylül 1922'de Izmır'e firdlgınde avaklarınuı altıııa serilen Yunan bavrağını kaldırtmıştır. Çunku bir yabancı uluaun •Imffesinl çlgnemek, onurlu Turk ulusunun liderı ıçin vakısıkmız bir işti. Ecevitin Yunan halkma Insancıl yaklasımı ve Yunan devletine karşı Turk ulusunun bütun h»Klanm en sert blcimde aavunması da; ınsanlıgumza. tarilıı* mize, Ulıısal Kurtulus Savaşımıza, Atatürkçtilufe, 'e ozaoımız Mellh Cevdetin bir şıirinde söyledıği gibı Çajımrea yakiBao vakur sade» bir davranıştir. • Kâgıttan kapUnlarmuz var vıf kanadnnızda». Bunlar «Turk • Yunan Şllrl» yazdı diye Ecevit'e sabab akşam göver* ler; Yunanb'ya kin ve nefret nutukları düıerler. RumUra DC denll hticum ederlerse, o ölçude mıllivetçilik yaptıklannı aanırlar. îs Kıbns'ta Ege'de Turkıye nin ulusal çıkarlarmı savunmaya geldi mi; kuynıklannı apış aralanna kıstırıp Amerikan egemenliğlnln jrudümunde pısınk politikayi el altmdan yürfitflrler. Mlllıyetçlllkleri, kapısmda sojtarüık ettik* leri sermaye suufırun çıkarlanna gore akort edilir. Ne demell bunlara? EfendOer, hlç elmazsa bundan sonra susunuı! Çağdas mllliyetçlligin, başka ulusların Insanlanna sövmek ve halklanna karsı kin agüamak dcjll; ulusal cıkarlarunızı ve onurumuzu savunmak olduğunu artık anlayuuz. Çönkü New York Waldorf Astoria'sından Glrne limanına dejrin uzanan gerçeğin ısıgmda Ecevit'ln kimliği ve IdsUigi tşımıştır Sizın Ecevit'e salduınıs, Stavros'un kuraufl »ürulü naıjlnjnn» kOfUt DUYURU Bblümümuz üyelennden Prof. Dr. Rauf NASUHOĞLU'NA karşı 12 marttan beri yapılan saldırılar sürdürUlmektedlr. Bunlardan sonuncusu 27 7J9T6 gunü evıne bomba konularak yapılmış ve büyuk bır şans eserı kendısı ve aılesı yaralanmadan kurtulmustur. Egıtımımızin çagdaş düzeye geUrllmesinde emeklerl büyilk olan Prof Dr Rauf Nasuhoglu'na vapılan bu saldırılan nefretle kınar, Fakultemızdeki mevcut durumu ılgılı mercılerın dikkatıne ve kamuoyuna sonarız. Aokara Cniversitesi Fen Fakultesl Fizik Bölumu Oğretim Üye ve Yarduncılan (Cumhuriyet: 7S28) ÎLAN Türkiye Demir ve Çelik işletmelerî îskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları Müessese Müdürlüğünden Muessesenijz tarafından toplam 69 400 mt. mubtelil cıns ve mıktaraa kablo satın almacaktır Bu ışle ılgılı olarak hazırlanan ıhale dosyası, 1 a) tskenderun'da Müessesenuz Ticaret MUdurlügunden, b) Istanbul da Lamartin cad Dogu Palas Han kat 4, no 5 Taksım adresmdekı Türkiye Demir ve Çelik tşletmeleri Istanbul MUmessilligınden, c) Ankara'da Tunus Cad no 63 Kavaklıdere adresindekı Tevsıar \e Koordınasyon MUessese Müdür Muavmlıgı Tıcaret Şeüığmden 100 TL'Adet mukabıhnde temin edılebılır. 2 Ihale 17 8 1976 Salı günli saat 15 30"da Müessesemız Satınalma Komısyonunaa yapılacağından 760676 nolu dosyayla Uguıdır Mesruhatlı kapalı teklıl mektuplarımn rauvakkat temmatları ile birlıkte ayrı gün saat 14 30'a kadar Muhaberat fcervısıne tevdı edılmış olması gerekmektedır 3 Belirtılen gün ve saatten sonra venlen teklifler ıle postada vakı gecikmeler kabul edılmeyecektır 4 Muessesemız 249ü sayüı kanuna tâoı olmadıgmdan ıhalpjı yapro yapmamikta \eya kısmen leya tamamen dı ledıgıne japmakta serbesttır. (Basın 21163) 7524 İmar ve îskan Bakanlıgı Mesken Genel Müdürlüğünden !) ANKARA SİNCAN GECEKONDÜ ÖNLEME BÖLGESI YAYA YOLLARI BETONLANMASI ısı 775 sayılı kanun ve uygulama yönetmelıği hukümlerine göre kapaü zarf usulü ıle eks.ltmeye konulmuştur. 2) îşin keşll bedeli (4^00 000 TL.) lıradır. 3) Eksıltme, Ankara'da İmar ve tsk&n Bakanlıgı Mesken Genel MüâilrlUgü (Necatibey Caddesi No: 35) Ihale Kornisyonunda ll'.8.1976 (çarşamba) gunü saat (15 00) ya pılacaktır. 4) Eksütme şartnamesi ve dığer evrak tatıl gunlert harıç her gün mesaî saatleri dahılınde tmar ve Iskan Bakanhgı Mesken Genel Müdurlüğu Proje ve Yapun Dairesı Başkanlıgında (Gaz) Mustaîa Kemal Bulvan. Turtes Han Kat 1) gorulebılır 5) Eksıltmeye girebılmek Için isteklılerin, a) (139.750) TL. lıralık geçıci temınatun, b) 1976 yılma aıt Ticaret veya Sanayı Odası belgestni, c) Müracaat dılekçelerı ıle birlıkte vereceıcleri, eicsiltme şartnamesınde belırtilen ve usulune gore nazırlanmış olan yapı araçları bıldirisıni, tekniK personel bıldırısını, taahhüt bıldırisini, serma>e ve kredı olanaklarını açıklayan mali durum bıldınsln:, banka referansım, Bayınâırlık Bakanlıgından almıs olduklan (C) grubundan en az keşlf bedeli kadar, işin ekslltmesine gırebilecekleriru gösterır Müteahhitlık Karnesinin asü ile en az keşif bedeli kadar benzeri bir işi, bir defada yapmış ve geçlci kabul ıslemlerinl tamamladığına daır resmı kuruluşlardan alınacak bir belgeyı ıbraz suretıyle ile İmar ve Iskân Bakanlıgı Mesken Genel Müdurlüğu • Projs ve Yapım Daıresi Başkanlığı Belge KomısyCKiundan alacaiUan yeterlık belgesini, teklıf mektuplan Ue birlıkte zarfa koymalan İâzımdır. 6) Isteklıler teklıf mektuplannı 11.8.1976 (çarşamba) günu saat (14 00)e kadar, makbuz karsılıgında Ihale Komisyonu Başkanlığına vereceklerdır. 7) Veterlık belgesi alınması ıçın son müracaat tarlhi 68.1976 (cuma) gunu mesaî saatı sonuna kadardır. 8) Telgraîla yapılacak müracaatlar ve postada vâki gecıkmeler d.kkate ahnmayacaktır. 9) tdare yeterlık belgesi verlp vermemekte, veya üıaleyı yapıp vapmamaista serbesttır. Keyfiyet ilân olunur. (Basm. 21373/7530) TEŞEKKÜR Bıricik varlığıroız, Istanbul Üniversitesi, Istanbul Ttp Fakultesl, Çapa Çocuk Klıniğı Ogretim Üyelennden DOÇ. DR. • •» • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • »• • • • • • • • • • • • • • • • • • • Hüseyin SERTEL'in ellm bir trafik kaıası sonucu vefatı dolayısı ile, kaza anında, cenazenin naklı sırasında ve cenaze merasıminde yakın ve candan Ugi ve yardımlannı gordUğumüz Istanbul Tıp Fakültesi Dekanı ve Fakülte'nın bütün mensuplanna, Çapa Çocuk Klıniginln ve Bursa Tıp Fakultesı Çocuk İClimğinın azız mensuplanna, Çapa Ortopedi ve Cerrahı Kllmklenne, sayın Malkara Savcısına, Hükümet Tabıbine ve Saguk Ocagı Baştabıblne ve bütün ılgililere acımızı yürekten paylaşan ve elemımlzi hafifletmeye çabalayan bütün dostlarma, ayn arn tesekküre üzUntümUz imkân vermediginden açıkça ve toplu olarak teşekkürü bir borç bıürız. AtLESt (Cumhuriyet: 7534» İLÂN TUNCELi VAüLiĞiNDEN BAYINDIRLIK BAKANUĞI YAPI iŞLERi GENEL MÜDÜRLÜGÜNÜN • 1 Tunceli Pertek Veteriner Sağ lık Merkezi inşaatı işi 527 sayüı kanun geregınce 1977 yılma sarı mukavelell olarak 2490 sayılı kanun hukümlerıne göre kapalı zarf usulü Ue eksıltmeye konulmuştur. 2 îşin keşıl bedelı 700 000,00 lıradır. 3 Eksıltme Bayındırlık Müdürlüğü Mudürlük odasında II Ihale Komısyonunca 118 1976 (Çarşamba) günü saat 10.30'da yapılacaktır. 4 Eksıltme şartnamesl ve dıger evrak Bayındırlık Müdurluğunde gorülebilir. 5 Eksıltmeye girebılmek içın isteklılerın; A 31 750 00 lıralık geçıci temınatun, B 1978 yılına a't T'caret veva Sanayi Odası, ya da Esnaf ve Kuçük Sanatkarlar Dernegı belgesını, C Müracaat d'lekçelerı ıle bırlıkte vereceklen eksıltme şartnamesınde belırülen ve usulune gore hazırlanmış olan sermaye ve kreda olanaklarını açıkiayan malı durum büdinsı, taahîıüt bildırısi, Bajmdırlık Bakunlığlndan almış olduklan (C) grubundan kesif bedelı kadar ışın eksıltmesine g»rebıleceklerıni göst«nr muteahhitlık karneslnı ıbraa sureuyle Bayındırhk Müdurlugunden alacakları eksıltmeye gırme belgesını teklıf ile bırLıkte zarfa koymalan iâzımdır 6 Isteklıler teklif mektuplannı 1181976 Çarşamba gunü saat 9 30 a kadar makbuz karşılığınaa Iiıale Komısyonu Başkanlıgır.a vereceklerdır. 7 Eksıltmeye girme belgesı alınması ıçin son oıüracaat tarihi 6Ü.1976 Cuma günu mesaı saati sonuna fcadardtr. Telgraîla müracaatlar ve postadakı vakj geclkmeler kabul edılmez. Keyfıyet Uân olunur. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Gaziantep Mühendislik Fakültesi Dekanlığından fstanbul (6)ncı icra Memurluğundan İLÂNEN TEBLiGAT Dosya No: 971/4S24 Borçlu Ercan Demırhan Babıali Cad No. 32/9 Cağaloglu Istanoul Yapı ve Kredi Bankası AS. tarafından 78 158 64 lıra alacagın tahsılı içtn aleyhinize japılan icra takibmde adıesmıze gönderilen (163) Ornek No'lu odeme emri teblıg olunamamış ve zabıta tahkıkatı netıcesınde de j^enı adresın'z tespit edilemedıginden ödeme emrının üânen tebhğine karar verilmistır. Yukarda yazılı borcunuzu masraflan ile birlikte is&u llânın neşri tarihüıden itıbaren kanuni süreye (30) gün lıivesile (40) gün zarfuıda odemenız, takibın dayanagı senat kambiyo mteliginde degılse (35) gün içınde mercie şlkayet etmenız, senetteki lmza sıze aıt degilse (35) gün zarîmda icra daıresine açıkça bildirmeniz. aksi takdirde senet altındakı lmzanın sızden sadır sayılacağı, haksız yere inkâr ederseniz 10ü lıradan 5000 lıraya kadar para cezastle mabkum edileceginlz, borçlu olmadıfınız, borcun ıtfa veya ımhal edlldigi veya zaman aşımı hakkmda itirazınız varsa (35) gün içınde tetkik mercilne bıldirip kabulüne dair karar eetırmediğıniz takdirde cebri icraya devam olunacagı 1 î K.' nun 74'ncü nıaddesı gereğlnce mal beyanmda bulunmazsanız haplsle taayik olunacagıni2 ödeme emri teblıgi makamına kaım olmak üzere üânen tebliğ olunur. (Basın: 5993) 7531 Temel Bilimler Bölümüne Fizik Asistanı Alınacaktır: 1 ARANILAN ÖZELLtKLER a) B S . M.S veya Y MUhendıs unvamna sahlp olmak b) Açılacak yazılı ve sozliı sına^da başarıh olmek O Iyı derecede tngılızce bılmek 2 Ada}lann «ODTl! Gaziantep Kampusu Personel Şefhgı, PK 300, GAZİANTEP» veya «OJ5TU Personel Müdürlügü, ANKARA» adresınden bızzat veya yazı İle ısteyeceklerı mUracaat formunu doldurarak en geç 1/9/1976 tarihıne kadar «O D T Ü Gaziantep Kampusu Personel Şeflıgınin» elıne geçmesinı sağlamaları gerekmektedir Adaylara mulakat ve suıav ven ıle gtinü sonra bıldırilecektır. 3 Kabul edılenlere ek ödeme yapılacak ve aosyal durumlarına uvgun bır lojman verılecektir. (Basm 21141) 7523 •4 HACETTEPE ÜNiVERSiTESi TIP FAKÜLTESİ DEKANLİĞINDAN Toplum Hekimlıği Biliro Dalmda saha calışmalnnnda gbrevlendinlmek üzere bır doktoralı diyetlsyen almacaktır. Müracatlann 9 Ağustos 1976 gunü akşamına Kadar *akülte Sesreterüğme japılması ilân olunur. (Basın. 21393/7533) >••••••••••»••< (Basın 20813/7521)