05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 13 TTMHUZ 1?,76 ABDULCANBAZ TURHAIU SELÇUK KAHRAMAM B^ffENDı DEPREM ZEYYAT SELiMOĞLU 29 Dört bej hafta «emra tehdit olayının ardmdan. bir gün, > ögleye doğrtt, bardaki müdürun odasında telefonun rili. hanidlr süregelmekte olan sessizliği bozuyor. Bir alirm uyansı gibi telefon. Alirm, imdat, tehdıt, saldtrı, yalonma ve ıızlanma... tümU aynı telefon sesinde buluşmuşlar. MüdUrün alıcıya giden eli, masanın üzerinde sogukkanh, sürüngen bır hayvan gibi kayıyor. Ve kulaga gıden alıcı. Kötülüi önsezısı. Sessizliji ufursur bir haber mi bozacaktır? Müdürün işkıllı, çatal sesi: Evet. Kısa bır ara ve ardından, çok yavaş ve boğuk ve kuru, mtıtsuz mutsuz mactensi bir ses yukseliyor öteden, «gorünmeyen adam»:n gıllıgışlı, sılırın çok altında buzlamış ve yalnulılc çeken redirgirı sesı: Sen rr.ısin? O kadar! Sadece bir .sen misin?>. Am» barın müdürü hern«n taruyor karşıdakı sabibinin sesini. Suratından karasan bir dalgadır geçiyor. Içıni tirreterek. sırtım Urperterek geçen bir dalga yemyeşil zehirleri yanında getiriyor süriikleyip öteden. Benıır:. buyurun. Madensı ses buyuruyor yeniden: Senin tehdit hiç bir etkl yapmadı, bir yaran olmadı. B;z kusur işleroedik. Kusur islediniz demedim, ama iş yok ortada. Kesin sonuç isterim. Başka çare yok artık. onu yokedeceksin. Ağzını aramıştım adamın. Ona zarar verrneyen bir kimaeye dokunamsumıs, oyle oemiştı bana. Öyleyse .. öyleyse bır zararı dokunmalı bizım adsına. Ona dü?man etmeliyiz bizlm adamı. Düşman mi? Nasıl olur, nasıl ederiz? Bir çaresi bulunmalı. Tezelden. Diiçunehm. Beni ararsın. Ve karsıük beklemeden kesiynr bağlantıyi: • Göriinm*yen 8âam»lar sözü fazla uzatmaz, işı konuşmaya dökmezler, uygulamı isterler. Konuşmayı izleyen birkaç gün süresince bar müdiirü çok tedlrgin ve sinirli görtilüyor çevresince. Sinırli, yanına yaklaşılm « , kıncı ve sık sık düşünceye dalan bir adam. Ne yapacak, ne edecek, Sefer'i nasıl düşman edecektir Fazılzâde Fikret'e? Birbiriyle hiç bır ilişkisi olmamış, çıkarları birbiriyle dogrudan çatışmamıs iki adamı nasıl getırirsin karşı karşıya? Çaresizlik içinde bocalayıp durdukça, biitıin çevresine düşman kesiliyor barın müdtirü. Ve en başta «görıiruneven adam»a. Yapılamaz işler istiyoı artık benden bu adam. Ben nasıl öldürtürltaı Fazılride Fikrefi? Nasıl? Kolajina işse bu. kendi kalksın altından. Sef«r belkı hırsla, duvgusal bir tutkuyla adam öldürür, ama par» içın öldlirecek adam detildir. Kininl ateşleyen bir neden olmalırti' ortada, onu cinayete sürükleyen bir nedenl olmalı. O nedeni bıılmaJıyım. O neden? Patron cevap beklıyor, nesıl bir çöziıme vardıgımı soracaktır benden geeikmez. belki yann da bekler ve benden ses çıkmadı mı. kendı arar beni yeniden, ne düşündüm dıye hesap s o r»r çok sürmez.» O get«, barın müzik sesieri. yanıp scinen ışıkları ve renkll lâmbaları. tavanlaıdan sarkan doner kürelen, aynaları, fenerleri, kadehlerı, şışeleri, fıldır fıldır aönüyorlar kafasının içind» bat mUdürünün. Sesler, gürUHüier bırkaç ka bü>aıyerek yansıynr ku;agır.a, şakaklan çatlayacak gıbi 2onkUıyor, gerilim bütiln vucudunu sanjor. Bır çoztim, bir çözume ulaşmaK, bir adamı öldürtrcemn yollan? Ve bardan bır, iki kılometre otede. lüks cvırun salonundaa ^tak odasina geçmek ıçın hazırlanan Fazılzâde Fikret bey, ölümUnitn bir barda tezgâha kondUgT.mdan habersız, rakip gemıleri altedij'or kafasmda, çıkmazlar» sürüklüyor, açmazlara itiyor, içın için giilümseyip oyununu sürdüriiyor odasında, yatağında, dtışünae. Haşı yastığı bulduktan sonra bile, utun süre düsünmekten alamıyor kendıni. Tutkunun yollarında yiirüyor, koşuyor, ıleri »tılıyor, ileri, hep daha da ileri. Barın ouvar surat mtldilrü, hemen o gece bir sonuca ulasmak kaygısında, artık gecıkroeraeli ve müdilrün kafasında değiçmez bir kural vardır: tnsanlar zayıf yanlanyle yönetilir. Ve birden, barın tavanından sarkan, kristalli ve aynah dönerküre' den saç'.Ian ışıklar, ısıklar, kapkara bir şımşek çaktırtıyor k*fasında ınüclürün, ölümün habercısi bır şimsek! Salonun öbür ucuniaki senis kapısının hemen di'omde, az bir şey içersınde •çıU duran kapının, Safer ile Nurcan'ı yanyana, birbirine çok yakm, birbiriyle içli dı.şlı görüjor. Tavandakı dönerkiire'nın yanıp sonen, kırılan, uzayan ve kısalan, daraian ve genişleyen lfuılan dlle geliyor kafasmda müdürün, ışmlar göz kırpıyor: «Nurcaıu kullanmalı, Nurcam kıülanmalı!Öbür giin, öğleye yakın saatlerde patronunu anyor barın rnüc'.uiü. Tolefonda konuşına uzamıyor ve müdür, «görünmeyen adaın»ın bürosundan çağnlıyor acele. Buzlu camın ardında ba? başa veriyor iki adam. Öneriler, uyarılar, çatışan ve çatışmavan fikirler, ıdenecek vol ve tutum, tedbirler, giılılik. gizliligin önemi ve tasan ortaya koyuluyor çok geçmeden. Durıım avdınianıyor ve sonunda, «gorünmeyen adaıri'in onarı ahnıvor. Bır ağız açıiıp kapanıyor buzlu camm ardında, ve son sözü söylüyor: Bir iki gün hiç olaysız geçiyor. Değişiklik yok barda. Geceler aynı çizgi üzermde yürüyor, Sefer ile Nurcan görevleri basında ve görevden sonra buluşuyorlar. Gündüzlerı birlikteler çoğunluk. Ve sonunda uygulamaya konulan tasannın bırincı a^aması kendini gösteriyor. Bir gece, bardaki görevıne gelip başla* jan Seıer, Nurcan'ı görerniyor salonda. Garsonlardan soruyor, öbfir kızlardan ötrenmek ıstiyor bildıkleri bir şey var mıdır diye, hıç bır şey bilmıyorlar, bugün sorünmedı» diyorlar sorusuna karşılık. Öbür gün, öbür gece, Nurcan yine görünmüyor ortaria. Yanıbaşındayken hep. Nurcan'in yoklugunu tatmamış olan Sefer, şimdı, simdi şu f.nda. ilkel bır korkuya ve yalnızhğa kaptınyor kendıni: Büvükkent, öğütücü çarkları döndürıneğe duruvor, Seîer'i öğütecek büvtikkent; çarklar buyuk, kocaman. dişüler gıcırdıyor. Üç geca bekleyen Sefer, bir sonuç almayınca, müdürün karçısına çıkıycr odasında müdürün. Duvarsurat, hiç bir şeyden haberi yokmuş gibı, «ned«n geldin» gibilerden gözlerini dikip Sefer'e ve igzını açm»k.sızın, ama gözlerıyie sorarak. bekliyor. .. (DEVAM1 \AR) Halk Sektörü Üzerine Konuşmalar îlhan TEKEÜ Erdoğan SORAL HALK SEKTÖRÜNÜN OLUŞABILMESİ İÇİN CHP'NİN, TÜRKİYE'DE TICARET BANKACILIĞINA MUTLAKA DÜZENLEME GETİRMESİ GEREKİR •ektorU zorunlu ta«amıflara zorundadır. Daha önceki bolumierde belirtıldiei gibi, halk sektörü n«okl» ı«ik ıktisadın kullandığı bir 'emel varsayıma karşı çıkmaktadır. Bu ikti5atçılarR gore tasarruf gelır düzeyinin for.ksiyonudur. Eğer kabul fîdılirse. hem hızlı hsm adaletli bır kalkınmayı gerçeklftîtirmek olanRJtı yoktur. Bu kuram ya da varsayım dogru mudur? Bu soruya yanıt bulmak için de önce ampirik Kozlemlrrden yota çıkınakta yprar vsrdır. Gerçekten TUrkiye'de düsülı gelirli gruplarm tasarnj egilimi yıiks!>k midir? Bunu yanıtlamak için elımizde Türkiye"ye ilışkin bulgular 3Wk Bu r}?d^nle .^orun.ı öteki geri kalmıs ülkelerde \apilan ara.ştıraıaların bulgulaıından ysrarlanarak yeklaşmak gerdkmektedir. Bu bulgulara dayanarak aenilebilir ki, hans halkı tasarnıfları, ail<înin gelirlerinin ronksiyonu olmaktan çok gelıria kokeninin fonksiyonudur. TASARRUF EGiLIMİ Emek g€)irl?ri'iın tasarruf pji lirui çok düsüktür. îşçı ve bürokratik k.?simde görüldüfcü eibı. Oysa kendi ısıne yatınm yap ma durumunda olan esnaf ve iş sahipl?rinin taoarruf egilimi çok yüksektir. Bu olguya iki açıklama getirilebılir. Kendi işi olpnlar yatınm yapmn fır?ntına s".hiufirler. oysa em?k geliri olanlann tüketirnjerir.e altematif olamk yatınm yapms olaııakları sımrlıdır, ya da yoktur. Bu nedenlî iki grup anumda tasarruf egilimi fnrkı dogmaktadır. îkıhci açıklama ise, iş için yatınm karan ile tüketim karannın synı kişi tarsfmdan verılmesinin tasarruf egilimıni artırdıfiı aynı kiji olmaktadır. YATIRIM FİRSATI M i ! Şimdı bu ikili açıklama açısınrtan, halk sektörii onerisitıı deger lendirplim. Denılebilir ki. halk sektörü emek g3İırı olanlara vatırım fırsatı açacaktır. Bu yeni fırsat ıse onların tasarruf ejılimım aıtıracaktır. Bdyle bır !>çıklamenın Türkıye nın bugun içinde bulunduâu koşuılarüa çok gpçerli clmaja'jağı H)ylenebılir. Önce orta smıtiara bugun Türkıye'de j1»tııım lırsatlarının tam olarak kapalı oldıığu soylenemez Bu ke^l.Tlin tasarruflarını yatırabıl?ceklerı ve hiçbir hısse senediınn kArlılığınuı yarışaruıyacağı ^ir alan vardır. Bu da arsâ spekuias yonu alanıdır. HATİ»» DEMEK Ikinci açıklama iş sahibi (Istunde tüketim ve tesarruf karirlarıra verme rollinun kesinlesmesinin bu kişılerin tasarrut pğilıminı artîırdıgı şeklinde ıdi. Şıındı hemen ş.u sorulabüir, ha!k sektörii içinde uygulanacak öz yonetım ve karar süresince katılrr sı işt;ınin iş ile bütünleşmesini ve ona yabancılaşmamasmı saglıyarak onun tassrrııf eğılimini arfırmaz mı? Eğer bu soruya ki^inin kendi gönüllü tasarrufu açısmdan cevap ararsak «hayırı demek gerekır. O>sa sorunun kurumsal tasarruf açısından yanıtı evet olacaktır. Eger halk sektörlinun kısa sürede toDİumda bır ekonomik güç haüne gelm°i=i istpnıhyorsa zorunlu tasarrııflara dayanılması k?.çını!mazdır. Ancak halk sektörü belirli bir güce ulaştıktan ve sıstem olarflk benimsendikten sonra, zorunlu tasarruflar gbmı'lu tasarr.ıf'.ara lıiç olmazsa belirli bir geçit süresi için halk UYGUIANA YOIU Türkıye'de tekelci sermayenin ve çok uluslu şırketlerın henüı barışçı yollarla yenilmez ve sınırlanmaz bir güce sahip olmadıklannı belırten varsayım gerçekçi bir temele dayanmakla oerabpr u/erinde önemle durulup, akılcı bir değerlendirmenın mutlaki yapılmcsını gerekli gördügümüz bır varsayımdır. Neden gerçekçidir? Cumhuriyet dönemındeki tüm çabalara rapmen Ttirk örel teşebbüsünde beklmen ölçülerde ve öngörülen nıteliklerde bır gelısme sağlanamanııştır. KURUIU D'üZENDE NE VAR! Küçük sermaye ile aile çsrçevesi içinde kurulup, buiundııklan fiilı tekelci statüden yararlanarak hızla ihtiyaçlannı arttırmiıya çalışan özel teçebbüsümüz bupün ulasabildı.iı noktada geleceğiııi guven altında jormemekte kurulıı riüzenin sürüp gitmesini ıstemektedır. Kurulu düzendo ne vardır? • Dogrrr.dan v« dolaylı olarak topiumun kaynaklsnndan büyük ölçüd.e yararlanmak olanakları vardır. • Ozel sektörün jrünümüzdeki fiili monopolcü gtatüden çıkıp piyasa diyaiektiginin vargısı gerçek tekelci statüye geçişini hızı» saftlıyncak piyasa araçlarını oılemleri dogrultusunda kuUanma olanakları vardır. • Çok uluslu sırketlarin Türkiye'deki komisyoncusu olmaktan çıkıp onlarla bütünleşme olanakları vardır. Ttlrk siyasal yaşanıında gün geçtikçe ağırlık kazanan tutucu eğilimlerin kökeninde bu özlemlerin ve istemlerin sirngesı vardır. Türk kapitalizmi kendisine anayasa dışında bir kurruluş yolu arnyacak darboğazlarla karşı karşıyadır. Yapıden gelen ştlçsürlüfünü başka güçlerle gidermek durumundadır. TÜRK KAPİTALİZMİ AÇISINDAN Halk sektörü Türk kapitaiiimi ni ve Türk snasal yaşamını esenlige götürecek bir araç olabilir mî? Böyle bir araç olmanın kosulları nelerdir? Yapüacak ış halk sektörünun d&yanacagı temel ılkeleri saptamak ve bu ılkeler doğrultusunda köklü kararl?r aîmak olmahdır. Belırtilen kararları iki ana grupta toplamak olanaklıöır. Üretim birimlerinin kuruluşlarını, örgütlenmelerini gerçek '.e tüzel kişılerle olan ılişkilerini dü zenleyen yürürlükteki yasalarm ve bu yasalar dogrultusunda olusan kurumsal yapınm yen'.r'en değerlendirilıp halk sektorunü içerecek biçimds değıştirilmesine dönuk kararlar. Günümüzdeki kavnak da^iımmdan halk sektfınine kavnak aktarmayı olanaklı kılacak nanita sistemini ve dış tıcaretı düzenleyici kararlar. TEKELCİ GUÇLERLE MÜCADEIE Tekelci gıiçlerle sürdürecegi mil cadelede halk sektörü, tekell?rin tüm koşullarından yararlanacak, oyılmı kendi knrallan içinde rynayacaktır. Daha açık bir öylevışle tekelci güçlerle girişeceğı mücadeleyi yerine gore teîelci bir yapı ile sürdürecektır. Ha'at Holding ve kamu iKfisadi Â'.ıruluşları elıvle gerçekleştirilıvek halk sektörü üretim birimlerinde bövle bır yapının oluşturulmagı kaçınılmazdır. özel sektördeki tekel olşusu ıl« halk sektöründeki tekel olgasu da Orta sınıfların tasarruflarını yatı racakları ve hiçbir hisse senedinin kârlılığının yarışamayacağı bir alan vardır. O da, arsa spekülasyonu alanıdır. HALK SEKTÖRÜNÜN EMEK GELÎRLERÎNDE TASARRUF EĞÎLÎMÎNI ARTTIRACAĞINI ÖNE SÜRMEK, BUGÜNKÜ KOŞULLARDA GEÇERLÎ OLAMAZ arasında fark, birincide artı degerin bır grup arasında bölusulmesine karşın. diğerinde aynı artı değerın onu yaratanlar arar.nda. halk arasında belh smırlar içmde dağıtılmasıdır. Halk sektörü üretim birımlcunin yıllık özkaynak g.?reksinmesı 7 milyar TL. dolaylannda oıacaktır. Halk sektörü harekeMni bu düzeyın altında bir girijim planlamaaıyla bajlatrnak kanımıı ca yanılgılı ve umut kıncı oia caktır. OZEl SEKTÖRİİN ^KULLANOIGI KAYNAKIAR Bıırada Uzerinde durulması gerekli olan nokta halk sektörünun gerekvinmeîini kar«ı Emek gelirlerinin tasarruf egilimi işçi ve bürokratik kesimde görüldüğü gibi, çok düşük düzeydedir; oysa kendi işine yatınm yapma durumunda olan esnaf ve iş sahiplerinin tasarruf egilimi çok yüksektir. Halk sektörü konusunda bu iki ayrı egilimi dikkatle değerlendirmel< gerekiyor. liz. Daha Bnemlisi halk »ektorüıv de özkaynaklan dışında kredi buimakta karşılaşılacak darbogu lardır. Halk sektörünun dau» başiangiçta duyacagı ÎO milyar TL. dolaylanndaki yıllık kredl gereksınmesi nereden karsılınacaktır' Bu sorunun yanıtında tiım açtnazlarıyla Türk banka sistemi ni karşımızda buluyoruz. TICARET IANKACIU6I İÇİN Farklı yönlerini tartıştifimia halk sektörünun olabılmesı, CHP'nln Türkiye'deki ricaret ban kacılıgına mutlaka üürenlemeler getirmesini gerektirecektir. Yâpl îacak en sağlıklı düzenleme fıcaret bankacılıgının (yatınm B»nkaları harıç) devletleştirüra»sıdir. Halk sektörünUn yaratactfl yatınm fırsatlannın çekiciligi ile kıymetli senet piyasasına bir fon akımımn olacağı hususunda b«slenen umutlann kısa dönetnd» gerçekleşemiyeceti anlasılmıstır. Spekülâsyon giidüsü ile para tâlebinin koşullan henüz Ulketnızde dofmamıştır. Bu kosullann kısa dönemde olusacağını kanıtlayan belirtiler yoktur. O nedenle Ticaret Bankacılığmın denff*siz (relişmesıni önleyecek piyasa araçlarırun etkinliğini kabul etmek olanaksızdır. 1970 yasasına ragmen çesitll «konomik baskılar altında banka sisteminin Merkez Bankasi denetıminden kurtulmak çabasında oldugu ve denetimi etkisiz kılacak girisimlerde bulundugu gorülmektedır Bu baskılar altında CHP iktidarmın da toplum yaran na bır mekanızmayı bilinen pıyasa araçlarıyle gerçekleştirec*ğine ihtımal vermıj'oruz. UYGULAMAO& (IKAC/İK Hslk sektörü varsayımlan ür»rindekı tartışmalarımız bu konudaki bazı kuşkulan. halk sektörü önensınin geliştirilrn«si va da yeniden düzenlenmesi gereken yönlerini ortaya çıkarmaktsdır. Fu eleştiriler haklı mıdır, haklı defil ınıdir? Bunun da denek taşı aynen hBİk sektöründe oldugu gihi eylem ya da uygulama olacaktır. Halk sektörü önerisinin toplumumuz yönünden en az uygulama kadar belki de daha llgino yönü, toplumda var olan kurum* lann eleştirilmesi ve buna daya» narak venı kurumlar ve kurumsal düzenlemelerin önenlmesi alışkanlığını getirmesi olacaktır. Toplumsal sorunlara buluşçu yaratıcı bir açıdan yaklasma t«tumları yeniden güç kazanacaktır. lsyacak olan gönüliü ve zorunîu tasaırufların bır kısmının ze'.en özel sektor tarafından kullaaılmakta olmasıdır. Bu kaynakların nalk sektöril üretim birımlerine aktanlmasmı özel !=ektorün ve özel yabancı sek törün gönul rahatlıgı ile karşılayacaklarını sanmıyoruz. Bumınla birlikte gerçek olan darboğazın bu olaeajı kamsında de^ı B l TTİ Bursa Üniversitesi Iktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanlığından Asistan Alınacaktır Fakültemiz ajsfıdâ gosrerilen bölümleri için 14 asistan alınacaktır. Müracaatiann 520 Temmuz tanhlerı arasında Fajiulte Dekanlıgına bır dılekçe ile yapılması gerekıneiîedir. Bölümler Asistan adedi Iktisat 4 Kooperatifçilık ve Sosyal Siyaset 4 Islftme ve Muhasebe 4 Siyaset llmi 2 Xot: Vabancı dil ve bılım smavı 4 Ağustos Çarşamba gtinü saat 14.00'de Faküitede yapılacaktır. Daha cinceki iiânlarımiKdan imtihan tarini 23.7.1976 olarak belirtüıriiŞtir. Düze!*ilır. (Basın: 20031) 6953 Yamanlar Suyu Şişeleme Tesisleri ile ilgili inşaat, Kalorifer ve Sıhhi Tesisat işleri Bir Müteahhide Yaptırılacaktır ÎZMiR ESHOT GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN . îdaremizin Yamanlar Suyu Şişeleme tesisleri ile fltfli inşaat, Kalorıier ve sıhhi t.^sısat ışlerı teklıi alma usulü Ue bır müteahhıde fhale edilecektir. Bu işe aıt mııvakkat teminat t'.ıtarr 26îy»l,7i hradır. Şartnamesı Idarenın Ticaret Müdürlügünden bedelsız olarak verüir. Aiâkalı müteahhitl^rın en geç 4/8/1976 tarihme rast!»yan çsr^amba günü saat 17'ye kadar, şartnamesı esaslan dahilir.r5e İdaremıze teklifte bulurmalan ılân olunur. (Basm: 1 3376 20072) 6948 TiFFANY GARTH EWAIXÛM 0Ü2ELDf )p YALM'TCA. V&J3\ SOCUNUN ICÛLOI SA UC VU SON ZA ı<(NlZL£ T6ÎC8A8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle