28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Türkiye, Ege'de uzun süre oldu bittiye geldi Muhtırasından sonr» fcurnlan hükumetler, Turkıye'de antıdemokratık uygulamaları surdururken, Atına'dakı faşjîst Yunan hükumetl Ege Denızım kendısıne gore parsellevıp başta Amerıkalılar olmak uzere bır çok Batı ülkesıne petrol aramaları ıçm ızm verıyordu. Yunanıstan petrol arama ruhsatlarını venrken, bunu Türkıjeye bıldurne gereğını daaı duymarruş, Türkıje uzun sure ya olup bıtenden habersız ya da ıktıdarsız olduğu içın en ufak bır gınşımde bıle bulunmamıştı îşın ılgınç vam 1971 aralık avına kadar 1958 de ımzalanan kıta sahanlıgı sorieşmesıne taraf o.'mayan ve Cenevre sozleşmesmi onaylamayan Yunanıstan bu tarıhte sozleşmeyl kabul etmiş ve Egeyı kendı kıta sahanlığı olarak kabul •tmıştır Yunanıstan bu işleml yaparken Ege'de bulunan 3054 Yunan adasının ksrasolan ve 1958 tanhlı Cenevre sozleşmesmde yeralan adaların kıta «ahanlıklan olduğuna ılışkin madde hukmunden hareket etmıstır. Türkıye'nin kıyılanna boylesıne jaklasmış olan Yunanıstan 12 Mart sonrası Turkıve dekı rahatlıktan jararlanarak tek taraflı ışlemlere başvurmasından bır süre sonra, Turkıye Yunanıstan •rasındaki ılk gerçek gergınlık 1973 baharmda Ege'de duzenlenen bır NATO manevrası sırasında su üstune çıktı Manevraya katılacak Turk tarafı, Egenın savunmasında Türkıye'nin bınncı derece de sorurnlu oldugunu, komutanlıfın Turklere verılmesı gerektığını ve Ege'dekı askerı operasyonlar sırasında uçuş bıldırım bolgesı (FIR> ha<nnda Türkıye'nin soz sahıbı olması gerektığuü dıle geürmıştı. Bunun tizerine Yunanlılar manevradan vazgeçınce, Turk jetlerı Yunanıstan'a bağlı FIR hattını reddedıp Turkıye ıle bağlantı LJrup Ege üzerınds donanmayla bırlıkte tei taraflı manevra yapmışlardı Gelışmeler o guüerde çok gızli rutulmuş, ancak Ege'de cıddı anlaşmazlıkların ortaya çıktığı da anlaşümışn. Yunanlılann Ege'de Taşoz yatanlarında petrol bulmalan üzenne Turkıye harekete geçmek «orunluluğunu duymuştur. Arap ulkelerının petrol ambargosu dolayısıvle ortaya çıkan durum n.hayet Ankara'nın Ege'de petrol arama<ı vapılması gereğıni duymasına yoı açmış re 1973 seçımlennden sonra CHP'nin hükJmet kuracağının anlaşılması üzerine Enerji ve Tabıı Kaynaklar Bakanlığı ıle Dışışlerl Bakanlığı arasında yapı!an temaslar sonucu TPAO'ya Ege'de petrol araması içın ruhsatlar venlrneve başlanılmıştır O gune dek sessız sedasız Ege nın Jeofi7ik etüdlerıni yapmıs ve bu arada hemen Türk karasulannm jakınlarmda yabancı petrol şırketleri ne arama ruhsatı vermış olan Yunanıstan, ılk kez 7 şubat 1974 tarıhlnde yaalı bir nota ıle Ankaranın TPAOya arama ıznı Termesım protesto etmıstır Türkiye Ise 27 subat 1974 tarıhınde yazılı karşı notayı vererek Ege'nın kıta sahanlığı sınırlandırılmasının henuz yapılmamıs olması nedenıyle Ege'de taraflann karasulannın dışında uluslararası sularda TPAO'nun arama yapmasında bır sakınca olmadığını bıldırmıştır Ecevıt hukumetı 29 majıs 1974 tarıhınde de aslında bılımsel değen olmavan Çandarlı gemw nı daha once ilân edılen bo'gelere gondermış ve boylece ılk kez Yunanıstan'ın daha once kendı bolgesı ilân ederek ruhsat verdığı alanlara on 8 smık araştırma yaprna gerençesryle bır Turk gemısı çıkmıştır. Ecevıt hukumetı görevden ayrılmca bılındıği gıbl Irmak hukumetı zamanında kiralanan Norveç bandıralı Longva gemısı Ege^e çıkıp araştırma japacağı yerde bır sure Karadenız ve Akdenız de dolaştıktan sonra Ege'je çıkmayarak ülkesıne dondu. Norveç gemısı donerken, Turfciye'nın Kıbrıs harekâtı dolayısıyle elde ettığı prestıjın onemlı bır bolumunü de beraberınde goturmüştü. Cenevre konferanslanndan sonra kesılen Turk Yunan ılıskılerı bır sure K:ssınger' n aracılıgıjla dolaylı olarak surduruldukten sonra nk kez mayıs 1975 de Roma'da yapılan Çağlayangıl Bıtsıos gorüşmesıjle ıkıli duzeye oturma eğılımınl gosterdı lkı Bakan Roma'dakı goruşrnelerde, ma jıs sonunda Bruksel de toplanacak NVTO zırvesınden yararlanarak Demırel ıle KaramanLs ın ıkılı bır goruşme vapmasmda goruş bırlığine vardılar. Bu arada ana muhalefet parfsı Genel Başkanı Bulent Ecevıt, Irmak hukumetının son zamanlannda Yunanıstan'ın Ege kıta sahanlığı ko nusunda Lahey Yuksek Adaıet Dıvanına gıdıl mesı jolundakı onerıye karşı çıkmış, Demırel hukumetı de 'oa ortarnda sorunu devralmıştı Amenkan Kongresuıın Tu'kiye'je kojduğu •mbargoyu kaldırtmak ıçın ıhmh bır polıtıka sur durmekte olan Demırel hukumetı, başta Amerıka olmak uzere dunya kamuoyuna boş goronmek ıçın bazı somut onenler hazırlamıştı. Aniara ıçın tek yol, Turkıye ıle Yunanıstan arasında gerek Kıbrıs gerek d ğer sorunlarda taradann muzakere masası başına oturduklan ız'enımını vernıektı Bır kaç şanssız denemeden sma taraf lar Ege kıta sahanlığı ıle ılgıli olarak Isvıçreıun baş kentı Bem'de bırarava geldıler. Yunan tarafı gene Lahey'e gıdılmesl üzennde durdu Turfc delegasyonu ise Ege'jie ılgıli olarak somut bazı on anlaşmalar olmadığı surece La hey Adalet Dıvanına venlmesı gereken ortak dı Jekçe (tahkımname) hazırlıklannı kaDUİ etmeje ceğinl bıldırdı îlk Bern gorüşmeleruıde Turk tarafmın tezl özetle şuydu. «Turkıye, Ege'yl dogu re batıdan çe\Teleyen lkı ulke ıçm eş onemde olan bu denız uzenndekı hava sahasınm, denız alanlarının, denız dıbı ıle dıp altı kaynaklarının kulıanıımasına ılışkin sorunlann bır butun halinde ele aiuıarax sorunun gorüşmeler yolujla çozümlenmesmden yana dar. Yunanistan'ın sorunun gerçek kapsamını daraltma çabalan çoztjne gerçekçı bır yaklasrm olma>acaktır Ote yandan sorunun çozumü ancak her ikı ulkenın çczume esas teşkıl edecek ılkelerde fıkır balığını sağlaması ıle mümkun olabılecektır Her ıki ulkenın de hasratı çıkarlarının bulunduğu bır bolgede, sonuca tek taraflı gırısımlerle ve emrıvakılerle varmaya \onelix çabalar çozumu guçleştırecek, ıkı ülke arasındakı ı''şkılere tamın mumkün ojnayan sararlar verebılecekbr. TÜRKİYE İL£ YUNANİSTAN ARASINOA, EGE 50RUNUNA ILIJKIN ILK GERÇEK GERGINLIK 1973 BAHARINDA DUZENLENEN BIR NATO MANEVRASI 5IRASINDA ORTAYA ÇIKTI YUNANLILAR MANEVRADAN VAZGEÇTI, TURK JETIERİ TEK TARAFLI MANEVRA YAPT1. IRMAK HUKUMETI TARAFINDAN. EGE'DE SISMIK ARAŞTIRMALAR YAPILMASI IÇIN KIRALANAN NORVEÇ BANDıRALI LONGVA GEMISI. KARADENIZ VE AKDENIZ'DE DOLAŞTIKTAN SONRA EGE'YE ÇIKMADAN GERI DONDÜ. YUNANISTAN EGE'Yİ KARASULARI YA DA KITA SAKANLIGI ARACILIGIYLA TÜRKIYE'YE KAPATIRSA ÎÜRKIYE'NIN BİR FIILI DURUM YARAFMA OIASILIGINDAN ÇFJdNIYOR VE ZAMAN KAZANMAYA ÇALISJYOR. K KARASULARINDAN AYRI BIR KAVRAM ıta lahanlığı v«ya kıta eşığl devletler huk'ikunda oldukça yenı bır kavram nıtelığım tasımak'adır 1958 yılında Cenevre de toplanan Birleşmış Mılletler Bı rıncı Denız Hukuku Konferansında kjıbul edılen dort soılc^meden bırını olusturan kıfa sahanlığı sorleşmesinın bınncı maddeıı kıta sahanlığını ;oyle tanımlamaktadır <Kı*a Uı'*anlıgı terımı; a) Kıyıya bıtişık fakat karasulannın dısında ve 200 metr« derinlığe kadar olan sualtı bâlgelerının denlz yalaöı ve toprak altını vcva bu sın rın otesınde olmakla beraber, uzenndekı su sutununun sozkonusu bolgelerdekı tabıı kaynakların ısletılmesıne ımkan verdığı derınlıkltrı, b) Adaların kıyılanna bıtısık benzer sualtı bolgelermın r'enız yatagı ve toprak altını ıfade etmek ıçın kullanılmaktadır » Bu maddeyı Inceledığımız zaman en onemlı ögenın kıta sahanlığının kıyıya bıtısık olmasının geregı ıle karşılaşırız Bu nokta kavramın en onemlı ogesıdır. Sozleşmede lkı sozcuklc anlatılan bu koşul daha sonrakı yayınlar, uygulamalar ve ozellıkle Uluslararası Adalet Dıvanının Kuzey Denızındekı kıta saiıanlıklarının dava sında verdığı karar ıle açıklığa kavusmus ve «doğal uzant ı . olarak kesın şeklıni almıştır. Yanı kıta sahanlığı, coğrafî bakımdan «ilgıli ulkenın arazısının denız altındaki doğal urantısı» nıtelığıni tasımalıdır. mas'nda Ik! onemlı kıstas vardır. Bunlardan bırlncısı, 200 metreye t'adar su de'inlığıaır, dığfrı de kıta sahanlıgının «Kİeiılfbılırliğı» olarak belırlenmisttr ^on yıllardakı teknolcık gellşmeler sayesınde nsletfbılırlık» olçusu Kıta sahanljğı kavramı deniz dibini kapsıyor 200 metre rlerinlıkten (sk oteye gıden denız dıplerinı kapsamaya baslamıstır. Yunanıstan Ege sorununa çözüm getirecek ikili görüşmelerden yana değil AOAURIN KITA SAHANLIĞI VE EGE KISTASLAR 195S dekı sozlesmeye gort kıta sahanlığının saptan1158 Cenevre Sozlesmesınden yer alan «adaların kıta sahanhgıı ile ilgıli tanımlanıa Yunan tezının ozunu oluflurmaktadır Ancak Bırlesmıs Mılletler Denız Hukuku Kon ftranslarının son otunımlarında adalara dogrudan dojruya K.ta sahinlığı, ka'asııların (an tüm^yle a y ı bır kavram ve ayrı bır alandır. Karasularının bıttığı yerden baslayıp açıklara dogru uzanır ve yalnız denız dibını ve "nun tltını kapsar Yanı sa^anlıgın sahıbı ulke, yalnız denız dibını ve onun altındakı kaynakları aratfırmak ve ısletmek hakkına sahıptlr. Oysa karasulan kavramında denızın dıbı ıle bırlıkte onun ustundekı su tabakası ve hava sahası da dahıl olup ılgilı devlete bu her uç taba<a uzcrmde egemenlık hakkı tanınır. kıta sahanlığı tanmmasının (eşıtti haksızlıklara yal açabıleceğı goruşu kuvvet kazanmaya baslamıstır. Egt'y* bjr goz attığımız zaman Turkıy* ile Yunanıs lan arasında kalan kıta sahanlığının bıtişık denız kesımlerınden bır sure sonra 260 metreden az bır derînlıkl» karsılıklı olarak batıya veya do$uya doğru uzandıktan sonra blrden dtrinltştığlni gorurCz. Turkiye içın, Kuzey Ege'nın Lımni Adasınm batısından geçerek asağıya doğru inen Midıllı, Sakız ve Sısam Adalarının gene batısından asağıya doğru ınen o*rın çukurun doğusunda kalan bolgesı Anadolu nun doğal uzantısı olarak kabul edılmektedir. Buna karşılık Yunanıstan bo:ılan Turk karasuları ıçınd* kalan ve hemen Anadolu'nun dıbındekı Yunan adaları ıl» Turk karasuları arasındaki bolgelerde yapılacak bir düzenlemenın kıta sahanlığını belırleyeceğini ılerı surmektc ve bu goruşune dayanak oiarak da adaların kıta sıhar.lığı hakkının bulunduğunu gostermektedır Sorunun en ânemll yonu olan sınırlandırma yanı bölusme konusunda Cenevre Sozlesmesının c maddesi su hukmu getirmıjtır «Aynı kıta sahanlığı, kıyıları bırbırının karşısında bulunan ıkl veya daha zıyade devletın arazılerine bıtısık olduğu hallerde sahanlıklar arasındakı smırlar anılan devletlerın kendı aralarında yapacakları anlasmalarla tesbıt cdilır. Anlasma yapılmamışsa vs ozel durumlar baska bir sınır hattının çızılm»sını zorunlu kılmıyorsa sınır, her bir noktası her devletın karasuları genıslığımn olçulduğu tetnel hatlarm en yakın noktalarından esit mesafede bulunan ortay (ıreydan) hattır > Maddenın incelenmesmdrn anlasılacağı aıbı Tu'kıye ve Yunanistan gıbı kıyıları karsılıklı olan ulkelerın kıta sahanlığını sınırlandırmak ıcm sırayta uç yolu denemtlerı gerekmektedır. Bu yollar sunlardır: 1) Anlaıma; 2) Ozel durum varıa en* göre cözum yolu ve; 3) Esıt mesafe usulü Ile ortaya hat çızilmesi. Uluslararası Mlşkilerde her uc yol ıle de çesitll uyu|mazlıklara fazüm bulunduğu billnmektedir. Ege denizınin her Iki ülkenin ortak çıkarlanna hızmet edecek bır dostluk ve Işbırlığı denızı halıne getır lmesmden yana olan Türkiye, sorunun çozumune açık kalplıhkle ve h!ç bır on şart ilerı surmeden yaklaşılması gereklıl ğı ınancındadır Turkıye bu konudaKi ıjı nıyetuıın ve samımıjetının delılıni bazı kavnakları ortaKİaşa araştırılıp ışletılebüeceğını onermekle \ermış bulunmaktadır Her ıkl ulke ıçın eş oremde olan Ege uzenndekı hava sahasınm kurulacak bır ortak komısjon vasıtasıyla kullanılması aKİa gelen dı ğer bır husustur » Kısaca belırtılmefc gereklrse, Türkiye Ege lnta sahanlığının taraflar arasında yapılacak bır an'aşma ile çozümlenmesini, bunun vam sıa der hal Egemn tanımlanmasının yapılmasıru ve Ege' nın dogal kaynaklarının ortaklaşa ışletılmesınl onermıştır. Yunan tarafı ise tam görüşmelerin başında Lahey Adalet Dıvanına gıdılmesının kaçınılmaz oldugunu belırtmış ve onun dışında adaların kıta sahanlığı olacağından hareke^le Turk k^vılan ıle bu kıyılara yakın olan adalar arasında bır ortak hat çız lmesını teklıf etmıştır. îlk bakışta ınsana gulunç gıbı gelen bu onerıyı Yunan tarafı cıddi olarak savunmaktadır. Bu onen kabul edıldıgı takdırde Ege de Turi karasularının hemen onunden başlajarak tüm Ege'deki kıta sahanlığı Yu nanlılara aıt olaeaktır Bern goruşmelerinde de bellı olmuştur ki, Yunan tarafı daha once d le get nldığı şekı'de ger çeıcten Ege sorununa bır çozum bulacaı «anlamlı görüşmelerden» vana değıldır. Yunanıstan'ı bu jola ıten bazı nedenler vardır. Bjnlann başmda karasularının 12 mıle çıkması olasılığı gelmektedır Dığer kanıtı ise halen adaların kıta sahanlıklan olduğuna ılışkm 1958 Cenevre sozleşmes^nde yeralan maddenın degıştırılmemış olmasıdır. Gerçı pratıkte bu madde fazla ışler değıldır ama yalnız onune koyulacak metınler aracılığıyla karar vermek durumunda olan bır mahkeme içın onemli belge nıtelığı tasıyabılır Bern gorüşmeleri, şımdı tarıh saptanmadan Denız Hukuku Konferan sı sonuna ertelenmıştır. Yunanıstan'ı en çok korıuıtan durum ise anlaşma yolunu tıkadıktan sonra Turkıye nin yaratacağı fulı durumdur Ege'yı karasuları veva kıta sahanlığı aracılığıvla Türkiye \e kapatırsa Turkıye nın başta kendı kıvısma jakın adalar olmak uzere bır çok bolgeye mudahale etmesı olasılığını gormezhkten gelmış f bi gorllnse ae sonuçlannı b'lmektedır Boyle bır tehlıkenın şımdıden onlemlerını almak ıçın Avrupa Ekonomıir Topluluğu ıle sıyasal bırlık kurma ve benzerl eylemlerı gerçekleştirmelc amacuu gutmektedır. GORÜŞMELERİ TARIH SAPTANMADAN DENIZ HUKUKU KONFERANSI SONRASINA ERTEIENDI. EGE'DE TÜRKYUNAN ANLAŞMAZLIĞI Ümit GÜRTUNA Türkiye, Ege'de 12 mili kesinlikle kabul etmiyor YUNANISTAN'IN KARASUIARINI 12 MILE ÇIKABMASINA KARADENIZ UIKE1ERI DE KARS.I. T urkıye ıle Yunanıstan arasında Ege'de kıta sahanlığı vanında en onemlı sorumardan bırı de Karasuları konusudur Turkıye Ege de karasj larınm 6 mılde kalmasını ıstemekte buna karşılık Yunanıstan 12 mıle çıkartılrrmsımn îağlanmaaı ıçın uluslararası platformlaıda büjnlk bır çaba gostermekbsdır Uluslararası karasuları sorununa kısaca bır goz atarsak 1958 \e 1960da toplanan bınncı ve ıkıncı u.uslararası denız hukuku konfsransıyla kar şılasırız Karasuıan sorunu bu ıkı konferansra da çozumlenememıştır Ancak 1960'daıı sonrakı gelışmelerde karasularınnı 12 mıle çuaruimaiyla ıl gılı gorüş bırlığı kuvvet kazanmıstır Pugun dım \ada 58 ulke ıç vasalannı \i raıluk karasuju ola rajt duzenlemış bulunmaktadırlar Karakas'takı Üçüncü Denız Hukuku Konferansında konuya değınen 110 ulke temsıUısı karasu larınm 12 mıle çıkanlTiasmdan .ana olduklannı açıklamışlardır. Turkıye ise karar alınması içın 110 ülı^e temnlciMnuı karasulannın 12 mıle çıkartılmalarını açıklamalan uzerıne, genel kuruld? zor bır duruma duşmemsk 'çın 12 mıle karşı çıktığım bur'da açıklamamıştır Ancak DeniE Yatağı Komıtesmde karasularının sımrlandırıl masmda özel coğrafı özcllıklen o'an dfnızJ"rln karcsuları genışlıgınrı bolge dsv.etlen tarafından ortaklaşa saptanması SPkUndekı bır onerivt resmen sunmuştur. Onenyı savunmaK ıçın vapılan konuşmalarda, >arı kaDalı dsnızlenn nıtelıkleri nin Okyanuslardan farklılık gosterdığıne değuıilmış. sınırlandırmanın her bolgede tek bır kural veya ılke uyannca vapılmasımn sakıncalanna ısaret edılmı?, bır Ulkenın karasulannı 12 mıle çıkartmasının dığer ulkenin açık deruzlere çıkışını o&lememesıniD gereği üzermde durulmuştur. Aynca, sınırlandırmada ortay hat esasmm vegâne ilk* olarak kabulunun sakıncalanna değınılmış, ozellıklen olan bolgelerde sınırlandırmamn gorüşme ve karşılıklı anlaşma yontemlenyle yapı'ması gereklılığı belırtılmıs, adaların bulunmaâi durumunda ortaya çıkan oasl durumıarda sınırlandırmamn sadece ortay hat ilkesı uyannca yapılmasının ortaya çıkaracağı tutarsız sonuçlar dıle getınlmışUx. Türk önerılerine karşı Yunanistan adına yapılan konuşmada, genel kurallardan ayrılmanın veya genel kurallann uvgulanmasmı karşılııclı anlasma koşuluna bağlamasınm sakıncalanna değınılmış, 1958 sozleşmesımn getırdığı «ortay hat» >a da «eş uzaklık» ılkesuım sozleşmsrun orta>a çıkışuıdan bu yana uluslararzsı alanda geniş olçude kabul edılıp uygulandıgına ışaret edılereK, kapalı ve yan kapalı denız lerde de bu ılkenın ııjgulanmasının gereklılıgı uzerındo durulmuştur Yunanlı deİ3ge 12 rrullık karasulannın «zararsız geçış» ilkesı uvannca geçılmesmin kabulu dıırumunda açık denızlers ulaşabılmeniD bır sorun olarak ortav. a çıkmayacağı ıddıasını da ılen surmuştur. Karakas Konferansındakı eğılımın Turkıy» aleyhıne gelışmssi uzeruıe, Turk tarafı karasuları ve karasuları.ıın Einırlandınlmasına ılışiin onenleruı konferansta teker teker oylanması formulü uzennde durrauştur. Bu sırada merkeze gonderılen telgraflarda durumun Turkı>e alsjnme geu^üğı de bılaınlmıştır. Ancak Karakasta karasu.^rıyla ılgıli bır karar alınamamıştır. Federal Almanva ıle ban ba*ı ülkelenntn çabaları sonucu Nevv York'ta toplanan Denız Hukuku Konferansı ve daha sonrakı çalışmaJarda da karasulanyla ılgıli kesın bır karar alınamamıştır \ e bu aradakı gelışmeler Turkıyenın lehıne bır yon kazanmaya baslamıstır. Bu yıl ağustos ve ev lul aylannda toplanacak olan denız hukııku konferansında karasulan ıle ılgüi olaraK kesın bır sonuç alınması beklenılmektedır. TurKije'nın onerdığı, kapalı denızler ıçuı taratlann ortafdaşa saptayacaklan karasulan sıstemı kuvvet kazanmakla bırlıkte nasü bır şekılde sonuçlanacağı henuz belli değıldır Turkıye 1964'den bu yana Ege'deki karasulannı 476 sayılı Karasulan Yasas:r,ca 6 mıl oUrak kullanmaktadır. Yunanıstan'ın hava sahasını 10 vc\\ olarak ilân etmesi uzenne geçen şubat ajında Turk Denız ve Hava Kuvvstlennın duzenledıklen ortak bır manevrada Turk uçaklan Yunanıstan'ın hava sahasınm 6 mıl oldugunu belirterek b mıl ıle 10 mıl arasında ııçuş yapmışlardır Işın ılgınç yanı daha oncekl uçuşlarda 10 mıle yaklasan Turk uçaklan nın Yunanıstan'ın semalarım ıhlal ettıklen gerekçeayle yaHh notalar veren Atına vonetıcılen kendı kamuoyianns yaptıklan açıklamalarda manevra sırasında Turk uçaklannın Yunan semalanna gınnecıklerinı belinmek yolunu seçmışlerdır Yunanlılarla yapılan çeşıtli gbruşmelerde Türkıye'nin uluslararası bır konferanstan çıksa dahi Ege'de 12 mıl] kabul edemeyeceğı Yunan taraf:na bıldırılmıştır. Türk tarafı aynca boyle bır ujgulamaya tsk taraflı olarak geçıımesının Turkiye açısmdan bır savaş nedenı, Lâ'ınce deyuniyle «casus bellı» olacağı da anlatılmıştır. Turk tarafı göruşmelerde, Ege'de Yunanıstan'ın karasulannı 12 mıle çıkarması durumunda kendısının Ege'den geçış hakkmır yok olacağım ve bunu Kabul e'mesının oıanaksızlığı uzerınde de durmuştur Turkıye kar?su!arı u?eri»ıde önemle dururken bunun kıta tahanhgı ıle bağlantısını dıle getırmektedır Kıta sahanlıkları, karasulannın hen>3n b.timmden sonra başlayacağı ıçuı, Lg5 de ks^asulan 12 mıle çıkınc* sular, kıta sahanlıklarıvla Dirlikte, kendılıâınc"en Yunanıstan'a aıt olaeaktır. Yunanıstan'ın karasulannı 12 mıle çıkarması başta Sovyetler Bırlıği olmak uzee Karadeniz'de sahılı olan ülkelen de rahatsız etm.sktedır. Bovle bır uygulama Ege'yı bır Yunan golu durumuna getıreceğinden Sovjet gemılerıntn Ege den geçışlen tumuyle Yunanlılann konfolü altma geçecektır. Yunarustan is» Dluslararası Denız Huıoıku Kon fsransuîin karasularmı 12 mıle çıkarması durumunda bunu bır hak olarak kabul eaeceğmi fakat uygulamsva hemen geçmeyeceğmı belırtmektedır Turk tarafı ıse Vunanıstan'ın zaman kazanmak ıçın ujgulamava geçmeyeceğmı bıldırdığıne inanmakta ve Yunanıstan'ın Turtrvevı zayıf gorduğu anda uygularnayı gerçekleşüreceğını dıle getırmektedir. Turk kara suları Yunan kara sul»n Turk kaıa sulırı Tunan kara suları Ege denizinde bufun OTgvIanmakia olan duzene Rore, kından itıbaren 6 mil Turk karabuları savılmaktadır Turkıve nın karasuları ıle lunan adalarının 6 millik karasulannm sıkıştığı bolçelerde .Ortav hat» ilkesı uvçulanmakta ve ikl alkenın karasuları 6 raılden daha aşagiduşmektedır. Turkiye ve \unanistan'a aıt karasuları bazı kesımlerde 1.5 mıle kadar inmektedır Ikı ulkenin karasuları dısında kalan bolum ise ana denir sayılmakta ve her ulkenın gemısl bu bolgrden diledıf! gibı geçebUmektedır. Yıınanıstan ın istedıgi jrıbi Ege de karasuları 12 mıle çıkarken «Ortay hat. ıltesı de uvgulanırsa E%e denizınin huvok bölumu Yunan denizi olaeaktır. Bu durumda Çanakkale'den çıkan bır Turk gemısı. 4kdenız e inebilmek için Bodrum knrfezinı dolaşmak zorunda kalacak karasuları nzerlnde devletlerin egemenlıK hakları tam oldııçu ıçın 1 unanıstan Eçe den geçecek butun \abancı gemjlerin geçış haklarını Islediğl jlbi ımırlandırabılecekUr. Ankara Ankara . •• Ankara Ankara „•• Ankara Anka] 15. KURULTAY, MOR BİR SALON VE MORARAN YÜZLER... T ürk Dil Kunımnnnnun Onbeşincı Knrnltavı'nda uyeler morardılar biraz, mıtnar • ozaa Cengjz Bektaş tepeden tırnağ» mor bır salon yapmıs. Mor haJüar, mor kanepeler ve dışarda mor çıçrkler. Bu morluk, DenizU bürumcnğünden bevaz perdelrrle avdınlanıyor. Kirni üveler bu morlukta lhsan Cemal Rarabarçak'ın fırçasından esuıtıler hıssetti. Haksi2 dejpller, mımar ozan Cenrız Bektaş da lhsan Cemal Karaburrak'ın monından etkılenmış bir «anatrı. Birkaç yıl once «Mor Name» adlı bir şıir vazmıs. TRT'dra odul almıştı 4ma bu mor tutkusu hıraz da Bodrum rutkvsuna dayanıyor sanırım. Bodrum'un do£>»! renırf rnor, dıvor sakalını savazhvarak, Geren toprayrırle raptitiırız catı ortuleri mor olnr, Boriruır'nn füael çlçeklrrs de mor biliyorsunuz. Nitekim pevzaj mlmarı Prof. Yuksel Öztan da Turk Dil Kurumu nun terasını ve siçara lalonunu mor konsolos çıçekleriyle donatmış Ozan Cahit Kulehl de çok hoslaodı mor salondan. Mımannı içten'lkle kutladı ve morun başka bır gızıni açıkladı Mor, bılgrlertn rençj rski Ynnanda tanrılar ergııvan rengi ei%sıler taşırdı Onbe>lnri knrultavdaki tartışma'ardiin, knllslerden 3turü nıorarınUr d« çok Mtlli Egitim Ba kanlığı merkez örgutunden gelenler mıllıvetçi eephe adma Türk Dil Kurumunu da ele teçirmek çabasındalar. Bilıvorsunuz, Eğıttm Bakanlığı bır Dil *kademisı kurnıak istivor Bu ıstefı gerçekleştırmrk ıçin Türk Dil Kurumunda da bır taban olıışturmak gerek degıl mı" Bu nedenle tonelımı etkılevecek uveler onerılıvor kulıslerde \bdıılkadır Karahan ın üvelifi de bu önenler arasında. Karahan'ın kışilıçinı çı^isıni bılrnlerm bu nnerıvle tuvlerl diken dıken Yuzleri Ceng^ Bektas ın salomından daha mor, «nasıl olıır°« di>e bapırı\orlar Prof Tahsin Yazıcı'nın vönetlm kurıılu üvrliçıne önerilmesı de benzer tepkılere rol açtı. Ru tepkıler seçımleri etkilevecek mi bakalım"1 Ben bu \azın hazırlarken seçimler vapılmıs defil ancak tepkileri vansıtabilivoram Mıllı tfitım I5ükanlifinııı merkez orsühınden çelenlenn ^ah~s> .\ere\r varacak va da Ondnrduncu Kjrultiy gıbı bır sağ • sol koalısvonu mu vapılacak, yaruı eörecegız dı, bır kutlama vazısıvle mor salonda Ecevit mavi«ı dalgalandı biraz Mkışlar dakıkalarca uzadı. Başka telgraflar da gelmıstı başkanlıga. Başbakan Demırel, EKitım Bakanı Ab >aılı Erdem de kutlujordu kunıltayı ama çofeu sessızce geçıstınldı Belki de çok an dil kullanmadıklan ıçın O;sa Turk Dı] Kurumunu elestırenler şovle dı\orlar: 4n dılı \P Genel Baskanı Demirel hıle konusuvor Turk üıl Kurumu an dıldcrı oteve gıdemedi lıenuz Baska çalışmalar olmalı daha (Ok araştırma japmalı. Önıeğın Metın \nd bır «Ses Bankası» onrrijor, çuzel furkçe koııusanlardan derlenecek seslerle bır fonPtık arsıvı kurulmasını istıvor Turk Dil hurnmıınım on mılvon'uk butçesını ivi degerlendıremedıçını so lııvor. KIMl KISiLERE ODUL VERIIIYOR, UYElir VERIIMIYOR.. Onbesmoı Kurultav'ın kulislni dalgalandıran bir ko nıı da ııvelık sorunu Bu çok Uginç bır soruıı d"frıısu Türk Dil Kurumundan odul alnııs kisilerin bıle ııvelıee alınmaıtiffinı bllivor nıusunuz" Ornegın Fakır Bavkurt, omc;m Atıllâ Tokatli va da Demı.taş Cevhun Kımı romanlan \a da öv. kuletl, klmJ çevirilerıvle Türk dilini iyı bıçımde, ECEVIT 801 NUMARAU UYE CHP (,ene! Başkanı Bulent Fcevit Turk Dil Kurumu'nun 801 numaralı ııvesi Mor salonda acılıs konosmaları rapılırken Farabı sokaktakı partı merkezınde de tuzuk tartısmaları tardı. Ecevıt kurultav utelerıne an dılın en guzel orneîiyle *<s!en özlu an kullandıklan için ödul almışlar, ama 9ye degıller Kuruma. Lnlü yazanmız \m Nesin de nve degıl Ankara tniversıtesi tıvatro kursusunden Prof. s>evda ^ener ın uyeuk istemı de ıkı kez geri çevrıldı, oısa isevda i>ener ders verırken, odevleri ıncelerken dıle ozen gosteren bir ögretim uvesı. Yonetım knrulunda uçte iki ov saçlaıamazsan uvellk havacla Bovlece, Dil Kurumu kurultavmda ılerici kanadın asırhfi vetmıvor. vönetım kurulunda da çncunluk eerekıvor Bu çoğunluk olmazsa Ataturkçuluge baclı kalabılmış sanlı kuraluslardan biri olmakla övunen Turk Dil Kurumu da çok ters durumlara duşebılıvor. Kıml uveler buvuk eziklık I;inde Nıtekım duştuk, dıvorlar, Fakır Bavkcrt'a, \e Atilla Tokatlı'va ödöl verüdi de açıklanmadı, bız o zaman çok varalandık Belki hatırlarsınız: 12 Mart dönemİTdl. Fakır Ravkurt ve Atillâ Tokatlı dil odulunu aldıgi zaman î« Fvlul Dil BaTamında Knrumun geleneğı unutıılmııs, ödul alanla* açıklanmamıştı. lalnız üveleri detil, Kunımu da varalavan bır olav bu Onbeşiııri Kurultava da bu eskı varaları onaracak onenler de vapıldı. ama hakalım Kerçekleş°cek mi* HAZIRLAYAN: Muşerref HEKUVIOĞLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle