27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
0 Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeteeilık T.A.Ş. adına NADİR NADt • Genel Yayın Müdürü OKTAY KIRTBÖKE • Sorumlu Yazı İşleri MüdUrü: ÇETtN ÖZBAYRAK • Basan ve Yayan: CUMHl'RtYET Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Cagaloğlu, Halkevi Soti No.: 39 41 TF.LGRAF v« MEKTÜP adresl: CUMHURİYET İSTANBUL Posta Kutusu îstanbul No: 216 Telefonlar: 23 42 90 22 « 96 22 42 37 22 42 98 22 42 99 UYMAYI TAAHHÜT EDEH • Bt'TÎOLAR: Ankar» Atatürk Bulvan Yener Apt. Yenişehir Tel.: 17 74 71 L'5 57 01 • ÎZ.MİR Halit Ziya Bulvan No. 65, Kat. 3. Tel.: 13 12 30 12 47 09 # ADANA Atatürk Cad. Uğurlu Pasat. Tel.: 14550 19731 ABONK ve tLkS AYLAR: 12 8 « 1 Yurtiçi : 540 270 125 45 Yurtdışı: 990 495 247.50 82.50 Ülke gruplarına ve ajfrrügına göre uçak farkı okuyucu tarafından aynca ödenir... Baçlık CMAKTTT) „ . 750 U r » 2 3 ve 7. Sayfa (Santüni) 170 » 4, 5, S. Sayfa (Santimi) 140 » Ölüm, Mevlid, Tesekicür (5 Santimi) 300 » Kiran, Nikâh, Evlenme, Do*um 250 » Yavın Ksvatı fKELÎMESİ) 4. » Kayıp (KELİMESİ) 3. » TA KV İM 10 HAZİRAN 1976 Güneş Öğle Ikindi 5.28 13.13 17.13 Yatsı îmsak Aksam 20.40 22.42 3.11 i 1 DGM Savcısının açıklaması (Baştarafı 1. Sayfada) savunmalar dinlenrcck ve gerçek ortaya çt* kacaktır. Vatanı bölmek gibi Türk Ceza Yasasında yazılı suçlann en ağınnı işleyenler varsa, kuşkusuz ki cezaiarım göreceklerdir Bağimsız mahkemelerin verecekleri karara kadar ise, bu tür suçlamalar, iddia olmaktan öteye bir değer taşımıyacaktır. AÇ1KLAMAYI yapan savcımn bağlı bulunduğu DGMIerin kuruluş ve işleyislerini düzenleyea yasa bilindiği gibi Anayasa Mahkemesinc» iptal ediJmiştir. Önümüzdeki ekim ayinın 11' ine kadar yeni bir yasa çıkarılamadığl tak dirde bu mahkemelerin förevleri son» erecek, adli yaşamda varlıkları ortadan kalkacaktır. Nitekim savcı, açıkladığı olayla ilgili olarak KürdürdüîHi hazırlık snruşttırmasımn 11 eldme kadar bitirilememesi halfnde dosyalann adlî makamlara gönderileceğinl de belirtmek zorunluluğunu duymuştur. «DALET Bakanhgı DGM'lerin çaUşmalanm sağlayacak yeni tasarının hazırlanarak KaşbakanIığa sumılduğu yolunda dün bir açıfclama yapmıştır. Bu açıkJama, DGM Savcısının belirttiği endişeyi yanıtlar niteliktedlr. Yasa, parlaıtıentonun tatile jrirmesine kadar çıktığı takdirde DGM Savcısı yiirüttüğü soruşturmayı bitlrmek olanağına kavıışabilecektir. Böylrce nlayın baçımsız mahJcemelerce ele alınması olanagı ortadan kaldırılmış nlacaktır. Ancak Adalrt B2kanlığının açıklaması bir raslantı da oNa kamunyunda savcımn iddiasının bu mahkemclerin çalışmalarının sürdurulmeM' jçerekçeslni oluşturmak için ileri sürüldiiğu yolunda bir kuşkunun uyanmiması olanaksızdır. tLERt siirülen iddianın bir kaç gfin önce günlfik bir îaıetedı" tnrınlanan Federal Almanva Içişleri Bakanlıtının bir raporuna dayandıği anlaşılmaktadır. FEDERAL Aimanya'da çok sayıda Türk işçisinin çalı^makta olduçu bilinmektetiir. Diijer yabanrt işçiler arasında oltluju gibi Türk işçileri aragında da bir çok sivasal akımlıır örfütlü vpva ör^ütsüz etki alanı hıılabllmektedirler. Sul akımlar kadar sağcı görüşler de Alman hüküm?tinin dikkatini çplonektedir. Öıellikle MHP nin Nazi l'artisi örneçi örfütlenmesi ve eylemlerde bulunması Alman Parlamentosunda ele alınacak kadar önem kazanmışîır. Gerçekten Batı Almanya Anayasası faşist örpitlenmeleri yasaklamaktadır. Bu nedenle MHP'nin kurduğu örgütlerin kapatılması Istenmiştir. MHP'nin Türk Anayasasına re Sivasal Partiler Yasasına da aykırı düşen örgütlenme ve eyiemlerine itişkin resmi belgeler kamuoyıına yansıtılmıştır. Türk Anayasa Mahkemesine bağlı olarak çalışan Cumhurivet Başsavcılığı MHP aleyhinde sorufturma yapmaktadır. Cumhuriyet Başsavcılırı soruşturması sonunda MHP'nin sivasal partiler yasasına aykın eylpm ve ctavranışlannı «aptadıği takdirde (kapatılma iste^l ile) Anayasa Mabkemesinde dava açabilecektir. DGM Savcısının açıkiaması MHP aleyhinde sorusturmanın surdü^ü ve yurt içindeki yasa dı.<ı evlemleri üzerinde duriildnpu bir ortamda dikkatleri çok açır suçlamalaria Almanya'daki solcular üzerine çekmektedir. I1AZIRLTK ?oru.?turmasinın Rizliliri Ceza YarjıJamaları l'sulü Yasasında cmredici knrallarla safflanmıştır. Soruşturmanın lırniiz hasiangıcında mahiyeti belli olmay.in MIT örne^i şemalarla be*enmi«i bir rapora dayanarak savunması bile alınmıyan kişilerin vatan hainliği pibi çok ağır eylemlerle suçlanmalan yasalara ve insan halcları anla^nıalarına aykırı düşmektedir. Savcımn hu davranışı ile »orev ve yetki sınırları içinde kaldıjını söylemek KÜçtür TtUKİVE'Yt değil 10 parçaya, bir karış topra^ını alarak dahi bölmeyp kimsenin eücü yetmez. DGM Savcısı kadar aklı baçında her Türk v»tanda?ı. nereden telirse eelsin bu tür eylemieri göföslemekte kendisini sörevli sayar. (TEHLtKE İMAJtARI) yaratarak Antidemokratik firi^inüerinde cerrkçe nlu.şturacaklarını sananlar, yamlgı içindedirler. Gaziantep Olayında (Baştarafı 1. sayfada) içeri girmeye çalışmış, ancak bu sırada silâh sesleri duyulmuştur. Üç bölümden oluşan ve bodrum katları bulunan eve giren güvenlik kuvvetleri arasmdan. jandarma eri Ömer Çevik, açılan yaylım ateşinde vurulmuştur. Ömer Çevik'i öldürdügü sanılan silâhlı kişilerden Mehmet Uğur da, elinde otomatik silâhı olduğu hal de kaçarken güvenlik kuvvetlerince öldürülmüştür. Taraflarm çatışması aralıklı olarak saat 10.30'a kadar sürmüş, bu arada evin bulunduğu böl?eye çok sayıda tahrip kalıpları atılarak binanm büyük bir bölümü havaya uçurjlmuştur. Bu patlamalar yüzünden güven lik kuvvetleri bir süre geri çekilerek mevzilenmişlerdir. Bu urada 5. Zırhh Tugay KomuLanı Yardımcısı Albay N'evzat Türsoglu'nun emriyle bir tank da harekete geçirilerek bitişikteki hina yıktınlmış ve enkazı çarpîsmaların olduğu evüı üzerine j ö neltilmiştir. Olay yerini 10.30'dan 14'e kadar yine bir sessizlik kaplanr.ş, bu saatte yeniden harekete ge<;::'i len güvenlik kuvvetleri önde çelik yelekli polisler olduğu haide yaylım ateşi açarak binaya yaklaşmışlar, ancak içerde bu kez kimsenin olmadığını görmüşlerdir. Operasyondan sonra görüştüğümüz yetkililer, çelişkili bilgiler vermişler, ölü, yaralı ve gözaltına alınan kişilerle ilgili ayrıntılı bir açıklama yapmamışlardır. Bu arada öldürülen kişilerden birinin olayı bir duvar üzerinde seyretmekte olan işçi Lâtif Sever olduğu anlaşılmıştır. Silahlı kişilerden ölen Mehmet Uluğ'un K. Maraş'ın Pazarcık ilçesinden olduğu belirtilirken, iklnci ölenin adı sadece Hüseyin olarak verilmiştir. Açıklamaya göre. sağ olarak ele geçirilen kişiler Hüseyin Demir (İşçi Elbistan'lı) ve Tevfik Söylemez (Pazarcıklı )dır. Bu arada, yaralı olarak ele geçirilen 5 gençin ismi açıklanmamakla birlikte, Yemliha Söylemez oUbileceği söylenmektedir. Güvenlik kuvvetlerinden hayatlarını kaybeden diger üç kişi ise, Tahsin Kazan (Polis), Mehmet Yaylacı (Jandarma çavuşu), Ömer Çevik (Jandarma erijdir. Çarpışmanm geçtiği olay yerınde 15 ev ve dükkân boşaltıhııış. bunlardan çoğu çafışma sırasında hasar görmüştür. Emniyet Müdürü Ahmet Karakurt. operasyondan sonra olay yerinde yapılan aramada 6 otomatik silâh, 4 tabanca, 300 kadar mermi, bir daktilo makinası, birkaç dinamit lokumu ile bol sayıda basılı yayın bulunduğunu bildirmiştir. Olaydan sonra 10 kişi gözaltına alınmış, Gaziantep'de aramalar yoğlm, $eki)de »Urdürülmüştür. Gaziantep Valisi Kemal Demirtaş'm yaptığı açıklamalarda, çatışmaya katılan beş kişinin THKO mensubu olduğunu öne sarmesine rağmen, yetkililer, bu <conunun henilz bir aydınlığa ifa\Tjsmadigini bildirmişlerdir. Vali: >Olay çok üzücüdür, anarşistlerin teslim olması için yaptığımız çağrılar sonuç vermemi^tir. Onlar bizlere silâhlarla bombalarla karşılık vermişlerdir. Aa.irşistler THKO olduklarını bağırarak söylemişlerdir. Güvenlik kuv vetlerimizin başanlı çahşmaları sayesinde sonuca gidilmistir. Devletin gücü, bu gibi kanun dışı kurulusların harketlerin karşısındadır» demiştir. gerekli operasyona geçildiğini» belirterek, bazı kişilerin de gözaltına alındıklarını sözlerine eklemiştir. Dirimtekin, yakalananlardan bi rinin üzerinde 4 tabanca ile 76 mermi bulunduğunu, diğer yakalananlarm da silâhlı olduklarını belirterek, «Bunların da THKO ile ilişkilerinin olup olmadığını araştınyonız» demiştir. Senato Anayasa ve Adalet Komisyonu, Cumhurbaşkanımn ikinci kez veto hakkını kullanabileceği görüşüne vardı ANKARA, (ANKA) Cumhuriyet Senatosu Anayasa ve \dalet Komisyonu dün toplana:nk Cumhurbaşkanımn bir yasa üze rinde ikinci kez veto hakkı kullanabilecefi görüşünü benimsemiştir. Diyanet İşleri Kuruluş Yasasının, Cumhurbaşkanı Korutürk tarafından ikince kez veto edilmesi sonııcu, ortaya çıkan durumu görüşmek üzere toplanan komisyon, Cumnurbafkanm bir yasa üzerinde ıidnci kez veto hakkınm kullanılmasmda şu statünün geçerli olUuğunu kabu! ederek <Cumhurnşkanı tarafmdsn veto edüen vasa üzerinde meclislerde, eğer vato edüen maddelerin dışındaki hîrhangi bir maddede değişiklik \apılmıs ise, bu durumda Cumhıırbaşkanın ikinci bir kez veto i'akkı doğar. görüşüne varmıştır. Belirtildiğine göre, sena'ola anayasa komisyonu Diyanet İşleri Kuruluş Yasası'nda meclislerde bu şekilde değişiklik yapıldığını saptamış, Korutürk 'ün ikinci kez vetosunu haklı bulmuştur. BEYRÜT (Bastsrafı 1. tavfada) ler Güvenlik Konseyi de dün gece. Işrail işgali altındaki Arap topraklannda bir Filistin devlsti kurulmasına ilişkîn planı görüşmeye başlamıştır. Son 48 saatte nentte ölü ve yaralı sayısı binleri bulmu?. sokaklar ceset ve yattıklan yerlerde inleyen yaralı insanlarla dolmuştur. Kimi yaralılar fırsat bu lunduğu zaman sokaklarda yat tıklan yerlerde ameliyat edılmekte sonra öylece bırakılmaktadırlar. Havaalanının açılamadı ğı Beyrut'ta tıbbi malzeme, kan, yiyecek ve su sıkıntısı başlamış tır. Beyrut'a cepheden ıılaşan h*berlere göre ise. KKÖ gerillala rı ile Müslümanlann sert dire nişi sonunda Suriye birliklerinın ilerlemesı mr çok bölgede durdurulraustur Başkentin 30 km. kadar güneyinde bulunan Sidon kıyı kentine girmiş olan Suriye birlikieri Filistin gerillaları tarafından geri püskürtülmüştür. Suriye zırhlı birlikleri, bu kentin 5 km. kadar dışına çekilmiştir. Sunye'lılerın oeKiemedıklerl bir şekilde ağır kayıplara uğradıklan anlaşılmaktadır.. Suriye birlikleri bu beklemedikleri sert direnme karşısmda, «MtG17» uçaklarını da büyük ölçüde kullanmaya baslamış, böylece llk günlerde bir müdahale olarak g« lişen «skerl harekât çok kanlı topyekun bir savaşa dönüşmüstür. FKÖ kuvvetlertnin »on 48 s«*t içinde 30'dan çok Suriye tankım imha ettikleri ve yüzlerce Suriye'li subay ve askeri tutsak aldıklsrı bildirilmistir. Beyruttaki diplomatik kaynaklar söz konusu kararlarm FKÖ lideri Arafat'ın önceki gün sunduğu dört maddelik banş planına çok yakm olduğunu belirtmekteler. Bu nedenle Suriye'nin söz konusu o kararları kabul edip etmeyeceği konusunda kesin bir görüşe vanl?mamaktadır. SOVYETLERiN IEPKİSİ Öte yandan Sovyetler Birliği, Lübnanda derhal ateşkes uygulanması çağrısında bulunmuş ve Lübnan'a müdahalede bulunma egiliminde olan ulusları uyararak «Sovyetler Birliği'nin Lübnan'daki gelişmelerle daha az ilgilenen bir Ulke olmadığını» bildirmiştir. Tass ajansımn yayınladığı res mi bir bildiride, So\">'et hükümetinin görüşü açıklanmakta ve şoyle denmektedir: «Yapüacak ilk iş kan dökülmesine son vermektir. îlgili bütün taraflar ateşkese uymalıdır. Suriye, Lübnan'a kuvvet göndermekle siirekli olarak Lübnanda kan dökülmesine son verilmesini amaçladığını ifade etmektedir. Ancak, Lübnan'da hâlâ kan dökülmesine devam edilmektedir. «Lübnan ile ilgilenerek müdahalede bulunma tehditinde bulunan ülkeler bilmelidir ki. Sovyetler Birliği, Lübnan ile onlardan daha az ilgilenen bir ülke degildir.» Şam'da bir hükümet sözcüsü yaptığı açıklamada ise, Lübnan'daki Suriye birliklerinin ilân edilen ateşkese dün ögleden sonra uymaya başladıklannı, ancak El Fetih gerillalarının ateş kesi sürekli olarak üılal ettiklerini öne sürmüştür. Bu arada sözcü, LUbnan'daki tüm hava alanlannın Suriye kuvvetlerinin denetiminde bulunduğunu da iddia etmiştir. Sözcüye göre, Arap ülkelerinden gelecek olan ve Lübnan'daki çatışmaların durdurulmasına yönelik olan tüm çabalara katılmaya Şam Hükümeti harır durumdadır. DEMİREl'İN SÖZIERİ ) •' Başbakan Süleyman Demirel de olayı «Esef ve büyük üzünrüyle» karşıladığmı belirterek, «Devletimizin koruyucusu Silâhlı Kuv vetlerimize ve günvenlik kuvvetlerimize karşı girişilen hareket" cidden elem vericidir» demiştir. Demirel. şunlan eklemiştir: «Türkiye Cumhuriyetini korumak, kanun ve nizam hakimiyetini sağlamakla görevli Türk Silâhlı Kuvvetleri ve güvenlik kuvvetleri her şart altında fedakarca vezifelerini yapmıslardır. Yapmaya da kararlıdırlar. Türk devletinin varlığına ve bütünlüğüne göz diken bedbahtlar bunu bir kere dHha an'^rnalıdırlar.» İÇIJLERI EAKANI Ecevit: CHP^de kimsenin (Baştarafı 1. aayTada) 8in ulusal birliğimize veya ülke bütünlüğümüze yönelen tüm tehlikelerin ve akımiarın her zaman karşısındadır ve karşısmda olacaktır. Bugün, milliyetçilik iddiasında buiunan Cephe partileriyle meş ru kuruluşlar dışındaki sol görüntülü bazı sorumsuz gruplar, ulusal birliğimizi tehlikeye düsilrmekte birbirleriyle yanş ha lindedirler. Cephe kavramınm kendisi böJUcülüktür. Türkiye'nin ulusal birliğs en çok muhtaç olduğu bir dönemdeyiz. CHP hükümetteyken bu birliği en ileri ölçüde sağlamıştı. Fakat Cephe hareketi başladıktan ve hele Cephe hükümeti kurulduktan sonra ulusal bırlığımiz bozulmaga başla mıstır. Bunun bir rastlantı olabileceği ni »anmıyorum. Şu sırada bütün Ortadoğu'ya yönelmiş bölücülük tertipleri vardır. Lübnan bunun acıklı bir örneğidir. Lübnanda olanlar hiçbir zaman Lübnan'da kâimamıştır. Türkiye'de bölücü akımlan kar şıltklı tırmanmaya dönüştürerels hızlandumak bakımından. iç ve dıı etkenlerin birbiriyle yeraltında birlestiğini tahmin etmek aşı n bir kuruntu sayılmasa gerektir. Dışişleri Bakanı Sayın Çağlayangil'in yukanda hatırlattığım açıklamaları, bu kuşkulara güç katmaktadır. CHP hükümetteyken, Ulkemizde, «hajklara özgürlük» gibi. Tür kiyede «federasyon kurulması» gibi, ulusal yaranmıza da top lumsal veya tarihsel gerçeklerimt ze de ters düşen düşünceler öne bile sürülemezdi. Federatif devlet biçimleri bazı fllkelerde bulunabilir ve işliyor olabilir. Fakat o ülkelerden hiçbirinde sun'i olarak federasyona gidilmemiştir. Ayrı uluslardan olusan ülkeler birliklerini ancak o yoldan koruyabilecekleri İçin federasyonu seçmislerdir. Sovyetler Birliği'nde durum böy ledir, Yugoslavya'da böyledir. Is viçre'de böyledir. Kıbns'ta durum aynı olduğu için federasyon gereklidir. Lübnan'da da belki ay nı nedenle federas.vona eidilmesi söz konusu olabilmektedir. Ama tarihi boyunca Anadolu topraklannda tek bir uhıstan olmanm bilinci ve gücü içinde ve yüzyıllardır tek bir devletin çatı «ı altında yaşamış olan TUrk halkmı zorla bölmeğe kalkışmak ihanetten başka birşey değildir. Bugünkü hükümet. sanki kendisi için öğünülecek bir şeymiş gibi, Türkiye'de böyle akımiarın hja kazandığını resmen açıklıyor. Bu aslmda, acı bir itiraftır. Daha iki yıl önce. CHP hükümettey* ken neden ülkemizde böyle akım lar bir sorun değildi? Şimdi neden, hükümetin bile iddiasına ve itirafma göre ciddi ölçülere varmıştır. Veya varmış gibi görün mektedir? Türk ulusu gün gelecek bunun hesabını bu hükümet ten soracaktır ve bu hükümete rağmen, bu hükümetin akıl almaz sorumsuzluğuna ve kışkırtı cılığına rağmen, Türk ulusu bö lünmeyecektir. Cephe hükümetînin glinahlannı sadece bu hükümetin iki kana dına yüklemek, hem gerçekçiliğe aykmdır hem de haksızlıktır. Eğer olan bitenden AP sorumlu değilse, sorumluluğu başka koalisyon ortaklarır.ın üstünde bırakıp «ben bu işte yokum» 02mekten AP'yi kim ahkoyuyor? O takdirde ülkenin hükümetsiz ka labileceği kaygısı yersizdir. Hiçbir ülke hiçbir zaman hükümetsiz kalmaz. Hele boyle seçimlerin vaklaştığı dönemlerde, birçok de mokratik ülkelerdp. geçici hükü met çözümlerine başvurulduğu da sık sık görülür. Her halde her türlti çözüm bugür.kü sözde hükümet çözümünden daha iyidir veya daha az sakıncalıdır. «Alternatif yok» diyenler var. Bugünkü hükümet alternatif midir ki. ona alternatif aranıyor. Bunlan, CHP bugün htüıümet konusunda bir yeni zorlama içine girmelidir düşüm.esiyle söylemiyorum. Biz bu konuda, şreride bıraktığıınız aylarda, üzerimize düşenleri yaptık ama bugünkü parlamento bileşiminin matematik ve siyasal gerçekleri karşısmda sonuç alamadık. Şimdi muhelefet görevünizi yapıyoncler getirdiğine ve getirebileceğine dikkati çekmek de bizim sorumluluk anlayışunızın gereğiair. Böyle bir hükümeti suni teneffüsle gyakta tutmakla Türkiye'de ne hükümet sorunu ne de başka sorunlar çözülmüş olur. «AlternatiMer, bu hükümet or tadan kalkınca kendiliğinden ortaya çıkacakt:r. Hele seçimler yaklaştığma göre, geçerli alternatlflerin ortaya çıkması büsbütün kolaylaşacaktır Dafıa dogrusu, seçime uzun süre varken geçerli olnmıyacak ban alternatifler şimdi geçerli olabilecektir. Bunu herkese hatırlatmak bizim görevimizdir. Türkiye'de bunalım bu ölcüye varmışken ve halkın Demokratik Sol Cumhuriyet Halk Partisine bağladığı umutlar rejimin ve ulusal blrliğin başlıca güvencesi durumundayken, parti içi çekişmelerin hızlanmasını benim aklım almıyor, böj'le birşey benim sonımluluk anlayısımla bagdaşmıyor. Hemen her gün sokaklarda gençler, çocuklar ölürken, CHP^de biç kimsenin kendisini düşünmej,; kendlsl için ootttika..yapma fiakkı yokCHP'nin iç durıu. ..Kede başlıca sorunmuş gibi gösterilmesine neden olan davranışlar karşısmda artık daha kesin tavır almaji görev sayıyorum.» CHP parti meclisindeki konuşmasında Ecevit, Şükrü Koç'un hazırladığı «CHP program taslağı >nı da sert biçimde eleştirerek «Ben böyle program taslağı filan almam. Programı hazırlajanlar için (bizi) diyor, kim onlar?» demiştir. Ecevit konuşmasım yaptıktan sonra dışanya yemcğe çıktığı sırada, Şükrü Koç, elinde program taslağı ile gelmis ve Genel Baskan'a vermiştir. Ecevit. Koç'a bu taslağı basına açıklayıp açıklamadığını sormuş, ondan «Hayır açıklamadım. Ben size incelemeniz için veri ' yorum» karşılığmı alınca «Ben içerde sizin tutumunuzu eleştiren bir konuşma yaptım. Biraa sonra o konuşmamı düzelteyim» demiş. daha sonra yaptığı konuşmada da sözlerini «Basına verme mişler, sırf bana vermek üzere hazırlamışlar» şeklinde düzeltmiştir. Öğrenildiğine göre Sükrü Koç'un hazırladığı 8 sayfalı programm girişinde «CHP DemokratiK Sol (Sosyalist) bir partidir» denilmekte, CHP'nin emekçi, halkın, işçinin köylünün ve nalkçı a3dmların partisi olduğu belirtilmektedir. Program taslafında ay nca kapitalizmin uzantısı olan bütün askerl, siyasî, ve ekonomik bloklarla paktlara girilme\eceği belirtilmektedir. Öğrenildiğine gö re. program taslağını Şükrü Koç' tan başka Yılmaz Alpaslan, Orhan Yılmaz, Abdullah Başfürk. Yalçın Oğuz ve Solmaz Belul de aday olmıyacağım» demiş Genel Merkezcilere dönerek «Ancak sizlerle mücadele edecegim» diye eklemiştir. CHP'de Ecevit'i suçlayarak, «CHP komünistlere bırakılıyor» diyen birinin. Genel Merkezin başına getirildiğini belirten İlyas Seçkin, «Bu getirdikleriniz, yarın sizleri de bizim durumumuza getireceklerdir» demiştir. Seçimlerden hemen sonra CHP grubu 185 imza ile seçimleri yenilemek için imza verdi. Aradan iki buçuk yıl geçti, bu birlikten eser yok. Yönetimdekilerin bunda sorumluluğu çoktur. Ankara'da da olayları gördük. Burada bir azınlık işbaşına getirilmek isteniyor. Etten tırnak sökülüyor. 19681972 arasında karşı grupta olup da CHP örgütünü sıkıyönetime ihbar edenler, (Komünist Ecevit) diye bağıranlar şimdi yürekler sızlamadan yönetime getirilmek isteniyor.» İlyas Seçkin, Ecevit'in geniş tabanlı ön seçim konusundaki önerisine de karşı çıkmış, «Parti sağa yatacak. parası olanlar I>arl*mentoya gelecek, 700 ilçenin ' l ^ vurulacaktjr» şekkonuşmuştur. CHP Parti Meclisinde konuşanlardan CHP Ankara Milletveıtili Onder Sav. delege seçimlerinin usulsüz yapıldığını öne sürmüş, • sahtek&rlık var diyorum, kanunsuzluk ve hile var diyorum, belgelerle konuşuyorum» demiş, yanında toplantıya götürdü*ü belge Jeri Parti Meclisi üyelerine gostererek, Topuz'un gücü yetiyorsa beni de disiplin kunıluna versin» diye eklemiştir. «Gizli rapor> konıısunda Gençlik Kollan ve kendisini savunan Gençlik Kollan Genel Başkanı Zeki Alçın. «bazı kusurlanmız ol du. bunu basıp üyelere dağıtmıyacaktık. Basına sızacağını tahmin edemedik» şeklinde konuşmUstur. Alçın, «sorumsuz bir parlamenter bunu basına sızdırdı» deyince. orada bulunan bazı üyeîer. tepki göstererek. .yetmiş kişiye dağıtıyorsun. onlar sorumsuz olmuyor da parlamenter mi sorumsuz?» karsılığını vermişİTdir. Alman bilgilere göre. Zekl Alçın, oldukça dağınık bir konuş ma yapmış, «gizli rapor>un lıazı bölümlerini de övmUjiür. Parti Meclisi toplantısma Fcevit'in Tito ile yaptıfı göruşme ne deniyle ara verilmiş saat 18.00'de Ecevit yeniden Parti Meclisine gelmiş ve çalışmalar sürdürülmüştür. Dün akşam üzeri. Ahmet Tahtakılıç. Celal Ertuğ, İhsan Topaloğlu da konuşmuşlar, Topalo|lu, Ecevit'in önerdiği geniş tabanlı ön seçim önerisini desteklemiştir. Kenan Mümtaz Akışık da. «Bütünlük ve birlik»ten söz etmiş. Dışarda kavga var, içerde bütünleşelim» demiştir. İllerden gelen delegelerden Trabzon delegesi Osman Zeki Erdem, genel merkezi savunan bir konuşma yapmış, genel merkezin iyi çahştığıru söylemiştir. İllerden gelen temsilcilerden Bingöl delegesi Zeki Atsız oldukça sert bir biçimde «Gizli rapor»u eleştirerek, «MÎT ajam girmiş buraya» demiş. ancak konuşmasını yapıp toplantı dağıldık tan sonra merdivenlerden inerken, Zeki Yalçm'ın arkadaşlan tarafından merdiver.de dövülmek istenmiştif. Öbür parti meclisi üyeleri. Bingö! de'egesinin hırpalanmasını önlemeye çalışmışlardır. Dün gece ara verilen CHP parti meclisi, toplantılanna bugün de devpm edileeektir. Bursa muhabirimizın bildirdiğine göre, Bölge Valilik toplantısı nedeniyle Bursa'da bulunan Asiltürk olayla ilgili olarak şunlan söylemiştir: «THKO'na bağlı hücrenin faaliyeti devletin asayiş ve emniyet güçlerine yapılan ihbarların değerlendirilmesi sonııcu ortaya çıkanlmıştır. Üzülerek ifade edeyim ki, çarpışmalar sırasında iki asker ve bir polisimiz şehit edilmiştir. Yaralılar vardır. Anar şistler teslim ol çağrılanna ateşle karşılık vermişlerdir. Şimdiye kadar olduğu gibi. şu anda cereyan etmekte olan olayda da anarşist çeteler kanuna teslim olma yerine devletin polis ve ordusuyla çarpışmayı tercih etmek tedirler. Bu çok Uzücüdür.» TürkYogosiav (Bastır»fı 1. nın Kıbrıs konusunda da TUrkiye'nin taviz vermatini, taviz verdiği takdirde Türkiye'ye bağlantısızlar grubunda destekleyeceğini vaaddetiği öğrenilmiştir. Resmi görtlsmelerin tamamlanmasından sonra iki ülkenin diplomatları ortak bildiri hazırlamaya başlamışlardır. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü BUyükelçi Semih Akbil, bir soru Üzerine Yugoslavya'nın Kıbrıs konusunda TUrkiye ile Yunanistan arasmdaki arabuluculuk yapmasının kesinlikle söz konusu olmadığını bildirmiştir. ccariR VE ü m Comhaıiyet (Rsştarah I. «Biraz önce verdiğimiz haberden sonra teleks bağlantısını kurduğumuz Lübnan Enformasyon Bakanlığmda bulunan Beyrut Badyosu Suriye ve El Saika birlikleri tarafından bombalandı. Radyo binası yıkıldı ve Beyrut radyosu tamamen susturuldu. «Halen Beyrut Suriye'nin açtığı ağır bombardıman atışı altında. Bonıbardıman sırasında radyo binasında bulunan Hürriyet ve Cumhuriyet gazetesi muhabir leri büyük bir şans eseri yara almadan kurtuldular. «Hürriyet ve Cumhuriyet muhabirleri bir taksi ile radyo evin den uzaklaşmak istemişler. ancak bombardıman nedeniyle bunda başan sağlayamamışlardır. lerinin teısızıerım »ıKu.<.» r . yarak veriyorlar. Bizim Türkiye Biiyükelçiliğinin çevresinde ise ağır savaş var. El Fetih ve El Saika gerillaları arasında. «Biz, bize verilen gazetecilik görevini haberleşme olanağı bulunduğu sürece vereceğiz.» YARAUNANUR Çatısma sırasında evdeki kîşilerin kurşunlarıyla yaralananlar şunlardır: Zekeriya Yelken (komiseri, Cevdet Çağlar (polisV Murat Tekin (polis ı, Mehmet Çevik, <po~ lis\ Ömür Keban (polis), Mehmet Baygm <jandarma eri), Ali Gün (İtfaiye erit. Mustafa Do*an (İtfaiye eri\ Arif Nalbantojîu (îtfaiye erii re eylemci gençlerden Hüseyin Demir. Yaralı polis memuru Ömer Ksban. Gaziantep Devlet Hastanesin de ameliyat edümiş ve bir böbreği ahnmıştır. EMNiYET GENEL K'JDÜRÜNıİN SÖZLER! Emniyet Genel Müdürü Metin Dirimtekin. Ankara'da yaptığı açıklamada, «Gaziantep'te anarşistlerin yuvalandığı eski Ermeni yapısı, birbirine bağlı üç ev güvenlik kuvvetlerince muhasa^ altma alındığında şehir içinde de DİĞER K0NUS.MA1AR CHP parti meclisinde konuşanlardan İstanbul Milletvekili Orhan Birgit ile Ankara Milletvekili İlyas Seçkin, Merkez Yönetim Kurulu'nu sert bir biçimde eleştirmişlerdir. Birgit, CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun yerel seçimlerle ilgisi ve bilgisi bulunmadığını söy lemiştir. Parti meclisinde okunan Merkez Yönetim Kurulu raporunda CHP'nin 15 yerde yapılan Belediye seçimlerinde onunu kazandığı ileri sürülmüştür. Genel Merkezin, Genel Başkan Ecevit'e bu konuda yanlış bilgi verdiğinin anlaşılıp, Ecevit'in böl gelerinde seçim yapılan milletvekilleri hakkmda soruşturma açtıracağını söylemesi üzerine, istanbul Milletvekili Orhan Birgit, dışarı çıkarak telefonla araştırma yapmış ve parti meclisine gelereic, Belediye seçimlerinin yapılacağı yerlerin mart ayı sonunda Resmi Gazete'de ilân edildiğini, bundan Merkez Yönetim Kurulu'nun haberdar olması gerektiğini ifade etmiş, «Seçimlerde parti. özellikle Istanbul'da hiç bir zaman bu duruma düşmemiş tir.» demiştir. özellikle İstanbul' da işçi bölgelerinde işçilerin yedeklere alınıp, asıl üyeliklere emekli subay, emekli memur ve tücearların getirildiğini öne sü ren Birgit AP'nin ise bunun ter sini yarrt'Şını ifp^e etmiştir. Türkiye'nin (Baştarafı 1. sayfaaa ı Jayakody. mensubu bulunduklan askeri ve siyasi bloklarla ilişkileri zayıflatmış olan Portekiz, Romanya ve Filipinlenn du rumunun ise ağustos ayında Sri Lanka'run başkenti Colombo'da vapılacak Zırve toplantısından önce bir araya şelecek Dışişler: Bakanları tarafından karara bağ lanacağını ifade etmiştir. Mtistesar Jayakody. Sili diren me hareketinin Colombo Zirvesine gözlemci olarak katılması yolunda alınımş bir karar bulun duğunu yalnnlamıştır. Sri Lanka 5etkilisi ülkesinin Pakistan'm üyeliğini desteklediğj yolundaki iddialann da dogru olmadığını söylemiştir. Jayakody. tüm bu başvurular hakkmdaki kararların zirvenin onayına sunulacağını da sözlerine eklemiştir. Ancak gözlemciler, bu kararlarda önemli defişiklikler yapılmasınm mümkün olmadığma dikkati çekmektedirler. K\YIP Hacettepe Tıp Faîrültesi şebekemi kaybettün. Geçersizdir. Bülent SAYDAM fCumhuriyet: 5005) (Baştararı 1. sarfada) kıroğlu ise AP Genel İdare Kurulu'nun üzerine düşen görevleri yapamadığmı. «Bakanlann Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlara c«vap verebilecek kapasitede olmadıklannı» öne sürmüş, .Sistemli çalışmıyoruz. Memleket elden gidiyor. Biz hâlâ şahsi ve küçük hesaplar peşindeyiz. demiştir. Çakıroğlu daha sonra özetle şunlan söylemiştir: «Türkiye'de bugün var olma veya olmama mücadelesi veriliyor. En çok biz davasına sahip kişilere muhtacız. Genel tdare Kumlu üzerine düşen görevi yapmıyor. Hükümet kuruluş gayesinin cevabını vermedi. Bu gayenin temsil özelligini kaybetti. bütün yük Demirel'e yüklendi.» Sakarya Milletvekili Nadir Lâtiı Islâm da bakanların «yeterli olmadıklarım. bu nedenle değiş tirilmeleri gerektiğini» iddia etmiş. bakanlann Meclise devam et memelerinden yakınmıştır. Isparta Milletvekili Mustafa Ce sur ile Ankara Milletvekili Ismail Hakkı Ketenoğlu da Meclislerden geçirilecek olan yasalar konusunda geniş halk kitlesini ilgilendiren kanunlar çıkartılmalıdır» demişlerâir. Bu iki konuş macı aynca Devlet Güvenlik Mah kemeleri yasasının bir an önce Meclislerden geçirilmesini de istemişlerdir. Eskişehir Milletvekili Orhan Oğuz ise Türkiye'nin iç ve dış politika açısından önemli selişmelere sahne olduğuna değinerek grupta özellikle bu konuların ayrıntılı olarak ele almması gerektiğini savunmuştur. AP Meclis Bu arada Cezayır ile Libya bir liklerinin Lübnan'a müdahale etmek için emir bekledikleri haber verilmiştir. Bağdat radyosu ise, dün «Arap toprağı için göreve giden» Irak birliklerine liderler tarafından gönderilen bir mesajı yayınlamış tır. Devlet Başkanı Ahmet Hasan El Bekr ve Başbakan Yardımcısı Saddam Hüseyin'in ortak imzasını taşıyan mesajda askerler «Arap ulusunun mücadeECEVİT İLE GORUJME lesinin temel sorunu olan FilisYugoslavya Devlet Paşkanı Ti tin sorununa ilişkin karan etkin biçimde uygulamay»» çağrılmakto dün saat 17.30'da Yabancı Kotadır. Söz konusu birliklerin nenuklar Köşkünde diplomatik m:s reye gittikleri konusunda ise bir yon şeflerini kabul etmiştir. Tiaçıklama yapılmamıştır. Irak bir to, bu arada CHP Genel Başkaliklerinin I.übnan'a müdahaleye nı Ecevit'le görüşmüştür. hazırlandıkları yolunda söylentiTito bu sabahda İzmir'e gideler vardır. cek, Efes ve Selçuk'u ziyaret edecektir. Tito ile Demirel'in bu Müslümanlann elindeki Beyrut gün Izmir'de başbasa özel bir radyosu Suriye Devlet Başkanı görüşme yapacakları da öğrenilHafız Esad ile FKÖ lideri Yaser miştir. Bu görüşmede, Kıbns'ın Arafat'ın genel bir ateşkes anyam sıra özellikle ekonomik alan laşmasını kabul ettiklerini bilda iki ülkeyi ilgilendiren konudirmiştir. Ancak bu haber n« lara deiin'ler«i*i belirtilmijtir. Şam ne de Kahire'de bulunan Arafat tarafından doğrulan;naKORUTÜRK'ÜN KDNUJMASI Cumhurbaşkjay Fahri Koru mıştır. Önceki gece toptenrmş olan türk, Türlcije'yi resmen. , ziya, Artp Biriiği" örgütünün, tarafret etmekte olan Yugoslavya lar arasında bir uzlaşma sağlayDevlet Başkanı Mareşal Tito onuruna dün akşam verdiği ye mak için dört Dışişleri Bakanını Şam a gönderdikleri bildirilmekmekte, iki Ulke ilişkilerinin en üst düzeye ulastığını söylemiş tedir. tir. Suriye İle FKÖ ve Lübnan'daYemekte yaptığı konuşmada ki ilerici müslüman güçler araKorutürk kadehini Yugoslav sında arabuluculuk yapan Libya halklannın refah ve saadetine Başbakanı Callud ile Cezayirli kaldıracağıoı belirterek özetle Bakan Abdülkerim Mahmut, önceki akşam FKÖ liderleri ile göşöyle konuşmuştur: «Çeşitli konulardaki görüs rüşmek Uzere Beyrut havaalanıteatilerimize hâkim olan dost na gelmişler, fakat FKÖ liderleluk ve karşılıklı anlayış atmos ri kent ile havaalanı arasındaki feri, ülkemize yapmakta oldu yolun Suriye yanlısı ElSaika'nın ğunuz ziyaretin Türkiye ve Yu denetiminde olduğunu ve güvenliklerinin sağlanamayacağını öne goslavya arasında uzun yıllarsürerek, havaalanına giderek dan beri gelişen ilişkilerin en üst düzeve ulaşması yönünde ö Callud ile görüşmeyi reddetmiş nemli bir adım teşkil edeceği lerdir. Bunun üzerine Callud ve Mahmut dün sabah Beyrut'taki kanaatinı doğrulamıştır. Cezayir Büyükelçiliğine giderek Ziyaretinızin yarattığı olumlu Lübnanlı liderlerle görüşmüsleratmosferüı ülkelerimiz arasında dir. olduğu kadar, yasadığımız bölgelerde de banş ve güvenliğin SİYASAL gerçekleşmesine katkıda buluna Siyasal alandaki gelişmelerde cağma inanıyorum. Bu vesile ile ise Kahire'de toplanan Arap yaptığımız gövüşmelerden bir Birliği Dışişleri Bakanlan şu çok bölgesel ve uluslararas; so kararları almışlardır: runlarda yakın görüşlere sahıp • Lübnanda dcrhal ateş keolduğumuzu kaydetmekten büyük bir memnuniyet duymuş silmelidir. • Suriye kuvvetleri Lübnan' olduğumnzu ifade etmek istedan çekilmelidir. rim.» • Ortak bir Arap askerl güMareşal Tito, Konıtürk ile De cü kurulraalı ve bu güç Suriye' mirel'i Yugoslavya'ya davet et nin boşalttıgı yerlere yerleştimiş ve her iki davetin de kabul rilmelidir. edildiği açıklanmıstır. Mahmut Riad Başkanlığındaki bir heyet bu plan konusunda Suriye Devlet Başkanı Hafız Esat'ın onayım almak için Şam a git(Baştarafı 4. Sayfada) miştir. UNPOtAT FRANSA'DAN ISTEDI YARDIM Lübnanlı ilerici Müslümanlann lideri Kemal Canpolat «France Soir» gazetesine verdiği demeçte, «Fransa'nın Lübnan'a müdahalede bulunmasım bekliyoruz» demiştir. Canpolat, Fransa'nın müdahalesini, Lübnan'a el koymak isteyen Suriye'nin hareketine engel olmak için istediklerini sözlerine eklemiştir. Suriye tanklannm baş kent Beyrut'a girmesinin büyük bir katliama yol açacağım öne süren Canpolat bunu ancak franss nın önleyebileceğini de iddia etmiştir. Canpolat, Arap lilkelerinden Cezayir, Libya, Mısır, Tunus Fas ve hatta Suudt Arabistan'ın da Lübnan'lı Müslümanlann yardımına kosacaklannı umduğunu »öylemiştir. fiybar (Baştarafı 1. Strfad») türk'ün Pan Turanizm ve Pan • Islamizm akımlarının oluşturdugu tehlikelere parmak basması, faşistlerin uzun zamandır sola karşı giriştikleri hareketi hızlandırmaya itelemiştir. Bu hareketi, bir sağcı gazetenin Aimanya'da bulunan bir komünist ihtilâl merkezinin, Türkiye'de silâhlı ayaklanma hazırlıkları yaptığı hakkmdaki haben Üzerine başlamıştır. Bu haberle, bundan bir süre önce Alman resmi makamlannca açıkianan, MHP'nin Almanya'daki faşist yan örgütleriyle ilgili haberler arasında bir bağlantı bulunduğunu görmemek olanaksızdır. Sağcı gazetenin verdiği haber Üzerine Ankara DGM Savcılığı bir açıklama yaparak, merkezi Almanya'da bulunan bir komünist gizli örgütün, Türkiye'yi federatif bir Halk Cumhuriyeti halme getinnek hazırlıklan içinde olduğuna dair, deliller toplandığını kamuoyuna duyurmuştur. Bu açıklamayla birlikte Gaziantep'de silâh deposu haline getirildiği iddia edilen bir eve karşı, tankların da desteğiyle güvenlik kuvvetlerinin harekete geçtiği ve kanlı çaroışmalar sonunda her ki taraf da ölü ve yarahlann bulunduğu haber verilmiştir. Beri yandan Anayasa'nın, sivasal partilerin sadece Anayasa Mahkemesinde yargılanabileceğı hakkında kesin hükmü hiçe sayılarak, TEP yöneticileri İstanbul DGM'de yargüanmaya başlanmıştır. Bu da, sola karşı tezgahlanan komplonun, olaylar zincirine eklenen bir halkadır. Bu olaylar zinciri bir rastlantı sayılamaz. Bir plan içinde uygulanan ve hedefi sadece solu değil tüm demokratik srüçleri yok etmek Olan bir komplo karşısmda bulunuyoruz.» TSİP Başkanlık Kurulu ise Gaziantep'te meydana gelen olaylarla ilgili olarak yayınladığı bildiride, «Egemen çıkar çevrelerinin faşist mihraklan yeni bir mizanseni sahneye koymaktadırlar. Son zamanlarda ortaya çıkan bir takım raporlar, Alman İçişleri Bakanlığı kaynaklı haberler, Ankara DGM Savcısının beyanatı ve nıhayet Gaziantep olayı bu zincirin halkalandır» denilmiştir. TSİP bildirisi özetle şöyle devam etmiştir: «Tüm gerçek devrimci demokrat ve yurtsever güçler bu yeni plana karşı uyanık olmalı, maceracılığı ve provakatif girişimleri tecrit etmeli ve hakim sınıflann oyunlarını bozmak için kitle destegine sahip en geniş kap samlı demokratik güçbirligi so mut programlarla oluşturulmahdır.» Bir Amerika Devlet Güvenlik (Ba«sHrafı 1. Sayrada) Anayasa Mahkemesinin mezkur kararı ve Anayasanın 152 nci maddesi htikmü icabı, 1773 sayılı kanun mevcut hükümleriyle, 12.10.1976 tarihine kadar jTirürlükte bulunmakla beraber, zikredilen tarihe kadar Devlet Güvenlik Mahkemeleri hakkmda yeni bir kanun yürürlüğe girmesi gerektiğinden. Bakanlığımızca, Ülkenin yeni şartları da gözönün de bulundurulmak suretiyle hazırlanan «Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kuruluşu ve yargılama usulleri hakkındaki» kanun tasarısı Başbakanlığa sunulmuş bjlunmaktadır.» (a.a.) GÜYENSiZliĞE GiDEBiüR M i ! CHP Parti Meclisi Uyelerindsn, daha çok tarafsızlıklarıyla ve «ortada» olmalarıyla tanınan bazı üjeler, Parti Meclisinde Merkez Yönetim Kurulu'na karşı bir «güvensizliğe» gidilebileceği i?!enimini edindiklerini ifade etmişlerdir. Bir güvensizlik sözkonusu olduğu takdirde, Genel Sekre»er ile yardımcılannın ve Merkez Yö netim Kurulu'nun istifaları gerekmektedir. CHP'de böyle Dİr gelişmenin Ecevit'in eleştirilerden sonra yapacağı konuşmaya bağlı olduğu da ifade edilmek'edir. ya da bir Jiklet reklamıyla kesilmiyor. Ama doğrusunu söylemek gerekirse, reklâm konusunda biz de televizyonuyla, radyosuyla, dergisiyle, afişiyle Amerika'nın izindeyiz Amerika'da siyasal kampanya halkı sandık başına götürmekle ne denli başarısızsa, tuketim kampanyası tam aksine o denli etkili ve başanlı. ABD'de reklâm başlı başına bir olay. Sokakta yürürken, yemek yerken, sohbet ederken, havuzda yüzerken, maç seyrederken, müze gezerken, çalışırken, her yerde bir ilân, bir reklâm... Metrolann, otobüslerin, dükkânlann içi dışı, gazetelerin sayfalan, biletlerın arkaları evlerin kapılan, duvarlan, yollann iki yanı, yeşil alanların üzerleri, peçeteler, elbezleri, havlular, parklardaki banklar, yürüyen merdivenlerin basamakları radyosu, televizyonu, süıeması, tiyatrosu Her yer reklâmlarla dolu. Ve bo! renkll, gürültülü, sazlı, sözlü bu reklamlar halkı alabildiğine etkiliyor. Amerikalı yalnızca tüketebilmek, daima tükettiğinden daha fszlasını tüketeJilmek için baş döndürücü L.r hızla çalışıyor. Süpermarkettekl S8 çeşit cipsten hepsini deneyebilmek. tümüntl tadabilmek için bir ömür tüketiyor. 0 • Aokaıa DGM (Bsştarah 1. Sayfada) AP Mu&la Milletvekili Ahmet Buldanlı ve 9 arkadaşı da, «Türkiye'yi 10 Halk Cumhuriyetine bölmeyi amaçlayan komünist örgütler» konusunu parlamentoya getirmiştir. Buldanlı ve arkadaşlannuı Meclis Başkanlığma verdikleri önergede, Federal Almanya İçişleri Bakanlığımn konuya ilişkin raporuna da değinerek, bunların saptanması ve gerekli tedbirlerle uygulanacak müeyyidelerin belirlenmesi için bir Meclis Araştırması açılmasını istemişler ve «Düşmanın bu menfur teşebbüslerin doğuracağı kanlı ve vahim hareketleri durdurmak için gerekli bulunmaktadır> demislerdir. DGM'NIN A(IKUMASI Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Ahmet Hakkı Coşkun önceki gün bir açıklama yaparak, yurt dışmda örgütlerin faaliyetlerinin hassasiyetle izlendiğini söylemiştir. Coşkun, yurt dışmda kurulu örgütlerle aynı paralelde faaliyet gösteren yasa dışı kurulualann esas amaçlannın Türkiye'de seçimlerin selâraetle yapılmasını önlemek, çeşitli yollardan yaratılacak kargasalıktan yararlanarak TUrkiye'yi 10 Halk Cumhuriyetine bölmek ve Federal Anadolu Cumhuriyetini kurmak olduğunun saptandığım öne sürmüştür. Ankara DGM Cumhuriyet Savcılığıntn bu ÖrEütlerin faaliyetlerini hassasiyetle izlediğini de kaydedmı Coşkun, yurt dışındaki bilgi v« belgelerin eld« edilmesi için Dışişleri TÜRKİYE BiRLiK PARMi TBP Genel Başkanı Mustafs Timisi de hükümetin olaylarır giderek büyümesine neden Jlduğunu söylemiştir. Tek çıkar yolun erken seçim olduğunu oildiren Timisi. Türkiye bu gidişle gerçekten sonu belli olmaz maceralara sürüklenmekte, MC Hükümeti de olayları önlemek şöyle dursun, aksine giderek öüyümesinin nedeni olmaktadır. Bu ruz. SUN'i TEHEFFJS İLYAS SEÇKiN'iN KONÜS.MASI CHP Ankara Milletvekili İIJTS Seckın de. «Bir daha narti mw İSLAM CENAZE İŞLERİ 47 20 06 YARIN : BUIUH AMERİKAIILAR BANKAURA BORÇlü KAYIP: l.Ü. Işletme Fakültesinden aldığım Î.E.T.T. kartımı ve şebekemi kaybettim. Fakat bu hükümet cörevde kal
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle