28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• Sahibı; Cumljuriyet adrna Atatbfiaalık ve Gaaetacilik T.A.Ş. NADtR NADÎ • Gensl Ynyuı Mürtürü OKT\Y KURTBÖKt'. • Sonımlu Yan tşlert Müdürü: ÇETtN OZKAYRAK • Basan ve Yayan: CLMHURİYET Matbaaeüık ve Gazetecilik T.A.$. Ca*alo*lu, Halkevı Sok. No.: 39 41 IELORAF ve MEKTL'P adresı: ClJMHURİVET UsTANOLL Posta Kutusu tstanbul No: 24* Telefonlar: 22 «2 90 22 42 9fi 2Z 42 97 n n <m a 42 »» PIIMMIIOl'VPT BASIÎT AHtAK VASASIÎ7A UYMAYI TAAHKTJT EDEJ» uumnunııcı • BIİROMR: Ankara Atatürk B u l r a n Yener Apt. Yemşehır Tel.: 17 74 77 25 57 01 • İZMİR Halit Ziya Bulvarı No. 65, Kat. 3. Tel.: 13 12 3ü 12 47 09 • ADANA Atttürk Cad. L'ğurlu Pasaj. Tel.: 14550 19731 AEUNE ve tLÂN AYLAR: 12 B S 1 Yurtiçi : 540 270 135 45 Yurtdışı: 990 <95 247.50 82.5.) L"!ke gruplarına ve ağırlıgına gcre uçak farln okuyucu tarafmdan a y n o a ö d e i i r .. 2 3 ve 7. îayfa, (Santimi) 4, 5. 8 Sayfa (Santimi) Clüm, Mevİıd, Teşekkür (5 Santimi) Nişan. Nıksh. Evlenme, Dogum Yayjn Hsyatı (KELİMESÎ) Kayıp (KELÎMPSİı 17ü » 140 » 3tMi » 25ü » 4. » 3. » T A U V i ı'v. 2i Güneş 5.36 Akşam 20.25 ıste İkindl 17.06 îmsajc . 3.32 Öğle 13.10 Yatsı 22.19 19 MAYIS çirkln davraruşların aileleri üzdüğünü belirterek. «Hükümet so nımlulanr.a sesleniyorum; Türkiye'yi nereye götürüyorsunuz? Aldığınız kararlarla sorumluluğunuz altındaki uygulamalarla resmi bir törende görev verdiğiniz Türk f=nçlerini yuhalatr rnak, hakarete uğratmak milliyetçilik midir? Cephe bölücülüğü taktiklerinizle ulusu ve gençliğl parçalamak ve bölmek oyunlanruzı ne zamana kadar, nereya kadâr götüreceksiniz. Bu vurdumduymazlığınızla, bu pişkinliğinizle devletin temellerine dinamitler konulurken, siz ne zaman hükümet olacaksımz. N'e 7«man sorumluluklanmzı hatırlayacaksınız. Siz ne zâman uyanacaksıruz?» demiştir. Olaylar Karapwzoğlu'nun konuşmasını CHP'lilsr alkışlarken, AP'liler «essi» bir şekilde durmuşlar, yalnız AF1i tsmail Köylüoğlu orurduğu yerden «İstanbul'dan bahset. demiştir. CHP'liler, bu konuşmaya hükümet temsilcisinin cevap vermesini isterken CHP'li İlhan Işık'ın «lt» dediği duyulmuştur. Bu sözle ortalık kanjmış, Imar ve İskin Fakanı Nurettin Ok ayağa kalkarsk «Kime it dedin sen?» diye batırmıs, CHP sıralarına doğru yürümüştür. AP'liler bir yandan Ok'u tutarlarken. CHP'liler de ayağa kalkmışlar ve «Bakana bak, Bskana» demişler, CHP'li Yüksel Çakmur da «Damda deli var.. SBF'ne gitsinler, kana buladılar memleketi» diye baSırmıştır. Oturumu yöneten DP'li Kılıçofclu, bu sırada İlhan Işık'ın, Gençlik ve Spor Bakanı'na hitaben suç sayılabilecek bir sözü söylediğini. ancak gerl elırsa, lçtüıük gereğince ceza vermeyeceğini bildirmiştir. I?ık sözüntl peri alırken. Geiîçlik ve Spor Bakanı söz istemiştir. Ancak Kılıçoğlu, «Hükümetiniz itham ediliyor, sesiniz çıkmıyor. Şahsınız söz konusu olunca kızıyorîunuz. Lütfen oturun» cevabmı vermis. gündeme geçeceğini bildirmiştir. Bu arada CHP'liler, Bakana cYetki al da gel» «Bakanlıktan istifa et« diye bağırmışlardır. Erek'in «Şahsiyetime tecavüz edildi» demesi üzerine CHP'li waıif Arslan «Send» şahsiyet yok ki, haysiyetsiz» diye bağırmıs, Erek de «Şahsiyetsiz de, haysiyetsiz de sensin» karsılığını vermistir. Ayakta gerpn hava içinde bekleyen CHP'liler «Başbuğ'dan alsın da gelsin yetkiyi» diye bağırmışlardir. Oslo'da (Ba?t»rafı 1. sayfad*) ltmtsmdan bu yana sorunlara verilen öncelifın ölçüsü de ortayk çıkıyor kolaylıkla. Örnegin. Dr. Kissinger kimlerle sabah kahvaltısı ediyorsa, o ülkeierin »orunlan önemlidir, daha doğrusu ABD için önemli demekür. ABD rhjişleri Bakanlı|ının Türk ve Yunan meslektaşları ile bundan önceki son kahvaltısı ara lıkta Brüksel'deki Hilton Oteli od»l»nnda olmuştu. Bilindiği gibi Brüksel kahvaltılan, Türk ve Yunan Dışişleri Bakanlan arasın ciakl «şapkalı» Brüksel anlaşmasım ortaya çıkarrnış'ı. Dr. K. bundan sonra her iki meslektaşını mart ve nlsan aylannda Was hington'da görmüş bu buluşmalar ise ABD'nin Türkiye ve Yunanistanla hazırladıgı anlaşmaları dogurmuştu. Avrupa'nm en pahah kentlerinden olan Oslö"daki" Soandinavia Otelinde perşembe ve cuma sabahı yaptlaı* 6ö»konuw sabah kahvaltılannda «menü'de bu kez ne vardı» diye sorduğumuz diplomatlar şu sloganlan sıralayacaktı: «NATO'ya selâm, kavgaya devam». Ya da başka biri «Daha doğrusu. NATO'ya selâm, Brüksel'e devam» diyecekti. Yanl burada 1975 aralık a>a Brüksel «anlaşmasının» yeniden canlandınlması, «Reanimasyonu» söz konusu idi. Ancak Kıbrıs Toplumlararası görüşmeleri yeniden rayına oturtmak için yapılacak (Tirişimler bvınlan eski düzeyine getiremeyecek ve bugünkü dönemde «İkinci sınıf görüşmeoiler • muavinler» düzeyir.den daha ileriye götüremeyecekti. Yunanistan Başbakanı Karamanlis'in Başbakanlar düzeyinde yapılmasını istediti anlaşılan sirve toplantısı önerisi ise Ankara tarafından olumlu karşılanır görünüyor. Ancak her iki Başbakân da böyle bir zin'enin önceden çok iyi hazırlanmasmı gerek li görüyor. Bu nedenle de iki Dışişleri Bakanını bu hazırlıkla görevlendirdikleri kuşkusuz. Üst düzeydeki bir yetkili de, Demirel Karamanlis zirvesinin hızlanabileceğini ancak ihtiva'lı davranmak gerektigini ve laha önceki Dedeağaç ve Brüksel zirve lerinin tam bir fiyasko ile sonuçlandığını hatırlatıyorlar. Bakalım Oslo 1976 buluşması ne getirecek, yeniden eanlandırmı mı, doğum mu? Yoksa «NATO'ya selâm, kavgaya devam mı?». AP'nin hıberi »e şatkıniık öte yandan Amerikan Hab«r Ajansı Associated Press'in (AP) Dr. Kissinger ile Bitsios arasındaki görüşmeden sonra ABD Dışişleri Bakanına atfen verdiği «demeç» Oslo'daki NATO Kon»eyi toplantılarını Scandinavia otelindeki basın merkezinden izleyen Türk ve Yunan gazetecilerini şaşkma uğrattı. Kissinger • Bitsios görüşmesinden sonra iki bakarun konuş masını hem Türk hem de Yunan gazetecileri izlemis, dinlemisti. Bu konuşmalar üstelik teype de alınmıştı. TRT'nin kameralannda görüntülü ses bile vardı. Kaldı ki Yunanlüarın Işine gelebilecek böyle bir «demece onlar bile itibar etmiyorlardı. AP'nin Oslo konferansını izleyen muhabirlerinden biri Dr. Kissinger'in ağzından bir diplomatın dedigi gibi ağza alınmayacak» sözlpr cıkartmıstı. Kissinger Adadaki Türk askeri işgali sona ermedikçe ve Türk askerlerl çekilmedikçe hiçbir cözüm olamayacağını ve görüşme yapılmayacafı>nı söylemiş.. Muhabir bu yermiyormus gibi bu sözleri bir de tırnak içine almıştı. Oysa Kissinger'in bu sözlerlni duyan kimse olmadıgı gibi tele^nzyonların kamera ve 6es kayıtlannda da yoktu. Associated Press A.iansının buraöaki şeli ise durumu araştırdıktsn ve gafı anladıktan son ra haberi arka arkaya iki kez duzeltecekti. Muhabir ise Baslansıçta Kissinger konuşurken uzakta idim, İyi du^madım söylediklerini» dedikten sonra «tımakları kaldırırsanız aynı anlam cıkar, durumu aS'rlaştıran tırnF v 'ird'r» diypfpiî fBaştarafı 1. sayfada) binanın içinde marşlar söylemesi ve diğer öğrencilerin buna engel olmak istemesı üze(Başyazıdan devam) rine patlak verdiğinı söylemışrasal kaynaklan özel amaçlar lerdir. Sag ve solcu iki grup <>ğuğruna çarçur edllecektir (edılrenci arasında çıkan çatışma damektedir), yatınmlar ulusal ):•'• ha sonra polisin gelişiyle oüjil reksemelerimİEden çok belli müş. öteki fakülte ve yurtlara öa pariilerin seçim şanslannı artsıçramıştır. tırmak ilkeslne göre ayarlaııaKomando olduğu bildirilen caktır. Hukukun üstünlüğüne grup daha sonra olay yerinüen değer verilmeyecek. insan hakkaçmış, bu sırada olay yarini ları gerektiğinde paspas gibi çok sayıda polis ve jandarma ıar çiğtıenecektlr. dan oluşan güvenlik kuvvetleri İşte, kaba çizgileriyle rejtm «armıştır. düşmanları hunlardır. Ve BaşGörgü tanıkları ve polis yet bakan mesaiında bunların bakililerinin verdikleri bilgiye <röşarıyâ ulaşamayacaklarını açıkre. olayın, polis ögrenci çalarkrn. gelecekteki kendi ba«atışmasına dönüşmesinden sonra nsızlifinı da peşinen kabullenöfrenciler fakülte ve yurtların ka mişe benzetnektedir. pılarım kilitleyerek binaların içs Israrlarına rağmen söz alamaSözlerini yürekten paylaşır, risine çekilmişlerdir. Bu sırayan Bakan «Cumhuriyet hükü beklenrn yenllfrinin fazla gecikda patlak veren çatışmada üç po meti kendisine yöneltilin her memesinl dileriz. lisle, bir sendikacı ve beş ojtürlü tecavüzü karşılayacak güçrenci yaralanmıştır. NADİR NADÎ tedir. söylenenleri aynıyla iade Yaralanan polislerin Fikret Kı ediyomm» deyip yerine oturmuş, ral ile Ramazan Durukan ve HaCHP'liler Bakanm bu konuslil Aygan oldukları bildirilmişmasını kahkahalarla karşılamıstir. Kasığından yarası olan Kıral, lardır. Daha sonra gündeme ga» çilmiştir. (Baştarafı 1. sayfada) Hacettepe Âcü Servisinde umeliyata alınrruş ve durumunun ımek fabrikasına ait kamyoneta ğır olduğu bildirilmiştir. Diger CHP'nin fepkbi geçmişlerdir. Soygunculardan iki polis; Ramazan Durukal ile Kürt Apo bu sırada kaçmıştır. Halil Aygan ise cam parçasıyla CHP Genel Sekreteri Orhan Kenan Demir ise Zincirlikuyu'da Eyüboğlu, 19 Mayıs gösterileri ilgili yaralar vardır. sırasmda baskentte Atatürk il yolunu kesen polislerin elinden Olayda yaralanan öğrenciler de birinci ke* kaçmayı başarmış keleriyle baf daşması mümkün olsunlardır: ancak ikinci çatışmada kammayan hareketlerin tüm halkı Selim Aslan (Egitim FakültBsi, yonetin devrilmesi üzerine yakaüzdügünü belirtmiş ve «Hükübıçakla), Hasan Ali Cengiz IESİ lanmıştır. met içindeki müşevvikinden güç tim Fak. , darpı, Zafer Emırog alan ve gözlerini kan bürümüş lu (Eğitim Fak., Darp>, Turan Tanıkiar ne diyer! militanların 19 Mayıs gösterileri Ülgen (Eğitim Fak., bıçakla>, Ab Soygundan sonra Kâğıthane nin yapıldıgı stadyumlardaki perdullah Uçar ıDMMA, darp\ SeJandarma Karakolunda ifade vevasız davranışları karşısında s o mih Aytaçlar < Hacettepe Tıp ren banka memurları olayın sa Fak., tabancayla'. Ali Adıgüzel rumlular hâlâ susmakta devam at 11.30'da meydana geldiğini (Eğitim Fak., bıçakla), Hasan edecekler midir? Merakla beklesöylemişlerdir. Memurların ifa Ertan (bıçaklaı, Mehmet Gümekteyiz. Yoksa, koltuklarında neş (bıçakla ı. bırkaç gün daha oturabilmek i desine göre olay şöyle olmuştur: Saat 11.30'da iki soyguncudan çin, bir zamanlar «Yollar yürüBu srada yaralı sendikacımn Kenan Demir bnşmda kadın pe Yeni Metal İs Sendikası Başmekle aşınmaz» dedikleri gibi, ruğu, gözünde gözlük ve bir şimdi de «Bağırmışlar, çafirmıskanı tbrahim Özder olduğu antabanca. diger fiıari soyguncu lar. bundan ne cıkar mı, diyelaşılmıştır. Özderin Kırıkkalede ise yüzünde yün örme yeşil bir ceklerdir» demiştir. Işçilere bir seminer düzenlemek maske ve elinde gazete kâğıdına Eyüboğlu, «Hükümet içindeki için Doç. Alpaslan Işıklı ile gösanlı bomba ile bankaya girşefinden talimat alan, gözünü rüşmek üzere SBF*ne geldigi, mişlerdir. Kenan Demir banka ancak Işıkh'nm dersten çıkmakan bürümüş sergerdeler hakkın sını beklerken vurulduğu bildida acil ve etkın tedbirler alın memurlarının, ellerini havaya kalmadığı takdirde cephe hüküme dırıp çalışma bankı önünde st rilmiştir. raya dizilmelerini isterken Kürt tinin başının kendisini sorumluOlaylar sürerken polis birlikApo müdür ve odasmdaki iki luktan kurtaramayacağını» belirt leri ve trafik memurları, her üç mis, bu igibi mezbuhane hare müşteriyi getirmiştir. Soyguncu fakültenin civarını sıkı kordon lar sık sık ellerindeki bombayı ket ve çığlıkjarın CHP'yi inanaltına almış. çatısma boyımca patlatmaktan söz etmişler ve civar cadde ve sokaklar her türdıgı bansçı yoldan asla ayırmabu arada müşteri olarak bankalü geçişe yasaklanmıştır. Buna yacagım bildirmiştir. da bulunan Moiz Varol'a iki nay rağmen eivarda toplanan binlerCHP Merkez Yönetim Kurulu lon torba uzatarak kasadaki pa ce kişi. çatışmayı ve daha sonve Grup Yönetim Kurullarımn, ralan doldurmasmı istemişler raki olayları korîcu ile izlemişlerEcevit'in Yugoslavya dönüşündir. Çatışmarun daha da uîayaden sonra ortak bir toplantı ya dir. «Ben veznedar degilim» diyen cağından ve yaralı sayısmm arparak 19 Mayıs törenlerinde koVarol'u bir de «Sen işi yavaş tacağindan korkan görevliler olay mandolann yaptıgı gösterileri yerinde çok sayıda ambulansı latmak mı istiyorsun» şeklinde ele alacafı belirtilmiçtir. tartaklayan soyguncular torbala hazır bekletmişlerdir. TBP'nin ttpkisi n aldıktan sonra ellerindeki bom Bir süre devam eden silâhlı banın fitiüni tutusturup banka çatışmanın sona ermesinden sonTBP Genel Sekreteri Celfl dan çıkmışlardır. ra olay yerine gelen çok sayıGürkan da, 19 Mayıstaki törenlerle ilgili demecinde. «Sayın Soyguncular daha. sonra yol da polis ve jandarma, panzerDevlet Başkanı'nı tören sona erdan geçmekte olan 34 PY 729 lerin destefinde Cumhuriyet ve Hukuk Fakültesi Yurdunu sarmeden yerini terke zorlayan tek plSkalı yeşil Murat marka özel otomobili durdurarak içindeki üç mıştır. Daha sonra gelen bir birlibozkurtlu kuvvet gösterilerirjç, îıangi rejim taharnmül /kişidenln,bririni zorlft indirnrisler emirle pmnserler ticlyufatın kapıtarmı kırmtş. ardandan poli» gösterirae gösterjin; Xt'afllr% ve'araj; sahibi tbrahim Ateşoftu Cumhuriyetî tahamrnıil göstefe'" ile arkadaşı Muzeffer Çetinkaya" yı istediklerini yapmadıklan takmez, göstermemelidir demiştir. dirde öldürmekle tehdlt etmişlerTrıbzon'daki İ dir. Ateşoğlu ve Çetinkaya ifade(Baştarafı 1. aayfada) Kız ögrencileri 19 Mayıs Geng lerinde soygunculann çok sinirll lamasını değerlendiran diplomalik ve Spor Bayramı törenlerine olduklanm ve sık sık *Daha hızWashington'un çıkartmayan, bu yoldaki sözlü lı sür» tehdidini savurduklannı tik gözlemciler. Oslo'daki NATO toplantıları ve ve yazılı emirleri dinlemeyen söylemişlerdir. buradaki Türk Amerikan göMHP yanlısı Trabzon Öğretmen İfadelere göre soyguncular GUİ rüşmeleri nedeniyle söz konusu Lisesi Müdürü Ali Ulusal. Vali tepe'ye geldikleri sırada aracın Ziya Çoker tarafından görevin plâka numarasınm almmış ola anlaşmanın Kongre ile ilgili proden almdıktan sonra polis tara bileceği kuşkusuyla bu araçtan sedürünü hızlandırmak isteyebifından üzerinde yakalanan taban inmislerdir. Kürt Apo bu sırada lecegini öne sürmektedirler. Bu «adım»ın gerek NATO'ya ca için Kendimi ve komando ög paraları ve soygun aletlerini Kerencileri. komünistlere karşı nan Demire bırakarak kaçmış karşı. gerekse Türkiye ile ilgili olarak bir «baskı aracı» olarak bununla koruyorum. demiştir. tır. Kenan Demir ise yol üzerinVali Çoker'in. müdürü görev de rastladığı bir ekmek fabrika da kuüarulabileceğini öne süren gözlemciler ise, Kissinger'in bu den alma yazısuıda, «Cumhuriyet; sma ait 34 LK 67n olakalı Dod kez, TUrkiye ile Yunanistan bötarihinde belki de ilk defa. bir ge kamyoneti çevirmiştir. Şoför lümünde oynayacagı rolü merak okul müdürünün 19 Mayıs GençAhmet Altunkaya'yı tehdit ederek etmektedirler. Oslo'daki Türk lik ve Spor Bayramı gibi manâ hızla Beşiktaş yönune gitmesinl çevreleri ise. bu «açıklamayı» ve mahiyeti fevkaâlde önemli bir İstemiştir. hosnutlukla karsılamışlardır. milli günü ve bununla ilgili Cum Soyguncu Demir ve gasp etti(ağlayangil • luns huriyet mevzuatını protesto ma J kamyonet Mecidiyeköy'e gelH hiyetinde görevini bilerek ve Çarşamba akşamı NATO GecH5i sırada polislerin süâhlı mümaksatlı ihmal etmesi karşısındahalesiyle karşılaşmıştır. Polis nel Sekreteri Luns ile, Dışişleri da görevde. kalmasının eğitim hiz arasınlerin ateş açtığını gören şoför Bakanımız Çağlayangil metini yürütmede sakıncalı %öAltunkaya korkudan araçtan at da yapılan yarım saatlik görüşrüldügü» belirtilmekte ve lıak lamış. bxi kez Demir direksiyona meden sonra iki diplomatın özelkında soruşturma açıldığı bil geçerek Beçiktaş yönünde ilerle likle Kıbrıs sorıınunun bugünkü dirilmektedir. dönemi ve son durumu üzerinde miştir. Ancak polislerin ikinci Komando eylemlerinin öncüsü durduklan öğrenilmiştir. Bir ker ateşi sırasında aracın lâsolan ve davranışları veliler ta tikleri patlaymoa devrilmiştir. Bu kaynağa göre, Luns, bu konuda rafından Cumhurbaşkanına ka sırada gangster Kenan Demir ya bilgi istemiş, Cağiayangil de, dar duyurulan müdür hakkmda kavı ele vermistir. Brüksel toplantısından bugüne memurlann yargılanması yasası kadar ki, gelişmeleri özetleyeBu arada ekmek fabrikasına gereğince işlem yapılmak gerek a:t kamyonetin şoförü rek Türk Hükümefinin toplumAhmet tiğinden serbest bırakılmıştır. O Altunkaya'nın olaydan sonra lararası göriişmelerin yeniden lay üzerine Başbakan Yardımcısı jandarma tarafından tartaklanbaşlatabilecek görüşlerini anlatTürkeş'in Trabzon'da bazı Uişi dıgı ve jözaltmda tutulduğu öne mıştır. lere telefon ettiği öğrenilmişlır. sürülmüştür. Luns"un öte yandan, KaramanBu arada komando öğrenciler, lis'in nsaldırmazlık paktı» diye müdürün görevden ahnması üze tanınan önerileriyle ilgili olarak rine okulu işgal etmişlerdir. Türk gazetecilerinin sorulanna degindiği de öğrenilmiştir. (Baştarafı 4. Sayfada) Luns, bu konuda Türk gamis süpürmüş Sovjetler Birliğin zetecilerine «İki müttefik ade. 25 milyon ölü. Ve üç yıl sü rasmda böyle bir ittifak olmaz, ren amansız savaşın yıkıntılan (Baştarafı 1. savfada) üzerine sil baştan yenl ve güçlü böyle bir pakt, NATO ittifakıleri ve eşi ile yakmlan katübir süper devleti yaratma çalış nın yasasından birkaç adım geri gitmedir» dedikten sonra, Yumışlar, çok kalabalık bir dinlsmaları. A*ır sanayi konusundaki nan gazetecileriyle özel görüşyici kitlesinin de törene gelmesi amansız atılımın yıllar süren hır melerinde, «Karamanlis'in iki ül dikkati çekmiştir. Üniversite, çın hırslı çalışmalan. ke arasındaki ilişkilerin düzellise. ortaokul ögrencileri Zafer Savaşta bütün erkekler cephe tilmesini amaçiayan girişimleriCilâsun'un cenazesinin kaldırı^lerde. Bütün iş kadmlann omuz ni eleştirmedim. Ancak. iki mütdığı Maltepe Camii avlusuna gellaruıa yıkılmış. Bütün fabrikatefik arasında böyle bir yaklaşımişler ve çok kalabalık bir grup lar silâh ve cephane üretimine mın yanlış değerlendirilmemehalinde tabutu izlemişlerdir. Ceçahşmış. Hep kadınlar çahşmış dediği naze törenine pek çok sayıda çebütün bu ağır işlerde. Makinele si gerektiğini söyledim» de öğrenilmiştir. lenk gönderilmişti. Çelenkler ara ri onlar işletmiş, toprağı onlar sında çeşitli kuruluşlar, gazeteler Kissinger'in söıleri sürmüş, onlar ekip biçmiş, yolve siyasal parti liderlerinin. bu ları, köprüleri onlar yapmış. Cep Türk çevreleri Yunan Dışişlearada Ecevit'in çelengi dikkati he gerisinin bütün işlerini kadın ri Fakanı Bitsios'la dün sabahki çekmiştir. lar yüklenmiş. kahvaltısmdan sonra Kissinger'Cenaze töreninde Meclis Baş«Bütün bu işlere öylesine alış in «Kıbrıs'ta sınırlar kalıcı degil kanı Kemal Güven, parlamenterdir» sözlerine değinerek Türk ta tı ki kadınlarımız. şimdi en ağır ler. Tabii Senatörler, TRT menrafının da her zaman adadaki sı îşlerde çalışmaktan çekinmiyorsupları. gazeteciler de bulunmuşnırlar müzakere edilebilir dediği lar. Hem bizde kadın erkek aylardır. Maltepe Camiinde cenaze ni hatırlatmaktadırlar. nmı yoktur sizlerdeki gibi. Kanamazı kılınmadan önce Cilâdın erkek eşitliği vardır bizde. öte yandan Cağlayangü'in bu sun'un tabutu Ankara Radyosj Bu eşitlik her bakımdan gerçeksabah dokuz buçuk'ta Kissinger Müdürlüğü ile TRT Genel Müleşmiştir. Ekonomik eşitlik. siya ile kahvaltıda görüşeceSi açıklan dürlügü önüne götürülmüş, bu sal eşitlik. kadını erkekle omuz mıştır. ralarda Cilâsun için saygı duruşomuza getirmiştir. Güçlüdür kaİfalyan komünisfleri ları yapılmıştır. dınlanmız.» Oslo'daki NATO Dışişleri Ba Maltepe Camii'ndeki törenden Bir Dağ Köyünde kanlan ilkbahar toplantısında sonra Zafer Cilâsun. YenimahalMoskova'mn kırk kilometre Üzerinde durulan sorunlardan le Karşıyaka Mezarlığında topraıızagındaki bir dag köyünde. gör biri de Italya'nın durumudur. ğa verilmiştir. Zafer Cilâsun'un düjtüm kolhozun yöneticileri de Sızan haberlere göre. "0 haziölümü. TRT ve basın toplulugu kadmlardı. Güzeldiler. tnançlıyr3n'da yapılacak seçimlerde ttal ile TRT dinleyicilerinde büyük dılar. Yaratıcıydılar. yan Komünist Partisi iktidara üzüntü yaratmıştır. geldiği va da ik'idarda pay saVe 1975 vılını »Kadın Yılı» OÎR hibi oldujtu takdirde. NATO. bu rak kutluvordu Sovyetler Birlifci. illkeyi nükleer ve istihbarat sisZA Yt Yozjrat Cekerek fîa UNESCO. 1975 vılını Dünya Katemlerinden çıkaracaktır. Bu ko dın rılı olarak ksıbul etmişti. zası Yava Hasan köyünden alSo^etier BirliSi de UNEFCO' nuda ABD tngiltere ve Federal dığım nüfusumu zayi ettim. Ye nun Uye«1vdl Övlesin» bilincle Almanya'nın uvnım içinde olduk nisini alaca*ımdan eskisinm lan bürtirilmektedir. Fakat böylcııfi"""'lpr'1ı ki hükmü voktur. l« bir karar ancsk tüm NATO YAR1N: Ortı «syada'ki bir koflektif tRRAHtM üvplerinin oybirliği ile alınabilecektir. çilllik İlginç Bir Mesaj Ankara'daki ve jandarmalar içeri girrnislerdir. Bu arada. Hacettepe, Sit» ve Nigde Öğrcnci yurtları da aranmıştır. Güvenlik kuvvetlerinin yurtlarda yaptıgı aramada, 12 tabanca, bir el bombası, bir av tiifeği, bir dinamit lokumu. 4 sustalı bıçak ve bir kama bulunmuştur. TMST'nin tepkisi TMGT tkinci Faşkanı İsmail Dinçer, öğleden sonra yayınladığı bildiride, olayları sagcı bir grubun saldırısının başlattığını, solcu öğrenciier arasına karısan bazı ajanların katkısıyla da genişlediğini öne sürmüş, «Hiç kimsenin halka inanan gençlerin, yurtseverlerin kanına girmey» hakkı olmadığını yeniden hatırlatıyoruz. Eğer yapılacak birşey yoksa, Ulkenin bir avuç sokak eşkiyasına teslim edilmesine göz yumulacağı samlıyorsa, buna güçlerinin yetmeyeceğini bümelerini istiyoruz» demiştir. Hacettepe Üniversitesi matematik bölümü öğrencisi Fevzi Aslansoy'un komandolar tarafından öldürülmesi ve son günlerde devrimci gençlik üzerindeki baskıları kmamak amacıyla dün Hacettepe Temel Bilimler ve Beytepe bölümlerinde forumlar düzenlenmiş, bir günlük boykot karan alınmıştır. ODTÜ. SBF, Basın Yayın Yüksek Okulu ve Eğitim Fakültesi ögrencileri de Hacettepe'deki arkadaşlannı desteklemek amacıyla öğle saatlerinde forumlar düzenleyerek dersleri boykot etmişlerdir. Istanbul'da olayhr Istanbul'da da bazı okullarda, çoğunlukla sağ eğilimli öğrencilerin saldırısı niteliğinde öğrenci olayları çıkmış, $işli SBYO'nda bomba patlatılmıs, havaya ateş açılmış, 7 ögrenci yaralanmıştır. Şişli SBYO'nda sabahm ericen saatlerinde katların merdivsn başlarını tutan komandolar, daha sonra hiçbir neden yokken asansör boşluğıınun önünde bomba patlatmışlardır. Bomba sesinden Urküp dershanelerden fırlayan öğTencilerle kapı başlarını tutanlar arasında bu kez sandalyelı sopalı kavga çıkmış, bir kız öğrenci asansör boşluğuna doğru itilirken kınlan camlarla eli kesilmiştir. Olaydan sonra öğretima pazartesiye kadar ara verilmiştir. Büyük çapta maddi hasann meydana geldiği olayla ilgili olarnk öğrenciler. okul kapısından girerken polislerin herkesi aram*Mna rağmen, bombalı komandolann içeri girmesine nasıl jözyumulduğunu sormuşlardjr. ÖCrenciler. okuldaki polislerin «19 Mayıs'ta çıplak kızlar gösteri yapıyor. elbet bunlar olacaktır. şekHnde konustuklannı öne sürmüşlerdir. Galatasaıay Mühendislik ve MîffHfTTR YükSeirCrfcimınaî" rla""' jine sağ eğilimli öğrencilerin sataşması ile taraflar arasında çatısma başlayınca, okul yönetinü pazartesi gününe kadar ok\ılu tatil etmistir Yıldızdaki DMMA'nde de ögretime başlandıktan az sonra. ko mandolarm silâh kullandıkları gö süre devam eden çatışmada Komandoların silâh kulandıklan gö rülmüştür. Ancak çâtışma süresi içinde yaralanan öğrencüsrden birtnin bıçak, diğerlerinin de darp yarası aldıkları öğrenilmiştir. Akademi, olaylar nedeniyla bir kez daha pazartesine kadar tatil edümiştir. İTÜ Maçka Maden Fakülteîinde ise. çogunluğunun MSP yanlısı olduğu öne sürülen. aralarında komandoların da bulunduğu sağ eğilimli bir grup olay çıkartmış tır. Bu nedenle taraflar arasında sODalı kavga çıkmış. Enis Geiıç adlı öğrenci yaralanmıştır. îçari deki çatışmadan sonra dışarı çıkan saldırgan grubun bu arada ateş açtığı, ancak kimsenin yaralanmadıgı görülmüştür. Bu arada Maçka'ya gelen poîislerin içer deki ögrencileri dövdüğü bildiril miştir. Maçka Maden Fakültîsi Dekanı Prof. Veli Aytekin, polisle görüşmüş ve içerde bulunan öğrencilerin olayla ilgili bulunmadıklannı. saldırıya uğradıklan nı bildirmiştir. Saldırgan grup okuldan aynlır ken devrimci öğrenciler de topluca Akaretler yoluyla Beşiktaş'a kadar yürümüşler ve olayı protesto eden konuşmalar yaptıktan ve devrim andı içtikten sonra dağılmışlardır. İTÜ Maçka Maden. Kimya ve MUhendislik Mimarlık Fakülteleri bir gün ta til edümiştir. Torium'da tntuklamalar Erzurum'a bağh Tortum ilçesinde komando olduğu bildirilen Mustafa Ertaş'ın öldürülmesi olayıyla ilgili olarak tutuklananların sayısı 24'ü bulmuştur. Tutuklananlarm arasmda CHP Başkanı Sezer Ünsal, DP Paşkanı Neşet Güler ile üç öğretmen de bulunmaktadır. Dava dosyasının Diyarbakır DGM'ne sevkedilecegi belirtilmiştir. Parameater (Baştarafı 1 «arfada) lanmıslardır. Öbür CHPli >.ulletveküleri aleyhte oy vermişi'îr dir. Bu arada Sinop'da bulunan CKP eski Genel Sekreter Yar dımcııı Deniz Baykal ile beş ar kadaşı kendi ifadelerine göre 150 kilometre hızla Sinop'dan An kara'ya gelerek oylamaya ;:etiş mişler ve red oyu kullanmışlardır. Karma Komisyon raporunun kabulünden sonra Meclis lop lantısının bitimine 45 dakika ol masına rağmen üyelerin çogunluğu salonu terketmişlerdir. Kamuoyunda Milletvekiller;ne yeni zam» ya da .Dandi yasası» olarak nitelendirilen yasa Dneri si ile ilgili Karma Komisyon ınet ni Başkan tarafından okuttunıla rak üzerinde görüşmelere geçilmiştir. MSP'lilerden Şener Bat tal ile Şevket Kazan, yaptıklırı konuşmalarda basında bu yasa önerisi ile ilgili olarak yanlış yo rumlann yapıldığını öne sürmüş ler, .MSP olarak bu kanun nley hine oy kullanacağız demişîerdir. Ancak. MSP'Hlerin önpri oylamrken lehte oy kullandıkları görülmüştür. Daha sonra CHP grubu adma Hayrettin Uysal konuşmuş. Şu anda Hukuk Fakültesinde, SBF de muharebeler olmakta. so'.wkta gençler öldürülmektedir. Biz parlamento olarak burada raeleklerin erkek mi, dişi mi oldu ğunu tartışır duruma geldik» de miş, Karma Komisyon bu raporu geri çekmeli, Parlamento olarak (Eı fıkrasım topyekun red detmeliyiz. Biz bu parayı aldık mı, bu, Parlamentonun sonu olur. Öneri kabul edilse bile, "oen parayı almayacağım. demiştir. Söz isteyen Komisyon Başka nı Yiğit Köker <APP. komisyonun 16 üyesinden beşinin CHP'ii olduğunu raporda bunların da imzalanmn bulunduğunu soylemiş. .Bu rapor ve öneri parlamenter maaşlarına zamla '.îili değildir. Eğer bu öneride bir zam söz konusuysa parlamenter lik vazifesinden istifa ederek ay rılacağım. Bu teklifle parlamen terler zam görmsdiği gibi 288 lira zarar etmektedirler» şekltnde konuşmııştur. DP'li Özer Ölçmen de. .Seçmenlerden günlerdir (cebinıze 5200 lira daha mı indiriyorsunuz? ı diye soran mektuplar almaktayız. Basın bunu yanlış ya ymlamışsa, Meclis Başkanı. Senato Başkanı nerede? Millet ^'ec lisinin haysiyetini neden koruma mışlardır» demiş, basının dış politika konulannda ciddi görüşmelere yer vermediğini, "ouna karşılık cebinde sigarayı unutan milletvekiline çarşaf rarşaf yer verildiğini» söylemiştif. Daha sonra konuşan CGP'li Ta lit Oğuz, Karma Komisyon raporunun ıDı bendinin Anayasaya aykırı olduğunu söylenvş. • Biz Millet Meclisi metnine or vereceğiz. demiştir. J^P'U, Oğuz Aygün parlamenterlerin kamuoyundan önce vicdanlanndan korkmak duramunda olduklanm söylemiş, CHP'H Süleyman Genç de «Yasa teklifi senato metniyle, meclis metniyle, karma komisyon metniyle adaletsizdir, haksızdır. Bu teklif avukat, doktor ve mühendislerin borçlanmalan için kolaylıklar sağlarken, öbür emekçileri korumamaktadır. Komisyon teklifini geri almalıdır» şeklinde konuşmuştur. AP'li Unat Demir de «Kendine güvenen seçilmeme pahasına bu işi kabul eder. Komisyondan gelen metne oy verir. Yetsin artık. Seçilen adam, seçenin kapısmda değildir. Türkiye'nin harp ve sulhuna imza koyanlar bu cesareti göstermelidir» demiş, Demir'in bu konuşması oldukça silik duran bazı üyeleri yüreklendirmiştir. Daha sonra komisyon başkanma çeşitli sorular sorulmuş, DP'li özer ölçmen «Bu yasa teklifinden milletvekilleri yararlanacak 1000600 göstergeden istifade edecekler midir?» diye sormuştur. Buna karşılık veren Yigit Köker, «Yararlanamayacaklardır» demiştir. Daha sonra komisyon metni okunup oylanmış ve kabul edilerek kesinleşmiş. Senato ve Meclis metinlerinin oylanmasma gerek kalmamıştır. Tartışmalara yolaçan raporun (e) fıkrası aynen şöyledir: «3.7.1975 tarihli ve 1922 sayılı kanunun ikinci maddesindeki en yüksek gösterge 1.8.1975 tarihinden geçerli olmak üzere 1905 sayı lı kanuna tabi olanlardan emeklilik müktesepleri birinci dereceye gelmiş bulunanlar hakkında da uygulanır. Ancak bunlardan kesilen kesenek ve karşılıklar aynı derecede görevde olanlardan kesilen miktardan az olamaz. İlgililer ve kurumlan noksan kesilen kesenek ve karşıhklan altı ay içinde T.C. Emekli Sandığına öderler.» İleri sürüldüğüne göre. şimdiye kadar 1000200 üzerinden ödenek almakta olan parlamenterler bu fıkraya göre Genelkurmay Başkamnın aldığı gösterge üzerinden ödenek alabilecekler ve onlara da 1000 600 üzerinden uygulama yapılacaktır. Bu arada zamlar 1 ağustos 1975 tarihinden geçerli olacak ve parlamenterler farkları alacaklardır. Meclis'teki oylama sırasında komisyon üyesi Ahmet Durakoğlu karma komisyon üyeliğinden de, bütçe komisyon üyeliğinden de çekilmiştir. DEMÎREL (Bsftarafı 1. s ulaşmaları bakımındsn Türk Yunan Uişkilerini ne şekilde değerlendirdiğimi zatıâlimze bir kere daiıa izah etmekte fayda görüyorum. Türkiye ile Yunanistan arasmdaki yaratılmış olan itimatsız lik havasınm bertaraf edilmesi yolundaki görüîünüzü tamamı i!e paylaşıyorum. Bu itimatsızlık ha vasının. aramızdski meselelerin bugüne kadar tatminkâr bir şekilde çözüm yoluna bağianaMamış olmasmdan ve aynca Türkije ile Yunanistan arasınd^ki meselelere dış tesir ve güçlerin karıştırılmış olmasmdan ileri gel dijti kanaatindeyim. Halen aramızda sıkmtı yaratan meselelerimizin bugünün me seleleri olmadığını kabul Duyuracagmızı ümit ediyorum. Diğer taraftan bu meselelerin hiçbirmi Türkiye'nin çıkarmamış bulunduğuna da özellikle işaret etmek isterim.» Kıbrıs ve adaiar Demirel daha sonra Kıbrıs so nmuna değinmiş ve Kıbnsia ıl gili anlaşmazhgm 1%3'lerde başladığını, bunun sorumlularımn uluslararası anlaşmaları ihlâl eden Rumlarla onları destekleyen Yunan hükümetleri old'iğanu dile getirdikten sonra şunlan belirtmiştir: «Yunan hükümetleri Ege Denizindeki adaları silâhlandırmak suretiyle Lozan ve Paris anlaşmalannı da ihlâl ederek yenl bir mesele yaratmışlardır. Oniki Adaların ve bilhassa Rodos ve İstanköy'ün mevcut milletlerara sı anlaşmalar hilâfına silâhlandırıldığı hususunda Yunan nükü metine tevdi edilen ilk protesto notasımn tarihi 29 haziran 1964 dür. Silâhlandırma el'an devam etmektedir. Bugün milletlerarası anlaşmaların ihlâlini mazur ?ös termek Için ileri sürülen silâhlandırmaya 1974 olaylarından son ra başlamldığı iddiası takdir bu yurursunuz ki, gerçekleri aksettirmemektedir. Yunanistan'ın ad3 larla ilgili milletlerarası anlaşmalsrı fütursuzca ihlM etmesini TUrkiye'nin kabul edemiyecegini bu vesile ile tekrar önemle kay detmek isterim.» kilde zorlayarak sürdüren Yunanistan'dır. Ekselanslannı. şu tiususta temin etmek isterim ki, hükümetim, ülkelerimiz arasında dostane ve iyi komşuluk ilişkilerinin idame ettirilmesinin önemine inanmaktadır. Türkiye il« Yunanistan birbirine karşı olmamalıdır. Türkiye ile Yunanistan mü?terek bir tehlike karşısındadıriar. Büyüke'.çiniz Yunan kamuoyunda Turkiys'nin Yunanistan'ı teh d:t ettiğine veya teca\Tix edeceğine dair bir korku olduğunn ifade etti. Bu duygunun ne ka dar .illogical. (mantık dıjı>, «irrational. (akıl dışu olduğu liıa rinde durmayı zayit görürüm. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğun dan beri hiçbir komşusuna ıcar şı tecaiüzkâr emeller beslememiş ve bunu da fiilen göstermif tir. Saldırmaılık Paktı Fikren ve fiilen böyle bir tutum içerisinde olan Türkiye, arnı savunma anlaşması içerisinde yeralan iki devletin bir saldırmazlık paktı yapması huıusunda. bunun hem anlamı hem d» yararları bakımından tereddütler taşımaktadır. Bununla oerıber Büyükelçinize ifade etti£im gibi bir saldırmazlık paktınm ne gibi faydalar getireceğini, gay«sl nin ne olacağını, hangi amae* hizmet edecegini çok dikkatli v« itinalı bir şekilde önemle ınee lemeye hazıriî.» Tapı ve Eredi 6örü}meler yoluyla Süleyman Demirel, Türkiye'nin Yunanistan ile olan anlaşmaîlıkları ortadan kaldırmak için tek yol olarak «müzakereleri» gordüğiinü, Lozan dengesuıin tjtig likle korunmasma inandığım dile getirdikten sonra görüşlerini çöy le tamamlamıştır: •Türkiye ile Yunanistan arasındaki dostluk ve işbirliğinin ihyası için hükümetlerimize bü vük görev ve mesuliyetler c!üşmektedir. Bu bakımdan Türkiye ile Yunanistan arasında bütün meselelerimizi yapıcı ve kararlı bir zihniyetle müzakere edsrek belirli kararlara varmanın, bir program ve protokole rabdetme nin çok faydah olacağını düşünü rum. Bu maksatla, iki memleketin Dışişleri Bakanlannm kendi aralarında tekrar görüsmelerde bulunmalarını da aynca isabet li görürüm. Ekselanslan da bu düşünceyi benimserse mayıs ayı içinde NATO Bakanlar Konseyl münas* betiyle bir araya geldikleri zaman Dışişleri Bakanlan gerekli ön görüşme ve çalışmalara baslaya bilirler. Türk Yunan münasebetlerin'.n 1930 'lann dostluk ve itimat navasma yeniden dönmesi ve Ege Denizinin iki memleketi birle* tiren bir barış gölü haline gelmesi, Türkiye Cumhuriy*ü h U > kümet lerinin temel politikftsıdır. Ekselanslanmn aym hadefe müteveccih her girişiminin büyük bir memnunlukla karşılanacag'nı tekrar belirtmek benim için bir zevktir.> Atina'mn tepkisi öte yandan Yunanistan hükUmetinin bir sözcüsü, TUrkiye Başbakanı Süleyman Demirel'in Yunan Başbakanı Konstantin Ka ramanlis'e gönderdiği yazılı me sajı «fazla cesaret verici olmayan bir mesaj» olarak nitelemi$ tir. Atina'da, Türkiye'nin bu me sajla • zaman kazanma» taktiği uyguladığı izlenimi hakimdir. Ege konusu Başbakan Süleyman Demirel daha sonra Ege konusu üzerinde durmuş. Yunanistan'ın Tür kiye ile hudutlaşma anlaşması yapmak yolunda herhangi bir temas aramaksızm Türk kır'a sahanlığmı kapsayan bölgeler üzerinde de oetrol arama ruhsatlan vermesiyle kıt'a sahanlığı sonınunu ciddi ve tehlikeli bır sorun durumuna getirdiği düe getirilmiştir. Hara sahası Demirel. ııçuş bildirim böl gesi (F1R hattıı konusuna da değinetek bunun Yunanistan taratından kendi çıkarları için ı&tismar edilmesi sonucu sorunlar ortaya çıkardıftını belirtti'.<t»n sonra. «Yukarıda izaha çalıştığım bu meseleleri ortaya çıkarmak suretiyle Yunanistan 3adece mevcut milletlerarası anlaşmaları fiilen ihlâl etmekle yetin mevio 1923'lerde kurulmuş o!an Lozan dengesini de bozmak istedigi kanısını bizde uyandırmakta dır. demiştir. 1974'lerin Bıjbakanı Demirel, mesajında Türk hükümetlerinin 1973 yılından başlayarak gösterdiği dostluk çabaları üzerinde durmuş. iki ülkenin Dışişleri Bakanlan tarafm dan sürdürülen temasların zama nin Yunan Başbakanları tarafından akamete uğratıldığını hatırlattıktan sonra şöyle devam etmiştir: «Zatıâllnizin, yeniden Baföakanlığa gelişini hemen takip eden devrede Türkiye Cumhuriveti Başbakanımn samimiyetle ileri sürdügü görüşme teklifi ssne hükümetinizce kabule şayan oulunmamıştır.» Kar*ılıksn kaldı Başbakan, daha sonra kendisinin işbaşmda bulunduğu dönemlerde yapılan Türk girişimle rini anlatmış, bunlann karşılıksız kalmasından yakmmış ve şöy le demiştir: • Kıbrıs sorununun çözümü için de Türkiye barışçı ve iyi niyetli davranışlarmı bütün çüçlüklerine rağmen devam ' etîirmekten eeri kalmamıştır. Bilindiği Uzere. Dışişleri Bakanlarıınız aralık 1975'de Brüksel'de bui'jş muşlardır. Kıbrıs meselesini ba rışçı ve tarafları tatmin edecek sürekli bir çözüm yoluna ıılaş tırmak üzen? bir mutabakata var mışlar ve bunu bir belge ile t»s bit etmişlerdir. Bu mutabakırı, ilişkilerimizde olumlu bir aşama ya yolaçacak bir gelişme olarak da değerlendirmişüm. Ancak Kı'o rıs Rum tarafmın bu anlaşmayı da ihlâl etmek için giriştigi manevralar ve yarattığı olaylar açıkca ortada durmaktadır. Türkiye. Brüksel mutabakatma harfiyen riayet etmeye arzulu ve kararhdır. Yunanistan ve Kıbns Rum tarafınm bu mııtabakat tan sıynlmak gayreti içinde olduklanm üzüntü ile müşahadft ediyorum. Mutabakata baştan be ri riayet edilmiş olsa idi. sanımızca Kıbrıs meselesinin nalli yolunda kayda değer adımlar atılmıs olabilirdi.» AmerikanTürk Ecevit'm (Baştarafı 1. sayfada) rütme Kurulu Sekreteri Stenlag Dolanç ile görüştü. Daha sonra Yugoslavya Emekçi Halkı Sosyalist Birliği yöneticileriyie son görüşmesini yaptı. Görüşmeden sonra bir basın toplantısı yapan Ecevit, Türk, Yugoslav ve yabancı gazetecilere gezi izlenimlerini anlattı. Ecevit basın toplantısmda, Yugoslav Emekçi Halk Sosyalist Birliği ile CHP'nin işbirliğinin geliştirilmesine karar verdiklerini, 1977 ekiminde büyük bir olasılıkla CHP'nin iktidara gelmesiyle Türk Yugoslav ilişkilerini daha da ileriye götürmeye kararlı olduklarıru söyledi. CHP lideri, Kıbrıs sorununa değinirken, hükümetin çözüme daha çabuk ve enerjik adım atmasını istediklerini belirterek, «Bu konudaki güçlük sadece Türk hükümetinden değil Kıbrıs Rum Yönetiminin gitgide katılaşan tutumundan da ileri geiiyor» dedi. CHP liderinin, Üsküp gezisi iki gün sürecek.. Ecevit'in isteği üzerine programa sonradan eklendi Makedonya gezisi.. Ecevit, burada Türklerle de görüşecek.. Sovyetler Zafer Cilason Ingi.iz (Baştarafı 1. sayfada) Guardian: Türkiye'nin müdaha lesine karşı îngiltere'nin askeri harekete geçmesi ne demek olurdu? Bunun, önceden tahmin edilmesi mümkün olmayan sonuçları olacaktı Bir kere, Sampson'un başkanlıüır.ın desteklenmesi anlamma gelecekti. Bu, dolaylı olarak, Yunanistan'da da Papadopulos yönetiminin tngiltpre tarafından desteklendiği demek olacaktı. Callaghan bunları yapmayıp koni'.yu diplomatik alanda ele aldı MakariOs'u yeniden Sarayına oturtmak için Türk ve İngiliz askerlerinin kolkola adaya gelmeleri ortak müdahale ise, bütün Ruınların İngiltere'ye karşı sert tepkisine yol sç8cak ve adada İnjrilizlerle ilgili olan herşey tarumar edilecekti. Timesr özel komisyonun bu raporu ile, Kıbrıs bunahmım bahane ederek dış politikanın yönetimini. yürütme kuvvetinden almaya kalkan Amerikan Kongre sinden es'rslend'Si açıktır. Bunun tehlıkeleri ortadadır. 1P ve NSP IBaştarafı 1. sayfada) Miisteşarlar fopianıyor Bakr.nlar Kum'u toplantısmdan sonra MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan beraberinde parti ileri gelenleri olduğu halde Samsun'a gideceğini bildirerek Başbakanhktan ayrılmıştır. Bu sı rada Başbakanhktaki yeni BaKan lar Kurulu toplantı salonunda Başbakanlık Müsteşarı Ekrem Ceyhun'un başkanlığında «savaş sanayii» toplantısı yapılmıştır. Toplantıya Başbakanlık Müsteşarı Ekrem Ceyhun. DPT Müsteşarı Kemal Cantürk. Oramiral Bülent ülusu ile Tümgeneral Cudi Meriç katılmışlardır. Slovenya'nın başkenti Lubiyana'da geçirilen iki gün CHP heyeti için gayet ilginç oldu. Lubiyana yakınlarmda bir sanayi ve turizm merkezi olan Begunje'de «Elan» spor malzemesi vapan fabrikada çalışan işçilerle Ecevit görüştü. onlara hitaben bir konuşma yaptı. Fabrika özellikle kış sporlan malzemesi imal ediyor. Çalışanlann yüzde 48'i kadın.. Ecevit'e, bu fabrikadaki özyönetimin işleyiş biçimi anlatıldı. Ecevit, aySilâhlanma rmtüı sorularla yönetimin seçilDemirel, Yunanistan'ın Türkiye me mekanizmasmı ögrendı. ye dış baskı uygulamak ıçın, Ecevit, Yugoslavyalı işçilere Brüksel mutabakatma uymak ye hitaben İngilızce konuştu.. CHP" rine konuyu uluslararası plât nin görüşlerini uzun uzun anlatforma yeniden çekmeyi tercih et tı.. Halk sektörünü, üçüncü dün tiğini anlattıktan sonra, silâhian ya ile daha yakm ilişkiler kurma sorununa değinerek şunları mak istediklerini, ulusal savunsöylemiştir: mayı NATO'ya bağımlı olmak.Türkiye, Yunanistan ile bir si tan çıkaracaklannı anlattı. «özyönetimi. sosyalizmi, bürokratik lâhlannv. yanşına girmiş iegil c'.evletçilikîen kurtaran sistem» dir. Türkiye, sadece kendi oıdu sunun normal ihtiyaçlannm ve dıye tanımladı. Batı camiası içerisinde yükl?ndi fIahalli vöneticiler, Ecevit'e İi taahhütlerinin gerektirdiği 5; sıksık sorular sordular. Bunlâh ve malzemeyi temin etmck larjan biri Türkıye'deki çok politikasını takip eder. Yakm bir uluslu şirketlerin durumuyla ilgi tarihten beri kendi silâhlı KUV liydi. Ecevit buna karşılık olavetlerinin Türkiye'ninkine faik rak şöyle dedi: olmasını temin ınaksadıyle 1a:<i «Çok uluslu şırketler. Türkiye' ki (htiy»çlarımn kat kat UsHin de çok etkili değillerdir. Tükede silah mtlbayaası politikasını. tim sanayıine yatırım yapmışlar ekonomik imkânlarmı asırı se dir. Onemlı de*ii!crdir.>
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle