23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İl K CUMHURİYET 3 0 Nlsın 1974 A hmet Hasfm fpdavf Icfn Frankfurt'a tı, n vuluılugun anılannı Unlü «Frankfurt Se yahatnamesi» adlı kitabında anlatır va. herAes bılır bu kıtapta Frankfurt'a ilişkin çok az içey bulundugunu Ne çıkar! Yolculuk sadece yexıi şeyler gormemizı siğlamakla yetınmez, bız de 6ankı o devinime uyarak kafamızı daha çok çalıştıınııs otuıdu^uınuz yerde bulamayacağımız şeyleri bulmıışu/dur. Bcn de bu vıl &ubat a\ım Isvıçre'nın ZUrich kenti hastanesınde bır odada, dort duvar arasında geçirdim Gerçl penceremden ZUrich golü ıle kentın nerdeys.6 yansı gorunuyordu, ama kaç kez resminı çızmeme karşın zamanla posta karlı fotografı nıtelıği alan bu gorunum yeter mı okurlarıma Füriüh'ten, îsvıçre'<ien, isvKre'lılerden söz etmemp! Gel gor kı ya bancı bır ulkede bulunmanın billncinde yatan me rak ve yer değıştirmenln ruhta varattıgı yemhk ler avrılıgı bende bir anılar blrlklmine yol açtı, okuılanma bıınlaıdnn blr kaçmı aktarmak istıyo rurn, tümu bu yazıma sıgma7sa ki sıgnbıleceftıni eannıam başksı yazılarımda da parça parça değl tıırım onlaıa Ama bu ışp girişırken Ahmet Haşım orneğıne uymayayım diye çaba harcamayı da kurdum Isvıgreli genç, güzel hastabakıoılardan blrım Turkıye ye çelırmeye kalktığımı yazmaya«agım sözgelişi, çünkii böyle bir işe kalkışmadım. 7unch'te dilenci de görmediğim lçın dileneılerianiz arasında bır karşılaştırma yapmayacağım. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER tım giyindlm, glttim ve pek az tanıdıgım bu ressama havran oldum Çoktan ölmüş olan Kur> k», venı restnln öncülerinden bıriydi Sergievi nin kapısında btr de Henry Möör vardı Ne lyi etmlşim (jittıglme! tkl saat kadar «ionra döntlşllmde Prof Yaşargil ziyaretime geldı ve Kupka Ustüne konuştuk Üzerınde dunılacak bir söz olduguna lnandıgım için vazıma alacagim: «Bakın» dpmtşti Yasargıl, «Rızinle tanışır tanısmaz konulara girıvprdık nprplısın nprpde okudtın, baban klm diye sormadık birblrimize Böylece bu soruların yanıtlanndan çıkacak bllgılerlp kafalarımızı kahplnmadık Bu o kadar «nemlidir kl çogu zaman dilsün unutulur, kafalara yapıstırılmış olan resimlpr egemen olur. Dümayı. demek ki beynt buıılardan naml kurtarıp da eprçek bir özfjilr düşünme gileüne erecegiz şunun Yahudi, bunun zenri olması biri niçin bunoa baghyor?» Yaşargil, .reslm» sözrügil Ü7erinde, Almancasını «;ovleyprPk ve ondan başka sözcUkler tlreterek dirpnl Ile duruyordu bu konu üzerinde; kafadaki reslm zamanla gerçek bir varlık, btr inanç dıırumuna Rpllyordu Dıyellm bir Tann yonutu (hevkeli) Tanrının kendısi olup çıkıyordu Bpyinler buna yatkındı Hangl beyınler? Elbette büyU ve söylen (mitos) donemlnde kalmış olanlar. özgtlrlük sonınunun bir kafa temızlıgınden baslaması gereglni anlatan çok lyi bir örnek. Ankara'da Ataturk Lispbinl bitiren Gazi Yftşar<;ıl, o glinlerden bırındp, ogrptmpni Nurullah Atnç'la karşılaşmış Kızılav alanında. «ögrpnclleri ile eşıt ve çok terbiypli konuşuyordu» dedi. Sormuş Ataç, «YUksek ögrenim için ne düsil nüyorsunuz?» demiş Gazi Yaşargil de Batı'da tıp okuvacaftını anlatmış «Keşke Yunanca, Lfttınce ögrenmeye gitseydinlz» demiş Ataç, «KultürümUzü başka türlü kuramayız» Prof. Yaşargil, «Siz de o kanıdasınız ama Yunanca, Lâtince bilmıyorsunu7» dedi bana Kişisel bir sorun. bır tartışma dpgıldl bu, ortak konu idl, toplumuıtııı? kultur davasını çbzememişti daha, bocalama sürüp gıdlyordu KülturUmüzU bu bocalamalnra karşın, giderpk onların da yardımı Ile kuracagız elbet O zaman bizim llsemizi bitiren bir ögrencımizin, Batı'daki en gözde bir hastahanede nasıl gözde bir uzman olduguna şaşmayacagız. Kantonsspital'deki odamdan anlatacaklarım bittıkten sonra dışan çıkacagım elbet Isviçre'de tanıdıgım Türklerden, onların tsviçreliler üstüne olan kanılanndan söz edeceglm. Burada şuncasını soylıyeylm. Batı'ya her gidış blzdo kaçınılma7 bir karşılaştırma hevesl uvandırıyor nedense «Bız neyiz, onlar ne?» Dikkat edıyor musunuz, «biz» ve «onlar» Oysa bence aynmlar brivlpsine avrılıklar biçlminde alınmamalıdır. Dıllpr gibidir uluslar da her biri yenl bır vorum, yenl bir yaşayış biçımı İle dünyayı zenginleştırır Burada UstUnlük ve aşagılık duygulanna yer olmamalıdır •Dışan gittlm» dıyoruz, eskiden Anadolu içın «taşra» demea mıydık? Taşra, dışan demektır. Bu benzetmeden girelım konuya, ama bir hafta sonra. Aman Avcı! DIŞARI TAŞRA Melih Cevdet ANDAY Nevt ne kadar blleblllri? ve insanm iyıllgl kötülugU nedır' Elbet soz dönüp dolaşıp «beyin» de digımiz organın yeteneklerlne dayanıyordu, btlyü, mitos ve bllimsel düşünce bu yeteneğin aşamala nnı saptıyordu, fakat lnsan daha bu organı tam olarak kullanma gücune ermemışti Ayrıca «bilinmez»lerle dp karşı karşıya idık Beyin bir bilmece Ribi duruyordu karşımızda Prof. Yaşargıl, ameliyatım yaptıgı tlnlü orkestra şefi Karayan'a, mfllikle beyin arasındaki ilışki konusunu sordugunu anlattı bana Müziğin yaratılması ile algılanması arasında nasıl bir uyarlık söz konusu olabilirdi7 Karayan da ona. sözçellşi Beethoven'in dırılip senfonilerinden bırının çeşitli yonımlarını dınle se. birini ötekınden daha dogru bulamayacağı kanısında olduğunu sövlemış Burada bevınle illş kıli olarak, hpm avnı kalsn hpm degısıklıge ug rayan bır töz (cevher) müdür' Konuvu daha genişletırsPk, bır bılmp anlama arnrı olan •beyin »i ne kndar bilıynr VP anlıvoruz' Burada bılinctek olanla bılecek olanm avnılıftı nasıl bir güçlük doguruyor' Bunlar ypn! düsiınspl sorunlar deS'l elbrt, dUîünce tarihınde arasız incelenmi?lerdır, ama hcp tazedırler, benim burada, blr hastahane oda^ındaki ^oyleşıleıımizden kimı ömekler Uzerınde duruşum, bir bliytik beyin cejrahı olan Yaşargil'ın, uğraş konusuna bır «nesne» gıbi değıl de, bir «sorun» gıbi baktığını göstermek içındır O, kapağını açıp orasını burasını, kestifti bu organ karşısında fpKefesel bir tutum almıştır. Öyleyse kolayca öteki sorunlara geçebilır artık: Beynın vardıgı yer nedir, varacağı yer ne olabılır? BUtün insanları, beynın bugün vardıgı düzeye getirmek olanağı nasıl bulunacaktır? Geri kalmışlık ortadan nasıl kalkacaktır? Zekftca ayrıcalı ınsanların durumu nedir? Eğitim nasıl bır ayıklama yapmalı? tnsan, aklını insanlık yo Hında kullanmak lçin ne yapmalıdır? Gellşmiş dedigimız Ulkeler koıkunç bunalımlar içındedır, butün insanlığın sonu olabilecek bır yeni savaşm korkunçluğu karşısında «beyin» ne yapacak, ne yapabılfr? Ve sonunda söz memleketımize gelıyordu; beyın yetıstirebilıyor muvduk, bunun koşulları ne olmalıydı? Zek& durumumuzla çalışkanlık durumumu? ne idi? Dtayada nasıl gbrıiliiyorduk? 1leri gitmiş Ulkelerle a u j ı nasıl kapatabilirdik? Yırml iki gtın kaldım Kantonsspıtal'dc, bu hastahanenin temizliğınl, düzenlılıftıni anlatmağa kalkmayacağım, inandıncı olmaz dıve korkarım. Hep Ustiın insanlarla kar>ıld5>tıftımı soylempk istemıyorum, boyle bir şey dusunmelc çocukluk olur. Ama dUzenlllık ve çahsma ahlakının hıç aksamadan ortaya çıkardıgı duıum bizim içın şaşırtıcıydı Para bulunsa da oyle bır hastahane kursak (hatta YaşarRil'i başına Rcçırsek), o kerte kusursuz yürütemeviz sanısmda yım Bu bır yetenek konusu dcsjıl, yas,ı\ıs bıçimi konusu. Bu hastahanedeki düzene şA'jAn bır TUrk hastava «Bunların trafiklerl rie bo\İP de ğıl mı'» dPdım Yahva Kpmal «Bı/p, Bitınm ahlâkı gpreklıdir» diye yazmıştı N P dpmektir bu? Eskl ve yeni millivetcilerimi7 kızaraklar şımdi bız konumu7tı sUrdürelım Prof Ynşargıl'p Eorp, başta düzenli çalışkanlık dpmektir bu Hastahanedeki vogıın çalısması vanında u£raşısından bn^kıı konularda okıımaya vakıt bula bılmesi tizerındp konuşurkpn «Vakıt çok» dedigıni anımsıyorum, «Yeter ki zamanın deiîerini bılelım » Yonutçu dostum Prof Şadi Çalık'tan ogrendıgım artık aramızda selâmlaşma yeııne geçen bir Ispanyol atasnzli vardır, sı/e onu Türkça okunuşu ile ya7ayım: «Lombre ke travaha perda su tiempa presıozo» Demek kl, «Çalışan adam en degerll vaktini yıtirmıştır» TembPİlığın ovgilsU bu kadar olur. Çalık şaka olsun dıye, bu 8özU atelyesinin kapısma asraış, ertesi gün bakmıs kl altında başka bir yazı «Buguııun ısini ya rına bırak'» Olayı Yaşargil'e anlattığımda, bu çalışkan insan, saldınya uğramı? pıbı oldu «Ben olsam» dedi «en alta şöyle yazardım •(.alışmayan, zamanın değenni blleme? » Gerçekten de bu bilim ve düşlin adamı, iki amelıvatı arasında bır resım sergısıne gıdecek zamanı bulabiliyordu; Unlü Çek ressamı Kupka'nın serglsiydi bu. Günpşlt ama soguk bır pazar güntl Prof. Yaşargil benim de gıdıp bu scrgiyl görmeml lstedi. Halsızdım, dırendı. Kalk O Fır hastane odasında nasıl olur da bır anılar Ifclrıkimi Keıçpkleijebılır dıye düşüneceğınızi bıliyorum, ama ben sadece Prof Gazi Yaşargil ilo konu'jmalarımızın İ7İenimlerinl yazsam yeteceği saniMndayıın Amelıyatlarmdan, hastaları ıle ıl«ılı nioe işinden boş 7ajman buldukça, ki bu çogun akşamları oluyordu, odama gelirdi. Doktor Yaşargıl ile bemm hastalığım dışuıdaki çok ge Jtılş bir konular alanında saatlerce konuşurduk. Bcn yuzümdeki kısmî felcin bır beyın tümörünjdpn olabıleceğt tanılaması ile daha dogrusu bovle bır tanılamayı (teşhısO kesinleştırmek ve aırıpJlyat olmak üzere gitmiştlm oraya, bu konuda daha once Prof. Gazi Yaşargil ile ilınti kurulmuştu, buıadan kendisme ıaporlar ve fılmler gondeıılmışti, amehvatımı o yapacaktı Zürırh'e xardı(>;ımın eıtesı günü hflManpye gittım, tanıştık llk konuşmami/î TUrk Yunan ilışkileri Üzerınde jgeçtı, bır operator hastalannı milliyetlerine gbre fcyııama^dı elbet ve gerçekte uluslararasmda düş»nanlık olamazdı, en azından surekli olamazdı. Kendısi ıle övünmemiz gereken Prof. Dr. Gafrl Yaşargil, dünya çapında tın yapmış birkaç boyinsinır cerrahından biri, belki de birincisidir; feürich Kanton Hastahanesi (Kantonsspital) sinır cerrahisi bölümtlnün başı şimdi, beyin amelıyatlarında «Yaşuiijıl yöntemi» dlve anılan bir yeni touluşun yaraücısı olduğunu Istanbul ÜniversıteİBİ Tıp Fakültesi ProfesorlerındPn duymuştum. Bunu kendısi soylemedi, çünkü kafası bilımsel ve felsefî konularla sürekll olarak öyleslna çalışır durumda kı, kendmnden soz etmek fırsatını bulacağını hıç sanmam. Açtıgı konuların daha çok bilgi kuramları ve etika (anlâk) sorununu içerdigine dikkat ettim: riaokul <ıon sınıfta Türkçe hocamız Ziılflknr Ortaç'tan «sayyad»ın <a\cı» anlamına ji«l*1 i(ttııi ö(;r«'nmi)jtik. Na> nıık Kemal'ln Vatan Kasldpsi'ni bplliyorduk: Muını zalimın dünyada erbab ı denaetttr Kopekttr zevk alan sayyadı bi insafa hlzmetten. Guncrl dlle çpvrlldlgtnde: • Zalimın dünyada yardırncısı alçakhk erbabıdır Insafsız avcıya hızmetten zevk alan köpektır • Iloraınız, Namık Kemal'I okurken dcvimlerdeld vurgnları >erll verinde söylemrklp kalmıyor; «köpektlr» derken lıecplerin ııslııne hasarak «ko pekk tır» dıye «ınaıi7ume»niıı zevkinl çıkarıyordu Ulllmlzdc bazı kelimeler vardır, tadı soylcnlşlerinde olu>ur. hozgıllçl namussıız derken sonuncu harfi an vı/.ıltısı K'bl uzatmak, kahpe derken tklncl hccevl mantar tahancası jrlbl patlatmak. esek üprUrıı s'nin şeddeslni vurpulamak, dltln kevflni ıriındeme cetlrmektlr. tnsafsız avcıya hla> met eden ktippklerln kriprkllği. okul sıralarında bovlece bilincimize kazılmıstı. Namık Kemul'ln sllrleri clden ele girli blldlriler Rihl dolaşıyordıı Ahdulhamit donpmindp . MııstPblclln sansuru Ovlesine <tarmı«.tı ki ortalıgı. kellmelerden urkfiyordıı herkes Kızıl Sııltan'ın sRnslır memuru, dejıl tıımrplerin, ilglslz kelimeierin bılc üstuııu çiziyordu: Yıldız Burun.. Hurrhet. Abtlüllııımit i'ıklız Saranmla ntunıvordn. (rfıklpkt vıldızdan hile so/ aı,nı.ık iktııiara dokıınıııdıı, Abdullı.ımlt'ln burnu buvüktU. nezle olmak hllc tPİılıkpliMİI Abdulhamlt mustehıttı hurrlvi't agza alınanı.ı/dı <)/curlıık duşmanı yönetlmlprdp o/Kiırlııklcr kısılılıkvı korkıılar lı ııir cadı ka/anının «ulan daha çnk fnUuıdar O clnnpııule meshur Ortaoyunculardan blr mııkalllt: ilnlü p hlrinin konağına çaferılmış. nilsnflrler hazır. Paşa oyııncuju almı^ karşısına: H.ık bak. sakın Arap taklldi yapma Sadrazam alınır. B.ışuMııııc P.ışam Laz taklldi de vapma, Mallje Nazın alınır. h mrederslnİ7 l'aşam. Kurt tnklıdl Tîipma, Dahlllye Nazın alınır. Başüstune Pasam Krnıenl taklldi vapma, Harlchp Nazın alınır. h nırederslnİ7 Paşnm Itıım taklıdl vapma, Dılyun u Dmıımiye Nann alınır. Haşiistüne Pasam Neyse, Isaret verllmls, oyııncu ortalık yere çıkıp domalmış. Herkeıt ne yapacak dlve hckllvor? Ama ses soluk yok. /aman ceçlnce, Pasa «abırsi7linmış: Np vapmırsun ulanV Masa taklldi \.«pıvorum Pasatn BWm tclcvİ7yonctakl «.ansiır H.ıııırıın Ahdlillıamii d«nemini geçtl Havdl haberlerl. vorumları blr vana bırakalım. Ejtlpnce projrramlnnndn hUr ^ahanlaşma aldı viirüdü.. Cephe'nin dttrt kanadı var hirhirlndrn Inldlll Abdiılhamlt diinemlnde blr mtı<Jtcbit vardı. «an^iir memuru dümenlnt ona füre avarlartlı !?lmdi klıno göre ajarUsın? HanKİ kellmrlert yasaklasın? Sunta? Aman •.fiyleme ahnırlar» Sakın ha!. SanNurvümııı tftne maşallnh.. Blr vsndan plrtf ceivel «arkıcıların c«jfü» Hçıkhgını ve rtek hnvıımı MSP'nln dünya cöriısüne enre avarlamak. filp vandan her tür alaturka, alafranRa ve de aranjnıanlnrda nlvasal Iktldnrı rahatmz rdecpk »iözlert sansiir rtmek; holav mı* ijlmd! garptelerin vazdıtmn g5re Zallha'nın proırramından «Aman Avcı vurma hpııi» şnrkıvını çıkarmışlar Ncden dcrnlnlz? Bazan en baslt «fizlor, slva^al iktldan rahatsız etmrre başlar, sansure başvurulur, ve sokaklarda nayvadı bl lıv »afın tn^an avına çıktıC'i ülkpde «Aın.ın avcı vurma benl» sarkısı Ihttlll marşı cibi cpllr eecmenlrre. O 7aman da gplsin snnsür; grtr.lprl, şarkıları, turkiıleıi yasaklasın .. Roca Namık krmal ne dfmlş: Mulni zalimın dünyada erbabı denaettir Köpektır zevk alan sayyad ı bl ın&ata hızmetten... Kereste Faşizm Geçer Halk Kalır.,. fOKTAY AKBAL Evct Hayır DEMİREL'İN DRAMI de bir «dram» yatar. Sermaye bırikımcılığinin siyasal ftracı olma İle, btiyUk kitlelerln lçmden kopup gelmışliği uyusturamamaktan doğan bir çelişkinın yarattıgı bir dram . Kendısınin ve ailesınin bUytllc burjuvalaşma hevesleri, bu dramı azapla örtlp, Demirel'lerin sırtına geçirmiştir Evet bUyük burjuvalaşma hevesleri, artılc Demlreller için önüne geçllmsz bir tutku olmuştur. Fakat sımfsal konumlarından doğal olarak gelmesi gereken; bir matematikçi lrdelemelerinden bilımsel olarak dogması gereken «iıalkçı bılinç», onların kişılıklerınde bir sapmaya ugraınıştır Bu sapma, bır «bılınçaltı» zıpkını halınds onları yaralayarak, onlardan, «kcndılerınden kopma»nm öcünu almaktadır. Buyük buıjuvalaşma tutkusunu, tutup atamazlar. Sermaye binkımciliğinın siyasal aracı olmak ıle halkın adamı olmak arasındakı çelıski de, ortadan kaldırılamaz. Bu (.eliskıden doğan ateşten gomleğl taşımak da zordur. O zaman çare, «yadsıma»dadır. Sınıfsal konumundan, ve bunun bır matematıkçi ırdelemesının çıkaracağı bilımsel sonuçtan gelen algıyı yadMyacaksın, ınkâr edeceksın! Almyazgının götürdügü siyasal araç olma yolunda yuniyeceksın Ama bır de avun tu gerek, kışıllğınde yaşadığm dramın sürup gıtmemeslnin yolunu buimak gerek.. Nedir bu yol? Insanların kafalarınıvicdanlannı meşgul eden büyük kavramları, kendine gore yorumlayarak açıklama. Ve bu açıklamaııın yalan yanhşlıklar kumuna başını gömerek, oıadan alacağın serinlik ıle, kokünden kopmanın azabını gıderme. îşte Demırel'ın Türkiye Ziraat Odaları Bırlığı'nın İU Gcnel Kurulunda söyledlkleri, bundandır «Demokrasi, Cumhuriyet, özgurluk kalkınma, mpdenıyet kav gası« ve bunun manevi manası halınde mıllet olarak hakkı ve hukuku, hdramı bırbırınden ayırma değorlprıne sahip çıkma» konularına dokunuyor. Bu 'rı kavramlara basvurarak, vıcdanını dengelemeye uğraşıyor. Onları, kendi bilimsel içeriklerıyle anlatmıvor Kendi kokenını teşkıl eden konumun, bir bilt#n«jel irdeleme ile saptanmıı» gereksinmeleri açi'nndan bır açık lama yapmıyor. Buyruguna gir dıgı sermave bınkinıciliği adına, onun siyasal aracı sıfatı ile, bılım dışı yorumlamalara baçvuruyor Dıyor kr Demokrasi, cumhuriyet, ozgurlük kalkınmaya engel degıldır, (sankı teısint söyleyen \armi3 gibı) Ama kalkınma, me denıyetçilık, sadece madde kavgası değıldir (sanki gene tersıni soyleven varmı* gıbi) Medenıyet «.ılık kavgası, bir mıllet olarak kalma kavgasıdır Millet olarak deger hükUmlerıne, yani hakkı, hukuku haramı biribtrinden avır ma kavgasıdıı (sankl kendiîino hakkı, hukuku. haramdan ayırma işlpmlerinin işlemesine w> den engel olujorsun demışlenniş gıbi) Ve mtıthiş inandırıcıhgını or taya koyuyor «Ayağını, yalınayak bu memleketın çatlak top S Uleyman D«mir«nn klsiligin khıcl Dünya Savası yıllarında Nazller ve Fssistler zaferln fşiRinu kadur geldller. Illller orduUn Kafkasya'ya dayandı, Lemıiffrad'ı çevirdl. Japon'lar GUneydoğu Asyayı ele ıfccçırdi. Fa^lst Italya butun cakasına rağmeıı yenllfrlden yenll«lyo uf:raılığı halıle dostu Almaııva'nın drsteğlyle ayakta kala•Jıılij'oulıı. Turkive'de de asırı sagcı eğlllmler guç kazanmıstı (3943U lcrdr. Ppıçcml s.ıkağına duşen Hitler'In benzprleri bizjtle dr ortava çıknn^tı. Örnpgin bır Atsız vardı, Irkcılnnn Tıı>ancılarıa lıdcrıvdi. BUtttn vaşamı domokTBslye, Atatfirkçülüfc k.usı çıkmakla Rprmivti bu oçretmenln. Başkaları vardı, o daha ustcğmen olan bır Tıırkeş vardı. Dergllef çıkalar.ık Reııçlik »rjsında Rİzli orgutler kıtrarak Türktye'de AN dakine pek bcn?er bir fajlst iklidar kurmak amacınrlııydılar. Kcndilerlni destekleyen gazeteler, polıtlkacılar, emek4i askerler, aydınlur .. Î DEMİREL, KOPTUGU KOKUNE SIRT ÇEVIRMi) OIARAK KENDI5IHI VE AIIESİNİ EIR BÜYÜK BURJUVALAJMACIUGIN HEVESİNE KAPTIRMIŞTIR. BU SIFATIYLE DEMOKRASİ VE CUMHURİYETCIUGE TERS BİR TUTUM İÇİNE GiRMiJTIR. YALINAYAKUK GÜNLERINİ H i ( ANMASIN! Dr. Deniz SAVUN raklanna basmış biri olarak diyorum .kı, bu boyledır» buyuruyor' Evet ayagını, bu memlekptııı çatlak topraklanna yalınayak basmış ıdı Bu onun kabahatı da degıldi Bu, Osmanhdan, gittıkçe bozularak gelen «köy konuımmraın geregıydi Osmanlı bozulmuşluğu ile, ve dolayısıyle gerıligıyle bağdaşımlasan blr uluslararası emperyalizm kapıtalizmi, tanzimat ıslahat(,ıldrını, me^rutıyet radikalle rıni, cumhuriyet devrimcllerınl de aşarak, köy konumu kokpnmi, ayagı çıplak kılıcı bır süreç uygı.ılamıştı. TUrkiyemız Uze rine Onun sonucu olarak, bu köy konumunun bir bıreyi olan De mirel, «çıplak ayaklı» sımgesi içıııdp, yoksul bir TUrk olarak yaşamıştı. Tüm köy konumu da bbyle bir yasamışlığa bırakıi tnıştı. övle ise, onun «demokraM, rumhurıyet, ozgürlük» kuşagının koy konumundan gelmiş vıcdanına, algısma ne aüşerdı? Kendısinın bu konumunu, ve Türklye'nin tılm konumlannı, Osmanlı bozulmuşluğu, geuhÇi, penşanlığı, umarsızlığı, çaresız | Hitlcr ordularının Afrika çollerinde, Rusya sirplerincle bafarılar ka7anclığı gıınlcrde Hukuk Fakülteslndcydlm. Oldukça (tanınmıs bir Tıır.ıncı vardı tanıdıgım. Şchzadebaşı kahvelerinUu sık sık kaışılasırdık, a>ni Itaede okumıı^tuk. Atüiz'ın yakı>u blr grnvti. lakında tktldara felcceklcrlni, Inonu'nun devrileceğinl "iöylerdi açık açık. Buyüklcrindcn boyle duyuyordu. O jfiin de universitenın avlusıına baktı baktı, «Buraya motonlklctlerın (irlasıncla ha«.bu£un çlrdİRİnl bir düsün, ne müthls fpy olur» deniHİI. Fllmlerde Hltler'in gı11^ RİdlşIcrinl sık sık Beyrcttirlrlerdi. Kolları havada, Hcü dıye bağıran on binlerce Jnsan, korkunç gccit torenleri. Eski Harblye Nezaretinln avluBU boyle militarıst gosterllpre uygun bir alan olacaktı. Basta Turk Hltlori Atsız mı. Türkeş nıi, \oksa daha btr bajkası mı? çevresi motoslkletll koruyucular, ardında generaller, yardımcıları ile gelecek, avluda lıılp, çevreslne faıjlst selâmı verecek mcrdlvenlerden çıkacaktı. Blziın genç Turancı'nın dupu buydıı. Bir o günlcri gorseydl!.. Ne Atsız gordu, ne de o genç boyle giinlerl .. 1944 nlı 19 Mayıs'ında Cumhurbaşkanı İnonü blr konuşına yaptı Ankara'da. Irk^ılann, Turancıların bu yurda, bu ulusa en büyük kötüliiğu rttiklerinl soyledi. Sert btr tutııma geçiyordu CumJıurlyet yonetimi . Nttekim blr slıre nonra Irkçılar • Turancılar tutuklandı, Adalet önüne gctirildller. Zaten Hltler ordulan da yenllglden yenilglye uğruyorlar, geriledıkçe gerlllyorlardı. Hltler ve MussoUni'nln, ardından faşist .lapon «enrrall Toıo'nutı yıkılması İle Türklye'de faştst bir yönetlm kurmak hayalleıi do tuzbuz oldu . (<cçen gün 1936 Ollmpiyatiarıvla tlgilt btr fllm gooterdller M7İ111 I V'dc. Gerekll gerokslz Hltler'i seyrpttlk ekranda, faşist Bclânıı veren onbiıılerte Alınan'ın coskıısunu gorduk. O yarış malarda dbrt altın madaiya alan Amorıkalı zencl atlet JCBS Ovvens kırk yıl sonra donmuş Berlın e, o sUdvumu gczmiş. Sorduiar «Hiticr'in siztn ellnizi sıkmaması olayı Içln ne dcrslniz?» Yaşlı allet «Ben burdayım, o hıırda ynk» dedi kısaca. Naziliğin, faslstliğln kazandıgı basarıları, gtiz kamaştıran zafcıleri geiip ıseçiciydi, buz ustunc ya/.ılıııı.^ yazılaıdı. Klr or tak(,ının oglıı Oweng, üstüıı ırkçıların kuramlarıııı vıkmıgtı 1936'da, (cınıon'lerl altetmiştl «asagılık» bir ırkln tpmiik Ki oldiıgu halde! «Ben burdayım, o burda yok» Iler zaman de mokraslye inanan «halk» kalır, diktatör heveslllerl gelip geçer. Klmi hlr sıırr Iktldara gelir, yıkılır, bacağındaıı asılır; klml yerftltı sıgınağında canına kıyar, klmi de Tranko veya Salazar glbl bunamış blr yaıjlı olarak halkının npfretı arasında ullkr, ardından en küçük blr iyl sbzle anan bir tek ktsl çıkmaz. Bizim «Irkçılar, Tıırancılar» fatjlzme, nazizme karsıymıslar! Bay Türkeş «Mussolini'nln, Hitler'In rrsmlni asan \ar mı''» diye soruvor. Sizin resmınİ7İ asaıılar, onuno KPI;İP kııısavanlar \ar ya, «nlar kim peki? Onların cgllimler! demokrasiye uygun mu? Herkcs açık açık iforüvor, rürkivc, «fasKt, «ırrıaHı, lınlücu» bir partiler ortaklıgını» ellylc çagdısı bir bagnazlıga *u rüklenmektcdir. Radyolarda Orta Asva, Kafkasva turkuleri, yalanyanlı^ bilgilere dayanan noıumona «mılllyetçlllk» ve «manevlyatçılık» propagandaları İle tlk kez asırı sağcılar lktidarda kendllerine onemll blr yer edlnmişlerdir. l»44'te «Irkçı ve Turancı» eylcmden dolayı ada lct unune (.ıkaıtılınış blr TUrkeş hükümetln önemll blr koltu ğundadır. Iıllt ufaklı Irkçılar, Turancılar, Ataturk d>vrimtne tümuylc karşı şertatçılar devlettn etkllt görev yerlerinr yerteş ııırktfdlr. 1943 yılında eskl Harblve NMaretlnln, yant hugunkü Istanbul Ünlveriltesinln ortasındakt dttrtjren avluva bakıp bakıp «Bıır.ıy.ı motoıikletler iılnde haşbugun gelmesl ne KbrkemII olur» dlvc soyleneıı gpntln 07İem1 eerçpklesıne volıındadır Blr Riın mdurma bir başbuğun IIHIer'l taklit ederreslne kolu ha\ada ^ollardan ge^tlglnl e«rürsek hic şaHinavaraKiz. Gldlş o gıüiştır DcmoUraslje, Ataturk detrlnılne, ı,ağda? uvKarlıga, hıll me, sanata, kültüre, insanlıja. gcrçek ııluRculıiKa baglananlar, lııananlar BÖzlertnl açma/larsa, tek varlık, tek vumruk hallnde blrlesnıpilerse Türkiye'de blr dlkta düıeni, «Rprçek bir fa si7m» oyle sanıldığı kadar unın nürmcz, am» bırakacagı yıkın tılar ulkrmlzi yüz yıl gertye götürttr . Devlet yönetlmini, yonetict Ira deyı, ıç ve dış egemen katların bir görüntü demokrasi altındaki otoriter, totaliter, monolitik, tepeden lnme Iradesl olmaktan çıkarıp, gerçekten haramdan uzak hakkın ve hukukun UstUn gU cüyle baglı bir cumhuriyet iradeBi kılmaga yönolmek düşerdi, bu ufturda, gerekirse aile servetlerlnı de feda etmek dUşerdi. Bbyle bir demokrasi ve cumhu rlyetm en baştakl verlsl olan , ^y*sam.»iwkto»nı garanti altına Rİmıs, gerçekten dokunulmaz kıl '««PVPİNPMMKral düzen dengeleme Bl içinde «özgUrlUk, eşitllk, adllHŞi İle baÇıiaşımlaşan verll ve hk, baskısızlık» dünyası kurma yabıncı ipkpllrrın ve hırıkımcıkonusunda bır siyasal mekaniz leıın somürmesl sürecıni kesıp ma ışletlcisl olmak dUşerdi. atncak bır devıımLilık uygulaOysa kl o ne yapıvor/ Şimdlye nnk ciuscıdl kadar ne yaptı ve şımdı ne vapı Bovle bıı Mustafa Kemal devyor' Bunu ılk bakışta bıle şöyle ıııncılığı algısı (idrakı) Ile, «deozetlemek olanağı var: Koptuğu, mokrasi, cumhurivet, özgUrlük» aynldığı kökenıne sırtını çevirsurecımızi. tüm somürUcü momış olarak, kendisini ve ailesini delleıın üstünde ve dışında bir bır büyük bur]uvala:jmacılıgın kalkınma yöntemi buyrugunda, hcvesıne kapnrmıştır. Onun için, bır kurtulmuşluk süreci halınde kendisini, yerli ve yabancı bır gplıstırıp uyRUİamak dUşerdi. bırıkımciligin, bır tekelcılıgin si Osmanhdan, yoksullaşmıs olajasal mekanizması kılmıştır. Bu rak gelen •yalınayakhlar» simge sıfatla, bir gerçek demokrasıcıllsının ıccrıgıni oluşturan köylü, ge ve cumhunyetçilige ters bir kpntlı, kamıı gorevlısi emek güçtutum lçıne gırmiştir. Kendısinın lerınl haH ve halâ, yerli ve yave aılesinin büyük burjuvalaşma bant ı tekcllrrın ve birikimcilerin tutkusunu, meşru gosterecek ve knliuğu altına sıgınmış, onlann ıneşrulaştırarak yolda, vapma verdıklerı kadanyle yctinen, on(sun'i) blr demokrasi • cumhuların ekonomik, kultürel, siyasal riyet kavramlan varatmış, ve on vasılıgi altında yaşamağa zorlan ların, gene yapma siyasal llke mı? blr düzenden çekip çıkarve kurumları perdesı altına sımak düşerdi ğınmıstır. Demokrasi adına, cum ^IIIIIIIIMIIIIHMIIIIIIIIIIUIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIIIUU ! = S E = = ~ = TEŞEKKÜR i | îatanbul ünivorsltesi Çapa Tıp FakUltesi Goz Hastahkları KUrsüsU değerll Profesorü Sayın Prof. Dr. = 35 [ DEMIR BAŞAR Beyefendiye, Çapa Tıp Fakültesi Göz Hastanesınln degerll uzman Doktorları GÖNÜL, GÜNSELt Hanımefendılerle, ERCAN ve AHMET Beyerendilere, teşhis ve tedavlmde gosterdıklerl unutulmaz yardımlara tpşpkkürü borç nilırım. AYŞE CFYLANL1 = =: S ^ = TÎııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtıiııııııın Cumhurıye' 3540 ^IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIU İ ÖGRETiM ÜYESi, ÖĞRETiM GÖREVLiSi | İ VE ASİSTANLARA ÇAĞRI | Ş 5 ^ = = ^ DİSK'in dUzeniedigi «1 MAYIS» törenine tüm Üniverslte, Akademl ve YUksek Okul ögretim elemanlarının katılmalannı bckllyoruz. Toplanma yerl. Saat: 8 30 Beşiktaş Barbaros Meydanı Tüm OgTetim Üyeleri Dernegl tstanbul Şubesl TUm Ünlvcrslte Akademl YUksek Okul Aslstanlan PlrllBİ (TÜMAS) tstanbul sjubpsl Tcrs tutum içind» TJlusal iradeyı, sömurücU blr fınans kapıtalın buyruguna değll, çıplak ayaklılar sımgesınln delâlet ettıfti ulusun sosyal katlar tumlugüne baglayan bir demokra sıyı buimak, gellştirmek, uygulamak düşerdi. Menkul Satış llanı Bakırköy 1'inci îcra Memurluğundan Dosya No t)7r>/r)7ll() Talımat Bır borçtan dolayı nıahcuz olup sıtısma karar verilcn 21 500,00 11 Cem'an muhammcn bcdpllı 1 adet lü 5 ayak Prisler marka bevaz buzdolabı, 1 adet '000, Tl. muhammen bedPllı Hoover marka Hoovpr sıkmalı beyaz renk ça ınasır makınası, 1 adet Hoover marka lııınlı ocak, 1 adet 10 lambalı krlstal avize, blr adet 7 îambalı krıstal avıze açık arttırma suretile satı^a çıkaıılmıştır. ( Bıııncı açık aıttııma ]0/j/ l7b gunıl saat 12 2012 40 arasında Bakırköy Merter Sitesl Simıtaş blokları No 22 Daıre 81 de yapılarak ajni gun muhammen bedelın % 75 şlne tallp çıkmadığı takdirde 11 !"> 976 çuntl avnl yer ve saatte ikinci arttırmaya çıkarılacagı vc pn çok nrttırana ıhale edılecektir. Belediye harç ve resımleri ıle dellalıye ahcıya aıttir lUn olunur. (Pasın t 1863 15398) 3128 huriyet adına, bu bilim dışı «yap ma»ları ışletmeye vonelmiştir. Buna karşı şu denebihr: Kökoninin yoksulluk çcmberınden sıy rılmak, elbette utanılacak birşey değildir. Ülkenin çatlamış toprak larına, bütün yaşamınca yalmayak basma yoksullugunu sürdürmek de, bır erdem sayılamaz. Maııfet, ülkede, çatlarmş toprak bırakmamaktır. Siyasal beceri de, çatlamış topraklar Uzerıne yalınayak basmak zorunda kalmışlık simgesınııı lçerıgine girecpk hiç bir konum, hiç blr sosyal kat bırakmama yollannı bu lup uygulamaktadır. Oysakl blzım eskl yalmayakhğımız, kendi büyuk burjuvalaşma tutkusunun itişl İle, «gemislni kuıtaran kaptandır» samsını, ekonomik doktrln yupmıştır &oz de herkesln, kendi gpmislnl kurtarması dUzeni olmak Uzere de, demokrası cumhuriyet ve onların ilkeierı kurumları Konularında, büyUk ama gerçekten büvük sapmalar yaratıp onlara sıgınmakradır. Böylece toplam gönenç artacakmış ama bu, onun, kendi klşiliftlndekl dramını yatıştırmak bahanesinden baş ka birşey degıldır 5 S S = s S 3 5 S rînıııııııımıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııııııııııih: Sultanahmet Ticaret Lisesinden D U YU R U Sultanahmet Ticaret Lisesl Mezunları ve Mensuplan geleneksel kofte günü 2 Mayıs 197b Pazar günü saat 10 30'da okulda yapılacaktır. Me7iın ve mensuplanmmn bu mutlu RünUmüze onur vermelerinl dılerlz SULTANAHMET TİCARET LİSESİ AtLhst (Cumhurivet 3TJ9) Sapmaları Onun bu avuntusunu blr kennra kovarak. vaptıgı sapmalan da kısaca dzetlemek istortz • DemirPİ'in demokrasısı, ulusal iradeyı, egemen zümrelerin irades) ıle tıpkılaştırıp. hteslnl düMinpiTicmPktedır HundRtı bır fle sonuç çıkararaktır Ulusal lrade egempn zümre lradesi ve kenril iıadps) aıasında blr tıpkıla^ma yaratarak, onu egempn kılmak. Demırel'ın demokrasısi budur. Ama o raman çalışnıa tUmlügünün şımdilik en büyük sayı gilcU olan kbjlü konumu, tlkellıgindpn sıvnlumayacakmış ona ne? Açıkgöz olanlar. bereri gösterenler. paçayı kurtarırlar yalBu kadarı dpmokrasl İçin veterl Bu Kadar btltm nısı, Kerck dısı sovutlamalar npden' Kendisini ve a|le»ln1 büyllk buriuvalajtırmaic tçtn kttkpmndpn koparftTak ve bu k'ikene «ırtını fla dHnernk sermavn btrtkimrlllpınln aracı hnltnn erirmlsllkten duydujhı dramı tonlumu buriuralasmanm buvruguna koyarak yUreltecefti dUsU tle sllmek için. ÎLÂN Istanbul Valilioinden Istanbul Beledıyes) hudutları ıçerısınde (mUIhak Beledlyeler hftriç) 1 torb» 50 Kg. Uk Hortlant çımpntosunun. satıcının deposundan alıcınm vasıtasına lesllm AZAMİ PERAKENDE satış fiaü K/1180 sayılı Karnrnamenln 3. madclpginln (b) bendi geregince îl Daım! hntumeni tarafıntlan lttihaıı olunan 27.4 117b tarth ı^Bü/lJn bayııı Karar ue t», TL olarak tesblt edılmlş ve Iş bu karar Valillkçe gene 27 4.1976 tarıhinde tasdlk Pdllmısllr. Bu fıatın üstünde satış vapılması mflmKtln dpgildlr. Keyfıyet ilân olunur. (Basın. 15401) 3528 Tstanbul 3. Asliye Hukuk Hakimliğinden Sayı 073 '60'î Davacı Zehra Süren tarafından Davalı Hedıye Esen aleyhıne anılan hukmen tescıl davuMiıria Ankara, Bahçelıevler 17 Sokak No 4 1 dP mııkım Davalılar fatma Spektlre, All Haydir Tunçtan ve tatma Mükerrem Guçmen'e teblıgat vaplaınamış \e emnlyet(,e do adıeslerinın nıeçlıul oldufiu bılriıııtdı nndpn bu kprre !st Munteşır Yuksek Trajlı gazetplprden birınd. ılânen teblıgat yapılmasına karar venlmiştır. Duruşma günü olan 2/5/l<)7b günU saat ') !0'd!> adlan geçen davalıların duruşmada ha7ir bulunmalan veya ken dilerıni bır vekılle temsıl ettırmeleri ilnn olunur. Besın: 3508) İ529 I aradığınız.. (Artas: 159) 3517 Toprak Mahsulleri Olisi Genel Müdürlüjiünden lhr»c efl'lmPk ll»r» SIKiım ton nrpa «iirnstz olarak llanen gatı?» çıRanlmiftır Bu SHtıja alt llan ve safış tıustıst şartlsnmız Ofnel M(l<1ürıtl»Urn(l? (Satı; MIIrtllrMietlnrtpn) Istanbul tzmir. .Afvon, Kony» t^kprırtpnın Samsun Erzurum, fMvarhakır, Bölse Ivanhııl Hnhnhnt vp Mp,c:ın sııbe Mildtinıinierlmlzden bedelsiz olarak alınabiUr. Ilgllllere duyrulur. Bir aruntu tste.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle