28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 24 Nisan 1976 Köy Enstitülerinden yetişen sanatçılar EDEBİYAT SOSYOLOTtSİ AÇISINDAN KÖY ENSTITÜLERt OLGUSUNA YAKLAŞILD1ĞINDA SU YAL1N GERÇEKLE KARŞ1LASIL1R KOYU VE KOYLÜLUĞU İLK KEZ ELEŞTtREL GERÇEKÇI BtR TUTUMLA Y\N £,IT«LN SANATÇ1I>AK hNS'ltTULEKDKN YK TİŞMİSLERDIR 1945TEN SONRA ŞİİR, ÖYKÜ VE ROMAN DALLARINDA ÜRÜN VKREN ENSTÎTÜLÜ YAZARLAR ÖYLES1NE ET KÎLt OLURLAR Kt. KÖYE YÖNELtK, KLNDINE OZGU NÎTELIKLER TAS1YAN BIR EDEBİYAT DOGAR VE GELİŞİR, ABDAL MUSA Bır pıston Kalayım tster dıledıâı yerde. Tekler çojulluğumu Bır dınozor zor yer benı Yedl can beygir gucu. Karıncaydı devenln Tepıp oyluğun ezen, Bır bucur yere çaldt Dev gıbı pehlevinı .* Unuturlar ânı. Bir surek avında Ölusunu gormeye gellrler, Abdat Musa demijlor Bağrına saplı oku Çıkardı verdi gerl. Bu soz ibret sözudür Arıfler ocajında. Yanar özge blr atej 0 ateşın dıllerı, Hele bır gel berı. BEHÇET NECATİGİI Kemal Tahir ve Ozgün Türk romanı tutkusu Engin ARDIÇ Ken* 1 Tahlr'in Tilrk romanına getlrdiğl yenl boyut. ı amünün UçüncU yıldönümUndp, saglıgındaki ilk tartısmaların guncelllgt ve geçlcılisl bır yana, \ ın bir gelecekte ventden gündeme gelecek Kibı görünllyor . Bu yeni tartışma ve değerlendirme gerekltliğinin llk mtljdecilerl, son btr kaç vıldır birbiri ardına yayınlanan yent roman lflr ve pıtrak gıbl ortava çıkan yent romancılar . Küçük hik.ıyenm önünun lıayli tıkalı. buna karşılık TUrklye'de endüstrileşme ve çağda$laşmava koşut vürüyen roman pellçlmlnln son derece umut verid olması, ronıanın kuramsal sorunlarının irdelenmeaınde Kemal Tahir'le mutlaka hesapla$manın Rpreftinl lylce vurgulamak Uzeredir. Bu hesaplaşma zorunlulugu. edebiyatırnuda Halıt Ziya'dan sonra ıklncl buyük roman dönemecl olarak nitelenen Kemal Tahlr'in yapıtının değerlendlrllmesinde: gerek soruna bilimsel görle yaklaşacak edebiyat tarılıçısı ve eleMlrmeno, gerek bu dönemeçten kaynaklanarak venl varv tımlara yönelecek genç romancıva büyük sorıınıluluklar yüklemektedir KemAl Tahir'in romanlanna egemen olan dtlşunçel örgtlye karşı takındıgı tavır ne olursa olsun: edebivat tarihçisl, eles tlrmen ve varar. onun rtlrk romanına getirdiöi boyııtu verli verlne otıırtmadan, onun romaneılık anlavısını Inceleyip kavramRdan özgün ve ileri atılımlara vöneİPmeveoektlr Avnı lorunluluk. siyalal yaşamımınlakl ileri atılımlar ve toplumculuk sorunu içln de freçerlidtr Kemal Tahtr'tn getirdigi sonın. Halit Zlva'yla verleslp gellsen ve egpmen olan Ratı romanını bırakıp, blr yandan ulusallık boyutunu yakalayan, bir vandan evrensplllk dü^eylne ulasan ozgün *• yeni biı lürk romanı Eeltstirmek sorunudur. Sözünü ettlglmiz ıılusal ve rizgün roman gereklllıgi yainız blr Uslup ve teknlk özelligl arama şeklinde dıısünUlmPmelı Bu konuda nemen aklft ?elebil«cek blr vllreydelik ve kolaya kaçma yolu olan blçim tartısması, TUrk romanının genel konıımunu öz ve içerlktpn soyutlayarak btr tür «Evliya Çelebi hoslugu va da Orta Anadolu aftzi tul hadıgı nrama>sığlıeına saplamamahdır Kemal Tahır'ln eerpk tnsanımıza hakış açm, Rerek •!• aldıgı roman dUnvaMndak! oroblematik ve kistvl seçış taızı ve ölçütlerl vetprlnce dUsüntilUp dejjerlendlrtlmpyse; bu kolaya kaçıs, romammm 19 vtlzyıl Fransız gerçekçllertnln. Batının Jovc»' la doruguna ulasan yent romnncılık kanalınm, Sovyetler Birlifti'nde geltstirllen «toplumcu Eerçekçilik» taklltçllljilnln etklsinden kurtarır ama, bu ke? de bOlgcci ve vnvan nlr monologa lndirKpyeblllr Ancak roman evreni ve roman blçlmıne btr btltün olarak vnklasabtlen Inceleylcl, Kemal Tahir'de vm onun romftnoılıgımıza getirdlfti bü vük secenekteki bütünselllgi v temellendirme ustalıgını aezebllecektlr Yenl romancımıaa dll>îpn görev Tilrk ln^aninı nasıl anlayıp anlBtablİpcefti, llıji alanını Rilncel moda ve reklamlara davalı basitltklerdert sıyırarak toplumumıi7un VP insanımiKin temel cellslrh nlrengllertnl naaıl saptavıp nssıl vorumlayacaftı. bu temellendlrmeden çıkardıftı İnsan dramlanm ve hiınların toolum^Bl bovutlannı nasıl yent kalıplarda anlatablleregi konıılnnnda kafa yormaktır öncellkle v«zm8va oturmadan çok rtnee bunu yapmak *erpglni dııymavan romancı, t^ter tv temez ya Uçünrtl elden Gorkt tekrarrılığına, va hpsinci plden Jovrc taklltçlltftlnp snplanır tstPdigi kadar toplumeu bile olmava çabalaaın, blze vabnncı btr «frenk» toplıımcusu olmaktan llprl gıdemez Taklltçl olmayan, ama ultısal ve «vrenSPI özgUn bir roman okulunun nitellklerlnl taştvan vapıtlnr. ancak bu arayKin «ancısını Kemal Tahir «ibl çekehllfin vaznrlnrra yaratılablllr . Gün TCİIr. Kemal Tahir'in düşUnceleıinl ve bulgularıru sevenler de tedirRin olanlar da. abartanlar da, katılanlar da, kızanlar da, beğenenler de, karşı çıkanlar da, onun bu ulusal.ftzgttnTürk romanı tutkıısuna ^ayeı duymnda btrleşirler O vıkit, bu isln onur pavı da, avnı sancıyı, aynı çabavi, avnı arayısı paylasan yenl TUrk romancıla* nnın olur .. IEHZAT AY (Aslankoy/Mersın 1936) Blr çiftçtnin oğludur DUztçi Köy En»tltüsü'nü bıtırıı (1954i Adana'da çıkan Bugün gazeteslnın sanar, ekınde yayımlanan (1953) şlirleriyle sanat hayatına girer. daha sonra çesitli konularda yazılar ve koy notları yazar llk romanı Dor Ali'de kövden kente göçü lsler Son romanlarında köy Rerçeginden uraklasmış, kent ınsanının sorunlarını vermeye çalışmıştır OSMAN ŞAHiN (Aslankoy/Mersın 1938) TALİP APAYDIN (ömerler koyu/Polatlı 1926) Yoksul bır çtftçının oğludur Çıfteler Köy Engtıtüsü'nü (1943), Hasnnoglan Yüksek Koy Enstitüsü GUzel Sanatlar BölümU'nU bitirır (1946). llk şlir ve oyküleri Köy Enstıtüleri Dergısındp ya yımluıtr (1945) Sonrakl yıllarda edebıyatın btekl türlerinde de PSTİer verır, ama çalışmalaıı asıl roman üzertnde yoğunlaşır. BütUn yazdıklannda, «sanatçı kövü ve köylüyü vermeli» ilkesıne bağlı kalarak topluımal yarar ilke&ini gözetır Şlırlerinde, Yumusak, yalın bır şur dıllyle Ana dolu halkının hüznünıl, yoksımlugunu» (Ahmet Köksal> dlle getirir Düzyazılarında ıse, geleneksel öykü VB roman anlatımının sınırlarını zorlamadan. gözlemlerinden yola çıkarak köytl ve koyun sorunlarını, koy Insanının dünyasını yansıtır. MEHMEI BA$ARAN (Ceylân koyu/luleburgaz 1926) Bır çıftçının oftludur. Kepirtepe Kby Erntltüsü'nü (1943), Kasanoglan Yüksek Köy Enstltüsünti bitirdi (1946) llk şılr ve dyküleri Köy Enstitülerl Derglsl'nde yayımlanan sanatçı, Enstitü çıkıslı yazarların şilrde en başarılı temsılcile rinden sayılır Şilr ve bykUlertnln yanısıra anıla rını ve izlenınılerlni anlattıgı janlanyla da tanınır •Yenl blr ateş yakmanm coşkusu içlnde, bu coşkunun, yaratıcı emeğtn türküsünU. sdylemek istegıyle başladığı şiır çalışmalarını, toplumcu gerçekçi bir görüsün egemen olduğu öykülerle sürdurür Anı ve izlenimlerınde de koyü, köylüyü ve kendınl kdy sorununun çöztlmüne adamıs ögretmeaı anlnür Dlcle Köy EnsUtUsU'nU bitirdi. TRT Sanat Ödüllert Yarışması'nda .Kırmızı Yel> adlı öyküaüyle büyük ödUl karanınca dikkati çekti. öyküle rinde, «Güneydoğu feodalizmınin çarpıcı ve acı gerçeklerinden vararlanan ve köy emekçilerınin yasam gerçeklerinden kesitler veren» (Mehmet Bayrak) öyküler yazdı. Kuşkusuz, Koy EnstitülU aanatçılar yukarıda anılanlar kadar az değll. llk akla gelen adları sıraladık valnızca Oysa şilr, öykü. roman, denem«pleştır! alanlannda Urün veren su adları da saymak haktanırlık olacaktır: Yusut Zlya Bahadınlı. Emın Ozdemır, Adnan Binvazar. Kemal Burkay, Hasan Kıyafet. Ali YUce, Şevket Yucel, Hazım Zevıek Ahmet Köklügiller... Daha blrçok yazı emekçisi. Üstelık çurası dıı unutulmamalı GünümUzde vöneltılen eleştirder ne olursa olsun 194V ten sonra, du^enl dpeıştnmpve ^onelık edebiyatın temsılclleri Enstıtültı ya7arlar olmuş, baskı donemlerinde bıle kolayca susturulamamıslardır Günümüz toplumcugerçekçi TUrk: edebiyatı, bu grtrüşün kavgasını veren sanatçılara olduğu kadar, Enstitülü yazarlara da çok aey borçludur. Önemli olan dünyaya bakıştır.. BIR DÜNYA GOR'JSÜNH EJiGINDEKİ YAZAR. ETKİN BİR EDEBIYATA OTEKI YAZARIARDAN COK DAHA YAKINDIR. Demir ÖZLÜ Türk Edebiyatı Uzerlne yaıarken, kcndi duşunceme göre, bır sınıflandırma yapmıştım, «l')4O Yılları» adlı vanmda (Cumhunyet, 23 8 1W> Edebıyatın demokratlaştırılması Orhan Velı, Oktay Rıfat, Melih Cevdet'in kurdukları akım. (Orhan Vell, bugüne değin anlatıldığından da ü%t düzeyde blr sairdlr Yapmayı tasarladığı seylerin gerısinde kaldığını sanırken daha da ötesınc geçmıstir «Garıp» dönemlnde, kendlsini gerçekUstücülUğe yakın aanmasının bir öneml voktur Gerçeküstücü olmak isterken baska, ama açkın bir »llr kurmuştur. Biçlmıyle lçerigi blrbirine çok denk düşen bir şlir GUndelik hayatın somut gerçeklerl, düslerl, özlemleriyle dopdolu bir şiir . Bir Orhan Vell araştırması, onun şlirlerinin konularının firalanması olmamdlıdır Oktay Rıfat'la, Melih Cevdet'in sonraki donemleri ayrıca ele alınmalıdır ) Topltımnı Gprçekçl edebiyat akımı «Yabancılaşma» olgusu üzerine duygulanım dünyalarını kuran yazarlar 1950 sonrası yazarİHrı (Bir ölçüde soyut bir düzeyde de olsa • gerçekten edebiyat yapıtı ne bilimsel bir yapıttır, ne de •ekonomi politiğin eleştirisine katkı.dır bireyin kapitallst toplum içindeki durumunu açığa vurmaya çalışan yazarlar Gerçekten Lukacs'ın da kabul ettiği gibl «Nihilizm ve slnlzm, boğuntu ve umutsuzluk, kuşku ve kendinden lgrenme, avdmlann içlnde yaşamak zonında olduklan kapitallst toplumun dogal ürünleridlr ») Bunlar derın çızgileriyle akımlar DUşünceden beslenen edebiyat akımları. Bunlann vanında, bu ölçüde düşünceye dayanmayan. daha az belırgın edebivat anlayışları var Ayrıca, kendi içinde bütlinsel denn, öznel edebiyat evrenleri de var ÇUnkvl edebiyat alanı, tizel cvrenler kuıulmasına elvertşlldır. BUsbUtUn özel evrenleri olan, kımseye benzeşıneven \»zarlar da vardır MarquW de Sade sıibl Btzde. Sait Faık de uyle Benim kuşagımın şaırlPrinden Ece Ayhan da Salt Faık, yukarıda sıraladıgım Uk lkl akımla değlnti noktaları olduğu, UçlıncU akımın da ipııçlarını ta^ıdığı halde. örel blr yazar. ^azarın ptkinlığı, ovln duyurlı bir alanda devinlr ki, hem onun ıdeolotılerle ilgilenmeslnl RGrektirir, hem de ldeolo|iler İçinde yitmemesinl. Ideolojlnın valın bir sözcüsU olmama^ını. Belki yazarın ldeolojiyi derınleştırmesı gerekır Duygulanım ve düsünce evrenlnde derınleslrken, degişmekte olanı da kavrayablllr vazar. Bilırçli, varı blllnçli va da bilinçsiz olarak deglşentn ya da golecok olanın ı?ıgını seyeblllr Ama bılincin de kaynagı duygudur, duyguiHnımdır Gerçekten, duvgular, duvgıılanımlar, sevgller, nefretler, öfkeler olmadan dUsilncpler de oluşmuyor Düçfınrc, sadece düşüncedpn türetileme7 Etkıli. ınsanda. vervUzündo bırşpvler deStştiron dllşüncenin de kaynagı dprin duygulanmılardır Söz g«llml, Sabahattın Ali, artık halkının durumunda, lialkm Urerınp çıkrmç, blr aydının b^kışıyla ya da ince lyi, duygulu bir lıısanın frtrnegin Halit Zıyada oldupu gıbı) göztl\le bakmıyordu. İçlnde, safında yer alıyordu onun. Bu bakımdan toplumcu • gerçekçi edebiyatın, düzyazı (roman • hikâye) alanında blltün çevreslyle deıınlıgine kurulmasında ona çok büyuk bıı onur payı düşllvor Duygulanım, ne ölçüde derln, soylu, karmaşık olursa olsun, düsünte katınh sıçraımvorsa, ya da edebiynt yapıtı içlnde, birtakım düşünceleri çağrıstırmıyorvı ycterlnce etkıli bır \apıt çıkmamış demektlr orlava Duyiîiıdat dUşünceye geçlş sürect İçlnde zlhnln soyutlama gücünün de blr etkınligı vardır tabll Bireyı deşen, ortaya çıkaran düşüncelPr, belll toplumsal ıllşkller ıçindekl birpvl açımlayan düsılnceler bireyi değiştırnıeye yönelik dtişünceler, toplumu derlnden alçıiayan (idr.ık eden), toplumu deftlştlrmeye vonelik düjiinfeler, geleceğin sezRlsinl içlnde tasıyan düsünceier bırcyi çağı içindekl yerine oturtan düşüncelcr ne türlü olursa olsnın, böylece duşünce katına da yükselpmeyen edebiyat yapıtları yeterlnce onemli yapıtlar değillerdir Düşünceden sözedince de, bunu yelın, hergünkü düsünce olarak anlamamalı Derin blr duygulanımın, bır algılamamn yarattığı düşüncedir bu Edebiyat yapıtının yaratılısında. duyguyla düşüncenin birbirini özümsemesi sürecınde yıgınla estetik sorun yer alır 1140 yıllarının koşulları bütün bu sorunlan getırmlştir Ttlrk yazarına O da gUnünlln dllnyası i(,ındeki yerlnl kavramaya baslamıştır. Ne düsunce, sadece yalın dü&Once olarnk edebiyat vapıtının herhangi blr yerlnde sıls olarak duruyor, ne şıır, ne hikâye. roman ozüen uzak ffuvBulanımlarla yetinebıliyor artık Onemli olan dünyaya bakıçtır Dünyaya bnkan gözün ardındaki »ezgller, algılar, kavrayış, duşüneeler bütündUr Derln bir dılnva görllsUnUn eçiğindeki vazar, elbett» daha etkin bir edebıyata, ötekı yazarlardan çok daha yakındır FAKIR BAYKURI (Akçakoy/Burdur 1929) Az topraklı bir çtftçinın ogludur Babasının ölümU üzBrine ılkoğı enlminı guçlükle yaparak, Günen Köy EnstitUsü'nü bitirir (1948). Türke Dogru dergisınde yayımlanan bır &urıyle edebtyata girer (Fesleğen Kokuluma, 1946). Ama köy notlarl ve oyküler yazarak şiirı bırakır Yılanların öcü romanıyla Yunus Nadl Roman Yarısma sı'nda (195758) blnncillk kazanınca ünü jaygınlaşır Köy gerçeğini ülkUcü bır tutumla ışleyen sanatçı, «köylü yaşayışını, halkçı ve devrlmcı a^ıdan yazmayı» amaçlar «TUrkiye toplumunun en agır hlzmetlerini ve üretlm lşini yapan bu insan ların bllıncındekl ve bılinçaltındaki ıstekleri, tepkileri ve bellı başlı çeüşkılerı, sanatın gereklerini de göz onünde tutarak yazmanın bir gorev. olduğuna inanır Edebıyatı, insanlttrı bılınçlendırmede bır araç olarak gören Baykurt, ünü yurt dıyına da taşmış gerçekçi ve ülkücü Koy Enstıtülu yazarların on onemlılorındendir. Yasaların dili.. Hüseyln KILIÇ Bugün dilimizin özleşmeye en az ayak uydurabilen bolümü, tüze dılı olsa gcrek Gerçi, Anajasamızın dıllnı haylı TUrkçeleştlreblldik 1952 yılında bu ışıklı yoldan bir dönüs vapılarak. Teşkllâtı Esasiye Kanunu 114.VtP gıimüldURÜ toprak altından blr kez daha çıkarılmak lstenmlsse de, çlmc)lki Anayasamızın, hem de % 70'e varan bir oranda TUrkçeletmeslni ktırneler engelleyememistir Bır Ulkede vönetenlerle vönetllenler. çıkarlan vönünden ne öiçüde baftdavK olahilirlprse, yonetlcller o olçüde korkusuz ve açık, vonptıiPnier de o ölcüde "rinçll ve baçındakilere vardımcı olurlar.. Ancak kurulus anlarmda Rorülebilen bu baltdasıklık. daha sonralan vönatllenlerln aleyhine olmak Uzre oozulur va ds bu bozıılmnnın oranı Blçll^Unde vönetenler gtzlillSe, zorbalıfta ve anlahilma/lıgn haşvıırmnCa baslarlar. HHİk dlllyle. en basta tüze dill nraiında uçurumlar belirir Ne Işçi kpndlslnl llgilendlren yasaıarı anlavabillr, ne k^ltl LSfi I M Ustüne Vigarak kfl^aneler kıırmak erdem ve çok kazançlı bır 1 haltne gellr Blr yasavı, vasa adamları bll* 5 haşka ba$ka anlamava ve vorumlamaya baslarlar. Bu bakımdan, sözgellşl, 1 ? 4 yılında çıkanlan «2 Kdv Kanunu'muzun an blr dtlle yazılması. btr 1 rastlantı deeildlr. Çunku o günün Iktidan, tam bır aıle Imparatorluftu olan Sarlmanlar'da baslayar asar vergislnt, blr vıl sonra kö^lUnlln sırtından kaldırabllecek blr vapıva sahlpflr. Köylüden kHf>ıraca?ı clzllvprefi blr dunımıı voktur. 1952 yıllarında, Anayasa'nın, Teşkilâtı Esasiye Kanunu'na dönüşturülmp<il de blr rastlantı defilldlr Toprak vasasından çıkarak o noktaya gellrsek umarım durum daha ivi anlasılncaktır. Aslında. tÜ7e dlllnın Tıirkçelpstlrilmesl salt teknlk yönrten ele alınırsa. »anıldığı denlJ güç degildir Gerek Anayasamızın dill ve Rerekse savm VplldpdeoSlu'nun bu alandaki başarılı çalısmalan, bunu açıkça ortaya koymaktadır. 7aten avnl sey, üvcurlar tarafından da vapılmıştır Bu OstUn Tdrk devleti. pek çok nlRnda da «rnek olabilecek niteliktedir Kendllerl: tutuq'tan (rehinden) tüs'e (faiz*). ulam varlıır'tan (tapıı senedD bitlg'e fvesika) varıncaya degin. varsıl blr tüze dlli sözlüğüne sahiptirler üstpllk btltUn bu sözcüklerl. Kutadgu Bıllg Kibt bir yapıt vazıldıktan daha sonrakl dönemlerde uvdurmuslardı. Yanl Arap ve Acem etkisl, ta lltklerine Işledlkten sonra... TUze, o ulkede bulunan hemen herkesi ilgilendlrtr. Bu bakımdan. anlasıhr olmasmın .saCUyBcaeı yarar tartısılamaz. Yasalann, anlasılmaz bir dllle yazılması, belki Uç bes savunmanı favtıkntı> var<nl ve tlnlü kılar: halkıt enseslndo bozn Dİslrmek isteyenlerln lstnl blr ölçüde kolaylastırır: ama, toplumu, mutlu ve kaynasmıs klsiler olmaktan kısa süre içinde cıkanr v p nnlasmazlıklan, tedirpinliklerl artınr. Hem böyle btr toplııluftun Ovesi olarak vaşamak güçİPîlr ve hPm dp bftvlp blr tonluluihı yttnptmek... SANATEDEBİYAT MAHMUT MAKAL (Demırcı koyu/Nığde, 1930) Bir küçuk çiftçlnjn oğludur Ivriz I4tty EnırtiUMİ'nü bitirır (1947). Yazı hayatına Türke Dogru dergisinde çıkan bir sliriyle glrmiştir (l**5>. Aıa> asıl. ogretmenlik yaptığı (194749) NUrgUz köjuy le kendi koyünün sorunlarını, acımasız koşullarını gerçekçi blr tutum ve yalın bir dille anlattıgı köy notlarıyla dıkkatl çekti (Varlık dergisı, 1948). Bu notlar Btzım Köy adıyla kıtaplaşınca btlyük yankı uyandırdı, bır yıl içinde dört baskı yaptı ve çoğunlugunu kby kokenll öğretmenlerin oluşturdugu bır yarar kuşağının anıızlenım karısı mı köy notları yazmaiına vol açtı. Edebiyat mı yazın mı? A. Şevket KÖKTÜRK Dılimlzın gelişip güzellesmesi içm ortaokul ögrencilerinin de bildiğince «Derleme tarama,» 'Bırlestırme,» «Türetme,. «Anlam Genişlemesı» Ribi yollardan yaraılanıyoruz Yrr darlıgımud&n ilk ikı yolun açıklamasını, orneklemeslni yapmadan «TUretme ve Anlam genışlemesi. Uzerinde duralım. Bu yollar konumuza aydmlık getirecektir Türetme, dılımlzin gflişme yollarının en genlşi, en yararhsıdır. Dllimizde birçok »özcük yapım ıtilretme) eklerıyle türetilmistir. Örneğinyıgın, yakıt, bilim. göz«1. (güzel) dergi anlayı? gelır, çökUntü. çokek. gelin, usumuza geliveren yapım eklerıyle türetilmis sozpüklerdır. Türetilmis sözcükler dilimizde bınleri bulur. Dilimizde ıkı tür ek bulunmaktadır. 1 Yapım (türetme) eklerı 2 Çeklm ekleri Yapım ekleri, sözcüğün türünü ve anlamını değlştırir Çekim eklorı ise sözdifiun türünü ve anlamını degiştırmez, tümcede görevini belirtır. Kimi eklerimiz yalnı/ı yapıın eki olur. Kiml eklerimiz ıse hem yapım hem çekim ekı olur Örnegın ın (ÜnlU uyumuna gore inumün) eki hem çekim lıenı yapım eki olabilir .ANLAM GENİŞLEMESİ. de dilimizin gellsme yollarından biridır. Dilimizde bırçok sözcük zaman lçerısinde blrçok yeni anlamlar vüklennıekte RBIIIŞ anlamlı olmaKtadır Orneğın. Dıl sdzcUgü, 1 Besınlerin tadını almaya, bunları agıs ı^erısınde evırip çevirmeye ve yııtmaya yarayan organ, 2 Insanların düstindüklerinı duyduklannı anlatmak içln kulİHiidıkları her türlü ım. özelikle ses imleri dizgesi (lisan), J Bırçok aygıtların uzunca yassı ve çoğu devlngen parçaları (kilıt dıli) 4 Denize uranan dar ve alçak kara parçası, 5 Klmi solnklu çalgılarda titreşerek ses çıkaran lnce ve madensel yaprak gibl anlamlan yüklenmıs bu sözcüğün anlamı genişlemiştıı Belkı ilk anlamı binnci sıradakl anlamıydı Otekı anlamlan sonradan yüklenmlşıtır. Yazımızı «Yazın mı Türkçedir Edebiyat mı'. soıusuyla başlutmıştık Bir sözrUgün Turkç* olup oimadığını $u yollardan anlayabllirız. 1 Sozcügün ünlüler uyumu kuralına uyması i Kök anlamının bulunup bulunmaması. TUrkçeyi ba^ku dıllerdon ayıran temel ozellıklerden biri unlülor uyumu kuıalıdır Unlüler uyumu kuralı kısaca, ÜnlU harflerın kalmlıkıncelık dtbhikvuvarlaklık, darlıkgenişlık bakımından uygunluğudur Bu kurallara uymayan sözcüKlcr Turkçe oİHinaz Türkçe olup da bu kurala sonradan uymayan sayıll sözcük ve ek vardır. Tıirkço sözcüklerin bır çoğunun kok anlamı bellıdir bılinır Omeğın gozlük goz kokunden lük «kiyle, okul, oku kökünden 1 eki>le, sözcük, soz kokünden cük ekıyle, öğrencı oğren kokünden <i ekıyle, ogretmen, oğret kokünden meıı ekıyle, karındas, karın kökünden daş ekıyle, batak, bat kokünden ak ekıyle, bıtki, btt kokünden ki ekiyle türemıs sözcllklerdır Kökleti k k anlamlan bellldıı, bılınir Dılımı/e gıren yabancı sözcüklerde bu özclliğı gbremeyiz Yazın sdzcüğünUn köku, kok anlamı, eki bellidır Yazın sözcüğü Unlüler uyumu kuralına uyar. Edebivat kelimeslnin ise TUrkçs bır kökü kok anlamı \oktut Unlüler uvumu kuralına uymaz Yazın sözcüğü binlerre sözcUğünıÜ7 gibl vaz ıslev kökünden ın vapım ekiyle türetilmis, kokü, eki Türkçe olan bır sdzcüktUr. Edebiyat kellmesi İse Arapça terbive, huy. ahlftk, davranış anlamına üelen edeb kökünden gene Arapça çoğuleki olan at ekiyle dilimizde «Tanzlmattan sonra 1860. yıllarında uydurulmuş bır kelimedir Uvdurmalık ölçüsüyle ölçersek pis, uyıiMik Arapça kökenlı KÖZ dökUntüsü edebiyat, Türkçe köklü, Türkçe ekli, Türk vapısı vazın. •söücüftUnden çok çok uydurma olarak gorülür. Dlyeslmiz, gelecpftp «yak uyduramavanlar, seçmışin karanlığındn «ömtllüp kalırlar Tılkilor de u^anamadıkları UzUme koruk derlermis. DURSUN AKÇAM (Ölçek koyu/Ardahan, 1930) Bir çiftçının ogludur. Cılavuz Koy Emtıtüsü'nü (tlkögretmen Okulu) bitırdl (1950) Analarımız adlı röportajıyla Karaoan Armağam'nı (1M2) kazanınca dlkkati çeken Akçam, dnceleri gözlomlerınden ^ararlanarak köy notları yazar, aıdından öykü ve romana geçer «Sanatı toplum hlzmetinde bir araç olarak» gören gerçekçi bir tutumla koy ve kasaba insanlarının dtlnvasını ve sorunlarını yansıtır, Kuzeydoğu Anadolu Insamni edebiyaümıra Retırlr İİMIT KAFTANCIOGIU 'Saskara koyu/Kars 1935) Yok<<ıi1 bır çlftçinın ogludur Cılavuz Koy Enstitüsü'nü bltırdi (1957) llk ya/ısı sayılabılecek anıovküsü Varlık'ta yayımlanır (1953) Ama asıl TRT Sanat Ödülleri Yarışması'nda .Dönemeç. adlı övkUsllvle büyük ttdülU alınca (1970) Unlenır. Oykü ve rornanlan bu tarthten sonra yayımlanır. Konularını ^asadığı çpvreden alan yapıtlarında olayın çarpıcılıftından yararlanarak acımasız gerçeklen dıle getırır YENİ KADINLAR Bozkır otu kadar yalnız Rurgâr gıbı ozgur Alınyazısı denene karjı Yuzyuze ve yumruk yumruğayız içımızde, çok derınlerde, temız yurekli bır dü$ Esıntısız bır agustos gunu gıbı parlak bır ıjık Daha da buyutur çevremlzdekl karanlıgı Karanlıgın otesınde ejsız bır gelecek vardır Blrlıkfe yurunecek, bırlıkte gulunecek Sevgı, çalışma ve guvtn dolu Buro. fabrıka. atelye kıtaplıklarda o Ortak yajanacak bır çagdır Bız yajamaya afejle sarıldık Ama sevinçler hep azar azar geldı Tutku, acı. duşkırıklığı Saflık, bır çok kere annelık ve uçsuz bucaksız yalnızlık Ama ne yenılmış, ne yıtık, ne zavallı Çalı$kanlıjjımız ve çocuklarımızla Her »man yenıden guçlıi, yenıden gururlu Yajamaya yenıden bajladık Yeryüzunün kuçuciık sevınçlerlnl isferkan Yapayalnız bır bozkır oluyken görunuşte Yaprakları blrlıkte jarkı soyleyen, uğultulu Buyuyen bır ormandık Afet IIGAZ Dergiler.. Dergiler.. Dergiler,. KOY ENSTıTllLERı Atillâ ÖZKIRIMLI llge değinlyor, sonra da dusunce özgurlugunün Anayasal anlamıyla yürüılUktekl «~ In /* 'llm senaryolarının Kont«Venl roplunv \ın nısan »nyuı, kurulu^unun 36. yılında rolüne dair Nizanınameınln asasta çellsllglnl, üstellk san«Enslltuler gerçeğini çoşilll yonlerlyle lopluca değerlendlrsur tıızuğunün slyasal Iktldarın emrlndekl kurullar ellyle key> meyı ama<»layan bır ozel sayı. OnsOidc, yazılarda one suf! blr blçimde uygulandıgını somut orneklerl* oösterlyor. rulen dusuncelerın degışik dunya goru^lerinden kaynaklanApaydın a gore, «Sinematograflk dzgurlüğün ülkemlzd» ıagdığı, oysa Enstıtuler olgusunun abarlılmadan ya da kuçumlanması, fasızmln yenllglya uğramasına, basta düsünct bısenmcden ortaya konı.'abılnıajl tçin, toplumcu blr bakıj açıgurluğu olmak uzere İnsan haklarına saygılı demokratlk blr sının gerckllllğl vurculanıyor ^e bunun derçgl olarak her yayonetımın ulkemizde yerlesmesin* baglıdır > Ayrıca ıllm /arrian ıslenemeycceğı bcllrtıldikten sonra, yazılarda İleri sansuru konusu «rejlm sorunundan soyutlanarak ele» alınasuri'len dusııncelerin yalnız yazarını bağladığı açıklonıyor. maz. Ozel sayı bes bolumdrn oluşmuş Koy Enstitülerl GerçeANADOIU DEROIIERİ gı, Sorusturma Kby Enslıtusu Mudurlcrı Anlalıyor, Koy EnstiUılu Sanatçılar, Köy Enstitülerl Uslune Blbllyografy». «Oıancan Kayserl de yayımlanan bır aylık sanat ve duBırlncı bölumde Kby Enstitülerl olgusu çesltll yazarlarca desıınce derglsl. Nisanda dorduncü sayıaı çıktı Bir edebiyat ğerlendlrlllyor «Soru^turma» holumunde kıml sıyatal parti dergısl klmllğlnde daha çok Tjplura bnkılrlıgında, salt Kayvc sendıka llderlerınln duşııncelerı alınmış Eııstltulu sanatserlll degıl, butun edeblyatçılara açık olduğu, yorestlllgl as(iların, yapıtlarından brnekler vcrılerek tanılıldığı dordunmaya çalıjtığı gdrülüyor. Oysa bunun «Ozanca»nın yajarlıcu bolumü de Mehmet Bayrak hazırlamış. gını ve ıslevlnl olumsuı yonde etkıleyeceği açık. Sanat derKuskuıuz, bu kısa dcğlnlde uç yuz snyfalık (Buyük boy, gılerl zaten sınırlı bir okura sasleniyorlar. Kurum dargllerl20 lıra) bır ozel sayıdakl bulıın yaııtarı degerlenriırmpk ola nın ya da belll bir göriışun kavgastnı veren dargılerln aranaksız. Ama «Yenl Topkım»un, Koy Enst tulerl olgusunu sossından sıyrılabilmek degışlk, yeni bir içerıkle yuklü olmaya yo ekonomlk yapı içlndo ele ılmak VP toplumcu bir gtfrüşle bağlı. Bu Ite, adları bilinen edeblyatçılara ysılanarak dtgll, irdelemek gırıslminın altını çızmell. Bdylptl bır yaklasımın yeni yenl değerleri bulup çıkarmaya ybnelerek va yaralliga TOB DERce gerekli gorulrresl ozelllkle onemli. dayanarak sağlanobilır. SANAT DUJMANIARI «Çajda? Atılım» isa Ankara'da yayıınlanıyor. Dtrglde Mllitan'ın 16 «ayısı, «Fafizmln Sanat Kııllür Alanında edebivat verlmlerıne yer verilmekle blrllkte düiiınce va eglSaldıruı ve Slnemada Sansur» konusunu kapak edlnmls. Dertlm yazıları daha «ğır basıyor, siyasal değerlendırmclera da ginln görüslarınl yansıtan basyazıda MC hukümellnce baıglrlllyor. Nisan sayısında açık olarak gttrulüyor bu «Butç* latılan faş!<' tıygulamalar (kltap toplatma, TRT'dekl uygu7i», «Angol* Sorunu», «Ögrencl Eylemltrl» gibl yazılırla çelamalar, gerçekçi flllmlerin sanslirce yasaklanması) sıralafltll toplumsal siyasal olayların degarlendlrlldlğl tGellsnarak, «marksist, demokrat, liberal butun aydınlar»ın fşiımelar Olusmalar» bölümündekl yazılar bu türden. Ayrıca m* karşı kamuoyunu aydınlatmak zorunda olduklan ve «MC «Küy Enst'tulerUyl» llgllı blr sorufturma ve «Toplumcu Oeriktldannın sannt ve kültür alanındn da naııl halkımınn, Inçekçllik» uzrrlne denemeler de darglnln yonsemelerlni belirsanlığın lUrlye ddnük ozlemlcrlnc dusman blr pollllkanın llyor. İçlnde bulunduflunu göstermck sorumluluğunu» lasıdıkları Dergl once «Toplum ve Sajjlık adıvta yavımlanmıt, yovurgıılanıyor. nellllen elesllrllerln ıııflında Iklncl sıyıda «Çafid»» Atılım» Orhan Apaydın, kenuyu hukuksal ve yasal açıdan Ineaadı seçllmistl. EllmlzdeHI iıcüncü sayıyla blr blçlm deSlslkledlğl yazıtında, once Naz! Almanyası ile Musiollnl Italya1101nin vnnoırn lcerik lenalnllüt He aercekleMlrllmls. Gelesındakı fajıst uygu'imalarla MC anlayıjı arasındakl benzer cek sayılarda aynı çlzglnln surdurülmeslni dlleyelim. SANAT EDEBİYAT ÇEVRESINDE Geçtlglmlj! Bfinlerde Kerlm Korcan, Ertefn Kültür Merkezinde blr konuşma yaptı Ya»am öyküsUnll nn'atan ve okurlannın aorulannı vanıtla. van sanatçı, şlmdtve kadar çıkan kitaplarını da imzaladı. •kkk Bir «îüredlr dergilerde övkllleılnp rastlanmavan Ne7ihe Merlç, çocuklar içtn va7dıgı blr romnnı bltlrmtş. Fakir Bavkurt'un da blr çocuk romanı vazdıftı bıldlriltyor *** Çetm öner'ın «Gdliblk» adlı çocuk kltabı Pedpral Almanyn'da vavımlanıyor «Jugend und Volk Verlag» vavınları arasında çıkacak kltabı Cornelhıs Blschoff çevlrmtş, Orhan Peker de resirnlemls. • •• Turgut Uvar eskı subaylardandır Mecburl hizmptlnl tamamlavınca ordudan ayrılan sanatçı, blr aüre sonra malulen emokliligl seçerek kendini edeblyata vermlştı Oeçtıglmlz haftalarda lcınlan bacajmtn tvileşmegB başladıjtını duvurrnustuk. Aldatıcı bir ivileşmevmls bu Sanatçımn ameliyat olacagı söyleniyor. Slrndılerda Fsthl Nacl'nln konuguymut. •*• TÖBDEfc Istanbul »ubesince, d«rn«{in Ak«aray'dakı oınaaında Sabnhattln All'yi nnma toplanmı vapılacak. Yann 14 30'flaki toplantıda, konuamacılar. yaaann degişik vönlert Itoertnde duracaklar. •+• SEK, «Sanat EI Kıtapian»nın üçüncü savisl Eray Canberk ve Ercllment Uçan'va avnlmıs. Kadıköy'deld hAftalık toplantılara katılan salrler Canberk ve üçan'vla (lelU sllrler vazıyorlarmış. Ercüment Uçan'nın, nerkese kendl^lyle llgllJ bllfl verdiğl, özelllkJerinl anlattıgı söylönlyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle