Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İKİ CUMHURİTET > Hıri 1976 îir Sınav Hikâyesi r ürk demokrasisı ougun, tam anlamıyle, sorumsuz, ısraflı, disiplinsiz bir oligarşiye kaymıştır. Dar ve aralarında anlaşan bir kım çıkar gruplarının egemenliği demek olan ı düzende, Cumhuriyet döneminin yitirdifi nice ğerler arasında, özellikle Milli Eğitim alanı, m bir sapma içindedir. Bu sapmanın, binbır izensizliğine sahne olan bir cephesini, belirtîye çalışacağım. Bunun için de, önce ilk Cum.riyet yıllarımıza dönerek, o yılların terael iıdığı, fakat şimdi temelden bozulan bir ana enin üzerinde duracağım. Biliyoruz ki Cumhuriyet, kendinden önceki ğşamış ve artık tarihsel ömrünü tüketmiş olan tanat düzeninden yaygın, köklü bir eğitira •iıeı devrahnamıştı d ı . Zp.ten bu düzen, bir ıdan medrese, yani din eğitimi veren, ama ruluşuna esas olan ihtiyaçlan da tumden yimiş olan bir takım kalmtılarla, nizâmî, ya da mî mektepler dediğimiz, sivil ve asker okularasında, ikiye bölünmüş. Bu medreseleria im düzeyi, inanılmayacak kadar kof ve zayıftı. konuda bir fikir vennek için, 1908 ihtilalinı sonra ve o zamana kadar askere ahnmayan drese öğrencilerini de orduya çağınnak dülülünce, bütün din görev ve kuruluşlarınm :1ı bulunduğu Meşihat Dairesi ıle, Harbiya :areti (Milli Savunma Bakanlığı) arasındaki ıv pazarlıklanna kjsaca definmek yararlı olatır. Meşihat; medreselilerin askere alınmalaı zaten karşıydı. Fakat Harbiye Nezareti ağır ınca, iş bir sınava bağlanmak istendi. Smavı ananlar ögrenci sayıüp ona göre işlem göreti. Beş on yıl bu medrese köşelerine postu p, okuma yazmayı dahi öğrenmeyenler de, mci dahi sayılmayıp, kapıdışarı edilecekler tecilsiz, askere gjdeceklerdi. Tartışma ve sınavlar, garip sonuçlar verliu. Önce medreseye gelenlerin, daha önca •n bir yerlerde, bir kaç yıl bir şeyler öğrenolmaları gerekirdi. Sonra da medresede, 6 k bir öğrenim görülmüş olması gerekti. Bu vlar için, Meşihat bazı öneriler getiriyordu. biye Nezaretinin de bazı karşı önerileri varHarbiye Nezareti, daha önceki öğrenimler ine. 6 yıl da medresede okumuş mollalarhiç olmazsa şunlan istiyordu: •Arap harfleri ile ikl türlu yazı yazabilmek. konuyu kusursuz yazıp anlatmak. Dört işüzerinde, düz ve orantılı hesap bilgisi. z Coğrafya bilgisi. Biraz Osmanlı tarihi. Bida Farsça...» Meşihat Dairesi ise, önce bir yerlerde oku:an sonra medreseye giren ve 6 yıl okııyan sanklılardan. ancak şunlann istenmesinde Jyordu : • Biraz yazı yazabilmek ve ancak dört hesap nini bilmek!..» OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Milli Eğitimde Sapma Şevket Süreyya AYDEMiR Buharaaa, 79 yaşma kadar medreselerde postu serip, okuma yazma da biimeyen bir takım parazitlerin hikâyelerini dinlemiştim. İkincl Dünya Savaşı sırasında da, savaştan önce medreselere yazılıp askerden kurtulacağını sanan bir takım yaratıklann, savaş patlayınca üç aylık askerlik eğitiminden .eeçirilip, orduya yedek subay adayı olarak geldiklerini de gönrniştüm. En iyisi, bu faslı kapayalım. bu uyanışm ve dünya saflannda yeni yanşlar* katılışm başlannda, rahmetli Mustafa Necati'nin çığır açan atılımcılıgı yarunda, gene rahmetli Cevat Dursunoğlu, Rüştü Uzel gibi birinci sınıf teşkilâtçı ve eğitim önderlerini saygıyle anmalıyım. O günlerin havasma katılmış bir görevli olarak, bu çevrenin ve bu hamlelerin, o başdöndürücü sürükleyiciliğini hâlâ ve heyecanla ruhumda yaşarım. ler kafilelerinl. tamamlanan insaat planiarını getirtilen materyel ve malzemeyı, ayrmtılan ıle hatırlanm. Temel esas şuydu: Memleket hangi tür ele mana muhtaçsa, o elemanlar, o alan için yetiştirılecektir. İhtiyaç planlarına göre, her okuyan, kendi alanını, daha okulda seçmiş olacaktır. Mektepten mektebe, bir okul kapısmdan başka meslek kapılarına kovalamaca oynanmayacaktı. Sanatlar mektebi mezunu, Teknikumda, hatta Politeknikte öğrenimine devam edebilirdi. Ama o alanlar için yetıştirilmiş, kendilerine devlet masraîı bu alanlar için verilmişken, yarın sanatlar okulundan, Tıbbiyeye, Mülkiye'ye ?eçemeyeceği gibi, İmam Hatip O^ulu'ndan veya PoUs mektebinden öğrenciler de, Teknik okuilara aktarılamayacaktı. Çiinkü bunlann milli hizmet sistemin de iş alanları, daha okuilara girerken seçilmışti. Örnegin Sanat okulları «Ehlivetli işçiler» yetiştire cekti. îhtısaslı işçi, Teknikumda «Tekniker» ola. bilecekti. Aynı niteükte ktırsları, sır.ıfları tamajr.layıp, Politeknığe gırecek, mühendis olacaktı. Ama îmam, Polis, Komseri, ya da Harb Okulunda subaylık yolu ona kapah olacağı gibi, oralardan geleceklere de örneğin, Teknikerlik yolu kapalı sayılacaktı. Ancak ortaokullar. liseler gibi genel öğretim yapsn okullardan çıkanlar, tabıî, daha yüksek okullannı, meslek ya da çenel ihtisas alaniannda seceDileceklerdı. Kısacası M. Eğitim kadrolan hazırİ3nırken, sapmalar olmayacaktı. Işçi, genel iş kademelerinde ilerleyeceği gibi, köy ögretmeni, polıs veya ımam okulu kollarında öğrenim yapanlar da, kendi kollarında yar alacaklardı. ARKADAJIMIZ SADUN TANJU'NUN RAHATSIZLIGI NEDEOKUR NİYLE BU HAFTA YAZISINI YAYINLIYAMIYORUZ. IARIMIZDAN ÖZÜR DiüRiZ. ÖLÜM Muş Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Oktay ÇUBUKÇU'yu yitirdik. Dost, arkadaş ve sevenlere içimiz yanarak duyururuz. AiLESi îdealistler Kafilesi Cumhuriyetten sonra, 3 mart 1924 tarih v« 430 sayılı yasayla eğitim birleştirildi, medreseler kapatıldı. Ve memlekette, yeni bir eğitim sistemi Üzerinde. ciddi araştırmalara girişildi. Bu arada. eğitim alanında dünya otoritelerinden şahsiyetlerle, Türk eğitim kademelerinde görev alacak ihtisaslı yabancı uzman ve hocalan davet edildi. örneğin, genel ortaöğretim sistemi için getirtilen Amerikalı John Dewey ile, Belçika'da Charlroi İş Üniversitesi Direktörü Omar Bois'ın raporlarını önemle belirtmeliyım. Bunlar dışmda, Türkiye'de xnusiki, tiyatro opera alanlarında, beklenmedik sıçramalar yaratan ve bugün örneğin Türkiye'de Tiyatro, Opera ve Batt musikisinin, en sistematik başarılarla teşkilâtlanmasını sağlayan Karl Ebert, Hindemit gibl ustalarla, Üniversitemizde toplanan ve sonra hepsini kaçırdığımız dünya şöhretlerini aynca hatırlatmayalım. O dünya şöhretleri ki, bir aralık bütün dünya bilgi aleminde, Istanbul'un ve Türkiye'nin, dünyanın belki de yeni bir bilim uyanışma sahne olabilecegi ihtimaliyle biraz da kıskançlık uyandırmıştı. Üniversitenin ıslahı işi de, bir îsviçreliye verildi. Kaldı ki, girişimler ve kazançlar bunlarla da kalmıyordu. Kurulan Kız Enstitülerinde, açılan veya yeniden düzenlenen Erkek Sanat Okullarında da, Macar. Fransız, Belçikalı gibi bütün ileri ülkelerden bir öğretmenler kadrosu yerlerini almışlardı. Bütün Bir Sistem Belirmişti Pekiy sonra ne oldu, diyeceksiniz. Sonra, olan şuydu ki, genç cumhuriyet; bütün bu arama, uygulama ve yaratmalardan, kendine özgü ve ülkemize uyan, saygı duyulan, ülkü halina getirilen bir Milli Eğitim sistemi kurdu. Gerçi Bakanlıgın bütün bütçesi, yılda 3.500.000 liradaa ibaretti! Ama milyarlar değerinde bir idealistler ve kendilerine inananlar kadrosu, yarın bu yüa binlerin milyonlar ve milyonların milyarlar olacağına inanmakla beraber, asıl kendi gayretlerine, kendi fikir ve alınterlerine güveniyorlardı. Yeni harfler ve cehaletle savaş seferberliginde, rahmetli Tonguç ve arkadaşiarının Köy Enstitüleri savaşında da, aynı seferberlilc hâkımdi. V« bizde Milli Eğitim Bakanlığımn lâmbalan, resmi çalışma saati sona erdikten sonra da, yüksek görevlilerin odalarında, asıl geceleri ve gecenın geç saatlerine kadar yanardı... Bu arada, tıtizlikle bağlanılan ve şimdi artık temelden terkedilen bazı Millî Eğitim prensıpleri de belirdi. Bunlara, sıkı sıkıya bağlanıldı. Bunlardan, yalnız meslek eğitimi alanında bir ana prensibe değinecegim: Omar Bois'in Teknik öğretim Planı, gezici köy ve mahalle meslek kurslarından, Teknikumdan Politekniğe kadar, bınbir meslek kurulus ve kollannı içine alıyordu. Kısa zamanda bunlar, inançla ele anndı. Yapılan hazırlıklan, yabancı ülkelere her dal için gönderilen öğrenici Ters Seçki Pekiy, bu sistem yürüdü mü? Bir zaman İçin evet! Ama sonra olaylar yön değiştirdı. Cumhuriyet'in Milli Eğitim sistemi. ilk temellerini yitirdı. Daha nice alanlarda olduğu gibi... Bugrün neredeyız? Bugün bir kaosun, yani bir boşluğun, bir başıboşlugun içindeyiz. Bugün bütün deger ölçülerı değişmekte ve pek çok alanlarda soysuzlaşmaktadır. Ders okunmayan faküîtelerden, hocası bulunmayan üniversitelerden başlayarak, Harb Okullarma, hem de sınavsız imam veya polis alınmasını ileri süren yetkili görcdilere kadar, her alanda bir sapma. bir başıboşluk herşeye egemen'lir. Niçin mi? İsterseniz bunun cevabını biz değil de, bir zaman bizim üniversitelerimizde görev alışı dünyayı kıskandıran ve sonra biz onları kaçınnca, her ülkenin aynca kapışmak istediği âlimlerden, Alman Profesörü «Schvartz»ın, şu cümlesi ile verelim: «Türkler istidatlıdırlar. Ama ne var ki, onlan n işlerine ve adamlanna hakim olan çok defa «Seletion Negatifstir. Yani ters bir seçki...» 1) Rauf Inan: Atatürk ün devraJdijh t^itlm dn. rumu ve kurallan.. Cumhunyet 17*5 ANADOLU OTOYOLU Gebzeİzmit kesiminde II. kısım toprak işieri ve sanat yapılan inşaatı ihalesine girmek isteyen firmaların ön seçimi ile ilgili İLAN Bayındırlık Bakanlığı, Karayollan Genel Müdürlüfü 1. Bölge MüdUrlüğü (Haydarpaşa tzmit Ekspresyolunun bir kısmını teşktl eden Hereke Yanmca »rasında bulunan Otoyol kesiminde Km. 59+782.3172tOOU mevkiinde a . kesim Otoyol Toprak îçleri ve Sanat Yapılan tnsaatı İle yaklaşık Km. 60+000 68+000 arasındaki Devlet Yolu lidlemesi Toprak îşlerl ve Sanat Yapılan inşaatının) 7054 sa> yılı Yasa hükümlerine göre teklif aJma suretiyle yaptıracaktır. tstekli firmaların aşağıda yazılı ana tnşaat makınelerinl bu işe tahsıs edecek durumda oimalan şarttır. En az iki adet Ekskavatör (22 1/2 Yrd 31U1O En az iki adet Trakskavatör (22 1/2 Yrd 3lük) En az uç adet üozer (185 HP gücünde, bıçaklı n npperli hidrolik kontrollü) En az on adet Ağır Kamyon En az 6noo cfm, eşdeğerde Komprestir En az bir adet Dozer (150 HP güeünde) En az IKI aaet Greyder (110 HP gücünde) En az iki adet Vıbrasyonlu Silindır ıy11 ton ıtâtik ağırlık ve 1822 ton dinamik kuvvette). îsteklilerin aşağıdaki belgeleri hazırlayarak yapacaklan müracaata eklemeleri gerekmektedir. 1 Firmanın bu ise tahsis edeceği ana lnşaat makint ve teçhizat listesl ve bunlann en son yıla ait Noterden tasdikli demirbaj ve gmortisman kayıtlan ile 1975 yılı İçin bu makinalara sahip oiduklannı belirtir faturalann Noter'den tasdikü asılları (Proforma fatura kabul edilmez). Aynca, sna ln$aat makina parkının dengeli ve rantabl çahjmnsını temin edecek ve İş programını gerçekleştirmeye yararlı diğer makina ve teçhizatın listesi. 2 Firmanın bu l ş t yapabüecek tecrübe ve Kaptsitaye sahip olduğunu gösteren belgeler, 3 En az 2U0 mllyonlük A grubu müteahhituk karnest, 4 Mali durum bıldirisi. 5 Dairede mevcut: Teknik personel bildlrisl, Firmanın halen taahhüdunde olan bitirllmemlf durumdaki bütün işieri, 19701973 yıllan arasında yapüıp bitirilml* bu önemde benzer taahhUtleri hakkinda bildiri, İşin alınması halinde iş hakkında tasan cetvellerini dUzenlemeleri. Teklif vermefc isteyen firmalar 15.4.1976 persembe günü mahalli saat ile 17.30'dan daha geç olmamak üzere (Kar»yollan l. Polge Müdürlüğü Küçükyalı Istanbul) adresine müracaat etmelidlrler. Yalnız tecrübe, kapasite ve mali imkânları bakımından yeterli bulunan tirmalardan teklif istenecektir. Hereke Yanmca arası Toprak tşlerl ve Sanat Yapılan inşaatına ait plin, profil ve projeler ıle teklif verme talimatı Karayollan 1. Bölge MüdUrlüğü Haydarpaşa t » mit Ekspresyol Yapım Başmiihendisliğinln Gebze ve îsmıt Şantlyelerine mUracaat edilerek lnrelenebilir. aha İyî Bir jşam îçın.. TAY AKBAL Evet Havır Vergilendirme Yozlaştırması! 150 bin liraya kadar yıllık satış tutarı olan çiftçi, götürü gider usulüne göre vergilendirilmekte, 150 bin lirayı geçenler ise, defter tutmağa dayanan gerçek usul* göre vergilendirilmektedirler. Götürü usul, orta çiftçileri vergilendirme hedefi güttüğünden birçok uygulama kolaylıklarına sahiptir. Gerçek usulde ise çiftçi defter tutmak zorundadır. Böy SAMSTJN SENATÖRÜ lece Türk gelir vergisinin gerçek geliri vergilendirme amacı gerçekleştirılmek istenmektedir. Ger maktadır. 1974 yılında tarım • Ekonomik sektörler arasınçek usulün bir yararı da, ülkeürünlerine uygulanan yüksek ta daki marjinal eşitliği bozuyor ıe ban fiyatları nedeniyle üretici ülkemızde zaten kıt olan üretfin kıin yflzbinlerce dönüm toprağım ^.elinde bulunduran büj'ük çiftçinin gelıri birden artmış oldufaktörlerinin az marjinal •İ0ii defter tutmağa teşvik ve hatgundan, eskiden küçük çiftçi düktivite ile çalışmasına * ta mecbur etmesidir. Fakat 1963' muaflığından yararlanan birçok oluyor. «Türkiye'de Ziraî Kazançların orta çiftçi, kendisini mükellef • Tanm sektörü Içindekl ten beri devamlı çıkartüan yasalarla büyük çiftçilere gerçek usuVergilendirilmeşi Meselesi» ko durumda bulmuştur. 1974 ve 75 marijnal eşitliği bozuyor. lün zorunlu uygulanması ertelen nusunda 1964 yılında doçentlik yıllan için tanmsal kazançlar• Anayasamızın «Hekes, fcamektedir. Bu erteleme için çıkar tezi vermiş ve o zamandan beri dan alınacak gelir vergisi mıkta mu gidelerini karşılamak üzere tılan 642, 890, 1132 ve 1631 sayıll de konuyu yakından izleyerek a nnın yılda 500 milyon Hrayı, mü mali gücüne göre vergi ödemekraştırmaya dayanan görüşlerini kellef sayısınm ise 100 bini asa le yükümlüdür» (Md. 61) huk yasaların ve şimdi önerilen yasazaman zaman Milliyet ve Cumhu cağı tahmin edilmektedir. tlerde miinün tarımla uğraşanlara uy run gerekçesi, çiftçilerce defter tutmanın güç olduğu ve bu bikım riyet gazetelerinde yayınlamış bir bu rakamlar daha da artacaktır. gulanmasına engel oluyor. dan bu zorunluluğun birlcaç yıl bilim adamı olarak bu iki yasa İşte gelişmeler bu aşamadayken • Ülkemizde dar gelirli işçi vs önerisi üzerindeki görüşlerimi b« 17.11.1974 Urihinde Kasım On memur, bir aile için yaklaşık yıl daha ertelenmesidir. lirtmekte yarar görüyorum. Biz yaptığımız araştırmalarda adım ve arkadaşlan bağışıklığı da sadece 56 bin lira en az geYasa önerilerini ayrı ayrı ince 90 bin liraya çıkartan yasa öneçım indiriminden yararlanırken, gördük ki, büyük çiftçilerimizin, lemeden önce, halen ülkerrüzde gelir vergisi kanununun istediği risini sunmuşlardır. Amaçlan, çiftçilere büyük bir bağışıklık tarımsal kazançların nasıl \er tanmsal kazançlardan tanımak Anayasamızın vergi ada basit defterleri tutma olanaklan alınacak gilendirilmekte oldufunu Jcısac» gelir vergisini tekrar bir hiç dü leti anlayışına da aykın diişü vardır. Erteleme isteğinin görübelirtmek isterim. nürde nedeni, defter tutma güçzeyine indirmektir. Hatta öneri yor. lüğü ise de; asıl nedeni, büyük lerinin 1974 gelirinl de kapsamaKaldı ki, tarımsal kazançlan BUGDHKU DURUM sı için 1.1.1975 tarihinde yürürlü bizim gibi üniter gelir vergisine çiftçilerin daha az vergi ödemeierini sağlamaktır. tabi tutan hiç bir ülkede küçük ÜUcemizde gelir vergisinin ta Je girmesini istemektedirler. Şimdi gelelim Millet Meclisin çiftçi ayncauğma yer verilmemij nmsal kazançlara uygulanmaaı İşte bu ikinci yasa önerisi ile, tir. oldukça yenidir. 1949 yılında ge den geçen 2 yeni yasa önerisine: orta çiftçilerin yararlandığı avanlir vergisinden tamamen istisna Bütün bu ileri sürdüklerimi» tajlardan (ki esasında onlar da BİRİNCİ ÖNERi edilen tanmsal kazançlar, ilk yarar landırılmamalıdır) büyüs Kasım Önadım ve arkadaşlan den de anlaşüacağı üzere, biz, çiftçüeri de yararlandırmak isteolarak Millî Birlik Komitesince halen yürürlükte olan 30 bin liranın önerisi 30 bin liralık yıllık kabul edilen 1960 tarih ve 193 satenmektedir. Bir, böyle bir yalık yıllık satış tutarı (bizim araşyüı Gelir Vergisi Yasası ile ge satış tutarı olan küçük çiftçi musanın çıkartılmasına gerek olmaaflığını 90 bin liraya çıkartmak tırmalarunıza göre yıllık 15 bin dığı kanısındayız. Büyük çiftçiler lir vergisine dahil edilmişlerdir. ediyor) tadır. Gerekçesi de, 1964'ten lira net gelire tekabül 15 bin liralık küçük çiftçi muyasa gereği artık gerçek kazanç 1974'e kadar fiyatların 3 misli art ile belirtilen küçük çiftçi bağışık aflığı ihtiva eden bu yasarun tausulüne göre vergilendirümelilığmın yükseltilmiyerek olduğu mış olmasıdır. rım kazançlanyla ilgili hükümdirler. gibi bırakılması gerektiği kanıleri derhal uygulanmamış; anİnsana ilk anda mantıki gibl Sonuç olarak diyoruz ki, tarutı cak 1963 tarih ve 202 sayılı ya gelen bu gerekçe birçok yönler smdayız. sal kazançların vergilendirilmesiİKİNCİ ÖNERİ sayla orta ve büyük çiftçiler le den yanlıştır. Bunun doğru olani yozlaştıncı ve etkisiz hale geAP İzmir Milletvekili Cemal hine geniş şekilde değiştirildik bilmesi için bir kere, 1964'te katirici nitelikte gördügümüz her Tarcan ve 3 arkadaşımn yaptıgı ten ve verginin etkisi hiç sevıye bul edilen 30 bin liralık küçük sine indirildikten sonra uygulan çiftçi bağışıklığının doğru olma yasa önerisi ise, 193 sayılı yasa iki yasa önerisüıin de kanunlaşgereği, yıllık satış tutarlan 150 masma gerek yoktur. Senatodan maga başlamıştır. îlgili yasa !964 sı gerekir. Oysa, yukarda verdibin lirayı geçtiği için gerçek ka mutlaka geri döndürülmelidirler. tarih ve 484 sayılı kanunla yeni ğimiz rakamlarda da görüldüğü 193 sayılı gelir vergisi yasasında zanç usulüne tabi olması gereken den değiştirilmis. böylece yıllık üzere, 1964'te bu bağışıklık nedebüyuk çiftçilerin, diledikleri tak geriye dönük değil, tanmsal kasatış tutan 30 bin liranın altmda niyle çiftçilerin °b 99'u bagışıkmış dirde 1979 yılına kadar goturü gı zançlan daha etkili vergilendirolan çiftçiler gelir vergisinden ve tanm kesimi hemen hemen meye yönelik değişikliklere ihtider usulüne göre vergilendirilebıl muaf tutulmuştur. Bu muafiığın hiç gelir vergisi ödememiştir. yaç vardır. melerini sağlamaktır. o zaman için çok yüksek olması Biz 19$4'te yapmış olduğumuz nedeniyle, çiftçilerimizin »'« 99'u doçentlik tezi araştırmamızda kohiç gelir vergisi ödememiş, ge nuyu sosyal, ekonomik ve politık lir vergisi öder gözüken büyük yönleriyle incelemiş ve sonuç oçiftçilerin birçogu ise, ilgüi ya İarak, o zamanki 30 bin liranın sada özel olarak yaratılmış boş çok yüksek oldugu ve en az geluklar nedeniyle, 1974 yılına ka çim indirimine koşut olarak 10 dar, ufak bir memur veya işçi bin liralık yıllık satış tutanna den bile az vergi ödemişlerdir. indirilmesi gerektiğini ileri sürÖrneğin 1963 yılında mükellef ba müştük. Aradan geçen yıllar, buşma ödenen 1547 liradır. gün için 30 bin liralık bağışıklığı normal hale getirmiştir. 1974 yılı ve sonrasmda duruGelir vergisir.de küçük çiftçi mun nisbeten değişeceği anlaşümuaflığı, gelir vergisinin tarımsal kazançlara uygulamadaki teknik ve idari güçlüğü gideımek için konulmuş bir bağışıklıktır. Bu bakımdan, bağışıklık sınınnm idarenin yetişebileceği sınırm altına indirilmemesi gerekir. Bugün vergi idaremiz 30 bin liranın üstündeki mükellefleri rahatKrymeUi liKilar n iıafanlırUn mtılt;tkkıl « n » ™hkla kavrayabilecek seviyededir. njırn ıkitînıu. ktr Mefmlı Yoksa, kuçük çiftçi bağışıklığı tmhmz*tiır. S ı n t ı Kanı vt yüksek tutulduğu takdirde birçok umum musmetat için ayn bir ücret Jl.nrnj;. csnj« sltrmı sakıncalar taşımaktadır. Bu sarsitlmmıi «ırolıtt «ler. >cı kıncaiardan en önemlilerini şöylece sıralayabiliriz: Y dünyanın kabul edllmeyen yasa koyuculandır» dermis Shelley... Oıan, gclecekleri önceden aezerek gören. duyan, duyuran kişidir. O hem yasa koyar, hem ıki yasalara karsı çıkar. Yeni yasa getirmek demek, eshdrürürlükten kaldırmak defil midir? Her çağda, her ik«. ı, ozanlann baş düşman sayılmalan bundan ileri gelir. yenilikler arayan, düıeni daha iyiye doğru değiştirmek ;n, baskaldıran, karşı koran güç demektir. Bir bakım» rsuz kişidir o. Yalnız kendisi için yaşamayan... Bencilliğl iş, kişiliğinde kalabalıkları toplamış biri... > yedinci yüzyıl Ingüiz ozanlarından Winslanley'in siirinl n »lım birlitcte: «Ayaklanın artık Miilk sahipleri çevrenizi 1ılar Papazlan yardıma çağırdılar GBnâhtır dlyorırtık özgürlüğümüzü istemeye başladığımız için Avakartık. kazıcılar hep birlikte»... Bir de bngünün bir genç ozaıunın Nihat Behram'ın şu dizeleri: «... Ve Hitler, olini, polis pusuda bekliyor bizi tşte sivil biri köseda ardardına kurşunlananlar Darağaçları, ayrılıklar ışandı, yaşanmakta Öyle ki bazı cünler Vahşetle lar köşeleri Tek silâhımız vardı bizim: Sesimiz»... üzyıi arayla ycrleşmiş kötii düzene, yanlış, adatetsiz tuıra, uygulamalara karşı çıkan iki ozan, hemen hemen aynı • söylüyorlar. Bu düzen bozuktur, yanlıştır, değiştirmek, i iyisiııi kurmak gerek... Jevrimler ve Kültür Tarihi Ansiklopedi'sinin» üçüncü saDevrimler ve Edebiyat'» konusıına arrılmış. Bu konu ikl ı işlenecek. İlkinde «Aydınlanma Cağı» ele ahnıyor. Al['.amus «Yaratıcılık, bir anlamda dün>~anın yadsınmasiflır» izden de «Oünyanm vadsınmasına yol açan sey, dünyada, toplumda eksik olandır.» Her çağın sanatçısı içinde yatoplumun «eksik» yanlannı bulup, ortaya çıkanr, gözlüne serer. Bunu bir görev olarak, mı yapar? Yoksa varunu mu gerektlrir? Sanatçılık, ozanlık budur belki . «Asher sanatçı ister istemez bir ideoloji tasıyicısıdır. İdeI kabul edilir veya edilmez. Ama ideolojik olan her şey nci demek değildir. İster lcurulu bir otoriteye karşı II bir baskaldırma sayüsın, ister düşüncelerin ve kurumşiddetsiz, ama köktcn değişlmini oluştursun, bu devleğil devrimci durumlann bellrtlsldir.» zan, gerçek ozan bilerek bilmeverek Içindekl topluma iyiye, daha püzele doğru değiştirmek, isteyen kişidir. Buter devrim deyin, ister devrimci durumlann belirtisi dejck ayrım yoktur arada. «Dünyayı yeniden biçimlendirbir tutku halinde ozanın içinde yaşayan bir özlemdir. zaman bu bir sezgiye dayanır, kimi zaman billnçli bir ıceye... Çoğurüukla ozanlar sezgilerine, duygulanna uyalaşkaldırdüar kötfi yaşam koşullanna, düzenine. Shelley ntik bir ozandı, ama haksızlığa. kötülüğe karşı direnen ınatçıydı. Kastlantı sonucu defildi onu bu konudakl didüşüncelerl. 1718'de bir, dostuna şöyle yazar Shelley: nüyle slyasal olan ve reformculann hayalini yönetmey* andırmaya yönelik şürierden oluşan bir kltabı yayıma hazır bir yayımcı tanıyıp tanımadifimzı sormak istiı». Bu da gösterir ki gerçek ozan, ne denli bireyci, rok duygular içinde olsa da, loplumdan, yerleşik düzenin [lıklarından kendini koparamaz. Byron ve Shelley, bu an için Marx, şöyle yazmış: «Onlan anlayıp sevenler ı'un 36 yaşında ölmesine setiniyorlar, çiinkü daha fazla lydı gerici bir burjuva olacaktı. Shelley 29 yaçında 61için de üzülüyorlar, çiinkü özünde bir devrimciydi ve her ı sosyalizmin bir öncüsü olarak kalacaktır.» Jevrimler ve Kültür Tarihi Ansiklopedisi'nin «Devrimler iebiyat» sayısını okurken bir daha anladım, gerçek ozan ! yasadığı toplumdan ortamdan, kısacası yeryüzünün klerinden kopamaz. İstese de kopamaz... Sezgileri, gözri, duyumlariyle o, insanlarla, gerçeklerle iç içedir. Belcdıklan zaman zaman o çağın kişilerine yabancı, anlaşıliclebilir, ama o çağının havasını, insanlarımn acısını duıktadır dizelerinde, yapıtlannda... Kimi zaman yüzyü•çer aradan, ancak o zaman anlaşüır o sanatçının çağının rçek devrimcisi, öncüsü olduğu. Ozan vardır, «bağıran» sr yazar, devrimciliğini açık açık söyler, duyurur. Ama rte devrimci defildir, öyle görünen biridir. Hiç etkileiizeleri, hiç bir şeyin değişmesine katkıda bulunmaz. Ama sanatçüar da vardır ki, devrim davulculuğu etmedcn top«dana lyi bir dünya»ya doğru götürüyorlar. «tdeolojik her şey devrimci değildir» cümlesini gerçek devrlmciler, doğrusu toplumda •iyi, güzel, yararlı» değişiklik yapmak nler hiç bir zaman nnutmamalı. Sanatçıyı yargılamak k dışıdır. Tek yarplayıcı zamandır. O, üa bizim dışımızr güçtür. [)evrimler ve Kültür Tarihi Ansiklopedisi» çok yararlı bir Böyle yayınlar daha iyi bir toplum, daha iyi bir düzen, iyi bir dünyanın kurulması yolunda insanlara yardımcı lardır. Bir şeyler veren, duyuran, sezdiren, yanlış, hakir düzenin, bir anlayışın yıkılmasını sağlayan gerçek d e v r kültür birikimine dayananlardır. zançların etkili bir şekilde \ergilendirilmesi öneriıeri beklenirken, yazı!: ki 1976 yılı şubat ayı bu konuda ters bir gelişmeye sahne olmuş; tanmsal kazançlan bugünkünden dalıa az vergüendiren, başka bir deyimle tanmsal kazançların vergilendirilmesini yozlaştıran ikl yasa önerisi süratle Millet Meclisinden geçmiştir. AP Bursa Mil letvekili Kasım Önadım ve 3 arkadaşı tarafmdan hazırlanan birinci yasa önerisine göre, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunundaki küçük çiftçi ba|ışıklığının sının.30 bin liradan 9r bin liraya çı"t kartılmıştır. Yarın ' da C.' âena' tosunda görüşülecek. ıllardan beri, tarımaal ka TARIMSAL KAZANÇLARIN VERGiLENDıRiLMESiNİ ZORLA§TIR1CI VE ETKiSiZ HALE GETiRiCi NiTELiKTE GÖRDÜGÜMÜZ HER İKİ YASA ÖNERiSiNiN DE YASAIAS.MASINA GEREK YOKTUR. C SENATOSUNDAN MUTLAKA GERİYE DÖNDÜRÜlMEÜDiR. Gelir vergisi kanununa göre, Prof. Dr. Ziya Gökalp MÜLÂYiM (Basın: 12272) 1782 SAT1L1KFABRİKA BİNASI tstanbul Alibeyköy hududlan içersinde Sungurltr K*san Fabnkası yanında 3000 metre kare kapalı tek hol halinde 7 metre irtifalı 4000 metre kare arazili suyu elektriği bol fabriks binası sahibinden satılıktır. TELEFON: 45 43 77, 44 18 86 (Cumhuriyet: 1769) Numan ESIN Osman AROLAT Nimet ARZIK Türkkaya ATAÖV Nihat BEHRAM Yaşar GÜRBÜZ Arslan Başer KAFAQĞLU Tarık Dursun K. Alp KURAN Onat KUTLAR Emil Gahp SANDALCI Candan SELEK İlhami SOYSAL Kemal SÜLKER Galip ÜSTÜN TONGUÇ A VE Bekir YILDIZ VEHO1AR KİN 12 MARTLARA KARSI AOGBBB İSLAM CENAZE SLfRİ Eleman Alınacaktrı Askerliğini yapmıs, Yüksek okul mezunu veya lise mezunu, Asgari üç yü İş tecrübesi ve muhasebe bilgisi olan, Ankara Büromuzda Müdür olarak görev alabilecelc bir eleman alınacaktır. MtRACAATtAR Biçki Yurdu Sokak Dr. Ş e v ö Bey Han K. 2 r*»3İnfrlıi /tSTA VRTT, • Küçük çiftçi bağışıklığı, çift çilerin büyük kısmını vergiden bağışıklı tutarak (son yıla kadar »b 99) hem vergi gelirlerini azalNOt: BütuT rmjaTiflleier işiettıyor; hem de Türk gelir vergimeye ait ^irna*ı wtr» yw1 içi, sinin üniterlik özelliğini bozuyor. yurt * 5 ' yun *iın< ctnut nalılt yajutır. • Bağışıklıktan yararlanmaCflniin ber SMImdı yanlar da haklı olarak Türk geİir vergisinin âdil olmadığı kanısmı uyandırarak onların vergi an (Cenajans: 2233) 1775 lâkına olumsuz etki yapıyor. 12IVIARTTA ; CIKIYOR YENİDEN Aziz NESİN Yaşar KEMAL YAYINEViNDE ÇALIŞACAK MÜSAHHİH ARANIYOR. 22 83 18 VATANDA 2MARTTA