Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
mt<Li2>, VEKGi ADALETSiZLîGiNi DAHA DA PEKîŞTiRDî Miilet Meclisinde CHP dahil tüm siyasal partiler gelir vergisindeki değişikliğe destek oldular 1910larda Meksikalı bir köylü devrim tarihine adını yazdınrken denej'imlerıyle vardığı sonucu şoyle vurguluyordu: «Tarımdan vergi almak, ihtilâl yapmaktan daha güçtür.» Köyden gelip köylünün ezikliği altında yıllarca çırpınan Emiliano Zapata, iktidar koltuğuna oturduğunda, üstelik bir devrimden sonra o koltuğa yerleştiğinde, iktidarın gerçekte bir sınıf meselesi olduğunu anlıyor ve tanmdan bir tiırlü vergi alamıyordu. Devrim tamamlanmamış, güdük kalmıştı. Nitekim çok kısa sürdü onun iktidan. Vergilendirmek istediği feodal ağalann beslediği ordu, onu sadece iktidardan uzaklaştırmakla kalmadı. Öldürdüler Zapata'yı aynı zamanda. Yirminci yüzyılın başlarında Güney Amerika'da soylenen bir söz, yirminci yüzyılın sonlarında Türkiye'de de gerçekliğini hâlâ yitirmemişti. Nitekim Meclislerden çıkan yasalar buna açık yanıtlar getirıyor. Değişik siyasal düşünceler taşıyan siyasal partıler bir anda ortak bir nokta buluyorlar, anlaşmak için. Bir anda sistem tartışmalan tümüyle unutuluyor ve düzen niteliğini olanca ağırhğı ıle ortaya koyuyOr. Düzenin gerekleri yerine getiriliyor ortaklasa ve sonra yeniden «sistem» tartışmalan?... Çîftçiler için vergi muafiyeti 30 bin liradan 90 bine, balıkçılar için 40 binden 120 bin liraya çıkarılıyor (.. ) Bu nedenle bu kanun değişikliği teklifine evet diyoruz. Ancak, küçük çiftçı muaflığınm 30 binden 90 bıne, balıkçılık muaflığının 40 bmden 120 bine çıkarılmasını öneriyoruz.» Maliye uzmanlarına göre, bağışıklık sınırının yükseltilmesi vergi kaçakçılığını kolaylaştıracak masını öngören kanun teklifine Milli Selâmet Partisi Grubu olarak müsbet oy vereceğimizı arzederim.» Komisyonun bağışıklık hadlerinı çıftçıler için 60, balıkçılar için 75 bin liraya ytıkselten onerısi yetersiz bulun maktadır. Bundan dolayı da tam dokuz önerge verılmıştir, bağışıklık hadlerinı yeniden belırleyen: Tarımdan yılda 300 milyon lira vergi almıyor, getirilen değişiklikle bu miktar 100 milyona düşecek «Gerçek gehr uzerinden vergi almması ilkesine zaten terstır halı hazır durum. 507 bin ticari kazanç yükümlüsü nün 404 bini götürü usulle vergilendırilmektedir. Yani ticari kazanç yükümlülerinın yüzde 45'i gerçek kazançlan uzerinden vergilendirilmemektedır. Aslında gelir vergisini uygulamak gerekir ve vergi adaleti sağlanmak istenirse bu yüzde 45 olan oranı daha da düşürmek gerekir. Yani götürü usule dahil olanları azaltmak gerekir. Oysa yapılan değişiklikle adaletsizliğı arttırmasının ötesinde, ticaret erbabının vergi kaçırması kolaylaştırılmış olmaktadır. • Bugünkü tlcaret erbabı neden defter tutmak istemiyor? 1961 yılında servet beyanı yapılması esası getirildi. O zaman herkes beyanını yüksek tuttu. Böylece her yü verilen beyanlarda. daha önceden yüksek tutulduğu İçin, ek servet sağlandığı halde, sağlanmamış gibi gözüktü. İşte 13 yıllık uygulama sonunda bu fazla beyanlarm marjı tükendı. Ve servet beyanlan etkıli olmaya başladı. Yani artık servet artışmı bildirmek zorunda kalan yükümlüler, vergi vermeye başladılar. Burada çok önemli nokta şudur, götürü usule göre vergi verenler servet beyanma tabi değildir. Ticari kazanç sahiplerl defter tutma külfetinden kurtularak götürü usule tabi olmak istiyorlar ve böylece servet beyanından da kurtulmuş olacaklanru düşünuyorlar. Götürü mtl, yoksa gerçek usule göre mi vergi veril mesınin olçusü nedir? SÖZ MALİYE UZMANININ Maliye Bakanlığı uzmanı o kadar «demokratik sol» değıl herhalde ki, emeğiyle geçinenlerin ezılmesinden yana ki, başka türlü düşünüyor: «Tarımsal kazançlarda çok büyük bir vergi kaçakçılığı vardır. Bunun nedeni de «parçalanmadır». Parçalanmanm anlamı, vergi kaçırmak için elde edilen kazancın değişik kişilerin kazancı gibi gösterilmesidır. Oysa hasılatı bir kişi elde etmektedir. Örneğin, bir kişinin hasılatı 600 bin liranın üstündedir. Diyelım ki. 600 bin lıralık pamuk elde etmiştır. Bunu çırçır fabrikasma kendi götürüp satmamakta, birkaç kişi gotürmekte ve kendi malıymış gibı satmaktadır. Malmı parça parça satmaktadır yani. Bu parça parça satma yöntemine vergıden kaçmak için başvurmaktadır. Son değişıklikten önce bağışıklık 30 bin liraydı. Demek kı, 600 bin lira hasılatı olan bır çıftçi bu bağışıklıktan yararlanabilmek için toplam hasılatını 30 bin lira ya da 30 bin liranın altında göstermek durumundaydı. Bu amaçla ürününü parçalıyor ve 600 bini 30 bine bölersek, 20 ayrı kişi bulmak zorunda kalıyordu. 20 ayn kişi bulmak ve bunların güvenilir kişi olması giderek zorlaşmıştı. O halde, bağışıklık sınınnı yükseltmek gerekiyordu. Şimdi yapuan işte bu sınırın yükseltilmesidir. 90 bine çıktı sı ONERGELER YARIŞI BİRİNCİ ÖNERGE: Hüseyin Sungur (Bursa AP), Kasım önadım (Bursa AP), Mustafa Tayyar (Bursa AP), Ahmet Türkel (Bursa AP), Cemal Tarcan (İzmir AP), Halil Kıratlı (Bursa AP) ımzalannı taşımakta dır ve çiftçiler için 80, balıkçılar için 100 bin lira sınır önerilmektedir. ÎKİNCİ ÖNERGE: Suleyman Çağlar (Manisa AP), Behıç Tozkoparan (Aydın APi, Ünal Demir (Muğla AP), Rıza Gençoğlu (Denizli AP), Halil Ağar (Adıyaman AP), Kasım Önadım (Bursa AP) imzalarıyla çiftçiler için 60 bin liranın 90 bine çıkması önerilmektedir. l'ÇÜNCü ÖNERGE: Neccar Türkcan (İzmıı CHP), Veli Bakırlı (Manisa CHP), Kaya Bengısu (tzmir CHP), Suleyman Şimşek (Içel CHP), Alev Coşkun (İzmir CHP), Kemal önder (îzmir CHP), Mustafa Ok (Manisa CHP), Abdülkerim Zilan (Siirt CHP), Hay rettin Uysal (Sakarya CHP), Hasan Çetinkaya (Erzıncan CHP) imzalarıyla çiftçiler için 90, balıkçüar için 120 bin lira önerilmektedir. DÖRDÜNCÜ ÖNERGE: Vedat önsal (Sakarya DP), DÜZENiN KAYNAKLARI Tarımdan vergi almanın güç olduğunu kanıtladı tüm siyasal partiler. En demokratik sağdan, en demokratik sola değin. Şubat ayı başlannda Miilet Meclisinde kabul edilerek Scnato'ya giden bir tasarı işte bu açıdan çok ilgınçtir. llginçliğin ötesınde, adaletsizliğin sürdürülmesine önemli katkıda bulunması, devleti önemli kaynaklardan yoksun bırakması açısından da gerçekte büyük bir kayıptır, Şubat ayı içinde Miilet Meclisinde Gelir Vergisi yasasında bnemli değişiklık getiren üç tasan kabul edildi. CHP dahil tüm siyasal partilerin oylarıyla. Tasarılardan ilki tanmsal kazançlarda vergi bağışıklığım (muafiyet) çîftçiler için 30 bin liradan 90 bin liraya, balıkçılar için aynı bağışıklığı 40 bin liradan 120 bin liraya çıkanyor. îkinci tasan, yine tanmsal kazançlarda, uefter tutma yükümlülüğünU 4 yıl için yeniden erteliyor. Üçüncü tasan, Gelir Vergisi yasasımn 46, 47 ve 48. maddelerinde bir değişikliği öngörüyor. Ticari kazançlarda defter tutan yükümlülerden bir kısmının defter tutma külfeti ortadan kaldırüıyor. GELİR VERGiSi NEDiR? Nedir gelir vergisi? Her şeyden önce ana bir ilkesi vardır. O da verginin gerçek kazanç üzerindea ödenmesidir. Gerçek kazanç vergilendirildiği içindir ki, adaleti bu noktada toplanır. 1950 yılında uygulamaya konan gelir vergisi 1961 yılında yeni bir anlayışla ele alınmıs, 19501961 arası vergi dışı bırakılan tanmsal kazanç, 1961'den itibaren vergilendirilmeye başlanmıştır. Kaynakta kesme (stopaj), beyan Uzerinden ve götüriı usül ile üç ayn biçimde alınan gelir vergisi yükümlüleri arasında ücretlilerden başka ticarî kazanç elde edenler, tanmsal kazanç elde edenler, serbest meslek erbabı, gayrimenkul sermaye iradı olanlar, menkul sermaye iradı olanlar ile ssir kazanç ve iradı olanlar bulunmaktadır. Teonk olarak gerçek kazanç elde edenlerin tamamını vergilendiren gelir vergisi sıstemi, uygulama sonucu son derece adaletsiz bir durum yaratmış ve getirilen yeni tasanlarla bu olgu pekiştirilmiştir. Altı ayn gelir türünü vergilendiren gelir vergisinın yüzde 67'sini ücretliler ödemekte, kalan yüzde 27'sini ise diğer yükümlüler vermektedır. Vergide Adalet ve Siyasal Partiler TARIMDA DURUM NEDiR? 19501961 arası gelir vergisi dışında bırakılan tanmsal fcazançlar, 1963 yılında gelır vergisi kapsamına alındı. Ve defter tutma yükümlülüğü getirildi. Yıllık kazançları 150 bin ile 500 bin lira arasında olanlar isletme defteri tutmakla yükümlü kılındılar. Kazançlan S00 bin liranm Ustünde olanlarsa bilânço yöntemine göre üçlü defter tutmak zorunda bırakıldılar. Ancak 1963 yılında gerek isletme gerekse üçlü defter rutma yöntemi Uç yıl ertelendi. Tanm vergi kapsamma alınmasına rağmen, ertelendi bu uygulama. Defter tutma yükümlülüğünU erteleyen gelir vergisi yasasımn geçici 4. maddesi 1963 yılında ilk kez üç yıllık ertelemeyi getirdi. Anılan 4. madde 1966 yılından itibaren ıki kez dörder yıl olmak üzere yeniden ertelendi. Ve son erteleme 1974 yılında sona erdı. Böylece tanm kazançlannın belirtilen cirolara göre isletme ya da bilânço yöntemiyle defter tutmaları tam zorunluluk haline gelmişti, şubat başmda tüm siyasal partılerin oylarıyla defter tutma yükümlülügü 1 ocak 1975 tarıhinden itibaren olmak üzere yeniden dbrt yıl uzatıldı. Tanmda getirilen yeniliği özetlersek, ilki defter tutma yükümlülüğünün yeniden dört yıl uzatılması. ikincisi vergi bağışıklık sınırlarının çiftçiler için 30 bin liradan 90 bin liraya, balıkçılar için 40 bin liradan 120 bin liraya yükseltilmesidı r. Talçui DOĞAN nır. Yine 600 bin hasılattan hareket edersek, artık 20 kişi yerine sadece 7 kişi bulmakla mesele çozümlenrnış olacak. Çünkü 7 kere 90 bin 600 bini geçer bile. Yani şunu soylemek istiyorum ki, bağışıklığın arttınlmasmın ne emek geliriyle, ne muhasebeciye ödenen parayla zerrece ılgisi yoktur. Sınırın yükseltilmesi tamamen büyük çıftç;lere belirttiğim parçalanma olgusuna kolaylık tanımak için sağlanmıştır. Yani tanmda vergi kaçırmak bir ara zorlaşmıştı. Şimdi yeniden kolaylaştırıldı. Ve bu kolaylıkta tüm siyasal partiler, 1973 seçimlerinden beri her konuda değişik düşünen siyasal partiler, hiç güçlük çekmeden anlaştüar.» DP'Li MiLLETVEKiLi Çiftçilere bu olanağı sağlamafc için Miilet Meclisinde siyasal partiler birbirleriyle yarış ettiler. Gruplar adına söz aldılar. Tiirkiye'nin siyasal yapısmı belirlemek ve bu politikanın ekonomik uzantılannı değil ortaya koymak, açıkça gözler önüne sermek için Meclıs Uıtanaklarmı incelemekte yarar var. İşte Meclisin konunun tartışıldığı günkü tutanaklanndan bölümler: «DP Grubu adına Yedat Önsal Yıllardan beri her gelen iktidar köylü ve çıftçi meselelerinın üzerine eğıleceğini tekrarlarlar (...) Ama yıllardan beri ihmal edilen zumre köylü ve çiftçi olmuştur. (...) Küçük çıftçi vergi muafiyeti sınırı 1964 yılında tesbıt edilmiştir. Ve bu smır küçük çiftçiler için 30 bin lira, balıkçılar için 40 bin lira olarak tesbit edilmiş buiunuyor. Ancak 1964 yılından bugüne kadar her geçen sürede fıyatların ortalama artış seviyesi, 1963 yahut 1964 sevıyesı yüz olarak kabul edilirse 350'ye yükselmıştir. Yanı 3.5 misli artmıştır. Eğer 1964'de bu sınırlann tesbit edlldiği şartlan yeniden geriye getirmek istiyorsak, o zamanki muafiyet sınınnı, yani 30 bin lirayı, 40 bin lirayı 3.5 ıle çarpmamız gerekmektedir. Bu takdirde de ortaya çıkan rakam, teklif sahıplerinm getırdiğı rakamm daha üstünds olmaktadır. 120 bin, 140 bin lira olmaktadır. Bu bakımdan DP olarak teklifimiz, teklif sahiplerüıin getirdiği rakamm biraz üstünde bir smır tesbit edümesi gerektiğı noktasındadır.» Komisyon önerisı çıftçi bagışıklığının 30 bınden 60 bine, balıkçılık bağışıklığının 40 binden 75 bıne çıkarılmasını öngörmekteydi. DP bu sınırları az bulmakta ve daha da yükseltümesini istemektedır. AP GRUBU ADINA «AP Grubu adına İsmail Hakta Kövlüoğlu Değişikliği istenen bu madde ile küçük çıftçi muaflığından istıfade edebilmek için ancak ziral mahsullerın bir takvim yılı içindeki satış bedeli tutarının 90 bin lirayı geçmemesı şarttır. Bu had balıkçılar için 120 bin lıradır. Bız AP Grubu olarak bu teklifi destekliyoruz.» NEREDE SOSYAL ADALET Sozü yine Maliye uzmanma bırakalım: «Bunun ne sosyal adaletle ne de küçük çiftçilikle flgisi vardır. Tersine ekonomik kesimler arası vergi adaletsizliği daha da artmıştır. Şu anda 90 bin lira bağışıklık Mehmet Turgut (Bursa DP), Hasan Korkmazcan (Denizli DP), Cevat Önder (Erzurum DP), Ekrem Dıkmen (Trabzon DP) imzalarıyla çiftçiler için 120, balıkçılar için 150 bin önerilmektedir. BEŞİNCİ ÖNERGE: Ünat Demlr (Muğla AP), Faik Kırbaşlı (Burdur AP), Doğan Kitaplı (Samsun AP), ismail Taşlı (İzmir AP). Cemal Tarcan (Îzmir AP), Zekeriya Gülşen (Çanakkale AP) imzalanyla belirlenecek olan smırlann yüzde yüz arttınlması konusunda hükümete yetki verilmesi önerilmektedir. ALTINCI ÖNERGE: Fahri Özçelik (Antalya CHP), Malik Yalman (Hatay CHP), Ömer Kahraman (Tekırdağ CHP), îsmet Büyükyaylacı (Konya CHP), Hasan Sever (Çanakkale CHP) imzalarıyla çiftçıler için 100, balıkçılar için 125 bin önerilmıştir. YEDİNCİ ÖNERGE: Tufan Doğan Avşargil (Kayserl CHP), Hasan Celalettin Ezman (Bingol CHP), Hasan Zengin (Manisa CHP), Murat Kahyaoğlu (Eskişehır CHP), Hüseyin Erçelik (Denizli CHP) imzalarıy la çiftçiler için 120, balıkçılar için 140 bin lira önerılmektedir. SEKİZİNCİ ÖNERGE: Osman Cıtınk (Adana CHP), Necati Cebe (Balıkesir CHP). Ekrem Şadi Erdem (Art vin CHP), Kadir Ozpak (Uşak CHP). Fuat üysal (Samsun CHP) imzalarıyla çiftçiler için 120, balıkçılar içın 150 bin lira önerilmektedir. DOKUZL'NCU ÖNERGE: Şevket Kazan (Kocaeli Bunun Ikl llkesl vardır. İlki genel şart olan tşyerl değeridır. İkincisi de, özel şart olan cıro hadleridir. Önce genel şartı alalım. 1945 yılında belırlenen hadde göre, ışyerinin gayrisafi iradı 180 liranın altında kalanlar götüru usule tabidirler. Meclis'te son kabul edılen teklife göre,, emlâk vergisi değeri 120 bin lira olarak belirlendı. Oy sa bu işyerlerinin gerçek değeri 300 bin liranın üstündedir. Yine genel şarta bağlı olarak, ıkıncı bır değişıklik, sanayi sıtelerinde 100 metrekareden büvıik olmayan yer lerin, değeri ne olursa olsun, götürü usule dahil edilmesi di. ÎŞYERiNiN BÜYÜKLÜGÜ Bunun sakıncası nedır? Bir kere işyerinin büyüklüğü İle kazanç arasında bir bağlantı yoktur. Kaldı ki, dükkânların yuzde M)'ı bu büyüklüğün altındadır. Dolayısıyla, çok yüksek miktarlara varan kazançlar vergi dışı kalmaktadır. Ikmcısı de, vergi adaleti temelinden sarsılmıştır. örneğin, Ankara Siteler semtindeki bir dükkân ile Hakkari'dekı bır dükkân, sadece işyerinin kapladığı alan olarak büyüklüğüne bakılarak, eş tutulmuştur. Ayrıca. değışiklikte «sanayi sitelerindeki işyerleri» denilmektedir. Ancak, Beyoğlu va da Ankara Kızılay'da günde binlerce liralık ciro yapan 100 metrekareden küçük dükkânlann götürü vergilemeye tabi olup olmayacaklan uygulamada belli olacaktır. Yani bu dükkânlann binleree liralık net kazançlan vergi dışı kalabilir uygulama sonucu. Bunun pratikteki anlamı ya da sonucu ne olurT 430 bin götürü yükümlü vardır. 430 bin kişi yılda toplam 81 milyon lira vergi öderler. Yani adam başına yılda 200 lira vergi duşmektedir. Günde bir götürü yüküm lü 75 kuruş öder. Bir bardak çay parası. Şimdi bu da ortada& kaldınlmıştır. Kimlerdir bu yükümlüler? Alım satım yapanlar, nakliyeciler, taşıt sahiplerl, otel, sinema, plaj, eğlence yeri işletenler, otobüs sahipleri v.s. İşte bunlann büyük kısmı binlerce liralık vergiden kurtanlmış oldular. İkincl şart olarak özel şarttan yani ciro haddinden söz edilmişti?» EsM hadler alıslar Için 30, satışlar için 36 bin liray dı. Yani alış ve satışlar bu miktara kadar götürü usul» gırerdi. Şimdi yapılan değişiklikle anılan hadler 6.5 kat arttu Alışlar için 200 bin lira, satışlar için 230 bin lira götürü usule tabi olaeak bundan sonra. Bu arttırmanın gerekçesi olarak, fiyat artışlan öne sürüldü. Oysa Gyatlar eski hadlerin belirlendiŞi sünden bugüne aneak 3J • 4 kat arttı. Kaldı ki, daha çok artmış olsa bile, yine de açıklana maz yeni hadlerin bu ölçüde yükseltilmesi. ÇUnkil gelir vergisi yasasının 46. maddesi Rötüru yukümlülere 8 bin li radan fazla kazanç tesbit edilememesine ilişkindir. Şimdi bu 18 bin liraya çıkanlmıştır. Yani artık 18 bin liradan fazla kazanç tesbit edilemiyecek ve en çok 18 bin lira üze rinden vergi ahnacaktır. Eğer fiyat artışlan alış ve satıs miktarlannı 6.5 kat etküediyse, bunu da 6.5 kat etMlemesi gerekirdi. Yani 8 bin liranm 18 bin liraya değil, 8X6.5 eşittir 52 bin liraya çıkanlması gerekirdi. Uzun sözün kısası. vergi degeri 120 bin lira olan bir lş yerinin en çok 18 bin lira kazanacağı varsayılmıştır. 100 metrekareden bır dükkânı değil lşletmefc, kiraya verilse bile ayda 25 bin lira net kazanç getirir. Ayrıca satış cirosunun 230 bin liraya çıkanlması sonucu. 230X400 bin yükümlü eşittir 92 milyar liralık blr ciro gerçek usulde vergi dışı bırakıldı. Bu ise 15 milyar liralık vergi kavbı demektir. • Başka bir sonucu var mı yeni getirilen bu değısikliğin? Gerçek usulden götürü usule böylece vaklasık 250300 bin kişi kaydınlmış oldu. Ki bu 300 bin kişi zaten do» ru dürüst vergi vermeyenlerden oluşmaktadır. Aslında vergi kaybı önemli değildir. Asıl önemli olan, gelir vergi si artak sadece memurlara ve işçüere uygulanacaktır. Mec lıs bu karanvla verel sistemini temelinden sarsmışfir Ar tık eğer bu değişiklik Senatodan da aynı Mecliste kabul edüdiği gibi geçer ve yürürlüğe girerse, eelir vergtsını Pt kln olarak uygulamak lsteyen bir iktidann bugün için değil, gelecek için de vergi adaleti sistemini sağlama olana ğı elinden alınmış olacaktır. Yok. henüz kesin blr sonuç yofc. Bir şans daha var. Tasarılar Meclisten geçti. Su anda Senatoda. Gözlerimizi şimdi Senatoya çevirelim. Daha olmazsa Cankava'ya Cum hurbaşkanına çevırelım. Başka ne yapılabüır ki?.. Vergide bağışıklık sınırının yükseltilmesine ilişkin önerge yarışında CHP'liler 4, AP'liler 3, MSP'liler 1, DP'liler ise 1 adet önerge verdiler kazanmıştır. Vergi vermeyecektir 90 bin lira yıllık hasılat elde eden bir çiftçi. 90 bın liranın yüzde 7O'ı masraftan oluşur. Hasılatın yüzde 30'u kâr olsa, 90 bin liranın kân 27 bın lira eder. Başka bır deyımle, bir çiftçi yılda 27 bin lira kazandığı halde tek kuruş vergi vermeyecektir. Oysa bırakalım devlet memuru olarak bırıncı derecede çalışan bir kişiyi, memurıyete yeni girmiş bir kişinin yıllık kazancı, ayda brüt 1053 lira 50 kuruştan (ikı çocuklu) 12 bin 641 liradır. Bu memur 12 bin 641 liralık kazancından ayda 186 lira 30 kuruştan yılda 2235 lira 60 kuruşu vergi vermektedir. Başka bir deyimle, kazancımn yaklaşık beşte bin vergıye gıtmektedir. Nerede bu vergilemenın sosyal adaleti? Başka bir örnek, 90 bin liralık çiftçi hasılatı 27 bın liralık kâr getirir dedık. Yani bu 27 bın liradan vergılendırilmesi gerekir, dedık. 7. derecenın birinci Kademesınde ıkı çocuklu bir memur brüt 26 bın '^15 lira gelır elde etrcektedir. 27 bin liralık gelır elde eden çıftçı tek kuruş vergi vermezken, aynı gelm elde eden bır memur ayda 785 lıra 80 kuruştan, yılda 9 bin 429 lıra vergi odemektedır. Nerede bu sosyal adalet?..» Meclis'teki bir kararla da defter tutma yükümlülügü bir kısım mükellef için kaldırıldı; bu durumun ise 15 milyarlık vergi kaybına yolaçacağı belirtiliyor MSP), Suleyman Arif Emre (Istanbul MSP), ömer Naimi Barım (Elâzığ MSP), Lütfi Köktaş (Trabzon MSP), Harun Aytaç (Bolu MSP), Resat Aksoy. (Konya MSP) imzalarıyla çiftçiler için 9ü, balıkçılar için 120 bın liraya çıkarılması önerilmektedir. Dokuz ayn önergeden sonra 90 ve 120 bin liralık öner geler Mecliste kabul edilir ve Senatoya gönderilir. MALiYE BAKANLIGINDAN BiR YETKiLi Maliyeden bır yetkili ise şöyle konuşuyordu: «Bırakalım 140 bini, sınırlarm başlı başına yükseltilmesi bile vergi alınan ekonomık kesimler arasında vergi adaletsizliğini daha da pekiştirdi. Gelir vergisinde zaten bır adaletsizlik vardı. O şımdı daha da artmıştır. Gelır vergisi yükümlüleri, gerçek gelırıne gore ve beyanlan üzennden vergilendirir. Bu amacı güder. Bu ükenin istisnası oıan götürü vergileme, yine ilke olarak adil değildir. Çünkü yükümlüler götürü olarak vergi odeyeceklerinden, kar zanmadıkları gelirin vergisini ödemek ya da kazandıklannın vergısini odememek durumundadırlar. Türkiye'de götürü yontem kazandığınm vergısini odememek sonucunu yaratmaktadır. Tanmda götürü yöntemle vergi kaybı çok yüksek miktarlara ulaşmaktadır.» PRATiKTE NE OLUR? Bir de değiştırilen bu yasanm pratikte doğurduğu sonuç vardır. Bu sonucu maliye uzmanı kısa ve yalın olarak dıle getiriyor: «Tanmda alınan yıllık vergi yaklaşık toplam 300 milyon lıra dolayındadır. Getirilen değişiklikle şimdi bu mık tar 100 milyon liranın altına düşecektir. Vergi yükümlü sayısı ise, 37 bin dolayındaydı. Şimdi yükümlü sayısının 20 bıne düşeceğıni tahmin etmek mümkündür. Vergi sistemi temelinden sarsılmıştır.» CHP'Li MiLLETVEKiLi Meclis'de söz sırası «demokratik sol» CHP'dedir: «CHP Grubu adına Neccar Türkcan CHP olarak bugüne kadar daıma küçük ve orta çıftçının yanında olduk (...) Kanunun çıkması için CHP olarak teklif sahiplerirun yanında olacağız. Bu CHP'nin nalkçılıkmilliyetçilik anlayışıdır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 13. maddesının birinci fıkrasını degiştiren bu konudakı değişikliği öneren CHP olarak bizün de teklifimiz olduğu ortaüadır. (...) Geçen yu îzmir Defterdarlığınca verilen bilgiye göre, ikibin çiftçi ailesi deftere tabi olmuştur. Okuması, yazması az olan Ureticilerımizin beyanname doldurmaları, defter tutmaları olanaksızdır. Aslında bu ailelerın çalışmalannı asgari ücretle ölçsek, yetıştırdiğı mansulün tümünden elde ettığı para, masraflar şöyle dursun, emek gücünü bıle ödemez. Hal böyleyken az okumuş ureticilerımizin beyanlanndan bu ışı muhasebecilere doldurtarak ekmeklerının bir kısmını başkalarına vermek zorunda kalmaktadırlar. DEFTER TUTMA YÜKÜMLÜLÜGÜ Meclis'ten aynı gün geçen bir başka yasa da Gelir Vergisi Yasasımn 4fi, 47 ve 48. maddelerindekı değişıklıkle ilgilidir. Yapılan değişiklikle, defter tutma yükümlülügü bulunanlann bir kısmı bu «külfet»ten kurtanlmıştır. Kaynakta kesme, beyan ve götürü yöntemlerle alınan gelir vergisı yasasına göre, beyan uzerinden vergi veren ticari kazanç sahipleri, yeniden vergi adaletinl bozacak biçimde götürü usule almmıştır. Karann önemli yanı, beyanname yoluyla vergi veren, toplam 682 bin yükümlünün 507 bin kişismi ılgilendirmesi ve onlara vergi sistemini alt üst edicı ödün verilmesidir Pu önem ticari kazançlardakı vergi kaçakçılıgının çok vüksek olmasından doğmakta ve kaçakçılığa yükümlüyü özendırmesi ya da ona ortam hazırlanması noktasmda yoğunlaşmaktadır. Maliye uzmanlannm konuya ilişkin düşüncelerini aktarmakta yarar vardır: MSP DE DESTEKLiYOR «MSP Grubu adına ömer Naimi Barım 1964 yılında tanmsal bır aile işletmesının yılda elde edebileceğı s bin * lırası, safi gelir olarak vergiden muaf tutulmuştur. Küçük çittçi muaflığına alman 9 bin liralık safı geliı, bir çıftçi işletmesinde işgücü, aile reisi, eş ve çocuklardan oluştuğuna göre, üç emek unsuru için muafıyetın 19fi4 yılı için yetersiz olduğu görulür. O tarihten bugüne kadar ıçte ve dışta etkisini gösteren ekonomık değışıklikler. baş\urulan devalüasyonlar ıle paramızın büyük değer kaybetmesi fiyat artışlarının hızla yükselmesine sebep olduğu hepımızın malumleridir. (...) Bu nedenlerle tarımsal aile işletmeierinde yıllık satış tutarı muafiyetinın 30 bin liradan 9u bin liraya çıkarıl