Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
• S ahibl: Cumhuriyet Matbaacılılı ve Gazetecilık T.A ş adına NAUİ K NAül 0 Genel Yayın MüdürU OKTAY Kl RTHOKK • S orumlu Yazı tşler) MUdUrU: ÇETİ N ÖZBAYItAK • Basan va Yayan: CUMHURryET Matbaacılık »e Ga2etecllik T.A.Ş Cağaloğlu. Halkevt S ok. No: 39 41 TELGRAF ve MEKTUP adresi; CUMHURİ YET ÎS TitNBUL TAAHIIÜT EUER • BÜKULAK: Yenişehır Tel: Bulvan No: 05 Atatürk Cad. Ankara AtatUrk Bulvan Yeneı Apt. 177477 255101 • 1ZMÎH Halıt Zıy» Kat 3. Tel: 131230 124JIIM • ADANA Ugurlu Pasaj, Tel: 14550 1»Î31 Posta Kutusu: îstanbul No: 248 Telefotılar: 22 42 90 22 42 96 22 12 97 22 42 98 22 42 99 ABONE »e ILAN AYLAR: 12 I 1 I YurtıçJ : 54U ttu 133 «5 Yurfdışı: »90 495 247.50 82.SU Ülk» eruplaruıa ve agırhgına göre uçak farkı okuyucu Uralmdan aynca odenır... Başlık ( M AKTUl » . ... 'SO 3 3 ve < Sayta (S anUml) . «. . . l?0 4, S. 6 Sayta (S antımı» ... 14u ölüm Mevlıo reşekKUı (S S antlml) ... S O O Nışan N1k*rı Evlemııe Oofuro . .„ ^. ÜO Yayın Hayarı «KELİ MESİ » ^. . ^ . 4. Kayıp <K£Lİ MKSİ ) >. S< T A K V ı M 18 ŞUBAT IS7B Güneş Oğle Ikınaı 6.58 12.28 15.19 Akşam Yatsı ImsaK 17.39 19.11 5.20 AP Temsilciler (Baştarafı 1. Sayfada) Demirel, şöyle devam etmlştir: «Çeşitli sebeplerle aranızda, kanaat, davranış farkı olsa dahi, farklı tavırlara sahip bulunsanız dahi, inanç ve dava beraberligi içinde olun. Mlllet yerine halklar diyenlerin karşısına hep birlikte dikilmeliyiz.» Demirel konuşmasının başında. geçmiş 15 yılın bir muhasebesini yapmış, 1973 seçimlerlne tek başlarına iktidar olabilecekleri ümidi ile girdiklerini, ancak neticenin böyle olmadığım bellrt miştir. 2 7 Mâyıs'a yönelttiğl eleftlrl Demirel, konuşmasının bir yerinde de 27 Mayıs Devrimini eleş tlrmiş. «1960 TUrkiyeslnde rastla dığımız biiyük bunalım gerçekten TUrk demokrasisinde önemli bir kopmadır» demiş. Şöyle devam etmiştlr: «Ülkenin kimin tarafından ldare edileceği, siyasi iktidarlarm nasıl gelip, nasıl gideceği, usule baglanmamışsa ve bu usul her şart altında geçerli değilse, o Ulke rejim meselesini çözememiş, başka bir deyimle kendi kendisini idareden acze düşmüş demektir, çeşitli idare şekilleri mevcuttur. Çok partili demokratik hayatı esas alan Ulkelerde Ulkeyi klmin İ dare edeceği milletin hür irad» siyle ortaya çıkar. Ne kadar idare edeceği bellidir. Bu dönem so nunda yeniden milletin rızasına başvurulur. Arada Milet Meclisinin güvensizlik oyu işler. Aslında Türkiye bir münakaşayı bitirmelidir. Seçimle gelen siyasi iktidarlar millet tarafından işbaşına getirilmişlerdir. Y ine millet tarafından seçimle işbaşın dan uzaklaştırılmalıdırlar. 30 senelik Türk demokrasisi he nüz buna şahit olmamıştır. Millet. kcndi gelirdiği siyasi iktidarı kendisi uzaklaştırmanın zevkini henüz tadamadı. Herkes milletin iradesine razı olmalıdır. Bu genel oya rıza gös termek demektir. Belki geçen 30 sene zarfında kaydettiğimiz en önemli ilerleme genel oya rıza gösterilmesi gereğinin büyük çogıınluk tarafından anlaşıldığı ve kabullenildiği gerçeğidir. 1.971 martında hükümet gider, herşey biter, diyen CHP, hükUmet gittiği takdirde kendlsinin hükümet olacağını ummakta idi. Hem öyle olmadı, hem herşey bitmedi. Bütün bunlara rağmen, devlet sokağa heniiz galip gelmedi, 1974 Bffı ile sokak yeniden taltit edildi. Türkiye'de lstikrarm önemll şartlarından biri siyasi iktidar kavgasınm zemininde ve kaidelerine uygun yapılmasıdır. «Fairp lay» gerçeklestirilmedikçe siyast İ ktidar kavgasında minder dışına çıkıldıkça Türkiye istikrar arayan ülke olmaya devam eder. Piyon düz, fil çapraz gtder, kaide budur, buna bir kere riayet edilse, siyasi iktidar kavgaları siyasî iktidar mücadelest hallne dttnlişur, hem rejim işler, hem millet rahat eder. Minder tanımayan, kaide tammayan, kendisinden başka kimseye hayat hakkı taiıimayan, tek parti zihniyet ve metodundan kurtulamamış CHP, karşısında siyasi parti yaşatmaz, her vasıtaya başvurur, herşeyi mübah grtrür. Rakibini maglup etmek değil tahrip etmek hüneridir. Geçen 15 senenin tablosunda gördüğUmüz şeylere başka bir açıdan daha bakalım. Bu dönemde CHP, tek başına iktidar olma Umidini dahi kimseye vermemiştir. 1973 seçimleri bizim için bir sürprizdir. Bir samyeli esmiş, CHP karşısmdaki oylar yeniden dağılmıştır. Ülke yeniden istikrarsızlığa sürüklenmiş ve ulkenin bunca meselesine bir de hükümetsizlik eklenmiştir. Slyasal haklar ve eski DP'liler 196O'ın ortadan kaldırdığ» siyasi haklar, 1975 başında yeniden işler hale gelmiştir. Adalet Partisl çatısı altında vuslat olmuştur. Senelerce tllkeye hizmet eden değerli arkadaşlarımız kendi öz yuvalarında fiilen yerlerini almışlar dır. Bu bizim gücümüzü, şevkimizi, azmimizl artırmıştır.» Demirel 'in uzun konuşmasında, «DP'nin devamidır. dediğl AP'yi överken eski DP'den çok kısa söz etmesi dikkati çekmiştir. Demirel. Anayasada ikiliğin ortadan kaldırılmasını istedikten sonra, şöyle devam etrniştir: «HUkilmeti bir fikrin etrafmda oluşturan millıyetçi partiler ve bağımsızlar, onu yıkmak isteyenlerin karşısına davalarından gelen inanç ve şuurla çıkmasını bileceklerdir. Siyasi istikrarın büyük tedblrleri var. Bunları A P senelerce önce ortayp koymu&tur. 15 senelik 1961 Annyasas? tatbikatı göstermiştir ki, bazı önomli ıslahat tedbirleri kaçmılmazdır. Seçim sist«mi. istikrar saftlayacak hale getirilmelidir. Halk oylaması zarurettiı. Kuvvetler ayrılığı prensibinde ahengi sağlayacak bir yeni düsrenleme gerekmektedir. Devletin tekligi ve UstUn kuvvetin hakimiyetı belirli hale gelmelidir. Anayasada ikilik orta yerden kaldırılmalıdır. Devlet guvenligi ve kanun hakimiyeti bakımın dan anarşi, komünizm, terörizmle her tUrlü yıkıcüık ve bölücülükle devamlı bir müeadele kaçınılmazdır. Evveld bunun $uuruna erişilmelidir. Anarşi m Ucadelesindu endişe, tereddüt, kor ku ve panlk yerine devlete ve kendimize güvrni yerleştirmeye mecburuz. Bfiylece anarşinin belinl kırarız. 31 mart 1975'de kurulan buHÜn k U Cumhuriyet Hükümetinin omuzladıgı meselelerden bir difteri de Birlft^ik Amerika KonRresinin siISh ambarcosudur. Savunmamızı büvük çapta zedeleme lstidadında o'an bu durumun ve tesirlerinin izaJesi için Cumhuriyet HUküme'i olarak sogukkanlı ve vekar lç*risinde her türlU Rayreti gösterdik. Halen netlce alabilmiş degiliz.» Savunma K u oUr r ıUztl yllksek tut mak için her fedakarlıga katlanmaya devam edecegiz. Birleşik Amerika Kongresinin tutumu ve Kıbrıs'm siyasî çöKtimtlne ve de diger meselelerinin çözUmüne yardımcı deftil, aksine manidir. Doğru yolun bulunübileceğini hfilA ummak istiyorum. Adalet Partisi davasını azimle yüriiten dava ve müeadele arkadaşlanma sesleniyorum. Daha gUçlü, daha çok ve daha büyük olmaya mecburuz. îleriye bakmaya mecburuz. Kırgınlıklar dargmlıklar ıınutulacaktır. Bölünmenin tesirleri yok edilecektir. Her kademede bütUnlsşme ger çekleştirilecektir. Herkes eteğindeki tası atacaktır. Y enl bir mücadele için yeni bir hamle yapmağa mecburuz. Adalet Partisfne gllç katacak gayretler lstiyorum.» OLAY LAR1N ARDINDAKİ AET uzmanları (Baştarafı 1. Sayfada) gümrük birliği ve malların serbest dolaşımı için imzalandığını ve bu anlaşmanın AET'nin başka Ulkelerle ilişkiler kurmasını engellemediğini ileri sürmüştür. AET Türkiye'yi istiyor mul A KT uzmanlar heyeti ile özel sektör kuruluşları temsilcileri arasında ilk toplantı Iktisadi Kalkınma Vakfında düzenlenmiştir. Bu toplantıda tstanbul Sanayi Odası (tS O) ve Türk Sanayicileri tş Adamlan Dernegi (TÜStAD) adına söz alan Jak Kamhi AET ülkeleri üstsel gelişirken TUrkiye'nin matematiksel geliştiğini bu nedenle TUrkiye ile topluluk arasındaki açıgın büyUdUğünU, AET'nin Türkiye'ye yardımlarını arttırması gerektigini ileri sürmllşttlr. Kamhi aynca Türk kamu oyunun artık AET'nin Ttlrkiye'yi isteyip istemedigini bilmek durumunda oldugunu söylemiştir. Kamhi'nin bu sorusıınu cevaplandıran Caporale şöyle demlştir: • AET hiçbir şey istemiyor sadeee diliyor. Türkiye'nin tiyeliginl de ancak dileyebilir. Karar Ankara'nındır.» öte yandan AET'nin Türkiyeye 5 yıl içinde vermeyi fingördligti 650 milyon dolarlık kredinin yetersiz oldugunu ve bu kredinin TUrkiye AET ticaret açıjiı düzeyinde buhınması geregini ileri süren tktisadi Kalkınma Vakfı (tKV) raponına cevap veren A ET uzmanı Ferrandi ise TUrkiye'nin diger A ET tilkelerinden daha hızlı kalkındıgmı iddia ederek «verilen 650 milyon dolarlık kredi sadece topluluk adına verilmektedir. Oysa dokıi7lar ayrı ayrı anlflşmalarla Türkiye'ye krediler ver mektedirler» demiştir. Ru arada kendisiyle gorUştUğlimüz heyet başkanı Caporale bu kredinin Türkiye'nin «demeler deno gesl açığını kapatmaya yönelik olmadıgım sadece proje kredisl olarak verildiğlnl İ leri sürerek arttırılmasımn dUşünülmediğini ifade etmiştir. Daha sonra AET'nirı diger Akdeniz ülkeleri ile ilışkilerine verdigi ödünlere ilişkin cle$>tirilere deginen Caporale AE1 r .'.n her ilişkisi için TUrkiye'ye danışmak zorunda olmadıgım ift.üe ederek «Akdeniz Ulkelerine. lurkiye istemiyor biz sizinle anlaşma yapamayız diyemeyiz» demıştir. Caporale aynca sınal • tel:rıclo.jik işbirliği konusunda Türkiye'ye de ikramda bulunduklarını ancak sömürgerilikle suçlandıklannı ileri sürmüştür. Cevapstz torular AET heyeti ile özel sektör temsilcileri arasındaki ıkrm t toplan tı İ SO salonunda yapılrnıştır. Bu görüşmelerde tartışmal&nn ağırlık noktasını Türk Ugıleıtnin AET Ulkelerindeki serbest doiaşımı almıştır. AET uzmanlau bu yoldaki sorulara da «Türk işçileri iş bulurlarsa çalışır» şekljnde cevaplar vermişlerdir. Bii arada iş adamlarının pek çok somları ce vapsız bırakılmış ya da kısa cevaplarla geçiştirilmı*tır. Bu nedenle birçok işadam. toplantıyı terketmişlerdir. Her iki toplantıyı yorumlayan işadamları AET'nirı TUrkiye'ye «dün vermek istemediSinl ve Tür kiye'yi kendi haltne terkettiklerini ileri sürmüşlerdn. AET'nin Türkiye'den aldığı ödünlerl kesinlikle izlerken kendi yiikümlülüklerini yerine getirmedigini de belirten özel sektör temsilcileri aynca AET'de TUrkıve'ye karşı bir bezginlik sezildigmi ifade etmişlerdir. Bu arada işadamları arasında da tartışmalur görülmüş bir kısmı işçilerin serbest dolaşımı Üzerinde israrla dururken diğer bir kısmı sınal konulara yeterlilik getirilmediğin> iddia etmişlerdir. Bu arada A ET uzmanlarının ödün vermekten uzak kalmalarına rağmen Türkiye'nin açık teklifler getirmedifeınden yakındıkları görülmUştür. Heyet üyeleri bu kez Robert Blois başkanlığında resm' görüşmelere katılmak Uzere dün akşam Ankara'ya hareket etmişlerdir. Tiearaf bakanlığı raporu TUrkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasındaki ilişkilerin içinde bulunduğu çıkmazı ele alan ve çözüm önerilerini kapsayan Ticaret Bakanlığı rapo runda, Türkiye'nin Topluluğa üye olmakla «kurulu sanayiini feda ettiği» öne sürülmUştür. Raporda aynca, A ET ile TUrkiye arasındaki gümriik birliğinin tam olarak gerçekleşmesi durumunda, «TUrk gümrük tarifesinin Ortakpazar'ın gümrUk tarifesinin uydusu haline getirerek, TUrkiye nin üçüncü Ulkeler karşısmdaki gümriık korunıa duvarını da yıkacagı» .belirtilmlştir. < AET ile sorunları tek tek ve tüm ayrıntıları ile ele alan Ticaret Bakanlığı raporunun en önem li bölümlerini «TUrk sanayinin AET karşısmdaki durumu» ve «TUrk gumrUk Urifesi ile Ortak pazar gUm rUk tarifesi arasındakl uyum» konulan oluşturmaktadır. TUrk sanayinl AET karşısında ele alan bölümde, TUrkiye'de kurulu önemli sanayi dalları irdelen mekte, kimya, plastlk, kauçuk, kâğıt. çimento, seramik ve cam maden işleme, makina ve cihaz lar, ulaştırma araçlan, gıda, meş rubat, dokuma 'sanayilerinin ortaklığa girilmesi halinde çok güç durumda kalacağı bildlrilmektedir. Raporda kimya, maden işleme, makina ve cihasslar, optik alet ve cihazlar sanayileri Üzerinde özellikle durulmakta, bun lann görece olarak diğer sanayi dallanna göre daha gelişmiş bulunduğu belirtilerek şu yargıya varılmak tadır: «Genellikle sermaye yoğunluğuna ve teknolojik gellşmeye daya nan bu sanayilerin kurulması ve geliştirilmesi plan hedefleri arasına almış olmasına rağmen, Tür kiye, AET ile gerçekleştlreceğl gümrUk birliği çerçevesinde, 22 yıllık liste ve ithalat polittkası açılanndan. sanki rekabet gücü nU elde tutuyormuş gibi hareket etmiştir. Rakamlara ve inceleme lere dayalı araştırma karşısında bUtün bu veriler, anılan aanayl dallarının, gerek kurulu sanayi ve gerek yatırım eftilimleri bakımından feda edilmlş oldugunu kanıtlamaktadır » Gümriik duvarı yıkıltyor Ticaret Bakanlığı raporunda daha sonra, TUrkiye'nin gümrük tarifesinin ortak gümrük tarifeslne uydurulmasımn Türk sanayinin konınması açısmdan gUçlük ler doğuracağı üzerinde dumlmak tadır. Türkiye'nin AET'ye tam Uyellği halinde, katma protokol'un ortak gümrük tarifesi hadlerinin TUrk gUmrük tarifesine uydurula cağı ve bu gUmrük hadlerinin illşkllerde fiilen uygulanacak olan hadler olacağı bildirilmektedir. Dsha sonra, anılan hadlerin eleş tirisi yapılmakta, uygulamanın nasıl yürürlUğe konulacağına iliş kln anlaşmalara dayalı hUkUmler yer almaktadır. Raporda gümrUk birliği ile il gili özetle şu düşUnce savunulmaktadır: «Katma Protokol'daki uyum düzeni, herşeyden önce, TUrk gümrük tarifesini ortak gümrUk tarifesinin uydusu kılacaktır. öte yandan, bu düzen TUrkiye'nin üçüncü Ulkeler karşısmdaki korııma duvarını bütüne yakın bir biçimde yıkacaktır. Türk sanayi nin ve yatırım eğilimlerinin koru nabllmesl bakımmdan temel sorun TUrk gümrtlk tarifeslyle bu tarifenin uydurulacağı ortak güm rük tarifeleri arasındaki uçurum dan doğmaktadır. GUmrük ortak lığı tıyumıı TUrkiye'nin Üçüncü Ulkelere dönük gümrUk duvarının da yıkılmasında.n başka bir sonııç vermeyecektir. Bu gerçek TUrkiye'nin gümrük indirimi yönündeki uyumların 22 yıllık döne min sonuna bırakılabiimesi biçimindeki öneriler yerine, sözü geçen dönem boyunc* baw kolayhk lardan TUrkiye'nin yararlandırılmasıru zorunlu kıimaktadır.« GERÇEK Ortak Pazar'm Pazan (BaşiaraM 1. Sayfada) mundan daha kötüdür. Açıkçası AET'ye Uye olmavan nlce ülkenin tarımsal ürünlerini Ortakpazar'da değerlendirme olanakları ve kolayliklan Türkiye'den çoktur. 3) Endüstıi kesimlnde ise durııııı gün geçtikçe tehlikell bir aşamayı stmgelemektedlr. Çünkii A RT iliskilerinln Türklve dış tlcaretlne RFtlrdi^l de«1şimler, ülkpmlzin sanaylleşmesinl baltalar hir nftellk kazanmıstır. tleri diizrydeki sanayl toplumlarlyle serbest Rİ ım satım ilkelerine dayanan dış tlcaret illşkllorl, Ulkemlzi XOT duruma düşiirmektedlr. Dış tlcaretimlzdeki liberasyon uyffiılamalarının genlşllgi, daha «Imdiden TUrk endiistriRİ nl ücte ikf oranında ART'nin rrkabrtine açmıstır. Cılız ve venl sanayi rlrişimlerimlz bu rpkabete dayanacak güçte dejhldlr. • öxetlemek gereklrse şöyle bir görünüm ortaya çıkiyor: Türkiye tarımsal Urünlerinl Ortakpazar'da gerefcince de|erlendlremiyor. AET'ye üye olmayan nlce ülke bu bakımdan blzdcn daha fazla tlcaret kolaylıkları sörmektfdir. Liberal dış tlcaret olanakları nedenlyle Türklye'nln sanayl keslml AET'nin 1leri endüstrlsinin rekabetine açılmıştır. Üntellk AET ttlkelert Türkiye'den tşçl almayı da durdıırmuşlardır. Acaba 1963 Ankara anlaşmasını, lK38'de tnfjiltere İ le Türkiye aramnda tmzalanan tlcaret anl»şmaama benzetenler haklı mı çıkacaklardır? • •• ÜNVER OTELi, iŞVERENiN KAPATMASINA RAĞMEN DÜN DE İ ŞÇİ LER TARAFINDAN MÜŞTERiLERE AÇIKTUTULDU İ şverenin önceki gün kapattığını bildirdiği Ünver Otelinde, i.şçiler çahşmalarını sürdürerek dün de otell müşterllere açık tutmuşlardır. Taksim Elmadag'daki Otelde işçiler, işverenin kapatma kararına uymayarak, müdilrler de dahil tüm kadro halinde çahşmalarını sürdUrmüşler, otelde kalan 130 müşterinin normal hizmetlerinin yanında yeni rezervas yonları da kabul etmişlerdir. Turizm İ ş Sendikasının Uyesi olan işçiler, hizmetleri aksatmadan oteli çahştırmaya devam edeceklerini bildirmişlerdir. Sendikanın grev kararından sonra işverenin aldığı bildirilen kapatma kararı ile ilgili olarak Turizm İ ş yöneticileri özetle şu açıklamayı yapmışlardır: • Ünver Otelinde sendikamız 10 ocak tarihinde yetki almış ve toplu sözleşme görüşmelerine baslamıştır. Ancak işveren Uç otu rumda da karşı tavır takınmış ve grev kararı alınmıştır. Pu kez de grev kararı iş yerine asılmadan önce işveren işçilerin iş akidlerini fesh ettiğini bildirmiştir. Grev kararınm alınmasından sonra da iş yerinin kapatıldığı açıklandı. Sendika olarak yaptığımız gorüşmeler sonunda iş yerinin çalif.makta oldugunu noter tespitleri, iş mufettisleri raporları ile belgeledik. Ortada yasal bir kapatma yoktur. Sendikamız işçileri iş yerinde çalışmalarını sürdürmektedirler.» Hflion Otelindt Hilton Otelinde Turizm • İ ş Sendikasına üye işçiler, iş yerinde yetkili sendikanın saptanması için dün oylama yapılmasmı istemişlerdir. Otelin önünde toplu olarak ba' sm toplantısı düzenleyen işçiler işverenden noter getirerek tespit yapmasını istediklerini, ancak ne işverenin ne de Oleyis Sendikasının bu lstemlerini kabul etmediklerini söylemişlerdir. Boyasan'da 2 5 0 i;çi 250 işçinin 52 günden beri grevde olduğu Boyasan Fabrikasından, fabrika jandarma kordonuna alınarak 5 milyon değerirıae 33 ton mal çıkarılmıştır. CJrevdeki işçilerin Uyesi oldukları Tek«lf üendikası yöneticileri iş yerinden mal çıkarılmasının yasa dışı oldugunu ve askeri güç kullanılarak yasal Tin çlğnendiğini öne sUrmüşlerdlr. LOCKHEED (Baştarafı 1. Sayfada) nan Numlu'nun Altay Şır.'tetinde çalıştığı öğrenılmlştir Sirket yetkilil«n. Numlu'nun her çeşit yetkiyle sirkette görev vaptığını doğrulamıslardır. Silâhlı Kuvvetlerde eörev vap mış ve emeklıye ayrılmıs bazı kl ailerln de. orduya nelikopter. tank ve çeşltll sıl.ihlaı satan fir ma temsilcilîklerinde cdıstıkln n da öne stlrülmektedir. Blı emekli orfiener»Mn bu volda faaliyet Bösteren firms temsilr') lerinden olan .lohn Renda ile çalıstıSı «Hvlpnmektedir. Musevl olduju blldirilen John 1 Benda'nın uzun sUredir Türkiye de oturrtuju ve çok sık vurt dışına si'îi&ı öjrenılmlştlr. Lockhted marka saader TUrkivo'de h«7i Lockheed firmasının özel olarak yaptırdıftı elektrontk saatlerin bulunduğu söylenmektedir. Değeri 7500 llra kadar tutan bu kol sastleri dilSmesine basıldıgı nnda saatın knç oldu*unu dakikasiyle ve fosforlu yf\zı ile söstermektedir. Bu saatlerde aynı THmanda «Lookheed» yazısı da okunmaktadır. Bazı çevreler. bu saatlerin kimlerde oldufrunun saptanması halinde, Lockheed firmaRinm TUrkiye'de verdifi id. dia edilen rüşvetler konusunda ipuçları Ketirebilecpftini iıeri sUr mektedirler. DP'nin açıklaması DP Milletvekilı Guıp Y önetim Kurulu uçaklarla ilgili rüşvet konusunu. meclis nrnştırmasıyla Parlamentoya eetirmeye karar vermiş ve hazırlıklara başlamıştır. Bu kortıda vapılan açıklamada, şöyle denilmiştir: «Kamuoytınun asıl sabırsırlıkla bekledijii husııs 13 milyon TL.'sini kimin dagıttığı defil, bu nişvetin klmlere daftıtıldıjhdır. B\ı rüsveti alanlar. siyasi, resmi ve askerl hüviyeti haiz tseler. haklannda bir an evvel kanun! işleme Reçilmelldir. DP Grup Yönetim Kurulu, Lockheed firması (tibi birçok yabancı veya çok uluslu şirketin TUrkiye'de komisyonculan bulundıtjfunu ve bıınlann orduya ve resmi kuruluşlara mal satımı için rekabet içinde olduklarını gözönUnde tutarak, tümU için çok geniş kapsamh bir meclis araştırması açılmasına ittifakla karar vermiştir. Amacımız, bu arastırma ila bu şlrketierin çalışma metodlarını ve gayri kanuni işlemlere âlet olanların kişiliklerini. Türk kamuoyuna tanıtmak ve haklannda işleme geçilmesinl sağlamaktır.» ABD'de Anadolu Ajansı'nın haberine göre, B a ş k a n Ford'un rı Ulkelerdeki faaliyetlerini. özellikle bu şirketlerin üçlincU taraflarla İ ş llijkilerinin daiml gözetim altında tutacak btr komite kurulması fikrini ciddlyetle gö«önüne aldığı bildirilmektedir. Bu arada Amerika Pederal Ver gt Dalresinin, yabancı Ulkelerde iş yapan Amerikan sirketlerlnin «rüşvet veya komlsyon» dlye dağıttıJh paraların, gelir vergi si beyannamelerlnde ne ad altında Rösterildlgini ortaya çıkarmak için bir somsturma açtığı blldlrilmiştir. Her iki açıkîama da, Lockheed şirketinin, uçakların satısını artırmak için bazı yabancı Ulkeler deki hüMlmet yetkilileri ile politikacılara milyonlarca dolar pan. dağıttığının ortaya çıkmasından «onra yapılmıştır. Beyaz Saray basın sözctisü Ron Nessen, Amerikan şirketlerinin kanunsuz faaliyetlerinin tasvip edllmestne lmkfln olmadıgım ve Başkan Ford'un da, bu gibi davranışları şlddetle kınadığını bildlrmiştir. Nessen, kurulması dUşünUlen komitenin Bakanlar seviyesinde olacağını ve Amerikan şirketlerinin denlzaşırı Ulkelerdeki faaliyetlerini denetliyeceğinl kaydetmiştir. Sözetl. yabancı Ulkelerde rüşvet dajhtan Amerikan şlrketlerinin. Amerikan hüktiınetinden anlayış beklemiyeceklerini ve bunlar hakkında, gerek yabancı Ulkelerde ve gerekse Amerika'da açılacak kovuşturmalarda Dışlşler. Bakanlığının hiç bir sorumluluk kabul etmiyeceginl hatırlatmıştır. Nessen, rüşvet dağıtmayı blr politika haline getiren şirketlerin Amerika'da devlet ihalelerine girmelerinin önlenebileceğinl de lma etmiştir. Hollanda'dı Bu a r a d a A BD «Lockheed» uçak şirketinden 1.1 rnllyon dolar rüşvet aldığı iddl* edilen Hollanda Prensl Bernard hakkında adlt kovuşturma açılması için yeterlı belge bulunmadığı ancak Hollanda HUkümetintn özel soruşturmayı sürdUreceği bildirilmiştir Bu arada Prens Bernard tıalckındaki rüşvet iddiasını inceleamek Uzere kurulan Uç kışilık b ğımsız soruşturma komtsyonu dün resmen çalısmalarına baslamıştır. Siyasi gözlemciler, soruşturma sonunda prensin rüşvet kabul ettlğinin anlaşılması halindp Kraliçe Juliana'nın tahttan çekılebileceginı ve yerıne Velıaht Prenses Beatrix'in geçeceğinl ileri sürmektedirler. Maliye Bakanı (Baştarafı 1. Sayfada) Senatodaki oylamaya 182 Uye katılırken, 13'U CHP'U olan 21 üyenin oylamada buiunmadığı Rö rülmüştür. Konten.jan grubundan Cihat Alpan ile öze> Derbil bütçeye CHP'liler ve Tabu Senatörlerle birlikte «red» oyu vermişlerdir. AP'lilerle birlikte kabul oyu kullananlar şunlardır: Bahriye Üçok. Serlf Tüten. Hii• a n ^,UÎ Çelebi. Zeyyftt Bavkara, Niiıit. Orim . Sait Naci Ergin, Naım laiu. Kabul oyu kullanan öteki bağımsızlar ve grupsuzlar da, «Nurettin Akyurt. Fethi Çelikbaş (OGP>. Lütfi Doftan fMSP). tsmail llhan (Bağımsız) Ferit M»len (CGP), Cevdet Sunay (Tabil Uve). Oylama sırasında A lDan red diye bağırdıgı zaman AP'liler «Ooo» diye tepki göst rmişler, Bahriye Üçok. «Kabul» diye bağırınca da alkışlamışlardır. BUtçenin oylamasından sonra AP'liler bir önerge vererek Senatonun 24 şııbata kadar tatile girmesinl istemişlerdir. CHP'li S ırn Atalay. Senatoda bekleyen işler ol .'uftunu söylemiş. Senttonun tatile sokulmasının yarınkı TBMM birleşik toplantısına kHmemek için bir mazeret amacı taşıyabileceğini öne sürmüş, «Demirel'ln mobilya yolsuzluftu dosyasınm görüsUlmemesi lcfn bu önerce verilmektedir» demiştir. Anc»k önerge AP'lilerin oylnnylu kabul edilmiştir. Göriijmaler Senatoda son olarak Maliye Bakanlığı bütçesl görUşUlmüs, CHP îstanbul SenatörU Fevzi Hakkı Esatoğlu'nun Istanbul Belediyesine sağlık hizmetlerind* kullanılmak amacıyla 100 ınilyon liralık yardım yapılmasını önst»ren Bnergesi AP'lilerin karşı çıkmalarma rağmen 12'ye karşı 30 oyla kabul edilmiştir. Daha sonra bütçenin tümU üzerinde konuşan CHP'li Recai Kocaman ile MBG söVeüsu Mucip Ataklı, anarşik olaylarla ilgili olarak hükUmeti suçlamı?lardır. Ataklı, hükUmete ırtiven duymadıklarını belirtmlş, Kocaman da. AP, MSP ve CGPIller» «Fllan şahıs kardeşler. yeğeni ve bütün talukatı İ le hakkı olmayan milyonlara zahmetslzca kavuşacak diye maddl ve manevl varhğımıza fedakarlık yapmaya kendlnizl zorlamayın» demiştir. Bakan Ergenekon'un elestirilere cevabından sonra bütça kabul edilmiştir. Ergenekon*un enflasyonu Bn!«yici tedbirleri açıklaması sıraBinda, tntanbul CHP Senatörü Besim üsttlnel kendisine, tBu tedbirlerle enflasyonu hiç blr zaman ttnleyemezsiniz, körllklerslniz» demiş, makul taban flyati uyguladıklarını soyledlfi sırada ise Adana CHP SenatörU Kemal Sarıibrahimoğlu, .KöylüyU aç bıraktınız» diye bağırmıştır. Bakanın konuşmasının bir bölUmilnde. «Biz Milliyetçi Partiler topluluğu hükUmetiylz» demesl üzerine CHP'li Üstünel'in kendisi ne, «Olmadı. hanl Cephe HflkUmeti değildiniz. bundan hoşlanmıyordumız» dtye bağırdıgı duvulmııştur. Ergenekon bunun Üzerine sîtalerinl, «Blz milliyetçi partllerden kunılu Cumhuriyet HUkUmetiyiz» şekllnde düzeltmiştir. CHP gnıbu adına konuşan Besim üstünel, fiyatların kontrol altma ahnamadığını ve yüksel* meye devam ettifinl belirterek, • Fivntla r emir verdiğiniz komandolar değil ki, dur deylnoe dursun, vur deyince vursun» şekllnde konuşmuştur. ÜstUnel, gelir tahminlerl hazırlanırken, denklile saSlanması için önemll Hlçüde şlsirildigini öne sürerek, şunlan söylemlştlr: • 1976 yılı bUtçesl samiml v« denk bir bütce deftildlr. Kaynli bir bHpedir. Bsi7i özel bankalar dövize cevrilebillr mevduatt o kndar büyük bir şekilde kullnndılar kl. kredi konusu Morkez Bnnkası'nın blle kontrolünden çıktı. Bakan bu durumda bankalara RözdflSı vermek zorunda kalmıştır. TUrklva'nin uvaulfldıSı ekonoml politik nedeniyle Ontlmüzdeki vıl 6 milyar dolarlık bir ithalat daha vapmak zorunda knlacaktır.. Maliye Bakanı Ergenekon eleş tirileri yanıtlarken. bu yıl seker, htıbubat ve etda maddesi ithalatı yapılmayacagını, ancak bir miktar vağ Blınabileceginl blldirmis «Kopdrdık kuvrtıklan. bitirdik darlıkları» demiştir. Ergenekon. işçi dövizierinln vurda getirilmesi için blr seri tedbfr alındıftını bellrtmiş, bu arada uluslararası kredi kuruluşlanndan bu yıl blr milvar dolsriik kredi sağlanacaftını «öylemlştir. Mobilyı Soru)(urmı Komtyom» AP'lilerin yeni enRRlleırıesiyle Senatonun 24 şuhata kadnr tatil kararı alması. Meclis Başkanı Kemal GUven'in TBMM birlcşik toplantısı için yarınkl toplantı çnftrısını «eçersir hale Bfitlrmistlr. Topiantının gUndemind" . Bas bakan Demirel hakkındn Sorusturma Hazırlık Knmisvonuna ve öteki Soruşturma Hazırlık Komis yonlarına Uye seçimi bulunmaktaydı. Türkiye'nin (Baştarafı I. «avfada) mirel Hükümetini dahi tepki gös termeye ittigini belııleıek şunları dile getirmişlerdlr: «Önemli olan TUrkiye'deki A merikan üslerinin geleceğidir. A n kara'ya zaman zaman bu üslerin kapatılacagı ve onun yeııne A me rika'nın îspanya, İ ran ve Mısır Uçgenine yerleştirilecek istihbarat örgütü kuracagı yolunda resmi olmasa da haberler gelmektedir. Türkiye'de kapatılan üsler doğru dan Amerika'ya baglı üslerdir. A n cak Ankara, NATO'yu karşısına almamak için gene Amerika'ya ait olan ancak NATO'nun kullandıgı üsleri kapatmamıştır. Böylece üslerin kapatılmasının yaratacagı Amerika ve batı illkeieri için olumsuz durum, önemli. ölçüde önlenmiştir. ' * • " Ancak bu tedblrııı istenilen sonucu vermemesi ve ABD'nin, iklli savunma anlaşması görüşme lerlnde TUrkiye'nin istediği temel garantilere yanaşmaması, iki Ulke arasındaki ilişkiyi önemll ölçüde etkilediği gibi TUrkiye'nin batı ül kelerine olan güvenini de sarsmış tır. Bu arada tümU NA TO Uyesi olan Ortakpazar Uyelerinin TUrkiye'ye karşı katı tutum sürdür meleri. buna karşılık Y unanistan'a egilmeleri TUrkiye'nin NA TO içindeki durumunu da dikka te almasına yolaçacak gellşmeler olarak nitelendirilebilir. Bunlar dan dolayı Türkiye'nin artık yal nız birleşik devletleri degil, bazı batı Ulkelerlni, dolayısıyle NA TO 'yu da çeşitli konularda karşısına alması beklenebllir.» Luns'un I n i ılyarıfl Gözlemciler, aynca Luns'un Washington'da yapacagı temaslar arasında. NATO'nun GUneydogu kanadındaki gelişmelerln ele alınacagını bildirmesinin önümüzdeki günlerde TUrkiye ile Yunanlstan arasında özellikln askerl alanda bazı sürrüşmelerin meydana gelebileceginden kaygı duydugunu belirtmesi bakımından ilginç oldugunu löylemişlerdir. Egt'd* man»vra Bu çevrelere göre, Türk Deniz ve Hava Kuvvetleri bu ay içinde Ege'de bazı önemli manevralar yapacaklardır. Bu manevralann. Yunanhlann öteden beri kendi karasulan olarak nitelendirdikleri bölgeye yakın ya da içinde olması durumunda iki Ulke arasında önemli gelişmeler beklenebileceği ve Yunanistan'ın bu durumu NATO'ya iletmiş olabilecegi de dile getirilmiştir. Baykal, DPT tarafından hazırlanan 1976 programının hükümetçe tahrif edildiğini öne sürdü A NKA RA (Cumhuriyet Rürostı) CHP Genel Sekreter Y ardımcısı Deniz Bayka! dün yerdigj yazıh demeçte 197fi programının DPT'ca hazırlanan programdan farklı olduğuna deginmiş ve hükümetin bu yol ile fiyat artışlarını kamu oyunun gözunden saklamaya çalıştığını öne sürmüştür. Baykal'ın demeci şöyledir: «1976 yılı programmın, Devlet Planlama Teşkilâtı tarafından benimsenmediği anlaşılmıştır. Dev let Planlama Teşkilâtı tarafından hazırlanan. Y Uksek Planlama Kurulunda da tartışılıp onaylanan program ile, Resmi Gazetede yayınlanan programın farklı olduğu açıklanmıştır. Y Uksek Planlama Kurulu üyesl iki daire başkanı, Resmi Gazetede yayınlanan metinde 1974 yılıyla ilgili olumlu gelişmelerln olumsuz, 1975 yılıyla ilgili olumsuz gelişmelerin olumlu gösterilditlni. bazı bilgilerle tabloların geçersiz ya da yanlıs oldugunu belirtmişlerdlr. Böyle bir olayla planlama tarihimlzde ilk defa karşılaşılmaktadır. Planlama Teşkilâtının görtlşlerinden hoşlanmayan hükümet, görüs ayrılıklarını Yüksek Planlama Kurulunda açıkça ortaya ntıp tartışacağına, bir gece ysrısı sessizce kendisini Devlet Planlama Teşkilâtının yerine koyarak program klişeleri üzerinde tahrifat yapma yolunu tercih etmiştir.» Ülkücü işçiler derneği arandı, Ege Üniversitesi olaylarına karışan iki Tariş işçisinde silâh bulundu İ ZMİ R, (Cumhuriyet Ege BUrosu) Ernniyet Miidür Y ardım cısı Mehmet Yalçın yönetiminde önceki gece Ülkücü Işçi Derneklerinde yapıldn arnmada Hasan Ülker ve Adnan Pamuk adlı iki Tsriş işçisinin üzerinde 7.65'lilc iki tabanca, bıcak ve kama bulunmuştur. Daha önce Tarls v» Ego Üniversitesi silâhlı saldın olayına katıldıkları saptanan iki lşçi DGM'ye verilmlslerdir. IXJM'nin Ece Ünlversiteglne saldın olayıyla ilgill 17 kisinin daha tutuklama kararından sonra polls, önceki gece Ülkü Ocakları. Ülkücü îşçiler Dernegi va Devrimci Demokratik Kuruluslarda arama yapmıştır. Aramalar sırasında Devrimci Demokratik Derneklerde suç unBuru hiçbir şey bulunmamı$tır. Ülkücti işçiler Derneginde ise iki Tariş işçisinin üzennde silâh bulunmuştur. Polis yetkilileri sekiz kişinin gözaltma alındıgını açıklamıştır. 5 aydır tutuklu olan TSiP Genel Sekreteri Yusufoğlu'nun tahliye istemi dün de reddedildi Beş ayı askın blr süredir tutuklu bulunan TSİ P Genel Sekreterl Yalçın Yusufoğlu'nun dün yapılan duruşmasmda da tahliye istemi kabul edilmemiştir. Çeşitli zamanlarda yazdığı yazılardan ve yaptığı çevirilerden ötürü hakkında 178 yıl hapis cezası istenen Yalçın Yusufoğlu'nun avukatı Orhan Apaydm dün yaptığı savunmada son yıllardaki adli uygulamalarda «fi'kir suçları» sanıklarınm tutuksuz olarak yargılanmalarının gelenekleştiğini belirterek müvekkilinln tahliyesini istemlştir. Apaydın aynca proletarya dlktatörlUğünUn sosyalizmin vazgeçilmez bir ögesi olmadığı biçimindeki yeni Markslst yoruma da mahkemenin dikkatini çekerek Marksist propagandarun her çeşldinin TCK'nun 142/1 maddesinin kapsa mına giremeyeceğini ileri sürmüştUr. Yalçın Yusufoğlu İ se duruşma sırasında yaptığı savunmada bilirkişi Sulhi Dönmezer'in yetersizliğinin Yargıtayca saptandığıru bellrtmiş ve tutukluluk halinin devamı İ çin hiçbir yasal nedenin olmadıgım belirtmiştir. Yalçın Yusufoğlu'nun tahliye talebini reddeden mahkeme duruşmayı 10 mart 1976 gUnüne bırakmıştır. Haliç'in (Bajtarafı 1. Savfaıla) da aykırı düşmektedlr. Yasaya Röre bu işleml yapmayan mliesseselerin kmpatılması gerekmektedir. Bir zamanlar Kâğıthane'de yapılan eğlencelerin şarkılara konu oldugu ve en güzel lalelerin yetiş tlrildigl Haliç kıyılanmn ve denizin temizlenmesl İ çin DUnya Bankası gerekli krediyi açacağını blldirmiştir. Katta DUnya Bankası uzmanları kredlnin büyük bir bmumünün «hibe» şeklinde verilmesinin de mümkün oldugunu belirtmtşlerdir. TMniıUm» parasını karjılır Haliç'in bugun eski hallne getirihnesi İ çin birkaç milyar lira harcanması gerektigini bellrten uzmanlar, denizin derlnllklerinde bllyük servetln yattığını, bunlann çıkarılması ve değerlendirilmest nallnde harcananın birkaç mlsli gelir elde edlleceğini söylemişlerdir. Haliç'de Bizanslılar devrine ait en az 10 parça geminin bulunduğu önt sürülmekt«dir. Haliç sempozyumu öte yandan, «Istanbul Haliç Sorunları ve Çözüm Yolları Sempozyumu, dün Bogaziçi Universitesinde baslamıştır. Üç gün sürecek olan sempozyumun amacı aynı sorunlarla ilgilenen bilim adamlannı ve teknik uzmanları bir araya getirerek Haliç konusunda yapılmış kişisel çalışmalan ortaya sermek ve ilgili mercilere yapıcı önerilerde bulunmaktır. Aynca Haliç'le ilgili olarak Şehir Planlaması, Çevre Kirlenmesi Sorunları, Dip Temizlenmesi, Taşma ve diğer Havza Sorunlan, Jeolojlk ve Jeoteknik Sorunlar, Deniz ve Kara Ulaşımı, Enerji Sorunu, çevre kirlenmesin! önlemeye ilişkin yasa ve yönetmeliklerle ilgili konulard» 41 bildirlm sunulacağı ilgililerce açıklanmıştır. Sempozyumun dünkü bölümün de konuyla ilgili olarak düzenlenen a<,ık oturumlardarı ilkini Prof. Dr. Semih Tezcan, Prof. Dr. Sıtkı Velioangil, ikincislni Prof. Dr. Turgut Noyan ve Prof. Dr. Adnan GUr. üçüncü.iünu i*e Doc. Dr. Ahmet Samsunlu ile Dr. ZeyneD Ilsen önıan ^netmişlerdir, îstanbul TV M üdürü açıkîama yaptı Istanbul Televizyonu MUd ürU Alpaslan öner, Bulgaristan'a yaptıgı geziden dün dönmüş ve görevine baslamıştır. Sofya'da TV programları Üzerinde incelemeler yapan Alpaslan Öner, gazetemizde yer alan bir haber üzerine, yeni bir göreve atanmasının sözkonusu olmadıgım söy. lemişür. Ülkü Ocaklı gençler, istedikleri şarkıyı okumayan şantözü, dinamitle tehdit ettiler A NK A RA , (ANKA) Aydınlık evler Ülkü Ocaklarına kayıtlı oldukları belirtilen bazı gençler dün gece bir pavyonda olay çıkartmışlar istedikleri şarkıyı okuma yan şantöz kadını dinamitle teh dit etmişler ve daha sonra gar sonlar tarafından zararsız hale getirilerek polislere teslim edilmişlerdir. DUn gece yarısı Elize pavyona giden Ülkü Ocaklı gençler şantöz A rzu Çoban'dan «Estergon Kalesi» isimli şarkıyı söylemesini iste mişler, şantöz söylemeyince îlyas Tokur isimli genç cebinden bir dinamit lokumu çıkararak «hepinizi öldürürüm, dinamitle bura yı havaya uçururum» diye tehdit etmiş, garsonlar elinden dinamii lokumunu ahrken Serafettin GUr can isimli bir diğer genç de ta bancasını çekmiştir. Aynca genç urdagül'Un Uzerin lerden Abbas Y de bir bıçak bulunmuştur. Olay sonunda polis tarafından gözaltı na alınan ve Ülkü Ocaklı olduk ları söylenen gençler şunlardır: Serafettin Gürcan, Sedat Kırıcı, tlyas Tokur. Abbas Y urda& ül. lsmail A yaz ve Murat Atlı, Gazetemizde (Baştarafı 1. Saytada) rat Koğacıoglu'nun yazısında devaliiasyon ortamında bulunuldugunu yazmasını «devlet sırrını açıkîama» olarak nitelendiren Maliye Bakanlıjfı Yükstk Disiplin Kurulu, karannda töyıe demiştir: «Yetkili bulunmadıgı halde kamu yaran bakımındarı gizli kalması gerekli bilglleri açıklamakla memuriyet sıfatı ile bagdaşamayacak utanç verici hareketlerde bulunan C. Murat Koğacıoglu'nun bir daha devlet memurluguna aranmamak Uzere m<;mitrluktan çıkarma cezası ile tecziyesine...» Koğacıoğlu, yazısınaa, girişilen harekatın vergi denutimı olmadıgını, göstermelik bir hnre'tât oldugunu ileri sürmuştü. Iktidann Istanbul sanayicilerinı ve işadam larını bir nevi cezalandirma amacmı güdsn bu harekeUn devalüasyon ortamında bulunuş nedeniyle ileride meydana gelecek fiat artışlarına önlem oîarak gösterilebileceğini de belirten Koğacıoğlu, gellr artışlarmı iktldarın kendi çalısmalarına bagiadıgını, aslında bunun mUkelleliyet artışı ve enflâsyonist basKilar yüzünden olvşan sunl gelir artışından dogdugunu yazısmda ifade etmisti. KoRacıoftlu'nun devHİ Uasyon ortamında bulunuldutunu yazma sını devlet sırrını açıkîama olarak nitelendiren Malive Bakanligı Y üksek Disiplin Kurulu karsısmda. Ko'acıoSlu. Daiıstaya bajvurduğunu öyleraıştır. Komando (Baftarafı 1. sayfada) bek daha önce 4 kez çeşitli yerlerinden ameliyat edilmiş, ancak kendisini kurtarmak mümkUn olmamıştır. ODTÜ Mimarlık FakUltesi ikinci smıf ögrencilerinden olan Erbek 20 vaşındaydı. Karaciğer delinmesl ve iltihaplanması sonucu öldüğU bildirilen Semih Erbek'in dün öğleyin ölmesi üzerine, ODTÜ öğrencileri Hacettepe Hastanesine gitmişler, cenazesini istemişlerdir. Bu arada çok sayıda toplum polisfnin de hastaneye gelerek sıkı güvenlik önlemleri aldığı görülmüştür. Polis Erbek'in cenazesini Ankara Tıp Fakültesi Adlı Tıp bölümUne otopsı yapılmak üzere götürmüştür. öğrencller cenazeyi almak istemişler, polis bunu engellemiştir. Cenazenin otopsi yapılmak için Adli Tlbba götUrülmesinden sonra ögrenctler toplu halde Siyasal Bllgfler Fakültesine gitmişler ve bir forum dÜMnlemlşlerdir. Forumdan sonra ODTÜ öğrenci temsilciliği bir bildiri yayınlayarak, olayı özetlemiş ve «Erbek'i vuran faşist katillerin landarma yedeğinde ve okul yöneticilerinin kanadı altında sınavlara girdiklerini • ileri sUrmüştür. Erbek'in ailesl ile görUşen oğrenciler, cenazenin allesi tarafından kendilerine verileceğinl ve Erbek için bugün Ankara'da büyük bir tören yapılacağını açıklamıslardır. Kıbtıs için (Baştararı 1. savfaria) ğmı bildirmiştir. Görüşmeler, BM Genel Sekreteri Waldhelm'in gözetiminde yapılacaktır. Halen Tayland'ta bulunan BM Genel Sekreterinin Viyana'ya geçeceği bildirilmiştir. Bu açıklamadan önce Rum tem silcisi Klerides'le dün bir görüşme yapan BM Genel Sekreterinin Kıbrıstaki özel temsiloısi Perez de Cueller'in, Waldheim'la buluşmak üzere hafta sonunda Viyanaya gideceği açıklanmıjtır. Kıbrıs TUrk Federe Devleti Baş kanı Rauf Denktaş dün Türkiye'den Lefkoşe'ye dönmüş ve «Rum lar Viyana'ya çok bölgell bir federasyon tekllfi ile gelecek olurlarsa buna kimse makul blr teklif diyemez. Bu, Rum liderliğinin halâ hayal âleminde yaşadığını gösterir» demiştir. Eendimi (Bastarafı sporda) leyen Solokoğlu, TUrkiye'deki bas ketbol sporuna şöyle değindi. «TUrkiye'de 7 kategori üzerinde karşılaşmalar yapılıyor. 800'ün tistünde takım katılıyor maçlara. Istanbul'da okul maçlarına seçmeler dahil 1680, Ankara'da 890 basketbolcu katılmaktadır. Demek ki sadece okullarda lstanbul'da 16000 kişi basketbol oynamaktadır. BUtün maçlan hesaplarsak. TUrkiye'de 3 0 . U O O kişl basketbol oynamaktadır.. Salonları olmadığı için hiç bir zaman Uzülmediklerini, artık buna katlandıklannı, salonların konserlsre verildiği zaman Ayazağa'da, Uludag'da, Bolu'da kondlsyon çalışması yaptıklannı, sulon buldukları zaman orada ralıştıklarını da söyleyen SolakoJlu, kendisinin bir basketbol adamı oldugunu, hiç bir dalda yöneticilik yapmayı dUş(inmediğtn) belirterek şöyle konaştu. • Be n kendimi basketbola adadım. 46 yaşındayım. Y aşndıftım sürece bu sporu en tyi biçtmde yaptıracaJhm. Buüün bile her şeye rağmen mücadeleme devam ediyor.'m. İ tan'a TIR (Baştaratı t. gili tartı ve parn işlemlerini yürtitmek Uzere, Kapıkule'de İ cu rulması öngörUlen bUronun, bugünlerde faaliyete geçeceği belirtilmistir. Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri. büro faaliyetlerinin, şiddetli kış koşulları nedeniyle bir süre gsçiktigini sö'ylemişlerdir.