28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 22 ARALIK 1976 Y3 E EGÎTÎM ÖGRETIM GERi ZEKALI ÇOCUKLAR KADERiNE TERKEDİLDİ 400 bin geri zekalı çocuktan 16'sı bilımsel eğitimden yararlanabiliyor Saime TUĞRUL Çocuğum, blze bunlan dizer misin?. Afenn, bak, ne çuzel oldu. Bıze en kuçugunü gosterir mlsin? Peki. en buvugu, en büyuk hangisl? Haydl, kulevi yık, bir daha yap.. el bakalım A gozlerını baglıyahm. Al bunlan jauum. Şımdı bıze soyler rnısın, bunlardan üangısı yuvarlak? Pekı hangısı koşelı7 Şımdı ju\arla bunlan Hangısı yuvarlaaıyor Ötekı de yuvarlanıyor rau? Guraba hastaneslnın Çocu* Psıkıyatri bolümünde, boyle daha on üç çocuk var. Yepyenı bır yontemle eğıtıhjor gerı zekalı çocuklar buraüa. Yaklaşık 400 bın gerı zekâlı çocuğun bulundugu bır ülkede, on altı çocuğun eğıtılmesl nedir kl?.. Devede kulak demeyıp, sabırla, sınırh olanaklan zorlayarak çalışüıyor Konuştugumuz yetkilller, kullanüan yontemın yaygıniaşünlmasuua yararlanndan soz edıyor. Oysa, ozel eğitim gormesi gereken 200 bın gerı zekalı çocuk, devletten hiç bır yardım gormeksızın, yazgılarıyla baş basa bırakınyor. İLKOKULLARA UYGULANAN BESLENME DERSLERİ, AMACIN DIŞINDA KALIYOR BıRLE5Mi5 DIM FONU MıLLETlER (UNıCEF). ÇOCUKLARA DUNYA YAR. SAGLIK Hikmet ALTINKAYNAK O grencmın tam bır başanya ulaşması için bir ucu evde başlayıp bır ucu o>îulda suren, beslerme egıtıminın kusursuz olarak uygulanması gerekmektedır. Bu amaçla ilkokulların normâl oğre'ım j'apanlanna 3D, ıktlı ogretim yapanlanna 15 dakıkalık bır Beslenme Dersı konulmuştur. Bunda oğrencılerın zıhinsel olduğu gıbı, bedensel olarak da gelışmesı amaçlanmıştır Ama beslenme egıtımı, genel egıtım sorunlan ıçınde ayn bır sorun oimaktan kurtulamamıştır 1962 ılkokul programıyla gelen bu uygulama, uzun yıllar kısa adı C^RE olan Amerıkan papazlar orgutunun ve ge^e Amenka'nın üretım fazlası be^'n stoklarının >=u»*ozlannın, peynırlerının yağlarının iardım adı al^nda satın aînarak tüketılmesı bıçımıyle surdurulmuştur TÖS'un bu gerçeğı kamuoyuna açıklaması \e velılenn aydın'arın tepkıs.yle, bır çogu zararlı da olan bu besın lerın okullarda tuketımı durdurulabümıştır. SUTTOZLARI GENE GELiYOR Uelıp geçen gerıcı hukumetler, okuyan yazan, duşunen kışılerden korktukları ıçın «beslenme egıtımı»ne de gerekll onemı vermemışleroır MC, «Mıllı» Eğıtım Bakanlığı da yaptıgı butçelere gereıdı ve \eterli odeneklen koymamış, bır çıkar >ol olâraâ da gene dış \ardim kaynaklanna baş vurmuştur Bu nedenle Bakanlığa bağlı fig Uk îşlerı Genel Mudurluğü, besienme egıtıml uygulayan kurumlara gönderdığı 2 eylul 197b gunU lu ve 326 7 (7 2) 2296 savılı genelgede «CARE»den gondenlen yiyeceklerle» beslenme egıtıminın uvgulanmasını istemektedır Aynca da besınmı ken d'sı sağlayan oğrencıler içın, 18 maddede topladıgı bır yıyecek lıstesı vsrmektedır. G ÖRGUTb (WH0) VE BM GIOA VE IARIM ORGÜTı) (FAO)'DAN SAGIANAN YAR DIMLARLA Geri zekUı bir çocuk eğitUiTor.. (Fotograf: Tnlay Divitçiojlu) YAPTIRILAN «SEKMAMA» BU GLNE DEGIN DAGITILMADI. OYSA... 19731977 yülannı kapsayan Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı donemınde «özel bır besın kanşı mıyla elde edılen» 465 ton «Sekmama»nın parasız olarak dagıtımı öngorülmus. ilgılı anlaşma da va pılmıştır Bırleşmis Mllletler Çocuklara Yardun Fonu (UN1CE1? ), Dünya Saglık örgütü (WHO) ve Bırleşmış MılJetler Oıda ve Tarım örgütü (FAO)' dan sağlanan yardımlarla yaptırılan Sekmama bu gune değın dagıtılmamıştır üysa boyle bır anlaşma Dışışlen Bakanlığı üluslararası Ekonomık ve Mali Sorunlar Daıresı Başkan Vekılı Tanju Belda ıle Bırleşmış Mılletler Kalkınma Programı Türkiye Temsılcısi bixten nepplıng tarafmdan ımzalanmıştır Üstelık de 19741975 donemınde 341 bın dolar tutarında bır yardım sağlanmıştır Bıllneceğı gıbı ülkemızde kişı başına düsen et tuketımı günde 36 gr , yılda ıse 13 2 kg dır Bu da bolgelerarası dağılımda değışıklık göstermektedır (jene FAO'nun ıstatıstıklerine gore en vakııı komşulanmız olan Yunanıstan da günde Ti gr . yılda 'S 5 kg . Fransa'da gunde »4 gr , yılda 30 5 kg ve Almanva'da eunde 61 gr vılda 22 1 kg et tuketılmektedır Uzmanlar, kışırm çünluk et gereksinıminı 1MJ gram olarak saptamaktadırlar Bu oranı bır çok ülke İnsanı aynı kalonyı veren yumurtadan ve sütten alırken. bızde tahıllardan almmakta ve oran en alt sının bulmaktadır Bu durum millı gelin kımlerin ne oranda pavlaştığmı ortaya çı karmakta halkm satınalma gücunü belirlemekte dır Cîörülüyor Kl llkokulda başlayan beslenme eğıtımı toplumun «jîeleceğı» demek olan çocuklar ıçın son derece önem taşımaktadır Eğıtımin öte kı alanlannda olduğu glbt beslenmede de sömurucülük en uç noktaya gelmiştir Emperyalıst Ulkeler «besın •) blr silâh olarak kullanırken, bizim gibı sömurülen gerı bıraktırı lan Ulkelere gelerek de aynca bunlarla kendi propagandalarmı vapmaktadırlar Bu propaganda bizde o denll voğunlaşmıştır kı Mıllı Eğıtım Bakanlığı bır vandan okullarda «Yerlı Malları» haftası duzenlerken. bte vandan CARE'nın besınlerını çöndermekte tereddüt etmemektedır Kısaca oeslenme eSıtımı de emperyalızmın bır aracı oimaktan kurtulmıış degıldır Nulusumuzun vıizde 65'ı günlük kalorınin yüzde wı ını bıtkısel besınlerden almaktadır Beslen me eğıtımı gbren çocuklar ıçın de durum farksızdır Bu kaJorı kısilen^ heyınİPrını gereği gibi çalıstırmaktan uzaktır Ama tıa"vansal besinlerin kışıye varatıcı duşundürucü ^raştırıcı, dinamik bır vapı saglsdıfı kanıtlanmıştır ^nayasamız halkm oÇrenim gorenlerln beslenmes'nı Devlet'e gorev olarak vermıştır tlkokulların gıderek rte Bes'enme Uersi'nın venıder vur gulayarak soylersek amacı çocugu bedensel zıhinsel vonden gelışîırmek ve do§ru be«lenmenın kurallarını uvgulavarak havata gecirmektır. Ama sorulabüır CARE"nın besınlenyle ml'.. MONTESSORi YONTEMi Hastanenın bu Dölümünde çocuk eğltimı uzmanı tPedagog) Güler Yücel tarafından gellştırüıp uygulanan bu özel egıtım, Marıa Montesson'nın «Çocuk eğitimı» yonteml temel ilkelerine göre yapılıyor. Doktor Montessorı, slnır ve akıl hastahklan konusunda ihtısasını tamamlayıp, 1907'de Roma'da ılk «Çocuk evı.nl kurar. Burada yepyenl bır yonteml gelışürıp uygular. Bugün ıse, dünyanın her yerınde Montessorı yontemlnı uygulayan sayısız okul var. Dr. Montessorı şu temel ilkeden hareket edıyordu Çocuk (Dünyanın neresinde olursa olsun) «Emıcı zıhın. denılen, ozel bır jetıve sahip olarak doğar. 06 yaş arasında, çocuk, alabildlğıne alıcıdır Dolaiisıyla bu donemdekı zıhinsel ettanlik arttırılmalı, janı çocuga bu yetısını en ıyı şekılde gelıştıreb»leceğı bır ortam hazırlanmaüdır Nıtekim, Jogadakı her canlı organızmanın bır ortarru vardır, çocuklar ıçın de, boyle bır çevrenm hazırlanması gerek. Bu çağ aynı zamanda duyu organlarının en hızlı çelıştığı dönemdır Ve Montessorı, bu dönemde çocuğun aşın, bilg'lenme, bğrenme lsteğlnl, yaratıcı çalışmasını çelistirecek, bes duyu organını uyarıcı araçlar gelıştırlr Işte bu €Ozel. eğitlmın amacı en genel anlamda çocuğun gerçek doğasını keşfederek, ozgürleşmesıni sağlamaktır. 5 öğretmen sürülünce, veli ve öğrenciler boykot kararı aldı A ksehlr Llsesinde görevli 5 öğretmen v« 1 memurun gerekçesız olarak surülmesı uzenne vell ve oğrencıler, «ÖSrencılere can guvenlığının sağlanması, okul ıdarennın değiştinlmesl ve öğretmen kıvımının durdurulması» için süresiz olarak boykot karsn almışlardır 15 aralık tanhinde Konya Valisf Oktay Başer imzalı bir yazıyla haklarında hıç bir soruşturma yapılmadığı bıldirilen beş öğretmen ve bir memur, jl içmdp baska okullara sürulmüşlerdir Bunun üzenne geçtıgımız pazar çıır.u Okul Aıle Bırüğı olarak toplanan velı vc öğrenciler durumu gönışmüşler ve ılçede kaymakam emniyet amııı, öfretmen okulu müdürti ve lıse müdüründen olusan dörtlünün «Nasrettm Hocanın torunlarını huzursuz kıldığmı» soylemışlerdır Süresız boykot kararının yamsıra veliler Cumhurbaşkam Fahri Korutürk'e sunulmak uzere bır dılskçenin hazırlanmasını kararlaştırmışlardır. Ote yandan Akşehır'in blr mahalli gazetesinde çıkan bir yazıda son olaylar için, «Nasrettın Hocanın kemıklen sızlıyor, kendisı kente bakıp nerdeyse sehrt terketme karan alacak» denmıştır SUrülen oğretmenlenn geçmiş yıllarda dıbeiieien Nasrettın Hoca senlıklennde çalıştıklan ve bu nedenle yönetidlerce «kara lısteye» almdığı ıfade edılmiştır.. GÜVENSİZ BİR GENCLİK YARATILIYOR Dr. Erdal ATABEK GERi ZEKALI ÇOCUKLARIN EGiTiMi Maria Montessorı bu yöntemini Ilk kez geri zekâlı çocuklara uygular ve bu eğıtim donemı sonunda geri zekalı çocukların kendı yaşıtları *ıormal çocuklarla aynı zekâ düzeyıne geldıklenni gorur Aslında bu, varolmayan bır zekâyı yaratmak değil, varolan zekâ potansiyeünl en verımll «ekılde kullanmaktır. Monlessori, «Geri zekâh» iyt egıtım görmuş blr çocukla, «Normâl» (1) eğitlm görmuş bır çocuğun aynı düzeye gelebileceklertai kanıtlamışör. Demekkı tümüyle eğıtım sısteml bozuktur ve bu yöntem tUm normâl çocuklar ıçın de ^eçerlldır. Nıtekim bugun Montessorl okullannda yetışen normâl çocukların çok daha fazla beceri sahıbı olduğunun, yetenekleri ve zekâlannı daha lyi kullanabildıklerinm, sayısız ömekleri var. TDRKiYE'DEKİ UY6UIAMA Pedagog GUler Yücel, Montessorl yöntemlnln özelhkJe az gelişmlş Ulkelerde ve işçi, yoksul aıle çocuıclanmn egıtiminde en gecerli yöntem olciuğunu soylüyor. Çünkü, dlyor, «Blr çocuk zekâ gelısıminın % 80'inı 7 yasına dek tamamlar Bızde ise zorunlu eğitlm, 7 raşından sonra başlar, yani çocuğun yetüennin en hızlı gellştiğl dönem bi'Ukten sonra. Hele duşuk geürll allelerln çocuklan ıçın bu durum daha kötü. Bu çocukların okula başladıklan zaman, sozcuk dağarcıklan ortalama 3 bın Iken, normâl bir ktıçük burjuva çocuğununkı 10 bın. Demek kl çocukların okul oncesl eğıtımlen ılkokul ve sonrası eğıtimlnden daha çok bnemli» Guraba Çocuk Psıklyatrisı bölümü bu yontemi gerı zekalı çocuklara uyguluyor Montessorı yonteTnınin temel Ukeleri, yanı ıçeriği değişmiyor, ama eğıtım sürecı yavaslatüıyor. Montessorı okulundakı çocukların çoğunun or ganik bozukluklan var. Sınıfsal kbkenlerl tarklı ama aralannda gelır düzeyı yıiksek aılelerın ço cuklan pek yok Genellıkle bu tur çocuklar Uk geldıklennde annelenne çok bağımlıdırlar. Çunıtu o zamana dek bu çocukların, ış yapamaz gerekçesıyle, tüm günlük gereksınmelenni annelerı kaı^ılamaktadır. Bir sure eğıtlldıkten sonra (ki bu sure çocuktan çocuğa değışıyor) kendl başlanna ış yapabüme becensınl kazanıyorlar ve bu kendılenne guyen venyor. Bu süreç ıçinde aslında anne ve babalar da eğitülyor Böylece, toplum tarafından ıfılen, kendi yaşıtlarınca alaya ahnan bu çocuklar, yardımsız iş yapmayı bğrenıyorlar. Kendılenne ve arkadaşlanna guvenıyorlar Dısıplm ve sıstemlı bir çalısmaya alışıyorlar. Yanl toplumun bir kenarda unuttuğu, ilgılenmediğı bu çocuklar toplumsal yaşamm tüm gereklennı yenne getırebüecek ınsanlar olarak yetışıyorlar. Okul öncesı ve okul sonrası sayısız koşullandırmalann, baskılann altmda «Normâl» eğıtım goren çocuklardan çok daha ılerı ve bağımsız olabılıyorlar. içblr şeye güvenmeyen bir gençlik yaratıldı sonunda. Gerçelc bir guvence bunalımı yaşıyoruz. Aslında bütün toplumun derece derece paylaşügı bu duygu, gençlik kesimınde en belirgın bıçimde Gençlığın, güvenlık bunalımını patlama bıçıminde yaşaması, hem en katı baskıyla karşılaşmasından, hem de ozellığı geregi, bu baskıya en sert biçımde karşıhk vermesinden doğuyor. Her gün bir, iki gencin olmesi, birçoğunun yaralanması, suçlularla suçsuzlann bılerek karıstırılması, ortada can guvenhği de bırakmayınca, duruma şaşmamak gerek Oysa, can guvensizliğl olmadan da, toplum guvensizlik içındeydi, Ustelık bu güvensızllğı en yoğun biçimiyle yaşayan gene gençlik kesimiydi. H Tarsus Işletmecilik'in Adana'ya nakli tepki uyandırdı A t T l ^ ' n e bağlı olarak geçen yıl Tarsus'ta Tıcarst ve banayı Odasınuı kıraladığı bınada oğretıme açılan Tar sus tşletmecilik YUksek Okulu, bu ders yılı basında Adana'ya Kaldınlmıştır Tarsus Tıcaret ve banavı Odası Baska nı Alı Haydar Eyuboğlu. AITIA'nın bu tutumunu noter aracılığıyla gönderdı ğı ıhtarname üe protesto etmış, Işlet mecılık Yüksek Okulu yenıden Tar sus'a kaldınlmazsa tazmınat davası a çacaklannı bıldırmiştır. Aynı zamanda Tarsus Belediye Baş kanı da olan Ali Haydar Eyüpoğlu, olumlu veya olumsuz bir vanıt alamadığı takdirde tazmınat davasını açaca ğını söylemış, «Okulun Adana'ya kalk ması tümüyle polıtlk nedenlere dayan maktadır. tsteklen, gençlen, sayıları ' r olan KOTiandola rrn baskısı altmda tutarak canlanndan bıktınp okuldan uzakiastırmak ve yer ienne komando öğrenciler alarak amaç lanna ulaşmaktır» demiştir Oteyandan okulun Adana'ya kaldınl masıyle yerleşme ve parasal bakımda'i güç duruma duşen oğrencılerden büyuk bir bölümü de Danıştay'a basvurarak, başta AtTİA Başkanı Profesor Adnan Lavkan otmak üzere yönetıcıler hakkın da dava açrruşJardır. ÇUnkü, özellıkle, yüksek oğrenım gençlıği, top lumun bunalımlanna en çok duyarlı kesımdir Bu duyarlılık, sanıldığı glbi, gencin henüz bir sorumluluk taşunamasmdan gelmez. Tam tersine, bu dönem gend, belki de yaşamının en büyuk sonımluluğunu taşıdığı ınancındadır. Yuksek oğrenime kadar, bir gencin amacı, eğıüml sUrdUrmek olabılir. Ama, yüksek öğrenim, artık gend, bundan sonrakı uğraşlarıyla karşı karşıya getırir Bır dusünce akımına katümayı bırakalım, sadece gelecek kavramı ıçindekı durumuna bakalım. Bu genç tnsan, bellrU bır meslek dalını artık seçmistır. Bu mesleğin kendısını mutlu edebıleceguu çok az genç duşunür. Ogrenımıni bltırse bile, iş bulma konusunda guvencesı yoktur. Iş bulsa, bu ışın kendısı ıçın bır ekonomık guvence olduğuna ınanamaz. Değer yargılan boylesme altüst olmuş bır toplumda, yaptığı ışın, özlemlerıne karşüık verebilmesı ıçın kendısmden beklendığını sandığı odünler midesınl bulandırır. Bir yanda eleştirdığı duzene başkaldırma tepkısı, dığer vandan kendlsınden beklenenın bu duzene uymak olduğu düşüncesi, genç insanı «güvenmeyen insan» yapmaya yeter O genç, artık, hıçbır şeye güvenmez. Herşey, herşey güvenılir olma nıtelığıni yıtinr. Söy lenenler, yazılarüar, yapüanlar, açıklananlar, açıklanmayanlar, ortadakller, geridekıler, herşey. Ama, İnsan giıvenmeden yaşayamaz. İnsan bır şeye güvenmelıdır Bugüne güvenmeyen varına gtivenır. Çok şey bilen, çok şey yaşayan, çok şey duyan, çok şey düşünen genç insanın bu durumda tek çözümü vardır Yannını kurmak. Işte, yapüacak herşeyi kimseye bırakmadan yapmak zorunluluğu, genç insanı harekete götürür. Gençlenn duşünce ve eylemlennde yatan t«mel neden, onlann henuz sorumsuz olmalanndan değıl, tam tersine. onlann herkesten çok sorum luluk duymalarından doğmaktadır. Bu çıkmazdan kurtulmanın yolu da, «hele genç DÜZCE'YE BAĞLI B R KÖYDE YUKSEK OKUL KURULDU Düzce'ye bağlı Ozun Mustafa kbyünde halkın ginşımiyle bır yüksek okul kurulmuştur. Türklye'de ılk Kez bır köy sınırlan Içınde 2 köy halkının oncülüğü ıle kurulan «Fen ve Sosyal Bıllmler Yuksek Okulu» 650 bğrencı alacaktır. Yüksek Okulda üç yıl eğıtım gorecek oğrencıler merkezi sısteme göre sınava gıren oğrencıler arasından seçüecektir DÜZELTME : ler mesleklerınl ellerine alsınlar da, ondan sonra duşunsunler bunlan» demek değll, buyük bır so rumluluk ve guvensizlik duygusundan doğan bu davramşı ajTiı biçımde paylaşmaktır Gençliğe yol gostermek savında olanlar, oncelıkle sonımluluk duygusuna sahip olmaiı, güncel konulardaki sorumluluk duşuncesinı gençlen sorunlardan soyutlamak amacıyla somürmemeli, daha da onemlisi, gençliğin guvensizlik duygusunu anlamalıdırlar Değışen bır toplumun gencı, bu koşullarda olu şur. Gençliğe yaklaşabılmek ıçın, once anlamak gereklr onları Once anlamak sonra da Kuşkulan nı paylaşmak Ama, bırakaJım bunlan s>ençağe \a*ama nak kuıı çok gören bır ükelligüı hoşgoru Deklemeye olmayacaktiT. Geçen naftaJn «Egıtim öğretim» sayfasında «Başkentt* Bakanlıgm (Çağ dışı) kıtaplan tartışıldı» başlığı ıle yayınlanan yazıda teknık bır \anlıştm ydpılmışln A"s ıu ^oneten Prof. Cevaf Geray'm oturumun sonucunu özetleyen konuşması Prot. Talat Tekın''n onusTiasının bir devamı gıbı çıkmıstır Yazının «Bevın Yıkama» ara başlığıru tasıvan bolümünden sonrasının Prof. Cevat Geray'a aıt olduğunu belırtır, janlışlıitan btürü özür düenz. KUllANIUN ARAÇLAR Bu sıstem her şeyden once beş duyuyu gelıştırecek araçlar kullanımına davanıyor. Bu nedenle Montessorl yontemınde araçlann büyük onemı var. Araçlar, kullanım amaçlarına göre basüca Uu grupta toplamyor. Günluk vasam lçin gerekll olanlar. Duyu organlarını gelıştırenler. Bu ikinci araç grubu hazırlayıcüan vs doğru6sn oğretenlert de ıçenyor Bınnd gruptak] araçlann çoğu, günlülc y»şam lçtode, yapılanlardan kullanüan esjalardan yararlanarak hazırlanmış Çocuklar, düğme üiklemctten bardaklara çay kovmaya dek günlük gerekstamelerini karşüamayı bu eğitım sonunda ögrenlyorlar. Duyu organlannı gelıstıricı araçlar. bes duvuyu kullanmanın ötesınde özdenetıme (hatayı çocuğun kendi bulması) somuttan soyuta dogru Ritmeyi ve daha sonra dıli kavramayı sağlavacak araçlar Ornegtn, belırl) bır duyu oreanınm gelıştinlmesı içın, o duyu organı diğeriennden valıtılıyor. Kulak efıtiml yapılacaksa, gbzier b'ğlamyor sair ses veriiıvor. Bu tip araçlardan «Pembe kule> on santımctre küpten bir santımetreküpe doğru, her öınnde bır santim fark olan küplerden oluşuyor Çocuk bu küpleri en bUyüğunden en kUçügüne doğru Ust üste dlziyor. Bu, iki buçuk Uç vaşmda normâl Wr çocuğun yapabilecegl btr lş Pembe Irule bovutlar arasındaki farklılığı gorsel olarak ayırt etmeve, parmak uçlarım kullanmaya ve en sonunda «omuttan soyut'a elderek büvüklüJt Mlcükiülı k»vrammı öğretmeye vanyor Buna benzer Silindır bloklar» çocuklarda ttedenetiml, geliştirmevs ve oarma^ uçlannı kullanmaya yönelik amaçlarla hazırlanmı«j Daha «nnralan matematık zekânm gelişmesi için toplama çıkaıma lann yapıldıŞı «Çııb'jklar. kullanılıyor Bu egitimin en son aşamasmda külHırel eeıMm verlMvor. Çocukta belirli bir kültür binkiminın olusması Içın. ttim ydnlenvle doga ve canhlann ysşamı öjjretilıyor. EĞÎTİM DÜNYASINDAN • Turkıye'de korunmaya ve bakıma muhtaç çocuklann barındıklan 89 Yetıştirme Yurdu vardır. Bu yurtlann gelirlerl, 8972 sayılı yasaya gbre ll ötel tdare ve Belediyelerin bütçelennin yüzde bırleri Ue Millî Eğitlm, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanhklanndan sağlanan vardımlardan oluşmaktadır. Bu yardımlar, outçelenn genel geiır tutarlan uzennden hesaplanmaktadır Ancak, Beledıyeler ve özel tdareler bütçelerıne koymakla yükümltl bulunduklan bu ödenekleri parasal olanaksızhklannı ilerl surerek Yetiştirme Yurtlanna veremedikleri ftğrenilmıştir Mılli Egıtim, Sağık ve Sosyal Yardım Bakanlıklan da gerekll va'dımları vapmadıklanndan bu kunımlann yoneticileri çok guç durumda kalmışlaraır. Istanbul Ankara, Izmir gıbi büyük kentlerde kurulan vardım dernekJerince vasatılmağa çalışılan Yetistırme Yurtlannın acıklı durumlan, küçuk kent ve kasabalarda, daha da kotü, ovle kı, personellne aylık odeyemejecek hale geldıkleri. llgllilerin bir an Once bu konuya eğılmelen gerektigi bıldirılmektedir • Trakya'da Yeşılyurt gazetesının yazdığına gore, bu yurtlaıdan bınslnın buJunduğu KırklareU'de özel Idare'nın 1976 yılı bütçesi 4 milyon liradır Bunun yüzde bırı olan 40 bın lırayı vermesı gerekirken ancak 9 bın lira yardımda bulunmuştur özel tdare bütçesinin net gellrl bir takım yorumlarla özel gelir üzerinden ödeme yapılmıstır üysa 6972 sayılı yasada böyle bir Uadenin yer almadıjı bildirilmektedlr. • TÖBDER Genel Merkezince temmuı 1977' de yapılması kararlaştınlan Demokritik Eğitun Kurultayı'nın hanrlık calışmalanna »ubelerde baslanmıstır Bu çalısmalann kapsamı içinde TÖBDER Kadıktty subesi semınerler düzeniemlştir Konuşmacılar tlk ve orta öğretim vönetmelıklennin KtlnUmUz eftitim gerekslnmelerine yanıt vermedtğinı bastan duzenlenmesi gerektlğini belirtmıslerdlr. Konuşmacılar ldare ve dlslplin kurullannın, öğretmen aleyhıne blr kıvım makınesi gıbı çalıştınldülar'na ışaretle verlenne tam bağımsız vargı organı nıteliğmde ybnetım mahkemelermın kurulmasuıı önermişlerdlr Teftış sısteminın venlden düzenlenerek rehberlik aniamında yerleştlrılmesı gerektlğini savunan öğretmenler, bzellikle ioruşturmalardan yakınmışlardır Asü gbrevierl öğretmene yardımcj olmak olan müfettişlerin, rehberlikle öğretmenlen görev başında verleştırme yerlne soruşturmalarla boğulduklannı bellrten öğretmenler hakkında sonısturma açtırdıklarrai belirtmislerdlr • TUm yurtta olduğu glbi Başbakan SUleyman Demlrel'ın seçün Bölgesı Isparta'da da bğretmen Kıyımı ve baskılan acımasız sürmektedir «Gereksınme nedenıvle», «Komünızm propagandası vapmak», öğrencileri nizama karsı tahnk • türünden suçlamalarla kıyıma ugratılan öğretmen sayısı 43'ü bulmuştur. Atatürk ılkelennden söz etmek, yakalardakı bozkurt rozetlertnı çıkarmak, çağdaş Türk yazarlarını öğrencilere öğütlemeıc suç olurken oğrencının yakasmdan bozkurt rozetmı çıkardığı için sürülen Başbakan'm yeğeninuı gbrev yaptığı Gülkent Ortaokuiu müdürü Uğur Yorgancı ise şu ugınç genelgeyı yayınlıyor «Okulumuzda bazı öğretmen arkada$lanmın, milli tarihlmızin sembolü olan ve öğrencilerimızin Anayasa, mılli tarın ve mülı kultur nakkj olarak takmalarında hiçbir mahzur bulunmayan Ataturk Alpaslan Fatıh ve bozkurt rozetlennl ıcabmda öğrencileri tehdıt ederek toplama, çıkarma ve taktırmama eayretkeşliğı içme gırdıklennı tespıt etmiş bulunmaktayım.. Atatürk'un ııade ettığl gıbl Türk aleminin en büyük düşmanı komüntstlıktlr. Nerede görulurse ezılmeli düsturuna bağlı kaünarak.» Tabıl müdürün vakasında bo?kurt rozetıyle dolaştıguu belirtmeye gerek yok.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle