28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CDMHÜRfTET 2 9 MSÎM f 9 7 5 D0KD2 DENIZ BAYKAL RİNGE ÇIKINCA.. Kuşkular neydlT «Denia Baykıü ve arkadaçlan CHP'de yönetlm! ele geçirip parüyi iyice «ols götünnek istiyorlar» Başka? •Ecevit böyle blr kadrodan ürküyor. Bir •eçlm öncesinde, saten iktidann bunca tahriki varken. bir de yenl yönetimln amacı konusunda yayüacak söylentilerle ugrasmak istemiyor.» Evet başks? cDenlz re arkadaslan Oylesine lhtiraslı B, partlyl bölmeyi blla göae «üabillrler» Bu ihtirasın anlamı net «Parti içindeM hızlı yükseli» ona yetmedi. Partiye çlrtşi ile Merkea Yöneümine yükselişine bakın, ikinci bir Feyzioğlu yaratıldıgını anlarsuuz.» Yani? «Genel Başksnlığa oynuyor» Cumhurtyet Halk Partlslnln bu genç, yakışîMı re topluluklan etkilemekte çok yetenekli tlyesinin çevresinde son selda dokuz aydır hep böyle kuşkular, Iddialar, söylentiler dolaştırılıyordu. Baykalcüara gör» bu olumsu» propaganda CHP' nin bugünkü yönetlci kadrosu çevresinden yayılıyordu. Hatta ıBu kongrede son kozlannı oynarlar, aonra da Feyzioglu'nun yaptığı glbl dramatlk blr mlzansenle kendileriyle beraber partiden bir parçayı kopannaya çalışırlar» diyenler bile vardı. Ancak Eaykal ve arkadaşlan kurultayııı ilk günü, CHP ör fütünün büyiik bir böliimünü arkalanna alıp, Başkanlık seçiminde saimeye çıkınca, herkes «Şimdi ne olacak?» diye tahmınler yürütmeye başladı. Baykal ve arkadaşlannın en az ısbaşmdaki yöneticller kadar örgütte agırlıklan vardı ve tartışmasız lider Ecevit'in çözmesi gerekli önemli bir sorun 23. Kurultayın gündemfne gelmışti. CHP'nln yönetimtne talip olduMannı ortay* fcoydu. KÖrsüye gelişl. gidişl ve konuşması süresinoe Kurultayın ilgisi ve seygisi de, Baykal'ın Eoevit'ten sonra en fazla ilgl gören CHP Uyesi olduğu izlenimlni yarattı. SADUN TANJU gflrişMklerlnf söylemesi, Kurultajn coşturdu. Baykal'm hatır»lattıgına göre bu toplantıda Ecevit şöyle demişti: «Bu yü Kurultay yılıdır. Kuruitay herkese açıktır. Bana yakınlaşmak isteyenler örgütümüze giderek kendilerinl kabul ettirmeüdirler. Ancak parti ici iktidar mücadelesi dışa dönük olmalıdır, partılilerin birbirlerini suçlaması. yaralaması gayretlne dönüjmemelidir.» Baykal «Nisandan itibaren seklzbuçuk aydır dolaştık, hizmete hazır olduğumuzu söyledik, her nin iş başındaki satcı iktidaria olan çatısmalan, zerine gittik yanı Genel Başkanın isteğine harfi duk» deyince Kurultay bir kez daha genç Baykala di ve o da tırsatı kaçırmadı: HrgütümürU yerde CHP' sorunlan üharfine uycesaret ver ECEViriH DtfRUlTUSUNDA Eaykal açıkça ve Uzerine basarak sunlan söyledî: «Partiyl bugünkli sol çtzgiden baska bir yöne götUrmek olasıhğı yoktur. Genel Başkan Partlnin Ideolojik yapısını tarif etmiştir ve bugün bütün partllller onun etrafında toplanmışlardır.» «Yapısı deglşmlç, slyasal güeü parlamentoya en büyük partl olarak yansımıs bir CHP'nln bu btlyüme ve gellşmeye uygun yenı bir yönetici kadrosu olmalıdır.» «Partl Içı iktıdar mücadelesi demokratlktir ve partiyi bugUnkü yönetlcilerden başkası yönetenıez, tehlikeye sürükler demenln mantıksal blr dayanağı olamayacağına göre. bu mü cadele doğaldır, gereklidir.» AÇIK BİR TUTUM Bu nedenle Deniz Baykal'm yapacağı konusma Kurultayda Te kamuoyunda merak ediliyordu. Dün sabahfan itibaren bu konuşmanm dozu ve içeriği Uzerine tartışmalar yapıldı Kurultayda ve öğleden sonra genç Baykal kürsüye ç:kıp konuşmaya başlayınca bütün karanlık noktalara aydmlık geldi. Ecevit, Baykalın fconuşmasından biraz önce Merkez yöneticilerinin yanmdakı yerinden kalktı ve Baykalı destekleven delegelerin içınde ön sırada bir yere oturdu. Bazılan bunu Ecevit'in tarafsız kalışının zarif bir davranışı olarak yorumladılar. Konuşması sırasmda, kürsünün sol tarafındaki trtbunlerden Baykal'a lâl atanlar ve onu smîrlendirmek ısteyenler de bir süre sonra başarısız kaldılar. Baykal uzun ve kurultaya hakim olan konuşması boyunca tüm lcuşkulara ve suçlamalara cevaplar verdi. açıkça, Ecevlt ila uyum içinde kalarak «Ama öegerll yönetici arkadaşlanmızın bu mücadelede Genel Başkanın uyanlanna ne ölçüde uyduklarmı siz Kurultay üyelerinin takdirjıe bırakıyonım». DÜ6ÜM Şimdl sorun su. Eaykal ve arkadaşları Kurultayın başındanberl örgütün sempatilerinl topluyorlar. Açıkça yönetime de tallp olduklanna göre buifünkü yönet:ci kariro ile başaöas b:r sansa sahip oldııkları tlzerine hesaplar yapıltyor artık. Dügiimti Ecevit'in karan ve tutumu çözecek. îkinci günün göriintüsü bu. DIJİ DÖNÜK MtCADElE Denl* Baykal'ın «önemli bir dönemde en yetenekll yönetlm kadrosu ile partinln seçimlere gitmesi gereklidir» sözlsri etkileyici oldu Hele bu mücadeleye, Genel B3şkanm geçen nisan ayında grupta yaptıgı bir konuşmadan sonra canla başla Ecevit kimi uyanyordu? Hasan CEMAL ANKARA Kurultay kullsl dün daha blr canJandı, renklendı. Genel Başkan Ecevit'in birınci gün yapügı konuşma üzerinde çeşitlemeler nemen her kuytu köşeden duyulu3ordu, denilse yenydı. Ecevit, cumartesi günü yaptıgı konusmanıa sonuna doğ ru sözu parti içı kavgaya getirerek söyle demişti: «Kulıslerdekı teorik tartışmalar, çekişmeler en yri"rt|>" seçime kadar burada bıtmelidlr. Falanca demokraük sol, filaüca degıl, gibl sözlerı bir daha duyarsam kaynagma kadar gidecegım, üstüne gideceglm.» KURULTAY IZLENİMLERI Perşembe günü barram. CHP Kurultayı da arefeden bir gün önce bitiyor. Eee, ne var bunda? Bayramla Kurultay arasındki Uişkl nerede? Nerede olur mu? Bayramı çx5luk çocuklanyla birllkte geçir mek istiyenler, salı gecesine kadar Ankara'da bekllyebüirler mi? Salı günü bir göç başlarsa, bu Kurultay sonuçlannı bUyük Blçüde etkiler.. Genel Merkeze karşı olanlar, Kurultay tarihinln öyle düzenlenmesının aitında bir şey aramaktaydılar. Kurultay, perşembeden başlayıp pazar günü bitemez nüydı? Haydı, perşembe günü Meclisler vardı, cuma günü Afeclısler de yok. Cumadan başlatılır, pazartesi biterdi. Kurultay'dan çıkanlar bayramlannı da yaparlardı. İlle, her şeyin aitında blr şey anyanlardan degilim. Yani, İlle de bir kurnazlıklar olacak. Kurultay şavullamaya getlrilecek. yok canım.. Bayramı yapacaklar, iki bayranu bırden yapacaklardı Eyüboğlu karargahını Stad Otelinde kurmuştu. Denız Baykal kanadmın karargâhı Mithatpaşa'da 54 numaralı apartmanın aitın cı katındaydı. Gece vızu, »ızır lşledl karargâhlar. Karargâhtarda toplananlar, soaradan otellere dağıldılar, delegelerin ialdıilan otellere... Mithatpaşa'dakl 54 numaraü apartmanın altıncı katında toplanan il başkanlan Genel Merkez adayına karşı oy kullanan, Ordu tl Başkanı Ertugrul Gunay'a oy verenlerdı. Sayılan 38'i bulınaktaydı. Tümü şunlardı: Adıyaman, Afyon, Agn, Atnasya, Antalj^a, Erzlncan, Erzurum, Gümüşhane, Hakkarı, Içel, Izmir, Kastamonu, Kuklarelı, Kırşehir, Kütahya, Manisa, Maraş, Muğla, Nevşehir, Ordu, Rize. Sakarya, Silrt, Sinop, Sivas, Tuuceli, Uşak, Yozgat Mitbatpaşa'daki 54 numaraü apartmanın altıncı katında Kurultay'dakl dunımun değerlendırilmesi yapılmaktaydı. Onlara K d re, Kurultay Başkanlığı seçiiuınm «gızli» değü, .açık» yapılması sayısal denge yönünden muha lefetin aleyhıne olmuştu. Ankara, îstanbul gıbı illerdeki «gali. mu halefet ortaya çikamamıştı. îstanbul'dan örneğin en az 13 oy bekliyorlardı, bu ortaya çıîcamadı tek oyda kaldı. Muhalefetin ilerl gelenlertnden bin, değerlendlrmeyi yaparken eleştirilerinl de söylüyordu: Kaysen'yi, Gazdantepi bu duruma getırmeselerdi, Gençlik Kolu kongresl, Gençlik Kolu kurultayı böylesine yöntemlerte yspılmasaydı, durum çok çok başka olacakb. Yöresel nedenlerle, Must&fâ EKMEKÇİ bir uçag] «CHP'yi» yükseklert çıkarmış blr kaptan pilottu. Deniz Baykal, konuşmasının bir yerinde şöyle dedi: Bir Genel Sekreterin eleştirisi partiye ihanet sayılmamalıdır. Eleşttrüer ihanet degUdlr, görevdir. Hiçbir mevki, hiçbir makam ömrü boyunca klmsenln tekellnde değüdlr. Birlik, bütünlük, sözle degil, uygulama ile, tutumla gerçekleştirilir. Biz Genel Merkezden örgüte bakarken. «Bir den ml, ondan mı?» diye değil, CHP'ye güç katıyor mu, diye bakmasını istiyoruz. CHP hiç kimsenin kişisel hesabının arkasmda yürüyecek örgüt değüdir. Baykal, sözlerinln sonunda, «Biz bir tasflye düşüncesinde de ğılız» dedi. Onlar işbaşına geldiğinde de parti bütünlügünü koruyacak, tek başına iktidar yolun da yürüyecekti. Deniz Baykal'ın konuşması bltince Ecevit yerinden kalktı. salondan aynldı. Yakmdakı delege ler Ecevit'i «Halkçı Ecevit» sloganlanyla ugurladılar. Deniz Baykal'm konuşması bltınce, dinleyicilerin büyük bir bölümü salonu boşalttüar, aynldılar. Koca Atatürk Spor Salonunda pek az dinleyici ile delegeler kaldı. Turan Güne?, daha sonra konuştu. Dlnleyicller llk gün Ecevit'i, lklnci gün de muhalefeti, dinlemeye gelmişlerdi. Orüar da konuşup bltince, Kurul tay bitmişti dinleyicilerin çoguna göre,.. Kurultay kulisleıinde Rahsan Ecevit'in çıkardığı «Umut» adında bir gazete 2,5 liradan satıldı. Baş yaran Rahşan Ecevit'ti, Deniz Baykal*ın parti içinde giriştiği «Parti içi demokrasi» savaşımı gerçekten meyve vermeye başlıyordu bazı gözlemcilere göre en azından partlyi demofcratık çizgide tutan bir niteUk kl, Kurultaylannı izlediğimiz başka partilerden onu ayıran başlıca niteiik bu. AP'nin büyük kongresiyle karşılaştırmak usumun köşestoden bile geçmiyor ya, o da aynı salonda yapıldı. Onda da delege sıraları, dinleyici sıralan tıklım tıklım doluydu. Fakat o zaman da yazdım. AP'nin kongresi 1930 lann Italyasınm, Almanyasının partilerinin görünümünü anımsatıyordu. Nerde AP, nerde CHP? Bir salon aynıydı. Halü Tunç, CHP Kurultayında yoktu. Türklş'ten klmseyl göremedim iki gün boyunca. Halil Tunç'un Türk işçi eylemine ettiji kötülükleri düşündüm iste, Türk lşçisinl slyasal biUnçten uzak tutmaya çalışan bu kişileri düşündüm de. İşçi sendikalannı bir kazanç kapısı gibi kullanagelmiş kişiler, görünmemeye de çalışıyorlar bakın. Uğramıyorlar CHP'nln semtine de.. ECEViF BiRilfftiNi UUMOm AMA KiHiî.. Genel Merkezcüer, üderm konuşmasından duydukları hoşnutlugu hemen her fırsatta beljrtmeye ozen göstenyorlardı. Aslmda CHP lıderının bu sozlen bir yeniligı yanaıtnııyordu. Bundan dnce de bırçok kez bu göruşlerinı dıle getırmiştı. Ne var kı Genel Merkez yandaşlanna göre, ooylesı bir nazik dönemde Kurultay'uı daha birinci gününde bu sozlerin yinelenmesüun özel bir anlaıtu vardı. Genel Rlerkezcüer kulislerde şöyle dıyorlardı: Sayın Ecevit tavnnı almıştır. Muhaleletin tutumunu benimsemediginl açıkca ortaya koymustur. Bundan açıgı da can saglıgı... Buna icarşıUJc muhaJetet Ozelllkie Deni» Baykal grubu, CHP üderınin sozlermden hlç de alınmı» (örunmüyorlardı. Onlara göre bu «uyarı» genel bir nitehk taşımaktaydı. OnJar içın önemli olan partl içi demokrasinin işlemesıydi. Zaten partinin dogrultusunu her hangi bir biçimde taruşma konu su yapıyorlar da deglllerdl... Ne var kı Genel Merkez yandaslan, Kurultaj Baştanlık Dıvaru seçımındekı 134'lıik farkı artık ratt»tiıiria büyıiteceklen navasmı oncekı akşamdan iubaren üemen her yanda yaymaya özel bir çaba göstermeye başladılftr. Onlara göre Ecevit'ın lconuşmasından sonra yoiun ucu gözukmuştü II Başkanlarının da havası Genel Mer&ezcılere göre değışmeye başlamıştı. Nıtekım öncekl güne kadar bir ikı farkla da olsa muhalefetin lenıne olan tüzük komisyonundakı durumu değiştırmeyı başamuşlardı.. Muhalefet grubu ayru kanıda degildi kuskusuz. öncekl aksam ve dün sabah Denız Baykal'ın Mithatpaşa caddesındelu karargâhında yapüan toplantıya 39 İl Baskanı katumıştı. Daha önceki toplantılarda bu sayı 37'ydi. Ağlama yavrum ağlama, üç gün . 1 , "kaldı bayrama Kurultay Başkan adayı tstnet Atalay olduğu İçin ona verilen oylar, Genel Yönetim Kuruıu seçımlerinde degişecektir. Uria ke sin tutumunu ortaya koyamadı. •Gizli. yapılacak Genel Yönetim Kurulu seçimlerinl bütünı'JgU korursak, kesinlikle alabüinz. Genel Merkeze karşı olanlar, nı açıklayan 11 Başkanlan, blr kez ortaya da çıktıklanndan mı ne, artık gen dönmeyeceğe benzi yorlardı. Önceki gece, Kurui'av*dan döner dönmez kararşâhta «durum degerlendirmesi» yapmaları bunu göstermekteydt. Ama, belli fci, il başkanları ile iş bıtmemektedir. Kurultay delegeieıi nin oyları önem taşımaktadır. Genel Merkeze karşı olduklan nı açıklayan U başkanlan, bir kez ortaya da çıktıklanndan mı ne, artık geri dönmiyecege oenziyorlardı. Önceki gece, Kurultay'dan döner dönmez karargâhta «durum değerlendtrmesi» yap malan bunu göstermekteydi. Ama, belli ki, 1 başkanlan ile iş 1 bitmemektedir. Kurultay delegelerinin oylan önem taşımaırtadır. Genel Merkeza karşı olanlar, parti içi demokrasi savaşımı rerenler, Ecevit'in konuşmasını bl tirirken söylediklerioi de degerlendirdiler. Denis Eaykal, Kurul tay konuşmasında, Ecevit'in l.onuşmasını böyle değerlendırecek ti. Ne demişti Ecevit? Bu tartışma seçime kadar burada bitmelidir. Kulislerde teo rik tartışmalar yapacak dönemde değillz. Bu Kurultay'da bütün açıklığı ile herşeyı tartışalım. Daha devrimci görünme'î amacıyla dışımızdaki sola ozenmeye gerek yok. Kendi dışımızdaki solla ilişkilerimizi açıklıga kavuşturmak zorundayız.. Deniz Baykal, bunu şöyle uoğerlendirdi: Ecevit, bu kaygılannda hak lıdır. Partinin bütünlügünün güven verici bir ortamda tutulması gereklidir. Ancak, bunun yolu, parti içindeki antidemokratik gidişe «dur» diyerek bulunabiiir. CHP yönetimi, partinin demokratik yollardan aynlmıyacaŞının örneklerini verecek biçime ?etirilebilir. Şimdiki yönetim ıcötü örnekler vermiştir. îl Gençlıfc Kollan Kongrelerlnln nasıl yapıldığı baa illerdeki haksız »irl şimier ortadadır. Biz, işi kavna ğından kurutmadan yanayız. Ecevit'in söylediklerlyle çeli?en bir tutumumuz da yoktur. Ecevit, partide bir «ideolojlk kavga» olmadığım vurgulamak istiyordu. Bir ideolojik kavga olacaksa. onun başını Ecevit çekebilırdl. Buna da hayır denüyorlardl Baykal ile arkadaşlan. Yaptıklan. kadroyu degiştirmek çabasıydı. Baykal'lar Ecevit'in o sözlerln den almmıyorlardı. Ecevit, o sözleri kimlere söylüyordu? Kamil Kırıkoğlu'na mı, Süleyman Genç'e mi? Kime? Bazılan Ecevit'in konuşmasırı. «yan tutma» olarak niteledıler. Bunu anlamazdan gelmek zordu. Bazılan Ecevit'in «Atalay» «dını daha bir yakın, «Günaynı ise, da ha cılız okuduğunu mu sezmışlerdi? Deniz Baykal'ın dünkü konuşması, yandaşlannın moralini daha da yükseltmiştir. Bir ara, Haluk Ülman şöyle dedi: Ecevit'in yaptıgı konuşmayı Ismet Paşa yapsaydı, bizim çevremizde bir kişi kalmazdı. Şimdi, durumu görüyorsunuz, daha da güçleniyoruz. Hahşan Ecevit, Deniz Baykal'ı dinlerken yüzünün rengi ağarmış mıydı? Blr süre dinledikten sonra aynldı. Ecevit, Deniz Baykal'ı Zonguldak delegeleri arasın da dinledl. Baa bazı tikier atıyor gibiydi. Taa uzaktan öyle sez dim. Blr ara bir sigara yaktı. Orhan Eyüboğlu, parmaklan arasında sıgarası, elini zaman zaman şakagına dayadı. öyle kaldı. Ali Topuz'un yüzü asık gibiydi. Genel Merkez ekibi, Deniz Baykal'ı kaşlarını çatarak dinlediler. Renk vermemeye çalıştılar. Îstanbul delegeleriyle o yöre, ölü evi gibiydi. Deniz Baykal'a bazı dinleyiciler, yandaslan «Denız», «Deniz» diye tempo tuttular. Parti Meclisi raporuna «karşı oy yazısı» yazmıştı muhalif kanat, Kurultay Başkanı, bu gerek çeyle söz verdi. Daha önce Kâmil Kınkoğlu konuşmuş, delegelerce değil ama, dinleyicilerce çok alkışlanmıştı. Deniz Baykal'ın konuşmasını ve etkilerini izliyen tarafsız denilebilecek gözlemciler, bu işin bittiğini söyliyebiliyorlardı. Genel Merkez Yönetimi değişebilirdl. Deniz Baykal açık açık konuştu. Sözlerini şöyle bağladı: Yönetimde görev almaya ha zırız. Genel Başkanla tam bir uyum içinde çalısmak için sizler den destek istiyoruz... Deniz Baykal, Ecevit'in eleştirilertni hemen hemen hiç üstüne almadı. Ecevlt'i övdü. Ecevit, KEViî KOHiSYONDA Bu karşılıklı lddialar sürerken, Tüzük Komisyonu da dün karşılıklı bir güç gösterisine sabne oldu denilebilır. Komisyon, il temsücüerınden olusuyordu. Dün öğledea sonra çaiışmalarma 31. madde ile başladı. Dört grup başkanvekılınin Genel Yönetım Kurulunda oy halckına sahip olup olmayacağı oylanacaku. Komlsyonun elindekl taslak, oy verilınesiru öngörüyordu. Bu da, muhaleiet kanabir Sıra oylamaya gelıyordu kl, Genel Başkanın komisyon odasına gırdiği görüldü. Ecevıt söz aldı ve egilimıni oellı etti: Grup Başkanvekillerine, Genel Yöaetim Kurulunda oy hakkı tanuımasından pek yana degildi. Ecevit konuşmasını tamamladıktan son yapüan oylama Genel Merkez yandaşlaruu hoşnut kıiacak nıteUkteydı: Kurultayda bugün görüşülmesme başlanacak taslakta Grup Başkanvekillerının Genel Yönetim Kurulunda oy kuUanma hakkı kaldınlnuştı... IURAH GUNEŞ NE YAPACAK! Evet, Turan Güneş ne yapacaktı? Teıc başıns çıkaracagı bir listeyle Kurultay'dan başanyla çıkabilecegine genellikle ihtimal venkniyordu. Ancak lzleyeceği çizgi her ılü taral açısından da özellıkle oysal bakundan büyük önezn tasıyordu. Bu nedenle taraflar Turan Güneş'i yakından marke etmeye özen göstenyorlardı. Buna kaxşüık Turan Güneş, «anahtan bendedir» havasında mıydı? Ikı grup arasındaki oy fartanın pek büyük olmaması Güneş'ın pazarlık gucünü mü arttırnııştı?™ Arttırdığı söylenebilirdi kuşkusuz. Edindiğimiz izlenlm, Genel Aleri;ezcilerin Güneş ve ekibine listelerınde yer verme egıiımde oldukları yolundaydı. Böylece karşı tarata gıdecek oyları kolaylıkla bölebıleceku. Buna karşılık, Baykal grubu üuna pek ıhtımai veremiyordu, ama şunu söylemekten de geri kalmıyordu. Guneş, ayn Dır listeyle çıkmaya tümüyle angaje ol« muştur. Eğer bundan dönerse sıyasl kariyeri ne olur?.Pekı ama Turan Güneş ne düşünüyordu?... Bizlm SullsJerden edmdığimız izlenim şöyle: Genel Başkan agırügıaı koyar da belli bir karma listenin hazırlanmasında etkill olur sa, Güneş ve ekıbı ayn bir üsteyle Kurultay'ın karşısına çık maktan vazgeçebiUrdi. Hatta böyle bir listenin içinde yer almasa büe... Istersenız buna da «olasılıklar»dan bir başkası diyelim ve Kurultay'ın son gününü bekleyelim. Ancak Güneş'm alacağı tavnn da oysal açıdan her üd taraf için de önem taşıdığmı akılda tutarak. Öte yandan, Kurultay gözlemcilen arasında hayU yaygın olan bir başka kanı da bugünkü Merkez Yöneüminin yıpran mış olduğu yolundaydı. Nitekim Kongre Başkanlığı seçiminde muhalefete giden oylar da bu kanıyı bir bakıma doğruiar niteükteydı. Genel Başkan Ecevit'in de bu durumu hesaba katacağına ilışkin yorumlara da çokça rastlanıyordu. Kulis fısıltılanna göre, bugünkü Merkez Yönetim Kurulunun yapısının bir hayli değışmesl beklenmeüydl. Buna şimdiden yedı sekiz kadar Merkea Yönetim Kurulu üyesinln yenl yönetimde görev almayacaklannı açıkladıklan öne sürülüyordu. Parti içinde gellşen hoşnutsuzlugun gözönüne aJmması, kimilerine seçim öncesinde gerekliydi. Yoksa dışa dönük mflcadelenin vogunlaşması gereken bir dönemde parti içinde bir küskünler zümresinin yaratılması sakıncah olurdu... Ama böylesi muhtemel bir gellşme de muhalefet kanadmın umutlannı besleyecek ölçüde pek degerlendirilemiyordu. Yukanda da değindiğimiz yorumlar kullslerde aün daha bir şık duyulmaya başlandı dersek gerçeği dile getirmiş oluruz. CUMHURİYET HALK PARTİSÎNİN ÜLUSLARARASI GECE,,St ANKARA, CHP'nln 23"üncü Kurultayı beraberinde bazı yenilikler de getirdi. Parti içi çekışmeleri bir yana bırakırsak, CHP' nin iktidara gelebüdigi takdirde nasıl bir dış politika izleyeceği açıktan açıga belli olmağa başladı 23. Kurultay ile birlikte. Önceki gece, Büyük Ankara Otelinde Türkıye'de ilk kez bir «Uluslararası Gece» düzenlendı. Ecevit ortada tek başına bir masada oturuyordu. Sağında ve solunda konuk yabancı heyetlerin temsilcileri ayn masalarda sıralannuşlardı. Ecevit'in karşısmda ise dış politlkayla ilgili bazı parlamenterler, üniversite öğretim Uyeleri ve gazeteciler bulunuyordu. uluslararası gece'ye CHPTi parlamenterlerden katılanlar şun lardı: Prof. Dr. Turan Güneş, Prof. Dr. Halük Ülman, Prof. Dr. Besim Üstünel, Prof. Dr. Uğur Alacakaptan, Büyükelçi Zlya Müezzinoğlu, Cahit Kayra ve konuklan agırlayan genel sekreter yardımcısı Hasan Işık. Ayrıca Prof. Dr. Gündüz ökçün, Doç. Dr. Bilsay Kuruç, Doç. Dr. üğur Korum ile eşl planlamadan Sevil Korum da uluslararası geceye katılanlar arasındaydı. Kurultay aduıa da başkan vekillerinden, Mardin îl Başkanı Yunus Kavak hazır bulunuyordu. Ecevit, espTİli bazı sözlerle toplantıyı açtıktan sonra ilk sözü Berlin Belediye Başkanı ve Al man Sosval Demokrat Partl Merleye karşı yapılan kurultay konuşmasmdan çok, dış politikayı anlayanlar için açık, seçik, net bazı konulan dile getirdi CHP'nin genel başkanı. Örneğin Ecevit, ittifaklartn geçicı, ülkelerin ulusal çıkarlannın ise kalıcı oldugunu hatırlatarak, Türkiye'nin bir Ortadogu ve Balkan ülkesi niteliğiyle, ilk önce bu niteliğin getirdiği özelliklere göre bir savunma politikası oluşturması gerektiğini söy ledi açık bir şekilde. Ecevit'in sözleri arasında önem 11 bir bölüm de şuydu: «Çağımız çok uluslu şirketler çagıdır. Az geüşmiş ülkeler, tek başlanna çok uluslu şirketlerin eğemen olduklan gelişmiş ülkelere karşı mücadele sürdüremez ler. İkili ilişkilerle yapüan bu mücadeleden olumlu sonuç bek lenemez. Bu nedenle, azgelişmiş ya da gelişme sürecinde olan ülkeler önce en azından bölgesel olarak kendi aralannda işbirligl yaparak ekonomik gruplar oluş turmalıdırlar. Bu gruplar da aynca gene kendi aralannda bir dayanışma kurarak yabancı teknoloji yerine ölçolerine uygun teknoloji yaratmak için çaba göstermelidirler. Azgelişmiş üikelere yabancı teknoloji girmeğe devam ettiği sürece bu ülkeler teknolojik bağımsızUğa kavuşamazlar. Bizim anlayışımıza göre teknolojik bagımsızlıgı olmayan ülkeler politik bağımlılıktan da kurtulamazlar. Ecerit'ln gelen yabmncı Sosyalist Partl llfüllerlyle kez Yönetim Kurulu üyesi Klaus Schutz'e verdi. Schutz, Türk Alman illşkileri üzerinde durduktan sonra şöyle konuştu «Geçen yıl CHP^ıln yüzde 44 V.3 ülkenin en güçlU partisi olma sından memnunlyet duyduk Eki.m basında Alman parlâmento seçimlerinde bizler de yaklaşık olarak aynı sonucu elde ettik. Hür Demokrat Parti iie olan koalisyon bizi önümüzdeki hükü met devresinde bazı anlaşmazlıklara zorlamaktadır. Ancak buna ~ ^ğmen, temeı esaslar açısından, siyasî tasavvurlanmun gerçekleştireceğimiz konusunda tereddü Ankara Otelinde yapttfcı toplantl. Daha sonra Bulgar, Romen, Ital yan, Irak ve Yugoslav temsllciler söz alarak kendi dillerinde konuş malar yaptılar. Konuşmalann hemen tümü Türkçe olarak dağıtıldı. Yalnız Yugoslav temsilcisi ingilizce konuştu. Gecenin diğer ilginç bir yanı, Kurultayı izlemekte olan Kıbrıs Türk Federe Devletmin dört par tisinin kendilerine ortak sözcu olarak Toplumcu Kurtulus Partisi Merkez Yönetim Kurulu uye si Fatma Sezer'i seçmiş olmalarıydı. Fatma Gezer, kısa konuşmasındp, Kıbns'takl tüm partilerin Kıbrıs'm ikili cografî te Ümit GÜRTUNA mele dayalı bagımsız, bağlantısız bir devlet olması konusunda ki görüş birliğini açıkladı. Fatma Sezer'in sözleri oldukça ilgi topladı. Uluslararası gece'de CHP'nln çeşitli kanatlanndaki «dış politıkasai agır toplan» hiç konuşmadılar. Dınlemekle yetindiler. Konuklarm sözleri tamamlanınca Ecevit, CHP'm'n iktidara gelmesi durumunda uygulayacağı dış politikayı anlatmağa başladı. Kurultay konuşmasında aynı konuda dikkati çeken bölüm ler vardı. Ancak, uluslararası gecede, heyecanlı büyük bir kit tümüz yoktur.» Schutz, bu sözleriyle, acabaönümüzdeki günlerde CHP'nin bir seçim hükümeti için MSP ile ortaklığını mı kaydediyordu. Yoksa CHP'nin önümüzdeki seçimlerde tek başına iktidara gelemeyerek mutlaka şimdiden bir siyasal «partöner» mi araması gerektiğinl dile getirmek istiyordu? Pek anlaşılmadı. Alman konugun konuşmasından sonra Ecevit zarif sözlerle 84 bin Türk'ün yaşadığı Berlin'in Belediye Başkanma «84 bin Türk Un Beiediye Başkanı» diyerek kendisini kutladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle