Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MB CUHHÜBİYET 25 KtiiM 1 9 7 * l \ ti $ AZfiru \ BM TELEVİ1VÖNUM Stalingrad "Son Kurşuna Kadar,, T s ı a n : HEÎNZ SCHRÖTER Ç e T l r e n : N. DlZDAROĞLD Türkiye'de Eğitim ve Öğrenci Hareketleri Somut içeriğini hemen hiç belirtmeden ileri sürdükleri «devrim» sloganları karşısında işçi sınıfı, bu deneysiz, programsız kitlenin kendiliğindenci ve karârsız niteliğinden ve tepkici tavırlarından ötürü ilk desteğini geri çekti Murat Belge • Ömer Lâçiner • ' îkmal kervanı, Tatslnskaja'mn 24 aralıkta düsman tarafrndan almması ile agır bir darbe yemiş, rankla top ateşi altında bulunan alandaki 120 uçak, çok güçlükle havalanarak kurtulmayı bastrmışlardı. 2 ocakta, alay komutanlan albay Kühler komutasındaki Heinkel'lerıyle Morosovskaja'dan ikmal uçuşuna çıkan 55inci alay, düşman atesi altında güçlükle havalanabilmıştı. Novoçerkask ile Swerwo alanlannın tehlikede bulunduklan 16 ocak giınü Salszkda düsman eline geçtı. Düşman eline geçen her hav* alanı, ordunun hav» yolu 11» İkmal umutlannı büyıik olçüde kırıyor, hele Tatsinskaja düştükten sonra ikmal işlerinin yakında sonunun geleceğini kestirmek güç olmuyordu. Bbyle bır durumun olasılığını daha önceden takdır etmek dogal bir şeydı. Bu nedenle hava filosu komutanı orgeneral von Rıchthofen'le 8'ınci hava kolordusu komutanı general Fıebıg, hava ulaştırma komutanı ile hava süahları uzmanları ve ıkmalcıler, daha ışin başlarında uyarı niteliğinde seslerim yüks?lferek hava ıkmalinın oJanaksızlığına işaret etmışlerdi. Denız ile anakara arasındaki Volea bir hava dunımu gızi glbı hükmedıyordu. Daha önoeleri bunu bilemedikleri için bır sürc heyecana, öfkeye kapıldılar. Örneğin Novoçerkask üzerinde güneşii ve şahane bır hava varken kuşatma bölgesindeki sis duvan ıie kar fmınası yalnız inişi değiJ, yükleri atıp toplanmasını ite güçleştiriyordu. Tuğgeneral Schmidt Stalingrad'dan telsizle: «Sahane hava var, neden uçmuyorsunuz?.» diye sorduğu zaman, Morosovskaja ile Salzk'taki pıiotlar kendi ellerini bile göremıyorlardı. Hele yaralıların alınıp götürülmesi. büyük bir dertti. Bu ış için kusatmada mümfcün olan her ş»y yapılmış, uçak 1Ü kuşatmadan götürülme sırasına glrmiş olan her yaralının goğsllne «Yaşam bıtetleri» denilen kartlar takılmıştı. Yürüyebilenlerle süruncrek gıdebilenler bınilecek uçaklan buluyor, agır yaralılar da taşımyordu. Tlçaklara numara sırası ile binilmeji düzene konduysa ria. alana inen uçak sayısı ile çadırlarda ya da alan kenanndakt karlar iRerıncje yatan yarlılsnn durumuna göre bu düzen degişebiliyordu. Sonraları bu düzen N de bozuldugundan yığ:ları binlfcrce yarslı uçakİ3r« hücum etrrfi^, bu "arV&a1 bftr*yi' ' lajilar ölmüştii SUrekli olarak artan yaralı sayısı, sıhhiye genel merkezi ile müiettişlerinın ba;ına büyük dertler açıyordu. Bu durumun değişmesi için hıçbir çare diişünülmüyor, hatta açıkta sırasını beklsyen yaralıların dunımu önemsenmeden şu şekilde telsır konuşmaları yapılabilıyordu: «Gerekli sayıda taşıt uçağının ayarıanabılmesi için, ordu, gönderecegi yaralılann sayısını yırmıdort saat önce telsızle bildirecektir.» Buna karşılık sıhhiye ışlerı şefi de: «Ordu doktoru, sargı ile uyuşturucu ılaç istemek^ tpdır. Ikı günden berı taşıt uçaklannın inmemeleri nedeniyle'' yaralılar gonderilemenıışt.r. Bugünkü durumda uçakla taşınmaları gerekon yaralı sayısının otuzbin oldugu saptanmıçtır. Buna gore binbeşyüz taşıt uçagına ıhtıyaç vardır.» Evet, işte bunların hepsi bıter dertti. Ancak 1$ bununla da bitmıyordu. Orduiar grubu, aynı zamanda uzmanların da uçaklarla ku$atnıadan çıkarılmasını ıstiyordu. Atölye şefleri, telsizcller, veterınerler. donatım ustaları, tank mürettebatı, silâh ustaba$ıları. demiryolcular, postacılar, köpriı yapımcılan, meteorologlar, kısacası halen bırlıklerı bulunmayıp kuşatmada bütünüyle gereksız, fakat kuşatma dışı yerlerde kendilerine şiddetle gereklık bulunan tum hizmetliler. 6. ordu kurmaybaşkanı bunların djşarı uçurulmas'.nı yasakladıfından, kuşatmada, ne bir yapım yeri, ne tank, ne demırjolu, ne de posta ile atlann bulunmadıgı bır donemde, aklm almayacağı kadar çok sayıda bir uzmanlar toplulufıı birikmıştı. Kurmaybaşkanının ımzası olmadan hiç kimse dıçarı uçmayacaktı, bunun boyle olması her halde daha iyı idı. Bu yolda bır izın ancak kuraldışı hallerde kuryelere ya da özel emır uzerıne verilıyordu. Uçakla kuşarmaya giriş de aynı işleme yol açmaktaydı. 3 aralığa kadar izinden dönenlerle görevli astsubaylar ve «boş kalan» tabur komutanlıklanyla alay komutanlıklarına atanan subaylar içerı uçtular. Bu zaman içinde, hâlâ eski inançlarına bağh kalarak buradaki savaşlara katılmak isteyen jüzlerce subay bulundugundan giriş uçuşlannın bu şekilde sınırlandınlmaması gerekirdi. Ancak bu takdirde de Luitvaffe'nin başarmasını gerektirecek daha bir «ürü zorluklar meydana gelecektı. Isının sılınn altında yirmi, hatta otuz beş dereceye kadar düşmesi yalnız uçakların çıkış yapmasını güçleştirmekle kalmıyor, sogukla kar, ısıtıcı araçlann bulunmaması nedeniyle buzlanma tehbkesini de arttınyordu. Sıçrama clanlarındakı sıs ve bu arada bomba taarruzlan «rasında lyi düzenienmemış toprafa yapılan inişler son derece güçleşiyordu. Aynca ıniş sırasmda top ve bomba ateşi ile karlann doldurduğu mermi çukurlan da çok tehlikeli oluyor, isabet alan uçakların çevreye yajnlan parçalan arasmda alandaki ikmal eşyalannı toplamaları başk» bir dert açıyordu. Soguklar nedeniyle uçaklann ateşleme düzeninde aksaklıklar oluyor. defitard silâhlannda tutukluklar meydana geliyor, telsiz maklneleri işlemiyordu. AVRUPA'Din 1968 fcfiENC! HAREKETLESINiH liDERIİRİ TOPIU HALDE HEDEF NETDIL laylan yukand» ınia'.cıgırrjz so formun yapılması yolundaydı. Başka bir çok ülkedeki sonu nuçlan formüle edemedı; ama öğretim düzeni konusund» bir cun tersine oğrencilerin ilen sür takım tabulan ve önyargılan o düğü reform taleplerinin pek azı nulmaz biçimde sarstı. Olaylar ve önemsiz bir bölümü dışında giderek duruldu Te b'.rtakım re asıl akademik demokratik nıte formlarla ve tavizleris öğrenci likte oİAnlar gerçekleştirilmedi. Bunun bizzat üniversıtenin ken •'hareketl teskin edildı. Kaldı ki ,>.fc£renraler kendileri içn de bek di yapısından ilen gelen neden varlılenmedik olan bir patlama yarat leri vardır. Ve bunlann nuşlardi, ama neyi istedıklerini ğının reform girişimlerinin enkendileri de bilmlyordu. Huzur gellenmesinde başlıca faktör olsuzlukların temel nedenlenni duğu soylenebilır. açık seçik görmüş değiilerd:. Ancak bir başka önemli neden Olayların ertesinde öğrenci li siyasal roteliktedir. Çünkü ışga derlerinin söylediklen de budur. lın öncülen sosyalist efilimli oğNitekim, örnegin Franss'da iş renciler olmuştur. Ve işgal olayı çileri harekete geçmey% çağır sonunda sosyalistler geniş öğren mışlar ve başlangıçtâ hayli ge ci yığınları ıçmde tartışılmaz bır nış bir destet de »ormüşlerdi. prestıj kazanmışlardı. Geçmış Ama içerığuıi hemen h;ç belirtme dönemın başlıca ve resmı öğ den İleri sürdükleri soyu11 «dev rencı örgütlerı olan TMTF ve rim» sloganlan karşıcında işçi MTTB adeta silınmiş, işgale kar sınıfı, bu deneysiz, programsız şı çıkan MTTB'li yönetıciler öğkitlenin kendjliğindencı ve karar rencilerin kıtlesel hücumuna uğsız nlteliğinden ve tepkici ta.irla rayarak çekilmiş, işgale sahip rından ötüril ilk des;eğint geri çıkmaya çalışan TMTF'ye ise kimse kulak asmamıştı. MTTB çekti. Kapitalist düzenin en yüksek daha sonra islâmcı oğrencilerin aşamasını bütün yönleriyle ya içe kapalı bir merkezı olarak şayan metropol toplumlardaki varlığını sürdürebilmışse de temögrenci hareketi, Türkiye'nin ge sil iddiası kalmamıştır. TMTF ri kapitalist toplumu içindeki ıse çok geçmeden kapandı. Bunögrenci hareketine yansıdığında dan sonra artık FKF, ögrenci ve 1968 haziranında bütün büyük gençliğin tek ve merkezi örgtiUniversitelerde işgaller başladı tü konumuna ulaşmıştır. ğmda öne sürülen talepler varKuruluşundan kısa bir sure olan öğretim düzeninin reformı sonra FKF'nin kazandığı bu koze edilmesine, aksaklıklanmn dü num ve prestijde 1968 üniversıte zeltilmesine ilişkindi. Batı'daki eylemlerınin rolü sanıldığından öğrenci hareketinın formüle ede azdır. Yukarda da değindiğimiz mediği talepler, onlardan çok da gibi öğrenciler 1968 öncesinde ha ve yetersiz bir eğitim düze üniversite yapısma yönelik bır ni içinde, daha önemlisi sorun huzursuzluk içinde degildiler. Ba lan daha farklı, geri bir toplum tıdaki eylemlerin Türkiye'deki öğ sal yapıya sahip Türkiye'de elbet renci hareketine yalnızca yenı te ancak bu hiçimi alabüecektı. eylem biçımleri getirdiğı işgal TÜRKİYE'DE ve boykot gibi söylenebilir. îşgaller Türkiye için yeni, il Yüksek öfretim düzeninde ciddl ginç olaylardı. Ama bir bakıma tıkanmalara ve işleyiş bozukBatı'da bunca yankı uyandıran luklarına gerçi 1968'den sonra öğrenci hareketlerinden sonra çok daha sık dıkkat çekildi. A beklenen birşeydi de. AP iktida ma örneğin üniversiteler önünde n ve öbür sağ siyasal eğilimlerin yığılmalar bu evrede henüı sözü resmi karşı çıkışlanna rağmen edilir durumda değildir. Bu genelllkle olaysız geçen bir aylık olgu daha ilerde, öğrenci huzur işgal sona ererken, toplumdakı suzluklannın, oğrencilerin polıgenel hava üniversitelerde bir re (Devamı 9. rayfada) Batı'nm kapitalijt UUtelertnrn tarihlerine bakacak olursak öfrenci • aydın hareketleri dıys bilecegımiz olaylar göremeyiz. Aydınlar gerçi sıyasal mücadele ye katılırlardı. Ama bu katılış mücadele halindeki temel sınıflardan blrinin yanında yer almak şeklindeydi. Bu yer alış hiç bir zaman kıtlesel boyutlara ulaşamazdı. Böyle sayılabilecek durumlarda aydın, çoğunlugu ile egemen sınıf yanındadır. Ezilen sınıf yanında yer aldıgı zamanlarda aydmlann kendileri ıçin ıstedikleri özel talepleri olmazdı. Bunu «kendim için hiç bir sey istemıyorum» diye ifade edeceklerini söyleyebiliriz. Elbet teki siyasal örgütlerdeki yerinin doğal olarak o aydın bireylere sağlayabildiği imkânlann sözünü etmiyoruz. Burada gdz konusu olan şey aydınlann bir top lumsal kesim olarak ekonomik • politik taleplsr ileri sürmeyişle ridir. Aydınlar yerine getirdikleri fonksiyonun her iki temel sınıf için de gerekli oldugunu bil mektedirler ve çogu kez bireysel tercihlerine göre taraf trutmaktadırlar. O halde şunu söyleyebiliriz ki aydınlar kendi konumlanndan yola çıkarak siyasal eyleme katılmazlardı. Ya genel olarak toplumun aksak yanlannı duzeltmek için sınıfsal yapıyı temel almak kaydıyla bir düzenleme, reform programının savunucusu halinde ortaya çıkarlar; ya da ezllen bir sınıfın dunımundan yola çıkarak ve kendini bu sını fın siyasal davasuıa adayarak ey leme girerlerdi. 1968 olaylan bütün kapitalist ulkeleri sardı. Ama adeta bir saganak gibı hızlandı ve sonra yeniden sessizleşti. Ogrenci • ay dınlarm kitlesel hareketl bu ülkeler için alışılmadık bir şeydı; ama herkes içüTalışılmadık olan şey hareketin belli belirsiz formüle edebildiği eleştirilerin, slo ganların bir takım önyargıları Ozelliklere sahip oluşuydu. Bu hareketler, varolan kapi tallst toplumları eleştırirken ve hemen hepsinde sosyalist alter natif önenrlerken alışılagelen ekonomik motinerin dışında temalardan yola çücıyorlardı. O güne kadar kendi dışlanndaki sı nıflann içinde yaşadığı koşullar ve karşı karşıya oldukları sorunlar temel motif iken, şlmdi bizzat kendilerinin dunımu ya da »sıl olarak aydınlara özgu faaliyet alanlanron duzenlenişı ve işleyişi, toplumun bilim ve kültür kurumlanrun işlevi tartışüıyordu. Ogrenci aydınlar bu ralardan kalkarak kapitalist top lumu reddediyor ve yerine sosyalist bir toplum öneriyorlardı. Yani aydınlar sosyalizmin kendi lerı için de zorunlu oldugunu, yerine getirdikleri fonksiyonun bu toplum biçimini gerektirdiği ni öne sürüyorlardı. Ekonomik motiflerin hayli ge rilerde kaldıgı bir kapitalizm eleştirislydi bu. Aynca hareke tin işçi sınıfıyla bağ kurmaya ça lıştığı sırada bile bu morifi kul landığı söylenemez. Örnegin Fran sa'da öğrenci hareketi sürerken yapılan büyük genel grev hareketi adeta sendikalann ve FKP nin kendi alıştıkları ajitasyonlar dışında yöntemlerle işçi sını fına yaklaşmaya çalışan öğrenci hareketine karşı anlamlı bir savunma. tepki ve cevaptı. Almanya da öğrenciler en şiddetli saldın lannı basın tröstüne yönelttiler. Franaa'da öğrenciler üniversite ile birlikte kapitalist kültürün merkezleri dedikleri yerleri de ışgal ettiler. İşçi sınıfını bu ey lemlere çağırdüar. Sosyalizm sa vunusu buralarda yapıldı. 1968 olaylan üzerinde Çın'dekı Külrür Devriminin büyiik e'kisi vardı. Kültür Derrimi maddi koşulların çok farklı olduğu bu lilkelerde olgunlaşmış tepkilerin su yüzüne çıkmasında it:ci bır faktör olmuştur. Küıtür devnmini asıl gerekçelerinin S3CB' dekı toplumsal işleyişe tepkiden ileri geldiği bilinmektedir. Dolayısiyle öğrenciler Kültür Dev Batı Avrupa'da 1968 öğrenci * hareketlerine katılanlar, huzursuzluklarının temel nedenlerinî açık seçik görmüş değillerdi rimıntn Çin'deld biçım ve içertJini aynen alamazlard'.. Bu deneyden kendileri için sonuçlar çıkarduar. Sosyalizmın ogretim düzeni ve kultürel sorunla ilişkin önemli boyutlan oldugunu «öylediler. Bugüne kadar toplumun ögretim ve kültür kurumlanmn oluşturduğu yapının örgıitlenişın de sınıfsal bir yanın o'dufu pek vurgulanmadı. Aynı şe.v bilım selteknik faaliyetin yerine getınlişinin biçimsel sayı.a geimış kuralları için de söz «onusudur Sınıfsal içerik yalruzca bu vapılarda yer alan ınsanların harıgi sımftan geldiği sorustı içinde düşünülüyordu. Burjuva7inin bu konuda sahip olduğu büyük avantaj Üzerinde yoğunlaşıyordu eleştiriler. Oysa şimoi giindeme getirilen şey. bilimögretim kurumlarının burjuvazinjn elinden ahnması, ya da bu kurumlan sırf kendi çıkan için kullsnmâsının sona erişiyle sorunun halledilmiş sayılamayacağidır. Eğer yukardaki eleştiriierin »ırun içinde kalınsaydı bir sosyalist devrimin sorunu ctomatikman çozeceği sonucuna varılırdı. Ama son sunuluşu içinde sorunun bununla bitmediği kapıtalizm koşullarında biçımlenmif olan kurumsal yapınıa, bu yapının örgiıtlemş biçıminin sosyaIizme aykın olduğu ve dolaj'isiyle yerine, öğretimüilimkültür faaliyetinin gerçekten toplumsallaşmasım mumkün kilan yanı bu faaliyetlere toplumun giderek çok daha aktıf bıçımde katılmasını nazırlayan vepreni bir yapının kurulması gerektiğıne vanlmaktadır. Bu na'.:yle sorun sosyalizmin devlet sorununu koyuşuna benzer biçimde kcnulmuş olmaktadır. Avrupa'da 1968'in öğrercı o Havaalanı k*nanndaki bankerlerde Pıtomnik ikmal karargâhının yüz adamı bulunuyor, karargâh doktorunun mari çadın ile havaalanı komutanı ve ordu ikmal merkezi de bunların yanında duruyordu. tîlerin düzenll gittiği günlerde bu yüz adam uçakları boşaltıyor, yiyecek torbalannı alanın güneyinde yerleştiriyor, yaralılann uçaklarla gönderilmelerine bakıyor, aynca gelen eşyalarla cephahe, akaryakıt ve yiyecek gibi maddeleri kayda alıyordu. Ancak bunlann ait oldukları yerleri bulup dagıtamıyorlardı, çiinkü bunun için sayılan çok yetersizdi. Bu nedenle burada haftalık zorlu bir çalışma sürüp gitti. Bundan sonra Pitomrıik'in ikmal karargâhına 104. uçaksavar alayı bakmaya başladı. Alay, ilkbaharda Rusların şiddetli taarruzlarına uğramış, yokedilmekten kurtulan bir bölümü güneye çekilmiş, alay karargâhı jle hafif grubu da Stalingrad'a doğru sıkıstınlmıştı. Burada hava ikmalinin teknik yönetimini albay Rosenfeld üzerine aldı. 9. uçaksavar tümenînin yaklaşık on bin kişilik mevcudu, bir Stuka grubu artıklan, Udet hava avcı alayuun iki grubu ile dört keşif uçağı, kuşatmada staayoner durumdaydılar. Şimdl burada, sırası gelmişken, hava kuvvetlerinln avcı uçaklarına ilişkin faaliyetlerinden söz etmek gerekirse. bunun sadece lâfta ka!dığ:ru söylemek doğru olur. Luitvaöe'nin buradaki sönük faaîiyetlerini anlattığırnız zaman, gerçek durum, oldugu gibi anlaşılmış olacaktır. Hiçbir yerde vs hiçbir dönemde hara personeline Stalingrad'da oldufu kadar büyük ıstekler yüklenmemiştir. Burada stasyoner olarak bekletilen savaş uçaklan, mürettebatın sürekli olarak düşmanla çatışma halinde buiunmasına rağmen yüksek güç harcayarak açhk ve soğuktan vücutlan bitkm durumda ve büyük acılar içinde çahşmak suretiyle uçuşa hazır durumda tu*ulabiliyordu. Yalnız bunların kişilikleri ya da p.dlarmı soz konusu ederek üzerinde durmak bütün öteki olaylan tir kenara atmak olacafmdan. izin verirsen:7 biî burada onları temsiien valnır bir tanesinden söz ederek l'uncu uçaksavar tümeninin 19 ccfcğa kadar 63 düşman uçağı dtişürduğünü «öylemek isteriz. Pitomik hava alam koruma kademesı çeşitli piloilar vc as>*l ktırretinin yüzde yirmibe»! kadar uçuş gücündeki mevcudu ile 15 ocaga kadar yüzotuz Rus uçagı dü?ürmüştü. (DEVAM1 BULM AC A TiFFANY TUKARIDAN AŞAGlY.4: | 1 Elektronları hızlandıran elektromanyetik bir alet 2 1 ' zın Kuzu sesi 3 Tersi bil , gisız, görgüsüz, tahsilsiz insanla ı ra söylenır soz 4 Kocaman f Sinirli 5 Osmanlı donanması ] nın tümünün yanması ile sonuçlanan bir deniz savaşı 6 Bir nota Hammallarm sırtlarında eşya taşırken kullandıklan koyacak 7 Kralıçe Tersi pak 8 Aynlan bir para ile alınacak * malın çeşidini ve her çeşidin oranını gösteren liste Oldukça geçmis bir tarinte anlamında bir söı 9 Hafif alkollü bir içki Erlerın başlanna taktıklan sapka. DÜSKV BLXMACANIN ÇÖZtMÜ: SOLDAN SAĞA: 1 Hunıfat î ören Kefe 3 Yuvar Yal 4 knaB Küe 5 Nafiz 6 Reıs Vahi. 7 mS Asi. 8 EmayeOra 9 Katafalk. I 123 DiŞi BOND 5O BfN 00U4R VERBie. SOLDAN SACA: 1 Karşılıklı olarak birblrinl tanımak 2 Ücretle çalışan Tersi boşaltma. dökme 3 öfü tUlmuş susamdan yapılan koyu sıvı bir yiyecek Eski bir uygarlık 4 Üye Beyaz Utanç. 5 Geçme, aşma, el uzatma 6 Tersi ülkemizin uluslararası trafiktekı sımgesı Ibranıce gök yakut da denı'en mavı renkli bir alümin 7 Maaş, de rece ve mıktarlanm gösteren c«tvel 8 Tersi manganez'ın simge?i Bızmut cısminın sımge§i. 9 Bir isım Bır pan> mızın sımgesı. VLKARrDA.N AŞAGfTA: 1 Höykürmek 2 Uzun t Esma 3 Revani At 4 u ' naB Saya 5 seF f Ak . î Kavi 7 teyifA 01 3 falıH ' rK 9 relevivA. '