Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MISIR: Nasır Sosyalizminden Sedat Kapitalizmine. e Moııde gazetesi muhabiri Cenevre Konfcransma katılan Rodezya'nın len' ci liderlerinden Robert Mugabe ile bir görüsme Tapmıstır. Knrtulus ordu»unan sözcnsit olan Muçabe ülkesinde sttihlı sava* yanüsı olarak bHinmektedir. Aşafhda bu röportajdan Iİ£«nç bölümieri •unuyoruz. SORt' Zimbabwe sorununa Cenevt* Konferansmda gerçek bir çöriim bulunabilecefine inanıyor mosunuz? CE%'AP Ben Zurîbabwe'n:n geiecefcini sadece süâhlar.n bcürleyeceği görüsündeyim. îngiltere sörcür»eoiliğ:nin ger r rektiği soruml'Jiukları yük'snme ; e hazır görünmediği için burada bir çözüme ulaşıiabileceğini ssnmıyoruz SORL' Zimbabwe'nin baîimsıılıprnı Hân tarihini neden 1 evlül 1977 olarak saplamaJ; istiyorsutruz? CEVAP Bu sadece b:r öneriydi. Gerçekte bizim istediğimia; Zimbabwe'nin bir yılı aşmıyacak bir süre içinde bafımsızliğının ilân edi'mesidir. SORl' Nasıl bir iklidar tasarlıyorsunuz? knrmarı üm Arap ulusunun lideri olmak sevdasmdaki Nâsır'ın bu «büyük rüya»sı İsrail Hava Kuvvetlerinın 196? haziranındaki ani baskmryla sona ermiştir. Sa'/aşa hazır olmadığt halde. Arap dünjTLSındaki liderlik pozisyonunıı sınayan rakipleriıun ve öz^llikle Suriye'nin bassısıyla İsrail'e lcarşı bir yıpratma politika«5i uyfiılamaya başlayan Nâsır, bir taşla iki kuş ',ıjrayım derken. kendi sonunu h^ızırlamıştır. Sina'daki Birleşmiş Milistler Görev Gücü'nün suresiııi uzatmayan ve İsrail germlerinin Şarm ElŞeyh't^n geçislerini j'asaklayan Nâsır, bu önlemleriyle İ«rail'i caydır?.cağını ve politik bir jenilşiye uğTatacafını. böylelikle Arap dünyüsmdiki prestijini bir kez daha doruk noktasma ulaştırabüeceğini hesapîamıştır. (*> Ne vîr ki. İsrail ve 3atılı dostlannın karsıstratejisini ve asrkerî yetenekîerini yeterince hs«aplayamamış. tüm rüyalannı ve askerf gtlcünün biiyiik bölümünü yitirirken. Israil'in Seria Irmagının B Î U Yakası'nı ve Sinâ'yı işgaüni de engelleyememiştir. 1967 yer.ilgisind.en hemen sonra dış ve IO düşrr.anları Cemai Abd.ülnâsır'ın siyasal mirasını paylaşm2va haTîrlanırkerı Kahire sokaklar.nı dolduran milyonlarca Mısırlı. «N3 empeı>"alizm, ne Dolar Tek lider gene Cemal». diye hayîtırarak Xâsır'ın istifasını onzylamayacaklarını tüm dünyaya üân etmişler ve ba.şkanlık gör.srini sürdürrresini istemişîerdir. (ö) PmperyaliJîm ve yerli ortaklanrm oyıintmu bu ke? de. Nâsır'ın bir rürlii güvenip örjüfleyemediği halkm. kendiliğinden »elme sylemi bozrmi'rtur. Xe var 'a. Nâsır artık eski Nâsır değildir. Önünd.eki seçeneklerin sınırlılığını tüm diinva sibi kfndisi de bilmekte. Mısır'm uzun bir süre veni bir savasa şrirt«.emeyscîjHni iîiraf stmektedir. Bu ortamda ABD Dıjişleri Bakanı'nın adını taşıyan Hogf.rs Plant'nı onay Iayscağım belirtmesi ve nihayet 1970 yıhnda Ürdün'de Filiştinlilere kar^ı tririşilen temiıl?me hsrekâtına seyirci kaimssı Nâfir'ın sonunu belirlemi^tir. Amacianndar. verdiği ödünleri jüregi kaldırmamıs. yine Kahire sokak'.arını dolduran Mısır halkı bu kez pesinden ?itti»i ulusal liderin yalri'ca tabutvnt! selâmlayabiimiştir. Osman ULAGAY T CEVAP Haliun açıklayacağı Istekl*re uygun demokrstik ve milliyetçi bır Hükümet kuracağımız gibi ırklar arasıneia hiçbir ajınm yapmaran bir topium olusturmaya çalışacağız. İçimizde intikam almak gribi bir duygu da taşımıyoruz. Bununîa birlikte Z:mbabw:e'de kimse öz?'. b;r statüden yararlanmayacaklır. Beyazlar da zenciler de eşıt şanslara sahip olacaktır. SORt' tlkeyi terketmek isteyen Knbeyazlara Uzminat Ferilecek mi? CEVAP Bu kaam çok anJamsızrtır. Üikeyi terketmek isteyen beyazlar beraberlerinde istediklermi götürebilirler. Onlara tazminat verllmesi fikrini ise çok saçma buluyorum. SORU Bir at*«kMİn görüfmelerde yararlt olacağuıa inanıyor musunuz? CEVAP Elbetteki hayır. Tam tersine ateş sesilirse Smith de gbrüsmeleri keser SORt SİM* çörümun anahtarian hiraz VYashington, blraz ds Pretoria'd» de*U mi? CEVAP çözümiin anahtarı sadece bi»m eiîmizdedir. Amerika, Vietnam'da olduğu gibi burada da işleri karıştırmaktan başka birşey yapmıyor. SORL ~ Cenerte görüjmeleri (,'ikmaz* firerse bn konferaası terkeder misiniı? CEVAP Ben buraya görüşmeye geldim ışlerı çıkmaza sokmaya değ;l. Anc&k ödün veremiyeceğimiz bazı konular da vardır. İitidann elimize geçmesi tam v* koşulsuz olmalıdır. (Diş Habcıler Servisi) "RODEZYA HALKININ GELECEĞINİ ANCAK SILAHLAR BELiRLbR., Nâsır'ın ulusal ve bağıms»z kalkınma ilkesi, Sedat döneminde yerini dışa bağımlı bir ekonomik düzene bıraktı Mısır Oevlet Baskanı Enver Sedat t'Ifce ekonomisinf çıktnazdan kurtarmak için, urnudunu çokuluslu «erma.teye ve petrodolarlara bağladı... Robert .Mu;abe tktidann tam ve koşulsuz olmalıdır... olinıize gcçme*! Gerçekte »rnperyaiizm 1967 baskmıyla amacına ulasmış, önemli bir çıbanbaşı «avılan. Nâsırcılık. daha Nâşır'm ssglıSînda giicünü yitirmeye bıslamıştır. 196? venilgişinin şoku Nâsır'ı bir kez daba «umutlann ba^'.andıg:; adam» dunraıuna getirirk?n bu herimetin sorumluluğunu paylasan tüm diŞer kişi ve kunımlaTin aman«iz elestirılere hsdef olaratc prestij yitirdikleri görülmüîtür. Nâsırcılıftır eylemli kadrosunu oluştursn askersivî; bürokrast bu eieçtirilerden aslan payını alm'.?. zaten zavıf olan kitle dssteğini büsbiitün yitirmıştir. Öte yar.dan, Nâsır'm benimsediği. sımf mücad°lesini reddeden. «yukardari)» sosyalizmin ekonomik k?Jkınmayı gerçekleştitmekte yetersiz kaldıgı görüimüş. So^etîer'den silâh ve teknîk yardım saflamanın askeri ysnilşiyi onleyemediSi anlaşılmıştır. Baçka bir deyişle Nâsır'm kişiligi çevresinde oîustunılan efs^ne g"K"i!nil korurî:en N'âsırcılıgın il!:e ve kadro!sn giderefc yıpranmaya ve gözden düşnisye başlarmşlardır. Gerçek bir «kitle seferberliJ1»ni saglayamaynn ve kitlelerin taçıdığı büyük ekonomik vf> askeri potansiyclden aereğince yararlanamayan Xâsırcılı!:. Başkan Nâsîr'ın ölümüyle kaçırulmaz sonuna biraz dsha yaklasmıştjr. Nisır"m ölümünü izlsyen sltnlerd? baslayan liderlik kavgasında öz^lükle l967:ye âek Ba?kan'ın ikinci plandski (adam^lanndap. biri olarak bilinen Fnver Seda?. birinci plsndakilfrir sürehli yıpranmasmdan da güç alarak ağır basm:stır. >r&strcıhgı sözde .sa^•un^r görünerek gerçekte tatlıys erme\ e§ilimir.dpki Sedat trrubı:, Batı'ya ve libera! kapitalizme '<acılma» politikrsına karsı ntkan, Moskova >anlısı Ali Sabri grubu gibi. tüm rakir>lrrini giderek temizlem'iş ve yör»;time esemen olnuştur. Ancak Nâsır sosy?!İJrmi va «a bir tür cievlef karjitEüzminder! S«da*'m ör.clilüğiLnri ü=tlend<ti lıberal kapıtalizme ve Sovjetler'e yakın bır dış politikadan Batı yanlısı bir dış polikaya yöneliş bir çok sorunu da beraberinde getirmiştir. Sedat bir yandan bu sorurüarla diger yar.dan yönetici klik içindeki reklpleriyle boğuşurken kitlelere Nasır'ı hst3r!atacak bır <(;:£hramanhk efsanesi» sunarak ikticarını sBğlamlaştırabileceğini düşünmüştür. Sedafın 1973 Arspİsrail savaşına yol açan ür.Iti «Kanal Geçişisne ginşmesinde. dış etken!»r yan'.nda. ülke içinde sürdürdügü iktidar savaşımının da önemli payı vardn. Nitekim «Kanal harekâtı». hemen ardmdan gelen askerî başansızhklara rağmen. Mısır h?.lkına. Arap ulusunun «maküs t.lihini» yenen bir zafer clarak sunulmuş ve Sedat bu harekâtla amaçladıjı sınırlı hedeücre ulaşmıştır. Sed&t'ın ABD'ne dayanarak Ortado*u'da barışçı bir çözüme yaklaşma ve Mısır'ı yabancı BAĞOAT'IA YAYINLANAN EL • CUMHURİYYE GAZEffiİNDE YtR AIAN. SİYONİZMİN HAMDI EYUP İMZAL1 YA2ININ ÖZEÎİNI YORUZlusaJ kurtuluş hareketleriyle empcryalizm arasındakj çatışmalann yoğunluk kizatıdıîı Arap bolgesl ile Afrika ve l.a lin Amerika'daki olaylar, uluslararası siyuniz min L'çüriLÜ Diu>ya ttlkelerindeki ileriti cıiç lerin yrııllıriye ujratılmaları ve kurluluş ha reketlerine kar^ı konulması çabalannüa belirçin biçimde rol oynadtğınj göstcrmektedir. ^i vonistltr. ulusal ve ilerici süçlere üarbe vurmak ve oııları. sosyal cîönüşümü önı;öreıı amaç larıııı serçekleştirmekten alıkoymak için l)aş vurulabilecek tüm araçları ve ihanet yöntemlerini kultanmaktadıriar. Örneğin. bizzat TelAviv'de vaymlanan siyonist gazetelerin bile ka bul cttikleri gfbl, Şili'de devletin önemli tıok talarma da^ılııus olan siyouiMltr. Allende'nin başkanlifindakr Halkçı Hükümeti düşürmp>i ama<,lavan komploya aktif biçimde katılmışlardır. Buna karşılık. darbedeo sonra iktidan rle eeçirnı Şili fa.şist cuntası, onlan. siyonist tlev let« töç etmeleıine lıin vererek ödüllendirmiv tir. Bnna örnek olarak. Aliende hükilmetinde ru\enlik organlannds öneınli bir RÖreıde bulu nan Luis Fica Rösterilebüir. Bujrün Sill'de açıkoa faaliyet eösteren si Tooist örsütler, askerî cuntaya, mali yardını lar da dahil olmak üzere, çeşitli vardımlarda hulunmaktariırlar. Pinochet'nin Anırrika'dan hâyük ölçüde kredi ve siiih rarctımı almasına da varduncı olan bu siyonist örgütlera. avnci tsrail'le Piaochet kllği arasında canlı illşküer knrulmaîina da Tardrmcı olmuşlardir. ÜÇÜNCl' SUNU DÜNYA LIKELERİNDEKİ FAALIYETIERİNE İLİ$KİN. Ü ni7. «jillde defell, diğer Lâtln Amerika ülkelrrln de ve özellikte Brezilya'da. Meksika da. Arjantin'de. Kolombivu'da ve Venezuela'da da Sli vük faaliyetler gostermektedirler. Ozcllikle ban kacılık alanında faaliyfllertni vo;unİ2stıran bu örsütieriıı amacı. Lâtin Ameıika ülkelerinde siyonistlerin sennayesi için elverişli bir vatı rım ortamı hazırlamaktır. Birrok tanınmış siyonist aileler. bu kıtadaki ülkelerde büyük sayıda vatırım şirketlcri, bankalar, sigorta şirketleri ve daha başka mali kurumlar kurmuş larıtır. Bu aileler ayrıca. yerel bankaları, siyonist lerin ctkisi altında bıılunan Amerikan banka larınııı denetimi altına almak için dc sinsi bir faaliyet gostermektedirler. Kuzey Amerika'da ki. siyonistlerin etkisi altında bnlunan bankalar ise. Lâtin Amerika ülkelerine sağladıkla rı ekonomik nlanaklardan daha çok. yerel sirketlerin ve kurumtann çalısmalarını engelle mekte ve onları kendi «cörünmez denetlmsleri altına almava çalışmaktadırlar. Böylece sivn nistler, ekonomik vollarla Lâtin Amerika ülke lerinin siyasal iktidarlarına da sızmakta ve tıun dan yararl.inarak. bu ülkelerin bütün gizli sırlarını da ele Eeçirebilmektedirler. Bu nedenle, o devletlerde beliren ekonomiyi celiştirme eği limlerlne zarar verebilme ve ilerici dönüşüm • • •» •in' Mfıra indirebilme olanağina âahip olabiünektedirler. Mrbirlerinln pratfk deneylerinden ları. bu mlanda l^birliği >ollannı iıtccledikieri ve her iki ölkenin ordu subaylarınm, Arapbıra ve Afrikalılara karsı birlikte hareket edilme«i nl amaclayan kurslar düzenlrdikleri de bir jcr çektir ve artık sır olmaktan çıkınıştır. İSRAİL'İN SİIİH SATIJIAR! İsraille Güney Afrika arasındaki ticari ili$ kilerin başında silâh satısları selmektedir. Siyonist devletin savaş sanayii yetkilileıince >apılan açıklanıava göre. bu devlel Urafından son yıllarda rn çok Güney Afrika rejimlne si lâlı salılınıştır. İki taraf arasındaki diplomarik ilişkiler ise. gelişen siyasal. rkonomik ve askeri iliskileri nedeniyle büyükelçilik düzevine tıkarılmıştır. Bu arada Güney Afrika'daki siyonistler. İs rail'e büyük ölçüde mali yardım da sağlamaktadırlar. Örneğin 1967 saldırısından bu yana, Güney Afrikalı siyonistler Tel Aviv'e l milyar dolardan fazla bağıs eöndermislerdir. tsrail ise, buna karsılik Amerika'rian Güney Afrika için silâh almaktadır. Bilincllgi gibi Amerika Birleşik Devletleri. Güney Afrika'daki ırkçı re jime silâb satışma sözde ambarjro koymuştur. Ne var ki bu rejim. TelAviv voluyla büvük miktarda Amerikan silâhları ve savas eereçleri almakta. bunlaria Afrika halklarının kurtulus hareketlerine karsı koymaktadır. Clusal kurtulnş hareketleriyle savasmak, Herici hükümetlere karsı komplo kurmak. bn ynk tekelci sermayenin çrkarlarını savunmak, iseal altındaki Arap (opraklarında ırk ayi'imi vapmak ve fasist yöntemler uvçulamak, ulu< lararası banş ve gnvenliği zedelerici kıskırtma ve saldınlarda bulunmak. sivonizmin her T* man amaçtan olmustur. Gelişmekte olan ülke halklarının ve ilerici hükümetlerin uluslararaiı toplantıtarda siyonlzmi mahkflm etmelerinin nedenl lşte budur. Cönkü siyonizme karsı mü cadele. emp^ryalinne karsı mücadelenin bir parçasıdır. Ve halklar, buftün bu perçejrl î<>r müslerdlr. (Dı$ Haberler Servisi ı Siyonizmin Üçüncü Dünya'daki faaliyetleri ISRAil'LE 60NBY AFRIKA ARASINDAKJ TiCARİ iLiŞKiLERiN BAŞINDA SiLÂH 5ATIŞ LARI GaiYOR. ISRAiL GÜNEY AFRiKA'YA GENiJ ÇAPTA SiÛH SATARKEN. GÜNEY AFRiKA'DAKi SİYONİSTLER rtlAViV'E BÜYÜK ÖtÇÖDE MALi DESTEK SAGtlYOR sermayeye açık liberal kapitalls' yoldan kalkınöırma çabalan 1973 savaşından soısra arun bir ıvme kazanınıştır. Ne \sr k:, barışa Kissingsr yöntemiyle ve ancak ainiüadım yaklaşılırken Sedat'ın Mısır haikına vaoettıgi «kal'.sinma mucizesi» bir türlü gerçelUeşmemi». çilekeş kitleier bu k«j Sedat kApıtalizTrıinin pentsstndc Nesır dönemıni bıie arar duruma düşmü<;lerdir. 19Î3 idva'jinoan sonra belirgin b:r nitelık ıtazanan V.asbmgton Kahire Riyad eksenı, Sedat'a «b.v.ı<> ve para. sağlayarak ilctioaruu s.o&leşurmeit ıç:n seferber olmuştur. Bu amaçrj I.'.raıl'i güoendırmeden Mısır'ı tatmin edeceic oir öanş formülü kotanlması için Kissinger diplomasısinin tuın ıncelik.erı kullar.ılmış ve petrouolanaj ı hatırı sajılır bir cömerüikle Sedat'm emrins verilmeye başlannuştır. Mısır'a ya:nızca bağış olarak saglanan yardım 1972'de 327 nulyon dolardan 1973'de o47 miljon dolara ve 1974'de 1033 milyon do!ara çıkmıştır. ıS) Buna karşıiık ABO ve öuudı Araoiscan. Sedat'uı, 1873 savâ}inda her şeye kıtrşın kendisıne silâh ve (*rstek sağlayan Sovyetlerden kesin oıçimdi uzalclaçmasmı ve ülkesinı yabancı sennaycye açına&ını şart koşmuşlardır. 19İ3 iavaşuıua bır ııükleer alirmı bile göze alarak Araplara kesın destek sağlayan Sovyetler ise savaşın hemen ertesuıde yenıden Batı Bloiu'nun dümen suyuna giren Sedat'ın silâh ve savaş malzemelerini yenilemeü; ıçm pek de hevesli görünmemışler, yenı lioşuliar öne sürmüşlerdir. Tüm savas donanımmı bir anda Sovyetlerinkinden t'aıklı Batı kayr.aklı silâh ve maizsmeyle yeniieyeıneyfcceginı bııe:: beouı u.ı »A:..JA.I ^Jyetleri ılımîı bır dille kınajarak onlardan yeni savaş malzemesı koparnıaya çalıjırsen. ciıger yandan Batılı silâh satıcılanyia alış ve:i?e baslamıştır. Nihayet 1974 yılı sonlarmda Suvyetlenn Mısır'a savaş nıalzemeii seviuyatmı durdurma kararıyla ABD ve Ortadogudaki yandaşlurının uaıudu gerçeUeşmi!?. Washiııgîoıı Kanııe ıtıyaa o*senı dalıa da sağiamlaşmıştır. YfNI BOYUTUR KAZANDI Dış politikadakı bu gelişmelere koşut olarak Mısır'öaki ekonomik .açıiun. cia yem öoyutîar kazanmış, Sedat yönetunı iıberai kapr.aiıst, yo'.dan ülkenin hızia kalkınması ıçm çokuluilu sermajeye ve Araplann eluıdeki petrodolarlara umut baglamıştır. Ucuz işgücü kuilanma olanaklarına sahip olan Mısır burjuvazisınin, Amerikan bılgı ve teknolojisiyle Arap petrodolarlarından da yaıarlanarak gücünü arttııacağı ve kaikıruna hamiesinde önemli ro! oynayacagı öngöıülmü*tür. < > Bu < amaçla yabancı sermayeye büyük ayncahklar t«nımruş, serbest bölgeler kuruünuş ve usun süreJ vergi bagışıkiıgı sağianmıştır. Kısa sürede Mısır devlet dairelerinı dolduran yabancı ış adamlan The Economist :n deyirnıyle, «havayı koklayarak» koşulları değerlendirmeye çalışmışlar ve çogu olumlu sonuca vararak Mısır'a topiam 2.5 milyar dolar tutarında yatırun yapmaya taîıp olmuşlardır. Ne var kı çoğunluğu ithal ıkamesı yoluyla ;ç pazara dönük tüketım mallan endüstrısme yönelik olan bu projelenn yalnızca onda biri fülen gerçekleşmiştir. ıSı Yabancı firmalardan pek ço|u •yavaş», «verimsiz» ve «inatçı» gibi deyimlerle nıteledikleri Mısır bürokrasısiniu çıkardıgı engeilerden yakınarak projelerini gerçekleştirmekten vazgeçmişlerdir. Ayrıca bolgede sürekli bir savaş riskinin bulunması, Mısır'uı gerekli altyapılara ve güvenilir bir paraya sahip olmaması ve iç pazarın sımrlılığı gibi etkenler de •nazlı damat. yabancı sermayenin ülkeye beklenen ölçulerde akmasını engelîemiştir. AFRİKA'DAKİ FULİYETIERİ Siyonistler. Afrika kitasında da YOjpın faaliyet RÖstermektedirler. N'e var ki. buradaki sal dırgan faaliyetlerini gizli değil, acıkça yüriitmektedlrler. Burada da Güney Afrika ve Rodezya'daki ırkçı re.ümlcri üs olarak kullanmak tadırlar. Güney Afrika'daki en büyük ekonomik güçlerden birine sahip bulunan siyonistler. si yasal alanda da önemli ölçüde etkilidirler. öte yandan siyonist askeri uzmanjann Gü ney Afrika ordnsunda, kurtulus hareketlerine nasıl karsı konnlacağı konusunda sürekli kon feranslar verdikleri de billnmektedir. İki ülke nin Rizli haberalma öreütlerindeki uunanlann SİYONİST KAPİTALİSTIER tluslanrası siyonizme bulı örjütlpr T»1 Filipinler'de büyücüler hastaları anestezi yapmadan ameliyat ediyorlar MEIHE HARCANDf! Gelen yabancı sermaye ve Arap petrodoîarlan da çoğunlukla lü'ss apartman ve vıila yapııruua. turistik tesisiere ve arazı speküiâsyonur.a yönelmiş, üretim kapas:tcs;ne önemli bir katkıda bulun mamıştır. Sovyetlerden ahnan teknik ve maii yardımla Nâsır döneminde gerçekleştinlen agır endüstrı teslslerjne yenilerini katmak münıkün olmamış. tarımsal üreumin de çok düşük düzeyde kaldığı 1974 yılında toplam 1.150 miiyon âolarlık gıda maddesi ithal etmek zarunluğuyla karşılaşılmıştu. Gelir dağıümı varlıkh smıflar leiune bozulurken, 1960 1970 yılları arasında sınırlı artıv lar gösteren itbalât an: bir sıçramayla 1974 yılında 3 müyar doları aşmıştır. Böylelikle, GSMK'sınui f o 30'unu savunma harcamalarma ayırmak zorurlda kalan Mısır'm ekonomisı tam bir çıkmaım ıçine düşmüş, ancak bağış ve borçlanmayla başını suyun üstünde tutar hale gelmiştir. Nâsır'ın «ulusal ve bağunsız kalkmraa» ilkesi artık bir ani oiurken tam anlamıyla dışa bağımlı bır ekonomik düzen kurulmakta, bu düzenden yararlanan bır avuç fırsatçı csplerîni tıka basa cioldururken Mısır halkımn çok büyük çoğunluğu türlü yokluklanu ve görülmemış paiıalı;ığ;n pençesınde kıvranmafctadır. Sedat'm «Kanal Zaferi.nden sonra halkma v2dettifi «banş» vs «bollukatan her ikis: de gerçekleşmemiş ve 1374 jıh sonur.a gelindiğinde kitleIerdekl huzursuzluk yenı boyutlara ulaşmıştır. (4) Matcolm H. Kerr. The Arab Cold War, 3. Bssım, Londra, 1971, s.. VZ~. (â) Anouar Abdel Milfk. a.z.e.. s. j ^ . <S( The Economist. ?8 haziran 19İ5. s. < . W ıîı Eqbal Alımed. «Orta Doğu'da Amerikan Diplomasisi, Race*Class. XVII. 3 (Kış 19i«i. s. 249. (Sı The Economist. 28 haziran 1975. s. 6«. F ransız I'ARİS • MATCH dergisinde yer alan ve tüipiulet deki büyücülerin. anestezi yapmadan ve eldivcn kullanmadan eerçekleştirdikleri anıeUyattarı anlatan yazının özetinl sunuyoruz: «Baygın degüdim. AncaJc acı da auymuyordum. Adamın elı Ejerçekten kamunda açtığı bir yaradan içerl kaymışiî Iyıce görebümek için ba^ımı hafifçe kaldırdım yattığım yerden. Karmmm tam ortasında açtıkları deliği gördüm. Ilık ılık bir şeyıer ainyordu. Karidı bu. Ama, pek Öyle acı duyduğumu söyleyemem. .Ancak rahatsız edici bir histi duyduklarım. Uç dskıka sonra bitti her şey. Bana kalitabUecefimi söylediler. Minik bir pansuman vardı yaranan üstünde. Üç gün sonra dayanamayıp açtım pansumanı. Hiçbir iz kalmarmştı!.» Eunian anlatau Marsilya doğumlu bir Frans.z genciydl. Fiüpir.ler'de meydana gelefı inanılmaz o laylardan birini yaşamıştı... Filipinli büjücülerı;î (seıisörler) mucizelerinden birini tanunıştı. Onlar taralmdan ameliyat edilmişti gerçekten. Yanmdn ta^ıdığı resimler, bunu kanıtlıyordu. Ancak başır.dan geçenlere kendisi bile inanmaz gıbiydi. Olağanüstü bir dünyada, olafanüstü olaylarla karşılaşmıştı sanki.. Filipinli büyücü gerisörlerin fiylleştiricilerir ı •ünü tüm riünyaya yayılmış. ABD'den, Avrupa'dan binlerce ümitsiz hasta akm akın geliyor onlara. Son bir ümit ışığı bulabilmek için. Son bir şararamafc için. Gerçek doktorlann ölüme terkettik l«ri, «iyileşmez» damgasını vurduklan türn hasts lar. Ve Filipinli bu mucize ftdamlar elleriyle vücut lan açıyor, tümörleri çıkanyor, yaralan dikiyor l»r. Iiem de anestezi yapmadan. hastayi uyutnvı d*n. Ameliyat geçirenlerin vucntlarında ise. er ııtalc bir iz kalmıyor. İşin en ssşırtıcı yönü bu... *On!ara sarlatan diyorlar. Belki de dogruri ••. Fskat n« olurlarsa olsunlar, beni iyileştirdiler. Ün lü doktorlann «iyileşmez» teşhisine rağmen hastalıgımı iyileştirebildiler. Ben onlara inanıyorum... «1976 haziran ayı sonunda Manila'da, batakh!; lar arasında bir tapınaktı gittiğim yer. Fasay adn bir yörede. Birbiri ardma sıralanmış tapuıakiarci.i olağanüstü olaylar gerçekleşiyordu. «Bu barakalardan birinde geniş bir salonda yapılıyordu ameliyatlar. Salon neon lâmbalarıyla çoi^ iyi aydınlatılmıştı. Yirmi kişilik bir gruptu iyilejtiricilerimiz... Gömleğimi çıkarırken içimi bir inanç dalgas.ı kaplayıverdi. Uzandınî. Filipinlinin elleri karnımöa geziniyordu. Sonra birden bu ellerin gerçekten vucudumun içine daldıgını hissettim. Ve ılık ıhk bn şeyler aktı. Kandı bu. Acı çektiğimi söyleyemem. Karnımı açnuşlardı. Başımı kaldunnca yaramı görebiliyordum. Ve üç dakika içinde bitti ameliy:ıtım. Bana kalkabilecegimi söylediler. Her şey sons ermişti. Kurtulmuştum. Böbreğımden bir şeyler çıkarmışlardı. Karnımda ise küçük bir par.sumsn dan başka hiçbir şey görünmüyordu. Onu da dr: yanamayıp üç günde çıkardım. Hayretl. En ufa"': bir iz kalmamıştı. Bökreklerim de normal olars:çalışmaya başladı. Şimdi kendimi çok daha iy: hissediyorum ..» Bilim adamlan ve doktorlar. Fransız genciyaşadığı bu olaya inanmıyorlar! «Tamamen mant: dışı bu ameliyatlar. Filipinli şarlatanlar göz bo;.v yarak, binlerce insanı kandırmaktalar. Bazı haatslann iyileşmesi ise kolaylıkla açıklanabilir: H;ı» tanın pslkosomatik yoldan iyileşmesidir bu. B'tür kendi kendine telkin ve büyük bir inanç yol'ir ' İyileşmesi . Bu yer,i bir olay defildir tıp a!r r.ında. lşte Filipinli şarlatanlar bu yolu deniyor o: malılar. Ancak yaptıkları bir göz boyayıcıukta'v ileri gidemez...» (Dtş Haberler Serylsi) EÜYSCÜLER EIDİVEN OiYMEYE İİU 6ÖKMEDEN ÇIPIAK EILE VUCUTLAR1 AÇIYOR, TÜHORl»! ÇIKARIYOft, YARAUtl DiKiYOKUR. YASIN: NKIN (OK PARTİIİ SİSTEM?