Katalog

Isveç'te devlet, tekellerin iyi bîr müşterisi durumunda <wmx YENİ DÖNEM EŞİĞİNDE İSVEÇ Mehmet ÇAĞ yılında oldu. 1957'ye k»dar çeşitli partilerle orUklıklar kurarak, 1976'ya kadar da tek başlarına iktidarda kaldılar. Ancak son on yılda iktidarlannı sürdürebilmeleri, sol psrti Komünistler'in hükümete katılmaksızm parlamentoda Sosyal Demok.ratları deateklemesiyle mümkün oldu. Solda Bölünmeler (1921'de kurulan tsveç Komünist Partisi, 1950'lerin ikinci yariKinda marksizmden ayrılıp sosyal demokraslye yanaşmış, 1967'de adını da değıştirerek Sol Parti KomUnisller adını almıştı. Bu partinin giderPk sosyal demokrat bir niteilk kazanması, İsveç solunda bölünmelere yol açt:. Sol Parti Komünistlenn 1967'de Hem GUney. hem Kuzey Vietnam'a lnsancıl, barısçı yardım» politıkasıyla ortaya çıkması üzerine dogan tepkiler • Amerikan emperyalizmine karşı savaşan Vietnam halkına destek sloganıyla bir kitle örgütlenmesine yol açtı. Aynı sıralarda KFML ıtsvpç Marksist Leninistler Birliğiı kuruldu. Birlik, 197a yılında parti haline dönUstü ve tsveç K.omünist Partisi adını aldı.) İ sveç'te, Ulke ekonomisl üzerinde egemenlik kuran tekellsrle, devlet cihBzının kaynaşması süreci, özellikle 1930'lardan itibaren hısslanmış, bu süreç bir yandan finans kapitalin çeşitli yollaıdan devlet eihazını denetlmi altına alması, öte yandan da devletin finans kapital yararına ekonomiyi düzenleyicl bir rol yüklenmesi, işletmeci, bankacı ve büyük bir müşterl olarak genişlemesi biçlminde ilerlemiştir. Devlet harcamaları bir çıg gibi bUyümüş, dolayısıyla çalısan halk Uzerindeki dolaysız ve dolaylı vergi yükü, bütün dünyada eşi olmayan bir düzeye yükselmistir. Parlamentoda Bloklar Sosyal Demokrat Parti ile Sol Parti Komünistler'in meydana getirdiği kendi deyiş'.eriy'e • Sosyalist Blok»un karşısında, yine kendi deyişleriyle «burjuva partileri. ya da «burjuva '.3İok>u yer alıyordu. 19 eylül 1976 seçimlerinde pa:l!unen todaki 349 sandalyeden 180'ini alarak Sosyal DPmokratlsrı iktidardan indiren «burjuva partileıişunlardır: Moderats SamliıiKHpartiet (M) Adını llımhlar Partisi» olarak çevirebileceglmiz bu parti. tekflci burjuvarinin açık partisidir. Geleneksel olarak büyük burjuvazlyi temsil etmiştir. Cen(«rpartlet (C) Geleneksel olarak bir köylü partisidir. Köylülügün ortadan kalkmasıyla, orta ve küçük çapta lşletme sahiplerinın, kiiçük burjuvazinin temsilci&i rolünü yüklenmiştir. Gerçekte büyük sermayenin bellrli bölümıeriyle, örneğin orman Urünleri endüstrisindeki büyük menfaatlerle doğrudan ilişkileri vardır. Folkpartlet (Fı Serbest rekabet rtonemi klasik liberalizminin savunuculuğuyla ortaya çıkmakta ve C ile birlikte orta ve küçük burjuvazinin temsllciliği rolünü paylaşmaktadır. (îkısi arasında yakın bir işbirliği vardır ve kendilerini • merkez partileri» olarak adlandınnaktad'rlar1 Partinin yeni başkanı Ahlmark siyonizmin tsveçteki başlıca bayraktarı durumundadır. Ayrıca F'nln îsveç'in ikinci büyük bankası çevresindeki çıkarlarla ilişkisi bilinmektedir. OLOF PALME: 'YENİ İKTİDAR NASIL BİR POLİTİKA İZLEYECEĞİNİ KENDİSI DE BİLMİYOR,, İSVEÇ SOSYAL DEMOKRAT PARIiSi LiDERi OLOF PALME. LE NOUVEL OBSERVATEUR DERGiSi MUHABiRiYLE YAPTIGI KONUJMAOA, SEÇiMLERi KAYBETMElERiNE RAGMEN iŞÇiLERiN TAM BİR iTTiFAKLA KENDiLERiNE 0Y VERDiGiNi VE PARÎİ OLARAK DAHA GÜÇLENDiKLERiNi SAVUNUYOR. Btıgün, ortalama gellr dUzeyindeki bır lşçinin gelirinin yarısı çeşitli dolaysız ve dolaylı vergilere gitmektedlr. Çalışan halka yüklenen vergi yükü artma eftiliml göstermişken, sirketlerin, özellikle büyük şirketlerin vergi yükü azalmıstır. 1938 yılında şirket vergileri mtlterakki olmaktan çıkmış, daha birçok muafiyetlerle de gittikçe reel olarak azalmıştır. (Son seçlmler sırasında en büyük :«) şirketin tek bir kurus vergl ödemedlkleri savunulmuştur.) Yukarıda degindiğimiz 1938 vergi reformu. zamanın Sosyal Demokrat Maliye Bakanı tarafından «En güçlü ve rasyonel yönetilen şlrketlerl cezalandırmak değfl, mUkâfatlandırmak gerekir» diyerek açıklanmıştır. ÎP %f İ SVEÇTF. SEÇİMLERİ KAYBEDEN SOSYAL DEMOKRAT PARTt LİDE31İ VE ESKİ BAŞBAKAN OLOF PALMK İLK SONUÇLARA İLtŞKIN OLARAK LE NOUVEL OBSERVATEUR DERGlSt MUHABtRİNİN YAPTIĞI BİR KONUŞMAYI ÖZET OLARAK SUNUYORUZ. SORU lıyorsımuı? Demokratların başansızlığım nasıl açık Büyük Sermayeyi Destekliyor Devlet halkın uzerindeki vergl yükünü giderek gerüşleyen sosyal politika tedbirleri ile haklı gösterirken, açıkça büyük sermayeyi degtekleyen bir mali politika İzlemekten geri durmamıştır. 1959 yılında kabul edilen genel emeklilik hakkı ile kıırulan emeklilik fonları bUytik sermaye için zengin bir kredl kaynağı olmustur. 1969 yılına kadar 6denen emeklilik hakları toplamı 2,3 milyar kron tken, aynı dönemde en büyük sirketlere bu foniardan saglanan kredi hacml 10,3 mllyardır. Devlet, özel bankalarla kurduğu ortak yatmm bankası (Investeriııgsbanken) ve ihracat bankası (Exportkredit AB) aracılığıyla tekellere malî destek sağlamaktadır. Krediler tekelleşmeyi teşvik edici yöndedir. 1970 yılında zamanın Sosyal Demokrat sanayt bakanı şöyle demektedir: «Birleşmeler giderek zorunlu hale gelmektedir. Bunlan kolaylaştırmak ve mümkün kılmak için sanayi bakanlıgmın talimatıyla yatırım bankası tarafından çeşitli birleşme planları Üzerinde çalışılmaktadır.» Son yıllarda devlet teknolojik araştırma ve geliştirme alanında tekellerle ortak girişimlerde bulunmustur. Üretim metodlannın süratle eskimesiyle bu alanda dev harcamalara ihtiyaç doğmuştur. Devlet, bu ortak glrişimler yoluyla tekellere destek olmaktadır. Atom enerjisinden yararlanma alanında özellikle büyuk yatırımlar yapılmaktadır. CEVAP Bu bir basarısızlık deÇildir. Seçim kampanyalarmda çok iyi idik. Bizim kaybetmemize ilkbahar skandalları üediğinıiz olaylar neden oldu. Bildiğiniz gibi halk, sosyal demokratlardan çok önemli ahlaki göıevler yüklenmelerini beklemektedir. Halk bizden bir burjuva partisinden istediginden çok fazlasını istemektedir. Halk bizim katıksız ve lekesls! olmamızı beklemektedir. Bu olgu da rakiplerimize iktidar değişikligi temasmı güncelleştirme olanağını verdi. SORL Seçlmlerde bellrleyicl rolü ovnayan ne oldu? CEVAP Bir yandan nilkleer santrallar soıunu diğer tariltan da sendikaların korkuları belirleyici rol oynadı. Muhalefet. korku salan bir kampanya yüriittll. Şimdi ise sendikalar yeni hükümetle bUyuk güçlüklerle karşılaşacaklar. SORU i\rt\ slrişlmleıin htsse srnetlprlnl satın almak ama<ı\lr hıı girlsimlrrin kârlarmın °<)2()slnl bir fona yatırnuyı ongören Meldner tasansı için ne dUvünttyorsunuz? CEVAP Meidner tasansı sagın gelpneksel seçmenleri olan burjuvaziyi harekete getirdı. Ama işçi sırulı yine de tam bir ittifak halinde bize oy verdi. lşçiler seçimlerin kendileri ıçın ne derece önemli oidujjunu bilmekteydi. Pütün kuzeyde biz kazandık. Oysa bu bölge sorunlu bir bölge ıdl ve lssizlik nedenıyle nüfus fazla artmıyordu. Ülkenin bu kesirninde, bölgesel ve endüstriyel bir politika izledık ve büyük bir başarı kazandık. Buıia karşılık ülkenin güneyinde ve baskentin banliyölertnde yasayarüar burjuva partilerinin «bir kere de bize kendimizi gösterme Iırsatı verln» biçimindeki propagandalarına kandılar. SORU fsveç'te sağa dofTu bir kayma v»r mıdır? CKVAP Bize karşı oy kullananları kesin bir biçımde tanınJaiTiak çok güçrür. Isveçte birı sağ digeri sol olmak üzere iki kampın oluştuğu söyleneıuez. Elbette bur.juva partileri kendi seçmenlerinin oylarını aldı ve işçller de sosyal demokratlara oy verdi. Bu iki seçmen kitlesi arasında kalıınlar İse nükleer santrallara duygusal bir topkl göitererek oy kullandı. tsveç'te sol ntikleer santralların yapımını ken ıtağcilar buna karşı çıkmaktariır. Bu nasıl oluvor? Kaşka ülkeler de ılurum tam terslnedir. CKVAP Biz bu sorunu parti içinde enine boyuna t«rtıştık. Sonunda petrole bnğımlı olduğumuz ıçın geriye kalan tek şansımız olan nükleer enerjide karar kıldık. Ulus oiarak bagımsızlığımızı korumak için oniki ya da on uç nükleer santrala ihtiyacımız var. Sagın bir kısmı ve endüstri kesimi de bıı programı doğruluyordu. SORU Ama halk nüklrrr santrallann aleyhine oy kullandı. Slz buna rağmen tasanlarınızdan vazKeçmlyecek misiniz? CEVAP Biz sonuna kadar tutarlı ve dürüst kalmaya çalısıyoruz. Tasarı halinde olan sekiz santralın yapımını da durdurmaya söz vermedik. Bu bir takım sosyal sorunlar getırecektlr. Ancak bu nükleer programın yavaş yavaş gerçekleştirilmesi gerekir. Nükleer enerjl gaz ve elektriğin jerıni alırken sürtüşmelere neden olmamalıdır. 1978 yılında nükleer çalısmalara ara verip hiçbir zarar vermeden programa devam edip edemiyeceğimize karar verecektik. Bizim bu nükleer politikarruzı muhatazakârlar destekiodi. Liberaller de destekledi ve hatta parlamentoda bu her iki parti de bizim yanımızda oy kullandılar. Seçim kampcnyasında da bu iki parti bu programa hiç değinmedi. Seçiınleri kazandıktan sonra koalisyon kuran üç partl arasında şlmdiden bu konuda sürtüşmeler başladı. Sanayıciler kaygı içlndedir. Gazetelerde tanayicilerin bildirilerl var. Onîar hükümeti antinükleer polltikadan vazgeçlrmeye çalışıyor. Ama benim halefım merkezci Faelldin bunu bir onur sorunu haline getirmiştlr. Faelldin, hiçbir zarnan nükleer santrallar taraflısı olan bir hükUmette yer alnıayacagı biçiminde lri laflar etmiştir. Faelldin bundan baş.ka. 1985 yılına kadar da mevcut beş santralın faallyetlerin* son verlleceginl açıklamışt\r. Iktldarı kazanmak başka onu devam ettirmek başka şpylerdır. tktidara gelmek için kullanılan yöntem onların güç durumlara dUsmesine neden olacaktır. SORU Slzce yenl hükUmet nasıl bir politika Izleyeeektir? CEVAP Bunu ben cevaplıyamam çünkü onlar kendileri de ne yapacaklarını bilmiyorlar. Özellikle aüe duzeyindeki bazı reformları frenleyeceklert kesüıdir. Biz kadınların da rahatça çalışabllmesi ve çalışan kadınların sayısınm artması içüı pekçok kreş daha yapılmasını öngördük. Muhafazakârlar ise ev kadınlanna onları eve bu£iamak için ücret ödemeyi düşünmektedir. Biz başka bazı retormlar da dUşUndük. SORU lsveçlllerln sosjaliımsir sosyal tercih ettlfl söylenebUlr mi? reformlan Yoğun Ilişkiler Gerçekte, İsveç parlamentosunda yer alan bütün partilerln büyük sermaye ile gırift ilişkileri vardır. Tekelci kapitalist ekonominin doğurdugu farklı çıkar gnıplarırun sözcUlUgünU yapmaktadırlar. Sosyal Demokratlar 44 yıl boyunca uyguladıkları politikaları şu veya bu partiyi yedeklerine alarak yürtitmüşlerdir. Sosyal Demokrat Parti'de, işçi sınıfından kopuk sendika yöneticılerl, parti ve devlet yöneticilerlnden meydana gelen büyük bürokratların, «burjuva partilerinde» ise özel sermayenin degislk kesimlerinin ağırlık taşıdıgı söylenebilir. Sosyal Demokrat Partl İçinde İsveç ışçl sınıfının % OO'ıııı örgütleyen sendikaların nıerkezl örgütü LO'nun bUyuk bürokratlarının özellıkle önemli bir yeri vardır. Her yıl tşverenler Birligi'nin (SAF) kodamanlarıyla masa bnşına otursıak ücret politikasmuı nasıl uygulanacağı konusunda anlasma yapanlar bunlardır. Bunlar arasında örnegin. geçen yaz, Sosyal Demokratların İspanya gezilenni boykot ettikleri bir sırada Mnjorca ada sında sefahat alemleri düzenleyen, güçlü Ulaştırma lşçileri Genel Birliği Başkanı Hans Erıcsson vardır. Basmda âlem «ırasında çekilcn boy boy (otoğrafları ve Majorca'da Maflft lıe karanlık temaslarda bvılunduguna uair yazılar çıkması Ü7.nrine, «İspanya direnme barekeu mensuplarıyla görüşmelerde» bulundugunu açıklamıştır. Yönetimlerine egemen olan çıkar çetelerinin değişlk olması yanısıra, 3 yılda bir yapılan s«çimlerde oylarım topladıkları seçmen kı'leleıi bakımından da partiler arasında farklar belirgindir. .Sosyalist Blok» partilerinin seymeninri arasmda lşçiler ve dar gellrliler «Burjuva :)urlilerı.nin seçmenleri arasında orta tabakalar ve Vnçük burjuvazl çogunluktadır. Sosyal Demokratların rahat kazandıkları 1968 seçimlerinde değişik seçmen kitlelerinln partiler arasındaki dagılımmı gösteren asağıdaki tablo, bu konuda bir tikir verebilir. M 4 İS 23 26 37 ISVEÇ'IE DEV SOSYAL KONUTIAR Devletin Tşletmeci Rolü Diger tekeld kapltalist ekonomilerle karşılastırıldığmda çok geride olmakla beraber, devletin işletmeci rolü de gittikçe büyümektedlr. (Bugün tsveç'te toplam Uretimin %82'sı özel şlrketler, loll'i Uretici kooperatiflerl, %4'tt tüketlci kooperatifleri ve sadece %3'ü devlet îşletmeleri tarafından yapılmaktadır. Oysa B. Almanya, lngiltere, Fransa ve ltalya'da devlet işletmelerinin Uretimdekl payı "Î0İ520 arasındadır.) Devlet, tekellerln büyük bir müşterisidir. Bir çok büvük firınanın başlıca ya da tek alıcısı devlettir. tsveç'in adam başına düşen askeri harcamalar bakımından dünyada birind geldigi dUsünülürse, askeri alımların önemi anlasılabllir. Sosyal Demokrat Parti daha 1910 yıllarmda Sosyal Demokrat Par ti Isveç'te burjuva de mokratik devriminin yürütücüsü oldu. Par ti kuruluşundan beri marksizmden uzaktı. Devlet, ortak yatırım bankası aracılığıyla tekellere mali destek sağlıyor. Krediler de tekelleşmeyi teşvik edici yönde. Diğer tekelci kapitalist ekonomilerle kar şılaştırıldığında çok geride olmakla birlik te, Isveç'te devletin işletmeci rolü de giderek büyüyor. Partiler ve Siyaset Yukarıda genel karakterinl özetledlğimiz tsveç ekonomisinin ve devlet.inin snrumluluRiı 1932 yılmdan berî Isveç Sosyal DemokTat îşçi Partisi'nin (SAP) ellnde olmuştur. tsveç'teki siyasetin ve iktidarın şekillenmesinde en büyük rolü bu partl oynamıştır. 19. ytlzyıhn lkincl yansmda tsveç'in yaşadığı htzh sanayi gelişmesi, toplumda büyük oir sosyal değişme varattı. 1850'lerin başında nüfusun '« 73'ü köylülerden olusurken, 1910'a gelindiğinde ta rım alanındaki nüfus % 48'e düşmüş, sanayi va madenlerde çahşanların genel faal nüfus lçindeki oranı •/'• 15'ten ".« 32'ye yükselmiş, modern sanayi proletaryası önemli bir kitle halinde ortaya çıkmıştı. Işçilerin meslek örgütlenmelerl giderek yayıldı ve geniş ölçüde sendikalara dayanan Sosyal Demokrat Partl 1889 yılında kuruldu. SAP temel hafc ve özgürlüklerin savunulmasında, genel oy hakkınm, seklz saatlik iş gününün gerçekleştirilmesinde öncü rolUntl oynadı. tsveç'te burjııva demokratik devrimtnin yürütücUsü olau. Kuruluşundan İtibaren marksizmden uzaktı. Sermaye lle emek arasındakl çelişkiyl. bir gelir dağılımı soru sermaye ıle işbirliği politıkasını benimsedi nu olarak gören sosyal demokrat ideolojl başından itibaren partiye egemendi. lşçiler Küçük memurlar ve görevliler Küçük işletme sahlplerl Köylüler BUyuk şirket sahıp ve yöneticüerl, büyük memurlar F 8 C 10 12 24 59 11 73 s VPK 5 3 22 27 10 41 47 27 6 11 Sermayeyle İşbirliği 1910'lardan itibaren tsveç'in siyasf hayatınria önemli bir rol oynamaya başlayan parti, sermayey le işbirliği politikasını benimsedt. Blıinoi Diinya Savaşı patlak vt'idiftinde parti yönptiminin b\ı politikası iyice güıı ışığma çıktı. 1917 yılında parti Gençlik örgütüne dayanan radikal bir kesim partiden ayrılurnk Sol Sosynl Demokratlar adı altında örgütlendi. 1920'de Branting ilk, fakat kısa ömüıiü, Sosyal Demokrat hükünıeti kurdu. 1921' de de İsveç Komünist Partisi kurularak, işçi sınıfı içinde Sosyal Demukrasinin sermayeyle lşbirjıgl politikasma karşı muhalefeti başlattı. Sosyal Demokratların 44 yıl süresince iktidardan pitmemek üzere hükümeti kurmaları kapilalist dunyayı sarsan büyük buhran sııasında, 1932 tsveç halkının ezici çogunhıgu bakımından politika, üç yılda bir yapüan seçlmlerde şu veya bu partiye oy vermekten ibarettır. Geniş temel demokratik hak ve özgürlüklerin varlığı bir ger* çektir. Siyasl örgütlenme ve faaliyetle ilgilı «ınırlamalar en alt düzeydedir. Ancak geniş siyasi hakların varlığı ile kullanılması arasında derin bir uçurum vardır. Kapsamh sosyal politika tedbirleri, bunları mümkün kılan zenginlik ve nUfus azlığı, kitlelerl ttlketiciler sürüsüne indlrgemeye yönelik ideolojik baskıyla birleserek, halkın büyük bir çogunlugunu politikanın dışına ıtmistir Y A R IN: SOSYAt DEHOKRATUR NEDEN KAYBETTI ! EL FECR • EL • CED1D N Nâsir, Arap Devriminin bayrağıdır 4 Bu anıaçlara ulaşmak için mücadple verirkpn, birbirlerine körşıt «Uçlerin aynı c:ınslcn olmalan dolayısıyla uzlaşmalan gerektiği yolundaki. ortaçag romantik dilşUncelerine de kanmayacaRiz. çünkü bu, sapık bir düşünosdir. Çatışmanın kendisi, çatışan taraîlan birbirlerindsn ayınp belirlemiştiı. Çalışan iki güçten biri tarihle birliktedir VP onun dalgaları ile birlikte ileriye gitmektedir; öbüru ise tarihe karşıdır ve onun dalgalarını tcrs yöne çevirmek için âsır, devrlmcilsr İçin çok değerli btr varlık inat etmektedir. Bu nedenle, iki gücün bir araya tı ve Arap tarihinde. özellikle d R Arapların gelmelerine ve uzlasmalanna olanak yoktur. Ve j{edevriırıci mücaclelesinde çok finenıli bir yere rici güçlerin, tarihin dalgaları onünde yenik duşsahipti. Ne var Ki Nâsır, sağlığında olsun. olünıün meleri de kaçınılmazdır. den sonra olsun, Arap devriminin ve Arap devNâsır, sağlığmda Arap devriminin lideriydl. Ölürımcllerinin lideri oldugıı kadar, Arap devrimıne düfjı.ıan oianların da dUşmamydı. Arap devriminin münden sonra da Araplnrm devrimri yürüyüşünün düşniHnlan taralından kendisine karşı saglığmdii bııyragı, sembolü olmuştur. Karşı tarafta ise içerbeslenen düşmanlık, ölümünden sonra da besloıı deki ve dışardaki gerici püçlcr durmaktadırlar. Bu güçler, O'nun sağlığmda devrimci yürüyüşü durrnektedir dıırmak VP. dovrimt baltalnmak için durmadan oyıın DEVRIM DU5MANLARI lar tezgâhlayan düşmanlar clımımundaydılar. Bu Aslındh bunu doğal kabul etmpk gerekmekts güçler, Nnsır'ın (ilümiindcn sonra ise O'nun Ulkesı dir. ÇUnkü biz, devrim düşnuınlarınır. devrimin M Mısır'da bile başkaldırıp devrim düşnıanlığını ve derine aostıuk beslenmelerini zaten beklemekte devrimin lidcrine karşı besledikleri düşmanlığı açıyiz. Ayrıca devrim flüşmanİHrına herhangi !iir unıut ga vurmaya başlamışlardır. Bunlar, dllşmanlıklarını da bağlanüf değiliz. Ancak şunu da belirtmeliyiz yalnız sözde bırakmakla yotinmomekte, devrimin ve ki, biz, dişediş bir mücadele vercrek devrimi ko liderinln tusfiye edilmesini de istemektedirler. ruvacajiız, snvunBcafeı?; vs onun saptadıfiı hüyük N»sır'ın en çok karşı oldugu ve mücadele ettiğı amaçlHra ulıişmak uğrunda dahn başka nıücadelelere de glrişeceğlz. O amaçlar ki. Okyanus'tan Köı ği dışardaki emppryalıst güçler ise Nâsır'ın objekfez'e (Atlas Okyanusu'ndan Basra Körfezine) kadar tif olarak inoalenmesine. hatta anılmasına bile tauzanan topraklarda yaşayan bir halkın geçmişte dc. hanunUl edemez olmuşlardır. Bunlar yalnız Nâsır a LİBYA'NIN BAŞKENTÎ TRABLUSTA YAYINLANAN ELFECR EI^CEDtD (TÜRKÇESt YENt ŞAFAK> GAZETESt'NDE NASIR'IN 28 F,YLULE RASTLAYAN ALTINCI ÖLÜM YILEK.İNÜMÜ DOLAYISIYLA YER ALAN. SAtD HABİB İMZALI YAZININ ÇEVİRİSİNİ SUNUYORUZ: geleoekte de iradesini ve özlemlerini belirlemekte ve temsil elmektedir. GERiCiLERLE U2LASMA OIMAZ ve Nasırcıhğa düsmanlık beslemekle de kalmamakm, sempati duyanlara karşı da düşmanca davranmaktadırlar. Emperyallst güçler öfkelerıni o kadar kabartmışlardır ki, Nâsır'ın resimlerlni bile görmek istememekbedirler. Araplorarası düzeyde İse devrimci diışmanlıgı. emperyalizmle çıkar ortağı olan gayrimilll ve hain krallık ve emîrlik fprenslik) rejimleri taralından organize edilmektedir. Bu rejlmler de Nâsır'ın unutulması ve N&sırcılıgın ortadan kaldırılması için bü~ tün güçleriyle çalışmaktadırlar. CEVAP Bu çok saçma olur. Sosyal reformlar sosynhzme baghdır. Rakiplerimiz çok fazla şey vadetti. Bizim vadettigimizden çok çok fazla şeyler vadettiler. Vergıler az&ltılacak, nükleer santrallar kaldırıiacak, biirokrasiye ion verilecek gibi.. Bu vaatlerin yarattığı Umitlere cevap vermek gerekir. Oysa iktidar partileri şlzofrenik bir durunıaâdır. Bir taraftan geleneksel burjuvazi onlara, bu kor* kunç sosyalizmden kurtulmak amacıjie oy verdi. öte yandan bazı yurttaşlar da özgürlük ve değişme fikrine kapıldılar. Oysa bu her iki seçmen kitlesini birden memnun et« mek mümkün değildir. SORU Dıs politlkada bir değişikllk olacak nu? CEVAP Bu konuya seçim kampanyaları sırasmda uzaktan yakından kımse değinmedi. tsveçlilerin bizim dış politikamızı doğruladığı bütün diger partiler tarafınaan bilinmektedir. SORU Mulıafazakârlarm bu seçim zaferl Avrupa'dakJ sosyallzmtn sansını azaltacak mıdır? CEVAP Sanmam. Elbette bütün dünyadaki muhifazekârlar bizim başansızlığımızı kendileri için propaganda konusu yapacaktır. Ancak üç yılda bir seçim yapüan bızımkl gibi bir tilkede iktldarda otanlar enlnde sonunda bîr defa seçiml kaybedebilirler. Ama bunda acıklı bir taıat yoktur. Bu bizim politikamızın başarısızlıga ujjradıgmı göstermez. Bu basarısızlık sosyalizml de tehlikeye sokmdz, SORU Partlnlzln stratejlsl ne olacaktır? CEVAP Ben seçim kaınpanyasından güçltl ve bırleşmiş olarak çıktığımız İçin çok büyük bir güven duyuyorum. îşçl sınıfı her zamankinden daha fazla bizim yammızdadır. Biz programımızı uygulamak için mtlcadele edeceğlz. <Dıs Haberler Servlsi) DEVRİM SÜREKtiDiR Ne var ki, Nâsır'ın liderllğinl yaptığı devrimci mücadele durmayacaktır. Arap tarihinde önemli bir dönem açan ve bazı günlük işlerde kUçük başansızlıklara ugramasına ragmen, ulus düşmanlarına, ilerleme düşmanlarına karşı büyük başanlar elde eden devrim, sürecektir. Çünkü devrim, gücünü geniş kitlelerden almaktadır. Kaddafi'nin dediği gibt, «Bi/, Nâsır'a sadık kalmakla ancak Arap ulusumuza sadık kalnıış olmaktayız. Nâsır'ı ve O'nun 30 yıl boyunca pmperyalizme, bölücülüğe. bölgeciliğp ve gericiliğe karşı verdiği ssrt mtlcadeleyl lnkfir edenler. Arap ulusumuzu, onun değerlerini ve ilkelerinl, hatta kendi kendilerini inkâr etmiş olmaktadırlar» Blz, Nâsır'ın düşmanlanndan, O'nun döneminl vnhmetle anmalarını beklemem,»ktevlz. Onlar da bizım kendislnden vazgeçmemiri beklememelldirler. Çatışmanın karakterl budur. Nâsır'ın savunduğu yoksul ve birlik yanlısı kitleler ile, kendisine dllsmanlık eden, halktan kopuk para babalan arasında uzlaşma olmayacaktır. MUcadele devam etmektedir ve devam edeoektlr. (Dıs Haberler Servlsi) \ l* a