Katalog

İKİ Urfc rş kenc;sîne iturulan tnzaga aüşmemellydi. Deneysizdt, duştü riiyelim, o tuzagı bu kadar sevmemeHydi. Bir şeylcr yapmalıydı kurtulmak için. Oysa TUrk tş yönetimı vo bzelllkle onun Genel Başkunı kurtulmak ıstemıyor bu tuzaktan. Belki bir tuzaktan çok bir batakhlî içlnda çırpınıyor. Batıyur, çırpındıkça.. ÇUnkil, kendisino tızatılan kurtuluş olanagmı. Kinılsal davranış biçlminl reddedlyor. TUrk îş ye onu yönetenlcrin sıııırsallık ico nusunda doğru bir yaklaşımian yok. Bu olsu. 1960 Konrasındaki bilfnçli knpltalist, uyarlamaıarın bir ölçüde de olsa amaca ulaştığını gösteriyor. CUMHURİYET 5 EK!M 1976 T OLAYLÂR VE GÖRÜŞLER 1960 sonrasında hızlanan kapitalist gelişim, llk asamada, bazı kcsımlorl kuzunmak ıçin kurumlar örgUtledı. KUçük küçük ödünler ile !:azancından belirli bir pay verdi onlara. Işçi smıfını yönetenler de, giderek aynı tür örgütlere tutsak edildi. Sendikalar, sınıfsal eylemi yUrüt"n kurumlar olmaktan çok, yöneticilere sınıt dcgiştirme olanağı sağlayan antisosyal yapılara ciönüştti. Sendika bir araçtı işçi smılı için. Oysa yönetioiler, sfindikaları bir amaç haline getirdilsr. Çok sendika bu ulıımsuz tavır içindc kendi >jprçeğine, Riderek, işçi sınıl'ına yabancılaştı. O fcadar yabancılaştı ki sımf sendikacııığı deyimini reddedecek düzeye goldi. Bu durum bürokrat sendikacılık biçiminda deyimlenebllecek olumsuz hlr anlayısı snrgileUi. TUrk Îş ıle DİSK arasındaki ayrılık da, öncelikle, bu noktada bclirginleşmıştır. SOSYAL DEMOKRATLAR Faruk ERGiNSOY lindedir. Ve onları tutııcu lktldarlar ile Işbirliğinden caydırmak zordur Bu nedenle Titrk tş. glderek, kamu sektörü ile sınırlı bir alana napsolmaktadır. Şıındı... TUrk tş içindeki sosyal demokrat sendikalar adıyla bilinen kanat, butün bu gerçeklerin ısığında ne yapacaktır? Kamuoyu, bu soruya eylem ıle verilcrek cevabı büyUK bir merak ifiinde beklemektedir. eylem gerekmektedir. Devrimci demokratik büyümeye katkıda bulunnıak zorunu vardır. Bu konudaki gecikmeler çok kısa bir süre sonra tarihscl yanıİRilar haline gılccektır. TUrk lş'in sosyal demokratları içlnde bulundukları duruınu bu gerçeklerin ışıftında bir kez daha enine boyuna yargılamalıdırlar. sakınca, kısa bir sflre srmra, İşçi hareketl ıçme yerleştirilecek faşist odaklarla büyük btr tehlike haline gelebllir. Bu korkunç olasıhğı engellemcnin tek yolu vardır, o da, siyasal eylemde Dir ortak davranış oluşturmaktır. Ülkemizdeki iki büyiık işçi konfederasyonu, bu açıdan bir başlanna tek zlrveye baftlanabilseier, elbet, bu en iyl çöztim olurdu. Ancak böyle blr çötUm için koşullar elverişli RörUnmüyor. O zaman tek çıkar yol kalıyor geride. O yol. antifaşist savaşım ıçin yapısı bu işe elverişli bir siyasal örgütte bir BTAya gelmektır. PartilertJstü Ne Demek? H f k A İ k l bihük partlnin ııöbetlcse yünettlklcrl bir iilkeM KjLI lllr Cıınılıüriyetvi Paıti ilr Denıokral Parll, ııltellk hnkımındnn blrblrlııe (."'t benzlyen kapl tallst ürgütlerdir. Diinyaya yaygııı serına>eciiiğln a^ababdsı olıışu, Ami'rikan VİNHSH! VIIŞIMUIIIII temel çjzgllerlni bellrlemiştir. Bu çi7.gileri çif'y'ece snptayabiliriz: 1) Parlamrııtodii sol ve saj; yi'lpazrsi yok .sayılır. Dcmokrat Partinln dalıa liberal, Cumhuriyrtçl Partinhı daba tutııcu oldugu »öjlenirse de, temelde ikisi arasında pek blr fark yoktur. Emekçi sınıfı pnrtllerlnfıı, toplumsal yasanıda etkisl ve parlamentoda teınsill Amerika İçin söz kontısu riVğildir 2) Anıerikaıı parlilrri disiplinsiz partilerdlr. Yani bu orfütlcrdo nıcclis gıuplarının knrurlarıyla nıebuslar buRİı dej^lldirlcr. Tiirklyr'de hcrhnngl bir konııda partl ıneclis grupları önreden karar alırlar, ttlm Oyeler bu kararla bağlıclır. ABD'de böyie blr yönti'in yoktur: parlnınontrrlrr hağınisr/.dır. Durum hhvlcre .saptanıııca Amerikan sendfkacıliRinın partllrr • iistü polltlkası duğal sayılubllir. Eıııekçlye diinük siyasal parlilerln hıılıınmayısı, İsvUeri siyasal terclhlerlnde her İki purtlyr nynı mesafede tutar. Pıırtilerln disiplinsiz 0I115U, srndlkal.ırm purlnıncntrrlrrl trkcr tckrr rlkileyelıilnıplpri volıınıı açıır. Blr işci Mndikası i<,in tumlnııijetçi Parti Ile Urmokrat Parti arasında biiyük blr ayırım yuktur. Zulcıı Amerllcan scu(!l!,:ı!,u 1 tutucudurlar. Demokrat l'artive yakınlıkları KPİeıipkscldlr. Amcrlka'da Cumliıırbasknnını Imlkın seçınpsl, hu tabloyu taıuamlar. Viiriitıııe oıçanı hir insanın klşiltfthule olıışımca ve hu kişivi de halk rtoÇrudan doijruva f'Pvlnce; parlamentonıın çiicii \e dcnt'timi zuyıl'hır. lşci sınıf 111ın parlamentoya aKirlıgıııı kfiyınasııım anlamı <!u bulanıklasır. Uemck ki Arnerikan sendikacıliKinın ııarlllcılistii ııitcllj;!, Amerikan siyacıal rejimindr hir ıııılam lur/.anıynr. Aın» TUıklyp'de partllerüstü sendikacılığıu ne anlamt var? Tiirklyp'dc Avrııpa'dakine yaklaşan hlr Kellşlm jörülüyor. ki: 1) Parlaınrnloda ml ve sağ yelpazesl olusmustur. CHP sola dönilk hlr mııİKilrictlir; Oplu ll<li'J;trı sağtılıkta htıblrlyle yarışaıı ortııkl.trın l>iitiinlti'rüdür. lHKO'larda enıelıv' sınıfınııı partlsi parlaıııentoda hir nrııp kurmııştıı: M'(,inı yasası dp^lstlrilerek parlampnto dısın:> itildi; 12 Mart dönemindc kapntıldı. BıiKİ'm Reçrrli yanalardakl a^ır yasaklar ve cezalar yüzilnden, rmpkçllfrln purlamenter ynsama Bfeırlıklıııını gereItlnce koymaları upclktlrllmeUtedir. Ne var kl sağ ve sol çelisktal Tttrkiyp'nln siyasal lıarltasında temel çizglyl çckmektedlr. 2) Türkiye'ııin siyasal partllprl dİNİpllnlldir. Vanl CHP'nin, AP'nlıı, MSP'nln ve ötekllerin Meclis gruplarında alınan kararlar, iiyetcrlni bağlar. Bu kararlar Isçl sınıfınılaıı vanaysa. tüm Uyeler Isçl sınıfı yarnrına bııjtlanmıs deınektir; İşçi sınıfına karsıysa, tüm üyeler ifçl mnıfına karsı blr kararla l>aflanmış derrelıtir. Böylp durumlarda nendlknların narlamenterlcr Ile partliivtü vrva partidısı bir lllşkl kıırmasuıa olanak yoktur Amerika'dakl pibl .. ;() Partileriistü sendlkaeılık Türklye'de blr aldatmacadır. Ülkpmizdekl İşçi sendlkaları kıışkusuz emckçlye diinük slyasal partllcre kosut bir davranıs.ı K'recrklerdir. Vaşadıüımıı olaylar blınıı bpllrllyor. 1H76 Tiirklyc'slntie hcm sagsol yelpazesl olacak, heın parlllerüstü sendikacılık cecerll sayılacak... Olası dcjHldir. Amerikan sendikacıhğında dlreııenler, olayların kendllerlni aştığını görnıek zorundadırlar. Sendikacılık 27 Mayıs dcvrimlylc yasallaştı, Anayasa ve kanun zorunlugu sayıldı. Seıulikacılıi;ın Anayasa zorunluğu oluşu, çabıık RCİIşmesinl sajladı. Bununla blrllkte Türklye'de flkir özurürlügünUn yokluftn vc sınıf temeline dayanan partlye karsı süregelen yanaklar. çellşklll blr durum yaratmaktadır Türklye demokraslsi sola arılısın sancılarını çekmektedlr. Blr Amerika dpğlllz. Ne süper devlctlz, ne dünya emperyallstlylz, ne sömUrgenlz. Mazluın hlr ülkeyiz; sol olmak zorundayız sendlkacılıkta ve cartictllkte... Sağ Ile sol varken; sagın ekmeglne yağ süren Amrrlkan sendlkacılığı; hem yurdumuza, bem emekçi sımfınu llıanpll vurgular. Ecevit'in Çağrısı Sayın Ecevit, TUrk • l.ş ve DİSK için yaptıRI çagrıda bu amacı dile getirdi. DtSK gecikmeden olumlu cevap verdi değinilen çağrıya. TUrk1$ ise hayır dedi. Bu «hayır» TUrk l s İçin varılacak son ve kesln yargınm en tutarlı gerekçesidir. Devrimci gelişimln deftişik aşamalarında ardarda gelen sapmalardan sonra. TUrk ls, anıi fasist navasıma da karsı çıkmıştır. ÇünkU bu savaş bölük pörçük verilemez. Türk tş'i yönetenlerln ounu bilmcmcsi olanaksızdır. O halde srtzü geçen tavırın anlamı hiçbir yorum gerektirmeyecek ölçüde açık VB kesind'r. Paşızme karşı savasta ben yokum dlyen bir işçi kuruluşu gerçekten artık «yoktur». Sosyal demokratlar TUrk Iş'le Uiskiler konusunu bu gernege bakarak yeniden gUndenıe getlrmek ve yerlerinl açık bir biçimde saptamak zorundadırlar. Aksi halde TUrk • lş'in sonuna yaklaşan kaderinı paylaşmaktan öteye hiçbir sı y yapamazlar. Çogu kamu sektörtlndfi brKİlüenmis bu sendikaların siynsal iktidarla iyi geçinme polıtikası da tutarlı bir davramş sayılamaz, (füncpl bir çözUm olsa bile. ÇUnkü bu çözüm örgUtün geleceğe dönük prıivencesi degil, olsa olsa bugUııkü yöneticilerin kişisel hesabı biçimlnde yorıunlanır. Ynrın mutlaka kapıyı çalacak bir tehlikeyi son dakikaya kadar beklemenin anlamı yoktur. Dngru ve kolay olan bu (Ur tehlikeleri zamanında göftüslemektir. TUrk • lş'in sosyal demokratları Yol îş'ln basına gelenlerden çıkan ders ıle buluııaukları yeri bir kez daha tartışmalı ve anti fasist savasımı yUrüten sendikal ve siyasal eylemıe vaklt geçmeden bUtünleşmelidir. Sınıfsal Eylem Gereği Burada işçi hareketlne doğfjln önemU bir sosyolojik gerçeği belirlemek gereklyor. lşçiler blrey olarak toplumun diger kp.simleıincirn kolay kopamazlar. Bu nedenle bireysel işçi davranışının nennel koşulları yu da güncel olkilrrı bir başına aşması, kendiligınden bur.juva davranışlıra yabancılasması beklenemez. îşçileri toplumun tutucu kesimlerine oranla dalıa etkin blr devrimci ve demokratik bütunlUğe ulastıran olanak örgütlenme yetenekleridir. Sınıfsal eylem böyle bir Örgütlenme sonucu ortaya çıkar. Işçilerin oırar birer ve birbirlerinden kopuk davranışlarla bir sınıfsal eylem yaratmaları mümkun deftildir. tşçi hareketimiz bu gerçegin ışıftında antifaşist btr örgütsel bütünlük yaratamazsa karanlık Kl'nlcre sUıüklenebilir. Ülkemizde büyle bir oluşumu gflrçeklestirmenln deneyleri yapıimaktadır. Çok jayıda sendikaya bölunmenin yarattıgı en önemll Sosyal Demokratlar TUrk • Is'ın sosyal demokratları, ör olarak, CHP'nin demokratik sol anlayışını benlmseyen sendıkalardır. Hareketin doğdugu günlerdski ..gırlıgı belki kalmadı. Ancak, büyük bir bfilümü ile bu kanat'ın siyasal doğrultusunda önemli bir sapma da olmadı. Ne var ki sosyal dcmokrat sendikalar bu eylemi somut bir siyasal tavıra dönUstllrmekte yetersiz kalıyorlar. TUrk ls kongrelerinde ardarda ı;elen yenilgilere karşın, aâ!â daha, TUrk • Iş yönetimine egemen olmayı dUşleyebiliyorlar. Bu tutum zorunlu bir biçimde durasanhga sUrÜklüyor onları. Oysa işçi hareketimiz tutarlı bir siyasal cylem gerektiren evreye geçtt. Bu asamada sendtkalar «rgUtsel varlıklannı salt düşun yapısı ile sürduremezler. Begenilmeyeni elestirmek de yeterli değlldlr. Olumlu DiSK'in Tezi DtSK sınıf sendikacılıgı tezini savunuyor. Türk Iş karşı çıkıyor bu teze. Ve daha :lk odımında sınıf sendikacılıgı ıle sınıt diktası kavramlarını birbirine karıştırıyor. DİSK'i demokralik düzene karşı olmakla suçluyor Türk Iş. Oysa demokrasiyı savunan asıl örgüt, DtSK. ÇünkU bu savunmaya bir temel hazırliyor. îşçi sınıfının ağırlığmdan soyutlanmış bir siyasa» eylemin demokratik açılımı RerçokİRŞtiremiyeceğini söyluyor. Eylemi de bu yargı ile tutarlı. TUrk • tş'in iç yapısım iyi bilenler ondaki olumsuz degişlmi yorumlamakta crüçlük çekmcz.ler. Zira TUrk U yönetimi, biiyük b«lumü ile, sagcı siyasal kuruluşlara yandaş olanların ışga Öğretmen, Öğretmen! Hasan KIYAFET KİTLELERÎN ÎŞTEN ÇIKARILIŞI irenlşe katılan işçilerln isten, tazminatsız olarak, çıkanlmaları yasal sayılabüır mi? Baska bir deyisle blnlerce lşçinin. ulusal Urctinıi durdunırak, azaltarak, sakatlayarak ışten çıkanlmaları yetkisi bir ya da bir kaç klşiye verilebillr mi? Bir sınıfın, ulusal zenginllkler ü zerinde sorumsuzca kullammda bulunması eşitlik kuralı ile bag daçabilir mi? D îbrahim Türk güçlil olanlfirin istemleri yönün de gerçekleştiler. Ekonomiden kaynaklanan huk.uk ve yasalar, ekonomlnin ve ekonomik düsünülerin sosyal nitelik kazanma ları ile değişime uğradılar. Böy lece yasalarda mülklyet hakkından doğan haklar da sımrlanmış oldular. Ama bu sınırlanmanm bizim Iş Kanununda oldugu srty lenemez. Iş Kanunu 19. yüzyıl ka pltalizminin tüm hukuk ve felsefesini içeremektedir. Başka blr deyimle, Iş Kanunu slstemi felsefesini içermektedir. Başka bir Anayasanın ekonomik, sosyal vc siyasal görüşü ile çelişme lçinde dir. Iş Kanununun dunya görlişü ile Anayasanın dUnya görüşlerl ayrıdır. Bu nedenle, işveren lere, işçlleri yargı kararlan olmadan, işletmenin zararına olrlugu usulüne göre, mahkemece saptanrrmdan, işverenlere işçlle ri i^lerinden atma yetklsl veren yasa 'hUküntleVlnln ' uygulan maması için, davalar sırasında, konunun Anayasa Mahkemesine götUrülmesi yoluna gidilmelidir. TAZMiNAT SORUNU Bir an ıçin, ışverenlerin dırenif.e katılan işçlleri işlerinden atabilcceklerini kubul etsek bile, taz mıntttsız olarak hiç bir işçiyi işin den atamayacaklarını, yasanın onlara bu olanaklan vermedıgıni soylemelıyız. Direnişe katılan işçilere tK. m: 17/11f ya da da (g) fıkralarının uygulanması onp;örülebillr. lşvere.nler. «f» fıkrasına dayanarak, işine devam etmeyen işçlleri, koşulları varsa, ancak tazminatsız olarak işlerinden atabilirler. Yasa bu devam etmemenin süresıni bolirlemlştir. Durum ne olursa olsun, işe devamsızlık işten tazminatsız olarak çıkarma nedenl olamaz. Olayda, işçlnln işe devam sızlıgı söz konusu değıldir. Direnişe katılan lşçiler, işe devam etmlş ve işyerine de gelmişlerdir. İşe devam etmeme ile devam edip de •ihtara. rağmen işı yapmamak. eylemlerinin ayrı ayrı oldukları gözden kaçırümamâlıdir. İşe devam etmeme ile. ihtara rağmen işi yapmamayı aynı eylem sayarsak «g» fıkrasının blr anlamı kalmaz. Olaya göre, direnişe katılan lsçllerin tazminatsız olarak işten atılmalarına uygulanması uygun düşen İK . m: 17/llg hukmü kal maktadır. Bu fıkra işçinln yapmakla ödevll bulunduğu görevlerl kendlsine «hatırlatıldığı» halde yapmayan işçilerin tazminatsız olarak işten çıkarılabllecegini öngörüyor. Burada önemli olan hatırlatmanın biçimidir. Sözlü olarak çalışması, görevini yapma sı kendine «hatırlatılan» işçi «g» fıkrasına karşı gelmiş midir. Eğer, «hatırlatmanyı sözltl ol,^rak kabul edersek sorun kalmaz, işçinin tazminatsız olarak İşten çıkarılması yetkisini kullanmak işveren In istemin» kaiırvı •>>• «Hatırlatma» bazı hukukçulara g»re, sözlU eMrate^jftpılabiUr. 1955 yıllarında Y.H.G.K.'nun lnançlan da bu yönde idi. «Vazi feye sevk şifaen yapılabillr.» Ne var ki, Yarpıtay sonradan DU inançlarını değiştirmiştir. Yarçıtay, işçıye işint yapması için ya B üyük Çin düşünür ve salri KUANTZV, bundan 2800 yıl önce söyle detnlş: «Blr yıl sonrasıysa dusiindügUn, tohunı ek. / Ağııç dlk, on yıl sonrasıysa tasarladığın. / Ama düşünüyorsaıı yüıyıl ötesi ııl, halkı cğit o zaman. / Bir kez tolıunı ekersen, blr kez Urtin alırsııı. / Bir kez ajraç dikcraen, bir kez UrUıı alırsııı. / Yüz kez, htıı kez ürün alırsııı, eğltlrsen toplumu.» Evet insan eğitmeyi, Insana eğllmeyi tartı 2t;(K) yıl önceslnden böyle anlamış eloğlu... Kloğlu böyle unlanıış anıa biz nasıl anlamışız? Şimdl, bu snruyu yanıtlnyabilmek için, öğretmenlerln dünya ve yurdumuzdakl sosyo ekonomlk veriııe blr göz atalım; tLKE İİİRİM ALTIN Yenl /clanda 160 Hollanda 120 İsviçrı280 Kanada ' 1H0 Avustralya 99 Türkiye 4U Üretici nüfusun 1/100'ü oranın da olan işverenleıin işçilero uyRuladıkları isten çıkarma yöntı» mı, küçük bir azınlığın ya ı.a belli bir sınıfın işçi sınıfı Uzerin do uyguladıkları dikta olmuyor mu? Bir insanın 100 kişiyi açlığa. yoksullııfaı. biİRisizllğe, K'i vensizliğe itilmesini hangı nedeıuerln savunaOuuız. lîiçimsel hukuk yönünden, i?çi lerin, direnişe katılmaları nedeni ilf, işlerinden kitle halin.!« çıkarılmalarını haklı bulan < > u yaşa lıUkmü varsa, bu yasa .ıuk mü n« sosyal gerçfiklerin.ize ne de ^(jnumik KÇr,(<(î)ç]e.ı;Unize^ iıyanır. Annyasarnizın «çalişma herkı'sin tıaKkı» uıyen UK^.SIIIU knr.^ıdır. Çalişma hakkı, «dokunulmaz», «devredilmez», «vaz«"çllmez» nitelikte özgUr blr lıatf tır. İnsanın maddi ve mancvı varlığınm gelişmesi için gerekij bir haktır. Siyasal lktıdarlar.n istekleri ve istemleri ile ne or*a cian kaldırılabilir ne de bu huk km çiğnenmesi için bazı sonıf ve zümrelere ayncalık tanınatı lir. Çalişma hakkının korunması demokratik dUzen ıçınde, devle tin görevidir. Eğer devlet, bu görevini yapmıyorsa, çalişma hakkını kısıtlayan yasalar yUrurllik te ise, siyasal lktldarın çağ dış: durumda oldugunu kolaylıku söyleyebllirlz. Iş yasalarınuı, özel kesimdo Îşçileri tek ya da kitleler halinde, işten atmaya olanak vermesi nin temel nedenleri, uretim arnç lurına sahip olanların özel nıül klyet haklarıdır. özel mülklvet hakkına liberal anlam verdlkço de başka biçimde düsUnme, rnUl kun korunmasuu sağlama olana ğı kalmaz. Ne var ki. kapitulvmin palazlandığı ve güç kazandığı 18. ve 19. yuzyıldan bu yu • ı kişilerln, özelUkle Uretün malları Uzerindeki, mülkiyet haklau hep aynı kalmamıştır. Kişınln yararı ile, toplumun yararlavı yanyana geldiği zaman toplunı yararlarına öncelik verilmiştir. İşçilerin, direnişe katılmaları n^ denl ile ya da suç olmayan ti'r nedenle, işlerinden çıkarılmalv rı gücUnü kapitalistlere veren mülkiyet hakkı çagımızda, çoktan değerini yitirmiştir. Anayasa Mahkemesinin şu kararlan r.oruna bir lıayli ışık tutacak nıtuliktedir. MÜLKİYET HAKKI pılması gerekll olan hatırlatmanın yazılı yapılmasını ve bunun bir geçerlik koşulu oldugunu *a bul etmiştir. Y.H.G.K. 10.1.1962 G. ve E.4/31, K.I inançlarında, hatırlatmanın ancak yazılı ve m za karşılıftında yapılması gerrktiğlni bir kanıtlama koşulu saymaktadır. İşçi, kendisine işıtıı vegörevini yapmak İçin, işverenin bir «hatırlatmada» bulunmadıgını savunması halinde, işveron «hatırlatmayla» ilglli savını aı> cak yazılı olarak kanıtlayabilecektir. Nltekim İK. m. 'de, işçlye yapılacak bildirimin yazılı olarak yapılması gerekir, demek tedir. öyleyse, direnişe katılan lşçilerin işlerinden tazminatsız olnrak atılabilmeleri İçin, «işyerine gelen ama işlnl, görevini» yapma sı yazılı ve imza karşılıgı «hatır latıldığı halde» yapmamak gerekir. Direnişe katılan işçilerin rılç birislne çalışmaları ve görevl»ri ni yapmalan yazılı olarak hatır latümamıstııv Bu nedenle, işçilerln tazmlnatsz olarak İşlerinden »tatrüma. nkmağını, yasa, lsvfe . renlere vermemiştir. Son olarak şunu da söyleyellm, İşçilerin sınıf halinde böyle oir direnişe katılmalarında direnı<,in maddi koşullarını hazırlayanlaıin kusurları yok mudur? Yukarıdaki tablo bile, hiçbir açıklnmaya gerek kalmadan yurdumuzda. üğretmene verilcıı deıjeri orlaya koymaktadır .. Son olarak kamu Körevlilerinc verilen >aıı ötiemelerdekl urtışta. üğrelmcnin hayvan bakıcılanvl* blr tutıılması llginçtlr. «Bir ulusun mutluluj;ıı, geleeefci, o ıılıısıın çocuklarına taklndığı tavırla, çocuklaruıın, Bcnçlerlnln vctMirllmelerlne cğitimlerine verdlğl iinenün dereccslyle yakından Ueilldir» diyor eğitimci Orlıaıı Çaplı. Şurıları sıralayalım: Tarihin hlçbir döncmlmle ligrrtmeu. büylesine perişan edilmemlstlr. Dünyanın hiçbir yerlndc öğretmen, başına yular takılarak sokaklarda Bezdirilmemiştlr Tarihin hiçbir dönemindc. bu kadar kısa sürede, seklz öğretmen birden katledllmemlştir. Bir ttlke, kendi iiz lıalkının yüzde 50'si okuma yazma hilmezken, 15 bin ögretmcnini, vabaıı ellerc Isçl çöpçU olarak tbrenlc yollanıamtstır. Uiinyanın lıiçhlr yerlndc iijjretınen, günün yarısına kadar öğretmen. varısından sonra ayakkabı boyacısı, tombalacı, garson ve snl;ulc satıcısı olmak durumunda bırakılmamıştır. Dimyanın hiçbir yerlndc. «hiçbir şey olanıadınsa ögretnıeıı de mi olaınadın» sözü, atasözü biçimine getlrilınemlsUr. Oysii çuğdaş dünya, vüksek öğrrnime öjçrencl seçerken en çok puanı alanı öftrclmen, sonra yargıç ve doktor yapmaktadır. Dııny.ıııııı hiçbir ycriudı;, ö£retmenin yüksek ögrenün ve kültürel ptkinlik yolu, bu kadar kısılmamistır. Uiinyanın hiçbir yerlndc, mrsleği ö|retmen olana «sen klrayı ödpyemezsln» dlye, ev vcrllmedlği görülmemlştir. Aldığı fliisük aylık hesaba katılmadan, «sen yönetmellğe göre şık giyinmlyorsun» diye, ceza verllmcmlştlr. Dünyanın hiçbir yerindc clll lira para bulamadığı için, doğuındu doktora ehlrmcylp, köyde ölen bayan iigretmen görülnıcmlstir... Bu örnekleri yurdumuzda sonsuza dek luatabiliriz. Kubilay'la başlayan öğretmen katll olanca hızıyla sUrmekledlr. Yalnız Anadolu'da çok kullanılan şıı halk dcylmlııi akıldan çıkarmamnk gerckir: «Sanatına bor hakan, boğazına torba takar.» Blz bu sözü simdl öğretmenine hor bakan blr ulus için Uzülerek söylüyorıız. Grrçek Atatürkçülük ve çağdaş dünya KÖrüşUne dUsman olanlar, onlardan alamadıkları öçlcrini, bir başka biçimde ögretmenden almaktalar. Yoksul koylii ve isçl çocuğu olan öğretmenlere düşmanlıkları, temelde halk düsmanlığıdır. Halkın uyanmamasında aayısız çıkarları nlan sömürücülcrin, bu davranışları kendlleri açısıııılaıı dogaldır. Fakat TUrklye Için deglldlr. Kötulüklert bir gün mutlaka tünı çıplaklıgıyla anlaşıla caktır icr türlü uvear Rerekslnimdpn u/.alı. <la£ haslannüa karanlıklar içindc eğitim vc ögrctim yiirüten çllckcş ösretmenlerlu sesinl. zorunlu olarak duyacaklardır. Kendi yavrularını köyde, bir günden fazla konuk olarak lıile hırakmaga kıyamaymı mutlıı azınlık, vokluklar içindc ömür tükıten ögretmenlerln nasıl çıkar çarkiarına takıUlıklarını KÖrereklerdir... Artık öjcretmen nutuklara doyınustur. İşf gelinrc en başta, asa gcllnce cıı soııria olmak Istemiyor. MÜLK ARANIYOR |r; ÜNİVERSİTE veAKADEMİ ADAYLARI iicretsiz deneme ögretinıine katılın İşyeri Mağaza Dükkân MODERN KLASİK SINIFLAR LİSE SONUR ¥• 2 EKİM X16 EKİM BEKLEMELİLER K6 EKİM ^ 20 EKİM M O H f R N flZIK I t S l KİTABI CIKTI ÖDEMFÜ İSTEYİNI7 ÎYt GELİRLÎ, tŞLEK YEEUE SAHİBÎNDEN PEŞtN ÖDEME VASITA KABUL EDİLMEZ TKLEFON: 40 65 11 (SAAT: 15 00'DEN SONKA) (Cumhuriyet: 11241) MODERN EĞİTİM DERSANESİ ı .ı j J . . . L , , , , ,' J»**^Lr KONUT INŞAATI ILANI îstanbul S.S. Atsş 3. Parti İşçi Yapı Kooperatifi Başkanlığından : 1 istanbul S. S. Ateş 3. Parti İşçi Yapı Kooperatifi adına 65 adet ışçi konutunu ihtiva etmek üzere yaptırılacak konut lnsaatı kapalı zarf usulüylc ve nötürü bedel esaslarına göre eksiltmeye ait tekliü şartnamesindeki şartlarla eksiltmeye çıkarılmıştır. 2 İşin hesaplanan bedeli 9.839..r)H6 lira 26 kuruştur. Bu bedele. eksiltmeye ait teklıt şartnamesincteki vo inşaat sözleşmesi tnsarısındaki şartlar altında konutların Emlâk Alım Vergileri ıle ıskân ve işletme ruhsatı harçları dahildir. 3 Bu işe ait şartnamt'ler ile ihale evrakı, Sosyal Sigortalsr Kurumu Genel Mudürlüğü înşaat Işleri MUdürlügü ile Sosyal SiEortalar Kurumu istanbul Emlâk ve İnşaat Mlidürlügünde görtllebillr. 4 Eksiltme 21/1U/1976 «Unü saat 10.30'da So^yal Sigortalar Kurumu istanbul Emlâk ve İnşaat Mudürlüğunde ış sahipleri tarafından kıırulacak lhalu komısyonıı marifetiyle ynpılacitk, ko.sıu ıhaie Kosyal Sigortalar Kurumu Genel MUdürlüğünce neticelendlrilecektir. Müteahhit inşaat sözleşmesini iş sahibi Kurum ve Kooperatifle muştereken aktedecek, ödemeler kurum tarafından direkt olarak müteahhide yapılacaktır. 6 Eksiltmeye frlrebilmek için isteklilerin, a) Mtiteahhıtlık karnesini (B grubundan ihaleye esas bedelin 2/3'u kudar) b) Teknık araçlar bildirisini, c) Sbzleşme tasarısının 5. maddesinde kayıtlı teknlk elernanların çalıştınlacagına dair taahhUtnamesini (noter tasdikll) d) Sermaya ve kredi olanaklarını açıklayan mall durum blldirist (Bankadcinı e) Müıaraat tarihinda taahhüdü devam eden lşlerinl açıklayan bildirisini, f) MUracaat tarihine kadar tam olarak başarılan lşler bildirisini, eklemek suretiylo ihale tarlhinden (ihale günli hariç) en az Uç gün evveline 18/10/1976 günü mesai saati sonuna) kadar Sosyal Sigortalar Kurumu istanbul Emlâk ve Inşaat MUdürlügtlne yazılı müracaatta bulunmaları Yeterlik Belgesl almaları ve Yeterlik Belgesinı kapalı teklif zarflarına koymalan şarttır. 6 Geçici teminat mıktarı 308.9S7.56 TL. olup. İsteklilerin Sosyal Sigortalar Kurumu istanbul Emlâk va İnşaat MüdUrlURÜne yatırarak nıakbuzunu veya geçici teminat mektubunu kapalı teklif zarfına koymaları şarttır. 7 İsteklilerin kapalı teklif zarfını raakbuz mukabllinde İhale Komısyonu Başkanlıgına ihale saatlnden en geç bir saat evvel vermelerl şarttır. 8 Kurum. Yeterlik Belgesini verlp vermemekte ve ihaleyl yapıp yapmamakta veya dllediğlne yapmakta serbesttir. 9 Telgraf ile müracaatlar ve postadakl vaki gecikmeler kabul edilmez. 10 Beledıyelevce ilânlardan alınncak verıri ve reslmler MUteahhit firmalara ait olacaktır. Ancak, ihale yapılmadığı takdirde belediyelerce ilanlardnn alınacak vergi ve resimler kooperatlf tarafından ödenecektlr. Keyfiyet ilân olunur. U229 (Cumhuriyet: 112'g) Artas: 285) 11231 { RISA SÜREDE DÜŞ DEGİLDİR TURKİYEDE EN İLERİ YABAMCI DİL LABORATUARI ıSes. •Görüntü ..•Hareket ve •Süıekli Tekrar... Olanaklan İle AUDIO VISUALTEACHING SYSTEM'do VUKSEK ÖCRETİME HAZIRLAMA OKRSANESt /METİLETİLKETON VE DİGER . , ,, A >!r\r| rrî Gümuşpala Cad. 2 Unkapanı/İstanbul M A U U b L b K 28 35 50 (7 Hat) Tetex 22 959 SIR TR (Apans 7U: fi.r>l) KİMYFVl **?J&i£& Ucafct Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seylr, Hidrografi ve üşlnottrafi Dalrcsi Başkanhğından blldirllmiştlr. «Mülkiyet hakkı, eski anlamında ferdın dilediği şekilde kulla nabilecegi bir hak ve sınırsız bir hürriyet olma nlteliğinl çolt tan yitiımlş, mülkiyet anlayışı, bu hakkın bir bakıma, normal ya pıda bir hak oldugu yolunda ge lişmiş, bir çok haklar gibt bu hakkın da kamu yararı amacıyla sınırlanabılecegi ilkesi kabul edilmiştir.» 1.1966/3. K. 1966/23. G. 28.4.19öB. R.G. 11/7/1966 Anft yasamızın, mülkıyet hakkının kul lanılması toplum yaranna karşı olamaz diyen hukmu de YUksek Mahkamenin kararlarını güçlendirmektedir Öyleyse; iş yasalarının lşveren lere, işçilerl bir neden göstermekslzln ya da haklı olmayan ne dene dayalı olarak, işten çıkarma hakkı vermest eskimtş, toplunıla çclişme içıne düşmüş ekonomik bir anlayışa dayanmak tadır. Iş Kanunu, liberal ekonomi dönemfnden kalmıs blr ekonoml ve mülkiyet hakkından kay naklanmaktadır. Oysa ki, bu ekonomlk anlayış dogduğu yerler de bile tarihin malı olmuştur. Ekonomlk bakımdan gUçlU ve egemen yerleri ellerinde bulunduranlar, zayıf olan kimseleri sömürmeye ve ezmeye başladılar. Bir süre sonra, liberal ekonominin «gOrünmeyen ell» hep lşçinin ceblnde dolaştı kapitalistleriri kasalarını doldurdu. Iş fiilerle vanılan sözlftstnaipr İNGİLİZCE KURSLARI tüm meslekgruplorı için ingilizce avukatlar, doktorlar, işadamları, mühendisler, muhasebeciler ve sekreterler için geliştirilmis İNGİLİZCE EGİTİMİ... yalnız, b o y o n b r için ingilizce kurslorı İLK DEVRE KURSUMUZ ^ ^ . . ^ ^ J ' ^ J ! ! ? ! ? ! 1 1 ! 1 » » ! 1 1 : ^ . . KAYITLAR AÇILMIŞTIR. VUKSEK OĞRETİME HAZIRLAMADERSANESİ VHUIIItl DİLLER BÖlÜuiÜ 9Ekimekıdarsürecekolan İNDİRİMLİ KAYITLARIMIZ ACILMIŞTIR. Denizcüere ve Havacılara 124 Sayılı Bildiri U tle 17 Eklm 1976 turıhlen arasında 08.00'den 17.IW'ye kadar asağıdaki noktalan birleştiren saha lçinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 500 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emnıyeti bakımından tehlikelidir. 1 6 E K İ M D E . . . " ^ ı 9 Ekim 1976 gününeüadar süreceİT ] ! Oİan (ENAZ : ».INCOK ?,*) I ÇÇ | Özel kayıtlar icin indirim kuponu... I BUKUPON9EKİMCUMARTESİGUNÜNE 9EKİMDEN SONRA YAPILACAK KAYITLAR İÇİN İNDİRİM SÖZ KONUSU DEÖİLDİP. EGE DENiZi ENEZ A(B 40 36 N.. 26 15 E v"Y$î> 40 37 N.. 26 17 K (3) 40 30 N., 26 10 K , (4) 40 30 N., 2G 17 E D E N t Z C Î L E R E VE [İAVACILARA VRBRnn DİLLER BÖLÜmÜ Mamfaturacılar Sıtesi 5Blok No:5662 Unkapanı istanbul Telefon 263049266852 264249 UUYURULUR. (tlâncılk: 8007) . . , . • • *