Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CDMHÜRİYET İ 9 EKIM 1976 KE OiDu?.. pİYE ! „ PiyE, IKAM/L Stalingrad "Son Kurşuna Kadar,, Ç 6 v 1r e n : N. DÎZDAROĞLt 25 ÖTEKl EGE Yalnız Söke ovasında, 1976 mevsiminde pamuk ekllen alarüar 200 bin dönüm olarak belirlenmiştır. Kuzey'de Burhaniye, 6Mllikle Bergama, Dikili, orta Ege'de Aydın, aşağıda Denlzli, Sarayköy başta gelen pamuk merkezlerinden sayılıyor. Bergama' nın yıllık rekoltesi İS bin tonu bulmakta, Aydın'da merkez ılçsye baglı 100'e yakın koyü oluşturan aılelerln yüzde altmışı pamuk üretimıyle yaşamaktadır. Bu merkezlerde, üreticı, kooperatifçi, beledıye, sendika, Tıcaret Odalan Başkaniarıyle görilstüm. Anladım kı, artık üretim ilişkilerinin özündeki giz aydınlıga çıkmıştı. Aydında Serçe köyünden Mesut Gümüştaş, konuşurken, tarım uzmanlaruıa yol gösterecek gerçekleri bır bir ortaya ko>Tayor, adını «Teşkilâtlanmamıs sermaye piyasası» olarak değiştirip uygarlaştırmaya çaüştıgunız TEPEClLIĞÎN kurdugu sömürü çarkını iki Uç tümceyle masanın üzerine bırakıverıyordu. Dogan Bey çifthginden 500 dönüm kıralayarak çalışıyorum. Tefeciden 9 ay için '". 3540 faizle para aîıyoruz âbı... Söke'de yönetıcilerıyle konuştugum Tarım ve Orman îşçüeri Sendikası'nın 1 No. lu egitım yayımının adı: «Sınıflar ve Sırui Mücadfelesi»dlr. Antidemokratik yasalann koruyuca kanatlan altına giren polıtıkacı, bu ıkı olgunun ajkasmda yatan gerçegı görmek zorundadır. Ege'de d« toprak geniş ölçıide tek ellerin sahıpligiiiiedır. Ozellıkle pamuk ve tütün l'retimi gibi. bakım isteyen; araç, gereç, fazla ınsan emeğine İMiyaç gösteren, malıyet gırdıleri yüksek olan dallarda ıcarcı» olarak çalısanlar, hem topraiî iahibı, hem tefecı taralından sömürülmektedır. Kuçuk ıireticıler de büyük çoğunıUKİa tefecı nın elinde tutsakur. Yer yer, tefeci ipotek koydugu toprakiara sahıp olmakta, böylece faızc:lık yoluyle elde ettıkleri kazaiumlarla yeni agalıklar ortaya çıkmaktadır. Pamuk Uretiminin asü saruplennın sorunları buradan oa$!ar. Denızli'de konuştuğum, ^uksek Zıraat Mühendısı Hılmı Başk.vya, Köy Kooperatıflerı Bırlığı nın eskı başkanı. Merkezv ılçede 48 köyün 1520'sınde; Sarayköy ıJçesınin 24 koyünde halkın yüzde 9095'irun pamuk urctımıyle ugraştıgını soylüyor. Soruyorum: «Toprak dağılırtu konusunda tomut bilgi verebilir misiniz?» «Merkez ılçede aıle gehşme;erinden oturu büyük bırıuıler pcs D kalmadı. Üreticilerm o8O'i 10100, ».'•20'sı 100500 dönüm toprağa sahiptir. Sarayköy'de ise dördü 5 binden yukarı olmak üzere 1520 aüenın 1000 donümden tazla toprağı oîduğunu söyleyebı!;rım. Kalan, bu yorede de süçük birimlere ayrürruştır.» «Küçük ürrticinin en öncmli sorunu jiedir?» «Baş sorunu kredıdır. îired; yetersuhğınden dolayı Denizlı'de "küçük üreticinın en az vüzie sekseni tefecinin elıne dü^nıuştür. Ömeftin Dereçiftlık kö;'jnün yarısmdan çoğu pamuguru alivre (elde edildiği zaman teslim edilmek üzere, bır ürün üzerınde önceden yapılan satışı satmak zomnda kalır. Bu oran Merkez ilçede ve Sarayköy'de yüzde ssksene kadar rahat ulaşır. «Kimler allvre alım yaparlar?» «Fırmalar ve yan kuruluşları bu alanda Tariş'ten daha etkilidir. Ecevit Hükîimeti dönemi dışında, her yıl kooperatifler en az Uç kat fazla alım yapma olanagı bulmuşlardır. Öte yandan bu firmalardan bazılan küçük üreticinin elınden İpotek karşılıgı borç verdiği içLn ödenmemiş alacagına karşılık topragını alır. Yalruz Özsoy firmasının bölgede bu yolla edindigi tonraklar 3 bin donümden az degildir.» AYDINDA tCARCILIK Aydjn'da konuştugum CHP II Şükran KURDAKUL Y a z a n : * HEÎNZ SCHRÖTER Fakst onlar tanklarla karşılaçmadıklan giW, topçu «taşms de rutulmamışlar, Sovyet vuruş bırliklerinın süvarıleri tarafından kovalanmamıslardı. Gelıp geçen bırHklerle motorlu araçl«r, sankl felaket burunlarının ucuna gelmiş jribt panik seklinde kaçıyordu. Bir tek kelime, bır tek hareket, atılan bir mermi veya zincirle paletierın şakırtısı onlann moralmi yıkmaya yetiyordu. 20 kasımda, personel arabasından atlıyan bir Romen albayı Bükrea'e giden yolu soruyordu. Bu olay Kalaç'taki Don tepelennden geçen yol üzerinde olmuştu. LioLogovski'de bir fınncı bolügü ile bir onanm takımı bulunuyordu. Içlerinden biriaı, «Tankl«r!» diye bagırmaya başlaymca, fırıncı bölügünUn üçyüz adamı ile onanm takımı mürettebatı güneydeki Sovhoze'ye kaçmak içir (tO kasım) her şeylerini olduğu gibi bırakmışlardı. Fakat sonra anlasıldı ki, paletleri bozulan Dir Alrr.an savaş arabası onanm bölügünü anyormuş. ama yol göstermek için radyatoriin üstüne bır Rus erı oturtulmuş Işte bu gUnlerd«ki durumda bunun yttzlerce benzerini görmek mümkündü. Yollarla bozkırlarda dört veya beş s:ra halınde, baslarında komutanlan olmayan ınsanlar sel gibi akjp pidiyordu. Hiç kimse tftekinin gözyaşına baknııyordu. Hızlı gidenler yavag gidenlerı e*rfp geçiyor, cer makineleriyle (traktörler) tırtıl tekerlekli araçlar kayıplara bakmadan ılerlıyor, kenarîara sıçramıyanlar tekerleklenn altmda kalıyordu. Şir'deki Don köprüsü önünde otuz sıra halinde ve besyü* metre genişliğinde bir kaçak sürücü toplanmıştı, bmlerce araç da burada bekliyordu. Bunlar hava bombardımanlan için ubak gibi bir hedefti. Yine bu günler «Elden çıkmış kıtlelerin» dogum saatleriydi Bunlar tehlıkenın gelecegı ve savunmamn vurucu birlikler tarafmdan yapılmadığı her yerd3 oluşuvcriyordu. Bunların yaratıcılan bu ğörevi öylç bir biçimde yapmaya baslamışlardı ki, sohraki ay ve yıllarda d.t'ia da.gehşmelerı olasılığı vardı. Geri çekilme yolu doğum günunu yaşıyor. beşlginin basına da, ihtıyaç halihde hemen yardımma koşmak uzere bir avuç subay her an tetikte bekliyordu. Bu durum Nishnl Şırskaja içindek: Don köpriisünde oldugu gibi, arkasında, sağmda ve solunda da aynen brtyle idi. Yoldan geçen bütür uraçlar durdurul'iyor, üzerindekiler aşagı indirılerek yalnız Tirüculeri bırakılıyordu. Bu işlem emirle oldugu gibi emirsiz de yapılıyor, çogunlukla dt. kefıdi soruml'iluklarmın algüanışıyla uyguianrordu Bunu uygulayanlardan bırisi, kaçan birliklerden bir savaş gücü örgütleyerek Don'un batısında kuzeye dönük bir cephe ile kurdugu köprü başını elinde rutan yüzbası Goebel'di. Kendisine hırkaç subay da katılınca bırkaç saaf gıbı kısa bir süre içınde bır komutaniık kurup bütıin silah ve cepha^elere el koyarak üçbm kişılık bir savaş grubu örgütledi. Bıtn'ann büyük bir kısmı kargaşaiık çıkarmadıklan gıbı savaşa da ahşık olmadıklarından, Rus t4inklan önünden kaçan ağırliklarla ge.ı hizmetlerde görev sldılar. Ancak Yiızba$ı Goebel. çevresinde büyilk kitleler toplayacak yaradılısta bir çiftçı çocugu ıdı Bu nedenle yedrkleme birlikleri, yol ve köprii yapım ıst'hkamrılan, izinlıier, polisle, .Iandannalar, onanm bölüklerıyle demiryolu döşeyicilennden, komutasındaki l'inci birUğin yapısını örgütledi. İşte bu birlik. kendi cephesini, ilk önce plyade taarruzlan» karşı hafif silâhlarla korumuş, sonra da bırkaç ağır silâhla Lgır tank vuruşlarına karşı savunmuçtu. Ölenler adsız birer aster olarak ölüyordu. Birlige bır obüs, bir tanksavar rejra b«sE» afır bır silâh katıhrsa. savaş gurbunun günllüc emrinde Bu ja belırtihyordu, çün!rü bu olav çok önemlıydı. Sonuç o!a•ak bu şekilde çoğalan topluluklardan, önce «GobeUin sava? rmbu. sekiz gün sonra da bir çeşit tümen oluşmu?, bunun baîma bir gün sonra 6. ordu başkomutanlıgı emir subayı albay idam gelerek adına cAdsm Tümeni» denılmışti. Durum henüz, (0 kasun akşamı, açıklıga kavuşmamıştı, 21 kasım sabahı 2. ro cet tugaymm motorlu araçları Don yayında yaptıklan bir güerüık görevınden dönerken elde ettıkleri 7^ cm.'lik bir tank«var topundan yararlanarak NishniŞirskoja'daki tahta köprü'• ulaşan güney oto yolundan kendi savaş yönetim yerlerini Stalir.grad'm batısına geçırdiler. Köprüden batıya geçmek ısiyen kaçak akınını kısa sürede durdurmak, sonra da tugayın notorlu araçlarını köprüden doğuya geçirmek çok güçlükle yapıabilmisti. Birkaç kilometre ileride. Rus tanklannı Alman oto rolunu kapattıgından yarduncılan, subaylar, assubaylar İle tu:ay kararçâhı personeli oto yolu yanında mevzie girerek tıpkı •üıbası Goebel'in yaptığı gıbı batıya geçmek ıstiyenleri toplaiılar. kendi birhklerine kattılar. Bu suretle cîe emir almadan Don'da bir köprü bası kurulmuş, roket tugayınm 53. roket alan karargâhı ile 1. grup karargâhı, bır bataryası, motorlu sraç re roketlerınin katılmasiyle köprü başı güçlendirilmişti. Bu•ada 53. roket alayı komutam albay Tzschökell de tıpkı kuzeyieki Şir koprüsünde yuzbaşı Goebel gibi nareket ederek, yuzDası Rıes, Brendel ve Ostendorf'un büyük yardım ve çabalanyla köprü başı mürettebatının mevcudunu binin üstüne çıtartmış, dolayısıyle asıl savaş hattının Donskojo'nun Don'a ka,ujtuğu yere kadar 810 kilometre ıleri sürülmesı mümkün ol•nuştu... Sonra da bunlara 3 ve 4 tipi birkaç tank daha katılrus, üç gün sonra da köprü başının mevcudu ıklbm beşyuzü sulnıuştu. Ancak ondört gün geçtikten sonra aralıksu sürdü•ülen afır savaşlar nedenivle durum kritikleşmişti. 11 arahkta sis birliği koprü basuıdan çekildiğinden savunma cephesı koTiutanlıgını ku'rmay görevlisi yüzbası Sauerbruch üzerine almış, lakat 13 aralıkta cephe çökmlistü. Bunun sonucu olarak da köprü başı düşmana bırakıldı, töpru de hasar görmeden Ruslann eline geçti. Nedeni ise tahrıp kalıplarmı patlatacak ateşleme kablosunun her günkü denetimın yapılmamış olmasıydı. Bu köprünün elden çıkması, 4. zırhlı ordu çıkış hareketi lçln Stalingrad'a yarma vuruşu yaptıgında başansızlığının onemII nedenlennden birid i r . EVAM1 VAR) (D «ROÇOK OKETiCiLER DE GEKflLflE TEFECiNiN EliNDE TUTSAKTIR.» "DESTEKLEME ALIMLARI BÎLE SONUÇTA BÜYÜK ÇİFTÇİYE YARIYOR,, Söke ovasında, 1976 mevsiminde pamuk ekilen alanlar 200 bin dönüm oldu; Şergama'nın yıllık pamuk rekoltesi 15 bin ton. Ydnetim Kurulu Uyesi çiftçi A11 Tuna'ya da ılk sorum topragın dagıhm özellıği. Dıyor kı Alı Tuna: • Aşagı yukarı her köyde eskl leodal kalıntılara rastlamr. Ama aılelenn nüfus bakımından genişlemesıyle toprak daha kuçuk parçalara bölünmüştür. Bu parçalann 500'den 2000'e kadar alanları kapladjğı söylenebıiir. Meseia, merkez ılçede eski bır feodalin 30 bin dönumlük toprağı 4 5 varisi arasmda böiaşülerek 5 6 dönüme inmiştır. Burada toprak genellikle işletmeyen ellerde bulundugu için icarcılik fazîadır.. «tcarcılık hangi usullere göre yapılır.» «Bizim burada kiralama usulü, baştan, ürün zamaru, alınacak ürün üzerinden pazarlık usulüne dayanarak yapılır. Meseia bu yıl ıcarcılar, dönüm başına elde ettıkleri ürünün °o 40 45"ınl icar karşılığı olarak mülk sahibme verme yoluyla anlaşmışlardır. Bu da ortalama 225 kilo pamuk ahnan dönümde kira paymın 100 kılodan aşagıya düsmemesi demektir. Ayrıca, toprak icarcımn kendi mülkiyetı olmadığı için, Tariş'e üve olamaz. Bu nedenle de kooperafifın kredilerinden ve akaryaluf temmı gibi olanaklardan yararlanamaz. Bu sosyal adalcte ters düşen durumu önlemek için öncelikle Ziraat Bankası'nın, asıl görevinı yerine getirerek, kredi politikasını lcarcılarla, küçük üreticilerin yararını gözeferek ayarlaması gerekır.» Ayduı'da tefecıyle boğusan, toprağı kiralama suretiyle Ure Tüm Torîş Sendikasının tarım işçilerini örgütleme çalışmaları karşısında baş engel, bir tarım iş yasası bulunmâması. yerleştirildi. Bu bize, yukarda or taya koydugum kâr dagıtımı kısıtlamasının nedenıni açıkça gos termektedir.» SÖKE TIC4RET ODASI BAŞKAM: Söke'de ılkm Ticaret Odası Başkanı, Hıimi Ziya Postacı üe gorüştüm. Sonra TümTorlş Sen dikası yöneticıleriyle. Postacının asıl mesleğı eczacıhk. Okuiunu 1956'da bitirmiş. Söke topragının dağılımı üzerine notlarım var dı. Okudum. «Doğru saptama» dedi. Buna göre, Söke'de 310 bin dönüm toprak 10 aile; 10 binden yukarısı biri 70 bin ol mak üzere üç aıle tarafından bölünmüştü. Postacı'ya sordum: Kalan.. Kalan en çok 200250 b:n dö nümlük yüzlerce küçük birime aynlmıştır. Sonra pamuk uretiminin özellikleri üzerine konuşmaya başladı Hilmi Zıya Postacı: «Pamuk uretiminin en önemli özelliği oluşum sürecl içindeki girdilerle her yıl maliyetinin çok büyük artış göstermesidir. .İyı tohum, sulama için yapılan har camalar, zirai Uâçlardaki £iyat istikrarsızlığı ekipman (gereklı araçların topuna verilen ad) fiyatlannın olafanüstü dalgalanışı ve insan gücüne baglı olan top lamanın özelükle çok kısa bir çalışma süresiyle kayıtlı oldugıj için insan gücünün zaman zaman yetersizliği, ve çalışanların asgari haklarını karşılayacsk üc retleri, büyük ve küçük pamuk ureticisinin sorunlarıdır. Bu nedenle taban fiyatının geciktiği tım yapan pamuk Ureticisinin bir sorunu da, traktör ve m>"cıele araçlarırun kira giderlerinin yüksekliğidır. Bu yuksek girdilere boğulan «ıcarcı», ürün zamanı da tacırlerın kurdugu piyasa çarkırun i çuıe düşmekte, bır yıllık emeğinın sonuçlarını, Ahmet Şahın ler, Vedat Çiftçi, Mehmet Şahanlar, Ahmet Şahin, Saüh ö ğüş fırmalarma kaptırmak 7j> runda kalmaktadır. Tarış ise. yönetıciler katının düzenledigı çeşıtli oyunlarla temel gorevüıden çoktan saptınlmıştır. Kendi si de pamuk üreticisi olan CHP Aydın II Başkanı Ümit Dink ozellıkle geçen yıl. Tariş'in 21 ıı mılyon kilo kütküçigitli pamuk satın alarak 183 müyon net kâr etmesine karşılık, ortaklarına yaklaşan kongreler dolayısıyle ancak kilo başına 50 kuruş gostermelık kâr payı dağıtacağıridan yakınmakta ve şunlan söylemektedir: «Tanş'in yönetimine çirlrin po litika el koymuştur. Bir örnek vereyim: îzmir'de Çiğli'de Taris kuruluşu olan 100 bin iğlık ıplik fabrikası var. Fabrika açılır keıı, bölge kooperatillerine geneige geldı. Fabrikada. ışçi, teknisyen, mühendis ve personelde çalışacaklann, öncelikle ortakların çocuklarından seçileceği öngdrüldüğü bıldıriliyordu. Bu uygulama yapılmadı. Göstermelıi olarak işe alınanlar da 10 aralık 1976'daki Unlü komando saldınlarında işten atı'.dılar. Yerlerine devşirme ve ellerinde Ül kü Ocağı kayıt fişi olan kimseler yıllarda, özelUMe küçült üretici işin içinden çıkamaz duruma düşer.» «Küçük fireticilerle tarun işçlleri ara.sındakl Ulskiler ıiedir?» oSOke'de yukarda betirttiğimlz toprak dağılımı önünde tanımını yaptığım büyük üreticiler dışında kalan tüm küçük Üreticiler, yerli ya da dışardan gelen toprak ışç;lennin sosyal güvenceye kavuşturulması ve sendikal haklanrun geçerli olacagı koşullann hazırlanmasını, her mevsim kenduıe bzgti pazarlık koşullannın yasal kurallarla saptanmasını ister. Bunun içm tek şartı Uretimin garantisidir. Bu da bır yandan hükümetlerin gerçekçi taban fıyatlanna, bir yan da toprak ışçisirun Uretimi kaldırma konusunda verdiği garantiye bağlıdır. Bence bunun için de Sendik^lar yasasmm getirdigi hükümler yeterlidir.» Tt^ITOR ÎŞ SENDÎKASI:: Hilmi Ziya Postacı, incelik gösterip TümTor İş Sendikasına götürdü beni. Yöneticilerle ta nıştırdı. Doğumundan beri tanm iççillfti yaptıgmı sövleyen, yönetim kunılu üyesi Ali Kara'ya önce kuruluş amaçlarmı sordum: «Kuruluş amacımız endüstri kesiminde oldugu gibi. tarım işçilerinin de sosyal güvencelerinin sagianması amacına dönüktür. Biz bu amacımızı ve önce likle U"ret tesbiti konusunu ger çekleştirmek isterken, karşımıza çıkan birinci engel yeterli bir Tanm tş Kanunu olmayısıdır. îkincisi işçilerin nisanmayıs ay larmdaki çapalama, eylül • kasım aylanndaki pamuk toplama zamanlarında «işyeri»nde bu'.unmaları. yani mevsimlik işçi olmalandır. «Bu dunımrta hangi Bnlemlere basvuruyorsunnr?» «Bine yakın üyesi olan sendikamız. görevini bu koşullar içinde de gerçekleştirebilmek için, Anayasamızuı ve özel olarak da 274 sayılı Kanununun genel prensıpleri içi/ıde, çevrenin Ziraat Odası ile, tek tek büyük üreticilerle esasen hareketimiz küçük üretlciye ters düşrcüyor temas ve fiyat tesbiti olanaklan arıyoruz. Çünkü büyük üretici hem dışardan işçi getirme olanağına sahip, hem de üretim mevsimi ödeyeceği gündelikleri kendi aralarında ve dağbaşılan felçilerl aracılı»ıyla dondurma olanağına sahip. Bu nedenle bizi muhatap olarak kabul etmek Işlerine gelmiyor. Hatta, Tarım işçilerinin sendika kurmalannın yasa dışı olduğu yo• lundaki asılsız haberleri dayıbaşılar yoluyla yayıyorlar. Bu durumda, madem ki yasalar, bize örgütlenme özgiirlüğü tanımıştır. Yukarda sözünü ettiğim hakİ8r çer çevesınde direnişten başka haklı rımızı alma yolu kalmamış olı yor.» «Geçen üretim yılında Söke de büyük toprsk salüpleriyle se dlkalar arasuıdaki uyuşmazbkla klmi olsylara yol açımş'.r. Bunli rı anlatır mısınız?» «Gaçen üretim yılında büyü üreticüer kesimuaden yalnız bi ışveren Sazlıkoy dırenışi sonur da, sendikalar olarak, bizi mı hatap kabul ettı. Ama tarafla arasında ve kent yoneticileruıi hazır bulundukları toplantıd yapılan Ccret anlasmasına bu i; veren de uyınadı.» Bu yılkl tavrınız ne olacak «Geçen yıl olduğu gıbı bu y da sendikalar olarak, ıster Z raat Odası iie, ister tek tek i: verenlerle ücret tesbiti, çalışm koşullarının düzenlenmesı, day başı ilişküennin kaldırılması, i; çınin tarlaya, kazalara yol aça römorklarla taşınması yerme c tobüslerle gotürulmesı, sekı saatlık iş günu kuralına uyulmî sı, gıdıp gelme suresınin 13 gı nünden sayılması, sıgorta hakh tanınması, toplu sözleşme hakls nnın geçerli olabilmesine ilişkı talepierimizi tekrarlayacağız. Bı den yana olan genel hukuk pre) sıplerı ve Aııayasamız çerçevesıı de bu haklarımızı almak ıçm iî çileri orgütlemeyi amaçlıyoruz înanıyoruz ki, taleplerunızm ge çekleşmes: yukardan atı'etle oi mayacak, demokratık mücade'ş ler sonunda söke söke alınacak tır.» «TEK ÇARE: TOPRAK REFORMf» Pamuk uretiminin başat bir yı da ıki üründen biri durumundı oldugu Öteki merkezlcrden B«r gama, Dikili ve Burhaniye'de dı hem toprak dağılımı, hem üre tim konulannda bilgi edinmeyı çalıştım. Dıkili'de CHP tlçe Yö netim Kurulu üyelerınden çiftç Ali Sarıçoban, toprağm nufus; göre çok az oîduğunu belırterel şu açıklamayı yaptı. «Buna ragmen 2000 dönümür üzerinde toprağa sahip olan bey ler vardır. Bazılan Dikili dışın da oturur, topraklarını kâhyala rı aracılıgıyla çalıştırırlar. Bazı ları yaşlıdır, üretimle ilgisi cl mayan mırasçılan tarafmdan sa hıle yakın kesimlerde 10001500' dönumlük tarıma elverişh aian ları bile :"apı kooperatiflerine sa tarlar. Dikili'de çok yetersiz topraklarda aile ziraati yapmak zo runda olan küçük üretici ise, heı yıl daha güç duruma düşmektedir. Gideri çok, ihtiyacı çok, sa tış gücü yoktur. Destekleme ali mınm bile sonuçta büyüklerin işine yaradığının bilinmesi gereklidir. Bence, tek çare. Anayasanın emrettiği toprak reformunun bir an önce uyguianmasıdır.» YARIN: TÜTÜNDE BtTMEYEN KAVGA TiFFANY DiŞi BOND VAPIM CTECE 9IZIMLE OLUN VESSCEGlM MOIT SE7