Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B A S W ı Sahibt: Cumhuriyet Matbaacıük ve Gazetecılık T.A.Ş. adına NADİR NA0İ ı Genel Yayın MÜdüru ... .„ ... ... OKTAV KURTBÖKB ' Sorumlu Yazı tslert Müdürür Bt LENT UtKMENFH Basan ve Yayan: CUMmjRtYET Matbaacılık ve Gazetecfflk T.A.Ş. Cağaloflu, Halkevl Sok. No: 3 9 4 1 rELGRAF ve MEKTUP adresl: CUMHURÎYET 13TANBUI, Posta Kutusu: Istanbul No: 34» Telefonlar: a 42 »0 « « W 2Z42S1 2Z4298 2 2 4 2 » AHLAK TASASINA TAAHBtT EI.ER •*• BÜRULAR: Anjtarm AtBtttm BuJvsn Yener A p t +tYenıs«hır. T«I: 1J7477 255701 • tZMİB Halıt Zlya Bulvan No: 65, Kat 3, Tel: 131230 124709 * ADANA + Atatürk Cad. Ugurlu Pasaj, Tel: 14550 19731 ABOVfc »e tLAN AYLAR: 12 t I 1 Yurtiçi: 54» 270 135 45 Yurtdısr two Mti, *&# 5 Ülke cruptarına ve afitrlıgına före uçak farla okuvucu tarafından aynca ödenlr... Ölttrn Baslı* (MAKTU) .. ffcı Ur* 2 i »e ( Savt» ıS&ooml) i?(ı 4, 4 6 Ssyta (Sanumı) . . „ 140 Nısan Nikâtı Cvienme Oofrum 2S0 Yavm HaT«tt 'KELİMESİ) «. «. 4vKavip (KEUMBSİ) ... „. VMevtıo feseıurur 19 SaattnM) *K> T A K V İ M 20 OCAK U)7« Günes Oğle îklndi 7.19 12.25 14.55 Akşam Yatsı îmsak 17.10 18.48 5.38 AP'deki egilim (Bastarafı 1. sayfada) «hadis» okumuştur. thsan Atnöv ise, Mıllî Kğitım Bütçesınde v*ptığı konusmanın bir benzertni tekrarlamıştır. Toplantj dito ö» aürmüstür. Sfrafejl M ol*uk! AP'nin önceki gün yaptığı Oenel Idare Kurulu topJautuuun dahi ftnceden kararUaınımı; bulunduğu. aslında fazla bir dM)liJc msımadıjh fi*rMiilm!»tfr f»ha önce geçen seçimlerin defrrlendirilmesi ile ilgili olaralc *rup larda görüşmeler yapılmıstır. Genel İdare Kurulu da *yrn kortıJards iki toplantı yapmış, toplantılann «genişletilmiş (îenel îdare Kurulu» biçiminde sürdfirülmesi kararlastınlnvsti. Önceki pün yaptlan toplarıtıva Genel îdare Kurulu üy°lPrind»n ba?ka. AP'li Bakanlar ile Senato ve Meclis Grup yöneticii^ri d« kattlmışlardır. AP Genel Başkaru Süleyman Demirel, içinde bulunulan üurumun bir genel siyasal dîğe»l»ndirmesini yactıktan sonra aftnt G«nel îdare Kurulu üyelerine bırakmıştır. Bu toplantıda TüdU!«cek politika ile «Stratejif Oıerinde durulacaktı. Ancak, i v ye>r yaptıklan konuşmalarla bir oeşit «mekanik deşarj» d* üıılunmuslardır. Hükümeti bırakıp gitme önelerinde bulurmnlar olmu$sa da, bu önerilerin pek cıddiye alınmıyacağı «mlajıimakudır. değerlendirilirken, bütçenin %*• çirilmesinin yollan ve bu hfllrümetin görevine devam efn«sı 1 çin gösterilmesi gerekan çabalar üstünde durulmuştur. Anl«şıldığına göre Demirel HükJim«ti, hükümeti düşürme girişimleri karşısında direnecek, ancak: VJtçede kırmızı oylar fazla çiKt'gı tak dirde bunu güvensizük sayar&k istifa edecektir. AP Genel îdare Kurulunda bir yetkili cıBüfçe oylamasında kırmızı oylar fazla çıkarsa, hükümet bunu süvensjîlik sayarak istifa edecek tni''» şeklinde sorduğumuz gonıya icarçıhk olarak «Şimdiye kadarki teamiil n«y»e o olur» demekle yetinmijtir. Açıkahn, Demırel'i Danıştay Beyaz Kitap ve Kara Yılan (BasUrah 1. uvfada) «elen yerlerl aktarmak surettyle «kapkara Iftira ve yalanlarla dolu» oldugunu iddia ettifi b« MUnta mahkuni olmus, mahkumi.Tetı infaı edUmis, Ecevit hükümftinin Meclislerd» af kapsamına aldirtamadığı ve ancak yeni CHP olarak Anayasm IVtahkemesine müracaatla, hapishanelerden salıverdirdifi anarsistler ve kurduklan kanunsuz örtütler hakkınd» renis bil|riler de vardır. Anlsştiıyor ki, U£ur Mumcu sanrk 11e mahkum anuuıdaki farkı »yırdetmektcn aciz ve Cet» Hukukunda deUl kifayetsizliği dolayısiyle sanıklan mahkum edilemeyen veya failf meçhul kalmıs sııçlar hakkmda da bilfffeizdir. Beyaz Kitapta, Necmi Demirin kendisfne yapılan işkence esnasında ayak parmaklannm kopanldığı iddiası üzerinde hassasiyetle riııran Sıkıyönetim Komutanhğı (OJ^. Faik Tiirün) adı gecenin muayenesini isterai», iddianm diirme bir iftira oldujnntı. ayak ve el psrmaklarının sapasağlam bnlundağu bir tntanakla trsbit olnnarak ilrllinin fotoerafı İle bfrlikte müftfrilerin surstlanna bir famar flbl Indjrilmemiş midlr? (Sayfa 134137). Ama, üfcur Mumcu pesfn hiîkümlüdtir. T&rkfye'de cereyan eden tethif hareketlerinl önysnnyla tncelemek ve kamnoyuno bu lstik»mette oluşturmak haletirnhiyesine sahiptir. Mahkeme hnlarunda meslekleri sorulan bazı sanıklar aeıkça «itatnâici marksiMUlenlnintim» dememişler midir? 18 nlsan 1974 UrihH Hayat Dergislnde, Ecevit kablneslnin fçifleri Bakanı Astittirkie bir röportaj yavınlanmıjtır. Yazar Bakana soruyor: •tşkenceler hakkmda ban iddlalar rardı. nttocest ne oldtı acaba?» Müşterek ve mesoliyet altında çalifsn Ecevit hükâmetinin bakanının cevabı aynen su: «Bunu bir ihbar kabnl ederek harekete eeçtlk. Bu tip gayri insani Iddialann hiç birt ciddi çıkmadı. İddia edenler, ortaya çıkıp olanlan snlatamadılar ve bunon asılsu bir propaganda olduğu anlaşıldı. Eğcr, Ecevit Başbakan Iken ciddi olarak memleketi İdare edlyor kanaatmda ldiyse derhal Bakanm bu beyamnı Bakanlar Kunılu'na fetirmeli değil midir? Konu Af Kanununun müzâkereal atrasında Cumhuriyet Senatosu'nda yeni CHP ve Milll BlrHk Grubu sözcülerince ylne ortaya atılıyor. Bn defa 12 Mart •onrannın llk Başbakam Nibat Erim yaptıftı konuşmada: «...Arkadaslar, ben af kannnumm önctisü olan arkadaşlardan rica ediyorum. En ufak süpbeleri varsa bu Iddialan da af kapsamı dısında bıraktırsmlar, bir ön«rre vererek. Çönkü, möeaseseleri lekelemeyelün. möesseselerl zedelemeyelim. 23 kendinf bibnet yapmifsa bunu Türkiye'nin, Sıkıyönethn teskllâtma niçin bulastırahm? Neler sÖTİenillyor, neler yanlıyor blliyorsunuz. Bulaştırmadık klmüeyl bırakmadılar iddi* olarak..^ (C. Senatosn Tutaıuüdan 25.4.1*74 tariJı, Myfa » I ) . Bütün bunlar yapılmiTor çfinkfi. «tftira et, iftira et, i* bırakır politikası sürdürülmek lsteniyor. MC hükümetinln kuratuTumı takiben saym Cnmhnrbaşkanının başfcanhğında 7.5 saat müddede toplanan Mlllî Güvenlik Kurulu'nun açıklanmamnda, Vtar Mumcu'nnn bilmesi (jerekli huraslar var: Toplantıda Üntversite ve Yfitotek Okullarda Siretfanin aksamasuıa sebep olan üzücü olaylann sadece ö^renim ve okul sonmlanndan doğmayıp, devletin temel nizamını yikmayı amaçlayan ve öteden berl blHnen faalivetlerin Wr parcası olduğıı kanıınna vanlmışfar.Tiirkiye Cumhuriyetin!. millî butünlüiümüze. hür re demokratik rejfme y5neltflen her türlü Tikicı faaliyeti etM»İ2 kılmak, devletin yasama, yfirütme. yarp nrcanlan, ıriivenllk kuvvetleri ve bfitün knroluslannca elbirlifl hallnde yerine fetirllmefrf gerekll blr görevdlr.» «Cumhnriyet Gazete^i 27 nlsan 1975Cğur Mumcu'nun «Beyas Kltan ve Kara Yalan» başhkh vansı yukarıda örneklerini verdijHm açıklamalarla antafilıyor ki. grrçekleri hâlâ Uhrif etmek maksadın» matuftur. Düzen defiştirmek Isteyenler, evvela o düıenl ayakta tutan ınüenseselere ve kişilere saldtnrlar. Cesaret edip kendüeri de ortaya çıkmazlar. Gençlertmbe, dellkanlılanmıza çeni^l atarlar. Asltnda bunlar masumdur. Ba nedenle iilkemlzde taklp edilecek, başı esOecek olanlar gençlerimizi. körpe delikanhlanmın zehirlejen bn kara yılaniardır. Boj yere. «rılanın başı erilmelidir» dememinler. Evet Ujrar • . Mutncn. kara yılanlann başlan edltnedikre miiletimiz felah hulamayacak, ynrdumuz hozur ve jükuna kavufamayacakttr. , ^ , s OLAYLARIN ARDlNDAKt Şaban Karataş (Baştarafı I. aayfada) 6ERÇEK Karırnamenln jpfali istenecek öte yandan TRT Genel Müdü lüğüne Şaban Karataş'ın petir mesi ve kararnamesinin Cumhu başkanı Korutürk tarafından in zalanmasmdan sonra, îsmail Ceı in avukatı bugün Danıştay'a ba vurarak, Karataş'm kararnam sinin de iptalini isteyecektir. Kararnamenin durdurulması i iptali konusunda dava düekçe bu sabah Cem'in a\oıkatı Doğa Tanyer tarafından Danıştay'a vı rilecektir. Yeni dava dilekçesinde. kaw lı olan bir yere atama yapılam yacagı savunulmaktadır. Ktrafaş'ın açıklaması Şaban Karataş. dün sabah TRT Geael Müdüriügündeici görevine başlarken gazetecilere yaptığı açıklamada, 359 sayılı TRT yasası ile Anayasaya baJSlı kalacağını ve görevini burada belirtilen ilkeler içinde yürüteceğini söylemiştir. Karataş şöyle konuşmustur: «Yüce devletimigin ve Cumhuriyet hükiimetinin bana tevdi ettiği bu emaneti tasımaya lâyik olmaya çalışacağım. Yaptıgımıa hiunet devlet hizmetidir. Htemetin yabancısı degtliın. 6 ay kadar yönetim kurulu tiyeligi yaptım. Karar orf&nında bulundum. Slbetto karar organından icra orfantn* teçlsin bir özelligi vardır. Zannediyorum ki, bana zor tehneyecektir. TRTde herkesin ve Genel Müdürtln nası! çalışacafını, hangi esaslara bağlı kalacafını, göreri nasıl yürütecegini bütün incelikleriyle ve kesinllkle TOrkiT* Cumhuriyetl Anayasaaı ve 359 sayılı kanunda sölüyle ve örüyle belirtilmistir. Bu ıoae ve Sze her Türk vatandası gfM Mtdık kalaeaftız. Arkadaslanmla görüsrükten sonra gereldrse TRTdeki hianetlerin bugUnktt dururnu ve geiecejrl hakkmd» açıklamalarda bulunabiliri».» kararlarına uymaya çağırdı A.VKAKA. (ANKA) Petrol Ofisi eski Genel Müdürü Ayhan Açıkalın, Başbakan Süleyraan Demirel ve Devlet Bakanı Gıya•ettin Karacayı Danıştay kararla nna uymaya davet etmiştir. Açıkalın, «Millet söze degil, işe inanır. Yurdu sükun içinde Îdare etmek, hukuk düzeninden geçer. mahkeme kararlarma uy maktan ona hürmet etmekten ge çer. Bundan öteti aldatmacadır, Uftır. demistir. Türkiye'de sürüp giden huzur bozucu olaylann «yetldlilerin dev let kuvvetlerini kullanma ve her kese eşit davranma vetkisine sa hip olmamssından doSdugımu» öne süren Açıkalın, ttsetle sunlan söylemjstir «Bir kısım (çinden pazarhktı ve art nivetll. çajfdışı militanın ortaya salındı^ı bir ortamda, vet kililerin devletin hukuk RİlcünU niçin bunlara karsı hâlâ harekete geçirmedifi herkes için nneralt konusudur. Sayın Bakan rt BM bakan, sMeri kamuoyu önunde tekrar kanuna uymaya çajfınyo rum. Sörünüz lşini«e uyuyorss, vani kanunun hakimivetlnl tantyorsanız, benim ki de ' ail oldujfy halde Danıştay'ın fptal kararlannı hemen infaz ediniı> "Üç Knrnşluk Opera,, (Baştarafı 1. myfada) karan koparmak için paw»r fönu baskın diizenlennıisti. Aynı cfin Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Tfirkeş ise tzmlr'de F)te Üniversitesine komandolarra baskınuiı enpelleyerefc pörevhıi »anan ve kardeş kanı dökulmnrini önleyen jandarma vSzhaşısmı «Asın solcu» olmakla suçIayahiU> yordn. Bu da hükümetin Mnmla mevkilerinde bnlanaa M*t»orin şirazeyi ne denll dafıttıklanm eflsterm«rt bakmundaıı ça». pıcı bir karuttır. $a mtırlann yanldıtı aaate deKin Zeytinburnu olayı, eataıım korumaktadır. Kuşkmnn Kt muV yonluk Türkiye'de siyanl tmaçto •ilâhlı eylemlere gtrmek iste^Mi, ya da giren ban kişi 1er de balanaeaktır. Banlarm devlet rtcünfi karsıiannda bulman 4a do{aldrr. Ama tüm dânyada paUam UTfTiIadırı deüismes btr vontem vardır. Bu yöntem dSrtMr yandan sanlmif bir evde bulnnan knfknln kicfleri, hatta nbıkah ve kanlı ırangsterleri, zamaıu» v«la getfrmek, teslim ohnara terlamak. aç bırakmak. ve canh *\* teçirmektir. Bizde nedenae ba •Snteme ütifat edflmlyor. Otovm lcvürfl ardınlanmadjjh Içhı Im konuda yetMU kisilerin a«ıktamatarmı beklemek dofrn »lar. Ama. Başbakan Yardımcıo ffirevlnl rnkleneTi klsinîn ^»rdwı kam dökülmesini Snleyen »o»h»wya asın solcu dlye hücum etmesi ve tstanbul emniyet Smlrierfnden banlarmın anarşistlrre k*rsi baskmlannı «lyasal VoorAfıusyon hesaplanna cöre dfiaenlemtv lerf kayjn verici bir ortam Mode bnlnndn{ uıuım saptaıııakladır. Dileyelim ki Ankara'da rrikâlf çevrelere sağdnyu ef*m«n olsmı: 8ç bucnk maeeracmın hv teklerine uynlarak koskora derleti yönlendlrecek kararlan kayılmamn. ••* Köşkltki yemek Geniîletilmi? Genel îdare Kurulu toplantısından sonra "nceki akşam AP Genel Başkanı Paş'oakan Demirel, Hariciye Köşkünde üyelere bir akşam yem?gi v.>rmiş, konusmalar burada da sürnıüştür. Genişletilmiş AP Genel Îdare Kurulu toplantıları sonunda bugün veya yann bir bildiri yayınJanacağı ifade edilmdktedir. Bildiride, hükümetin karşılaştıgı zor luklar konusuna da yer verüeceği söylenmektedir. Baskın • Tapı ve Kredi l. sarfada) yaklaşmış ve bayan vesnedara bir pusula uzatnustır. Pusulanın üzerindeki «Bana acele 50.000 lira verin, yoksa ölürsünüz» yazısını okuyan memurenin korkarak ban kanın iç taraflanna kaçması Uzerine silâhını çeken genç «50.000 lira vermezseniz hepinizi vururum» tehdidini savurmustur. Bütün görevlilerin büyük bir tehlike içinde oldugunu gören Şube MUdür Yardımcısı Tevfik Batur kasadan çıkardıjfr 50000 lirayı soypuncuya teslim etmistir. Paraları aidıktan sonra silâmm cebine koyan soyguncu, bankadan çıkarak Belediye Sarayı tarafına dogru kacmış ve kayıplara karıj Genel eğilim Genişletilmi» Genel îdare Kurulu toplantısmda genel durum MiUi Güvenlik (Baftarafı 1. sayfada) gazetecilere, «Sıkıyönetim için birşey söyleyemem. Genel Sekreterlik bir teblig verecek» karjılıtun vermiştir. Ancak, «teblijin» vertlmesi oldukça gecikmiştir. Tunus Caddesindeki AöJli GtivenJik Kurulu Genel Sekreterligine gelen gaıeteciler, burada bir saate yakm bir süre bekledikten sonra, toplantıyla ilgiü açıklamayı alabilmişlerdir. Milli GUvenlik Kurulunun dünkü toplantısından sonra yapılan açjfclama aynen şöyledir: «MUH Güvenlik Kurulu bu toplantısmda devletimizin iç ve dış rüvenliği ile ilglli konulannı aynntıları ile görüşmüştür. Milll Güvenlik Kurulu Türkiye ^umhuriyetini, Türk devletinin llkesi ve milletiyle bölünmez büünlügünü ve hür demokratik relımi yikmaya çalı$an devlet ve relim diişmanı her türlü örgüt ve ınarsik eyleme karşı devletimian bütün organian ve güçleri iie ınayasa ve kanunlar çerççvesinde nücadele edilrnesî aruretinde nutabakata varmıştır. Mülî Güvenlik Kurulu caellikle, iğrenim kurumlannda meydana :elen ve ögretim özgürlügU ile :an güvenliğini tehdit etmekte :almayıp birçok hallerde devletinizin varlıgın» ve bütünlügüne :astedici nitelik taşıyan anarşik ılayların önlenmesi hususunda levletin her kademesinde etkili anunl ve idari tedbirlerin almnası lüzumu üzerinde durmu*ur. MI1H Güvenlik Kurulu aynca, :ıbrıs konusu bajta olmak üzee uluslararası alanda meydana elen son Kelişmeleri de gözden eçiımisüT.» Öğretmenler Bankasının mevduatı yüzde 43 arttı ANKARA (Cumhnriyet BürfHnı) 17. yıldönümünü kutlayan Türkiye Öğretmenler Bankasının 1975 yıhnda mevdtıatında gecen yıla oranla yüzde 43 artış olduğ\ı açıklanmıştır. Bankanın iç ve dış faaliyetl hakkmda verilen bılgide şöyle denilmektedir: «1975 yıhnda, bankanın yalnız tasarruf mevduatında grçen yıla oranla % 43 bir artıç. rüm kredi hacminde de % 93 oranında bir yükseliş meydana gelmistir. Eanka, kredi hacminde mevdana gelen bu artışı vurt kalkinmasına katkı getiren ösel sektöre ve özellikle yatınmcı katnu sektörü kuruluşlanna tahtiı etmistir. 1875 yıhnda, yurdun muhteltt yerlerinde, 8 şubesmi daha faaliyete geçir7nis bulunan Tilrlnye Öğretmenler Bankası, 1976 yılı İçinde, asgari 1S yeni subeyl hiımete koymayı öngörmüs bulunmaktadır. Dfğer yandan, mevduata verilen ikramiyelerin kaldınlmıs olması karsısında TUrkiye Öğretmenler Bankası, 1975 yıhnda halka, mudilere ve müşterilerine yeni hizmetler olusrurmak suretiyle yararlı ve kolaylaştıncı işlemleri yürurlüğe koymayı planlamış bulunmaktadır.» mıstır. Görgü tanıklan silâhl» soyguncunun 1.60 boyunda. 2425 yaşlarında ve sakallı oldugunu. boyunlu siyah kazak ve san çeket giydiğini soylemişlerdir. (Baştarafı 1. sayfadi Hasan Aksu: 1955 Erzurum dı ğumlu, ilkokul mezunu. Deri fal rikalannda çalışmış halen boştı Atillâ özkan: (Ö1U) 1956 Ka; seri doğumlu. lise mezunu. Deı fabrikalaruıda çalıştıjı bildiril yor. Mustala Yapışkan: (Hafif yan lı> 1952 Tunceli doğumlu. Orh okul mezunu. Ali Naki Özkan: 1954 Kayseı doğumlu. Lise sonda beklemeli. Seyfi Cansu: 1956 Erzincan d( ğumlu. Lise son beklemeli, Bir polis yetkilisi, Zeytinbui nu'nda kurulan hücrenin kimi: tarafından yürütüldüğunün araı tırıldığını ve bir kaç güne kada Şaban Karataş 192S yıımaa durumun aydmlığa kavuşacağır Konya'da dogmustur. Ankara söylemiştir. ünlverait««! Ziraat Fakültesinde Bu arada hücrenin şeii olduğı BJfretim üyesi olan Karataş, 1955 ortaya atılan Atillâ Özkan'ır yıltnda ayni fairültede asistanlık Emirgân Koru sokak 3/6 sayıl görevinde bulunmus, 1958 yıhnda evinde dün arama yapılmıştu doktorastnı vermiş. ayni yıl 15rÇelik yelekli ve makinalı tüfekl Btırum Atatürk Ünlversitesi Zlpolislerce aıanan özkan'm aile raat Palriiltesi kımılus kadrommsine ait evden bazı kitaplar alır da yer almıştır. 1959 yilında lleri mıştır. Polis, Atillâ özkan'uı ar Cğrenim için APD"ye giderek nesi Sultan, babası Hasan, amct mesleki çalışmalar yaoan Karası Nuri ve S yaşmdaki kızkard« taş. Tiirkiye'ye döndügünde Ataşi Şahine özkan'ı Gayrettepe'd* türk Üniversitesindeki förevine ki Siyas Polis Şubesine götürmü devam etmiş, 1962 vılında doçenttür. Aile fertlerinin ifadeleri alır Hge yükaelmis. 1966 yılmda da dıktan sonra serbest bırakılmış profesör olmustur. 19671969 yıllardır. lan arasında Atattlrk ÜnlversiÇatışma sırasında polis kurşu tesi.Pen ve Edebiyat raktlltesl nu ile öldüğü bUdirilen Atillâ 02 dekânhfında bulunmuşrur. kan'ın cenazesi bugün oğ!e na Saban Karatss, 4 haşiran 1975 mazından sonra Emirg&n Çınar taröıinden bu rana TRT Yön«altı camiinden kaldınlacaktır. tinj Kurulu üvesidir. Operasyon la;kası yakalamfı Olaydan kısa bir süre sonra olay yerine gelen Emniyet mensuplan çevrede araştırma yaparken kaçmaya yeltenen Hicabi Oran adlı bir kişiyi yakalanuşlardır. Cebinde 7.65 çapmda bir tabanca bulunan Hicabi Oran'm daha sonra soyguncu olmadığı, ancak üzerinde ruhsatsız tabanca ta^ıdıgı için kaçmaya kalktığı anlaşılmıştır. Emniyet görevlileri soyguncunun paraya çok ihtiyacı olan bir sabıkalı oldnğunu sandık. Iarını belirtmişler ve soruşturmayı bu yönde derinleştirmişlerdir. Referandnmnn fRastanıfı I oavfarfa) lerinin katıldığt «çık oturumu. Türk Hukuk Kıırumu Başkanı Prof. Muammer Aksoy yönetmis; bu arada dinteyiciler konuşmacılara «referandum» konusunda ç«şitli sorular sormuslardır. Prof. Cahit Talas. konun'm ııo*yal. politik ve demokratik yasamımız bakımmdan taşıdıjh önem üzerinde aynntılanyla durmtöî,' refersndum yoluna gitmenin yasalanmıza aykın dJîsmedigini lirterek «önemli olan TUrkîş ile DİSK'in bu konuda mutabakata ulasmalandır» demiştir. Hukuk Fakültesi î ş Hukufcu ö g retim Üyesi Doç. Dr. Rüchan Işık, 275 sayılı Yasanın çoğunluk sendikasmı saptama konusunda kesin bir yol göstermedigini anlatmış. Bölge Çalışma Müdürlüğü ve iş mahkemesinin, üye defterlerinin ve fişlerin incelenmesi sonucu çogunluk sendikasının sağlıklı bir biçimdp saptanamaması halinde, çoğunluğa sahip sendikanın referandum ile saptanabileceğini ve bu durumun yasalarımıza aykırı düşmediğini bildirmiş, «Bu surette bu yol en az masrafla sonuca ulaştıncı bir yöntemdir» şeklinde konusmuştur. Siyasal Bilgiler FaküHesı îş Hukuku Doçenti Alparslan Işıklı, soruna ilişkin çeşitli ülkelerdeki uygulamalardan örnekler göstermış, referandum yolunun demokratik ülkelerde nasıl benimsendigini anlatmış. 275 savılı vasanın da bu yola gidilmesini engellemediğini, bu işlem yapılmadığı takdirde hileli yollara başvurulabileceğini böylece çalışma huzuru ile iç barısm ortadan kalkacağını söylemiştir. Işıklı, referanduma başvurulması halinde sendikalar ve işçiler arasında bir uyuşmazlık çıkmadığmı. fakat kayıtlann gerçeklere aykırı olması halinde, huzursuzlukların, ciddi ihtilâfların ortaya çıktığmı çeşitli örnekler söstererek bildirmiştir. DİSK temsilcisi Avukat Rasim Öz, yetkili sendikanm saptanmasınm sadece defterlere ve fislere göre yapılması ve bu belgelerin sahteliğinin hesaba katılmaması halinde bu durumun san sendikaların işine yaradıgmı örnekle riyle açıklamıştır. Öz. konuşması sırasında bazı belgelerin sahte olduğunun anlaşılması halinde bölge çalışma müdürlüğünün ve hakimin referanduma baş vurulmaması yolundaki çözüm benimsenmediği takdirde. bunun anayasanuı, medeni kanunun ve 275 sayılı yasanın çeşitli hükümlerine ters düşeceğini ve zaten iş mahkemelerinin bu konudaki kararlannuı Yargıtay'ca incelenmesine yasanın olanak tanımadığını söylemiştir. Türk Hukuk Kurumu Başkanı Prof. Muammer Aksoy da, konuşmacılann söülerinden ve bu konudaki açıkiamalanndan referandumun yolunun yasalara göre başvurulabilecek bir yöntem oldufcurıun saptandığını bildirmiş, »Kanun fço*unltık sendikasınm üye defterlerind'jkl kayıtlar ve Hslerle nı) öneörmiiyor, buna fço5unln»u temsil eden dan) söz ediyor. Bu İJun. kendi adına sözlesm» masım istedigi sendika) a taşır» demiştir. Aksoy. ou nedenle çoğunluğu temsil etme olgusunun kayıtlardan ve fişlerden sağhklı olarsk saptanamayacaftmı. referanduma basvurulmasının hem kanunun özüne ve hem de amRcına uygun düştügünü anlafarak. çağımızda hakimin gerçeji aramakla görevü oldugunu. sahte beleelerp davanma zorunluğunun bırakıimaması nalinde, hem sahteciliğe pirim verilmiş olacaâını. hem de yetkinin kötü RCD üçlü (Bastararı 1. Hmdiston, Afganistan ve Irak'm da Kalkınma îçin Bölgesel + swr liği örgütüne (RCD) katılması yclundftkj önensmin eflrüsi»ırr«««> olacafcı dile getirilmiştir. Btlindiği gibi îran 3ahı geçsn ijisını ayında yaptığı bir açıklamada, adı geçen ülkelerin bölgejel kalkınma örgütüne üye dahil edeceklerini ifade etmişti, bu dönem içinde ; Pışişleri Bakanı îhsan Sabri Çağlayangil Afgşnistan'a giderek, bu ülke yöneMcileririn ortak işbirlfğine iliakin gdruslerini almıştı. Çağlayangil «ıvnca toplantıdan önce Irak'a slderek bu ülke yöneticileriyle camsletümiş işbirliği konusunda temsslar yapacaktır. Dışişleri Bakantnın bu iki ülkeden edindiği irlennnleri şubatın son günleri L&hor' da toplanacak RCD Bakaruar Konseyine götüreceği »• bu toplantının nisandaki arve oncsii çok önemli bir hazırlayıet rütelik taşıyacağı yetkililerc* bellrtilmiştir. Ankara'daki diplomaök göslem ciler, Paklstan'ın Afganistan ve Hindistanla, Irak'ın da îran ile olan bozuk ilişkileri nedeniyle kısa bir dönemde genişletilmiş bölgesel işbirliği sağlanmasınm zorluğu üzerinde durmuşlar, •Ancak bu Ulkeler arasındaki sorunlann görüşmeler yoluyla çözümlenmesi için bir ortam sağ lanabilirse ilerde ekonomik isbir liği söz konusu olabilir» demişler dir. Zirve'deki diğer önemli br ko nu ise Türkiye. Pakistan ve îran' ın ortaklaşa ağır silâh sanayii kurmalandır. İlgili ülkeler arasmda bu konuda çeşitli temaslar sürdürülmektedir. Türkiye'nin ağır silâh sanayiinin îran ve Pakistan da katkısıyla kendi topraklan Üzerinde kurmak iste diği bu ülkelere bildirmiş ve 11ke olarak kabul edilmiştir. Ancak hangi silâh türünün hangi yabancı teknolojiyle imal edileceği henüz karara bağlanmamıştır. Zirve'de ağır silâh sanayii ku rulmasuıa açıklık getirilmesinin olasılık içinde bulunduğu gözlem cileree dile getirilmiştir. Aynca önümüzdeki Zirve'de de Îran Şahı'nın, «Komünizme karşı ortak davranıs ve gizli ko münist örgütleriyle mücadele» yolunda daha önceki Zirvelerinde yaptığı öneriyi tekrarlamasının beklenileceği de belirtilmektedir. Sah daha önceki toplantılarda özellikle ögrenci kesimin deki «Komünist eylemlere» karşı ortak hareket etmeyi önermiş ve Türkiye'nin Millî îstihbarat Teşkilâtı üyeleri birçok kez Tahrana giderek bu yoldaki çalışma lara katılmış ve Türkiye'de okuyan îranh öğrenciler hakkında Savak yetkililerine bilgi vermişlerdir. Bu arada Kasımpaşa ve Meci diyeköy'deki Devrimci Halk Bir liği binalan dün polis tarafındar aranmıştır. Istanbul DGB olay dan sonra yaptığı açıklamads polisin Kasımpaşa'dakl birllk bi nasına yaptığı baskın sırasındi içerde bulunan bütün Uyeleri an balara bindirerek, gözaltına al dığını öne sürmüştür. Polise gö re, yapılan aramada, bir taban ca, dört mermi ve yasaklanmı; aol yayınlar ele geçirilmiştlr. istnıhBrda Findıta»de'de KocaeH ç Yurdunda önceki aksam vacılar süihlı aaldm sırasuıda yaralana. rak îstanbul Tıp Fakültesi Caps Cerrahl Kllniklerine kaldmlar 10 öfcrend ayakta yapılan Uk t< davüerinden sonra taburcu edil mistanMr. tlpfüler, Rıfat Celâl «« Abdullah AlS adındaki ögrencilerin saglık durumlarmjn ciddi oldugunu ve bu nedenle hastane de tedavi altına alındıklannı btl dirmişlerdlr. Kocaeli ÖŞrend Yurdu'nda Bneeki gfln saat 1.00 sıralannda mer dana gelen olay sırasında çesitU yerierinden yaralanan BSrendlerin Mmliklerl tesbit edilmlştir. Sopa, rincir ve bıçaklarla varala nan Ali îhsan Tok. Mustafa Açrnaz, Tuneay Durak, Ahmet TJîl. Sadun Cetin, Erean TOrer Coskun Alo Brfun. FetM Güven, ZeW GOven ve AH Karabey adlı BÇrenciler vapılan İlk tedavilerinden sonra taburcu edilmlşlerdir Tabanca ile ayağından yaralanan Abdullah Alâ ile Rıfat CelSl adlı ÖŞrenciler. saftlik durumla n piddiyetini konıdugu lçln hastanede kontrol altında tutulmaktadu. I975'de 45.5 milyarlık «Dünyanın ana caddelerinde (BasUrafı 1. sayfada) barış şarkılan soylenmekte, fanizli. Bolu, Kars ve Hatay. 1975 yılı içinde verilen teşvik kat arka sokaklannda harp marş belgeleri hakkmda da bilgi ve lan çalmaktadır. Banş proparen Bakan 1975'te 99.3 milyar li gandası, bir milletin düşmanı omukavemeti kırralık başvurma oldugunu ve bu lan ülkede milll gevşetmek. savaş mak, o milleti nun 1045 projeyi kapsadıjım be azminı yoketmek için giriştigi lirtmiş. bunlardan 630'unun uy propapanda taktigidir. Hayat yok jun görüldügünti açıklamıştır. olmarr.ak için, var olmak için saBakana göre, bu projelerin vaşmak ve öltnek demektir. Bitoplam yatınm miktan 45.5 mil «im savaş hayranı oldugumuz...» yar lira tutmaktadır. Bunlar Genç, İzmir'deki son olayların içinde sadece 50 proje, toplam Tariş'ten gönderilen ve Çekoslo3.6 milyar lira yatınm tutan ko vak vapısı silâhlar taşıyan kişioperatiflere ve halka açılan şir lerce gerçeklestirildijHni. bunun ketlerle ilgilidir. DGM tarafından açıklandığını ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlı Tariş'in eskı AP milletvekillerinğına bağlı olarak beş yeni kamu den Orhan Daut tarafından vöneiktisadi kuruluşu kurulacağını tüdiginı bildirerek sozü Türkeş'e belirten Dofru, bunlan şöyle sı getirmış ve MHP Genel Baskanını «Paranoyak, akıl hastası, tıralamıştır: Ağır sanayi koordinatörlüğü, marhane kaçkını» olarak niteleharp sanayii kordinatörlüğu, ^ miştir. Genç'in bu sftzü Uzerine yayjîin sanayii koordinatörlügü, Komisyonda tartışma çıkmış, sanayii mamulleri ihracat koor Başkan Sezgin, Genç'ten sözleridinatörlüğü, finansman koordi ni geri almasını istemiş. ancak Genç ger almaymca. Başkan natörlüğü. sözJerin zabıtlardan çıkartılacaYapılan tartışmalardan sonra Sını söylemiştir. Sanayi Bakanlığı bütçesi komisMSP miUetvekillerinden Hüseyonda yüz milyon liralık ek ödeyin Abbas. Osmanlı Bankasının nekle kabul edilmiştir. kaldınlması eerektigini savunMobllyı konusu, Bütç» muş. sleorta şırketlerine deginerek ulusal sigorta sirkeHerinin Kmnisyemında Bütçe Karma Komisyonunda kunılması. digerlerinin ülkeden Ticaret Bakanlıgi Bütçesi görü çıkanlmasını önermiştir. Bankalann aldıklan faizden avnca verşülürken, CHP Milletvekili Osman Çıtınk. Yahya Demirel ile Ki alınmasını isteven Abbas. vailgili mobilya yolsuzluğunu Ko bancı banka ve sisorta sirketlemisyona getirerek Yahya Demi rinin elde etti*ı kazanclann ulusal kuruluşlarla S8*l»ndı?mda rel'in ihraç ettiğini öne sürdügü bu fonlann finansman ve açıklamobilyalann toplam maliyetinin diğer 34 ihracatçı firmanın 14 ka nn kapafılmasında kııllanılabiletma eşit olduğıınu bildirerek Yah ceginin mümkün oldugunu söyya Demirel'den 20 milyon liranın lemiştir. geri alınmasını istemiştir. Bakan savundu Çıtırık, uluslararası kuruluşlaTicaret Bakanı Halil Başol, nn Türkiye'deki ihracatta vergi eleştirileri cevaplandınrken. Yahuygulamasına itibar etmedikleri ya Demirel'in hayali mobilya ihni öne sürerek «Gümrük memurracatını savunmuş. «Burada yalları ile ihracatçı firmalar arala nızca yanlış beyan unsuru varrında anlaşarak haksız kazanç dır. Bu da ihracatm esasına müelde etmiçlerdir. İhracatçı fir essir değıldir» demiştir. ma karşıdaki firmalarla anlaşaBaşol, vergi iadesinin ihracatı rak fiyatı vüksek göstermekte konusunda Türk ekonove daha fazla vergi iadesi sağla arttırmayararlı olduğu görüşünü maktadır» demiştir. Bakanın. misine Yahya Demirel'in mobilya völ savunmuş, ancak bazı mallarda suzlufcunun kapanmasını istedi yüksek vergi iadesi uygulanmadoğru bulmadığını bildirmişgini öne süren Cıtırık. bu konu sını Mobiiya ile ilgili verpi iadetir. da Meclis araştırması açılmadığı sini >üzde 70'ten yüzde 40'a dünı hatırlatmıstır. şürdüğünü de beiirten Başol, Yahya Demirel'in hayali mobilya Hırp jarkılırı ihracatı konusunda şunları söyÜyelerden Süleyman Genç (C HP), Türkeş'in îzmir Tariş Fab lemiştir: «Bakanhğa geldiğim zaman, arrikasında işçi seminerinde vaptığı konuşmaya değinerek. MHP kadaşlarım bu konuda bir dosya getirdiler. Yapılan lisans talebinGenel Başkanının şöyle dediğini de gösterilen adreslerde gerçek ileri sürmüstür: kişiler bulunmuyordu. Bu durum da talebi reddettim. Konunun bu şekli almasında en yakın mesai arkadaşlarımı seçme hakkım nefBaştaran 1. «avfada» deniyle bir memuru görevinden rek, tekelci sermayenin sözcüsü uzaklaştırmam rol oynamıştır. MC iktidan karşısına dikilmekte Bu devlet memuru. devlet arşidir.» vinden çıkardığı evraklan piyaŞolt daha sonra MC iktidannı salamıştır. Meseleyi örtbas etmek aklından bile gecmiyor. Olayı Tef iilkeyi faşizmin pençesine itmektiş Kuruiuna verip incelettirdim. le suçlamış, şöyle devam etmişAraştırmalar sonunda ihracat yatir: pılan firmalar dosyada gösteri«Gittikçe güçsüzleşen MC iktidan, 12 Mart döneminde olduğu len yerlerde değil. başka adresler gibi. ülkemiîi faşizmin pençesi de bulundu. Olayda yanlış beyan ne, karanlık vünlere sürükleme unsuru vardır. Bu da ihracatın özlemindedir. Bu amaçla faşist esasına müessir değildir. Mallar ve anti demokratik baskıları okul ihraç edilmiştir. İhracata dair çılardan sokaklara, tarlalardan kış belgeleri vardır.» Bakan, görevden almaların bu işyerlerine kadar yogunlaştıran öte yandan bir otomobili silâh zoruyla kaçıran üç kişi de Pa$abahcede bir kuyumcu dükkâmm soymujtur. Emniyet yetkililerinden verilen bilgiye göre kimlikleri tesbit ediJemiyen »ilâhlı üç kisi Paşabahçeden Zeki İskut'un kullandığı 65 TL 714 plâkah otoya müşteri gibi binerek soförü silâhla tehdit etınişlerdir. Sait Molla Caddesi 12 numarada bulunan Bekir Koncu'ya ait kuyumcu dükkârunın önüne gelen soygunculardan biri otomobilde kalarak şoförü tehdit etmiş, diger ikisi kuyumcu dükkânma girerek yine silâh tehdidi İle vitrinde bulunan iki kilodan fazla altın mücevheratı almışlardır. Soyguncular daha sonra otomobile binerek kaçmıslardır. Ancak Beykoz yakınlannda bindikleri otonun bozulması üzerine soyguneular dağlık bölgeve kaçarak telerini kaybettirmislerdir. Otonun sürücüsü Zeki Iskut, polis tarafından yakalanarak soruşturma açılmış ve kaçan soyguncular aranmaya baslanmıştır. Cumhurbaşkanı (Bastarah 1. uyfsda) mete destek olnu çabası gibi yorumlanmaya son derece elverişli bulunan bir geziye cıkmasım, bunun da ötesinde, partiler arasında yan tutma ve yurttaşlara nasıl oy kullanacakları konusvında telkinde bulunma anlamına gelen konuşmalar yapmasını çok ya dırgamıştık. Cumhurbaşkanlığı ta rafsızlığı ile bağdaştıramamıştık. Fakat o zaman, bu makamı tartışraaların üstünde tutma bakımından bize düşen sorumlulugu adeta zorlarcasına susmuştuk. Şimdi daha ağır bir durumla karşı karşıyayız. Çünkü, bir Cum hurbaşkanının tarafsızlıktan uzak laşmasından da daha ağır bir durum, hukuk devleti kurallanyla, Anayasa kuruluşlanyla ve hele vüksek mahkeme kararlanyla da ters düşmesidir. Sayın Cumhurbaşkanının böyle bir görünüm içine girmemesi için, üzerimize düşen uyarı görevini, zamanında ve en saygılı biçimde yerine getirmiştik. Bazı tarafsız hukukçular da bu bakımdan üzerlerine düşen görevi yerine getirmislerdi. Fakat bütün bunlar, sayın Cumhurbaşkanımn reiim açısından çok önemli bir konuda, tarafsızhğı ve hukuk devleti kurallarına baghlığıyla ilgili tartışmalara yolaçacak bir davranıstan ka çınmasını sağlamaya yetmemiştir. Üstelik sajnn Cumhurbaşkanı. daha önce kendi takmmış olduğu tavırla da çelişkiye düsmüsrür. Çünkü TRT'ye Genel Müdür atanmasıyla ilgili kararnameyi birkaç kez geri çevirmesinin gerekçesini ortadan kaldırma yoJunda hükümetçe hiçbir adım atılmadığı halde. sayın Cumhurbaşkanı, nedense. kendi atmış olduğu dogru adımdan geri dönrnüştür. Öysa son günlerde Danıştay, TRT Genel Müdürlüğünde yapılan degişikliği hukuka aykırı bulan kesin karannı açıkladığı gibi, Anavasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili yasa değişikliğini iptal etmiştir. Böylece sayın Cumhurbaşkammn kararnameyi geri çevirmesi tam haklıhk kazanmış ve anayasa dışı hükümet isteğini reddetmesi zomnlu duruma gelmiş oluyordu. Bu aşa. mada, sayın Cumhurbaşkanımn hükümet istegine uymasını anlama olanağı yoktur. Cephe hükümetince daha fince bu eenel müdürlüfe atanan kimse bile, atamanın hukuk dışı oldugunu farkederek eörevinden ayrılma sorumluluğunu göstermişken. «ayın Cumhurbaşkanımn bu Ömeğl de hatırlayamamış olması çok saşırtıcıdır. Türkiye'de demokratik hukuk devieti. üstelik. ne vazık ki, hu kez ıcavın rıımhnrhasVaTiinın «lin fılanı Öldürseler (Baştarafı 4. sayfada) an Jnvançlanıyor mu, yoksa eğil mi hiç belli ettniyordu. [asanı seviyordu. Bunu her sö ünden, Hasandan her konuşuundan anhyordum. Camuscu, [asan derken ta yürekten söyiyordu. Hasaıüa bir köşeye çekiliyor, o nlatıyor ben dinliyordum. Kuşulu Hasan alay mı ediyorum, nu kügümsüyor muyura diye sr an tetikte, benim her kıpıranmamı, her devinimimi gerilliş izliyordu. Ben renk vermisrdum. Onu anlıyor, yürekten e dinliyordum. Konuşkan bir Dcuktu Hasan, ama yülar yılı jnuşmamayı Öğrenmiş, kendini fttmişti. Susmanuı büyük usısı olmuştu. Konuşunca da, ada ıını bulunca da veryansın edi>rdu konuşmaya. Hasan hiç bir şeyd«n korklujordu. ölüm onun için bir snnet bahçesiydi. Sustalısını eıden almaraışlardı. Hasan gibi sanlara, ber şeyi göze almış, ümün öte yamna düşmüş, ölüün tarlasında, ölümde yaşayan irekli insanlara yaklaşmak, kim ursa olsun, candarma, eşkiı, katil olsun, isterse en yürek olsun, kolay değildi. Hasanla ıcak. Hasan gibi yaşamın ötene, ö'iime düşmüş insanlar mayabüirlerdi. Hasan yüzünden, Hasanın arıdaşlıgı yüzünden bana da doınanlar, lâf atanlar kalmamış. Birisi bana şöyle, en yeyninden bir laf atacak olsun, Hanın öldürücü bakışlannı üstün s buluyor, ne yapacağını şaşın>r, hemen yarumıadan aynlıyorı. Hasan istese, bu kanlı katillen içinde bile, bu 2ayıf bedeniy , bu incecik, kopacakmış gibi ıran boynuyla mahpusanenin ıvısı olabilirdi. Hapisten çıktıktan sonra bile asanla aynlmadık. tkimiz de nl günde çıktık içerden. Bir ' sonra ben onun köyüne gitm, onun konugu oldum orada ı beş gün. Hasan köyde de kim ıyle konuşmuyordu. Ne büyüktasıyla, ne amcalan, ne amca nnın çocuklan, ne de akrabanyla. Hiç kimseyle konuşmağa ;min etmiç gibiydi. îkide birde de: «Sen de çıkmssaydin karşıma, >n insanlığı unutmuş gitmişm,» diyordu. Dostlugumuz uzun sürdü, son , da birbirimizi yitirdik. Adana'da (Baştarah 1. savfada) tuıda kurulan birliğe «TÜTEDTÖBDER Ziraat Mühendislerl Odası Adako Birlüc Mem Der Tıb Der Ges îş Meydan ve Dumlupmar mahallesi yardım laşma ve KUHür Derneği TUm Sağlık îş Köy YSE î s Tefcstil Basm î ş Kapı î ş Yeni Demiryolu îşçileri Sendikası Makina Mühendisleri Odası Denizli Halk Kültür Derneği Pra tik Yapı îş Dervişler Mahalle si Köprü Yaptırma ve Güıelles firme Dernegi Kiremithane KU1 tür Derneği Tüm Der Lastik îş Gıda îş, Birliği üyeleri olmuşlardır. Kurulus hazırhklanm tamamla yan ADKEB temsilcilerl dün bir de basm toplantısı düzenleyerek amaçlannı basına açıklamışlardır. Basına yazılı olarak yapılan açıklamada cADKEB»in kuruluş amaçlan şöyle sıralanmaktadır: «îşçi sınıfımızın ve emekçi hal kımızın ekonomik, demokratik, siyasal mücadelesini engellemeye yönelik uygulamalar, yurtsever gençligimize karşı her gün yeni b*r cinavete varan faşist saldınlar, Doğu Anadolu'daki emekçi köylüler üzerinde toplu katliâmlara varan baskılar gitfride yoğunlaşıyor. Demokratik hak ve özgürlükler Uzerindeki keyf! engellemeler giinden giine artıvor. yurtsever öSretmenler sürülüyor. sokakta kurşunlanıyor, memurlann prevli. toplu söz lesmeli sendikalasma haklan enpplleniyor, ^fEYAK) adı altında kesilen paralar sermayenin emrine veriliyor. îşçiler zorbalıkla memur savılmak isteniyor. îşçi sınıfınm «referandum» hakkını almastnı önlemek Icin oyunlar düzenleniyor. Olağanüstü «Devlet Güvenlik MahkRmPİeri» yasa dısı faalivetlpnni sürdüru'yor. Bu ortamda tüm i!er;<! ere. demokrat örpütlere ve rlerici Basına düsen eüncel görev, sildırılara. cinayetlere karşı çıinnaktır. Bu karsı cıkıs k Denktaş (Baştarafı 1. dır. Ümit ederim ki, birkaç güne kadar bu konuda kesin bir şekilde konuşmus olabüelim. Bizim için geriye kalan tek konu eşitlik konusudur. Görüşmeci lerin eşitligi, statüsü ve yetkileri konusudur. Bunu da Türkiye ile istişare ederek halledeceğimi»e inanıyorum.» Soru: « O halde ENOSÎS'e kapalı bir çözüm ve garantilerin devarm konusunda teminat mı aldınız?» Denktaş: « Evet aldım. Ve bu konuda toplum adına tatmin edil miş oluyorum.» Denktaj, garetecilerle konuşmasının sonunda toplumlararası gö rüşmelerin BM Genel Kurulu ile GUvenlik Konseyinin değil, Türk ve Yunan Dışişleri Bakanlannın Brüksel toplantısı kararlan ışıgın da yapılacagını belirtmiştir. İki bölgeli çözüm Öte yandan Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Stavropulos, Türklerin Kıbns sorunu için iki bölgeli çözümü şart koşmaktan vazgeçtiklerini iddia etmiş. ancak iki bölgeli çözümden kaçınmanın zor oldugunu belirterek «Kıbns'ın bu haritası bu izlenimi yaratmaktadır» demiştir. Lefkoşe'de çıkan «Eleftheıios» gazetesinde yayımlanan demecinde, Stavropulos, Brüksel'de Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanlan arasında yapılan görüşmelerin yarattı»! havadan sonra, erken bir zamanda kesin bir çözilme vanlabileceğini ileri sürmüş tür. Stavropulos. «Türkiye. Kıbns'm görüşme yoluyla kendisine teslim olmasım bekleyemez. Türkiye, bütün tarafların hakkını verecek bir sonuca ulasmamıza olanak saglflyacak şekilde görüşme vaomak eerektigini herhalde anla Makina iDMMAVE EAGLI YÜKSEK OKULLAR, BiR HAFTA DAH KAPALI KALACAK Bir süre önce meydana gelen öörpnci olaylan nedenivle kapatılan Istanbul Devlet Mühendislik, Mimarhk Akademisi ve Akademiye ba*h >üksek okulların açılmaları bir hafta ertelenmiştir. Istanbul Derlet Mühendislik Mimarhk Akademisi yetkililerinden alınan bılgiye göre. dün toplanan Akademi Yönetim Kunılu, dah^ nnce alınan ve 20 ocak tarihine kadar olan kapatm» karannı 28 ocak çarşamba çünü sa Y AR1N : TIIECV nr uc u ı t ı ı ı