Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sahibı: Cumhunyet Matbaacüık ve Gazetecılık l . A Ş adma NAUIR NADİ • Genel Yayın Müdürü OKTAY KURTBOKE • Sorumlu Yazı Isien VHidiiriiBl l . f M UIKMKNm • Basan ve Yayan: CUMHURİYET Matbaacılıb ve Gazetecilik T.A.Ş. Cagaloflu, Halkevı Sok. No: 3 9 4 1 • TELGBAP ve MEKTUP adresı: CLMHlilUYEl ISTANBUL Posta Kutusu: Istanbul No: 246 releronlar: 22 42 »U « 42 »6 Ö421TJ2Î 4 ! « « « ! « 2 BASTN AITI.*K ^ (JYMAY) rAAHHt'l EDER « • BUKULAR: Ankar» Atatür» Bulvan Yeneı Api ^Yenışenır. Tel: 177477 255701 • tZMİK Halıt Zıya Bulvarı No «5. Kat 3. Tel laiZflı 1247IM • GUNEY *ÜJerı: Atatürk Caü. Uğurlu Pasaj. Tei: 145Î0 19731 AHtiNK »e ll.AN AV1.AR: 1! t 3 1 Yurtıçı: S4U 2/u 135 45 s Yurıaışı H« *w «<..>H H2.W » ÜlKe emoıarvna ve »Ğırlıeına göre uçafc tarfcı okııvucu taralınöan aynca öcenır . Kaşlık 2 t 4, 4 « Öiüm Nı$an Yavm Kavıp (MAKTUl .... »e ı Savt» ıSanttm» ... 170 Savf» <S«ır>tırtu> I4U Mevııo TesPKKUı «i Santımi) 3'K) 2SU MKan Cvlpnırıe Dıığuno 4. Ha\»'i M 1.(KELIMESİ) • . « • • T A K V i M Günes 14 OCAK Oğle 7.22 12.23 Aksam Yatsı 17.03 18.40 . Imsak 5.40 Ikındi 14.49 HACETTEPE'DE (Bastarafı 1. sayfada) lüz tedavi altına alınmıslardır. Maliye Bakanı (Baflarafı 1. «ayfada) (CHP), hükümetin meşruiyetlni yitirmiş olduğunu ileri sürerek, «Şu anda hükümeti meşru sayan tek bir anayasal kuruluş yoktur. Halk ve parlamento hükümete güvenini kaybetmiştir. HUkümet derhal çekilmelidir.» demiştir. Oral Anayasa Mahkemesi ile, Danıştayı, Sayıştayı, Yargıtayı ile ters düşmüş bir hükümet ile karşı karşıya bulunulduğunu söylemiş, «Hükümet bugün yargı denetimine uymamaktadır» şeklinde lconuşmustur. Komisyon üyelerinden Selâhat tin Babüroğlu ise, Maliye ile DPT nin birbirinden kopuk çalıştığını öne sUrmüştür. Başbakanlık bütçesi lehinde konuşan AP'li Süleyman Tuncer de, TRT yasasınm dejHştirilmesini ve Genel MUdürlük makamının dokunulmazhğmın kaldınlmasını istemiş ve bu konuda bazı ülkelerden örnekler vermiştir. TRT konusunda CHP'li Yılmaz Alparslan da söz alarak. «Nevzat Yalçıntaş bile hükümete tahammül edemedi» demiştir. İstanbul'da Öte yandan Istanbul'da komanloların önceki gün iki öğrenciyi •aralamasından sonra geceyi İTÜ Iaçka Maden Fakültesinde geçien yüzlerce öğrenci dün sabah inayı boşaltmış ve bunlardan bir rup Taksim'e kadar bir protesD yürüyüşü yapmıştır. Maçka Vaiüeveşme'ae arkadaşınndan Kemal Nabt Ünal üe >zer EUnas'ın komandolar taraından pusuya düşürülmesi lizetne fakülte binasında toplanan ğrencıler sürekll forumlar düenlemişler ve olayı protesto etıişlerdir. Öğrencilerın geceyi akiütede geçirmelerı üzerine ilelen ve yakınlan, bir polis askınından tedirgin olmuşlar e geceyi uykusuz geçirmişlerdır. iğlu geceki foruma katılan gözîri yaşlı bir anne. «Bu çocuklaımızın hali ne olacak? Bu iktiar sürüp gidecek mı?» diye oaırmıştır. Ögrenciler çeşiüi sloganırla dün sabah Maçka Maden Fa ültesıni terketmişlerdir. Bu sıada, öğrenci toplulugu arasına bir tartışma çıkmış. bunlaran 1(100 kadan gruptan aynlaîk yürüyüşe katılmamıstır. Yüiyüşe katılmayanlar. vürüyüşçU irin sık sık tekrarladığı, «Ne .merika. ne Rusya. baiımsız Tür iye». «tki süper devlete hayır» toganlanna karşı çıkmışlardır. iu tartışma. yürüyüşe katılmaanlar tarafından büvütülmemisr. Yürüyüşçüler daha sonra Taksim'e kadar gitmişler ve yolda «Kahroisun fasıstler» v« «Okullar açılsın demıslerdlr. Yürüyü? olaysız sona ermı?tir. Öğrencıleı, Maçka Maaen FaKültesıni terkettıkten sonra okulda rüvenlik kuvvetlerince genış çapıa DU arama yapumtstır. Aramada afışlar ıçın icullanürms boya kutulanndar oajka bir sey ele geçirilememıştır. Yarılılirın durumB Istanbul'da önceıu gün ve daha önce meydsna gelen öğrenci olaylannda yaralanan beş öğrenciden üçünün tedavüennın sürdueü bUdırılmiîtır. İTÜ'de öncekı günkU olaylarda yaralanan Kemal Nabi Ünal ile Tepebaşında bir süre önce çıkan polis ögrencı çatışmasırıda yaralanan Mehmet Emin Akyüz ve Hüseyin Soylu'nun t*davilerinin tamamlanması Uzerine llkyardım Hastanesi yetkilileri, yarahların taburcu edılmesını ka rarlaştırmıslardır. Bu arada, önceki gün yine İTÜ dekı olaylar sırasında sırtından ve kalçasından ağır şekilde yaralanan özer Elmas ile bir süre ön ce Gümüşsuyu'nda gece meçhul kişiler tarafından kursunlanan Yılmaz özcan'ın tedavilerine devam edilmektedir. Unlıldı Bu arada Istanbui Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademısi Yönetim Kurulu, dün yaptığı toplantıdan sonra, daha önce alınan iki günlUk öğretime ara verme kararını, 20 Ocak tarihine kadar uzatmayı kararlaştırmıştır. Toplantıdan sonra yapılan açıklamada, «Akademi Yönetim Kurulu'nun 13 Ocak 1976 gün ve 243 sayılı toplantısında Akademiye bağ h Mühendislik Yüksek Okullarında, başkanlığın daha evvel almış olduğu 2 gün öğretime ara verme kararımn 20 Ocak 1976 Salı gününe kadar uzatılmasına karar verilmiştir» denilmiştir. F.l. IİMSİ »9r«nclltri GÛZLEM (Baştarafı 1. sayfada) maktan çıkmıştır artık. Orman yasaları yürürlüğe kıran kırana bir savaş başlamıştır. Sağcı saldırgan örgiitler. «planlı» ve •sistemli» hir evleme geçroişlerdir. Anlaşılıyor ki: Cnhersitelerde üstlenen ve bazı devlet dairelerinden beslenen sağcı militanlar. «Yıldırma harekatına» jlrişmişlerdir. Dikkat edin: öldürülen devrimci öğrencilerin hepsi de gençlik liderlerinden seçilmektedir. Hepsi de öldürücü yara almaktadır. Sağcı saldırranlar içinde, hiç şüpheniz olmasın, «KontrGerilla» adlı çiz11 örfütün yrtişmiş elemanları bulunmaktadır. Amaç açıktır.. Devrimci gençliği sindirmek, korkutmak, bir kesimini silâhlı evieme geçirtmek ve bundan sonra da, ortadan kavbolup, bütün olayların sorumluluğunu devrimcilere yıkmak, 12 Mart öncesinde denenmiş yollardandır. Ondan sonra gelsin Sıkıyönetim... SavcUann bir kısraı Türkeş'in emrinde iddianameler bile hazırlamıştır şimdiden. Türkes kimdir ve siyasal hayata nasıl atıimıştır? 1944 yılında lrkçıTurancı akımdaki yeri neydi? 27 Mayıs thtilâlcileri arasına Türkeş nasıl katılmıştır? İhtilâl öncesinde ve sonrasında ne gibi işlere kanşmıstır?. 22 Şubat ve 21 Mayıs ihtilâl ginşimlfrinde Türkeş'ln bir rolii olmuş mudur?. 21 Mayıs İhtilâl gecesinde, Türkeş. Albay Talat Aydemir'i neden ihbar etmiştir?. 14ler olarak adlandınlan Türkeş ve arkadaşları hanjfi eylemlerde bulunmuşlşrdır?. TÜTkeşüı yakın arkadaşları, Rifat Baykal. Muzaffer Özdağ. Numan Esin, Mustafa Kaplan. Şefik Soyuyüce. hangi olaylar nedeniyle Türkeş ile ilişkilerini kesmişlerdir?. Bunlar açığa çıkmamıştır... Komando kamplan ne zaman kimlerin parasıyla açılmıştır?. Bu kamplar, devlet arazlsi üzerinde mf kurultnuştu, yoksa özel kişilerin mi?. Kamplara kaç kişi katılmış ve bu iş için kaç Hra harcanmıştır?. Devletin istihbarat örıtütleri bu kamplar İçin herhanıri bir çalışma yapmışlar mıdır?. Örnrğin bu kampların çalışmalan saptanmış ve kamplarda eğiticilik vapanların kimlikleri araştırılmış mıdır?. Kontrfcrilla» adlı fizli örırüt He sağnı saldırpan mllftanlan arasında herhangi bir bajt aranmış mıdır?. Türkeş yanlısı baıı askeri savcılann atanma işlcmlerinde kimlerin parmağı bulunmaktadır?. Türkeş'in dünürü» Hâkim Albav nerde çalışmaktadır ve kimlerin atanma işlemleriyle ilıtilenmektedir? Evet. arastınlacak konular bunlardır... Bütün bunları. ancak CHP mliletvekilleri ve senatörIrri araştırabflir. Bu ve bunun gibi birçok soru aydınlığa kavıısmarsa. olayların nedeninl, niçinini de anlamaya pek olanak vokttır. CHP parlamenterleri adresiniz neresidir?. Bu soruların kim tarafından sorulmasını bekllyorsunuz? Dokunulmazlığınız yok mu?. Araştırmayacak mısınız bu konuları?. Ne beklirorsunuz daha?. Klmi ve ne>i?.. Üzerinizdeki 81ü toprağı ne zaman kalkacak, ne zaman?... OLAYLARIN ARDINDAKİ Ankara Notları (Baştarafı I savfada) O. Inılislerde dolaşan sövlentilere göre bir sıkıvönetim havasını yayıp. verleştirerek orduya da çengel atmak ıster Şimdilik karakollar mırmakl» uğraşmakta. Kafasmdaki tarih, 1980 midir kim bilır'' Türkıye'de Kanın gövdeyı gö türeceğj bir açık fasizmı verleştirmek ıstivenler. bilinclenen halk vıSınlarım unutuvortar. Diyarbakır ömeginde olduğu eibi. halk zorbalan bir kez. avucunun içine aldı mı. Divarbakır'a gitmeye pişman eder tşçisi. köylüsii ile çıkar fasizmın karşısma. Okullarda, komandoların egemen olduklan verlerde figrenciler açık silâhlıdırlar Bunlann giderekten şimdive deiin snbırla beklemiş solcu eençliği siHhlanmaya iteceeine kuskiı voktur. Bu da bir ovundur ama. tezgahlıyanm da başını viyebilecek bir oyun. Neden çırpmdı herkes, binlerce polis görevlisl altmrken, «heev bıınlan polis yapamaz^ınız» diye. Polis giysileri giymiş faşoiar. islerini görriiikten sonra sıvışamazlar rr; sessizce Türkiye Baroıar Birliği'nin faşizme karşı tüm demokratik guçleri ve sorumlulan ştfireve cağırı s» iljjinçti. İlk kez. binlerce hukukcu. avuknt fasizme karsı boylesin* bir direnişe «eçmekte sanıyorum. Ancak bu çaSn havada kalmamalı. vankılfl^^alı da.. Saban Karataş. TRT Genel Müdiirü degildir. TRT Gonel Müdürlüğüne de vekSlet etmemektedir Fskat. TRT'de ondan etkin sözü geçen adam vok *rtbi. TRT'nin »sayri mesru» Genel Müdfirii mü kı. telenzvoniarda istediti filimleri ovnatabilivor? Dur bakalım... Cumhurbaşkanı Korutürk'ün verdiği koktevle. TRT Genel MUdür vpkilt olî"ak Do^an Errlm gitti. Orada TRT'yi temsil etti. Şaban Karatas kim oluvor da, denetimden bile gecirmeden «Pir lesen Yollar» adında bir sıkmabaş filmi. TV'den göstertebiliyor. Bahse firerim. yazıl) bir belge bile voktur. Onu da bırakmamıslarrlır. Sikmaba«! Sule Yilk sel Senler'in «Huzur Sokağı» y«pıttndan alınarak düzenlenmis filim. oynıyanlar da TUrk sinemasında ün yaomıs kisiler. Türkan Şoray. twet Günav vb. sağcı filim yapımoıİRnndan Yücel Çakmaklı yapmıs filmt. Birazcık seyredecek oldum, kanım tepeme çıktı. GSrenler ates püsküriiyorlar. Söylentilere gfire, Saban Karatas'm buvruğu ile oynatılmıs bu film... Şaban Karataş, TRT Genel Müdürti değil ama, kamuoyunda öylesine adından söz edildi ki. çok kişi şöyle düşünüyordur: Bu cephe tsbaşında kaldıfcı sürece, Şaban Karatas olmasa da onun gibi birisi Genel Müdür olur. Yine de fcollıyayım.. TV'de. kollıyanlar vardır. Prog ramcılar da övle. Şimdi bunu ottuyunc» Saban Karataş. telefon eder ufak tefek görevlilere: Seni savcılığa çağınrlarsa benim adımı verme olur mu? Merak etmeyin efendim, ver mem.. Ya o, Türkan Soray'lara traet Günayiara ne denir? Yeri geldi mi konuşurlar bayan sanatçılar: Efendim ben soyunmaktan hoşlanmam. Terbiyemiz müsaade etmez.. Böylesine layikliğe, yasalara apaçık aykın filimler de oynıyabiliyorlar. Düzen bövleyken, böyle diye mi? Aslında. bir filim gerici diye yasaklanmasından ya GERÇEK Çeboslovak Yapısı (Baştarafı 1. sayfada) ClA'nın Sovyetlerden ve (Â'koslovaklardan silâh satın alıp M»ı la Mustafa Barzani'ye vollartiRim, Batı basını vaktiyle yazırı stı Ve gerçekten Barzanı btrlıkleri Doğu yapısı silâhlar fcullaımor lardı. CIA bu işte iyice trırüb»^ li olduğuna göre, Türkıve de aynı ticarete kalkışmasın? Herhalde vetkililer, bu mayı irdeleyip araştirarak eerekrn açıklamaları yapacaklar ve kanmo.runu aydınlatacaklardır. \ma hiikümet ortağı bir partinın <>rgülledigi ve adına komando ientn kişilerden oluşan çetelerin *erbestçe kan dökmelerine. kent «okaklarında insan avına çıkınalarına ne zaman son verilebilecektir? Türk ulusu bu sorunnn ccvabını bekliyor. *•• Tartışmalar Komisyonun öğleden sonra yaptığı oturumda, iktidar ve muhalefet partileri sözcüleri arasında zaman zaman sert tartışmalar çıkmıştır. Bu arada Niyaai Ünsal'ın (CHP) cephe hükümeti için «Eşkiya çetesi» şeklındeki sözü görüşmelerin bir süre ak.samasına yol açmıştır. Ünsal son öğrenci olaylarına ilişkin görüşlerini açıklarken, cephe yönetimini ağır bir biçimde eleştirmiş ve MC hükümetinden «Eşkiya çetesi» diye bahsetmiştir. Bunun üzerine Komisyon Başkanı İsmet Sezgin (AP), sözünü geri almadiğı takdirde Ünsal'ın konuşamayacağını bildirmiştir. Bu yüzden çıkan tartışma, bir süre devam etmiş. daha sonra Ünsal konuşmasını sürdürerek tDün üniversite hocaları yürüdü, asistanlar yürüdü. Bir gün halk yürüyecektir, o zaman 12 Mart'ta kaçtığmız gibi halkın önünden kaçamayacaksınız, hükümet olarak çekilin. sizi kurtaracak tek care budur» demiştir. Hasan Güven'in (CHP) Toprak Reform konusuna iliskin eleştirilerinden sonra Vahit Bozatlı (AP) söz almış. hükümetin istifa etmesini istemeksizin olayların çözümü için herşeyden önce başka bir hükümetin bulunması gerektigini ileri sürmüştür. CHP' liler buna oturöuklan yerden «Hazır», «Hükümet hazır» diye karşılık vermişlerdir. Bozatlı, Anayasa'nın hükümetin yetkisini kaldırmış olduğunu. ancak buna karsı çok büyük sorumluluklar verdiğini ileri sürerek. hükümetin istifasını istemenin geçerli bir yol olmadığım savunmuşrur. tbrahim Göktepe (AP) ise.TRT Genel Müdürlüğünü istisnai bir görev sayan 11 sayılı kararname yi «Keyfi» olarak nitelemiş, sürekli fasizm suçlamalanndan yakınarak «Nerde bir faşist varsa Allah belasını versin» demiştir. Hüseyin Abbas (MSP)in konuşması sırasında Komisyonun AP ve CHP üyeleri arasında sert tartışmalar çıkmıştır. Abbas'ın «CHP demokratik sol altında menfur fikirlerini yaymak istiyor» demesi üzerine toplantı salonu bir anda elektriklenmiş, CHPliler Abbas'ın sözünü geri almasını istemişlerdir. Ancak bu arada Sedat Akay (APt. Ahmet Demiryüce (AP) ile Osman Çiti. rik (CHP) arasında karşılıkh hakaret niteliğinde sözler sarfedilmiş ve tartışma bir süre komisyon çalışmalannı aksatmıştır. Komaodo (Ba$tarafı 1. sayfada) ıjhnm temsilcısi olarak. f.dece •onetim kurulu üyesi olarak ..Junmaktayken. Genel Müdürlüğe ekâlet etmesi dikkati rekici buLinmaktadu: Kredi ve Yurtlar Kurumu bunlan bir süre önce. Yıldınm Baazıt öğrenci Yurdunun 600 ka»asiteii bir kız yurdu naliae «eirilmesine karar vermişken, bu :arar uygulanmamış. ekim aymlan bu yana yurt 6070 komanlonun şgalinde bulunmakta ve ddiaya göre bomboş durmaktalır. Yıldırım Bayazıt Yurdunda ;omando!arın yatak ve battaniyeeri depo kapüarını kırarak sagadıklan bildirilmektedir. Komandolarm karargâhı durununda bulundugu kamuoyunca lilinen Cite öğrenci Yurdunda se, halen 500 yatağın boş olduju ine sürülmektedir. öte yandan Gazi Eğitim Ensitiisünde herbiri 400 öğrenci aabilecek yaUkhane olarak "apılnış iki blck, Kredi ve Yurtlar Curumunca yurt olarak önerilniş, ancak bu öneri de kabul eiilmemiştir. 400'er öğrencilik ıki jlok yurt yapılmayıp, Gazi Eğiim~EnsUtü»ü Müdürü Mustafa $e» tarifmdan *> müdür variımcısına lojman olarak 'enlmişir. Bu yerlerde biri müdürün cayınbiraderi olmak üzere iki •ardımcısı kalmaktadır. Yurtlarda durum böyleyken, îadık Erdem'in yönetimindeki iCredi ve Yurtlar Kurumu yenl jinalar kiralama yoluna gitmek edir. Ankara'da Tuna caddesmie 250 öğrenci alabilecek kapaiite de bir bina 550 bın liraya uralanmıştır. Fenerbahçe Lisesınde, öğrenciler üzerinde yürütillen baskılann siyasal niteiige bUründüğunü ileri süren öğrendler, bir arkadaslanna verilen bir haftalık okuldan uzaklastırma cezası kaldınlıncaya kadar derslere gır meme kararı almışlardır. Bu yol daki isteklerinin okul idaresince reddedilmesi üzerine okul önünde toplanan 300 kadar öğrenci «Demokratik lıse», «Öğrenci, öğretmen kıyımına son», «Çağdaş eğitim» sloganlarıyla gösteri yap mıslardır. Okul idaresinin çagrısı üzerine olay yerine gelen polis, öğrencileri dağıtmıştır. öğrenci temsilcileri dün yaptıkları açıklamada okul içinde sürdürülen baskıların Saadet Uğur adlı coğrafya cvtretmeni tarafından yürütüldüğünü iddia et mişler ve «Bu öğretmen, oizleri kendı siyasal görüşleri doğrultusuna çekmek istemektedir. Babası i$çi olan arkadaşlara hakaret etmekte, sınavlan öğrencinin sosyal yapısına göre defterlendirmektedir. Bu öğretmenin baskısı diğer öğretmen ve okui idaresine de geçmiştir» demislerdir. JANDARMA KOMUTANl (Baştararı 1. savfada) rak devrimcileri kırdırmak istiyorlârdı. Bizim istemimiz yerinde görüldü ve jandarma okuldan çekildı. Bizler de olağan olarak derslerimize girmeye başladık. Ancak faşist komandolar. jandarmayı okula sokup, onları siper edip bizlere saldırmak istiyorlardı. önceki gün yapılan silihlı saldırı bu yüzdendir.» ve muştalar ele geçti. S: Gözaltına aldığınız saldırganlardan kaçı işçiydi? C: 78 ışçi vardı. S: Tariş'te çalışan işçiler olduğu doğru mu? C: Tariş'te çalışanlar da var dı. Başka yerlerde çalışanlar da. ömeğin, boyacı bile vardı. S: Yakaladıklannız arasında küçük yaşta olanlar var mıydı? C: Küçük yaşta defil. Lise öğrencileri vardı. S: Silâhlı saldırganlann Ülkü Ocaklarma bağlı olduklan söyleniyor? C: Evet. tümü Ülkü Ocaklı. S: Silâhlar Cek yapısı fotoğraflarda grtrüldüğti gibi. tiaerlerin de çıkan silâhlar bunlar değil mi? "" C: Evet Cek yapısı olanlar da var, başka da. Öte yandan, Bornova Jandarma Komutanlığında bulunan tutannkta yazılı tabanca markaları şunlardır: Çekoslovak yapısı Ceska, Lama, Beratta. Unik, Astra ve Türk yapısı Kmkkale. CMaylar başlıyor Önceki gün Ege Üniversitesine yapılan saldırı sırasında çoğunun Tariş'e Genel Müdür Orhan Daut'un aldığı bildirilen komando eğilimli işçiler ile Saühli. Turgutlu ve Manisa'dan getirildiği öne sürülen Ülkü Ocaklılarla, Ege Üniversitesinde okuyan öğrencilerden oluşan topluluğun Bornova kavşağında birleş tikleri, daha sonra silahlı saldınya geçtikleri öğrenilmiştir. Bir anda savaş alanına dönen Mimarlık ve Mühendislik Fakültesiyle Fen Fakültesi silâh sesleriyle inlerken kız öğrenciler paniğe kapılmışlardır. Silâhlı komandolar siperlere yatarak, «Biz silâhla kendimizi savunuruz, siz de silâhla savunun, komünistler Moskova'ya» diye bağırmışlar, her iki fakülteyi kurşun yağmuruna tutmuşlardır. Jandarma müdahale ediyor Silâh sesleri üzerine olay yerine jandarma gelmiştir. Jandarma Komutanı Yüzbaşı Hanefi Erkan silâhlı komandolara silâhlarını ateşlememeleri yolunda ihtarda bulunmuştur. Bu ihtarı da dinlemeyen komandolar, devrimci öğrencilerin üzerlerine yürümeye başlamışlardır. Bunun üzerine jandarma sarma hareketine girişmiştir. Silâhlı komandolar sanldıklannı görünce silâhlarını. bıçaklannı yere atmışlar ve teslim olmuşlardır. Olay yerinde yapılan aramada 10 tabanca, 10 dinamit lokumu, 20 bıçak, 200 mermi ve çok sayıda zincir ele geçirilmiştir. Oİay sırasında yedi öğrenci hafif biçimde yaralanmıştır. Jandarmaca toplanan silahların Çek yapısı olduğu, ögrenilmiştir. Jandarma Komutanının söıleri Bornova Jandarma Komutanı Yüzbaşı Hanefi Erkan, olaylann içinde yaşayan bir komutan olarak ANKA Ajansı nvJhabirine şunlan söylemiştir: «Ülkü Ocaklanna mensup tahminen 200 kadar öğrenci ve ögrenci olmayan bir grup. Hacıkırı mevkiinde saat 14 sularında toplanarak Fen Fakültesi'ne doğru yürüyüşe geçtiler ve karşı gruptan öğrencilerin üzerine saldırdılar. Saldın sırasında önce sadece taş atılmasına rağmen akabinde silâhlar atılmaya başlandı. Ülkü Ocaklı gençlerin silâhla saldırısına. karşı grup sadece taşla mukabele ediyordu. Saldırganlar, «Allah. allah nidalarıyla saldmyorlardı. Jandarma birlikleriyle derhal ateş eden grabu çembere aldık ve üniversite dışma doğru çıkararak çemberi daraltmaya başladık. Olay yerinde çembere aldıgımız Ülkü Ocaklı gençlerin üzerlerinı aradığımızda 10 adet tabanca ele geçti. Olayın ilginç bir yanı da yakalananların üzerinde komandolara mahsus boğma telleri de çıktı. Aynca, bazılarında da zincirler ele eeçti.^ Cumhuriyefe yanıflar Olayların görgü tanığı olan ve silâhlı komandolara çembere alarak yakalayan, Bornova Jandsr ma Komutanı Yürtmşı Hanefi Er ksn, Ege Büromuzdan arkadaşımız Hikmet Çetinkaya'nın sorularını şöyle yanıtlamıştır: S: Kanlı olaylara yol açacak baskmm görgü tanığı olarak ne divorsunuz? C: 200'e yakın sağ eğilimli kişilerin, Ege Ünıversitesı keu t'akültesine baskın yaptığı haberi gelir gelmez olay yerine gittik. Üniversite savaş alanı gıbiydi. 100200 mermi yakıldı. Ateş kesmeleri için ihtarda bulundak. Kibns ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sanayi Odası Başkanı Hami Kartay. ülkede lıuzur, güven ve istıkrarın kaybolduğunu, «Devlet otontesinin yoklugunun hissedıldiği» bir ortam meydana geldiğini belirterek «insan hayatının varlığının kadere terkedıldiği bir ortamda ekonomik gelişmeden yatınm ve üretimden bansetmenin güçlüğünü görmekteyiz» demiştir. Çeşitli konulara ilişkin, odasının görevlerinı açıklavan. Kartay ithalât programının saptanan ölçülerde gerçekleşmemesi halinde ödemeler dengesinin açık vereceğini öne sürmüştür. Milli Eğitim sisteminin yaşadığımız dünyanın gidişine ayak uvduramadığını söyleyen Hami Kar tay «Bazı siyasi parti yetkililerinin son pünlerdeki tahrik edici açık beyanları ile konunun eyleme dönüşmesine vesile olmaları, toplumun temeline dinamit koymaktan farksızdır» demiştir. Sendikalararası rekabetten doğan referandum çekişmesinin. çalışma barışını zedeleyici biçime dönüştüğünü anlatan Ankara Sanayi Odası Başkaru referanduma karşı olduklannı belirtereıc şöyle konuşmuştur: «Hukuk mantığı ve anlayısı ile bağdaşmayacak tarzda hâlâ bazı sendikaların Yargıtay karanna rağmen referandıım uygulamasının sürdürüleceğinden bahsetmeleri, önümüzdeki aylarda çah'jma barışı açısından endişelerimizin devam etmesine sebep olmaktadır.» 1976 yılı ithalât rejimi. yönetmelik ve programma da değinen Kartay. ithal programının saptanan ölçüler içinde gercekleşmesi halinde yaptlan hesaplara göre. ödemeler dengesinin 1,5 milyar liralık bir açık vermesinin söz konusu olduğunu savunmuş, ithalât konusunda karşılaştıklan güçlüklere ilgi gösterilmemesinden yakınmıştır. Fiyat Konfrol Komitesj Fiyat Kontrol Komitesine karşı olmadıklannı söyleyen Kartay liyat artışlarınm polisiye tedbirlerle önlenemiyeceğini belirterek. «Fiyat Kontrol Komitesine karşı degiliz. ekonomik gerçeklere, arz ve talep dengesinin kurulmasma zaruret vardır» demiştir. Ortak Paıar Ortak Pazar'la ilfili güncel sorunlar bulunduğuna da söyleyen Hami Kartay «Türkiye'nin AET'de seçiş dönemini dtbenleyen katma protokolün karşılıklı taviz dengesine ilişkin hükümlerinin geçen zaman içinde Türkiye aleyhine bozulduğuna» da dik kati çekmiştir. Sanayi Odası Baş kanı AKT içinde yer almanın tartışmasmın bırakümasını, Ankara anlasmasmın 2. maddesinin değiştiriimesini ve Türkive'nin Orta Doğu'ya dönük projelerinin Toplulukla müşterek ele alınarak ger çekleştirilmesini iste:nistir. Ankara Sanayi Odası Başkanı: «însan hayatının, varlığının kadere terkedildiğ. bir ortamda ekonomik gelişme olmaz» MHP (Baştarafı 1. sayfada) dşinin gözaltına alındığı, üzererinde silâhlar ele geçirildiği Dildiriliyor. Bu konuda bir şey iöyleyecek misiniz? Cevap Henüz gazete bilgisinden öte bir bilgimiz yoktur. STeterli bilgi alındığı zaman açLk ama yapanz. Soru Son olaylarda MHP' /e bağlı gençlerin bir taraf teşril ettikleri ithamlarına ne diyorsunuz? Cevap Tiirkiye'deki anar?iie taraflardan birisi marksist :mperyalizmin uzantısı görevini yapanlardır. Diğer taraf ıse Türk Sevleti ve demokratik rejimdir. Bunu anlayabilmek ve açıkça ortaya koyabilmek, beynelnıüel komünizmin dünyanın öteki ülkelerinde kullandığı slogan ve seçtiği hedeflerle Türkiyedekılerin aynı olduğu gerçeğini dikkate almak lâzımdır. Nitekim marksist kuruluşlar devlet müesseselerini özellikle ordu ve diger güvenlik kmTetlerini faşist olmakla itham etmekte ve halkımızın önünde itibarmı sarsmaya çalışmaktadırlar. 12 Mart öncesi ve 12 Mart sonrasındaki, önceleri gençler arasında, 12 Marttan sonra da ordu ıle silânlı çarpışmalara girenlerin ve halklanna bağımsızlık ıçin mücadele verdiklerini söyleyenlprin hedeflerinin devleti yıkmak ve demokratik rejimi orratian kaldırmak olduğu apaçık ortadadır. Marksist militanlar. ^evçek hedeflerine ulaşabilmek için üniversiteyi ele geçirmeyi iotemekte, ancak, burada Anayas^nın tanıdığı okuma hakkını ;ığnetnaek istemeyen ve kamınlar önünde devlet kuvvetlerinin yanında görünen bir başka grupU çatışmaktadırlar. Bu gerçeği görmeden anarşiyi iki ger.çlik grubunun kavgası olarak takdim etmek yine anarşist mihraKlann propaganda gayretlerinin bir sonucudur. Soru MHP'nin otoriter rejimi istediği ve bu yolda çaba gösterdigi ithamları var. Bu s o nuda ne düşünüyor sunuz? Cevap Otoriter rejimden ne kastedildiğini açıklığa kavuşturmak lâzım. MHP, mevcut Anayasada ona bağlı bulunan diğer yasalar içinde şekillenen yönetim dışında hiçbir yönetim tar zını benimsememektedir. Soru MHP'nin Sıkıyönsti:n ilân ettirmek istediği söyleniyor Sıkıyönetime taraftar raısımrf Cevap thtiyaç duyulduşu takdirde kanunlann ve Anayasa nın emrine göre hareket edileceği tabiidir. Kanunlann hiçbır tavize yer olmaksızın uygulanmasına otoriter rejim deniliyor sa, bu bizim anlayışımızın d:sm kalan bir..tari|tir.Demok1 (Baştarafı 1. sayfada) Edinilen bilgiye göre, Denktas ve Klerides, Avrupa Konseyi'nin çağrısını kabuı ederek Ocak sonunda Strazburg'da bir görüşme yapmayı uygun bulmuşlardır. Bunun üzerine durum Birleşmiş Mıl letler Genel Sekreteri Kurt Waldheim'e iletilmış, ve sürdürülen temaslar sonunda VValdheim'in de Strazburg'daki görüşmeye katılması ve böylece ikili görüsmelerin bu şekilde başlaması kararErbıkın «ItjtirHtri laştırılmıştır. Waldheim'in Kıbrıs'taki temsilcisi aracüığıyla yapcnapladı tığı temaslar sonunda her iki taraf görüşmelere Viyana'da deDaha sonra hükümet adına söz vam edilmesini ilke olarak kabul alan Başbakan Yardımcısı Necetmişlerdır. Viyana'daki görüşErbakan, melerin kesin tarihi Strazburg mettin protokolünAET konusunda katma sanayileşmeyi toplantısı sırasında saptanacak engellediğini belirterek. «Onlar tır. bize ödun vermeden biz onlara Başkentteki diplomatik çevre ödün vermiş oluyoruz. Bu bakımler, son NATO toplantısı sırasın dan ithalât rejimi açıklanırken da Çağlayangil ile Bitsios'un var hangi maddelerde. hangi miktardıkları görüş birliğine uygun ola larda ödün verilmesi üzerinde çarak topluralararası pörüşmelerin lışıyoruz. Henüz bir karar verbaşlama noktasına geldiğini be nıedik» demiştir. lirtmişlerdir. Bu cevrelere göre, Erbakan, komisyon üyelerinin Yunan tarafı görüşmelerin açık AET'ye ilişkin eleştirilerini cevap gündem ve ön koşulsuz şekilde larken, MSP'nin gerçekte AET başlamasını kabul etmiş, doia/ı ile ticari ilişkilerin geliştirilmesıyla görüşmelerin niteliği BM sine taraftar olduğunu, ancak sikararlarının bir ölçüde dışına yasal bırliğin kesinlikle amaçlançıkmıştır. Bilindiği «ibi. Türkiye dıgını açıklamıştır. sürekli olarak görüşmelerin BM' AET Katma protokolünü Türnin kararlan dışır.da olmasuu di kiye'deki sanayileşmeyi engellelemekteydi. yen bir etken olarak niteleyen ErBaşkente gelen haberlere göre. bakan, AET belli yıllarda daha ikili görüşmelerin başlamasıyla önceden belirü ödünlerin verililgili ana konulann müzakPresi mesinin anlaşmalara bağlı oldukonusunda taraflar arasında teğunu açıklamıştır. Enerji konumelde bir anlaşma olmuş. ancak suna da değinen Erbakan, Türbazı aynntılar sonuca bağlanma kiye'de 2 bin yılına değin 8 atom mıştır. Waldheim teknik aynntı santralinin gerçekleştirilmesine ları incelemek üzere Kıbrıs'taki çalışılacağım söylemiş ve bıaılatemsilcisini görevtendirmiştir. rın maliyetinin 50 milyar dolar Bir iki gün içinde bu aynntılar olduğunu açıklamıştır. daki anlaşmazlık'.ann da gidenleİlk atom santralinin 1976 Temceği Ankara'da genel bir kanı ola muzunda ihaleye çıkanlacağını rak beiirtilmektedir. belirten Erbakan, santralin yerinin Silifke (Akiuyu) olarak beBihioj'un iizteri Öte yandan Yunan istan Dışiş lirlendiğini söylemiştir. Başbakan Yardımcısına göre, santral; 600 leri Bakanı Dimitrios Bitsios, megavathk olacak ve ilk ünitesi Kıbns sorununa tek çözüm yolu yılda 2.5 milyar kilovat saat enernun Toplumlararası görüşmeler ji üretecektir. Santralin ük üniolduğunu söylemiştir. tesinin 1984 yılında üretime geçeceği bildirilmiştir. Erbakan, konuşmasında CHP'ye de çatmış ve «CHP kapitalist fiKomisyonların kirlere bizden daha çok sahiptir. Ve (içinde olduğumdan sö.vlüyo33 üyeden rum) CHP'nin tatbikatı iktidara gelirse bugünkünden çok daha oluşması koyu bir kapitalist nitelikte olacaktır.» demiştir. Meclis'te Yapılan görüşmelerden sonra Başbakanlık bütçesi komisyonda oylanarak kabul edilmiştir. kabul edildi A>'KARA (Cumhuriyet Biîr««u) Millet Mecüsi'nin dünkü oturumunda, İhtisas Komisyonlannın 33 kişiden oluşnıasını öngören Danışma Kurulu önensi kabul edilmiştir. Buna göre. komisyonlardaki kontenjanlar partiler .çin şöyle saptanmıştır: CHP 14, AP 12, MSP: 4, DP: 2, CGP: 1. Daha sonra komisyonlann üye seçimi yapılmıştır. Komisyonlar başkan seçımi yaptıktan sonra 1976 ithalât rejimi Çek yapısı silâhlar Jandarma Komutanı, «Ülkü Ocaklı gençlerden çıkan silâhlar, acaba yerli malı Kınkkale yapısı silâhlar mıydı?» sonısuna, «Kayır. ele geçen 10 adet silâhın hepsi Çekoslovak yapısı tabancalardı» cevabını vermiştir. Bornova Jandarma Komutanlığınca önceki gün gözaltına alınan 152 kişi dün sabah ll Jandarma Komutanlığına getirilmiş lerdir. Olaya Devlet Güveniik Mahkemesi el kovmuş. üç savcı sanıkların ifadesini almaya başlamıştır. İlk kovuşturmanın gizlilik içinde yürütüldüğünü belirten Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcıları. sanıklardan yandan çoğunun öğrenci, geri kalanın ise İzmir dışından gelen kişiler olduğunu bildirmişlerdir. Savcıiar ayrıca, gözaltına alınanların sayılarının artacağını da sözlerine eklemişlerdir. Gözaltına alınanlar arasında üniversite öğrencilerinin çok az olduğu dikkati çekmiştir. Gözaltına shnanlardan 50 kadannm ortaokul ve lise öğrencisi olduğu, çevre il ve ilçelerde okudnklan jandarma yetkililerince açıklanmıştır. 152 ki}i gözaltında flBD, flnkara (Baştarafı 1. sayfada) ceği manevralarla da Ankara ıle olan uıskilerindeki çıkmazdan kurrulmak yolunu bulabılir» denilmektedir. Türk • Amerikan ilişkilerinde mevcut en önemli çıkmaz olarax, Türkiye'deki Amerikan üslerinin faaliyetlerinin durdurulması ve bu konudaki müzakerelerden bir türlü sonuç alınamaması gösteriierek şu yorum yapılmaktadır: «Aylardan ben siyasal cinayetlerle kışkırtmalar 1971'in başlannı anımsatan bir ortamda sürdüriilmektedir Amerıkalılar ve Türk kapitalistlert için dunım bugün çok daha ciddidir. 1973 genel seçimleri ile 1975 ara seçimleri Türk seçmeninin bundan böyle çogunlukla sola oy verdiğini göstermıştir. Halk kıtleleri ve özellikle işçi ve üniversite gençliği gelişmiş bir siyasal bilince erişmiştir. Güçlü ve sürekli bir faşizm düşünü kuran sağda. orduya yapılan çağnlar artmaktadır. Demirel'in yönetimindeki koalisyon hükümeti. Kıbns'ta bir fetih polıtıkasmı destekliyen en üeriri güçlere dayandığından, ABD ile güçlüklen nedeniyle de dışta eli kolu bağlanmış durumdadır. Kıbns sorunu da bu hareketsizlikten çıkmaza girmiştir..» «Le Monde Diiîlomatioupvin ocak sayısında Türk . Yunan iüşkilenne de özetle şöyle değinilmektedir: «Türkiye ile Yunanistan Brüksel'de Ege kıta sahanlığı. Eg3 hava koridorlannı ve 1923 Lozan Andlaşması hükümlerini çiğneyerek Yunanistan tarafından askerlestlrilen adalann durumunu ele alacak müzakerelere başlamayı da kabul etmişlerdir. «îki ülitenin ilişkilerini bir an önce düzene sokmalan gerçskten yerinds olacaktır. İki ülke 1975'te Türkiye'nin gavri safi mill! hasılasının vıiîtde S'ini. Yunanistan'ın da yüzde 6.9 tutan bir siiâhlanma yanşı çılgrmlıöina eirişmışlerdir ki. bu durum bir savsşa vol acabilecektir. Ancak Ankara ile Atina Dogu Akdeniz'deki Amerikan çıkarlan uzantısındaki oyunun piyonlan kalmaya devam ettikçe şağlam ve süreKli bir barışın sağlanması güç olaeasmr. Lübnan'daki traiik «rnek tse ABD'nin himayesindeki mr Kıbns çözümü ko Çanakkale'de iki yük gemisi çarpıştı ÇANAKKALE, (Cumhurivet) Çanakkale Boğazı'nda dün Hol landa Bandrah Hülmar yük gemisi, Romen Banaraiı Paias yük gemisi ile çarpışarak batma tehlikesi geçirmiştir. Bir ara küpeştesine kadar su ularak yan yatan gemi daha sonra yapılan çalışmaıar sonımda batmaktan kurtarılmıştır. Çimer.Uk feneıi önlerinde saar 14.45 sııalarmcla meydana gelen kazada, can kaybı olmamıştır. Öğrenildiğine göre olaya Istanbul'dan İskenderun'a ticari eşya götürmekte olan Holmar gemisının yanlış rota izlemesi yol açmıştır. Gümrük kontrolünden çık tıktan sonra yoluna devam eden Holmar gemisi, Köstence'ye Alüminyum madeni götürmekte olan 1635 tonluk Romen bandralı Ralas gemisine bindirmiştir. Çarpış ma sırasında Holmar gemisi iskele bordasından ağır yara almış ve iki numaralı anıban tamamen sularla dolmuştur. Ancak iki numaralı ambar ile makine dairesi arasında bulunan çelik bölme, suların bu kısma girmesine meydan bırakmamıştır. Verilen bilgiye göre, şimdilik batma tehlikesini atlatan Holmar gemisinden sular boşaitıimaya çalışılmaktadır. Öte yandan Deniz Kuvvetlerine bağlı bir sahil muhafaza botu da geminin her an batma olasılığına karşı içerde kalan kaptanlan almak üzere yaralı geminin çevre iran, AET'nin Türkiye'ye karşı ayırıcı tutumunu kınadı LÜKSEMBIRO AET Türkiye Ortaklık Karma Parlamento Komisyonu 12 ve 13 ocak £ün leri Lüksemburg'da Avrupa Parlamentosu binasında toplanmıştır. Bir basın topiantısı düzenleyen Türk Heyeti Başkanı Senatör Kâmuran İnan. toplulukla Türkiye arasındaki ilişkilerin içi ne girdiği «Çıkmaz»dan Türk kamuoyunun hayaı kırıkhğı duyduğunu belirtmiş. ba^ka üçüncü ülkelere kırasla AET'nin Türkiye'ye ekonomik, sosyal, siyasi gerçek tercihler tanımayan «Ayırıcı tutumuna» karşı çıkmıştır. Senatör înan aynca. Ortak Pa zar tarafından daha önce tanınmış olan bazı kolaylıkların kaldırıhnasını, bu arada ortaklık konseyleri sırasında dokıızlar tav e rafından s^Ç ba^en de tamam olmayan bilgiler verilmesmi kınamıştır. (a.a.) JtNEKOLOG Opt. Dr. na değilim ben Bugtin gerici diye yasaklarlar. yann da solcu diye. Sabahattm Ali'nin öyküsünü filimleştırdı Metın Erksan. Neden yasaklandı Dakalım? Demek ıstediğim . solu da sağı da yasaklıyonız diye gerıciiiği solla bir tutuyorlar. Her çeşit yasağın karşısındavım. derken. gızli Kapaklı gericılik oyunlannı da sergilemiyehm demiyonım... Konuyu durava getlrmışken, Millı tğitim Kakanlığındakı son gelışmelerı de sıralıyayım. Yanındakı küçük öayan memurların yanaklarından makas alan Genel Müdür'ün bası rıayli derde gırdi. Yoooo. «.\nkara Not!an»nda yazıldığı için değil. Durmuş, durmuş, AP'nin oldukça ünlü senatörlerinden bırinin vefenınden de «makas» almamış mı? O da gidip anlatmış senatöre. ü da bakana gıtmiş. vermiş gözdağını. Sen ne biçim bakansın? Bu işi temıziemezsen gelme sakın parlamento'ya.. Bakan. sonışturmayı genisletlyormuş, müstesan Ahmet Nihat Akav'ı gnrevlendirmis. aaliba eski Türkçülerden Bedri Alogan da varmış soruşturma kurulu'nda. Soruşturma sürüyor: N'e vaptı sana kızım anlat şimdi bakavım.. Bir başka soru: Buradan gidip, bu adamclan krjrtulmak istiyor musun. istemiyor musun? Ben dairemden memnunum efendim. Ne. memnun musun? Yanındakilerden makas alan Genel Müdürü değil de kızlan kadınlnn degiştirmek istiyorlar iyi mi? XXX Cephe'nin komando eğilimli Milli Kğitim Pakanı Ali Naili Erdem. geçtiğimi? hafta sonunda Gazi Eğitim Enstittisü'ne eiderek mtldür ve ftjrptmpplerle toplantı yaptı. Gitti. baş koşeye otut du. Sırayla konuşaoak öğrefmenlere söı verdi. O bakan kt. Atatürk'ün kurduîu bolümleri kapatmıştı Gazi Efitim'de. özellikle müzik bölümUnü. Simdi. bos sıralann Üzerinde Incelemeler yapıyorlar uzmanlar, müfettisler: Sıralann üzerine neler yazrmşlar iyi tncelevin.. Sıralann üstüne kazman «tîç Hilâl»e değil elbet, başka şey' lere bakıyorlardı. örneğin, bu sıralarda bakan mecliste kürsüye çıkar da şöyle derse hiç sasmamalı: Efendim. ögrenciler sırala nn üstflne helalnra orak çekiç resimleri çizmişler... Hadi bakalım, o zaman da bizlere iş düşer Habıre yayınlanz. Gitgide bırakıp zabıt katibine döneceği; ne bileyim... Gazi Eğitim Enstitüsü'nün otu za yakm öğretmenin] BÖrevinder alan komando eğilimliben kı barlık olsun dlve eftüımli divo rum bakan öftretmenlere sordu Sizı dinlemıye geldün, bu yurun dinlivorum... Bir öğretmen.demek vine d« yürekl) öğretmen kalmıştıba kanlığın tutumunu eleştirdi. Ko nuştu özetle: Gerçeklert ortaya kovanlaı enstitümüzden alınıp ortaoku öSretmenliklerine verildiler. Ens titümüzün üç bölümü kapatıl mıştır. Bunlar beden eğitimi pedagojl ve müzık bölümle ridir. Atatürk'Un buynığu ile bu rada İlk olarak açılan bir oku vardır, «mıısikı mııallım mekte bi» bugün ise. mürtk bölüml lüks olduğu, gereksiz olduöu ba kanlıtc koridorlannda sovlenlı durmaktadır. Bu bölümlertn ka panmasına neden olarak öğrer cilerin «devamsızlığı» gösteril mektedir. Diger bölümler de vü de 60 oranında devamın saglar dığı İleri sürülmektedir. Bunlanı tümü vanlıştır bilesiniz... Okulun müdürUkomandoMustafa Şen, renkten renge giı mektedir. Gerçeklert konuşan öğretmeni se, sonunun ne olacağı belli d( ğildir. ÇünkU. cephe'nin ışlerin artık akıl ermemektedir. Toplantıda başka öğretmenle de konuşur. Bunlar komando v ırkçı olanlardır. Biri şöyle d< di: Şimdiye kadar Gazi EgiHr Enstitüsü'nde öğretmenler Tür bayrağını yakmayı öğretmisle: dir. Komando öğretmenin bu s<t leri, öbür öğretmenlerce protesi edillr. Bu güriiltüleı içinde, bi kanın toplantısı biter. Bakan, sankı Gazi Eğitim b komando vani faşo vuvası deği miş gibt. soleu öğrendlerin cs güvenlikleri varmış gibi, geld ği gibi aynlır Gazi Eğitim En titüsü'nden. Hey koca gazi he eey. Senato'da tartışmalar sırasıi da CHPli senatörler tıanı bak na «haydi kalk Gazi Eğitim'e g delim. Orada görelim dunımur komandoların» demişlerdt y bakan Erdem. bir zehir hafi^ zekasiyle önce gidip dunımu b yoklamak istemiş olmalı. Şim' sormalı. CHP'li senatörler: Saym bakan. Gazi Eğitim Ititmişsin. Neler gördün anlat b ri. Orada komısmalar banda al mıs. bf? dfi rtinlivebiltr miyiz? Bakan. renkten renee eirere yanıflıyamıvBOaktır sorulan. K fürlesmelert. kavealan tutana lardan verebileceSiz ancak... Voleybolcn (Kastarafı Kpord kez Cera Kurulunca altı m oynamama cezası verilmişti. Bu cezasını tamamlavan S mih, daha sonra Voleybol Mi Takımımızın Olimpivat eler maçlan için kadroya alınmıs Duruma Gençlik ve Spor Baka lığı elkoymtış, amatrırlüftü çi neme vanısıra. Ikı kulüpten p ra almanın TUrk Cfiza Kanunı na gtrip eirmedi*! üzerinde s rusturma açmıstır. Bakan Ali Sevkı Erek. Serr Oktay'ın Montreal Olimpivadı' Ankata (Baştarafı 1. sarfada) • Olayların mümkUn olan en kısa sürede, Üniw.» iteleTarası Kurulda tartışıiıp. sonuca baglanması için. Üniversitelersrası Kurul Başkanîığı'na başvurulma sına, • Ankara Üniversitesi'nde 14 ocak 1976 çarşamba sabahından, 23 ocak 1976 cuma akşanıına ka OKTAY CUMHUR A K K E NT SiMİ Halaskârcazi Cad. 371 37H