17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
RT CUMHURÎYET 26 Eylül 1975 ft REZAIET... ABDULCANBAZ tüyük Jsturalar Şakir BALKI 3 : KÖTde yalan kivırmayan hiç IdmM yok. Hemen herkes yalan söyler. Geçntfşte bir giin ba köye Sadrazam Hiisrev Paşa eelir. Yenilir, Içilir. Sonra da Sadrazam köyün çok fakir oldugunn söyler. Köyün Kadısı Diirrizade ise köviin fakJr olmadıgını. her evde küpler dolusu gömülü «Itın olduğunu anlatır Sadrazama. Kürekll kazmalı blr alay adam köyün altını üstüne getlrir, bfr şey bnluntnaz. Sadrazam da Diirrizadc'yi Halep'e sürcüne gönderir. Eıtıri vazan «Halep» yerine «Harem» yannc4, Dürrizade de sarava atar kapağı. Dürrizade tinlü blr kisi olup çıkar orda. önce kövlülrrdrn Wrl I*tanbul'a ziyaretine pider. sonra muhtar, ardından da Imam Hösin. Gelince anlala anlata bitirrmezler fördükleriyle yasadıklarını. Ama klmseleri Inandtramazlar. ııraya eyi V.ulak verin agalar, sabah olmuş. gün ışımış. ış millet. köy alamnda yerde biri debelenip duruyormuş. sini almışlar. Adam ha ölecek ha ölmüs. Yerde debeledam, güçlükle «Ben îmam Hüsin...» demiş. Bizim köypiri: «Bak hele, demiş, kendifini imam sanıyor.. Hadi «en ; oradan » :r bsşkası da: Ülen ite bak, demis, bizim bildigimiz Imam Hüsin yüa adamdır ha.. im köylü adamın basına üşlişmüş. Yüzüne bakmışlar, urı bakmışlar, boyuna bakmışlar. gözlerine, kaşlarına bak . adamı imam Hiisin'e bi türlii benzetememişler. ismı sırtlanıp caminin dibine getirmişler. Müezzine «Bak demişler. bu adam imam Hiisin'e benziyor mu ki?» Mübakmıs «Bizim imam Hüsin yüz okka adamdı, bu adam 3İsa otuz okka var, değii imam, ben de imamı tanımaa»cep kim tamr?» rradına haber salmışiar. Kadıncağız başına gelmiş. Bakbakmış, dur hele demiş avradı, «İmam Hüsin Efendinin le iri bi ben vardı.. Hele hele.. Adamın önünü açmışlar ı bakmış, bakmış da ünlemiş: «Vah benim kocam İmam Hüsin, vah gidi, seni hangi yeller bu hale soktular ki, 'rimler seni böylem igne ile dönderdiler?. » arısı böyle dövündükçe, berikiler de «Hele anlat canım anlat.. Yediğin ıçtiğin senin olsun imam efendi, hele anımm... dıye j'alvarmaya başlarmşlar. arısının bu tanıkhğı üzre, İmam Hüsin'i yerden almıslar n evine getirip bırakmışlar. Hüsin «Ooooff... amaruıın... ..» diye tnledikçe, onu sırtlamp evine getirenler de «Aman j Efendi. yediğin içtiğin senin olsun, hele anlat canım...» yalvanyorlarmış. nam HUsin'i yağbal ile bir ikf ay besiye çekmisler. Adara , kalkar kalkmaz Istanbulda başından geçenleri bir bir maya başlamış: • Bizim bu Kadı Dürrizade için Padişah mı desem, Sadl mı desem. Şeyhülislâm mı?. Böyük adam, böyüük!.. Isl'da sözü ferman nefcsi derman adamın. Onun nuzurvna ım ne ınümküıı ki? «tmam Hüsin sizj görmek istiyor» deis olsaydım, sittin sene onu görmem imkânsızdı ne yalan ki^ Harem Ağası, kolay mı?. Huzuruna girdim ya. göılecamaştı, ortalık ışı!r ışıktı. Aklım kanştı.. Pizim Dürrizade kebirine oturmuş, dogııdan batıya emirler veriyordu. Dört arafı cariyelerle dolup ta$ıyordu. Ince bellisi, elâ gözlüsü, huylusu. Ben bu kadar çok avradın arasında kalmca, utanan Dürrizade'nin yüzüne bakamıyordum, hemen dibimd» «nyosu yapan bir güzele bakıyordum..Tövbe canım. tövbe.. an dedigi oîur değii mi, canım bu bizim Kadı Dürrizade ış da gelip Cennete varmış. Bi el çırpn. tüm güzeller öe dizildiler. Bi el daha çırptı kı, güzelin biri bo>numa saöbiirü ayaklarıma. beriki de önümden îuttu beni cekmeye dı. Az kalsın solumaktan öleyazdım. Neüzübillah ya. tövınım.. Yahu b'J bizim Dlirruade de ne adammış böyle?.. et canım, tövbee... Sonra saldı beni güzellerin arasına. hı bi dirhem yalanım varsa, ne derseniz deyin. köylünün [i doğru. muhtarm dedikleri dojjru. Kadı Dürrizade Cenvasıl olmuş, lıuriler... Otuzun üzerınde yavuklum bulunuıı Harem'de. DUrrizade'yi sual edecek olursanız. Cennette.» mam Hüsin Efendi başından geçenleri boyle anlatınca, tüm inün kaîası atmıs: Yahu, deniişler, bu bizim Dürrisade, Bzam Keşanlı HÜsrev Paşa\ra «Evlerimiz altında küp küp var> diye yalan söylememis mıydi ki? Eee, hem büyük bir ı söyle. hem de var git Cennete çulu ser. güzellerin arasınmür siir haV. Piliç gibi kadınların arasında gönül eyle.. Yolc ır, boyle sey olmaz. .» 3ün gbrmü* bir köylü ünlemiş var gürüyls: Bundan sonra yalan konuşmayanm anası ağlasm. demiş, alan işinde bı keramet yok ise namussuzum... Yoksa bizim iebur kadının Cennette ne işi var ki? Cennete gitmenin bi a yolu da varmış. Bu jalan yok mu. gelsin yalan...» Kusurumu bağışlayın, yüz yıllardır söylenen öykü bu işte. 3 gün, bugün yalansız soz edemez olduk gitti. Hâlâ da yaan, dolandan bir keramet umanz. Aslında bizim bu köjün «Kırtabanmıs, ayak üstü kırk yalan kıvırdıfımızdan ötüru imüz adı sanı «Kırkyalan» olup çıkmış: Ne edelim ki, günahlarımız o Kadı bürrızadenin boynuna. O kopuk kadı yalancı etmiş gitmış. (DEVAMI VAR) ÇOCUKLAR INSANDIR YŞR E A AA KML Çlzgller: Turhan SELÇUK Fotoğraftar: Ara GÜLER Zı7o çalmamak için yemin de etmiş ama mecburiyet, yoksa neden boısun yeminini. Daha böyle çooook, çooooook maceraları var ZUonun. Hepsini bir anlatsa. «Ben hırsızlık bilmiyordum amcamın çocuğu öğretti bana.» •Mahzun'» «Kaç yaşmda bu çocuk?» «Mahzun. Ona da başkası öğretmiş. Maymun bir çocuk.» «Kaç yaşında bu çocuk?» «Mahzun on yaşına giriyor. Ben Kur'anı öptüm daha hırsızlık yapmıyorum. Mahzun da hırsızlık yapıyor, Maymun da.. May mun büyük bir oğlan oldu.» «Kim öptürdü sana Kur'anı?» «Herkes biliyordu. En sonunda ben de. kadınlar diyordu ki yapma seni hapsederler, öyle bir şeyler anlatıyordular ben de en sonunda camiye gittim, bir kadın Kur'an okuyordu böyle. ben de Kur'anı aldım o kadından, camide kavga oldu. Elinden Kur'anı kaptım kadının da..» «Çaldın yanı.» Zilo burada çok güldü. Candan yürekten güldü. Zaten öyle saf, lekesiz candan gülüyor kl Zilo .. «Yok, yooook, yapmayacağıma yemin ediyordum. bir dana yapmadım, yemin ettim bir ÛR . ha yapmadım, sonra dd Emin ' onünde bir kere adamın( cebine daldım. Yok vok. Eminönünde.. Neredeydi. Ataköyde mi?» «Boş ver nerede olursa olsun. Anlat sen nasıl daldın?» «Adam yüzüyordu, adam yüzüyordu, adam bize böyle yapıyordu. adam bize. seni gidi seni üç kâğıtçı. diyordu. Sana ne ulan kıro diyordum. Sen yoluna baksana, j'Oİuna devam, hadi yiirü lan dedim. daha o zaman ben o kelimeleri daha yeni öSreniyordum, hepsini o çpcuktan öfrendim. ondan.» «Mahzun'dan degil mi?» «Ondan sonra ona dedim. adam da bana baktı, böyle dedi, bana bak ufaklık. fena yapanm seni. Götün sıkıysa yapsana bakalım, göstersene erkekliğini. dedim. Adam da... Yaaaa Allah, dedi, böyle yaptı gitti.» «Öteki adamla » «Öteki adam sovunmuş yüzüyordu. uzaktaydı. Ben de boyle cebe baktım bozuV: para çıktı, öbür cebe baktım bu kadar kâğıt para çıktı.» «Aldın mı?» •HOftCCCCC... A Çocuklann en büyük sorunu uykuydu ve geceler uzundu... Bu j'olda en kötü şey uyku sonuıujrmuş. En. iyisi, Sirkeci'deki trenlerde uyumak, orada da polisler. Silaşmca apartman merdivenleri. Ama merdivenlerde uyumak ne mümkün, donuyormuş Zilo. Merdivenlerden başka yer yok mu? Olmaz olur mu. Boş arsalar da var boş evler de. Bir bo§ evde bir ay. Ooooooh... Tek gözlü Zilo «Aldım ama, sonraaa, ben kendime sade yirmi beş lira aldım hepsini dilenciye verdik.» «Dilenciye daha önce de vermiş miydin?» «Anlattım ya. ben hep paraaaa.. Veririm, daha önce söyledim ya, soylemedim mi, ben fazlasını ne yapacağım paranm .. Sonraaaa, İistümüzde bulmazlar mı, ben de heeeeep dilencilere veririm.» «Kaç kere vermiştin dilencilere daha önce?» «Çooooooook, ben ne bileyim ben .. Mahzun dediki venne verme dilenciye bana ver. dedi. Ben dedim ki bana ne Allah Allah, ben dedim ki oğlum. bana ne, sen de al alacağm kadar. O da kendine yüz lira alacakü. O e!li lira aldı, ben de yirmi beş lira aldım, sabahleyin Mehtap Sinemasına gitik akşam oidu Çiçek Sinemasma bir film baktık Çiçek Sinemasından çıktık Mehtap Sinemasma gitrik bir de gene Şehzadeye gitmiştik. Dört kere sinemaya gittik. Sabahleyin âkşam. Ondan sonra o para bittiiii. Bir de Çarşamba Sineması açıktı. Onun bir kapısı vardı, arka kapısı. ordan ben hep kaçıyor dum, sinemaya... Ördek... Tanıyordu kadm beni, apartımanında oturuyordu.» ADAM SOYUNMUŞ YÜZÜYORDU CEBİNE DALDIM KENDİME 25 LİRA ALDIM GERİSİNİ DİLENCİLERE DAĞITTIM «Ördek ne?» «Ördekler filftn vardı. Ben de ordan bir telden atlıyordum sinemaya gidiyordum, sinemacı geliyordu, biletin nerde, şımdi biliyor benim her gün kaçtığımı oraya. Kimseninkini sormuyor sade benimkini soruyordu, ben diyordum. aldık ulan aldık yavu. manmazsan biletçiye gidelim. diyor ki. kalk haydi yürii bir şey konuşacağım, biletçi seni çağırıyor. Şişman vardı bir de uzun boylu. gözü şeydi, tanıyor musun onu?» «Tanı...» • Ben diyordum, gireyim mi abi diyordum...» «O da glr diyordu.» «Kardeşi vardı onun ..» «Sonra lafı yanm bıraktık..; Caldm parayı Atakfiyde ml nep de?» «Çaldık, sonra ben trene bindim sonra aga gel kaçalım, adam gelecek, dedim, adam beni yakalar. dedim. Ben korkuyordum şimdi o hırsıyhğı yapmağa. O korkmuyordu hiç.» «Mahzun mu?» «Mahzun ya...» • Nerde şimdi o?» • Şehzadebaşı'nda * çocuklar bisiklet çahyor, geri götürüp geri verseler dayak yiyecekler, bulan çocuklar ne yapsın, binerken polise yakalansalar, polis basacak sopayı, onlar da çaldık diyecekler, Polis ne yapsın çalınmış bisikletleri o çocuklar da yakalamışlar... Mahztın ölüncfye kadar çalacaktı... citmek de olmasa, o hiç yemmlni bozar mı? Yoksa insan durup dururken niye yemin etsin. Yok sa insan dunrp dururken niye yeminini bozsun degil mi?» «Zorunluk.» «Mecburiyet degil mi? Mecburiyet olmasa, degil mi?» Zilo içini çekiyor boyuna. Bıkıyor anlatmaktan ama vazgeçemiyor da. Konusmanın iyice îadını çıkarıyor. Hoşuna giden olaylan dönüp dönüp bir daha anlatıyor. Düşlerini anlatmak o kadar hosuna gitti ki. düşleri kalmaymca, düş uydurmaya oas ladı. Sonra uydurduğu düşleri hosuna gitmemiş olacak ki. gülerek. «çaktın mı» diye sordu. »Neyl caktım mr» Zilo boyuna güiüyordu. Hep Züo Züo, diyorum ya. öz adı Zeliha'dır Zilo'nun. Mahallede ona Zilo diyorlar. Mahallede herkesin böyle bir adı vermiş kısaltılmış. «Şeyi yani, düşleri uydurdugumu...» Gözleri ışıl ışıl, soluğunu tutmuş vereceğim karşılıgı bekliyor. «Çakmadım.» diyorum. «Nasıl çakayım"» Zilo seviniyor. Sonra da güzel yüzü bebeleşiyor. temizleniyor her şeyden. salt çocuksuluğu kalıyor yalnız. «Bilmistira.» dıyor, «senin çakmayacagını. Sen saf adamsm be araca.» diyor. «Bu kadar safhkla sen bu dünyada ne yapacaksuı.» diyor. «O kadar saf degilim. berim de bir kurnaz yanım var.» divorum. Buna çok seviniyor. «Olacak olacak ama. ben çakmadım ama olacak. bu yasa gelebildigine göre olacak. İnşallah vardır» diyor sonra da. Ölünceye kadar Mahzun hırsızlığı çok seviyormuş. Öldürseler, ölünceye kadar hırsızlık yapacakmış. Kulagıma esildi Zilo: «Sen inanma ha Mahzuna o da korkuyor hırsızhktan, dayak*an ama, bırakmıyor hırsızlığı. Hırsızlıgı seviyorum, diye kabadaynlık yapıyor. Aaaaaah, Mahzun da bırakacak ya hırsızlığı, o da Kur'an ütsüne vemın etmeyi bir istiyor, bir istiyor ama, beni kıskanıyor boyuna Kur'an iistüne yemin ettigimi öğrenince yaaa.. Kısfeanıyor. Ben de, kırro. diyorum, zor mu, git camivs al bir Kur'an. camide Kur'andan çok ne var. sen de et, benim gibi, sen de boz sonra istarsen.. Ne eğlenceli. ne eglenceli.. Korkuyor o, korkuyor. Korkusunu da belli etmemek için. yiğitlıîe bok sürmemek için. durmadan atıyor. ben korkmuyorum, diye. Bana açık açık soyledi. Zilo da korkuyormus ya, Mahzun kadar hiç korkrmıyormuş. O korktıdan ölüyor. ölüyormuş. Zilonun anlattıkları. anlattıkca degişiyor. Eskiden Mahzun vürekli. şimdi degil. Eskiden <;n büyük hırsız Maymun. simdi deftil.. Eskiden en iyi. pir ü pak Zilo. simdi cir.lerin cini. hırsızlann başı, hiç yakalanmayan Zilo.. En önemlisi uyku sorunu lıyor, sonra da biniyorlar, binince de yorulunca da bisikletleri bir arsaya atıyorlar, ne yapsınlar. atmasalar, götürüp teslim etseler dayak yiyecekler. Yazık adamın bisikletine ama, nerede bulacak o arsada bisikletlerini, ama ne yapsınlar... Çocuklar da o arsada o bisikletleri bulup binince o çocukları da polis yakalayacak. basacak sopayı. siz bu bisikletleri nerden buldunuz, diye. Arsada bulduk, diyecekler ya, polis iııa nır mı, polis yutar mı? Bisikleti çaldık dedirtinceye kadar riövecekler. Onlar da dayak korkusundan çaldık diyecekler. Polis ne yapsın, çalınmış bisikletleri o çocuklarda yakslamışlar. değii mi? Polis amcalar onların değii de bizim çaldığımızı ne bilecekler. Kim ne yapsın Mahzun var ya, Manzun hiç korkmuyormuş. Çok çalıyor. çok da yakalanıyormuş ama Kur'ana hiç yemin etmiyormuş. Zilo vemin ediyormuş ya Kur'an üs"üne vazgeçmek de yeminden kolaymıs. Şoyle bir şeyler söyleyerek Kur'anı üç kere başından çevirerek geçirince yemini bitiyor o da Mahzun 1a yeniden nırsızhğa başlıyonnuş. Kaç kere bozmuş böyle yeminini, yemın borulup hiçbir günahı kalmıyormuş Kur'anı üç kere öpüp başına koyarsa hele.. Zilo on bes kere öpüyor Kur'anı belki yirmi kere başından eeciriyormuş. Aç kalmasa. bir seye eereksinmese vallahi de billahi de, sinema,ra Çalan çalana «Fenerde, bir çok demir çalıyor ki, kurşun da çalıyor. Çalıyor ama ne j'apıyor sonra da, sinemada da adamları buluyor, kandırıyor adamları herseylerini çalıyor. Fazen de Şehzadebaşına geliyor. Beraber geliyoruz.» Şehzadebaşında ne yapıyorlar, her birisi bir tane bisiklet ça Bu yolda en kötü şey uyku sorunu. Zilo. çok seyi hslletmiş te vıyku sorununu bir türlü hale yola koyamamış. En iyisi Sirkeci'de ki trenlerde uyumak, orada da polisler. Sıkışınca apartıman mer divenlerine geçiyormus Zilo. Ama merdivenlerde uvumak ne mümkün. Sabaha kadar basını elleri arasına alıyormuş Zilo, uyuyabilirsen uyu, donuyormuş. Merdivenlerden başl • yer yok mu? Olmaz olur mu, boş arsalar da var. Boş evler rie. Bir boş evde bir ay. oooooooh. ne giizel yatmış da mis kokan. tertemiz yataklarda kimsccikler görmemis onu. Büvtiyünce hiç başka bir sey istemiyor. Zilo o bir ay vattığı yataktan alac?k. ne vapıp yapıp alarak. Bir kere hırsızlığa tövbe etse, elinden baçka bir şey (Devanıı 9. sayfada) Şi BOND TJFFANY JONES
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle