Katalog

• Sambi: Ciimhurlyet MatbaacuıK ve Ga^cıccılı adına „ NADtR îs'ADl • Genel Yayın Müdürü „. OKTAY KURTBflKE • SorumJu Yazı tşlerl MudürO. BÜLEM ntKMENER • Basan ve Yayan: CUMHURtYET Matbaacıhk ve GazeteciJik T.A.Ş. Cağaloğlu, Halfcevi Sok. No: 3941 TELGRAF ve MEKTÜP adresl: CUMHURIYE1 ISTANBUL Posta Kutusu: Istanbul No: iHfl Telefonlar: 22 42 90 22 42 96 224297 224298 224299 tnuu + ı*s»sıı>» EDER M • BLROLAK: Ankara, AtatUrk BulTin îener Apt Yenişehlr, Tel,. 177477 255701 • İ2MÎH Hallt Ziya * Bulvarı No. 65, Kat 3, Tel.: 31230 M?Ü8 • GÜÎrB* * lUert: AtatUrk Cad. Oğurlu Pasa), Tel.: 14550 19T31 UYMAYI TAAHUÜT ABUNE ve tLAN AY1AR: IV 0 i 1 YurtİÇl İ.4Ü Z7ü 13İ 45 YUTtdlŞl 81ü 4U5 2Ua 67J0 Ülke e r u p l a n n a ve ağırlığına göre, uçalı tarkı tarafından a y n c s okuyucu ödenir... BaşUJ» (MAKTU) »&t 2 3 ve ı Sayta Csantıml) ... ı«ı «., 9. o Sayta ısantıııu) .^ 12U OlUm. Meviıd l e ş e K k ü r (5 S a n t ı m ı ) «» Nısan. Nikâh. Evlenme. Doğura . «25 Yayın Hayatı (KELİMESİ> «Kayıp (KELİMESI> ... „ . J Urs •» 6.38 Ak,şam 19.20 H V 1 M IS75 İKirırtı 16.41 15 EYLCL Ogıe Güneş 13.1)9 Yatsı 20.52 Imsak 4.54 ECEVİT (Baştarafı 1. sayfada) raşıyorlar. Bunu yaparken iç fcarışı Qa, ulusal birliği de zedeliyoriar. Ozgürlükçü demokrasinin kuralı her düşüncenin serbestçe tartışılmasıdır. Biz bu kurala uyarak ülkemize ve demokrasiye zararli bulduğumuz her aJumm karşısına etkın biçimde çıkabiliyoruz. Düşünceleri taşla, sopa ıie, silâhla değıl, halkımızın da benimsediği düşüncelerle yenıyoruz. Kimi mezhep kavgalannı, veya ırkçıhğı kışkırtarak, kimi ırkçılığın bir başka türlü ifadesi olan (Halklar) sloganını haykırarak ulusal birliğimizi sarsmaya uğraşırken biz her yerde ulusal bırliğin koruyucusu oluyoruz. Yanımızda en büyük güç olarak da bölünmek istemeyen halkımızı buluyoruz. Portekiz, 40 yü, bugün Türkiye de hükümette bulunanlann ka fasıyla yönetildi. NATO da kendi temel ilkelerine aykırı olduğunu bile btie bu yönetimi destekledi. 40 yıl sonra Portekiz'de ortaya örgütlenmis, güçlü bir komünizm çıktı. 40 yıllık faşizmden, baskıdan, işkenceden, sömiirüden ancak komünizm ve anar$i doğdu. Portekiz'de komünizme ve anarşiye karşı şimdi en etkin mücadeleyi ise, demokratik sol veriyor. Türkiye'de faşizmi de. komtlnizmi de. anarşiyi de CHP'nin demokratilc sol tutumu önleyecektir. Bunlan önlerken de, CHP kimsenin düşünce özgürlüğünü kısmayacak, kimsenin carunı incitmeyecektir. Biz aklımızla, hak lılığımızla ve halkımızla yeneceğiz bunlan. CHP geçen yılki kısa hükümet döneminde gerçek milliyetçiliğin ne olduğtınu gösterdi. Haşhasta gösterdi. Ege'de gösterdi, yeraltı kaynaklannda gösterdi, Kıbrıs'ta gösterdi. Amerikfl'dan izin almadan hashaş ekimini başlattıgımız için bizi kınayan, Ege'dekı haklanmıza sahip çıkacak yerde Yunanistan' ırı ardından mahkeraeye sürüklenen, yeraitı kaynaklannda yabancı sömürüsüne boyun eğen, Kıbrısta Türk yönetüninin varlıgını en yakm dostlarımızdan bile çoğuna kabul ettiremeyen, Türkiye'nin dıs güvenligini sarsan, Türk ulıısunu dünyada yalnızlastıran sahte milliyetçiler elinde ülkemizin karanlıga doğru sürükienmesine CHP iktidan son verecektir.» kiye'ye dostluklannı, işlerine gelen politikacılara destek olarak degil. Türkiye'ye destek olarak göstermelidirler. NATO Genel Sekreteri bilmelidir ki, Türkiye'de demokrasi vardır ve Türkiye'nin seçim sonuçlanru Brüksel'dekı NATO karargâhı degil. Vvashington'daki Amerikan Kongresi de degil, Türkiye'de Türk ulusu kararlaştınr. Biz, dıs politikada duygusallıgı, sakıncala buldugurnuz için bize en büyük haksızhkları yapan ülkelere karşı veya ittifak vükümlülüklerini hiçe sayan NATO'ya karşı bile duygusal tepkileri bnlemek için elimizden geleni yaptık. Fakat NATO'nun Genel Sekreteri birçok ülkej'e karşı sorumluluk taşıyan bir devlet adamından beklenmeyecek bir davranışla şimdi son derece de sakıncah bir durum yaratmıştır.» Ynnan Cantasıom (Baştarafı 1. sayfada) «Özellikle 1974 ocak ve temmuz ayları arasında ABD'den gelen büyük bir baskımn altındaydık. Bu baskıyı Washington'un Atina'daki temsilcisi Henry Tasca dile getiriyordu. Ege Denizindeki petrol yatakları kor.usunda Türk lerle uzlaşmamız! istiyordu. Türklerle uzlaşmadığımız takdirde çıkacak bir çatışmada Ege denizindeki adaları kaybedecegimizi söylüyor, bizi sürekli tehdit ediyordu.» General îyonnidis, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Ford un kendisine yöneittiği suçlamalar konusuna da değinerek, şun ları söylemiştir: «Ben Kıbrıs konusundaki sorumlulugumu hiçbir zaman yatsımadım. Ancak Amerikalılar da Türkiye'nin ikinci bir harekâtla Rum bölgesine gireceklerini biliyorlardı. Bu iş aslında 1974 yılı haziranmda Brüksel'de yapılan NATO Konîeransmda belli olmuş tu.» Yunan halkı üzerinde baskı kuran 7 yıllık cunta yönetiminin en korkuiu örgütü askeri polise komuta eden îyonnidis, bu konudaki açıklamalarını, şöyle sür durmüştür: «Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkiler 1974 Haziramnda en gergin noktasma ulaşmıştı. Bu tarihte Brükselde düzenlenen NATO Zirvesinde bir aıaya gelen Türk ve Yunan Başbakanlan bir sonuca varamamışlardı. Bu toplantıda Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit bizimkine kesin bir ültimatom vermiş, Trakya, Ege Kıta sahanlığı ve Kıbrıs sorunlannın derhal çözümlenmesini istemişti. Aksi hal de Türkler tek yanü hareket edeceklerini bildirmişlerdi. Bu arada Trakya'daki askeri güçlerini ku\rvetlendirmişler, Yunan Adalarının karşısına düşen Anadolu kıyılarında da yığınak yapmışlardı. Biz de buna karşı tedbirler alıyorduk. Yeni Phantom uçakları A 7D bombardıman uçakları, C • 130 nakliye uçaklannı Amerika'dan ısmarlamış, Fransa, Almanya, Italya ve Norveçten hücumix>tları, destroyerler, tanklar, zırhlı araçlar ve toplar satm almıştık. Buna bir örnek isterseniz, Yunan Hava Kuvvetleri 1975 yılı sonunda Avrupa'nın en güÇİü faal Hava Kuvvetlerine sahip olacaktır» General tyonnidis, sözkonusu dönemle ügili anılannı yansıtırken, Türkiye'nin Kıbns Banş Harekâtından hemen sonra yapı lan seferberlik konusundaki fiyasko iddialarını da reddetmiş ve özetle anılarını şöyle tamamlamıştır: «Bu idöialar Yunan •uîusunu küçük göstermeye kalkışan şeytanca görüşlerdir. Seferberlik gerçckte başanya ulaşmış, ancak beklenenden çok müracaat oldufeu için bazı aksaküklar RÖrülmüştür.» (AP) o LÎECHTENSTEIN RÖPORTAJI (3) (Bastarafı 1. sayfada) Güleı yüzıe ugurlam. • Llechtensteınlılar zaten hep gülerj'üzlü.. Avrupa basuımüa DU tırmasal aurumlann karışıklığ) yüzünden sıt sık haber ve makale konusu olmalarından da gocunduklan yok. Bıze neV diyorlar. Bizlm kendimizee bir düzeni miz var. Kendi içımizde bir birimizi dolandırmıyoruz. Başkası da bizi dolandıramıyor. Başkalan oaskalanru dolandurıyorsa bu da bizi ilgilendirmez. Avrupa basınında ise, yazüanlann beniro elime geçenlerüıden sadece birkaç ömek vereyim: «Yukarı Ren üzerindeki Liechtenstein dukahğı yeni yeni yabancı firma kuruluj lanyla rekor kırmakta. Bun lann sayılan Liechtenstein sicil dairesi tarafından ço<c gızli tutulmakla beraber en ihtiyatü tahminciler bile. f bugün burada ülkenin va.!>n daşlan kadar firma kuruldu gunu büdirivorlar. En u n m mış Liechtenstein 1i avukat lardan bazıları hemen hemen her gün yeni bir firma kurarak. bu sayıyı artınyorlar. Zaten bir firmanın kuruluşu fiyatça hiç masraflı değil.. Sermayenin du rumuna göre bütün ücretle ri. masraflan 2200 frankla 3800 frank arası bir şey tutuyor.. Almanya'mn 'bu firmalara karşo aldığı tedbirlerin bir kısmı dürüst olmavan firmalarm iş göremez hale gelmesini saglamak bakımın dan etkili olacagı konusunda tam bir görüş birligi var. (Die Weltı • (Bütün öteki ülkelerin aldıgı tedbirlerden sonra» en etkili tedbir ttalyan'lardan geldi. ttalyan Hükümeti. artık Liechtenstein'daki posta kutusu firmalannı hususi bir varlık olarak resmen de tanımıyor. Yakında İtalyanın girişimi. Avrupa Ortakpazarı Dokuzlar Toplulugunun bütün hükümetlerinin ortak ve yogun bir eylpmi haline gelecek. »Munstersche Zeitung) «Bode firması. iyi Alman gazetelerine, «artık hiç vergi ödemiveceksiniz» başliÇı altında ilânlar vermeye kadar vardırmıştt. AJTII firma, <verg1 cennetlerl hakkında rapor. diye bir de belee dağıttı. Soora bazı yollardan da illegal ticaret politikası yürüttü. Örnegin isteyen müşterilerine Amerika'dan doktor ünvanı belgesı sağla yıp onlan "doktor. yapmajn bıie başiadı. (Haldelsblatt>» Son sıralardaki yayınlardan, Liechtenstein Hükümetınin, dışardan gelen bu çid detli şikâyetler ve tedbırler karşısında kendi ticaret sıcillerindeki firmalardan bazı lannın durumunu incelemeye başladığı anlasılıyor. Fakat bu incelemeler. tabii şi kâyetin geldiğı ülkelerle iş yapan firmalar hakkında. Sı kâyet bir yanü, Maliye Bakan lannın Liechtenstein'daki iki satırlık dosya kaydma da yanarak, «Bu firmalar vardır. Ve bunlar itibarlı firma lardır. diye demeç verdigı ülkelerle iş tutan firmalar hakkında değil. Öyle ya.. Alan razı, satan razı olduktan sonra ve kendi bütçesine de 35 nın frank yatırüdıktan sonra avukat Ritter'in kurduğu yüzierce, belkı bınlerce tirmadan birınin posta feutusu da olmayıp, altmda sad» ce Şellefyan'ın yatak odası çıkiyormuş Pundan Liechtenstein düküne ne? Ve nele o firma içın 1 ranseyman. o ülkenin İş tu . tuğii ülkpıun Maiıve Bakanından geliyorsa. adam hatta o MaLıve BaKanıuuı cürrnelerini aleyhındekı yayınlara, tedbırlere karşı camlattırıp, şan olsun diye, Vaduz Ticaret Daıresine astırabilir. « Bakm ey ortak pazar ülkeleri. Siz benım ülkemde kayıtl; firmalan tanımıyorsunuz ama, Türkiye Cumhu riyeti Maliye Bakanı, onları medhü sena etmekte..» diye caka satarak.. • •• Not: Maliye Bakanına bir soru: Hadi altmda Sellef^ n ' ı n çıktıgı Etablıssement Mopar ile İntertrade Hupex firmalarının Liechtensteinda adresi. caddesı. nvımarası, iskelesı, postakutusu olmasına da Rıtter adındakı avu katlar adına bir dosya kaydı var. pekı bu Cumamar arlın daki üçüncü firmanm (ki Libya'ya ıhracat ışlerini vürüten o.) kaydı nerede? Ona îsviçre Endüstri ve Ticaret Merkezı «hiçbir kantonumuz da kaj'dı yoktur» dediği gibi, Liechtenstein sıcıl daire si bile. «bizde de yoktur. Hiçbir zaman kaydolmanvş tır» di%or.. Bir de onu açıklar mı?.. OLAYLARIN ARDINDAKİ Çocuklar tnsandır (Baştarafı 4. sahifede) rrunare boyu olmasın mı? Böyle havada Kımse çıkamaz balığa. Biz kaldık mı ayazda Kaldık ayazda. tki gün dolaştık ouralarda. Dolaşırken şu volda babanın Aile Gazınosu'nu »ördük. Ben babayı göze Kestirdım Bak tım, bizden gıbı duruvor. Bizden değilse de. bize vakın.» L'sta. «Hastir ulan.» dedl. «Sıze benzer neyım varmış ki, nerern varmış ki?. tpsizler.» Kaya: «Yaklaştım babaya, ustam. dedim, burada fırın var mı? Usta, beni şöyle oir tepeden tırnaâa süzdü. Fırın var ama. aha şu ilerde köşede. sizde ekmek alacak para var mı?» Usta sözü aldı: «Bir baktım. bunun çaro yarması boksör abisi verde. Ağzı yukan, yere kurbağa gibi serilivermiş.» GERÇEK Garip Bir Anlayış (Bastarafı 1. sayfada? mekle birlikıe, ışin özü bakımından, bir yanlıs vapıldıjhnı da belirtmek jerekir. Bir çoğulcu demokraside Iiderlerin birbirlerine ağır sözlerle hiicum etmeleri, yüzeysel bir nitelik taşır. Bu tür çatışmalarda demokrasi yıpranmaz; ve söylencnler bir süre sonra unutulur gitler. Demokrasiyi asü yıpratan. tüm tnplumtı sarsan voliuzluk ve soypın iddialannın hasıraltı edilraesi. vasa dışı zorbaükiara prim tanınmasıdır. Son fünlerde ana muhalefet lideri Ecevit'e yapılan tertipli saldınlar; taslı, bıçaklı, silâhlı hücumlar, rejimi Rerçekten tehlikeye sokan girisimlerdir. Iktidann başma yakın cevrenin verei sorunlarını kurcalıyan, veva volsuzluklarını ortava çıfcaran vüksek devlet memurlarının Rorevlerinden uzaklaştınlnıaları da. demokrasiyi devlet >asamını karanlıklara sürfikleyecck; »lışılmamış davTanışiardır. Batı demokrasilerinde böyle olavlarda. sivasal ve toplumsal tcpkiler çok deriıı olur; hükümetler çfkilir, dü"<erler. Y'olsuzluklara adı bulasan afle çevresini korumak için vüksek devlet memurlannı eörevlerinden uzakl«ştıran iktidar »nlayışır.ın lideri. bu tür yasa dışı islemleri sözkonusu eden muhalefet liderine saldırmaya başlarsa, rcjim bunalımına çağrı çıkarmış savılır. Bu tür nlarlann. iktidar orlaklaruıdan bir partinln komando hücumlanyla btrlikte crlistlçi düsünölürse. demokrasinin seleceğinden kav(planmak gerekir. İşte bütün bu temel olaylan bir vana iterek, iktidar ve muhalefrt liderlrrinfn kartılıklı konuşmalanndan rakınmak. suçlu ile suçsuzu, saldırtran İle bansçıyı. Tolsu7İuçu savunanla hesap soranı tcraıinln avnj kefesine kovmak demektir. Bssırummn bazı çevreleri vanlıs bir deterlendlrmeve düsüvorlar. Clddî nitelik taşidıtına kusku balunmavan «hayali mobilva» olavına savfalırında yer vermekten kaçınan bazı ırazFteleıin. lidcrlfre üslâp dersi vermeye kalkışmalan. olayın esasını cizleme çabüsmdan bir başka rörünüm serırilemivor. Kuskusuz, siyasal partilerimtz demokrasive lâvık olacak biçimde tiivaloc. eleştlri ve ilişkileri sürdürmeliler Ama basınımız demokrasivc lârık olacak biçimde dcnetim işlevinl yapıyor mu? SAR1N: aldı, bu etkisi sözünü ben ırj durmuyorum, Kaya kullanaı ben de bir zırnıK çalamadım, a kaldık. Çöplerden çıkardıgın ekmeklerı de yedırmedı öanî muhallebıcı. Bu gidışle o 10 dünya şampıyonu olur. Aoıar dedı kı, ıkı gün aç Kalmak. ır sanın ömründen en az tkı vı aıır, dedı. Ablam oana Dayılıyo biliyor musun abi. Benım at lam var va. ben kaçtıkça göz ys şı döküyor. Beni bir özlüyoı bir özlüyor. bir özlüyor. Hi kimsenin ablası ablamın ber özlediği kadar özleyemez At lam var ya, benım üstüme titr yor. Ablam var va.. Benı bir s< vıyor, bir sevıyor. Ostam da b < ni seviyor, ablam da.. Dsta va ya, şu usta, usta beni oğlunda da çok seviyor.» Dem'rel (Baştsrafi 1. sayfada) rar reticesinde kazandığı iktisadî güçle aşabümiştir. 1975 ekim seCimlerinin Tükiye'deki istikran takviye etmesı lâzımdır.» AP Genel Başkanı Demirel daha sonra şunlan söylemiştir: «önemli işler başardık. İst;krar devam ederse, yana yatmış devlet gemisini doğrultau. güvenle limana ula^ıırabi'inz. Bun da da iddialmz. Bu iddinmızın gereği için eanımızı dişimiz* tak mış çahsıyoruz. deviet gemisi nin güvenle limana ulaşroası her vatandaşın yarannadır.» Başbakan Demirel, 1975 ekim seçimlerine giderken «milliyetçi düşünce sahiplerinin sol'u ^riçlendirecek her hareketten kaçınmalan mecburiyeti olduğunu» söylemiş ve «Milliyetçi düsünceye sahip olanlann aralanndakl farkhlıklan komünizm ve sol karşısında unutmaları eerekmektedir. Bu mülahazalaria milliyetçi partiler hükümette birlesebilmeyi başarmışlardır. Bağımsız milliyetçi parlamenterlerin desteği ile de bugünkL Cumhuriyet hükümetine vücut vermis lerdir» demiştir. AP'nin, bu seçimlere bu partinin devamı olan Demokrat Parti ile bütünleşmis olarak girdigini, bu hususu «önemli saydıgını» kaydeden Demirel, 1975 seçimlerinde başanh olmanm bir «mecburiyet» olduğunu bildirerek demiştir ki: «Basanlı olmak fçin ne yapacağız? Evveîâ basarılı olacagımı za inanacağız. Sonra, başanlı ol ma azim ve gayreti içinde olacağız. Bu güyretin derecesi, çok yüksek oiacak. Canımızı disimi re takacağız. Vatindasa. kendimi IA daha iyi anlatmaya, daha çök beğendirmeye çalışacağız. Bi»im bünyemizden ne sebeple olursa olsun, kopmu? bulunan, Rma bizim fikriyatımızda olan synı hedefe ok atan arkadaşları mızı bağnmıza basacağız. Ön yoklamalann açtığı yaraları derinleştirmeyeceğiz. VatandBSJ sandık başma götürmeyi basara cagız. Sandıfı koruyacağız. Sandığa sahip olaeafeız. Sandiğa yoz oy solculmasım önleyeceğiz.» Bir datnla yeşil ot bile bulamamıştik «Nasıl serilmesin,» diye söze kanştı Kaya. «İki gündür açnk. ağzımıza koyacak bir lokma veşil ot bile bulamamtstık Poksör sbi de bey oglu. çöplütclerden çıkan ekmeklere tenezzül etmıyor. Bizim meslekte abi aç kalmayacaksın. aç kalmamak için elinden gelen her sevi yapacak. elir.e çecen her şeyi viveceksin. Boksör abi daha acemı Hırsızlık da bilmivor Belki bilivor da o büvük hırsızlık biliyor. O kadar dolaştı da lınnlann oralarda bir ekmek, bir parça DPvnir bile çalamadı. Benl etkisi altına KAYA'NIN YAŞAMI DESTAN OLUR MU? Rnmlar BM'ye (Bastarafı I letler Genel Kurulunda kendisine Makarios'la eşit temsil hakkı tanınmadığı takdirde derhal kullanacağım söylemiştir. Denktaş, BBC muhabirine, «Gö rüşmelerin girdiği çıkmazı çözümlemenin tek yolunun Cumhuriyeti ilân etmek olduğunu Demirel "e bildirdiğini» de eklemıştir. (Baj>uralı I. sarfada maddesi, tamır, bakun, yede parça ve dığer teknık nızmetle: gerektiren traktör ve biçer dogt gibi makinalarda «yegâne tems cilik» Kosuıunu getırnıışur. Bı lırtilen tlkeden yıllardan ben a; rılınmadıgı halce, 4 eylül 11/75 ı rıhli Resmi Gazete'ae konuya M kın bir ek karar yayınlanmıştı Ek kararla «yegâne temsılcılıfc koşulu kaldınJmış ve yıllard «yegâne temsılcılık» yetkısme s hip bulunan Pancar Ekıcılen Bı liği A.Ş.'nin elinden bu yetkı ali mıştır. Pancar ekıcüerı ıstıns; küoperautının bırlığı oıan PA. car Ekicüen Bırliğı AJ?., aiü D ı pancar çıftçısının Uyesı olduğ bir kamu kuruluşudur. Traktör Görünüş ve gerçek «Yegâne temsılcılık» koşuiun kaldırarak görünüşte herkesı traktör ithalatına ızın veren k rardan nemen sonra Gıda Taru ve Hayvanrılıls Bakanlıgı'na b firma ithal izni talebi ile başvu muş ve tngiltere'den MasseyFe: guson 135 tipi traktörden birim yatı 2b0O sıerlınaen (yüKliUjik yı bın lira) 5.50ü adet ithal edece; nı bıldirmıştır. Buna Karşın. Ps car Ekıcılen Birliğinin may 1975 tarırande aynı tıp traktör n. yine Ingıliere den Dinro tıya 1968 sterlmden (yaklaşık yetm sekız bın lıraı ıthal etUğı ögrer mıştır. O uıınie Pancar Ekıcue Bırligı, söiiı edıien traktnrierde 230 adet ıthal etmış, Ingilız fi masına dana tazia ıthaı etnııstegınde olduğunu Uetmış, a cak bunu sağlamak mumkün c mRmıştır Bir i"iri) ttıi'uhısu lan Pancar Ekicileri Birliği'n Uu üp tiiiKiOneıaeiı yuaa aucs bın adet ıthaı etciği edınılen D giler arasındadır. Rumlar BM'ye başvuruyor Luns'a cevap Ecevit daha sonra, NATO O rel Sekreteri Luns'un Cephe Hü kümetine arka çıkan son demecini cevaplamış ve sunlan söylemiştir: «Kendisine milliyetçl diyen hükümetin seçim kampanyasmda NATO Genel Sekreteri de rol alrmş görünüyor. 12 ekim seçimlerinde Demireli desteklemek çereginl Amerikalılara açıkça söylUyor. Müttefikimi» Tür Öte yandan Kıbrıs Rum Yönetiminin Birleşmiş Milletlerdeki teînsilcisi Rosidesin, Kıbrıs sorununun BM Genel Kurulu gündemine alınması için bugün resmen başvuracağı bildirilmektedir. Lefkoşe Bum Radyo&unun haberine göre. Roşides, yann baş layacak olan yeni dönem genel kurul çalışmalan sırasında bu müracaatın gündeme alınmasını isteyecektir. Makarios da katüıyor DtSK (Baştantı 1. myfoda) olduğtınu söylerken, diğer bir grup Ha!k Partisinın aşama içın de kendisıni yenlleyerek işçi sınıfının partisi niteliğini kazanabüecegini savunmuşlardır. DtSK Genel Başkanı Kemal Türkler, çeşitli görüşler savunulurken taraftarlar arasında gerginlik çıkmarnası içın, DİSK'in bir kitle örgütü olduğunu ve devrimci Çizgidekı çeşitli siyasal görüşlerta saygınhk içinde tartışüması gerektifini söylemiştir. «Bağımsız Türkiye», «Katil iktidar». «îşçiyiz, köylüyüz, devrımciyiz, öncüyüz» sloganlan ile konuşmacılann coşkulu bir tempo içinde alkışlandıklan toplantı gün boyunca sürmüştür. DİSK Temsilcüer Meclisinin açış konuşmasını yapan Genel Baskan Kemal Türkler, Türkiye'de işçiden yana gelişimleri engellemek için faşist bir yönetim tarzının sürdürülmek istendiğinı, geçtigimiz yakın tarihte emekçi halkın uvanısını gören tekelci s«rmayenin 27 Mayıs Anaj'asasındaki hak ve özgürlüklert kaldıran yasa değişikliklerini sagladığını. 141 ve 142. maddelertn mahkeme kâtiplerinin da,hi ezberliyecekleri ölçüde uygulamaya sokuldugunu, yeni ceza hükümlerinin getirildiğini, memur ögretmen kıyımı yapıldıgını, en büyük muhalefet partisine bile saldmlar düzenlendigini anlatmış. özetle şöyle dev»m etmiştir: «Bütlta bu faşist baskılann & • sıl nedeni. emekçi halkın uyanmış olduğunun, 14 ekim seçimleri ile ortaya çıkmasıdır. tşçi smıfının kendi bilimi doğnıltusunda bilinçlenmesinden paniğe kapümışlardır. Yasa dışı saldırılar, kapalı fasizmin de bu bilinçlenmeyi durduramamasından ileri gelmektedir. Bu nedenle yeni faşist darbe teşebbüsleri planlanmak istenmektedir. îşveren • iktidar oyunlannın en son ömekleri. Sungurlar, Berec ve benzeri olaylarda görülmektedir.» Türkler, Lice depremi sonrası meydana gelen üzücü olaylara ve halkın katlandıgı acüara dejinerek, Türk halkı kendinden jana bir düzen kurmadıkça bu tür olaylann devam edeceğini söylemiş, emekçi sınıîınm kendinden yana duzeni mutlaka ku racagmı belirtmiştir. Türkler, emekçi smıfının ker.di iktidarını kurması yolund^ bütün dünyada yeni ömekler verildigini hatırlatarak, #Bütün dünya halklan uyanmaktadır. Sermayeden yana düşünenler, kanlı olaylar düzen leyenler. aklınızı başınıza toplayın. Bu düzen defişecektir. Kanlı olaylara son vefin. Çünkü emekçi halkımız uyanacalc ve size hesap soracaktır» şeklinde konuşmuşrur. DİSK'in toplantisı, demokratik hak ve özgürlükler tçin miicadele volunda eytemlertn sür dürülmesi karan ile son bulmuştur. Toplantmın sonunda tşçilerin rol aldığı ve işçilerin yaşantısım anlatan Ali özsentürk'ün «Ya Tığb'nın telgrafı AP Sakarya Senatörü Mustafa Tığlı, dün Ankara'da toplanan AP Merkez Temsilcüer Meclisine bir telgraf çekerek, «Utanmaz soygundan mület lcurtulacaktrr» demiştir. Aybar: «Ecevit soldan anlayış ve oy bekliyorsa sola karşı tutumunu değiştirmelidir» ^ ANKAR.4 Sosyalist Parti Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar, Cephe Hükümeti ve onun karşısında CHP muhalefetini sert bir dille yermiştir. «Demokrasi. karşı olduğumuz görüşlere tahammül rejimidir.» diyen Aybar. karşı görüşü ?üvence altmda bulunduran şeyin, siyasal düzen olduğunu ifade et miş; konuşmasını özetle şövle sürdiirmüştür: «Sayın Ecevit'in (halklara özgürlük) diye bağıran bir gnıp solcu gencin üzerine yürümüş olması, bunlardan birini polise teslim ettirmesi ve bu genç'.eri faşist olarak nitelemesi, CHP den demokrasi bekleyenleri düşündürmesi gsreken bir olaydır. Bu gençler, gazetelerden anlaşıldığma göre, CHP'lilere saldır mamışlardır, benimsedikleri bir slogam haytarmakU yetinmişler dir. Sayın Ecevit'ir» tahammülsüzlükle gençlerin üzerine yürüyüp, onları zorla susturmaya kalkışması, demokrasi müjdecisi bir da\Tanış değildir elbet. Her kesta bildiği gibi demokrasi, karşı oldugunuz gbrüşlere tahammül ve bunlann serbestçe savunulmasını güvencede bulun durma rejimidir. Sayın Ecevit, gençlere bir yasa maddesinin, parti başkanı olarak (halklara özgürlük) konusunda tartışma açmastnı yasakladıgını söylevebflir ve iktidara geldiğinde, tüm antidemokrp.tik yasaları yU rürlüVten kal''raesSıni %adPCİebilirdi. Hallc Partisi Genel Başkanı soldan anlayış, hele oy bek liyorsa. sola karşı tutumunu defiştirmeli ve demıkrasiye inancının somut kanı'lannı gözler önüne sermeüdir. Bu maksatla sayın Ecevit, demokrasiyi engelleyen tüm yasalann >ürürlükten kaldırılacağı hakkında açık ve kesin taahhütte bu'.un Gerçekten içerde de, dışarda da birtakım payandalara gerek sinecek kadar güçsüz bir iktidar var ortada. «Halktan kopmuş» sözünü bile anlam5izlas*ıracak ölcüde hal kın dısmda. uzağmda... Ecevit'in bu gezısi tüm ötekiler gibi bir kez daha ksnıtladı bu gerçegi. Polath'da, Af\Tin'da. Uşak'ta. son ra Fçthiye. Köyçeğiz, Mugla ve Denizü'deki acıkhava toplantıla rı, tüm karanlık oynnlara karşı halkın ne düşüı dügünü gös(Bastarafı 1. aayfada) terivor açıkça. • Hacı, hoca takımından adayBuna ragmen yaoma desteklar» koydugunu iddia ederek, «APIiler sizlere gelip, biz de ler peşinde kosmaya devam eahlâk ve maneviyata hürmetkâ diyor cephe. Işin aslma bakarsa nz diyeceklerdir Onlara sakın nız. bir soygun duzenini ne pahasına olursa olsun yürütmeyi Inanmayın» demiştir. Erbakan'ın gezilerine mehter göze ..lmış bir iktidann. halkın marşıyla gösteriler yapan kon böylesine açığma düştükten son de voyuna «Milli görüş Avrupa teş ra yapabilecegi başka şey kilâtı üyesi» işçüerin otoları da yok... Sokağa saldıgı zorbalarla mukatümaktadır. halefet liderinin toplantılannı taslamaya kalkacak, yurttaşlan taş. sopa, molotof kokteyli, dinamit ve kurşunla sindirmeye çalışacak. Solcu kılıgmdaki fa(Bastarafı Spor'da) şistlerin oyuncagı olduklan Idmücadeleci idi. Üstelik gerek şilerin amaçlarını anlamayacak hücumda, gerekse savunmada ne kişiîerle yaptığmı biliyordu. Eskişehir'in kadar aniayıştan uzak ilerideki bir Halü'i, ortada bir yeni 12 martlara gerekçe hazırAli'si ve geride bir İsmail'i yo's lamaya yeltenecek. tu Beşiktaşta. îşte bu üçlü bağBunlar halkın önünde oynanan lantı Beşiktaş'ın tüm hesaplan oyunlar. Görmesi kolay oluyor. nı siliverdi. Bir de daha usturuplu işler çeHakem oyunu bitiremiyecek vırıyor cephe. kadar kötü idi. Yan hakemler de Muğla'da yaptıği konuşmada kendisine katılmca. maç çogu Ecevit bunlardan birine üstü kaan bitmiyecekmiş gibi oldu. Espalı biçimde degindı. Demırel'kişehirspor'un ikinci golü ile ın marifeüerinden söz ederkea Beşiktaş'ın beraberliği sağladıgı TRT işgaline de dokunuyordu penaltı, tartışmalı pozisyonlardı. CHP lideri. Birtakım ziyaretlerle işgalci genel müdürün onore edilmesiyle, Başbakanın sonımluluktan kurtanlamayacagını söyleyiverdi Muğlalılara.. (Bastarafı Spor'da) dırmasından ötürü değil mi? ile alkışlamıstır. Bu yarışta Türk eki'oi üstün bir çaba ile yarışı Cephenin muhalefet liderine ve o kazanmıştır. Bayrak yarışında son atletimiz Sermet Timurlenk geride başladığı yarışı göğüs farkı ile önde bitirmiştir. 4:<400 (Bastarafı l. sayfada) metrede takımımız 428.8 ile bi venlik Kurulu Genel Sekreteri, rinci olmuştur. Milli Savunma Bakanlığı MUsteÖte j'andan Türkiye sırıkla at şan, YukseK Şura Üyelen, Sena lama rokertmenimiz Tayfun Ay tör ve mıUetvekıllen, sıyası parti gün 4.90 metre ile yer.i bir rekor ler temsücıierı, general ve amıdenemesi yaprmş ancak ikinci ralier ile subaylar Itatılmışlardır. atlayışında çıtayı son anda eli ile Cemal Gürsel in mezan başın devirerek başarısız olmuştur. da yapılan s&y^ı duruşunaan sonra, CuırUıurbaşkaıılıgı Genel SekreterJ BUyükelçı Fuat Bayramoğlu, özel deftere şuıuan yaz nuştır. (Bastarafı Spor'da) «Aranuzdarj ayrıiışırun tf. rıldti (SSCBl. 2. Stoyan Nıkoluv Buı numunde DU kere daha şukran garıstan), 3. Fred Theobaid 'Ba duygularıyla aruyoruz. UemoKratı Almanya) siye olan ınancın ve AtatıırK ılKe 11)0 KİLO: 1. Kamen Lozarov leri doğrultusundaki hizmetlenn, (Bulgaristan>. 2. Fred Albrecht bizler içın en büyük güç ve ü^Doğu Almanya). 3. Andrjeı Sks ham kaynagi olmakta devaro et zıdliewskı 'Polonya) mektedir. A?ır: 1. Aleksandr Tomov (Bııl Kadırşırtas milletimizin yüce garistan):. 2. Aleksandr Kolcms kişıiigıne o».siedigi takdır ve sev ki (SSCB>. 3. Roman Codreanu sn duveuianm. manevi buzurun (Bastarafı 1. sayfada) *AP yönetıcılerine şunu hatırlatayun ki, milletimizin onlara tam ıtımat ettiği zamanlarda, devleti yıkmaya, milleti bölmeye yönelmis hadiseler karşısında nasıl aciz kaldıklarını. nasıl iktidan terkettiklerinı unutmuş degiliz. Sadece bölünmeyelim demek bir partiyı iktidar yapmaz. MHP'ye karşı APlilerin bu basit politika oyunlanndan vazgeçmelenni. dana dürüst ve mert bir mücadele yolu seçmelerini istiyoruz. Böyle sahtecilik oytmları ile milletimizin MHP' ye hızla yönelen teveccühünü ön levemeyeceklerini de bilmelidirler.. MHP Gezi izlenimleri l Bastarafı 1. savfada) Köycegiı'den itibaren Ecevit' in işlediği bir tema da bu oldu... Başta AP, cephecilerin seçim kampanyası için yorulmala nna gerek yoktu. Kampanva>T onlar adına NATO Genel Sekreteri yürütüyordu nasılsa.. halka karşı tutumunun somut bir ömeğı yine Muğla'da bir rast lantı sonucu yakalandı. Emnıyel telsızınde Vali, Jandarma Albayı ile konuşuyordu: «Albayım. yanınızda CHP'li var mı?» diye soruyordu Valinin telsizden gelen sesi. Albay, «Hayır yok. Sadece yüzbaşı var» dıye cevap veriyordu. Vali. «Hava kararıyor. Kendisine bir hatırlatmada bulunmak yararlı olur» diye sürdürüyordu konuşmasını. Kendisine hatırlatılması yararlı olacak kişi Bülent Ecevit'ti. Hatırlatılacak şey ise, iftar vaktinin yaklaştığı.. Oysa. Ecevit kürsüde sık sık sevgi gösterilermi kesiyor. iftann yaklaşmasından önce konuşmasını bitırmek zorunda olduğunu bildiriyordu. Valinin telas ve işgüzarlıgı boşunaydı. Esasen konuşma iftar saatini aşsaydı bilemiyoruz hangi güç, alandaki onbinleri oradan sürüp çıkartabilir, hangi güç sevgi ve özlemle dinlenen liderin konuşmasını bitmeden kesebilirdi? Ecevit'in askerlik arkadaşı olan Valinin cephesel bir gösteri yapmasına gerek kalmadı. îftar topu patladıktan birkaç dakika sonra CHP liderinin konuşmast sona erdi. Bu birkaç dakikalık grecikmeyi ise. Vali sineye çekmek zorundaydı. Çünkü, halk öyle istiyordu.. o > Erbakan Beşiktaş'tan Eneıji (Bajtarafı 1. sayfada) yazılar, yeni Genel MUdür Yardımcılanna 7.7.1975 tarihlnde tebliğ edilmiş ve Ofis evrakına aynı tarihte kavdedilmiştlr. Söztl edilen atama yazılarına verilen numaralardan Eneni ve Tabii KajTiaklar Bakanı Selahat tin Kılıç'ın atama onavı ile il^ili yazıyı, aslmda Danıştay'ın Mustafa Özyürek hakkındakı yürütmeyi durdurma kararmın Bakanlıga tebliğ edildiği 1.7.1975 tarihınden bir hafta sonra 7.7.1975 günü rlüKenlenip imzalandığı ortaya cıkmıştır. Danıştay kararını geçersiz kılmak ve daha önce bir atama yapümış olduğunu göstermelt amacıyla, tebliğ tarihınden önce atama yazısının düzenlenmiş oldu ğu gösterümek istenmiş, ancak Bskanlıktan evrak çıkış numara lan incelendiğinde, yazının Danış tay karanndan sonra düzenlendl ği ortaya çıkmaktadır. Petrol Ofisi Genel Müdür yardımcıhklarına yeni yapılan atamalarla ilgili evrakın tarihl 26.6.1975'dir. Bakanlığın bu tarihte çeşitli kuruluş ve kisilere eön derdiği evrakın numaraları 26850 dolayıpdadır. atamalar yeni Genel Müdür yardımcılarına 7.7.1975 tarihinde tebliğ edümistir. 7/7/ 1975 günti gönderilen yazılann ise 28480 dolaylarında numaralandığı saptanmıştır. Bakanlıktan çıkan yazılara birbirini izleyen numara lar verildıgine pöre. Bakanın atama yasasındaki 28484 numarr. sının 7.7.1975 günü çıkan evrakla ra ait oldugu ve aslında onayın da 26.6.1975 s ünü degü 7.7 1975 8U r nü riiizAnlpnHıdi nrtava pılrmatta Atama yazısı 4X400 Gürsel anıldı Bu arada Rum basınında yer alan haberlere göre. Başpiskopos • • • Makarios. Birleşmiş Milletler Genel Kurul çalışmalarına katılmak uzere önümüzdeki Cuma püntl Atina tizerinden New York'a gidecektir. (Bastarafı 1. sayfada) Mücadeleye çağırdı sinin kararlaştınldığını da oeiırBaşpiskopos Makarios, dün ten TSİP yöneticileri, < Ana vasa Mahkemesinm. sadece sosvalist sabah Limasol ilçesinin Omodos köyünde Rum toplumuna hitaleri değil, bir avuç egemen zor ben yaptığı konuşmasında, Türba dışında tüm halkımızı hedef almak amacıyla 12 Mart ta kiye'nin Kıbns'ta yeni bir harekâta girişeceğini ileri sürerek. sizmi tarafından kurulan Devıet Türk oldu bittilerini bozmsk Güvenlik Mahkemelerinin ıp'âl karannı bir an önce açıklama&t için, uzun süreîi ve çok yönlü için işçi sınıfımız ve emekçi nal bir mücadeleye girişileceğini söy kımız vanında tüm demo'trBtik lemirtir. «Kutsal haç günü» dolayısıyle ve ilericilerin seferber edilmesl düzenlenen avınde nazır öulunave bu mahkemelerin çalısmalarak Rumlan tahrtk edici konuşrının durdunılması için dftmokma vapan Makarios. Kıbrıs s o ratik kamııo>TJ baskısı yara^ılrununun taraflar arasında bir ması kararlaştırılmıştır» demişanayasal anlaşmazlık konusu, lerdır. ikili veya çok bölgeli bir federasyon konusu degil, «Bir lstilâ, bir saldın ve sürüp giden bir işgal olduğunu» söylemiş. yabancı ülkeleri, TUrkıye'ye silâh ver(Bastarafı 10. sayfada) memeye çagırmıştır. mavacagım, ofsaytın rakip saNew York görüşmeleri hadan atılmayacağını, ceza sahası içindeki obstürüksiyonun Makarios"un konuşmasını dınpenaltı olamayacağmı, hatta lemekte olan Rumlar, onun müukalâlık olarak nitelense bile, cadele çagnsına «mücadeleye ülkemizde, her fırsatta anlatılhazırız» karşılığını vermişlermalıdır. Çünkü ülkemizde maçı dir. Makarios. Kew York görüsseyreden herkes kendisini iyi melerinin Türk tarafının uzlaşbir hakem, en iyi futbol otorimazlığı yüzünden keslldiğini, tesi göTnesi için, kimseden iıin Türklerin Börüsmeleri dünya ka almaya gerek duymaz. muoyunu yanıltmak için istismar ettiklerini, maksatlannın zaman SORU Spor kamuoynno, kazanmak ve şiddet zoruyla yaRadyo ve TV'yle blrlikte basın rattıklan oldu bittileri pekişda oluşturmalı. Türldye'deld bu tirmek olduğunu. bu arada Türoluvum hakkında KÖrüsünüz nekiye'nin Kıbrısta yeni bir lstidlr? lâ hareketine girisebileceğini İdCEVAP Ne yazık W Türkiye dia etmiştir. de spor kamuoyunu oluşturacak Rum tarafının oldu bittileri güçte bir basın tanımıyorum. hiçbir zaman kabul etmeyeceğiKarşılaşan ild takımın sportif ni tekrarlayan Makarios, bir samüsabakasım, takımların illeriat kadar süren konuşmasınm so ne göre ayn ayn değerlendire nunda halkı mücadeleye çağırrek ayn ayn sayfa yaparak ve mış, bu arada Türkiye'ye silâh ren bir basın, spor kamuoyunu verenlerin Kıbrıs'a karşı cinayet oluşturur, ama yarar yönünde işlemiş olacaklannı öne sürmüş değil, zarar yönünde.. Basın ben tür. ce, öyle bir havaya girmiştir ta, Makarios konusmasının sonun bundan «İstedigimi abad ededa, Atina hükiimetinin Kıbrıs rim. istedigimi berbad ederim» Rum yönetimi ile oeraber oldu^an'amını çıkarmak mümkündtir. ğunu ve tam bir ışbirliği halüv Yüzbinlerce Insana hitap eden de çalıştıklarmı sovlrmiştır. kaıemler. kendi aralarında raWeckmann istifa etti hatça konuştuklannı, konustuk Bu arada Birleşmiş Milletler lan gibi serbestçe yazıp, altıWaldheim'in na imzalannı atabildikleri an, Genel Sekreteri kalem. kılıçtan elbette güçlü Kıbns'taki özel temsilcisi bu görevinden istifa etmiştir. Lefkoolacaktır. şe'deki Rum basımnın Atina rado yosuna dayanarak verdiği habere göre, halen ülkesi olan Meksika'da bulunan VVeckmann. önüDr. Özgen müzdeki günlerde veda ziyaretlerinde bulunmak üzere kıbns'a Verem Savaşı gelecektir. Yeni diye Yukardakl oıigiienn ışığında ı manlar şu açıklamayı yapmakt cür: «Bir tek firmanın bu kad ÇOK sayıda traktor ıthal etmeı ne lmkân yoktur. Çünkü elim: dekı verıler bunun aksıni kan lamaktadır. Bu sayıda ıthal, a cak eskı traktörlenn yeni di; ithal edümesı ile mumkün ol biiir. Elimızde herşeyden ön traktörün ıthal edıleceğı firm nın üreum ıstatıstiklen vardı Pancar Ekıcılerı Birliğinin m yıs ayında daha fazla traktör hal edememesı üretimın azlıg dandır. Elımizöe bir oaşka bıl daha vardır: Ingıltere'de oulı nan bazı mşıler, Kullanılnr MasseyFerguson traktörlerinl cuz fıyatla toplamaKta, bunlı boyayıp mıalat yılı ve şase n maraiarını gösteren etıkeünı c ğışnrdikten sonra satmaktad lar. Eski traktörler büyük mr i timalle, bu geçen hafta ıthai lç başvuran fırmaya satılacakt Bunlann üegerı ise. firmar bakanlığa bıldirdiğı glbı, 25 sterlin degıi. ortaıama inoo12 sterlin dolayınaadır. Sonuç o rak, firmnnın 5.30ü adet yen] retilen traktör ıthai etmesı I sartlarda ımkânsızdır.» Edinılen bılgıye göre, nal Türkiye'de monıaj yoluyla in edılmekte olan MasseyFergusı H5 tipı traktörlerin yürürlüki ki satış fiyatı 83 bin liradır. t cak, Du traktörlenn pıyasads fiyao peşın 135 bin lira doiay dadır. Kullanılmış traktörleı ithal edilerek çıftçiye satılms sonucunda, fırmamn 5.50ü tr törde ortaiama 5ü bın lıra kâr zerinden, toplam 275 mılyon li kâr edeccğı belırtilmektedir. Eğer «yeeane temsilcilık» P car Ekicileri Bırüği'nden alırır saydı. çiftçiler traktörü elli t lira daha ucuza alsraklardı. o TSIP Radyo TV (Baştarafı 1. «avfad gHsterir. Ama şunu belirtmeit ı terim ki. ben bir askerim. As> de savaşa, kaybedecegım diye ı mez. Kazanacagım üiye girer. B de kazanacagım diye giriyon ve kazanacagım.> Emekli Orgeneral Faık rüri Istanbul'da ışçuenn yoğun C lundukları bir kent olması ltib; ile kazanma şansında bir de avantaj teşkil edıp etmediğı 5 lundakı bir başKa soruya da cevabı vermıştir «Asla.. lstanbul'da Sıkıyönet Komutanlığı yaparken daıma I leri korudum. Jşverenle aralan da çıkan anlaşmazlıklan bu ıçln seçtiğım arkadaşiarım va tası ile, barışçı yolla çöîümleı ye çalıştım. lşverenlerden gel üstü kapalı grevle ilgili teklif rinı reddettiğim gibı, bin na ruç bir »revı vassklamadırn. tsçilenn bana oy vermemesl ye bir şey düşünemıyorum Ht tâ bu günlerüe Halil Tunç'a gic beni desteklemelerini ısteyec Rim.» Hakkın tecelüsını sokakta d ğil. Parlameııto'da arayanlaı kendisine ov vermesı eerektığ: iddia eden Faık Türün «CHP t! dar oldu*u drtnemrip anarstd vana. sokaktan vana olmuştı Sorunlann çrtzüm yolu Parlam to'dur.. Seçmen varınından em Türün < Halil Tunç'tan yardırr Kongresine katılmak üzere Meksika'ya gitti Tepkiler sürüyor Öte yandan bir süredir Kıbns' ın Rum kesimînde bulunan îngiliz Parlamento Heyetinin girişimleri, Türk toplumunda büyük tepkiler yaratmaya devam etmektedir. Halkçı Parti Genel Başkanı Alper Orhon, İngiliz üslerinin kapatümasını ve bu tasfiyede Kıbrıs Türk'ünün paymı görüşmek üzere ikinci bir îngiliz Heyetinin Federe Türk Devleti topraklarına gelmesini istemiş ve, «Ancak böyle bir tutumla İngiltere'nin Kıbns sorununa gerçekçi bir j'aklaşımla bakmış ola cağı kanısındayız» demiştir. Kıbrıs Türk Federe Devleti Bsşkan Vekili Necdet Ünel de, «İngiliz Heyetinin tek taraflı soruşturma uğraşı içinde olduğunu, bu nedenle bunun sonucu Serbest nm Türkiye Ulusal Verem Savaş Derneği Genel Sekreteri ve Türk Kanser Derneği Başkanı Dr. Zülfü Sami Özgen, Meksika'da toplanacak olan 23. Verem Savaşı Kongresine katılmak üzere dün Meksika'ya gitmiştir. Verem Savaş Birliğinin Meksika'da yapılacak toplantısına 87 ülke katılacaktır, 17 eylülde başlayacak olan toplantılar 9 gün sürecektir. Dr. Zülfü Sami Özgen Meksika'daki 23. Verem Savaş Kongresinde. Türkiye'de verem savaşınlflsfıftı tnıtlar Irnnııcıınrla