Katalog

ı Sahibl: Cumnurlyet Matbaacılık ve Gazetecfiik T.A.Ş. adına „ M ... ... NADÎR NADt Genel Yaym MüdÜril ... OKTAÎ KURTBÖKR ı Sorumlu Vaa tşlerl Müdürtl: BÜLENT DtKMENER Basan ve Yayan: CUMHURİYET Matbaacılık »e Gazetecilik TAJŞ. Cağaloğlu. Halkevi Sok. No: 3941 TELGRAF 78 M KKTUP adresi: l VMHURÎYETT ISTANBtTL Pnsta Kutusu: Istanbul No: 346 THeroniar: 22 42 90 22 42 96 » 4 2 9 7 22 42 9 8 2 2 4 2 9 9 UUlYinUKIYtl rw H U H J I I D . V C T BASTV UYMAY , \HXXK TAAHHÜT TASASIN* EDER • BÜROLAR: Ankara, Atatürk Bulvan Yener Apt. Yenisehir, Tel,. 1774T7 255701 • ÎZMÎR Hallt Ziya Bulvan No. 65, Kat 3 Tel.: 31230 24709 • GÜNEY îlleri: Atatürk Cad. Ugurlu PasaJ, TeU: 14550 19731 ABOVE ve ÎLAN AYlARi 12 6 3 1 Yurtlçi 540 270 135 *5 Yurtdış] 810 405 202 8750 Ülke ıtnıplann» ve ajfrrlığına göre, uçsk tarkı okuytıcu tarafından aynca ödenlr... (MAKTO) ™ 650 ve 1. Sayfa (Santlml) «. „. 140 33 12U 4., 5, 8. Sayfa (Sanüml) ... „ ölüm. MevUd. reşekkür (5 Sanüml) 300 Nışan. Nikfth Evlenme. Doğıun ... 225 Ytvın Hayatj <TCEXİMESÎ) 4 . Kayıp (KELÎMESÎ) S. Ura I • • > • • T U V İ U 7 AGUSTOS 19» Güneş Ogle îkindi 5.59 1319 1703 Akşam Yatsı îmsak 20.19 22.05 4.01 ABD personelinin (Bastarafı 1. csyfadm) merika Birleşik Devletlerine kar»ı uyguladığı kararsız politikarjm bir »onucu oiurak bu ülkeye karsı kesin bir tutum takınamanuştır. Hükümetin karan üzerine ortaya çıkan sorunlardan birine örnek vereyim; ABD Ue olan ikili anlaşmalar hükümet karan ile hukuki geçerliüklerini kaybetnüşlerdir. Ancak Amerikan Silâhlı Kuvvetlerine ait askeri personel Türkiye'den hâlâ aynlmamıştır. Bu personelin durumu halen Türk kanunlanna tabidir, oysa Anayasanın 86. mad desine göre TUrkiye'nin taraf oldugu milletlerarası antlaşmalann veya milletlerarası nezaket kurallannın gerektirdiği haller dışında yabancı silâhlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin Verme yetkisi TBMM'nindir, TBMM bu konuda herhangi bir olumlu karar almadıgına göre, Amerikan askeri personelinin Türkiye'yi derhal terketmeleri ge rekir, aksi halde, TBMM'nin olumlu bir karan bulunmadan Amerikan askeri personelinin Tür kiye'de bulunması Anayasa'ya •ykırı düşer, bu konuda olumlu karar verme yetkisi hükümete »it değildir. Aslında, Amerikan ambargosu ve Türk hükümetinin yetersiz karan, yarattıgı çeşitli sorunlann yanısıra, Türk halkına dış ilişkilerde pek parlak sözlerle ilân edilen dostluklann geçerli olmadıgını ve dış politUcanın yalm çıkarlara dayandıgını göstermesi bakımından, çok yararlı olmustur. Artık Türkiye'nin dış politika ve sarunma siyasetini ulusal çıkarlara uygun bir biçimde yeniden gözden geçirmesi zamanı gelmiştir. Çeşitli devletlerle ortak çıkarlara dayanan çok yönlü ve gerçekçi bir dış politika. Türkiye'yi uluslararası yalnızlığından kurtaracaktır. Bir başka deyimle, dış politikada da düzen değismelidir.» Kıbrıs'ta siyasal çözüm mlması gerçekleştirüecekür. • Adada iki bölgeli bir federasyon kurulacak ve bir kısım Rum göçmenler kuzeyo döneceklerdir. • Türkiye toprak ödünü vermeden ambargonun kalkması umudu pek yoktur. K O R U T U R K (BasUraft L sarfad») bu hiç bir zanıan iktidarda olan hükümetin rutumunun savunulnıa sı dernek degildir. Bu biimedsn kendisine ve dünya banşına sarar getirenleri Tiirkiye açısından uysr mak demektlr. Herhalde bu haklı davanıızı açıklamada ve sarunmada birleşmemiz. dünyaya b«ska gözlüklerle bakan otuıbes de»let ve hükümet yetkilisinin Finlandiya'daki Helsinki birlesmesin den daha R>r degildir» demistir. Korutürk Kıbns sorununa 1İİ9kin olarak da synen şunlan söylemiştir: «Hatırlayacağını* gibi, geçen yıl bu tarihte lktldar ve muhalefet partilerimiE Kıbns Banş Harekatı dolayısiyle memleketin yüksek yararlan etrafında birleşmişlerdi. Her iki tarafa angaje olmuş basın da birleşmişti. Ancak, bugün Kıbns Bans Harekatının komplikasyonları, bizi çok önemli kararlara sevk ettiği halde muayyen noktalarda olsun ne iktidar ve ne de muhalefet partilerimiz ve ne de basmı blrleştirememlçtir. Halbuki Kıbns Barış Harekâtı dolavısıyla Birleşik Amerika'nın Türkiye'ye uyguladığı silfih ambarsosuntm karannin, sonuç olarak Türkiye'nin Birleşik Amerika ile 1969 tarihli ikili anlaşmalann geçerslz sayılması karannın nedenlerl dünya kamuoyunda kafi bir açıklıga kavuşmuş defildir. Bu kararlarda kim haklt kim haksız dünya kamuoyu hunu lftyıkiyle bilmiyor. Aneak dünyada billnen odur ki; Kıbns bugün dUnya ban»ını tehllkeye sokan bir sorun haline gelmistir. Kıbns sonınumın çözümU lçin Türkiye'ye baskı yapılmasının sonuç vermiyecegl dünyaya anlatılmak lftnmdır. Basta Sovyet Rusya olmak 0«sre bütün Avnrpfthlar TurklyeM tanırlar. Halbuki baw yüksek düzeydeki devlet adamlan dışında Amerlkalılar Türkiye'vi tanıma* lar. Bu bakımdan hakh oldugumuz darayı Amertkahlara ve bütün dünyaya anlatmakta, sadece anîatmakta olsun birleşmemiz lazımdır. Ben milll birlik ve beraberlifc edebiyatı yapmak istemiyorum. Haklı olduğumus blzim için, bölgemiz için, düny» banşı için haklı olduğumuı davayı cihana anlatabilmek için iktidar ve muhalefet partilerimiz, aydm çevremtz mensuplannm re bütün Türk basınınm birleşmesl gerejjine isaret etmek Istiyorum. Endişe edilmesin, bu hiçbir za man iktidarda olan hükümetin tutumunun savunulması demek degildir bu. Bilmeden kendisine ve dünya banşına tarar getirenleri Türkiye açısından uyarmak demektir. Ve her halde bu haklı davamızı açıklamada ve savunmada birleşmemiz, dünyay» başka başka gözlüklerle bakan otuz beş devlet ve hükümet yetkilisinin Finlandiya'daki Helsinki birleşmesinden daha zor degildir. Kuvvetle belirtmek isterim ki; bugün için aydınından sada vatandaşına kadar herbirtmize düşen en büyük görev, büyük çekişmelerimiz yanında bangi yüksek davada birleşmemiz lâzım geldiğini isabetle takdlr ve ona göre hareket edilmekte toplanıyor.» «Geçenlerde Istanbul Valisi Namık Kemal Şentürk fecî bir trafik kazasına uğradı. Devlet ve Hükümet merkezinin Belediye Başkanı sayın Vedat DaloKay ise, idarede maruz kaldığı güçlüklere dikkati çekmek için açlık grevine girişti. Bu iki olay vstandaş olarak, idareci olarak, siyaset adamı olarak, gazeteci olarak, Uze rinde durulması son derece zorlayıcı iki tipik olaydır. Son yıllarda degişen hükümetlerin ilgilileri ve yetkilileri tarafından gerek trafik sorunumuz gerek belediyeler sorunumuz hakkında Ankara'da çok ıyi düzenlenmiş toplantılarda çok güzel fikirler dinledim. Ben de şahsen 10 ekim 1974te kamuoyuna yaptîğım bir açıklamada başka sorunlar arasmda tra fik sorununa ve Belediyelerin yet ki ve malî kaynaklar sorununa değinmiştim. Gazetelerimizin kolleksiyonlannda kalan günümüzün birçok sorununa değinen bu mesajımı kamuoyuna hatırlatmamızda yarar oldugu düşüncesindeyim. Fakat bugün, bu bilgi alma top lantılanndaki güzel fikirle ve öne riler ve mesajın işaret ettiği ihtıyaçlartn karşılanması konusunda. siyas! partilerimizin blrblrlennl karsılıklı suçlamalanndan fazla henü2 müsbet bir netice alınm'.ş deŞldir. Ümit etmek istiyorum ki. geçenlerde sayın Istanbul Valisi ve hemen hemen hergiin de blrçok yurttaşımızın hayatını tehdit eden trafik kazalannın önlenmesi konu sunda daha etkln tedbirler alınsın. Ankara Belediye Başkanının ssnsasyon yaratan açlık previ girişimi Belediye Yetki ve Gelirleri Kanununun çıkanlmasında etkiii bir ders olsun.» Beritan aşîretînîn dilekçesî (BaşUran 1 sayfadaı karlar, zor kazilmiştir çukur kaz ma kürek. gömmüşümdür Zahire*yi orda.. Bir ay lççinde ölmlstir alti çoccipm....^ İhtirazî kayıt sorunu Prof. Gündüı Ökçün, Helsinki Zirve Konferansı ve burada verildiği öne sürülen «ihtirazî kayıt» konusunda da şöyle demiştir: «Helsinki Zirve Konferansında Türk hükümetinln Kıbrıs Cumhuriyetini temsil ettlğinl lddia eden Makarios ve Rum hükü metleriyle bir arada görüşmelere katılması ve konferans sonunda kabul edilen belgeyi imzalama*ı, Kıbns Cumhuriyeti'nin temsili sorunu ile ilgili olarak isledığimlz politikada önemli bir gerüeme olarak nitelendirilmelidir. Helsinki Zirve Konferansı'nde Türk heyetinin, Makarios ve Rum hükümetinin Kıbns Cumhuriyetini temsU edemeyeceği görüşünü ileri sürdüğü ve bu görüşünü bir nota lle konferansa katılan devletlere bUdirdiği bilinmektedir. Bu davranış, 196364 yıllannda Kıbns Rumlannın, Kıbns Anayasasma aykın olarak, hükümette görevli olan Türk bakanlan kovması ve Kıbns hükümetinl gasbetmesinden bu yana, genellikle uluslararası toplantılar da usulen izlenegelen bir davranıştır. Ancak bu aîanda olumlu sonuç alınamamıştır. Türk hükümetinin durumunu karşı tarafa bildirmekle yetinen bu davranısı, karşı tarafın, kar bul ettiği bir çekince (Uıtiraal kayıt) niteliginde degildir. Oysa Kıbns banş harekâtından sonra sayın Ecevitin baskanlıtfındald Türk hükümeti, o zaznana kadar izlenegelen ve sonuçsuz kalan bu davramştan aynlmıs, Cenevre Konferanslannda ve Birleşmi» Milletler toplantılannda Kıbrısta iki ayn toplumun ve yönetimin varlığmı diğer devletlere ve hatta Yunanistan'a kabul ettirmiçtir. Helsinki Zirve Konferansı'ndaki Kıbns Banş Hareketinden önceki uygulamaya dönülmüş olması, Kıbns politikasında ne kadar gerilediğimizi göstermesi bakımından ilgi çekici ve düşündürücüdür..» âlemini yanına alacağından bun 'Bastarafı l. «artarta ların da desteğini sağlıyacagınmektedir. Nitekim Basbakan Dedan şüphe edilmemelidir. mirel'in, önceki gün siyas! parti Bütün bunlar karşısında eğer liderleriyle j'aptıgı toplantı sıraIstenen ödünler verilmiyecekse, smda Amerikan silâh ambargoyapılacak tek şey, bütün askeri sunun kaldınlabilmesi için ABD siyasi ve ekonomik ittifak ve iliş nin Kıbrıs'ta TUrkiye'nin toprak kiler sistemimizi baştan aşağı vermesini istedifini açıklıkla ifagözden geçirmeğe hemen girişde ettiği belirtümektedir. rnektir. Kaldı ki, istenen ödünBu toplantı sırasmda edinilen ler verilip ambargolar kalksa biizlenime göre Washington ve Ale, Türkiye için dünya artık eski tina, Türklerin şu anda Adada dünya olmaktan çıkmıştır. Aynı gözden geçirmenin gene de ya denetimleri altında tuttuklan pılması gereklidir. Oysa MC Hü topraklann bir kısmından çekilmesini istemekte ve ancak bu kümeti, mahiyeti gereği bu işi durumda ambargonun kaldınlyapmak istemez. Türkiye'nin bu ması ve iki bölgeli federasyonun konuda asıl meselesi budur.» kabul edildiginin açıklanması uProf. Cevad Geray: mudımun ortaya çıkabileceği görüşünü bildinnektedirler. Tüm Öğretim Üyelert Dernefl Kıbns'ta bir çözüme vanlaGenel Başkanı, Profesör Cevad Gerây, aynı konudaki sorumuzu bilmesi için ilgili taraflann görüşlerinin son gelişmelerin ışışöyle yanıtlamıştır: «Gerçekte silâh ambargosu ile ğında Jyiden iyiye belirgicleşmis oldugu, diplomatik çevrelerce üsîer konusunu birbirinden ayn tutmak gerekir. Bugünkü Türki ifade edilmektedir. Buna göre, ye Cumhuriyeti Hükümetinin, üs MC Hükümeti ile Amerikan ve ler konusunda ambargonun kal Yunan görtlsleri şöyle özetlenedınlmasına bağlı olarak beftle bilmektedir: • Türkiye Kıbns'ta yüzde mesi; kararsız kalması çofc sakınoahdır artık, Amerika'nın ni 71lk bir sınır düzeltmesine razı yeti ve hasmane tutumu açığa olacaktır. (Türk Banş Kuvvetleçıkaııştır. Türkiye'yi yakın savaş ri halen Adada topraklann yüatehllkesi karşısında güçsüz bırak de 40'ını denetlemektedir). • Buna karşılık, A tina, İki mamak için beklemeksizin başka ülkelerden silâh araç, gereç saj bölgeli coğrafî federasyonu kalamanm yollan «tiratle bulunma bul ettigini ilân edecektir. Aynlıdır. Bir Yunan saldırısı ve bas ca Eodos adası ile Oniki adakınına karşı ulusçi. daima hazır, lar Yunan asker ve silâhlanndan güçlü olmak için zaman kaybe tümüyle armdınlacaktır. • Kıbns Rum Yönetimi de, dilmemeüdir. Kıbns Rum Federe Devletini öte yandan, Türkiye, ambargo kurdugunu ilân edecektir. olayından Byn olarak Amerikan • Türkiye, toprak odününü üslerinden kurtulmak için, kesin vermezden önce ABD'nin Türbir karara ulaşmak rorundadır. kiye'ye uygulamakta oldugu siBunda büyük ulusal çıkarlarımız lâh ambargosu kaldınlacaktır. vardır. Herhangi bir Sovyet AABD'nin görüşü merikan çatışmasmda bu üsler Türkiye'de bulundugu Jçin ülkeDiplomatik çevrelerden edinfmiz bir Rus saldınsına hedef ol len bilgilere göre, ise, Washingmamalıdır. Amerikan üslerinin ton Kıbrıs'ta bir çözüme ulaşüasınır dışı edilmesiyle Türkiye böy bilmesi için Türkiye "den şu nokle bir saldın hedefinden kesin talan benimsemesini istemektekes kurtulmus olacaktır. dir: • Türk banş kuvvetleri, LefHükümetin konuyu yalnızca koşe Magosa yolunun kuzey keambargo konusu olarak ele alsiminden geçecek olan ve bu yoması yanlıştır. Tüm dış ilişkilerimizi gözden geçirip yeniden dü lu Rumların kontrolüne bırakacak bir sınınn gerisine çekilecekzenlemek için bu güzel bir fırlerdir. sattır. Emperyaüzme karşı olan yakın ve uzak komşulanmızla • Lefkoşe'nin kuzey kesimindostluk, işbirliği olanaklan araşden Türk kuvvetleri çekilecektir. tırılmalı, gereken sözleşmeler ya• Lefkose havaalanı Kıbrıslı pılmalı ve destekler sağlanmalıTürk ve Rumlarca ortaklaşa kuldır. Bu yalnmca askeri alanda lanılacaktır. değil, ekonomik ve kültürel ko• Magosa limanınm fld topnularda da gözetilmelidir.» lum tarafından ortaklaşa kulla Atina'nın görüşü Atina'nm görüşü ise diplomatik çevrelerde şöyle özetlenmektedir: • Türk banş kuvvetleri bugünkii sınınn beş kilometre gerisine çekilmelidir. • Doğu Karpas. Msgosa ve Omorfo bölgeleri Kıbns Rumlanna geri verilmeli, ya da 100 bin kadar Rum göçmenin bu bolgelere yerleşmeleri kabul edilmelidir. Böylece iki bölgeli federasyon cerçevesi içinde Rum kantonlannm kurulması mürnkün kılînabilmelidir. • Bu koşulların gerçekleşmesi halinde Yunanistan iki bölgeli cografi federasyonu kabul ettiğini ilan edebilecektir. «Kirvem hallanraı aynı böyle yar rivayet sanılır belki...» Bebeler... Gene bebeler, kamı 5üklü kadmlar öltir yollarda, ardı ardına.. Beritan aşireti yollardadır, konaklamıstır Karacadağ eteklerina.. Yol tunne Yol yoktir. Riya mekine tunebu g7 em der baskın.. araba yolu yoktu ki çaydan geçfrelim.. Doktor tunne Doktor yoktur.. îlâç, çay runne.. Hastadır. çay çeker canı.. Çay tun ne. Çay yoktur.. Kalmışlardır dağ eteklerinde başlanna boydak. Ka dmlar mı? Kadınlar. bizim kadm lanmız toplaşır afıtlamrlar ölülerinin ardından.. Şin trunılur, $1 van da derler buna kimi yerde, yemek memek yemezler, bir gün, iki gün, üç gün.. Tagmurdur yağar, kardır yagar, savrulur, fırtınadır ssvurur hepicifini... Tezektir, ıslanır mered. yanmaz!. Zaten nerede konaklayıp yakacaksın, bırakma» îar ki! Tezektlr ıslanır, yakamazsın... Anlatırlar ölülerinin ardından başlanna gelenl, ağıtlanırlar Kürtce.. «... Yerimlz yurdimlz yoktir, tunne. Bir r.erede ölsek? Mezanmızı bflsek?. Nere gitsek? Nerden bulsak mesannı? Bulsak mezannı, bulsak da başmda dursak... Bilsek eoeciftmizin mezannı... Böyle bir pts hayatta yaşıyoruz... Sürünüp ölüp gidlyoruz... Hükümet tunne... Bize yardım vermiyor... Bu bizim pis haümizi hiç görmüyor... Va çi ls bu... Va çi iş bu tu hat seriml... Bu ne belftydı başımıza gelen? Başımıza geldi... Sen öldün... Du mır dagi kurban dummire... Bari memlekette ölseydin... Mezarım hergün görseydim. Tu bımri la memleketi hue bımri... Mu timi mezela te bidyane... Başucuna geleydim... Ez bahatama ser mezele ta Fatihak buhandana... Mezannın baş uctma gelseydim bir Fatiha okusaydım sana...» Kafile, sonra, Diyarbakır • Bingöl sınınna geldi. Bingöl topragına glrdi Beritan asiretinin bir bölügü, kolu... Kardır yağar... Fırtınadır eser... 5U1İ dıbari... Yağmur durmuyordu... Melek kadın kl yirmibeş yasındadır ve de sancısı tutmustur atın Üzerinde, oynamaktadır ilk bebesi o kann yuvarlagmda... Bebektir oynar zamanı gelende... Yagmur dıbari... GeUrler bir köyün mer'asına... Bırakmas köylüler... Derler, «olmae...» Yakarır berikiler, «Yahu, kadındır, yaziktir, sanci basraiştir, dogiracaktir..j» Dlnlemez köylüler... Melek, atın üzerinde, kıvranır ha kıvranır... Çocuk sıkışmıştır içinde... Derler veniden, «Stmeyin kekolar, şurda kalalnn bir iki gece, dofirsin kadın...» Bırakmazlar!.. Sonra çocuk öldü içerde... Alıp gömdüler yolun sağ yanına... Bîndirdiler Melek'i ata .. Kandır, yol buldu mu akar, akar entarisinin altından bacaklara doğru, oradan topuklara... Sancıdır durmaz... Bir saat yol ya gittiler, ya gitmediler, düştü Melek... ölmüştü de... 5 Haziran 1975 «Sayın FAHRÎ KORUTÜRK CÜMHURBAŞKANI ANKARA Sayın Cumhurbaşkarumız, Ben, göçeb* Beritan asiretinin temsilcisiyim. Bia göçebeler de T.C. %>atandaşıyız. Nüfus cüzdanımızda T.C. vatandaşı olduğumuz belirtilir. Askerlik görevimizi zamanında ve disiplin İçinde yaparız. Yani askerlikten kaçmayız, bekaya kalmamaya çaba sarfederiz. Çadırlarda yaşadığımız, elektrik, yol, su, okul, ögretmen gibt devletin olanaklarmdan yararlanmadığımız halde verşimizi muntazam ödemeye çalışıyorua. Örneğin ben, devlete bir yılda ne kadar vergi verdim, bunu Urfa, Viranşehir, Diyarbakır ve Genç'ten öğrenmen mümkündür. Üstelik yazkış çadırlarda ve çob ilkel bir hayat yaşamamıza rağmen » Ceylanpuıar ve Viranşehfr yöre leri genel olarak Akdeniz lle güneydeki çöl iklfminin etJclsl altında kahr. Yazlan çok sıcak, ama iyi sıcak ve kurak, kışlanysa serin, yağışh geçer kimi zaman .. Yıllık ortalama yağış 308 milimetredir. Buralan yurdumuzun en kurak yeridir, temmuz ayında ortalama ısı 47.6 derece olur.Uzun bir geçmişi vardır buralann. Milattan önce beş bin yıllanna dayanan. Asur'dur, Hitit' tir, Arap'tır, Selçuktur, Osmanlı'dır hepiciğinin uygarlıklannm kalmtılan, ele geçen yazıtlar gösterir bunu... Bir de şunu gösterir, buralarda asırlardır hayvancılık yapılmaktadır... Gün ola harman ola, zengin aşiretler kara lal çadırlarda, deveydi, koyundu, attı, eşekti kara kıl keçiydl bu uygarlık dolu topraklarda Itışlan konaklar... Bahann sökülür kara kıl çadırlar, develere, atlara VÜKIenir, kaplar kacaklar, vorganlar döşekler bulprur ve un torbalan, bebeler... ttler sürülerin etrafında lcei'ifle dolanır. ürerler kıvançla... însanlar ve hayvanlar günlerce sürecek bir yolculuga hazırdır gayn .. Cünlerce sürer yolculuk, gide gide... Hem ömür hem yol biter. Derken develer ıhtırılır, atlann dızginlen çekilir, eşekler çüşlenır. çadırlar ktırulur, yeni bir yaşam başlar yaylaklarda.. Yüzlerce yü süregelir bu.. Bingöl yöreleridir buralan. Dağ lıktır. ülulugu üçbin metreyi bulan daftlar. başı boz dumanlı dag lar. Daglardaki vavlaklar iki bin metrededir. Bingöl ovasının dört yanı sıra aa*larla çevriktir. Bakınca karşıdan. Bingöl dagı tüm görkemiyle vurmuştur kendini Aliaha dogru.. KaleteDesinin vük Askıda Baskent siyasal çevrelerinde fenelliklB egemen olan kanı, ambargo kalkıncaya dek MC Hükümetinin Kıbns işini askıya aldığı yolundadır. Ankara Notlan (Baftarafı l. «arfada) görüşmek istediler. Bunun satır aralarmdaki anlamı şu idi: Görüyorsunuz işte herşeyi muhalefetle Bülent Bey'le biıfkt* kararlaştınyoruz, Kıbns'ta ödün vt>rdiysek birlikte verdik.. lilan. Bülent Ecevit'e haber gönderdi, görüşmek istiyordu. Bu kez Ecevit kabul etmedi, ikili görüşmeyi Sayın Basbakan bütün liderleri toplıyarak bilgl verirse daha iyi olur, hem herkes öğrenir. Süleyman Beyin biraz canı sıkılmış olmahydı doğrusu, Bülent Beyi basbaşa bir köşede kıstırıp konuşmak varken herkesin ortasında ne diyecekti?.. Neyse liderler toplandı. Süleyman Bey basın toplantısında üstü kapalı söylediklerini burada açık biçimde anlattı. Herkes bizden «ödUn» istiyordu Kıbns'ta, toprak vermemiz için baskı yapıyorlardı... Süleyman Bey tabiî «ödün» demedi «taviz», dedi, şim di ne yapmalıydı. «Kıbrıs'ın tamamını alıverelim» diyen Necmeddin Bey ona benzer tümceler kuran Alpaslan Bey sus pus olmuşlardı sanki, hiç konuşmuyorlardı desem yeri. Süleyman Bey, bir ara bizi destekliyenin îmiınB^it1"' söyleyince buna Bülent Bey, itiraz etti: ^ Boııinı âmtfylerlm öyîcsOstermiyor... Ben Türkiye'ye büyük ilgi gösterildigi ielenimlerinl alıyorum. TUrkiye o kadar yalnus degü. SUleyman Bey, Bülent Beyden istedlgi yardımı toplantıda tüm liderlera yöneltme durumundaydı. Konuşmasında bunu açık açık söylemedi. Turhan Bey belki de bunu üstU kapalı söylemeyi Uslenmişti... Ambargoya karşı ödün istiyorlar ne yapmalı? Turhan Bey konusma sırasında baklayı da çıkardı ağzından. !• Bir Konsey kuralım böyle önemli konulan Konsey karara bağlasın. Bunun anlamı kolayca anlaşüıyordu. Bu şu demekti kısaca. «Kıbns'ta ödün vermeye muhalefet de katılsın...» Bozbey11 de, Ecevit de karşı çıktılar hemen .. Si2 hükümetsinlz, hükümet olarak politlkanızı açıklaym... Ecevlt hükümeti bırakırken «Kıbns sorununun çözümU için güvenilir (fiiçlü hükümet gerekli, ben bu MSP Ue yapmam bunu» demişti. şimdi ne denli haklı oldugu yavaş yavaş çıkıyor ortaya, işte dış dünyada kazanılan saygınlıgı hovardaca tüketen Cepneciler bunu halka unutturmak İçin de başka yollara gidiyorlar. Liderleri yanlış, gerçege aykın demeçler veriyorlar. Temel atmalar şunlar, b'inlîr anlasılıyor ki, birçok şeyi örtmek ve kamuoyunun gözünden kaçırmak için yapılıyor. Deoktaş'ın (Bastamfı l. sarfada) Onaylandı öte yandan Kıbns Rum Bakanlar Kurulu Ue ulusal Konseyi, önceki gün yaptıgı beş saatlik toplantıda, Rum kontrolündeki güney bölgesinde yaşayan 9.000'i aşkın Türk"ün kuzeye geçmesine müsaade edilmesl lle 11gill olarak Viyana'da alınan karan onaylamıştır. Toplantıdan sonra yapılan resmi açıklamada, topluluklararası Kıbns görüşmelerinde Rum tarafını temsil etmekte olan Glafkos Klerides'ln. «Görüşmelerde, hükümetten aldıfı talimat çerçevesinde hareket ettiği» belirtilmektedlr. sekliği mi? Oç bin iki yüz elli metrededir. Bingöl ovasının dört tele dagı iki yüz elli metre kısadır Bingttl dağmdan.. Şeytan, Çevreş. Elebengi. Çiriş, Karaömer, Gerdilek. Kuruca, Haküstün, Gökdere.. Ve Şerafettin dagı.. Sözüm Serafettin dağından olacaktır. Babar. hazlranda patlar daglardaînsanlar da, hayvanlar da keyiflidir çadırlar kurulanda. Elvan elvan çiçekll gıdalı otlar diz boyudur. Sular, sıcaklı soguklu akar gürleyerek, kimi yerde fokurdar. dumanlı.. Doga. taaa Urfaiardan. Diyarbakıriardan kopup gelen bu lnsanlan, bu tıayvanlan tüm cömertlifiyle başar bagnna. vüzyülardır. «Sayın OTYAM, Kanlı topraklar üzerinde yeni bir röporta] hazırladıgınızı duyduk kaçakçılarla ilgili. Bizler de kanlı toprafrn mevsimlik sakinleriyiz. Daha başka bir deyimle göçebeytz. Mevsimlere uyarak Bingöl'ün Serafettin yaylaa ile Urfa'nm ovalan arasmda sürülerimizin peşinde çUe doldururuz. Bizler de kanlı toprakjarda kanı emilenîerdeniz. Ama nedense biz göçebelerin dertlcrine el atan, derdimizi dile getlren olmadı. Kanlı topraklarda rflportat vapar iken kara kara çadırlarda kara yazsnlanmn çılesini dolduran göçerler. sizin de gnzünüae Uişmemiş anlasılan. Muntazam versislni odeyen, askere giden ve de hazine arazilerir.e el koymus zallm agalara toprak parası veren. böylece vatandaşlık görevini lâyıkl ile yerine getiren bi« BÖçebelerin varlığından muhakkak sağcı olsun, solcu olsun Türk aydmlan haberdar olmalı, habetdar olmalı ki belki derdimize bir deva buluna. Bizler, yaz • kış bütün örr.ür boyunca çadırlarda yaşanz, çadırlarda yaşadığımız için de uygarlıgın hiçbir nimetinden yailkel bir hayat düzeyindeyiz. tnsanlık onuru ile bağdaşmayan, fBŞistlerce sonradan esas gayesinden saptınlmak İçin kuça çevrilen 1961 Anavasasının önsözüne ve ruhuna ters düşen ya?3ntımızdan aydınlar utanstn. utanması gerekenler utansm, sömürii düzeninin devam etmesi İçin çoluk çocugumuzu okulsuj bırakanlar utansm. Sayın OTYAM, bl2 göçebeîer ne isöyoruz? Bizler, yerleşmek için topmk istiyorua. Bizler diyoruz kt: Otlak olarak kiraladığımız Hazine arazislnln kirasını artık zorba toprak agalanna vermeyelim, bizim otlak olarak kiraladıgımız ve de kira bedelini ço$u keı toprak agalanna ödedigimiz Hazine arazilerinden bir kısmı bize verüsin. biz bu topraklarda hayvanlanmız İçin yemlik arpa, yulaf vs. ekip biçelim, böylece kısın yem bulmak derdlnden de kurtulalım, kışın blzIere ateş pahasına saman, yulaf ve arpa gibi venalik sataa vurguncu tüccara bosuboşuna alın terimiıi kaptırmayahm, sablt bir yere yerleselim. Eğer bir yere yerleşecek olursak, sürulerhnizin salgın hastalıklardan kurtulması daha kolay olur, et ve süt üretimi artar, üretira bize daha ucuza malolur, veteriner müdürlügü Ue temas ve işbirliği daha kolay sağlanır, bunun sonucu olarak daha bilimse! bir Üretim sürecine geçUebilir, en önemlisl çocuklanmızı okutma olanağı bulabiliriz. tste bte, bunun için toprak istiyona. Bu isteğlmizin gerçekleşmesı için yüce makamlara, yü ce katlara çok dilekçeler yazdık. Her defasında oyalayıcı demeyim de umut verici cevaplar aldık. En sonunda da tanm ve toprak reformu ön tedbirler kanunu dolayısiyle toprak tevzil yapılmıyor diye cevap verdiler. Simdi ise tanm ve tpprak reformu çalışmalanna Urfa'dan başlanmış olduğunu duyduk, tan m ve toprak reformu yapan makamlann biz göçebelerin varlıgmdan haberdar olup olmadıklannı bilmiyonnn. Yalnız sağ olsunlar devletin tahsüdan bizi iyi tanıyorlar, pooebe olduğumuz halde bizi, bulundugumuı yerlerde elleri Ue komuş gibi buluyorlar. Neyse. tahsildarlardan Allah razı olsun, onlar da bizleri arayıp sormazlarsa, devlet tarafından bizleri kimseler arayıp sormayacak.. Hic olmazsa tahsildar lar sayesinde T.C. vatandaşı oldu ğumuzu anlıyoruz. Her şeye rağmen umutsuz degiliz. Belki bir gün tahsüdarlarla Devlet Planlama TTzmanlan çadırlanmıza gelir, çektigimiz sefaleti yerinde Inceler ve bizlerin iskân edflme sonmlanmıza e! atarlar. ürrmtsıjz defiiliz. tnçallah 1975 yılı bütçesi hazırlanırken bi2 göçebelerin iskânı için gerekü fon ayrıJır. Kaloriferli binalarda yeni yıl bütcesini hazırlayanlara. kış ve yazlan çadırlarda şeçiren ve uyffariıŞın hpr Hlrlü nlmetinden mahmm göçebelerden selâm ve savsılar. Seçim zamanı oy kullanamadı?ımızı. hatın sayılır miktarda da oy sahibi olduğumuzu 6nemle hatırlatınm. AH Tazıcı 1500 hane adına...» rartanamayrz. Daha dofrusu çok »»»•••••••»•••••»•»»•••»•••••••••••••»••••' Gayrimenkul | Satış İlânı I KARTAL ICRA 1973/1277 Kacizli olup satılmasına karar verilen Kartal Yenikarye Kılavuz Çayın mevkiinde 26 cüt 4/1 pafta 119 ada 57 parsel sayılı 497 m2 arsa miktarlı bahçeli iki katlı kâgir evin tamamı ıçık artırma suretiyle satılacaktır. GAYRtMENKÜLÜN EVSATI: Gayrimenkul KUçükyalı Kılavuz Çayın mevkiinde tapunun 4/1 pafta 119 ada 57 parsel sayılı 497 m2 miktannda içinde kâgir 2 katlı yıgma tugla olarak insa edilnüş bahçeü ev oldugu bu yere slnema 63'den kuzeye çıkan asfalt yolu Küavuz Çayın Caddesine, Oradan kuzeye yeni inşa edilmiş Camlide geçince sağda Orta Sokak 1 kapı numaralı yer olup bahçe ihata duvan üe çevrüi olup kapıdan bahçeye oradan da yandaki kapıdan l'incl kat'a zemin kat'a ise önden girildiği zemin kat, 1 antre, 1 hol, 3 yâtak odası, mutfak, banyo, tuvaletten ibaret bulundugu rnutfagın tezgShlannın fayans oldugu ve dolaplı oldugu banyo beden duvarlannın da fayans oldugu termesifonu bulundugu, aynca alaturka tuvaleti oldugu. l'inci kata yandan beton merdivenle çıkıldıgı, bu katta ise 1 antre ve 1 hol, 3 yatak odası ile tuvalet, banyo mutfagı bulundugu bu kstta zemin katın aynı ebat ve evsafmda olduğu bu kattan denia göriir manzaralı oldugu, binanın elektriği ve şehir suyu ile bahçedeki kuyusundan da su temin edildiği ve çevresinin bahçeli evlerle meskun bulunduğu anlaşılmıştır. ÎMAR DÜRUMt: Küçükyalı beledıyesinden verilen 8.4.975 tarih ve 457/1690 sayılı imar durumu yazısında yol istikametinden kesik, hatla gösterilen yola terki Ue 3 katlı bina insaasına müsait bulundugu yoldan 5 metre komşu mesafeler 4 metre arka bahçe mesafesinin 4.75 metre olmak şartiyle lnsaatın yapılabilecegi belirtilmiştir. KrVMETt: Clvannda alım satımı yapılan arsaların gtlniln alım satımına göre kıymetleri nazara ahnarak mevcut iki katlı bina, degeri ile bahçe ve bahçedeki su kuyusu değerinde nazara ve kıymetleri hesap edilerek arsa ile birlikte bina ve diğerterinin tamamı 400.000. (dört yüz bin) TL. degerinde oldugu ehlivukuf tarafından verilen rapordan anlaşılmıştır. SATIŞ ŞAKTLARI. 1 Sâtış 9.9.1975 salı günü saat 16.30'dan 17.00'e kadar Kartal lcra Dairesinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 75'inl ve rüçhanlı alacaklılar \arsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartj ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıramn taahhüdü bâki kalmak şartiyle 19.9.1975 cuma günü Kartal İcra Dairesinde saat 16.30 17.00'de ikinci artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklılann alacagını ve satış masraflannı geçmesi sartiyle en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıjmetin % 10'u nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar millî btr bankanın teminat mektubunu vermeleri iâzımdır. Satıs peşin para lledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehll verilebilir. Dellfiliye resml ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler saüş bedelinden ödenir. 3 Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgililer tâbirine irüfak hakkı sahipleri de dahildir) bu gayrmenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dalr olan iddialannı dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lânmdır; aksi takdlrde haklan tapu siciü ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılaeaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mi'hlet içinde 6denmez5e îcra ve fflâs Kanununun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. îki ihale arasındaki farktan ve "MO faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiç bir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, İlân tarihinden itlbaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnegi gönderilebilir. 6 Satısa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş savılacaklan, başkaca bilgi almak istiyenlerin 1973/1277 sayılı dosya numarasiyle memurluğumuza başvurmalan ilân c'unur. (Basın: 5928'» €197 Cuma günü başhvor GUneyden gelecek Türklerin yerleştirilmesiyle görevli Çalışma, R«habilitasyon ve Sosyal lşler Pakanı îsmet Kotak, yaptıgı açıklamada, «llk grup Türk'ün Kuzeye getirilmesinin muhtemelen cuma günü başlayabUecegini» söylemlştir. Kotak'ın verdiği bilgiye göre, aktanlma programı Lefkoşe'den yönetilecek Bans GUcü ile toplumun kamyonlanndan yararlanılarak 8 eylüle kadar tamamlanmak Uzere her Türk, eşya ve hayvanlanyla Türk bölgesine geçirilecektir. Öte yandan Rauf Denktaş dün Lefkose "vs dönmüstür. o f • • • • MEMURLUÖUNDAN : Trafik sorunu Cumhurbask&nı daha sonra tra fik sorunu ile Belediyelere yapılan yardım konusuna definmiş, kendisine verilen bilgilere uyulmadığına dikkati çekmiştir. Komtürk, bu konuda da aynen şöyle konuşmuştur: Sheraton (Bastarafı 1. layfada) pılan kontrolla lncelenmektedir. Otel yöneticüeri, gerekli açma iznini alabümek için tüm teknisyenlerini harekete geçirerek, Belediye Başkanlıgının istemiş oldu gu yasal durumlan tamamlama çalışmalannı hızlandınnıslardır. Dün asansörlerdeK korkuluklar yerine konulmuş, can güvenligi yerine getirilmiştir. Belediye Başkanı Alunet Isvan, «Yasal işlemler tamamlanır tamamlanmaz gerekli izinin verilecegini. beUrtrniştir. Otele dün de yedinci kata kadar müşteri kabul edilmiştir. Diğer 13 kat, asansörlerin enerji yetersizligi nedeni ile çıkamamasınsından kuilanılmamaktadır. Otel, elektrik lhtiyacmın büyük bir bölümünü, jenaratörler aracılıgı ile temin etmektedir. o D.i.E. anketçileri Belediye'de, «Başbuğ Türkeş, katil Ecevit» diye gösteri yaptı ANKARA. (ANKA) Ankara Belediye Fen tşleri Müdürlügünce sayım işlerjnde çalıştırılmak üzere Devlet Istatistik Enstitüsü'nden istenilen elemanlar, işyerinde «Başbuğ Türkeş, katil Ecevit» sloganlanyla gösteri yapSayılan 200'e varan Istatistik Enstitüsü memurlan, gösteriden sonra Fen îşlerine ait servis arabalarma binerek işlerine gitmişlerdir. Ankara Belediye Fen tşleri mU dür vekili Cemil Alpınar'dan alınan bilgiye göre, bu memurların anket işinde çalıştırümasından vazgeçilecektir. Olaylar sırasında bir çaüşma ol mamış, Istatistik Enstitüsü memurlan gösterüeri bitince gi^ mişlerdir. Prof. Sadun Aren: SBF eski ekonoml profesörlerinden Sadun Aren de sorunu ekonomik açıdan alarak şunlan söylemistir: «Bizzat Basbakan Demirel'in dusmanca bir davranış olarak ni teledigi Amerikan silâh ambargosuna mukabele olarak MC Hü kümetince alınan tedbirler, kararlılıktan yoksun; mahçup tedbirlerdır, üslerde çalışan Amerikan «skerlerinin buralardan, hate tâ memleketten uzaklaştınlrnala rını başka türlü yorumlamaya olanak yoktur. Bu olay, aynı zamanda, söz ko nusu Uslerin ortak degil, fakat fiilen Amerikan üsleri olduğunu da ortaya koymuştur. Çünkvi, or tak savunma üsleri olsalardı fa aliyetleri durdurulamaz; sadeca Amerikalılann yararlanmalan önlenirdi. Silâh ambargosu, Türkiye'yi Kıbns konusunda belll bazı ö dün vermeğe zorlamak için konulmuştur. Oyle sanıyorum ki, önümüzdeki günlerde Amerika, avnı amaçla ekonomik baskılara da girişecektir. Bu baskılann bir çeşit kredi ambargosu biçimlnde oiması çok olasıdır. Döviz dar boğazına girmiş olduğumuz şu günlerde böyle bir kredi ambar gosunun ekonomimiz üzerinde bir hayli kötü etkileri olacagı açıktır. Silâh ambargosunda oldugu gibi DU ekonomik ambar. goda da Amerikanın bütün batı • • • Fatih Halkevi Yönetim Kurulu'na Genel Merkezce işten el çektirildi Fatih Halkevi Yönetim Kurulu'na Genel Merkez tarafından işten el çektirümiş, bu arada Sanyer Halkevi de kapatılmıştır. Fatih Halkevi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal KaraosmanoğI'j, yaptıgı açıklamada, Ankara'da yapılan 7. Halkevleri Kurulta yında seçiml kazanan Kadri Kap lan'a karsı TÖBDER eski Genel Başkan Yardımcüanndan Musa Uysal Başkanlıgındakl listeyi des tekledikleri için Genel Merkez tarafından cezalandırıldıklarını belirterek, şunlan söylemistir: «Ülkemizde her geçen gün hızla artan devrimci potansiyel, bu ve benzeri anti demokratik, tepeden inme karar ve uygulamalarla yok edilemez. Bu antidemokratik uygulamalar ülkede ge lişmekte olan devrimci hareketi durdurmak şöyle dursun, Halkevlerindeki devrimci oluşumu bile yavaşlatıcı ya da durdurucu yönde etkllemevecektir.» • Bir hırsız girdiği evde 80 yaşındaki ihtiyarı öldürdü karısını da yaraladı Taksim Arapçeşme sokak Mer kez apartmanı 6/5'de oturan 80 yaşındaki Vasil İstefanidis, dün sabaha karşı bilinmeyen bir kişi tarafından başına sert bir cisim vurularak öldürülmüş, eşi Aleksandraya da saldıran kişi, kadının bağırması sonucu kaçmıştır. Hırsızlık amacı ile eve girdiği ve cinayeti işlediği sanılan kişiyi polis aramaga başlamıştır. 69 yaşındaki Aleksandra, polise verdiği ifadesinde şunlan söylemistir. «Eşimle ayrı ayn od*lar da yatıyorduk. Sabaha karşı, biri boğaıımı sıkarken uyandun. Bagırmağa başladım. Ellerine yapıştım. Bu kez yüzümü tırmaladı. Imdat istemem Uzerine, tanımadığım kişi karanlıkta, daire kapısından kaçıp gitti. Pu arada masa Üzerinde duran takma dişlerimi de beraberinde götürdü. Gelen kişinin hırsızlık amacı ile geldiğini sanıyorum. Hırsız kaçtıktan sonra, kocamm odasına geçtim. Vasil yerde kanlar içinde yatıyordu. Yaralı idi. Komşıüar da geldiler. Polise haber verdik. Kocamı hastaneye götürdüler. Orada ifade veremeden ölmüs. Düşmanımız yoktu. Biz ken di halimizde kimselerdik. Kocamm öldürulmesine bir neden yoktu.» Türkiye Yelken (Bastarafı SPOK sayfasında) netici gibi Federasyon Uyeleri ile ilk gün tartışıp, geri dönmüştü. îzmirlilerin bir finn teknesinin batışı İse fazla önemsenmedi. «Suç, teknenin yapısındaydı» dendi ve geçildi. Istanbul ve îzmirli yelkencilerin biribirlerinde sürekli olarak suç aramalan, yöneticileri de hu zursuz etti. Denizdeki olaylan karaj'a da çıkanp tarüşmayı sür dürmeleri, Türkiye Şampiyonasını gereksiz yere sinirli bir havaya soktu. Yelkenciliğimizin belirli sporcular, hakemler ve yöneticiler elinde sürdürüldüğü bu Şampiyonada bir kez daha ortaya kondu. Tüm yük Istanbul'un belirli hakemleri üzerine binerken, yanşlar da yıllann yelkencüeri ara smda yapıldı. Aralarına çok az gencin girmesi bir nokta olarak belirlendi. Hangi sporculann Akdeniz Oyunlarına gideceği beiliydi, Bu yüzden yelkenciler, kıyasıya bir çekişmeye girmediler. Yaptıklan, îstanbul İzmir çekişmesiydi. Şampiyona, sürekli oîarak eplânlı ve disiplinli» çalıştığmı ileri süren Yelken Federasyonu için bir sınav oldu ve notunu da izleyenler verdi... KAYIP Şebekeml ve I.E.T.T. kartum kaybettim. Hükünısüzdür TUKA^ ÇETINER Cumhuriyet 62U9 • TARIN: AŞtRET ÇADIR LARI YÜKSELDt DURMA GEL fickermann (Bastararı 1. Sayfada) Ilndeydl. Ancak o tarthten bu yana Türk azınlığının durumu defişmiştir. Rum taralı İse bunu förtişmelerde ileri sürmektedir. Ancak Türkler, yirml yıl öncesinde oldugu gibi düşünmektedirler. Bu durumun taraflar arasında görüşülmesi gerekir. Denktas Ue yaptıgım görüşmede ber iki toplum temsilcllerinin, çösrtlm için veriiecek garantflere katılması gereken iki hükümetten, daha çok yaklaştıkları sonucuna vardun.» • Genel Merkez ne diyor? • Genel Merkezden bir yetkili ise, Halkevlerine son Kurultayla devrimci bir kadro geldiğini belirterek, «Ortada Halkevi tüzügüne aykın ciddi bir durum olmadan şube kapatmıyoruz» demistir. Aynı yetkili, Sarıyer Halkevinin yenj kadrolarla yeniden açılacağını da eklemiştir. Kızım HURİYE Mektuplaşalım Baban (ADANA) • •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••