16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CUMHURİYET 7 Ağustos 1975 ,SONPA HftftCKCT" VE ABDULCANBAZ TURHAN SELÇUK DEVLET YOKUŞU Ali Nejat ÛLÇEN 5 mOştür. Ama Kanada'da Wr liman yapımmde beton mavnalar kullanıldığını ve bunun önemli bir buluş olarak anlatıldıgını görünce, o yaşü adamın dUşünceleri denize degü sanki içerime gömülmüştü. KESKİN ADAM Çipil. açık mavi görlert rardı adamm. Ku»ku ya da korku ile kıpırdıyan ufacık gözleri. Kalın gitelük camiannın gerisinde uyur gibi uzaklara bakardı. Beyaz ve kemikli parmaklannda ufak kahverengi benekler vardı. Balıkçı uzmanı oİBrak atanmıştı. Sessiz adımlarla kr> ridorun duvanna sürüne sürüne geçerken izleniyormuş gibi bir duygu uyandınyor tüm. Koridorun tâ sonunda, duvarda yusyuvartak bembeyaz bir saat var. Hep sekizi on geçeyi gösterir. Bir adam saatin altında duvara davah sandalyaya oturur, tembel tembel kapılar üıerinde yanıp sönen ışıklan gözetler, arada bir kalkıp seğirtir. Bunca yü koridorun ortasından balıkçıhk uzmanının geçtiğini görmedik. Koridorun sonunda yazı işleri bölümüne bir göz atmaktan kendinı alama^dı tabil Gözluklerinin altır.dan buradaki kızlann bacaklanna bakardı. Yazı tşleri Bölümü, o zamanlar ken tın en giizel kızlanyle doluydu. Bunlar, dsktilo makinelerinde yazı yazarlar, boş kalınca saç larım tararlar, ya da inceden sessizden şarkı •öylerlerdi. Zamanla bu bölüm de bozuldu. Guzeller ayrıldılar, inadma çirkinleri geldl. Çirkin kıılann şemsiyeleri çok gttaıeldl. Yağmur yagdıgmda, koridorda yere yatmıs renkli çemsiyeler görilrdük. Paltolar koridorun en sonundaki askılığa asılırdı. Bu askıhkta kızlann mantolan ile erkeklerin paltoları hep Ust üste binerdi. Balıkçıhk Uzmanı, paltosunu en güzel mantonun üzerine asardı. Hem de her junsn «ynı mantonun üzerine.. Balıkçıhk Uzmanı, bahklardan hlç hoftanmıyordu. Uzun incelemeler yaptı, ve de balıkçılıgın kalkmmayı hızlandıran bir kaynak olmadıgı sonucuna vardı. örgütümüz balık • çıhk sorunundan böylece kurtuluverdi. O sırada Genel Sekreter lzne «ynlmıştı. Yertne kim baksm diye düşündüler. Herkesin işi oldı»gundan bu göreve balıkçıhk uzmanmı uygun buldular. Yeni görer adamm çok işlne yaradı. AstaJıktaki palto ile manto arasındaki sıkıfıkılık daha da arttı. Herkes birbirinin kulağına bmlıkçılık uzmanı için «keskin adam» diya fısüdıyordu. Keskin adam örgüte gelmezse, o gün önemli bir işi var demekti. Man to da aakılıg» asümazdı. Keskin adam işini lcugursuz görüyordu. Miyop gözleri dosyalarm üzerinde dolaşırken, eli de vızır vızır lmza peşinde koşardı. Işleri bu denli hızla bitiren, bütün evrakı bir saat İçinde silip süpüren adamı kim genel sekreter yapmaz. Eger bir anıştırma yapmışsanız, bunun mumlu kâğıda yazılıp çoğaltıl ması için önce keskin adama gidip çalışmaıarınızı teslim etmeniz gerlkirdi. Miyop gözleriyle layfalan kanstırmaya basladı. Grafiklere bakar, fonnülleri inceler, sonra gözlerini kırpıştırarak «çok mu ivedili» diye sorardı. Bir gün bir tomar kâğıdı masasma bırakıp «bunlar seker endüstrisine alt lnceleme» dedim. «Olanagı varsa çabuk yazüabiür mi?» Martı gibi yan yan yüzüme baktı titrek parmaklanyle kigıtlan kanytırdı. O raman bilimsel çalışmalardan tiksir.diglni anladım. Yazj yazan kızlann uğraşıları var, dedi. Birinin uğraşısı yok. Kimi kasıtladıgımı anlamıstı. İri gögilslU, kalçasını kıvırarak yürüyen, sararmış par • makiarı arasında sıgnrası ekjik olmayan biriy di bu. Basır.ı eğdi. O, ötekilert yönetiyor, (Jedl. Hem yönetir, hem yazabilir.. r*n «. > • ' • • * (Dcvamı v»r) Sonra yaa yasan. dilekçe gönderenlerin, düsünenlerin arkası kesüdi. «llginç Düşünceler Dosyası» da arşive kaldınldı. Birilerl. bu önerilerin örgütümüzde hafife alındığını onlara söylemışti belki de. Alındılar, bir daha da yazmaz oldular. Ama bir gün bir adam çıkageldl. Urun boylu. iri çeneli bir adamdı Ceketinin ceblnde demir leblebiler varmış gibi uçlan öne doğru sarkmıştı. Çantasından çıkardıgı kagıtlan masaya yaydj anlatmay» başladı. Yıllarca beni dinlemediler beyira. diyordu, adam. Beni ancak siz anlarsınız blliyorum. Patentlerini de aldım. Nah işte. Ama su limanlar daıresi yok mu? Benim düşüneelerimi kıskanıyorlar. Planlarımı onaylamadılar. Siz ormylarsanız, olur biter. Beton mavnalar yapacağım. Içint taş dolduracağım. Beton mavnalar mı? Beton mavnalar beyim. Liman yapılacak yere motorlar çekip götürecek. Tarn yerine usulca geldi mi (iri keraikli ellerlni beton mavnalar gibi masanın üzerinde gezdirdi) mavnayı batjracagıra. Içi taş dolu yüzlerce, bu beton mavnalardan yan yana üst iiste batıracagım. Rıhtım ya da dalgakıran kendiliğinden yapümış olacak. Adam anlatıyor, sabır içinde dirülyordum. M&samın üzeri irili ufaklı resim kftğıtlanyle dol' mustu. Boy boy marna resünleri. önden yandan kesiüer, gtfJrünüsler. Adam ayakta, anlstıycr, dinleylci bulmanın tadını çıkanyordu. U»man Ramiz'in »irnn^y kırmıs damarlar belirmiye baslamısü. Beni Cumhurbaskanı stze gönderdi. Bu beton mavnalar sayestnde yflzlerce liman yftpmak olanağı var. Hem ucuz, hem kısa sürede. Vallahi, bülahi bu Liman DairesindekUeTt, ne diyeyim kovmak gerek. Beni her defasında başlanndan savarlar. Adamın geni» kupkunı tahta gibi ormrelan vardı. Avurtlan çökmüştü. Kendisini dinledlgim yoktu. ne söylemem gerektiğini düsünüyordum. tTzman Ramiz'e baktım. Kâğıt tomartonnın arasından dlnamit gibi patlayac&ktı. Daire Baskaru aklıma geldi. Akjıma Daire Baakanı felince rahatladım. Çok iyi düşünmUşsünüz, dedim. Gözleri ışıldadı. Sandalyayı çekip oturdu. Titriyen parmaklanyle sigarasını yaktı. Tesekkür etmek istiyordu. Edemedi. Belli ki. iyi ve dogru düşündüğünii ük kez birinden işiöyordu. Duymadıgı bir sözdü bu. Bütün havatmı iyi dlisündüğünü işitmek için harcamıştı. Sigarasını aonuna kadar içti. Bütün vanmı yogumu bu projeye harcadım dedı. Çizdiğim her paftayı patent daireeine onaylattım. Ama bu Limanlar Dairesi yok mu! Bu Limanlar Dairesv... Memleketin milyonları... Adam kâgıtlannı toplamaya başladı. Dudaklan serinç içinde gerilmiş, iri çanesi ufalıvermiîti. Göılertnin altında mor haJkalar vardı. Kemikli elleriyle resimleri okşuyarak katlıyor, sanki küçük mamaları kırümasın diye sanp sarmahyordu. Bir süre kendisini sejTettim. Sonra elımde olmayarak adamın mavnalanna actdım. Liman inşaatına ait beton mavnalara... Bu mavnalar batmamalı, dalgalı denizlerde bile. Altı düz bu mavnalann, dedim. Dü» olun ca da dalga'.ı denizde batar. Bstmamalı benim mavnalanm dedi adam. Lımana yanaşmadan batmamalı. Dıze denge kanatlan koymak gerekir dedim. Adam kapıdan çıkarken gözlerimin içine bakıyor «hakkınız var» diyordu. «Unutmuşum bunu da projeme ekUyeoegim. Sağ olun». Kapıyı sessizce muüuluk içinde kapatıverdi. Ömrdnde ilk kec mutlu oluyordu belki de. Aradan yıllar geçti. N« oldu bu adam, nerdedır şimdi. Beton marnalarla birlikre kaybolup gitmiş ya da denizin derinliklerine jömtil ECEVİT KIBRIS'İ ANLATIYÜR RöportaJ: Altan ÖYMEN Ecevit'in istifa ettikten sonra yeni bir hükümet kurma çabalarında başlıca amaç, Kıbrıs sorununa çözüm bulmaktı Şimdi, istifa etmis hükümet d»neminin bir özetini yapalım: Ecevıt hükümet inln istifa ettigi gün, 18 eylttl gttnüydü. Ertesi gün Cumhurbaşkanı Ko rutürk yeni hükümeti kurma görevini tekrar Ecevit'e vermişti. Onun DP ile yaptıgı koalisyon görüşmelerinden sonuç alamayıp 30 eylül günü görevi bırakması üzerine aynı gün Demirel Başbakan adayı olmuştu. Onun temaslan da dört gün sürdü ve DP den «Hayır» cevabı alan AP Genel Başkanı da, 4 ekim günü görevden affmı istedi. Cumhurbaşkanı, bunun üzerine 8 ekimde parti liderlerini bir top lantıya çagırdı. Toplantı Ferruh Bozbeyli'nin deyimiyle «havanda su dövme» toplantısıydı. Sagdaki partilerin liderleri daha önceki tutumlannda direnmisler, Demirel, kendisinln Başbakanlıgını öteki partilerin kabul etmesi dıçında hiçbir çözüme ran olmayacagını belli etmiş, Erbakan «sağ koalisyon» fikrinin oluşturulmasıru . istemiş, Bozbeyli, Demirel'siz bir sağ koalisyona «Evet» diyecegini «öylemisti. Cumhurbaşkanı, 10 ekim günU. bir radyo televizyon konuşması yaparak» siyasi partilerin yöneticilerinin kendisine yardımcı olacağı inancıyla «yeni bir denemeye girışeceğini» açıkladı ve gö revi yeniden Ecevit'e verdi. AP bütün önerilerl reddetmiştU bizim için geriye büyük >j **"**> fedakârlığı göze alıp azınlık hükümeti kurmak kalıyordu ama hemen buna da karşı çıktılar Demirel erkea seçima fidea yoUan tılaınak lçlıı foel Mr faen cöaterljordu... * 9 seçenek "9 SEÇENEKLİ ÖNERİYİ DEMİREL YOZLAŞTIRDI,, 5 197S ilkbahanyla sonbahan arasında seçime gitmek için CHP'nin tek başma kuracagı, APnin da güvenojTi vermese bile güvenoyu aünasına olanak sağlayacagı bir hükümet. 6 1975 Ukbahanyla sonbahan arasında AP'nin tek basına ku racagı ve CHP'nin güvenoyu almasma olanak gaglayacagı bir hükümet. (Ecevit bu 5. ve 6. önerilerin gerekçesini şöyle açıkhyordu: «Nisan veya mayıstan sonraya kalacak bir seçim için kurulacak hükümetin uzunca süreli bazı icraat yapması gerekecektir. Eöyle bir icraat için, siyasal • ekonomik ve sosyal felsefeleri arasında derince aynlıklar bulunan CHP ile APnin etkin bir hukümet kurmak üzere anlaşmalan zor olabtlir. îkl partinin de kendi dogrultulan. kendi felsefeleri vsrdır. Her iki partinin de kendi doğrultu'.arında icraat yap malanna olanak verecek bir hiikümetin daha memleket yaranna olabilecefcini düçüntiyonız.» II. Katefori: CHP ve AP'nin erken s«çim için anlasamamaları durumunda: 1 Demirel'in başkanlıgında CHP dısında kurulacak bir koalisyon hükumetinin güvenoyu almasına CHP'nin olan&k saglaması. 2 Ecevit'in baskanhgında CHP'nin tek basına kuracağı bu hükümetin güvenoyu almasına AP'nin olanak sağlaması. 3 AP'nin tek basına kuraeağı bir hükümetin güvenoyu almasına CHP'nin olanak taglama sı. Ecevit, bu önerilerini açıkladıktan sonra, aj'rıca, Demir«rin de bu dokuz seçeneğin dışında bir önerisi varsa, onun üzerinde düşünmeye de hazır oldugunu belırtiyor, önerilerine cevap istemekte de acele etmedifini açıklıyordu. AP'nin daha sonraki günlerde büyük kongresi oldugunu, parrınin yetkili organlarınm yeniden seçileceğini gözonünde tutan CHP Genel Baskanı, eevabı konsreden sonra almaya da razı olduğunu belirtiyordu. Ama tabii kongreden sonra da, bu cevap verme zamanı, makul bir aşmamalıvdı. tşte bu aşamada Ecevit'in AP' ye verdiği ünlü «dokuz seçenekli öneri» vardır. 15 ekimde Demireli ziyaret ederek bu dokuz »eçeneği bildiren Ecevit, ziyaretten sonra basın mensuplarina, «Hükümet sorununa iki büyük parti olarak birlikte çözüm aramayı» önerdiğini belirtmiş, bu »eçenekleri, iki kategori halinde bzetlemişti. Bu özeti bız de özetlersek, Ecevit'in o sırada soyledıgi »udur: I. Kategori: CHP ve AP'nin erken seçim korusunda anlasmaları durumunda: 1 Ecevit'in başkanlıgında 1975 ilk'oahanrıda ımayıs sonuna kadar) seçime gidecek bir CHP r AP koalisyonu. 2 Bir bağımsızın başkanhğında gene 1975 ilkbaharında «eçime gidecek bir CHP + AP koalisyonu. 3 Ecevit'in başkanlıgında 1975 ilkbahannda seçime gidecek, CHP ve AP'nin de katılacagt bir mllli beraberlik hükümeti. 4 Bir bağımsızın baskanhğında ilkbaharda seçime gidecek CHP ve AP'nin de katüaeağı bir milli beraberlik hükümeU. Oluşan koşullar karşısında artık ne ben azınlık hükümeti kurma girişiminde bulunabilirdim, ne de Sayın Cumhurbaşkanı bana böyle bir yetki verebilirdi.. .*>;t< «Doku» seçenekH hu »nerl 0»rinde AP'ye ve sayın Demirel'e yeterli düsünme suresi bırakmıştım. çtmkü, araya AP'nin bUyük kongresi girecekti. Kongreden önce sayın Demiren bir karar için zorlama hakkını kendimde görmüyordum. Benim kendisine büyük kongre sonuna kadar süre vermemi, AP içinde Demirel'e karşı olan bir çok Hmseler de, kamuoyunun baa keaimleri de, Demirel'e yardımcı olmak gibi, büyük kongre encesinde kendisine güç katmak gibi yorumladılar. Böyle yorumlar gelecegini biliyordum, fakat baska türlü hareket etme h*Jcını da kendimde göremiyordum. Yoksa öyle bir niyetim tabil ld yoktu. Fakat Demirel kongreye kadar beklemekle kalmadı; kongre sonrasmda da işi o kendfsüie özgü yojslaştırıcı davranısıyla uzattıkça uzattı. Ve sonu; olarak bize red cerabı TBrdl. Cevabı vtrirken da önerllerimtıdea hiç birinin çöıüm olmadıgıriı söyledl. önerilerimizden hlçbirl çörüm degil idiyse, sayın Demir»! bunu ilk haftada soyleyebilirdi. üterinde o kadar uzun uzadıya düsünme gereğini duymazdı. «Hükümeti iş?al» HUkümetten kesin aynlms noktasma geldigimizde ve De • mirel'in dokuı seçenekli önerimize red cevabı verdiği asamada, TUrkiye ve Kıbrıs açısından durumu kurtarmak için son bir adım daha atmayı düsündüm, bir büyük (edakârlığı daha ( S M aldım. GUvenoyu alabileceğimi* çok kuskulu olsa bile, süratle bir hükümet kurmayı dü sündüm. Bu hükümete baa bağımsızlan da alacaktım. Tarih önünde bütün sorumlulııgu yük lenerek, o hükümetle, Kıbns so rununa çözüm getirmek için o sırada zorunlu olan adunlan atabilirdim. Ondan sonra, Meclis güvensirlik oyu verlrse, hükümeti tekrar bırakabilirdim, fakat, o sırada, Türkiye v« Kıbna açısmdan Uzerime düsen sorumluluk görevini do yerine getirmiş olurdum. Fakat benim böyle bir niyetim oldugunu fark eder, etmez basta AP olmak üzere bütün partiler kesın vazlyet aldı • lar. Güvensiülik O>TJ vereceklerini açıkladılar. Aynca, Demirel, bizim hükümeti lsgal ermlf olacagımu düşüncesinl llan ettl. Bu durumda ne ben bir aanhk hükümeti kurabilmek için sayın Cumhurbaskanından izin toteyebilirdim, ne de Sayın Cumhur baskanı bana bu konuda yetki verebilirdi. Çünkü bütün demokratik Ulkelerdekl temel kural su dur: Azınlık hükümeri ancak gü venoyu alamayacağı önceden ke sinlikle belli olmamışsa kurula bilir. Eger bu önceden ortaya çıkmıs olursa, azınlık hüküme tinin kurulması, hiç bir demok ratik Ulkenin kuralında yoktur. öj'lelikle o glrisimimiz de sonuçsuz kalmıs oldu.» YARIN: KİSSİNGER'iN GELİŞt ARÎFESlNDE DiSi BOND TiFFANY JONES 11 giin sonra Demirel bu önerilere 21 ekimde başlayacak olan AP kongresinden sonra hemen cevap vereceğini bildlrdi. Ama o kongre 23 ekimde b:tmiştir. Dem!re!'in cevabı ise, ancak 11 gün sonra, 3 kasımda belli olmuştur. Dokuı »ecenejin do kuzuna da «hayır» cevabı .. Ecevit bugün, bu dokuı seçenekli öneri konusunda funlan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle