Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
fetf eçmiş bir yazımda îkinci Beş Yülık Plan'dan berl uygıüanan teşvık belgosıne dayalı ozendirme stratejisinln yasal geçersizllği üzennde dunnuştum. (Çumhuriyet, 9 7 1975). Bu yanmda da bu stretejlnin kalkınma polıtıkası, kentleşme ve sosyal adalet açısından aykın yonl«nne Jsaret edeceğlm. CUMHURÎ YET 7 Ağustos 1975 G OLAYLAR VE GÖRÜŞLER işçi Yerine Makina Türkiye'de uygulanan teşvık politikası genelhkle gırışımci 15ın sermaye binkimının malıyetlennl duşurucu bırtakım tedbırler dızısınden oluşmuştur. Yatırımlar için vergl indınmı, sermaye mallan lçın gümrük bağışıklığı ya da taksıtlendırmesı, dusuk faızli ve uzun vadelı kredı, bedava veya ucuz sanayı arsası (altyatırıınlan devletçe tamamlanmış sanayi parklarında) bu tedoırlenn başlıcalan. Sermayenın ucuz olması, üretund» daha az ışçi kull&nan daha fazla makina, ve araç gereç kullanan tekniklenn yeğ tutulmasına sebep olmuştur Hazinenin almak tan vazgeçtığı vergiler, ışçı venne sermaye kullanımını ozendırmıştır. Oysa Türlaye emek gucü bol bır ülkedır; devletm malı yardımlarının bncelıkle ise konan insan gücunü artırıcı araçla kullanılması gerekırdı. Işçl yerine sermaye kullanımını bzendıren teknıkler, sennaye sahıplerının de ısıne gelmektedır. Çunkü makina grev yapmaz, mıyat veya başka sebeple Işten çıkarüırsa kıdem tazminatı ödemeyl de gerektirmez. Akslne, iyı bır fıystla satıiabılır. Devletın ozendınnesl ıle işe alınan ışçı üzerınde sermayedann hıç bır mülkıyet hakkı yoktur; ovsa sermaye bırıkımı kendı mulkı>etıne geçmektedır. Makina teçhızat konusunda gümrük bağışlamalan yerlı sermaye araçgereç sanayıinı gümruk korunmasından yoksun bırakmıştır. Tesıslenn topluca teşvığe kavuşturulması, bunların bazı parçalannm yurt ıçınde yaptınlması yolunda çaba gostenlmesını engellemış, bu konuda yerlı teknolojı uretıminı kdsteklemıştir. Komple tesıs satın alınması, fabrikalar bırımının dışa bağımlıüğını yuksek bır oranda tutmuş, aynca katma değerden patent ve bılgı anlaşmalan lçln verilen paylann yuksek duzeyde kalmasına sebep olmustur. Bankalar sıstemınde faız hadlennl hukumet karan ile duşük tutmak, bır yandan tasarruflan kullananlann (gırışımcılenn) tasarruf sahıp ÖZENDlRME STRATEJISI Prof. Dr. Kenan BULUTOĞLU Boğaziçi Ünlversitesi öğretim Üyetl lerinl (çok daha geniş blr halk yığıru) sömur melerıne sebep olurken, obur yandan sermave nın esırgenmesl konusunda işadamlannın gos termelerl gereken tltlzlik ve çabanın azalmasına sebep olmuştur. Hatta fıyatların artışının beklendığl dönemlerde, duşük faizler spekulasyon amaçlı mal stoklamalarının başlıca desteği olmuştur. lıkça blraz daraltılırsa, pazarlamaci firmays aktanlarak o aşamada elde edılmıştır (bır an içın bugunku kamyon montajındaki durum düSünulsün). Aynca, tanınan bir çok teşvık tedbirlerinin ancak büyuk isletmelenn yararlacabıleceği turden olması şarü aranmıstır. Yatınm 250 bm lıralık tutarüan dtlsük olursa ındırlraden yararlanamaz, bllinço usulüne göre defter tutmayan yararlanamaz, ancak anonim şirketlenn çıkarabllecegi taiiril türunden borçlanma ile finanse edılırse ındmmden yararlanır, başka tür borçlar kabul edılmez. Bırtakım vergı avantajlan sağlayan holdmg formulü de bır Ust kat kurulustur; alt katta blrtsktm lslettnelen olmayan girişımci bu ronnıllden yararlanamaî. özendirme polıtıkası bugüne kadar uygulanan blçıml ile kentleşme olayını da büsbütün çarpıtacak sonuçlar dofurmuştur. Teşvik b«lgelenni daha çok finansm ve dıs ıle temasın toplandıgı büyuk merkezlerdeki yatınm sahıplen (Istanbul, Izmlr, Adana gibi) alabılmıs, ışler bu merkezlerde yaratıldıgı lçln lşsız hticumu da bu yorelere olmuştur. Buyük kentlerde ışçinın sosyal malıyetlerinın lcüçılk kentlerden daha yüksek olduğü bilinen bır gerçek. Ancak bu mahyetlere ya de\Iet, va da ışçmın kendısı katlandığı içın, fabrikalann yonetıci re fınans kadrotuna lsçj depolanna yakm olması !s sahlbi içın hep avantajü durumunu korumuştur. Büyük blr lssız havuzunun bulunduğu büvük kentte isçi bulma, çıkanna, devretme daha ucuz oldugu için lsverenlero» yeglenmıstir. Son yülarda Istanbul'da yapılacak yatınmlarm teşviklerden yararlandırümaması karan alınmıştır. Ancak, tesvtk stratejisl ters konduğu içın bu tedbir de ters lsleyecektır. Şöyle kl, teşvıkler sermave yoğun vatmmlan özendırdığınden bu nıtelkteki (yanl az isçiye ışveren) yatınmlar Istanbul dısında fcurulacak emek • yoğun (yanl çok işçlye isveren) vatınmlar ise yıne Istanbul'da eskısi gıbi yapılmaja devam edecektir. Bu sebepten. bu tedbirtn Istanbu"da nufus artıaına pek fazla etkisi olamavacaktır. Sıkıyönetim kalktı rof. Tank Zafer Tnnaya, Ilk keı 196B'da vayınlanao «Sıyasi Müesseseler ve Anayasa» adlı kltabınm Oçfincö baskısını yaptı. Bu değerli yapıtın 391'inci savfasında saf ve sol kavramlanna dejlnHlvor. Sağ ve sol'un tanımına Îg41 tarihll blr Fransıı Politika Sözlügünde şöylece ver verilmiş: « Lıberal bır hekım, parlamentonun birbinne en karşıt kesımlenni anlatan sağ ve sol terımlennin tamamen flzyolojik blr açıklamasını yapmıstır. însan vücudunun sağ tarafı sol tarafına oranla daha fazla bir adala yığınını kapsar, buna karşılık kalb bölçesl de soldadır. Bu nedenledır kl dıyor doktor, sıyası savaşlanmızda kendisinl en fazla vatansever ya da hürriyetçi olarak tanıtan partl Mechslerin solunu işgal eder. Oysa otoritenln ve kralcı ıktıdann dostlan sağ tarafı tercıh edener. Bu açıklamanm ozu ne olursa olsun, kesin olan odur ki, ihtılahn başlangıcından şu son zamanlara değın, soldaki sıralarda oturanlar hurnvet prensıbının vurekli savunuculan olarak gttrunmüşlerdır. Sag taraf üyelenyse, iktıdar prensıbınl savunmuşlardır » 1789 Kurucu Mecllslnin sağ vanını sovlularla dln adamlan, sol vanını da halkın terasilcilni doldanıyorlardı. Sajfcılık ve solculuk bu avınmla basladı. Slyasi partiler taıihinJ, demokrasivi, politikan, derlet ve hükümet vönetimlnl anJavabflmek için, «aj nedir sol nedlr bllmek gerekir. Sağın solun ne oldupnnu bilmcven Idşi, cahildir tam anlamında Slvasal bllimler sözluğüne (före solcn partiler emekten yana olanlardır, *ağcı partiler sermaveden vana olanlardır. Bu)run bfltfin Batı toplnmlannda bu derlmler kultanılır: yiınirffilrtpki höküınetlerin nitelı|i de ancak bu kavramlarla vurgulanır. Slyasal billme eöre sağrılık re lolculnk bfiyle brllrlenlncc sıkiyönetlmlerin konumu nasıl anlasüacak? Türkiye gibl. olağan rejimden çok sıkn önetimle tdare edilen bir ülkede bn sonını IvJ deferlendirmek eerek. BıVim Anayasamıza core sıkıvöneflmi Bakanlar Kurulu ilân eder, ve bnnu MecttVin onayına snnar. Sıkıvönetim, dojnıdan dofrura biikfimete baflıdır. Sıkıvfinetlmde nv?ulanan olatanüstS vetldler. bir yasavla düzenlenmistlr Bövlece sikiyönetimlerin. hiiköraetin nitellgine cöre Islemesl, dotal bir sonnc olarak ortaya çıkmaktadır. Eğer hükümet safcıyıa, sermaventa çıkarlan »ıkıyftnptimle korunacaktır. Ovsa başta emekten vana, halktan yana bir solcu hükıimet olsa: sıkıvönetlmler bu kec terslne islevecektfr; toplumda dopar. anlasmazlıklarda, sıkıyönetim otoritesi sennavecllerl baskı altına almak için kullanıla' caktır. Sıkrvönetimler slyasal iktldann yapısına göre blçimlendiklerinden tarafsu olamatlar. Turldye'de, kapltalist kalkınma yolunda, xamantaman aemıave Iktidarlannın nefes borulan sıkısmakta; toplumda oJusan bnnalım padarnalara vol acmaktadır. Sermate sımfının daraldığı kesimde gağcı hiikumetler sıkivonetım İlân etmektedlrler. Böylece yunirluee giren sıkıvdnetim. feniş emekçl yıfınlan alcyhlne bir çark olarak dondürfilmekte, grevler >asaklanmakta yazarlar tntuklanmakta, 8ırflrluklere paydos denmektedJr. özüürlflUere pavdos borusunu sıkıvönetimle çalmaya alışnustır sapcı hükümetltr . Son çevrek vuzvılda, ikıvöneHmle eeçen nllar. neredevse sıkıvönetimsiz vıllardan fazladır. Bu durum, ozendıfimiı Batı toplumlannm hlçbirinde voktor. Ttırki.ve'de sağ:cı politlkacılar kl sjfcı, avnı zamanda tutucu anlamıns ^elmektedir hem ordunun politika dısında bulunması jreretinl ilerl »ürer. hem de sflrekH biçlmde sıkıvBnetlm brfütlerlnl M£CI hükfimet politıkasını vürfitmek İçin hnıllanırlar. Bu kumazlık, rutucularda adeta bir meslek nltelfğl kazanmıstır. Ttirkiye simdi bir sıkıyunetimi daha geride bıraktı. ^ıkıyonetim kalkar kalkmaz grevler başladı Demek ki emekçl çevreleıi baskı altında tutuluvor, sermavecilerden yana bır denge, olaganüstii vasa ve yetkllerle korunuyorda. Bu tur zorlamaların Türkive'nln sorunlannı çözumlemek İçin bir çare olmadrjb artık anlasılmış olmabdrr. Çünkfl blr ülke sıirekli biçimde sıkıvonetımle idare edilemez. Sıkıvönetım sorunlan çSıemez, sorunlan beslejtp bfiyflterek erteler, \e orduj,u ulusal uvunnu rer ÇrukHKt. tjkemtae sıknöneiünle^ Jflare fdilmeyen ^fhi frsrzandjrtllak, "çajfflç ve demokratık' nlteliğine uiaşmıstır. P Ne Yapmalı öyleyse nasıl blr teşvik stretejısi ujgulanmalıydı? An» llkelennl belırtellm: Sermaya yerine laçinin kuUaıumını bzendiren, kapalı bir finans kulübune hıtap etmek yenne otomatık olarak (teşvık belgesi aranmaksızın) tum işletmelere açık olan yabancı ürunlerın yuzeysel bır betlmleme İle pazarlanması amacına dayalı montajcı bir fthal ikameö yerine yerli teknoloji ile rumleeen blr lthaltt lkamesl ve lhracat teşvıkl sağlayan, küçtlk kentlerde sanayileşmeyi kösteklemeyen, sosyal Ustunluk oranmda destekleyen bir teşvık stratajısi uygulanmalıydı. Bıraz daha aynntıya inelim: îşletmelere yeni makina ve teçhızat alımı lçın vergi muaflığı tanımak yenne, yenl isçl alımı için muaflık tanmmalıdır. Gümrük koruması sadece bıtlmli mal düzeyinde degıl malın her asamada yapımı ıçm isletılmclldır. Montajcıya girdileri verpsız vermek hem bu girdıleri yapacak olan yerlı sanayıı korumasız bırakır, hem de tuketıciden onceden alınan gtimrük vergllerinln bu sefer montajcı kânna dönusmesine sebep olur. Büyük isletmelenn ve tekellerın proje olgunlastırma malıyetlennl kendı bünyelennden karştlamalan normaldir, yatınm bankacılığı geüştınlerek küçuk İsletmelenn proje olgunlastırma tnalıyetleri de kısmen sermaye piyasasınca paylaşılmalıdır. Butün bunlar tekelci sermaye bırikimınden nımetlerl tabana daha fazla yayılan bir kalkmma stratejısıne geçılmesi için alınması gereklı ozendirmeye iliskin ilk tedbirlerdir. Büyüklere Öncelik Teşvık stratejısi sosyal adalete ve gelir dağılıımna da çok ters etkıler yapınıştır. Teşvık ayrıcalıklarının bakanhktan ahnacak bır belge ye dayandınlması, bu nımete kuçuk ısletmeierin. çok ortaklı yenl kuruluslann ulaşabürnesınl dnlemıştır. Gumruk muaflıklan komple tesıs ıthalını ozendınrken, anahtar teslım fabrıka ge tırtme ve temsılcılık sağlama ve ışlerın TUrklye'de bitımlenmesıne dayanan montajcılık gıbı faahvetler de gene otedenben dış tıcarette bır takım kosebaşlarını tutanlann olabılecek rakıplenne karşı avantajlı duruma geçmelenne sebep olmuştur. Teşvık belgelerlnın aynca kapa«ite ölçusune dayandınlması. ılk belge alanla rın tekelcl duruma geçmelenne ve uzun sure bu durumda kalmalanna sebep olmuştur Bunlar üzennde j'apüan fıyat kontrolu ya tatlı kârların onayı olmuştur, ya da eğer bu pay bakan KAVRAM KARGAŞASÎ M. HACIHASANOGLU özcukler mi anlamlarını yıtirdi? Olaylar mı söKuklerle çelışkıje duşuyor? Tam bır kavram kargasası ıçınde yuzuyoruz Sıcakların etkısmden desem degıl; soguk gunlerde de bojle surup g'dıvordu bu kargaşa. Özgurlukçu demokrasi dıyorlar bazı partl lıderleri, politıkacılar, yazarlar Benım bıldıgım halk yönetımının yapısında özgurluk vardır. Ozgürlüksüz halk yonetımı de mi oluyor acaba"1 Oyle bir yonetım bıçimi varsa ona demokrasi denilebılir mı? Bu sayın bayların arasında hukuk profesorleri de var. Kendi goruslennden başka turlu dusunulmesını sindıremeyen bu kısılere gore olmalı demokrasi de, ozgürluk de. Onlann sırurlandırdıklan yerde bıtmell her şey. Oîmaz bojle şey. Anajasa var orta yerde. Duşünce ozgurluğumuzun gu\encesı olarak kaya gibi duruyor. Halk bılmçlendıkçe anayasal haklarına daha buyuk bır gtıçle sahip çıkacaktır. «Milll Bırlık» sözü düsmez ağızlanndan, sonra da ulusu cephelere ayırmaktan çekinmezler. Çıkarların bırleştıgı yerde «Müliyetçi Cephe» oluşturdular. Bu oyunu bilıriz bız, eski oyundur bu. O zamanlar «Vatan Cephesı» denıliyordu adma Yine radyo ellenndeydı. Sabah aksam olulerın bıle katıldığı lıstelerle cephe oluştururlardı. Sonu ıyi gelmecU. Ulusçuluklarından da bır şey anlaşürrujor, Kıbns sorununda. haşhaş sorununda tutumlan ulusal onura ne değuı deger verdıklerinı gostermistır. Içlennde en fazla mıllıyetçı olanı AMEBİKA'ya sorulmadan yapılacak hareketlerin doğru olmayacagını ıleri surmüştü. Daha onceki Kıbns olaylannı bır oksurükle savuşturan Başbakanımıa Amenkan sılâh ambargosu karşısında savsaklama polıtıkası sürdürüyor. Hani nerde kaldı ulusal onur? Şapkası UnlU Başbakanımız Bulgarlardan satın aldığımız elektrık enerjısınin salterini indlnrken, yakında Arvupa'ya elektnk enerjısı satabüeceğımlzden soz e^tı. Tann rast getıre Bundan bbyle bu türden sözleri çok duyacağız. Bol bol, reklamlı, temel atma torenlerı.. MılUyetçl Cephe adı altında bırleştıler ya, gerçekte bu bır çıkar birhgınden başka turlu açıklanamaz Antikomünist oluslarından başka ortak yanları jok. Halkın ögretıler konusunda tam a> dınlanamamasmdan yararlanarak önlerıne gelene komünıst deyıvermek, komunizm korkusuvle her al&nda lstedikleri gıbı at koşturmak ıslenne gelıyor. Partüerden binsl milliyetçılık sozcuğunü kullanmıvor dıkkat edersemz, «Mılll görüş» dıyor. Çunku Islamcılıkla ALllıyetçılık bağdasmı>or onlara gbre. Bu partının lıden, üeri gelenlerı ATATÜRK dememışlerdi bır gun bıle. Yaylalarda, çadırlar golgesınde elle bulgur pilavı yiyıp, ayran ıçen, araba atından başka at bulunamadıgından cmt oynatamayan bir başka partl lıderl de ATATÜRK dıyememiştır hıç. Onlara kızmayalım; oiduklan gibl görünüyorlar hiç olmazsa. Ya her gün her konusmada ATATÜRKÇÜ olduklanru ilen surerek en başta layıklık olmak üzere tüm devrimleri, devnmlerm getırdığı kurunüan yozlaştırmaya çalısanlara ne demelı. Çıkarcılann çevirdlklerı numaraların gızlenmesinden daha buyuk yaran olamaz Mıllıyetçı Cephe'nin. Hukuk devletinde yasalara uyulmuyor. En büyük hukuk kurumlarınm verdığı kararlar ujgulanmıyor. Hükümet kendisi hakkında verünnş kararı uygulamazsa vatandas nerede ara, iin nasıl arasın hakkını''... PartizanUktan soz edıp dururlardı hükumetl kurmadan önce. Işbasına geçer geçmez unuttular sözlerınl. Butün köprü başlarına yerleştırdiler kendi adamlanru. Türkiye bu çapta bir jonetıci kadro degişiklıgı gormemıştir şimdıye değın. Ne de çok ise yaramaz valı varmış memlekette! Sayın valıler alınmasınlar; başkalannın goruşünü koyuyorum orta yere. Tum railllyetçi doldurdular istedikleri yerlere; bundan boyle gulluk gülıstanlık olur memleket. Odacıdan Musteşara değm kendı adamlan; lstedikleri gıbı at koştursunlar. Ahlâktan söz edenler her Allahın gunu yalan soyluyor memleketımizde. Okullara ahlâk dersı kovmak yetmez, ahlâk kurallanna, önce ahlâk dersıni önerenler uymalı. Gltmez bu düzen bdyle Halk büınçlendıkçe kavramlan yerH yenne oturtacak, kimın kendisınden yana olduğunu anlajacak, kendi yerınl kımseye kaptırmajacak, bu duzenden çıkar bekleyenlerın ağzının payını verecektır. Hukuk Devleti ve Kaba Kuvvet fyasal iktıdarlarm kötuve kullanılması olasılığına karşı bır onlemler (tedbırler) demetını anlatan «Hukuk Devleti» ılkesı, burjuva parlamenter demokratık sıstemuı onemlı nıtelik Iennden bınsı sayılmaktadır Gu numuzde bu ilkeye demokratık sıstemın varlık koşulu olarak bakılıyor. Hukuk Devleti v<ırsa, demokratık rejımden soz edılebılir. Yoksa, keyfî ve kaba kuvvete dayalı bır yonetım soz konusu olmaktadır. «Hukuk Devleti kavramı, bır bakıma, devlet ıktıdannın ko tuye kullanılması ihtımalıne karşı ahcmış tedbjrlerın butununu ifade eder. Aslında boyle bır ıhtıınalin gerçekleştıği yerde, artık «îktıdar» kelımesıni kullanmak pek doğru olmavacaktır Çunkü, hukJKİ bakımdan «Iktıdar», smırlandırümış kuvvet anlamına gelır Sınırlarının otesı ne geçen kuvvet, kaba kuvvet şeklıni alır. Demek oluyor kı, Hukuk Devleti ilkesi ile güdülen amaç, ıktıdann kaba kuvvete donmesinl önlemektır. Devlet hayatı, iktıdarlannın varlığını şart koşmakla anarslden çok kesin sekilde ayrılır. Ancak iktidann kaba kuvvete döndüğu durum, anarsiye benzer; her iki durumda hakim olan kaba kuvvettır. Bundan zarara ugrayan kışıler, toplum ve bızzat devlettır. Şoyle kı Hukuk dışı devlet, tek. tek veya grup halınde kışıleri, dolayısiyle de toplumu tehdit eder.» (Türk H S Sosyal Hu. kuk Devleti. 1974) «Hukuk devleti», «Kanun devleti» demek de değıldır. Bu iki kavram arasındaki fark, üzerinde durmak istedığüniz konu bakımından dnemlıdir. Bu ayınm, «hukuk» ile «yasa» arasındaki an lam farkından doğmaktadır. Hukuk, haltkın çoğuludur. «Haklı», «haksız» sozcükleri de aynı kdkenden gelır. Hukuk kavramının temelınde «hakulık» vardır. Hak sızlık, hukukla bağdaşmaz, banşmaz. Bu yonden Hukuk Devletı, unsan haklanna saygı gosteren ve bu hakları koruyucu. fidil bir hukük duzeni kuran ve bunu devam ettirmeye kendısını yükümlü sayan, bütun davranışlannda hukuk ve Anayasaya uyan, bütun işlem ve eylemlerı yargı denetımıne bağlı bulunan devlet demektir» (Anayasa Mah K. 252/966 gün ve 751 S ) Yasaya gelince, bir yasa haksız olabıhr, halkın çıkarlarına karşı olabılir, ekonomık ve giderek sıvasal gücu ehnde bulunduran bır sınıfm çıkarlarına hızmet edebıhr ve böjlece o sınıfm egemenliğı yonünde araç olarak kullanılabılır. Bu tur yasalann egemen oldugu bır devlete «Kanunî Devlet» denılebılirse de «Hu kuk Devleti» denılemez. Çunku haksızlık, halk varanna ve halkın hak ve ozgurluklenne avkınlık hukuka ters duşer Bu nedenle kanun devleti, hukuk devletı ılkesının gelışmesınde «aşılmış» bir anlayıştır. Bu açıdan, duşünce, anlatım ve Basın Özgürlüğilnü kısıtlajan, suçîuluğu anlaşılmadan yazar ve sanatçıların tutuklanmasına, kıtap ve dergüenn toplatılmasına olanak veren, ışçmın yaşam kavgasının vazgeçılmez koşulu grev hakkının karşısına bır somuru aracı olan lokavtı bır hak gıbı çıkaran, faşıst kokenlı ve toplum sal gelışmeyı kostekleyıcı 141142. maddeleri temel hak ve özgurllklen yoketmek ıçm koruyan, sıyasal suçlaraa olum cezasını benım seyen, bası» suçlarında kışj.el kusuru \e suç kasaı olmayan sorumlu yonetmeni de otomatık S ANAYASANIN KİŞıYE TANIDIĞI TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER ÇİĞNENMİŞTİR BASIN SUÇU SAVIYLE TUTUKLAMALAR, KİTAP VE DERGi TıKÇE TOPLATMALAR GıTYOĞUNLAŞMAKTADIR S Halit ÇELENK man cezalandıran, savunma hakkını kısıtlayan, her türlü baskı ve ışkenceye olanak sağlayan 15 gunluk gozaltı suresını katul eden, sıyasal suçlarda suçustü hukumlerinı u>gulayan, mahkeme kararı olmadan derneklerın çalışmalarına son veren, llıklmleji yürutme organmca atanmıs ve bagımsızlıktan yoksun mahkemeleri kuran v.b. bır yasalar dizisinın yurürlükte oldugu bır yonetıme hukuk devleti adınl vermek elbetteki olanaksızdır. Milliyetçi Cephe Uygulaması Kendıne Milliyetçi Cephe adını veren sıyasal partılerın yonetım donemınde, Anayasamızda Cumhuriyetın temel nıteligi olarak gdsterılen Hukuk Devletinin bir kenara itıldigi, yasal haklar kullanılarak yapılan izinlı toplantılann ve yürüyüslerin bır merkezden yonetildigi anlasılan kaba kuvvetle engeilendığı, bu zorbalıkların yoneticileroe görmezlikten gelindıği, özellikle son aylann uygulamalan ile yadsınamıyacak biçımde kamuoyunun gözleri önüne serilmiştır. lşçiler, dğretmenler ve gençler oldürülrnüs, faıli meçhul cinayetler bırbınnı izlemiştır. Göz yumulan sal.*lnlar bir büyük par tınin genel başkanına kadar uzanmıstır Toplantılar basılmış, sınema blnalan, bürolar, muaye nehaneler, evler ve dükkânlar tahrıp edilmıştır. Başbakanlık koltugunda oturan zata yakın kı şılerle ilgıli yolsuzluk ve nüfuz tıcareti iddialannı ortaya atan kamu görevlilennin konutlanrm saldınlar duzenlenmıştır. Sıyasal ıktıdann tutumunu eleştıren üni versite öğretım uyelermin ve yazarlann evlenne bombalar atıl mıştır. Sıyasal iktıdar bu gelışmeler karşısında yasalann kendi5ine yukledıgi gorevı yapmamış ve olaylara, seyırcl kalmıstır. öte yandan Danıstay gibı Anayasal yargı organlarının kararlan hıçe sayılmıs ve bu tutura en yetkili agızlardan açıkca 11 an edilmistlr. Bırçok genel mUdür ve müstesar yanında 63 vali ve yüksek dereceli memur, yüzlerce savcı, kaymakam, emmyet gorevlisi bır kalemde yer değışrırmıs, Cumhunyet tanhınde gorülmemış bır bğretmen ve rnemur kıyımı yurt düzesrinde yö netsel mekanızmayı altüst etrni?tır. Anayasada kaynagı bulunmayan yetkıler kullanılmış ve keyfi kararlar alınarak uygulanmıştır. Sıyasal ıküdar, giderek kendlne sınır tanımayan bır yörüngeye gırmıştır «Başta Anayasamız olmak üzere yasalanmızın ve Devlet gu • cünun guvencesı altıt'da buJunan temel haklara ve »JzgtlrKıklere, ozellıkle toplanma, duşünce ve 1 nanç ozgurluklerıne yoneltılen saldınlar, kaygı vereoek bır bı çimde yogunlaşmış bulunmaktadır. Saldınyı Juzenleyenlerın baskı, guç gostensı ve ınanç duy gulannm somurülmesi gıbı Ana • 5asa ve yasadışı yontero'ere baş vurarak kendüennce bıhnen hedeflere ulaşmayı «naçladıklan her gun sdylenmekte ve ya • zılmaktadır. ÖzgurJükçü de mokratik bır duzenın egemen ol dugu ülkemızde, bırbmnden fark lı düsuncelere sahlp yurttaslar bulunabıleceginl Kabul etmek, kendi dusUncelerlnüze ters dusse bile karşıt dusuncelere saygıü olmak zorundayız. Duşun • celere baskı ve saba guç kullanarak egemen olma yontemlen Ortaçagda bıle basarılı olamamış tır. Zora başvunnanın karşıt düşüncedekilen de bır gün sa • vunma durumuna sokmasından, ulkemızin giderek oır lç savaşın eşıgine gelmesinden ve gerçek dıs tehlikelerin fraıdan sonra başlayablleceğınden heplmizln kaygı duyması gerekır «Özgürlüklerin, nukukun üstün lügü ılkesının nıtelıklenyle bırlıkte, Cumhunyeumızi koruma odevı herkesten once Devıet ve Devleti oluşturan guçlerden bın olan yargı organlanna duşmekteaır. Hâkımlerımızın, Cırhurıyet »avcii*runızın ve gorevıru üstlerunış katlarjgiji^cbu ode/ı Şâgıe |etırecek manevı nıteüklere, bilgi ve tecrübeye sahıp oldu<clanndan kımsenın kuskusu olmamalldır» (Em. Anay. Mah. Bş Muhıttın Taylan) Bu sdzler, temel hak ve örgürlükler üzerınde uygulanan baskjlann ve kaba kuvveun demokratık rejım içln yarattığı ciddl tehlikelerin ölçulü bır dılle anlatı mıdır Sonuç: Halkın uyanarak uillnçlenme • sı ve haklanna sahıp çıkınası karşısında, kendı somuru duzen lennı eski yontemlerle yürutemeyeceklennı anlayan lktidarlann, çeşıtli baskı metodlanna başvurarak yönetımleıını surdurmek ıstekleri tarıhte çok görulmustür. Bu baskı ve kaba kuvvet yontemlerının, u.vanan halkın gücu karşısında ergeç yenik düs tüğü de yıne tarı'iiel deneylerin gösterdigı bır gerçektır. Bugün Müliyetçl Cephe partilen bu tür bır ybrüngeye gırmışlerdir. Anayasamız yıirütme ils idarenin znahkeme kararlarına uymak zorunda olduğunu, mahkeme kararlarını değlstiremeyecegınl ve bunlann yerine getırilmesını geciktıremeyeceğini emrettiği halde (M. 132) Danıstay kararlan uygulanmamış ve bu kararlara açıkça cephe altnmıstır. Anayasantn kişiye tanıdıgı temel hak ve özgürlükler çığnenmlatir. Düşünce ve basın suçu savlarına dayalı tutuklamalar, kıtap ve dergl toplatmalar gıttikçe yoğunlaşmaktadır. Kaba kuvvet uygulamalan yasalann yenni almıstır. Iktidar. Anayasa hüIrtimlenvle saptanan ve smırlanan yetkllerinin dısına çıkmıs ve kamu hukuku kurallan karşısında iktıdar olma niteliginl yitirmıstır. 1960 • 1870 dönemi denevlennden yararlanmadığı anlasılan bu ttir blr yönetlm uygulamasımn ve çeşıtli uyanlara rağmen bu karanhk yolda direnilmesınln, demolcratık rejimi daha da çıkmaza itecefı açıktır. Demokrasiden yana 1961 Anayasasından yana tüm vurtsever devrımci güçlerin, hukuk devletl ilkesinl çeşltli saldırılara kar $ı koruyup gerçeklestirmeleri, 12 Mart faşızminin getırdlğı antidemokratik yasalann kaldmlması ıçm çaba göstermeleri ve kaba kuvvet uygulamalarına cephe alarak demokratık rejime sahıp çıkmalan zamam gelmış ve geçmektedır. Gayrimenkul Satışı: Istanbul 10 uncu Icra MemurJuğundan Dosya No: 1975/161 EmlnonU. Çarşı mahallesi. Kurkçuler sokağında kâın 22 kapı, 8 pafta, 4S3 ada, 8 parsel sayılı 26.00 M2. sahalı kargir dükkanın hacızll olan 1/4 hissesi satılarak paraya çevrilecektır. İMAR DÜRUMU: îmar Müdurlugunun 11/3/1975 tanh ve 443444 numaralı imar teskeresınde. Gaynmenkulun bulunduğu yer 1/5000 mikvash ve 14/5/1964 tasdik tarıhli Jstanbul sur lçl imar plânında, korunması gerekli eski eser Kapalıçarşı dahilinde kalmakta olup, mezkur yerde yenı inşaata müsaade edilemiyeeeği, ancak aslına uygun röleve ve projelen hazırlanarak Anıüar Yuksek Kumlunca fasdlk edildiği takdlrde restore edllebılecceğı bıldlnlmektedir. TETKÎKAT: Gayrimenkul Kapalıçarşı'da Kalpakçılar caddesinden ginlen Nuruosmaniye kapısına yakm Kurkçuler çarşısmda kapısının Ustünde 22Talat yazıh kârgir fcürkçü dükkânıdır. üstündekl iki katmda bırer odası bulunmaktadır. Dukkânın cepnesi vitrln camh ve alüminyum çerçevelı kapüı, zemlnJ marley döşelidir. DUkkân tçerisinden saç basamaklı dar merdivenle dükkân Ustündeki odaya cıkılmaktadır. Ahsap zemınll ve alçak tavanh bir odadır. Bu oda içensinden asma ahsap merdivenle üstündekl odaya çıkılmaktadır. Ahsap zeminll ve tavanı tonoz Itemerll odadır. Atölye olarak kuUamlmaktadır. Elektrik tesisatı vardır. Borçlunun isgallnde oldugu beyan edUmiştlr. KIYMETÎ: Bilirkisi tarafmdan gayrimenkulUn 1/4 hıssesine 250 000. lira kıymet takdir edılmistir. îlk açık arttırması 9/9/1975 gunu saat 14 den 14.30'a kadar fstanbul Sultanahmet'te Adlıye Sarayı'nda 10 uncu Icra Memurluğunda yapılacaktır. Arttırma şartnamesi herkesin gbrebılmesi içın 20/8/1975 tanhinden ıtibaren memunyetımızde açık bulundurulacaktır Ilk açık arttırmada teklıf edilen bedel muhammen kiymetın < 75'ını ve varsa > rüçhanlı alacaklüann bu gavrimenkul ıle temin edılmjş alacakları mecmuunur asmadığı takdırde en cok arttıramn taahhudu bâkı kaimak üzere arttırma on gün daha uzatılarak onuncu 19/9/1975 Cuma günü aynı saatierde ve aynı vertie yapılacak ıkincl arttırmada en çok arttırana Uıale edılecektır Gaynmenkul kendısine ihale oiunan kımse, nernen veya venlen mehil ıçinde lhale bedellni vermezse namına yapüan ıhale fesholunarak î î Kjıun 133 tıncü maddesı hukmu tatbık olunur. tlö ıhale arasındaki tark ve geçen gunlenn % 10'dan hesaplanacak taız ve dıger zararlar aynca hukme hacet kalmaksızın alıcıdan tahsıl olunur. Ipotek sahıbi alacaklılarla dıger ilgililertn ve trtifak hakkı sahipleruun haklarını, faiz ve masrafa dair olan iddıatarım dayanagı belgelerle 15 gun ıçınde ıcra dalresıne tnldırmnri icabeder. Aksı halde haklan tapu sıcılli ile sab't olmadıkça satıs bedelînın paylaşmasındsn harıç kalıriar Talep edıldığı ve ıkı lıralık posta pulu göndenldığındp şartnamenın bır brneğı gönderıhr Arttırmaya tştırak etmek ıstevenlenn arttırma şartnamesınl okumus ve munderecatını av nen kabul etmış ad ve ıtibar olunacaklardır Ihaleye lştirak etmek ısteyenlerın muhammen kıjmetın <*c 10'u nısbetınde pey akçesi veya mıli bır bankanm temlnat mektubunun tevdü mecbun olup, alıcı bınde tiç damga resmmı ıhaleyi tnüteakıp odemeye mecburdur Fazla bilgi edlnmek ıstıyenlerın 1975/161 dosya numarası ıle mpmurtyetlmıze muracaatlan Uin olunur. 24/7/1975 Basm 5905/6200 P'IT FABRÎKA MÜDÜRLÜGÜNDEN MiNYATÜR DiNAMiK MİKROFON KAPSÜLÜ SATINALINACAKTIR 1dan ve Teknık Şartnamesine gore 5 500 adet MİNYATÜR DINAMIK MİKROFON KAPSULU kapalı yazüı teklıf alma usulu ıle satın alınacaktır. Bu ışe aıt şartnameler normal çahşma gun ve saatlennde Istanbul tmranıve Alemdağ Caddesinde bulunan Fabrlkamız Malzeme Amırligınden 35 TL. mukabüınde alırıabılir. Teklıf mektuplan en geç 21 8.1975 tarıhıne rasüayan perşembe gunu saat 10 00 a kadar Malzeme Amırhğımize makbuz mukabüınde teslım edılmeh ve\a avnı gün ve saatte Amırlığımızde bulunacak şekılde posta ıle gonderılmelıdır. Postada va« gecıkmeler kabul edilmez ••••••••' '•••' Ilânen Tebligat »•••••••••••••• : • t l p LULEBURGAZ iCRA VE iFLAS DAiRESiNDEN Dosya No: 1975/355 BORÇLU. Faik Buldum Seylap evleri 3'Uncü sokak No: 1 Luleburgdz Hasan üysal vekıli Avukat Mustafa ve Nebahat Çolakoğlu'na Luleburgaz Aslı>e Hukuk Mahkemesinın 3 10.1974 gun 1972'401 esas \e 1974/258 kaıar sayılı ılâmı gereğınce 31,611,50 lıra ve aynca masraflannm tahsılı hakkında alacaklı vekılleri taratından aleyhımze yapılan ıcra takıbınde. Yukanda yazılı adresinize çıkarılan icra emn bilâ teblig lade edıldığı gıbı zabıta marifetıyle yaptınlan tahkıkat netıcesınde de adresınızm tespıti mümkün olmadığından 7 gunluk ıcra emnnın 7201 sayılı tebligat jasasının 28 ve muteakıp maddeleri gereğınce yasal süreye 20 gun daha ılâve edılmek suretıyle üânen teblığıne karar verilmiştır. tşbu ılânın gazete ile neşn tanhinden ıtıbaren yukanda jazıh bulunan borcu masraflarıyle (27> gun ıçmde ödemenız, Ic. îf. Yasasmın 32'ncı maddesı geregınce ve bu süre lç,nde borcunuzu odemezsenız, Tetkik Mercunden ve>a Yargıtaydan veya mahkemenın ıadesi yohı ıle ait oldugu mahkemeden icranın gerı bırakılmasma daır bir karar getırmedığmiz takd'rde cebn ıcra yapılacağı vıne bu müddet içınde 74'üncü madde gereğınce mal be>anında bulunmanız, beyanda bulunmaz veya hakıkate aykın beyanda bulu/ıursamz 337'nci madde gereğınce hapis ile cezalandmlacağınız, ıcra emrı teblığı jeıine kaım olmak üzere ılânen teblığ ve ıhtar olunur. (Basın: 20857) 6193 • I • (Basın 20790 i 6201 ELEMAN ARAN1YOR MUHASEBE MÜDÜRÜ: Aranan Şartlar: Iktısadı ve Tlcarl llimler, îküsat Fakültesi mezunu, Herhangı bir A.Ş ve Ltd Şti muhasebesını bilfııl vurutmüş olmak Asgarî 5 yıl ış tecrubesı bulunmak, Az8mı 35 yasında olmak, Askerlıkle ılısiğı bulunmamak, MUHASEBE MEMLRC: Yetiştırılmek üzere, askerlıkle ılışıği bulunmayan lıse mezunlan, Muracaatlar gızlı tutulacsktır. Muracaat Cagalogıu BıçkıjurdJ Sokak Dr Şevki Bey Han. Kat 12 No 12 • Sıdıka ÖRMEN İle En»in ERTOG^^ evlendıler 6 Ağustos 197î Carşamba 16 30 KADIKÖY i •••»••••••••••••••••••»••••••••»••••••••»•» Cumhuriyet 6206 (Cumhurı>et. 6207) IMMMIMHHK