16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[JMHURÎYET 18 Ağustos 1975 7EDİ Lmerikalı uzmana göre, Türk idarecisi ereksiz bir ketumiyet havası içinde AİD Uzmanı ve Türk Bürokrasisi Türk bürokratının bazı özellikleri «Statükocudur: Türk idareciler sınıfı toplumda en yüksek prestij gruplarından birini oluşturur. Sayıldığı kadar korkulur da bağırmaktan hoşlanır, hattâ dayak atmaktan da» TARTIŞMA Kıyımlar ve devlet hazinesi MC Hükümeti iş başına ge lır gelmez kıyım ve surgun korrutelerini oluşturarak <Yararlüar» ve «Zararlılar» ikılemınden bareketle liste duzenlemesme gırmış ve düzenlemeleri pratıkte gostermeye baslamıstır. Bıraz daha ılen gıderek «bteden olanlar» ve «b'zden olmayanlar» bıçımindekı avırımlarla devlet metnurlan na sıyasî parti rozetlerinı takmakta ve bovlece yasalarca tarafsızhk tlkesme bağlı kalmaya özen gosteren gerçekten onurlu kamu gorevlılenni zorla sıyasî devreye sokmuş bulunmaktadır. MC tçın devlet memurunun tarafsızlığı, taraf tutma ıle eş anlamdadır. «Bizden olanlar» ve «bızden olmayanlar»m komısyonlar düzeymde sayımını yaparak kendı sempatizanlannı odüllendırmekte ve «zararlı olanlar» dıve nıtelenen memurlanmızı kıyım ve surgun çarklan arasında ufalamaya baslamıs bulunmaktadır. Abdülhamıt doneminın lurnalcılıgını aratan bu gldişın sonlan üzerinde bir durum degerlendirmesıni yapmak, «zarmrtı olanlar» derken bunun yasal ve hukuksal dayanaklarmı ortay» koymak MC nin yapısını ve felsefesıni asan, Sımdl halk olarak toolum hukukun ustunlugunu amaç olarak ve elı kaJpm tntan sıra edınen iktıdarlara özgu bır dan bır vatandaş. olarak sora ınanıştır ancak. cagımız ve ögrenmek ısteyeceğımiz birkaç sorun var ortada. «Zararlı olanlar» derken, neye ve Kime söre bır degerlendirmedır bu' Kamu hranetlerınde taraf«:ızlık ilkesıne savgılan toplumra bıhnen ve bu nitalıklenvle de toplumda saygınlık kazanan memurlanmız da sapantasına konup fırlatüdıklanna gore, MC iktıdan, kendındpn vanalıgım açıkça ortaya kovmavanlan da suçlu kabul etmış olmuvorlar mı' Böylece kamu eorevlılerinı sıvasal devreve sokmakla MC hükümeti anavasal bir suçun teşvikçisi olmmor mu' Hıç bır ıdarl karann vargi denetımınden uzak tut\ılmavaca§ı bır Anayasal hüküm iken ve siirgüne uğrayan kamu gorevlileri yargl merciİprnde haklannı savunacaklan \p Karanacaklan da bılinir Jkpn MC Hükümeti bu yasa dı< ı rurumun karşılıgı olan taz= mınatlan ve sürdUklerine ödemek zorunda olduğu yolluklan hangi hazınenin musluğunu açarak ödevecektir? Bu son soruvu da yolu olmayan, okulu olmavan, ısigı olmayan ve vokluktan artık gına getiren toplumumuz adına sormalrtavız Bu soru eklerindeM çengeller MC için boğazlarda küçıklasan ve yutkunma zorluklannı varatan oltalardır. Müsteşarlar. Genel Müdürler, teknokratlar ve uzmanlar düzevınde bir kadro değısikliÇi, iktıdar olrnak isteyenlerin dogal haklanndan oluyor bir yerde NP var ki. degiştırilmelerine karar verilenler gerçekten tarafsız topluma yararlı, yetenekll. kamusal hizmetlerde sıvas! e»İHmler1nl devreye sokmavan gerçekçı ve onurln Hçıler ise bu nıtelikte olanlann gorevden sovutlarması halk ve ulu« varanna mıdır, yoksa zararıra mı' MC lktidan küçük burokrat keçımme ve hatta odacüara ka dar meselevı Indirmis ve bu u&ırda bır tsraf hovardalıSı içine de pirmıştir Yasalan ve hukuku tplemeven totaliteriTm tıpı bir y3netımin, toplumlan onunde verdiMerl hesap çok agır olmuştur tarihte dışarda anarsistler • Anavasayı tagvır ve kısmen ilga eden Marksıst ve Leninist» ler> vavgarasının duygusal mo» tıflpnni tslevenlerin bugün, hansı vonde ve do&rultuda oldııklannm en saSlıklı vanıtı Anavasa Mahltemesl Başkanı tarafmdan verihnistir. z, s r MC Iktidan hukııka, anayasal knruluşlara, insan hak ve ozgüTlüklere durmadan tetllc çekmekte ve ondan sonra da namludan çıkan kurşunu suçîu gostermektedir Beslm NEBİOOLU Emekl) Öğretmen şöyle Falçuı DOĞAN 'ABD'de eğitim görmüş olanlar, gelecek için umut verici,, son derece merkeziyetçi; her türlü girişimi yukardan bekler •kiye ye gelerek «Türk tda nı yakından go^lejen AID nı Amerıkalı Rıchard Podol ji raporun ıkınci bolumunu Turk İdarecısının Portresı» ırmış Podol bu bolumcıe onnel bır ginş yaptıktan sonıra başlıklar hahnde, ken B gore bazı nıtelıkler sav Nıtelıklen de ıkı ana grupplamış Ana başlıklardan bı Cışısel Özellıklerı», Ikıncısı 'tım ve Eğıtım». iol'un Turk yonetıcılerı gozledığı özellıklerı onuva her türlü girişimi yukardan bek lemektedırler ( ) Yetkı devri konusundaki bu ısteksızlık üst makamları buyuk olçude ayrıntıva boğmak ta, asü gorevlenne engel olrmktadır. Aşın raerkezıyetçılık çok katı bır sıstem yaratmakta, yoresel koşullara gore onlem almak olanaklarını ortadan kaldırmaktadır Oysa, bır çok soru nun hızla ele alınıp karara baglanması ve venlen kararın derhal uj gulanmasını gerektırmeKtedır Yerleşmış yontemlere ko ru korune bağlı kalınmaktadır Turk ıdarecısı jetkı devrıne hazır değıldır Bu konuda eğıtılmemıştır Yetışme bıçımı ve me munyet hayatı buna karşı gelmektedir » yı o kımseye ulaştırmaz örgütte duşünce alışverışım kolaylaştıran ve ozendıren bır araç da yoktur 4 Statükocudur Turk idareciler smıfı toplumda en yüksek prestıj gruplarından bırinı oluş turmaktadır. Sayıldığı kadar korkulmaktadır da tşte bu prestıj dır kı, hükümete az maaş ve dığer sıkmtılara rağmen, bırçok kalıfıye idareci sağlamak ve hızmette alakoymak olanağını vermıştır Geleneksel ıdarecı tıpi kudretlı, durust, bağırmaktan hoslanan ve hatta gerekırse dajak atmaktan çekınmeyen bır ınsan olarak ta nımlanır Araştırmamız Turk ıdarecısınin kendısıne son derece guvenı olan \e gurur sahıbı bır kımse oldugunu gostermıştır. Bu nun sonucu olarak hata kabul etmezler » sayılıyor: inisiyatifi yok; pasif ve önemli kararlardan kaçınır; (;ÖZ ZEVKİNÜEN DAHA ÖNEMI[ Her mesıeğın, her gorevin, Kendıne özgrü sorumluluklan, yukumlülukleri vardır Işımıze gelıruvor, hoşumuza gıtmıvor dıve Dunların bır bolümunü savsamak, konumuzun yalnızca coyalayıcı» bolümleri ıle, «renklı. bolumlerı tle uğrasmak. o gorevi bıze verenlere karşı hiç de değımlilık sayılmaz1 Bır armatörü topluma tanıtma vükümlülügune girdığınızi farzedın! öncelikle, yasamındaki «gorkemı sergilemek zorundasınız «Armator» tanımlanacaksa vazgeçılmez bır «ana tema»dır bu gdrkem Bır hammalın vaşamını ele almışsanız. öncelikle ezıl mışhğını anlatmakla vükumlüsunuz demektır Unu guleç ve yorulmamış gdsterme gülünçlugüne düşmeyeceksıniz elbetl Yıpranmışın yiDranmışlıfeuu. harcanmışın harcanmışlıjhnı anlatmaktan daha dogal ne olabılır? Toplumcu, genç, dinamık Dir TRT Genel Mudürunün, uyutucu pembe masallar yerine, ulusça bılinçlenmemlze yarayacak gerceklen TV ekranlanna getırmis olması, kimleri hangl nedenle tedirgln etti acaba' Ekranlardan daha cıci göriıntuler beklevenlenn belki bırazcık göz sevkı bozulmuştur ama. romantızmın bıle, yenni bir büvük hızla Rercekçılifte bıraktıgı çağımızda. göz zevkmden daha önemli kavramlann var oldugunu bılmevenlere va da bılmemezhkten gelenlere bunu rıatırlatmak. insancıl toplumcul egılimlen olan herkesın kolayca duyabıleceğı bır zorunluktur. Toplumun bilincine sunuiması gerekll konular, sorunlar varsa, bunlann yalnızca «cici»lerini sergilemek, btekıleri bir kenara ıtmek neyi hallederdt kıî Güzel'ın çırkin*in degil. «onemlı»nın, «onemsız»in seçimıydı geçerli olan ve övlece yap:lmıstı. Aılede binnın elı kesilince belkl o kanlı sahneye bakmak'a güçlük çekeriz ama. kosıı^up, sanosarmalamaktan da geri kalmayız bu arada Aynen boyle vapmıştı toplumcu. genç, dmamık bir TRT Genel Mudürü Ehnden geldıjfınce kaçmmıstı o anlamsız ve uyutucu toz Dembeîıkten Mavnı mavı, karavı kara (tormevi ve ovleoe göstermeyı bılmışti Konuyu gerçeklerden >;aptumak, net bır evrent bırakıp, belırsız bir sıse doğru bıhnçsızce kaçışın ta kendisıdır1 .öz»ü bırakıp 'ozenti»\e yönelmektir! Gerçeklerın duş'e donuşturülme çabasıdır' Ovsa ne denlı katı olsa da, bu baska soyluluk vardır eerçeklerde Ders vardır en azmdan Çirkini gizlemek ya da allavıp pullayıp gılzel gosterme çabalarma girtsmekten ote, onu gerçekten guzelleştırme çabasıdır geçerli olan İnsancıl olan «Orada bır kov var ıızafcta o kby bizım IcÖyUmuzdur gıtmesek de » dıve bir şilr vardır vıllar yılı dillenmize dolanmış .Şurada bir sorun var vakında O sorun bızım sorunumuzdur Begensek de beğenmesek de » demelivlz bızle* de' Oıyemiyoxuz\ OıyenJertmiz çık^raa da^. •iazl%,konuştu» Jaye susturulmak isteniyor. AnlatacaK bir şeyleff oıanı susturmak neden' O anlatacak biz de (varsa) karşıt savımızı sovleyecefız' Uygarlık budur! Demokrası budur' Jacques Prevert'den bir satırla noktalayalım yazımızı «Doğnıluk özgür olmadı mı özgürluk de doğru değıldır'» Rrrman ER\T Özellikler tnısıyatıfı joktur Anıeolçusune gore, Turk ıdaren belkı en buyuk zaafı have ınısıyatıf noksanlığıdır. k duşuncesı henuz gelışmer. Bu hal onu hareketsızlınaylanmıs bır programı kuıruya uygulamaya, hızın her esıne rıza gostermeye gotu Pasıf kalmayı yeğlemekte lemlı kararlar almayı ye bu lan ust makamlara benıme mucadelesını başkalanna makt&dır. Çekıngenlık duyguçlüdür. Değısıklık ve rilme korkusu yaygındır. Son derece merkezıyetçiYetkılen asağı kademelere !tme ısteksızhğı elle tutulakadar açıktır. Çoğu zaman ıtıya ılışkm onemsız sorunhakkında karar verme yetust makamlarca tıtızlıkle nmakta ve bunun sonucu ık karar mekamzması gayet ş ışlemekte ve venlen karar çoğu kalıteden yoıîsun bulaktadır tün bunlann astlar uzerınetkısı yıkıcı olmaktadır Alt ıme emırlen ve ıdarecıleri nduklan yerde en ufak bır .ıklıge dahı gırışmemekte ve Gereğinden fazla Podol daha sonra, usüenn astları sorumluluk duşuncesme hazırlamadıklarmı ilen surmekte ve gereğınden çok daha fazla personelın ıstıhdam edıldıği goruşunu savunmaktadır. Podol a gore, fazla personel çalıştırmak psıkolojık denetımi arttırmakta ve yetkı devrını çıkmaza sokmaktadır Amerıkalı uzman goruşlerınl şoyle surdurmektedir «3 Bılgı alışvenşınde çok zayıftır. Turk idarecisi gereksız bır ketumiyet havası ıçındedır Gerek bılgı ıstemek ve gerekse bılgı vermek bakırrundan son derece ısteksızdır. ( ) Bu durumu bıraz daha açıklayalım Turk ıda resınde aşağıdan yukarıya doğru bır bılgı akırru yok gıbıdır Hatta bazı hal'erde, en gereklı olayları bıle yukanya büdırmemektedır Defışık kademelerdpkı ıdarecıler, astlarmı yeteneksız olarak kabul ettıklen ıçın duşüncelerını almaıc gereğıru duymamaktadırlar. Bılgı ve düşunce akımı ne tek taraflı, ne de çok taraflı yoktur Kımse dığenne, olup bıten hakkında bır şey soylemez. Başkasının ışıne yarayacak bılgı Belli gruplar AID uzmanı astlarla ustlenn ilışkısını anlatırken astların aşırı olçude ıtaatkar gorunduklen nı, ustlerıyle çelışkıve duşmek ıs temedıklennı belırtmekte ve devlet yonetımınde behı yerlerın bel lı gruplarca ele geçınldığını ılen surmektedır «TurKijede belh tahsıl kurum larından mezunıyet sartı, hızmete alınmadan belh grupların tercıhı gıbı usuller, idarede ılerleme>ı ve gelışmeyl sınırlayan usullerdır ünıversıte dıploması, Turkıye'de bır oğrenım belgesi olmaktan çok, bır fetıştır Mevzu at, ust mevkılen ıçın unıversıte dıploması kuralını getırmekle kal mamakta, fakat aynı zamanda bırçok oneralı mevkılen uç oğ remm branşına ayırmaktadır. Bunlar Sıvasal Bılgıler Pakultesı, Hukuk ve Iktısat Fakültelerıdır. Örnek olarak, Malıye Teftış He yetı ıie ılgılı bazı onemh mevkılerın bu uç branşla ılgılı okullardan mezun bulunanlara aynlmasını gosterebılınz Bu egılurun bırtakım kotü so nuçlan da goze çarpmaktadır. Ornegin, bu akım, yüksek yonetıcılen asüannı genellıkle kendi duygu ve dusuncelenne uygun olanlar arasından secnıelerı sonucuna goturebılmektedır. Bazı durumlarda sınıf arkadaşlannı ıvı kadrolara atamak ya da yukseltmek olağan sayılmaktadır ı Amerikalı Bıchard Podol, Türkl ye de yoneücınin «tatükocu oldugunu ilen sürdügü bu bolümde araştırmasuun onemli cumlelerınden bırinı kullanmaktadır: «Son yıllarda dış ulkelerde ozellıkle Amenka'da egıtım gormıış grupların, deyım yerındeyse «elıt ıçınde elıt bır zümre» yarattıkları gozlenmekte ve bu sonuçlann bastan ben portresıni çızmeye çaiıştıgımız sıradan yönetıci tipınden tamamen farklı, umıt verıcı bır grup oluşturduklan gorulmektedır » Amerıkalı uzman burada. bır gerçegı unutmakta ya da bilmemektedır Kamu ıktısadî kuruluş larında goruştügu yonetıcılerın çoğu belırlı surelerle yurt dışında bulunmuslardır. Hatta bır kısmı kendısının de çahştıgı AID bursuyla Amenka ve dığer ulkelerde oğrenımden geçmışlerdır. «Amenka da egıtım gorenlerden umutlu oldugunu» soylerken, bunu çok az bır grupla ılışkılı ola rak belırtmektedır Burada ortaja ıkı olasılık çıkmaktadır. Ya Amerıka umut bagladığı Türk uzmanlannın sayısında yanılmıştır ya da Podol Amenka'da efıtımden geçenlerın tamamıyla goruşmemıştır Bız Podol'u okumaya devam edelım Suçu Başkalarında Aramayalım Cumhunyet Gazetesinin 16 7. 1975 tanhlı nüshasının tartışma bolümunde Sayın Dr. Haydar Seçkın imzasıyla «Düşmanlık Yapan Dost» başlıkh yazıyı okuyunca ne yalan soylıyeyım gulmekten kendımı alamadım . Bız msan olarak her şeyden once kendı menfaatımızı gozetırız Amenka da oyle . Benım ulkem azgelışmışmış, kalkınmakta olan ülkelerdenmış, oku ma yazma oranı hala °» 55'ın üstüne çıkmamıs, onlar uzay çağında bızse bırbırımızı >ıyor musuz, Amenka'nın umurunda mı' Fazıl Husnü Dağlarca'nın dedıgı gıbı «Kardeş, senın dedıkîenn yok ' Halay çekılen toprak. bu toprak degıl. / Çık hele Anadolu'ya ' Kamyonlar la gel kagnılarla gel gayri. / O kadar uzak değıl / Gun doğar tarla kuşlan uçuşurlar / Ağır bır aydmlık, bıldıgm şafak degıl. / öyle dalmış ki yuz vıllar suren uvkusuna, / Uvandırmazsan, / Uyanacak degıl » Evet. Bız uyanmazsak eloğlu yurdumuzda us de, tesıs de ku rar, ustelık ambargo da koyar Amenka'nın bu davranışı doğaldır Bunda yadırganacak bır durum gormüyor kanısındayım Sayın Seçkın sız de oyle duşunujorsunuz sanırım. Yıllardan ben egıtım sıstemımızı düzeltememışız daha hala okula gıdemeyen binlerce çocugumuz var, ikı mılyon işsızımız var ülkemızde tlusuma ögut başlığıvla bakın bır saır«Bır yıl sonrası ıse düşünduğun, tohum ek / Ağaç dık, on yıl sonrası ıse tasarladığın / Ama düşünüyorsan yüz yıl dtesını, halkı egıt o zaman. / Bır kez tohum ekersen, bır kez urun alırsm / Bır kez ağaç dıkersen, on kez Urun alırsm. / Yüz kez olur bu üriin, egıtirsen mılletı. / Blrısıne bır balık venrsen doyar bır defalık / Balık tutmayı oğret doysun omür boyunca.» dıyor. Yıllardan ben sen kendi ulkeni kalkındırmak içtn çahşma mışsın, Kuçuk Amenka hulyaları ıle yaşamıssm, Kurtulus mucadelesi veren ülkelerı tanımamıssm . Yıllardan ben kendi çıkarlarımızı duşunmemışız. Amenka mı duşunecek' Ben Amenkan Kongresıne teşekkur edıyorum. Çunku bızım gozümuzu açtı. Yeter ki bız mıllet olarak gereklı dersi alahm ve yüz yıl otesinı duşünelım. Isrnct LNLR 27 Mayıs llkokulu Mndürü MUĞLA Aşın medeniyetçi «5 Gızhlıgm anlamını ogrenmemıstır Asırı merkezıyetçıılk resmı gızlılıgi ortadan kaldır mıştır. tdarecının kapısı herkese her zaman açıktır. Kendısıyle mudahalesız beş dakıka konuşamazsınız. Bır taraftan evrakı okur, ımzalar, bır taraftan sızle tartışır. Boyle bır durumda konuların dennine nasıl ıner, sorulmaya değer. 6 Batüı olduguna inanır Avrupa ve Amerıkan kultürünun etkısı altuıdadır. Batı deger yargılanna deger venr. Bu nitelık çok onemlıdır Ancak bu nıtelıkle modern endustrıyel toplumda eskı yontemlenn verı kalmadığını gorebılır. Turk ıdarecısı Batıyı mumkun oldugu kadar Denim semeye çalışmaktadır. lşte bu nedenledır kı, yerlı uzmanlara za man zaman dudak bukerken, ya bancı uzmanlann dusuncelennı benımsemektedir. Bızce bu noktaya, yanı yaoancı uzmanlardan yararlanma konusuna çok onem verilmelıdır 7 Öğrenme ve gelışme ısteğı vardır Az gelişmıs bir ülkede oldugu ıçın oğrenme arzusu vardır. Ancak bunu sıkıntısız ve zah metsız olarak gerçckleştırmek ıstemektedır Idarecılerm bu ısteğı ganp bır bıçımde su yuzune çıkmaktadır. Onlara gore, gelışmeje muhtaç olan, eğıtıme tabı tutulması gerekenler astlandır. Yetkınlıgı olmajanlar onlardır. Onun ıçın, onlar eğıtılmekdır. Gururları noksanlannı ıtırafa engeldır » AID uzmanm Turk yonetıcılerınde gordugunu soyledığı «kışısel özellikler» bolumu «ogrenme ıstegı» ıle son bulmaktadır. IKI HOCANIN TEKZIBI Gazetenızın 10 ternmuz 1975 tarihli sayısında, jeduıci sayfasındaki tekzıplerı okuduk. Sayın Prof Dr Cengız Cluçay ile Pro£ Dr. Halıs Duman, haUaruıda daha once verilen haberlenn uvdurma oldugunu ılen sürüyorlar. Bır gazete basın ahlâk yasasına gbre bu tekzıplen basar da, tekzıplenn dofru olmadıgtm konuyla llglli klsiler bilmez mt? Saym kışiler, bu tekziplen yollamakla büyuk haksızlık etmısler, aynca kamuoyunu yanıltmak lstemişlerdır. Tekzıplenn her ıkisınde de Cengtz üluçay'm 19731974 döncmınde haftada 18 saatten ayda 72 saat ders okuttuğu ileri sürülmektedır. Oysa. bır oğretım üyesmtn kendi fafcultesl dışında alabılecegl ders saati hem bütçe vasasmda. hem de Ankara Unıversıtesı Senatosunun aldıgı bir prensıp kararı ile sınırlanmıstır. Ankara Ünıversıtesi mensubu bır oğretım üyesi universıtesi dışında haftada en çok 6 saat avda 24 saat ders alabilir. Savın Uluçay'ın mensup olduğu Ankara Onıversıtesı, ders yuklenmeyi, Fakülte Kurulunun karan ve Ankara Universıtesi Senatosunun onayı ıle yapabılır Ancak Cengız Uluçay için 1973 1974 yıllannda boyle bır gorevleme olmamıştır. Ancak, 1975 yılı için mayıs 1975'te eörevleme olmuştur. Tekziplerden anlasıldığı gibı üluçay'a sadece sınav avlannda degıl ders yüı boyunca ayda 18 000 TL (brüt) ve 9 185 TL. (net) ücret odenmıştır. Ve bu 72 saatlık oğretını ytikü (72x250=18 000) karşılığıdır. Üniversitelerarası Kurul, oğretım Uyelennın ek ders saatini haftada altı saat olarak smırlanmıstır. Bunun gerekçesı bilimsel arastınnava Kaman ayırmalcdır. üluçay, Karadenlz Teknlk Onlversitesinde 18, Ankara Üniversitesı Pen Fakültesinda de 6 saat ders yapıvormuş. Toplam 24 saat.. Ortaokul ögretjnenleri 'adar Bu öğretim 0vesi bilimsel araştırmalara nasıl zaman ayırablliyor aeaba' Smav dönemlerinde ders yılı lçindeM tloretlerin ödendiği bilınen bır gerçek. Dsulsüzlüls sınav dbneminde bu paranın ödenmesınde değü, bütün yıl boyunca Sionmesindedir. Prof. Ulucay. bu sorulan cevaplayabilir mi7 Prof. Halis Duman da asağıdakl sorulan cevaplayabilir ml' KTÜ'de nygulama ve taboratuvar dışında haftahk kaç saat ders venlmektedir? Kadronuzda kaç tane profesor, doçent, doktor asistan, asıstan ve uzman mevcuttur. îslm listps! verebiliT mislniz? KTÜ'ye bır ders yılında kaç konteranslyer hoca davet edılmektedir. Ders saati ücretı 250 lıradan kaç mılyon lıra ders ücreti ve uçak bıletı odetıyorsunuz?. Halen kadronıi7da doçent doktor asistan ve uzman olarak mevcut olan kışüerden ders verdırılmeyenler var mı? Bunlan kamuoyu biımelldir. Gerçek tıaberler eızlenmemeh, yan çtzilmemelldır. Bır ögretim gorevlisinden beklenen budur. Ibdullah GÜRSEL ÇAĞDAŞ YAYINLARI CAGDAS YAYINLARI Çağdaş yaymlarının yeni kitabı CIKTI Bîr Neslin Dramı Yazan: Husamcttin Tuğaç Fedakâr bır aydm •ubayın Kafkas eephçsınde 1915 te Çarlık Rusyasırva tutsak oiusu Sarıkamıs ta Enver Pasa nın durumu Sıtnryi d« çok dikkat* değer gaclemler Orta A»ya ya kaçıs orada Turklerin durumu ve tutsaklıktan tcurtulma seruveni Yakın tarıhimtn ı»ık tutan Jbtr OKUYUCU MEKTUPLARI PEK ÇOK GAZt İSTIKLAL MADALYASINI M.AMAD1 Şeref aylığı tahsısindekı uygulama ıle ılgüı bır konujna sa yın mılletvekıllerının dıkkatıne sunmak istedım. Şoyle kı. 869 sayılı kanunda anılan süreler zarfında Mıllı Orauda gorev yapanlara Istıklâl madalyası verüır, ve sağladıgı haklardan harrulı yararlanır, tajdı vardır. Ancak, Mıllî Orduda hızmet etmiş bır çok kımse terhıs ve duhul tarihlennın kütük kaydında bulunmaması nedeni ile madalyaya ve maaşa müstahak olmamışlar, 90 günlük süre zar fında da pek çoğu fakir ve yaş lı bulunmalfl.n nedeni ıle tdare Mahkemelen'nde haklannı ara yamamışlardır Askeri Yüksek Idare Mahkemesı'mn gerçekten adıl, ıstıkrarlı kararlarma gore, «terhıs ve duhul tarihlerınm kütuk kay dında bulunmayışı mukellefın değıl îdarenın bır kusurudur» Haklannı suresınde aramadık lanndan dolayı pek çok gazj Istıklal Madahasının manevi zev kını dahı tadaniamanın üzüntü su ıçersmdedırler. Kanun Koyurunun bu feonuva eğılerek, anılan kanuna bır ek madde Ku\m<ısı ve magdun yetlen onlemesı hakşınaslık olur kanaatındevım Avrtm UIKIGRİ 1 } Kandıra Y A R I N: Öğretim ve bugünkü idarcilik ortamı K).«Ht Itcılır n «tıkınlır'ıt noitjettıl ctna^ı meratm ckıktnız bır telefoola ı n ztttır tın4ı ılih K Mtm ımmUt İCÜ lyrı Mr ıcrel ılmrı;, cautl islernj ıtl(tamH2 ttnMt ««• ıtı ıMkfiıizı HJİJiın; VEFATLAR İCİN Gedikpaşa yolları onarım bekliyor istanbul basın • yayın turizm Yukarıda takdım ettığım sotıcari • sanat trafık merkezkaklar istanbul merkez dolaşı len olan Beyazıt Cağaloğlu mının en mümtaz, vasıflı yoUan Sultanahmet'e yakınlıklan 150 dır Fakat çevre sakınlennl 1969 metre bulunan; Gedikpaşa Camiı yılından ıtıbaren istanbul bele Sucu Baki Doğramacı Per dıye makamlanna yapmış olduk tev Paşa ve Dönem sokaklann lan î":tekler hala bugüne kadar suratle istanbul ılıne uygun vebu 1 » ) metrelik onanm ve Da 4H nlerde onanlması. onanm uzun kım yapılmamış ve bu sokaklar luğu 1400 metredır. ı! ır merkezi içinde yüz karası >eklınde neden bırakumışur tlgıü makamlaruı duruma elkoyarak onanmların yaptınlmasuıı suratle venne getırmelenni bekler ve şahsen onanm tarihtnı vazüı bıldırmelerını nca edenm Kimll Naitn Kuma^çı Bevazıt (><>dikpaşa Cami Sk 28/30 fSTANBUL 9 tsteme adrcsî: "'•'...• ÇAĞDAŞ YAYINLARI Cağaloğlu Halkevi Sok. no: 3941 İstanbul Tel. 4 7 2 0 06 İSLÂM CENAZE İŞLERI >ırt «ınteı ytrrt cmıt uklı »ınbı imU tv uıtıMt («,•! •IzMır lıT ılmık ıltrt jtrl ıcl yart fısı mt (Cenaians 151S) 8481
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle