Katalog

DÖRT CUMHURÎYET 7 Temmuz 1975 ÎKî ADlM PAHA JAJIı Hî ? {«*• Mtf &ÜZELİM 8EM <>... HiLK^T'DEM DFM» KADEHiME.«i?... Fı AMA^EMÎMVAMINDAI NİK LAFı EWLMf Mt Li ABOULCANBAZ TURHAN SELCUK RAZİYE 58 Elleri arkasında sinirli sinlrll gidlp rek anlatılanları dınleyen dayım, bu sırada durdu, sert sert baktı Hacının yüzüne. Hacı korktu. Dayım: Çingeneler ne mman geçmlsler köyün lçinden? di3re soruyor. Bakıslan deli bakısı. Hacı Buraya da. gelmis ya .. d«yiveriyor. Dayım var gücü Ü€ bagırarak kesıyor onun «Szünü. Her şeyi biribirine kanştınyorsun Haeı, diyor, ağzından çıkanı kulaklann işitsin. Bir konuya ba?ladın, götür onu sonuna kadar. Bir lftftan başka lafa atlama. Hacı «Bir daha yapmam» gibilerden basını salhyor ve ucuz kurtulduğu kanısı içinde sürdürliyor sözunü. Ben denizden çıktıgım görmedim Yuguf'un, Allah var. O da demedi bir aey, ben eva geldığimde . Day.m: Deli ederler bunlar insanı, dedi bana b&karak ve evine doğru yürtiıtıeye basladı. Halit Beyin damadı dayımın arkasından giderek Kayalıburun'dan ddnüyorum dedi bana Yusuf, dıye mınldandı. Oysa Kayalıburun'a gıdenler onu görmedıklerine göre, demek denizden geldı Yusuf. Üstü başı ıslaktı da sordum denizden mi çıktın diye .. Sessiz çocuktur Yusuf hem de alçak gönüllüdür bir şey demedi... Hacı: Öyledir dıyerek yavaş sesle onadı Halıt Beyin damadım. Dayım, onlann söylemek istedıklerlni dınlemek istermış gibi arada bir duruyor, fakat dınlemiyor. o an aklmdan çok başka şeylenn geçtiği oelli. Çünkü bağırmıyor, sasmıyor, çenesini öne doğru U7atıp sakallarıru dikleştirmek istıyor. îkıde bir Kayalıbunın'a, daha yukarılara ormanın bir şeylen saklamak ister gibı orttügu d&ğlara bakıyordu. Evın bahçesinde Halit bey ilm Hamdi ağayı bızı bekler bulduk Dayım onlan görür gormez: Tamam, dedi. Yukan çıkalım. Sağ elinin işaret parmağını yukan doğru uzatıyor, fakat bu işarette, yukanyı göstermek değil de, alınacak önemli karann saati gel digıni anlatan başka bir anlam var. «Yusuf uça mazsa ben de domuzu yedlririm köylüye» dediğıni ansıdım nedense. Bütün sonın Yusuf'un uçup uçmadığındaydı. Kör inançlarla bunca ugraşacak ne vardı diye dUsünüyordum, bunlar daha başka temel sonınlann çözflmü ile ortadan kalkacak nitelikte şeylerdi. Dayımın davranışını yanlıj buluyordum. Yusufla ugraşmasını ve köylüye domuı yedirmeye kalkmasmı boşuna ve hatti ztippelik sayıyordum. Kuşkum yoktu ki, dayımın bu yanlışhklara. bu boş çabalara düşmesinin bftşlıctı nedeni tek başına çalışma» ilkesinden doguyordu. Btrejcıliğin eglenceli görünüleri. Çok sonraları bir gün, tam defil de, aşağı jnıkan bu konuya değindiğimizde bana şöyle dernişti: • Evet, ben tek başınayım ve bumı biliyorum, yaptıgımı da bunun böyle oldugunu bilerek yapıyorum, sorumluluğu yalnız bana aıttir. Arna sen bir topluluğu, belki içinde bulundugun bir toplulugu gerçekte ne sanıyorsun? Kalabelık ama bır kişi dıyemez miyiz ona? Hem sorumluluk da kimsenın olamaz o vakıt. Yazan: Melih Cevdet ANDAY (Sonra bağıra bagıra şunlan eklemişti) «Yeğen, yegen: Sen burada niçin ilgısiz, eylem1 siz oturuyorsun? Şunu anlatsana bana" Köy sana küçük raü geldi yoksa? Unutma kl, hıç bir yer küçük degıldlr bir çeyler yapmak, bir çeyleri degiftirmek istiyen için.» Sonradan bu sözler yureğımi ne kadar »ıkmıştı! Sallantılı merdivenden arka arkaya yukarı çıkarken Vedia balkonda göründü. I«ık «rkasından geldiğı Içüı yüzünü lyıoe göremlyordum. Bır elinl beline koymuştu. Saçlarmı toplamışb. Demin seviştlğim kız ijte bu, diye geçirdim lçimden, lnanmayarak, inanmak isteyerek ve yaşamın bilincird onda buldugum kunınrusu İçinde. Dayım: Sen hig dışan çıkmadın, değil ırd <lly« sordu Vedia'ya. yukan vannca, sakallannı tutarak önemli bir sorun karşısında düştinUyonnuş gibi. Onun bu hall bizden yana hiç bir kufkusu olmadıgı kanısını verdi bana. Nerden çıkanyordum bn kuruntuyu, o da ayn bır konu. Dayım, benim anlamadığım baska kuruntular içinde kendıni yiyordu. Neydi bu? Ah, daha sonralan her şeyi ögrenip anladığım zaman, nasıl olup da bunun farkına varamadığıma şaşmıştam. Ancak şunu soylemem gerek ki. bugün, Rariye'den de, dayımdan da ıırak bulundugum bugün. lşin gerçegini tümden bildiğimi gene de savunamam. Vedıa: Ben ml? Diyerek gene bir soru ile karşüadı dayımın sorusunu, her zamanki gibi. Hepimiz balkona vamuştık. Şapkasını çıkarıp yeniden baş na geçlren Hacı: Eh, o da merak etmiştlr ya... gibilerden bir şeyler mınldandı. Gece, denizle balkon arasında sıkışıp kalmıştı da, bu yüzden ikide bir yüzümüze vururcasma yukan kalkıyordu. Köyden gelen sesler aatlmiî gibiydi. Yalnıa köpekler boyun» havlayıp duruyorlardı. Dayım. Hacı'mn söyledıglni duymadı mı, yoksa duymazlıktan mı geldi, iyi «nlıyamadım. Kızına bakıyordu heyecan içinde. . Elbette sen, dedi, bajka klm olacak? Sana soruyonjm. Kız: Çıkmaz olur rmıyum* dedi. Çıktıktı ya. Dayım dönüp bana baktı. Yarı yoldan dbndlik, dedim. Fakat o an Hacı'mn belli belirsız giılümsedığıni fark ettim. Bizim ormana aaptığımızı gormüş olacaktı. Çünkü biz eve dönmeyip Ormancılardan a$ağı doğru yöneldiğimizde, yoldaki kalabalıgm içinde Hacı da buJunmuş olabilirdi. Dayım: Eve döndünüz, degil mi? dedi kendi kendine. Sonra, sankl asıl konusu ermij Yusuf'un uçup uçmadığı değilmiş gibi, o her zamanki çe vık, şaşırtıcı geçışi ile: Köylü hazır ayaklanmışken dağdakl çingenelen sürüp atabilirdik, dedi. Bu kez Halit Bey, açık açık gülümsedi. Dayım bunu gönnedi. tçerde bir küçük kurultav toplanmıştı sanki. Halit Beyle Hamdi Ağa oturdular. da^m da karşılanna geçti bır iskemle çekti altına, yeni bir pipo doldurmaya başladı. Hacı ile Halit Beyın damadı ayakta duruyorlardı. (DEVAMI VAR) Ecevit Başbakanlık Dönemini Anlatıyor Röpörtaj: Altan ÖYMEN BAŞBAKANLIK LOJMANINI OKUMAK, YAZMAK VE BAKANLARLA SÜKÛNET İÇİNDE GÖRÜŞEBİLMEK ÜZERE KULLAN1YORÜUM BtUent Ecevit, Başbakanhğı süresince, devlet teşkilâtının işleyişiyle ilgıll ol«rak karsılaştığı sonınlar üzerindekl görüşlerini. bu yan dizisinde yeri geldikçe beUrtiyor. Bunlara temelden çözüm arayacak, hiç olmazsa bunlan düşünecek vakü. Başbakanhğı sırasında bulabildi mi? Bakanlar Kurulunun çalışma sistemindekı o eleştirdigi düzensizlik içinde? Bu konuda şöyle diyor: «Bu vakti gerek gordügUm ölçude ayıramıyordum. Daha ön ce belirttigım gibi, ilkın, Bakan lar Kurulunun kendi çalışma biçimini yeniden düzenlemiş ol ması gerekir ki, Başbakan. Bakanlar, devlet işlerini gereğince düzenlemek içın gerekli düîünme vaktini ayırabilecek duruma gelsinler. Buna, Turkiye'dekl çalışma yöntemlerinin bozukluğuna ek olarak, işlerin çok yogun olduğu bır dönemde, geride bıraktığımız ara rejimin özellikleri nedeniyle birçok işlenn bınkmış yukunü devralmış dunımda goreve başladık. Bır koalisyon rnikumetı olarak görev yaptığımız ıçin de. koordinasyon sağlamamız büsbütün güçleşiyor. Hele ekonomık bakanhklann tümü obur kanatta olunca, bu, cıddi bırtakım güçlükler ortaya çıka rıyordu. Bır kez bu düzensız iş akımının. ış yükünün altında kalınca da, ona çözüm bulmak güç oluyordu Ama olanak buldugum zaman bunun üstünde düşünüyordum. Danışmanlanma bu konuda çö zum aramalan içın görev verıyordum. özellikle şımdi hükumetten ayn kaldığımız şu dönemde bu konuda daha etkm tedbirler düşünmek ıçin vakit avırmaya çahşıyoruz. Bu konu larda hazırhk yapmaya büyük onem veriyoruz. Onun için bu amaçlp kurduğumuz buroya da «Arastırma Bürosu» defıl, «Araş tırma ve Hazırlık Bürosu» adını verdık. Bütün güçluklere rağmen, düşunmeye ve okumaya vakıt ayırabılmek içın, Başbakanlıgım sı rasında her çabayı gösterdim. Kendi başıma düşünebilmek ıçın buldugum en uygun yöntem kırda yurümekti. Başbakanlık lojmamnı da özel büro haline ge ARACIYI DEVREDEN ÇIKARINCA, YERİNE BÎR HALK KURULUŞUNU DEVREYE SOKMAK GEREKİR • Bütün güçlüklıere rağmen, düşünmeye ve okumaya vakit ayırabilmek için başbakanlıgım sırasmda her çabayı gösterdim. Kendi başıma düşünebilmek için buldugum en uygun yöntem kırda yurümekti. tirdım. Burayı, okumak, yazmak ve bakanlarla, bazı kamu görevlılerıyle ve danışmanlanmla sükunet içinde görüşebilmek uzere kullanıyordum. 11 adımlar attık. Fakat blldığıniz gibi Kooperatifler Bankasını kura cak yasayı Meclisten çıkaramadan aynldık. Bunun bir ömeği de yağ konusundadır. Bu konuda TUrkiye'dekı bılinen yağ tröstünün çok olum suz etkileri oldu. Bu arada MSP kanadında bulunan Ticaret Bakan lığı gerekli tedbirleri zamamnda almadı. Onun üzerıne ben Maliye Bakanı ile Köyişleri ve Kooperatifler Bakanmı çağırdım. O arada hukümetten istifa etmiştik. Fa Yağ tekeline kesinllkle üon vermek karantıdaydık. Falıat maalew f biı hftk&Bcttea aynldıktaa s o m » trtot«üieri> lstekleriM nyuldu. kat henüz görev başındaydık. Asıl ilgili Bakanlann gerekeni yapma dığını görunce, bu Bakanlara görev verdım. Maliye ve Köyişleri ve Kooperatifler Bakanı arkadaş lanm bu tekelci baskılann üzcrine joınidüler. Bu konuda bir takım spekülasyonlann yapumasını bnlediler. Öte yandan Kooperatif Birliklerini devreye sokarak yag Uretimi ni hızlandırdık. Kooperatif Birlik lerini yağ ithaline de başlattık. Böylece yağ sıkmtısı süratle orta dan kalkmaya başladı. Kğer hükümette kalabilseydık, halk sektö runü bu alanda çok etkin hale g< tırmek, yağ tekeline kesinlikle son vermek karanndaydık. Fakat maalesef biz hukümetten aynldıktan sonra tröstçülerin Isteklertne uyuldu.» Şeker konusu CHP ve MSP hukumetiıun ük doneminde karşılaştığı sorunlardan biri. geçen yazüara da konu oldugu gıbı. bazı temel maddelere zam yapma sorunuy du. Zamlar konusu, iki parti ara sında ihtılâfsız olarak çozume bağlanan pek az konudan bırı oldu. Bunun hazırlıkları yapılırken, en fazla teknık tartışmalar çıktı. Orneğm şekere zam yapmalı mı? yapmamalı mı?.. Onun yerıne benzine biraz daha fazla yapıp, şekerdeki ma liyet fiyat açığını o yoldan mı kapatmalı?.. Ancak bu tartışmalar ıkı parti arasında göruş aynhğının sonucu degildi. T°knık çerçeve içinde kalıyordu. Ecevit: «Şeker en büyük tereddütle zam karan aldığımız madde olmuştu» diyor. «Çünkü sağlık açısından da önem taşıyan başlıca tüketım maddelerinden binydi. Ama şu kanıya vardık ki, şekere bir ölçüde zam yapılmazsa, Turkiye'de şeker bulunmaz. Çünkü şeker kaçar sımrlarımızdan.. Nitekim Irmak Hükümeti sıra sında dünya şeker fiyatları daha çok arttı. Turkiye'de bizim yaptı ğımız zamdan sonrakı şeker fiyatlan bile yetersiz kaldı. Ve şe keri Türkıye'de tutmak, piyasaya yeten kadar şeker çıkarmak çok zor oldu. O nedenle bizden sonrakı hükümet, şekere yenı bır zam yapmak gereğini duydu. YARIN: Sermaye çevrelerinin Ecevit hükümetine karşı tutumu KİMYA MÜHENDİSİ VE KİMYAGER ARANIYOR Sabun ve Yag konusunda çalısan büyük bir »ınai işletmeye laboratuvar tahlillerinde göre» alacak Bay veya Bayan Kimya Mühendisi ve Kimyager almacaktır. Lsteklilerden, erkeklerın askerlık görevlerini yapmış olması gereklidır. Ücret tatminkardır. Telefon: (Mesai gün ve saatleri içinde 25 60 12 23 84 37) (Güzel Sanatlar Reklftm: 163> 5387 DiŞi BOND İLÂN Çay Kurumu Istanbul Çay Paketleme Fabrikası Müdürlüğünden 1 Fabrikamız depolannda mevcut 13 kaiem hizmet dışı (Hurda* malzeme, aşağıda gösterilmiş olup, yazüı teklif alınmak suretiyle sacılacaktır. 2 lhaleye girmek istiyenlerin teklif mektuplarını en geç 6 8 1975 günü saat 14 90'e kadar Çay Kurumu Çay Paketleme Fabrikası MüiürlüŞü Satınalma Komisyonuna (Kuruçeşme Istanbul) vermeleri veya posta ile iadeli taahhütlü olarak göndermeleii lâzımdır. Postada vâki gecikmeler dikkate almmaz. 3 Bu hususla İlgili şartname fabrikamızdan bedelsız olarak temin edilebilir. 4 Kurumumuz 2490 sayılı kanuna tabı olmayıp ıhaleyi yapıp yapmamakta veya dıledlğme yapmakta serbesttir. a No: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Hurda Malzeme Adı Bakır ÇeşitH Demir Plâstik boş bidon Dökum demir Kenevir ip Demir Çember Oto Lâstiği Boş Çuval (Jüt Kenevir) Teneke (Boş) Plâstik Leğen Alüminyum Saç Bidon Kafein tozu Mlkian 75 Kg. 20.000 Kg. 13.000 Ad. 11.000 Kg. 15.000 Kg. 8.000 Kg. 40 Ad. 15.000 Kg. 750 Ad. 50 Ad. 100 Kg. 5 Ad. 9 658 Kg. Muhammen Bedeli 1 Kg. 22.00 TL. 1 » 80 Kr. 1 » 7.00 TL. 1 » 1.20 TL. 1 > 2.00 TL. 1 > .60 Kr. 1 Ad. 10.00 TL. 1 Kg. 4.00 TL. 1 Kg. .75 Kr. 1 Kg. 7.00 TL. 1 Kg. 6 50 TL. 1 Ad. 50.00 TL. 1 KR. 20.00 TL. (Basın: 18765) 5396 Aracıyı ortadan kaldırmak için GARTH J9I İLAN Açık Yoğurt Almacaktır Müesseseml» üıtiyacı olarak yıllık takribi 30 ton açık yoğurt kapalı zarfla sartnamemız esaslan dahılınde satın almacaktır. Şartname MUessesemiz Ticaret Müdurlüğünden temin edilebilir. Kapalı teklifler 11.7 1975 günü saat 16.00'ya kadar Mües sesemize venlmis olacaktır. Muessesemız ıhaleyi yapip yapmamakta veya diledığıne yapmakta serbesttir. S Ü M E R B A N K YÜNLÜ SANAYlt MÜESSESESt (Basın: 18256) 5395 Elâzığ Valiliğinden Yıllığı 50.000, üç yülığı 1SO.00O lira, muhammen bedellı 3750 lıra geçıcl teminatlı Ozbel Turistik Gazıno ve Farkı 2490 sayılı Kanunun 31. maddesı gereğmc* kapalı zart usulü ile 23.7.Î&75 çarşamba günü saat 15'de Tl Daiml Encümen Salonu'nda icara venlmek Uzere lhale olunacaktır. tsteklilen n belli gün va saatta Tıcaret Odası kayıt vesıkası 4uuu<) lıralık Banka Referana ve temınat makbuzlan ile DirııRte mektubumı thale Komisyonuna vermelen, şartnamesını gormelc istiyenlerin Öıel Idareye başvurmalan ılan olunur. Zamlarla birlikte alman tedbir lerden biri de, Ticaret Bakanlığının bazı aracıları, özellikle kamyon, traktör, otomobıl, otobüs ara cılannı ortadan kaldırmak amacıyla çıkarttığı bır tebliğdı. Bu tebliğ yayımlanmış, iş çevrelerınde genis akisler yaratmış, ama sonradan bir geri ddnüş yapüarak değiştirilmişti. Ecevit bu konuda şunlan söylü yor. « Birçok alanda yüzeysel ted birler işlemiyor. Bu gibi tedbırler özellikle tarım kesiminde guç lu ve yaygın bır kooperatifçılık varsa, etkm biçimde işleyebihrdı. Aracıyı devreden çıkarttığımız va kıt. onun yerine bır halkın kurulu sunıı derhal devreye sokmak gere kır. Veya adım adım halk kuruluşlan, özellikle kooperatifler, bu gibi görevleri üstelenebilecek durıtma geldıkçe, onlara bu görevi vermek gerekir. Onlann bu görevı devralabılecek noktaya gelebıl melerinı sağlamak ve bu noktaya gelınce de görev vermek gerekir. Ekonomık yaşamda boşluk bırakmak çok tehlikeli oluyor. O bakımmdan çok gerçekçı davraml Tabıî Kooperatifler Bankasmın îiırulmamış olması ve Turkiye'de .avgın kooperatıfçilık içın yeterlı \. etısmiş elemanm bulunmaması bu konuda gönlün istediğı kadar süratle yürümeyi engelliyor. Biz geçen yıl kooperatifçılifc eğitimiru yaygınlaşUrma yolunda önem İ.T.Ü. Inşaat Fakültesi Dekanlığından Fakültenıizde aşağıda sınıfı ve derecelerl vazılı (6) kadro açık bulunmaktadır. Bu kadrolara 657 sayılı yasanın ilgili maddelen uyarmca, hıç bır öğretım kuruluşu ile ili^4> olmayan, bayan ve erkek (Askerliğlni yapmış) elemanlar almacaktır. İstekhlerın 21 7 1975 Dazartesi günü akşamına kadar bır dilekçe ile şahsen t T.Ü Inşaat Fakultesı Dekanlığma başvurmalan duyurulur. Sınıfı Derecesi Adet ihe] Şartlar Genel İdare 14 2 (Daktilo Bilır Orta Oku' Mezunu) Teknık Hizmetler 8 1 Yük. Müh. veya Müh. Teknık Hizmetler 8 1 Yük. Teknlker Okulu Mezunu Yardımcı Hizmetler 15 3 Sınav günü 28.7.1975 saat 14 00 (Basın. 18831) 5399 (Basuı: 18752/5389)