09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
BASLN Sahibi: Cumhuriyet Matbaacüık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına „ NAOtB NADİ • Genel Yayın Müdürö OKTAÎ KURTBÖKE • Sorumlu Yazı îşlerl Müdürü: BÜLENT DtKMENEB • Basan ve Yayan: CUMHURİYET Matbaacıhk ve Gazetecilik T.A.Ş. Cagaloğlu, Halkevl Solc No: 3941 • TELGBAF ve MiüSTüP adresl: CUMHURİTET İSTANBUL Posta Kutusu: istanbul No: 346 Telefonlan 22 42 90 22 43 86 324297234298224299 ÜTMATI AHLAK YASASTVA KII'•••• TAAHHCT *• BÜKOLAR: Ankara, Atatürk Bulvarı Yener Apu Yenişehir, Telj 177477 25S701 • ÎZMÎB HaUt Zıya Bulvan No. 65, Kat 3, Tel.î 31230 2*709 • GÜNEY tlleri: Atatürk Cad. ügurlu Pasaj, TeL: 14550 19731 ABONE ve tLAN Aylat 12 6 3 1 Yurtlçl 640 270 135 45 Yurtdışı 810 405 202 67.50 Ülke gruplarma ve ağırUğına göre, uçak fark) okuyucu taraundan aynca Odenlr... Başlık (MAKTD) ..«. 2 3 ve 7. Sayfa (Santimi) .« 4., 5., 6. Sayla (Santlml) „. ö l ü m , Mevlıa. reşekkür (5 Santimi) „ Ntşan, Nikaü. Evlenme Doğum „. Yayın Eîayaa (Kelimesl) Kayıp ( K e l t a e s i ) ... .„ ... . ... . „ ... 550 Ltra 14C 120 »» 225 *.3, SAYIS1 150 KUROŞ Baykal: Bu hükümet artık şaibe (Baştarafı L •ayfa.U) zaya uğratan Demirel'in bugün daha güçsüz ve balktan kopuk olarak hükümetin başında ve bu tertiplerin içinde oluşudur. Yine Türk halkı için en büyük talihsizlik, demokrasiye inançsız, teokratik monarşi yanlısı ve sırtındâ devrim ve cumfturiyet duşmanlığı yaftasıyla Anayasa Mahkemesinin mankumiyet kararını taşıyanlarla faşizm temsilcilen ve dikta heveslüerinden oluşan bir iktidar hükümetinin oluşudur.» Oral, seçimden ve yüksek mah kemelerin uenetiminden kaçan hükümetin, Meclis denetiminden de kaçacagına ve gensoru önergesinin görüşülmesini engelleyeceğine inandıklarmı ifade ettikten sonra ozeüe şöyle devam etmiştir: «Bir başbakan yardımcısı anayasa dışı faşist örgütünü büyük bir cüretle devlete yardımcı ilân edebilmiştlr. Oysa anayasamıza göre hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz, bu faşist örgüt devlet kuvvetlerine yardımcı olmak yetkisini hangi yasadan almıştır ki başbakan yardımcısı boyle bir tanunlama yapabiliyor? Bu anlayış ancak. devlet benim, diyen faşizmde vardır, komando adı verilen yasa dışı kaba kuvvet örgütlerine devlet yetkisi izafe edecek kadar hukuk devleti anlayışından yoksun bir kişinin başbakan yardım cılığında bulunması bunaumın başlıca nedenlerindendir. İçişleri Bakamnın soramluluğu altında devlet güvenlik kuvvetlerinin içine yerleştirilmeye başlanan bu faşist örgüt roensuplan devleti yıkmak için ne gerekirse onu yap maya çalışmaktadır. Merzifon, Amasya, Diyarbakır, Gerede ve Tokat gibi kanlı olaylann sanıklarının MSP ve MHPIi oldukları ve bu partilerin yöneticileri arasında bulunduklannın iddianamelerde yer alması Cephe Hükümetinin tüm olaylann başlıca sorumlusu olduğunda en küçük bir kuşku bırakmamaktadır. Kutşal duj%ılan ve inançlan sömüren MSP ile faşistler hükümet içinde AP ile özdeşleşmişler, demokratik hukuk devletini tahribe fönelmişlerdir. Türkiyede camileri silâh deposu haline getirerek kar deşi kardeşe vurduran bir İçişleri Bakanı Türk halkının can ve mal güvenliğini sağlayamaz. îçişleri Bakanının elindeki maddi devlet kuvveti adi bir kaba kuvvete dönüşmüştür, İçişleri Bakanı zorbaları saldırgan faşist komandolan polis yapmak suretiyle genel güvenliği bozmaktadır.» kese düşen görevin hükümeta yardımcı olmak gerektiğini söyleyerek İçişleri Bakanuıa yöneltilecek hiçbir suç görmediklerini bildirmistir. İşçilere baştan savma (Baştarafı L sayfada) dir. Delegeler hastanelerin tam bir kesmekeşlik içinde bulunduğunu, hasta raporlannın para ile alındığım, vizite kağıtlannın dışandan para Ue temin edildiğini ve hastalann muayenelerinin yapılmadan baştan savma ilâç yazıldığım iddia etmişlerdir. Toplantıda bir konuşma yapan Tekstil Sendikası Genel Başkanı Şevket Yümaz, Genel Müdürlüğün çıkardığı bir genelge yüzünden, işçilerin hastanelerde ucuz ilâçlartn deneme tahtası oldukla nnı öne sürmüş, şöyle demiştir: •Genel Müdtirlük ilâç kullanımı İle ilgiU olarak hastanelere gönderdiği, 27.5.1975 tarih 1836 nolu genelgede hastalara önce ucuz an tibiyotiklerle tedavi yapılması, iyi leşmedikleri takdirde pahalı ve önemli antibiyotiklerin verilmesi ni önermiştir. Bu genelgeye göre de tedari için yatınlan hastalara hastalıklan ne kadar ciddi ve ağır olursa olsun, doktorlar önce ucuz antibiyotik vererek tedavi etmek istemekte ve günlerce o ucuz antibiyotiklerin tesiri olmayınca da antibiyogram ve pahalı antibiyotik tatbik etmektedirler. Böylelik le hastalar çoğu kez ölümle pen çeleşmekte ve ucuz ilâçlann deneme tahtası haline getirümektedir. İşlem tüm hastalara uygulan dığı için hem işgücünü azaltmakta, hem de tedavi süresini uzatmaktadır.» Yılmaz, hastalan pahalı da olsa gerekli ilâçlarla tedavi ederek ucuz antibiyotiklerin boş yere ısrafından kurtarılabileceği ni iddia etmiştir. Baykal suçluyor Talat Oğuz'dan sonra kürsüye gelen CHP Genel Sekreter Yardımcısı Deniz Baykal, Oguz Aygün'ün açıklamalanna değinerek, «Bu hükümet artık şaibelidir. MİT raporlannı sağa sola tevdi eden bir hükümettir. Bu açıdan da, gensorunun açüması çok yerinde olmuştur.» demiş ve şöyle devam etmiştir: «Devletin temel istihbaratını hazırlayan kuruluşlara AP Grup Başkanvekili nüfuz etme kabiliye tine sahiptir. Bu hükümetin ken dilerine emanet edilen devlet sırlannı nasıl sonımsuzca muhafaza ettikleri, onun bunun eline geçtiğini ortaya koyması bakurun dan anlamlıdır. MİT'in mahrem raporlan politikacılann ellerinde dolaşıyor. MİT raporları sadece komando örgütlerine aegil, komando örgütleri ile birlikte cihad açrmş politikacüara da veriliyor. Bu hükümete devletin sırlan ema net edilemez.» Baykal konuşurken AP Genel Baskanı Denurel'in yüzunün kıpkırmızı kesüdiği ve başını elleri arasına alarak oturduğu görtilmüştür. Baykal konuşmasına şöy le devam etmişür. «Aylardan beri Anadolu haritası kana bulandı. Birçok yurttaşınuz için can güvenliği kalmamıştır. Millet Meclisi konuya el atmış, AP Grup Başkan Vekili cihad açmaktan söz ediyor. AP'nin mukaddesatçı bir parti olduğunu söylüyor. Ve ortaya daha elem verici bir tablo çıkanyor. Türkiye bir sureden beri en bunalımlı dönemini yaşıyor. Değlşikliğin £a turasım ülke olarak hissediyoruz. Demokratik rejimi ayakta tutabilmek için devlet adamlannın pek çok sınavlardan geçmesi durumu vardır. Önümüzde açüması gereken bir dat boğazlar olduğu aşikârdır.» Baykal geçmişte, 1960'da ve 12 Mart'da verilen smavlarla dar boğazlardan geçildiğini söylemiş, sönümüzdeki sınavlan da başanyla vereceğimize inanıyonım. Geri dönülmesi olanaksızdır. Tür kiye'deki ekonomik ve siyasal değişimle eski güç mihrakları önemlerini kaybetmeye başlamışlardır.» demiş ve şöyle devam etmiştir: «Eski güç mihraklan hâlâ Türkiye kendilerinden sorulsun isterler. «Komünizm geliyor memlekete» derler. Halbuki Türkiye komünizme değil, kendi yolunu çizecefi aydınlık bir ülke olmaya doğru gitmektedir. Cephe hikâyesinin altuıda yatan da aslında budur. Aslmda bu Cephe CHP'ye kajşı açılmıştır. CHP hükümeti bırakmak istediği zaman «Niye hükümeti bırakıyorsun?» diye CHP'ye çatanlar, şimdi ona karşı cihad açtıklanm ilân ediyorlar. Cihad açtıgınız partinin iktıdarda kalmasını neden istiyordunuz? Komünizme karşı cephe edebiyatı belli kişilerin bir noktaya getirilmesi amacıru taşımaktadır. Türkiye'de hükümet elini çekerse, ne bölünme, ne de komünizm tehlikesi vardır. Ama Cephe için bir heyulâ yaratmak lâzımdır. Ama bu heyülâlara biz inanmıyoruz. Türkiye inanmıyor.» Deniz Baykal sözlerine devamla cepheleşme eylemiyle beraber ortaya çıkan faşist saldınlan kro nolojik sırayla ammsatmıs ve şun lan söylemiştir: • Böyle bir tablo karşısmda bu tablonun kim tarafmdan yaratıldığı tartışmasma bile girmeksizin İçişleri Bakamndan Meclisin hesap sorma görevi vardır. Bu hükümetin hiç bir görevi olmasa 19 uncu jüzyıldan beri bütün hükümetlerin görevi olan emniyet ve asayişl sağlama görevi vardır. Bu nu yerine getirememektedir. Kükü met bu konuda sadece becerikslz, sadece aciz değildir. Bunun ötesinde asayişsizligl yaratan bir görev de yapmaktadır. Bunun için de kendisinden hesap sorulmalıdır.» OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEKI (BaşUrafı 1. Sayfada) müzeye gereksinme duyuracak tarihimiz var. İkinci Meşrutiyet döneminde toplnmsal yaşamda sesini duynran karikatür sanatunız, İklnci Dünya Savaşından sonra büvfifc bir atıhtn yapmış tır. Ba aulımın ternclinde, çok partili rejimin benimsenmesinin b ü ^ k payı vardır. 1950'lerde büyük gflnlük gazeteler ve dergiler, karikatüre 5nem veriyorlarçh. 1960larda çok partili rejim demokratik volda içerik kazanıp solsağ ayırımları başlayınca karikatüristlerin durnmlan zorlaştı. Büyük basm organlan, karikatürün yaşaması için gerekli olan noşgörfi havasını çoğunlukla koruya madılar. Karîkaturcülerin bn dönemde durumlan zorlaşmıştır. Sola açık demokrasinin top lumda yoğunlaşmasıyla birlikte, karikatürcü, sanatı için zorunlu ortama kavnşacaktır. Yeryüzündeki dördüncü karikatür müzesinin Türkiye'de açılışı sanıldığından önemlidir. Bazan bn tfir sanat girisimleri, çoğu nlasal knrnlasumunın yapacağından çok etki uyandırır dünyada. Toplumsal yaşamımızda karikatür müzestne yakışır nice halimiz varken, böyle bir kuruluştan yoksun hulunuşumuz bir eksiklikti. Şimdi bu eksiklik de tamamlanmış bulunuyor. GÖZLEM (Baştarafı l. Savfada) verdiğini dosta ve düşmana ilân etmiştir. Bir düşünün bakalım, ne oluyor?. Olanlar o t a u ş bir kerre... Anıerikahlan küstürmüşüz. Bu bir. Ruslarla anlaşmışız. Bu iki. Ne oluyoruz?. Nerelere gidiyonız? «Son bağunsız Türk Devleti. yok mu ediliyor.? Yani. Amerika gitsin de, Rusya mı gelsin?. Ben kendi hesabıma düşündüm, taşındım, şu sonuca vardım: Demirel bal gibi, Marksizmi benimsemiş bir liderdir. Marksist, Leninist hattâ Maoisttir. Marksisttir: Çünkü, ülkede smıf çelişkilerini artırmış, aynca bu çelişkilere «birader kredileri» yoluyla. kendi çelişkisini eklemiştir. Anayasada: Hiç bir kişiye, aileye, zümreye veya smrfa imtiyaz tanınamaz... biçiminde tanımlanan bir kural vardır. Görüldügü gibi burada: Hiç bir aileye imtiyaz tamnamaz.... denilmektedir. Demirel kendi ailesine ayncalıklar sağlayarak, sınıf çelişkilerini kamuoyu Önüne daha aydınlık biçimde sunmuştur... Bu konuda, kendisine yardımlarını esirgemeyen zamamn Devlet Planlama Örgütii uygulama ve Teşvik Dairesi Başkanı, şimdiki Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon. Demirel ailesine kredi verebümek için, gecesini, gündüziinü birbirine katmış ve bu devlet hizmeti uğrıına, onbeş yıl askerlik görevinden istemiyerek de olsa kaçmak zorunda kalmıştır. Ergenekon, kredi dagıtmak gibi. devletimiz ve milletimizle bölünmezlik ilkesiyle sıkı sıkıya üişkill bu işte, sağhğını da yitirmiş ve Demirel ailesine krediler sağladıgi sünlerde aldığı «çürük. raporuyla vatan hizmeti yapma görevinden yoksun kalmıştı. Yedek Asteğmen olarak, Levazım subayı olması bile sağlığına aykın görülen Ergenekon. vatanın ve milletin yüksek menfaatlerini korumak İçin, kendini heder etmiş, sağlık kurulu raporuyla sabit olan elim hastalıftına rağmen, Maliye Bakanı olarak çalışma fedakârlığını göstermekten geri kalmamıştır. Bütün bunlar, smıf çelişkilerini keskinlestirmek, sınıf savaşının kaçınılmazlığım anlatabilmek ve bu gerçekleri geniş halk yiKinlanna benimsetmek için ustaca seçilmiş yollardır. Hem üsleri kapatmaya çalış, hem de Ruslarla anlaşma yap... Acaba. şu malum «Bizim Radyo» bu işler tçin ne gibi vayınlar yapmaktadır?.. Anadolu Ajansı bu konucla kamuoyunu yeterince aydınlatmadığmdan. bizler de, bu kökü dışanda radyonun yonımlannı bir rürlü ftgrenemlyoruz. Anlaşıldığma pdre, Demirel. son yıllarda «millî demokratik devrim» teorisini uypulamaktadır. Büyük çelişkinin Aroerikan emperyalizmiyle Türk nslkı arasm.la oUugunu, öteden beri bilen Demirel. önce Amerikan tlslerini Vapatmayı, bundan sonra yavaş yavaş Ruslarla anlaşmayı uygun görmüştür. Demirel'in bu konuda izîediği vollar, ıleride. «türiüçeşitli taktikler» adı altında dünya sosyalistlerinin Incelemesine açılacaktır. Demirel'in demokratik devrim stratejisinde en büyük yardımcılanndan biri de, hiç şüphesiz sosyalizmin araoçasını küçük yaştan ben bilen Necmettin Erbakan'dır. Habrlarsınız. bir zamanlar AP basını. ETbakancılar 1çtn: Yeşil komünistler .. derdi. Demek oluyor fci, bunda da bir «bit yeniği» varmış. yoşil ya da kırmızı olsun zevklerle, rpnkler tartışılmaz. Erbakan'ın da bu işlerle bir ilgisl var, görülüyor ki. Feyzioğlu ile Türkeş'in bu işteki paylan niç un'Jtulmaz. Bu iki Uder. her önüne gelene komünist diye live komünizmi yaymakta tnanılmaz bir başan elde etmişlerdir Bunun içindir ki: Amerikan uslerinl kapatacağız... Denildiginde kimse sesini çıkaramamıştır. Kaleyi içerden fethetmek diye buna derleT işte... Bırakm Ruslarla anlaşma yapmayı. bizlerden biri: Amerikan üslerini kapatan şu ikill anlasmalan kaldınn.. dese, hemen arkasına adam takılır, dosyasi tutulur, telefonu dinlenir. Askerhği er olarak yaptınhr, yurt dışına gitmek isterse pasaport verilmez. Fakat Demirel. sadece bunlann sözünü etmiyor: Bir aya kadar silâh arobargosunu kaldırmazsanız üsleri kapatmak için muzakereye girişirim.. dlverek kahraman «ecdadımıza» layık olduğunu hemen kanıtlayıveriyor. Üs kapatmak kolay mı?... Ucuza devlet arsası kapatmaya benzemez, insana eninde sonunda hesap sorarlsr. Bunlann hepsiru bilen Demirel, «Demokratik Devrim Teorisini» adım adım uygulamış, bir yandan Amerikan empervalizmine karşı koyarken, öte yandan smıf çelişkilerini artırarak, Sovyet Rusyayla ticaret anlasmaa yapmıştar. Amerikan Uslerine karşı çıkarak «tmilU bütünlüğü» b o zan. Ruslarla anlaşma imzalayarak. «son bağımsız Türk devletinnin temeline dinamit koyan Demirel hakkında dava açacak «devletimiz ve mületimizle bölünmezlifc» ükesine tnanan bir savcı yok mu?.. Marksistler, Ijeninistler, relim düşmanı anarşistler, nerelere kadar sızmışlar görüyor musunuz?.. Dışardan döviz (Baştarafı 1. Sarfada) salarmda kredi faizi en fazla yüzde 7 civanndadır. Türkiye'deki banka bu faiz oranına yüzde 1,75 oranında ek faiz ödemeyi kabul edince, bu teklif dış finansman kaynağı için daha cazip bale gel mektedir. Bu kredi döviz olarak Merkez Bankasına gelmekte, Türkiye'deki özel banka da, Merkez Bankasından bunun Türk lirası karşılığını almakta ve önceden ya püan anlaşmaya göre Üzerine biraz daha faiz bindirerek, Ugill Türk firmasına, Türk lirası üzerinden kredi açmaktadır. Türkiye'de bankalann kendi kaynaklarından açtığı kredüerde faiz ora nı yüzde 15 civannı bulmakta, ba zan bunu da aşmakta iken, dısan dan temin edilen krediyl, Türk bankssı ilgill firmaya (ki yurt dı sı kredivi sağlayan aslmda odur) örneğin yüzde 1112 faizle açabil mektedir. Böylelikle dış kredivi açıp dövizleri Merkez Bankasına gönderen dış finansman kaynağı da parasına daha fazla faizle borç verdiği İçin, memnundur. Türkiye'deki özel banka da, hiç bir zahmete gjrmeden kredi temin edip bunu kârb bir biçimde devrettiği için memnundur. Türk parası olarak krediyi kullanan Türk firması da, daha ucuz faizle ve para değerindeki dalgalanmalardan etkilenmeyeeek bir biçimde kredi sağladığı için memnundur. İşçiye ilâç paraa, verilmiyor Teksif Genel Başkanı bundan başka Genel Müdürlüğün, hastanelere ilâç listesini yıllık yaptığını ve listenin dışında yeni çıkan ya da hastanın tedavi si için gerekli olabilecek ilâç parasını işçiye ödemedigini söy lemiş, «Genel Müdürlük sağlığı için kullandığı herhangi bir ılâ cın parasmı, listesinde yok di ye sigortalıya ödememektedir» demiştir. Genel Kurulda ilâç sorunu da önemli yer almış ve bazı eczanelerin kâr nedeni ile sigortalı taıalmdan istenilen ilâçlan bizzat vermediği belirtilmiş, Kurum bünyesi içerisinde, ilâç fabrikası kuruluna kadar, ecza depolan kurulması, ya da eczane açılmaEI cnerilmiştir. Bunun dışında Devlet Planlama Teşkilâtmın SSK'yi iyi denatleyemediğine de işaret edilmiş, Kurumun kendi kendini denetlemesinin temini istenmiştir. Habbaş'ın (Baştarafı 1. Savfada) ıa yeteneklerini ileride Kıbns'ta Türklere karşı kullanmak üze re eğitüdikleri şeklinde yorum luyor. Cevap Biz asla, kimseyi bu amaçla eğitmeyiz. Kamplarda Rumlar olduğu kadar Türk genç leri de vardır. Nitekim bunlar dan biri, Fikret Özbatmaz geçenlerde şehit olmuştur. Kamplardaki Kumlar, Türkiye'ye karşı savaşmak için değil, Özbatmaz'ın yolunda gıtmek için mev cuttur. Baskı altında ezilenleri, özgürlük için savaşanları temsil eden bir örgüt, bünyesinde başka topluma basln yapacak unsurlar yetiştinnez. Türk kamuoyu bunu böyle değerlendiriyorsa yanlıştır. flBD'nin (Bastertfı 1. Sayfada) NATO Savunma BaKanlan lop lantısında Milli Savunma Bakanı Ferit Melen Türkiye'nin de dort Avrupa Ulkesı taralından aiınîin F16 avcı uçaklannoan alm a i ıstedigini Amenkalılara bildirmjşti. S3vaş malzemesl ve sllâh üreten c a n Araerikalı sanayicUerin de teınulciler meclislnin Tlirkiye' ye tıygulaııan ambargo karannın kaldîramas) için çaba gösterdıkleri An'ünra'ya gelen haberler arasındaöıı. Gozlcnci'er. temsilciler meclislnin ambargoyu kaldıracak., ancak yardımı kesecek yeni bir karar alması halinde bunda Amerikalt sllâh Uretıcüerinin de katlan ci&oağiBi belirtmişlerdir. Teşkilât Kanunu değişmeü Partilerin durumu Hükümetin yapısı itibariyle asa yişi sağlamayacağım belirten Baykal, hükümet ortaklan, MHP, MSP ve AP'yi teker teker ele ala rak tutumlannı, bu tutumlan yan sıtan kendi gazetelerinden örneklerle anlatmış, MHP lideri Türkeş'in eski bir ihtilâlci oldugUBU ve ihülâli yapan kadro tarafından Türkiye'nin yeniden demokrasiye döndürülmesinin bir koşulu olarak yurt dışına çıkarümasının w > runlu görüldüğünü hatırlatmıstır. Bir MHPTi sözcünün partüerinin oyla iktidara gelme amacuu değil, solun iktidar olmasını engelleme amacmı güttügunü açıkça söyledigine de işaret eden Baykal, daha sonra MHP organı gazetenin yayınlanndan örnekler vermiş, gazetenin Ecevit'ia «Hayatl emniyeti.nin tehlikeye düşeceği tehdidini büe savurabildiğini belirtükten sonra, Gerede olaylarmda CHP liderine silâh çekilmiş olma sına dikkaü çekmiştir. Endişe duyanlar Bundan memnun olmayan, endişe duyan ekonomik çevreler ise, şu noktalan belirtmektedirler: 1 Dışandan gelen ve özel sektörün ihtiyacını karşüayacak olan bu krediler genellikle «Bır yıl bir haftg)^. «bir yü on günlük» yp/^lfyflfl sa P^P^TTfflV (Pir yılâan d&ha az oîmamasının sebebi, Türk bankalannın Merkez Bankasına kredi miktaruıa göre ödeyecekleri karşılıklann düşük olmasını sağlamak içindir. Bir yüdan düşük vadelerde bu oran yüzde 15 civarmda iken, bir yüdan fazla kredilerde yüzde 5 civanndadır. Bir yılı fazla aşmamasının sebebi de, bunun dış kredi kaynağı ile bankalar için daha kârlı olmasıdır). Eğer bu yoldan sağlanan krediler gerçekten 500 milyon dolan bu'acak sa, bir yıl sonra Merkez Bankası, bu kadar yüksek bir dövızi dış finansman kaynaklanna geri ödemek durumundadır. Şu anda net döviz rezervi hesabı eksi gösteren Merkez Bankasının böyle bir döviz ödeme yükümlülüğünün altına girmesi son derece tehlikelidir. Bunu ödeyemez duruma düşebilir. 2 Alınan kredilerde kur garantisi vererek para değeri değişmesinden doğacak kayıpları yüklenen kuruluş, ne Türk bankası, ne de firmadır. Dofrudan doğruya Merkez Bankasıdır. Baş ka bir deyimle Türk parasınm değerinde kredi konusu dövize göre bir düşme olduğu takdirde, Türk bankası da Türk firması da bundan hiç etkilenmeyeeek aradaki farfcı Merkez Bankası hazine kaynaklanndan kapatacak, dolayısiyle, özel banka ile özel firma devlet eliyle finanse edilmiş olacaktır. 3 Bu uygulama, zaten Türkiye'nin ticaret dengesini altüst edecek bir hızla artan ithalâtı teşvik edecek, gereksiz stoklara para yatınlmasma, ya da tüketim mallan piyasasınuı genişlernesine yol açacaktır. Dışandan ucuz ve kolay yoldan değerlendirmeyi yeg tutacaklar, döviz olanık gelen kredinin Türk lirası karşılığını, ithalSt amaciyle gene dövize çevirtip dışanya çıkaracaklardır. 4 Bu uygulama dış finansman kaynaklariyle ilişkili olan en büyük çoğunluğu yabancı sermayeyle çalışan firmalan, dıs ilişkileri olmayan, ya da az olan ürmalar kaışısında kredi sağlama açısmdan çok daha avantajh hale gettrecektir. 5 Bu uygulama olmasa, Avrupa kredi kaynaklarındcn Türk ekonomisinin yaranna projeter için, aynı faizle ve çok daha uzun vadeli krediler elde »tme ola nağı varken. bu oianak artık kullanılmaz hale gelmis olacaktır. AP sözcüsü ve MİT raporu Bundan sonra grup sözcülerinin konuşmalanna geçılmiş ve 57 temmuz ilk söüü AP grubu adına Grup " Öte yandan, ANKA AjansıBaşkanvekili Oguz Aygün almışnrn bildirdiğine göre, ABD'nin tır. Türkiye'ye karşı uyguladığı siAygün, Hüdai Oral'ın görüşlerilâh ambargosu konusunda Temni cevaplayarak başladığı konuşsilciler Meclisi Dış llişkiler Ko masında hükümetin bir hükümet misyonunun 57 temmuz günboşluğunu doldurarak işbaşına lerinde toplanarak bir çözütn geldiğini, müliyetçi ve mukaddebulmaya çalışacağı büdirllmekte şatçı çoğunluğu temsil ettiğini dir. Ankara'ya gelen haberlsre söylemiş, İçişleri Bakanııun dagöre Komisyon, ambargonun ha önceden CHP hükümeti zamageçici olarak kaldınlması yomnda aynı görevi sürdürdüğüne lunda bir formül aramaktadır. işaret etmiştir. Aygün, partisinin Bu arada, Türkiye'deki Ameriseçimden korkmadığını, AP'nin kan üslerinin tamamının kapatıl «1961'de süâhların gölgesinde seması için ABD hükümetinin haçime giren insanlann topluluğu» zırlık yapöğı yolundaki Wasolduğunu söylemiş, «Seçim slogahington kaynaklı haberler, başnını ortaya atarken buna siz de kent siyasal çevrelerinde «gerinanmıyordunuz, blöf yaptınız ve çekten uzak» olarak nitelenmişblöfünüz tutmadı, biz seçimden tir. yana değiliz, biz seçimi istediğimiz zaman getiririz, getirdiğimiz zaman da isteseniz de istemeseniz de çıkartınz.» demiştir. MSP ile AP'nin CHP'nin sahip dlmadığı «asgari müşterekleri bulunduğunu da» belirten Aygün, «Biz memlekeün komünizme gittiğini gördük, bunlann CHP'ye de sızdıklannı gördük memleketi kurtarmak için açüğuruz cihatta beraber olduk.» şekünde konuşmuştur. Oguz Ajgün daha sonra gensorunun verilişinde içtenlik otaıadıgını öne sürmüş CHFnin Cephe Hükümetinin kurulmasmdan sonra gösterdiği tepki nedeniyle bu gensoruyu verdiğini öne sürmüş, gensoruda şözü edilen Gerede, Diyarbakır olaylanna CHP' nin neden olduğunu, iddia etmiştir. Aygün Ecevit'in Dogu gezisinde ve Istanbul mitinginde ortaya atılan halklar sloganından da söz edince Ecevit'in ayağa ftrlayarak «Bu sözü ne 2aman savunduğumu söyleyiniz» diye bağırdığı dujTilmuştur. AP sözcüi> bunun üzerine bu sloganı Ecevit'in de reddettiğini ancak partişine yandaş görülen gruplar tarafından ortaya atüdıgmı iddia etmiştir. CHPli üyelerin protestolan arasında konuşmasını sürdüren Aygün, Diyarbakır olaylanna deginirken, bu olaylann sorumlusunun CHP olduğunu iddialarma eklemiş ve bir rapor okuyacağım söylemiştir. Aygün CHP'li Orhan Birgit'in «Ne raporu?» sorusuna «MİT raporu» karşılığını verince ortalık birdenbire kanşmıştır. Ecevit'in ve CHP'lilerin protestolan arasında AP sözcüsü raporu okumuştur. Aygün'ün MtT tarafından hazırlandığmı Öne sürdüğü raporda Diyarbakır olaylannm TÖB DER'in ve İllegal Türkiye Komünist Partisi militanlanyla, Devrimci Kültür Ocaklan mensuplannın ve solcu öğrencilerle öğretim üyelerinin tahrik ettiği görüşü yer almaktadır. Aygün'ün bu sözleri genel kurulu tamamen karıştırmış, kürsüye yürüyen CHPlilerle AP'liler arasında bir kavga güçlükle önlenirken AP sözcüsü de raporu kimden aldıfını açıklamaksızın konuşmasına son vermi";tir. Tanık Türkeş Baykal MSP'den söz ederken bu partinin de Batı emperyalizmi güdumündeki Rabitatül Islâm adlı deraekle işbirliği içinde olduğu yolunda önemli tanıklar bulunduğunu söylemiştir. AP'liler ve MSPIiler «önemli tanık» sözü ile gülerek eğlenmeye çahşırlarken, Baykal 1975 yılında Hurriyet gazetesine verdiği demeçteki ifadelerini okuyarak bu önemU tanığın Alpaslan Türkeş olduğunu açıklamıştır. Sahtecilik (Baştarafı L sayfada) ğünden yapılan açıklamaya göre, şebekenin başkanı Yüksel Pekcan adında bir yüksek mimardır. Sebeke son olarak Yeşilköy Şevketiye mahallesinde Aysu Kahmetli Arafa ait 597 metretorelik arsayı başka bir kişiye satarken yakalanmıştır. Şebeke mensuplarından olan ve tâpuda satış muamelesi yapılırken yakalanan Pirdevs Aygün admdaki kadın, önceleri kendisinin Aysu Bahmeti Arat olduğunu iddia ederek, Eminönü Nüfus Memurluğundan 20 Haziran 1975 tarihinde verilen nüfus cüzdanını polis memurlarına göstermiştir. Ancak gerçek Aysu Kahmeti Arat admdaki arsa sahibiyle yüzleştirildiğinde sanık suçunu itiraf etmiş ve bara isimler vermiştir. Bunun üzerine Yüksel Pekcan, Ferhad Mete, Hasan Tokatlı. Nasuhi Kaan, Yusuf Yaman, Said Koral adındaki kişiler, polisin eline düşmuşlerdir. Bunlardan Yusuf Yaman ile Ferhad Mete'de birer tabanca bulunmuştur. Istanbul Malî Şube Müdürlüğü yetkilileri, şebeke mensuplannın bugüne kadar başkalanna ait arsalann satışından 100 milyon lira tutarında menfaat sağladıklannı bildirmişlerdir. Bu arada başkalanna ait arsayı satın alanlardan bir inşaatcmın. almış olduğu arsaya bir apartman yaptırdıgı saptanmıştır. Aynı şebekenin piyasaya sahte dolar sürdüğü de anlaşılmıştu. Istanbul Mali Şube Müdürü Vural Yener'in yaptığı açıklamaya göre, Milâno'dan sahte dolar getiren aynı şebeke mensuplan sadece sahte 10 bin dolan Türkiye'deki bankalara sürdüklerini itiraf etmişlerdir. Şebeke mensup larının itiraflanna göre, sahts dolarlar Italyasin, Angela Capaknoli Viele Legioni Romane 20147 13 Müano adresinde oturan I^azar Ercanlı aracılığıyla İtalyacan getirilmiştir. [SAHTE HtTVrİYET KULLANARAK BAÇKALARINA AtT ARSAHRI SATAN DtGER BtR ŞEBEKE\XE İU GİLİ HABERİMİZ 5. SAYFAMUDADIR.l Demirerin psikozu Bundan sonra AP'nin durumunu ele alan Baykal, AP liderinin 12 Mart'ın kendisinde yarattığı psikozla iktidar olabilmek için herkesten medet umar hale geldiğini söylemiş, Demirel'in Cephe Hükümetinin kuruluşu arifesinde alınyazısından söz eden demecine işaret ederek, «Siyasal parti liderterinin görevi kendi kötü alınyazüanna millete ytiklemek değil, milletin kötü kaderini değiştirmektir.» demiştir. AP'nin hükümet ortağı küçük partilerin kasıtlı davraruşları kar şısmda yalnız ihmal içinde değil, bu davramşlarm benimser bir tutum içinde de görüldüğünü belirten Baykal asayişsizlik olaylannın sanık ve tutuklulannın MSP ve MHP'liler olduklannı da savcı iddianameleri ve yargıç kararlan okuyarak kanıtladıktan sonra. gensoru açılmasmı isteyerek sözlerine son vermiştir. Genel Kurulda işçi kesimi adına konuşan TEK Gıda İş Sendikası delegesi Zeki Gedik, SSK Teşkilât Kanununun bugunku koşullar için yeterli olmadıgını ve değiştirilmesini istemiştir. Gedik, tarım işçilerinin de sigorta kapsamına alınmasım istedigini belirttiği konuşmasmda, kurumda tam bir reorganizasyonun da yapümasının şart olduHabbas'm resmi sözcüsü, <Kıöğunu söylemiştir. Bunun yaru ns, sorunu» Ue ilgili bir sorusıra bir çıraklık yasasının çıkamuza da şu karşüığı verdi: nlması (rereSlne tnandıSını be«Araplann Türk ve Yunan lirten Zeki Gedik çoğu kez işhalklanyla tarihsel bağlan varverenin vasıflı isçiyi çırak yerine. koydnğımu tju. rnytpnip ^ , . . »dir. JBizim için önemli olan Kıbns*m tMiaşı ve Arap ulKelerine gortalı yaptnadığınt iddia etmişkarşı bir atlama tahtası olarak tir. kullanılmamasıdır. Bu konud3 8 kaygılanrmz vardır. Tekrar edeyim: Biz düşünce ve ilke olarak uluslann bir arada banş içinde yaşamalannı isteriz. Ve gene ö(Bastarah 1. sayf»da) zeUikle Ulketerin iç işlerine kaiş kolunda yetkill olmayan Cevnşmayız. Ne var ki Kıbns Adaherİş Sendikasına girmeye zorsı Arap limanlarına ve ülkeleriladığım ve «DİSK'in hiçbir senne yakın, stratejik bir yerdedir. dikası benim iş yerime giremez» Siyonistlerin ve onlann destekçidediğini öne sürmüşlerdir. si Batı emperyalizminin rampası olması halinde, Ada bizim tşveren için büyük tehlike gösterir, bu bakımdan sorunla ilgüiyiz.» Sungurlar Isı Sanayii işvereni Sozcü, «Türkiye ile daha yaise dün yaptığı yazılı açıklamada beş işçinin tensikat nedeni kın ilişküer bakımından diyalogu artırma yollannı anyor musuile lşten çıkanldlklannı olaym sendikalaşma ile ilgill olmadı»ı nuz? Örneğin, Türkiye'de bir tem süciliginizin açılması için veni nı, 66 işçinin ise topluca ve yagirişimleriniz var mı?» sorusunu sa dışı olarak işi bıraktıklarını şöyle cevapledı: bildirmiş, «Bu isçiler hakkında « Bu, doğrudan doğruya örgereken yasal işlem yapümıştır. pitün liderlerini, Habbaş ve YaŞirketimiz hukuka ve sendikal şir Arafat'ı ilgilendirir. Benim hakka saygılı» demiştir. kişisel görüşüm, bu yolda girişimHalen işçilerin fabrikanrn ö lerin yararlı olabileceği şeklindenünde beklediği TEK'e ait sant dir. Çünkü Türkiye, İslâmın üqün ralın onanm inşaatınm onaltı cü mukaddes yeridir. Fakat tüm ay içinde tamamlanması gerekİslâm ülkeleri İsrail ile diplomamektedir. tık ilişkilerini kestiği halde, Türkiye'de hâlâ bir İsrail BüviıkelPetrolîş Sendikası çisinin bulunması bizi üzmskteöte yandan, PetrolIş Sendika dir. Sarunm, arayı soğutan şey de budur..» sı Genel Merkezi, Genel Başkan îsmail Topkar ve Genel Sekreter Ozkal Yici ünzası ile dün bir basın bildirisi yaytnlayarak, «Kıdem tazminatının işçi yaranna oîmaktan çıktığını» iddia etmiştir. Bildıride, özetle şöyle denılmektedir: flmbarlı Senato Komisyonu (Ba?tarafı 1. Sayfada) kalar. sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret ve sanayi odala n ve borsalanyla, bunlann oluşturduklan birliklerde çalışanlann SSK kapsamına alınmalannı öngören madde metinden çıkanlmıştır. Bilindiği giîji, bu maddenin Rîillet Meclisinde görüşüunesi sırasında verüen bir önergenin kabul edilmesiyla teklif metnine girmişti. Maddeye göre adı geçen kurum larda çalışanlar için oluşturulmuş sandıklann borç ve alacaklarıyla diğer tüm memaliki Kanunun yürürlüğe ginnesinden son raki bır yıl içinde çıkanlacak tuzük esaslan dahüinde Sosyal Sigortalar Kurumuna devredılecektir. Kanun tekluanin diğer esaslan uyannca îmriin işçiler dilerlerse 20 yılda emekliliklerini isteyebilecekler, bu haktan vergiden tnuaf sakat erkek isçiler de yararlanabileceklerdir. Yine teklıfe göre çiftçi mallarmı koruma bck çileri de Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamına alınmaktadır. öte yandan Senato, kendi Somisyonunun tasanya verdigi biçime uyarsa, tasanmn, bu değişiklik nedeniyle Meclise geri gelmesi gerekmektedir. Böyle bir durumda ise tasannın S tenuzuıza kadar yasalaşma olasılığı da ortadan kalkmış olacaktır. nnı bitirmiş yardımcı personcle de teknik ve genel idare hizmetlerinde çahştınlan diğer persone le her ay aylıklannın yanı sıra 2 500 lirayı geçmemek üzere tazminat verilecektir. Bu tazminatlar döner sermaye gelirlerinden karşılanacaktır. Senato'da Silâhlı Kuvvetler yeni göstergeler yasası da, dün Cumhuriyet Senatosu Genel Kurulunda kabul edilmiştir. Tasan görüşülürken CHP Sivas Senatörü Hüseyin Öztürk, yüksek kademede subaylara ek göstergelerle yüksek ücret verilmesine karşı çıkrruş, askerî personele tanınan bu ayncalığın kaldınlmasım istemiştir. Öztürk. «30 milyon sıkıntı içinde, açlık içinde kıvranırken, biz böyle şeyleri kabul edemeyiz» demiştir. DP adına DP grubu adına konuşan Hilmi Türkmen önce, AP sözcüsünün hükümetin kuruluşu sırasıncla bazı «Çok vatanperver» DPTilerin de yardımcı olduklanna ilişkin sözlerini yermiş daha sonra AP' ye çatmıştır. «Emeğın amortisman bedell olan kıdem tazminatlarından hiç vergi alınmaması gerekirken, hiç değilsa 24 aylık ücret tutannın verşi dışı kalması yolundaki nükom ile senatoda üzerinde görtişme dahi açılmadan tasandan çık&nlmıştır. Kıdem tazminaüannın sımrıandınlması emeğin kazandığı kutsaj bir hakkı patronlaıa jasa zoru ile geri vennek aruan,ını taşımaktadır.» Petro'İş yöneticileri aynca, Cumhuıiyet Senatosu Başkanlığına bir telgmf çekerek, tadem taz minatlan ıle ılgılı olarak TürkIş' in önerileıinin dikkate almmasım ısremislerdir. BAF'Ll SOYDAŞLARIMIZI DÖVEN 12 RUM POLiSi GÖREVDEN ALINDI TüMftS (Baştarafı 1. Sayfada) ten söz edebilmek için bu kurum larda büimsel çalısma yapanların normal kamu kurumlannda çalışanlardan daha geniş güvencelere sahip olmalan gerekirken 3C. madde standart güvenceyi büe fazla görmektedir. Bu türden bir tehdit altında bulunan herhangi bir üniversite mensubunun özgürce bilimsel çalışma yapma olanağı kısıtlanmakta ve dolayısiyle üniversite özerkliği zedelenmekte dir.» Yargıtay (Baştarafı Spor'da) ğında, bir hizmet sozleşmesine dayanarak emeğini satmakta, bir spor işçisi olarak gerek vasanın tanımladıfı, gerekse ekoaomik anlamda bir işçinin öznel ve nesnel koşullanna sahip bulunmaktadır. Sosyal Sigortalar açısından yasal durum anlatageldiğimiz üzere bu denli açık ve çelişik olduğu halde Yargıtay 9. HD.*ı>in eski bir karan bu konuda bazr kuşkular yaratmıştır. Ancak Yargıtay'ın yeni ve olumlu bir karan durumu sağlıklı temele verleştirmektedir. Sonuç olarak diyebiliriz ıd. Anayasa'nu 48. maddesindeki temel ilkeye de uygun olan bu sap tama (10. Hukuk Dairesinin eörüşü) uygulama alanına sokultnalı yasamn hükümleri yerine getirilip, profesyonel futbolculann sıgorta düzeni sağlıklı bir «isteme baflanmalı ve bu konuda ıs'.ikrar safclanmalıdır..» Asiltürk'ün sözleri MSP sözcüsünden sonra îçişleri Bakanı Asiltürk söz almış, «Biz kırk milyonu kardes sayan bir hükumetiz, bu gensoru politiktir» demiştir. Sol gazetelerin yanlış haberler verdiğini TÖBDER'in 52 ildeki toplantılan ile olaylann başladığını, Belediye Başkanları toplantısmda komandolann baskın yapmadığını iddia eden Asiltürk, «Layiklik diyorsunuz. Layikliği size karşı biz koruyoruz» demiştir. Devamlı protestolara sebep olan bu konuşmadan sonra oylama yapılmış. ve İçişleri Bakanı hakkında gensoru açılması için verilen önergenin gündeme alınması reddedilmiştir. Oylamada DP'liler çekimser kaimış cephe partileri ve bağımsızlar gensoru açılması aleyhinde oy kullannuşlardır. Gazete ilânı ile B\ı uvgulamanın dışında, dışardan bulunan kredilerin faizlerinin yurt dışındaki faiz aranlanndan düşük olması halinde, krediy? alanın aradaki farkı Merkez Bankasındaki bir eşlendirme fonuna yatırması zorunluluğu da Maliye Bakanlığının bir kararıyla kaldınldığı için, artık iş çevrelerinde, dış krediye yönelen büyük bir talep artışı başgösterrr.i'j t?r. Bazı komisyonculaT da bu talep karsısında dış kaynaktan kredi temin edıp bunu Türk firmalanna teklif etmeye başlamışlardır. Bunlar. gazetelere şu biçimde ilânlar vermektedirler: «Çok acele 100 milyona kadar 57 sene vadeli düşük faizli yurt öı*ından krediler sağlanır. Yetkilinin şahsen teşrifi rica olunur. Aracı feabul edılmez..» LEFKOŞE BafU soydaşlarımızın dövüldüğünü inkâr ederek bu konuda açıklamalar yapan Kıbns Rum yönetimi, hatasını kabul etmiş, önceki gece resmi bir açıklama yaparak bir Rum polis subâyı ile 12 polis erinin görevden aîfedildiğini bildirmiştir. Rum yönetiminin resmi açıklaması şöyledir: «îçişleri Bakanı Türk: işgalindeki bölgelere kaçmaya çalışırken Cikko bölgesinde durdurulan Kıbns Türklerinin dövüldükleri yolunda öne sürdükleri iddialar üzerine, açılması emredilen soruşturmalaria ilgili olarak bir polis subayı ile 12 polis erinin görevinden alınmalannı emretmiştir.» (aa) Üniversiteler Yasası Üniversiteler yasasında yapılan değişiklik ise, Üniversite öğretim üyelerinin aylıklan ile yan ödemeler top'ammın brüt 27 bin lira olarak saptanmasıdır. Buna göre bir profesör net 16 bin lira aylık alacaktır. Tasanda profesör arlık ve yan ödemeleri brüt 44.200 hra olarak öngörülmüştü. Tasanyı inceleyen ait komisyon bu miktan aylık brüt 27 bin liraya indirmiştir. Ait komisyoncjjı gelen metni dün görüşen Bütçe Plan Komisyonunun 'kabul ettiği metin uyannca, Üniversite öğretim üyelertyle asistanlara her ay almakta oldukları aylıkların tutannın yüzde 351 oranında iş riski ve teminindeki Süçlük zammı niteliğinde yan ödeme yapılacaktır. Bu ek ödemelerin diğer öğretim üye yardımcılanna yüzde 40 oranında verilmesi de öngörülmektedir. Ekonomik dorum (Baştarafı 1. Sajtadai yeni ekonomik kararlar alacak, yatınmlann hızlandınlması, ihra catm teşviki ve Türk ekonomisinin sağlanı esaslara dayandınlması için yeni çahşmalar rapı lacaktır> şeklinde konuşmuştur. Alınan bilgiye göre, Çankaya Köşkünde yapılan brifingte Başbakan Süleyman Demirel ve Başbakan Yardımcısı Erbakan hükümetin izîediği ekonomik politika hakkında açıklamalarda bulunmuşlardır. Brifingte hazır bulunan Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşan Kemal Cantürk, İktisadî Planlama Dairesi Başkanı Kikmet Çetin, ve Koordinas yon Dairesi Başkanı Fanık Molu da dünyamn ve Türkiye'nin genel ekonomik durumu hakkında aynntılı açıklamalarda bulunmuşlardır. CGP sözcüsü Ecevit yarın Konya'da düzenlenacek açık hava toplantısmda Daha sonra CGP grubu adına Mardin Milletvekili Talât Oğuz çok kısa bir konuşma yapmış, anarşi ve huzursuzluğun temel nedeninin af kanunu olduğunu öne sürerek CHP'yi suçlamış her konuşacak ANKAUA (ANKA) CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit, yarın partisinin Konya'da düzeuıeyecegi açık hava toplantısmda bır konuşma yapacakUr. Öte yandan. tasanya göre üniversite kadrolannda bulunan ögretim üye yardımcılan serbest mesleklerinde çalışamayacaklarToplantıdan sonra Cumhurbaşdır. Yine tasan uyannca ytiksek kam Fahri Korutürk Bakanlar öğretim görmüş yardımcı persoKundu üyelerine Çankaya Köş nel ile meslek okul veya kursla künde bir yemek vermiştir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle