23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Özel kesim tahvilleri ihraç fiyatmm altında piyasaya sürülerek cazip kılınmak isteniyor MC Hükümetinin kurulmasiyle başlayan özel kesim hisse senetleri fiyatlarının dtişmesi devam ettnektedir. Banka ve Ekonomik Yonımlar Dergisinin endekslerine göre nisan ayından sonra mayıs aymda da özel kesim hisse senetleri fiyatlan düşmüştür. Aynı dergide verilen bilgiye göre, özel kesim tahvil satışuıı canlandırmak için «Merkez Bankası"nın önleyicl tedbirlerine karşıt ilginç çözümler» uygulamaktadır. Elde edilen bilgilere göre, bu ilginç çözümler, tahvilleri üıraç fiyatının altında piyasaya sürerek Merkez Bankasınm koyduğu en çok 18lik faiz tavanını bertaraf etınek şeklinde oluşmaktadır. Banka ve Ekonomik Yorumlar Dergisi'nin derledifi hisse senetleri fiyat endekslerine göre mayıs ayında hisse senetleri ikincil piyasasında liyatlar yüzde 1 oranında gerilemiştir. Nisan ayma göre yüzde birlik bu gerüeme, geçen yılın mayıs ayına göre ise yüzde 5'i bulmaktadır. Bu yıluı hisse senetleri fiyatlan, devamlı olarak geçen yılın altında seyretmektedir. Hisse senetleri piyasasmdaki olumsuz gelişmeler fiyatlarla sımrlı kalmamaktadır. Hisse senetleri satışlarının da azaldığı bildirilmektedir. Banka ve Ekonomik Yonımlar Dergisi'nin hazırladığı endeksleri açıklayan Ertan Özgür. bu konuda şu bilgiyi vermektedir: «Türkiye Sınai Kalkınma Bankası tarafından mayıs ayında satısa çıkanlan 4 kuruluşa ait hisse senetleri dışında, ikincil piyasada işlem görebilen 70'e yakın kuruluşun hisse senetlerintfen, mayıs aymda, sadece bir kuru En büyük vergi kaybının gümrük vergilerinde olduğu saptandı GÜMRÜKLERDEKİ VERGİ KAYBI 1961 1962 1963 1964 1965 1966 1967 1968 1969 1970 1971 1972 1973 1974 İthalât değeri (Milyon TL.) 4.585,1 5.599,8 6.216,1 4.878.0 5.193.3 6.521,9 6.216,8 6.934,0 6.785,3 9.598,1 16.474,4 21.564.1 30.016,0 48.620,0 T Ekonomi Ekonoml Ekonomi Ekonomi Ekonomi Ekonomi ı.6 milyar liralık yabancı sermaye* bir yılda 1.5 milyar lira kâr sağladı Türkiye'de çalışan 104 yabancı sermayeli ortaklığın bir yıl Içinde 1 milyar 474 milyon lira kâr sağladıklan saptanmıştır. Bu 104 yabancı sermayeli ortaklıktaki yabancı sermayenin toplam t u t a n 1 milyar 64,3 milyon lirayı bulmaktadrr. Aynı firmalar yıl içinde çalıştırdıklan yabancı personele 55 milyon lira öderken toplam olarak 68 milyon lira da teknik yardım lisans ücreti tahakkuk ettirmislerdir. Ticaret Bakanlığı Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğü, «Ülkemizde Faaliyette Bulunan 6224 Sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu Kapsamındakl Firmalann '973 Yıü İşletme Dönemlerine îlişkln İstatistik Bilgilem adı altında bir rapor hazırlamıştır. Dagıtılmayarak gizli tutulan bu rapordaki bilgilerin tamamı yabancı sermayeli ortak lıklardan ahnmıştır. Ancak 1973 yılında faaliyet gösteren 118 yabancı sermayeli ortaklıktan dördü, gönderilen ankete cevap vermediği için istatistik derleme 104 firma üzerinden yapümıştır. 104 firma 104 firmanın toplam sermaye tutarı 3 milyar 774 milyon liradır. Yabancı ortaklann koydu ğu sermaye ise 1 milyar 643 milyon lirayı bulmakmdır. 104 firma içinde yabancı sermayenin pay oram, ortalama olarak yüzde 43 olmaktadır. Madencüik kesiminde pay oranı yüzde 96 iken imalat kesiminde bu oran yüzde 42'ye inmektedir. tmalât kesiminde yabancı sermayeli firma sayısı 89 olup buradaki yabancı sermaye toplam\ 1 müyiLr 525 milyon İiradır. Son bir hafta içinde Türkiye'ye gelen spekülatif döviz miktarı ıoo milyonu aştı Azalan döviz rezervlerini tak\i ye etmek amacıyla spekülatif dövizleri Türkiye'ye çekmek için ge nişletilen dövize çevrilebilir hesap uygulamasının ilk sonuçlan görülmeye başlanmıştır. Merkez Bankası'nm son haftalık durumuna göre bir hafta içinde Türkiyeye sığınan spekülatif dövizlerin 100 milyon lirayı aştığı anlaşılmak tadır. Özel banka sistemi aracılığıyla gelen bu spekülatif dövizler, özel kesimin kredi olanaklannı ge nişlettiği için özel kesim senetleri nin Merkez Bankası"na reeskontu yoluyla sağlanan kredilerde azalma olmuştur. Merkez Bankası'nm son haftalık durumu, bir önceki hafta ve MC Hükümeti'nin kurulduğu tarihteki durum ile birlikte tabloda görülmektedir. Bu dunıma göre ' dövize çevrilebilir mevduat hesap lan yoluyla Türkiye'ye çekilen spekülatif dövizlerin, brüt döviz rezervlerinde, az da olsa, bir iyi leşmeye yol açtığı anlasılmaktadır!, Ancak bu yolla gelen döviz, Tür kiye'nin malı olmadığı İçin kısa dönemde ödenecetc borçlar ara ; İthalden ahnan Vergi İthalât ergi (Milyon TL.) oranı ('.) 1.407,0 30,7 1.768.9 31,6 2.414.9 38,8 2.552,1 52.3 2.899.9 55,8 3.640.2 55,8 4.243,7 68,3 4.808,2 69,3 4.918.7 72.5 5.567.0 58,0 7.266.6 44.1 9.2833 43,1 11.606,0 38,7 14.210.0 29,2 MERKEZ BANKASI HAFTALIK DÜRUMÜ (Milyon TL, rezervler milyon dolar) AKTtF Î8 3 1975 13 6 1975 (MC hüktimeti) (Geçen hafta) 18^49 29.392 8.735 15.441 12.905 85347 14.398 32.398 8.528 15.537 14.638 85.498 33.109 310 4.434 22.013 25.612 1.006.3 209.6 20 6 1075 (Son nafta) 14.832 32.661 7.843 15.803 16.449 87.698 • 32.801 218 5.645 22.022 26.967 1048.1 243.9 AltmDoviz (Kv ) Kamu kredileri Özel sektör kredileri Tanm kredileri Diğer Aktifler TOPLAM Hisse Senetleri Fiyat Endeksi 12.lt.lST3 = ltO 1*74 101.97 102.83 103,66 Mart 104,92 Nisan Mayıs 105.10 105/7 Haziran Temmuz 103.79 103,67 Ağuştos Eylül 102,96 Eİtim 104,22 Kasım 101,30 Aralık 100,19 Vülık Ortalama 103,19 Aylar Ocak Subat 1S75 95 32 97,16 102,02 100.31 99,32 Vergi uzmanı ve Devlet Planlama Teşkilâtı Danışmanı Hüsr.ü Kızılyallı, Türkiye'deki ek vergi rezervi ve vergi kaçakçılığı üzerine hazırladığı raporda, en büyük vergi kaybımn gümrük vergilerinde oldugunu ortaya koymaktadır. Hazırladığı raporda, normal gümrük vergisi kaçakçılığma ek olarak yatırımlan teşvik amacıyle uygulana gelen ithal vergileri bağışıklığının Hazine'nin vergi gelirlerini 15 milyar lira azaltüğını belirtmektedir. Bağışıklıklann ne fiyat istikrarına ne de yatınmlan artırmaya yaradığını, fakat sadece vergi gelirlerinin azalması sonucunu doğurduğunu ileri süren Hüsnü Kızılyallı, bu durumun enflasyonu körüklediğini açıklayarak «en kötü vergi bile enflasyondan iyidir» demektedir. Devlet Planlama Teşkilâtı danışmam Kızılyallı, yatırımlan özendirmek gerekçesiyle uygulanan gümrük vergisi bağışıklığınm Hazine'nin vergi gelirlerinde yılda 20 milyar liraya yakın bir azalrnaya yol açtığım hesaptamaktadır. Hazırlanan raporda yıldan yıla ortalama gümrük vergisi oranımn düşüşü, rakamlara dayanılarak gösterilmektedir. Tabloda da görüldügü gibi 1968 yılında yüzde 72,5 olan ortalama gümrük vergisi oram 1974 yılında fiilen yüzde 29,2'ye inmiştir. lamalan olduğu sürece gümrük muafiyet ve indirimleri, ilgili mal ların tüketici ve kullanıcılarma ucuz fiyatla intikalini sağlamaz, sadece ithalâtçılann kârlannı artı nr. Aynca gümrük vergisi alınma sı iç fiyaUann yükselmesine yol açsa bile, bunun alternatifi Türlci ye'de 1970lerde olduğu üzere açık finansman ve enflasyondur. En kötü vergi bile enflasyondan iytdir.» PASİF . 32.055 Emisyon Döviz (Kv.) 227 3.794 Mevduat Mev. munzam karşılıgı 22.142 Diğer Pasifler 26.929 1.332.0 BRÜT REZERV + 70.0 NET REZERV sında da görülmektedir. Bu yüzden brüt döviz rezervlerindeki bu olumlu gelişme net döviz rezervlerinin negatif yönde büyümesini hızlandırmalrtadır. Böyle bir ge lişme ise TürVdye'nin döviz mevcudunu, iç ve dış konjonktürdeki gellsmelere daha çok bağlj duru ma sokmaktadır. Dövize çevrilebiliT mevduat h« YORUM YALÇIN KÜÇÜK İÇ YAPI ÜZERİNE DIŞ POLİTÎKA ÖNCE eski bir yanlısa yeni bir düzeltme ile başlamalı. Bir ara çok tartışıldı. «Karsı Devrimin» ne zaman başladığı sorunu. Daha açık bir deyişle karşı devrimi, îsmet Pasa'nm mı, yoksa Menderes'in mi başlattığı sorunu. Karş: devrimden kasdedilen Türkiye'nin Batı kampı içind«ki sadık yerini alması. üzun uzun tartıpldı. Bir sontıç elde edilmeden. ELDE edümesi de mümkün değil. Çünkü yanlış somlara doğru sonuçlar bulmanın yöntemi henüz bulunamadı. Devrimin. karşı güçlerini yarattığı bir süreç içinde «karşı devrimin» başlangıcını saptamak mümkün değil. Üstelik bunu kişilerle simselemenin imkâm yok. Eğer dikkatler kişiler üzertne yoğunlaşacak olursa. az doğruyla az yanlısın bir kanşımına ulaşmak kaçınılmaz. Az doğruyla az yanlışm kanşımı ise kaçınılmaz olanların en verimsizi. TÜRKİYE'nin batı kampı içindeki sadık yerini alması, iç yapıdaki ve dış dünyadaki gelişmelerle ilgili. Cumhuriye f dönemi, 1920'den itibaren hapitalist gelişme çizgisini sürdürdü. Kapitalist yapıyı geliştirdi. İkinci savaşın sonunda, gelişen kapitalist yapı. kendi iç çelişkilerinin sonucunda dış dünyada bağlannı arttırmak ihtiyacını duydu. Kapitalist iç yapımn aradığı dış ilişkilerin kapitalist ve emperyalist dünya olması kaçınılmaz. BIJ zamanda kapitalist ve emperyalist dünya, gelişen ve ilerleyen sosyalist sistem karşısmda askeri paktlarla sınırlarmı koruma endişesi içinde. İki endişenin biribirini bulması normâl. îşçi smıfınm etkinliğini gösteremediği, ikinci savaş sonrası Türkiye'sinin, kapitalist dünya sistemi içine girmek için a ş m çaba göstermesi süpriz değil. BAŞKA ülkelerde sürpriz olmadığı gibi. Nâsır'ın «kapitalist olmayan» kalkınma yolu da kapitaîist yapıyı geliştirmekten başka bir sonuç vermedi. Bu gelişme üzerine. Türkiye'de Mustafa Kemal'den sonra îsmet Paşa'nın yüklendiği görevi, Mısır'da Sedat üstlendi. Arap halkının çözüm bekleyen temel sorununu bir tarafa bırakıp. Mısır burjuvazisinin eyilimlerine uvşnJn olarak. Arrerika'ya doğnı yalpalamakla meşgul. İç yapı. Kısır'da dış doğnıltuyu çizmekten geri kalmıyor. YUGOSLA\rYA'da da geri kalmadığı gibi. Tito'nun Yugoslavya' sının sosyalist kamptan aynlışmın, sosyalist mülkiyet türünden aynlışma denk düştüğü hatırlanmaya değer. Tito'nun üçüncü dünyaya transferi, mülkiyet türünü de bir «üçüncü modele» çevirrneye çalıştığı zamanda oldu. Hangisinin hangisini öncelediği şimdilik önemli değil. önemli olan üretim birimi ile dış politika bağlantılan arasmda yakın bir özdeşliğin olması. Bu özdeşliğin kişileri aşan bir boyut kazanması. Şimdi somut olan ve görülen de bu. TÜRKİYE'nin güncel somutunda da. Türkiye'nin dünya içinde yalnızhğa sürüklendiği iddiasıyla göreve gelen MC Hükümeti'nin bu yalnız arttırmasının nedeni burada. Kapitalist ve geri üretici güçleri simgeleyen MC Hükümeti ve Liderlsrinin, Türkiye'nin yalnızlığını daha da arttırmasmdan doğal bir şey düşünülemez. Çünkü MC Hükümeti içerde yalnız. Çünkü MC Hükümetinin sadık dostları gittikçe dışarda yalnızlaşıyor. Gittikçe dünya coğrafyasmm eski ve köhne parçalarına çekiliyor. MC HÜKÜMETİ görevde kaldığı sürece, bu yalnızlığı kimse önleyemez. Yalmzlardan yalnızlığa çare gelmez. Türkiye Devleti'nin en mümtaz görevinde bulunan Cumhurbaşkanı Konıtürk'ün MC'nin dünyadaki yalnızlığına, CHP aracüığıyla Türkiye'nin iîerici yansmı ort*k etme çabalannın bir sonuç vermediği göriilüyor. Gayet normâl ve anlamlı. Üstelik, Türkiye'nin dış politika do|rultularının saptanmasında etkinliğini kanıtlamış olan öfrenci kesimine cephe açan 12 ünıversita rektörünün önerüerinin, Cumhurbaşkanı'rjca da desteklendiğinin açıklanmasıyla da ilgili. îzmir'de mini grev yapan işçilere ateş açmayan valinin. üç gün içinde görevden alınma kararnamesinin onaylanmasıyla ilgili olduğu gibi. ÎÇ YAPI, dış doğnıltudan ayrılmaz. İç politika dış politikadan koparüamaz. Buna kimsenin gücü yetmez. Bu anda en güçlü olan Eoevitin bile. Ecevit, bugün, Amerika'nm bosaltmaya başladığı «boşîuğu» Bat\ Almanya'mn doldvırmasım öneriyor. Böyle bir özlem içinde oldugunu saklamıyor. Batı Almanya olmazsa bu boşluğun sosyalist sistem tarafından doldurulacağmı, bir endişe olarak, dile getiriyor. Bunun, iktisat tarihini bir kenara bırakınız. iki dünya savaşıyla resimlenmiş olaylar taTihinden de yoksun bir özlem ve endişe oldugunu şimdiden söylemek gerek. KÎMSE iiretici güçlerin gelişme çizgisinin belirlediği dofrultuyu saptıratnaz. Kimsenin nehirleri tersine çeviremeyeceği gibi. Türkiye'nin nehirleri nereye doğnı? Çok şey söylenebilir. Fakat en doğruyu tarih söyleyecek. Çünkü tarihten daha büyük bir doğrulayıcı henüz bulunamadı. Eylemlerle oluşan tarihten. Ancak tarihin en büyük dogrulayıcı olması. doğrulan gösterme işini tarihçilere bırakma anlamma gelmez. Tarihçilerin işi daha kolay. Yarından bu güne baktıklan için. Bugünü eylemde yaşayanlann işi daha zor. T*rihi bugünden anlamaya çalıştıkları için. Ama zor olan daha çok gerekli. Doğruların doğrultusuna göre hareket edebilmek için. AMERİKA Avrupa'ya doğru çekiliyor. Kıbrıs haraketi, bu çekilme süreci içinde ortaya çıktı. Hangisi hangisini önceledi? Bu tarihçilerin işi. Bugünü eylemde yaşayanlann işi. Birinci Kıbrıs Karekâtının dinamiğini arüamak. Solun bir bölümü bu dinamiği anlamadı. Diyalektik yerine Aristo mantığından hareket ettikleri için. İki NATO ülkesi arasmdaki bir çatışma'yı, süper Amerika'nın basit bir oyunu olarak değerlendirmekle yetindiler. Halklan, halklann bilinçsiz ve bilinçli tepkilerini unuttular. Yunanistan ve Türkiye'de yaşayanlann bilinçli iTe bilinçsiz tepkilerini. SADECE Amerika çekilmiyor. Kapitalist sistem de çekiliyor. Yumuşama, kapitalist sistemin çekilmesinin şimdiki yöntemi. Yumuşama içinde kuşak bölgelerin yumuşaması da var. Öyle görünüyor. Henüz herkese görünmüyor. Kannaşık somutun zigzaglan içinde. Yumuşama, bu kannaşık somutun şimdiki kavrarm. Bu kavramın Türkiye'de iyice anlaşılması gerekli Özellikle iktidara oynayanlann anlamaları gerekli. Hem kısa dönemde hem de bıraz daha uzun dönemde iktidara oynayanlann. KIBRIS dinamiği, Yunanistan'ın Ortakpazar'a girme istegini çabuklaştırdı. Türkiye için yeni vs son derece önemli bir gelişmeHem iyiye hem kötüye. Ya Türkiye de hızlanacak. Bir Yunan ülkesi gibi Avrupa'nın hizmet kesimini oluşturacak. Batı Almanya'mn bir taşaronu gibi çalışacak. Ya da ortaklık özlemini ticaret anlaşmasma çe^recek. Bir yığın üçüncü veya dördüncü dünya ülkesinin yaptığı gibi. AMERİKA, Ortakpazar veya Batı kapitalizmi Türkiye'nin artan açıklannı kapatabilecek mi? Yarının tarihini düşünürken göz önün de tutulması gerekli en büyük etkenlerden birisi, bu. Dış ticaret açığı 2 milyar doları aşıyor. Her bunalımdan sonra işlerin durduğu yerden başlayacağım hesap etmek sadece burjuva iktisatçüarı nın alışkanlığı. Batı kapitalizminin bu bunalımdan sonra eskisi gibi ve eski hızla artan bir şekilde işçi ithal edeceğini düşünmek hayal. Artan açık ne ile kapanacak? îç yapıda ve buna paralel olarak dış doğrultuda ne yapüacakr Şimdiden belirlenen yarının sorunu. BU SOKÜNU kapitalist dünyamn çerçevesi içinde çözmek olanaklan gitükçe daralıyor. Türkiye'nin iç yapıdaki sorunlanm kapitalist yöntemlerle çözme olanaklarmm daraldığı gibi. î ç ve dış yapıdaki gelişmeler bir yerde yine fcilitleniyor. tçte ve dışta biribirine özdeş yeni doğrultularla çözülmek üzere. Vergi yükü Hüsnü Kızılyallı'nın yaptığı hesaplara göre ithalat üzerindeki vergi yükü 19651966 dönemınde yüzde 55. 1967 1970 döneminde yüzde 70 iken 1974 yılında yüzde 30 olmuştur. DPT danışmanı, bu düşüşün nedenini şu şekilde açıklamaktadır: «Bu düşüşte gerek yatınm mallan ve gerekse ham madde ithaiatı için tanınan gümrük muafiyetinır. ana neden olduğu anlaşılmaktaluşa ait hisse senetlerinin spedır.» külatif amaçlarla kayda değer hacimde el değiştirdiği, diğerleYapılan arastırmada, daha sonrindeki işlem hacminin ise önem ra, gümrük vergileri bağışıklıklasenmeyecek ölçüde kaldığı, fi; n yoluyla gümrük vergüerinin ay a t l a n n ı n teşekkül etmiş liyat! zaltılmasının yol açtığı vergi kalar değil, yaşlanmış fiyatlar ol i yıplannın hesaplanmasına geçümektedir. Bu konuda ise şu özet maya devam ettiği gözlenmişbilgi verilmektedir: tir. Diğer yandan, anonim ortaklıklann m a r t 1975 ayından «İthal vergileri, yüzde 50. 55 ve j itibaren açıkladıklan kâx dağı, 60 nisbetleri üzerinden alınsaydı, tım o r a n l a n n ı n . önceki yıllarda ek vergi tahsilatının son yıllarda 1015 milyar lira olacagı görülmek görülen ölçüde hisse senetleri fitedir. 1972 1974 devresinde bu şe y a t l a n n a yansımamı? olması, b i r kilde vazgeçilen 20 milyon lira üdiğer önemli gözlemdir.» zerindeki gümrük vergisinin eko B a n k a ve Ekonomik Yonımnomiye bir yarar sağladığı şüphe lar Dergisi'nde tahvüler konulidir. Bilâlds bunun aksine çok s u n d a ise ş u bilgiler verilmeksey söylenebilir.» tedir: «1975'in ilk yansındaki tahvil Gümrük bağışîklığı Ihraçlarmın yekunü 1 milyar TL.'sını 8şmışrır. Özellikle yılın DPT danişmanı gelip geçen bü ikinci çeyreğinde ihraç edilen tün hükümetler tarafmdan uygu tahvillerin bir bölümünün satı lanan ve Hazine'ye milyarlarca li lamadığı bu dönemde tahvil ihralık vergi kaybına yol açan güm racı suretiyle fon sağlama arrük bağışıklıklan ile ilgüi olarak j zusunda bulunan Anonim Orşu ekonomik değerlendirmeyi yap taklıklann bu güçlüğü yenrnek maktadır: ' için tahvili cazip kılacak yöntem •Gümrük muafiyetleri vasıta j ler geliştirdiklert, Merkez Bansıyla ne belli mallarm iç fiyatlan kasmm önleyici tedbirlerine kar nı düşük tutmak, ne de yatınmşıt ilginç çözümler getirdikleri lan teşvik etmek mümkün olur. j gozlenmektedir.it İthal kota ve yasaklan ile itha i Elde edilen bilgilere göre «tillâtçvlann miktar kısıtlayıcı uygu, ginç çözümler», çıkanlan tahvillerin ikinci elden ve ihraç fiyatmm altında piyasaya sürülmesinden oluşmaktadır. Bbylece Merkez Bankası'nm tahvil ihraeında koyduğu faiz tavam aşümış olmaktadır. Toplam olarak 43.493 yerii VB 3251 yabancı olmak üzere 43818 personel çaüştıran 104 yabancı sermayeli ortaklık, üreümde yerli mallardan daha çok ithal malı girdi kullanmaktadır. Yabancı sermayeli ortaklıklan n toplam olarak 1973 yılında 3 milyar 647 milyon liralık yerli girdi kullandıklan saptanmaktadır. Ancak, yapılan tanıma göre Türkiye'de çalışan bir firmadan alınan bütün girdiler yerli sayılmaktadır. Türkiye'rteki firmalardan sağlanan girdilerdeki ithal paylan, bu hesaplamada, ithal malı sayılmamaktadır. Buna ragmen, 104 yabancı sermayeli ortaklık, «yerii» girdiden çok daha fazla ithal maîı maddeyi üretimde kul saplanndaki bu gelişme, para ve; lanmaktadır. 1973 yılında ithal edilen girdüerin toplamı 4 milkredi alanmda iki yönlü bir hare yar 129 milyon lira olmuştur. kete yol açmıştır. Bunlardan biİhraç olanakları risi reeskont yoluyla Merkez Ban kası'nın özel kesime açtığı kredi Kullanılan girdiler bakımından lerin azalmasıdır. Son hafta içinbüyük ölçüde dışa bagımlı olan de bu t ü r krediler 8 milyar 52S yabancı sermayeli ortaklıklar, üı müyon liradan 7 milyar 843 milraç olanaklan söz konusu olunca yon Hraya duşmüştür. bütunüyle yerli piyasaya yönelmektedir. Türkiye, yabancı serma Bunun gibi bu hesaplann özel ye izinlerinin ilke olarak «ihracat bankalan da rahatlattığı anlaşılşartı» ile verilmesine rağmen Ti maktadır. Özel bankaların Merkez caret Bakanlığı'nın doğrudan doğ Bankası'na yatırdığı mevduatm ruya yabancı sermayeli ortaklar bir hafta içinde 4 milyar 454 mil dan sağladığı bügiler, bu şartlayon liradan 5 milyar 645 milyon n n kesinlikle verine getirilmediği liraya çıkması bunu göstermekte ni eöstermektedir. dir. 13 milyar 789 milyon liraya ulaAncak kamu kesiminin finasma şan toplam satış hasılatı içmde nuıın Merkez Bankası'na dayanıdöviz gelirinın sadece 460 milyon larak sürdürülmesi devam etmek lira olması, ihracat koşulunun ya tedir. Kamu fcredilerinin 32 milbancı sermaye izni koparmak ve yar 398 milyon liradan 32 milyar vermek için kullamlan bir para661 milyon liraya çıkması. bu oluşumun sadece bir parçasıdır Buvana oldugunu açıkça ortaya koy nun dışında Merkez Bankssı hat maktadır. talık durumunda yer alan «diğer Gizli tutuluyor aktifler. kaleminde bir hafta tçinTeşvik ve Uygulama Genel Mü de 2 rnilyar liraya yakın bir artış dürlüğü'nün hazırlayarak gizli tut olduğu saptanmaktadır. Bu kaletuğu istatistik raporunda, yabancı min büyük ölçüde Merkez Banka sermaye ile ilgili diger bazı tddia sı'nın kapah yollardan Hazine'yi l a n n da gerçekle il?ili olmadı&ı finanse etmek için kullamldığı bi rakamlarla ortaya konmaktadır. linmektedir. Bu rakamlar. yabancı sermayeli ortaklıklann, ileri sürülen iddiala EKONOMÎK SÖZLÜK n n aksine bütünüvle iç kTedi Kul lanarak üretimlerini sürdüröükle rini göstermektedir. Toplam t u t a n 1,6 milvar lira olan yabancı sermaye, 1973 vüında 65 milyon aynî ve 75 milyonu nak di olmak üzere 140 milyon lira dış kredi kullanmıştrr. Buna fcarşm, kullanılan iç kredi hacmi, 2 milyar 890 milyon liraya ulaşmış Vergi rezervi, bir ülkede ahtır. Büyük çogunluğu sanayi Kesi nabüecek vergi nacmini gosteriminde olan yabancı sermayeli or yor. Bu hacmin bir bolümü taklıklann kullandıklan tç kredi vergi halinde değerlendiriliyor. toplamı. sanayiye avnlan lhtisas Bir bolümü ise el değmemiş bir kredilerinl asmaktadır. kaynak olarak duruyor. Buna ek Ticaret Bakanlığının raporunda vergi rezervi de deniliyor. yabancı sermayeli ortakhlriann, Bir ülkedeki ek vergi rezervgümrük bağışıklığmdan cömertlerini hesaplamak için büyük çe yararlandıklan da belgelenmek bir iktisatçı olmaya gerek yok. tedir. 1973 yılında 1 milyar 110 mil Çünkü, sade iktisatın geliştirdiyon lira gümrük vergisi ödeyen ği araçlar, bu konuda fazla bir bu firmalann sağladıklan gümipucu geürmiyor. Hattâ, bugün rük bagışıklığı toplamı ise 672 bir çok üniversitede okutulan milyon liraya ulaşmaktadır. iktisadın atnaçlanndan birisinin ek vergi rezervi olmadığuu göstermek olduğu bile soylenebilir. Çünkü geçerli ögreüye göre, ger çekte ahnan vergiden biraz daha fazlasını almaya çalışmak, yatınm ve çalışma «şevkuıi» kırmak anlamına gelebilir. Ancak, okullarda okutulan ik • tisadm böyle olmasına ve vergi rezervini hesaplamak için büyük iktisatçı olmaya gerek bulunma masına rağmen; vergi rezervlerini genel olarak büyük iktisatçı1ar hesaplıyor. Türkiye'de de ilk ciddî vergi rezervi hesabını Batmın şöhretli iktisatçısı ve vergi uzmanı Kaldor yapmıştı. Macar asıllı Ingiliz iktisatçısı • 1974 yılmda 21 adet yabancı nın, bu çok basit hesaplaması, sermayeli yatınm için Ticaret kendisinin Türkiye'de bir komüBakanlığma başvurulmuştur. nist olarak tanıtümasına yetBunlardan sadece birfsl kab'i! emiştı 1960"lann başında. dilmiştir. Aynı yıl içinde ayŞimdi vergi uzmanı ve DPT rıca daha önce verilmiş 8 yadanışmanı Hüsnü Kızılyallı, yebancı sermaye izni iptal ediftniş rü bir vergi rezervi hesaplanus tir. durumda. Yine basit yöntemTicaret Bakanlığı Teşvik ve lerle Türkiye'de değerlendirilmeUygulama Genel Müdürlüğü, yen ve yılhk hacmi 30 milyar 1974 yıUndaki yabancı sermaye liraya varan bir vergi rezenrigelişmelerini istatistik tablolar nin varlıgıru ortaya koyuyor. Yön halinde derlemiştir. Buna göre temi, Türkiye'ye benzer üretim 1974 yılı içinde 21 yabancı serdüzeyindeki ulkelerdeki vergilemaye izni için Ticaret Bakanlıme çabalannı esas almak. ğına başvurulduğu anlî^ılmakta Türkiye'de vergi rezervinin vaı dır. Bu 21 yatınmın toplam yalığmın ortaya konması ve bunun t ı n m tutarı 3 milyar 5S2 milyon sık sık yapüması gerekli. Çünkü lirayı bulmaktadır. Ancak yasiyasal ve ekonomik ağırlıklan bancı sermayeli ortaklar 3 mılkilitlenmemiş Türkiye'de bu fcUiti yar 592 milyon liralık toplam açmanm zorunlu yollanndan biyatınmın sadece 577 milyon li risi yeni vergilemelere gitmek. ralık bölümünü getirmeyi vaad Vergi rezervinin hesaplanması, etmişlerdir. Yerli ortaklann Rat bu yolun imkân dahilinde oldukısı ise 578 milyon lirada Kalgunu gösteriyor. Ancak henüz maktadır. Yapılan başvurmalara ihtimal dahilinde oldugunu gös göre geriye kalan ve 2 milyara termiyor. İhtimal dahiline girmesi, çalışanların siyasal etkin yafcm yatınm harcamasmm iç liklerini artırmalanna bağlı. ve dış kredi ile fcarşüanması planlarjruştTr. Vergi rezervi Geçen yıl yapılan 21 yabancı sermaye başvurusunun 1'i kabul edildi İptaller Ticaret Bakanlığının derlediği istatistiklere göre 1974 yılında 8 yabancı sermayeli firmanın yabancı sermaye izni iptal edilmiştir. tptal edilen 8 yabancı sermaye izninin toplam yatadır. Ingiüzce deyimiyle obancı sermaye tutan 98 milyon verpricüıg kavramıyla iktisat ki lirayı bulmaktadır. Bunlann bitaplanna geçen bu yöntemde, risi, kararname koşullannm yabancı sermayeli firmalar, ana yerine getirilmemesinden, bir tirmalardan ithal ettikleri gır ; diğeri de sirketin tasfiye edildilerin fiyatlannı yüksek gös : mesi nedeniyle ortadan kalkmış tererek transfer edebilmektedir. ! tır Geriye kalan 6 yabancı serTürkiye'deki bilgilere göre, Anıe | mayelf ortaklıkta, yaoancı serrikan firmalannın Batı Alman | maye izninin ıptali yabancı cr firmalanndan daha çok overpri | tak payınm yerli ortak tnrafıncing yapmalan imkân dahilinde dan satın aliTjmasma bag'a^n*.!); dir. üı. Türkiye'deki Amerikan fir mal an, Almanlardan daha kârlı çalışıyor Türkiye'deki Amerikan sermayeli yabancı ortaklıklann Batı Alman firmalanndan daha yüksek kârla çalıştıkları saptanmıştır. Amerikan sermayeli yabancı ortaklıklann, yıllik toplam cirolannın Batı Alman firmalsrınm yılhk cirolanndan az olmasına karşılık, Amerikan şirketlerinin kârları, Batı Alman ortaklıklarmdan daha yüksektir. Bunun dışında Amerikan firmalan, ithal malı gırdi ve teknik lisans ücreti adı altında çok daha yüksek gelir ve döviz transferi yupmaktadırlar. Ticaret Bakanlığı Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı ve Türkiye'deki yabancı sermayeli ortakhklann uygulama sonuçlanyla ilgili bilçrileri derleyen rapora dayanarak Amerikan ve Batı Alman kaynaklı yabancı sermayeli ortsklıkları karşıla<stımıak mümkün olmaktadır. lürkiye'de çalışon Batı Alman yat ıcı sermayeü şirket sayısının Amerikan ortaklıklarmdan daha fazla olmasına ragmen, Amerikan sirketleri daha yüksek kâr elde etmektedir. Ancak Batı Alman firmalarmın toplam cirosu, Amerikan şirketlerinin tcplam cirosunu geride bırakmaktadır. Mısır ürününün desteklemealımı kapsamına alınması istendi ANKARA, (ANKA) Köy Koop Genel Başkanı Rafet Altun dün verdiği demeçte, mısır ürününün de, destekleme alıml a n kapsamına alınmasını istemiş, mısır alım fiyatının üç ay içinde yüzde 46 düşüş gösterdiğini, üreticinin perişan oldugunu belirtmiştir. Altun, hükümeün, «Mısır üreticisinin aracı ve tefeci elinde perişan olmasının Önlenmesi için» alması gerektıği tedbirleri şöyle sıralamıştır: • Mısır ürunü destekleme alımlan kapsamına alınıp taban fiyat 300 kuruş olarak saptanroalıdır. • Sanayide kullanılmak üzere yeni mısır ithaline izin verümemelidir. ' Türkiye'de yabancı sermayede Batı A lman ve Amerikan karşılaşması TL. G ö s t e r j e l e r Toplam maliyet giderleri Toplam satış hasılatı Üretimde kullamlan ithal mallan Üretimde kullanılan yerli mallar Yerli personel sayısı Yabancı personel sayısı Yıl içinde gerçekleştirilen döviz geliri Vergiden önceki net kâr Tahakkuk eden teknik yardım lisans ücreti Yü içinde ödenen Gümrük Vergisi İthal edılen ayni dış kredi İthal edilen nakdi dış kredi Kullanılan iç kredi Gümrük muaüyeti Firma sayısı Batı Almanya 2.180.956.012 2.732.872.764 689.211.580 1.009.279.541 8.220 45 68.502.301 287.692.051 1.294.182 184.382 J46 804.71 0 795.914.794 11.306.434 20 A.BJ). 1.659.815.152 2.147.186.124 817.443.184 262.626398 6^73 44 58.478.528 351.673.362 383.191.117 58.448.412 14.280.000 3.862.061 335.788.747 7.493.600 18 20 Alman Cirması Yabancı sermayeü 2 Batı AlU man firması, 1973 yılında toplam olarak 2 milyar 733 milyon liralik satış geliri sağlamıştır. 18 Amerikan şirketinin sağladığı toplam satış geliri ise 2 milyar 147 milyon liradır. Fakat saıış gelirleri toplamı Batı Alman firmalanndan az olan Amerikan firmalarının toplam yülık k â n 352 milyon lirayı bulmaktadır. Batı Alman firmalannın yıllık k â n i?e 288 milyon liradır. Bu durum. Amerikan firmalannm, satış gelirlerine göre Batı Alman firmalanndan çok daha yüksek bır oranda kâr elde ettiklerini göstermektedir. Amerikan firmalannın kârlan. açık ve görtinen kârlarla sınırlı kalmamaktadır. Bunlara ek olarak, Amerikan firmalan 1973 yılı içinde 383 milyon Uralık teknik lisans ücreti tahakkuk ettirmis İhracat dövizi I leroır. Teknik lisans Ücreti de, baska şekilde tanımlanmış, bir gelır ve Kâr transteri olmakta dır. Batı Alman firmalarınm toplam teknik lisans ucrett. 1 milvon lira çevresinds kalmakt3 dır. Bütün bunlara ek olarak, A • merikan firmalannın Batı Al • man firmalanna göre, çok daha yüksek düzeyde ithal malı gir dilerle üretimlerini sürdürdükieri anlaşılmaktadır. 18 Ameri kan ortaklığı 1973 yıhnda. 263 milyon liralık yerli girdiye karşı lık 817 milyon liralık ithal mah girdi kullanmıştır. Batı Al man ürmalannda bu rakamlar, 1 milyar liralık yerli girdiye karşüık 689 milyon Uralık ithal dir. Çeşitîi ulkelerdeki yabancı sermaye uygulamalanyla ilgiU araştırmalar, en önemli ve gizli liâr transferlerinden birinin de ithal malı girdi kullanılarak ger çekleştirildiğmi ortaya koymak Gerek Amerikan ve gerekse ] Batı Alman CrmâİaTiuin vıılık [ satış geürierinin 2'şer milyar li ı rayı aşmasına ve İthal gtrdilerinin yanm milyar liranın tistün de olmasına karşılık elde ettik ! leri ihracat dövızlerinin ihmal edilecek düzeyde o^duklan görül mektedir. Hem Batı Alman ve hem de Amerikan yabanc; ser mayelı firmalar topluluğunun ih racat yoluyla saglacıkian döviz ler 60 milyon lira çevresinde kalmaktadır. Aynı yıl içinds görev yapan hükümetler sadece rvr ?ab«încı sermaye başvurmtosını kabul etmişlerdir. Bu şirKet, bir Am«»ri. kan ortaklığı oiutı Gemlik'te ooru sanayii kurmavı amaçlamaktadır. MC Hükümeti'nin sonueiandırdığı yabancı sermaye tzinleriıv den birisi Adarıanın Jüyiik noldinglerirden Sapmaz Holcün^'s aittir. Sapmaz Holding 8 nnlyon lirası bır BaD Alman t'rmasına ve 8 milvon lirası da kendisine ait olmak üzere yabancı seı mayeli bir ortaklık halinde gSmlek yapımına giımek isteınektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle