Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET ««cartes, «Hayvanlar konuşmadıklan lçln d * şünemezler» derruş; bense eski bir şiırimde «Hayvanlar konuşmadıklan için kimbilir ne gtisel dUşünurlera diye yazmıstım, Descartes büyük bir filozof, onunla yanşa kalkışacak değilün; an» doğrusunu ararsaaız, bu iki sözden hangisinin gerçeği daha iyl yansıttığı konusunda hep sallanrılı bulmuşumdur kendimi. Benim yukarda sözünü ettiğün dizem (mısraım) bir gerçek araştırmasının iirünü değil, biliyorum; düssel bir yoklayıs o, belkl de bir lstek, sanki dil, düşüncemizl bağlıyormuş gibi bir korku var onda. Çttakü, bir anlayısa gore, sözcükler kavramlann göstergeleridir, nesnelerin değil. İste bu düşünceden yola çıkarak, ozanlar, sözcükleri nesneler İçin kullanmak isterler, böylece de onların dili, konuştuğumuz, yazdığımız kavram dilinden ayrüır. Ozanları düsçü saymak, bu açıdan bakılırsa, çok yanhştır; onlar sadece sozcükleri nesnelere yöneltmekle kalmazlar, sozcükleri da birer nesne durumuna getirmeyi isterler. Am» nesnelerin, göstergelere, demek sözcüklere kavuşmadan bir anlamlan var mıdır soru«u, konuyu bilsbütün karıştınr, bakarsımz doğa, snlamsıa bir nesneler yığını olur çıkar. Bundan da korkmamalı; neden derseniz, doğa dedigimia şeyin, anlamlı olayım diye bir savı, kaygısı yoktur; kendi kendine yeter o, bizim kendisini anlamlandırmamızı gereksemez. Ancak dil böyle değildir, doğa gibı kendi boşına kalamaz o, bizi gerekser; bundan btürü de ona bir anlaşma aracı gözü ile bakılmıştır. Yukardaki görüsüme bağlı kalarak söylıyeyim, dil nesneleri göstermese de, kavramlann gostergeleri olması dolayısıyie anlamdan soyutlanamaz. 18 Temmuz 1975 D OLAYLAR VE GÖRÜŞLER KONUŞMA VE DÜŞÜNME MelihCevdet ANDAY suzlara bol bol sövtflür. Pekl, nerde bu yasalan, aktöreyi çiğneyenler, nerde bu namussuzlar? Diyeceksinls ki, bu »meklerde, dil, çok anlamlı bir iş görüyor, birtakun kiâilerin toplum gozünden gizlenmelerint sağlıyor... Dofrudur, gia lenmeyi kurarak fconuşroak da bir duşUnmedır, Descartes'ıa dediği gibi; gerçi olumsuz bir düşünme biçünl, ama bir düşünme gene de. Ancak kisinin aklına takılmaz mı? însanlar konuşarak gızlenmeye, konuşmadan gizlenmeyi yeğleseler daha iyi olmaz mı? Konuşmayan birine gidip de, «Sen yasalan çiğnedin mi? Aktöreye karşı geldm mi?» dıye sormak kimsenin aklına esmeyecegi ne göre, konuşmadan gizlenmek, hem o kişiniu, hem de dilin çıkannadır. nuşmuştur kendi kendine. Peki, ama hayvanlann kendi kendilerine konuşmadıklannı nerden biliyoruz? Dahası var, bilmem ne ortaklığının tahvillerinden alıp almamavı düsünmeye yarayan sessiz konuşma ile onları kötülemekte ne gibi bir çıkar kaygusuna dayandığı anlaşılmayan sesli konuşma, ikısi de eşdeş nitelikte midir? Bana sorarsanız, o arkadaşun bu konuda konuşurken salt konuşmus olmak İçin konusuyordu. Hani «sanat için sanat» ilkesini andıran bir tutum. Görüyor musunuz dil nasıl çıkıyor anlaşma aracı olmaktan! Bir de kalkıp ozanlara çatariar. uydurup uydurup yazıyorlar diye! Dilin düsünmeye yaramadığı en iyi olarak siyasa alanında gösterir kendini. Eski îngiliz Başbakanlarından Mac Donald, Avam Kamarası'nda, Bir gün bir arkadaşım, bana, bilmem ne orartık sömürgeciliğin ortadan kaldınlması gerels;taklığının çıkardığı tahvülerin tümden bir al tığini söylerken, bir milletvekili, «Tanganika'yı datmaca olduğunu, halkm bundan kazık yiyecebırakacak mıyız yani?» diye sorrauş. Basbakan ne ğını uzun uzun anlatmıstı da hayran olmuştum demişti bu söze karşı, biliyor musunuz? «Tanbügisine, görüşüne; sonra ne duyayım, kendi giganika başka» demişti. Gerçi burada da sös bir dıp almamış mı o tahvillerden! Staıdi bu ömenışe yanyor, bu bakımdan da bir düşünceyi gosteki konuşmaya bakarak Descartes'ı doğrulamateriyor: İngiliz Başbakanı sömürgelerin kaldınlmıza olanak var mıdır? Adam konuşsa da bildimasından söz ederken, kendilerinin sömürgeleriğini okuyac&k, konuşmasa da, demek konuşmani konu dışı tutuyordu, bunu da işte «başka» nın dışında bir dilşüncesi var. Diyeceksini» ki, sözü ile anlatma yolunu denedi. Ama insaf iie dusünme bir sessiz konuşmadır, o arkadaşım, södüşünelim şimdi, «baska» soscüğU olmasaydı Eünü ettigi tahvillerden almayı sessiz olarak k o Mac Donald, Tang&nika"yı bırakacalc mıydı? Descartes'i çürütecek en güçlü kişim'z. MSP Başkanı Sayın Necmettin Erbakan'dır sanınm. Sadece su ahlâk dersleri konusundaki sözlerine bir bakmak bunu tamtlamak için yeter. Bir Doğu ilımizde verdiği söylevde Sayın Erbakan ahlâk dersleri Uzerinde konuşurken, «Biz ahlâk dersîerinde yemeğe besmele ile oturulmasının bğretılmesıni istiyorduk, onlar çatal bıçak nasıl fcıülanılır, onu ö'ğretmeye kalktılar» dedi. Gelin de çıkm işin içinden. Acaba Sayın Erbakan konuştuğu için mi düşünüyor, yoksa düşündüğü için mi konuşuyor, belli değil. Yemeğe besmele ile başlamayı öğretmek için liselere ahlâk dersi lconmaz, din dersi konur, konsa konsa; çünkü riın başka, ahlâk başkadır. Sonra çatal bıçak kullanmanın, ne ahlâkla llgisi vardır, ne dinle. Sonra.. okullarda ahlâk dersi adı altında gerçekten de çatal bıçak kullanmayı mı o'ğretiyorlar? Descartes, herhalde, «konuşma» derken başka bir şeyi söylemek istemiştt Sakarya söylevinde ise Sayın Erbakan, ahlâk dersleri konusuna yeni bir açıdan değindi. Onlar ahlâk derslerini koydurmuşlar, fakat CHP'liler amacı tersine çevirip, o derslerde eski Yunan safsatalannı okutmaya başlamışlar. Anlaşılmıyor değil, «safsata» sözcüğtt ile sayın Erbakan «saçma» demek isemiş, «Eski Yunan saçmalan . » Ama ne yapalmı ki, ahlâk Uzerinde, demek doğruluk, iyilik, kötülük üzerinde ilk düşünenler onlardı: Okullara ahlâk dersi koydunuz mu, ister istemez, onlardan oaşlamak zorundasmız. Saytn Erbakan'ın bilmediği anlaşılıyor, söyleyivereyim, o «safsata» sözcüğü de «sofist»ten gelir, Arnp «sofıstn, «safsata» yapmış. Sayın Erbakan, sanırım, şunu da bilmiyor, îslâm felsefesi Aristo üzerine kurulmuştur. Hani şu eski Yunan safsatacısı. Buraya değin hep dille düşünce arasmdakl ilişki üzerinde durmak istedim. Gördüğünüz gibı, bunlar birbirlerinden bağımsız olarak da oulunabiliyorlar demek. Ama MHP Başkara TUrkes'in, «27 Mayıs"ı Halk Partisi yaptırmış, ben bunu sonradan öğrendim» sözü, Berçi sadece dil gibi görünüyorsa da, ikisiyle de bir ilişkisi yok bana sorarsanız. Konuşma belki düşünmenln başlangıcıydı, ama sonra kendi kendin» çalışmay» basladı an Gülelim mi, ağlayalım mı ? B Oysa bakıyorum da, ozar.lann yapamadığım, ozan olmayanlar, hem de büyuk bir kolaylık içinde ortaya koyuveriyorlar, dili anlaşma için, hadi Descartes gibi söyliyelim, düşünmek için değil, dil olsun dıye kullanıyorlar. Bunun örneklerıni gördükçe (pek de seyrek görülüyor değil hanı) kışl ister istemez dilin düsünmeye yaramadığına tnanacak oluyor. Çevrenizi şöyle bir dinleyin, yasalan çiğnediğini, aktöreye karşı geldiğini söyleyen binni bulamazsınız; insanlann tümU yasalann, aktörenin savumıcusudurlar. Herkes namusludur ve natnus 70.000 saton "DUINJYAMIZIM GİZLİ SAHIPLERI E N SOfM KİTABI! I GÜNÜN KİTAPLARI TÜRK HALK OLOJISI Çocuğunuz tatilde iyi kitaplar okuyor mu? Bu konuda kuşkuluysanız size Serüven Peşinde dizimizi, salık. veriyoruz: "UZAYDAN t3ELDÎLEFI"in yazart G. SCOCSIMAfVIİLLO'nun P ALı PÜSKÜLLÜOĞLU ARARAT YAYINEVİ SUNAR NECMİ ONUR'un SON ÖYKÜ KÎTABI ÇIKTL Aımlıiarları C D • G. Scognamillo • Büyüler Burçlar ve YıtoztaMdsisel özelikler.EI.Parmak.Sayı.Tarot.iskambil, I Ching faHarı Rüyalar ve yorunlorı HER TOR GELECEKTEN HABER ALMA YONTEMLERİI KOZA YAYINLARINDA...Pk 8 3 6 . . . D a g Baieş..ÇIKTI!«.» GREVCt ECEVİT Topluma inanan ve grev gibi kutsal bir hak savaşında etralındaki insanlar için çalısan idealist bir adamın oyküsüdur bu. Elindeki pankart ile crevi sonuna kadar sürdüren ve •trafı tarafından terkedilen bir kahramanı bulacaksınız bu öyküde. Ve, İnsanlann ne denli kendilerini düşünür oldukiannı da ögrenerek üzüleceksiniz. 20 TL. EN GÜZEL DÜNYA Jean BABT Un Monde Meilleur (recherche Mandste) AYDA DÜZ'ün nefls çevirisi İS TL. Kitapcılara istenmeden kitap gönderilmez. Tek siparişlerde ederi kadar pul gönderilmesi. tNAN DAGITIM MolUfenart Sok. 33 Tel: a 43 78 • 27 M 71 TX. 819 tSTANBüL KIRMIZI YORGAN (EROTİK HtKAYELER) Boccacdo, Sade, Balzac, Maupasaant, Çenor, ömer Seytettln, PiUgrülJ. Henry Müler, tzak Babel. Hemingway, Sabahattin All, Ornan Kemal, Necaü Cumalı, Yasar Kemal, Oktay AkbtO, Tank Dursun K, Bekir Yüdıa, MUbeccel îzmirli, Demir Özlu, GUlten Dayıoglu, Ferit Edgü, GUnel Altıntas. KJtapçınızdan lsteylnis. Ftyatı 2», Ödemeö 22J« Urs. ir kö>te yazan, her sabah sağlı solhı Mtiin gazeietere gi% atmak zornndadır. Böylece Cephe'nin «sayıaı çok • •ati' şı az» gazetelerinl izJemek gereği doğar. Eğlenceli bir iştir bu... Neden eflenceli oiduğımu siz sayın okurlarıma anlat»bllmek için bir somut ömek vermek, AP yanlısı bir gazetede okuduğum bir yazıdan bazı parçalan aktarmak daha İyi olacak. İmza yerine üç vıldız kullanan bir «meçhnl» yazar, alnus kalemi ellne; ve diyor ki: «Görüyoruz ki, Sayın Ecevıt şimdi sol cephenin baskamandanlığını üzerine almak için çaba sarfetmektedir. Son Gerede olaylannda onu sılâhlı milıtanlann himaye ve desteğinde (Gerede meydan muharebesinde) başkomutanlık savaşı verirken gormek elbette kimseyi yanılgıya düşürmemektedir. Ancak bir başkumandanda bulunması gereken en buyük vasıflardan birisi de cesarettir. Kaçmak, teslim olmak dükkâniarda sakJanmak değildır. îstiklâl Savaşı'nda Yunan Başkumandanı Tnkopıs bıle kolay teslim olmanaştır. Ne de olsa genç sayılır. başkumandanlar savaş içind* yetişır. Elbeî bir gün curet ve cesaret mteliklerine sahıp olacaktır. Haydi hayırlısı... Sayın Başkomutan!.. Ama bugün memlekette iktısadi savas veren, korkunç cüret ve cesarete sahıp oıan Demirelli bir Basbakan var. O harp savaşım yüksek değerdeki Türk Sılâhlı Kuvvetlerinin başına bırakmış, kendısi ona iktısadi, teknolojüc, milll ve manevi değerlerde yardınıcı olmayı gaye edinmis gerçek miliyetçı bir Türk evlâdı. Herhalde büyük Türk milleti bu oluşumları bütun aynntılanyla yakından ve devamlı olaralc değerlendirebılecek olgunluğa sahiptır. Bunun semerelerini yakında görecegız. Şimdıden Ttrk milleti saadet ve refahın müjdelerini tatmaktadır. Bizim temennimiz O'na ve arkadaslanna millete hizmet yolunda ulu Tann'nın daha güç v» ku\"vet vermesidir..» • Bizim gazetenin yöneticilerine öneriyonun; her pün saf> cı basından bazı aktarmalar yapalım Cumhuriyefe... Okur> larımız bu tür yazılan okumah olanağını kaçırmasınlar. Çünkü her »sbah insan bunlan okuyunca neıelenir. Baksanıza, adam neler yazıyor? Osmanlı tarihinde padişahlara şakşakçılık Ostüne edebi< rat gelişmiştir ama: yaRcılıtın bir racona, kücılıfın bir eıv dazesi bulunraalı değil mi? Şu işe bakın siz. 12 Mart'ta Muhtıra'yı yiyince şapkasını alıp kaçan ve kendisine oy veren seç. menleri yuzüstü bırakıp sıvışan Süleyman Bey nermls: Korkunç cüret ve cesarete sahip Demirelii... Ya Ecevit? Kıbns çıkarmasma karar veren Hükümetin bası neymls bir de onu okuyalım: Trikopisten korkak bir kişi .. • Her sabab bu türden yazılara göz atarken EÖlmemek elden gelmiyor; ama, madalyonun bir de öteki yanı var. Ağlamakla gülmek bir paranın iki yüzfl ıribidir; ve bazan güleriz ağlanacak halimize... Geçen yıl bugünlerde, bütün Türldye tek bir yürek gfbl kaygıyla atıyordu. Kıbns'ta Yunan Cuntası ile CIA'nın düzenlendiği Samson darbesi çerçekleşmiş. ENOStS fiilen oluşmnştu. Acaba Türk Hükümeti ne yapacaktı? 1964 ve 1967 deneylerinin çafnşımlanyla çoçu kişı umutsuzdu. Hele 1967 Kıbrıs olaylannda Silâhlı Ku\\ctlerin bütün olanaklart hazırken, Demirel Hükümeti Ada'va müdahale kararuıı verecek yüreği çösterememlşti. Goıler, Basbakanlık koltuğuna henül oturmuş genç Ecevit e çevrilivdl. llusal onurumuzu kurtaracak bir karar bekliyorduk ve insanlığunıza vakısır bir davranış... Ecevit başkanbğındald hükümet, bo karan verdi. Sonuç olumsuzlukla bitse>di, bu karan vermek yüreginl gSsterenindi sorumluluk .. Ama basan kazamldı; AUna'dald Yunan Hükümeti deiTİldi: Kıbns Türkleri kurtuldu. İşte bu olayın yıldönümünde, AP'nin yarıresmi orjanında Ecevit Trikopisten de beter sayılıyor. Ne diyelim? Böylcsine bir işe Türkçe'de söıcük bul» nur nıu?.. SOYUT TAYINEVt P.K. 713 İSTANBUL 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. Esrarlı Bllezik Amansız Öç Ceıtevre Casasn Üç Aslan Hanı Preıts Eric Dttşman Kardeşler Navi Gezegen Hamburg Serüvenl (10 TL.) (10 TL.) (10 TL.) (10 TL.) (10 TL.) (10 TL.) (15 TL.) (15 TL.) \n aılaııılan 30 Hra NOT: e yayınlan Freud\jn ööretisri her yönü ie açiklayan ki temel kitap : Resimli temiz baskısıyle, akıcı Türkçeleriyle, iyi insan olmayı telkin eden, 1016 yaşta çocuklara hitap eden kitaplar. delifişek HIÇ BİR KİTABINA GIRMEMIŞ SANAT YAZILARI bedri rahmi eyüboğlu REUD Üzerine Koza^âynlan... Pk.836/Dağ:boteş Kıtapçımzda • • •• tekin yayınevi ankara caddesi 51, istanbul REKORLAR KIRAN Dizisi Bütünlendi ÇIKTI REMZİ KİTABEVİ £ bilgi yayınevi REUD i && Ü^erine Çs "Ecevit Olayı,, • • •• • • • • • • • • • • • • •• • • • • » • • • •• • •» » • • » • • • • • • • • • • • • • » • • • • •• • • • » • • »•• k<* 191418 TUrkErmeni Dramının romanı KIBRIS ALLAHIN SIRLARI YENİ BİR BAŞBAKANÎN DOĞUSU KAYHAN SAĞLAMER Mı I^AZAN • ı bcırboro/ bcykoro RUHveKAİNAT ÜZUN SENELERDENBERt PÎYASADA ABANAN BEDRt RÜHSELMAN1N EÜH VE KAlNAT KÎTABININ BOŞLÜGU DOLDURULMUŞTÜR... YAZARLAR: DR. ÜLRÎCH HANS J. HOMME GEORGE SÎGMUND HAYDAR NtZAMtTLLAH DR. MC GOVEN GOLDYEAR DR. A L HAYDAR RUHSON. JÎ • ALLAH ÖLÜM VE ÖTESİ • TELKÎN. • ÖLtXER CANLILAR ARASINDA YAŞAR • MEDYUMLÜK. • RUH DİN VE TASAVVUF * RL'H FOTOGRAFLARI. • RCH DENEYLERJ VE PSİKtYATRt • MANYATtZMA. • RUH DOSTLARINDAN GELEN TEBLtGLER • IPNtyrtZMA. • RÇHLAR DÜNYASINUA TUTULAN IŞIK • A • GÜNEŞ. Y • RÜYALARIN RL'HSAL YÖNDEN YORUim) • AÇ1KLAMASI. • RUHL.1RLA KOVUŞMA • ÇAftFRMA. öderaeü Isteme sdresl: GeçK Kltabevt Aksaray Yeraltı Çarşısı No: 55 Istsnbnj BO BÜYÜK ESER MAHDUT BASILMIŞTIR. BÜTÜN KÎTAPÇILARDAN 60. LÎRA. CtLTLt OLARAK TEMtN BDEBİLtRSÎNÎZ. Genel Dağıtım: SERHAT Nnruosmanlye Istanbol 17/1 Ankara Dağıtım Aydm Kitabevi. tzmir Eee DATÎC • • • • NİSAN 1974 te BU KİTAP PİYASAYA ÇIKTIĞINDA GİZLİ ELLER TARAFINDAN TOPLATILDI FAKAT DÖRT AYDA 3. BASKI VE KATLİAMLARA TANIK OLAN BİR KÖPRÜNÜN ÖYKÜSÜ A ~lm Dört renk ofset kapak 312 sahife 20 TL. Genel dağıtım: Akyar Yayınları ^ 1. Cilt (11. Baslu) 15 Lira 2. Cilt (5. Baskı) 20 Lira 3. Cilt («Kıbns Harekâtı»Yeni Çıktı) 20 Lira Akyar Yayınları Cağaloğlu vilâyet karşısı Giincer Han kat 1 P.K.765 Sirkeci İstanbul Bütün Kitapçılarda Genel Da&bm: Tekin Yaymevl, Cagaloğlu, istanbul. fel: 276969 »•••••»•••••4 >•••••»»»••»••»••••••