09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Dövize çevrilebilir mevduat hesabında yasal faiz farkı uygulamada aşılıyor MC Hükümeti'nce genişletilen dövize çevrilebilir mevduat hesapları için konulan yasal faiz farkının, uygulamada aşıldığı bil dirümefctedır. Bu konudaki karamameye göre bankalar, dövize çevrilebilir mevduat için Avrupa'daki faiz oramndan en çok 1,75 puan daha yüksek faız verme yetkisine sahiptir. Fakat Maliye Bakanlığı'mn elde ettiği özel bilgilere göre dövize çevrilebilir mevduat için verüen faiz farkı 4 puana kadar yükselmektedir. Türklye'deki özel sektör ve bankalann konulan faiz farkı suurını aşarak dövize çevrilebilir mevduata Avrupa'da geçerli faiz hflrirtiniri çok üstünde faiz ödemeye razı olması Türkiye'ye döviz akımun hızlandınnıstır. Bu şekilde Türkiye'ye gelen mevduat, banka sistemi ile özel kesimin kredi ve nakit ilıtiyacını kar şılamaktadır. Bu yüzden Merkez Bankası üzerindeki özel kesimininin kredi talebinden doğan basla hafiflemis olmaktadır. MC Hükümeti, bu hafiflemeden yararlanarak Merkez Bankası kanalıyla kamu kesiminin harcamalarını finanse etmeye ağırlık ver mektedir. Merkez Bankası haftalık durumuna göre, son bir hafta içinde, Hazine'ye açılan avanslarda 1,5 milyar çevresinde bir artış olması, MC Hükümeti' nin izledigi bu politikayı göster mektedir. Merkez Bankası 'nın haftalık durumu, geçen hafta ve MC Hükümeti'nin kurulduğu tarihteki durumla birlikte tabloda görülmektedir. Merkez Bankası duru munda son hafta içinde en önemli gelişme, kamu kesimine açüan kredilerde ortaya çıkmaktadır. Bir hafta içinde Hazine'ye açılan avanslaraaki artış 1,5 milyar liradır. MC Hükümeti' nin kuruldugu tarihten bugüne kadar geçen üç ayhk zaman için de Hazine'nin Merkez Bankası'ndan kullandıgı kredilerdeki artış isa 5 milyar Uraya yakıaşmıştır. Ancak Hazine'nin Merkez Bankası kaynaklarından kuUandığı olanaklar bu kalemle sınırlı kal mamaktadır. Haftalık durumda, «dıfer aktifler» adı altında toplanan kalemlerdeki artış da, MC Hükümeti'nin kuruiuşundan bu yana, 4 milyar lira olınuştur. Ayrıntısı bilinmemekie birlikte bu başlık altındaki genislemenin de önemli bir bolümünün Hazine'ye açüan kredilerden ileri geldıği büdirümektedir. Kamu kesimine açılan krediler deki Du geruslemeye karşüık özel kesimin Merkez Bankası'na başvurmalannın azaldıgı görülmektedir. Bu azalma dövize çev rılebilir mevduatm MC Hükümeti tarafından teşvik edilmesmden ıleri gelmiştir. Faiz eşlendirme fonunun kaldınlmasıyla birlikte dövize çevrilebilir mevduata Avrupa'daki geçerli faizden 1,75 puan daha yukselc faiz uygulama ol&n&ğımn sağlanması, Türkiye'ye yabancı mevduatın gelmesini luzlandmnıstır. Fakat Türkiye'deki bir çok uzmarun 1,75 puanlık faiz farkının yabancı mevduaü çekmeye yetme yeceğini ileri sürmesıne karşüık son bir ay içinde bu kanaldan gelen dövızi 400 milyon dolara yaklaşması, uygulamada çok da ha yüksek bir faiz faria tanınmasına bağlanmaktadır. Maliye Bakanlığı'mn kendi özel istihbaratı, faiz farkının 4 puana ulaştıgını ve DU tür dövızın en çok Isviçre ve Batı Almanya'dan gel digini göstermiştir. Dövize çevrüebilir mevduat sis teminın, uygulamada, özel sektorün doğrudan dogruya dış fcredi bulması olanağıyla birleşerek gerçekleştirildiği büdirilmektedir. Bir özel lirma, yabaacı bir kaynakla bir borç anlaşması yap tıgı zaman bunu gerçeklestirecek bir aracı bankayı taıüanmaktadır. Yabancı kaynak, kreüıyi dövize çevrüebüir mevduat olarak söz konusu bankaya yaürmakta, ban ka da bu mevduat karşüıgındaki krediyi yerli firmaya açmakta dır. Ancak bu işlem sırasında 1,75 puanlık faiz farkl sınırlanmasına bagiı kalmmamaktadır. Krediyi alan yerli firma, daha yüksek bir faiz farkının gerekUrdiği odemeyi, peşin oiarak ve toptan, krediyi veren yabancı kaynaga yapmaktadır. Bu yolla gerçekte ödenen faiz farkimn 4 puana kadar çıktığı öğrenilmistir. Dövize çevrüebilir mevduatta 400 milyon dolara yakın dövizin birikmesi, banka sistenü iie özel sektörün kredi ve nakit iiıtıyacını karşüamaktadır. Bu yolla banka sisteminde yaratılan mev duat hacmi 6 milyar Türk Lirası na yaklaşmaktadn. Banka sistemi ve özel kesim, Avrupa'daki geçerli faiz haddinden 4 puan yüksek bir oranla kredi bulmakta ve bu yüzden de Merkez Bankası kaynaklarına başvurmak ihtiyacmı duymamaktadır. I Ekonomi EKonoml Ekonomi Ekonomi »#. Ekonomi Ekonomi •• J • MC Hükümetince genişletilen dövize çevrilebilir mevduat hesabına gelen mevduat, banka sistfcmi ile özel kesimin kredi ve nakit ilıtiyacını karşılıyor. Sanayi Bakanlığı'nda yeni bir teşvik tasarısı hazırlandı MC HÜkümetinin Sanayi ve Teknoloji Bakanlıgı, yeni bir teşvik tasarısı hazırlamıştır. Tasan, 12 Mart Hükümetleri zamanında hazırlanan ve 1973 seçimlerinden önce CHP ile AP iş çevreleri arasmda sert tarüşınalara yol açan tasannın aynıdıdır. Yeni tasanda da, 12 Mart tasanlannda olduğu gibi teşvik ve «men fi vergi» olarak tanımlanmaktadır. MSPIi Abdülkerlm Doğnı'nun yönetimindeki Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca hazırlanan yeni teşvik tasansı, şimdi yürürlükte olan proje esasma dayalı teşvik sistemi yerine, 12 Mart hükümetlerinin tasanlannda olduğu gibi «beyan esasına» dayalı teşvik sistemini getirmeyi amaçlamaktadır. Proje esasma göre teşvikte, her proje ayn ayn değerlendirilmekte ve teşvikten yararlanma projelerin özelliklerine göre yapılmaktadır. Beyan esasında ise genel teşvik ilj keleri belirlendikten sonra her proje, teşvikten ne kadar yararlanacağım kendisi saptamaktadır. Bu saptama neticesinde, pro je sahibi hakettiğini varsaydığ teşvik miktarını ödediği vergi den düşmektedir. MC Hükümeti, hazırladığı tasa rıda beyan usulüne geçişi, tıpkı 12 Mart tasanlannda ileri sürülen mantıkla savunmaktadır. Yeni tasanda, 12 Martın gerekçelerine ek olarak bir de beyan usulünün daha «ahlftki» oldufu ileri sürülmektedir. Tasannın 22. sayfasında bu gerekçe şöyle açıklanmıştır: «Beyan esası, açıklık ve genellik kaidesi bir baska bakımdan teşvik uygulamalannda zoranlu olmaktadır. Bu nokta, teşvik ted YÜKSEK FAÎZ NEDENİYLE TÜRKÎYE'YE DÖVÎZ AKIMI HIZLANDI MERKEZ BANKASI HAFTALIK DURUMÜ (Milyon TL, rezervler milyon dolar) A K T t F Altın+Döviz (Kv.) Kamu kredileri Özel sektör kredileri Tanm kredileri Diğer aktifler TOPLAM P A S İ F Emisyon Döviz (Kv.) Mevduat Mev. Munzam karşıhğı Diğer Pasifler BRÜT REZERV NET REZERV 28.3.1975 (MC Hükümeti) 18.549 29.392 8.735 15.441 12.905 85.347 32.055 227 3.794 22 142 26.929 1.332.0 170.0 20.6.1975 (Geçen Hafta) 14.892 32.661 7.843 15.803 16.449 97.698 32.801 218 5.645 22.022 26.967 1.048.1 243.9 27.6.1975 (Son Hafta) 15.738 34.238 7.522 15.783 16.949 90.197 33.671 773 5.878 22.141 27.734 1.068.9 304.4 Yeni tasarı, 12 Mart Hükümetlerince hazırlanan ve CHP'nin tepkisine yolaçan tasannın benzeri Tasanda, teşvikler "Menfi vergi,, olarak niteleniyor; tüm yetkiler, Sanayi Bakanlığmda toplanacak Yeni teşvik sistemi de beyan esasına dayanacak birlerinin çoğu zaman «menfî bir vergiden» başka bir şey olmaması prensibinden hareket eder. Bu bakımdan teşvik uygulamalan modem vergiciligin dayandığı temellerin gözönünden uzak tutulmarnasını lüzumlu kılmaktadır. Teşvik uygulamalann da vergi sistemine paralel ve onunla özdeşleşen bir yöntemi ka bul etmenin pek çok idarl ve ahlâkî yararlan vardır. Bundan başka Türk kamu idaresi içinde vergicililc ve vergi idareleri, bütün aksaklıklanna rağmen yerleşmiş ve belli bir disipline alınmış güçlü bir sistem halindedir. Bundan yararlanmakta tasarnıf ve etkinlik bakımından büyük yararlar vardır.» Teşvik sisteminin proje esasın dan beyan esasma dönüştürülmesi, gerçekte kontrolsüz ve denetimsiz olan teşvik sistemini daha da Ğenetimsiz bir duruma sokacaktır. Çünkü menfî vergi olarak nitelendirilen teşvikin kabul edilen sınırlann ötesinde bir vergi kaybına yol açıp açmadığı, ancak çok yüklü olan hesap uzmanlan ile gelirler kontrollannın ömekleme yoluyla ya pacaklan denetimlere bırakıla caktır. MC Hükümetince hazırlanan tasanda teşvik uygulamasıyla il gili bütün yetkiler bir bakanlıkta, Sanayi ve Teknoloji Bakanhğında toplanmaktadır. Tasan, Ticaret Bakanlığındakl ihracatta vergi iadesi sistemini de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına devret meyi amaçlamaktadır. Tasan, bütün yetkilerin bir bakanlıkta toplanmasıyla beyan sistemine geçilmesinin getirdigi kolaylık lan söyle açıklamaktadır: «Bütün bunlar dikkate almdığında, şimdiye kadar uygulanmış teşvik tedbirlerine yenilerini katarak, yepyeni bir teşvik mekanizmasmm uygulanması zorunlu görülmektedir. Bu yeni mekanizma, genel olarak teşvik uygulamalanndan yararlanacak teşebbüslerin beyanına dayalı olarak fcararlı ve devamlı, açık ve genel ve kontrollü uygulama esaslanna dayanan bir sistemdir. Bu sayede özel sektöre men sup müteşebbis, ilgill dairelerde tasarladıgı girişimlerin nasıl kar şılanacağını düşünüp ona göre hazırlanmaktan çok kanunla sap tanmıs objektif kurallara uymaK için gerekll çalışmalan yapmak gibi ileri ve avanta.flı bir duruma getirilmiş olacak ve yürütme bakımından bir tek merci ile karşı karsıya kalacaktır.» Yeni tasan, genellikV» ilkesinden hareket etmekle birlikte yerli ve yabancı sermaye arasmda bir ayınm yapmak fhtiyacını duvmaktadır. Bu ayınm çu sekilde ifade edilmektedir: «Burads yerli ve yabancı sermaye esitligini gözönünde tut> mak zorunluluğu vardır. Böyle bir zorunluluk 6224 sayıîı kanunun açık bir geregi olmaktan çok, 1961 Anayasasının 4. maddesl üe yüklenilen görev icabı, Türk Milli özel Sanayüni korumanın ortaya koydugu bir zonın luluktur. Bu eşitligi saglamalc için henüz doğmamış, halinde, proie asamasmda veya ilk kuruluşun sancüan İçinde bulunan tecriibesiz bir sanayi ile yabancı. tecrübeli ve büyük teknolojiye dayalı sanayileri aynı koşullar içinde düşünmemek bir haklılık ilkesi olarak önümüze çıkmaktadır.» MG HÜkümetinin yeni teşvik tasansı 22 teşvik aracmdan söz etmektedlr. Bunlardan I41inün yenl önerildigl İleri stlrülmektedir. Bu 14 yeni teşvik aracınm hepsl, daha önce 12 Mart Hükümetleri zamanında hazırlanan tasanlarda yer almışür. YORUM TÜRKÎYE'nin ekonomik sorunlanna, en tist düzeyden, en soyut çizgiden baküabilir. Böyle yapıldığında, ikl temel çıkmazı görmek mümkün. Bunlardan birisi, dövizle ve artan dış açıkla llgili. Boyutlan gittücçe büyüyor. Diğeri ise iç kaynaklann yaratümasıyla İlgill. Dış açüc veya döviz sonınu, bir dış pezar sorununa indlrgeniyor. îç kaynak sorunu da yeni vergilemelere. Geiecek yıllann şimdiden görünen dertlerinin başında b'jnlar var. BUNLAR, çözülmez sorunlar olmaktan uzak. Çözülebilir. Bunları çözmek için de çok büyük bir dirayet gerekli degil. Kapitalist yönü olan, açıkça sermayeden yana iktidarlar bile bunlan çözebilir. Çözmek zorunda. Ancak üst düzeyden alt düzeylere indikçe, ya da soyuttan somuta doğru yol aldücça kapitalist lktidarlann işinin göründüğü kadar kolay olmadığı ortaya çıkıyor. Somutta üretim yapısı var. Üretim yapısında da sanayiin gittikçe artan ağırlığı söz konusu. Türkiye'de sanayiin ağırlığı gittikçe artıyor. Fakat tanmın sorunlan hafiflemiyor. Eski örneklerde, sanayi büyüdükçe tarunm sorunlan hafifledi. Sanayi büyümek İçin tanmdakl bazı temel sorunlan çözmek zorunda kaldı. Türkiye'de durum böyle degil. Doğu ve Güney Dogu Aanadolu'daki toprak yapısı, sorunlarıyla birlikte kendisini koruysbiliyor. ÜRETİM yapısında temel sorun, üretlmin anarşik niteliği. Kapltalist sistem için normal ve kaçınılmaz. Ancak içte ve dışta pazar sorununu çözebilmek. içte ve dışta yeni kaynaklar yaratabilmek için üretimin anarşik yapısını bir disipline sokmak gerekli. özellikle üretim araçlan üreten özel kesim sözcülerinin daha işler, daha disiplinll bir plânlama istemelerinin nedeni bu. Üretim, içerde tüketilemeyen dışarda satılamayan bir yapıya sahip olmaya devam ettikçe pazar ve kaynak sorununu çözmek mümkün degil. SOMUTTA, sistemin sonınlannı çözmek biraz daha. güç. Güçlük, kapitalist sistemden kendi mantıgına ters çözümler beklemekle ilgili. Sistemin, kendi kendine disiplin getirmesi zor. Zorluk, sadece bu mantığı bulma veya disiplinin sınırlarını ortaya koymamakla ilgili degil. Türkiye'nin üretim yapısını yeni doğnıltulara çekmek eski dogrultulardan vazgeçmek demek. Aynı zamanda eski doğrultulan temsil eden menfeat gruplanyla çatışmak demek. Güçlük burada. GÜÇLÜK şu: Türkiye kapitalizminin temel sorunlanna çözüm bulması için bütün sermaye içinde yeni çözümlerden çıkan olanlann YALÇIN KÜÇÜK Türkiye'de kilitlenme hakim olmalan gerekli. Dünyanm diğer ülkelerinde ve Türkiye'de kapitalist gelişmenin altında yatan hep bu oldu. Tarihsel olarak kapitalizmin ilericiligi, sermaye sınıfı içinde Dert ögelerin etkinllğinln artmasıyla özdeş. Türkiye'de şimdi gerekli olan bu özdeşliğin yeniden kurulması. Ancak bu gereklilik, sermaye için çok şanssız bir zamanda ortaya. çıkıyor. Sermayenin bir bütün olarak seçim ve dolayısıyla seçime dayalı iktidar şansmın azaldıgı bir zamanda. Sermaye bir bütün olarak tktidar sansım yitirirkem senrjaye içinde blr börümtin kuvvetli ve egemen olması gerekli. Gtiçlük *e sermaye için şanssızlık burada. SERMAYENİN güçlü ve şanslı olduğu zamanlarda, tarihsel olarak ilerici öğelerin geri öğeleri bir kenara atması mümkün. 1970 yılma kadar yapıldıgı gibi. 1970 yılına kadar AP, MHP'ye eski MNP'nin ortaya çıkmasına ve DP"nin aynlmasına razı oldu. Bundan, sınıfsal olarak, ayn bir haz duydu. Sermaye de, sermayenin öz partisi AP de, karşısmdakl muhalefete bakarak, karşısındaki muhalefetin gücünü küçümseyerek, gerçek ve potansiyel parçalanmadan rahatsızhk duymadı. Ama şimdi durum farklı. Şimdi sermaye bir bütün ola rak kayıyor. Sermaye bir bütün olarak kayarken, bütün öğelerini birleştirmek ihtiyacmı duyuyor. Tarihsel olarak geri veya ileri olmasına bakmaksızın. TÜRKtYE'de kilitlenme burada. Türkiye'de sermayenin bütünleştikçe güçsüzleştiği bir süreç başladı. Bütünleştikçe, çözümlerden uzaklaşan bir iktidar ortaya çıktı. Güçsüzlük, kendi sonınlannı çözememekle ilgili. Yoksa, karşısındaki güçlere baskıyı artırmakla il gili degil. Kendi sorunlannı çözemeyen, kütlelerin sorunlanna yaklaşamayan bir iktidann büyük kütlelere baskı gettrmesînden dogal bir şey olamaz. Bunu yapıyor. Ancak yapökça yalnızlaşryor. Yalnızlastıkça güçsüzleşiyor. Güçsüzleştikçe daha geri oğelerle 8zdeşleşlyor. Özdeşleştikçe de daha çok umutsuzlaşıyor. UmutsıtzlaştıKça daha yeni oyunlan tezgahhyor. TÜRKÎYE, bıı kilitlenmeden r.asıl kurtulacak? Kim kurtaracak? Kimin kurtaracağını, kurtancınm kim olduğunu feütleler belirler. Bugün kütleler ayakta. Bütün küfleler. demokrasi ve kurtuluşun simgesi olarak kabul ettiMeri Ecevit'in etrafında. ayakta. Kütlelerüi bu ayaklanışı ile bir seçim tcazanma olasıhgı yüksek. Fakat. TUrMye'nin kilitli sonınlannı çözme olasılığı zayıf. Çünkü kütleler zayö. Henüz maddeleşmemiş dunımda. Daha dognı bir deyişle. henüz oeurıı çözümler kütlelere mal olarafc maddeleşmemiş durumda. KİLtTLENMENtN niteliğine iyice parmak basmak gereMl. Kİ litlenme dönemlerinde kavramlar nitelik degistiriyor. Bugün de kavramlar, çözümler. nitelik degistirdi. Ekonomik reformlar. demokraHk reformlar oldu. Bir zamsnlar. demokrasiyle bafrdaşmaz. demoKratik bir ortam İçinde perçekleştirilemez diye nitelenen ekonomiK reformUr, demokratik reformlcra donüstu. Su anlamda: Kilitlenrneyl çözmek için, kilitli kalmanm yarattıftı ant. • demokTatik tehllKeİeri ortadan kaldırmak için ekonomik reformlar vaz geçilmez oiau. 12 Mart bunu anlamadığı için, 12 Marti vapan sermaye bunu amayamayacağı için ekonomik reformlan gercekleştiremedi. Demokrasiye İtarşı olduğu için ekonomik Teformlara karsı ç*t». İLHAN SELCITK, «Demokrasinin korunmasında «En iyl m U d a ' faanm taarruz» olduğu bilincindedir Ecevit» diye yazdL H a » Partisi'nin, TÖBDER olaylannm ters gelişlminden sonra, bu oiltnce varması çok ileri bir aşama. Hem Halk Partisi ve hem de demokrasi için Ancak bir noktayı unutmamak şartıyla. ünutulmaması e e r e j ^ n nokta şu: Silâhsız, araçsız taarruz olmaz. Taarruzun araçlan. Türkiye'nin kilitlenme aşamasında artık demokratik nitelik kazanan eko nömik reformlar. Silâhı ise bunun kütlelere mal edilmesi. Bunu yapmadıkça, bu doğrultuda hareket etmedikçe seçim kazanmak mümkün, ama demokratik reformlan. dolayısıyla da demokrasiyl gerçekleştirmek mümkün değil. Türkiye Sovyetler Birliği'nden istediği kredi lerin küçük bir bolumunu elde etti ? MC HUkümeO'nin temsflcileri nin Moskova'da Sovyetler Birliği yetldlilertyle yapüğı gfirüsmelerde son zsmanlann en büyük kredl anlasmasmın gerçekleştlrfldiğlnm lddla edilmesine ragmen MC Hükürnetl'nln istedi ği kredilerin MçOk blr bölümüntJ elde edebfldigl öerennmiştir. 2 mflyar dolarlık kredl taleblno karşıhfc, toplam tutan 100 mflyon dolar çevresinde olan baa projelerin finansmanında görüşbirliğine Tanlmıştır. Görüş bir. liği İçinde yer alan tskenderun DemlrÇelik teslslnin genlşletflmesl de üeriM yıllara bırakılını? tsr. Bunun dışmda Sovyetler Bir liğl, dördüncü demlrçeUTc teslsinin finansmanınm görüsülıne6ini kabul etmemlstlr. ÖZEL BANKALARIN 1974 YILI FAALİYET DURUMU BELLİ OLDU Türkiye'de çalışan bankalann 1974 yüına ait faaliyet sonuçlan elde edilmiştir. Buna göre, mevduat, ticarî kredi ve iştiraklerdeki genişleme açısından Istanbul Ban kası, en başta yer almaktadır. An cak Istanbul Bankası, gerek kâr hacmi ve gerekse kâr hacmindeki artış oranı bakımından özel bankalar içinde en düşük düzeyde kalmaktadır. Türkiye'de çalışan ve temel niteliği itibariyle mevduat kabul edip kredi veren bankalann 1974 yılı başan göstergeleri bir tablo haline getirümiştir. Bu tabloda, bankalann mevduat, ticarî kredi, iştirak yatınmlan ile kârlanndaki 1974 yılı artış oranlan yer almaktadır. îş Bankası, 1974 yılında hacim olarak mevduatını en çok artıran banka olmaktadır. 1973 yüında 18 milyar 406 milyon lira olan İş Bankası'nın toplam mevduatı, 1974 yılı sonunda 22 milyar 498 mil yon liraya çikmıştır. İş Bankasının mevduat hacmindeki artış oranı yüzde 22^ olmuştur. Mutlak rakam olarak en hızlı mevduat artışını îş Bankası'nın göstermesine karşılık, oransal ola rak artış hızında Istanbul Bankası baş sırayı işgal etmektedir. Termik santral Sovyetler KrHgl'ne dış kredl saglamak Uzere giden MC Hüküınetl'nln temsflcileri ancak toplam 700 mflyon dolar olan bazı projeîer üzerinde anlaşma sağla yabibnistlr. MC HÜTrtimetl, Sovyetler Birligi"nden 6 termlk sant ralın finansmantna katkıda bultınmasını istemlş, fakat ancak ikl tennite santral konusnnfla an lasma saglanmıştır. Anlaçma sağ lanan santrallar BHrsa*nm Orhanell İle Çanakkale'nin Çan 11çesinde kurulacak santrallardır. • Bankalar arasmda bir yılda oran olarak en hızlı gelişmeyi Istanbul Baniası gösterdi Bankalann 1974 yılı faaliyet göstergeleri (Yüzde olarak artış oranlan) Toplam Mevduat İş Bankası Zıraat Bankası Yapı Kredi Bankası Akbank Türk Ticaret Bankası Garanti Bankası Emlâk Kredi Bankası Halk Bankası 22,2 16,7 20,1 26,5 18,1 20,8 12,1 49,7 Ticari Kredi 27,2 1,9 11,8 17,0 19,6 23,1 14,2 61,8 20,5 11,6 7,3 116,3 49.3 67,1 18,2 2,3 Iştirakler 24,7 35,9 12,5 36,2 47,5 51,6 0,7 48,1 5,0 3,6 73,0 2,9 234,4 Kâr 33,8 12,3 21,0 24,2 45,5 68,2 186,7 (zarardao kâra) 203,8 8U 55,1 21,4 50,0 (zarardan kâra) 70^ 17,7 ran banka olmaktadır. 1373 yılında 63 müyon lira olan Istanbul Bankası'nın Iştirakleri, 1974 yılı so nunda 109 milyon Hraya çıkrnıştır. Kâr Istanbul Bankası'nın mevduat, ticarî kredi ve iştiraklerinde gözlenen bu artaşlar, kSr hscminde ortaya çıkmamaktadır. Banka'nın kâr hacmindeld artiş oranı yüzde 21.4'de kalmıştır. By oran, bUyük ve büyükçe özel bankalar arasında, Yapı Kredi Bankası ile birlikte en düşük oranlardan birisinl oluşturmaktadır. Istanbul Bankası'nın 1974 yılmda kâr hacminin ariaş himmn düşt;: olmasının vanında, kâr hacmi de düşük düzeyde talnustır. 1973 yılında 1 milyon 530 bln lira olan kâr hacml. mevduat ve fcredideki hızlı gellşmeye karsüık, 1974 yılmda 1 milyon 853 bin Hraya çıkmış ör. Banka*nın başan göstergelerlndekl bu tür gelişme, banka sahibi olmak Isteyen bazı sanayi grupla nnın dlkkatlerlnl Istanbul Banka sı üzerinde toplamalanna yol aç maktadır. Difer lşletrne türlerlnde olduğu glbl kârlann gelişmeslnin yavaş olması, bu tür bankala nn satın alınmasını kolaylaştırmaktadır. ÎŞ BANKASI, MEVDUATINI HACİM OLARAK EN ÇOK ARTTIRAN BANKA OLDU Istanbul Bankası'nın, 1973 yılında 497 milyon lira olan mevduatı, yüzde 138,6 bir artışla, 1974 yüi so nunda 1 milyar 186 milyon liraya çikmıştır. Seydlşehir Sovyetler Birliği'nde yapılan görüşmelerde Seydlşehir alümlnyum tesislerinln genişletilmeslne Sovyetler Birligi"nln katfada bulunmasî konusunda anlaşma sağlanmıştır. Fakat tskenderun DetnlrCelik tesisleri İçin vanlan anlaşma sartlı olnraştur. Sovyet ler Birliîi. tskendenın DemlrÇe lik tesislerinin tevzilnta 1980 yüm da ele almmasmda ısrar etmlşttr. HalbuM. çötürölen Cnerilerde tevsiin 1977 yılmda tamamlan maffl Istenmistir. Vakrflar Bankası 27,8 16,0 Osmanlı Bankası 30,8 Anadolu Bankası 138,6 Istanbul Bankası öğretmenler Bankası 12,4 Pamuk Bank 36,8 üluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası Türk Dı? Ticaret B. 27,9 16,8 iSKENDERUN DEMiR ÇELiK FABRiKALARININ EN ÖNEMLi DARBOĞAZIN1 KÖMÜR TEMiNi OLUŞTURUYOR ANKARA, (ANKA) önceki gün Sovyetler Birliği ile imzalanan kredi anlaşması üe kapasitesinin yılda 2 müyon tondan 4 milyona çıkanlması öngörülen İskenderun Demir Çelik Tesisleri'nin en önemli darboğazını kömür temininin oluşturdugu bildirilmektedir. Fabrikanm ana ham maddelerinden olan kömürün yurt içinden sağlanması ve fabrikaya ulaştınlmasında önemli sorun ve darboğazlar bulunmaktadır. Bu durumda ithal edilecek kömürün nakliye sorunu ve ithalat bağlpjıtısının zamamnda yapıla>ilmesi için Bakanlar Kurulu'noa ! t!.al karan alınması gibi gecik> rici sorunlar,. doğmustur. Kredi Istanbul Bankası, mevduatm ra nında, verdiği kredileri genişletme açısından da özel bankalar a rasmda en 6n sırayı tutmaktadır. 1974 yüında Istanbul Bankası'nın ticarî kredi hacmi yüzde 116,3 art mıştır. Aynı banka, toplam iştiraklerini küçük bir düzeyden 20 milyon liraya çıkardığı için oran sal olarak büyük arüş gösteren Pamuk Bank bir kenara bırakılacak olursa, yine 1974 yılında lştl raklerini en hızü bir şekilde artı Dördüncü demir • çelik tesisi MC HUJritoneti"nin Sovyetler Birliği'nden bekledigl en büyüfc yardım dördüncl) demir^elik te sislnin dış fmansmamna katînda bulunmak !di. 17 mflvar liraya çıkacak dSrdOncü demlrçelik te sisînln şu anda hesaplanan dıs finansman Ihtivacı 8 mllyar 400 mflvon karsıhgı fiOO mlîyon dolardır. Sowet HÜMimeti'nin dör düncfl demircelik tesisinln dı? Rnansman sorununun gorGsülmeslne yanaşmadığı öğrenilmiştlr. 25 milyon yabancı sermaye payı olan iki banka 120 milyon kâr etti Bankacılıkta yabancı sermaye (T.L.) Toplam Maliyet Gideri Toplam Saöş Hasılatı Yerli Personel Sayısı Yerli Personele Global ödeme Yabancı Personel Sayısı Yabancı Personele Global ödeme Vergiden Önceki Net Kâr Dağıülması Kararlaştırılan Kâr Vabancı Ortağın Transfer Edilebilir Kân Fülen Transfer Edilen Dış Kredi ödemeleri Fiilen Kullanılan İç Kredl Vabancı Sermaye Toplam Sermaye Firma Sayısı 280.435.759 400.878.341 518 34.839.744 1 80.000 120.442581 38.735.175 3.443.509 372.688.455 83.032.326 24.834.800 203.375.500 2 Ticaret Bakanlıgı Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen yabancı sermayeli or taklıklarla ilgili istatistikleri içe ren rapor, bankacıuk sisteminin, jabancı sermaye için çok kârlı bir alan olduğunu ortaya koymaktadır. 6224 sayılı yabancı sermaye yasasma göre Türkiye'de faaliyet gösteren iki bankanın, toplam ya bancı sermayesinin 24 milyon 885 milyon lira olmasına karşılık, 1973 yüında 120 milyon 442 bin li ra kâr etmeleri, yabancı sermaye için bankacılığın ne kadar çeklci olduğunu göstermektedlr. TUrklye'de şubesl bulunan yatoancı bankalann dışmda, merkezi Türkiye'de olan fld yabancı serma veli banka faaliyet göstermektedir. Bunlar, bir yatmm bankası niteliğinde olan Türkiye Sınal Kal kınma Bankası İle Ticaret Banka sı olarak çalışan Türk Dış Ticaret Bankası'dır. Sınal Jfniinnmtt Ban • YABANCI SERMAYELİ BANKALARIN, GETiRDiKLERi ÇOK KÜÇÜK SERMAYEYE ORAKLAR. TÜRKİYE EKONOMİSİNİ ETKiLEME AÇISINDAN ÇOK BÜYÜK BİR AĞIRLIĞA SAHİP OLDUKLARI ANLAŞILIYOR kası, mevduat kabul etmeyip, ken di sermayesine ek olarak dışardan veya İç kaynaklardan elde et tiğl krediyi dağıtmaktadır. Bu iM yabancı sermayeli banka nın durumu, Türkiye'de yabancılann banka kurup lşletmelert için büyük sennayeye ihtiyaç duymadıklanru göstermektedir. Türk Dış Ticaret Bankasının toplam ser mayesi 10 milyon lira olup. bunun sadece 2.5 milyon lirası yabancı ort&k tarafından getirilmtştir. Toplam sermayesi 193 milyon 375 bin l i n olan Sınal Kaltanm» Ban kası içinde yabancı ortagın getirdiği sermaye toplamı ise 22 milyon 334 bin liradır. Yabancı sermayeli bankalann, getlrdlkleri çok küçtilc serma yeye göre TOrldye ekonomlsinl etkileme açısmdan çok büvük bir ağırhğa sahlp olduklan anlaşılmaktadır. Tîcaret Bak?nlı5ı'nda derlenen bilgilere eRre iki banka, 1973 yılında toplam 400 milyon 878 bin Bra gelir elde etmlştlr. B\ı Relirin çok büvük bir bHlömu. verilen kredilere uygulanan faiz v« komisyonlardan elde edümektedir. Verilen krediye, ortalama ola rak yüzde 15 oranında fai2 v« komisyon uygulanması halinde, ya bancı sermayeli ikl bankanın yıl hk kredi hacml 2,5 mUyar lirayı aşmaktadır. Her fld yabancı sermayeli ban ka, toplam yabancı sermayelerinin cok üsttinde kâr sağlamaktadırlar. Teşvik ve Dvgulama Genel İthal oianağı Müdürlüğünün bankalardan dog: rudan doğruya sağladıgı bilgiler,1 ikl bankanın 1973 vılında 120 mfl Sovyet Hükümeti'nln dördünyon 442 bin lira kâr etriginl gös! eü demirçelik tesisi tle ügül entermektedir. Vergöer Bdendikten I dtselerl, kHmÜr ve cevher bakıve thtlyatlar aynldiktan sonra, • mından dıs kavnaklara davana1973 yılında daÇıtılabillr kârtar nfc planlanan bu tesisln gerefctoplamı 38 milyon 735 bir Urayı! tirrtiih ham madcîeyi bulmadald bıılmaktadır. Bunun dışında her ettclükler olmustur. Sovyet yetİkl bankanın 1973 yılında 373 mll' klHleri, dördüncü demirçelik yon Hra dış kredl transfert 5^ıptı! icm perekll kok kömürtl fle degı ve avnea S3 tnilvon Urahk İç mtT cevherintn İthal lmkanlankredl *avnağı fcullandığı anlaşıl[ mn ve eerekli dövizin sağlanma maktadır. i sını mümkün görmemislerdlr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle