Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 ÎKÎ CUMHURÎYET 28 Haziran 1978 ephe Hükümetlnm o «her derde devâ» saydıgı programında, «dil» konusu da yer almakta. Ileriye, çağdaşlığa dönük neler yaptrysak son elli yılda, hepsını tersine döndürme çabalannda bir hükümet, dilimlzin ulusal bağımsızlığına, özbenliğine kavuşmasına göz yumacak değil ya! Bakın ne yazayor bu konuda hükümet programı: «Milli bir dil politikası izlenecektır. DilimiTin «enginliginin korunmasına ve geliştirilmesine önem verilecek, Turkçemizın iki ayn dil haline gelmestne yol açan aşınlıklardan ve lllm dışı Eorlamalardan kaçuulacaktır.» Bır ilk gözlem: «Bilim» yerine «ilim» diyor ama program, «lısan» değü «dil», «takip edilecek» değiı «izlenecek», «muhafaza» değü «korunma», «inkişaf» değıl «geliştirme», «ehemmiyet» değü «önem», «ıfrat» değıl, «aşınlık», «içtinap» degü, «kaçınılacak» demek zorunluğunu da duyuyor. Üç beş yıl önce aşın görülen sözcükleri şımdi hükümet de doğal, olağan bulmuş, kullanmış. Bugün aşın saydıklannın pek çoğu da bir kaç yıl sonra doğai, olağan sayılacak kuşkusuz. C OLAYLAR VE GÖRÜŞLER AKINTIYA KÜREK Seha L.MERAY Ttirkçe sözcüklerl slllp yerierine Arapçs ve Pars» çalarını yazmak, öncekl bakan «araanında ö* TUrkçe yazıiarl» basılmıç dergileri vok etmek, ba•ılması için bır bakanlığa sunulan değerli yapıtlan öz Turkçe lözcükler kullanıldığı ıç:n geri çevirmek, dil devriminden yana olan değerli öğretmenlen tedirgin etmek gibi davranışlar ömek olarak gösterilebilir.» Geçenlerde, Cephe Hükümetinin MSP'li bir bakanı, oz TUrkçe sözcükleri benimsemediklerini, «odün» sözcüğünü okuduğu zaman, «çinden öğür mek geldığini» söylemedl mi? Nasü da acıdım bu bakana. hükümet programım okuyunca; o da okumuştur kuşkusu» bu programı: Türk Dil Kurumu" nun basm büdirisinde de belirtildiği gibi, program da, o MSP'li bakan gıbilerinin «aşın» bulduklan sozcüklerden 190 tanesi kullanılmış! îşte birkaçı: Alan, amaç, araç, bağımsız, bilimsel, çogunluk, denge, donem, egemen, eşit, etki, kesin, eylem, gereç, görev, bilgl, ilke, islem, karau kesimi, kent, nitelik, odüUendirmek, önem, özel, özgürlük, sınav, sorumluluk, sonuç. uygulamak, lilkü, üretıme dönuk, yakıt, yasama, yetkı, yonelik, yukümlü.. var: Yorum, düzey, çözttm, yaJdaşım, amaç, belırgta, tutum, durum, •orumlu, uluslararact, yönelik, förev, çıkar, boyut, katkı... BrUkael'a uomak üzereyken verdiği demeç benzer sözcüklerle dolu. Başka konuşmalanndaki sözcüklere de kulaklannı tıkamalı MSPIİ bakan: öncelikle, bunalun, güvenoyu, basan, sorun, «avunmak, gündera, ferekçe, tartısma, olunwu«, yararlar, tonuç dıyor Başbakan! APlt öteki yeüüliler geri kalmıyorlar baskanlanndan. AP Genel Başkan Yardımcısı, görev, islem, amaçlamak, nitelik, yönetid, olay. geçmif, yürürlük, yasama, eylem, yargı yetkisi, ömek, üye gibt söccUkleri «hussuru kalple» kullanıyor! Ener ji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, bir yazısında, aynı yoldan gitmekte; şu sözcukler de var yazısında: Yaklaşım, kamuoyu, görev, uygulama*, Uırtışmak, yetki, uzman, deyim, geçerll, çözüm, toplam, bunalım, öncelikle. yarar, olumîu, sonuç, islemek. AP Genel Sekreteri, kural da demekt*, ilke de, gelenek de. AP'li Devlet Bakanı neden ç > kinstn? Onun konusmasında da, sonuç, yargl, r o runlu, araç, gizli oturum, kamu, yansımak giM «asınhklar» var! Ya toteki ortaklan Cephe"nin? COPIi Başbakan Yarduncısı, belge, kamu duzeni, denge, s o rumlu, klşisel KörUs, bunalım, sağlamak, konu, yannmak, yayın, lılemek, açı, kurum, sorumluluk, görev gibi söıcUklerl «aşın» saymıyor, kendi kuUandığına göre! MHPIiler aynı tutumda; MHP'li Başbakan Yardımcısı da, savaş alanı, savunmak, güvenlik, kuruluşlar, eğitim, seçım, sonuç, kavram. azınlık, ydnetici, seçmen, dönem, »rgtlt, eorunluk, eylem, nnır, uygulamak, neden, »gretim, kurum, görevli, yenik düşmek cozcuklerinin «mllUsinl» aramadan konuşuyor! bakan, nt çeslt duygularla okurnustur, MSPIİ Başbakan Yardımcısımn konuşmalarını, kestinnek güç. Bakın hangı sözcükler de geçmekte o yapmacık, ağdalı Osmanlıcası içinde: Güven oyu, kesinlikle, konu, Batı ülkeleri, uçak, üye, kurulus, yürüfücü, ilgili, uyum, örnek, sorum, basın, olay, öğretmen, öncelikle, nedenler, sağlamak, gündem, gerçekJeştirme.. MSP'li Tarun Bakanı da Başkanmdan aynlama\acak: Kcnu, sağlamak, kamuoyu, önem, uzman, kuruluşlar, özel, etkilemek, olumlu, olumsuz. sorun. dönem, uygulamak, dengeleme sözcüklen de öğüren bakan arkadaşı ne derse desin «aşın» gelmeyecek kulaklarma! Korku Üretimi 12 Mart dSnemlnde «Beynelmilel komünizm» deytml filkemlzde pek sık kuUanılırdı. Sıkıyönetim savcılannın Iddlanamelerinde, yfiksek cdrevlllerin resml demeçlerinde, sağcı basında, radyolarda, ajans haberlertnde, Sıkıyönetinı bildfrilcrlnde, hükümet başkanlannm konuşmalannda «Beynelmilel komünizm«in Türklye'deld etktnUelnden »5« açılırdı. O gflnlerln karanlığinda topluma egemen olan gizll fuçlertD piştrip kotardıjp biçlmde korka iiretillyordu. Korku üretmek, karanlık rejimlerln tşlevtdir. Baskı enklris.vonu, korkn üretir; herkes bu korkudan kendl payına duseni alır, karanlık sfiregeUr. 12 Mart faşizml de balkm gözleri önfine bir öcünün göleesini sertnek zorundaydı. Bir öcn vardı ki, açlarını dünyanın eylem ve Dovlamlann» e<v re ören bir kocaman örümcek gibiydi.. Beynelmilel komünizmdi adı .. Bu öcü banka soyar, adam kaçınr, Boç»ı Röprüsünü yıkar, Kültür Sarayııu yakar, Marmara (eml> slnl batmr. her şevi vapardı. Ejer iktidara vönellrse. voksulun gecekondusunu, zenginin apartımamnı, bakkalın dökkânım, seyyar satıcının tezgâhını elinden alacaktı. Tiirkiye'de etkin kollan bulunan bn öcünün adı neydl: Be.vnelmüel komünlzra! .. İlkel kafalar çitileniyordu korku firünfl deterjanlarla .. Yüksek koltuklara kıçlan ısmmış yeterslzler, papağan Cİbl okuyorlardı ellerine verilen kâfıtlan... Beynelmilel komönizmln kollan ölkeyi sarmasavdı. ber «ey gfillük jrülistanlık olacaktı. Türkive kalkınıvordu. eserlere eserler katılıyordu... Halk, memnnndu; işçl, kövlfi, aydın, memur keyiflivdt .. Ama ah o beynehtıflel komünizm yok mnydn? 12 Mart artıklan, bu deyiml sürekll blçimde tşlemektedirler gunümüzde.. Yeryüzündeld siyasal ve ldelojik t«Uşmelerl izlemeyen çevrelrr İçin bu deyim geçertidir. Ama Mısır'dald Sağır Sultan Ue Amerika'dald Siblrbaz bile artık «Beynelmilel komünizm»den vazeeçmişlerdir. Yeryüzünde toplumlann değlslmlerini toplumsal yasalann firnnleri nltFUfinde gören bilimsel görüş; korkn üretlcileri dısında her randa benimsenmektedir. Geçenlerde blzim gazetede meşhur Klssingerln bir konuşması yayınlandı. Bir finlö dergrinin sorulanna cevap veren ABD dış politikasımn miman. Ilfinç şerler sövlüyor. Bunlardan bir ikisinl gözden geçirelim. Kissinger'e soruyorlar: S Moskova'nın Vietnam, Ortadogu ve Portekiz'dekl tutumu ile detant'ı nasıl bağdaştınyorsunuz? Cevap Bu sorunlan ayn ayn inceleyelim. önoe VIetnam buhranını Rusya yaratmadı. Vietnam'uı kendine 6»gü dinamlgi vardı. Portekiz'dekl olaylar da Moskova'nın yuzunden çıkmadı. Portekız'ln lç dinamlgi sonucu çıktı. S Ya Ortadogu 7 Cevap Ben Ortadogu'da son nd yıl İçinde Sovyetler Birllgi'ntn durumunu bizim aleyhlmlz* gtlçlendırdiglnl sanmıyonım. Apaçık Körfildüfra rlbi, Klsslngrer, toplnmlan deflştiren İç dinamiklerden sözaçıyor. Bn olaylan enlne bovuna lnc«lryip değerlendirmek bir ayn iştlr ama; dünyamn en bunalımlı üç böljreslndeld çarpıcı dönOsümleıi «Revnelmilel kotnünlzm»ln man'feti dlye tanunlamıyan bir ABD Dtsisleri Bakanı var. Buna karşılık. hizimldler. Porteldz'drn Vietnam'a dek yeryüzünde; beynelmilel knmUnlzmi tüm siyasal ve sosval olavlann «orumlusn. suçlusu, raratırısı »ayarak; hem tembel kafalannı rahatlatrmkta. hem f)öffinmekten kurtulmakta, hem de korku üretimi görevlerini •ürdürmeye çabalamatrtadırlar. «Arrika'daM sömünrelerinde ulusal turtulus savışlan ha?lama«a. Pnrteldx'deld dönösume yol açılır mıydı? Nedir bn ülkenln İç dlnamijl» dlye düsünmek zahmetine katlanmıyanlar da korkn ürettmlnden paylannı almaktadırlar. TflrUye'nln İç ve dıs dinamtkleri nedfr? Nlçin •ıknk patlamalar oluyor? Neden daragaçlan kuruluyorT Neden lnsanlar meydanlarda birblrlerini öldürüyorlar? Neden uvanan rıtınian sindlrmek için ajhr baskılara vftnelivor ecemen çevreler? Bu sorulann karşılıgını aramadan «Beynelmilel komUnizm» Acüsüne sarümak Isteyenler. ABD Dtsisleri Bakanınm sözleri fistünde düşOnmelidlrler. Çünkfl pek valonda Klssineer. Türkiye'deld olaylan Türkiye'nln dmamlklerine bağUyıp Işin içlnden çıkarsa; blztmkller pek yalnu kalacak, pek ttzuleceklerdlr. Geçmişte Bugün! Bir aamanlar, sonradan Vatan Cephesi kuran bir başka hükümet de, Türkçemızin benhğıne karusmasına, yabancı •dscUklerden annmasına karfi çıkmıştı. öyle ki, günUn TUrkçesıne çevrilmiş 1924 Anayasamızı, 1952'de oîduğu gibi eski metne çevirmişti. Ne oldu sonra? Türk diline gönül vernüs sanat adamlarımız, genç kuşaklar, dılcilerimir, çeşitli bılim kollarmda çalışanlanmız. ö*Tetmenlerinuı dilde Atatürk ülküsünü s'irdürdüler. Şövle yazıyor sajin ömer Asım Aksoy bu konuda: «Bugün Anayasa yerine Teşkıl&tı Esasıye sö zünü koydurmağa kalkışsak, buna evet dıyecek bir tek Idsl bulabilir mlyiz? Anayasa"nın dilımise kazandırdıgı yssama dokunulmazlıeı ile Teskilâtı Esasiye Kanunu'ndaki masuruyft1 teşriıye'den birini yeğlemeleri için yurtlaşlar arasında bir oylama yapılsa masuniyeti tesrııye'ye kim oy verir? 1952'de eski metne dönüldükten sonra bile, Anayasa ile dilimize giren savcı yerine yünirlükteki Teşklliitı Esasiye Kanunu'nun m«ddei umu mi'sini kimse kullanmamıştır. Artık herkes mer1lyet'i değü yürürlük'ü, ademi ıtünat'ı defcil güvensi«UkX sahaiyeti hükmiyyeyi ueğU ttiael kiçılik'i, eksenyeti mutlaka'yı değü salt çoğunluk'u benimsemiştir. Şimdi bize «eski karşılıkları kullanabilirsiniz» deseler, inhisar'ı, idarei orfiye'yi, Istiaah'ı hiç kimse kuUanmaz.» (Türk Dili, 1 ni•an 1973). fhd sözcük de ben ekleyeyim: Genelkurmay Başkanüğı varken, kim kullanır Erkânı Har biyel Umumlye Riyaseti'ni? Ya da Yanln dergisi Aksıseda'ya bılemedinlz Inıkâs'a çevırır mi adını? Gerçekçi bir gözlemle bitireceğita. Türk Dil Kurumu basın bildirisinde şöyle clenmekte: «Bun dan önce de, kimi hükümetler, özleşen dile karşı çıkmışlardır. O zamanki davranışl>r, nasıl dilimlzin örleşmesini enfelîeyememısse. burıaan sonrakl benzer girlşlmler de öylece oaşans'z kalacaktır.» Nereden Nereye? Atatürk'Un, dil ülküsünü yürUtmekle görevlen dlrdığl, bunun içın kendisine gelir vasiyet ettiği Türk Dil Kurumu, «on basın toplantısında, hükümetin bu tutumunun yersizliğini, çelişkilerini, geride kalmışlığını ortaya koydu. Atatürk, 1930'da, şöyle demışti: «Ülkemızi, yüksek lstiklâlimizi korumasını bilen TUrk milleti, dilıni do yabancı diller boyundurugundan kurtarmalıdır.» Bu yolda devlet'in ne yapmaaı gerektıgini, 1932'da Meclis'i açış aöylevınde belirtmişti: «Türk dılinin benliğine, aslındaki guzellik ve zenginligine kavuşması için bütün devlat teskılitımızın dikkatli, alâkalı olmasıru isteıiz.» Kırk yıldır, bu yönerge uyannca, tarihsel etkenlerin de besleyisıyle, dilımizin anndınlması, yabancı sozcuklerin, kuralların atılması, yeni Türkçe terimler bulunması doğrultusunda, çok yol alındı. Kırk yıl geçince, bır Cephe Hükümeti hem de «milliyetçi» olmayı kendinden başka hiç kimseye bırakmak lstemeyen bir Cephe Hükümeti nasü anlayacak Atatürk"ün yönergeslni? Programmdaki cmilU dil politikası» sözünden anlaşılacak, Atatürk'Un düşüncesine göre, yabancı dlller boyundurugu altında bulunmayan. o« TUrkçe dediğimiz dil politikası olmak gerekmez mi? Oysa, Türk Dil Kurumu"nun basın bildirısinde de belırtildigi gibi, «hükümetin kiml Uyeleri, milll dili, Arapça ve Parsça tle dolu Osmanlıca dıye anladıklannı çeşitli davranışlanyla göstermektedirler. Kendilerine sunulan müsveddelerdeki öz «O Mâhiler ki...» Yalnız hükümet programında tnı förülüyor bu tutarsızlık? Cephe Hükümetinin kurulusundan bu yana, gazetelere şöyle hızlıca bır goz attım. Ne ler demiyor hükümetin ileri gelenleri; eski dılden ya da Frenkçeden birçok sözcükler yanında ne «aşın» (!) •özcükler de kullanmıyorlar! Bır duysa ya da görse o MSP'li bakan, belki öğüre oğü re hastatıelik olur! Karamanlıs'in demecini yanıtlarken, Başbakanın kullandıgı sözcükler arasmda şunlar da YENİ 31 MARTLAR OKTAY AKBAL Evet Hayır GUNÜN KİTAPLARI DERGAH KİTABEVİ Kurulusunun birtnd yıldönüraü münasebeü İle 23 Haziran tarihlnden ıttbarenttehalta «flre Ue bütün çeşltltrind* tcmllaUı satif nyfnlayacakta'. Duyururus. Bugüne kadar sayin müsterilerimizin kitabevlmlze gösterdlklerl üglye teşekkür ederts. DEEOAH KtTABEVl. Ankara Cad. No. 85 Slrkeoi • tstanboi anki 28 Nisan 27 Mayıs 1960 günlerinde yaşıyoruz! Zorba bır iktidar gemi anya almıştı o gunlerde. «Tenkii tenkıl» dıye tutturan sorumlu klşıler, bilım adamlanna «Kara cübbeliler» diyen bir Başbakan, Vatan Cephesi adıyle ulusu lkiye bölen bir partiaaolar toplulugu, gençlığin, llerici basınm, aydının, gerçek Atatürkçülerin günden gUne itildlklerl çıkmaz, nereye varacagı, nasıl sonuçlanacajı bılinmeyen bır korkunç gidis! S REDHOUSE YAYINEVi sözlükler İNGÎLİ7CE TÜRKÇE TURKÇE ÎNGlLİZCE KÜÇÜK TÜRKÇE ÎNGİLtZCE 140. 200. 75. Bugün de bir Milliyetçi Cephe var lktldarda. Gözü dönntüs polltikacılar, onlara bağlı partizan güçler... Bunlar seçlm de k!»7^""ii« değiller üstelikl Menderes'in Demokrat Parti iküdan hiç degılse 195054S1 ieçlmlerinde salt çoğunluğu elde etmisti. Gerçl 1957 seçimterindekl UstünlUkleri baskıya, yer yer seçlm oyunlanna, kusku uyandıran birtakun girişımlere dayanıyordu, gene de DP Meclis'te yandan çok mllletvekill bulunduruyordu. 1960'da bir seçim yapılsa nasü sonuç verirdi? Bu kesinlikle bUinemez, CHP'nln de, DP*nin de karanma olasüıgı vardı. Fakat 1960 nlsan mayıs aylanndakl lktidan ellnde tutan parti tek başına Uç seçimi ardı ardına lcazanmıa, Mecüste en çok mUletvekilme sahip bir partiydL Menderea ve Bayar lkillsinln yönetimindeki bir iktidann glristiği bütün davranışlara rağmen TUrk ulusu ezilmedi, sinmedl, korkmadı, ozgürlük ye demokrasl yolundakl «avaşını durdurmadı. 1961 Anayasası 28 Nisan günü vurulan bir Ud gencin kanından lışkınnıştır. Atatürk devrimine bajlı güçler el ele vermis, 27 Mayı» olayım yaratmıstır. Bir avuç «ubaym başanlı bir hükümet darbesi değüdlr 27 Mayıs. Kırk milyonluk bir tilkede bir avuç ldşi hiç bir raman iktidan ele geçiremez. Ulus istemeli bunu, ulus hoş görmeU, başka çıkar yol olmadığına inanmalı. 27 Mayıs'ta tüm ulus böyle bir kurtuluş davTanışı beklemekteydl. Bu yüzden başanlı oldu bu eylem. 21 Şubat, 22 Mayıs kalkışmasının bozguna uğraması da hallan böyle bir şeyl istememis, desteklememiş olmasındandır. Ortam yoktu, gerekll koşullar yoktu. cÇıkmazdan kurtulmak içm başka bır çare yok» gibi bir inanış yoktu... Evet, haziran 1975te Türkiye bu kez Milliyetçl Cephe eliyle bir çıkmaza dogru ltümektedir. Hırstan gbzleri dönmüs bir taknö poUtikacüara kendini bırakmış bir Demirel ve onun ardından kuzu kuzu yürüyen koskoca bir Adalet Parüsi, Dir kea daha Turklye'yi bir uçurumun eşigine geürmektedlrler. Bu uçurumdan düşene artık kurtuluş yoktur. 12 Mart çıkmazından başanyla eıynlan Bay Demirel'm lkinci bir çıkmazdan nasü kurtulacağını bümek aordur. Yalnız Demirel ve AP için de değıl. MSP'sine, MHP'sinden CGP'sine, DP'sine hatta CHP'sine kadar bütün siyasal kuruluşlar, örgütler bu uçurumdan aşağı yuvarlanmak tehlikesıyle karşı karşıyadır Bu uçurum, gerçek anlamıyls bir anarşi çagının açılması olacaktır. Yasasızlık, kaba guç egemenliğl hiç bir sorum taşımayan klsüerm meydanlan, aokaklan ele geçırmeleri ve onlara karşı doğan büyük tepkl... Gerede'de 31 Mart hortlamıstır. 31 MartTar artık güncellesmlştir. Adun başmda 31 Mart'çüarla karsı karşıyayıa. En sorumlu öşUer büe bu görünüş karşısında susmakta, kımisi de keyif duymaktadır. Menemen olaylan, MC İktidan günlerinde günlük olaylar haline gelmiştir. En acısı MC lktldannın kendinden yana görünen gerici ayaklanmalan hoşgörmesi; devrimci, Atattirkçü yığmların karşı koyuşlannı da en sert tedblrlerle eameye, sindlrmeye çalışmasıdır. Diyarbakır olaylan partizanca bir nıtumun son örnegıdir. Şiradüik son. Ama yann bir yenisi, öbür gün başka bir yenisi beklemektedir bizleri... Evet 27 Mayıs 1960 öncesinin olaylan şımdikl olaylar karşısında çok önemsiz kalmışUr. Ecevifin dediği gibi «bir iç savaş» çıkarmak ısteyenler, ulusu ikiye bölmeye çalışanlar bu yurdun, bu ulusun dostları değülerdir. Açık açık niye söylememell, iç ve dış düşmanlar Atatürk Cumhuriyetini yıkmak için işblrliğl etmişlerdir. doğa bilimleri dizisi GÖÇMEN KUŞLAR KUŞLARIMIZ MEMELİ HAYVANLAR ORMANtARIMIZ DAĞLARIMIZ SEMENDER ve KURBAÖALARIMIZ BALJKLARIMIZ 10. i5. 15. 15. 15. 2u. ao. toprak bizim hikmet ISHAK # Şchlrleşmenin yarattıgı arsa spekülâsyonu ve ekonomiye olumıuı etküeri. • Gunümüzde hocalarm yaptıgı günah ahna töreni. TAHlR rtKRtnln bu romanını Mvkle sürdureceksıniz. Ankara Dafıtıra. tsteme: P.K. 74 Ulus / Ankara aile serisi AÎLE SOFRASI (Yemek Kıtabı) 30. (Bütün dunya milleUerinin yemek Ucteleri) AÎLE ÇEVRESİ 10. »CADIN ERKEK ÎLÎŞKlLERt, NIŞANLIK EVLİLÎK çocuk kitapları dizisi ALPABE KİTABIM 17M (OKüL ÖNCESÎ ÇOCUKLAR İÇİN) HAZIRLAYAN: CAN GÖKNtL KIRPt MASALI 8.50 BUYÜK NEDIR 7.50 KEREM BALIKÇI 5.00 Bu çocuk eserlerl okul dnccal ve yeni okula baslayanlar içın titız Dir seküde hanrlanroış, renkli ofset baskıdır. Bu kitapçılarda arayınız: REDHOUSE YAYINEVt Rızapasa Yokuşu No: 50 EminönU tstanbul NİŞANTAŞI OSMANBEY GALATASARAY KADIKÖY BEBEK ANKARA IZMtR Akademl Deniz Sander Haşet Kitabevi'nde Sander Gençlik Kadıköy talter Kitabevi Türkü Tarhan Kültür Merkez Yavuz Ülkü Gündüz Kitabevi'nde tSTEME ADRESİ: HALİT ZtYA BULVARI No: «5/3 İZMİB ADASIN1 TAVSİYE EDİYORUZ AVŞA tŞTE 2'NCt BASKI Basında yantalar uyandıran mahkeme dosyalanndan esinlenerek oluşturulan degişik konulu gerçekçi bir roman: DEIMİZ 5ARAP BALIK MUHASESE UJ DEGERLEM£ MALİ TABLOLAR Kutsal Ceza (Necaü Haksun) MUliyet Dagıtım Cağalofla Istanbul kvşkc AVŞA molcl B7 EVİNİZIN HUZURU TİTIZ SERVIS TELEVIZYON HERODADA BANYO WC REZBKVASYON ISTANBUL .ARARAJJUR Taksim Sarayı No. fl03 TAKSİM • 45 84 08 49 23 05 AVŞA 67 f TICARl v* M A J B'LANÇOLAR Yazan: Mallye Bakanlıgı Baş Hesap Dzmarn RÜŞTÜ ERİMEZ Pıyaö 90 TL. Odemell lstenebUlr Dafrtrm: Hesap (Jzmanlan Kanüa tatanbn) Grobo YENİ ONÎVERSlTE KÜTÜPHANESİ ve AKGÜN KTABEV1 Dersim 1937 belgesel romanının ikinci bölümü ÎLAN YAZAN Hıfzı Veldet Velidedeoğlu DEVİRDEN DEVÎRE tKtNCİ CÎLT Ç1KT1: Sosyal, huKuKsai, ekonomık türlü gözlem ve ıncelemeler, absolütizm, llberalizm, sosyalizm, faşizm gibi öğretüer.456 sh. 25 TU BIBİNCİ CİLT: Yenl Türldye'nin Atatürk zamanındaki ve Atatürkten sonraki çok uginç olay ve sorunlannı bir özyaşam havaa içinde belgelerivle anlatan büyük eser. 25 TL. 'Tükenmek Uzeredut UEVtRüEN DEVtRE: Dllimsel DT İ dısiplin ve sistem içinde, nerkesın anlayacağı bır dılle meydana getırilen ve bugüne değin vazann hiç bir kıtabında yer ajmamış olan bir bügı hazlnesıdır. TOPAL ZAHARİA STANCUnun dev romani Yenl çıkta... 35 lıra. KıtapçuTizdan arayınız. HABORA KtTAPEVt P S . 6 Beyasat • Istanbul #\\\\ borbofo/ bcııjkofO 1) İSTANBUL SULAR iDARFSi GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN Şehir sınırlan içinde veva dışuıda bilcümle şebeke, vakıl su ve ısaie hatian Ue ılgılı Kazı ve Kaplama ışlerı şartnamelert daıresınrtp Kaoali tehlıi mektubu alınmak suretiyle ıhaleye çıkanlmıştır. tşın geçicl teminaü 75.000 TL.dır. Taliplilertn tek kalemde taahhüt konusu 500 non TL.lık su, gaz veya elektrik ışlenne ait tranşe açtıftım ve toplam olarak 3U0.000 TL. lık ner cıns vera voı vaotığını veya bozulan her cıns vom tamır ederek PSKI (ıalıne getirdıgini tevsik eden belçelen eöstermelen e& rekir. thaleye iştirak edebılmek içın talıplenn en geç 11.7. 1975 cuma gıinü cnesal saatı sonuna tadaı tdare'den Yeterlik Belgesı almalan gereklıdır. ^nrak tdare, Yeterlik Belgesini verip vermemekte tamamen serbesttir Diğer şartlar 50. TL. mukabilinde tdaremiz veznesinden temın edilebilen Teknık ve Gpnel $artnaraeden öjjrenılebıhr. ralıplerın en geç 14 7.197S oazartesi çünü 15.00'e Radar Teknık ve Geneı îjnrrnflmelpre u v n n Kapalı tekiıflerım HevJltı Isnklaı L.a<1dP«ınOP ntııunan Idare Merkezınrtekı Zahıtlar ve Kararlar Miirliırıüfiine verTdare Ihalevı vapıp vapmıirnalcta v»vn iılpıiıSinp vat> • • • • • • • • • » « MMIMHI • • • • • • • • # ••» I L/nnn* 1IIIİI 2) 3) •»•» • • • »• • »» »• • • •» • • • BUtün kitapçüarda bulunur. Diztaş Köyü, Kırmıl, Vartenik, Laş Deresi ve Ali Boğazı olaylarını yansıtan eser... Dört renk ofset kapak 20 TL. Ödemeli ve Pul karşılığı gönderilir. Kitapçılara indirimlidir. 4) ! ! BiLGi YAYINLARI BÜTÜN KÎTAPÇILARDA. Doç. Dr. Nlhat Bostancı Bütün doktorlara ve şekor hastalanna yararlı olan kitap, Fiatı 60 lira. ödemeU 70 Ura. OdetoeU lsteme: PJ4 5 7 Fatlh Istanbul ŞEKER HASTALIĞI 5) m J Akyar Yayınları Cağaloğlu vilayet karşısı Güncer Han kat 1 P.K.765 Sirkeci İstanbul uuf : 28 5107 Ali Sipahi Mehmet Özdemir Ruzgarh Sokak. 6/A Tel= 1170 01 ANKARA DATİC Kitap dağttım TeL 38 78 6 İZMİR •»••••••••»•••••»•••