19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Yeni bir Alman Watergate'i mi ? ABD'li bir bankacı: 'Rüşvetsiz iş yapmak olanaksız!, 'Biz buna yağlama diyoruz, belirli kisileri yağlaymca çarklar dönüyor; bunu ıhmal etmemek gerekli, Amerikan ve dünya basmında yer alan bazı haberler üzerine, yabancı ülkelerde iş yapan Ame rikan şirketlerine yöneltilen suç lamalar yoğunlaşmış bulunuyor. Amerikan basınının bazı organ lan, yabancı ülkelerde iş yapan şirketlerin sıkı bir devlet kontro lü altına alır.masını bile öneri yorlar. Bütün bu tepki ve suçla maların tek nedeni. Amerikan şir ketlerinin iş yapabilmek için ge rektiğinde rüşvet verme yolunu seçmeleri. Aslında konu yeni bir konu de ğil. Ne var ki kısa bir süre önce bazı skandaiların ortaya çıkması, konunun bu denli ilgi topîamasına yol açmış bulunuyor. Rüşvet vererek iş gören şirketle re karşı yabancı ülkelerde de tepkiler büyüyor. Öte yandan ay ni şirketlerin hissedarları, elîe rindetıi hisse senetlerini satışa çıkarmakla tehdıt ediyorlar şir ket yöneticilerinı. ABD Savunma Bakanlığının görüşlerini vansıtmasıyla tanman «U.S. News and World Report» Bir ABD orgutunun, ikı muhalef et liderinin teleion konuşmasmı dinlediği one suruldu • Telefon dinlerrre olayına ilişkin bir açıklama yapan Başbakanlık Müsteşan Schüler, Batı Alman grizli örgütlerinin bu olaydan sorumlu olamayacağını açıkladı. Yağmur ATSIZ bildiriyor Amerikan U.S. News dergisine göre, Ortadoğu ülkelerinde bir ihaleyi kazanmak rüşvetle mümkün dergisinin bu konuda vazdıklan özetle şöyle: «Bu durumda akla şu soru gelebilir: Şirketler kendi hissedar lannın bile tepkısine yol açan 1 bu futumu neden benımsiyorlar Bu soruya çesitü cevaplar ve rilebilir. Bunların en önemli?! ise, bazı ülkelerde rüşvet ver meden iş görme olanağının bu lunmamasıdır. ömeğin Ortadoğu ülkelerinin bir kısmmda, özellikle Arap ül kelerinde. .Bahşıs» diye isimlen dirilen bir kurum vardır. Top lumsal bir knrum haline gelmiştır bahşiş bu ülkelerde. Buna rüş vet demek bile doğru degildır Bir işinizi gören kimse, hizmetinin karşılığında sizden bell; bir ücret alır. Kimlere ve nangi durumlarda ıerilir bahşiş? Herkese ve ner durumda. Bir evin telefonunu tamir eden ta mirciden, petrol boru hattı döşenmesini önertren anlasmavı ım zalayaeak devlet yetkilisine kadar herkese bahşiş verilebilır Bah sişi alan rüsvpt almıs savmaz Hollanda Hükümeti, bir Fransız havacılık şirketini iki Hollanda'lı parlamentere rüşvet vermeğe çalışmakla suçladı kendinl. Normal olarak bir hizmet görmüş, gördüğü hizmetle bir başkasına yararlı olmuş, bunun karşılığında da ufak bir kar şılık almıstır. Bir çeşit komis yondur bahşiş. Söz konu='j paranm miktan büyük olduğu zaman bunun adı fcomisyondur. Verilecek miktar küçük bir şevse buna da bahşiş denir. Kısacası. Ortadoğu ülkelerinin çoğunda komisvon ile bah şiş arasmdaki fark bundan Ibarettir ve her ikisi de karmıovunun göriinde aynı derecede meşrudur. Petrol ambargosu sırasında, Bevn.it'taki Arap temsilciler, rıam Detrol stoklanm Batılı ülkelpre gnndermek için varil ba1 sına 16 sent f24P kurus'» kom; ?von. va da kendi devimleriyle bsh<;iş ahyorlardı. Bu uşTilamanm sadere petrol alanında söz konusu oldugu sanılmamalıdır. Bir Amerikan şirkpti veva herhantp v?.bancı Wr pirtpt Orîaringrı îilkelerinrleki bir îhaIe\T kazanabilmek için tsrpr)<kleri kariar ivi fcosullar önersinler. hu yptpr» de»ildir. Buna karsıhk hüMimet vetkililerine veva vfftsek dpreceH mpmuriara verilerek ivl bir komisvon tşîeri ço7iimlpmp*p veteriidir. Bazı Ortado»u Ülkeleri. özelük le îran, bu sistemi ortadan ttaldırmak tçin çofc sıkı tedbirler alrra»a başlamışîardır Bunun ürünlprini totılamağa da başlamıs lardır bu (ilkeler. Oene de her >;evin rlü7Pİdi*ini iddia etmek olanaksızdır. Amerikalı bir bankac: şunlan söyiilvor: «Bi? de riişvet vermeden '.s pörmek Istpriz Ne var ki buna olanak yoktur bazı ülkelerde Bu fün Taiwan. Güney Kore. Tayland. PilİDinVr ve özellikle Endonezya'da riisvet vermeden 15 yapmagfl olanak yoktur Biz buna «vsŞlama» diyonız. Belirlt klsilpri vaSlavinra carklaT dPnmege baslar YaSlamayi ihmal ederseniz çarklar durur.» Günevdogu Asva UlVrelerinrl? rüsvettn cinsi degisir. Bazen işinizi bir fotograf makinasıyla da halledebilirsiniz. Bazen bir otomobil hediye etmeniz serekir. Ba zılan parayı veftler bazılan lük? rüketim mallannı ister. önemli olan karsı karşıya gecip Konu":maktır. Karşmızdakj size ne eibi «evlerden hoslandıfını tncfv likle anlatır Ondan sonrası da size kalmıstır. Güney Vietnam'ın devrik başkanı tehlikede Güney Vietnam devrik Cumhurbaşkanı Nguyen Van Tiyö, görevinden ayrıldıktan bir kaç gün sonra, yanında tonlarca eşyası olduğu halde Formoza'nın başkenlı Taipei'ye gelmiş ve burada ken disine ayrılan vıllaya yerieşmişti. Van Tiyö o tarihten beri ortalarda görünmemiş ve hemen hiç kimseyle de göruşmemiştır. Van Tiyö'ye ayrılan villa beş odalı, yüzme havuzlu ve genış bançelidir. Vılianın garajuıdakı ikı Mercedes marka otomobil, Tiyö' nün Taipei'ye geldiğı 26 nisan' dan beri hemen hemen hiç kullanılmamıştır. O karmakarışık nisan günlerini anımsayanlar, Tiyö'nün Saygon' un düşüşünden dört gün önce Vietnam'dan ayrıldıgını büirler. Oysa Saygon un düşüşünden bır ay önce televizyondan yayınlanan bir konuşmasmda, Vietnam'dan hiç bir şekilde aynlmıyacagım bü diriyor ve «Ne olursa olsun burada kalacak ve gerekirse bu sevgili topraklar uğruna öleceğım» uiyordu. • ABD İŞBİRLÎKÇÎSÎ VAN TÎYÖ, FORMO. ZA'NIN BAŞKENTİNDE BEŞ ODALI MÜ. KELLEF BİR VÎLLÂDA YAŞIYOR; GARAJ. DA İSE İKÎ ADET MERCEDES MARKA ARABA EMRÎNE ÂMADE DURUMDA. • BAZI VİETNAMLI GÖÇMENLER, VAN T İ . YÖ'YÜ ÎLK GÖRDÜKLERİ ANDA ÖLDÜ. RECEKLERİNÎ AÇIK AÇIK SÖYLEMEK. TEN KAÇINMIYORLAR. BONN Yeni "bîr telefon dinleme olayı, Federal Almanya başkenti Bonn'da heyecan yaratmıştır. Olayın geçen haîta sonuna doğru ! ortaya çıkmasmdan bu yana elde edilen bilgilere göre, ana muhalefet | partisi, Hıristiyan Demokratlann lideri Helmut Kohl ile Genel Sek ! reteri Kurt Biedenkopf arasında geçen telefon konuşmaiarından hiç değilse bir tanesi, saplama yapılarak dinienmiştir. I Helmut Kohl büyük bir olasıhkla, 1976 genel seçimlerinde muha | lefetın Helmut Schmidt'e karşı çıkaracağı şansölye (.başbakan) adayı olacaktır. . Olay, şu şekilde ortaya çıkmıştır: ' Perşemhe günı:, Hamburgda çıkan iki milyon tirajlı «Steın* dergisinin yazıişlerine. bilinmeyen kişiler tarafından, sözkonusu telefon • görüşmesimn bsndtan kopya edılmiş tam metniyle oirtakım fotokopüer yollanmıştır. Bu belgelerin ikinci bir nüshası da • Telefon dinleme işlemlerini denetleme komisyonu> üyelerinden Mercker'e gönBaşlangıçta Tiyö ve yakınları rterilmiştir. j oldukça huzursuz günler geçirmiş ler ve gazetecüerin göruşmek için yaptıklan girişimlerden rahatsız olmuşlardı. Bugün bu dertler ae Tiyö ve ailesi için sona ermiş bulunuyor. Şımdilik Van Tiyö için tek kaygı kaynağının Vıemamlı göçmenler olduğu ise rahatlıkla iddia edilebilir. Güney Vietnam' m bir anda çöküşünden kendisini sorumlu gören bir Vietnamîı göçmenin hayatına kastetmesı olasılığı ddima vardır. Halen yabancı ülkelerde bulunan bazı Vi•tnamlı göçmenler bunu açık açık söylemekte ve Tiyoyü gördükleri ilk yerde öldüreceklerine yemin etmektedirler. Kesinlikle bilinmemekie bırlik te, Tiyö'nün zaman zaman yanında eşi olduğu halde ve polislerin VAN TİYÖ, HER AN ÖLDÜRÜLMEKTEN KORKARAK YAŞAMINI SÜRDÜRÜYOR korumasmda, Taipei'nin merkezi ne indiği ve burada alış venşte bulunduğu bildiriliyor. Ne var ki şimdiye kadar kendisinl açık açık kentte dolaşırken gören hiç kimse yok. Kendisınin. Saygon'un son günlerine dair anılarını kaleme aldığı yolunda söylentiler de var. Yakmlan ise bunu kesinlikle yalanhyor ve devrik başkanın geçmişi düşünmekten bile hoşlanmadığını iddia ediyorlar. Taipei polis yetkihleri, kendisi istedSgi sürece gerekli bütün güvenlik tedbirlerinin alınacağını ve Tiyö'nün korunacagını soyiemektedirler. Tiyö'nün hiç değilse şimdilik buna ihtiyacı olduğu bir gerçektir. Anıların çok taze oldu Brandt Doqu Bloku ülkeleri ile yoğun ticari ilişkilerin gerekli olduğunu savundu BREMEN Federal Alman ya Sosyal Demokrat Parti Başkanı Willy Brandt, ülkedeki işsizliğin önünün almabilmesi Için, Dogu Bloku ülkeleriyle ticarî ilişkilerir yoğunlaştırılmasınm »erektiğini söylemiştir. Çeşitli konjonktür tedbirleri ve reform uygulamalanna rağ men ülkedeki işsizlik oranını azaltmamn mümkün olmadığına dikkati çeken Willy Brandt, Doğu bloku ülkelerinin son yıllarda Batı'da üretilen mallar için cazip pazar durumuna geldikle rinl belirtmiştir. Willy Brandt konuşmasmda Batı Almanya'da muhalefettelci CDU'CSU politikacılannın kendisine bu konuda yönelttiklen eleştirileri de cevaplandırmıs ve onları bu konuda tutucu davran makla suçlamıştır. Kuzey Avrupa'da Rüşvet sadece Asya ve Afriti ülkelerine fizgü bir şey değildir. Zensin Kuzey Avruna ülkelerinde de işler böyle yürilr Ne var ki bu ülkelerde çrenellitle para yerine lüks hedtveler eeçprlidir Güney Avnıoa ülkelerinde ise vet kililer daha alçakgönüllüdürler ömefin ttalva'da bir belediye yetkilisine vereceglniz birkaç bin liretle istediSiniz ruhsatı kolavIıkla alabilirsiniz. Bu konuda en sağlam Olke ee ne Batı Almanya'dır Batı At man vetkililer bu konuda etkin bir sistem gelişrirmişler ve rll«vet vermeyf olanaksız hale getırmişlerdir. Batı Alman şirketierinde, vönetimde işçilerin de SÖ7 hakkı oldugu için, sendikalara her harcamayı kabul ettirmek zordur. Bu nedenle şlmdiye kadar bir Barı Alman şirketinin rüşvet skandallanna bulaştığı du yulmamıştır. Ne var ki rju durum Batı Alman şirketlerinin is yapma o!anaklannı kısniamakta. Almanlar da daha iyi mal üreterek bu açığı kanamaga ca!ı=mak*f>riTİar. A AN TİYÖ Korku niçuı? ğu şu sıralarda, daha önce de belirtildiği gibi, yurdundan kaçmak zorunda kalmış her Güney Vietnamiı Van Tiyö için bir tehlikedir. Bugünler de geçtikten sonra Van Tiyö'nün ne yapacağı ise bilinmemektedir. Bu konuda kendisi de konuşmamakta ve Formoza' da sürekli olarak kalıp kalmıyaca gını belli etmemektedir. Faşist rejime karşı güç birliği gerçekleşiyor • Faaliyetlerini tspanya'da yasa dı. CDL Lideri Kohl Aımrikahlar mı?.. Bu komisyon, adından da anlaşılacağı üzere, devlet güvenlik organlarının, ancak yasalann kesinlikle gerekli gördüğü hallerde telefon konuşmalarımn dınlenmesini ve yasa sınırlarının asılrnamasını denetlemekle görevlidir. Belgelerden, Kohl ve Biedenkopf arasındaki konuşmanın, 3 ekim 1974 tarihinde gerçekleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. Parti Genel Sekreteri Biedenkopf gazetecilere, böyle bir konuşmamn gerçekten geçtığirü açıklarken, Genel Başkan Kohl da, •Çok büyük bir olasüıkla gerçekten» böyle bir konuşmanın yapıldığıru söylemiştir. İki politikacı, o hafta bir büyük dergide Kohle ilişkin olarak yayımlanmış bir yazı üzerinde taruşrruşlardır. şı olarak sürdüren onaltı parti ve sendika «Demokratik Platform» adı altında bir araya geliyor. Sosyal Demokrat Parti Gene! Başkanı Brandt, ticarî ilişki için de bukındukları Doğu bloku ül kelerinde kolaylıkla ahcı bulabilecek tüketim mallan konusunda araştırrnalar yapılmasını. da önemli sosyalist partilerden ticari ilişki içinde bulunmadık Hristiyan Demokrat gruplara, lan Doğu bloku ülkeleriyle ise hatta komünistler ve Bask gibi '< bu konuda zaman yitirmederı yerel örgütlere değin politik yel1 girişimlerde bulunmalannı hü pazenin çeşitli çizgilerindeld! kümet yetkililerinden istemiştir gruplann bulunduğunu bildirmektedir. (Dı? Haberler Servisi) ABD'ye özgü değil Rüşvet vermeyı bir yöntem ola rak sadece Amerikan çirketlerinin benimsediği samlmamalıdır. Yabannı ülkelerle iş yapan firrra lann bir çogu bu yolu tzlempkzorundadır zaman zaman. Hollanda nükümeti bir süre önce bir Fransız havacılık sirketinı iki Hollandalı parlamentere rüsvet vermeğe çalışmakla suçlamış ve olay ülkpde biiyük yanklar uyandıran bir skandal nitelığine bürünmüştü. Şimdi bir çok ülke rüşvet yolu nu kapamaga, vabancı ülkelerle is yapan sirketleri kontrol altına almağa çalışmaktadır. Bu çalışmalar etkili olabilir mi? Buna kesinlikle olumlu cevap vermeğe olanak yoktur. Aslmda sir'ıetler de. kendilerine ek yükler çetirdigi için, rüşvete karşıdırlar. Ancak başka türlü İş yap ma olanaklan kalmayınca Ister istemez bu volu seçmek zorunda kalmakti., bazan da işleri daha hızlı yürütmpk için bu yola başvurmaktadırlar. Amerikalı bir işadamı btı konuda eörüşlerini şöyle özetliyor: •Sadece kanunlar. rüşvet denen hastalıgı yok etmek için yeterli değildir. Başka etkenlerin de bulunması şarttır. Yakın gelecekte rüşvet denen tonlumsal hastalıgın ortadan kalkmasmı saSlavıcı ortamın yaratüabileceğini sanırnvnrum.. (Dış Haberler ServislJ • Sosyalistler, Hristiyan Demokrat. lar, Komünistler gibi çeşitli poii tik çizgilerdeki hareketler ia.şizm me karşı birleşiyor. Demokratik Platform "u oluşturan partilerden bir yetkili, amaçlarının ülkedeki çağdişı bas kı rejimini güç birliğiyle sona erdirmek olduğunu söylemiştir. Demokratik Platform'da birleşecek partiler arasında İspanya ; Sosyalist Işçi Partisi (PSOE\ Avrupa Hristiyan Demokratlar! Eirliği'ne üye İspanya Hristiyan Demokrat gruplan ve îspanya' daki faşist rejimin son bulması için bir yıl önce kurulan îspanya Demokratik Cuntası'nı oluşturan parti ve siyasal gruplar bulunmaktadır. tspanya Demokratik Cuntasmı oluşturan parti ve siyasal gruplar ise şunlardır: İspanya Komünist Partisi (PCE) Cunta'nın yöneticisi durumundadır. Cuntada bulunan diğer yer altı örgütleri Sosyalist Halk Partisi (PSD), bir kaç işçi komisyonu, katolik gnıp lar, bir grup monarşist ve bazı bağımsızlardır. Hükümetin açıklaması Olayın ortaya çıkması üzerine hükümet sözcüsü Klaus Bölling, hemen bir basın toplantısı düzenlemiş ve Bonn Hükümeti'nln olaydan duyduğu ürüntüyü dile geürmiştir. Bölling, hükümetin olayı »on derece ciddiye aldığını, iki muhalefet politikacısıyla stirekli temas içinde olduğunu ve gerçeğin apaçık ortaya çıkması için derhai bir dizi tedbirlere başvurduğunu da açıklamıştır. Bölling'in kanısınca durum, muhalefet için olduğu kadar, hükümet partileri için de aynı derecede önemli olduğundan, olayıri bir takım art düşüncelerle parti propagandalarına alet edilmemesi ge j rekmektedir. Çün*ü burada Dütün partiler, gizli haberlesme özgürlüğüne indirümiş ağır bir darbeyle vüzyüzedirler. Bu arada, devletin tüm gizli haber alma örgütlerinden sorumlu bulunan Şansolyelik Müsteşarı Schüler, ilk ivedl araştırmalardan alınan sonuçlara göre, federal düzeydeki hiç bir gizli örgütün, bu davranıştan sorumlu olamayacağını bildirmiştir. Federal Cinayet Dairesi Bonn Güvenlik Grubu da, kendi açısından, böyle bir şeyin yapılmasını colanaksız. diye nitelemiştir. Bir Amerikan örgütü mü? Bu durumda ilk tahminler, belki de bir Amerikan gizli haber alma örgütünün bu işten sorumlu olabileceği yolundadır. Gerçi hükümet sözcüsii Bölling, acele edilmemesi ve sansasyonlara kaçüm&maU konusunda uyarıda bulunmuştur. Fakat fotokopilerden anlaşüdığı kadarıyla, konuşmanın yazıldığı dosya kâğıtlan, Amerikan Kara Kuvvetleri Gizli Haber Alma Örgütü' nde kullanılanların eşidir. Zaten belgelerin postaya verildigi yer de, damgadan anlaşıldığına göre, Kaiserslautern kentidir ki burada, Amerikalıların pek çok «gizli kapaklı» kuruluşu olduğu ötedenberi bilinmektedir. Bu arada <Stern> dergisi de bir jest yaparak, söz konusu iki politikacının özel yaşamlannı ügilendiren bu konuşmayı yayımlamayacağıru açıklamıştır. Şimdi kamuoyu büyük bir merakla, olayın ört bas edilip edilmeyeceğini beklemektedir. İSPANYA'DA DEMOKRATİK GÜÇLER, BİR ÇATI ALTINDA TOPLANIYOR >L\DRtT İspanya'da faaliyetlerüıi yasa dışı olarak sürdüren onaltı parti ve sendika, <De Brezilya'daki Volkswagen firması " V W Do,, Brasil'in Irak'ta bir otomobil fabrikası kuracağı bildiriliyor Sert bir dille eleştirdileff Bu arada Avrupa Hristiyan De mokratlar Birliği, lspanya'daki Hristiyan Demokratlan Komünistlerle işbirliğine gittikleri için sert bir dille eleştirmiştir. Bu eleştiriler üzerine bir açıklama yapan İspanya Hristiyan Demok Tatlar Grubu sözcüsü Joaquin Gimenez, tspanya'da muhalefetin ülkedeki baskı rejimine karşı birleştiğine dikkati çekmiştir. FRANCO Gidiş nereye? mokratik Platform» adı altında birleşmek yolunda karara varmışlardır. Süddeutsche Zeitung konuyla ilgili haberinde, Demokratik Plaüorm'a katılacak partiler arasın JAPONYA'NIN GAYRİ SAFİ MILLİ HASILASINDA OTUZ YILDIR İLK KEZ DÜSME KAYDEDİLDI TOKYO Japonja'nın gayri safi milli hasılasınm, son 30 yıl içinde ilk kez bu yılın ilk üç ay lık dönemi içinde yüzde 0.7 oranında düşüs kaydettiği, Iktisadi Planlama Dairesi tarafından açık lanmıştır. tktisadi Planlama Dairesi tara fından yayınlanan istatistiklere göre, Japonya'nın gayri milli ha sılası 1974 malî yılı içinde de •c0.6 oranında düşüş kaydetmiştir. An cak geçen yılki düşüş fazla telâş uyandırmamıştır. Buna da düşüşün daha büyük oranda ola cagı yolundaki hükümet tahmin leri yolaçmış, daha sonra sadece yüzde 0.6 oranında bir düşüs olunca bunun telafi edilebileceği düşünülmüştür. Bu yılın Uk üç aylık dönemi içinde meydana gelen ve yüzde O.Ti bulan düşüs ise kaygılara yolaçmış bulunmak tadır. Japon yetkililer ise bu durumun 1975 yılının geri kalan kısmı içinde düzeleceğini ve gayri safi milli hasüada artış meydana geleceğini ileri sürmüşlerdir. Yet kiülere göre, Japon ekonomisin deki durgunlugun sona ermekte olduğunu gösteren kuvretll i»aretler vardır. Bu nedenle de karamsar olmak için neden bulun mamaktadır. Yetkililer tarafından yapüan bu açıklamaya rağmen bazı uzmanlar karamsar tahminlerde bu lunmaktadırlar. Uzmanların kanı sma göre, daha önce yapılan tah minlere rağmen, Japonya'nın ik tisadi büyümesi için öngörülen yüzde 4.3 oranındaki hedefe bu yıl ulaşılamıyacaktır. tadoğu ülkelerine yapmakta oldukları otomobil ihracatını büyük ölçüde artırmak amacıyla kampanya açtıkları bildirilmiştir. Toyota ile Nissan'm yetkilile ri, belli başh pazarlardaki satış larının düştüğünü, buna karşılık petrol gelirinin büyük zenginlik sağladığı Ortadoğu ülkelerinin büyük potansiyel taşıdığını açık lamışlardır. Yetkililer açüan kam panyarun hedefinin bu ülkelere olan ihracatı artırmak olduğunu Ortadoğu'ya otomobil Öte yandan, Japonya'nın en ve sonuçtan umutlu olduklarını büyük otomobil yapım firma'ı da belirtmişlerdir. Toyota şirketinin yetkililerl, bu nndan Toyota ile Nissan'm, Oryıl içinde Ortadoğu ülkelerine de gişik tipte 47 bin otomobil ihraç etmeyi düşündüklerini açıklamış iardıı. Bu miktar. aynı şirketin 1974 yıh içinde Ortadoğu'ya yaptı ğı ihracata kıyasla yüzde 50 ora nında bir artışı öngörmektedir. Nissan ise Ortadoğu'ya bu yıl içinde 100 bin motorlu araç satmağa hazırlanmaktadır. Nissan'm geçen yıla kıyasla sağlamağa çalıştığı ihracat artışı ise yüzde 9(1 gibi rekor bir düzeydir. Nissan geçen yıl Ortadoğu ülkelerine 54 bin motorlu araç satrnıştı. (Dış Haberler Servisi) «En çok kurbanı, komünistler verdi» Joaquin Gimenez açıklamasında, ülkelerindeki komünistlerin İspanya'da demokrasinin kurulması için uzun yıllar yoğıın çaba harcadıklannı, bu nedenle on lan bu birleşik cephenin dışında bırakmantn haksızlık olacağım belirtmiş ve «Bu mücadelede en çok kurbanı komünistler vermiştir. Direnişlerde yaşamlarım yitirmeyen komünistler ise uzun yıllardan beri turukevlerin de bulunmaktadırlar,» demiştir. öte yandan blr süre önce Sıkı yönetim ılan edilen 120 ışyerin de görevli sayılan 10 blni aşkın işçi hakkmda rejime karşı Tjrotesto gösterileri düzenledikleri ge rekçesiyle kovusturma acümı? tır. (Dıs Haberler Serrlsl) RİO DE JANEtRO Brezil ya'daki Volkswagen firması VW Do Brasil'in Irak'ta 300 milyon dolar (4,5 milyar lira) sermayeli bir otomobil fabrikası kuracağı biidirilmektedir. Prankfurter Allgemeine konuyla ilgili haberinde, eylül aymda j FRANSA'DA temeli atılacak fabrikanın 1977 ] yılı sonu, ya da 1978 baslarm i FAHiŞELER da üretime geçe'oileceğini bildir mektedir. HAKLARINI Irak'ta kurulacak fabrikada | Volkswagen marka otomobiller KORUMAK iÇiN ilk yıllarda yalnızca monte edilecekler. 1985 yılında ise otomoÖRGÜT billerin »o 100'lük üretimi Irak'! ta gerçekleşecektir. Otomobilin | KURDULAR. bütün parçalarmın Irak'ta imal edilmesinden sonra. yeni kuruPARlS Poliste kayıtları bulacak fabrikanın yılda 50 bin alunan 2ü.000'den fazla fahişe adet Volkswagen üretrr.esi plan dına kurulan «Fransa Ulusal Fa lanmıştır. hişeler Federasyonu. pazartesi Irakiı yetkililer, Bağdat'ta ku günü resmen faaliyete geçmiştir. mlacak olan otomobil sanayii Yeni örgütün kuruldugunu dünin, komşu Arap ülkelerine otozenlediŞI bir basın toolanrısında mobil ihraç edebilecek kapasit» ilân eden Barbara adında bir de olmasını istemektedirler. kadın, fahişelerin haklannı savu Öte yanüan VW Do Brasil fir naraklann] ve fi7pllik|p DOI1<= bas ması vetkilileri. Irak'ta kuruia kinına karsı nırlik olaraklanm cak otomobil fabrikasi konıısıın sövlemistir. Barnara venı tededa aynntilan ghriJşmpk Uzerf rasvonun, .Htcbır risk altına Federal Almanva'ya eitmisler sırmeden kenrtnerivle rekabet dir. WolfsbTjrg'dakİ VW vetkili eden amafSr ve savriresml fahişelerle bir 1lisi*1» olmadıgım. bu leriyle vapılan eörüşmelerin o gibi kadınlann (ederasyona kalumlu sonuçlandığı bildirilmek bıü edilmeyeceğini anlatmıştır. tedir. (Dıs Haberler Servisi) la a "ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle