Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÎKÎ CUMHURÎYET 12 Haziran 1978 ENDÎSÎNE güldö diye öğreönenfcıi Bldüren üniversite öğrencisıne Yargjç: .Sana o anda güien Profesörden başka biri olsa bıçakhyabilir miydin?» diye soruyor. Aldığı cevap K lık ettiğl kadını, kendisine «Terbiyesiz> dediği için delık deşik eden Adana'lı başka bir sanıgın mahkeoıe önünde ileri sürdügü mazerete bakınız: «... Milthış bir bunalım içerisindeydlm.. Birden su'urumu kaybettlm». Gece'nin ilerletnis saatlerlnde, sonuna kadar açtıgı radyosu ile komşusunu gürültüden rahatsız eden kabadayının, yapılan ıkazlardan gocunup tabancajra sanlmasuun nedenlerl de yukardakilere benzer bir farmüle sokulacaktır. Evll oldugu halde başka kadınlarla flbrt eden Türk işçisinin kıskançlık sahneleri yaratarak Almanya'da sokağın ortasında ve her kesin dehşet nazarlan önünde sevgütsıni öldürdükten sonra gazetecilere verdigi demeç: «O an gözum kararmısU, ne yaptıgımı büıniyoruın»'dur. Askerlik görevini, bir kulp bulup yapraadan atlatan kişınin kendi öz çocuğunu adak olarak kurban ettikten sonra verdığı ıfade: «Bunu dını ınanç la yaptım>. Babasmdan ayrılıp başka bir erkekle müşterek hayat kurdu diye annesinl çakı ile doğrayan 17 yaşındaki gencin söyledıği de: «Annem ikı yıl önce babamı bıraktı ve muhtarla yaşamağa başladı... Asabun bozuldu», şeklindedir. Iğfal edilen kızının yaşamasmı caiz görmeyen dedenin ve dayının btrlik olup bel kemeri ile zavallı kızcagızı boğduktan sonraki gerekçeleri: «AUe namusumuzu temizlemek gerekti, temizledik». Kızuıa tecavüz eden adamın ellerini ve kollanm bağladıktan sonra agzma dinamit koynrak suretiyle öldüren kişi de ayni gerekçeye dayanacakttr. Bir başkası: .Mılletime küfretti, çektirn vurdum>, bahanesinl ileri surecek, bir digeri sevgisıne karşılık venneyen kadını öldürdükten sonra, bıraz daha bayafı bir özüre sarılarak «Gururumla oynadı, ben de onu yok ettim» dıyerek, bir öteki, dansa kalkmak istemedi diye «Ya benimle dans edersin, ya da seni öldürUrüm» diyecek ve öldürecek ve üâh. BUdUT: «OlabÜİr, «alrm1«n hnşlanmnm . Sarkllltl OLAYLAR VE GÖRÜŞLER OLDURME ZEVKI ilhan ARSEL yük puntolar ve cinareti lşleyenln âdeta «beşüs» bir ifadeyle verdigi pozlar altında okumak pek olagandır bu ülkede. Öyle anlaşılıyor ki yer yıizünde en rahatükla, en olmayacak ve sudan nedenlerle adam öldürebilen kişilenn en bol sayıda yetiştigi toplurnlardan birisi de bizim kendi toplumumuzdur. 1973 yılında Alamanya'da yabancı Isçiler arasınd» cinayette birinci olduğumuzu kendi gazetelerimiz yazmışlardı. (Bk. Cumhuriyet Gazetesi, 14 Eylül 1973). Ve bu şimdiye özgü degıl, yüzyıllar boyunca silregelen ve özellikle kadınerkek ilişkileri bakunmdan kendisini gösteren bir gelenek. Tarihimiz ve TALİHİMÎZ insan hayatını hiçe sayan bir düzen üzerine oturtulmuş sanki... «Tarihi Cevdet.i veya «Naima Tarihi.nin sahifelerini söyle gelişi güzel bir kanştınnız: Her Üç veya dört satırda bir katil olaylanna rastlar ve irkilirsiniz: Kelle kesmeler, boğmak suretiyle öldürmeler, ipe çekmeler, kazıga kakmalar, v.s. tüylerinızı her an diken dıken etmeğe yeterli olacak sekilde birbiri peşine sıralanmıştır. Hiç bir ülkenin tarihinde «îktidar uygulaması> ve «Devlet çıkarlan» bahanesiyle, veya «erkeklik» adına veya kadın uğruna bu kadar çok, bu kadar nedensiz, ve bu kadar insafsızca insan hayatına kıyıldıgını göremezsiniz. Evet biz Türkler, cinayeti önemsemeyen ve bunun utanç verici bir suç olduğu inancına varamamış. klşiler çogunluğuyuz; üç kuruşluk bir alacak, hoşlanmadığımız bir 3^1) bakı?, bızi küçümser sandıfımız bir güluş, bir şaka, kabadayılıgımıza gölge düşüren bir söz, her vesıle ile namus sorunu yapmaya hazır bulundugumuz kıskançlıklar, v.s.... yaru kısacası ilkel yaratıklan tahrike yarar bütün bu anlamsız şeyler, ınsan hayatına son vermemiz için yeterli birer nedendır. Hele kadın konusu; şu muhakkak kı Şenat eleğınden geçmıs bir erkeğın kadın ve kıskançlık uğruna yapmayacağı cinayet ve vahset yoktur. Hemen her gün işlenmekte olan ıki oldürme olayından en azından birinin nedenl mutlaka kadınla ilgilidir. Bu alandakl yurt içl rekorumuzu, yurt dışına da taşırmış olmamız pek ilginçtir. Batı ülkelerine giden ve oralardaki kadınerkek ilişkilerin uygar ölçülerine ayak uyduram<ıyan yurttaşlarımızın bir çoğunun bu nedenle işledıkleri yüz kızartıcı suçlarm utancını asıl namuslu olanlanmız dujTnaktadır. kışlanzT Neden «Katn. suçunu aıger suçunu â ğer suçlardan daha menfur <kotü> saymaz, datıa agır cezalandırmaz, aksıne mükâfatlandırırız veya hıç olmazsa «hafıfleticı» nedenıerin bin bir çesıdinı yaratarak cezasıru azaltınz ve her nalü kârda ılk fırsatta af'tan yararlandınnz? Ve neden öte jandan, dığer bazj suçlan, örnegın fıkir suçlan diye yoktan var edilen suçlan ışleyenlen süresız hapse atar ve hıç bir suretle af kanuniannın kapsamma sokmayız? Nedır bızım ınsan yaşamına son verenlere karşı bu noşgorurluğumüz, bu za'afnnız. bu alkıslarımız? Neden bızım toplumumuzun ınsanı, upkı koyun bogaziar veya tavuk keser gibı adam öldürmekten kaçınmaz? Neden kor çakıyla insan kafası kesen 5obazı seyredebılen yıgınlar, Afrika kabileleri hanç, sadece bızd« ve bizim gibi komşu Arap ülkelennde çıkar? Marıfet ile Marifetname D Evet Neden? Karısını, nişanlısını, bğretmenini ve mhayet annesinl öldüren kişilenn gazetelerde çıkan resimlerini dikkatle mceieyiniz. İster hıç okumamış, ıster az okumuş ve hattâ ister yüksek öğrenım kademelerine kadar gelmış olsun, bütün bu cani yüzlerde ınsan varlığının kutsallığma hıç. ama HIÇ manmamış bir ilkel ifade bulacaksınız. Sizi nefret girdabına sürükleyen ve insanlık duygulan adına isyana rorlayan ve ıten öyle tiksintı verici bir ifadedir ki o. öldürmenın ve hem de kendi gerilığinın, kendi yetersizliçınm, kendi kötülügünün intıkamını alırcasına öldürmenın önemsizliğini yansıtan bir zevk vahşetiyle süslenmiştir sanki. Dikkatle izlejinız, kan akırmağa veya kan görmeğe alışmış yaratıklann her fırsatta ve her vesile ile «öldürme» alışkaniığını ve rahatlığını bulacaksınız ou ıfadelerde Bu ıfade. bızım toplumumuzun uygarlık verıleriyle alay eden yönlerimizden biridır. Bizim bu yönlerimizın kımbilır ne derın ve eleştirmeslni yapmağa cesaret edemedığimiz veya belki de bunu yapmayı hıç düşünmediğimiz ne gibi NEDENleri vardır? Kendimizi ve yetıştığımız sosyokültürel ortanıı şoyle bir eleşürebilsek. ve bu arada manevi Vcrlığımıza şekil veren düzenl ve örgütü şöyle bir tenkid süzgecinden geçirebilsek, bu nedenlenn çoğunu, hiç şüphesiz ki kolaylıkla bulacağız oğu eezisinde Vecmeddln Erbakan'ı Izleyen Mustaf» Ekmekçi. MSP Oenei Başkanınm Erznrum'lu tbrahim Hakkı'nın türbesine fidlp, dua ettiğini söylnyor. ve iU •o ki: rr « Bir astroıog ve dünya adamı o!an tbrahim Hakkı'yi bır «yatır» gıb) düsünmek vanlış. Marifetnameyı Adalet Bakanı MuftJoğlu da Erbakan da lyı k: okumamıslar ivıce .. Toplatmaya kalkarlardı, müstehcen diye .. Marifetnamede neler \ar? Neyse.» Ekmekçi'nin cözlemi yaçadıŞhmız fünlerin WT Snemll »orunun» parmak basıvor. öncelikle aydınlann sorununa .. Çünkü Mariretname yazan tbrahim Hakkı'vı bir yatır pW düşBnüp. oy sandısı hesabma sandukasına vuz sürmek ne denli ranlıçsa: bu olaya nzaktan balap. sadec* «Dtn « • & mBrjreni Erhakan. vatırlardan medrt nmnTor» drye Tonım vapmak o denli yanlış... Ama konaya parmak basmadan bir anıyı tazelemek i»(rrim. Olağan Olan Bu ve buna benzer olaylan her sabah gun'ük gazetelenn ilk sahifelerinde, bazan pej peşe, bü Neden Öldürürüz Neden biz bu kadar kolaylıkla, bu kadar yoktan bananelerle ve hevesle adam öldurürüz? Veya kendimizi öldürmesek de öldürene yakınlık duyar tecazüp gösterirız, veya onu korur ve al îşte, <4Birlik ve Beraberlik,, Oktay AKBAL Evet Hayır GÜNÜN KİTAPLARI Prof. Dr. M. OSMAN SAKA eçim güçleştl. Hepimir eıkıntıdayız. Para yetmiyor. Ne yapmaü acaba? Düşün düşün dur! Ha deyince kımse aylıklan arttırmaz, arttıramaz. Kitap yazacaksın, telıf hakkı alacaksın. Yazı yazacaksın belinruş bir ücret bdeyecekler. Kıtaplar eskiden beş liraydı, on beşe, yınruye çıktı, yazann elıne geçen yüzde on, taş çatlasa yüzde on beş. Daha çogunu alamaz, veremez. Gazeteler ise belırli satışlar yapar, belirli kazançlar elde eder, onlardan daha çoğu istenemez. Biz, gazetecilenn, yazarlann durumu işte ba. Işçiler. memurlar, gbrevlılerin ki de ayrı degil. Devlet bu kadar verebilıyor, ozel sektör şu kadar. Arada bir arttmrlar, ama yaşam bırkaç kat daha yukselraıştir, yıne de yetısemezsin. Bir kısır döngüdür bu. Geçim koşullan zorlaşır, kazanç olanaklan değişmez. Bu yuzden dar gelirli, belırli gelirli kişiler her yü biraz daha sıkıntıya, yoksunluga. giderek yoksulluga düşerler. Yakınmalar başlar, çığlıklar yükseltr, ha*tj»iıirlart olümler, daha beter acüar... Mılletvekilleri de sizin bizim gibi yurttaşlardır. Onlarm da ailelert var, çoluk çocuklan var. Yıyeoekler. Içecekler, gezetokler, aynca seçmenlerini de agırlayacailar, türlü masrat edecekler. Hele seçim oldu mu Usteye ginnek, ön yerleri «1mak için kesenin agzını tyice açmalan da gerektir. Asbuz değıl, on binlere, belki yüz binlere patlar bir kişinin milletvekiU seçilmesi, hatta aday olabilmesi... Bunca çaba, masraf üzüntü çek, sonra da gel on bin sekiz yüz lirayla «idars et!> Memur, işçl, dar gelirli yurttaşlann tümünü sıkıntıdan kurtarnıak güç, ama milletvekillerini lerahlatmak oldukça kolaydır. Venrsın bir önerge Meclis Başkanlığına, her parüden birer gonullu bulur imzalatırsın, önce Meclisten geçer sessiz sedasız, sonra Senato'dan, en sonra da Cumhurbaşkanhgından... Hem de Sajin Korutürk bir dış gezideyken APTi Cumhurbaşkanı vekılıne hemencecik onaylatarak... On bin sekiz yüz lira aylık ve beş bin dört yüz lira yolluk... Ne eder? On altı bin iki yüz lira... Şimdi bu ayük ve yolluk ne kadar oldu bilir misinız? Aylık on sekiz bin lira, yolluk da dokuz bin... Aylık brüttur, ama yolluk net!.. Artık miUetvekili ve senatorlerimızin ellerine ne geçecek vann siz hesaplayın. Herhalde yirmi binden aşağı değil... Zenginin parası yoksulun çenesini yorar derler. Atasözleri de dogrusu hep zenginlerden yana! Yoksullan koruyan, yoksullardan yana çıkan atasözlerini hiç hatırlayamıyorum. Yerleşık duzen hep zenginleri konunakla yükümlüdür. Sanatı, edebiyatı, felsefesı, hatta, gelenekleri, görenekleriyle .. Varsm kendi ayüklanna zam yapabılmek yetkisini ellerinde tutan yurttaşlanmız (sayılan altı yuz de olsa) kendtlerini lsurtarsınlar ban! Kızmamak, darümamak gerek politikacılara, kendi aylığınızı arttırmak, kazancıruzı arttırmak elinızde olsa siz de bunu yapmaz mıydınız? Yapardımz elbet. Ben paçamı kurtarayım da gen kalan ne yaparsa yapsın dıyerek .. Parlamento üyelerimiz bu aydan sonra sekiz bin lira daha çok para alacaklar.. Ben çok bulmazdım bunu, ulus için, yurt için yararlı bir çalışmalarını gdrebilseydik! Hepimizın yazgısı onların elinde, yasalar yapacaklar, çalışacaklar, tartışacaklar, Türkiye'yi çağdaş uygarlık düzeyine ulaştıracaklar! Bunu yapsalar, başarsalar, fedâ olsun sekiz bin lira, ama yapryorlar mı, başanyorlar mı? Yoksa işleri eskisini aratacak hale ml geürıyorlar? Işin en güzel yanı hiç bir konuda anlaşamayan, durmaksızın çatışan partılerünizın, liderlenmizın ajlıklan sekizer bin lira arttırma konusunda en özlenen bir anlasmaya vardıklarıdır. Hiç birinin sesı çıkmadı, bir karşı koyma gelmedl, böyle bir şey ulusa, sıkıntılar içindeki halka karşı ayıp kaçar demek1.. AP'si, DP'si, CGP'si, MHP'si, BP'si, hatta ortanın solundaki CHP'sı... Hepsı sessiz ve derinden giderek yirmi yedi bin liralık hedefe ulaştılar. Kendi yararlannı saglamak ıçın gösterdikleri bu «birlik ve beraberlik ruhu«nu ulus işlerinde de göstermeyi unutroasınlar... G YAŞLÎLIK, UZUN YAŞAMA VE GENÇ KALMANIN SIRLARI BORA »ayınlan P.K.78Tophane İstanbul Bu kitap yalruz doktorlar için değıl, kırkını aşan herkesin yarar lanablleceği bir eserdir. ödemeli gönderüir. Isteme ve dağıürn yeri: Kitabın yazarmdan Piyerloti Cad. 19/3 Çemberlitas İstanbul. Telefon: 223565 461715 SAVAŞ ROMANLARI SERİSt EGON LARSEN GENÇLER İÇİN HALLIDAYMcCORMACK FİLO Ve şimdi de TEKNİK TARIHI Horst Erdmann Verlag ve May Yaymlan Ortak May Yaymlan Yapımj Cağaloğla . İstanbul GÜNÜMÜZDE İ JAPON . * : EMPERYALIZMI AŞAMA YAYINLARI P.K: 318 YenisehirAnkara Son günlerde Gstfiste ngine çeriri Utaplan şiar Yalçın, arnı zamanda bilmece çözmeye meraklıdır. Tutukevinde. valnır Türkçe defctt. bUdipi yabaocı dlllerdeld bilmeceleri de çözürnletneyr calışır, hüTtik başan gSsterirdl. O siralarda bir eazete bilmece yanşması açmıstt. Şlar, blr soruva Ukıidı: Aliboron nedlr? Hiçbirimit bilemedik. Sağa sola haber lalındı. En »onıında bulundu: Aliboron. herşeye inanan cahi) ve safdfl adam anlamına felirmiş; La Fontalne'in masallannda geçen bir eşejjin adıymı» .. Böylec»' soru çöznmlenmi?tl. Arartın epev zaman çeçti. 1974 vıhnda IXESCO. bin TII öııoe Orta Asva'da yaşayan evrensel bir dehayi andı. E 3 Bîrun! adındakl. astronom. tarihçi, botanlst. rarmakaloK, ozan, filoıof matematikçi. coRTafyaciTdı bu deha... Yine o «iinlerde U\ESCX^'nun derjrisl Göriişte Fransıı Dopubilimcisl Jacques Boilot'nun bir yansını otenraustum. Çok eikidcn kmlına Fransızea metinlerde adı fcçen «l3»tad Allboron»un «Üstad El Bîruni» oldugunu Sğrendim. Demek Fransızlar Türkmen bilgininl bizden lyl tanıyorlardı. *>imdj bile çoçumuz El Birunl'yi tanımayız. Öldü|ünde feriye 15» yapıt bırakan, »eryüzu ve gökyuzfinü şasılacak bir dofrulukla ölçme yöntemleri çetiren t'stad E Biruni, bilim3 sel RÖzlemin öncülerinden sayılıyor dünyada.» • Peld, Erzurumlu tsmail Hakkı'yı tanrr nuyız? IsmaU Hakki'nın türbesinde dinsel politlka yapan Erhakan tanır mı? Tanısa glder miV Kaskusuz ba sorular boşluktadır. tsrnail Hakkı, 18'inci vüzyüın başında Hasankale'da dojmu* bir bilginimlzdir. Tıptan, cökbllime, matematikten kimyaya dek ceşftU alanlarda çalısma yspmıs, firiin vermlştir. Bu açık flkirli blljrln «Manfetname» adlı vapıtıyla tanmmıştır. Cinüel eğltiınln yasarnda önemll yeri olda&unn d» ileri süren tbrahim Hakkı, Marifername'de bn konaya önemli bölümler ayırmıstır. tbrahim Hakkı çagunızda yaşasaydı. TRT'de çıplak zenci kadınlar göründii diye avafa kalkıp an lâk gösterislne girisen MSPIİler igbl da%Tanmaz, tersine TRT* ye eğitim için seksoln.fi dersleri koydururdu. İşte önemll yapıtı Marifetname'den birkaç satır: 'Cima"nın adabQ erkanı yirmidir. Bıri, ibtida kendisi kâmis'ından (ten gömleği) gayri Ubasından muarra olmaktır. Ve biri, ehlini dahi kezalik âr kılmaktır. Ve biri, mücamaadan mukaddem, takbil ve mülaabe ve mütalefe (latifelesmek, şakalaşmak, öpüşmek ve oynasmak) ile mülezziz ve mütehassis olmaktır. Zira Id, öyle itmels hem bedende huffet, hem de gönülde ıffet, ve hem can'de rahat bulmaktır. Ve biri. ba'deelinzal, ehlinln batnı üzerinde, anın dahl işi bitinceye dek kalmaktır.» Terimiz elvrrişl) olmadığı için tbrahim Bakkı'nın cirn» (clnsel Uiski) konusundaki kuraJlannın ytrmlsinl de burada yayınlayanuya<»|ız. Ama Üstad Erbakan, lste ba Marifetnsme yazannın tfirbesine yüz süriiyor. Türkiyemiı, gvçmişiyle ve bugün&yle kesfedilmemls cUh«... Tüm bafnazlıklardan sıynlıp öz benligimize ve Urihlmiıe yaklafnuya çalışmalıyn. Erzunımlu tbrahim Hakkı tibi bUfinleri bile siyasal seçim yatınmı İçin T»tır gibi knllanan akımın foyası bilimin ışığinda ortaya çıkacaktır. Halfkın dme »ayjılı, «ma yobazhğa ve din Ucsretinefc»r?ıblr Batduymu olduğuna inanıyoruz. Bu sağduyuvu »ydınlaruı bir iyice önemsemesi ve deferlendirmesi gereklyor. Vefat ve Teşekkür Annemiz NAZIMA ÖZELÇt'NtN toprok bızım hikmet ısteme adresi PK 226 \az\\ayjark cenaze meraslmine lştirak eden, taziyette bulunan akraba. dost ve yalonlanmıza, hastalığı esnasında yakın alâkasını esirgemiyen Prof. Dr. SABAHATTİN KERtMOĞLl) na mmnet ve teçekkürlerimizi sunarız. ÖZELÇt AtLESt ADINA T. Mak. Müh. NEYTÎR ÖZELÇÎ, Y. Elk. Müh. ŞÜKRAN ÖZELÇt, YTLDIZ ÖZELÇÎ, 7AMAN ÖZELÇİ. kim il sunq^ r.wijeweera/f.halliday KORE S E Y L A N D E V R İ M İ 1971 N İ S A N tJZERİNE JOf/ «ASAKLANMASI DAĞITTVI: BATEŞ Cumhurtyet 4683 TEŞEKKÜR isteme adresi: Halil Ziya Bulvarı 65/3 İZMİR ACI KAYBIMIZ NUNTJinnın 1975 ORHAN KEMAL ROMAN ARMAĞANI Korgeneral Mltnat KOPSAVAŞ'm geçlrdlğl beklenmeyen rahatsızlıgı sırasmda etkin tedavt ve bilinçli konsUltasyon için ÇORLU"ya kadar giderek pek yatan ilgilerim şahsen ve müessese olarak bugünedek aralıksiî esirgemeden sürdüren basta Saym Prof. Dr. stüAMt ERSEK olmak üzere Sayın Prof. Dr. REMZİ ÖZCAN"a Saym Prol. Dr. ALJ ERMEKCİ'ye Saym Prol. Dr. RAStM BbRKMAN'a Sayın tm. Tbp. Amlral MEHMET ALİ IŞlfilGÜR'e ve Dr. AKOON SAYMAM, Dr ATİLLA SAMİLUtL, Ur. ÖNAL ÖZSARUHAN, ÇURLD Askeri Hastanea Bas T«bibi Tbp. Alb. ERDO<»A^ ERKRUAL ve bütün bastane personeline, Tbp. Bnö. DOfiAN TORAMAN, Tbp. Atğm. AYKAN CANLUK, Dr. UYGUR ONAN, Hemşire AVTEN SA1AR, ALİME KAYA. MÜNtRK ÇINAROGLO. NEJLA KARAT ve nastabakıcı MEDİHA ARISOYTa, rta«m"m İSTANBUL Gögüs Cerrahı Merkezine nakll »e nalen ar». lıksız sürdürülmekte olan tedavisı sırasmda da hastanenm llgDİ bütün Tabip, Hemşire ve nastabakıcU&nna yürekten şükranlar sunanjn. H. Dofan ÖZGOÇMEN lTncl Ordn Konratftin Biricik kocam, sevgili NURÎ SUTAŞAN'ı Bir kaza sonucu kaybettik cenazesi 12 haziran perşembe günü (Bugün) Bakırköy Akmescit camiinde kılmacak öğle namazını müteakip Silivrikapı aile mezarutına defnedilecektir. Muatter SUTAŞAN AŞKIV, î»n.TUTOGLV, TANRIYAB, ÖZCAĞATAY, DOSTER Aileleri erdalöz YARALISIN Oevrimci Genclîk Hareketi larihi FİATI 17,50 TL yaymevîl PK.568! ROMAN Üçüncü Basım 15 Lira KANAYAN HİKÂYELER Üçüncü Basım 10 Lira ^HMimnınııımmnMiıııtıtmıı • «• • • • • • •• « • •* • • • • • • « •• Cumhurlyet 4676 GERCEK • > YAYINEVİ # pk. 655 istanbul Edebiyat Fakültesi Dekanlığından 8.6.1975 tarihinde Günaydın ve Cumhunyet gazetelerinde çıkan ılâmmız aşağıdakı şekilde defıştırümıştır Fakültemiz Umurai Psikoloıı Kürsüsüne auKtorasını yapmış bır asıstan ile Preüıstorva Kıirsü'iinaekı asıstanlık kadrosuna 1750 savıiı Ünıver^ıfeler Kanımunun 33. maddesi uyanrra avnı bolümae ooktora vapan bir doktora ögrenmsi alu.jcaktır. îsteklilerin gıreceklen yabancı dılı bildıren bir dileicçe Ue 26.6.1975 tarıhme Kadar DekanlıCımıza müracaatları rıca olunur. (Basın: 17132/4678) dızisınde sunar 45 inci kitap: \ tekinyayınevi ankara caddçsi 51, istanbul ÇIKTI prof. dr. cavitorhan tütengil KRSAl lÜRKİYE'NİN YAPISI VE SORÜMURf 20 cem yayınevi