Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
• Sahlbl: Cumhuriyet Matbaacüılc ve Gazereclllk l A Ş adına ... . . NADtR NADt • Genel Yaym Müdürfl ..» ... OKT1Y KURTBÖKE • Sorumlu Yazı İşlen Müdürü: BÜLENT DtKMENER • Basan ve Yayan: CUMHURİYET Matbaacıük »e GazeteciUk T.A.9. Cagaloğlu, Halkevi Sok. No. 3941 TELGRAF ve MEKTÜP adresl: CUMHTJRlTET ISTANBUl Posta Kutusu: îstanbul No: 246 Telefonlar: 22 42 90 22 «2 96 2 2 4 2 9 7 2 2 42 98 224299 CUMHURİYET UYMAYrTAAHHÜT EDER âBONE ve TLAN ATISI. • BÜROLAR: Ankara, Atatürk Bulvan «ener Apt. Yenişehir, TeL: 177477 255701 • ÎZMIR Halit Ziya Bulvan No. 65, Kat 3, TeU 31230 24709 • GÜNEY tUerü Atatürk Cad. üğurlu PasaJ, Tei.: 14550 19731 Yurtiçj 64ü Î7Ü Ute 45 Yurtdup 810 405 £12 67.50 Ülke grtrplanna v« îğırügin» göre. uçak lariu okuyucu tarafmdan aynca ödenir... u 8 a 1 Bashk (MAKTU) .. 2 3 ve 7. Sayfa (SanUmi) « . . 4., 6., 8. Sayta (Santiml) ... Öllim, MevUd, Teşekküı (5 Santiml) Nişan, Nikâh. Evlenme, Doğum Yayın Hayan (Kelünesl) . „..« Kayıp (Kelimesl) „ .„ Lir» » 12ü » » WJ K » 225 • 14U 550 SAY1S1 150 RURUŞ Demirel Karamanlis (Baştarafı 1. sayfada) ğu ve ABD Başkanımn kendisini dikkatle dirüediği yetkililer tarafmdan dile getirilmiştir. Türk yetkililer Ford'un konuşması sırasmda Türkiye'yi tehdit edici cümleler kuilanmaktan sürekli olarak sakındığım ve ambargonun kalkacağına ilişkin son derece iyimser sözler sarfettiğini bildinnişlerdir. Demirel, ambargo konusurjun Türk kamuoyuna malolduğunu ve ambargonun kalkmaması durumunda Amerikan üslerine karşı bir uygulama yapmaraanın olanaksız hale geldiğini bildinniştir. Öğıenildiğıne göre, Başkan Ford, son zamanlarda başlayan Türk Yunan görüşmeleri ile Yiyana müzakerelerini kongTeye karşı «olumlu gelişme» olarak götüreceğini ve gelişmeleri kongredeki grup liderlerine anlatacağını söylemiştir. Bilindiği gibi. ambargoyu fcoyan kararda ambargonun «elle turulur bir gelişme» olduğunun Başkan tarafmdan kabul edilmesi halinde ambargonun kalkması öngörülmuştü. Ancak, Başkan Ford, görüşme sırasında Kongreye «elle tutulur bir gelişme» şeklinde bir görüş götürıip götürmeyeceğini söylemiş, sadece «olumlu gelişme» demekle yetinmiştir. Buradaki diplomatik gözlemcl ler, DemirelKaramanlis görüşme sinden sonra bazı somut konula n kapsayacak bir deklarasyon ya yınlanmasını Ford'un Kongre'ye «elle tutulur bir gelişme» önerisi olarak götürebileceğini söylemiş lerdir. Ancak böyle bir deklaras yonun Yunanlılarca kabul edilmesi şlmdilik zor göriilmekte, belki biçimsel bir ortak bildiri, ya da basın duyurusunun yayınlanmasının söz konusu olabllecs ği belirtilmektedir. Diplomatik gözlemciler, Yunanistan'm, Başkan Ford'un Kongre ye «elle tutulur gelişme» önerisinı götürmesini sağlayacak somut konulan içeren bir deklarasyonun, ancak özellikle Kıbnslı Rum mülteciler için Türk kesimine yer leşme iznl verebilecek bir Türk ödününden sonra mümkün ola bilecegtni dile getirmişlerdir. bargosuna tâbi tutulmaktadır. Karşı karşıya bulunduğumuz tehdidin devam ettiğini, anlaşma ya vücut veren esas unsurlarm "değişmediğini, Türkiye'nin ittifaka katkısımn eskisi kadar önemli oldugunu kabul ediyorsak bu kendi kendini tahrip sden hareketi izah edeceK herhangi bir gerekçe bulmak müm kün değüdir. Bu toplantımızın karşılıklı iliş kilerimize ortaya çıkan bu nevı den çelişkilerin izale edilmesim sağlayacak bir hava yaratabileceği ümidini iîade etmek iste rim.» Demirel, Türk Yunan ilışkileri konusunda da şöyie konuşmuştur: «Türkiye üe müttefikimız Yu nanistan arasında halen mevcut duruma samimiyetle üzüldüğümüzü belirtmelivim. îki ülke arasmda dostane ve yakın ilişkiler her ülkenin olduğu kadar ittifakm da gerçek çıkan gereği olduğuna eskiden olduğu gibi şimdi de inanıyorus. Kıbns olaylan konusundaki bütün değerlendirmemiz farklı olmakla birlikte bizleri halen için de bulunduğumuz noktaya getiren gelişmelerin münakaşasına girişmek istemiyorum. Sadece üJkelerimiz arasındat:: ilişkilerin halihazır durumunu üzücü bulduğumuzu ifade etmek ve hükümetimin mevcut uyaşmaz lıklanmızı banşçı yollardan ve karşılıklı temaslarla çözümlemek hususundaki samimi arzu ve kararlüığını belirtmek Isterim. Temaslann ikı ülke arasmda daha büyük bir anlayış zemini nazırlayacağı ve mevcut meselelerin tümünü kolaylaştıracafı nususun daki kuv\"etli ürnidimi ifade etmek isterim.» Gizli olarak devam eden toplantıdan sızan haberlere gjre, Karamanlis yaptığı konuşmada, Türkiye'ye karşı sert bir dil kullanmamaya çaba göstermiş ve bu arada, 14 ağustosta yapılaa II. askeri harekâtın yerinde olmadığım iddia etmiştir. Sızan haberlere göre, Karamanlis Türk Yunan üiskilerine degınirken, Türkiye'ye karşı saldırgan sözcük ler kullaıımamış ve Yunanistan' m iki ülke arasındaki sorunlarm görüşme yoluyla çözümlenebilecegine inandığını söylemiştir. Dofrulanmayan haberlere göre. Yunanistan Başbakam Karamanlis, Türkiye'den isteklerinin kabulü durumunda, 30 Eylüle kadar NATO'nun askeri kanadına yeniden döneceklerini bildirmiştir. Bu konuda kendisiyle görüştüğümüz Dışişleri Bakanı thsan Sabri Çağlayangil, «Böyle bir $ey duymadığmı» söylemiştir. Diplomatik gözlemciler, Karamanlis'in bu sözleriyle Türk askerlerinin Kıbns'tan çekilmesini imâ ettiğini belirtmektedirler. Aym gözlemeiler, Karamanlis'in diğer NATO ülkelerini Türkiye'yi etküemek için gösterdiği bir çaba olarak nitelemislerdir. OLAYLARIN ARDINDAKİ DANIŞTAY, CEM'İN (Baştarafı 1. savfada) rının iptali, diğeri de yeni genel müdürün atanması ile ilgili kararın iptali olmak üzere iki aa\a açmıştı. Dava Daireleri Genel Kurulu, ilk aşamada Cephe Hükümetinin dava konusu her iki tasaırufu hakkında da yürütmenin durdurulmasını kararlaştırrcıştır. Genel kurul iptal istelclerini aynca görüşecektir. Danıştay Başkanı Ismail Hakkı Ülgen toplantıdan sonra Cem' in görnden alınması ve Yalçmtaş'm Genel Müdürlüğe getirilmesine ilişkin yürütmenin dava sonuna kadar durdurulmasına ka rar verildigini belirtmiştir. Danıştay Genel Kurulu söz konusu kararlan 8'e karşı 13 oyla almıştır. Kurulun 8 üyesi sanınma almmadan durdurma karanna gidilmesine karşı çıkmışlardır. TRT Yönetün Kurulu dün on bir üyesinden sekiziyle toplanmıştır. Toplantıya katılan üyeler, Genel Müdür dışında hükümet temsilcileri Tevfik Karahan, Fikret Ekinci ve Sezai Orkunt ile, Cüneyt Orhun, Şerafettin Turan, Özcan Özal, Adnan Ataman, Saadettin Karacabey'dir. Karacabey, toplantıji bir süre izledikten sonra aynlmış ve oylamalarda bulunmamıştır. Yenı Genel Müdür Nevzat Yalçıntaş, Yönetim Kurulunun önüne ilk olarak 17 yeni kadro isteği ile çıkmıştır. Üçü birinci dereceden, üçü ikinci dereceden, onbiri de çeşitli derecelerden olan ve danışman ve uzmanlık görevlerirü içeren bu kadrolann Gene! Müdürün görevden almak istediği Topuz ve Türkiye Radyolan yöneticileri için düşünülmüş «Kızak kadrolar» olduğu bilinmektedir. Yönetim Kurulu. Genel MUdürün bu kadro isteğini kabul etmiştir. Cepheci Genel Müdür Yalçıntaş, bundan sonra ası! amacmı açıklamış ve Yönetim Kurulu'ndan, program işlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hıfzı Topuz'un bu görevinden alınarak, Danışmanlığa atanmasını istemiştir. Bu istek Yönetim Kurulunda iki saat süreyle tartışılmıştır. Ge nel Müdür Yardımcısı Topuz'un, görevden alınabilmesi için en aa altı Yönetim Kurulu üyesinin oyu gerekmektedir. Oysa dünkii Yönetim Kurulu toplantısmda, cepheci Genel Müdür. isteği çevresinde kendısınınkiyle birlikte ancak dört oy toplayabilmiştir. Bunun üzerine Yalçıntaş, Yönetün Kurulunun tam kadroyla toplanmamış oldugunu öne sürerek, konujTi hiç görüşülmemiş savmıs ve iki hafta sonraki toplantıja ertelemiştir. TRT Yönetim Kurulu, bundan sonraki topIantısını 12 13 haziran günlerf yapacaktır. GERÇEK (Baştararı 1. sayfada) ğu «ribi gundemdedir. Bunca nzun süreli bir anlaşmazUtın temel nedenlerini tîtizlikle aramak gerekir. Şimdi ODTÜ'ndeki durum şudur: Cniversite yönetiınİTİe 65renciler arasındaki anlaşmaz* lıklar vüzünden dersler kesilmiştir. 9.000 öğrenci bu vüzden beklpmekte: zaman geçmektedir. Cniversite Rektörö geçen zamanın devamsıziık ııı. ve derslere girtneven rilerin devamsızlıktan sınıfta kalacağuıı sövleyerek olayı biishütün çıkmaza süriiklemiştlr. Komando baskınları ve jandarma baskısı ODTÜ'nin vaşantısını zehirlemekt«?dlr. Gerçekte binlerce öğrencinin toptan sınıfta hırakılması sibl bir cezaya lâvık olup olmadjkJannı öçretim üyelerinin ciddiyetle düşünmeleri. ve bnna eöre davrannıalan eerekirdi. Bu titizlik gösterilnıemiş, featı vöntemlcre kavılmıştır. Dün ODTti Rektörii bir basın toplantısı düzenliyerek şunlan söylemiştir: «Öğrencilerin egitımleri sırasında siyasetle uğraşmamalan, zamanlannı öğrenimlerine ayırmaları zorunludur.» Rektör sivasal partilertn ünlversiteden ellerini çekmelerinl, üniversiteye politika sokmamalannı istemişlir. Chsa yukard» belirttijüıniz fibi üniversitenin kuruluş kanunu. üniversitenin vönetimini «siyasal Iktidara, yani sivasal partilere bağiamaktadır. Ve olanlar, ÖRrencilere, velilere, yurdun zaranna olmaktadır. Ne olacak Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu 'mın her iki karann yürütülmesinin de durdurulması yö nündekı kararına göre, karann tebliginden itibaren tsmail Cfim yeniden TRT Genel Müdürü sıfatını kazanmakta. Nerzat Yalçmtas'ın Genel Müdürlük sıfatı ise kalkmaktadır. Bu duruma göre Nevzat Yalçmtaş'm TRT'den aynlm8=ı gerekmektedir. tpekçi'nin evinde Danıştaym kararınm açıklanmasından sonra kalabalık bir gazeteci grubu, ve bazı TRT mensupîan İsmail Cem fpekçi'nin Gaziosmanpaşa'daki ertne gitmişlerdir. Ipekçi, Danıştay'ın aldığı karardan çok memnun olduğunu söylemiş, «Danıştay'ın her iki işlemin de yürütülmesini durdurduğu sayın Başkanca açıklanmıştır. Bu durumda, Danıştay kararının kendiliğinden yerine gelmesinin bir hukuksal gerek oldugunu avukatlarım belirttiler. Karan tebelluğ eder etmez görevime döneceğim, devam etmek te olan bir dava hakkında daha fazla konuşmayı uygun bulmuyorum» demiştir. İpekçi'nin avukatlanndan Prof. Uğur Alacakaptan ve Doğan Tanyer de, Cem'i kuüamışlardır. Ala cakaptan şunlan söylemiştir: «Kararlar kendiliğinden uygulanacaktır. Danıştay kararlan ve idare hukuku doktrininin görüşü bu yoldadır. Prof. Yalçmtaş'm görevlilik durumu askıya alınmış tır. Bu karann uygulanmasının engellenmesi halinde hukukl ve cezai sorumluluklar dogar. Sayın Yalçıntaş'ın idari işlem yapma ve malî harcama yetkisi de yokrur. Karar tebelluğ edilir edilmez gerefi yapılacak ve îsmail Cem îpekçi görevinin başına dönecektir.» öte yandan Nerzat Yalçınfaş, Türkiye Radyolan yönetimin de dllediği defişiklikleri yapabilmek için Genel Müdür Yardımcısı Hıfzı Topuz"u görevinden almak üzere başlattığı girişimin ilk asamasında yenilmiştir. Hîfzı Topuz'un görevden alınması ile ilgili Genel Müdür önerisini görüşmek üzere dün toplanan THT Yönetim Kurulunda. ancak, dört üye Yalçmtaş'm bu isteği doğruîtusunda oy kullanmıştır. Cepheci Genel Müdürün Topuz'u görevinden alabilmesi içın ise en az altı oy gereklidir. Karamanlis ••• Istanbnl'a (Baştarafı 1. sayfada) harcamalar gidenmızde 217 milyon lira tutmaktadır. Sayın Maliye Bakanı ile bu sayılan görüştük. Istediği bilgüeri verdim. Sonunda bana telefonla hiç bir yardım yapamıyacaklannı bUdirdiler. Bu durum karşısında benim görevim Hükümetin tutumunu halka şikâyet etmektir. Tuccara 2 milyar lira kredi bulabilen hükümetin, nufusumuzun yüzde 10'nunu banndıran sanayinin yüzde 40'na sahip ve Gelir Vergisinin de yüzde 40'nı ödeyen Is tanbul'a, Belediye hizmetlerinl sürdürebilmemize yetecek kaynak bulunması gerektiğine inanıyorum.» İsvan, ortaya koyduğu rakaralardan sonra «beceriksizlikle» suçlamaya kallaşmanın «oaflflik» oldugunu söylemiştir. Demirel'in temasları Başbakan Süleyman Demirel, NATO Zirve toplantısı nedeniyle Brüksel'de bulunan devlet adamlanyla ikili temaslannı dün de sürdürmüştür. Demirel saat 11' de LUksemburg Başbakanı Gaston Thron, saat 17'de lse, îngiltere Başbakaru Harold Wilson ile görüşmüştür. Demirel Wilson gö'rüşmesinde, îngiltere Başbakanının, Kıbrıs'ta kurtanlmış Türk bölgesinde kalan îngilizlere ait mallar sorununu konu yaptığı ve aynca îngilizlerin özellikle Maraş bölgestnde bulunan yatınmlannın envanterlnin yapüması gerektiğini söylediği öğrenilmiştlr. Wilson, görüşmede bunlann tazminatmm istenebilecegtal de belirtmiştir. Buna karşılık Başbakan Demirel'in bu konuda Îngilizlerin Kıb ns Türk Federe Devleti Başkanı Denktaş ile temasa geçmelerinin yarar sağlayacağını söylediği öğrenilmiştir. Bu arada NATO calısmalan sı rasında bir ara dışan çıkan Dışişleri Bakanı thsan Sabri Çağlayangil de Yunanistan Dışişlerl Bakanı Bitsios ile bir görüşme yapmıştır. Çağlayangil ve Bitsios "un bugün yapılacak DemirelKaramanlis buluşmasımn günde mini hazırlayıcı bir temas yaptıklan öğrenilmiştir. Görüşmede aynca, FIR (Vçuş indirim bölgesi) sorununun de ele ahndığı büdirilmektedir. Bilindigi gibi, Kıbns olaylanndan bu yana Yunanistan kendl uçaklan dışmda Ege üzerinden hiçbir ülkenin asker! ve sivil uçaklanna geçiş hakkı tanımamaktadır. Bu nedenle TUrkiye1ye gelecek olan yolcu uçaklarının hepsi, yollannı degiştirerek Bulgaristan üzerinden geçmek zorunda halmaktadırlar. Gözlemciler, bugün yapılacak Demirel Karamanlis göriişmesinde bu sorunun çözümlenme olasüığının kuvvetli oldugunu söylemişlerdir. ABD Dışişleri Bakanı Kissinger, önceki gün düzenlediği basın toplantısmda, yeniden bir TürkYunan savaşı olasüıgından sözet miştir. Demirel'in Fordla yaptl ğı görüşmeye katılan yetkililer, kesinlikle Başkanın böyle bir ola süıktan sözetmediğini ve bu ko nuda Türkiye'den herhangi bir istekte bulunmadığını, görüşme de savaş sözcüğünUn dahi geçme diğini dile getirerek şunlan söy lemişlerdir: «Kissinger'in son zamanlarda sürekli olarak savaştan sözetme sinin iki amacı olabilir; bunlardan birincisi Kongrej'e karşı Tür kiye'ye yapüan baskınm ters so nuç verdigi ve sertleşen politika sı sonunda bir savaş olasüığının ortaya çıktığı ve bunu önlemek amacıyla Türkiye'ye karşı uygulanan ambargonun kalkması izlenimini vermektir. İkinci amaç ise, Kissinger'in kuvvetli bir olasılık içinde görün memesine rağmen sürekli savaş tan sözederek sanlti bır savaş or tamı varmış havasmı yaratıp sa vaş da olamayacağı için, kendisi nin çabaları sonucu savaşm önlendiği görümünü yaratarak pres tij kazanmav'a ealışması.» Yönetim Kurulunda Dalokay Öte yandan Ankara Belediye Başkanı Vedat Dalokay, hükümetin belediye'ye yardım etmemesi üzerine işçi ve memurlarm maaşlannın bu ay da verilemiyeceginl söylemiştir. Dalokay'ın belediye personeline yayımladıgı ve basına da açıklanan bildirisınde, belediye kasasındaki paranın işportacınm cebindeki paradan da az oldugunu belirterek şu görüşlere yer vermiştır: «Daha geçen ay sanayicilere iki milyarlık Merkez Bankası kredisi dağıtan. tuccara 700 rml yon liralık krediler veren MC iktidannın başkentteki işçinln ücretini ddememe konusunda gösterdiği tutum emekçi nalkımız için son derece düşündürücü ve ibret vericidir. Karşı karşıya bırakıldığımız eor koşullan sizlerin takdirine sunuyonım. Buna rağmen kentte hiçbir hizmettn aksamadan yürütülecegine üıanmamzı İsterim. Sağcı, bagnaz, sömürUcü iktidar ve yöneticileri 1973 seçimleriyle reddeden halkımızı, özellikle kentlerdeki yurttaşlanmızı cezalandırma eylemlerinin başladığı zor günlerin içindeyiz. Ama, bir ananın bütün fedakârlığıyle çaüşmakta olan başkent belediyesi, önune çıkanlan bütün engellere rağmen çöp, güven ve sevgi toplamaya devam edecektir.» (a.a.) Ortak bildiri Devlet ve Hükümet başkanlarının katılmasiyla yapılan Konsey toplantısmdan sonra yayımlanan ortak bildiride, Kıbns ve Türk Yunan Uişkileri yer almanuştır. Gözlemciler, ortak büdiride muhakkak yer alması gerektlğüıi bildirdikleri bu bölümün yer almamasma. Türk Yunan görüşnıelerinin başlamasını göstormişlerdir. Bildiride. Uye ülkelerin ittifakın dayanışmasını korumak ve zayıfladığı yerlgrde bunun neden lerini ortadan kaldırarak onarmak konusundaki kararlılıklannın daha da güçlendiğinde birleş tikleri belirtilmiştir. Bildiride. ittifakın ana amacımn üyelerin bagımsızlık ve güvenligini korumak ve sürekli bir barışın kurulmasına olanak sa^lamak olduğu da kaydedilmiştir. Çağlayangil Bitsios ODT^deki 'Baştarafı 1. savfada) belirtmiştir. Koç ayrıca Rektör ve Mütevelli Heyetinin tutumunu tasvip etmediğini, 9000 öğrencinin yı] ve sömestr kaybetmesinin sorumlulan haklunda bir tedbir düşünülüp düsünülmediğini sormuştur. Rektör ne diyor? ODTÜ Rektörü Tank Somer dün düzenlediği basın toplantısında, «Jandarmanın, üniversitede normal eğitim düzeni sağlanmcaya kadar görevine devam etmekte kararlı oldugunu» söylemiştir. Somer bu konuda şöyle konuşmuştur: «Bir yandan bildiriler dağıtıp, Universitede kan gövdeyl götüre cek» diye asılsız haber yayanların, aynı anda «Jandarma üniversiteden çıksın» demeleri tam bir çelişki örneğidir. Üniversitecei güvenliğin sağlanması, idarenin en önemli g^revlerinden biridir. Bu Türk jandarmasıdır, yabancı asker degildir.ı 'Bütün parti başkanlarımız bir masa etrafmda toplanıp, bir karara varmalan lâzım. Üniversiteler işlemiyorsa. o ülkede kal kınmadan bahsedilemez. Öğrencüerin eğitimleri sırasında siyasetle uğraşmamalan, zamanlannı öğrenimlerine ayırmalan zororüudur. Her siyasi partinin bir gençlik kolu vardır. Bunlar, ayrı görüşlerle birbirleriyle mücadele halindedirler. Bu durum, gençlerin kamplara ayrılmasına, lüzumsuz birtakım mücadelelere girişmelerine yolaçmaktadır. Biz, bunu sakmcah görüyoruz. Partilerimiz ünıversite içinde gençlik kolları organize etmesinler. Öğrencileri dersleriyle başbasa bıraksmlar. Yuvarlak masa toplantısmı Devlet Başkanının yapmasında fayda vardır.» Luns'un sözleri Ortak bildirinin yayımlanmasmdan sonra bir basın toplantısı düzenleyen NATO Genel Sekreteri Luns, bir soru üzerine Türk ve Yunan Başbakanlannm toplantı sırasında yumuşak davrandıklannı söylemiştir. Luns, «Ikili görüşme de böyle geçer mi?» sorusuna, «Uluslararası bir örgütte birbirlerine yumuşak da\Tanmak, iki devlet adammm başbaşa görüşürlerken tutumlannı degiştirmeleri için bir neden olması gerek» demiştir. Luns. «Türkiye'ye son gelişinizde Bulgaristan üzerinden uçmak durumunda kaldınız. Yunanistan hâlâ Ege üzerindeki uçuşlara izin vermeyecek mi?» sorusuna ise, «Evet, dediğiniz gibi Bulgaristan üzerinden uçmak dunımunda kaldım. Dönüşümde ko nuyu ilgililere ilettim. Bir sonuç almacağını ümit ediyorum» şeklinde karşılık vermiştir. NATO Genel Sekreteri diğsr bir soru üzerinde, Türkiye ile Yunanistan'ın kendi gözetiminde görüşmeyi arzulamadıklarmı ve başbasa görüşmeji tercih ettiklerini belirtmiştir. Kıbrıs Radyosu adına kendisine bir soru yöneltilince Luns, «Buradaki anlaşmazlık temelincie iki ülkeyi ügilendirir. Bu ülkeler şimdi görüşme yoluyla sorunlannı çözümlemeyi kabul etmişlerdir. Ben daha fazla konuşmak istemem. Zaten Kıbns da NATO üyesi değildir. Bütün amaç iki tarafı tatmin edici ve onuronu kırmayıcı bir sonuçla çözüme gidilmesidir» demiştir. Luns, çözümün zamanıyla ügili bir soruya da «Sonuç alma zamanı geldi» karşıhğını vermijtir. Kissinger'in sözleri fiybar'ın (Baştarafı 1. savfada) züm yolları önerdiklerini anlatarak «Sosvalistler arasındaki görüş farkian. toplum fcoşuilarının degerlendirilmesinden doğmaktadır» demiştir. Milliyetçi Cephe kavramı Üzerinde örnekler vermiş, Amerikanın dünyanm her yerinde faşist yönetimleri desteklediğini anlata rak «Türkiye'de Miîliyetçi Cephe kavrammın ortaya atılması bir rastlantı değildir» şeriatçılar, gericiler. Ummetçiler ve sah'e Ara türkçüler Milliyetçilik maskesi kullanmazlar» demiştir. Sağcı partilerce kullanılan «Milliyetçi» sözcüğünün anayasanm özüne ve sözüne aykın oldugunu anlatan Aybar, kaderde, kıvançta ve tasada ortak olmayı amaçlayan anayasa ile mutlu azmlığı savunan sağcı partilerin açıkça ters düştüğünü söylemiştir. (Baştarafı 1. savfada) Avrupa Konseyi yetkilüeri tarafından dün sabah yayınlanan bir bildiriye göre. komisyon, 2223 mayıs gunlerindeki toplantılannda tarafları dinledikten sonra bu yönde bir karar almıştır. Avrupa Konseyi nezdindekl Türk delegasyonu ise, dün sabah bu konuda yayırüadığı bildiride şöyle demektedır: «Türkiye hukümeünin, Kıbns Rum yönetiminin tek başına Kıb n s hükümetini temsil edemeyeceği yolunda öteden beri üzerinde durduğu ve her vesile ile ilân ettiği görüşü malumdur ve kesin dir. Avrupa Insan Haklan Komis yonunun aldığı bu karar Türkiye hükümetinin yukanda belirtilen tutumunu etkileyemeyecektir. Bi naenaleyh, Türk hükümeti bu da vada Kıbns Rum yönetimini, Kıb n s hükümeti sıfatıyla kendisine muhatap almayacaktır.» Yetkililerden aldığımız bilgüere göre, Insan Haklan Komisyonu şikâyetlerin «kabul edilmesinden» sonra izlenecek yolu saptayarak ilgüilere bildirecektir. Bu konuda, henüz bir karar alınmadığı da öğrenilmiştir. •Usul hakkmda tebligat yapıl masından sonra ise. meselenin esasına iniierek iddialarm iccelen mesi» gerekecektir. Bilindigi gibi, Kıbns Rum yönetimi geçen yaz Kıbns'ta yapılsn askeri harekât sırasında Ada'da insan haklannın ihlâl edildiğini öne sürerek, Türkiye"yi lkl kez Avrupa Konseyi nezdinde şikâyet etmişti. Komisyonunun 2223 mayıs top lantılannda Türkiye adına şu uz manlann katüdığı öğrenilmiştir: Prof. llhan Unat, Prof. Bülent Nuri Esen, Prof. Mahmut Belik, Prof. Edip Çelik, Prof. Feyyaz GÖlcüklü, Prof. Abdullah Gözübüyük, Subu Yirmibeşoğlu ile Dışişlerinden Nejat Aydın, Ecmel Barutçu ve Konsey nezdtndeki Müsteşanmız Erdil Akay. Kıbns Rum yönetiminin Türld ye aleyhindeki iki müracatlannın Avrupa Insan Haklan Komisyo nu'nca dava konusu olarak kabul edilmesi üzerine bir bildiri jayınlayan Dışişleri Bakanlıgı, komisyonun tutumunu yermis ve Rum yönetiminin böyle bir müracaatta bulunma yetkisi olmadı gını açıklamıştır. Avrnpa (Baştarafı l. sayfada) ilân nedeni olan (savaş tehlike si) yerine (Kıbnsla ilgili genel durumun gerginliğini sürdürme si ve iç güvenlik) gerekçeleri gösteriunektedir. 5.6.1975 günü sona erecek olan Sıkıyönetimin uzatüması için Bakanlar Kurulunun TBMM'ne yapmayı karar laştırdığı ve önümüzdekı günlerde görüşülecek olan öneri de aynı nedenlere dayandırılmışnr. Ankara ve îstanbul gibi, Uü büyük ilimizi de içine alan Sıkıyönetimin uzatılmasına Jiskin 30.4.1975 tarihli TBMM karan ile yeni Bakanlar Kurulu önerisinin. Anayasaya aykın yönleri şöyle özetlenebilir: (T) Anayasamızın 124. üncü maddesine göre, Sıkıyönetim ılâmna karar vermek yetkisi Ba kanlar Kuruluna tanınnııştır. TBMM'nin yetkisi, ilân edilen Sıkıyönetimi onamak. süresini kısaltmak veya tamamen kaldırmak işlemleri ile sınırlıdır. En çok iki ay süre Ue uygulanabilecek olan Sıkıyönetimin uzatılması yetkisi ise. Anayasamızda sadece TBMM'ne verilmiştir. Ancak, TBMM'nin uzatma yetkisini kullanırken Sıkıyönetimin ilân nedeninı degiştirmesi olanağı Anayasamızda ön görülmemektedir. Gerçekten, uzatma kararlannda Sıkıyönetimi ilân nedeninin degiştirilmesi, yeni bir Sıkıyönetim ilânı demektir. Bu yetki ise. yürütme organına verildiğinden TBMM'nin bu nitelücte yapacağı işlem (yetki sapması; bıçiminde Anayasaya aykın bır davranış oluşturur. Kıbns Bcrış Harekatı ile başlayan ve kanımızca bugün geçerlilijH kalmayan savaş tehlikpsi yerine (Kıbnsia ilgili genel durumun gerginligi ve iç güvenlik) bioiminde değişik bir neden^e Sıkıyönetimin yeniden uzafılnıası, açıkladığımız vönden, AnajasEya aykın bir işlem olacaktır (5) Anayasamız, olaganüstil bır yönetim olarak öngördüjü Sıkıyönetimin ilânı için smırlı (tahâidi) olarak saptadıgı durumlann varlığmı şart koşmuştur. Bunlara; E) Savaş hali; t) Savaşı gerektirebüecek bir durumun başgöstermesi, c) Ayaklanma olması. d> Vatan ve Cumhuriyet*? kars; kuvvetli ve eylemli bir kalkışmarın ve ülkenin veya milielin b€!ünmezliğini içten veya dıştan tehiikeyfc düşüren veya Anayasnnın tanıdığı hür demokratik düzen veya temel has ve hürrıjetleri ortadan kaldırmaya yönelen yaygın şiddet hareketleri hakkında kesin belirtilerin ortaya çıkması deyimleri Ue açıklanan somut olgulardır. 30.4.1975 tarihli uzatma karannda ve hükünjet önerisinde dayaaılan (iç güvenlik) gibi çok genel bir nedcn, Sıkıyönetim ilânı için Anayasamızda kesinlikle öngörülmecıiştir. S.kıyönetim HEYET (BaştaraTı 1. sayfada) «lesmi» olanlar. Devlet üesabına gıdıyorlar Demırei'ın etratınöa bulunup Turı basınui) femsıl eciecekler.. bır vandan gazetelerir.e. Başbakanın yakınında oulurtmaktan dola5'i daha oır ağırlılî Kazanacak olan vopjmlannı yuzıp TürK kamuoyunu aydınlatacaklar. Bır yandan da oradakl yabancı meslekdaşlanyla ve gerektığınae yabarjcı delegasyonlir uyeleriyle temasta bulunup Türk görüşünü aniatac3ktar. Bu arkadaşlar ise.. tıepsi rr.uiıterem arkadaşlar.. valnız ikisı üçü dışında şöyle bir güçlükle karşı karşıya lar: Dil sorunu bir yana... hadı bılmeyenJer onu gene bır büyükelçı yakalayıp tercümanlık ysptırarak halletrıler diyelim. Yalnız NATO'nun basın merkezinde, ya Ha Cağınldıklan toplantıda bulunan yabancı gazetecüer, yabancı deiegasyon mensuplan, ya da milletlerarası memurlar. nezaket olsun d'ye sorarlar: Sız.. TUrkiye'den degil mi?.. Evet« Yaa.. çok iyi.. nangi gazeteden?.. Muzafter gazetesinden. Öyle mı? Nasıl bir gazete sızinki tiraji ne?.. Şimdi arkadaş ya biraz ata cak. Hiç olmazsa: 50 bin tirjıu var. Fikir gazetesidir. Çok meşhurdur lalan diyecek. Ya da doğruyu söyleyecek: Basın llfin Kurumu rakamlanna göre tüaji 5 bin gözükür ama, o da palavradır. Senede 1,5 mılyon resmî üân, yanm milyon da yan resmt ilân alır. Bayilerde satılmaz. Doğruyu söyleyecegine. atsa daha ivt.. Ama onun da bir riski var. Çünkü karşıdaö, örneğin NATO' nun basın işlert bölümünde çalışan biri olabilir. Adamlar 15 ülkedeki gazetesel durumu ezbere bilirler. Ya da Türkiye'de bulunmuş bır diplomat veya daha beteri Türkiye'den gelipgeçtniş bir gazeteci olabilir. Gazetecüikte, bir yabanoı ülkeye gittiniz mi. en gerekli şeydir: önce gazetelerine bakıp, hangisi ne satar, ne söyler, onu ögrenmek ıstersiniz. O zaman ayıkla plrincin taşını : Ya adara kibardır. Durumu çaktıgı halde: Saa öyte mi? Pardon Ben birinl görecektim, deyip aynlu. Ya da kabadır, lsrar eder: 1yi ama benim bildiğun Türk gazeteleri şunlar.. Tirajlan da şöyle.. Si. zinki yeni ml çıktı? Kim çıkanyor? v.s. Hatta devam da eder: O benim bildiğim gazetelerden kimse yok mu? Mr. Zincirkırania, Mr. t> pekçi'ye selâro göndereyim. Var ama, onların muhabirleri heyette değil. Gazeteleri aynca gönderdiler. Özetle, güç iştir. Üstelik biztm «heyet» bu güçlüklerle uğraşırken, bakarsınız «To V'ima» ve «Akropolis»ten gelen Yunanlı meslekdaşlar ortalıkta vızır vızır dolaşıp fıer rastladıklanna Türkiertn ne fcadar haksız ve Yunanlılann ne Kadar hakl) oldugunu anlatmaktalar. Büsbütün canınız sıluiır. Pekı Demirel ya da sendısine akıl veren Kimse bunu nıye böyle yapar? He\ette Türk parlamentosıınu temsil ettirmek ıçm lisanı ve uzmanlık alanı Menmet Ali bevden dana elverişli kimse vok mu? Millet Meciisı ve senato aibümlerinı Deşon dakika karıştırsanu bız7at Adalet Partisinin İçinde 1520'sı birden gözünüze çarpar. Türk gazetelerinı de. '1rajlanyla, tanmmışlıklanyla birinci derecede temsil edebüecek altı yedı, biiemedini2 sekiz dokuz gazete. matematik olarak bellı. Gerisinm, bırakınız Tür kiye dışmı, belki ileride kendilennı değiştirecekler ama niç olmazsa şünuihk Türkiye'de ad) bilınmıyor. Ya da çok eskı tarihlerdekı vayınlannrian kalan adı tıatırlansa da, cısmı görünmüyor İllâ basın beyeti götüreyim diyorsan buru va bırıncüerden kuracaksın.. ya da. onlar beni tutmuvor, ben orüan sevmem diyorsan, hiç kurmayacaksın. Gazeteler kendileri eön derecekler. Zaten gönderiyorlar Btr Brüksel'e eldiş • dönüs uçak büetıyle birkaç yüz dolarlık dövizl devlet bütçesinden almaya ihtiyaçlan yok kı. Gerekll gördükleri zaman Avustralya'ya da, Sibirya'ya da adam göndenyorlar. Temsil amacı bakımmdan, bu, temsil değü. Türk kamuoyunu aydın latma ar macı bakımından ise «heyet» üyeleri, nangi Ura.ila kaç fcişiyı aydmlatacaklar? Gazetelerinin o da kendi gazetelerint okuyorlarsa sahiplerinden ve dizgi makl nalanndaki onlar mecburen okurlar operatörlsrınden başka Peki amaç ne? üstelık bir sürü güçlükle karşılaşmak bahasına neyi elde edecek sayın Demire) ve akıicüan böyle bir «heyet» le... Sükran borcu ödemesl İse.. Mehmed Ali Arsan onu başka türlü tahsll etmenin yolunu zaten bilır. Aynca rahmet etmeyo gerek yok. BastıJclan iki • tiq yüz sayıdan birini Rockefeller gazetesi olarak Deınirel'e gönderen gazete sahiplert ise. resml Uânlarını ahp dunıyorlar. Onlara da yeniden bir şey ftdeme gereği yok. Hayır efendlm. Ben onlarla ucağa buıip toplantı arasmda sohbet etmekten hoşlamyorum. Ee canım, bu zevklnl de bir gün Isparta'îa piknik tertip edip orada tatmin etsen.. Hem lşı Brüksel'de kı gibi lcanştıracak vabancı yoktur. Hem de Hacı AU Bey, Sevket Bey gibi ötekı dostlar vardır. Soobet daha da koyu olur. Sıkıyönetimin uzatüması için, sf vas tehlikesı dışında ıç güven lik gibi, içeriği belirsiz bir kavrarna dayanılmak ıstenmesi An»yayal hsk ve özgürluklerin tum'inü askıya almak amacına vör,t!ik bır MC politikısınm uypulanacagı göriinümünü ortaya koymaktadır. Bunun, Füipinli Marcos'ıın buluşu olan (Sıkıyönetim ilânı yolu ile Anayasal hah ve özgürlüklcn asmya 8İnıak) politıkasmdan başka bir şey olmadığı k3muoyunun diiskatinden kaçmamalıdır. TBMNÎ Sıkıyönetimin uzatılması önerisini siyasal iktidann »nıacı tle birlikte Anay:«aya aykın yönleri bakımmdâiı herhal ^•••••••••••••••••••• a a a a , cie redöetmelidir. TGS Sıkıyönetimin uzatılmasına karşı çıktı TEŞEKKÜR Arkadaşlan üe birlikte çıktıgı Demlrkazık Dagında hajatını kaybeden sevgill yavrumuı Orta Doğu Teknik Ooıversitesi ögrencisi, Dağalık KulübU UyesJ Silvan (Baştarafı 1. sayTadal bir Fransızca öğrettnenl gönderilmiştir. îngilizceyi seçen 641 öfrenci, ders yılı boyunca yabancı dü dersl görmemişler, tüm tngilizce dersleri boş geçmlştir. Ders yılından sonraki bır aynk kurs süresı ıçın de Silvan lisesine İngilizce öğretmenl gönderiimeyince. 641 öğrencinin tümü, ya bancı dil sınavına girmeden sınıf geçmiştır OKUL BASAN KOMANDOLAR «BAŞBUĞ TÜRKEŞ» DiYE BAĞIRARAK KAÇTILAR ANKARA, (Comburfyet Bürosu) Kastamonu'daki Ögretmen Lisesi 28 mayıs günü Ülkü Ocağına bağlı kişilerce basılmıştır. MHP flamaları üe donatılmı? araçlarla Göl ögretmen Lisesine gelen komandolar, «Başbuğ Türkeş», «Lider Türkeş» diye bağırarak okulu basmışlar, okul'jn çok sayıdaki yatilı öğrencisi, yöneticilerce bahçeye çıkanlarak, herhangı bir olayın çıkması önlenmiştir. TÖBDER Genel Merkezine gelen haberlere göre, okul müdür yardımcısı Mehmet Sazak, Kistamonu Valiliğindeu yardım istemiştir. Okuldakl bazı öğretmenlerle de sarılıp kucaklaşan komandolar, yine «Başbuğ Türkeş» diye bağırarak kaçmış İLAN Üsküdar Asiiye 3. Hukuk Hâkimliğinden (Dosya No: 1973/375) Davacı Recep Fidars tarafmdan davalılar, Maliye Hazinesi. îstanbul Vakıflar İdaresi, Melek Set ve Selâmi Ali Mahalleri Muhtarhğı aleyhlerine Üsküdar Selâmi Ali Mahallesi Karakolhane Sokakta kain 16,17,18,19 ve 20 parsel sayılı gayrimenkulleri adına tesçili davasının duruşması sonunds: Davacı. davasındar feragat ettiğini bildirmiş bulunması sebebiyle davanın reddine, davalılar Hazine ve Vakıflar idaresi vekilleri için takdir olunan 1.500'er lira ücretivekâjetin davacıdan alır.ıp davalılar Hazine ve Vakıflar tdaresine verilmesıne, raasraflar.n davacıya tahmiline 18.12.1971 taria ve E. 1973/375 K. 1&74/306 sayill Uâm ile karar verilmış olup, davalılardan Melek Set'in aoresi tesbit edilemediğinCsn, işbu davalıya ilânen tebliğine kar&r verilmiş olmakla, tebligat yerine cainı olmak üzere ilân olunur. 29.4.1*75 >•**«******< Demirerin sözleri Başbakan Demirel, zirve top lantısında dün yaptığı konuşmada, çeşitli dünja sorunlanna değindikten sonra özetle şunlan söylemiştir: «Belirtmek istedigim bir diğer husus, kritik bir bölgede bulunan ve ittifaka katkısı şimdiye kadar önemli kabul edilegelm'? olan Türkiye. dayanışmamızı te yit etmek ve her birimMn gü venliğinin hepimız için hayati önemde oldugunu yeniden belirt mek üzere bir arava seldi*imiz Atatürk (Bastarafı 1. savfada) lanmasımn dofru bulunmadığı ve esasen buna müsait rozet veya portre olmadığı sonucuna vanlmıştııj) Asliye Ceza Mahkemesmin bu baranndan sonra öğrencilerden toplattırılan Atatürk rozetleri örgüt başkanına tes>lfm edilmiş ve takılması serbest bırakılrm<! Türkiye Gazetecüer Sendikası Merkez Yönetim Kurulu ve Temsilciler Meclisinin Istanbul' da iki gün süren toplantısı sonunda yayınlanan bildiride, layik liğe aykın da\Tanışlar Ue 19 Mayıs Bayramı konusunda hükümet çevrelerinde görülen oya ebedl yolculuğunda bütün Imkânlanm kullanaraJj yardımlayıcı ve savsaklayıcı tutum kılannı esirgemeyen, nanmış. Başbakanın ve CumSaynı Niğde V»Usl SELÂMİ CELAYİR'e, hurbaşkanınm gezisine davet Niğde Jandarma Albayı Saym KKTUGRCL AYDEMİR'e, edüen gazeteciler arasında ayıSayın Niğde Savcısı HlfR^lT EKDAL'a. rım yapılması üzüntüyle Karşı Bütün tehlikeleri göze aiıp, arkadaşlığın en «nlce vefalanmıştır. kârlık örneğini gösteren Orta Doğu Teknik Üniversitesl Çalışanlan korumak ve işsiz öğrencilerinden ve Dağcılık Kulübü üyelerinden; liği önleyici tedbirler almak yo Yüksel Seyhan, Fen'al Halatçı, Mecdi Külâhçı, Hasan lunda hükümetçe ve tüm sij'aAkay, Kaşif Aladağlı, Ne]at Akyildız, Azhar Azim, Yalçın sî kuruluşlarca yapüan çalışKoç, Dimitrl Koynas, Kâmü Tura, Erdoğdu Savaşkan, malann destekleneceği kaydediAzim Sahin, Cenk Buğdayaoğlu, Nasip Aral, Faüh Atikol len bildiride şöyle denilmiştir: ve Nevzat'a, «Yurttaşlarm özgürlüklerinin Dağcıîık Federasyonu Başkanı Bozkurt Ergör ve 2. geçici sebep ve sürelerle de olsa Başkan Sönmez Targan'a, kısıtlanmasına yönelik SıkıyöneÇamardı llçesinin Kaymakamı, Savcısı, Hakımi ve Jantim uygulamasının sürdürülmek darma Bırüğl rnensuplanna, istenilmesi. kamuoyunun serbest Telgrafla, mektupla, btzzat gelerek ve çlçeü göndererek çe oluşumunda etkin bü araç oaeımıza iştirak eden bütün dost, arkadaş ve akrabalanmılan TRT konusunda örneğini buza, Sayın Kemal Koyuncuoğlu"na ve ailesine en candan lan hukuk dışı girişimler, TGS'minnet, şükran ve teşekkürlerimizi sunanz. yi her zaman karşısında bulacak tır.» OKSAB AlLESt BUdiride aynca, MC Iködannın ilerici güçlere yönelik faBabası: AT. RüstB Uksar şizan saldınlara karşı duyarAnnesi: Nlhal Uksar sız ve seyirci kalması kınanKardeşler): Gülce. Ömer ve Seçlcin makta, iktidar ortaklan arasında yer alan parti mensuplarımn halkı tahrik edici konuş £•••••••••••••••• malardan kaçmmalan istenme'.c (Cumnuriyet: 4297) te, sermaye çevreleri ile işbirliği içinde olan tutucu sağ güçlerin MC'de bütünleşmesi karşısında üerici sol güçlerin de bölünme yerine, halkın sorunlanna kesin çözüm sağlayacak bir bü Bolu Eşrafmdan Kurmay Alb. Fehrni Durukan'ın kıztünlüğe yönelmeleri önerümekkardeşi, Muzafler Öner'in ablası, Raif Öner'in eşı, Dogan tedir. Öner, Selim Binbaşıoğlu ve Yüksel Oludağ'ın annesi, ögretmen Ayhan Öner'in tej'zesi, Cavit Binbaşıoğlu"nun kayuıvalidesi. Şölen Genel Scikreter REZZAN OKSAR'ımızın ÖLÜM oldu Öte yandan TGS Temuilciler Meclisi, Sendika Genel Sekreterliğine Acar Şölen'i seçmiştir. TGS Genel Sekreterliği. Odhan Baykara'nın sağlık nedeniyle gö Hatice Müşerref ÖNER Yakalandıgı amansız nastalıktan Kurtıılamıyarak 28.5.1975 cuma günü hayata gözlerini kapamıştır. Eş, dost ve akrabalara teessürle duyurulur. n 2.« fıvpn