Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"İSRAÎL'İN ÖDÜN VERMESİNDEN UMUT KESEN FİLİS1İNLİLER, EX AŞIRI UÇLAKA İTİLMEKTEDİRLER., Füistinli Marksist liderlerden Dr. George Haba$, kurtarılacak kü. çük bir toprak parçası üzerinde ge. çici bir devlet kurulmasına karşı çıkmaktadır. Dr. Habaş'a göre bu çözüm biçimi, Filistinlilerin diren. me gücünü kıracak ve İsrail'den başka hiç bir ülkRnin işine yaramı. yacaktar. "Gerekirse dünyayı da kendimizle birlikte felâkete sürüklemeli/iz T\ Fatth »rgittö içind» Yasir ten bıkmışlardır. îsrail'in çekileAraiat'ın yardımcısı ol&rak çaiıcegi bir avuç topralc üzermde ?»n ve dünya kamuoyu tarafınbir Püistin devleti kurufecak odan Abu tysd »dıyla bilinen Salursa, bazı Arap tiderleri bunu lab Halef. bir «ür« önc» kendv bahane edecek v» Filistin topsiyie görilsen yabancı bir ptzeraklarının tümünün kurtanlmatecıye amaçlarını anlatmış ve sı mücadelesine »on verecekler• Cierekirse Samson gibi her şe dir. Üstelik böyl» bir devletin ku yi yıkmalı ve dünyayı keDdimizmlması, îsrail'in de liilen tanm le birlikte felâkete sürüklemenıası anlamını taşıyacaknr. Bu liyiz» demişti. Abu lyad, El Fetih örgütünün en zeki ve müeatieleci unsurlarmdan biridir. 1970'lerin başlaruıda Kara Eylül örgüttl olarak ortaya çıkan ve bir çok tedhiş eylemini gerçekleştiren gizli Filistin örgütünün lideri olduğu bilinmektedir. Kısa bir süre önce dünya basını gene kendisinden bahsetmeğe taaşlamış ve Kra] Hüseyin'i ölmirtmek için girisimlerda bulundugunu haber vermişti. Abu lyad, Ei Fetih örgütünün en radıkal unsurlarmdan biri ol duğu ve Kara Eylül örgütünün basında bulunduğu halde, kesinlıkle uzlasmaz bir tavır da takmmamaktadır. Yabancı gaıetecilere verdiği çeşitli demeçlerde sülekli olarak îsrail ile göriişms!ere taraftar olduğunu söylemiş ve her şeyden önce Gazze'de bir mini Filistin devletinin kurulmasından yana olduğımu bildirmiştir. Abu tyad bu kadsrla cla kalmamakta ve her rürlü banşçı çözüır» karşı çıkan Filistinii lıderlerı da eleştirmektedir. Pilmdiği iibi Filistin kurtuluş örgütleri içinde bara radikal Eruplar hiç bir siyasî çözüm şeklini kabul etmemekte, bu yüzden de «Red Cephesi» ismiyle anılmaktadıılar. Abu İyad, geçmişta çok radikal bazı ey>m!eri sürdürdüğü halde Red Cephesi'ne karsı çıkmakta, gerekirse İsrail İle siyasi temaslara bile girişilebilec«gini söylemektedir. Filistin Kurtuluş örgütünün mali işlerinden sorunılu Filistinli bir doktor ise, bugün artık Red Cephesi'ni olusturanlarla daha Lîımlı olan Filistinliler arasında önemli göruş ayrılıklannın kalnıadıgını söylüyor. Bu genç doktora göre, İsrail'in her şeyi reddetmesi re hiç bir ödün j vermege yanaşmaması. Filistinli ' ler için çtkif yolu b:rakmamalc! tadır. j tsnil'in Filistin Kurtuluj ör j grutü ile hiç bir teması kabul etmemesı gerçekten de Filistinliler arasmdaki radikallerin sayısını arttırmıştır. Geçmişte ban Fiiistinliler «iyasi bir çöziimün mümiriin olabilecegine inanıyor ve îsraü"in de buna razı oîabiler»ğini düşünüyoriardı. îsrail'in Filistin Kurtuluş Orgütünıl tam maması, böyle düşünen ılımiı Fi îistinlileri hayal kırıklığına u£ı armıştır. Hayal kırıklığına uğrayan ve amk İsrail'den ödün beklemenin yersiz olduğuna inanan bu Fiiistinliler bugün en aşın görişleri benimsemekte ve umutsı:z da görünse en aşın eylemle ri benimsemektedirler. Daha önce de adından bahsedilen Red Cephesi'nin başında Dr. George Habaş'ın bulunduğunu söylemek yerinde olur. Cephpyi olıışturan liderlerin en tanınmışıdır Habaş. Mlicadelesim yıllardır sürdüren Habaş bugün Filistin"in Kurtuluş Halk Cephesı fFKHC) örgütünün lideridir. Red Cephesi'nin diğer bir tiye5i olan Cibril ise Filistin in Kur tııluşu Halk Cephesi • Genel Ko mutanlîk (FKHC GK) örgütünü yönetmektedir. Red Cephesi' rnn üyesi oian üçüncü örgiit i>e Irak taraîmdan desteklenen Arsp Kurtuluş Cephesi fAKO i1 sımli örgüttür. Bu arada bağım1 îi/ olaraic faaliyet gösteren ba j ÎI küçük Filistinli gerilla grup1 l»rı da Red Cephesi'nde yer al [ rr.akta ve Filistin Kurtuluş Örsutüne karsı da mücadele etmek tedirler. Fed Cephesi'ni oluşturan bu grıplar, önce kurtarılacak bir kuçük toprak parçası üzerinde b:r devlet kurulmasına karşı çık nıaktadırlar. Bunlara göre böyle bir devletin kuruluşu mücadele a?,mini kıracak ve Filistin topraklarına dönüşü engelliyecektir. Pr. Habaş ve onun gibi düşünenlere göre. Filistin toprakJarının bir küçük parçası üzerinde kuruîacak küçük bir devlet. ist?r istemez İsrail 'e karşı mücacteie isteğini yok edecek, çok kiçı bu devletle yetınilmesini istemege başlayacakfır. Red Cephesı liderlerinden biri bu konuda sunlan söylüyor: «Küçük bir Filistin devletinin kurulması halınde. diger Arap devletlerl de mücadeîeyi terkedeceklerdir. A rap derletlerinin büyiik bir kisbakımdan Fılisıin Kurtuluş örgütünün politikasmı onaylayama y\x. Bu politikm Filistin'da layifc bir devlet ktırulmaaı ttlküsüna •n büyük ihanettir.» Red Cephesı'nin törüslerinin gerçekleri yansıttıgı iddia edilebilir. Buna karstlık Red Cephesi'nin Filistinlilere ne vermek iı tedifi »orusu akla felmektedir. Filistin topraklarının tümüyle kurtarılmasını ve layik bir devlet kurulmasını savunanlar, Filistin Kurtuluş Örgütünü eleştiriyorlar. Buna karşılık kesin çözüm yolları da gösteremiyorlar savunmaları için fedakârlığa katlanmaktansa, Moskova nın şartlarına uyarak tarafsızlığa kaymayı tercih edeceğini iddia ediyorlar Amerikan askeri gücünün zayıflaması, öte yandan Sovyetler'in askeri bakımdan gittikçe güçlenmesi Batı Avrupa'da duyulan kaygıların baslıca nedeni Batı Avrupa'da tarafsızhğa kayma akımının gittikçe güçlendiği bildiriliyor Bazı gözlemciler, Batı Avrupa ülkelerinin, kendi Kamboçya ve Güney Vietnam' ın arka arkaya komünistleıin kontrolüne geçmesinin, Güneydoğu Asya ülkelerinde Amerika'ya karşı beslenen güveni ne ölçüde sarsngı. bu ülkelerden gelen haberlerden açık bıçimdp anlaşılmaktadır. Amerika'nın • Mavaguez» olayında gösteıdig: şiddpfp bıı duyguları değiştire nıemış ve Asya ülkelerinin şimdive kadar Amerika tarafından des*eklenen liderieri. VVashington'ıın kararlılığı konusunda bes ledikleri kaygılan açık açık dile ge:rmeğe başlamışlardır. Vietnam ve Kamboçya'daki »e lişmelerden sonra. Asya lükelerınde bazı kaygıların beürmesinın şaşırtıcı yanı yoktur. Bu ülkelerin yöneticiler: geleceği dilşünmekte, dış polıtıkalarını yeniden gözden geçirmekte ve bazı garantiler sağlamafa çahsmaktadırlar. Şaşırtıcı olan; Vietnam ve Kamboçya'dan sonra Asra'da beliren kaygılanr» şimdi Batı Avnına'da kendini duyurmasıdır. Batı Avrupa başkent'er>nde politikarılar ve diplomatlar kıısktıİHrını acı^ bicimrile dile getirmekre ve Amerika'nın bıından bövle aktif bir dış oolitjka izliypreğinden emin olmadıklar.nı soylemektedir'.er. Cık kısa bir süre içinde Bah Avnıpa'cla meydana gelen nava ripşişik'iği de şaşırMci olmaktadır şözlemcı!er icin. Bugün rahatlıkla kıtada tarafsızlılr rii^parlarmın e«tnekte oldufu tddia pdüebiür. Bazı Rtizlemciler, Batı Avrupa tilkelerinm. kendi savunmalan için fedakârlıfa k?.tlanmaktar.sa, Moskova'nın 1leri süreeeği koşullan kabul ederek tarafsızlık politikası izlemevi tercih edeceğini bile söylemek'e ve kıt'amn tarih açısmdan yenı bir çizgiye yanaşmakta olduğunu iddia etmektedirler. Bu noktada bir gerçefe değinmek yerinde olacaktır. Batı A v rupahlann karamsarlığı, Amerika'nm Çin Hindi'nde u|radı|ı yenilgiden dogmamaktadır ashnda. Batı Avnrpalılar bu yenil?inin biçiminden ve Amerikan KongTesi'nin tutumundan etkilen mişler re yeni yollar aramağa başlamışlardır. Bats Avrupalı yöneticiler arasmda, Amerika"nın, yükümlülüklerinl yerine getireceğin« mandıklannı »Öyleyen ler hâla çogunluîctadır. Ancak bunlar bile Başkan Ford ile gelecekteîd diger Amerikan Devlet Başkanlannm, Batı Arrupa\a verdikleri •dzİArt tuOntk» güç lük çekeceklerini kabul etmekte, Amerika'dald KongreYonetlm 1 kilisinîn mücadelesinl kaygıyla izlemektedirler. Batı Avrupaîı Hderler! kaygılandıran gelişmelerden biri de Amerikan askerî gücünün sayıfla ması, buna karşılık Sovyeîler Birliği'nin gittikçe dev bir askerî güç haline germesidir. Sovyet askeri gücü Avnrpa'da her yıl yüzde 5 ile 10 arasında artış göstermektedir. Barı Avrupa ülkelerinin kendl savunma güç!erinl bu oranda artörma olanaklan yoktur. öte yandan enflâsyon bu tilkelerin savunma güçlerinl daha da zayıflatmıştır. Bunlara Amerika'nın kararsızlığı da eklenince Batı Avrupalılar ister istemez tarafsızhğa kayma zorunluğunu hissetmektedır ler. Sovyetler Birliği bu durumdan yararlanmalc için mümkün olan her şeyi yapmaktadır. Çeşitli Batı Avrupa ülkeleri yöneticileri ile temaslannda. Sovyet yetkililerı «detente» politikasma önem verdiklerini tekrarlamakta, amaç!3 rının Batı Avrupa"yı kendl egemenlikleri altına almak olmadığını söylemekte ve Batı Arrjpa ile çok daha yafcm dostluk ılişkilerini geliştirmek istedlkleri ni iddia etmektedirler. Bu çabalann etkisiz olduğu da sanılma malıdır. Batı Avrupalı Marksistlerin de yardirrm'la. Sovyet yetkililerinin verdikleri saranti>r ağırlık kazanmakta, saten çaresiz durumda olan Batı Arru palı vöneticiler bir alternatıf olarak ister istemez tarafsızlık politikasma gözlerinl çevirmek tedirler. Sovyetler Birliğinin Batı Arrupa"yı askeri gücünü kullanarak e'e ceçirme ffirişiminde bulun mayacağı Kesindır. Moskova'mn bütün istegı: Batı Avrupa'daki Amprikarı birlıklpvinîn een ç? kilmesi ve kıt'anın tarafsı? bır politika izlemeğe oaslamasıdır Bu hedef'.ere ulaştıktan sonra Moskova kendi gücünü bir fcorku kaynagı olarak kullanmak sıı retiyle, Batı A\Tupa ülkelerine istedigini yajtırma olanağına kavuşabilir. Şimdiiik bu çoK urak ve zayıf bir olasılık şibi göriiıımektedir. Ancak Washın?ton'da yönetime çok vakın oldufu bilinen kaynaklar bile bugiinün sanılandan çok daha vakın olduğunu iddia etmektedirler. Bu kaynaklara aöre Amerikan ve Barı Avrupa kamuoylannın birbırine ilgisizligj gün geçtikçe artmaktadır. Amerikan kamuovu artık geç mişte olduğu eibi, Rendı çüvenliğini Batı AvTupa"nın çüvenliğinde »örmemekte ve Batı A v rupa'nın bendi Kadenne terkedilmes) zamanmın geldi»me ınanmaktadır Amenkan vönetimine vakın Savnaklar N f r o m m oıle uziın ömürüi olmaaığını ve bugtinkii koşııüar altmda bu örgütün bir süre sonra dağıırnası olasılıgının çok Kırvvetli olduğuna söy'emektedtrler. Filistin Kurlulus Örgütünün Yasir Arafat.. ln.ıit1 ulaıı luivri: Şimdiiik Red Cephesi Filistinlilere açık ve olumlu çözüm yolları göstermemektedir. Ceph* sözcüleri Filistinlilere umutla beklemelerini ve mücadeleye devam etmelerini söylemektadir. Red Cephesi tarafından ağır sekiide eleştirilen Filistin Kurnılu» Örgütii ise, raman zarnan hataya düşmüs olsa da, önemli başa rılar kazanmıştır. Bu orgi.it sayesindedir ki dünya kamuoyu Filistinlilerin kendilerine yıırt arayan bir halk olduğtınu öğrenmiş. gene bu örgüt sayesindedir ki dünya kamııoyuna Filistinlilerin sadece tedhişçi olmadıklarını anlacmak mümkün olabilmi?tır. (IHs Haberler Ş<rvisi) FRANSA'DA ÜÇ OTOMOBİL FIRMASI ELYSEE SARAYI'NIN BEĞENISİ İÇİN YARIŞIYOR Üretimine son Terilen Citroen DS'nin yerinl almak için Citroen CX ite Renault 30 TS ve Peugeot 604 amansız bir rekabete başladı. İRAN, SOVYETLER BiRLıĞİ KADAR ABD'NiN DE BASRA KÖRFEZiNDEN UZAK DURMASlNI iSTiYOR IRAK İLE İRAN ARASINDA VARILAN ANLAŞMA ŞAHIN DURUMUNU GÜÇLENDİRDİĞt İÇİN. WASHİNGON İLE MOSKOVANIN ŞAH'IN İSTEKLERİNE BOYUN EĞMESİ OLASILIĞI OLDUKÇA KUVVETLİ OTahr«« "0 = R A N 'İsfahan (AFGANİS X TAN Tarafsız bölge üı ad. ürmüı boğon Citroen DS'in üretimlna »on verilmesiyle. Citroen (irması, belki de en değerü otomooıl ser gısindeki yerini kaybetmektedir: Eiysee Sarayı! Öyle ya, Fransu halkı. yıüar yılı. televizyon ekranlarında, CumhurbBşkanlarını. Bakanlannı. öael DS'lerın» binerken, inerken, görmeye alış ruamışlar nı;ydı? Kral öldü, yaşasın Kra!... Ancak yeni Krahn kım olacagı, DS in boş bıraktığı tahtı hangi otomobilin dolduracağı konusunda çeşitli savlar ileri sürülraektedir. Artık, modayı izler görünme için. Fransa'da. bir Citroen CX mi. Renault S0 TS mi. ya da Peugeot 604 mü almak gerekecektir0 Citroenın Haik'ıa lüşkiler Mü dürü \Volgensıngere göre Citroen CX'in rakiplerini altedeeeğı konusunda kimsenin bir ku$ kusu olmaması gerekmektedir. «Tasarrufun öncelikle önem taşıdığı bir çagdayız» demektedir Wolgensinger. «Renault nun fı yatı 35.000 frank, Peugeot'nunki 40,000 frank dolaylanndadır, oy sa biz, CX'i 30,000 Iıanga »au • yoruz. Üstelik. dört silindiru motörii. rakiplerinüı 8 »ilindirin den daha az benzin yakmakta • dır.» DS'in üretinıinin durdurulnıası. Ckroen'in nıüşterilerini bir hayli tedirgin etmiş. firmanın telefonu, müşteri protestolarıyla devamh meşgııl duruma gelmiştir. Oysa, uretimi sürdürmek, gerçekten olanak dışıydı Citroende. DS'lerin «atışı. 19T.*)'te 5,5400den, 1974t« !4«00t du« • müştü. Citroen°de DSin yerint alan CX modelı ise. ondan 11 sanrimetre daha alçaktır. Eiysee Sa rayının garaj yetkiülerine görs îazla alçaktır. CX. Üstelik. arkada oturan. bacaklarını rahathkla uzatamamaictadır. Şoför koltuğunun öne çekili? oranın* gö re. arkada oturanın bacaklarını uzatabileceği mesafe, DS te 38 Karşılıklı ziyaretlerde Amerikalılarla Ruslar birbirlerini çiçeklerle karşılayıp uğurladılar MOSKOVA ÎU Amerikan savaş geniLsının Leningrad'a yap tıkları i günlük ziyaret sona ermiş ve gemi:^r lırnandan myrılmışlardır. Associated Press aiansmı bildirdiğine göre, AJBD gernılerini uğurlamak için 2 biııden çok Rus, limanda toplanmı? ve Amerikalı denizcilere sevgi çösterilerinde bulunmuştur. Rıhtımda toplanan halkın ellerınde ü7erlerinde İngilizce ve Rusça «Mutlu yolculuklar» yazılı pankartlar bulunuyordu. Amerikalı denizciler de. ha!km gösterisine, gü^erteden el sal layarak karşılık vermiştir. ABD Abu Dobı" 190S jqlında İngiltere'nin Hindis tan Genel Valisi olan Lord Curzon. Basra Körfezi çevresinde Birlcşik Arp yeralan ülkelerin emirleri ve sultanları ile yaptığı bir toplantıda, Emirlikleri bölgede barışın kesinlikle kurulduğunu söylemiş ve bunda İngiltere'nin bir numaralı rolü oyna d;ğını iddia etmişti. Lord Curzon Eiysee Sarayı. (örünürde, Rebölgede yıllar yılı süren kabile Hint nault yu yeg rutınaktadır. Ke • kavgalarının ve köle ticaretinin nault 30'a eleştiriler yöneltilmiİngiltere'nin çabalan sonucu so T Okyanusu yor sanmayın. Tüm avantajlan ı na erdiğini de ileri sürrr.üş ve sözlerini şöyle tamamlamıştı: na karşın. yetkilıler, otomobüi • İngiltere Basra Körfezdne dışar bir bakanın prestijini koruyabilecek nitelikte görmüyorlar. A ' dan yapıîarak müdahaleleri hos İran'ın, bfr barıs re hımır bölgesi olarak kalnusını istedljl Basra Körfe/,i.. caba. sonunda. bu çetin saraşı. I karşılamıyacaktır. Bu bölgede ba n ş güçlüklerle kuruldu. Barışın 4 metre 72 santımetre ile, rakip ! devamlılığı için çaba harcamağa. lerinden. tartışmasız u?un ve ge | devam edecek ve yabancı güçie ren İngiltere. bugün artık Basra söylemekte ve Basra Körfesine Irak ve Afganistan yetkilileriyle de görüşmüş ve kendilerine Bas niş olan Peugeot 604 mü kaza 1 rin burada oyunlara girişmeleri Körfezini kontrol edebilecek du dışardan yapılacak müdahaleleri rumda değildir. Buna karşıhk İranın hoş karşılayamıyacag:ını ra Körfezinin İran için taşıdıgi nacaktır? ne müsaade etmiyeceğ!7.> önemi anlatmıştrr. Şah bununla 1903 yılında. Lord Curzon 'un söy tekrarlamaktadır. (I>t« H»b«rkr Servisi) < Eski gvicünü büyuk ölçüde yitl lediği aynı şeyleri şimdi İran Şahı İran Sahı kısa bir süre once, da kalmamış ve Basra Körfezi çevresinde barışın devamının Iran için hayati önem taşıdığını. İran petrolleri için en önemli çı kış yolunun körfez olduğunu tek<4 f rarlamıştır. İran Şahı, daha önce her ürsat t* belirttiği gibi, Basra Körfezinin iandarmalıgını yapmak niye tinde değildir. Şah bölgede banş ve huzurun, körfeze kıyısı olan devletler tarafmdan ortaklaşa ko runmasını istemekte ve yabancı güçlerin sızmalannı önlemeğe çalışmaktadır. İran ile Irak arasın da yılardır süregelen uzlaşmaz9 lıklar son bulduğu için Bağdat yöneticıleri de Şah'm görüşlerirıi nı kesin bir dille ifade edince ye«Birleşmiş Milletler 1975 yılını desteklemekte ve Basra KörfeziKadın Yılı olarak ılân etti. An ni aday listesine gıremeaı. nin, yabancı güçlerin rekabet ala cak Birleşmiş Milletler örgüm Avustralyalı ekonomı uzmaru nı haline gelmesinden çekindikle içinde bile kadınlar erkeklerîe bayan Sue Watt da UNİCEF'in rini belli etmektedirler. eş:r muamele görmüyorlar.» kiıapları konıma bölümünde dak Son gelen haberler ise İran. tılo yazan sekreter olarak çalışDER SPİEGEL dergisinde yer Suudî Arabistan ve Irak arasın alan ilginç yazı şöyle devam edi mak zorunda. UNİCEF başkanı da bir saldırmazlık paktının im \Verner Middleman, örgüt içinde yor: zalanacağım göstermektedır. Bubir kadının şef olarak görevlenCieçtiğimız yıl Bırîeşmiş Miiletdirilmesini «garip ve dikkat çeki nun çok önemli bir gelişme oldu ler Sağiık Komisyonu başkanı gö ğu belirtilmelidir. Bu üç zengin cı» olduğunu açıklıyor. ıT ır.aen ısti£a ettıgıncie. y:n. : devlet arasmda imzalanacak böy Birleşmiş Milletler Genel Kurul yılhk tecrübeli doktor bayan Mile bir pakt kuşkusuz yeni geliştoplantısına ilk kez katılan Afririanriam Seaborg bu görevi vemelere yolaçacak ve bü\oik olası ka'lı bir kadın aelege, Avnıpalı kâleten üstlenmişti. Ancak Saghk lıkla bazı büyük devletlerin de ho bir erkek meslektaşı tarafından Komisyonu Başkan Yardımcüığış\ma gitmiyecektir. İran Şahı dış çimdık atıimak suretlyle lelâmna atanan bir Türk doktor, bir Finlandiyah doktur Helvi Silipa: Birleşnıiş Milletler güçlerden bahsederken sadece lanmıştı. kadının emrinde çalışamayacagıSek<wtcrinin >akm arkadaşlanndaa r>iri.. Sovyetler Birliğini kastetraemekte Birleşmiş Milletier'in New York'taki binasına gelen bir Av dir. Şah Amerika'nın da Basra Körfezinin dışında kalmasmı isrupalı diplomat, kapıiardan birltemekte ve bu iki süper devletin ni açmış, karşısındakl çalışma masasının başında bir kadını gö bölgeyi kanştırmalarından kaygı lanmaktadır. Bilindiği gibi Soyvet rünce, «İçerde görevlilerden kimgemileri yıllardan beri körfeze ra se yok mu?» diye sormu^tu. Yüzde 97'si erkeklerden oîu yaretler yapmaktadırlar. Amerika lılann ise körfez'deki Bahreyn şan bir Birleşmiş Milletler Genel Adası'nda bir deniz üsleri vardır Kurul toplantısında 1975 yılı Kamvaş gemileri îkinci Dünya Sa Öte yandan Boston'u ziyaret gitmişlerdir. Sovyet gemicileri Şah bu duruma son verilmesini dm Yılı olarak iiân edilirken vaşından bu yana ilk kex bir Sov eden iki Sovyet savaş gemısmia aynca nhtımın öte yanmda de BM'de görevli yetkililerden bi istemektedir. Bunun her Iki süyet limanmı nyaret etmişlerdir. de, Amerika'dan ayrıiırken bü mirli buluoan ABD güdümlü fürinin açıkladıgına göre • toplan per devletin işine gelmiyeceği ger r çektir. Amerikan Konsoloeu bu konu >ük sevgi gösterileri ile uğurlan ze gemisi Albany'yi ziyaret e tının yapıldığı «Cam Köşk»ün da şöyle demiştir: «Leningrad dıkları bildirilmiştir. Sovjet ge ' mişler ve Amerikan denizcileri camları, karara ltiraz eden deleİran Şahı'nın ilk hedeflerinin. halkı, ABD denizcilerini çok sı müerinin ayrılacağı gün nhtıma için bir Rus folklor gösteıisi dügeler tarafından kırümıs. Bahreyn'deki Amerikan üssünün cak bir şeküde karşıladı. Deniz ge!en binlerce Bostoniu Rus ge renlemişlerdir. BM'nin 1113 daımi delegesin kaldınlması olduğu da alman ha Sovyet gemileri limanda kald'k ciler ayrüırken ise halkta bir ü tnicilerine bira, çiklet, dostluk den yalnızca •'• 10'u kadınlardan berler arasmdadır. Güvenilir lcay düğmeleri ve güzel kız fotoğraf ları sürede on binlerce Amrril; züntü göze çarpıyordu.» oluşmakta. Genel Kurul toplantı1 naklardan alınan haberlere göre ları vermişlerdir. İı tarafından ziyaret edürvis lanna katılan delegelerin ise İran Satıı son gezısı sırasmda bu Genıilerin hareketinden bir ov. Sovyet gemüeri de, İkinci Dün dir. bfll'i erkek, 21*î kadın. konuyu Amerikalı vetkililerıe de cekı gece ise 3 bin Lenıngıao .: ya Savaşından bu yana ilk kez Amerika'lı yetkilıler. karşılıklı Haziranda toplanacak olan görüşmüş ve Bahreyn'deki deni? rıhtıma gelnüş ve ABD'l: deni/ Birleşik Amerika'yı ziyaret et ziyaretlerın büyük bir dns'v;; Dünya Kadın Konferansı için üssünün kaldmlmasını ıstemiş j cilere çeşitli armaganlarla çiç» mişlerdir. Sovyet gemicileri Bos havası içinde geçtiğini ve progra250 bin dolar aynlırken, Stock tir. Sarıın bu hedefe ulaşıldıktar vermişlerdir. Bu arada bazı AJ • ton'da kaldıklan sürede dev ma mın çok başarılı olduğunu be• holm'deki BM Genel Kunılu için sonra. aynı girişimleri Sovyet yet rika'lı subaylar da Sovyet ailele ğazalara, hamburger lokantala lırtmişlerdir. ajTilan ion 700 bin iolar, Dün kilileri nezdinde de tekrarlıyacarine yemege dâret edilmişlerdir. r:na, beysbol maçlarına ve sirk« (Dış Haberler Scnisi) ya Gıda Konferansı için aynlan 2i kesinöir İ14 $4 »m. idi. Oysa bu uzunlu gıın CX'de ancak 27 ilâ 54 sm. olduğu düşünülürse, Eiysee Sa ; rayı yetkililerine hak vermemek elden gelmiyor. Kısacası DS'ten ı daha geniş oimasına karsın da ha dar tesirl yaratmaktadıı [ CX. i SUUDİ ARABİSTAN Umman l975 i kadın yılı ilân eden BM kendi içinde eşitliği sağlamış değil .