27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CTJMHURÎYET 20 Mayıs 1975 YEDÎ DOĞUKARADENÎZİN EN HAREKETLÎ AYIMAYISTIR Çay Çıkmazı ŞÜKRAN KETENCt TARTIŞMA Devlet /"i •• •• İki Yüzlü Yaşlılarm Türküsü Ben de onlardanım. Yaşım elll dört. On sekiz yirmi beş yas arasındaki o içle dıs bunalımlanna denge ararken bir yandan okumayı sürdUrmeye uğraşan yüksek ögrenim genci, perde ardındaki bizlerin kışkırtıcılığuıa kanarak ölmeye öldürmeye itilirken, biz yaslılar olayı, soğukkanlılıkla televizyonlardan seyrediyor. gazetelerden izllyoruz. Yaptığımız, olay üstüne be? on daldka lri lâf etmek. Çevrernizde yakınımiîda çocuSunu okutan bir baba bulunuyorsa, kızını, oğlunu iyî yetiştiremediğin den ona kızıyoruz da. «Ofrenci ögrenciliğini bilmeli» diye öğüt dağıtiToruz. Biz otuı besml aşmıs orta yaşlı lar, ellisini arkada bırakmış yaslılar. bBylesine inanmadığımız konularla oyalanıyoruz Gençler çarpışmah, bize cene çıkmah. Deli akan kan damarlanmızı zorlamıyor, kabma sığamaj'an beyin kafatasımızın duvarlanna tos vurmuyor yıllar var. Kabuğuna çekilmlş, sessiz, isinde eücünde yaratıklar sanılır karsıdan. Aldanılmamalı. Yetmls seksen küoluk gövdemizle, o gövdeyi Brten bilmem kaç yüa santimetre karelik derimlzle koskoca açılmıs bir som kulagız. Gençlerdeki çatışma seslerinl, dinlendlrici bir musikicesine beklemekteyi». Çatışmalarda kazancımızı dara atan bir yan yok. Aksine bitlmlz kabanyor. Geçimimiî zora düşebilir mi? Düsmes. Gencin ahp vere medıği birbiriyle. Para, mevkl kalkanımızdır. Gençlerin savaştan hoşlandığını bilenlerdeniz. tyl biliriz ki bir ulusal kurtuluş savaşı ancak haktır, ötesindekiler deftildir. Ulusal Kurtuluş Savaşı köprüsünden elli bes yıl kadar önce srecen genc kusaklar bize bir yurt bırakmıslardır va. bizler kendimtee söre ekmek kapılan yaratarak o yurdu kevfimizce düzenlemişizdir. Düzenledf*imi? dümenlerin tartışılmssını fstemejiz. Gençliğin, gözünü biza çe\irmeyip birbiriyle dalaşması, başlıca güvencemizdir Biz vaşlılar akıllı. vüzde yüz akılh klsfleriz. Np.mnslu. vüzde vüz namuslu kisiler oldı> jhımuz sövlenebilir mi? FJvet, do*a!lıkla. Bu serçefi acık almla hev haykırabiliriz. Namu* suz. \^üzde yüz namıtssuz olduğumuz söylenemez mi? Asla. Böyle yaşadığımız ortadadır da, dışımızda kimsenin bu ttirlü düsünmesint içimiz eötünnez. Ülkeyi ayakta tutan vergi. keselerimlzden çıkıj'or. Gençler kandan başka ne dökebilirler ki? Yaralı bedenler tçin kullanılan sargı bezinin parasını bile biz yaşlılar ödüyoruz. Kalan sağlan da besleyen blzleriz. Karga besledigimiz Börülmemiştir. Biz kurduz. Gençlerse kuzu. Her yiten gençten bize birer ktşilik hava boşlugu kalmalı ki genis soluk alahm, oturalım. Abdollah AŞÇI LrUCU Kime Hizmet Ediyor? Devlet gücü ülkenin güvenîiğini korumakla görevlidir, der Anayasa. Oysa olaylar açıkça gösteriyor ki, devlet gücü yurt İçinde belli bir sınıfm egemenliğinl koruyor. Diğer belll bir sınıfa baskı kuruyor. Olaylann gelişimindekl gerçekse egemen smıfla egemen olmayan sınıfın çelişmesidir. Kural olarak en güçltJ sınıf; ekonomik bakımdan egemen olan ve bunun sayesinde politik bakımdan egemen sımf durumuna geçen. bövlece ezilen sınıfı boyunduruk altmda tutmak ve sömürmek için devlet gücünü kendi çıkarlanna kullanmaktadır. Bunlan kamtlayacak olaylar günceldir. Son zamanlarda bütün siddetiyle devam etmektedir. Ünlversite gençliğini sindlrerek oy yatınmlannı yapma çabasında olan cephe hüklimetl devlet gücünü kendi çıkarlanna araç olarak kullanmakta, hatta ken dine Milliyetçi Cephe (!) admı veren bu hükümet içerisindeki Başbakan Yardımcısı Unvanına sahip bir partinin başkanı, Mecİis'te, faşist yöntemlerle örgüt!edi»i sokak kuvvetinin devlet gllcüne yardımcı olduklannı ilân etmektedir. Açıkça anlaşılıyor ki perde arkası etmek istediklerl bir takım oyun larla iktidara gelen bu hükümet demokratik güçleri sindirme sevdasındad'.r. Tüm demokratik güçler bu baskıya bilinçli olnrak karşi çıkmahdır. Bu dört partill azınlık cephe hükümeti oy yatınmları için faaliyete geçmiştir. Ülkeyi hükümet bunahmından kurtarıp memleket sorunlannı çözümlemek için kurulmuştur diyerek kamuoyur.u yamltmak isteyen bu hükümet, gerçekte can çekişmekte olan bu partiler grubunun son çırpımşlan gözükümündedir. Fakat bu direnişin halkımız için tehlikeli olabileceği gözden uzak tutulmamalıdır, İcraatlar^ gözler onündedir. Devletin,ftnemUnok talarına kendi emellerine hizmet edenleri yerlestirmekte. Meclis binasmrta «Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir» yazan bir ülkede halkın sesini yansıtan radyo, televizyon yayınmı ele geçirerek kendi egemenliklerini ilan etmek istemektedirler. Egemenliklerini devlet gücü ile koruyarak baskı düzenini yerleştirme gayreti içindedirler. Hayriye GÜLMEZ Mustafa ÇALIŞKAN • Çayı, kendi topladığı gibi satmak isteyen üretici ile direnen görevliler arasında sık sık kavgalar olur. Silâhlı alım yeri fabrika baskınlan yanında, araya politikacı da girince sonuçta hep devlet kaybeder.. Uretici, topladığını satmak için her çare/e başvurur Bugünlerde Trabzon'dan Doğu Karadeniz Sahil yolunda gezmeye çıkanlar, yeşil çay sereleri arasmda kırmızı peştemalları ile çay topüyan kadınların yarattığı doğa güzelliğinden başka bir şey göremezler. Bir de yol boyunca sık sık rastlanan alım yeri kalabalıklan. çay fabrikalanndakı olağanüstü yoğun çalışma tenıpoau ve dikdik dağ yamaçlanndan, sırtlarında çay sepetien ile inen, ya da çıkan kadınlar vartiır. Tüm Karadenizlinin doğanın lçine dağıldıgı, en mutlu, en yorucu ve de en harekeüi, en öfkeli, endiseli günleridir bunlar. Mayıs ayında çayının °o 40'ını toplayacak, yıllık gelirinin de °,b 40"ını kazanmış olacaktır. Tüm güç çay toplayan ellerde, tüm gözler, çayı inceleyen eksperde, ya da çayı tartan kantarm sayılarındadır. «Kaç kilo?» «16» «Geçen sene 17 kilo geliydi ya ne oldu?» «Alım yerinde çok yaprak seçtiriyler.» «Uy sen ük günlere ne bakay*un. Hele bir kalabalıklaşsın» Çay sözcüğünün agızlara alındığı her yerde, üretici ile devlet arasuıda süren yaprak kavgasından söz açmamak olanaksızdır. Çay toplanırken fîstten seçilecek 2,5, ya da fazla yaprak çay kalitesinde başbca etken olnrken, üretici ile devlet arasında süren kavga, araya polHlkıcınuı çıkarının girmesi Ue, sürekli devletin yenik düş> mesi Ue, sonuçlanmıstır. Kadınlara Yeni Bovutlar Kazandırmali 1975 jnü çeşitli Runıluslar tarafından kadın yılı olarak ilftn edildi. Çesltll forumlar, toplantılar dürenleniyor, bildiriler yayınlamyor. Kadmlann. erkeklerle toplumda aynı haklara sahip olmaian eerektlgi her firsatla acıklamyor ve bövlece büytik bir vanılgıya düsülüyor. Kadm haklan, sa!t kadınm. erkekle aynı haklara sahip olması gerefctiPi. sosyal yaoıda erkeklerin kadınlara olan eçemar.îl^nin kaldmlması anlamma ?eliyor yayınlpnan biid'^.lerde. Aslında kadmın. erkekle her konuda eçitligi kadm haklan dempk dp»iWir Eğer soruna salt bu acıdan bakılırsa. çozüm olanaksız sörtlnmektedir. Avnca kadın haklan yasal açıdan düşünülmemeH dir. Kadmlanmızın daha (törel bir deyisle kadmlann hele bizim eibi, onlan köklesmiş gereksiz ve çağdısı bir takım geleneklere C.1 bağlı, yalmzca evini süpU ren, çocuğuna bakan, kocasının gönlünii eğleyen ve ussa! yapısı selismemis (!) olarak kabullenen toplumlarda kadın haklanna sahip çıkılmak tstenmesl (sahip çıkılmak lstenmesl diyorum, çünkü Anayasa. bir takım kanunlarla, kadınlarla, erkeklerin esit hafc ka sahip olduklarını belirtir. Ama kadmlanmızın bu haklara daha yenl yeni sahip olmalan veya önceden sahiD kılmmamalan, percekten üzüntü vericidir) daha başka bir deyisle kadmlann bilinçlenmesi. tslâmiyetin kabulünden sonra iyice pelisen bağnazhğa. hor görtilmüşlüğe. ikinci sınıf vatandas işlemi görmeğe çalışan kadmın yüzyıllann oluşturduğu birikimlere. bağlayıcı zineirlerine başkaldırması demektir. Yani bizde ve bize benzer toplumlarda kadmın. hak. eşit'ik ve öîgürlük isteviçi, hem toplumun gereksiz. çafcdışı bazı inançianna (!) bas kaldırma, hem de yüzyıllardır süre gelen ezikliği, hor görülmüşlüğü üzerinden atabilme çabasıdır. Ve aynca pinümüzde kadmın. erkekle toplumsal açıdan aynı haklara sahip olması, erkeklerin göstereceği anlayış ve olgunluga bağlı olduğu kadar, büyük ölçüde de kadınlara bağlıdır. Toplumsal açıdan kadın haklanna sahip olmak isteyenler, kendilermin erkeklerle her konuda eşit sayümasını savunanlar, toplumun yüzyıllardır süregelen bağnazlıgını, çağdışı kalmışhğmı bu açıdan yıfcmak isteyenler. yani biz kadınlar her seyden önce kendi görüşlerimize cağdaş, yepyeni boyutlar kazandırmabyiz. Ayse ATAL.HT YoJİunlaşan Baskilar Blzler, kapitalist toplumun iğrenç çarklannın döndügü yabancı tutucu burjuva okulunda okuyan on altı on yed) vas lannda bir arkadas frrubuvuz. Sorunlanmıza eelince. en ftnemllsi. bizlerin özdekçi ve top lumcu fiktrlerimiı saptandıktan sonra, yoğunlasan baskılann vanı sıra. ö*reneiler arasında serçilpnen ayncalıklar. Sömürücü serrr.aye cevrelerin çocuklannm eŞitlldi»! bu okul lann tcapatılması ya da devletleştirilmest busünkü bozuk dflzenin kosullanyle olanaksızdır. Ama bizlerin an Törkç* kullanmamızı önleme çabalan acıdır, devrtmci halk ozan v« yazarlann, isleyen tdtaplardan sözetmek dogaüstü olgu diy» karşılanır. Aragon*u, Babcufu, Jaues'l, Proudhon"u yadsıyan konusmalan dinlemeye zorunlu bırakılına, btzlere Asya re Afrika Ulusal Kurtuluş Savaslan salt barbarizm diye tanıtılır. Doğu ve güneydoga yörftlerimizin sonınlanm yansıtma dileğimlz diskocu arkadaşlanmız (!) tarafından belirll nodenlerle engellenir. Okuma • yazma oranının % 50"nin altına düştüğü ezilmis toplumumuzda en büyük eşitslzlik yabancı okullann varoluslan. Kırsal ve kentsel alandaki eğltim bozukluklan sosyoekonomik etmenlerden doğar ve kapitalist geri fcalmıs toplumların defişmez yazgısıdır. Bir Ka uğrencl Grnbo Taban fiyatı Bu yıl çay taban fiyatı 625 kuruştan, 750 kuruşa çıkanldı. Kilo başına 125 kuruşluk bir artış, aslında oldukça önemli. Fakat üreticiler gerçekte bu yıl uraınadıkları halde, politik nedenle verildiğini büdikleri zaman üzennde pek durmuyor. Fazla bırşey söylemiyorlar. Sadece bazıları, «125 kuruş zam geldi. Bunu duyan işçüer de, çay toplama üoretini yemekli 40 liradan 50 lıraya, yemeksiz 60 liraya çıkardılar» şeklinde konuşuyorlar. Karadenizlilere has pratik zekâ ve kurnazlığın sonucu, kendüerine 125 kuruşluk zamdan çok daha onenı li gelen konuya değinmek ıstemiyorlar. Oysa tümünün asü önemsediği ve titizlikte sezmeye çaııştıgı konu bu yılki çay alım politikası. Yürürlükteki çay alım vönetmeliğine göre, 2,5 yapraktan fazla toplanmış yapraklann alımı yasaktır. Yapraklan beğenilmediği tçin, alım yerinin önünde çaylannı ayıklayan Osman Ağa ve torunlarınıa ayıklama lslemi gerçekten llginçti. 2,5 yapraklann geçilmesi ve diğerlerinin atılması gerekirken, yapılan işlem beıin üzerine seriimis çay dallarının nfak parçalara aynlmasmdan Ibaretti. Çaydan başka geliri olmıyan ve de çay ekecek toprağı çok sınırlı üretici, yaptığı işlemin doğruluğuna, verdiği çayın kötü olmadığına kendlsini inandırmıstı. Devletin yenilmesi ile sonuçianmış. Mayıs sUrgünü hem en verim li, hem de en taze sürgündür. Uzmanlar bile mayıs sürgününün fazla taze olması nedeni ile, özel likle 3. yaprağın da kaliteyi bozmıyacağını belirtiyorlar. Bu nedenle de çay üreticileri ile çay fabrikalan, alım yerleri yönetici leri arasında yazılı olmıyan bir anlaşma var. Özellikle mayıs ayı başlannda, çok taze olan sürgün lerde 2.5 yaprak üzerine titizlikle durulmaması, buna karşın üreti cinin de temmuz, ağustos ayı sür günlerinde 2.5 yaprağı kendi ken dine titizlik göstermesi. Ancak daha önce de belirtildiği gibi, Uretici yeni sürgünlerinin tümünün kaliteli çay olduğu inancındadır. Bu nedenle de çay alım ye rine giden sepetlerin içüıde, degil 3.5 yaprak, 56 yaprak halinde koca dallar gitmektedir. Ve iktidarların degişmesine, çay sorununa Karadenizlinin çıkan, ya da ülke çıkan, kaliteli çay açısından bakılınasma bağlı olarak, yaprak sayısı, resml politik ağızlardan bazan 3.5, bazan 5.5, bazan da 2.5 olarak açıklanmış, fakat hiçbir zaman 25 yaprak olarak toplanamamıştır. Yıllardan beri alım islerinde görevli yetkililer, Ureticilerin, politlkacıİar düzeyinde ağırlığını koyabümesi sonucu, ortalama, kaliteli standarda uygun 2.5 yapraklı çayın iki katı çay alındıgını açıklamaktadırlar. buluyordu. Eksper de bunun zorunlu oldugunu, yapmazsa kendi sinin ceza yiyeceğini, alım yerinin kapatılacağını anlatırken, far kına varmadan çay dallannın bö lünmesi işlemine katılmıştı. Alım yerinden uzaklaşırken, Ri ze'nin yerlilerinden olan üniversiteli aydın arkadasıma Osman Ağa'nın haklı oldugunu, çay ayık lama işlemini «posteki ayıklama» olarak gördüğümü söylecfim. Arkadaşım kötü çayın ayıklatüması nın haklı oldugunu savununca da, kendisinin alışkanhkla, göremedi ği, eksperin de farkına varmadan katıldığı ve dısardan bir kişi ola rak ilk gününden algıladığım ayıklama hilesini anlattım: «Ayık lamada gerçekte 2.5 yaprağın almması ve diğer yapraklann atü ması gerekir. Oysa gerek ayıklayanlarda ve gerekse tüm çay toplıyanlarda dikkatle izlediğim bir olay vardı. Önce 2.5 yaprak kopanlıyor. Geri kalan yapraklar saplan çok kalınsa tek tek alına rak, sadece sap atıhyordu. Sap ince ise, 58 yapraklı bir dalı or tadan bölmekle yetiniyorlardı. Ayıklamada atılan bir şey yoktu. Yapılan sadece bir aldatmaca idi. Oysa çayın kalitesini bozan, dalda 8 yaprağın bir arada olması değil, 2.5 yapraktan sonraki yaprak ların kimyasal özelliği idi.» Çayın 2.5 yaprak olarak toplan masmın, kaliteli çay elde edilme sinin, Karadenizlinin uzun sürede yaranna oldugunu sa\oinan arkadaşım. bugüne kadar bu durumu nasıl göremediğine hayret ediyor, «Herhalde çocukluğumdan beri aynı şeyi görmüş olaca ğım, farkedememişim. diyordu. İktidarlar değiştikçe Posteki ayıklama Ureticilerin topladığı çayın 24 saat içinde bozulmadan fabrikada işlenebilmesinin sağlanması amacı ile açılan 1132 alım yerinden birinin önündeyiz. Sepetlerden bezlerin üzerine boşaltılmış, çay yığınlannın etrafında toplanmış 23'er kisi, uzerlerinde 58 yaprak bulunan çay dallanni bölüyorlar. Eksper tarafından beğe nilmeyerek ayıklanması istenen çaylar bunlar. Resim çekildiğini görünce, eksper çay ayıklayanlardan birine seslenerek, «Osman Ağa, seni bozuk çay getirdin diye çekiyor» dedi. Osman Ağa, çok öfkeli bir sesle «Beni teşhir edecek adam, daha anasından doğmadı» diye bağırdıktan sonra, yi ne Karadenizülere has, öfkeden neşeye çabuk geçebilme yeteneği içinde bana dönerek konuşma sını gülerek sürdürdü. «Sözüm sana değil kızım alınma. Biz misa firi severiz. Kızmam bu eksper olacak adamadır. Delilerin hepsi içerde değil hoş. Baksana burada oturmuş posteki ayıklıyoruz.» Bu arada sz önce kavga ettikle ri anlaşüan eksper de yanımıza gelmis, sohbete katılmıştı. Osman Ağa, çayının seçtirilmesini saçma Gayrimenkul Satış îlânı UZUNKÖPRÜ İCRA MEMURLUĞUNDAN Arsa değeri Bina değert Fınn değeri 130.800. TL. 74.840. TL. 15.000. TL. 220.640. TL. olup, borçlulann satılan hisseleri bu değerin 25/32'sidir. GAYRtMENKULLERtN İMAR DlfRUMt): Üzunköprü Belerliyesınde mevcut olup, bitişik nizamdır. SATIŞ Ş.VRTLARI SATIŞ GÜNÜ: 1) 30.6.975 pazartesi günü yapılacaktır. 27. Sırada kayıtü gayrimenkul hisseleri saat 11.30'dan, 12.00'ye kadar; 29. Sırada kayıtlı gayrimenkul hisseleri saat 12.30'dan 13.00'e kadar; 171. Sırada kayıtlı gayrünenkul hisseleri saat 13.00'den, 13.30'a kadar; Üzunköprü Belediye Zabııa Memurluğu odasmda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada kıymetin "'«75 ini ve rüçhanlı alacaklılann, alacaklaruun mecmuunu geçmek şartı Ue male olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü bâki kalmak ssrtı ile satış on gün sonra 10.7.1975 perşembe günü. 27. Sırada kayıtlı gayrimenkul saat 11.30'dan, 12.00'ye kadar. 28. Sırada kayıtlı gayrimenkul saat, 12.00'den. 12.30'a kadar, 29. Sırada kayıtlı eayrimenkul saat, 12.3ll'dan, 13.00'e kadar, 171. Sırada kayıtlı gayrimenkul saat. 13.00'den, 13.30'a kadar, ikincl arttırmaya çıkanlacak ve bu arttırmada rüçhanlı alacakülann, alacaklan ve satış masraflannı geçmek şartı ile en çok arttırana lhale olunacaktır. 2) Arttırmaya ıştirak edenlerin *'o 10 miktannda pev aif çesı veya milli bir bannanın teminat mektubunu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para Uedir. îsteyen aiıcıya 20 günlük mehil verilir. Tellâliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aitrir Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3) tpotek sahibi alacaklılann ve diğer Ugilıler ile ırtifak hak.cı sahiplerinin bu gayrünenkullerdeki haklannı hususiyle faiz ve masraflanna daır ıddialannı dayanagı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lâzımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicilince sabit olmadıkça oaylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4) Satış bedelı hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse îcra ve İflâs Kanununun 133. maddesi gereğınce ihale feshedilir. îki ilıale arasındaki fark ve °iı 10 gecikme faitinden alıcı ve kefüleri mesuldür. Hiç bir hükme haeet kalmaksızın kendilerinden tahsil edilir. 5) Şartname üân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup. isteyen ahcıya masrafının verildiği takdirde bır örneği gönderilebillr 6> Satışa iştirak edenlerin şartnameyi şörmüş ve mündereoatını kabul etmiş saplacaklan. Başkaca bilgi almak ısteyenlerin talimat sayılı dosya numarası tle Memtırluğumuza başvuımalan ilân olunur tcra Memnru Resmi Mübur ve tmza (Basın: 3564 /3.M7) (Dosya No: 70/17. T.) üzunköprü ilçesi, Mahmut Baba mevklinde kâin tapunun 6.9.951 tarih cilt 175, sahife 52. sıra 27'de kayıtlı 919 M2. fülen 121,50 M2. miktannda Malkara caddesinde kâin, tapunun aynı tarih, aynı cilt. aynı sahife ve sıra 28'de kayıtlı 344 M2. 73 DM2. fülen 185 M2. miktanndaki ve yine Tırnana caddesinde kâin aynı tarih, aynı cilt, sahife 53 ve 29 sırada kayıtlı 143 M2. fülen 187 M2. miktanndaki mağazalan n 9/16 hissesi ve; Üzunköprü ilçesi, Gazi Mahmut Sokağında kâin tapunan 22.11.962 tarih cüt 280, sahife 59 ve sıra 171'de kayıtlı 459 M2. 65 DM2. fülen 218 M2. miktanndaki gayrimenkulUn 25'32 hissesi 2. derece ipotek alacaklısı AKBANK T.A.Ş. alacagından dolayı satışma karar verilmiştir. GAYRİMENKULLERtN DURUML: Cilt 175, sahife 52, sıra 27.28 ve sahife 53.29 sırada kayıtlı gayrimenkullerin üçü de bir arsa üzerinde olup, üç ayn tapu ihtiva etmektedir. Üzerinde üç ayn mağaza olup, duvarlannm ayn ayn kapılan hesabiyle bitişik olarak üç yapı halüıdedirler. 4 metre irtifa vardır. 27 sırada kayıtlı gayrimenkul, mahdut yemini Ahmet Efendi evlâtlan, Hatice Edibe Yesari Lâtif Ağa, arkası çıkmaz sokak, cephe yol ile mahdut, kâgir olup, kaoa yığma inşaattır. Betondan azade çatı olup. yola cephesi vardır. Yol yeşil saha dışıdır. 28 sırada kayıtlı gayrimenkul. sağı Par.dil mağazası, halen Bayram Manga solu ve önü yol halen Gazi Mahmut Sokağı ve kendi mağazası arkası metrük mağaza halen Belediye gazinosu üe mahdut, kaba kâgir inşaat olup, çatı bir kısniı Marsilya, bir kısmı adi kiremit kaplı hasır betondan azade çatı mevcuttur. mağaza içine indirme halinde bakkal dükkânı tefrik edümiştir. Yola cephesi vardır. meydan ve yeşil saha dışıdır. 29 sıradaki gayrimenkul yemüıi yol Yesari Zahir Mağazası artası Ali Rıza ve Saniye cephesi yol ile mahdut kâgiı kaba inşaattır. Yola cephesi vardır, meydan ve yeşil saha dışıdır. Sıra 171'de kayıtlı kâgir fırın, sağı yazıhane, solu doğramacı dükkânı arkası nalbant önü cadde ile mahdut kâgir yığma tuğla ile mamul üstü adi kiremitle örtülü iki bolümden ibaret ekmek pişirme iki ağız fınn üst ';e zemini beton blokaj hamurhane ve tezgâhı me\cut. GAYRİMENKUI.LERİN K1YMETLERİ: 27. SIRADA KAYITLI GAYRİMENKULUN TAMAMI.. Arsa değen 121.500. TL. Bina değeri 58.800. TL. 180.300. TL. olup, borçlularm satılan hisseleri bu değerin 9'16'sıdır. 28. SIRADA KAYITLI GAYBIMENKÜLÜN TAMAMI.. Arsa değeri 185.000. TL. Bina değeri 59.200. TL. Dükkân değeri 5.940. TL. Kaster kepenk :\800. TL. Vitrin 2.800. TL. Demirel gelince Hepsinin inancı ve de haksızlığmı biüyor olmanm nedem ile konuşmadığı konu, bu yıiki çay alım politikasının egilimleri yönünde değiseceği yolunda. Sadece bazıları, «Bu yıl Demirel var. Yaprak bizim istediğimiz gibi gidem demekle yetiniyorlar. Çay alım poiitikasının üretici için taban fiyatından çok dana önemli olduğunun ilginç bir orneği, geçen yılki alım kampanyası. Geçen yıl taban fiyatı 175 KUIUŞluk bir zamla 450 kuruştan o25 Ku rusa çıkarıldığı halde, dekâr başına 450 kilodan fazla çay alınmayacağı ilân edilince, büyük olaylar çıkmış, üreticiler fabnkalara silâhlı baskınlar yapmış, bazı fabrika müdürlerinin ve eksper lerin evleri bombalanmıs, taşa tutulmuştu. 171. SIBADA KAYnTI GAYKIMENKULÜN TAMAMI.. Yaprak kavgası Karadeniz Bölgesine çay ekiminin girmesi ile birlikte, üretici ve alıcı olan Deviet arasuıda yaprak kavgası başlamijtır. Bilimsel araştırma sonuçları, çaya tad ve renk veren maddelerin genç sürgünler üzerindeki iki yaprak ve tomurcukta bol bulunduğunu, tomurcuktan sonra gelen 3. yapraktan başlıyarak aUa gittikçe azaldığını ve çayın «alitesinin bozulmasına nedcn oiduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle de 1952 yılında yürurlüğe giren çay alım talimatnamesı, çay topiaraa işleminde tomuıcuğuıı ve tomurcugu ızleyen ikı yayiağın toplanmasuıı öngörnıeKieaii. Aneak üretici bunun aogruiu^u na inanmaya yanaşmadığı gıbı, bu kurala uymamak için her çareye bas vurmaktadır. Bu konuda görüşünü sorduğumuz pek ç«>k üretici, uzmanlan eleştirmekte, «Uzman diye Seylan'a gıden ve çaydan anlamıyan birtakım adaııılar. Orada 2,5 yaprak toplanıyor diye, bizde de aynı şeyi istiyorlar. Seylan'da çay dev bir agaç. Bizdeki ise sulu ve narin. Bizim 8. yaprağımız, Seylan'ın 2. yşıprağından aaha tazedir» demekıedirler. Ve kendi dediklerme Kendıleri inanan çay üreticileri ile, çayı 2,5 yaprak olarak almak, kaliıeli çay yetiştirmek isteyen Devlet arasmda süren kavga, araya politikacıırî rmoci îlo l"J**ri Hacettepe Üniversitesi SAĞLIK HiZMETLERi TEKNiK KOLEJi MÜDÜRLÜĞÜNDEN Hacettepe Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Teknik Koleji'nin birinci sınü"ma 1975 1976 ders yüı için «Tıp Lâboratuvar Teknisyeni» yetiştirmek üzere, yatılı ve burslu Tek çare olunca 2.3 yaprak yerine, 58 yaprak satmak çay ürtecısinin biiinçsız ya da bilinçh bir hilesi, ya da po litik zorlaması. Fakat tüm yetki liler bunun, çayın tek ve yetersiz gelir kaynağı olmasının sonucu olduğunda birleşiyorlar. «Çay üreticisinin ne çaydan başka ürün için, ne de aüe nüfusuna oranla rmca çay için yeterli toprağı yok. Üstelik, yılda 56 aylık bir çalışmayı gerektiren çay tarımmın ve yine 56 aylık işçüik olan çay fab rikası işçiliği dışında bir başka iş alanı da yok. Üretici politikacılardan da yüz bulunca, ürettiğinin iki katı çay satarak geçimi ni sağlamaktan başka çıkar yol bulamıyor. Oysa politikacılar, 2.5 yaprak yerine, 58 yaprak top lamalarına olanak sağ'ıyacaklanna üreticiye bunu kendi bindikle ri dalı kesmek oldugunu anlatsa lar ve de yanlıs ekim, fazla gübre leme, yanhş budama yüzünden kaybedilenleri öğretseler. Her hal de hem kaliteli çay elde edilir. Hem de köylü bilgili ekim sayesinde, yaprak hilesi ile kazandığından çok daha fazlasını kazan ma olanağını bulurdu.» K1Z ÖGRENCİ AL1NACAKTIR Giriş Sınavı 28 temmuz 1975 pazartesi günü saat 9.00'da Kolejde yapılacaktır. Sına^T kazananlar 29 temmuz 1975 salı günü saat 9.00'da mülâkata alınacaktır. Smava katılabilme şartları: 1 Ortaokul veya Kız Sanat Enstitülerinin orta kısmmı bitirmis olmak, 2 Belgeli durumda olmamak ve öğreninune iki yıl ara vermemiş olmak, 3 Sağlık durumu ve fizik yapısı hizmete elverişîi olmak, 4 Kolejin ögrenime başlayacağı tarihte 20 yaşmdan büyük olmamak, 5 Evlenmemiş olmak ve nişanlı durumda bulunmamak. NOT: Bu özelliklere sahip bulunanların. sday kaydı yaptırabilmeleri için en geç 18 temmuz 1975 cuma günü akşamma kadar Kolej Müdürlüğüne bir adet fotoğraf ile beraber gönderecekleri dilekçede şartlara uygunluklarını açık olarak belirtmelsri gereklidir. ÎARIN: DENİZE DÖKÜLEN MİLYONLAR 2Ö5.740. TL. olup borçlulalann satılan hisseleri bu deSerm 9 16'sıdır. 2Ü. SIRADA KAYITLI GAYPtMENKULÜN TAA1AAU.. Arsa degerı 187.U00. TL. Bina değeri 59.840. TL. 246.840. TL. olup, borçlulalann satılan hisselert bu aeğerin 9/Kj'sıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle