Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÖRT CUMHURİYET 17 Mayıs 1975 NİJÎUJ, EVt PöNU ABDÜLCANBAZ RAZİYE Sonra ne oldu*7 dıye sordum. Dayınv O*lum. <iiye bagırdı. Habersiz vurulma* tan hoşlanmam ben. Gelsınler karsı karşı.a vuruçalım. Sonra ne oldu? Şapka giydik. İşte bu kadar. îkısi arasmda zaman geçip geçmediğini. geçti ıse oradan kaçıp kaçmadtğını sormadını jirtık; Sorpmazd'm. Kaçmak. söz'üS'in a^aijuat:cı anlamında kullanılamazdı her zaman. Bunun yerıne «avlanmamak» demek daha doğrj olurdu. Dayım beni görünce, «Seni izleven < ! >du mu?» dıye soracağına, «Kaçtm mı?» dı>e sorsaydı. ona ne karşılık bulurdum? Bir de çok acajp bir resim çekîi gönirr : ı. Başının çevresmde, göğsünde, yukarı kaldırr l":ı kollarının üzerinde bır çok insan bası ola.ı. çocuk resimlerine benzer bir kadın resmi ıiı bu; ilkel bir çizgi ile çizilmişti, anlamım çıkarmak olanaksızdı benim için. Dayım çerçeve içmdeki bu resmi göstererek: Snhrennar. dedi Dave'name'den alınrp büytıtülmüş. Adem'den önce yaşayan rin sure;i. Kitapta. «Sahrennar'ın sureti bu minval üzere idi» dıye yazar. Anlıyabildin mı' Siz söylemeseydiniz anlıyamazdını elbct, dedim. Hiç jrörmemişMn, öyle mi? Görrnemiştim. Pcki ama ona bir resirr. diye bakmak rta £c!medı mı elınden? Akad?mi'de okumusun, burada resını yapacağını sövlüvorsnn, r^asıl olnr da dünyadan habersiz biri gibi afallayıp kahrsm? Sonra beni kolumdan tutarak başka bir rpsmın. resimden aimma bir fotoğrafın önüne eöturdü. Burada ağzı. bumu. gözleri. kaş!arı, kılhk'arı Arap harflerınden yapümış bir adam suratı vardı. Ya bu' diye sordu dayim. Hiıpcdüz sınava çekiyordu beni. Ama bu kez altta kalmadım. Hurufilik bu, dedim. "7'" ,'.. "".. . Dayım: • Aferin, dedi. Ben: Siz:n bun'ıarla ilgıniz" dıye sorarak nldum Dayım: Benim ilgim mi. diverek durdu. Sakallarıru kaşıdı. başını önüne eğdi. Sonra: Dünya senin sandığından daha büyükiür. dedi. Sen keçınin sütünü sağmasını bilir misın? Hiç sağmadım, dedim. Yazan: Melih Cevdet ANDAY Dayun: Merak etmez mism? dıye sordu. Ederim, dedim. Dayım: Merak:n. ıleinin sınırı olmamalı. Yoksa yasamak çekilmpz durmia g»'ir. dedigın dınlenmemeli. dinlenmemek Ü7are raratılmıştır o. Dus ded:ğm nedır? Bf uyurken bile çalısan kafa degil rr.i? Biz. kafamızm ge risinde durdugumuz için geriyız. başka bir şev rien değil. Yoksa şu böcek büginı ile aîav ^tmek çok kolay clur. Sen Cuvier admı d'iyduıi mu? Hayır, dedim. O da bir bilgindı ve toDrasrn a'.tından çıkardığı küçıik b'r kese kemiğ'ndoi. kafasır da kura kura. dünvacia in bile ks'manııs OT hajrvamn büfun yapısım bnldu. tnsanlık. vıdı v.cılık demektir. rahat etm»dPn aramak d" mektır. Anhvor musun? Senın gibi . Durdu. yuzüme baktı. söyliyeceğinden v?z geçnıişti. Buıas; yemek odamız. dıye defıştırdi konuyu. Sağdaki oda Vedia'nın odası. Soldaki odavT da sana vereopŞım. Ben >ukarda yatannı Benım duvarlardaki fotoğraflara dikkatle baktığımı göriince, hoslanmıs olaeak ki. kolumdan tutarak bunlardan birinın önüne g'itürdü beni. Bu fotoğrafta bir lokomotif ates Cisi kazana kbmür atmak^avdı. Birnz dikknt edince bu atesçinin dayımdan baykası olmadığını snladım. Onıın a^esçilik ("tti*ini duymami' tım. benim için yeni bir şeydi bu. Dayıma ba kınca: Evet. ateşçilik etlim trenlprde. dive açv< lamaya ba=ladı. O zaman demiryollan yap> mına yenı btlsanmutı. Bizim yurdumu? yolsuzlı;xtan çok cpkmiştir. demıryolu vok. kara vo lu yok. denizde vamır yok. Sız ?er.ç1er ou yoklukların ne d?mek oldufîunu bılmeaiiT? Yüz elli kilometrelık bir volun at sırtmda a^il ması dört. beş gün sürerdi. Yola çıkmak kav bolmakla birdi. Dünvanın ortssmda. bütı?ı ıliskilerin kopmnş bir d'.ırumda kalırdın. YPgen. \ralnız jolun uzun zaman alma^ı degı>iı önemlı olan. aamanın bı.nca deâersiz olması yolculuğun amacmı da hiçe indirirdi. Varı'.a cak yerin önemi kalmp?dı. Bır iş yapılmn*! da olur diye dü«ünülürdü. Yolsuzluk, uzakl:1:. habersizlik tembel ed»rdi herkesı. Kaç verd«» konferanslar vermişımdir bu konuda. fDay.ın bunu söylerken. sık sık yaptıgı gibi. sf.g eiıni yukan kaldırmış. iş<>ret parmagı ile gökvii:rjnu göstpnyordu) İ*re demirvoll^rımn vanıimasını yürefımden sevıncle karşıladım. bu coskuıüuk verici işe ben de katılrr.ahydım. «DEV4.M1 VAR) Olaylı Yıllar ve Gençlik Harun KARADENiZ MAÇKA'DA YAPILAN TOPLANTIDA NATO KONUSUNDA lZLEx\ECEK TLTUM YtZtÎNDEN GİJCBİRLİĞİ SAĞLANAMIYOR Burada COK onemli bır sorunun bilinmeyen bazı yönlennı anlatmak istiyorum. 1968 yılında kurulan bir güç birlıgi var, Devrimciler Güçbırligı. Bu bırlığın hangi ortamda ve nasıl ku ruidugunu tüm devrimciler bilmek zorundadır. Çünkü bu dev güç. Türkiye devrimcı hareketinde ve gençlik olaylannda onemli b:r aynmı belirler. Once 1960'tan sonrakı gehşmeyi şöyle bır özetleyeilm. 1960 sonrasmda temel sorun Türkıye'nin kalkınma^ıd'.r. 1P37 • l^ıı rionpmınde DP'nin baskıcı tutumuna tepki olars* 1960 sonrasur.n ilk sloganı. «Hürriyet». «Hiırrıyet içinde kalkınma» ola rak ortaya çıktı Atatürk ilkelerı ve 27 Mayıs sa\unusu yapılırken var olan yaygm ınanç hürriyet olursa ve herkes fık nnı sdylerse Türkiye'nin kalkmacağı yolımda ıdi. 19«0 soıırasında gerçekten bır söz harn yetı oldu Hemen herkes istediâi nı söylevebiliyordıı. Ne var ki soylenenlenn bıiyıik ço.tımlııpıı zaten Atatürk ve 27 Mayısa övgiı niteliğindeydı. Özellikle 1963 sonrasında K> »rrk sol jayıhlann. gerekse TÎP ın etlanyle kalkıuiTiaaın soyut bır hürriyet ile olamayatagı. kalkmmanm anoak ekonounk scrunlann çözümüne bağh olduğiı kabul edılmeyR ba^landı. Bu geüşimi tek tek kişıler açısmdan söyiemiyorum. Türkve aydmlarının çogunluğu acısından söylüyorum. 1964ten sonra artık kabul edildi ki kaikınma hürriyet sözü ile değil ekonomik sonınların çörümuyle olur. O halde ekonomik sorun Hangi ekonomik sorun ele alınsa, bir sömürü çıkıyordu TÜM TÜRKiYE'DE ORGANiZASYON SAĞLAYACAK BİR ORGÜTÜN BULUNMAYIŞI, ÖGRENCi EYLEMLERiNiN ETKiNLiGiNi AZALTIYORDU. 1968 BAŞLARINDA BiR ÜST ORGÜT OLUŞTURULMASI FiKRi AGIR BASMAYA BAŞLADI. lann üıerine yürümek gerekır. Gerçekten bu dönemde yazı yazai ve konuşan herkes ıktısadi kalkınma. itkisadi bağım sızlık. ekonomik dzgürlük üzennde dunıjordu. Petrol, madenler, ıl^çlar. montaj sanayıi ve benzerlen bır çok konu ele aJmdı ve ışlendı. bir iş yapmıyor vey» yordu. yapamı1968in baslarında yeni bir üst örgüt oluştunılması fıkn ağır basmaya başladı. İTÜTOTB kon gresini yapmış ve Çetin Uygur Bırlik Başkanlıgma gelmıstı. İTÜTB ıse konşre öncesindeydı. Ben o zaman Hasan Yalçın'dan boşalacak Talebe Bırliği Başkanlığı için tek adaydım. İTÜTB ile tTÜTOTB bir gençlik kunü tayı toptanarak bir üst örgüt oluşrurulması konusunda anlaşn. Onlar kongrelerini yaptığı için toplantı çağnsını ÎTÜTOTJî adına başkan Çetin üygur yaptı. Maçka toplantısı Sorunlar ve sömürüler Hangi ekonomik sorun ele alın dıysa o konuda bır sömürü olayı ortaya çıki5fordu. Bir gurup so mürüyot ve bir büyük kitle somürülüyordu. Her sömürü octaya çıktıkça aydınlar oaha sola Kâyıvor ve giderek sınıfsal düzeyde sorunıı kavrıyorlardı. Bu gelisim gerçekten sıhhatlı ve sındirıle sin dırıle olusan bır gelışim ıdı. Ne var ki sonınun ekonomik incelenmesının sonunda sınıfsal yanının ortaya çıkışı yenı bir bovır getiriyordu. Evet tarih bir sınıflar arası çatısma ıdi ve sorunlar ekonomik yapıya ilişkindi, ancak sorunun çözümü siyasi yoldan geçiyordu. Bir başka deyişle sınıfsal düzeyde kavranan ekonomik sorunlann çözümü. devrimcı sınıfın iktidara gelmesiyle mümkün dü. İşte bu konu anlaşıldığı oranda TIP güçleniyordu. 1965 seçımleri bunu ortaya koyuj'ordu. Üstelik 1963 seçimleri sonrasın da da TİPın güçlenınesı devam ediyordu. Clkenin aydınlan sosyalist dünya görüşünü benimsıyor ve ülke her geçen gün biraz daha sola doğru gidiyordu. Yukarda tüm aydınlar ıçm anlatılan gelişme benzer bovutlarda gençlik içine de yansıyordu. Özel likle 1965lerden itibaren başlayan gelişme CHP"yı geride bırakıyor ve TtP dogruitusunda yol alıyordu. Bu ise başta CHP olmak üzere diğer bütün partilen ve burjuvaziyı endışelendiriyordu. Genç İik artık bütün eylemlerini sosyalizm için yapıyordu. Bunu gören burjurazi gençlik örgtitlerini parçalamaya, çift başlı duruma getirerek susturmaya koyuldu. 19641965 yülannda daha çok CHP nin Uericilik çizgisine paralel olan TMTF içinde bulunduğu ortamla birlikte CHP'yı geri bırakıyordu. Bu nedenle CHP artık TMTF'yi eskisi kadar tutrnayacak ve AP iktidan TMTF'vı tstediğince yönetecekti. 1966 Adapazan kongresinden sonra artık TMTF eski etkinliğini yitirecek ve yurt sorunlanyla uğraşmaktan çok kendini sa\oınmaya çabalayacaktı. 1966 yılmda kısmen de olsa bir rarlık gösteren TMTF 1967 yılında artık çalışamaz durumdaydı. TMTF'nin çalışamaz duruma gelmesi gençlik eylemlerinin yurt çapındaki örgütlenmesinde oüyük bir boşluk dogurmustu. Her hangi bir konuda birlikte eylem yapmak zorlaşmıştı. Tüm Türkiye'de organirasyon saglayacak bir örgütün olrnayışı öğrenci eylemlennin etkinliğüıı azaltıyordu. Üst örgütün olmayışı, 1967 vılmda yenı bir ışlerlık çıkarclı ortaya. Buna göre: dört tekruk örgüt birlikte öareket etmeye başladıîar. Bu örgütler şunlardı İTÜTB. tTÜTOTB, İYTOTB, ODTÜÖB. Bır başka deyişle Tek nik Üruversite, Maçka, Yıldız ve Ortadofu Birlığı 1967 yılındaıa eylemlerde birlikte hareket edscekler ve en uzun ögrenci jrürü yüşü olan Istanbul • Ankara, «Özel okullar devletleştirilmelıdır yürüyıışü»nU gerçekleştireceklerdi. Ust örgütün voklufu bu dört birliğj bir araya getir mişti. Fakat yetmiyordu, bir üst örgüt gerekUydı. efu dört örgüt TMTF yönetımı olarak Sencer Günessoy başkanlıgındaki kurulu tamyordu. Sencer Gü neşsoy baskanlıjnndakt TMTF yönetirileri ise mahkeme sonucunu beklemekten başka lııc temsilcilere sorularak, durumun aydınlıga kavuşmasını önerdim. Önen uygun bulundu ve tıerkese soruldu: «NATO ya evet ml, Hayır mı diyorsunuz?» Bütün cevaplar «Hayır» idt. Fakat konu orada bitmedi. özellikle Ankara'dan gelenler «B12 hayır diyoruz ama şimdi bunu kitleye karşı söylemek olmaz. onun için biz» diye sözü uzatıyçrlardı. Hasan Yalçın kızdı: .«Bu toplantıdan niçbtr sonuç çıkmayacağı anlasılmıştır. Saau lerdir bir konuya takılıp kaldık. İTÜTB delegasyonu olarak toplantıdan çekiliyoruz» dedi. güç birliğinin basında tabil senatör Kadri Kaplan bulunuyordu. Hareket düpedüz bize karM planlanmıştı. 27 Mayısçılar 19W dan sonra tnönll tle anlasmışlar daha dogrusu İnönü'ye yanasmıs lardı. Anlasılan oydu kı. belli çizgiden daha ileri gidilmemesi isteniyordu. özellikle gencli&in 27 Mayısçılardan ve Atatürkçülerden ayn olarak «rgütlenmesi tehlikeli bulunuyordu. özellikle 1967'den itibarpn Türkiye'deki devrimcilpr her konuya sınıf a ç ı s ı n d a n bakmaya >*önelmislprdi. 27 Mayıs ve Atatürk ilkeleri geride kalmış, devlet ordu ve esemen smıflar dofru olarak kavraıuna ya başlamıştı. Fakat bİTİm avdmlarımızın vapısında biraz t«»peden inmecilik vardır. Tanzimatta, Türkive Cıtmhurivetinin kunıluşunda ve daha bir cok olayda bu tavn görmek mümkündti. 19<50rta tse bu tavır halka rağmen halk için diye ifade edilivordu. 1960'tan sonra süreK li bir cunta söylentisi içinde vasamıştık. Cuntacılık oldukça taraftar bulu^'ordu. Sosyalist dünya görüsünün yayılrr.asıyla bu tür eğilimler azalmıstı ki. bir Mihri Belll çıktı «Asker sivil ajdın rümre» diye bir lâf ttıtturdu ve cuntacılığa sosyplist literarürde bir yer verdi. Millt demokratik devrim, «Asker sivil aydm zümrenin devrimci gelenegine» binaen gerçekleştirilecekti. O günlerde ortaya atılan eorüşlerden anlaşıhyordu ki. Gücbirliginin yönetiminde bulunanlar birtakım reformlarla cagdas lasmaktan, bir başka deyis'<; 1965 vıllannda yetersizliği" eörüldüğünden dolayı aydmlarca benimsenmeyen duruma eelm:<; soyut bir kalkınmadan 27 Mav!5 dü7eylnde söa ediyorlardı. B ı geri çizgiden ötürü, biz devrimcilerin daha doŞru deyis!e sosyalist çizgidekl devTimcilerin bu harekete katılTnpsını j'anlıs biıluyorduk. Geri bilinç düzeyind»ki kadrolar bizi sosyalizme götüremezlerdi. Tam tersine bia onların işine yarardık ve onlar kendi programlannı uygularlardı. Üstelik ilk fırsatta bizi harcamalan da cabası. DiŞi BOND AŞACI € PANMOh DES7V 1964 ve 1965 yıllarında CHP'nin ilericilik çizgisine paralel olan TMTF, giderek CHP'yi geride bırakıyor, CHP'nin bu örgütü tutmaması da AP iktidarına yanyordu. GARTH lS68'in mart ayı ortalarında Ankara, Istanbul ve İzmir'den gelen gençuk temsilcileri ile Maçka'da toplandık. tTÜTB adı na Hasan Yalçın ve ben katı lıyorduk. Ankara'dan TMTF aü\ na Sencer Güneşsoy, Ankata Yüksek Okullar Talebe Birlıfınden başkan Neclâ Macit, ODTÜ ÖB'den baskan Cengiz Haksever'den baska tzmır, Ankara ve IstanbuTdan daha epeyce örgüt temsilcisl katümıştı toplantıya. Yanılmıyorsam otuz kl şiden fazlaydık. Toplantıda başlıca iki konu görüşüldü. Daha dogrusu toplantı iki bölümden oluşuyordu. Birinci bölüm, bırîeşmenin ve birlikte eylem yapmanın geregi üstündeydl. tkinci bölüm ise yapılacak eylemlerle ilgiliydi. Birinci bölümde herkes söz aldı. Fazlaca bir aynlık yoktu. Hemen herkes birlesmenin ve birlikte eylem yapmanın fay dalanndan söz etti. Bu konuda herkes hemfiklrdi. Fakat yeni örgütlenmenin nasıl olacagı ve neler yapılacagı konuşulmaya başlayınca durum değişü. Top lantıya katılanlar lkive bölündü. Bu bölünme sosyalizmi isteyenlerle CHP'ye paralel kalın masını ve CHP ile diyalog kurul masını isteyenler biçimindeydi. Sosyalizm yanlıları ÎTÜT3. İTÜTOTB. İYTOTB. ODTÜÖB ve bazı başka örgütler Idi. Bu örgütler, özel okullar yürüyüşü nü gerçekleştirmiş, iyi bir dayanışma ile Türkiye'deki devrimcilerin desteğini sağlamıstı ve gençlik içindeki en ileri çizgiyi temsil ediyordu. Sencer Güneşsoy başkanlığın daki TMTF, Ankara yüksek okııl lar ve diger bir kısım örgüt temsilcileri ise llenciligl beniın semiş ve fakat sosvalizml pek benimsememiş kişilerdl. Bunlar örgtit adına bonusmaktan ötede gençlik İçinde de pek etkenliğl olmayan kişilerdl. Tartışma öyle btr noktaya geldiki: sosvalist olmavanlar, ile sosyalistlerin yolu aynldı. Sosyalist olmayanlar. NATCyu benimsemediklerini fakat «NATO'ya Hayır» diyemeveceklerini Cetin Altan ve Muammer Aksoy gibi insanlara okullsnnda konferans verdirmeyeceklerin) söylediler. «NATO'ya hayır» deyiD dememe rtvle u^ım bir tartışma halim aldı ki, ben once tek tels. Toplantıdan aynldık. Biraa sonra ODTÜÖB delegasyonu ve diğerleri bizi izledi. Kendi aramızda yaptığımız görüsmelerde yeniden bir toplantı düzenleyerek üst örgütü oluştuımayı bu üst örgüte Röstermelik örgütleri almamayı ve sosyalist çızgideki örgütlenn birleşünini saglamayı ve böylece devrimci potansiyeli gerçekten devrımr' bir çizgide değerlendirmeyi ön görerek dagıldık. Bir birlik kuruluyor Aradan bir ay geçmemistl kl, Ankara'da «Devnmciler Güçblrliği» adı altmda bir birlik kurul dugu ilân edlldl. Maçka toplantısında biz» karsı olanlann tümü bu birl^e glrenler arasındaydı. «Devrimciler Güçbirligi» alelacele ve bizden habersiz kurulmuştu. özellikle teknik ör gütler en bareketli ve en ilerid örgütlerdi. Devrimciler Güç Birligi ise bizden gizlice ve Maçka toplantısında «NATOYa hayır» diyemeyeceklerle beraber kuruluvermisti. Üstelik devrimciler YARIN GENÇLİK EYLEMLERİNİN BİTİM NOKTALARI M.T.A. ENSTİTÜSÜ GENEL DiREKTÖRLÜĞÜNDEN Ankara Telefon Başmüdürlüğünden Türkiye Halk Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünden Bankamız ortaklanna, 1969 yılı temettülert 30.5.1970 tarihinden itibaren ödenmeye başlanmış olup 30.S.1975 tarıhıne kadar Bankamızdan tahsil edilmeven temettüler zaman aşımına ugrayacaktır. Bu nedenle saym ortaklanmızm hısse senetlerlyle Bankamız şubelerine başvurarak 1969 yılına aıt temettUlertni 30.5.1975 tarihine kadar tahsil etmelerinin serekli oldugu duyurulur. (Basın: 158181 3899 Hurda Lâstik Satılacaktır 1 Enstitümüz Etımesgut Tesislennde bulunan takribı 5000 adet hurda oto lastiklen kapalı teklıt almak suretıyle satılacaktır. "2 Tesislenmızde iki grup halınde bulunan hurda oto lâstıklerının tümüne veya gruplardan herbırine ayn, ayrı teklif verılebılır. 3 Listikler mesai saatlerl içınde Istanbul yolu 16. km.deki Etime&gut tesislerımizde görülebihr. 4 Teklifte bulunan rirmalar teklit etüklerl toplam fiyatın 1 5'ne tekâbül eaen mıktar kadar banka geçlcı teminat mektubu veya Enstitümüz veznesıne nakjt olarak yatırarak alacaklan makbuzun bır süretın) teklil mektuplanna ekleyeceklerdir. Temmatı olmayan mektuplar feabuJ edilmeyecçktır. 6 İhale üzerinde Salan firmalar kendilerine tebHJl tariüınden ıtıbaren lu eün içınde bertelmı Enstıtümüî veznesıne vatıraran lastıklen mahalünden gritürereklsrdır. B Teklır mp.Ktuplan kapalı zart ıçınde ?8.5.197S erünü saat l?.lKj've Kadar Enstitümüz G^neı Haberlersme Servısıne elden veva P.T.T. İle gönderllecektır î Zartın uzerine «HURUA LÂSTİK TEKLİFİ» yazılacaktır. 8 Knstıtümüz 2490 sayılı kanuna tabl deJtUdir(Basm: 15475/3891) (Bina Kiralanacaktır) 1 Başmüdürlüfümüz Şebeke Bakım İşletme Başmühendıslifi ihtiyecı için, Ankara'nm Akköprü, Iskitler. Kazıkiçi Bostanları, Zıraat Manallesi. Aydırüıkevler, Subay evlsri. Siteler Plevne Cacidesı cıvan, Demirlibalıçe Abidinpaşa. İçcebeci, Hamamönü. Samanpazarı semtlerinde resmi daire olaıak kullanmaya elverişlı faydalı alanı 700 m2 aynca depo o'arak kapalı 100 :n2 bir alanı mevcut kaloriferli vasıta girış, çıkışına müsait otopEiJcı olan bir bina kiraianacaktır. 2 İstekliler hazırlıyacakları kapalı teklif raektuprında; a> Her katın yüz ölçümü. b) Aylık kira bedelini. c> Binanın ısıtma şekli ve masraflannın kime aıt olacağıru, d) Binanın kiraya verilebileceği tarihi e> Varsa özel şartlan behrtir kapalı teklif mektuplarını yapının munarî plânı ile birlikte uıalenin yapılacagı 28.Ö.1975 tarihine rastlayan carşamba günü 15.00'e kadar Başmiidürlüğümüz Yapı Kısım Âmirliğine verilmesi, 3 Geciken teklif mektuplannm kabul edilmiyeceği. 4 Ünitemiz ihaieyi yapıp yapmamakta veya terciiı hakkını kullanmakta serbest bulunduğu ilân olunur. YAPI ve KISIM ÂMlRt (Basın: 15784/38031 DÜ ZE LTME Etibank Genel Müdürlüğünden Fuar pavyonlan vaptinlması 1le ilsili ılâr.ımızın dtirdüncü maddesindekl tşUrakin son bulacağı 2u mavıs WS tarihi, 28 mayıs 1975 carşamba günü saat 18.U0 olarak düzeltilmlştir. lBas;n: 15BU1I 39U1